• Sonuç bulunamadı

Köy populasyonu yaygın mürdümük (Lathyrus sativus L. ) çeşitlerinin tohum verimi ve bazı bitkisel özellikleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Köy populasyonu yaygın mürdümük (Lathyrus sativus L. ) çeşitlerinin tohum verimi ve bazı bitkisel özellikleri"

Copied!
46
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

KÖY POPULASYONU YAYGIN MÜRDÜMÜK (Lathyrus sativus L. ) ÇEġĠTLERĠNĠN TOHUM VERĠMĠ VE BAZI BĠTKĠSEL ÖZELLĠKLERĠ

Güven Mehmet GÜNDÜZ YÜKSEK LĠSANS TEZĠ Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

Kasım-2012 KONYA Her Hakkı Saklıdır

(2)
(3)

TEZ BĠLDĠRĠMĠ

Bu tezdeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edildiğini ve tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm.

DECLARATION PAGE

I hereby declare that all information in this document has been obtained and presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as required by these rules and conduct, I have fully cited and referenced all material and results that are not original to this work.

Güven Mehmet GÜNDÜZ Tarih: 02 / 11 / 2012

(4)

iv ÖZET

YÜKSEK LĠSANS

KÖY POPULASYONU YAYGIN MÜRDÜMÜK (Lathyrus sativus L. ) ÇEġĠTLERĠNĠN TOHUM VERĠMĠ VE BAZI BĠTKĠSEL ÖZELLĠKLERĠ

Güven Mehmet GÜNDÜZ

Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

DanıĢman: Doç. Dr. Ahmet TAMKOÇ 2012, 38 Sayfa

Jüri

Prof. Dr. Mevlüt MÜLAYĠM Doç. Dr. Ahmet TAMKOÇ Doç. Dr. Erdoğan EĢref HAKKI

Bu araştırma, Afyon ilinde yetiştirilen köy populasyonu yaygın mürdümük çeşitlerinin (P1, P2, P3, P4, P5 ve P6 ) tohum verimi ve bazı bitkisel özelliklerinin belirlenmesi amacıyla “ Tesadüf Blokları” deneme deseninde 3 tekrarlamalı olarak, Isparta ilinin Şarkikaraağaç ilçesinde kıraç şartlarda yürütülmüştür. Araştırma sonuçlarına göre, populasyonlar arasında istatistiki olarak ana dal sayısı bakımından önemli farklılıklar bulunmuş ( P < 0.01 ), incelenen diğer özellikler bakımından ise populasyonlar arasındaki farklılıklar istatistiki olarak önemsiz olmuştur ( P < 0.05 ) . Çalışmada, bitki boyu ( 23-70 cm ), ana dal sayısı ( 4-8 adet/bitki ), bitkideki meyve sayısı ( 7-48 adet/bitki ), bitkideki boş meyve sayısı ( 0-7 adet/bitki ), meyvedeki tohum sayısı ( 2.3-3.0 adet/meyve ), bin tohum ağırlığı ( 108.9-143.4 g ), bitkideki tohum sayısı ( 13-134 adet/bitki ), bitki başına tohum verimi ( 1.98-17.06 g/bitki ), biyolojik verim ( 628.4 kg/da ) ve dekara tohum verimine ( 278.11 kg/da ) ilişkin gözlem ve ölçümler yapılmıştır.

(5)

v ABSTRACT

MS THESIS

SEED YĠELD AND SOME OF PLANT CHARACTERĠSTĠCS OF GRASS PEA (Lathyrus sativus L.) LANDRACES

Güven Mehmet GÜNDÜZ

THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE OF SELÇUK UNIVERSITY

THE DEGREE OF MASTER OF SCIENCE FIELD CROPS IN AGRICULTURAL ENGINEERING

Advisor: Assoc. Prof. Dr. Ahmet TAMKOÇ 2012, 38 Pages

Jury

Prof. Dr. Mevlüt MÜLAYĠM Assoc. Prof. Dr. Ahmet TAMKOÇ Assoc. Prof. Dr. Erdoğan EĢref HAKKI

This research was conducted under arid conditions by 3 replication at randomized blocks test design at Şarkikaraağaç town of Isparta to determine the seed yield and some plant characteristics of grass pea landraces (P1, P2, P3, P4, P5 and P6 population ) that grown in Afyon. According to the results of our research, important differences were found between populations for the number of main branch ( P < 0.01) , while differences between populations were statistically unimportant in terms of other properties ( P < 0.05 ). In this study, observations and measurements on plant height (23-70 cm ), number of main branches ( 4-8 piece/plant ), number of pods per plant ( 7-48 piece/plant ), number of empty pods per plant ( 0-7 piece/plant ), number of seed at pods ( 2.3-3.0 piece/pods ), thousand seed weight ( 108.9-143.4 g ), number of seeds per plant ( 13-134 piece/plant ), yield of seed for a plant ( 1.98-17.06 g/plant), biological yield ( 628.4 kg/da ) and seed yield for decare ( 278.11 kg/da ) were taken.

(6)

vi ÖNSÖZ

Araştırmada konumu belirleyen ve her aşamasında maddi manevi desteğini esirgemeyen danışman hocam Doç. Dr. Ahmet TAMKOÇ’ a ve çalışma boyunca her türlü desteği sağlayan Dr. Mehmet Ali AVCI’ ya teşekkürlerimi bir borç bilirim. Çalışmada materyal olarak kullanılan Lathyrus sativus L. populasyonlarının varyans analizini yapan Dr. Abdullah ÖZKÖSE hocama teşekkür ederim.

Güven Mehmet GÜNDÜZ KONYA-2012

(7)

vii ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET ... iv ABSTRACT ... v ÖNSÖZ ... vi ĠÇĠNDEKĠLER ... vii 1. GĠRĠġ ... 1 2. KAYNAK ARAġTIRMASI ... 6 3. MATERYAL VE YÖNTEM ... 10

3.1. Araştırma Yerinin Toprak ve İklim Özellikleri ... 10

3.1.1. Toprak özellikleri ... 10

3.1.2. İklim özellikleri ... 10

3.2. Materyal ... 11

3.3. Yöntem ... 11

3.4. Alınan Gözlem ve Ölçümler ... 12

3.4.1 Bitki boyu (cm) ... 12

3.4.2. Ana dal sayısı ( adet/bitki ) ... 12

3.4.3. Çiçeklenme gün sayısı ve hasat gün sayısı( gün ) ... 12

3.4.4. Bitkideki meyve sayısı ( adet/bitki ) ... 13

3.4.5. Bitkideki boş meyve sayısı ( adet/bitki ) ... 14

3.4.6. Meyvedeki tohum sayısı ( adet/meyve ) ... 15

3.4.7. Bin tohum ağırlığı ( g ) ... 15

3.4.8. Bitkideki tohum sayısı ( adet/bitki ) ... 15

3.4.9. Bitki başına tohum verimi ( g/bitki ) ... 15

3.4.10. Biyolojik verim ( kg/da ) ... 16

3.4.11. Dekara tohum verimi ( kg/da ) ... 16

3.4.12. İstatistiki analiz ... 16

4. ARAġTIRMA SONUÇLARI VE TARTIġMA ... 19

4.1. Çiçeklenme Gün Sayısı ve Hasat Gün Sayısı( gün ) ... 19

4.2. Varyans Analizi Sonuçları ... 20

4.2.1. Bitki boyu ( cm ) ... 21

4.2.2. Ana dal sayısı ( adet/bitki ) ... 22

4.2.3. Bitkideki meyve sayısı ( adet/bitki ) ... 24

4.2.4. Bitkideki boş meyve sayısı ( adet/bitki ) ... 25

4.2.5. Meyvedeki tohum sayısı ( adet/meyve ) ... 25

4.2.6. Bin tohum ağırlığı ( g ) ... 27

4.2.7. Bitkideki tohum sayısı ( adet/bitki ) ... 28

4.2.8. Bitki başına tohum verimi ( g/bitki ) ... 28

4.2.9. Biyolojik verim ( kg/da ) ... 29

(8)

viii 5. SONUÇLAR VE ÖNERĠLER ... 33 5.1. Sonuçlar ... 33 5.2. Öneriler ... 33 KAYNAKLAR ... 34 ÖZGEÇMĠġ ... 38

(9)

1. GĠRĠġ

İnsanların beslenmesinde çok önemli yeri olan hayvansal gıdaları sağlayan hayvancılık sektöründe, yapılan araştırmalar hayvancılık işletmelerindeki girdilerin yaklaşık %70’inin yem kaynaklı masraflar olduğunu göstermekte ve maliyetler hayvansal ürün fiyatları ile tüketimi doğrudan etkilemektedir. Kaliteli ve düşük maliyetli hayvansal ürün elde etmenin ilk şartı ucuz ve kaliteli yem sağlamaktır. Ülkemizde başlıca yem kaynaklarından birisi olan yem bitkileri ekim alanlarının büyük bir bölümünü yonca, fiğ ve korunga kaplamaktadır. Ayrıca mısır, hayvan pancarı, sorgum ve sorgum-sudan otu melezleri hâsıl yem ve silajlık olarak hayvan beslenmesinde kullanılmaktadır. Ayrıca, tüm bitkisel üretim artıkları ile tarıma bağlı sanayi artıkları hayvanların rasyonlarına ilave edilmektedir. Önemli yem kaynaklarımızdan birisi olan çayır ve meraların birim alandaki verimleri ve buna bağlı olarak toplam yem üretimleri oldukça düşüktür. Bu kaynaklardan elde edilen kaba yemler ülkemiz hayvan varlığının ihtiyacı olan yem ihtiyacını karşılamaktan oldukça uzaktır. Bu nedenle yem üretimini artırabilecek bölgelere göre kaliteli, yüksek verimli alternatif yem kaynakları araştırılmalıdır. Tarla tarımı içerisinde yetiştirilen yem bitkileri organik maddece fakir olan tarla topraklarımızı organik madde bakımından ve baklagil yem bitkileri ise köklerinde simbiyotik olarak yaşayan bakteriler aracılığıyla toprağın azot bakımından zenginleşmesini sağladıkları gibi toprağı erozyona karşı daha etkin bir şekilde koruyarak sürdürülebilir bir tarla tarımı yapılmasına olanak verir. Çayır-meralar ise, hayvanlar için en ucuz ve en sağlıklı kaba yem kaynağı olmaları yanında toprak ve su muhafazası ve doğal yaşamın korunması açısından da fayda ve öneme sahiptirler.

