• Sonuç bulunamadı

Manisa'da Osmanlı Dönemi sıbyan mektepleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Manisa'da Osmanlı Dönemi sıbyan mektepleri"

Copied!
159
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İÇİNDEKİLER Sayfa No İÇİNDEKİLER DİZİNİ i ÖNSÖZ v RESİMLERİN LİSTESİ vi ÇİZİMLERİN LİSTESİ xi

ŞEKİLLERİN LİSTESİ xiv

1. GİRİŞ 1

1.1. Çalışmanın Amacı ve Kapsam 2

1.2. Çalışmada İzlenen Yöntem 3

1.3. Literatür Araştırması 4

2. TARİHİ SÜREÇ İÇERİSİNDE EĞİTİM VE ÖĞRETİMİN GELİŞİMİ 6

2.1. Avrupa’da Eğitim Öğretimin Gelişimi 6

2.1.1. Krallık Devrinde Yunan Eğitimi 6

2.1.2. Yunan Şehir Devletlerinde Eğitim Öğretim 6

2.1.2.1. Isparta Şehir Devleti’nde Eğitim 6

2.1.2.2. Atina Şehir Devleti’nde Eğitim 7

2.1.3. Yunan Eğitiminin Filozoflar Tarafından Yeniden Temellendirilmesi 7

2.1.4. Helenizm Devrinde Eğitim Öğretim 8

2.1.5. Antik Roma’da Eğitim Öğretim 10

2.1.6. Antik Hıristiyanlık’ta Eğitim Öğretim 12

2.1.7. Orta Çağ’da Eğitim Öğretim 12

2.1.8. Rönesans Devri’nde Eğitim Öğretim 14

2.2. Osmanlı Devleti’nden Önce Türklerde Eğitim Öğretim 16 2.2.1. İslam’dan Önce Türk’lerde Eğitim Öğretim 16 2.2.2. İslam’dan Sonra Türk’lerde Eğitim Öğretim 17

3. OSMANLI DEVLETİ’NDE EĞİTİM ÖĞRETİM 23

3.1. Geleneksel Eğitim Sistemi 23

3.1.1. Örgün Eğitim Birimleri 23

3.1.1.1. İlk Seviyedeki Eğitim Öğretim Birimleri 23 3.1.1.2. Orta ve Yüksek Seviyedeki Eğitim Öğretim Birimleri 24

(2)

3.1.1.3. Askeri Eğitim Kurumları 26 3.1.1.4. Yöneticilerin Eğitimi 27

3.1.1.5. Mesleki Eğitim 27

3.1.2. Yaygın Eğitim Birimleri 28

3.2. Osmanlı Devleti’ne Bağlı Olarak Açılan Yeni Okulların Kuruluş Sistemi 28

3.2.1. İlköğretim Birimleri 28

3.2.2. Orta Öğretim Birimleri 29

3.2.3. Mesleki ve Teknik Öğretim Birimleri 29

3.2.4. Yüksek Öğretim Birimleri 30

4. SIBYAN MEKTEPLERİ 32

4.1. Sıbyan Mekteplerinin Tanımı 32

4.2. Sıbyan Mekteplerinin Gelişimi 33

4.3. Sıbyan Mekteplerinin Fonksiyonu 34

4.4. Sıbyan Mekteplerinde Öğretim Ve İdari Sistem 35 4.5. İstanbul Sıbyan Mekteplerinin Mimarisi 36

4.5.1. Plan 36

4.5.2. Malzeme 41

4.5.3. Üst Yapı (Mimari Elemanlar, Cepheler) 42

4.5.4. Örtü Sistemi 42

5. MANİSA ve ÇEVRESİNDEKİ SIBYAN MEKTEPLERİ 44 5.1. Manisa Sıbyan Mekteplerinin Genel Özellikleri 44 5.2. Varlığını Tarihi Kaynaklardan Öğrendiğimiz Ancak Bugün Mevcut

Olmayan Osmanlı Dönemi Manisa Sıbyan Mektepleri 44

5.2.1. Ahmed Ağa Mektebi 44

5.2.2. Ali Ağa Mektebi 44

5.2.3. Lalapaşa Cami Mektebi 45

5.2.4. Behmen Ağa Mektebi 46

5.2.5. Cafer Bey Mektebi 46

5.2.6. Fahrünnisa Hatun Mektebi 46

5.2.7. Fehmi Bey Mektebi 47

5.2.8. Gülfem Hatun Mektebi 47

(3)

5.2.10. Hacı Hasan Mektebi 47

5.2.11. Hacı Mehmed Mektebi 47

5.2.12. Hamza Çelebi Mektebi 48

5.2.13. Hüseyin Ağa Mektebi 48

5.2.14. İmir Çavuş Mektebi 48

5.2.15. Kasım Paşa Mektebi 48

5.2.16. Kulaksızoğlu Mektebi 49

5.2.17. Mehmed Ağa Mektebi 49

5.2.18. Sultan Murad (Iıı. Murad) Mektebi 49

5.2.19. Murtaza Emin Mektebi 49

5.2.20. Mustafa Çelebi (Karagözzade) Mektebi 49

5.2.21. Mustafa Çelebi Mektebi 50

5.2.22. Nişancı Paşa Mektebi 50

5.2.23. Palamutzade Mektebi 50

5.2.24. Sefer Çelebi Mektebi 50

5.2.25. Sinan Bey Mektebi 50

5.2.26. Sinan Çelebi Mektebi 51

5.2.27. Taceddin Halife Mektebi 51

5.2.28. Turgutzade Mektebi 51

5.2.29. Vani Mehmet Efendi Mektebi 51

5.3. Halen Mevcut Olan Osmanlı Dönemi Manisa Sıbyan Mektepleri 52

5.3.1. Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi 53

5.3.2. Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi 65

5.3.3. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi 80

5.3.4. Alaybey Sıbyan Mektebi 96

5.3.5. Molla Şaban Sıbyan Mektebi 108

5.3.6. Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi 125

6. OSMANLI DÖNEMİ MANİSA SIBYAN MEKTEPLERİYLE

İSTANBUL SIBYAN MEKTEPLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI 133

6.1. Şehir İçindeki Yeri 133

6.2. Mimari Özellikleri 134

(4)

6.4. Tavan ve Örtü sistemi 137

6.5. Süslemesi 138

7. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ 139

(5)

ÖNSÖZ

Tez çalışmam sırasında bana her zaman destek olan, yardımlarını esirgemeyen, beni yönlendiren, eleştirileri ve fikirleri ile çalışmama ışık tutan danışmanım, çok değerli hocam sayın Yrd. Doç. Dr. Bahtiyar EROĞLU’na sonsuz şükranlarımı sunarım.

Çalışmam kapsamında olan Manisa araştırmalarımda yardımlarını esirgemeyen, maddi ve manevi desteklerini üzerimden hiç eksik etmeyen sevgili babam Durmuş Ali İNCİ’ye ve annem İkbal İNCİ’ye, rölöve çalışmalarımda hep yanımda olan, en az benim kadar çalışan ve kahrımı çeken eşim İnş. Müh. İbrahim AKCA’ya, Erzurum’da beni hiç yalnız bırakmayan, çalışmamda maddi manevi desteğiyle hep yanımda olan can dostum Mimar Eda BAYATA’ya ve ev arkadaşım Simge ÇOL’a sonsuz teşekkürlerimi ve sevgilerimi sunarım.

Gerek kendi arşivinden gerekse Manisa Belediyesi arşivinden tez konumla ilgili dokümanları benimle paylaşan Manisa Belediyesi İnş. Müh. Ali DİLŞEN’e, her zaman yanımda olan, çalışmam esnasında yardımlarını esirgemeyen Karayolları 12. Bölge Müdürlüğü personellerinden Elk. Elkt. Yük. Müh. Çağlar TATYÜZ’e, İnş. Müh. İrfan ŞANLIER’e, İnş. Müh. İlknur YEL’e, İnş. Müh. Orhun ÇUBUKÇU’ya ve İnş. Müh. Hakan ÜNLÜ’ye sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

(6)

RESİMLERİN LİSTESİ

Resim 2.1. Gymnasion’a bir örnek (İlkgelen 2000)

Resim 2.2. Roma’da Bıçakçı (M.S. 1. yy.) (İlkgelen 2000) Resim 2.3. Roma’da Ayakkabıcı (M.S. 2. yy.) (İlkgelen 2000) Resim 2.4. Roma’da Marangoz (M.S. 1. yy) (İlkgelen 2000) Resim 2.5. Oxford Ünv.

Resim 2.6. Heidelberg Ünv. Resim 2.7. Cambridge Ünv.

Resim 2.8. Mescid-i Nebevi Ön Görünüş Resim 2.9. Konya İnce Minareli Medresesi Resim 2.10. Kayseri Gevher Nesibe Medresesi

Resim 3.1. İstanbul-Üsküdar Mihrimah Sultan Cami ve Külliyesi Resim 3.2. İstanbul-Fatih Semaniye Medresesi

Resim 4.1. Bir Sıbyan Mektebinde Öğle Azadı

Resim 4.2. İstanbul-Üsküdar Mihrimah Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi Resim 4.3. İstanbul Üsküdar Mihrimah Sultan Sıbyan Mektebi

Resim 4.4. İstanbul Üsküdar Mihrimah Sultan Sıbyan Mektebi Resim 5.1. Lalapaşa Cami Mektebi Kitabesi

Resim 5.2. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi’nden Görünüm (Gökçen 1946)

Resim 5.3. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi (Köklü 1995) Resim 5.4. Manisa Hatuniye Külliyesi ve Kurşunlu Han Üstten Görünüm Resim 5.5. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi (Acun 1996) Resim 5.6. Sıbyan Mektebi Batı Cephesi (Acun, H. , 1996)

Resim 5.7. Sıbyan Mektebi Batı Cephesi Bugünkü Görünüm Resim 5.8. Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi

Resim 5.9. Sıbyan Mektebi Kuzey Cephesi

Resim 5.10. Sıbyan Mektebi Güney Cephe (Sonradan Açılan Dükkan Cephe ve Girişi)

(7)

Resim 5.12. Sıbyan Mektebi Giriş Kapısına Çevrilen Alt Pencere

Resim 5.13. Sıbyan Mektebi Kitap Satış Bürosu Olarak Kullanılan Bölüm Resim 5.14. Sıbyan Mektebi İki Mekan Arası Geçişi Sağlayan Kapı Resim 5.15. Sıbyan Mektebi Üst ve Alt Pencereler

