• Sonuç bulunamadı

Yarın ne olacak?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yarın ne olacak?"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

3 ŞUBAT 1990

D oğu Beyrut

ateş altında

■ Dış Haberler Servisi —

Lübnan’ın başkenti

Beyrut’un doğusunda,

önceki gün ilan edilen

ateşkese karşın, Şamir

Caca’ya bağlı “Lübnan

Güçleri”adlı Hıristiyan

milislerle General Michel

Aoun’un birlikleri

arasındaki yatışmalar tüm

şiddetiyle sürüyor. Son iki

gün içinde meydana gelen

çatışmalarda 85 kişinin

öldüğü, yaklaşık 400 kişinin

de yaralandığı bildiriliyor.

Beyrut’un doğu kesimini

kontrolü altına almaya

çalışan Hıristiyan gruplar

arasındaki çatışmaların, 800

kilometrelik bir alan üzerinde

sürdüğü kaydediliyor.

DIŞ HABERLER

A frika Ulusal Kongresi ve Kom ünist Partisi yasallaşıyor

Mandela yakında özgür

G.Afrika Cumhurbaşkanı F.W .D e Klerk,

siyah lider Nelson Mandela’nın ‘yakın bir

gelecekte’ serbest bırakılacağını açıkladı.

Ülkede etkinlik gösteren 30 muhalif grup ve

Komünist Partisi yasallaştırılıyor.

Dış Haberler Servisi — Güney

Afrika hükümeti, 27 yıldır hapiste bulunan siyah lider Nelson Man- dela’nın yakında ve koşulsuz ola­ rak serbest bırakılacağını açıkla­ dı. Hükümet ayrıca Afrika Ulu­ sal Kongresi (ANC) ve Komünist Partisi'nin de yasallaştırılmasını da kapsayan bir dizi karar alındı­

ğım bildirdi. Karar üzerine binler­ ce Güney Afrikalının sokaklara dökülerek kutlamalar yaptıkları ve açıklamalar dünya genelinde olumlu karşılandığı bildiriliyor. Ancak gözlemciler Mandela’nın serbest bırakılacağı tarihin açık­ lanmamasının başlı başına A fri­ ka Ulusal Cephesi’ne bir baskı an­

lamı taşıdığını belirtiyorlar. Güney Afrika Cumhurbaşkanı

Frederic W. De Klerk dün yaptığı

parlamentoyu açış konuşmasında, Güney Afrika’daki siyahların si­ yasal yaşamdan dışlanmasına son verecek kararlar aldığını da açık­ ladı. Bu kararlar arasında, ülke­ deki siyah hareketin başını çeken Afrika Ulusal Kongresi (ANC) ve diğer 30 muhalefet grubunun ya­ sallaştırılması, Komünist Parti’ye yasal çal.şma izni verilmesi, bütün siyasal suçluların serbest bırakıl­ ması ve üç yıldır süren olağanüs­ tü hal uygulaması süresince konu­

lan pek çok yasaklama ve kısıtla­ manın kaldırılması bulunuyor.

De Klerk, parlamentonun Mandela’nın serbest bırakılış ta­ rihi konusunda yakında bir karar alacağım belirterek, bundan önce belli bir sürenin geçmesi gerekti­ ğini söyledi.

De Klerk’ün açıklamaları üze­ rine bir basın toplantısı düzenle­ yen Rahip Desmond Tütu, “baş­

kanın bazı adımlar atacağını bek­ liyorduk ancak söyledikleri nefe­ simi kesti, şu anda Güney Afrika1 da tarihin çok önemli bir anını yaşıyoruz” dedi.

ABD Başkanı Gçorge Bush da açıklama üzerine Mandela’nın ser­ best bırakılma kararını “çok

olumlu bir karar” olarak nitelen­

dirdi ve ABD Kongresi ileri gelen­ leriyle Güney Afrika’ya uygulanan yaptırımlar konusunu yeniden gözden geçirilmesini konusunu görüşeceğini söyledi. Bush, serbest kalır kalmaz Mandela’yı ülkesine davet edeceğini tekrarladı.

BM Genel Sekreteri Perez de

Ctıellar ise bu kararların ardından

Güney Afrika ırk ayrımının son bulup yeni bir demokrasi oluşaca­ ğını umduğunu söyledi.