İnsanlarımıza yeterli ve ucuz hayvansal gıda maddeleri sağlanabilmesi için meralarımızın ıslah edilmesi ve tarla tarımı içerisinde yem bitkileri yetiştiriciliğinin yaygınlaştırılması gerekmektedir. Bunun için ise, gerek meralarımızın ıslahında kullanılabilecek ve gerekse tarla tarımı içerisinde yetiştirilebilecek yem bitkisi türlerinin farklı çevreyle ilgili bölgelerimiz için ortaya konulması ve yapılacak ıslah çalışmaları ile bu türlerin yüksek ve kaliteli yem üreten çeşitlerinin geliştirilerek, yeterli miktarda tohumlarının üretilmesi gerekmektedir. Böylece hayvanlarımızın kaliteli kaba yem ihtiyaçları karşılanacak ve kaba yem açığı kapatılmış olacaktır.

Baklagiller familyası içerisinde yer alan yem bitkileri protein yönünden zengin olmaları, bünyelerinde vitamin ve mineral maddeler bulundurmaları, ekildikleri

(10)

alanları organik madde yönünden zenginleştirmeleri gibi nedenlerle üzerinde önemle durulması gereken bitkilerdir. Çok yıllık ve tek yıllık çok sayıda türe sahip olan baklagiller içerisinde yer alan yem bitkilerinden bir tanesi de mürdümüktür.

Mürdümük (Lathyrus) cinsi baklagiller (Fabaceae/Leguminosea) familyasının Vicieae oymağında yer alan 15 bölüme dağılmış 187 tür veya alt tür ile geniş bir cinstir (Allkin ve ark,1986). Lathyrus cinsi içinde yer alan tek yıllık veya çok yılık tür sayısı ise 160’tır (Plitmann ve ark, 1995). Lathyrus cinsinin tür ve çeşit zenginliği gösterdiği alanlar olarak Akdeniz havzası, Ön Asya, Kuzey Amerika ve Güney Amerika’nın sıcak bölgeleri gösterilmektedir (Jackson ve Yunus, 1984).

Avrupa florasında 54 (Tutin, 1981), Türkiye florasında ise 18’i endemik olmak üzere 58 mürdümük türünün varlığı tespit edilmiştir (Davis, 1970). Uzun ve Genç (2001), son yıllarda eklenen kayıtlarla Türkiye florasında 61 mürdümük türü ve bu türlere ait 71 taksonun bulunduğunu bildirmektedirler.

Dünyada en fazla kültürü yapılan Lathyrus türü birçok biyolojik ve tarımsal üstünlüklere sahip olan L. sativus’tur. L. sativus yıllık yağışın 250 mm’ye kadar düştüğü alanlarda bile yetişebilmekte ve bu özelliği ile kuraklığa en fazla dayanabilen kültür bitkilerinin başında gelmektedir (Tekele-Haimanot ve ark., 1990). Bu tür kuraklığa dayanıklılığı yanında yıllık yağışın yüksek olduğu veya su altında kalan alanlarda da başarıyla yetişebilmektedir. L. sativus erken dönemde su altında kalmaya ve geç dönemde kuraklığa dayanıklılığı sebebiyle çeltik tarımının yapıldığı bölgelere çok iyi uyum göstermektedir (Kumar, 1997). Bu özelliği ile çeltik tarımının yaygın olduğu alanlarda hem ekim nöbetinin, hem de çeltikle tek yönlü beslenmek zorunda olan insanların diyetlerinin düzenlenmesinde önemli katkılar sağlamaktadır (Haqqani ve Arshad, 1995). L. Sativus genellikle yazlık olarak yetiştirilmektedir. Ancak, Akdeniz çevresinde genellikle sonbaharda ekilmekte ve kışı rozet biçiminde geçiren bitkiler sıcaklığın artmasıyla hızlı bir şekilde gelişmektedir ( campbell, 1997 ).

L. sativus elverişli bitki yetişme koşullarında rahatlıkla yetişebilmesi ve bu koşullarda gübreleme ve pestisit uygulamasına ihtiyaç duymaksızın ekonomik düzeyde verim ortaya koyabilmesi nedeniyle, münavebe ve sürdürülebilir tarım adına önemli bir bitkidir. Ayrıca, L. sativus canlı ve cansız stres faktörlerine karşı gösterdiği direnç sebebiyle baklagil ıslahı açısından önemli bir genetik kaynak olarak gösterilmektedir (Clulow ve ark., 1991).

Lathyrus türleri dünya genelinde yeşil ot, kuru ot ve tane yem olarak hayvan beslenmesinde, yeşil gübre bitkisi olarak toprak yapısının iyileştirilmesinde ve yemeklik

(11)

tane baklagil veya sebze olarak insan beslenmesinde kullanılmak üzere yetiştirilmektedir. Ayrıca bu türler belli dönemlerde otlatılmakta ve otlatmaya ara verildikten sonra gelişen bitkiler tohum için hasat edilmektedir. Lathyrus türlerinin insan beslenmesindeki kullanımı ülkelere ve yörelere göre değişiklikler ve özel tüketim tarzları içermekle birlikte genellikle kuru taneleri çorba yapılarak ve öğütülerek belli oranlarda buğday ununa katılarak ekmek yapımında kullanılmakta, taze yaprakları olgunlaşmamış bakla ve taneleri ise salata, sebze yemeği ve çerez olarak değerlendirilmektedir (Kumar, 1997).

L. sativus (yaygın mürdümük), L. cicera (nohut mürdümüğü) ve L. ochrus (Kıbrıs mürdümüğü) Lathyrus cinsinin tarımlarının yaygınlığı bakımından en önemli türleridir (Jackson ve Yunus, 1984). L. sativus genel olarak insan beslenmesinde kullanılmaktadır. L. cicera ve L. ochrus’un yetiştirilme amacı ise ağırlıklı olarak hayvan besleme olup, bu amaçla L cicera tane ve kaba yem, L. ochrus ise genellikle kaba yem olarak kullanılmaktadır. Bu üç tür dışında dünyada L. tingitanus’un tane yem, L. latifolius, L. sylvestris, L. clymenum’un ise kaba yem amaçlı yetiştiriciliğinin yapıldığı da bildirilmektedir. Bazı türleri ise, özellikle L. odoratus, süs bitkisi olarak kullanılmaktadır (Campbell, 1997).

Mürdümük türleri Türkiye’nin hemen her bölgesinde doğal olarak yetişmektedir. Kaynaklar mürdümük türlerinin çoğunlukla Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgelerinde yayılış gösterdiğini bildirmekle birlikte, son yıllarda yapılan araştırmalarda, Samsun ve Orta Karadeniz kıyı ve iç kesimlerinde, mürdümük türlerinin çok önemli yayılış ve değişkenlik gösterdiği belirlenmiştir (Kılınç ve Özen, 1988a; Kılınç ve Özen, 1988b; Kutbay ve ark., 1995; Acar ve ark., 2001). Ülkemizde çok dar alanlarda ve sınırlı miktarlarda sadece yaygın mürdümük (L. sativus) ve nohut mürdümüğü (L. cicera)’nün tarımı yapılmaktadır. Bu türler yem bitkisi olarak değerlendirilmekle birlikte, tohumları insan yiyeceği olarak da kullanılmaktadır (Genç ve Şahin, 2001).

TÜİK’in en son verisi olan 2009 yılı verilerine göre Türkiye’de 66650 da alanda mürdümük ekilmekte ve 6938 ton tane üretim ve verim ise dekara 104 kilogram olarak belirtilmektedir. Türleri genelde yem bitkisi olarak yetiştirilmekle birlikte, taneleri bazen insan beslenmesinde de kullanılmaktadır. Ayrıca tüylü mürdümük (L. hirsutus )’ün 1970’den önce Batı ve İç Anadolu bölgelerinde tarımının yapıldığı (Tosun, 1974) ve kokulu mürdümük (L. odoratus )’ün Anadolu’da süs bitkisi olarak yetiştirildiği (Davis, 1970) bildirmektedir.

(12)

Karadeniz Bölgesi’nde mürdümük tarımı 1980’li yıllara kadar Batı Karadeniz (Zonguldak- Beycuma)’de yapılmış ve bu yörede mürdümük hem kaba yem, hem de tane baklagil olarak değerlendirilmiştir. Yörede mürdümük taneleri, kuru fasulye ve nohuda benzer şekilde pişirilerek tüketilmiştir. Ancak, bu bölgede yetiştirilen mürdümük türleri bilinmemektedir.

Mürdümük türlerinde, diğer birçok baklagil bitkisinde olduğu gibi beslenme üzerine olumsuz etkileri olan bazı maddeler bulunmaktadır (Urga ve ark.,1995). Mürdümük türlerinde 3 adet, protein yapısında olmayan (NPAA) toksik amino asit tespit edilmiştir. Bunlar β-N-oxalyl-L-α,β- diamino-propionic acid (ODAP), L-2, 4 Diamino-bütyric-acid (DABA), beta-amino-propionitrile (BAPN)’dir (Barrow ve ark., 1974; Roy ve Spencer, 1989). Bu maddelerin en önemlisi β-N-oxalyl-L-α,β-diamino-propionic acid (ODAP)’ tır. ODAP Lathyrus türlerinin yanı sıra diğer bazı baklagil cinslerinde de bulunmaktadır. Örneğin, 17 akasya ve 13 Crotalaria türünde bu maddenin varlığı tespit edilmiştir (Quereshi ve ark., 1977). Lathyrus türlerini tüketen insan ve hayvanlarda bu kimyasal maddelere bağlı hastalıklar görülmekte ve bu hastalıklara genel olarak lathyrism adı verilmektedir.

En yaygın ve tehlikeli lathyrism türü, ODAP kaynaklı olan neurolathyrism’dir. Bu hastalık Lathyrus tanelerinin 3 - 4 ay gibi bir süre ve yoğun olarak tüketilmesi sonucunda meydana gelebilmekte ve tedavisi olmayan felçlere yol açmaktadır (Mehta ve ark.,1994).

Lathyrus’un toksik etkilerinden korunmak için öncelikle ODAP içeriği düşük olan çeşitlerin yetiştirilmesi gerekmektedir. L. sativus Avustralya’da üretimi serbest olan bitkiler listesinde yer almasına rağmen, içermiş olduğu nörotoksik ODAP sebebi ile özel izinle üretilmektedir. Ceora düşük ODAP miktarı (% 0.5 - 1.5) ile, Avustralya’da üretimi serbest olan bir varyetedir ve diğer varyetelerin Lathyrus ekim bölgelerine sokulması yasaklanmıştır. Çünkü yabancı döllenme sebebiyle L. sativus’un özelliklerinde kısa sürede değişmeler meydana gelebilmektedir. Kontrollü arazi şartlarında bu varyetede 1997-98 ve 99 yıllarında tespit edilen ODAP sırasıyla % 0.04, % 0.09 ve 0.05’dir (Hanbury ve ark., 2005).

