• Sonuç bulunamadı

KASTAMONU’NUN KÜLTÜREL MİRASININ KORUNMASI VE TURİZM AMAÇLI KULLANILMASINA YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KASTAMONU’NUN KÜLTÜREL MİRASININ KORUNMASI VE TURİZM AMAÇLI KULLANILMASINA YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA"

Copied!
99
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

İŞLETME ANA BİLİMDALI

HİZMET TASARIMI VE İŞLETMECİLİĞİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

KASTAMONU’NUN KÜLTÜREL MİRASININ KORUNMASI VE

TURİZM AMAÇLI KULLANILMASINA YÖNELİK

BİR ARAŞTIRMA

Dilek GÜMÜŞ ÇUBUKCU

Danışman: Dr. Muharrem AVCI Jüri Üyesi: Prof. Dr. Kutay OKTAY Jüri Üyesi: Dr. Cenk Murat KOÇOĞLU

(2)
(3)
(4)

ÖZET

Yüksek Lisans

KASTAMONU’NUN KÜLTÜREL MİRASININ KORUNMASI VE TURİZM AMAÇLI KULLANILMASINA YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA

Dilek GÜMÜŞ ÇUBUKCU Kastamonu Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Ana Bilim Dalı

Danışman: Dr. Öğr. Üyesi Muharrem AVCI

Kastamonu il merkezinde, kültürel mirasın korunması ve turizm amaçlı kullanımına yönelik isimli çalışma Kastamonu’da olan kültürel miras ve kültürel mirasın turizme kazandırılarak korunması konusuna farkındalığı artırıp yapılması gerekenleri anlatmak ve bu konuda turizmde kendini geliştirmiş insanların düşüncelerini tespit etmek üzere yazılmıştır.

Kültürel mirasın tanımı ve kapsamı, somut ve somut olmayan kültürel miras, kültürel mirasın önemi, kültürel mirasın korunması ve korunmasında karşılaşılan güçlükler ile ilgili konular ile turizmle ilgili kavramlar ve tanımlar, turizm türleri, Dünya’da ve Türkiye’de kültür turizminin sahip olduğu konular da dikkate alınarak araştırmanın yapıldığı alana ait literatür çalışmaları yapılmıştır. Çalışmanın amacı doğrultusunda Kastamonu’da turizmle yakından ilişkisi bulunan 22 kişi araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. Araştırmada yöntem olarak nitel görüşme tekniğinden faydalanılmıştır. Araştırmaya katılanların vermiş olduğu bilgiler betimsel analiz yöntemiyle analiz edilmiştir. Katılımcılardan elde edilen bilgiler değerlendirilerek bazı önerilerde bulunulmuştur. Yapılan çalışma sonunda, Kastamonu ilinde çok kıymetli kültürel miras değerlerinin var olduğu, Kastamonu’da dört mevsim turizm olanaklarının olduğu fakat bu değerlerin öneminin anlaşılmadığı kanısına varılmıştır. Bu değerlerin öneminin ancak yerel yönetimin, yerel halkın çeşitli kurum ve kuruluşların destek olarak Kastamonu’nun tanıtımını yaparak gereken değere kavuşacağı gerçeğini ortaya koymaktadır.

Anahtar Kelimeler: Kültür mirası, Kastamonu, Turizm 2019, 86 sayfa

(5)

ABSTRACT

MSc. / Ph.D. Thesis

A RESEARCH ON THE PROTECTION OF CULTURAL HERITAGE AND FOR THE USING IN TOURISM (A CASE STUDY OF KASTAMONU PROVINCE)

Dilek GÜMÜŞ ÇUBUKCU Kastamonu University Social Sciences Institute

Department of Business Administration Superviser: Asist. Dr. Muharrem AVCI

"A Research on The Protection of Kastamonu's Cultural Herıtage and Using for Purpose of Tourism" is aimed at explaining the things that should be done in Kastamonu to protect the cultural heritage and the protection of cultural heritage in tourism.

The definition and scope of the cultural heritage, tangible and intangible cultural heritage, the importance of cultural heritage, cultural heritage protection and preservation issues with tourism concepts related difficulties and definitions, types of tourism, where topics of research with cultural tourism in the world and Turkey literature studies were carried out. Depending on the purpose of the study; The population of the study consists of 22 people who are closely related to tourism in Kastamonu. Qualitative interview technique was used as a method in the research. The information provided by the participants were analyzed with descriptive analysis method. Some suggestions were made by evaluating the information obtained from the participants. At the end of the study, it was concluded that there are very valuable cultural heritage values in Kastamonu province, there are four seasons tourism opportunities in Kastamonu but the importance of these values is not understood. It is concluded that the importance of these values will only be provided by the local government, local people and various institutions and organizations as support. It is thought that Kastamonu will achieve the necessary value by advertising."

Keywords: Cultural heritage, Kastamonu, Tourism 2019, 86 pages

(6)

ÖNSÖZ

‘Kastamonu’nun Kültürel Mirasının Korunması ve Turizm Amaçlı Kullanımına Yönelik’ konulu yüksek lisans tezinde Kastamonu’nun kültürel varlıklarının turizme kazandırılarak korunması konusunda farkındalık oluşturmak hedeflenmiştir. Kastamonu kültürel mirasının korunması ve turizme kazandırılmasında Kastamonu’da yaşayan yerel halkın etkisi oldukça büyüktür. Eğer bir şehir kültürel varlıklarıyla turizm amaçlı kullanılıyorsa çok iyi bir tanıtım, özverili ve planlı çalışma, yerel halkın desteği ile başarılı olabilir.

Yüksek lisans tez konumun seçiminde bana yol gösteren ve tez danışmanlığımı üstlenen, çalışmalarımda bana yardımlarını esirgemeyen çok kıymetli ve değerli hocam Dr. Öğr. Üyesi Muharrem AVCI ‘ya teşekkür ederim.

Çalışmalarım sırasında bilgi ve tecrübelerinden yararlandığım, desteklerini fazlasıyla hissettiğim sevgili hocam Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Dr.Öğr.Üyesi Seda Erkan BUĞDAY’a teşekkür ederim. Kastamonu Müze Müdürlüğüne desteklerinden ve kaynaklarından yararlandığım, edindiğim bilgiler için teşekkür ederim.

Anket çalışmalarım sırasında maddi manevi desteğini esirgemeyen çok kıymetli annem Havva GÜMÜŞ ve babam Hüsamettin GÜMÜŞ ’e çok teşekkür ederim. Maddi manevi desteğini esirgemeyen benimle birlikte tez çalışmamın her anında yanımda olan kıymetli eşim Mefar Erhan ÇUBUKCU’ ya teşekkür ederim.

Dilek GÜMÜŞ ÇUBUKCU Kastamonu, Eylül, 2019

(7)

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET ... iii ABSTRACT ... iv ÖNSÖZ ... iv İÇİNDEKİLER ... v FOTOĞRAFLAR DİZİNİ ... x TABLOLAR DİZİNİ ... xi

KISALTMALAR LİSTESİ ... xii

1. GİRİŞ ... 1

1.1. Araştırma Sahasının Yeri, Sınırları ve Başlıca Özellikleri ... 1

1.2.Problem Durumu ... 4

1.3. Araştırma Soruları ... 4

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE ... 6

2.1. Kültürel Miras ... 6

2.2. Kültürel Mirasın Tanımı ve Kapsamı ... 6

2.2.1. Somut Kültürel Miras... 6

2.2.2. Somut Olmayan Kültürel Miras ... 7

2.3. Kültürel Mirasın Önemi ... 8

2.4. Kültürel Mirasın Korunması ... 8

2.4.1.Kültürel Mirasın Korunmasında Karşılaşılan Güçlükler ... 9

2.5.Turizmle İlgili Başlıca Kavramlar ve Tanımlar ... 10

2.5.1.Turizm ve Turist... 10

2.6. Turizm Türleri ... 11

(8)

2.7. Dünya’da ve Türkiye’de Turizmin Gelişimi ... 17

2.7.1. Dünya’da Turizmin Gelişimi ... 19

2.7.2.Türkiye’de Turizmin Gelişimi ... 19

2.7.3. Dünya’da ve Türkiye’de Kültür Turizminin Gelişimi ... 21

2.7.4. Taraklı Örneği ... 23

3. KASTAMONU İL MERKEZİNDE KÜLTÜREL MİRAS ... 26

3.1. Somut Kültürel Miras... 26

3.1.1. Ev Kaya Mezarları ... 26

3.1.2. Kastamonu Kalesi ... 27

3.1.3. Kastamonu Hükümet Konağı ... 28

3.1.4 Kastamonu Saat Kulesi ... 28

3.1.5. Şeyh Şaban-ı Veli Külliyesi ... 29

3.1.6. İsmail Bey Külliyesi... 30

3.1.7. Kasaba Köyü Mahmut Bey Camii ... 31

3.1.8. Nasrullah Camii ve Şadırvanı ... 32

3.1.9. Münire Medresesi El Sanatları Çarşısı... 33

3.1.10. Liva Paşa Konağı Kastamonu Etnografya Müzesi ... 33

3.1.11. Kastamonu Valiliği Kent Tarihi Müzesi ... 33

3.1.12. Arkeoloji Müzesi... 34 3.1.13. Osmanlı Sarayı ... 34 3.1.14. Kırk Odalı Konağı ... 36 3.1.15. Ballık Konağı ... 36 3.1.16. İsmailbey Konağı ... 36 3.1.17. Konyalı Konağı ... 37 3.1.18. Sirkeli Konağı ... 37

3.1.19. Liva Paşa Konağı ... 37

3.1.20. Eflanili Konağı, ... 37

3.1.21. Mazlumcuoğlu Konağı ... 38

(9)

3.1.23. Tahirefendi (Osmanlı) Konağı ... 38

3.2. Somut Olmayan Kültürel Miras ... 38

3.2.1. Sözlü Gelenek ve Anlatımlar Türküler ... 38

3.2.2. Halk Oyunları ... 39

3.2.3. El Sanatları ... 39

3.2.4. Yöresel Yemekler ... 39

3.2.5. Halk Edebiyatı... 40

3.2.6. Yöresel Kıyafetler ... 40

4. KASTAMONU İL MERKEZİNDE KÜLTÜREL MİRASIN KORUNMASI VE TURİZM AMAÇLI KULLANILMASI ... 41

4.1. Kastamonu İl Merkezinde Kültürel Mirasın Korunması ve Turizm Amaçlı Kullanılması Konusunda Yapılmış ve Yapılmasına Devam Eden Çalışmalar ... 41

