• Sonuç bulunamadı

Fakir öğretmenin efendilik savaşı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Fakir öğretmenin efendilik savaşı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

16 EKİM 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET

Fakir öğretmenin

efendilik savaşı

Yıl 1969. Türkiye Öğretmenler Sendikası Genel Başkanı Fakir Bay kurt, Cumhuriyet’te bir 17 Nisan günü şunları yazıyor:

“Islamköylü Çoban Sülü ‘olanak buldu’,

Mustafa Kemal’/n açtığı parasız yatılı okul­

larda okudu. Mühendis oldu. Sonra Amerika'ya götürüldü. Onun da önüne yeni sömürgeci­ liğin planları, projeleri serildi. Dönüşte Ame­ rikalı b ir yapı şirketinin bol kazançlı müteah­ hidi oldu. Sonra da halkın tutucu kesimiyle bir- leşip içinden çıktığı kitlenin temel isteklerine sırt döndü ve konuşuyordu şimdi: Ülkemizde eğitim şansı vardır, b ir köy çocuğu başba­ kanlığa kadar yükselebilir." Yıl 1999. Cum­

hurbaşkanı Süleyman Demirel’in görev sü­

resinin uzatılması tartışılıyor.

Yıl 1969. Yaşamı boyunca sürülen, kıyılan

Fakir Baykurt yazıyor: "Cumhuriyet okulla­

rından ve'devrimci Köy Enstitülerinden yetiş­ miş binlerce öğretmen bugün, ‘Biz, halkın

çocuklarına şans değil, olanak istiyoruz’ di­

ye diretiyorlar."

Yıl 1999. Eğitim alanı piyasaya açılıyor. Devlet okullarında öğrencilerden katkı payı adı altında para alınıyor. Yıl 1969. Yaşamı bo­ yunca düşünceleri yüzünden soruşturmala­ ra uğrayan, tutuklanan, yargılanan Fakir Bay­ kurt yazıyor: “...köylüler, gözlerinin b ir imam-

hatip okuluyla küllenmesine ve buna karşı devrimci eğitimin ezilmek istenmesine ses de çıkarmıyorlar. Bu koskoca sınıf böylşce uyuş­ turucu bir eğitime şükürde çekiyor seçimden seçime. Bu yüzden kendini uyutan beyleri se­ çiyor her yeni seçim de...”

Yıl 1999. Imam-hatip okullarının kökten- dincl siyasi örgütlerin arka bahçesi haline geldiğinden yakınılıyor, çağdaş eğitime geç­ menin önemi vurgulanıyor. îmam-hatiplerden mezun olanlar ülke yönetiminin kilit noktala­ rında. T B M M ’de im am -hatip okullarından mezun olan onlarca milletvekili var.

Yıl 1969. Yaşamı boyunca yurdunun aydın­ lığı, halkın özgürlüğü için savaşım vermiş Fakir Baykurt yazıyor: “Akan zaman içinde,

uzun ve çetin bir ‘efendilik savaşı’ içreyiz. Doğal olarak bu savaşın da sonu yenmek ya da yenil­ mektir... Biz, bugünün devrim ci öğretmen­ leri, elbet yenmek için savaşıyoruz, ama gerekir­ se biz de yenilelim, efendilik savaşı sürecek­ tir zorunlu olarak...”

Fakir öğretmen! Efendilik savaşı sürüyor...

ile bağdaştırmak yerine.

Sağı sol

Dr. Ali Nejat Ölçen, politika­

da etkin gibi gözükmüyor, ama çalışmalannı karınca karannca, alçakgönüllülükle sürdürüyor. İki ayda b ir yayımlanan “ Tür­

kiye S orunları" adlı kitapçığı

çıkarıyor. Türkiye Sorunları’nın, aralarında köy muhtarlarının, öğretmenlerin, emekçilerin, öğ­ rencilerin de bulunduğu bini aşkın sürdürüm cüsü var.

Ölçen, Türkiye Sorunlan’nda yayım lanm ak amacıyla geçen günlerde yapılan ve tartışm a­ lara yol açan CHP Politika Araş­ tırmaları Merkezi’nin hazırladı­ ğı “ E ko n o m i P olitikaları İçin

Stratejik S eçenekler” başlıklı

raporunu ele alan bir makale hazırladı. M akalesinde Ölçen, CHP Araştırma Merkezi’nin ha­ zırladığı rapor ile “sosyal dem okra­

sinin se rb e st piyasa ekonom isine (rekabetçi piyasa sistem i ya da sos­ ya l piyasa koşulunda küreselleşme, özelleştirme türündeki akımlara) na­ sıl uyum sağlanması g e re ktiğ in in ”

tartışm aya açıldığını vurguluyor ve ekliyor:

“Bu tartışmada tem el ilke olarak, serbest piyasa ekonom isi koşulları veri olarak alınmakta ve sosyal de­ m okrasinin buna uyum sağlayacak b içim d e değişm esi öngörülm ekte­ dir. Raporun özeti budur. B ir başka deyişle Türkiye’de solun sağa kay­ dırılmasıdır. ”

Rapordaki "Sosyal demokrat eko­

n om i politikalarının m utlak surette li­ b e ra l yaklaşım lardan h e r yönüyle farklı olması artık beklenm em elidir”

tüm cesine de dikkat çeken Ölçen, şu yorum u yapıyor:

“Sosyal demokrasinin liberal yak­ laşımlardan farklı olmaması, sosyal demokrasinin sol çizgide olm am a­ sı demektir. O zaman da sosyal de ­ m okrasiden söz edilemez. Sosyal demokrasinin temel özelliği, dem ok­ ratik koşullarda em ek ile sermaye arasındaki çelişkilerin çözüm ünde emeğin artı değerden yeterince pay almasını sağlayan politikaları savun­ ması, iktidarda uygulaması dem ek­ tir. Liberalizmden önem li ayrılığı da burada ken d isin i gösterir. Üretim ilişkilerinde serm ayenin kârı yaratır­ ken, kârın sermayeye dönüşüm sü­ recinde emeğin sömürülm esine en­ g e l olu r ve artı değerin paylaşımın­ da emeğin korunmasını gözetir. Bu­

nu sağlamakta liberal yakla­ şım lardan h er yönüyle fark­ lı olması gereği ortadan kalk­ maz, tersine sosyal dem ok­ ra t iktidar, liberal yaklaşımla­ rın em eğe karşı olmamasını sağlamaya çalışır. ”

C H P ’nin çözm eye çalış­ ması gereken sorunun ra­ porda yer alan ifadelelerle

“yanşmacıya da rekabetçi p i­ yasa ekonom ilerinin so l ile nasıl bağdaşacağını araştır­ m ak” yerine, tersine “Nasıl b ir sol ö ğreti oluşturulabilir" ol­

ması gerektiğine de değini­ yo r Ölçen:

“CHP, 21. yüzyılın olası se­ naryosunu veri olarak kabul edip uyum sağlamanın y ö n ­ tem lerini m i aramalı, yoksa tüm gelişm ekte olan ülkelere ö n ­ derlik ederek antitezin savunuculu­ ğunu m u üstlenm elidir? Kanımca,

‘stra te jik se çe n e kle r’ düzlem inde

olaya böyle yaklaşılmalı. B ir başka deyişle, küreselleşm e-özelleştirme- devletin küçülmesi-ulusalcılığın eri­ m esi aşamaları karşısında, antitez yaratm ak mı yoksa uyum koşulları­ nı mı araştırm ak gerektiği konusun­ da C H P 'nin kararsız kalması yanlış olur. CHP, 21. yüzyılın yeni dünya pay­ laşımında yo ksu l ülkelerin ve em ek­ ç i kitlelerin desteğini kazanarak ve ulus devletinin savunmasını üstlene­ rek etkin ro l oynamalıdır. Kapitaliz­ m in azgınlaşan işta h ı karşısında C H P ’nin böylesi b ir evrensel işleve k e n d is in i ş im d id e n hazırlam ası gerekir. ”

K ara rı

veren kim?

Köşemizde duyurmuştuk. Bakanlar Kurulu, Marmara deprem inden yaklaşık iki ay önce, 25 Haziran tarihinde

“ Tabii A fetler Nedeniyle Ge­ lir Kaybı ve Altyapı Hasanna Uğrayan Belediyelere Yapı­ lacak Yardımlara Dair Karar”ı

yürürlüğe sokmuş, araların­ da hiç doğal afet görm em iş olanlann da bulunduğu kimi b e le diye le re ¡İler B a n k a ­ sından aynlan paylar yüksel­ tilm işti.

Örneğin Ankara’nın Balâ, Elmadağ, Etimesgut, Evren, Gölbaşı, Hasanoğlan, Şe­ reflikoçhisar gibi ilçeleri 1998 yılı içinde doğal afet yüzü g ö rm e m e s in e karşın İller Bankası payları arttırılmıştı. Bu ilçelerin o rta k özelliği, b e le d iy e başkanlarının M HP’Iİ oluşu dikkat çekiciy­ di. Sormuştuk:

"N e yani, b u y ö re le rd e M H P ’nin seçim kazanması doğal afetten m i sayılıyor?”

Ankara’nın Afşar beldesi­ nin Belediye Başkanı Ali Co- şan’ın da gözünden kaçma­

mış bu Bakanlar Kurulu ka­ rarı. Geçen günlerde kararın iptali için Danıştay’a başvur­ du.

Coşkun dava dilekçesin­ de, doğal afet görmeden Ba­ kanlar Kurulu kararından ya­ rarlanan belediyelerin sayı­ sının 200’e ulaştığını belirti­ yor.

Aklımıza düşüverdi işte! Son günlerde “siyasetçiye

yönelik itibarsızlaştırma ça- baları” ndan yakınanlar var.

Peki, doğal afet görm e­ yen yerlere doğal afet gö r­ m üş gibi fazladan kaynak aktaran kim?

Referanslar

Benzer Belgeler

Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi 2021 - 2022 Güz Dönemi Dönem Sonu SınavıA. ANAYASA HUKUKUNA

Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi 2016 - 2017 Güz Dönemi Dönem Sonu SınavıA. ULUSLARARASI

 Bu ilişki kümesini göstermek için PERSONEL ilişkisine BÖLÜM varlık kümesinin anahtarı olan BNO ile ilişkinin tanımlayıcı nitelikleri olan GÖREVİ ve GBAŞTAR eklenir.

- TEMA 2: Bu temada okul, okul yönetimi ve öğretmen profillerinin hedeflenen vizyona ulaşmak için geliştirilmesi adına yapılan/planlanan çalışmalarla ilgili

BADEM DALINA ASILI BEBEKLER 21 ğumuz evin odalarına kıyasla bu odalar soğuk, biraz da yabancı geliyorlardı bana.. Ama evin bir

Tahvilin fiyatı ve vadeye kadar verimi arasındaki ilişki ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi

(1) no'lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği'nde 397 numaralı Sayım ve Tesellüm Fazlaları Hesabı ile ilgili olarak, aşağıdaki açıkla­. maya

Allah güneşi, sayısını tam olarak ancak kendisinin bileceği kadar çok işler için yaratmıştır.. G\iöeşi yaratmasındaki açıkça görülen hikmetlerden biri, onun