İnsanlar olgunlaşmış tohumlarla yemek yapacakları zaman ise tohumları bir gece suda ıslatmakta ve su süzülüp tohumlar kaynatılmaktadır. Bu iki işlemin birlikte yapılması ile tohumlarda bulunan ODAP düzeyinde % 90’a varan bir azalma olmaktadır. Taze yaprakların, olgunlaşmamış bakla ve tohumların kullanıldığı değerlendirme şekillerinde, Lathyrism tehlikesi oldukça düşüktür. Ayrıca, C vitamini

(13)

bakımından zengin gıdaların, Lathyrus türlerinin toksik etkisini azalttığı ileri sürülmektedir (Kumar, 1997). ODAP suda çözünebilen bir aminoasittir ve tohumların suda bekletilmesiyle bir miktar azalabilir. Taneler bol miktarda soğuk suda 3 dakika bekletildiklerinde ODAP içerikleri % 30 azalmakta ve bu işlem sıcak su ile yapıldığında azalma oranı daha yüksek olmaktadır (Tekele – Haimanot ve ark., 1993). Benzer şekilde, birkaç saat sıcak suda bırakılan ve ardından pişirilen tanelerde, ODAP’ ın azalma oranı % 70 – 80 oranında olmuştur (Mohan, ve ark., 1966).

Bu araştırma, Afyon ilinin Aşağı Kuru Dere, Türkmen Akören ve Tez köylerinden toplanan yaygın mürdümük çeşitlerinin populasyonlar arası ve populasyonlar içi tohum verimi ve bazı bitkisel özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Elde edilen verilerin değerlendirilmesi sonucunda önemli görülen bitkiler, ıslah çalışmalarında kullanılmak üzere ayrılmıştır.

(14)

2. KAYNAK ARAġTIRMASI

Gençkan (1983), yaygın mürdümüğün kazık köklü bir bitki olduğunu ve 30-100 cm boylandığını, yeşil yem ve tane yemi elde etmek için yetiştirildiğini bildirmiştir. Avcıoğlu ve Soya (1990), mürdümükte yaptıkları çalışmalarda bin tane ağırlığının çeşitlere ve tohum rengine göre farklılık gösterdiğini saptamışlardır. Renkli tohumlu çeşitlerde bin tane ağırlığının 150-180 g, beyaz renkli tohumlu çeşitlerde ise bin tane ağırlığının 230-400 g arasında değiştiğini belirtmişlerdir.

Falco ve ark. (1991), İtalya’da iki yıl süreyle kışlık olarak altı Lathyrus sativus L. ekotipinin morfolojik ve verim özelliklerini incelemek amacıyla yapmış oldukları bir araştırmada, ekimden itibaren çiçeklenme gün sayısını yerel ekotiplerde 208-210.7 gün, ıslah edilmiş hatlarda 206.3-208.7 gün olarak bulmuşlar ve bin tane ağırlığını yerel ekotiplerde 164-259 g, ıslah edilen hatlarda ise 267-293 g olarak saptamışlardır.

Abd El-Moneim (1992), Suriye’de kışlık olarak yetiştirilen yaygın mürdümük ile yürüttüğü bir denemede, ortalama biyolojik verimi 427 kg/da, tohum verimini 147 kg/da olarak belirlemiştir.

Moneim (1992), kışlık yetiştirdiği mürdümük hatlarında ortalama biyolojik verimini 427 kg/da, tohum verimini ise, 147 kg/da olarak saptamıştır.

Campbell ve ark. (1994), Nepal Rampur’da yabani Lathyrus sativus hattı ile yürüttükleri bir araştırmada; ortalama çiçeklenme gün sayısını 85 gün, olgunlaşma gün sayısını 138 gün ve bin tohum ağırlığını ise 42 g olarak tespit etmişlerdir.

Ankara koşullarında Kendir (1996), tarafından yürütülen bir çalışmada, mürdümükte bitki boyu 90.83-132.83 cm, dal sayısı 5.50-7.50 adet, bakla sayısı 12.17-20.83 adet, baklada tohum sayısı 3.00-3.83 adet, biyolojik verim 529.42-891.52 kg/da, dekara tohum verimi 153.87-277.77 kg ve bin tane ağırlığı 105.42-170.69 g olarak tespit edilmiştir.

Sabancı ve ark. (1996), on beş mürdümük hattını Menemen koşullarında yetiştirmişler ve bu bitkileri çiçeklenme gün sayıları, tohum verimi, biyolojik verim ve 1000 tane ağırlığı gibi özellikler açısından incelemişlerdir. Mürdümük hatlarının bin tane ağırlıkları 58.2-68.7 g, tohum verimleri 110-189 kg/da, biyolojik verimleri ise 781-1167 kg/da arasında değiştiğini saptamışlardır.

Akdeniz ve ark. (1996), Van ili koşullarında yaptıkları araştırmada yaygın mürdümük hatlarının ortalama tohum verimleri 260.7 ve 165.8 kg/da arasında değişmiş

(15)

olup, en yüksek tohum verimi sırasıyla 439 nolu hattan 260.7 kg/da ve 463 nolu hattan 249.6 kg/da olarak elde etmişlerdir.

Andiç ve ark. (1996), Van koşullarında 1992-94 yıllarında on iki yaygın mürdümük hattı ile kıraç şartlarda yazlık olarak yürüttükleri araştırmada, en yüksek bitki boylarına 453 ve 463 nolu hatlarda ulaştıklarını belirtmişlerdir.

Büyükburç ve ark. (1996), Tokat-Kazova ekolojik şartlarında yaptıkları çalışmalarında, en yüksek tohum veriminin 245.1 kg/da ve biyolojik verimin 644.2 kg/da olarak ve 455 nolu hattan elde edildiğini en düşük verimlerin ise 56.1, ve 224.0 kg/da ile 347 nolu hattan elde edildiğini saptamışlardır.

Fırıncıoğlu ve ark. (1996), Orta Anadolu Bölgesi’nde yazlık olarak yetiştirilen fiğ (Vicia sativa), burçak (V. ervilia), koca fiğ (V. narbonensis) ile mürdümük (Lathyrus sativus), nohut mürdümüğü (L. cicera) türleri ile yaptıkları çalışmada, biyolojik ve tohum verimleri sırasıyla 258 ve 116 kg/da olan mürdümük bu bitki türleri arasında ilk sırayı almıştır.

Klysha (1997), Rusya’da 1976-81 yıllarında 436 yaygın mürdümük çeşidi ile yürütmüş olduğu bir denemede; 196 kg tohum verimi elde etmiş, bin tane ağırlığının 148-202 g arasında değiştiğini, vejetasyon süresinin ise 100 gün olduğunu saptamıştır.

Yılmaz ve ark. (1999), Amik ovası şartlarında ICARDA orijinli 15 mürdümük hattı ve bir yerel mürdümük populasyonu ile sürdürdükleri çalışmada; çiçeklenme süresinin 129–146 gün, sap uzunluğunun 124-159.8 cm, baklada tane sayısının 2.7-3.8 adet, 1000 tane ağırlığının 75.5-193.1 g arasında değiştiğini tespit etmişlerdir.

Milczak ve ark. (2001), Polonya koşullarında yürüttükleri bir çalışmada; mürdümükte ortalama hasat olgunluğu süresini 108 gün, dekara tohum verimini 345 kg ve bin tane ağırlığını ise 247 g olarak belirlemişlerdir.

Kumar ve Dubey (2003), 6 mürdümük çeşidi ve bu çeşitlerin tohumlarına farklı mutant genler uygulamışlar ve elde ettikleri mutantlardan seçilen 81 M3 hattı ile

sürdürdükleri araştırmada, incelenen genotiplerin küme analizinde 12 küme oluşturduğunu ve bu kümelerde çiçeklenme süresinin 74–105 gün, bitki boyunun 40–85 cm, ana dal sayısının 4.6-8.6, bitki başına bakla sayısının 25.4-203.8 adet, bakla başına tohum sayısının 1.78-3 adet, bitki başına tohum sayısının 54-208.3 adet, 100 tohum ağırlığının 3.93-10.23 g ve bitki başına tohum veriminin 2.06-23.67 g arasında değiştiğini tespit etmişlerdir.

Tadesse ve Bekele (2003), Etiopya’da farklı yükseltilerdeki lokasyonlardan topladıkları 50 mürdümük çeşidi üzerinde yaptıkları araştırmada, incelenen lokal

(16)

çeşitlerde lokasyonlara bağlı olarak; bitki başına ana dal sayısının 8.8-10, bitki boyunun 94.1-120.9 cm, çiçeklenme süresinin 44-62.1, bitki başına bakla sayısının 317.3-505.7 adet, 100 tohum ağırlığının 7.8-9.1 g, bitki başına tohum veriminin 65.9-107.3 g arasında değiştiğini belirtmişlerdir.

Bayram ve ark. (2004), Bursa’da ICARDA orijinli 15 mürdümük hattı ile yürüttükleri bir çalışmada; incelenen hatlarda bitki boyunun 66.30-100.83 cm, bitkide dal sayısının 10.10-15.68 adet, bitkide bakla sayısının 36.18-78.37 adet, baklada tane sayısının 2.17-3.61 adet, bitkide tane sayısının 100.17-202.73 adet, bitkide tane ağırlığının10.16-26.31 g, 1000 tane ağırlığının 89.90-182.08 g, biyolojik verimin 289.23-689.37 kg/da ve tohum veriminin 67.30-202.88 kg/da arasında değiştiğini belirlemişlerdir.

Karadağ ve ark. (2004), Türkiye’nin yarı kurak bölgelerinde mürdümüğün agronomik potansiyeli üzerine yürütmüş oldukları bir denemede, biyolojik verimi 456.6-685.8 kg/da, tohum verimini 102.9-168.1 kg/da, bin tane ağırlığını 170.2-204.5 g ve hasat indeksini % 22.0-27.3 olarak tespit etmişlerdir.