4.1.1. Tespit Edilen Kültürel Miras... 41

4.1.2. Bakım, Onarım, Restorasyon ve Rekonstrüksiyon Çalışmaları ... 43

4.1.3. Kastamonu İl Merkezinde Kültürel Mirasın Turizm Amaçlı Kullanılması ... 45

4.1.3.1. Geleneksel Evlerin Korunması ve Turizm ... 45

4.1.3.2. Dini Yapıların Sosyal Amaçlı Korunması ve Turizm ... 45

4.1.3.3. Yöresel Yemeklerin Hatırlanması ve Turizm ... 47

4.2. Kastamonu İl Merkezinde Kültürel Mirasın Korunması ve Turizm Amaçlı Kullanılması Konusunda Yapılması Gerekenler... 48

5. YÖNTEM ... 51

5.1 Araştırmanın Amacı ... 51

5.2 Araştırmanın Önemi ... 51

5.3 Araştırmanın Yöntemi... 51

5.4 Araştırmanın Evreni ve Örneklemi ... 51

5.5 Araştırmanın Sınırlılıkları ... 51

(10)

5.7 Araştırmanın Geçerliliği ve Güvenilirliği ... 53

5.8 Verilerin Analizi ve Yorumu ... 53

6. BULGULAR VE YORUMLAR ... 55

6.1 Katılımcıların Demografik Özelliklerine İlişkin Bulgular ... 55

6.2 Katılımcıların Görüşlerinin İncelenmesi ... 56

6.3 Katılımcılarının Görüşlerinin Değerlendirilmesi ... 68

7. TARTIŞMA ... 72 8. SONUÇ VE ÖNERİLER ... 74 KAYNAKÇA ... 77 EKLER ... 85 ÖZGEÇMİŞ ... 86

(11)

FOTOĞRAFLAR DİZİNİ

Sayfa

Fotoğraf 1.1. Kastamonu Şapka İnkılabı... 3

Fotoğraf 2.1. Taraklı Evleri ... 25

Fotoğraf 3.1. Ev Kaya Mezarları... 27

Fotoğraf 3.2. Kastamonu Kalesi... 27

Fotoğraf 3.3. Kastamonu Hükümet Konağı ... 28

Fotoğraf 3.4. Kastamonu Saat Kulesi ... 29

Fotoğraf 3.5. Şeyh Şaban-ı Veli Külliyesi ... 30

Fotoğraf 3.6. İsmail Bey Külliyesi ... 31

Fotoğraf 3.7. Kasaba Köyü Mahmut Bey Camii... 32

Fotoğraf 3.8. Kastamonu Valiliği Kent Tarihi Müzesi ... 34

(12)

TABLOLAR DİZİNİ

Sayfa

Tablo 2.1. Kültürel turizm kaynakları ... 16

Tablo 2.2. Ülkemize 2018 yılında en çok turist göndere ülkeler ... 20

Tablo 2.3. 2018 Yılında aylara göre ülkemize giriş yapan turistlerin sayısı ... 211

Tablo 4.1. Kastamonu’da sit alanları taşınmaz kültür varlıkları 2019 yılı listesi ... 42

Tablo 4.2. Kastamonu’da yer alan tescilli kültürel varlıklar ... 42

Tablo 4.3. 2016 Yılında yapılan proje uygulama tutarları ... 43

Tablo 4.4. 2017 yılında yapılan proje uygulama tutarları ... 43

Tablo 4.5. 2018 Yılında yapılan proje uygulama tutarları ... 43

Tablo 4.6. Kastamonu ilinde bulunan cami, mescit ve külliyeler ... 46

(13)

KISALTMALAR LİSTESİ

AR-GE Araştırma ve Geliştirme AB Avrupa Birliği

ICCROM Kültür Varlıklarının Korunması ve Onarım Çalışmaları ICOMOS Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi

IUCN Uluslararası Doğa Koruma Birliği

KTVKYK Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu M.Ö Milattan Önce

M.S Milattan Sonra

TUİK Türkiye İstatistik Kurumu TUYED Türkiye Yazarları Derneği UNESCO Birleşmiş Milletler Eğitim

UNWTO Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü Y.Y Yüzyıl

(14)

1. GİRİŞ

Kastamonu’nun kültürel mirasının korunması ve turizm amaçlı kullanımına yönelik araştırma konulu tez çalışmasının bu bölümünde araştırma sahasının yeri, sınırları ve başlıca özellikleri, problem durumu, araştırma soruları hakkında bilgi verilecektir.

1.1. Araştırma Sahasının Yeri, Sınırları ve Başlıca Özellikleri

“Kastamonu ili Türkiye’nin coğrafi bölgesi içinde Karadeniz Bölgesi’nin Batı Karadeniz Bölümü’nde yer almaktadır. Kastamonu ili Çankırı, Karabük, Bartın, Sinop ve Çorum illeri ile de komşudur. Kastamonu’nun ilçe sayısı 20’dir. Kastamonu’da merkez dahil olmak üzere 21 Belediye, 1071 köy bulunmaktadır. Gökırmak’ın bir kolu olan Karaçomak Deresi vadisinde kurulu bulunan ilin denizden yüksekliği 774 metredir”(Akman, 1995).

“Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinden biri olan Kastamonu, birçok eski medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Evliyalar diyarı olarak tanınan şehir üzerinde Türk İslam dönemine ait tarihi değerlere sahiptir. Kastamonu Kalesi, Yılanlı Camii, Atabeygazi (Kırkdirekli) Camii, Hz. Pir. Şeyh Şaban-ı Veli Türbesi ve Külliyesi, Aşıklı Sultan (Ayağı Yanık) Türbesi, Münire Sultan Medresesi,Cem Sultan Medresesi, Nasrullah Camii, Saat Kulesi ve buna benzer birçok tarihi değerler mevcuttur. Çivi kullanılmadan ahşap bindirme yöntemi kullanılan Mahmut Bey Camii UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girmeye layık görülmüştür. İl merkezinde ve Türkiye’de bir ilk olan “Kent Tarihi Müzesi” bulunmaktadır” (Yaman 2003:13).

2018 Kastamonu nüfusu 383 373’tür.Nüfus yoğunluğu (kilometreye düşen kişi sayısı ) 29,15’tir (TUİK).

“Kastamonu ilinin iklimi ve bitki örtüsü hakkındaki veriler şu şekildedir: Kuzey kesimlerinde yağış miktarı fazla olan Karadeniz iklimi hakim iken Güney kesimlerinde ise karasal iklim hakimdir. Denize paralel olarak uzanan ‘İsfendiyar Dağları’ Karadeniz ikliminin iç kısmına girmesini engel teşkil ederek tipik Karadeniz yöresi iklim özellikleri göstermektedir”. Yağış iç kesimlere göre kıyılarda daha fazla,

(15)

iç kesimlerde nispeten daha azdır. “Kış ayları boyunca özellikle yüksek kesimlerde toprak uzun süre karla örtülü kalır. Sıcaklık genellikle yaklaşık -27° ile +38°C arasında seyreder. Senelik yağış miktarı kıyı ve iç kesimlere göre değişiklik göstermektedir. Bu miktar 450 mm ile 1215 mm arasında değişir. Bitki örtüsü ise; zengin endemik floraya sahip olması ayrıca tür çeşitliliğinin fazla olması bakımından önemli yere sahiptir”. “Topraklarının % 65’i ormanlarla, %30’u tarım alanlarıyla, %5’i çayır ve meralarla kaplıdır”. “Ormanlarda genellikle ibreli ve yapraklı türler mevcut olup başta sarıçam, karaçam, göknar, kayın ve kestane gelmektedir” “Kastamonu Karadeniz'de bakir kalmış kıyı şeridiyle, temiz denizi ile yeşil doğayı bir arada yaşama imkânı sunar”. “Bu kıyı şeridinde doğal kumsallar ve muhteşem bir orman örtüsü bulunmaktadır”. “Çatalzeytin'deki Ginolu’ ile ‘Cide'deki Gideros koyları’ Karadeniz bölgesinin en güzel koylarıdır” (İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü,2019a)

“Kastamonu tarihi Hitit İmparatorluğuna dayanır”. “Kastamonu’da Hititlerden sonra Frigya ve Lidya Krallıkları da bu topraklarda hüküm sürmüşlerdir”. M.Ö. 4 yy ‘da Perslerin hakimiyetine giren Kastamonu’yu “Büyük İskender” Anadolu ile birlikte Makedonya’nın hakimiyetine katmıştır. “Yıllarca Roma İmparatorluğu egemenliğinde kalan Kastamonu M.S. 395 yılında İmparatorluğun parçalanmasıyla Bizans İmparatorluğuna katılmıştır”. “Günümüzde Kastamonu ve çevresindeki illeri de içine alan ve Gasların kurduğu şehirlerden bir tanesi de Kastamonu’dur”. Bazı tarihçilere göre de Kastamonu’nun adını Gaslardan aldığı sanılmaktadır” (Kankal,2004:3).

“Kastamonu’nun Türklerin himayesine geçmesi Danişmentliler zamanında olmuştur”. “1105 yılında ‘Danişmentli Ahmet Gazi’nin oğlu Gümüş Tekin’ Kastamonu’yu topraklarına katmıştır”. “Yüz yıla yakın Danişmentlilerin elinde kalan Kastamonu’yu tekrar Bizanslılar ele geçirmiş, ancak 1213 yılında Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat zamanında tekrar zapt edilmiştir”. “1309 yılında Süleyman Paşa tarafından toprak bütünlüğünü genişleterek Candaroğulları Beyliği’ni kurmuştur”. Günümüzde de Candaroğullarını Kastamonu’da mahalle ismi okul ismi olarak yaşatılmaktadır”. İsfendiyarbeyden sonra "İsfendiyaroğulları" adını da alan Kastamonu Beyliği 1460 yılında Osmanlı idaresine girinceye kadar birçok ilim

(16)

adamı yetiştiren önemli ilim ve kültür merkezlerinden birisi olmuştur. Osmanlı döneminde de İlim ve kültür merkezi olmaya devam etmiştir.” “Kastamonu 1460 yılında Fatih Sultan Mehmet’in Sinop’la birlikte Kastamonu’yu da alarak Candaroğulları beyliğine son vermiştir”. Kastamonu artık Osmanlı Devletinin topraklarına katılmıştır”. Kastamonu Milli Mücadele yıllarında lojistik destek bakımından güvenilir bir bölge olmasından dolayı Milli Mücadeleye lojistik yönden büyük katkı sağlamıştır”. “Ankara İnebolu arası İstiklal Yolu ile yoluyla gıda, cephane ve silah nakli yapılmıştır” (Yakupoğlu,2009:15) .