Resim 5.16. Güney Mekanın Bölünmesiyle Oluşan Kitap Satış Bürosu Deposu Resim 5.17. Sıbyan Mektebi’nde Pencere ve Tuğlayla Kapatılan Kemer

Resim 5.18. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi ve Sıbyan Mektebi’nden Görünüm (Gökçen 1946)

Resim 5.19. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi (Köklü 1993)

Resim 5.20. Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi Üstten Görünüm (Acun 1996) Resim 5.21. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi (Acun 1996)

Resim 5.22. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi (Acun 1996) Resim 5.23. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi (Acun 1996)

Resim 5.24. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi’nin Bugünkü Görünümü Resim 5.25. Sıbyan Mektebi Giriş (Kuzey) Cephesi

Resim 5.26. Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi

Resim 5.27. Sıbyan Mektebi Batı ve Giriş Cephesi Resim 5.28. Sıbyan Mektebi Güney ve Doğu Cephesi Resim 5.29. Sıbyan Mektebi Alt Pencere Detayı Resim 5.30. Sıbyan Mektebi Üst Pencere Detayı Resim 5.31. Sıbyan Mektebi Taç Giriş Kapısı Resim 5.32. Sıbyan Mektebi Köşe Dönüş Detayı

Resim 5.33. Sıbyan Mektebi Giriş Bölümünde Sonradan Oluşturulan Muhtes Camekanlı Rüzgarlık

Resim 5.34. Sıbyan Mektebi Giriş Kısmında Paravanla Oluşturulan Mutfak Bölümü Resim 5.35. Sıbyan Mektebi’nde Sonradan Wc Olarak Düzenlenen Merdiven Altı Resim 5.36. Sıbyan Mektebi Giriş Kapısı Detayı

Resim 5.37. Sıbyan Mektebinin Batısında Yer Alan Mekân Resim 5.38. Sıbyan Mektebi Doğu Mekanı

Resim 5.39. Sıbyan Mektebi Kubbeye Geçişi Sağlayan Mukarnaslar Resim 5.40. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi (Gökçen 1946) Resim 5.41. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi

(8)

Resim 5.42. Restorasyondan Önce Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi (Köklü 1993) Resim 5.43. Restorasyondan Önce Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Kuzey Cephesi (Acun 1996)

Resim 5.44. Restorasyondan Önce Yakut Ağa Sıbyan Mektebi’nden İç Görünüm (Acun 1996)

Resim 5.45. Restorasyondan Önce Yakut Ağa Sıbyan Mektebi (Acun 1996) Resim 5.46. Restorasyondan Önce Yakut Ağa Sıbyan Mektebi (Acun 1996) Resim 5.47. Restorasyondan Önce Yakut Ağa Sıbyan Mektebi’nden İç Görünüm (Acun 1996)

Resim 5.48. Restorasyondan Önce Yakut Ağa Sıbyan Mektebi’nden İç Görünüm (Acun 1996)

Resim 5.49. Yakup Ağa Sıbyan Mektebi’nin Güney ve Doğu Cepheleri Resim 5.50. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Kuzey Cephesi

Resim 5.51. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Güney Cephesi Resim 5.52. Yakup Ağa Sıbyan Mektebi Batı Cephesi Resim 5.53. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Köşe Detayı Resim 5.54. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Üst Pencere Detayı Resim 5.55. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Alt Pencere Detayı Resim 5.56. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Saçak ve Kubbe Detayı Resim 5.57. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Girişi

Resim 5.58. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi İç Görünüm Resim 5.59. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Kubbe Detayı Resim 5.60. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Giriş Bölümü

Resim 5.61. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi İki Mekan Arası Geçiş

Resim 5.62. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi İki Mekan Arasındaki Pencere Resim 5.63. Yakut Ağa Sıbyan Mektebi İç Görünüm

Resim 5.64. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi (Gökçen 1946 ) Resim 5.65. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi (Köklü 1995) Resim 5.66. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi (Acun 1996)

Resim 5.67. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi’nin Kuzey Cephesine Bitişik İnşa Edilen Muhtes Bina (Acun 1996)

(9)

Resim 5.69. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi Resim 5.70. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Batı Cephesi Resim 5.71. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Kuzey Cephesi

Resim 5.72. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Kubbe Kasnağındaki Daire Pencere Resim 5.73. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Güney Pencereleri

Resim 5.74. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi İki Mekan Arası Geçiş Resim 5.75. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Girişi

Resim 5.76. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Kapatılan Üst Pencere Resim 5.77. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Batı Mekanı

Resim 5.78. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Batı Mekanı Resim 5.79. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Kubbesi

Resim 5.80. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi (Gökçen 1946) Resim 5.81. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi (Köklü 1992)

Resim 5.82. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi (Acun 1996)

Resim 5.83. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Güney Cephesi (Acun 1996)

Resim 5.84. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi (Manisa Belediyesi)

Resim 5.85. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi (Manisa Belediyesi)

Resim 5.86. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi (Manisa Belediyesi)

Resim 5.87. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi’nden İç Görünüm (Manisa Belediyesi)

Resim 5.88. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi (Manisa Belediyesi)

Resim 5.89. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi’nden İç Görünüm (Manisa Belediyesi)

Resim 5.90. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi’nin Bugünkü Görünümü Resim 5.91. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Giriş Cephesi

(10)

Resim 5.93. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Güney Cephesi

Resim 5.94. Manisa Molla Şaban sıbyan Mektebi Giriş-Sekreter Bölümü

Resim 5.95. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Giriş-Sekreter Bölümü (Wc ve Mutfağa Geçiş)

Resim 5.96. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Kütüphane Olarak Kullanılan Oda Resim 5.97. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Kütüphane Olarak Kullanılan Oda Resim 5.98. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Asma Kat Yapılarak Düzenlene Yönetici Odası

Resim 5.99. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Asma Kat Yapılarak Düzenlenen Yönetici Odası

Resim 5.100. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Asma Kat Yapılarak Düzenlenen Yönetici Odası

Resim 5.101. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Mekanlar Arası Geçiş Resim 5.102. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi İç Mekan Detayı Resim 5.103. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi’nden Bir Görünüş

Resim 5.104. Restorasyondan Önce Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi (Acun 1996)

Resim 5.105. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi

Resim 5.106. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Batı Cephesi Resim 5.107. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Güney cephesi

Resim 5.108. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Girişi ve Yapıya Eklenen Muhtes Yapı

Resim 5.109. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Giriş Kapısı Resim 5.110. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Giriş Bölümü Resim 5.111. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Batı Mekanı Resim 5.112. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Batı Mekanı

Resim 5.113. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi İki Mekan Arası Geçiş Resim 6.1. İstanbul Naz Perver Kalfa Sıbyan Mektebi

Resim 6.2. İstanbul Atik Valide Sıbyan Mektebi Resim 6.3. İstanbul Üsküdar Selimiye Sıbyan Mektebi Resim 6.4. İstanbul Rüstem Paşa Sıbyan Mektebi

(11)

ÇİZİMLERİN LİSTESİ

Çizim 4.1. İstanbul-Üsküdar Mihrimah Sultan Cami ve Külliyesi Vaziyet Planı (Özturna1991) Çizim 4.2. İstanbul-Üsküdar Mihrimah Sultan Sıbyan Mektebi Planı (Özturna 1991) Çizim 4.3. İstanbul-Üsküdar Mihrimah Sultan Sıbyan Mektebi A-A Kesiti

Çizim 4.4. İstanbul-Üsküdar Mihrimah Sultan Sıbyan Mektebi Kuzey Cephesi

(Özturna 1991) Çizim 4.5. İstanbul-Üsküdar Mihrimah Sultan Sıbyan Mektebi Perspektifi

(Özturna 1991) Çizim 5.1. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi Vaziyet Planı Çizim 5.2. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi Planı Çizim 5.3. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi A-A Kesiti Çizim 5.4. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi Giriş (Batı) Cephesi Çizim 5.5. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi Çizim 5.6. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi Kuzey Cephesi Çizim 5.7. Manisa Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi Güney Cephesi Çizim 5.8. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Vaziyet Planı Çizim 5.9. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi Planı Çizim 5.10. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi A-A Kesiti Çizim 5.11. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi Kuzey (Giriş) Cephesi Çizim 5.12. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi Güney Cephesi Çizim 5.13. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi Batı Cephesi Çizim 5.14. Manisa Hafsa Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi Çizim 5.15. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Vaziyet Planı Çizim 5.16. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Planı Çizim 5.17. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi A-A Kesiti Çizim 5.18. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Kuzey (Giriş) Cephesi Çizim 5.19. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Güney Cephesi Çizim 5.20. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi Çizim 5.21. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi Batı Cephesi

(12)

Çizim 5.22. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Vaziyet Planı Çizim 5.23. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Zemin Kat Planı Çizim 5.24. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Üst Kat Planı Çizim 5.25. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi A-A Kesiti

Çizim 5.26. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Giriş (Kuzey) Cephesi (Muhtes Yapı) Çizim 5.27. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Güney Cephesi

Çizim 5.28. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi Çizim 5.29. Manisa Alaybey Sıbyan Mektebi Batı Cephesi Çizim 5.30. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Planı

(1992’de belediye tarafından çizilen rölöve projesinden çizilmiştir.) Çizim 5.31. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Güney

Cephesi (1992’de belediye tarafından çizilen rölöve projesinden çizilmiştir.) Çizim 5.32. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Doğu

Cephesi (1992’de belediye tarafından çizilen rölöve projesinden çizilmiştir.) Çizim 5.33. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Batı Cephesi (1992’de belediye tarafından çizilen rölöve projesinden çizilmiştir.) Çizim 5.34. Restorasyondan Önce Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Kuzey

Cephesi (1992’de belediye tarafından çizilen rölöve projesinden çizilmiştir.) Çizim 5.35. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Vaziyet Planı

