• Sonuç bulunamadı

Hizmet yapan, ölmez!..

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hizmet yapan, ölmez!.."

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HAŞİM İŞCAN

Hizmet yapan

,

ölmez!...

1921 yılı mezunlarımızdan rahmetli Haşim ÎŞCAN’ın vefatımn (Bakınız : MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ DERGİSİ, Sayı : 11) 6 ncı yıldönümü dolayısıyla mezarı başında bir anma töreni dü­ zenlenmiş, bu vesileyle basınımızda merhum hakkında çok övücü yazılar çıkmıştır. Bunlar­ dan birini, sayın Necati Zincirkıran’ın 13 Mart 1974 tarihli Günaydın gazetesinde çıkan «HA- ŞİM İŞCAN’I ANARKEN» başlıklı makalesini, ilginçliği dolayısıyla aşağıya alıyoruz :

İnsanların kıymeti ölümlerinden sonra bir kat daha artıyor. II Mart 1968 günü İstanbul Belediye Başkam iken vefat eden Haşim İşçan’ı şimdi nasıl arıyoruz, değil mi? Ne olur bir on yıl daha kalabilseydi şü güzelim İstanbul’un ba­ şında!- Kuşkusuz, bugün böylesine sefil ve perişan olmayacaktı bu kentin halkı... 4 ydlık Belediye Başkanlığı sırasında yaptıklarım gör­ dükten sonra onun daha neler yapacağını kes­ tirmemek mümkün değildi. Çünkü Haşim İş- can Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin şeref ki­ taplarına «İmarcı yapıcı vali, yeniden şehirleri yıkıp, yapan yetenekli bir İdareci» olarak geç­ miştir.

Antalya ve Bursa şehirleri Haşim Bey’in eseridir. Hemde 1936-1950 gibi darlık yülann- da yeniden meydana getirilmiş iki büyük şehir.

Haşim Bey’in iki dünyası vardı. Birincisi her şeyden önde gelen «Memuriyet»denilen ça­

lışma âlemi.. Onun için onun üstünde hiç bir şey olamazdı. Bütün çevresindeki temasları, münakaşaları, mücadeleleri o toplar ve kendi- memuriyet âleminin içine ahr ve ona istediği dilediği istikameti verirdi. Haşim Bey’i bir da­ vette, bir vekil karşılamasında, bir fincan kah­ ve içişinde, yahut Reisicumhur’uh kabulu sıra­ sında bile kafası, hep kafasında olan iş için nar sil bir imkân bulacağı ve karşısındakinden bu imkânı nasıl eld,e edeceği yolunda çakşırdı. Bin dereden su getirir, güzel fıkralar anlatır nükteler yapar, karşısındakini memnun etmeye çakşır, fakat zamanı geldiğine hükmeder etmez çalıştığı vilâyetin en mühim işi için koparılma­ sı lâzım gelen imkânı, projeyi, parayı ortaya koyar ve isteğini almadan, işi bitirmeden etra­ fın dakileri de bırakmazdı

Beraber çakştığı uzmanların fikrini alma­ dan bir işe başlamazdı. Sadece uzmanlarla de­ ğil, görgü ve bilgilerine güvendiği başka mes­ leklerden dost ve arkadaşlarına da danışırdı. Biraz vesveseliydi. Onuruna ve namusuna söz gelmesinden çok çekinirdi. Antalya’yı ve Bursa’- yı kurduğu Güzelleştirme Cemiyetleri ile genel­ likle o şehirin olanakları ile ihya etmişti. Ama bir gün bile, toplanan paralara elini sürmemişti O, sadece paraların miktarını tayin ederdi. Me­ mur ettiği kişiler paraları makbuz karşılığında akr, gereken yerde kullanırdı. Çok iyi kalpliydi. Memurlarından işten uzaklaştırmayı hak eden­ ler olsa bile Haşim Bey buna kolay kolay ya­ naşmaz, günlerce düşünür ve büyük bir azap çekerdi. «Ekmek meselesi»der ve memurun ge­ çimini çoluk ve çocuğunu sorar soruşturuldu.

İkinci dünyası ise kendisine engin çalışma­ larında hiç bir zaman ayak bağı olmamış, üste­ lik onu teşviketmiş, eşi kızı, ablası ve karde­ şiydi.