Tavoletti ve ark. (2005), orta İtalya’dan toplanan 16 mürdümük populasyonu üzerinde yaptıkları çalışmada, ticari amaçla yetiştiriciliği yapılan populasyonlar ile yerel olarak yetiştirilen populasyonlar arasında incelenen özellikler açısından önemli farklılıklar bulunduğunu, ticari populasyonlarda sap uzunluğunun 29.8-32.9 cm, bakla başına dane sayısının 2.05-2.38 adet ve 100 tohum ağırlığının 16.1-19.4 gr arasında değiştiğini, yerel populasyonlarda bu değerlerin; 31.5-41.1 cm, 1.74-2.75 adet ve 20.4-37.7 g arasında yoğunlaştığını saptamışlardır.

Turan ve ark. (2005), Şanlıurfa koşullarında ICARDA orijinli 5 mürdümük hattı ve 3 yerel mürdümük populasyonu ile sürdürdükleri araştırmada, yaş ot verimi ile bitki boyu, bakla boyu, bakla eni, tohum eni ve tohum boyu arasında olumlu ve önemli ilişkiler olduğunu tespit etmişler. % 50 çiçeklenme gün sayısı, baklada tohum sayısı ve tohum verimi arasında olumsuz ve önemli ilişkiler, tohum verimi ile % 50 çiçeklenme gün sayısı, baklada tohum sayısı, bitki başına tohum verimi ve bin dane ağırlığı arasında olumlu ve önemli ilişkiler bulunduğunu saptamışlardır.

Gedik ( 2007 ), Adana Çukurova Üniversitesinde yaptığı bir araştırmada on adet mürdümük ( Lathyrus sativus L. )çeşidi arasındaki morfolojik, tarımsal ve moleküler farklılıkları saptamak amacıyla yaptığı bir çalışmada bitki boyunu 51.8-85.0 cm, ana dal sayısını 13.5-20.1 adet, %50 çiçeklenme süresini 128-150.7 gün, boş meyve sayısını

(17)

8.2-18.0 adet, bakla başına tohum sayısı 3-3.83 adet, bin tane ağırlığı 85.3-154.0 g, bitki başına tohum verimi 17.3-36.8 g arasında değiştiğini saptamıştır.

Bucak ( 2009 ), Şanlıurfa’da 10 mürdümük hattı üzerinde yaptığı bir araştırmada bitki boyunu 25.34-32.91cm, bakla sayısını 15.15-22.63 bakla/bitki, bakla boyunu 23.68-27.58 mm, bakla enini 7.94-9.90 mm, baklada tohum sayısını 2.59-4.32 adet/bakla, bitki başına tohum ağırlığını 3.22-5.46 g, 1000 dane ağırlığını 84.48-119.40 g, biyolojik verimi 330.24-413.89 kg da-1 ve tohum verimini 95.60-174.68 kg da-1 olarak saptamıştır.

(18)

3. MATERYAL VE YÖNTEM

3.1. AraĢtırma Yerinin Toprak Ve Ġklim Özellikleri

3.1.1. Toprak özellikleri

Denemenin kurulduğu yerin toprak özelliklerini belirlemek amacıyla 0 – 30 cm derinlikten alınan toprak örnekleri analiz edilmiş ve sonuçlar tablo halinde verilmiştir.

Çizelge 3.1. Deneme yerinin toprak özellikleri* Tekstür sınıfı pH Toplam tuz (mmhos/cm) Kireç ( % CaCO3 ) Elverişli P2O5 Elverişli K2O Organik madde ( % ) % 50 Tınlı 7.8 0.041 1.33 13.24 159.42 0.71

*: Toprak analizi Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü laboratuvarlarında yapılmıştır.

Çizelge 3.1 incelendiğinde deneme alanı toprağı tınlı, hafif alkali, elverişli fosfor ve elverişli potasyum yönünden zengin, organik madde bakımından ise fakirdir.

3.1.2. Ġklim özellikleri

Tarla denemelerinin yürütüldüğü Isparta ilinin Şarkikaraağaç ilçesi yazları sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlı geçmekte olup, deniz seviyesinden yüksekliği yaklaşık 1050 m’dir. Harita üzerinde Akdeniz bölgesinde yer almasına rağmen karasal iklimin etkisi altındadır.

Çizelge 3.2. Isparta ilinin Şarkikaraağaç ilçesi uzun yıllar (1975-2010) Nisan - Temmuz ve 2011 Nisan - 2011 Temmuz dönemi ve bu döneme ait iklim değerleri*

Yıllar Uzun yıllar (1975-2010) 2011

Aylar Nisan Mayıs Haziran Temmuz Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ortalama sıcaklık (°C ) 10.7 15.6 20.2 23.5 8.1 12.0 16.5 20.2 Toplam yağış ( mm ) 55.3 46.7 28.1 15.7 48.2 59.8 32.7 15.7

Nisbi nem ( % ) 73.3 72.6 67.7 65.8 70.1 74.1 66.3 63.2

*: Isparta Meteoroloji Bölge Müdürlüğü 2011 yılı kayıtlarından düzenlenmiştir.

Araştırmanın yapıldığı 2011 yılında Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz ayları sıcaklık ortalamaları sırasıyla 8.1 °C, 12.0 °C, 16.5 °C ve 20.2 °C iken, uzun yıllara ait

(19)

sıcaklık ortalamaları sırasıyla 10.7°C, 15.6 °C, 20.2 °C ve 23.5 °C olarak gerçekleşmiştir ( Çizelge 3.2 ).

35 yıllık ortalama sıcaklıklara göre Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz ayları sıcaklıkları 2011 yılındaki aynı ayların sıcak değerlerinden daha yüksektir. 2011 yılı Nisan – Temmuz dönemi en yüksek yağış ortalaması 59.8 mm ile Mayıs ayında, en düşük yağış ortalaması ise 15.7 mm ile temmuz ayında gerçekleşmiştir. 2011 yılı Nisan – Temmuz dönemi uzun yılların aynı dönemine göre daha serin geçmiştir.

Denemenin yapıldığı 2011 yılı Nisan ayı yağış ortalaması uzun yıllar Nisan ayı yağış ortalamasından düşük, Mayıs ve Haziran ayları yağış ortalamaları yüksek, Temmuz ayında ise uzun yıllardaki ve 2011 yılındaki ortalama yağış miktarı eşit olarak gerçekleşmiştir ( Çizelge 3.2 ).

Nisbi nem değerlerine bakıldığında 2011 yılında sadece Mayıs ayı nisbi nem değerinin uzun yıllar nisbi nem ortalamasından yüksek olduğu görülmektedir. En yüksek nisbi nem % 74.1 ile mayıs ayında, en düşük nisbi ne ise % 63.2 ile temmuz ayında görülmüştür.

3.2. Materyal

Bu çalışmada materyal olarak, Afyon ili Emirdağ ilçesi sınırları içerisinde geleneksel olarak yaygın mürdümük yetiştirilen Aşağı Kurudere Köyü (P1), Türkmen Akören Köyü (P5) ve Tez Köyü (P2, P3, P4, P6) yetiştiricilerinden sağlanan 6 yaygın mürdümük populasyonu (P) kullanılmıştır.

3.3. Yöntem

Tez çalışmasına ilişkin tarla denemesi, 9 Nisan 2011 tarihinde Tesadüf Blokları deneme deseninde 3 tekrarlamalı olarak Isparta ilinin Şarkikaraağaç ilçesinde kıraç şartlarda kurulmuş ve aynı yılın 21 Temmuz günü hasat işlemi tamamlanmıştır. Deneme parsellerinin boyutları 5 m x 1.2 m (6m2

) olarak belirlenmiş; el markörü yardımıyla 30 cm ara ile açılan sıralara mürdümük populasyonlarının tohumları sıra üzeri mesafe 10 cm olacak şekilde 4 sıra halinde ekilmiştir. Parsellerde yetiştirme sezonu boyunca çapa

(20)

ile yabancı ot mücadelesi yapılmış ve ekimle birlikte gübre olarak dekara 10 kg DAP ( %18-46 ) verilmiştir.

Gözlem ve ölçümler, parsellerin her iki kenardan birer sıra ve her iki ucundan 25’er cm kenar tesiri olarak çıkarıldıktan sonra yapılmıştır.

Bu çalışmaya ait veriler UPOV (The International Union for the Protection of New Varieties of Plants), USDA (The United States Department of Agriculture), TTSM (Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkez Müdürlüğü) ölçme ve değerlendirme esasları göz önünde bulundurularak alınmıştır.

3.4. Alınan Gözlem ve Ölçümler

Gözlem ve ölçümlere ait veriler hasat alanı içerisinde kalan bitkilerden elde edilmiştir.

3.4.1. Bitki boyu (cm)

Her parselin hasat alanı içerisinde kalan 2. ve 3. sırasından rastgele 15 bitki seçildi ve bitkilerin doğal durumu bozulmadan toprak yüzeyi ile bitkinin en uç noktası arasındaki mesafesi ölçüldü, sonra bu değerlerin ortalaması söz konusu parsel için bitki boyu olarak kayıt edildi.

3.4.2. Ana dal sayısı ( adet/bitki )

Her parselde boy ölçümü yapılan bitkilerde birinci derecedeki dallar sayılmış ve ortalamaları alınarak söz konusu parsel için ortalama ana dal sayısı olarak kayıt edilmiştir.

3.4.3. Çiçeklenme gün sayısı ve hasat gün sayısı ( gün )

Her parseldeki bitkilerin %50’sinde açmış çiçek görüldüğü tarihle ekim tarihi arasında geçen süre çiçeklenme gün sayısı olarak belirlenmiştir.

(21)

Parseldeki bitkilerin hasat olgunluğuna geldiği tarihle ekim tarihi arasında geçen süre hasat gün sayısı olarak belirlenmiş ve her parsel için ayrı ayrı kayıt edilmiştir.

ġekil 3.1. Hasat olgunluğuna ulaşmış mürdümük bitkilerinin görünümü

3.4.4. Bitkideki meyve sayısı ( adet/bitki )

Bitkiler hasat olgunluğuna geldiğinde 15 bitkinin meyveleri sayılıp, ortalaması alınarak hesaplanmıştır.

(22)

ġekil 3.2. Mürdümükteki meyvelerden bir görünüm

3.4.5. Bitkideki boĢ meyve sayısı ( adet/bitki )

Meyve sayımı yapılan 15 bitkide tohum içermeyen meyveler sayılmış ve boş meyve sayısının ortalaması söz konusu parsel için bitki başına ortalama boş meyve sayısı olarak hesaplanmıştır.

(23)

3.4.6. Meyvedeki tohum sayısı ( adet/meyve )

Meyve sayımı yapılan 15 bitkinin tohumlu meyveleri içerisinden rastgele seçilen 10 meyvenin içerisindeki tohumlar sayılmış ve ortalamaları hesaplanarak söz konusu parsel için meyvedeki ortalama tohum sayısı olarak hesaplanmıştır.