îbradılı Hacı Musa-Zade Antalya Milletvekili merhum

Numan Aksoy ve Hatdat - Zade Mustafa Hulusi kızı,

Merhume Nadire Aksoy’un oğlu, Hayriye Sunay’ın

yeğeni, Prof. Dr. Muzaffer Aksoy, Nilüfer Pehlivanlı,

Dr. Ped. Fikret Aksoy ve Sevim Batukan’ın kardeşi,

Işık ve Arın Aksoy’un babası, Aslı ve Muammer Can

Aksoy’un dedesi ve Ülke Aksoy’un sevgili eşi, Türk

Hukuk Kurumu ve Atatürkçü Düşünce Derneği

Başkanı, Emekli Siyasal Bilgiler Fakültesi Anayasa

Hukuku Öğretim üyesi,

çıkarsız iyiliğin ve insanlığın öncüsü

Prof. Dr.

MUAMMER

AKSOY

satılmış ve hain ellerin kurşunları ile hayatını

yitirmiştir.

Aziz naaşı 3 Şubat 1990 tarihinde Maltepe Camii’nde

kılınacak öğle namazından sonra Cebeci Asri

Mezarlığı’nda toprağa verilecektir.

AİLESİ

(Çelenk yerine T .E .V .’na bağışta bulunulmasını dileriz.)

KAMUOYUNA

Atatürk Devrimleri’nin dirençli savunucusu,

Demokrasi savaşının ödün vermez kişisi,

Gerçek hukuk devleti ilkesinin önderi,

Çankaya Belediyesi Danışma Kurulu Onursal Başkanı-,

Değerli büyüğümüz, hocamız

P rof. MUAMMER A K SO Y un

Demokrasinin ve Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin düşmanlarınca

öldürülmesini kınıyoruz.

MUAMMER hocamızın kavgasını bıraktığı yerden aynı inançla

sürdüreceğiz.

M. DOĞAN TAŞDELEN

ÇANKAYA BELEDİYESİ MECLİS ÜYELERİ

ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANI

ÇANKAYA BELEDİYESİ ÇALIŞANLARI

ACI KAYBIMIZ

P ro f. Dr.

MUAMMER AKSOY

Bedeninin aramızdan ayrılmasının üzüntüsü,

ruhunun, fikirlerinin, mükemmel kişiliğinin her

zaman bizimle olacağını bilmemizin sevinci ve

gururu yanında çok zayıf kalıyor. Flayat veren

buluşlarını, dopdolu yaşadığın yüce hayatını,

eserlerini, insana ve hürriyete aşkını, iyilik dolu

şefkatli yüreğini bir an bile unutmayacağız. Aziz

ruhunun, her zaman yürekten hissettiğin yüce

tanrının katında, çok az sayıda insanın

erişebileceği bir yerde olduğunu biliyoruz. Seni

çok seviyoruz.

EŞİ ÜLKE AKSOY

OĞULLARI IŞIK VE ARIN AKSOY

UYARI

Ülkemizin önde gelen demokratlarından, aydın bir kişiliğe sahip, değerli

hocamız

Prof. MUAMMER AKSOY un

31.1.1990’da ülkemizi kargaşa ortamına sürüklemek isteyen karanlık eller

tarafından öldürülmesini şiddetle kınar, temel insan hak ve özgürlüklerinin

kararlı savunucusu Muammer Aksoy’a sıkılan kurşunları tüm ülkemiz hak

ve özgürlük yanlılarına, demokrasi güçlerine sıkılmış olarak anlar, bu

saldırıyı yapanların ve arkasındaki güçlerin ivedilikle ortaya çıkarılması

için iktidar yetkililerini uyarıyoruz.

PETROL-İŞ MERKEZ YÖNETİM KURULU

İnsan haklarına ve demokrasiye sıkılan kurşunlar Hocamızı hedef aldı dediler.

Onun için öldürülmüş diyorlar... înanamayız! Ona kurşun işlemez... Onlar ancak şapkasını vurdular!

Tüm ülkeyi acıya boğdun. Ant olsun ki Bayrağını yere düşürmeyeceğiz?..