(Manisa Belediye’sinden alınmıştır.) Çizim 5.36. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Zemin Kat Planı Çizim 5.37. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Asma Kat Planı Çizim 5.38. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi A-A Kesiti Çizim 5.39. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Kuzey (Giriş) Cephesi Çizim 5.40. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Batı Cephesi Çizim5.41. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Doğu Cephesi Çizim 5.42. Manisa Molla Şaban Sıbyan Mektebi Güney Cephesi Çizim 5.43. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Vaziyet Planı Çizim 5.44. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Planı Çizim 5.45. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi A-A Kesiti Çizim 5.46. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Güney (Giriş) Cephesi Çizim 5.47. Manisa Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektebi Batı Cephesi

(13)

Çizim 6.1. İstanbul Tavşantaşı Sıbyan Mektebi Vaziyet Planı (Aksoy 1967) Çizim 6.2. İstanbul Yahya Paşa Sıbyan Mektebi Vaziyet Planı (Aksoy 1967) Çizim 6.3. İstanbul Elhaç Süleyman Efendi Sıbyan Mektebi Vaziyet Planı (Aksoy 1967)

Çizim 6.4. İstanbul Akarçeşme Sıbyan Mektebi Zemin Kat Planı Çizim 6.5. İstanbul Akarçeşme Sıbyan Mektebi Üst Kat Planı

Çizim 6.6. İstanbul Atik Valide Sıbyan Mektebi Planı (Özturna 1991)

(14)

ŞEKİLLERİN LİSTESİ

Şekil 5.1. Manisa Lalapaşa Cami Mektebi Kitabesi

Şekil 5.2. Sıbyan Mekteplerini Gösteren Manisa Şehir Planı Şekil 5.3. Manisa Yakut Ağa Sıbyan Mektebi’nin Kitabesi

(15)

1. GİRİŞ

Eğitim ve öğretim, yetişkin neslin bir plan çerçevesinde ve belli bir gaye hedefleyerek, yetişmekte olan nesillerin gelişmesini sağlamak için yaptığı bir çalışmadır. Bunun içindir ki eğitim, sadece bir kültürün nesilden nesile aktarımını değil, aynı zamanda bunun sonucu olarak toplumun devamlılığını da sağlayan bir faktör olmaktadır. İyi tasarlanmış bir plan ve projeye göre gerçekleştirilen eğitim ve öğretim, toplumun belli bir seviyeye yükselmesine hizmet eder.(Kazıcı 2004)

Hiç şüphesiz ki Osmanlı’yı “Osmanlı” yapan unsurların başında asırlardır başarıyla uyguladığı eğitim politikası gelmektedir. Bu başarılı eğitim politikası nedeniyledir ki Devlet-i Â’liye Osmaniyye, 400 atlıdan koskoca cihangir bir devlet haline gelmiş, 320 yıl dünyanın tek süper gücü olmuş hangi din, dil, ırk ve coğrafyadan olursa olsun insanları toplulukları bir arada yaşatmayı başarmıştır.

Osmanlı Devletinde eğitim-öğretim faaliyetleri her tarafa yayılmış olup, sıbyan mektebinden dâru’l fünun (üniversite)’a, medrese ile medrese-i ihtisas’a kadar her seviyede eğitim ve öğretimin yapıldığı teşkilatlar vardı.

İslamiyet ile ortaya çıkan Sıbyan Mektepleri dini esaslı ilk eğitim veren yapılardır. Osmanlı mimarisinde de görülen sıbyan mektepleri kendine has bir mimariye sahiptir. Osmanlı’nın yaşadığı her şehirde günümüze kadar gelmemiş olsa da sıbyan mekteplerinin varlığı bilinmektedir. Osmanlı’larda Şehzadeler Şehri olarak anılan ve Osmanlı Devri’nin en güzel mimari eserleriyle süslenen Manisa’da da sıbyan mektepleri mevcuttur.

Bu çalışmada da Osmanlı Dönemi Manisa Sıbyan Mektepleri incelenmiştir. Günümüze kadar ayakta kalmayı başarabilen Osmanlı dönemi’ne ait altı adet sıbyan mektebi incelenmeye çalışılmıştır.

Çalışmanın birinci bölümünde, çalışmanın amacı, önemi, izlenen yöntem ve literatür araştırmasına yer verilmiştir.

(16)

İkinci bölümde Avrupa Eğitim Tarihi, tarihçilerimizin belirlemiş oldukları başlıklar altında özetlenmiştir. Bunun yanında Osmanlı’dan önceki dönemde Türk eğitim Tarihi İslam’dan önce ve sonra olmak üzere iki başlık altında incelenmiştir.

Altıncı bölümde ise bir kıyaslamaya gidilmiştir. Osmanlı Dönemi İstanbul

Yedinci bölümde genel bir değerlendirmeyle sonuç bölümü yazılırken; sekizinci

1.1. Çalışmanın Amacı ve Kapsamı

Manisa köklü bir tarihi geçmişe sahiptir. Beylikler döneminde başkent olmuş,

edilip kullanılmakta olanlar olduğu gibi, kaderine terk edilmiş olanlarda mevcuttur. Üçüncü bölümde Osmanlı Devleti’nde eğitim öğretimin gelişimi ve bu süreç içerisinde ki eğitim birimleri anlatılmıştır.

Dördüncü bölümde sıbyan mekteplerinin tanımı, fonksiyonu, gelişimi, öğretim ve idari sistem ve plan, malzeme, üstyapı, örgü sistemi başlıkları altında mimari özellikleri anlatılmıştır.

Beşinci bölümde Manisa sıbyan mekteplerinin genel özellikleri ve varlığını tarihi kaynaklardan öğrendiğimiz şuan mevcut olmayan sıbyan mektepleri incelenmiştir. Devamında ise bütün bunlar göz önüne alınarak Osmanlı Dönemi Manisa sıbyan mekteplerinden Hatuniye ve Sultan Külliyeleri Sıbyan Mektepleri, Yakut Ağa, Alaybey, Molla Şaban ve Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektepleri incelenmiştir.

Sıbyan Mektepleri ile Manisa Sıbyan Mektepleri Şehir içindeki yeri, mimari özellikleri, malzeme ve teknik özellikleri, tavan ve örtü sistemi ve süslemeleri açısından karşılaştırılmıştır.

ve son bölümde kullanılan kaynaklar ve web siteleri sıralanmıştır.

Osmanlı Döneminde “Şehzadeler Kenti” diye ünlenmiştir. Padişahlığa aday birçok şehzade başta Fatih Sultan Mehmet olmak üzere Manisa’da valilik yapmıştır. Manisa Osmanlı döneminin en güzel mimari eserleriyle süslenmiştir. Bu eserlerden restore

(17)

Bu çalışmada sıbyan mekteplerinin gelişimi göz önüne alınarak Osmanlı Dönemi Manisa sıbyan mektepleri tarihi ve mimari yönden incelenmiştir. Bu yapılar

enen Yöntem

olan verilerin elde edilmesi amacı ile konuyu oğrudan ya da dolaylı olarak ele alan literatür incelemesi yapılarak, yazılı ve çizili küçük ve tekil yapılar olduğundan gereken önemi üzerlerinde toplayamamışlardır. Sıbyan mektepleri incelenirken İstanbul sıbyan mekteplerinden Üsküdar Mihrimah Sultan Külliyesi Sıbyan Mektebi çizimleriyle beraber değerlendirilmiştir. Bunun yanında altıncı bölümde Manisa ve İstanbul sıbyan mektepleri kıyaslanmıştır. Manisa’da günümüze kadar gelebilen altı tane sıbyan mektebi bulunmaktadır. Bunların hepsi şu anda kullanılmaktadır ama kimi bilinçli kimi bilinçsiz kullanıma maruz kalmaktadır. İki-üç yıl öncesine kadar harap ve kullanılamaz durumda iken yapılan restorasyon çalışmalarıyla Molla Şaban ve Çapraz-ı Sagir Sıbyan Mektepleri Manisa Belediyesi Yerel Gündem 21 Evi ve Çocuk Kültür ve Sanat Merkezi olarak tekrar kullanıma açılmıştır. Bu iki yapının incelenmesi tarihi yapılarımızın günümüzde de kullanılabileceği konusuna ışık tutmaktadır. Diğer dört sıbyan mektebi ilk yapıldığı fonksiyondan farklı olarak Manisalılar Mesir ve Dayanışma Derneği, Yuntdağlılar Derneği, Diyanet Kitap Satış Merkezi ve Kuran Kursu deposu olarak kullanılmaktadır.

1.2. Çalışmada İzl

Çalışmamıza yön verecek d

kaynaklara ulaşılmıştır. Konu ile ilgili tezler, seminerler, kitaplar, makaleler ve bildiriler taranmış, önceki araştırma, değerlendirme ve eleştiri çalışmalarından yararlanılmıştır. Bununla birlikte internet ortamında yapılan araştırmalardan da faydalanılmıştır. Çalışma kapsamında incelenen sıbyan mekteplerinin çeşitli yerlerden tespit edilen rölöve ve restorasyon çalışmaları, yerinde tespitler ve ölçümler, fotoğraflar ve literatür araştırmalarından faydalanılmıştır. Ayrıca, Osmanlı dönemi Manisa sıbyan mekteplerinin tarihsel ve mimari özellikleri, mevcut durumları, geçirmiş olduğu onarımlar ayrı ayrı başlıklar altında incelenmiştir. Birçoğunun projelerine ulaşılamayan bu yapılar, yerinde fotoğraf ve çizimlerle tespit edilmiştir.

(18)

Vakıflar Manisa İl Müdürlüğü, restorasyon çalışmalarına dahil olan Manisa Belediyesi, Vakıflar İzmir Bölge Müdürlüğü yetkilileriyle sözlü görüşmeler

arak konunun araştırılmasında tarihsel yöntem, literatür araştırması, erinde inceleme, rölöve alma, betimleme, fotoğraflama, yazılı ve sözlü görüşmeler

ektepleri ile ilgili çok az yayın bulunmuştur. Osmanlı önemi’nden önce eğitim öğretim tarihi, Osmanlı eğitim öğretim tarihi, sıbyan mekt

Manisa’da alen ayakta olan tarihi yapılara yer vermiş ve incelemiştir. Sıbyan mekteplerine de

tanbul Sıbyan Mektepleri Üzerine Bir e” isimli doktora tezinde sıbyan mekteplerinin genel özelliklerine,

lı eserinde gerek İslam’dan önce gerek ’dan sonra Türklerin eğitimini ve bu eğitim süresince kullandıkları eğitim yapılmıştır.