“Cumhuriyet döneminde Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ Kastamonu’ya şapkayla gelerek şapka devrini başlatmış, daha sonra da şapka inkılabını kanunlaştırmıştır”. “Böylece insanların sokaklarda dinsel niteliği olmayan, çağdışı kıyafetlerle sokaklarda gezmesi yasaklanmıştır”(Beytimur,1981:114).

Fotoğraf 1.1 Atatürk Kastamonu’da Şapka ile halkın arasında Kaynak: http://www.kastamonukultur.gov.tr (Erişim tarihi: 20.01.2019) Kastamonu’da ticaret ise; “Kastamonu’nun ünlü el dokumaları önemli ihraç ürünlerindendir”. “Adana’dan gelen pamukla, kadınların gemi yelkeni yapıp İstanbul’a gönderdiklerini, 1862’de Texier, Kastamonu’daki en önemli ticaretin dokumacılık olduğunu söylemiştir”. “1888 yılında Kastamonu’da yatak çarşafı, perde, yastık örtüsü, gömlek, yelken bezi dokunduğunu belirtir”. “Kastamonu

(17)

vilayetinde 1869 yılında 10, 1903 yılında ise 46 tane han bulunmaktadır. 1892 yılında Kastamonu’da bilinen arpa, un ve pamuk kapanlarından birer tane vardır”. “1892 yılında 26 adet olan fırın sayısının 1903 yılında 31 tane açıldığını tespit edilmiştir”. “1896 yılında 1238 olan dükkân, mağaza ve kahvehane sayısı 1903 yılında 2000’e ulaşmıştır”. “Bu istatistikî bilgiler, özellikle han ve dükkân sayıları, Kastamonu’da ticaret yaşamının bir Anadolu kenti için azımsanmayacak düzeyde canlı olduğunu göstermektedir” (Eyüpgiller, 1999).

1.2. Problem Durumu

Araştırmanın yapıldığı il olan Kastamonu’nun kültürel mirası ve kültürel mirasın turizm amaçlı kullanılmasının gerekliliği araştırmanın problemini oluşturmaktadır. Araştırma kapsamında kültürel mirasın ne derece korunduğu ve kültürel değerlerin turizme katkısının neler olduğu ise bu araştırmanın alt problemlerini oluşturmaktadır

1.3 Araştırmanın Soruları

“Kastamonu il merkezinde kültürel mirasın turizme kazandırılarak kullanılması ve dolayısıyla korunması konusunda farkındalık oluşturmak ve koruma konusunda yapılabilecek çalışmalar için bir yol haritası hazırlamak hedeflenmiştir”. Bu amaç doğrultusunda aşağıdaki sorulara yanıt bulmaya çalışılacaktır:

1. Kastamonu’da somut ve somut olmayan kültürel miraslarımız nedir? 2. Kastamonu’da olan kültürel miraslarımız ne denli korunuyor? 3. Kültürel miras değerlerimizin mevcut durumu hakkında bilgi? 4. Kastamonu da ki şehir varlıkların tanıtılması?

Araştırmada katılımcılara yöneltilen sorular Dr. Muharrem Avcı’nın bilgilerinden yararlanılarak hazırlanmıştır. Araştırma kapsamında katılımcılara Kastamonu’nun kültürel mirası ve turizm amaçlı kullanılmasıyla alakalı 6 soruya cevap aranmıştır. Bu sorular aşağıda verilmiştir:

Soru 1: Kültürel miras size neyi çağrıştırıyor?

Soru 2: Kastamonu’da kültürel mirasın öneminin anlaşıldığını düşünüyor musunuz? Soru 3: Kültürel mirasın korunmasında size göre en yetkili kurum nedir?

(18)

Soru 4:Kastamonu’da ki kültürel miras değerlerimizin turizm amaçlı kullanımına yönelik düşünceleriniz nedir?

Soru 5: Kastamonu’da kültürel mirasın turizm amaçlı kullanımı geliştiği taktirde Kastamonu’da turizm anlamında ne gibi gelişmeler olur?

Soru 6: Kastamonu’da bulunan hangi kültürel mirasın turizme katkı sağladığını düşünüyorsunuz?

(19)

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Araştırma alanı ile ilgili bulgulara geçmeden önce konu ile ilgili kavramların değerlendirilmesi önem arz etmektedir. Bu nedenle, birinci bölümde, kültürel mirasın tanımı ve kapsamı, somut ve somut olmayan kültürel miras, kültürel mirasın önemi, kültürel mirasın korunması ve korunmasında karşılaşılan güçlükler ile ilgili konular ele alınmaktadır. Ayrıca turizmle ilgili kavramlar ve tanımlar, turizm türleri, Dünya’da ve Türkiye’de kültür turizminin konuları hakkında bilgiler verilecektir.

2.1. Kültürel Miras

Kültür, “insanların düşünceleri ve yaşama biçimlerinden gelişen bir süreç ve bu sürecin sonunda oluşan ürünleri (binalar, el sanatları, sanat ve gelenekleri) kapsamaktadır” (Aliağaoğlu,2004:51).

2.2. Kültürel Mirasın Tanımı ve Kapsamı

Kültürel miras en kolay tanımıyla, “bir neslin kendinden sonra gelen nesile bıraktığı her şey” anlamına gelmektedir.(Türk Dil Kurumu Sözlüğü 2014) Bir başka tanımı ise ‘geçmişten geleceğe miras bırakılan, fiziksel olarak varolan ve insanlar tarafından yapılmış her türlü eserler ile bir topluma ait değerlerin bütünü olarak’ tanımlanmıştır.(Kültür ve Turizm Bakanlığı,2019a) Kültürel miras kendi içinde somut ve soyut olmak üzere ikiye ayrılır.

2.2.1. Somut Kültürel Miras

Somut Kültürel Miras tarihi evler, tarihi kasabalar, kültürel peyzajlar yani kısaca kültürel değeri olan fiziksel somut tüm varlıklardan oluşur. Somut kültürel miras taşınır, taşınmaz ve sualtı kültürel mirası olmak üzere üçe ayrılır.

Taşınmaz kültür varlıklarını anıtlar ve sitler oluşturmaktadır. Anıtlar genelde toplumun sosyo kültürel, dini, ekonomik gibi ortak ihtiyaçlarını karşılamak üzere inşa edilmiş külliyeler, tiyatrolar, hanlar, camiiler, depolar, gazhaneler, eski

(20)

atölyelerdir. Sitler ise korunacak özellikleri bulunan doğal ya da insan yapısı veya her ikisinin ortak ürünü olan alanlardır. Sitler; özelliklerine göre doğal sit, tarihi sit, arkeolojik sit, kentsel sit, kırsal sit ve karmaşık sit şeklinde sınıflandırılmaktadır. (Ahunbay, 2007:23).

“Taşınır kültürel miraslar, her çeşit taşınabilir sanat eseri ya da miras varlıklarını, özellikle de korumasız durumda olan varlıkları içerir” (Mckercher ve Cros 2002). “Resim, heykel, ikona, seramik kaplar, çini, cam, metal, deri eşya, halı, kilim gibi dokumalar, mobilya, mücevher, sikke, el yazması kitap gibi belge ve sanat eserleri taşınabilir somut kültürel varlıklarının içine girer” (Ahunbay, 2007.22).

Sualtı kültürel mirası, su altında bulunan kültürel, tarihi, arkeolojik nitelikli yerleşme ve yapılar, batık alanları, batıklar, deniz, hava araçları, antik çağlara ait nesneler, boru hatları kablolar gibi insan vasıtasıyla meydana gelmiş olan, mümkünse yerinde korunması gereken varlıklardır (İsmep, 2014:11).

2.2.2. Somut Olmayan Kültürel Miras

“17 Ekim 2003 tarihinde UNESCO 32. Genel Konferansı’nda Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi imzalanmıştır”. “Somut olmayan kültürel mirasın uluslararası platformda kabul gören tanımı ve sınıflandırması; bu sözleşmeye göre belirlenmiştir”.“Bu sözleşmeye göre somut olmayan kültürel miras; toplulukların, bireylerin kültürel mirasın bir unsuru olarak tanımladıkları anlatımlar, insanların bilgi ve becerileri, anlatımları ve bunlarla ilişkili araç ve gereçler somut olmayan kültürel mirası tanımlamıştır” (Oğuz, 2013:17).

Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi’ne göre aşağıdaki alanlar konusunda değerlendirilmiştir:

-Somut olmayan kültürel mirasın aktarılmasında “dilin bir araç işlevi gördüğü sözlü anlatımlar ve sözlü gelenekler”. “Türk anlatı türleri olarak destanlar, masallar, efsaneler, hikâyeler, ninniler, ağıtlar ve türkülerden söz edilmektedir”.

(21)

-Gösteri sanatları kategorisinde değerlendirilen Türk halkbilimi çeşitleri;” âşık icra ve fasılları, karagöz, meddah, orta oyunu, köy seyirlik oyunları gibi tiyatro faaliyetleri, halk müziği ve halk oyunları icraları”.

-Toplumsal faaliyetler, etkinlikler ve festivaller. “Doğum, sünnet ve evlenme gibi düğün törenleri ile askere gönderme, cenaze merasimi gibi geçiş dönemi gelenek ve görenekleri, kurultay, eğlence, bayram, anma gibi her türlü geleneksel toplanma biçimleri ve bunlara dayalı geleneksel uygulamalar, inançlar”.Halkın doktorluk ve veterinerlik gibi bilgileri ile hava tahmini konusunda olan doğa ile ilgili uygulamaları geleneksel kültürel yapısı içinde oluşmaktadır.

-El sanatları usta-çırak ilişkisi ile öğrenilmekte olup “bakırcılık, kalaycılık, semercilik, sepetçilik gibi kaybolmaya yüz tutmuş ve demircilik, yorgancılık, gibi geleneksel meslekler el sanatlarına uygun örneklerdir”(Oğuz,2004:10).