3.4.7. Bin tohum ağırlığı ( g )

Her parselden elde edilen tohumlardan tesadüfi olarak alınan 4 adet 100’er tohumluk örnekler ayrı ayrı 0.01 g hassasiyetli terazide de tartılmış ve saptanan 4 değerin ortalaması 10 ile çarpılarak söz konusu parsel için bin tohum ağırlığı olarak hesaplanmıştır.

3.4.8. Bitkideki tohum sayısı ( adet/bitki )

Meyve sayımı yapılan 15 bitki içerisinden tesadüfi olarak seçilen 10 bitkinin tohumlu meyvelerinde bulunan tohumlar sayılarak ortalaması hesaplanmıştır.

3.4.9. Bitki baĢına tohum verimi ( g/bitki )

Meyve sayımı yapılan 15 bitkide, her bitkinin meyveleri içerisindeki tohumlar 0.01 g hassasiyetli terazide tartılmış ve her bitki için ayrı ayrı bitki başına tohum verimi olarak kayıt edilmiştir.

3.4.10. Biyolojik verim ( kg/da )

Bitkiler tohum için hasat olgunluğuna geldiğinde her parsel ayrı ayrı biçilmiş, kurutulduktan sonra her parselin bitkisi ayrı ayrı tartılarak söz konusu parsel için biyolojik verim değeri olarak hesaplanmıştır.

(24)

3.4.11. Dekara tohum verimi ( kg/da )

Bitkiler tohum için hasat olgunluğuna geldiğinde her parseldeki bitkiler ayrı ayrı biçilmiş, kurutulduktan sonra harmanlanmıştır. Sonra her parselden elde edilen tohumlar ayrı ayrı tartılmış ve ilgili parsel için dekara ortalama tohum verimi hesaplanmıştır.

3.4.12. Ġstatistiki analiz

Populasyonlara ait verilerin varyans analizi ve Duncan Testi, Mstat-C paket programı kullanılarak yapılmıştır. İstatistikî değerlendirmelerde sadece ana dal sayısına ait veriler bakımından populasyonlar arasındaki farklılıklar P < 0.01 seviyesinde önemli bulunmuş ve diğer özellikler bakımından ise P < 0.05 seviyesinde önemsiz olmuştur.

(25)
(26)
(27)

4. ARAġTIRMA SONUÇLARI VE TARTIġMA

Bu çalışma, 6 farklı yaygın mürdümük populasyonunun tohum verimi ve bazı bitkisel özelliklerinin belirlenmesi amacıyla 9 Nisan 2011 tarihinde Tesadüf Blokları deneme deseninde 3 tekrarlamalı olarak Isparta ili Şarkikaraağaç ilçesi kıraç şartlarda kurulmuştur. Alanı 6 m2

olan deneme parsellerinin her birinden 2.7 m2lik hasat alanı belirlenmiş; sonra bu alandan gözlem ve ölçümlere ait veriler alınmış ve istatitistiki analizleri yapılmıştır.

4.1. Çiçeklenme Gün Sayısı ve Hasat Gün Sayısı( gün )

Bu çalışmada kullanılan 6 farklı köy populasyonu yaygın mürdümüğe ait çiçeklenme gün sayısı ve hasat gün sayısına ilişkin veriler çizelge 4.1’de verilmiştir.

Çizelge 4.1. Köy populasyonu mürdümük çeşitlerine ait çiçeklenme gün sayısı ve hasat gün sayısı

Populasyonlar P1 P2 P3 P4 P5 P6

Hasat gün sayısı 101.0 101.3 101.0 101.0 99.7 101.3

Çiçeklenme gün sayısı 55.0 55.0 55.3 54.6 56.0 54.0

Mürdümük populasyonlarında çiçeklenme ekimden 52 gün sonra başlamış ve 64’üncü gün sonunda çiçeklenme sona ermiştir. Parsellerdeki çiçeklenmenin %50’ye ulaşması ekimden sonraki 54’üncü günde başlamış ve 56’ncı gün sona ermiştir. P6 populasyonu 54 gün ile en erken %50 çiçeklenmeye, P5 populasyonu ise 56 günle en geç %50 çiçeklenmeye ulaşan populasyon olmuştur.

Campbell ve ark. (1994), Nepal Rampur’da yabani Lathyrus sativus hattı ile yürüttükleri bir çalışmada; ortalama çiçeklenme gün sayısını 85 gün olarak tespit etmişlerdir. Yılmaz ve ark. (1999), Amik ovası koşullarında ICARDA orijinli 15 mürdümük hattı ve bir yerel mürdümük populasyonu ile sürdürdükleri çalışmada; çiçeklenme süresinin 129–146 gün bulmuşlardır. Kumar ve Dubey (2003), 6 mürdümük çeşidi ile sürdürdükleri araştırmada çiçeklenme süresini 74–105 gün olarak tespit etmişlerdir. Gedik ( 2007 ), Adana Çukurova Üniversitesinde yaptığı bir araştırmada on adet mürdümük ( Lathyrus sativus L. )çeşidi arasındaki morfolojik, tarımsal ve moleküler farklılıkları saptamak amacıyla yaptığı bir çalışmada %50 çiçeklenme süresini 128-150.7 gün olarak saptamıştır. Yaptığımız çalışmada bulmuş

(28)

olduğumuz 54 – 56 günlük çiçeklenme süresi yukarıdaki araştırmacıların belirlediği değerlerden daha kısadır.

Bu durumun bu şekilde gerçekleşmesine sebep olarak denemede kullanılan mürdümük populasyonlarını ve denemenin kurulduğu Isparta’nın Şarkikaraağaç ilçesinin iklim koşullarını ileri sürebiliriz.

Mürdümük populasyonlarından bazıları ekimden 99 gün sonra hasat olgunluğuna ulaşmış, 102’nci günde ise tüm parseller hasat olgunluğuna erişmiştir. P2, ve P6 populasyonları ekimlerinden itibaren ortalama 101.3 günlük ortalama süre ile en geç hasat olgunluğuna ulaşan populasyonlar olmuşlardır. En erken hasat olgunluğuna ulaşan populasyon ise ortalama 99.7 günlük ortalama süre ile P5 populasyonu olmuştur. Hasata 102’nci gün başlanmış ve 103’üncü günün sonunda hasat tamamlanmıştır.

Hasat olgunluğu için geçen ortalama gün süreleri incelendiğinde 99.7 – 101.3 gün arasında bir ortalama değerler bulunduğu görülmektedir. Campbell ve ark. (1994), Nepal Rampur’da yabani Lathyrus sativus hattı ile yürüttükleri bir çalışmada; olgunlaşma gün sayısını 138 gün olarak tespit etmişler ve Milczak ve ark. (2001), Polonya koşullarında yürüttükleri bir çalışmada; mürdümükte ortalama olgunlaşma süresini 108 gün olarak saptamışlar. Elde ettiğimiz ortalama hasat olgunluğu süreleri bu değerlerden daha düşük bulunmuştur.

4.2. Varyans Analizi Sonuçları

Afyon iline ait 6 farklı yöreden toplanan yaygın mürdümük populasyonlarından elde edilen verilerin varyans analizi sonuçları çizelge 4.2’de verilmiştir.

Çizelge 4.2. Köy populasyonu mürdümüğe ait varyans analizi sonuçları

Özellikler SD KO HKO F

Bitki Boyu 17 13.838 14.736 0.9378

Ana Dal Sayısı 17 0.295 0.048 6.1647**

Bitkideki Meyve Sayısı 17 11.017 5.198 2.1196

Bitkideki Boş Meyve Sayısı 17 0.262 0.120 2.1872

Meyvedeki Tohum Sayısı 17 0.014 0.042 0.3386

Tek Tohum Ağırlığı 17 164.706 97.644 1.6868

Bitki Başına Tohum Verimi 17 13.838 14.756 0.9378

Biyolojik Verim 17 5489.669 12573.331 0.4376

Bitkideki Tohum Sayısı 17 40.708 68.586 0.5935

Dekara Tohum Verimi 17 982.489 3241.141 0.3031

(29)

Çizelge 4.2 incelendiğinde bitki boyu, bitkideki meyve sayısı, bitkideki boş meyve sayısı, meyvedeki tohum sayısı, tek tohum ağırlığı, bitki başına tohum verimi, biyolojik verim, bitkideki tohum sayısı ve dekara tohum verimi bakımından popülasyonlar arasındaki farklılıkların önemsiz olduğu; buna karşılık ana dal sayılarının istatistiki olarak farklı olduğu görülmektedir.

Ana dal sayısı verileri dışındaki diğer verilerin önemsiz çıkmasının nedeni olarak, bu 6 populasyonun çitçiler arasındaki tohum alış-verişi sonucu Afyon ilinin geneline yayılmış olan benzer veya karışmış populasyonlar olma ihtimalini öngörebiliriz. Bununla birlikte, her populasyon için kendi ortalamasını geçen tek bitkilerden faydalanılarak populasyon değerlerinin arzu edilen yönde iyileştirilebileceği düşüncesiyle, üzerinde durulan özelliklerin değişim sınırlarını gösteren değerler üzerinde de durulmuştur.

4.2.1. Bitki boyu ( cm )

Köy populasyonu olan 6 farklı yaygın mürdümüğe ait bitki boyu değerleri ve ortalamaları çizelge 4.3’te verilmiştir.

Çizelge 4.3. Köy populasyonu mürdümüğe ait bitki boyu değerleri ( cm ) Populasyonlar En Az ( cm) En Fazla ( cm) Ortalama ( cm ) Ort.Geç.Bit.Say. ( adet ) Ort.Geç.Bit.Yüz. (%) P1 26 55 41.7 24 62 P2 32 62 44.1 19 42 P3 31 68 42.6 19 42 P4 23 68 41.5 20 44 P5 30 70 38.3 18 40 P6 30 65 44.0 19 42 Genel ortalama 28.67 64.58 42.03 19.83 44

Populasyonların bitki boyu ortalamaları arasındaki farklılıklar istatistiki olarak önemsiz bulunmuş olup, populasyonların genel ortalaması 42.03 cm olmuştur. Çizelge 4.3 incelendiğinde bitki boyu en kısa 26 cm ile P1 populasyonundan, bitki boyu en uzun ise 70 cm ile P5 populasyonundan elde edilmiştir. Ortalamayı geçen bitki sayısı ve ortalamayı geçen bitki yüzdesi değerlerine bakıldığında ise P1 ve P4 populasyonlarının en yüksek değerlere sahip olduğu gözlenmektedir ( Çizelge 4.3 ).