Özet ol y

gibi yöntemlerden yararlanılmıştır. Çeşitli tez, seminer, kitap, makale ve bildirilerin taraması yapılarak kaynaklardan alınan bilgiler ve gözlemler doğrultusunda bir sonuca varılmaya çalışılmıştır.

1.3. Literatür Araştırması

Bugüne kadar sıbyan m D

epleri ve Osmanlı dönemi Manisa sıbyan mektepleri ile ilgili olan ve araştırmamıza ışık tutan kaynaklar hakkında kısaca şu bilgiler verilebilir:

Acun, 1996, “Manisa’da Türk Devri Yapıları” isimli çalışmasında h

yer veren Acun yapıların özeliklerini, tarihi kimliklerini, ve sadece plan bazında mevcut olanların planlarına yer vermiştir.

Aksoy, 1967, “Osmanlı Devri İs İncelem

Avrupa’dan örneklere, İstanbul sıbyan mekteplerine ve bunların kısa kısa özelliklerini ve durumlarını anlatır bilgilere yer vermiştir.

Akyüz, 2001, “Türk Eğitim Tarihi” ad İslam

(19)

Özturna, 1991, “Sinan Dönemi Sıbyan Mektepleri” isimli yüksek lisans tezinde

Ayrıca yüksek lisans çalışması ile ilgili diğer kaynaklardan konularına göre Mimar Sinan’a Dönemine ait olan sıbyan mektepleri incelenmiştir. Dönemin mimari özelliklerinine yer verilmiştir.

yararlanılmıştır. Çalışma konusu ile ilgili makalelerin yayınlandığı Manisa Dergisi, Bilim Eğitim ve Düşünce Dergisi, Türk Kültürü Dergisi gibi süreli yayınların konuyu destekleyici makalelerinden yaralanılmıştır.

(20)

2. TARİHİ SÜREÇ İÇERİSİNDE EĞİTİM ÖĞRETİMİN GELİŞİMİ

.1. Avrupa’da Eğitim Öğretimin Gelişimi

.1.1. Krallık devrinde yunan eğitim ve öğretimi (M.Ö. 1100-750)

Yunanlıların en eski toplumsal hayat biçimi ataerkil krallık sistemi idi.

.1.2. Yunan şehir devletlerinde eğitim öğretim (M.Ö. 750-400)

Yunan tarihinde bu devirde çok sayıda küçük şehir devletleri1 kurulmuştur. Bu

.1.2.1. Isparta şehir devletinde eğitim öğretim

Isparta şehir devletleri bugünkü Mora Yarımadasında bir tarım şehri olarak yer

2

2

Toplumda mevcut olan bu sosyal tabakalaşmaya uygun olarak eğitim de asiller ve köylüler eğitimi olarak ikiye ayrılmaktaydı. Bu devirde bilinçli olarak uygulanan eğitim yalnızca asiller tabakası için söz konusu olmuştur. Asillere verilen bu eğitim jimnastik ve müzik eğitimi olarak verilmekteydi. Amaç vücudun düzgünleştirilmesi ruhun ise neşeli ve cesur bir duruma sokularak çevik bir savaşçı yetiştirilmesidir. (Aytaç 1972)

2

yedi şehir devletleri arasında Isparta ve Atina şehirlerinin eğitim sistemleri ana model olarak ortaya çıkmıştır. (Sakaoğlu 1991)

2

almıştır. Bu devlet M.Ö. 8. yy.dan itibaren kuzeyden gelen Dor’ların göçüne uğramıştır. Ülkeye sonradan gelen Dor’lar egemen bir sınıf olmuştur ve esas yerli halkı kendi çıkarları uğruna çalıştırmıştır. Bu tarz bir sosyal yapı Isparta’nın eğitim öğretim sistemini kuvvetli bir biçimde etkilemiştir. Gelecek tehlikelere karşı savaşa hazır olmak halkın tek hayat amacı haline gelmiştir. Bu temel amaç yüzünden devletin eğitime gösterdiği ilgi daha çocukların doğumundan itibaren başlamaktadır. Yeni doğan çocuklardan sadece kuvvetli olanlar hayatta bırakılmaktadır. Çocuklar 1 Şehir devletlerinin diğer bir adı olan polis; başlangıçta güçlendirilmiş kral kalesi anlamına gelmektedir. Daha sonraları ise bu kalelere dahil olan serbest köylülerin birliği anlamını kazanmıştır.

(21)

yedi yaşına kadar ailesinin yanında kalırlar daha sonra devlete ait eğitim kurumlarına devredilirlerdi. Otuz yaşına kadar burada savaş ve devlet işleri üzerinde sıkı bir eğitim görürlerdi. Eğitim süresince sıcağa ve soğuğa dayanıklı olmaları için ince elbiseler giyerlerdi. Sıcak su ile yıkanmazlar, yemekler ise sade ve tuzsuz hazırlanırdı. Bu katı eğitimin yanında okuma yazma ve hesap işleri ihmal edilmiştir. (Aytaç 1972)

2.1.2.2. Atina şehir devletinde eğitim öğretim

Isparta’nın tam tersine Atina şehir devletinde ticaret ve endüstri ön plana

Spora verilen önemin sonucunda Gymnasion adıyla anılan spor salonları inşa

.1.3. Yunan eğitiminin filozoflar tarafından yeniden temellendirilmesi

Yunan eğitim M.Ö. 5. yy.da yeni gelişimlere gerekli cevabı veremeyecek

çıkmıştır. Atina’da eğitim devlet elinde değildi. Özel kişilerin işi olarak serbest bırakılmıştır. Bunun devamında gramer matematik retorik2 ve felsefe hocaları okullarını açmaya başladılar. Erkek çocuklar yedi yaşından itibaren evde veya açılan özel okullarda gramer edebiyat ve müzik dersleri alamaya başlarlardı. Bunun yanında hesap dersleri de alırlardı. Bu eğitimin ardından iki yıl silah kullanma, nöbet tutma ve diğer kışla hizmetleri ile askeri eğitim alırlardı. Bu eğitimin sonunda ise kendilerine silah verilirdi. (Aytaç 1972)

edilmiştir. Bu spor salonlarının yanında yer alan koşu sahalarına Dramos, yarış alanlarına da Hippodrom adı verilirdi. Spor eğitimin de çocuklara ok atma, kılıç oyunu, ağırlık kaldırma, araba yarışı, ata binme, yüzme gibi spor dalları öğretilirdi. (Aytaç 1972)

2

(M.Ö. 5. yy.)

duruma düştüğü için bunun yeniden temellendirilip geliştirilmesi bir zorunluluk halini almıştır. Bu eğitim krizinde ilk rolü Sofistler almıştır. Sofist kelimesi daha baştan itibaren ‘bilgelik öğreten’ ya da ‘bilgelik taslayan’ anlamlarını taşımaktadır. 2 Retorik: Güzel söz söyleme, hitabet sanatı, lisanı etkili şekilde kullanma

(22)

Zamanla sofistler Atina’nın metropolünde para ile ders veren gezgin öğretmenler grubuna verilen bir isim olmuştur (Aytaç 1972). Sofistlerin öğretim sistemlerinin merkezinde güzel konuşma yer almıştır. Bunun yanında gramer, retorik, dialektik konularında eğitim vermişlerdir. (Sakaoğlu 1991)

-Gramer, dilin kuruluşundaki doğruluğun teorisi

lendirebilme yolu

Bunun devamında eğitimi sofistlerden almış olan antik çağ eğitiminin atası

Sokrates’in öğrencilerinden olan Platon’unda (Eflatun-M.Ö. 427–347) Yunan

Platon’dan sonra yirmi yıl öğrenciliğini yapmış olan Aristoteles (Aristo M.Ö. -Retorik, konuşmayı etkili olabilecek tarzda şekil

-Dialektik, karşılıklı tartışmada zihni kıvraklık anlamlarına gelmektedir. (Aytaç 1972)

Sokrates (M.Ö. 470–399) yunan eğitiminde etkili olmuştur. Hiç kimseyi ayırt etmeksizin parasız dersler vermiştir. Sokrates gençlere her şeyden önce adalet, cesaret, ölçülü olmak, içten olmak gibi erdemleri anlatmıştır. Devlet tanrılarına saygı duymamak yeni tanrılar öne sürmek ve gençliği baştan çıkarmak suçlarından idam edilmiştir. (Aytaç 1972)

eğitimine katkısı büyük olmuştur. Platon günümüze kadar da gelen birçok eser yazmıştır. Filozof Platon aynı zamanda da bütün çağların en büyük eğiticisi olmuştur. Platon’a göre eğitim karakter eğitimi, beden eğitimi, estetik eğitim, mesleki eğitim ve felsefi eğitim kademelerinden oluşmalıdır. (Aytaç 1972)

384–322) farklı bir felsefi düşünce sistemi geliştirmiştir. Aristo eğitimin sağlanmasını esas amaç edindiği erdemleri zihni ve ahlaki erdemler olmak üzere iki grup içerisinde toplamıştır. Bilim bilgelik güzel sanatlar ve pratikler aracılığıyla zihinsel erdemi, cesaret ölçülük cömertlik hakseverlik ile de ahlaksal erdemi öğretmeye çalışmıştır. (Aytaç 1972)

(23)

2.1.4. Helenizm devrinde eğitim öğretim

Helenizm adı verilen bu devir Yunanlıların bağımsızlığını kaybedişinden Roma

Helenist devirde kültürel hayatın gelişmesi eğitimin entelektüelleştirilmesine ve

oğunlukla şehirlerde yapılanmışlardır. Kız ve erkekler için ayrı

ve yazarların metinlerinin ışığında klasik Yunancanın

(Gymnasion): başlangıçta yalnızca spor faaliyetlerinin iği

mer, retorik, dialektik eğitiminin yanına aritmetik, geometri, astronomi ve müzik eklenmesiyle yüksek öğretim verilmeye çalışılmıştır.