1940’larda Antalya Valisi iken şehrin çeh­ resini değiştiriyordu. Yıktırıyor ve yıkıyordu. Tabii bu arada Haşim Bey’den şikâyet edenler de vardı. Onun bu çalışmalarını devrin içişleri Bakam rahmetli Recep Peker bile tutmuyordu. Kurduğu Güzelleştirme Cemiyeti’ne para topla­ ma usulunü beğenmiyor, bundan vazgeçmesini istiyordu. Bu kınama ve uyarma Haşim Bey tarafından dinlenmiyordu. Devrin Cumhurbaş­ kanı İnönü, işi yerinde görüp anlamak istedi. Ve bir haftalık gezisini Antalya bölgesine ayır­ dı. Halkla konuştu. Antalya’da yapılmakta olan işleri gördü, tşcan’ı dinledi,. ayrılırken de her­ kesin içinde :

«Valileri burada bir süre çalıştırmalı sen­ den öğrenecekleri çok şey var dedi», işte bu söz Haşim Bey’in kamna kan, camna can kat­ mıştı. O zaman için bulduğu Güzelleştirme Ce­ miyeti yoluyle bürokrasinin işlemeyen bozuk düzen çarklarından kurtulmasını bilmiş, az kaynakla çok iş yapmanın örneklerini vermişti. 40

(2)

Ne yazık ki o, yaşı 65*ini aştıktan sonra İs­ tanbul’a Belediye Başkam oldu. Ama yine de gece gündüz demedi, çalıştı. İlk yeraltı, yer üs­ tü geçitlerini yaptı, Eminönü, Üsküdar mey­ danlarım tanzim etti, Taksim gezisine dükkân­ lar inşa ettirdi, Galata Kulesi’ni onardı, İstan­ bul’a baştan başa trafik işaretleri koydurttu, yollan genişletti, yeni yollar yaptı. Daha kim- bilir neler yapacaktı. Fakat ömrü vefa etmedi.

Haşim tşcan halk partiliydi. İstanbul’daki bütün işlerini APTi bir Belediye Meclisi ile an­ laşarak yaptı.. Şimdi Türkiye’nin belli başh bü­ yük şehirlerinde CHP’li başkanlar işbaşında... Ama ne yazık İd işi devraldıklan günden bu yana olanaksızlıklardan, parasızlıktan yakınıp duruyorlar. Oysa halk ne büyük ümitlerle oy vermişti onlara...

Ölümünün 6’ncı yüdönümünde, hem de bir CHP iktidannın desteği altında özellikle İstan­ bul, Ankara, İzmir vesaire gibi büyük şehirler­ deki Belediye Başkanları’mn doğru dürüst bir iş yapamamaları kimbilir eski bir CHP’li olan Haşim Işcan’ı nasıl muazzep ediyordur. Bir gün onların rüyalarına girip :

— Uyanın ey Reis beyler, millet sizden lıiz- met bekliyor diye azarlarsa hiç şaşmayalım!..

Referanslar

Benzer Belgeler

Sevgilinin küçük ve görünmez ağzı, cevher-i ferdin varlığına; sevgilinin gülmesi de cevher-i ferdin bölünebildiğine delil olarak sunulur. Yer yer bazı felsefî konulardaki

69 yıl önce bugün, 1 Nisan 1921 gecesi, Türk ordusu İnönü önlerinde­ ki kanlı savaşı kazanarak düşmanı ka­ çırmayı başardı, ikinci İnönü Savaş ı'-

24 saat açık, her an yiyecek sıcak bir şeyler, kışın konyaklı punca kadar içilecek nesne bulunduğu için Petrograd, entellektüel bohem dün­ yasının tek

Horizontal göz hareketlerinin düzenlendiği inferior pons tegmentumundaki paramedyan pontin retiküler formasyon, mediyal longitidunal fasikül ve altıncı kraniyal sinir nükleusu

En az yüz yıllık perspektifi olan; Bir Kuşak - Bir Yol Projesinin, Asya, Afrika ve Avrupa’yı kara deniz ve demiryolları ile entegre edeceği, projenin hat üzerinde bulunan

uzatılmış retansiyon zamanı gösterirler. Özellikle peptitler gibi kimyasal olarak kararsız etkin maddelerin, uzatılmış salımı ve parenteral ve- rilme olasılığı

“…alafrangada bu makama sol macûr tabir iderler”, “alafrangada bu makama dahi sol ton tabir iderler” Ģeklinde toplam 88 makam ile Batı müziği

Bakırgan Kitabı, Hoca Ahmet Yesevî’nin üçüncü halifesi olan ve Yesevî tarzında hikmetleri ile tanınan Süleyman Hakîm Ata’ya isnad edilen bir kitaptır.. Bu kitapta