Ölüm adın kalleş olsun... Tüm katil odaklar senin de...

BİLİM KENT YAPI KOOPERATİFİ

YÖNETİM VE ÜYELERİ ADINA

BAŞKAN YAŞAR YILDIRIM

Atatürkçü düşüncenin ödün vermez savunucusu, ünlü

hukukçu, değerli sosyal demokrat, demokrasi âşığı,

Prof. Dr.

M UAM M ER A K S O Y u n

Demokrasi düşmanlarınca katledilişim nefretle

kınıyoruz. Gerçek demokrasinin gelişi

engellenemeyecektir.

SHP BEŞİKTAŞ İLÇE ÖRGÜTÜ ADINA

MUSTAFA TOSUN

Değerli

hocamız

Prof. Dr.

MUAMMER AKSOY’un

öldürülüşünü demokrasiye ve özgür düşünceye yönelik saldırının sonu olmasını diliyor ve kınıyoruz.

DİVRİĞİ KÜLTÜR DERNEĞİ

YÖNETİM KURULU

Not: 03.02.1990 (bugün) Cağaioğlu Gazeteciler Cemiyeti Salonu’nda yapacağımız laiklik konulu panel AKSOY HOCA’ya

saygı nedeniyle 18.02.1990 tarihine ertelenmiştir.

MUAMMER AKSOY’A SAYGI

İnsan Hakları ve demokrasi düşmanı mürteci faşist odakların çirkin saldırısı, laiklik ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin

yılmaz savunucusu MUAMMER AKSOY’u aramızdan ayırmıştır.

Bütün dünyanın barış ve aydınlığa yöneldiği bir dönemde ülkemizi baskıya ve karanlığa mahkûm etmeye çalışan odakların tuzaklarına düşmemek, demokrasi mücadelesindeki

birlikteliği güçlendirmek, demokrasi şehidi MUAMMER AKSOY’un mücadelesine saygının gereğidir. Bursa Türk Mühendis, Mimar Odaları Birliği İl Koordinasyon Kurulu olarak saldırıyı kınıyor, demokrasi

mücadelesindeki yerimizi alacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.

BURSA TMMOB

İL KOORDİNASYON KURULU

İNSANLIĞA VE DEMOKRASİYE

SAYGi

Laiklik ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin savunucusu

Prof. Dr.

MUAMMER AKSOY un

öldürülmesini kınıyoruz.

Ülkemizdeki demokratikleşme sürecini engellemek

isteyen şövenist ve terörist güçlerin bu insanlık dışı

saldırılarına biz sağlık hizmeti verenler karşı çıkıyoruz.

İSTANBUL TABİP ODASI

İSTANBUL DİŞ HEKİMLERİ ODASI

İSTANBUL VETERİNER HEKİMLER ODASI

İSTANBUL ECZACILAR ODASI

MESLEKTAŞLARIMIZA

DUYURU

Değerli hukukçu ve Ankara Barosu başkanlarından

Av. Muammer Aksoy’un

öldürülmesini hukuk devletine yönelik ciddi bir tertip

sayıyor ve bu nedenle 5.2.1990 günü saat ll’de İstanbul

Barosu önünde buluşarak Taksim Anıtı’na çelenk

koyacağımızı belirtip cübbe ile birlikte gelinmesini rica

ediyoruz.

İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI

BAŞSAĞLIĞI

Atatürkçülüğün ve demokrasinin onurlu

savunucusu, aydınlığını her zaman takip

edeceğimiz

P ro f.D r.

MUAMMER

A K SO Y ’u

yitirmenin üzüntüsü içindeyiz.

Demokrasiyi sevenlere ve tüm Atatürkçülere

başsağlığı diliyoruz.

AHMET SARIŞIM

CİHAN TÜRSEN

İ/.ınir-konıık

İznıir-Karşıyuka

Belediye Başkanı

Belediye Başkanı

ALÎSÖZER

ERTAN ERDEK

İznıir-Bornova

İzmir-Buoa

Belediye Başkanı

Belediye Başkanı

Demokrasi, hukuk, insan hakları ve laiklik

mücadelesinin yiğit ve yılmaz savaşçısı

PROF. DR.