İmparatorluğu’nun kurulmasına kadar devam eder. M.Ö. 338’den itibaren başta Atina olmak üzere bütün Yunanistan kuzeyden gelen Makedonyalıların hâkimiyeti altına girmeye başlamıştır. İşgalden önce klasik yunan hayatı bir şehir hayatı idi. Bu nedenle de imparatorluğun birçok yerinde Yunanlılar tarzında şehirler kuruldu. İskenderiye, Antakya, Bergama, Rodos, Tarsus ve daha sonra da Roma ve benzeri gibi kültür merkezleri kurulmuştur. Bunlar arasında İskenderiye özellikle bir araştırma ve öğretim merkezi olarak büyük kitaplığı ve dokümanları ile çok büyük bir ün kazanmıştır. Bu devirde filoloji, tabiat bilimleri, matematik, astronomi ve tıp bilimleri büyük bir gelişme göstermiştir. (Sakaoğlu 1991)

bu nedenle de okullar önem kazanmıştır. Devlet ve vakıflar tarafından çok sayıda okul kurulmuştur.

-İlkokullar: Ç

ayrı oluşturulmuştur. Okuma, yazma, hesap, resim, müzik ve jimnastik ilkokullarda öğretilen dersler arasındadır.

-Ortaokullar: Klasik şair

öğretilmesine önem verilen bu okullara 10-12 yaşlarındaki öğrenciler devam etmekteydi.

-Liseler

gerçekleştirild bu mekanlar (Gymnasion-Resim 2.1.) Helenizm devrinde büyük spor salonları, havuzları, dershaneleri, okul arşivleri, kitaplıkları ve bazen de Bergama’da olduğu gibi okul tiyatroları olan kurumlar halini almışlardır. Liselerde öğretimin esası ise Sofistlerden devir alınan gramer, retorik, dialektik oluşturmuştur. Öğretimin ağırlık merkezinde ise Yunan dili ve Edebiyatı dersi bulunmaktadır. -Yüksek Öğretim Kademesi: Bu kurumlarda Sofistlerden devir alınan gra

(24)

Resim

Helenizm dönem nda felsefe okulları ve retorik okulları da açılm

Roma antik çağın ikinci önemli medeniyetidir. Eski Romalılar aile kültürüne bundan dolayı sıkı bir hlak ve disiplin temeli üzerine kurulmuştur.

Kendine bakabilecek yaşa gelen erkek ocuklar babalarının yanında bir çırak gibi yetişirlerdi. Kız çocuklar ise annelerinin

2.1. Gymnasion’a bir örnek (İlkgelen 2000) inde bu eğitim kurumlarının yanı

ıştır. (Sakaoğlu 1991)

2.1.5. Antik Roma’da eğitim öğretim (M.S. 476’ya kadar)

bağlı tarımla uğraşan bir halktır. Romalılarda aile kutsaldır ve a

Eski Roma’da eğitimin amacı iyi vatandaş yetiştirmektir. Bu görevde aileye düşmektedir. Eğitimin amacı ise alıştırmadır.

ç

çırağı olurlardı. Anne ve babalar çocuklarını kendi elleriyle hayata hazırlarlardı. Erkek çocuklar meslek öğrenmesi için ustaların yanına verilirlerdi (Resim 2.2., 2.3., 2.4.). (İlkgelen 2000) Resim 2.2. Roma’da Bıçakçı (M.S. 1. yy.) (İlkgelen 2000) Resim 2.3. Roma’da Ayakkabıcı (M.S. 2. yy.) (İlkgelen 2000) Resim 2.4. Roma’da Marangoz (M.S. 1. yy) (İlkgelen 2000)

(25)

Gitgide büyüyen Rom olma

ilişkisi artmaktaydı. Daha M.Ö 3. yy.dan itibaren Yunan kültür, edebiyat ğitimi Roma’ya girmeye başlamıştır.

Roma’da özellikle gramer ve hukuk olarak iki iş ve eliştirilmiştir. Yunan alınan eğitimle Ro çma yetkisi hükümete ait

başlan

ap ve hukuk sorunları ile ilgili eğitim verilmeye alışılmıştır.

ası çocukların devam ettikleri rtaöğretim kurumlarıdır. Yunanca, Latince, mitoloji, tarih, coğrafya, hukuk, temel

se retorik, dialektik, gramer, müzik, astronomi, geometri ve aritmetik ersleri verilmiştir.

Cicero (M.Ö. 106–43) -Vergilius Maro (M.Ö. 70–19)

-Lucius Annaeus Seneca (M.Ö. 3-M.S. 65) -Marcus Fabius Quintilianus (M.S. 35–96)

a bir dünya devleti ktaydı. Yunan kültür ile olan ı ve e

ilim dalı desteklenm

g lılardan ma’da a

olan okullar açılmaya mıştır. (Sakaoğlu 1991)

-İlkokullar: Litterator yada Ludi Magister adı ile anılan ilkokul hocalarının ders verdiği bu ilkokullar, Roma’da cumhuriyetten itibaren (M.Ö. 5. yy.) kurulmuştur. Bu okullarda okuma, yazma, hes

ç

Yunan eğitim sistemini etkilerine paralel olarak Roma’da gramer ve retorik okulları açılmıştır. Gramer okulları 12–16 yaş ar

o

bilgilerle aritmetik, geometri, felsefe dersleri verilirdi. Bunların yanında öğrenciler bedeni, ahlaki ve estetik yönden de geliştirilirlerdi. Gramer okullarında verilen eğitimin ihtiyacı karşılayamaz olmasından dolayı retorik okulları açılmıştır. Bu kurumlar da i

d

Retorik okullardan mezun olan öğrencilerden daha yüksek bir öğrenim almak isteyenler Atina, Antakya, İskenderiye veya İstanbul’a giderlerdi. Roma’da eğitim öğretim konusunda ki önemli düşünürler şunlardır: (Aytaç1972)

-İhtiyar Cato (M.Ö. 234–149)

-Marcus Terentius Varro (M.Ö. 116–27 -Marcus Tullius

(26)

-Plutarch (M.S. 46–125)

İnsan, okul için değil, hayat için öğrenmelidir.

SENECA

2.1.6 .S. 500’lere kadar)

Antik Hıristiyanlıkta eğitim ve öğretim aile

içeris ıçta Antik Çağ’dan kalan eğitim

öğret emiştir. Yüksek öğrenim görmek

isteye rına kadar Gramer ve Retorik okullarına gitmişlerdir.

-Kateşet (Ka llardır. İlk defa

aftize azırlık yapm üzer özel d i der arının açılması ile aşlar. İlk Hıristiyan Kateşet Okulu M.S. 2. yy.da kurulmuştur. (Sakaoğlu 1991)

.1.7. Orta Çağ’da eğitim öğretim

Ortaçağda bağlı oldukları tarikat ilkelerine bağlı gençler yetiştirmek üzere

lları ibi diğer din okulları da kurulmuştur. (Aytaç 1972)

Bu dönemde şövalye eğitimi ön plana çıkmıştır. Şövalyeler kendilerini tanrı

rını, kılıç alkan kullanmayı, avlanmayı ve savaşmayı 7–21 yaş arasında öğrenmişlerdir. Daha sonra da kilisede yapılan törenle yemin ederler ve şövalye ilan edilirlerdi.

. Antik Hıristiyanlıkta eğitim öğretim (M

M.S. 313’e gelinceye kadar

inde yapılmaktaydı. Hıristiyanlık başlang im kurumlarında önemli bir değişikliğe gitm

n Hıristiyanlar 6. yy. başla

techete) Okulları, Hıristiyanlığa özel olan oku

v h ak e in sler veren Kateşet okull

b

2

Ortaçağın düşünce sistemi gibi eğitimi de skolastik ile bağdaştırılır. Bu yönüyle ortaçağ kendinden önceki ve sonraki dönemlerden tamamen ayrılmaktadır.

manastır okulları açılmıştır. Manastır okullarında önce okuma yazma ve hesap gibi temel bilgiler öğretilmiştir. Bunun yanında Latince metinler, inanç ilkeleri ve dini ilahiler öğretilmiştir. Manastır okullarından başka katedral okulları ve vakıf oku g

tarafından Hıristiyanlığı savunmak için gönderildiğine inanmışlardır. Bundan dolayı özel bir eğitim görmüşlerdir. Saray ahlakını, disiplinini, türkü ve şarkıla

(27)

Ortaçağdaki bir diğer eğitim kurumu ise mesleki eğitim veren kurumlardır. Sınav sonucunda tespit edilen belirli bir bilgi seviyesine (Hıristiyanlık, okuma yazma gibi) sahip gençler bu kurumlarda eğitim görmeye hak kazanırlardı. Çırak olarak eğitime alına kişi usta unvanı alabilmek için ustalık bir eser yapmış olması gerekmekteydi. (Aytaç 1972)

Ortaçağda 11–13. yy.larda şehirler gelişmiş ve buna bağlı olarak şehir okulları (yazı okulları, belediye okulları, vakıf okulları) açılmıştır. Bu okullarda okuma yazma eğitimine ağırlık verilmiştir. Din derslerinin daha az yer tutmasına karşın kilise okulları kadar disiplinli okullar olmuşlardır. (Aytaç 1972)

Ortaçağda ortaya çıkan eğitim öğretim kurumları içerisinden günümüze kadar gelenler üniversitelerdir. Üniversiteler ilk kurulduklarında belirli bilim dallarına ağırlık vermişlerdir. Kurulan üniversitelerin pek çoğunun çekirdeği kilise okullarından oluşmaktadır. (Aytaç 1972)

Ortaçağda açılan üniversitelerin sanat fakültesi, teoloji fakültesi, hukuk fakültesi ve tıp fakültesi olarak dört grupta sıralanmaktadır. Ortaçağın ilk üniversiteleri Cambridge, Oxford, Heidelberg (Resim 2.5, 2.6, 2.7) günümüzde de aynı isimlerle hizmet vermektedir. (Sakaoğlu 1991)

(28)

R bridge Ünv.

2.1.8. Rönesans devrinde e

Rönesans’la birlikte n eğitim ideali yaratıcı

düşünce yerleşmiş ı, konan yeni ilkeler,

açılan okullar bir ayd inin düşünürleri

şunlardır:

-Erasmus (1467–1560) -Melanhton (1497–1560)

-Luther (1483–1546)

her yönlü gelişmiş insandır. (Aytaç 1972)

Bu ğer bir akım reformasyon akımıdır. Halkı eğitm ı yeni bir kilise-din ilişkisini gerçekleştiren Hıristiyan in ektir.

