• Sonuç bulunamadı

Büyük Harbe nasıl girdik?:Büyük resmigeçit

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Büyük Harbe nasıl girdik?:Büyük resmigeçit"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

f Ü KANUNUSANİ — t« * t

- ---

| B

,n,| -

.,

,

General Kâzım KarabekirinİHatıraFı |

BÜYÜK HARBE NASIL

GİRDİK ?!

|

Büyük Resmigeçit

Donanmanın Kumandasını Eline

Alan Amiral Şoson Harp Gemileri­

mize Bir Geçit Resmi Yaptırdı

Modada Resmi Erkân, Meb'usan Meclisi Âzaları ve

Kalabalık Bir Halk Huzurunda Göben ( Yavuz) in

Türk Bayrağile Geçişi Karşısında Herkes Coşkun

Ve Çılgın Alkışlar Koparıyor

.

Heryer İnliyordu.

Göben (Yavuz) zırhlımız

Moda-Şunu da arzedeyim ki bugün en yüksek kıym et haiz olması lâzımge- Jen zatıâlinizin ordusu d a he­

nüz harb kabiliyetini kazanmış ol­ madığı ortadadır. Sık sık kıtatın talimlerinde bulunuyorum. Açık o- larak diyebilirim ki araziden istifa­ de hususu bile henüz efrada ve h at­ tâ zabitlerimize hakkiyle öğretilme- miştir. Hergün Bakırköy sırtlarında talim eden ikinci fırkayı lütfen bir teftiş buyurunuz! Vaziyeti takdir buyurursunuz. Yere yatarak siper kazıyorlardı. Halbuki buradan on metre ilerisi bile görülmiyordu. Ni­ şangâh 800 kumandasile efrada ateş açtırılan yerlerdeki hakiki mesafe 300 dü. Daha ilerisi görünmiyordu. Bu vaziyette bu kıtaları harbe sok­ mak ne muvaffakiyet temin eder ?

— Onu da bilmiyor değilim Kâ­ zım bey-Fakat Rus ordusunun siz­ den üstün olmadığını da biliyorum. Sizin hesabınıza harbe girmemek elveriyorsa bize düşen de memleke­ timize gitmektir.

13 Eylül 914 de ikinci fırkanın Davutpaşa kışlası civarmdaki ta t­ bikatına gittik. Değil muharebe te r­ tibatı, yürüyüş kolu teşkili bile çok fena idi. Ortadaki Alman

zabitle-Adalar arasındaki büyük resmigt

Yazan:

General

Kâzım Karabekir

-

35

rine de itiraf ettirdim ki şu halile bu fırkaları harbe sokmakbir faci­ adır. (1)

14 Eylül 914 bütün Alman za­ bitlerini olduğu kadar bizleri de mü­ teessir eden bir gündür: Alman ka- rargâhıumumisi muvaffakıyetsizlik

lerini şu tebliğle kapatm aya uğraşı­ yordu : - (Garb sahneiharbindeki h a­ rekât bizim için fevkalâde müsait (1 ) En güzel fırkalarım ızdan bi­ ri olan bu fırkayı 18-19 mayıs 914 de Çanakkale Arı burunda Liman paşanın emrile İııgliz Müstahkem mevzilerine açıktan saldırdılar. Mev zi muharebelerinin icabına riayet edilmeden yapılan bu taarruz bu fırkayı hemen birkaç saat içinde mahvetti. 9000 şehit ve mecruh verdi. Pek sevgili sınıf arkadaşla­ rımın da şehitler arasında olması

bana iki k a t iztırab verdi.

i t t e g ö ste ri a tış la r ı y a p a rk e n yeni bir.muharebeye meydan aç­ m ıştır! (2)

A rtık Almanların ikinci harb te­

şebbüsleri tamamile akamete uğra- ’

mıştı. Çünkü Enver paşa da Alman- j larm bu vaziyeti karşısında harbe j girişimizin tehlikesini takdir edi­ yordu. Amiral Suşonun raporile Hafız Hakkı beyin verdiği raporda kati tesirini göstermişti.