2.3. Kültürel Mirasın Önemi

Kültürel miras o yöreye ait olduğu ve başka hiçbir yerde eşi ve benzerine rastlanmadığı için oldukça önemlidir. Kültürel miras kaynakları ulusal kimliğin bir parçası olduğu için milli bakımdan da önemlidir, ayrıca tüm insanlığın ulaştığı teknik, estetik, bilimsel, sanatsal düzeyi göstermesi bakımından evrensel yönden önemli kabul edilmektedir.(İSMEP,2014:12)

Kültürel miras ekonomik açıdan da oldukça önem taşır. İnsanlar kültürel bir varlığı ya da değeri sahip olduğu bilimsel, eğitim, tarihsel, teklik vb. önemlerinden dolayı ziyaret etmek istemektedirler. Bu sayede kültürel miras, turizmle birlikte ekonomik bir değer kazanmaktadır (MacDonald ve Jolliffe, 2003:308).

2.4. Kültürel Mirasın Korunması

“Kültürel mirasın korunması ulusal ve uluslararası ölçekte oldukça önemlidir; çünkü miras yapı ve değerler tüm insanlığa aittir”. “Günümüzde kültürel mirasın korunması ile ilgili birçok anlaşma yapılıştır. Bunlardan birkaçı şu şekildedir; Dünya Kültürel ve Doğal Mirasın Korunmasına Dair Sözleşme, Avrupa Kültür Komisyonu, Avrupa

(22)

Mimari Mirasının Korunması Sözleşmesi, Avrupa Arkeolojik Mirasının Korunması sözleşmesi, Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi gibi pek çok uluslararası anlaşma yapılmıştır”. “Bunun yanında kültürel mirasın korunması ile ilgili Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO), Avrupa Konseyi, Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS), Europa Nostra, Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN), Kültür Varlıklarının Korunması ve Onarım Çalışmaları Uluslararası Merkezi (ICCROM) vb. pek çok uluslararası kurum bulunmaktadır”. “Bu kurumların aldığı kararlar bazen bağlayıcı bazen de tavsiye niteliğinde olmaktadır” (Okuyucu 2011:23)

“Ülkemizde kültürel mirasın korunması konusundaki çalışmaları; Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü gibi kurumlar yürütmektedirler”.Gerek ülkemizde gerek dünyada koruma çalışmaları üç aşamaya ayrılmaktadır. İlk aşama kültürel mirasın tespit ve tescil işlemidir. İkici aşama ise kültürel mirasın korunması için uygulanacak müdahale biçiminin seçilmesidir. Fakat her miras yapısına aynı müdahaleyi yapmak söz konusu değildir. “KTVKYK’nın 05.11.1999 tarih ve 660 sayılı ilke kararı müdahaleleri; bakım, basit onarım, esaslı onarım (restorasyon) ve yeniden yapma (rekonstrüksiyon) olarak dört grupta ele alınmıştır” (Madran ve Özgönül, 2011: 150).

2.4.1. Kültürel Mirasın Korunmasında Karşılaşılan Güçlükler

Kültürel mirasın korunması konusunda politik, ekonomik konular dahil çok sayıda güçlük yaşanmaktadır. Kültürel mirasın korunması konusunda yaşanan sorunlardan birkaçı şunlardır; “Ekonomik Kısıtlamalar, Özel Mülkiyet ve İkamet, Yanlış Koruma, Hükümetlere Ait Eksiklikler, Toplumsal İrade Eksikliği: Yoksulluk ve Farkında Olmama” (Timothy ve Nyupan, 2009:22-32)

Bu gibi sorunlar kültürel mirasın korunmasında, yaşatılmasında, devamlılığının sağlanmasında engel niteliği taşır. Bu gibi sorunlarda Kültür ve Turizm Bakanlığı, o ilin yetkili kamu kuruluşları, yerel halkın bu sorunların üstesinden gelebilmeleri için işbirliği içinde olmaları gerekir.

(23)

2.5. Turizmle İlgili Başlıca Kavramlar ve Tanımlar

2.5.1. Turizm ve Turist

Turizm ve seyahat olgusunun tanımı ilk olarak, 1905 yılında “E.Guyar-Freuler” yapmıştır. Seyahat kelimesi, “gittikçe artan dinlenme ihtiyacının, ticaretin ve endüstrinin gelişmesinin ve ulaşım araçlarının artmasının sonucu olarak insan topluluklarının çeşitli ilişkiler kurmalarına dayanan önemli bir olay”, şeklinde tanımını yapan Freuler’den bugüne kadar birçok tanımı yapılmıştır(Yılmaz, 2007: 2). Turizm, Endüstri Devrimi’nin bir sonucu olarak kendini göstermiştir. Endüstri Devriminden sonra insanların köylerin kentlere yerleşmeleri, sanayin gelişmesiyle insan iş gücünün artması insanlara doğal olarak sosyal hak tanıma fırsatı da vermiştir. Bu sosyal haklardan biri de dinlenme, insanlara işlerinden uzakta dinlenmeleri için belli bir süre verilmesi boş zaman olgusunu ortaya çıkarmıştır. Böylelikle insanlarda boş zamanlarını değerlendirmek için yaşadıkları yerlerden başka yerlere giderek iş psikolojisinden uzaklaşmak istemeleri turizmin gelişimine etki eden önemli olaylardan biri haline gelir (Alaca,1997:2).

Turizm sektörünün etkilediği toplumsal, ekonomik, kültürel ve politik etkiler; günümüzde bütün insanlığı ilgilendiren bir kavram haline gelmiş ülkelerin kendi yapıları,uluslar arası ekonomik ve politik açıdan büyük ve önemli sonuçlar çıkarmaktadır.Uluslararası turizm sektörleri ve değişik kesimlerden olan insanlar birbiri ile bütünleşmekte, turizm sektörünün sahiplik yapısı değişmekte,uluslar arası dev turizm şirketlerinin sektörde ve pazarda egemenlik sergilediği bir sektör haline gelmiştir (Gee,1994:6).

Günümüze kadar turist kelimesinin birçok tanımı yapılmıştır. İlk turistin tanımı 1937 tarihinde “Milletler İstatistik Uzmanları Komitesi” tarafından yapılmıştır. “Norwal” 1936 yılında turisti kendince şöyle tanımlamıştır: sürekli ikamet ettiği yerden ve para kazanmaktan farklı bir amaç ile başka ülkeye giden ve para harcayan kişi olarak turistin tanımlamasını yapmıştır”. “Genel bir tanımla turist, belirli bir süre için seyahat eden, ziyaret ettiği yerde bir günden fazla ikamet eden ya da ülkenin bir

(24)

konaklama tesisinde en az bir geceleme yapan, mali gücü, zamanı olan, rahatlık ön planda, geleneklerini yaşayan, bilgi edinmeye ve öğrenmeye açık, maceraperest insanlardır” ( McKercher, B. vd. 2005:539-548).

Turistin öncelikli amacı psikolojik olarak rahatlamak olan, seyahati boyunca ekonomik gelir elde etmemek amacıyla, tamamen kafa dinlemek için seyahat eden, ekonomik açıdan tüketici olan ve normal düzeyde bir maddi gücü olan ve zamanı sınırlı olan kişidir(Hacıoğlu, Gökdeniz ve Dinç, 2009: 3).

Turistlerin bazı özellikleri:

-Turist, gittiği yerden fiziki anlamda rahatlamış, kafa olarak dinlemiş, kaldığı yerden de memnun kalarak geriye dönmek isteyen kişidir.

-Turistlerin çoğu, maceraperest insanlar değildir. Tatil yaparken de geride kalan işlerinin aksamadan devam etmesini bekler.

-Turistin zamanı çok kıymetlidir. Kısa zaman diliminde en fazla yeri gezmek, bu yerlerden alabileceği en yüksek faydayı elde etmek, tatmin olduğu ölçüde eğlenmek ve dinlenmek ister.

Turistler için sayılabilecek bu özellikleri göz önünde bulundurarak şöyle bir tanımlama yapmak da mümkündür; “Turizmin nesnesi turisttir,para kazanma amacı gütmeden dinlenmek ve eğlenmek için kültürel,sportif,dinsel,bilimsel bazende diplomatik gibi birçok nedenden dolayı ikamet ettiği yer dışına en az bir gece konaklayan tekrar ikamet ettiği yere geri dönen kişidir”(Kozak vd.2001:7).

2.6. Turizm Türleri

Turizm içerik olarak çok geniş bir iş alanıdır ve birçok çeşitli alt dallara ayrılmıştır. Talep edilen ihtiyaç ve isteklerin farklı olması bu isteklere cevap vermek adına farklı uygulamaları ve türleri gündeme getirmektedir ( Kültür ve Turizm Bakanlığı,2019b).

(25)

Sağlık ve Termal Turizmi: Sağlık Turizmi alternatif turizm türlerinden biridir ve Türkiye’nin de son yıllarda gündeminde olan bir turizmdir. Termal turizmde şifalı suların sağladığı faydalardan yararlanmak adına yapılan seyahatlerdir. “Termal turizmden faydalanmak isteyen kesimin rahatlıkla konaklayabileceği tesislerin varlığı, sosyal imkanları ve kalitesi bu sektöre ilgiyi arttırmıştır. Sadece termal amaçlı değil, fizik tedavi ve rehabilitasyon veya bir başka hastalıkların tedavisine imkan sağlayan bir bölgeye, şifa bulmak maksadıyla ile yapılan tüm seyahatler bu gruba dahil edilmektedir. Türkiye sağlık turizmde de cazibe merkezi olmayı hedeflemektedir. Bunun için 3 milyar dolardan fazla bu alana yatırım yapılması bunun apaçık örneğidir. Ülkemizde hükümet tarafından Turizm Stratejisi 2023 ve Eylem Planı 2007-2013 kapsamında termal turizmi için 4 bölge oluşturuldu. Bu sayede yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı deniz kum güneş iken yatırımlar sayesinde sağlık turizmini de yapabilecekleri bir ülke haline gelebilmek hedeflenmektedir”(Selvi,2008:275-286)

Kış Turizmi: Kış turizmi kar yağışının etkili olduğu yüksek dağlarının bulunduğu ve kar yağış kapasitesi ile karla kaplı gün süresinin uzun olduğu bölgelerinde ağırlık kazanan bir turizm türüdür. Kış süresince ziyaretçilerin başta kayak olmak üzere doğal güzellikler, temiz hava, sosyal ve kültürel faaliyetler, psikolojik olarak rahatlamak, kendine zaman ayırmak, kendini geliştirmek gibi bir çok amaçlarla yüksek yerlere, kayak merkezlerine gerçekleştirilir. Bu bölgelere yapılan seyahatler konaklama, dinlenme, yemek, eğlence, o yöreyi tanıma gibi faaliyetlerden oluşmakta olup, sadece yılın kış mevsimde gerçekleşir. Türkiye’de kış turizminin yapıldığı, kış turizmi bakımından çok önemli yeri olan ilimiz Erzurum’dur. Erzurum da kış sporlarına uygun hava şartları ve kış sporlarının yapılabileceği platformlar vardır.2011 yılında 25.Dünya Üniversiteler Kış Oyunlarıyla Erzurum uluslararası reklamı olmuş tanınırlığı artmıştır. Yerli turistlerin ziyaret ettiği ilimizde de bulunan kayak merkezimiz Ilgaz Dağı da kış turizmi yapmaya uygun bir yerdir .(İlban Mehmet / Kaslı Mehmet 2008:320-325)