ğrencilere retorik felsefe eğitimi ekteydi. On yıllık öğrenimini bitirenler yüksek teoloji öğrenimine geçerlerdi. (Sakaoğlu 1991)

esim 2.7. Cam

ğitim öğretim (15-16. yüzyıllar)

15. yy.da Avrupa’ya hümanizmanı tir. Bütün Avrupa’da pedagogların çalışmalar

ınlanmayı çabuklaştırmıştır. Rönesans dönem

-Montaigne (1533–1592)

Hümanizm akımının eğitim ideali İtalya Almanya Fransa İngiltere İspanya’da etkili olmuştur. Hümanist akımın eğitim ideali çok yönlü yaratıcı bir düşüncedir. Amacı ise

devirde eğitimi etkileyen di eyi esas alan bu akımın amac

san tipi yetiştirm

Bu dönemde reform karşıtı Cezvit tarikatı yoldan çıkanları dine döndürmek için Cezvit Okullarını açmıştır. Bunlar beşer yıllık iki kademeli mükemmel donanımlı disiplinli parasız yatılı okullardır. İkinci kademede ö

(29)

17. yy.da birey bağımsızlığına düşüncenin de bağımsızlığını da etkileyen Metot Çağı başlamıştır. Bu çağda artık yalnızca uzun süreli eğitmek yetmemekte insan aynı zamanda iyi bir şekilde eğitilmek istenmektedir. Bundan dolayı bütün dersler ve

ğitim dallarıyla uyum sağlayabilecek genel öğretim metodu geliştirilmiştir.

Çocuk ne hekim ne asker ne papaz olmalıdır, o her şeyden önce insan olmalıdır.

uştur. Bu dönemde . Von Humboldt (1767-1835) her çeşit okulda yeteneklerin tümü geliştirilmelidir d

planlayan bir reform programı hazırlamıştır.

), Schopenhauer (1788-1860) ve e

Derslerin içeriklerine yenilikler getirilmesi amaçlanmıştır. Ana dil ön plana çıkarılarak bu dillerde ders kitapları yazılmıştır. İlkokullar bu dönemde daha çok gelişip yaygınlaşmıştır. Bu dönem okullarını anaokulu, ana dili okulu, Latince okulları, akademiler olarak dört ana grupta toplayabiliriz. (Sakaoğlu 1991)

Metot Çağını izleyen 18. yy. aydınlama çağı artık baştan sona bir eğitim çağıdır. Bu yüzyıla egemen olan ‘aydınlanma’ ile eğitim yeni kavramlara kavuşmuştur. Aydınlanma Fransa İngiltere ve Almanya’da ortaya çıkmıştır. Denis Diderot (1713-1784) ilk bilim sanat ve zanaat ansiklopedisini hazırlamıştır. Diderot’un okul sistemi ise halk okulları (ilkokul), sanat okulları (lise), ve fakülteler (tıp, hukuk, teoloji) olarak sıralanmaktadır. Bu dönemde J.J. Rousseau (1712-1778) ise natüralist eğitim için bir dizi eser yayınlamıştır. (Aytaç 1972)

J.J.ROUSSEAU

Gotthold Ephraim Lessing insanlık eğitimi dönemecinde öndedir. Fransız devrimi, eğitim ve öğretimde eşitlik prensibini, okulların yenileşmesini, eğitim reformlarını ve eğitimde özgürlüğü ortaya atmıştır.

19. yy. ortalarına kadar yeni Hümanizm dönemi etkin olm W

üşüncesini savunmuştur. Bunun devamında ilk orta yüksek öğretim aşamalarını

Endüstrileşme çağında da eğitim alanında yenilikler yapılmıştır. Çağın ünlü eğitim bilimcileri Pestalozzi (1746-1827), Frobel (1782-1852), Karl Marx (1818-1883), F. Engels (1820-1895), Spencer (1820-1903

(30)

Nietzsche (1844-1900) olarak sıralanmaktadır. Her biri eğitime yeni ve farklı

NİETZSCHE

im

2.2.1. İslam’d

İslam dininden önceki dönemlerde, Türk töresi çocuğu doğduğu boyun bir

masını sağlardı. Çocuklar bu ad verme törenine kadar, binicilik, atıcılık, avaş oyunları, hayvancılık gibi şeyleri öğrenirlerdi. Bundan sonraki hayatlarına da am ederlerdi. Divan-ü lugat’it Türk’te ıralanan ‘yalınlık, alçak gönüllülük, mertlik, cömertlik, güzel huyluluk, tatlılık’ da uşaktan kuşağa aktarılan töre eğitiminin onucudur (Sakaoğlu 1991).

slam’dan önce Türk boylarında ve bütün toplumlarda boyutlar kazandırmışlardır. (Aytaç 1972)

Büyük insanlar eğitmek, insanlığın en yüksek görevidir.

20. yüzyıla girerken Avrupa duraksamasız, mükemmel ve çok yönlü eğitim, zihin ve düşünce faaliyetlerine sahne olmuştur. Eğitimde kurumlaşmalar hızla ilerlemiştir.

2.2. Osmanlı’dan Önce Eğitim Ve Öğret

an önce eğitim öğretim

üyesi olarak görür ve bu boy için yetiştirilmesini isterdi. Bunu ‘ad verme’ geleneğinde görebilmekteyiz. Boyca onaylanan bir başarı bireyin ad almasını ve kişilik kazan

s

yaşamları için gerekli bilgileri öğrenerek dev s

kuşkusuz yüzyıllarca bozulmayan k s

Göktürkler dönemine kadar kültür zenginlikleri sözlü olarak nesilden nesile aktarıldı. Göktürk İmparatorluğu döneminde Türkler özel bir alfabe bulmuşlar, Uygurlar zamanında da daha gelişmiş bir yazı tekniği oluşturmuşlardır. İlk yazılı kültür eserleri bu dönemde ortaya çıkmıştır. Okuryazarlıkta bu dönemde değer kazanmıştır. Bu dönemde çocuklar ve gençler için okullar açılmıştır ve öğretmenler öncelik kazanmıştır. Uygurların dağılmasından sonra Müslümanlık ve İslam dini 10. yy.da Türk boyları arasında yayılmaya başlamıştır. Eğitim ise din eğitiminin öne çıktığı bir sürece girmiştir. İ

(31)

olduğu gibi Arap dünyasında da basit bir şekilde de olsa eğitim öğretim faaliyetleri

Bir saatlik ilim altmış senelik nafile ibadetten daha hayırlıdır. Hz. MUHAMMED

Hz. MUHAMMED

Kura ocukların

babalarına düşerdi. Kız çocuklarına da ev i tarafından ğretilirdi.

nce Hz. uhammed’in evinde başlamıştır, camilerde devam etmiştir. Hz. Muhammed

Medine’ye hicret ettikt id-i Nebeviyi (Resim

2.8.) yaptırmıştır. Üç bölümden olu zulle denilen bölümü ğitim öğretim için inşa edilmiştir. Bu bölümde Hz. Muhammed’in etrafında insanlar halka halka sıralanarak otururlardı. Kuran-ı Kerim’i okur ve ezberlerlerdi. Hadisler bulunmaktaydı. Bu eğitim öğretim, Arap gencinin çevre, tecrübe ve kabilesindeki kişilerle olan ilişkilerinden doğmaktaydı. Bu dönemde Araplar arasında önem verilen ilimler ise tıp, şiir, edebiyat, kıyafe, arafe ve kehanet gibi ilimlerdi. (Sakaoğlu 1991)

2.2.2. İslam’dan sonra eğitim ve öğretim

Her din için ilk amaç ve görev, bu dine inanan bireyleri gerektirdiği şekilde eğitmek olmuştur. İslam dininde de bu böyledir. Hz. Muhammed’e gelen ilk vahiy ‘oku’ dur. Bunun devamında Kuran-ı Kerim’de eğitim ve öğretimin önemi vurgulanan birçok ayet bulunmaktadır. Hz. Muhammed’in de aynı konuda birçok hadisi de mevcuttur.

Bu ayet ve hadislerin temelini oluşturduğu Müslümanlıkta eğitim ve öğretim konusunda kadın, erkek, ırk, ulus gibi hiçbir konuda ayrım yapılmamıştır.

İlim Çin’de bile olsa gidip öğreniniz.

nı okuyup yazmak, gerekli bilimleri ve becerileri öğretme işi ç şleri ile ilgili eğitim, anneleri ö

İslam dininin ilk öğretmeni Hz. Muhammed’dir. Eğitimi ö M

en sonra eğitim verebilmek için Mesc şan mescidin suffa ya da e

(32)

öğretilir ve açıklanırdı. Hz. Muhammed döneminde Medine’ye gelen, Müslüman olmayan hekimler, dişçiler, uzmanlar bilgi ve becerilerinden dolayı saygı görürlerdi. Savaşlarda tutsak alınan kişilerden okuma yazma bilenler Müslüman çocuk ve

etişkinlere okuma yazma öğretme karşılığında vergi ödemezlerdi. Bu dönemde y

küttab (sıbyan mektebi) adı ile anılan eğitim merkezleri kurulmuştur (Kazıcı 2004). Bu kurumlarda çocuklara basit dini bilgilerin yanında yazı, şiir, gramer, aritmetik, beden eğitimi diyebileceğimiz yüzme ile ata binme dersleri verilmiştir. Küttablar özel yerlerde olduğu kadar cami veya ona bitişik yerlerde açıldığı görülmektedir (Kazıcı 2003).

Resim 2.8. Mescid-i Nebevi Ön Görünüş

Hz. nde de (634-661) suffa

düzeni değişme i, mescit,

küttab eğitim evi

sarayında dil, ed leri verilmiştir.