Gençkan (1983), yaygın mürdümüğün kazık köklü, 30-100 cm boylanan bir bitki olduğunu bildirmiştir. Kumar ve Dubey (2003), 6 mürdümük çeşidi ile

(30)

sürdürdükleri araştırmada, incelenen genotiplerin küme analizinde 12 küme oluşturduğunu ve bu kümelerde bitki boyunun 40 – 85 cm arasında değiştiğini saptamıştır. Kendir (1996), Ankara koşullarında yaptığı çalışmada, mürdümükte bitki boyunu 90.83-132.83 cm arasında bulmuştur. Bucak ( 2009 ), Şanlıurfa’da on mürdümük hattı ile yapılan bir çalışmada bitki boyu 25.34-27.58 cm olarak saptanmıştır. Gedik ( 2007 ), Adana’da on mürdümük çeşidi ile yapılan bir çalışmada bitki boyu 51.8-58.0 cm olarak bulunmuştur. Tadesse ve Bekele (2003), Etiopya’da farklı yükseltilerdeki lokasyonlardan topladıkları 50 mürdümük yerel çeşidi üzerinde sürdürdükleri araştırmada, incelenen lokal çeşitlerde lokasyonlara bağlı olarak; bitki başına bitki boyunun 94.1-120.9 cm arasında değiştiğini saptamışlardır. Bayram ve ark. (2004), Bursa koşullarında ICARDA orijinli 15 mürdümük hattı ile sürdürdükleri araştırmalarda; incelenen hatlarda bitki boyunun 66.30-100.83 cm arasında değiştiğini saptamışlardır.

Bu çalışmadan elde edilen bitki boyu ortalaması (42.03 cm) bazı araştırmacıların sonuçları ile benzerlik gösterirken, bazıları ile de farklılıklar göstermiştir. Bu çalışmanın sonuçları ile diğer araştırmacıların bulguları arasındaki benzerlik veya ayrılıkların nedeni genotipik, ya da yetiştirilme şartlarıyla ilgilidir. Populasyonlar arasındaki farklılıklar önemsiz olsa da, populasyon içerisindeki farklılıklardan faydalanılarak populasyonların ortalaması yükseltilebilinir veya teksel seleksiyonla yeni ürünler geliştirmek mümkün olabilir.

4.2.2. Ana dal sayısı ( adet/bitki )

Köy populasyonu olan 6 farklı yaygın mürdümüğe ait ana dal sayısı değerleri ve ortalamaları çizelge 4.4’te verilmiştir.

Çizelge 4.4. Köy populasyonu mürdümüğe ait ana dal sayısı değerleri ( adet/bitki ) Populasyonlar En Az ( adet/bitki ) En Fazla ( adet/bitki ) Ortalama (adet/bitki)** Ort.Geç.Bit.Say. ( adet ) Ort.Geç.Bit.Yüz. (%) P1 5 8 6.27a 18 40 P2 4 8 6.03a 14 31 P3 5 8 5.73ab 25 56 P4 5 8 5.90a 25 56 P5 4 7 5.33b 16 36 P6 5 8 5.90a 30 67 Genel ortalama 4.67 7.83 5.86 21.33 47 ** : P < 0.01

(31)

Mürdümük populasyonlarında araştırılan bitkisel özelliklerden sadece ana dal sayısı verileri arasındaki farklılıklar varyans analizi sonucu P < 0.01 seviyesinde önemli bulunmuştur.

İncelenen 6 mürdümük populasyonunun ana dal sayısı ortalamaları 5.33 adet ile 6.27 adet arasında değişmiştir. En fazla ana dal sayısı ortalaması P1, P2, P3, P4 ve P6 populasyonlarından elde edilmiş olup, aralarındaki farklılıklar istatistiki bakımdan önemsiz olmuştur. En az ana dal sayısı ortalaması ise P3 ve P5 populasyonlarından görülmüştür. Populasyonlardan P3 ise her iki gurupta yer almıştır ( Çizelge 4.4).

Bu çalışmadan elde edilen 5.33 – 6.27 adet arasında değişen ana dal sayısı değerleri, Kendir (1996)’in Ankara koşullarında yaptığı çalışmada, mürdümükte elde ettiği 5.5 – 7.5 adet ve Kumar ve Dubey (2003), 81 M3 mürdümük hattı ile

sürdürdükleri araştırma sonuçlarından elde ettikleri değerlerle (4.6 – 8.6 adet) benzerlik göstermektedir.

Ancak, bu değerler Gedik ( 2007 ), Adana’da on mürdümük çeşidi ile yapılan bir çalışmada bitki boyu 51.8-58.0 cm olarak bulunmuştur. Tadesse ve Bekele (2003)’nin Etiyopya’da farklı yükseltilerdeki lokasyonlardan topladıkları 50 mürdümük yerel çeşidi üzerinde sürdürdükleri araştırmada, incelenen lokal çeşitlerde lokasyonlara bağlı olarak; bitki başına ana dal sayısını 8.8 – 10.0 adet ve Bayram ve ark. (2004)’nın Bursa koşullarında ICARDA orijinli 15 mürdümük hattı ile sürdürdükleri araştırmalarda; incelenen hatlarda bitkideki dal sayısının 10.1 – 15.6 adet olarak buldukları araştırma değerlerinden daha düşük değerlerdir.

Bu çalışmanın sonuçları ile diğer araştırmacıların bulguları arasındaki benzerlik veya ayrılıkların nedeni genotipik, ya da yetiştirilme şartlarıyla ilgili olduğu söylenilebilir. Ayrıca, diğer özellikler bakımından populasyonlar arasında istatistiki bakımdan önemli bir farklılık çıkmayışı da populasyonların toplandığı yörelerde bu ürünün geleneksel olarak ekilmesi nedeniyle yöreler arasındaki tohum alış verişinden dolayı benzer tohumluklar toplanmış olabilir. Bazı populasyonlar arasındaki farklılıklar önemsiz olsa da, populasyon içerisindeki farklılıklardan faydalanılarak populasyonların ortalaması yükseltilebilinir veya teksel seleksiyonla yeni ürünler geliştirmek mümkün olabilir.

(32)

4.2.3. Bitkideki meyve sayısı ( adet/bitki )

Köy populasyonu olan 6 farklı yaygın mürdümüğe ait bitkideki meyve sayısı değerleri ve ortalamaları çizelge 4.5’te verilmiştir.

Çizelge 4.5. Köy populasyonu mürdümüğe ait bitkideki meyve sayısı değerleri ( adet/bitki ) Populasyonlar En Az ( adet/bitki ) En Fazla ( adet/bitki ) Ortalama ( adet/bitki ) Ort.Geç.Bit.Say. ( adet ) Ort.Geç.Bit.Yüz. (%) P1 8 46 22.7 19 42 P2 10 40 15.7 28 62 P3 4 48 31.3 5 11 P4 8 45 25.3 8 18 P5 7 34 15.7 27 60 P6 13 46 21.0 22 49 Genel ortalama 8.33 43.17 21.95 18.16 40

Populasyonların bitkideki meyve sayısı ortalamaları arasındaki farklılıklar istatistikî olarak önemsiz bulunmuş olup, populasyonların genel ortalaması 21.95 adet olmuştur. Çizelge 4.5 incelendiğinde en az bitkideki meyve sayısı 7 adet ile P5 populasyonundan, en fazla bitkideki meyve sayısı ise 48 adet ile P3 populasyonundan elde edilmiştir. Ortalamayı geçen bitki sayısı ve ortalamayı geçen bitki yüzdesi değerlerine bakıldığında ise P2 populasyonunun en yüksek değerlere sahip olduğu gözlenmektedir ( Çizelge 4.5 ).

Yapılan çalışmalar sonucu ortalama 21.95 adet olarak elde edilen bitki başına meyve sayısı değeri, Bucak ( 2009 )’ın bulmuş olduğu 15.15-22.63 adet, Kendir (1996)’in elde ettiği 12.17 – 20.83 adet ve Kumar ve Dubey (2003)’in elde ettikleri 25.4 – 203.8 adetlik mürdümük bitkisindeki bitki başına meyve sayısı değerlerine yakın veya benzer olarak bulunmuştur.

Bayram ve ark. (2004)’nın 36.18 – 78.37 adet arasında değiştiğini saptadıkları ve Tadesse ve Bekele (2003)’nin 317.3 – 505.7 adet olarak bildirdikleri mürdümük bitkisindeki bitki başına meyve sayısından, araştırmada elde edilen 21.95 adetlik değer oldukça düşük bulunmuştur.

Bu çalışmanın sonuçları ile diğer araştırmacıların bulguları arasındaki benzerlik veya ayrılıkların nedeni genotipik, ya da yetiştirilme şartlarıyla ilgili olabilir.

(33)

4.2.4. Bitkideki boĢ meyve sayısı ( adet/bitki )

Köy populasyonu olan 6 farklı yaygın mürdümüğe ait bitkideki boş meyve sayısı değerleri ve ortalamaları çizelge 4.6’da verilmiştir.

Çizelge 4.6. Köy populasyonu mürdümüğe ait bitkideki boş meyve sayısı değerleri ( adet/bitki ) Populasyonlar En Az ( adet/bitki ) En Fazla ( adet/bitki ) Ortalama ( adet/bitki ) Ort.Geç.Bit.Say. ( adet ) Ort.Geç.Bit.Yüz. (%) P1 0 7 1.4 17 38 P2 0 3 0.6 16 36 P3 0 4 0.9 19 42 P4 0 4 1.1 15 33 P5 0 5 1.1 17 38 P6 0 5 0.7 19 42 Genel ortalama 0 4.67 0.9 17.17 38

Populasyonların bitkideki boş meyve sayısı ortalamaları arasındaki farklılıklar istatistiki olarak önemsiz bulunmuş olup, populasyonların genel ortalaması 0.9 adet/bitki olmuştur. Çizelge 4.6 incelendiğinde tüm populasyonlarda boş meyve içermeyen bitkilerin mevcut olduğu görülmekte ve en fazla bitkideki boş meyve sayısı ise 7 adet /bitki ile P1 populasyonundan elde edilmiştir. Ortalamayı geçen bitki sayısı ve ortalamayı geçen bitki yüzdesi değerlerine bakıldığında ise P3 ve P6 populasyonlarının en yüksek değerlere sahip olduğu gözlenmektedir ( Çizelge 4.6 ).

Bu çalışmadan elde edilen 0.9 adet bitkideki boş meyve sayısı Gedik ( 2009 )’in saptamış olduğu 8.2-18.0 adet arasında değişen ortalama değerlerden oldukça düşüktür.