Yayla Turizmi: Yayla turizmi daha çok doğayla iç içe olmak isteyenlerin, temiz havasından kaynak suyundan yaralanmak isteyenlerin tercih edeceği alternatif turizm türlerinden biridir. Yayla turizminin ülkemizde son yıllarda gündeme gelmesi yayla

(26)

turizmi bakımından çok önemlidir. Ülkemizde Doğu Karadeniz Bölgesinde daha çok gelişim göstermiştir. Turizm Bakanlığı tarafından Doğu Karadeniz Bölgesinde 26 yöre turizm merkezi olarak belirlenmiştir. Sıcak ve nemli havaların bulunduğu dönemlerde özellikle deniz kenarının sıkıcı havasından uzaklaşmak ve bol oksijenli temiz havası, sessizliği doğal güzellikleri ile huzurlu bir ortam arayanların tercih ettiği bir seyahat türüdür. (Zaman, 2007: 213-427).

Gastronomi Turizmi: Özelikle son yıllarda sıkça yapılan turizm çeşididir.Gastronomi yemek sanatı olarak tanımlanır.Fakat içeriğinin çok geniş olmasından dolayı net olarak tanımlamanın da mümkün olmadığı söylenmektedir(Çevik ve Saçılık, 2011: 503).En yaygın haliyle gastronomi yiyecek ve içecek kültürünün sanata ve bilime dönüşmesidir (Bucak ve Aracı, 2013: 207, Sünnetçioğlu ve Özkök, 2017: 586). Gastronomi turizminin tanımı ise, “temel motivasyon faktörü, özel bir yemek türünü tatmak veya bir yemeğin üretilmesini görmek amacıyla, yiyecek üreticilerini, yemek festivallerini, restoranları ve özel alanları ziyaret etmek” şeklinde belirtilebilir (Cömert ve Özkaya, 2014: 63).

İnsanların artık birçoğu seyahat nedenlerinin en başına yeme-içme olarak belirleyebilmekte, yemek yemek için günübirlik de bazı destinasyonlara seyahat edebilmektedirler. Başka taraftan ise gastronomi turizmi ikincil seyahat nedeni de olabilmektedir. Örneğin bir turist bir yöreye gidip, kültürel ve doğal kaynakları ziyaret etmek isterken ya da bir iş seyahati yaparken, günün belirli bölümlerinde o bölgeye özgü yerel lezzetleri de denemek, tatmak isteyebilir. Bu durum Güzel Şahin ve Ünver’in (2015: 63) de belirttiği gibi “seyahat edilen destinasyona ait mutfak kültürü seyahat deneyiminin önemli bir bölümünü” oluşturabilmektedir.

İnanç Turizmi: “Her dine ait kutsal sayılan alanları vardır. kutsal yerleri gezip görmek ya da dini ritüellerini ifa etmek amacıyla yapılan seyahatlerdir”. “Belirli zamanlarda veya herhangi bir zamanda yapılan seyahatlerde asıl maksat kutsal yerleri görmek ve manevi açıdan huzura kavuşmaktır”. “Müslümanlar için kutsal sayılan Mekke ve Medine ya da Kudüs inanç turizminde en çok ziyaretçi ağırlayan yerlerin başında gelmektedir”(Karaman, 2008:209).

(27)

Yat Turizmi: Deniz turizminin bir parçası olan yat turizmi, Türkiye’de 1970’lerden sonra rekabetin artması ve fiyatların düşmesiyle gelişme göstermiştir.1990 yılından sonra yat turizminde birçok gelişmenin yaşanması ile önem kazanan turizm elde ettiği gelir ile birlikte yükselme potansiyeli yüksek olan bir alternatif turizm çeşidi haline gelmiştir. (Kaya,2008:389)

Kongre Turizmi: Kongre, konferans, toplantılara katılmak amacıyla, sürekli yaşadığımız yerden başka bir yere gidilmesinidir.1970’li yılların sonarında ortaya çıkan (İÇÖZ Orhan 2003:270), 1980’li yılların başından itibaren gelişim gösteren (HOYLE Leonard 1989:9) ve yıllık ortalama yüzde 5 oranında gelişme gösteren oldukça dinamik bir turizm türüdür. Dünyada kongre amaçlı seyahat edenlerin sayısının dünya turizm hacminin yüzde 14’ünü oluşturduğu uzmanlar tarafından sunulmuştur.(İlbey ve Boylu 2018:62-80)

Kültür Turizmi: Kültürel kaynaklar üzerine kurulmuş olan kültür turizmi toplumun yaşam biçimin oluşturduğu bir turizm çeşididir. Buna göre kültür insanların düşündükleri, yaptıkları (yaşam tarzları), fiziken yaptıklarını kapsayan bir bütündür. Yani kültür bu sürecin oluşturduğu ürünlerin karışımından oluşur (Richards, 2001:3-29). Bu nedenle kültürel kaynakların çeşitli olması insanların farklı gereksinimlerini karşılar. (Hughes ve Allen, 2005:173-183). Kültürel ya da tarihi eserlerin yoğunlukta olduğu yerlere gidilerek bu eserlerin yakından incelenmesi, buna bağlı olarak kültürlerle ilgili bilgi edinilmesi amacıyla yapılan seyahatlerdir. Özellikle kırsal yerleşimlere gidip oraların yöresel yemeklerini tatmak ve folklorik özellikleri tanımak amacıyla seyahatler yapılır.(Batman ve Çınaroğuz,2008:191)

Doğa Turizmi: Ülkemizde ve dünyada en büyük hızla gelişmekte olan turizm türlerinin başında gelmektedir. Lascurain’e göre doğa turizmi “doğadan hoşlanarak, doğanın kıymetini bilerek doğal kaynaklara ve çevreye zarar vermeden kötü ziyaretçi konumuna düşmeden ve yöre halkının sosyo-ekonomik yaşantısına fayda sağlayan çevreye duyarlı ve saygılı bir turizm Politikası”dır. Bu faaliyetlere katılanlara “ekoturist” denilir. Ekoturist tamamen doğayı koruyan ve yöre insanına katkı sağlayan kişi anlamına gelmektedir.( Lascurain,1991:30)

(28)

Golf Turizmi: Ülkemizde yeni gelişen turizm çeşitlerinden olup alternatif turizmden bir tanesidir. Golf oynayabilmek ve turnuvalara katılabilmek amacıyla bu maksatla yapılmış tesislerin ziyaret edilmesi amacıyla gidilen yerlerde yapılan faaliyetler bütünüdür. Ülkemizde golf tesisleri çoğunlukla sahile yakın yüksek kapasiteli zengin yeme içme alışveriş eğence olanaklarının sunulduğu konaklama tesislerinin yanıdır. Bu tesisler doğa ile iç içe düzenlenen golf sahaları ile ziyaretçilerine doğaya özgü bir ortamda keyifli bir tatil geçirebilmeleri için fırsatlar sunmaktadır.(Karaca,2015)

2.6.1.Kültürel Miras Turizmi

Miras, doğal ve kültürel kaynaklı olarak iki şekilde tanımlanmaktadır. Bu açıdan bakıldığında miras turizmini kültürel miras turizmi ve doğal miras turizmi olarak ikiye ayırmak gerekir (Doğaner, 2003:2). Kültür turizmini birçok yazar,bilim adamı farklı tanımlanmıştır. Silberg’e göre kültürel turizm, bir toplumun veya bölgenin tarihsel, sanatsal, bilimsel veya yaşam tarzı ile tamamen veya kısmen motive olmuş yabancı bir ülkeden gelen kişilerin ziyareti olarak tanımlamıştır. (Mccan and Ray, 2003: 59). ‘Swarbrooke’e göre ise kültürel turizm, kültürel kaynaklar üzerine inşa olmuş bir turizm türünden biridir. Bu etkenlerden klasik miras ile ilgili çekiciliklerden geleneksel el sanatları, yeme ve içme, hatta geleneksel sporlar ve oyunlara kadar gidebilir (McGettigan and Burns, 2001:137).

Kültürel turizm günümüzde küreselleşme ile birlikte yeniden önem ve değer kazanmıştır. Kültürel turizmdeki ürünlerin temelini kültürel çekicilikler oluşturur. Kültürel çekicilikler ise bölgeden bölgeye farklılık gösterir. Bunlardan yola çıkarak kültürel turizmin işlevi estetik ve sanatsal özellikler (estetik temsil) tarih ve kültürel miras (sembolik alan), bir yerin özel karakteri (deneyim) olmak üzere üç başlıkta ele alınır.(Schweitzer,1999:1-2) Schweitzer bu işlevlerin önemini üç başlıkta incelenmiştir(Schweitzer,1999:3-4).

-Değer Artırıcı Yön: Kültürel turizmin toplumdaki farklı kültürel yapı özelliklerini genel kültürel yapı özelliklerine ekleyerek onun değerini artırır.

-Farklılık Oluşturucu Yön: Kültürel turizmin uygulandığı alanlar benzerlerinden farklıdır, özel karakter taşır.

(29)

-Rekabeti Yok Edici Yön: Kültürel yapıların farklılığı değişik turizm alanlarının oluşmasına fayda sağlar. Bu farklılıkları kültürel turizmin uygulandığı alanlar arasındaki rekabeti önleyici etkisi vardır.. Diğer bir ifadeyle kültürel unsurların kıyaslaması yapılması imkansızdır. Avrupa Birliği oluşturulması sürecinde de bu işlevlerden yararlanılmış, her bölgenin kültürünün korunması gerektiği öne sürülmüştür(Schweitzer,1999:3-4).