Eğitimin teme i gibi ilim

dallarında ise ba iştir. Abbasiler

döneminde bu tercüm un zamanında

Bağdat ta 830 yıl ıştır. Burası bir

kitaplık ve çeviri mer ük bir ilim merkezi,

aline geldi. Bu ilim merkezi Halife Mütevekkil zamanında kapatıldı. Bunu Beytül Muhammed’in vefatından sonra dört halife dönemi

di. Bunu takip eden Emeviler döneminde (661-750) cam inin yanına özel eğitim de eklenmiştir. Büyük konaklarda ve Em

ebiyat, tıp, tarih, astronomi, kozmoğrafya ders lini din ve İslam tarihi oluşturmaktadır. Tıp kimya astronom

şka milletlerden gelen kitaplar tercüme edilm eler devam etmiştir. Bu dönemde halife Me’m ında Beytü-l Hikme olarak anılan ilk akademi açılm

kezi idi. Zamanla gelişen bu merkez büy h

ilm, Darül ilm denilen yeni okullar izlemiştir. Bunların ilki ise IX-X. yy.larda kurulmuştur. Cami ve saray eğitimi ise giderek önem kazanmıştır. (Kazıcı 2004)

(33)

Abbasi dönemi eğitim ve öğretim faaliyetlerinin görüldüğü yerlerden biri de ‘kitapçı dükkanları’ dır. Bu dükkânların sahipleri sadece ticaretle ilgilenen kişiler değillerdi. Yüksek kültür ve bilgi sahibi insanlardı. Bunun için kitapçı dükkanları öğrencilerin ve bilginlerin toplandığı yerler halini almıştır. Buralarda şiirler okunur, ilmi tartışmalar yapılır ve edebi nutuklar atılırdı. Kitapçı dükkanları daha sonra İslam dünyasının çeşitli yerlerinde kendilerini göstermeye başlamıştır. (Kazıcı 2004)

Müslüman olan Karahanlılar ve diğer Müslüman Türk devletleri Darül-ilm okullarını örnek alarak Türkistan ve İran’da yeni okullar açmışlardır (10. yy. ilk yarısı). Amaç Müslümanlığı yayarak eski inançların izlerini silmektir. Bu ilk Türk

maçlı edreseler kurma konusundaki yarışları izlemiştir. (Kazıcı 2004)

12. yüzyılda ise Ortadoğu kentlerinde (Irak, Suriye, Mısır) Nizamiye ve

zerinde durulmaya eğerdir. Fatımiler ulumu-l evail (eskilerin ilimleri) ‘den faydalanmaya son derece

birçok kişi gelmiştir. Kısa sürede Endülüs bir eğitim okullarında fıkıh (İslam hukuku), tıp, astronomi, matematik dersleri verilmiştir. Bu okullardan mezun olanlar ise âlim olarak anılmıştır. Nişabur Hâkimi Emir Nasır Bin Sebüktekin ilk İslam medresesinin kurucusu olarak bilinmektedir (Sakaoğlu 1991).

Medreselerin asıl gelişimi Büyük Selçuklular döneminde vezir Nizamülmülk’ün öncülüğünde başlamıştır. Bunu diğer Türk Devletlerinin çok a

m

Kuruculuğunu Nizamülmülk’ün yaptığı Nizamiye medreselerinin ilki 1065’te Bağdat’ta öğretime açılmıştır. Devamında İsfahan, Rey, Nişabur, Merv, Belh, Hırat, Basra nizamiyeleri açılmıştır. Burslu ve yatılı olan bu medreseler herkese açık ve parasız kurumlar olmuşlardır.

Salahiye medreseleri açılmıştır.

Fatımiler döneminde ise eğitim ve öğretim faaliyetleri ü d

önem vermişlerdir. Mart 1005’te Darü’l-Hikme eğitim ve öğretime başlamıştır.

Endülüs Emevileri döneminde Endülüs’e eğitim için Hıristiyan Yahudi ve Avrupa’nın çeşitli yerlerinden

(34)

merkezi haline gelmiştir. Endülüs Emevileri bulundukları bölgede çeşitli seviyelerde

) Üniversitesi açılmıştır (Kazıcı 2004). Bu İslam niversitesi’ne İspanya’dan, Avrupa’dan, Afrika’dan ve Asya’dan birçok talebe

devam ettirmişlerdir. Bu dönemde medreseler sayıca artış östermiştir. Kültür yükselmiştir. Memluk medreselerinde yetişen pek çok âlim

Anadolu’daki ilk büyük medreseler ise 12. yüzyılın ikinci yarısında açılmaya

belli branşlarda ğitim ve öğretim faaliyetinde bulunan medreseler oluşturulmuştur. Bunları üç ana başlıkta toplayabiliriz: (Kazıcı 2004)

eğitim ve öğretim kurumları açmışlardır. III. Abdurrahman tarafından Başşehir’de Ulu cami’nde Kordova (Kurtuba

Ü

gelmiştir. Aynı yerde dünyanın en zengin kütüphanesi kurulmuştur. Bu kütüphanede 400.000 eser bulunmakta idi. Kitap adlarına göre yapılmış olan katalogu ise 44 cilttir. (Sakaoğlu 1991)

Eyyubiler döneminde ise eğitim ve öğretim parlak bir dönem geçirmiştir. Bu dönemde eğitim öğretim küttablarda yapılıyordu. Tıp eğitimi, hastanelerde özel derslerle veriliyordu. İslam tıp tarihinde tıp öğretimi yapan ilk medrese bu dönemde kurulmuştur. Eğitim ise cami, tekke ve zaviyelerde devam etmiştir. Nizamülmülk’ten sonra en çok medrese kurmakla şöhret kazanan Selahaddin Eyyubi’de bu dönemde yaşamıştır.

Eyyubi devletinin yerine kurulmuş olan Memluklar eğitim ve öğretim faaliyetlerinin de

g

Osmanlı medreselerinde hoca olarak görev yapmıştır. (Kazıcı 2004)

Anadolu Selçuklularında ise her medresenin okuma yazma öğretimine ayrılan bir ilk bölümü vardır. Bu dönemde medreseler tekkeler ve mektepler ayrı ayrı örgütlenişlerdir.

başlamıştır. Bu medreselerin en önemli örnekleri Konya, Kayseri ve Sivas’ta görmekteyiz. Aynı dönemde açılan Darü’ş-şifa, Darü’r-reha, Darü’s-sıhha, Darü’l-afiye, Şifahane adlı sağlık kurumları ise tedavi amaçlı birer eğitim öğretim kurumu olmuşlardır. Osmanlı öncesi İslam dünyasında sadece

(35)

-Darü’l-hadis: Bu medreselerde Hz. Muhammed’in söz, fiil ve onaylarından ibaret olan hadis eğitim öğretim ve araştırmaları yapılmıştır. Konya’daki İnce Minareli Medrese (Resim 2.9) bir Darü’l-hadis’tir (Kazıcı 2004).

r. Kuran eğitimi ve öğretimi için açılan bu -Darü’t-tıb: Tıp eğitimi ve tedavinin birlikte yürütüldüğü medreselerdir. Kayseri Gevher Nesibe Darü’ş-şifa’sıyla (Resim 2.10.) Darü’t-tıbbı örneklendirebiliriz.

-Darü’l-kurra: Dar ‘yer, mekan, ev’ manasındadır. Kura, okuyan manasına gelen ‘kari’ kelimesinin çoğuludur. Bu medreselerde Kuran-ı Kerim öğretilmiş bir bölümü veya tamamı ezberletilmişti

kurumlarda İslam dünyasının hemen hemen her yer, zaman ve bölgesinde önem verilmiştir.

Resim 2.9. Konya İnce Minareli Medresesi

(36)

Medreselerden sonra şkent ya da büyük ticaret

merkezi durumundaki yerle lardır. Küçük yerlerde ve

köylerde bu kurumlar zaviye ad ır. Tekke ve zaviyeler çok disiplinli kurumlar olarak hizm lerdir. Medreselerden farklı olarak dil, edebiyat, müzik, sanat, iş k dersleri de verilmiştir. (Kazıcı 2004)

Eğitim amaçlı ğimiz mekteplerdir.

Sonradan sıbyan me ır. Çocukların

ayı ve ibadet yöntemlerini öğrendikleri tek odalı mekânlardır.

Medreseye girebilm ştır. Mekteplerinin

sayısının fazla oluş

Müslüman ke- mektep

üçgeninde bir eğitim

hizmete giren tekkeler ba şim yerlerinde kurulmuş ıyla kurumlaşmışlard et vermiş

ahlakı, sosyoloji ve sağlı

son bir kurum ise daha önce de bahsetti ktebi ya da mahalle mektebi olarak anılmışlard Kuran okum

ek için mektepte okumak şartı aranmı u eğitime verilen önemi belirtmektedir.

Türklerin Anadolu’daki yaşamları medrese- tek e sahne olmuştur.

(37)

3. OSMANLI’LARDA EĞİ İM ÖĞRETİ T M

Bilindiği gibi eğitim-öğretim hiçbir devletin vazgeçmeyeceği bir unsurdur. Her evlet kendi vatandaşını bir ölçü ve şekilde yetiştirmeye çalışır. Osmanlı Devleti de atandaşını kendi anlayışı içinde yetiştirmek için eğitim-öğretim birimleri kurmuştur.

.1. Geleneksel eğitim sistemi

Osmanlı Devleti, tarihte İslâmî esaslara göre yönetilen son İslâm devletidir ki u nedenle bütün sistem ve müesseselerde olduğu gibi eğitim öğretim sisteminde de i eğitim usullerinden ve kendisinden önceki İslâm devletlerinden yararlanmıştır. u devletlerinde, temelde Kuran-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerle, Müslüman milletlerin ültür ve medeniyetlerinden yararlandıkları bilinmektedir.

.1.1. Örgün eğitim birimleri

Osmanlılar, eğitim-öğretim sistemlerinin temelini oluşturan sıbyan mekteplerini e medreselerini büyük Selçuklu ve Anadolu Selçukluları ve diğer İslâm Devletlerini

3.1.1.1. İlk seviyedeki eğitim öğretim birimleri

çocuklara okuyup yazmayı, bazı dini bilgileri ve dört işlemden ibaret olan matematik d v 3 b İslâm B k 3 v

örnek alarak kurmuşlardır.

-Sıbyan Mektepleri: Daha çok cami ve mescit bitişiğine yapılan bu okullar, medreselerin çekirdekleri idi. İlk tahsil veren bu mektepler, 5–6 yaşlarındaki

dersini verirdi.

Osmanlılar her mahalleye, her köye varıncaya kadar bu okulları yaygınlaştırmışlardı. Devletin sınırlarının ilerlemesine paralel olarak bu okulların sayısı da her geçen gün artıyordu.

(38)

3.1.1.2. Orta ve yüksek seviyedeki eğitim öğretim birimleri

-Medreseler: Medrese, Arapça bir kelime olan, “Derese” türevinden elmektedir. “İlim öğrenilen yer” anlamına gelir. Medrese teşkilatlı bir kuruluş olup,

bitişiklerine yapılmıştır.(Resim 3.1.)