4.2.5. Meyvedeki tohum sayısı ( adet/meyve )

Köy populasyonu olan 6 farklı yaygın mürdümüğe ait meyvedeki tohum sayısı değerleri ve ortalamaları çizelge 4.7’de verilmiştir.

(34)

Çizelge 4.7. Köy populasyonu mürdümüğe ait meyvedeki tohum sayısı değerleri ( adet/bitki )

Populasyonlar En Az ( adet/meyve ) En Fazla ( adet/meyve ) Ortalama (adet/meyve)

P1 2.6 2.9 2.7 P2 2.7 2.9 2.8 P3 2.7 3.0 2.8 P4 2.6 3.0 2.8 P5 2.3 2.9 2.7 P6 2.6 3.0 2.8 Genel ortalama 2.58 2.95 2.7

Populasyonların meyvedeki tohum sayısı ortalamaları arasındaki farklılıklar istatistiki olarak önemsiz bulunmuş olup, populasyonların genel ortalaması 2.7 adet/meyve olmuştur. Çizelge 4.7 incelendiğinde en az meyvedeki tohum sayısı 2.3 adet/meyve ile P5 populasyonundan, en fazla meyvedeki tohum sayısı ise 3.0 adet/meyve ile P3, P4 ve P6 populasyonlarından elde edilmiştir.

Bayram ve ark. (2004), baklada dane sayısını 2.17 – 2.61 adet arasında değiştiğini saptamışlar. Tavoletti ve ark. (2005), ticari populasyonlarda bakla başına dane sayısının 2.05 – 2.38 adet arasında, yerli populasyonlarda bu değerlerin 1.74 – 2.75 arasında değiştiğini saptamışlar. Araştırma sonucu elde edilen 2.7 adet ortalama meyvedeki tohum sayısı değeri bu değerlerden yüksektir.

Kumar ve Dubey (2003), bakla başına tohum sayısını 1.78 – 3.00 adet arasında değiştiğini saptamışlar. Yılmaz ve ark. (1999), bakladaki dane sayısının 2.7 – 3.8 adet arasında değiştiğini saptamıştır. Bucak (2009 ), baklada tohum sayısını 2.59-4.32 adet arasında değiştiğini saptamıştır. Yapılan çalışma sonucu elde edilen 2.7 adetlik ortalama değer bu değerlerin arasında yer almaktadır.

Kendir (1996), baklada tohum sayısını 3.00 – 3.83 adet ve Gedik ( 2007 ) 3.00-3.83 arasında olduğunu saptamışlar ve bizim elde ettiğimiz 2.7 adet ortalama meyvedeki tohum sayısı değeri bu değerlerden daha düşük bir değerdir.

(35)

4.2.6. Bin tohum ağırlığı ( g )

Köy populasyonu olan 6 farklı yaygın mürdümüğe ait bin tohum ağırlığı değerleri ve ortalamaları çizelge 4.8’de verilmiştir.

Çizelge 4.8. Köy populasyonu mürdümüğe ait bin tohum ağırlığı değerleri ( g )

Populasyonlar En Az ( g ) En Fazla ( g ) Ortalama ( g )

P1 126.1 136.3 131.4 P2 118.7 141.4 126.4 P3 109.8 143.4 132.0 P4 108.9 132.2 117.4 P5 116.3 126.5 120.0 P6 110.8 119.3 114.5 Genel ortalama 115.1 133.2 123.6

Populasyonların bin tohum ağırlığı ortalamaları arasındaki farklılıklar istatistiki olarak önemsiz bulunmuş olup, populasyonların genel ortalaması 123.6 g olmuştur. Çizelge 4.8 incelendiğinde en düşük bin tohum ağırlığı 108.9 g ile P4 populasyonundan, en yüksek bin tohum ağırlığı ise 143.4 g ile P3 populasyonundan elde edilmiştir.

Kendir (1996), mürdümükte bin tane ağırlığını 105.42-170.69 g olarak saptamıştır. Yılmaz ve ark. (1999), mürdümükte 1000 tane ağırlığının 75.5-193.1 g arasında değiştiğini saptamışlardır. Bayram ve ark. (2004), mürdümükte bin tane ağırlığının 89.90-182.08 g arasında değiştiğini saptamışlardır. Gedik (2007), mürdümükte bin tane ağırlığının 85.3-154.0 g arasında değiştiğini saptamıştır. Yapılan çalışmada 123.6 g olarak bulunan ortalama bin tohum ağırlığı değeri bu değerlerin arasında yer alan bir değerdir.

Sabancı ve ark. (1996), mürdümükte bin tane ağırlının 58.2-68.7 g arasında değiştiğini bulmuşlardır. Bucak (2009), mürdümükte bin tane ağırlığının 84.48-119.40 g arasında değiştiğini saptamıştır. Araştırmada 123.6 g olarak bulunan ortalama bin tohum ağırlığı değeri yukarıdaki değerlerden daha büyük bir değerdir.

Falco ve ark. (1991), yerel eko tiplerde bin tohum ağırlığını 164-259 g, ıslah edilen hatlarda 267-293 g olarak tespit etmişlerdir. Klysha (1997), bin tane ağırlığının 148-202 g arasında değiştiğini saptamıştır. Karadağ ve ark. (2004), bin tane ağırlığını 170.2-204.5 g olarak saptamışlardır. Çizelge 4.8 incelendiğinde 123.6 g olarak bulunan ortalama bin tohum ağırlığı değeri yukarıdaki araştırma bulgularında elde edilen değerlerden daha küçük değerlerdir.

(36)

4.2.7. Bitkideki tohum sayısı ( adet/bitki )

Köy populasyonu olan 6 farklı yaygın mürdümüğe ait bitkideki tohum sayısı değerleri ve ortalamaları çizelge 4.9’da verilmiştir

Çizelge 4.9. Köy populasyonu mürdümüğe ait bitkideki tohum sayısı değerleri ( adet/bitki ) Populasyonlar En Az ( adet/bitki ) En Fazla ( adet/bitki ) Ortalama ( adet/bitki ) Ort.Geç.Bit.Say. ( adet ) Ort.Geç.Bit.Yüz. (%) P1 22 129 53.2 17 57 P2 29 116 51.6 17 57 P3 13 134 59.2 20 67 P4 23 130 51.6 16 53 P5 21 110 48.0 18 60 P6 21 124 52.1 17 57 Genel ortalama 21.50 123.83 52.6 17.5 58

Populasyonların bitkideki tohum sayısı ortalamaları arasındaki farklılıklar istatistiki olarak önemsiz bulunmuş olup, populasyonların genel ortalaması 52.6 adet/bitki olmuştur. Çizelge 4.9 incelendiğinde en düşük bitkideki tohum sayısı 13 adet/bitki ile P3 populasyonundan, en yüksek bitkideki tohum sayısı ise 134 adet/bitki ile P3 populasyonundan elde edilmiştir. Ortalamayı geçen bitki sayısı ve ortalamayı geçen bitki yüzdesi değerlerine bakıldığında ise yine P3 populasyonunun en yüksek değerlere sahip olduğu gözlenmektedir ( Çizelge 4.9 ).

Kumar ve Dubey (2003)’in 81 M3 hattı ile sürdürdükleri araştırmada bitki başına

tohum sayısının 54-208.3 adet arasında değiştiğini saptamışlardır. Yapılan çalışma sonucu elde edilen 52.6 adet bitki başına tohum sayısı değerinin, bu araştırmacının elde ettiği değerlerin arasında olduğu tespit edilmiştir.

Bayram ve ark. (2004), bitkide tane sayısının 100.17-202.73 adet arasında değiştiğini saptamışlardır. Araştırmada elde edilen 52.6 adet ortalama bitki başına tohum sayısı değeri, bu araştırmacının elde ettiği değerlerden daha küçük bir değerdir.

4.2.8. Bitki baĢına tohum verimi ( g/bitki )

Köy populasyonu olan 6 farklı yaygın mürdümüğe ait bitki başına tohum verimi değerleri ve ortalamaları çizelge 4.10’da verilmiştir.

(37)

Çizelge 4.10. Köy populasyonu mürdümüğe ait bitki başına tohum verimi değerleri ( g/bitki ) Populasyonlar En Az ( g/bitki ) En Fazla ( g/bitki ) Ortalama ( g/bitki ) Ort.Geç.Bit.Say. ( adet ) Ort.Geç.Bit.Yüz. (%) P1 3.12 16.25 7.30 22 49 P2 3.25 13.76 7.00 21 47 P3 2.49 17.06 8.50 21 47 P4 2.58 16.28 6.70 17 38 P5 2.49 13.49 6.60 21 47 P6 1.98 13.17 6.60 21 47 Genel ortalama 2.65 15.00 7.10 20.5 46

Populasyonların bitki başına tohum verimi ortalamaları arasındaki farklılıklar istatistikî olarak önemsiz bulunmuş olup, populasyonların genel ortalaması 7.10 g/bitki olmuştur. Çizelge 4.10 incelendiğinde en düşük bitkideki tohum sayısı 1.98 g ile P6 populasyonundan, en yüksek bitkideki tohum sayısı ise 17.06 g ile P3 populasyonundan elde edilmiştir. Ortalamayı geçen bitki sayısı ve ortalamayı geçen bitki yüzdesi değerlerine bakıldığında ise P1 populasyonunun en yüksek değerlere sahip olduğu gözlenmektedir ( Çizelge 4.10 ).

Kumar ve Dubey (2003), bitki başına tohum veriminin 2.06-23.67 g arasında değiştiğini saptamışlardır. Yapılan araştırmada 7.10 g olarak bulunan ortalama bitki başına tohum verimi değeri bu değerlerin arsında yer alan değerdir.

Araştırmada elde edilen 7.10 g ortalama bitki başına tohum verimi değeri, Bayram ve ark. (2004)’nın 10.16-26.31 g olarak saptadıkları ve Tadesse ve Bekele (2003)’nin 65.9-107.3 g olarak saptamış oldukları değerlerden daha düşük bir değerdir.

Araştırmada elde edilen 7.10 g ortalama bitki başına tohum verimi değeri, Bucak (2009 )’ın 3.22-5.46 g olarak saptamış olduğu bitki başına tohum verimi değerlerinden daha yüksek bir değerdir.

4.2.9. Biyolojik verim ( kg/da )

Köy populasyonu olan 6 farklı yaygın mürdümüğe ait biyolojik verim değerleri ve ortalamaları çizelge 4.11’de verilmiştir.