ÜÇÜNCÜ TEŞEBBÜS VE HARP

Almanlar şimdiye kadarki te­ şebbüslerinden şu hakikati anladı-, lar: Türkler; Bulgarlar harbe gir­ medikçe harbe girmeğe niyetleri ol­ madığı gibi karaya asker çıkartm a­ ya da cesaretleri yoktur. Şu halde yapılacak bir mesele kalıyordu: O da, donanmamızın üstünlüğünü hü­ kümete ve efkârı umumiyeye gös­ termek! Sonra da Enver paşa, Ce­ mal paşa, jTalât bey gibi gözleri pek hükümet adamlarını da ikna ederek harbi donanma ile açmak!...

İş biÜtere harbin açılmasında idi. Sonrası kara ordularının hare­ kete getirilmesi elbet de zor olmıya çaktı.

(D e v a m ı v a r )

Çanakkaieye gitmek üzere Taşkışladan hareket eden bir

alayımız- şevk ve şadümanı içinde ilerliyor

( 2 ) S e y y a r ord u e r k â n ıh a r b iy e

reisi Fon Moltekede bu tebliğ günü akşamı hastalığı bahanesile filen

çe k ilm iş y e r in e v e k il o la r a k H a rb i­

ye Nazırlığı yine uhdesinde kalmak üzere Flakenhaym tayin olunmuş!

Bu zatın çekilmesine Alman er­ kânıharpleri de memnun oldular. F ak at mesele Alman ordusunun muvaffakiyetsizliğe uğraması id i Bu, Moltekinin çekilmesile telâfi o- lunabilecek bir iş değildi. Alman or­ dusunda pek değerli erkânıharp ge- neralları var iken im parator; Mah- za büyük Moltekinin şöhreli naml­ um bir tesir yapacağı zanııile ener­ jisi az olan bu zatı riyasete getir­ mişti. Harbin sevk ve idaresine bu Suretle İm paratorun kendisi de ka­ rışarak işi muvaffakiyetsizliğe uğ­ rattıkların» kimsenin şüphesi yok­ tu. H albuki bütün üm itler; İşi bir

»alıra harbile kazanm akta idi. tş mevzi muharebelerine dökülünce kuvvet menbaı bol olan işin sonun­ da muzaffer olacağı belli idi.

I Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Memleket sanayii nefîse tari­ hinde, Güzel Sanatlar Akademi­ mizin çok mühim bir rolü var­ dır. Ona daha nice nice seneler

Dikkat ederseniz eklenecek sayıyı hemen parçalıyoruz akıldan: 43=40+3 haline getiriyoruz.. Daima eklenecek sayıyı 10’un katlarına

K iş iliğ i genellikle manzara re­ simlerinde beliren Onat ilk döneminde, İstan­ bul’un deniz ve kır gö­ rünümlerini renk ve ışık parlaklığıyla canlandı­

Sulu çözeltilerde kısa bir yarı- lanma ömrüne sahip olan sodyum klorür nano parçacıklar sistematik kanser tedavisi yerine bölgesel kan- ser tedavilerinde daha etkili özellik

Aslında Atatürk ile İsmet Paşa birbiri ile nerede ise tam zıt karakterler­ de, ama ikisi de önemli ve saygın, çok de­ ğerli kişiliklerdi.. Doğrusu aranırsa Ata­

Bununla birlikte, ekip genetiğin ötesinde, sigara içenlerin aynı yaştaki sigara içmeyenlere göre çok daha yaşlı bir bağışıklık profiline sahip olduğunu da tespit

Romatoid artrit tan›s›yla 3 y›ld›r metotreksat kullan- makta iken tek tarafl› eksuda niteli¤inde plevral efüzyon geliflen, histopatolojik olarak romatoid artitin plevra

Haşim Bey’i bir da­ vette, bir vekil karşılamasında, bir fincan kah­ ve içişinde, yahut Reisicumhur’uh kabulu sıra­ sında bile kafası, hep kafasında olan