MUAMMER AKSOY’a

kurşun sıkan demokrasi düşmanı karanlık güçleri

nefretle kınıyoruz. Mücadelesi sürdürülecek ve anısı

sonsuza dek yaşatılacaktır.

MALİ MÜŞAVİRLER MUHASEBECİLER BİRLİĞİ

GENEL MERKEZİ VE ANKARA ŞUBESİ

Yaşamını demokrasiye ve insanlık onurunu

korumaya adamış

P rof. M.AKSOY’a

uzanan kara eller, bilim ve insanlık onurunun

mücadelesi ile kırılacaktır.

BEDİRHAN SAMUR

EĞİT-DER ÜMRANİYE

ŞUBE BAŞKANI

Demokrasi, hukuk ve laik düşüncenin yılmaz

savunucusu

PROF. DR.

MUAMMER AKSOY’a

kurşun sıkan karanlık güçleri nefretle kınıyoruz.

Anısı sonsuza dek yaşatılacaktır.

ANKARA SERBEST MUHASEBECİLER SERBEST

MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ANKARA

ODASI

Türk Hukuk Kurumu’nun başkanı

Prof. Dr.

MUAMMER AKSOY’u

öldürenleri şiddetle kınıyor, onun değerli anısı

önünde saygıyla eğiliyoruz.

KARİKATÜRCÜLER DERNEĞİ

DÜNYADA BUGÜN

ALİ SİKMEN____________

Yarın Ne O lacak?

Sıla Çetinkaya ile aynı kampusta kalan İranlı genç kız, Türki­ ye’deki durumun, Humeyni öncesi İranı’nı anımsattığını söylü­ yordu. İki ülkedeki koşulların benzerliğinin en çarpıcı belirtileri ona göre çelişkilerin kucak kucağa yaşam asının yanı sıra, yarın ne olacağının hiç bilinmemesiydi. Sabah kalktığınızda yepyeni bir durumla karşılaşmanız olanağı her zaman güçlüydü.

Bu konuşm a Muam m er Aksoy’un öldürülmesinden beş gün önce olmuştu.

Ö dünsüz savaşımcı, yürekli hukukçu, bilgisini, bilimini çağ­ daşlığa ve ülkesine adam ış Profesör Aksoy’un ölümü üzerinde­ ki giz perdesi aralanmış değil. Yaşadığımız olaylar belki de ci­ nayeti işleyen veya işleyenlerin ve azmettirenlerin hiçbir zaman ortaya çıkmaması olasılığının da güçlü olduğunu gösteriyor.

Üstelik İstanbul Baro Başkanı Turgut Kazan, yeni Beyoğlu Ad- liyesi’nin açılışı dolayısıyla yaptığı basın toplantısında Muammer Aksoy cinayetini D G M Başsavcısı Nusret Demiral’ın yürütmesi­ nin, soruşturmanın selameti açısından büyük tehlike olacağını belirtmiş ve Demiral’ın değişmesi için Adalet Bakanlığı’na b aş­ vurduğunu açıklamıştır.

Türkiye’nin en büyük barosunun başkanı Kazan, Muammer Aksoy cinayetini, hukuk devleti ve demokrasiye yönelik tertibin bir parçası saydıklarını belirttikten sonra, demokrasi ve hukuk devletini koruyabilmek için Ankara D G M Başsavcısı Nusret De- miral'ın görevden alınması gerektiğini, çünkü Demiral’ın demok­ rasi ve hukuk devleti açısından tehlike oluşturduğunu ve C um ­ huriyet tarihinde ilk kez bir savcının devlet için tehlike oluştur­ ması olayıyla karşı karşıya bulunulduğunu söylemektedir.

Herhalde hukukçular, aynı zam anda seçkin ve deneyimli bir ceza avukatı olan Kazan’ın mektubu ve gerekçeleri üzerinde uzun uzun düşünmelidirler.

Kazan’ın başvurusu, Türkiye’nin en büyük barosunun soruş­ turmanın selameti konusunda ciddi kaygılar duyduğunu, hatta bu kaygıların gerektiğinde bir kampanyaya dönüşebileceğini gös­ termektedir.

Doğrusu bu kaygıları paylaşmamak elde değil.