üdar Mihrimah Sultan Cami ve Külliyesi

Medreseler kendi içlerinde İlk, orta ve yüksek kademelere ayrılmıştır. Ders u. Dersler müderrisler e müderris muavinleri (Muidler) tarafından verilirdi (Sakaoğlu 1991). Medreselerde

ğitim vermişlerdir. Bilim dallarına göre bir uzmanlaşma söz konusu değildir. İslami bilgiler ile diğer bilimler birlikte okutulmuştur.

g

dershane ve etrafında öğrencilerin kaldığı odalar medreselerin bel kemiğini teşkil eder. Kütüphane, imaret, hamam gibi kuruluşlarda medresenin ayrılmaz parçalarıdır. Çoğu zaman cami ve mescit

Resim 3.1. İstanbul-Üsk

olarak İslami bilimler ve Tabiat bilimleri birlikte okutuluyord v

alimler, kadılar, müftüler, hocalar gibi kişilerden oluşan ilmiye sınıfı yetişirdi. Alt kademeden üst kademeye kadar kendi içerisinde oniki kademeyi kapsayan medreseleri genel medreseler ve ihtisas medreseleri olarak iki ana grupta toplayabiliriz.

(39)

-İ e olmak üzere leri gibi dallarda

uzmanlaşmışlard ıb,

Osmanlı ndan bir manastırın

medreseye çevrilm ştır. Burası kısa

zamanda bi miştir. Davud-i

Kayserî (öl. 1350) bu m ıştır. Ayrıca

Orhan Gazi bu medrese için vakıflar tesis etmiştir. (Deri 1999)

Osmanlı’larda ikinci medrese Bursa’nın fethinin ardından yine Orhan Gazi

mesini sağlıyordu. Kuruluş döneminin en önemli medreseleri aynı

Medreselerin doruğa çıkışı ise Fatih’le gerçekleşti. Çağ kapayıp çağ açan

Camii civarında yaptırdığı adıyla anılan medreseler ise Osmanlı’larda öğretim yoluyla atılan en büyük adımlardan biri

eri eklendi. II. Selim htisas Medreseleri: Bu medreselerde ise çeşitli derecelerd

edebiyat, ilahiyat, hukuk, tıp, matematik, tabiat bilim

ı. Selçuklu medreselerinde olduğu gibi Darü’l hadis, Darü’l t Darü’l kurra olarak üç ana grupta toplanmışlardır.

’larda ilk medrese, M. 1330’da İznik’in fethinin ardı esiyle yine İznik’te Orhan Gazi tarafından açılmı lgiler yuvası haline gelmiş, uzun müddet hizmet ver

edresenin ilk baş müderrisliğini (rektör) yapm

döneminde, şehrin en büyük manastırının medreseye çevrilmesiyle (manastır medresesi) Bursa’da açılmıştır. (1335) Osmanlı Devletinin sınırlarının hızla gelişmesine paralel olarak medreseler de aynı hızla artmaya başlamıştır. Orhan Gazi’den sonra sırasıyla I. Murat, Yıldırım Beyazıt, I. Çelebi Mehmet, II. Murat’ın yaptırdığı medreseler izlemiştir. Açılan bu medreseler Osmanlı’larda bilim ve düşünce hareketini, faaliyetlerini artırıyor, devletin her alanında büyük bir ilerleme ve gelişme kaydet

zamanda devletin de başkentliğini de yapmış olan İznik, Bursa ve Edirne medreseleri idi. (Deri 1999)

Fatih, Fatih Camii yanına Sah-n-ı seman (Semaniye) adını taşıyan sekiz medrese yaptırdı ve sekiz kiliseyi de medrese haline getirdi. (Resim 3.2. )

Kanunî Sultan Süleyman’ın Süleymaniye

oldu. Burası aynı zamanda İslâm dünyasının en büyük ilim-kültür merkezi haline geldi. İslâm dünyasının diğer bölgelerinden bu medreselere çok sayıda âlim ve talebe akın etti. Bu medreseler darü’l hadis, tıp, tabiiye, riyaziye ve diğer ilimlerin okutulduğu 6 fakülteden ibaretti. Ayrıca sitenin hastahane, imaret, tabhâne, hamam ve müştemilatı da bulunmaktaydı. Sonraki yıllarda bunlara yenil

(40)

zamanında Edirne’de Selimiye, III Murad döneminde III. Murat Medresesi, III.

larda olduğu gibi medreselerde de gözle görülür bozulmalar oldu. Medrese Kanunlarına aykırı hareket

esi, ilm

ç alınamamıştır. 3.1.1.3. Askeri eğitim kurumları

Acemioğlanlar Ocakları ve Yeniçeri Ocakları dönemin askeri okulları olmuşlardır.

Mehmed devrinde III. Mehmed Medreseleri inşâ edilmiştir.

Resim 3.2. İstanbul-Fatih Semaniye Medresesi XVI. yüzyılın sonlarına doğru ise diğer bütün kurum

edilm e önem verilmemesi, ilim ehlinin maddî-manevî olarak desteklenmemesi, yeni doğmuş bebeklerin “beşik uleması” müderris olarak atanması, merkezcilik, bencillik, rüşvet ve iltimaslar, (adam kayırma), pozitif bilimlerin medreselerden kaldırılması gibi nedenlerle medreseler ve buna bağlı olarak devletin diğer kurumları çökmüştür.

Daha sonraki yıllarda ise Avrupa’nın gözle görünür üstünlüğü karşısında diğer kurumlarda olduğu gibi eğitim-öğretim kurumlarında da Avrupa örnek alınarak bir takım ıslahat hareketlerine girişildi ise de bunlardan bir sonu

(41)

Acemioğlanla en Yeniçerilerin kaynağını oluşturmuşlardı

aileleri yanı denilirdi. Daha sonra ise bu

ocaklarda devlete bapl ılda kurulan

te kaldırılmıştır (Akkutay 1984).

Yeniçeri Ocaklar ğitimden geçen

gençler bu ocaklara al nda kurulan Yeniçeri

Ocakları 1826’da kapatılmıştır (Akkutay 1984). 3.1.1.4. Yöneticilerin eğitimi

a sonra taşrada bir sancağa gönderilirler ve burada yine

mli bir da ve sarayda görev alacak çeşitli elemanları yetiştirmekti. Talebeler Acemi Oğlanlar arasından seçilmiştir. Ordu ve devlet

kkutay 1984)

onüçüncü yüzyıldan itibaren çeşitli mesleklere bağlı olarak ortaya çıkan dini ve

r Ocakları: Kara ordusunu içer

r. Pencik3 ve devşirme4 usullerine göre toplanan çocuklar önce Türk nda Türkleştirilir buna ise Türk’e vermek

ı askerler olarak yetiştirilirlerdi. Ondördüncü yüzy bu ocaklar, 1826’da Yeniçeri ocaklarının kapatılmasıyla birlik

ı: Acemioğlanlar Ocakları’nda gerekli e ınırlardı. Ondördüncü yüzyıl başları

Osmanlı İmparatorluğu’nda yöneticiler çok iyi geliştirilmiş özel bir eğitim yoluyla yetiştirirlerdi.

-Şehzadelerin Eğitimi: Şehzade Padişahların erkek çocuklarına verilen addır. Şehzadeler bir yaşında sütten kesildikten sonra özel eğiticiler Lalalar tarafından eğitilirlerdi. Beş altı yaşlarına gelince ilköğrenimlerine başlarlar, at ve silah kullanmayı öğrenirlerdi. Dah

Lalaların gözetiminde devlet işlerini teorik ve pratik esaslarıyla öğrenirlerdi. (Akkutay 1984)

-Enderun Mektebi: Bu mektep Topkapı Sarayı’nda bulunan çok öne eğitim kurumu idi. Amaç ise ordu

teşkilatının en önemli görevlilerini yetiştiren Enderun Mektebi 1909 tarihinde kapanmıştır. (A

3.1.1.5. Mesleki eğitim

Bu dönemde mesleki eğitim veren tek kurum ise Ahi Birlikleri idi. Bu birlikler

3 Pencik: Asker yetiştirilmek için savaş tutsaklarından beşte bir oranında ayrılan acemi oğlanı adayı. 4 Devşirme: Asker yetiştirilmek üzere Yeniçeri Ocağına alınacak çocukları seçip toplama işi.

Şekil

Şekil 5.1. Lalapaşa Cami Mektebi Kitabesi
Şekil 5.2. Sıbyan Mekteplerini Gösteren Manisa Şehir Planı  5.3.1. Hatuniye Külliyesi Sıbyan Mektebi

Referanslar

Benzer Belgeler

Çalışmanın bu bölümünde; GC elektrot yüzeyi 1,0 mM 4-nitro-1-naftilamin ile referans elektrot olarak sulu ortamda Ag/AgCl/KCl doy ; susuz ortamda Ag/Ag + (10,0 mM AgNO

Her şeyden önce milletlerin hür şahsiyetler birliği olması lâzımdır ki, orada böyle bir harekete, ge- çilebilsin.. Hukukçuların anladığı mânâda demokratik

Öğrencilerin ikinci yabancı dil olarak Almancayı öğrenirken kısıtlı ders saati nedeniyle ders dışında kendi öğrenmelerini gerçekleştirmeleri durumunda daha

Günümüzde örgütlerde, bilgi yönetimi uygulamalarına odaklanarak bilgi yaratma ve paylaşma ortamının geliştirilmesini teşvik eden, bilginin performansını

Her bir kabuk genellikle yanyana spiral(sarmal) boncuk dizisinden oluşmuş atomların sayısı ile biçimlendirilmektedir. Her bir kabuğun yüzeyi neredeyse üçgensel

Bu çalışmanın amaçları, insani yardım kuruluşlarının marka imajı ile bu kuruluşlara olan bağlılık ve bu kuruluşları tercih eden bireylerin dini ilgilenim

[Concor] - [康肯錠] 返回 藥品介紹 藥師 藥劑部藥師 發佈日期 2010/02/11 <藥物效用>

Ankylosing spondylitis (AS) is a systemic rheumatologic disease that is characterized by axial skeletal inflamma- tion and accompanied by systemic involvement.. Some of