Kültürel turizm içerik olarak geniş bir yapıya sahiptir. Kültürel turizm kaynaklarını oluşturan elemanlar, Tablo 2,1’de gösterilmiştir. Kültürel turizm kaynakları; tarihi değeri olan yerler, festival etkinlikleri, iş ziyaretleri, dini ve manevi değere sahip olan yerler, yerel dil, sanatsal yapılar ve mimari tarzlar, sportif faaliyetler, özel ilgi gezileri, modern kültür ve geleneksel yiyecek ve içeceklerden oluşmuştur. (Swarbrooke, 1999:35).

Tablo 2.1. Kültürel turizm kaynakları Geleneksel yiyecek ve içecekler, Ünlü insanlar ve tarihi olaylar Modern popüler kültür: filmler, yerel televizyonlar

Miras Çekicilikleri: Müzeler ve tarihi merkezler

Kaleler, antik anıtlar, malikaneler, Tarihi bahçeler, Tarihi köyler, Manzara bahçeleri

Festivaller ve özel olaylar: Folklör, Performans sanatları, Spor etkinlikleri Özel İlgi Etkinlikleri

Dini yerler: camiler, Kiliseler, Tapınaklar, Katedraller Mimari Tarz

Geleneksel El Sanatları

Temalı geziler, özel ilgi geziler, Spor ve boş zaman etkinlikleri

Endüstri ve Ticaret: İş Ziyaretleri, Tarımsal Çekicilikler, Ünlü alışveriş mağazaları, Çarşılar

Kaynak: (Swarbrooke, 1999:306).

Seyahat edilen şehrin sahip oldukları bu varlıklar, turizm gelişimi için çok önemlidir. Bu varlıklar, bulundukları muhitin kültürleri ile ilgili insanlara fikir vermektedir. Bunun için kültürel alanların korunması ve değerlerini kaybetmeden geliştirilmesi büyük öneme sahiptir. Söz konusu kültürel değerlerin ziyaret edilmesi ile her yıl yüksek miktarda ekonomik fayda ve para transferi de elde edilmektedir (Patin, 1999:35).

(30)

İnsanların kültürel açıdan yoğunluk yaşanan alanlara ve bu alanlara ait farklılıklara yönelik seyahatleri son yıllarda giderek artırmaktadır. Bu yüzden kültür turizmi kapsamına katkı sağlayacak faaliyetlerin gerçekleştirilebilmesi konusunda araştırmalar yapmak gerekmektedir. Bunun yanı sıra geleneksel olan aktivitelerin geliştirilerek, tanıtılması da, turistik alanlar açısından önemli bir bölümü oluşturacaktır. Kültür turizmi açısından değerlendirilecek yerlerde gerekli alt yapı faaliyetleri gerçekleştirilmelidir. Başta ulaşım olmak üzere çözüm bekleyen alt yapı sorunlarına farkındalık oluşturmak gerekmektedir. Türkiye’de önceki dönemlerde kültürel potansiyele sahip olan yerler ulaşım sorunu nedeniyle gerekli ilgiden yoksundu. ancak son yıllarda özellikle yöre kültürüne uygun yerel mimari dokunun bozulmamasına önemle dikkat edilerek yapılmasına gayret edilen çalışmalarla bu sorunların büyük bir kısmı giderilmektedir.

2.7. Dünya’da ve Türkiye’de Turizmin Gelişimi

2.7.1. Dünya’da Turizmin Gelişimi

Günümüzde güçlü bir ağ olan turizm sektörü 1950’den sonra ekonomik, sosyal ve kültürel önemi olan gelişmekte olan seyahatlerin aslında insanlığın çağlar boyunca seyahat etmek, sağlığa kavuşmak, manevi ve toplumsal etkinliklerde bulunmak için gerçekleştirilmektedir. Zaman içerisinde ise medeniyetlerin gelişmesi, insanların toplum olarak zenginleşmeleri, insanların yoğun olarak çalışmaları insanları dinlenmeye turizm yapmaya teşvik eden nedenler arasında olmuştur. Dünyada ki ülkelerin turizmden, devletlerin yeni katma değer oluşturması, gıda, giyim, yemek, inşaat olmak üzere daha birçok ticari alanlarda ülkenin gelişmesine olan katkısıyla da oldukça önemlidir. Turizmin geliştiği ülkelerin ekonomisine katkı sağlaması turizmin önemini ekonomik anlamda da arttırmıştır(Okuyucu 2011: 41).

Turizm sektörü ‘dünyanın en büyük endüstrisi, istihdam ve refah düzeyini yaratıcı ve arttırıcı en büyük iş veren’ olarak tanımlayan Dünya Turizm ve Seyahat Konseyi’nin (WTTC), yaptığı bir belirlemeye gör turizm sektörü her üç saniyede bir iş imkanı sunmaktadır (Özgüç,1998:1).Turizm sektöründe hizmet oldukça önemlidir ve bu hizmeti sunanda insanlardır. Bu sebepten ötürü turizm işletmelerinde işgücü ortaya

(31)

çıkmaktadır. Turizm sektöründe teknolojik yeniliklerin olması, insanlar tarafından işlerin yapılmasına engel olmamıştır (İlkin Dinçer 1991:26).

Turizm endüstrisi, istihamı artırdığı gibi beraberinde bazı sorunları da ortaya çıkarmıştır. Bu sorunlar şu şekildedir:

-Turiste hizmet eden yerlerde çalışan kişilerin çoğu turizmle ilgisi olmayan fakat aynı ilerde çalışan kişilerden oldukça zor ayırt edilmesi.

-İstihdam değerlerine bakıldığında bu değerlerin yalnızca istihdam edenleri kapsaması, kendi işlerinde çalışanları içine almaması. Turizm hizmetlerinin birçoğu dünyanın bütün ülkelerinde çok sayıda ve küçük ölçekli işletmelerde turistlere sunulmaktadır. Bunun sonucu olarak ta kendi işinde çalışanların toplam işgücü içindeki oranı önemli bir düzeye ulaşmaktadır. Bu nedenle, turizm endüstrisinde istihdam istatistikleri yetersiz kalmaktadır.

-Turizm sektöründe birçok faaliyet mevsimlik olma özelliğine sahiptir. Ayrıca turizm işletmelerinde istihdam edilenlerin sayısı yıldan yıla önemli değişiklikler göstermektedir (Çakır,2002:195-199).

Dünyada turizmin hacmini Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü şu şekilde vermiştir:

“UNWTO’nün turizm barometresinde son yayınladığı veride dünyayı gezen turist sayısını 2018 yılında öngördükleri rakamların iki yıl önce 1,4 milyar kişiye ulaştığını açıklamıştır”. “UNWTO verilerine göre bu sonuç 2010 yılından bu yana kaydedilmiş en fazla yükselişe geçtiği yıl olarak görülmüştür”. “Turizm Barometresi’nden hazırladığı verilere göre, TUYED AR-GE’nin UNWTO’nun UNWTO uzmanları, dünyayı gezen turist sayısının 2020 yılında 1,4 milyar kişiye ulaşacağını tahmin etmekteyken UNWTO uzmanlarının tahminlerinden daha kısa zamanda gerçekleşmesi 2019 yılında dünya turizmindeki büyümenin yüzde 3 ile 4 arasında olması beklenmektedir”. “Bu büyüme oranlarında en fazla Akdeniz ülkeleri artış göstermiştir”. Bunu Avrupa ülkeleri takip etmektedir. Avrupa ülkeleri yüzde 8’lik bir artış göstermiştir. Afrika ülkeleri de yüzde 8’lik bir artış göstermiştir. Bu ülkelerden

(32)

sonra artış sağlayan ülkeler Asya – Pasifik % 6, Ortadoğu % 5, ve Amerika % 3 olarak gider (UNWTO).

2.7.2.Türkiye’de Turizmin Gelişimi

Ülkemiz coğrafi yapı konumuyla çok düzgün çeşitli ve doğa harikası olan bir konumda yer almaktadır. “Türkiye’de planlı dönem öncesi olarak bilinen dönemde (1923-1962), turizm alanında faaliyet gösteren ilk kuruluş Raşit Saffet Atabinen ve bir grup aydın tarafından kurulan “Seyyahin Cemiyeti” dir”. Bu cemiyet ismini daha sonra “Türkiye Turing Kulübü” ve ardından da “Türkiye Turing ve Otomobil Kulübü” olarak Değiştirmiş çalışmalarına bu isimle devam etmiştir. Kurumun çalışmaları sonucu Türkiye’nin ilklerinden olan turizm prospektüsleri, ilk afişleri, ilk karayolu haritaları bastırılmış, ilk tercüman rehberlik sınavları yapılmış ve ilk defa turizm ile ilgili incelemeler yapılmıştır (Kozak vd,1997:83).

Dünya’da turizm sektöründe izlenen hızlı büyüme, Türkiye’de özellikle 1980’li yılların başından itibaren kendini göstermeye başlamıştır. Türkiye’de 1980 sonrası dönemde turizmi ekonomik gelişme için itici bir güç olarak görmüş ve bu nedenle yetersiz ekonomik kaynaklarının birçoğunu turizme ayırmıştır. Bu çabalar sonucunda hızlı bir şekilde ilerleyen turizm Türkiye’nin en genç ve dinamik sektörlerinden birisi haline gelen turizm sektörü günümüzde Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden birisi durumundadır(Unur, 2000:11). Ödemeler bilançosunda ihracattan sonra gelen ikinci büyük döviz kaynağı konumundadır. Ayrıca farklı büyüklükte iş kollarından oluşan 41 farklı iş kollarıyla da bağlantılı durumdadır.21.yy damgasını vuran dünyanın üç temel hizmet sektöründen birisi durumundadır (Çımat ve Bahar,2003:15). Emek yoğun bir sektör olan turizm, yurtiçi istihdam açısından inşaat sektöründen sonra ikinci sırada yer alır. Türkiye’de ki toplam işgücünün yaklaşık yüzde 16’sı turizm sektöründe istihdam edilmektedir(Kasman ve Kasman,2004:123).

Türkiye gibi gelişen bir ülkenin uluslar arası turizm endüstrisine ilgi duymanın nedenleri şöyle belirtilebilir:

(33)

-Turizm döviz darboğazı sorunlarına etkin çözümler getirebilmektedir. -Turizm endüstrisinin gelişme maliyetleri düşük olabilmektedir.