Üstelik cinayetin işlendiği ortam da kaygıları arttırmaktadır. Dört bir yanı tehlikeli gelişmelerle çevrili olan Türkiye'de şu anda akıl almaz bir iktidar boşluğu vardır, iktidarın dizginlerinin Ç anka­ ya’da mı, Başbakanda mı olduğu konusunda ciddi kuşkular bu­ lunmakta, olayları yakından izleyenler, Yıldırım Akbulut’un ü s­ tündeki otorite ile altındaki boşluk arasında yalpalayıp durdu­ ğunu gözlemektedirler.

Dağılmanın eşiğine gelmiş olan ve şu anda dışa karşı birlik içinde görünse bile birbirlerine ancak pamuk ipliği ile bağlı olan A N A P içindeki gruplar, azınlık iktidarının bile var olmadığını göz­ ler önüne sermişlerdir.

TÖ 'nün Çankaya manevrası, Türkiye’yi beklenenden de ön­ ce ve beklenenin de ötesinde bir iktidar boşluğuna itmiştir. Türki­ ye’deki sözde iktidar, değil geleceğin büyük sorunlarını ele at­ mak, günübirlik politikalar üretmekten bile acizdir.

Muhalefetin durumu da pek değişik görünmüyor. Geçmişte bu tür olaylarıp sorumluluğunu taşımış olan Demirel, Türkiye1 ye herhangi ciddi bir seçenek sunamıyor. Ecevit’lerin aile şirke­ ti partileşemiyor, S H P ’yi ise deniz tutmuş.

Bu ortamda laikliğe karşı gösteriler sürüyor. Devletin yasala­ rı, laik olan ile olmayana karşı aynı biçimde uygulanmıyor. Aya- sofya önünde gösteri yapanlar, gösteri ibadetleriyle sokakları kapayanlar, türban gösterilerinde yurttaşlara ve gazetecilere sal­ dıranlar hiçbir kovuşturmaya uğramıyorlar. Bu gösteriler yapılır­ ken sanki Türkiye, Gösteri ve Toplantı Yürüyüşleri Yasası’nın var olmadığı demokratik bir ülke görünümüne bürünüyor. Am a der­ nekler üzerindeki baskıları protesto etmek için vilayete dilekçe vermek isteyen yurttaşlara bu yasa hemen uygulanıyor ve 50 kişi gözaltına alınıyor.

Terör iktidar boşluğunun yarattığı ortamda kol geziyor ve bu durumda herkes kendi kendine sormaya başlıyor:

“Yarın ne olacak?”

Bazı kişiler eşin dostun uyarılarıyla karşılaşıyorlar: "Am an kendine dikkat et!”

Bütün bunlar, terörün amacına ulaşması demektir. Muammer Hoca’nın hedef seçilmiş olmasının da bu amaca yönelik olması çok güçlü bir olasılıktır.

Bu aşam ada yapılacak ilk şey silkinmek, korkuyu üstümüz­ den atmak ve haklarımıza sahip çıkmak üzere kolları sıvamak­ tır. Muam m er Hoca sa ğ olsaydı bunu yapardı ve çok büyük ola­ sılıkla İstanbul Barosu Başkanı’nın yürekli girişimini cardan des­ teklerdi.

K uşkusuz yurttaşların tek tek birey olarak harekete geçmele­ ri, silkinip korkuyu üstlerinden atmaları gerekli, ama yeterli de­ ğil. Gerçekten demokrasiye inanıyorlarsa tüm siyasal partiler de harekete geçmelidirler. Devlet içinde çifte standart uygulayan­ lara karşı, iktidar boşluğunu yaratanlara karşı etkin bir biçimde harekete geçmenin zamanı gelmiştir.

D Y P ’nin lideri Demirel için demokrasiye gerçekten inanıp inan­ madığını kanıtlama olanağı doğmuştur.

Ecevit partisinin önderi Bülent Ecevit için bu büyük tehlike kar­ şısında ortak demokratik bir platform oluşturarak, sosyal demok­ ratların öbür kısmı ile asgari müşterekte birleşip birleşemeye- ceğini göstermenin zamanı gelmiştir.

S H P 'n in deniz tutmasından kurtulup dışa dönük, demokrasi­ ye, laikliğe, can güvenliğine sahip çıkabilecek bir savaşım a gi­ rebilip giremeyeceğini ortaya sereceği ortam doğmuştur.