(38)

Çizelge 4.11. Köy populasyonu mürdümüğe ait biyolojik verim değerleri (kg/da )

Populasyonlar Ortalama ( kg/da )

P1 659.3 P2 644.4 P3 629.6 P4 666.7 P5 548.2 P6 622.2 Genel ortalama 628.4

Populasyonların biyolojik verim ortalamaları arasındaki farklılıklar istatistiki olarak önemsiz bulunmuş olup, populasyonların genel ortalaması 628.4 kg/da olmuştur.

Bucak ( 2009 ), Şanlıurfa’da 10 mürdümük hattı üzerinde yaptığı bir araştırmada biyolojik verimi 330.24-413.89 kg da olarak saptamıştır. Bayram ve ark. (2004), Bursa koşullarında 15 mürdümük hattı ile sürdürdükleri araştırmalarda biyolojik verimin 289.23-689.37 kg/ arasında değiştiğini saptamışlardır. Fırıncıoğlu ve ark. (1996), Orta Anadolu Bölgesi’nde mürdümük (Lathyrus sativus) ile yaptıkları çalışmada, biyolojik verimi 258 kg/da arasında değiştiğini saptamışlardır. Abd El-Moneim (1992), Suriye’de kışlık olarak ekilen yaygın mürdümük ile yürüttüğü bir denemede, ortalama biyolojik verimi 427 kg/da olarak saptamıştır. Yapılan çalışmada elde edilen 628.4 kg/da arasında değişen biyolojik verim değerleri, yukarda mürdümükte biyolojik verim araştırması yapmış araştırmacıların saptadığı verilerden daha yüksek bir veridir.

Kendir (1996), Ankara koşullarında yaptığı çalışmada, mürdümükte biyolojik verimini 529.42-891.52 kg/da olarak saptamıştır. Karadağ ve ark. (2004), Türkiye’nin yarı kurak bölgelerinde mürdümüğün agronomik potansiyeli üzerine yürütmüş oldukları bir denemede biyolojik verimi 456.6-685.8 kg/da olarak saptamışlardır. Büyükburç ve ark. (1996), Tokat-Kazova ekolojik şartlarında yaptıkları çalışmalarında, en yüksek biyolojik verimin 644.2 kg/da olduğu saptamışlardır. Yapılan araştırma sonucu 628.4 kg/da olarak elde edilen ortalama biyolojik verim değeri, yukarda mürdümükte biyolojik verim araştırması yapmış araştırmacıların saptadığı verilerle eşdeğer veya bu verilerin arasında olan bir değerdir.

Sabancı ve ark. (1996), mürdümük hatlarını Menemen koşullarında yetiştirmişler. Mürdümük hatlarının biyolojik verimleri 781-1167 kg/da arasında değişmiştir. Yapılan çalışmada 628.4 kg/da olarak bulunan ortalama biyolojik verim değeri, yukarda mürdümükte biyolojik verim araştırması yapmış araştırmacıların saptadığı verilerden kısmen daha düşük bir veridir.

(39)

4.2.10. Dekara tohum verimi ( kg/da )

Köy populasyonu olan 6 farklı yaygın mürdümüğe ait dekara tohum verimi değerleri ve ortalamaları çizelge 4.12’de verilmiştir.

Çizelge 4.12. Köy populasyonu mürdümüğe ait dekara tohum verimi değerleri (kg/da )

Populasyonlar Ortalama ( kg/da )

P1 295.80 P2 290.44 P3 287.65 P4 284.42 P5 256.94 P6 253.43 Genel ortalama 278.11

Populasyonların dekara tohum verimi ortalamaları arasındaki farklılıklar istatistiki olarak önemsiz bulunmuş olup, populasyonların genel ortalaması 278.11 kg/da olmuştur.

Fırıncıoğlu ve ark. (1996), Orta Anadolu Bölgesi’nde yazlık olarak yetiştirilen mürdümük (Lathyrus sativus) ile yaptıkları çalışmada, tohum verimini 119 kg/da olarak saptamışlardır. Bucak ( 2009 ), Şanlıurfa’da 10 mürdümük hattı üzerinde yaptığı bir araştırmada dekara tohum verimini 95.60-174.68 kg da olarak saptamıştır. Bayram ve ark. (2004), Bursa koşullarında 15 mürdümük hattı ile sürdürdükleri araştırmalarda tohum veriminin 67.30-202.88 kg/da arasında değiştiğini saptamışlardır. Klysha (1997), Rusya’da 1976-81 yıllarında altı yıl boyunca Okruglaya 436 yaygın mürdümük çeşidi ile yürütmüş olduğu bir denemede; dekara ortalama 196 kg tohum verimi elde etmiştir. Abd El-Moneim (1992), Suriye’de kışlık olarak ekilen yaygın mürdümük ile yürüttüğü bir denemede tohum verimini 147 kg/da olarak saptamıştır. Karadağ ve ark. (2004), Türkiye’nin yarı kurak bölgelerinde mürdümüğün agronomik potansiyeli üzerine yürütmüş oldukları bir denemede tohum verimini 102.9-168.1 kg/da olarak saptamışlardır. Büyükburç ve ark. (1996), Tokat-Kazova ekolojik şartlarında yaptıkları çalışmalarında, en yüksek tohum veriminin 245.1 kg/da saptamışlardır. Sabancı ve ark. (1996), mürdümük hatlarını Menemen koşullarında yetiştirmişler ve mürdümük hatlarının tohum verimleri 110-189 kg/da arasında değişmiştir. Çalışmada elde edilen 278.11 kg/da’lık ortalama dekara tohum verimi değeri, yukarda mürdümükte dekara tohum verimi araştırması yapmış araştırmacıların saptadığı verilerden daha yüksek bir değerdir.

(40)

Kendir (1996), Ankara koşullarında yaptığı çalışmada, mürdümükte tane verimini 153.87-277.77 kg/da olarak saptamıştır. Araştırmada bulunan 278.11 kg/da’lık ortalama dekara tohum verimi değeri, yukarda mürdümükte dekara tohum verimi araştırması yapmış araştırmacıların saptamış olduğu verilerin arasında yer alan bir değerdir.

Milczak ve ark. (2001), Polonya koşullarında yürüttükleri bir çalışmada; mürdümükte tohum verimini 345 kg/da olarak saptamışlardır. 278.11 kg/da olarak bulunan ortalama dekara tohum verimi değeri, yukarıdaki araştırmacının elde ettiği değerden daha küçük bir değerdir.

Bu çalışmanın sonuçları ile diğer araştırmacıların bulguları arasındaki benzerlik veya ayrılıkların nedeni genotipik, ya da yetiştirilme şartlarıyla ilgilidir. Populasyonlar arasındaki farklılıklar önemsiz olsa da, populasyon içerisindeki farklılıklardan faydalanılarak populasyonların ortalaması yükseltilebilinir veya teksel seleksiyonla yeni ürünler geliştirmek mümkün olabilir.

(41)

5. SONUÇLAR VE ÖNERĠLER

5.1. Sonuçlar

Bu çalışma, Afyon ili Emirdağ ilçesi sınırları içerisinde geleneksel olarak yaygın mürdümük yetiştirilen Aşağı Kurudere Köyü (P1), Türkmen Akören Köyü (P5) ve Tez Köyü (P2, P3, P4, P6) yetiştiricilerinden sağlanan 6 yaygın mürdümük populasyonunun tohum verimi ve bazı bitkisel özelliklerin belirlenmesi amacı ile Isparta ili Şarkikaraağaç ilçesi kıraç şartlarında yürütülmüştür.

Araştırmada; Çiçeklenme gün sayısı ve hasat gün sayısı, bitki boyu, ana dal sayısı, bitkideki meyve sayısı, bitkideki boş meyve sayısı, meyvedeki tohum sayısı, bitki başına tohum sayısı, bitki başına tohum verimi, bin tohum ağırlığı, biyolojik verim ve dekara tohum verimi üzerinde durulmuştur. Elde edilen verilerin istatistiki analizleri yapılmış; populasyonlar arasındaki farklılıklar, üzerinde durulan özellikler bakımından sadece ana dal sayısı için popülasyonlar arasındaki farklılıklar istatistiki olarak önemli bulunmuş (P < 0.01) ve diğer tarımsal özellikler açısından ise önemsiz olmuştur .

Populasyonların bir özellik (Ana dal sayısı) dışında genellikle benzerlik gösterdiği görülmüştür. Bunun nedeni olarak araştırmada kullanılan altı populasyonun çitçiler arasındaki tohum alış-verişi sonucu benzer tohumlukların Afyon (Emirdağ ilçesi) ilinin geneline yayılmış olması veya karışmış olma ihtimali düşünülmektedir. Araştırma sonuçlarına göre, populasyonlar içerisinde ortalamadan yüksek değere sahip çok önemli bitkiler bulunmaktadır.

5.2. Öneriler

Bu çalışmadan elde edilen verilerin analizine göre, her populasyon için kendi ortalamasını geçen tek bitkileri ıslah çalışmalarında kullanarak mevcut populasyonlardan daha iyi çeşitlerin geliştirilebileceği düşünülmektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Tarla çalışmalarının ilk yılında, bitki boyu, metrekarede başak sayısı, başakta başakçık sayısı, yaprak kuruma oranı, başakta tane sayısı, tane verimi ve hasat

2019 yılında kiraya verilen ve satılan gayrimenkul işleri incelenerek 2886 sayılı devlet ihale kanunu ve ilgili mevzuatlara uygunluğu kontrol edilmiştir.. 2019 yılı tahsilat

Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Anabilim Dalı Başkanlığı’nın ve danışmanların uygun görüşü göz önünde bulundurularak, aşağıda adı geçen

[r]

Merkez / Recep Tayyip Erdoğan Anadolu Lisesi Müdürlüğü AL - 10.. Merkez / Recep Tayyip Erdoğan Anadolu Lisesi Müdürlüğü AL

Fakültemiz Tarih Bölümü öğrencisi S***** I*****’ın, daha önce aldığı ve devamsızlıktan kaldığı TAR-324 Osmanlı Şehircilik Tarihi seçmeli dersinin açılmaması

01- Müzik Bölümü 2019-2020 Eğitim Öğretim Yılı Bahar Yarıyılı ders görevlendirme teklifinin Bölüm Başkanlığından geldiği şekliyle sisteme işlenmesinin uygunluğuna

Fakültemiz Bölümlerine ait 2020-2021 Eğitim Öğretim Yılı Güz Yarıyılı Arasınav ve Final sınavlarına ilişkin not bildirim ve not düzeltme taleplerinin