-Turizm ekonomik kısıtlamalardan, ülkelerin getirmiş olduğu tarife ve kotalardan çok daha az etkilenmektedir.(Çımat ve Bahar, 2003:4)

Türkiye turizmi, 11 Eylül olayları, Asya-Pasifik ülkelerindeki Sars salgını, Irak savaşı ve ekonomik krizler gibi son yıllarda dünya turizmini olumsuz etkileyen faktörlerden büyük oranda etkilenmiştir. Bu olumsuzluklara rağmen Türkiye Avrupa turizm pazarında yüzde 3 gibi oldukça önemli bir paya sahiptir. Turist sayısı ve döviz gelirindeki artış hızıyla dünyadaki en büyük 20 turizm destinasyonu içinde turist girişleri açısından on ikinci, turizm gelirleri açısından dokuzuncu sırada yer almaktadır(Bulut,2000:71).

Ülkemize 2018 yılında en çok turist göndere ülkeler Tablo 2,2’de, aylara göre ülkemize giriş çıkış yapan yabancı turistlerin ziyaretleri Tablo 2,3’de gösterilmiştir.

Tablo 2.2. Ülkemize 2018 yılında en çok turist göndere ülkeler

Rusya 5.964.613

Almanya 4.512.360

Bulgaristan 2.386.885

İngiltere 2.254.871

Gürcistan 2.069.392

(34)

Tablo 2.3. 2018 Yılında aylara göre ülkemize giriş yapan turistlerin sayısı

Aylar Yabancı Turist Yabancı Günübirlikçi

Ocak 1 456 565 5 005 Şubat 1 522 544 4 526 Mart 2 133 293 6 473 Nisan 2 640 454 15 107 Mayıs 3 639 663 38 777 Haziran 4 463 483 42 111 Temmuz 5 617 551 54 250 Ağustos 5 324 115 59 217 Eylül 4 740 564 52 254 Ekim 3 706 478 48 989 Kasım 1 956 870 9 407 Aralık 1 944 591 6 114 TOPLAM 39 146 171 342 230

Kaynak: Kültür ve Turizm Bakanlığı

2018’ de turizm gelirinde dünyada 14. sırada yer alırken ülkelere gelen turist sayısı bakımından dünyada 8. sırada yer almaktadır. Türkiye neredeyse turizm türlerinin hepsinin yapılacak kadar doğal, kültürel güzelliğe sahip bir ülkedir.

2.7.3. Dünya’da ve Türkiye’de Kültür Turizminin Gelişimi

Kültür turizminin kısaca tanımını yapmak gerekirse: insanların yaşadıkları yerden başka bir yere o yörenin kültürel varlıklarını görmek o yöreye ait değerleri incelemek için yapılan seyahatlerdir. Birçok turizm araştırmacısın yaptığı araştırmalardan kültür turizminin günümüzde giderek arttığı ve genişleyerek büyük bir turizm ağına dönüştüğünü söyleyebiliriz. Bu artış da gerek bölgenin gerekse o ülkenin ekonomisine büyük bir gelir sağladığıda açıkca görülür. Bir ülke, bölge ya da turistik varış noktasının turizm potansiyeli sahip olunan sosyal, tarihi, doğal ve kültürel değerleri ile ölçülmektedir(Avcı,2012:50).

WTO (Dünya Turizm Örgütü)’ya göre dünya genelinde birçok turizm turlarının yüzde 37’si kültürel turizmden oluşmaktadır. Bu oranın yüzde 15 arttığı tahmin edilmektedir(Crowd’dan aktaran Leslie,2001:113).Turizmin toplam talebindeki artışın yüzde 3-4 gibi değerlerde olduğu düşünülürse, kültürel turizmdeki artışın hızının ne kadar anlamlı olduğu ortaya çıkacaktır. Buna göre Richard’sın da ifade

(35)

ettiği gibi; kültürün tüketimi artan bir şekilde ekonomisinin canlandırılmasında kullanılmıştır. Kültürel olanakların yaratılması başta Avrupa şehirlerinin içine olan yatırımları çekmek için rekabetçi mücadelede önemli bir silah olmuştur(Leslie,2001:112). Bu önemli turizm türü ülkemizdeki kitle turizmine bir alternatif olarak turizmin sürdürülebilir kılınması ve turizmin 12 aya yayılmasında bir araç olarak kullanılabilmelidir. Bu durumda turistlerin çekimi için gerekli faktörü şu şekilde sıralanabilir. Bunlar:

-Yerel kültürel kimlik

-Kaliteli konaklama ve kolay ulaşımı içeren altyapının yeterliliği -Fiziksel çevrenin kalitesi

Bunlar arasındaki fark ise üç çekim faktörünün destinasyon çekimi üzerindeki ağırlığını ifade eder(Honggang,2003:182).

Jeolojik zamanlarda yaşadığına inanılan eski uygarlıkların izlerinin yakın zamanlarda tespit edilmesi ve bu uygarlıklarla ilgili bilimsel araştırmasının yapılmasından sonra Göbeklitepe de olduğu gibi dünya tarihini ilgilendiren bir bulgu olması nedeniyle global kültür turizmi artarak gelişmiştir. Dünya için önemli olan birçok olgunun örneğin paranın ilk icat edip kullanan uygarlıklar eski uygarlıklara ait o zamanki teknolojilerle hayret uyandıran mimari yapılar ile normal halkın yaşam biçimleri, inançlarını yakından ilgilendiren ve mensup oldukları dinleri için büyük önem taşıyan kişilerin yaşadığı yerler ile dini olayların yaşandığı yerler insanların her zaman dikkatini çeken konular arasında yer almıştır. Bu nedenle farklı yerlerde kültürel turizm ortaya çıkmıştır (Garrod, 2001: 1050).

Türkiye’de kültür turizminin en çok yapıldığı yerler Akdeniz ve Ege bölgeleridir. Bu bölgeler kültürel değerler açısından önemli oldukları için kültür turizminin yapıldığı yörelerdir. Ancak, bu bölgelerden ziyade iç bölgelerimizde de çok fazla kültürel değerler vardır ve bazen atraksiyon motivasyonu yönünden daha çekici gelmektedir. Fakat kitle turizminin yapılmadığı yerler kültür turizmi açısından fazla bir çekiciliğe sahip olmamıştır. “Ancak özellikle son yıllarda Türkiye’de gerçekleştirilen veya bir şekilde ekonomik kazanım elde etmek isteyen yerel idarecilerin kişisel çaba ve

(36)

yaratmaya çalıştıkları yapay kültürel turizm yaklaşımları samimi ancak turizmin ulusal boyutta gelişmesini sağlamada oldukça yetersiz kalmıştır”. Bu olayın aşılması için doğru politikalar uygulanıp hayata geçirilebilir. Çünkü turizmin birçok amacı vardır. Bu amaçlara nasıl ulaşılacağını belirleyen turizm politikası, turizmden sağlanan sosyal ve kültürel ve ekonomik kazançları en yüksek düzeye çıkarmak ve maliyetlerin en az olma çabası içindedir (Olalı, 1990: 30). Bununla birlikte kültürel turizm politikalarının amacı “kültürel ifadenin değişik şekillerinden kâr elde etmek ve daha da ötesinde hedef bölgelerin sosyal ve ekonomik gelişimine katkıda bulunmaktır” (Cano-Mysyk, 2004: 882).

Ülkemiz toprakları, geçmişten günümüze kadar Hititler, Urartular, Lidyalılar, Frigler, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar gibi pek çok uygarlığı içinde barındırmış onlara ev sahipliği yapmıştır. Bu uygarlıklardan kalan kültürel değerler ülkemizde korunmakta ülkemize kültür turizmi açısından müthiş bir potansiyel sağlamaktadır. Ülkemizde kültürel varlıkların korunması kültürel mirası koruma, kullanma ve yaşatma ilkesi ile birlikte kültürel turizm aracılığı ile sağlanması mümkün olacaktır. Ülkemizde bu ilke ışığında turistik mekâna dönüştürülme konusunda Taraklı örneği ele alınacaktır.

2.7.4. Taraklı Örneği

Taraklı, Sakarya’nın güneydoğusunda, merkeze 65 km, İstanbul’a 200 km ve Ankara’ya 250 km mesafede yer alan, doğal bitki örtüsünü ormanların oluşturduğu, şirin bir ilçe. Taraklı Marmara Bölgesi’nin doğusunda Sakarya ili sınırları içerisinde vadi içerisine kurulu, yüksek dağlarla çevrilidir. Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemsettin Hazretlerinin Türbesinin bulunduğu Göynük ilçesine 28 km, Geyve ilçesine 34 km, Bilecik’in Gölpazarı ilçesine ise 30 km uzaklıkta bulunuyor Taraklı her ne kadar Marmara bölgesinde olsa da Karadeniz iklimi özellikleri gösterir. Yılda dört mevsimin tüm güzelliği ile yaşandığı, tarihi Osmanlı evleriyle ünlü yüzlerce tescil edilmiş tarihi ev ve konaklarıyla Mimar Sinan tarafından yaptırılan 493 yıllık Yunus Paşa Camii, Taraklı’nın mimari dokusunu oluşturuyor (Çetin,2013;285-295).Taraklı aynı zamanda, Türkiye’de 2016’da seçilen 11 Sakin Kent’ten (Cittaslow) birisi ünvanını almıştır.

(37)

Sakarya’nın ilçesi olan Taraklı daha yeni yeni tanınmaya başlanmış olup birçok yerli ve yabancı turistin uğrak yeri haline gelmiştir. Taraklı Osmanlı evleriyle ünlü şirin bir ilçedir. Taraklının daha yeni isminin duyulmasında Osmanlıdan kalan mimarinin onarımı ve ilçenin yoğun bir şekilde tanıtımın yapılması ilçenin yüzünü değiştirmiştir. Adeta turistik bir yer haline gelmiştir.

“Osmanlı Sadrazamlarından Yunus Paşa tarafından Mimar Sinan’a 1517 yılında yaptırılan Kurşunlu Cami ziyaretçilerin en çok görmeyi arz ettikleri yerlerdendir. Geçmişten günümüze onlarca depreme şahitlik eden cami şuan eski ihtişamıyla 493 yıldır hala ayaktadır”. İnsan olarak bu kadar yıl yıkılmadan durmasına hayret verici bir şekilde bakmaktayım. Cami mimari yönlerinden ve inşasında kullanılan tekniklerden dolayı sağlamlığı ile de dikkat çekmektedir. Ortası oyularak demir çubuklar yerleştirilerek harç yerine eritilmiş kurşun kullanılmasından ve yanında bulunan hamamdan döşenen tesisatla alttan ısınma özelliğine sahip olması nedeniyle Mimar Sinan tarafından yapılmış nadide eserlerdendir (Turgay, 2017;36-37).