Hep birlikte kolları sıvayıp yurttaşın kafasındaki “Yarın ne ola­ c a k ?” kuşkusunu ve yüreğindeki terör korkusunu silip atmanın zamanı gelmiştir.

Arş yiğitler demokrasi imdadına.

- .

.

.

CU M H U RİYET/3

KAMUOYUNA

Ülkemizde laikliğin ve demokrasinin ödün

vermez savunucusu, değerli bilim adamımız

Prof. Dr.

MUAMMER

A K SO Y un

katledilmesini, laikliğe ve demokrasiye yönelik

bir saldırı olarak görüyor, kimden ve nereden

gelirse gelsin, nefretle kınıyor, olayın

saptırılmadan aydınlatılmasını ve faillerinin yargı

önüne çıkarılmasını istiyor,

parlamenterlerimizden olayın takipçisi olmalarım

bekliyoruz.

T i i r k M ü h e n d i s ve M i m a r O d a l a r ı Birliği, T M M O B E le k t r ik M ü h e n d i s l e r i O d a s ı . ¿FMMOB Geıııi MühendİHİeri O d an ı.

T M M O B Geıııi M a k i n e l e r i İçi. M ü h e n d i s l e r i O d a s ı . TM M O B H a r i t a ve K a d a s t r o M ü h e n d i s l e r i O d a s ı . T M M O B İ n ş a a t M ü h e n d i s l e r i O d a s ı , T M M O B J e o f i z i k M ü h e n d i s l e r i O d a s ı. T M M O B J e o l o ji M ü h e n d i s l e r i O d a s ı . T M M O B K i m y a M ü h e n d i s l e r i O d a s ı . T M M O B M aile n M ü h e n d i s l e r i O d a s ı . T M M O B M a k i n e M ü h e n d i s l e r i O d a s ı . T M M O B M e t a l ü r j i M ü h e n d i s l e r i O d a s ı. T M M O B M e te o r o lo ji M ü h e n d i s l e r i O d a s ı , T M M O B M i m a r l a r O d a s ı , T M M O B P e t r o l M ü h e n d i s l e r i O d a s ı , T M M O B Ş e h i r P l a n l a m a M .M ü h .O d a s ı. T M M O B Z i r a a t M ü h e n d i s l e r i O d a s ı .

Taha Toros Arşivi

* 0 0 1 5 1 8 4 5 2 0 0 6 *

L

Referanslar

Benzer Belgeler

• Temel sosyal ihtiyaçların (sağlık, eğitim, sosyal güvenlik gibi) devlet tarafından bedelsiz veya düşük bedelle sağlandığı devlet. • 1960’lardaki algılama –

Öncelikle yapılması gereken iş, kamu görevlileri ve toplumun bütününde, kamu hizmetinin kamu yararı için ypıldığını ve bunun sağlanması için de kamu yönetiminde

Ald›¤› onlarca ödülü bura- da içerikleriyle anlatmak olas› de¤il, ama iki tanesi var ki… Bunlardan biri 2005 y›- l›nda Avrupa Birli¤i’nin verdi¤i en büyük bilim

Hatır için gittiği maçlara ilişkin yazılarda sporun sınıf bilincini yok ettiğine dair satır aralannda ince eleştirileri dikkat çekiyor.. - Orhan Karaveli ise,

Köylüler tarafından bulunarak an­ tikacılara satılan ve onların da Burdur Müzesine sat­ tıkları heykellerin bulunduğu bina meydana

Ziyade medden ilk bahseden Ġbn Cinnî (ö. Med harflerinden sonra hemze ya da idğamlı bir harf gelirse fazladan uzatma/tul olur der. 57 Mekkî de Ġbn Cinni’nin

Ondan sonra «Benliyan» «Vefalı Emin Bey» isminde bir zatın maddî yardımıyla yine «Kirkor Çuhacıyan»m en meşhûr eseri olan «Leblebici Horhor Ağa»yı

Oysaki sunulan çalışmada, kan biyo- kimyasal parametreleri cinsiyete göre incelendiğin- de, genç erkeklerde genç dişilere göre plazma GGT aktivitesi ve albumin