Taraklı turizm bakımından da zengin bir ilçe olmakla beraber turizm çeşitlerinden yayla turizmi, termal turizm, mağara turizmi, yamaç paraşütü turizmi alanlarında hizmet vermektedir.

-Kültür Turizmi: “Taraklı ilçesi Yusufbey mahallesinde bulunan beş asırlık çınar ağacı Kültür Bakanlığınca doğal anıt olarak tescillenmiştir”.Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferine çıkılan dönemde Yunuspaşa tarafından yaptırılan “Yunuspaşa Camii” ilin en eski tarihi eseridir. Doğusunda yer alan camii ile birlikte yapıldığı sanılan hamam ile birlikte beş yıl önce onarımdan geçirilmiştir.

-Termal Turizm: Kaplıca alanı Hacıyakup Köyünde Taraklı-Geyve Karayolu üzerinde yer almaktadır. Köyde Bizans döneminden kalma kil hamamı kaplıcaları vardır ve şifa arayan insanların uğrak yeri haline gelmiştir. Kaplıcanın suyu birçok eklem ve kas rahatsızlıklarına, hareketsiz yaşamaktan kaynaklanan rahatsızlıklara şifa olunduğu bilinir.

-Yayla Turizmi: Taraklının 21 km kuzeydoğusunda bulunan Karagöl yaylasında turizm faaliyetleri gerçekleşir. Karagöl yaylası ilkbaharda karların tamamen eriyip

(38)

kar sularının biriktiği yayla nisan ayında sular tamamen çekildikten sonra doğa harikası bir görünüme kavuşur. “Yaylada haftanın bir günü pazar kurulur ve o gün gün bitimine kadar eğlenceler düzenlenir”. Ahşap evler insanların dikkatini oldukça çekmektedir. Yurt içinden gelen yerli turistler burada kamp kurup konaklayabilmektedirler.

-Mağara Turizmi: Taraklı, doğa turizmi bakımından eşsiz bir güzelliğe sahip yörelerden birisidir. İlçenin %60’ı ormanlarla kaplıdır. “Coğrafi yapısı ve bitki örtüsü bakımından muhteşem bir güzelliğe sahip olan mesire alanları, Tuzla köyü sınırından başlayan Hark kanyonu ve Mağarası, Güngörmez Şelalesi, , Kemer Köprüsü, Acısu, Hıdırlık Tepesi, Karagöl Yaylası, Gürleyik Suyu, Belengermesi, Çile Pınarı, Hamza Pınarı, Çoban Çeşme ve Ak Çeşmesi’yle doğanın binbir türlü güzelliğini içinde barındıran insanların gelip görmesi gereken yörelerden birisidir”. -Yamaç Paraşütü Turizmi: Yamaç Paraşütü Karagöl yaylasında yapılmaktadır. Çanak görünümünde olan yayla, karlar eriyince yeşille mavinin birleştiği muhteşem bir doğa harikasına dönüşüyor. Bir yandan kayın, meşe, çam diğer yandan ardıç, şimşir, köknar ağaçları var. Karagöl yaylası sadece yeşil severlerin değil, yamaç paraşütü, kanyon, yürüyüş ve kamp meraklılarının da uğrak yeri haline gelmiş (Taraklı Belediye Başkanlığı 2019). Taraklı kasabası evleri fotoğraf 2.7.4 ‘de gösterilmiştir.

(39)

3. KASTAMONU İL MERKEZİNDE KÜLTÜREL MİRAS

Kastamonu tarihi, doğal, mimari olarak birçok eşsiz güzelliğe sahip tarih boyunca birçok medeniyeti içinde barındırmış ülkemizin güzel bir köşesidir. Kastamonu da dört mevsim bu güzellikleri yaşamak mümkündür. Kastamonu merkezi temel almak suretiyle yaklaşık 564 adet taşınmaz kültür mirasını bünyesinde barındırmasıyla doğru orantılıdır(Kültür ve Turizm Bakanlığı).Bu bağlamda birçok yapı için yeniden işlevlendirilerek birer turistik işletme haline getirilen toplamda 16 adet tarihi yapı bulunmaktadır. Bu yapılar 9 adet konak, iki adet çiftçilik, bir adet külliye, bir adet medrese, bir adet bedesten, bir adet han ve bir adet saraydan oluşmaktadır(Saraç ve Tanrısever 2018:151-163).

“Kazakistan'ın Türkistan Şehrinde 5 Aralık 2017’de gerçekleştirilen Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı Daimi Konseyinin 35.dönem toplantısında; KASTAMONU 2018 yılı Türk Dünyası Kültür Başkenti seçilmiştir” (Anonim 2018:5).

3.1. Somut Kültürel Miras

Bu bölümde Kastamonu kent merkezinde bulunan yüzyıllar öncesinden kalan Kastamonu’ya tarihi güzellikler katan kültürel miras olan yapılar anlatılacaktır.

3.1.1. Ev Kaya Mezarları

İl merkezinin güneyinde bulunan Taş mektep olarak bilinen Kastamonu Endüstri Meslek Lisesinin altında kaya kütlesi üzerinde bulunmaktadır. Üç tanesi anıtsal mezar olmak üzere 8 tane kaya mezarı bulunur. Anıt mezarların ikisinde içerisinde bir tanesinde 2 adet olmak üzere 4 adet ölü sediri vardır. Evkaya mezarına ismini veren ön tarafında ve alnında bulunan “Potnea Theron” “Hayvanlar Hakimesi Tanrıça” tasviri dikkat çekmektedir. Mezarlar M.Ö.7. yy. itibaren “Frig” kültür etkisinde kalmış kaya mezarından daha çok açık hava kutsal tapınım alanı olarak yapılmıştır (Anonim 2004:28). Ev Kaya Mezarları Fotoğraf 3.1’de gösterilmiştir.

(40)

Fotoğraf 3.1. Ev Kaya Mezarları

3.1.2. Kastamonu Kalesi

Kalenin şehir merkezinden yaklaşık 120 metre yüksektedir. Kaleyi şehir merkezinden rahatlıkla görebiliyoruz. Âdeta şehrin bir tacı gibi durmaktadır. Kaleyi Komnenoslar M.S. 12. yy.da inşa etmiştir. Orijinal yapısından bugüne iç kısmı kalmıştır. “Kalenin dış kısmı 18. yy. tamamen yıkılmıştır. Kale birçok değişikliğe uğramış bu değişikliklerden sonra Bizans mimarisinden çok Türk mimarisini yansıtmıştır”. “Kalenin içinde kaçmak için yapılan kaçış tünelleri, sarnıçlar, zindan ile ‘Bayraklı Sultan’ olarak bilinen türbe bulunmaktadır” (İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü,2019b). Kastamonu Kalesi Fotoğraf 3.2’de gösterilmiştir.

(41)

3.1.3. Kastamonu Hükümet Konağı

Mimar Vedat Tek tarafından 1902 yılında inşa edilmiştir. Vedat Tek ulusal mimari yapının kurucu üyelerindendir. Hükümet konağının çevresinde inşa edilmiş 19. yy. ait kamu yapılarıyla birlikte Kastamonu’ya tarihi bir güzellik katan tarihi mirasımızdır. Hükümet konağı 114 senedir hiçbir şekilde işlevini değiştirmeden hiçbir restorasyona uğramadan günümüze kadar gelen Kastamonu’yla özdeşleşmiş olarak varlığını sürdürmektedir (Anonim 2004:34). Kastamonu Hükümet Konağı Fotoğraf 3.3’de gösterilmiştir.

Fotoğraf 3.3. Kastamonu Hükümet Konağı

3.1.4 Kastamonu Saat Kulesi

Saat kulesi Kastamonu Hükümet Konağı’nın arkasında, Sarayüstü Tepesi’ne inşa edilmiştir. O zamanın Valisi Abdurrahman Paşa tarafından 1885 yılında yaptırılmıştır. Bazı insanlar saat kulesinin sürgün bir saat olduğu efsanesine inanmışlardır. “Efsaneye göre, padişahın cariyelerinden biri hamiledir ve saatin zamansız çalması cariyeyi korkutarak çocuğunu düşürmesine neden olmuştur. Bu sebeple saat kulesi Kastamonu’ya sürgün edilmiştir”. (Anonim 2004:38). Kastamonu Saat Kulesi Fotoğraf 3.4’de gösterilmiştir.

Şekil

Tablo 2.1. Kültürel turizm kaynakları  Geleneksel yiyecek ve içecekler, Ünlü insanlar ve tarihi olaylar  Modern popüler kültür: filmler, yerel televizyonlar
Tablo 2.2. Ülkemize 2018 yılında en çok turist göndere ülkeler
Tablo 2.3. 2018 Yılında aylara göre ülkemize giriş yapan turistlerin sayısı
Tablo 4.1. Kastamonu’da sit alanları taşınmaz kültür varlıkları 2019 yılı listesi
+4

Referanslar

Benzer Belgeler

Fakülte Kurulu, Dekanın başkanlığında Fakülteye bağlı bölümlerin başkanları ile varsa Fakülte bağlı Enstitü ve Yüksekokul müdürlerinden ve üç yıl için

Araştırmada ilkokul öğrencilerinin sorumluluk düzeylerinin üst seviyeye yakın olduğu; öğrencilerin cinsiyetlerine göre sorumluluk düzeylerinin kız öğrenciler ve

Çalışmada başarı duyguları anketinin bölümleri olan Ders duyguları ölçekleri, Sınav duyguları ölçekleri ve Öğrenme duyguları ölçeklerinin Türkçeye uyarlanmasında

酷暑大軍來襲,北醫附醫傳統醫學科唐佑任醫師教您慎防「冷氣病」上身 2018 年 6 月 21

Ortaöğretim öğrencilerinin okul tükenmişliği ile okula yabancılaşma ve okula yabancılaşmanın alt boyutları arasında anlamlı bir ilişkinin olup olmadığını

Üsküdar’da tescilli 26 tane hamamın olduğu ancak bunlardan sadece 6 tanesinin işlevsel özelliğini sürdürdüğü, 3 tanesinin kayıp eser olduğu, 7

Araştırmada yanıtı aranan üçüncü soru Kastamonu şehir merkezinde yaşayan hanehalkının turiste ve turizme yönelik tutumlarının demografik bazı değişkenlere

Alaaddin Keykubad tarafından 1229 yılında, avlunun ortasında kare planlı bir mescit ve görkemli bir portale sahip olarak yaptırılmıştır (Şekil 2) (Aslanapa,