• Sonuç bulunamadı

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.7. Dünya’da ve Türkiye’de Turizmin Gelişimi

2.7.1. Dünya’da Turizmin Gelişimi

Günümüzde güçlü bir ağ olan turizm sektörü 1950’den sonra ekonomik, sosyal ve kültürel önemi olan gelişmekte olan seyahatlerin aslında insanlığın çağlar boyunca seyahat etmek, sağlığa kavuşmak, manevi ve toplumsal etkinliklerde bulunmak için gerçekleştirilmektedir. Zaman içerisinde ise medeniyetlerin gelişmesi, insanların toplum olarak zenginleşmeleri, insanların yoğun olarak çalışmaları insanları dinlenmeye turizm yapmaya teşvik eden nedenler arasında olmuştur. Dünyada ki ülkelerin turizmden, devletlerin yeni katma değer oluşturması, gıda, giyim, yemek, inşaat olmak üzere daha birçok ticari alanlarda ülkenin gelişmesine olan katkısıyla da oldukça önemlidir. Turizmin geliştiği ülkelerin ekonomisine katkı sağlaması turizmin önemini ekonomik anlamda da arttırmıştır(Okuyucu 2011: 41).

Turizm sektörü ‘dünyanın en büyük endüstrisi, istihdam ve refah düzeyini yaratıcı ve arttırıcı en büyük iş veren’ olarak tanımlayan Dünya Turizm ve Seyahat Konseyi’nin (WTTC), yaptığı bir belirlemeye gör turizm sektörü her üç saniyede bir iş imkanı sunmaktadır (Özgüç,1998:1).Turizm sektöründe hizmet oldukça önemlidir ve bu hizmeti sunanda insanlardır. Bu sebepten ötürü turizm işletmelerinde işgücü ortaya

çıkmaktadır. Turizm sektöründe teknolojik yeniliklerin olması, insanlar tarafından işlerin yapılmasına engel olmamıştır (İlkin Dinçer 1991:26).

Turizm endüstrisi, istihamı artırdığı gibi beraberinde bazı sorunları da ortaya çıkarmıştır. Bu sorunlar şu şekildedir:

-Turiste hizmet eden yerlerde çalışan kişilerin çoğu turizmle ilgisi olmayan fakat aynı ilerde çalışan kişilerden oldukça zor ayırt edilmesi.

-İstihdam değerlerine bakıldığında bu değerlerin yalnızca istihdam edenleri kapsaması, kendi işlerinde çalışanları içine almaması. Turizm hizmetlerinin birçoğu dünyanın bütün ülkelerinde çok sayıda ve küçük ölçekli işletmelerde turistlere sunulmaktadır. Bunun sonucu olarak ta kendi işinde çalışanların toplam işgücü içindeki oranı önemli bir düzeye ulaşmaktadır. Bu nedenle, turizm endüstrisinde istihdam istatistikleri yetersiz kalmaktadır.

-Turizm sektöründe birçok faaliyet mevsimlik olma özelliğine sahiptir. Ayrıca turizm işletmelerinde istihdam edilenlerin sayısı yıldan yıla önemli değişiklikler göstermektedir (Çakır,2002:195-199).

Dünyada turizmin hacmini Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü şu şekilde vermiştir:

“UNWTO’nün turizm barometresinde son yayınladığı veride dünyayı gezen turist sayısını 2018 yılında öngördükleri rakamların iki yıl önce 1,4 milyar kişiye ulaştığını açıklamıştır”. “UNWTO verilerine göre bu sonuç 2010 yılından bu yana kaydedilmiş en fazla yükselişe geçtiği yıl olarak görülmüştür”. “Turizm Barometresi’nden hazırladığı verilere göre, TUYED AR-GE’nin UNWTO’nun UNWTO uzmanları, dünyayı gezen turist sayısının 2020 yılında 1,4 milyar kişiye ulaşacağını tahmin etmekteyken UNWTO uzmanlarının tahminlerinden daha kısa zamanda gerçekleşmesi 2019 yılında dünya turizmindeki büyümenin yüzde 3 ile 4 arasında olması beklenmektedir”. “Bu büyüme oranlarında en fazla Akdeniz ülkeleri artış göstermiştir”. Bunu Avrupa ülkeleri takip etmektedir. Avrupa ülkeleri yüzde 8’lik bir artış göstermiştir. Afrika ülkeleri de yüzde 8’lik bir artış göstermiştir. Bu ülkelerden

sonra artış sağlayan ülkeler Asya – Pasifik % 6, Ortadoğu % 5, ve Amerika % 3 olarak gider (UNWTO).

2.7.2.Türkiye’de Turizmin Gelişimi

Ülkemiz coğrafi yapı konumuyla çok düzgün çeşitli ve doğa harikası olan bir konumda yer almaktadır. “Türkiye’de planlı dönem öncesi olarak bilinen dönemde (1923-1962), turizm alanında faaliyet gösteren ilk kuruluş Raşit Saffet Atabinen ve bir grup aydın tarafından kurulan “Seyyahin Cemiyeti” dir”. Bu cemiyet ismini daha sonra “Türkiye Turing Kulübü” ve ardından da “Türkiye Turing ve Otomobil Kulübü” olarak Değiştirmiş çalışmalarına bu isimle devam etmiştir. Kurumun çalışmaları sonucu Türkiye’nin ilklerinden olan turizm prospektüsleri, ilk afişleri, ilk karayolu haritaları bastırılmış, ilk tercüman rehberlik sınavları yapılmış ve ilk defa turizm ile ilgili incelemeler yapılmıştır (Kozak vd,1997:83).

Dünya’da turizm sektöründe izlenen hızlı büyüme, Türkiye’de özellikle 1980’li yılların başından itibaren kendini göstermeye başlamıştır. Türkiye’de 1980 sonrası dönemde turizmi ekonomik gelişme için itici bir güç olarak görmüş ve bu nedenle yetersiz ekonomik kaynaklarının birçoğunu turizme ayırmıştır. Bu çabalar sonucunda hızlı bir şekilde ilerleyen turizm Türkiye’nin en genç ve dinamik sektörlerinden birisi haline gelen turizm sektörü günümüzde Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden birisi durumundadır(Unur, 2000:11). Ödemeler bilançosunda ihracattan sonra gelen ikinci büyük döviz kaynağı konumundadır. Ayrıca farklı büyüklükte iş kollarından oluşan 41 farklı iş kollarıyla da bağlantılı durumdadır.21.yy damgasını vuran dünyanın üç temel hizmet sektöründen birisi durumundadır (Çımat ve Bahar,2003:15). Emek yoğun bir sektör olan turizm, yurtiçi istihdam açısından inşaat sektöründen sonra ikinci sırada yer alır. Türkiye’de ki toplam işgücünün yaklaşık yüzde 16’sı turizm sektöründe istihdam edilmektedir(Kasman ve Kasman,2004:123).

Türkiye gibi gelişen bir ülkenin uluslar arası turizm endüstrisine ilgi duymanın nedenleri şöyle belirtilebilir:

-Turizm döviz darboğazı sorunlarına etkin çözümler getirebilmektedir. -Turizm endüstrisinin gelişme maliyetleri düşük olabilmektedir.

-Turizm ekonomik kısıtlamalardan, ülkelerin getirmiş olduğu tarife ve kotalardan çok daha az etkilenmektedir.(Çımat ve Bahar, 2003:4)

Türkiye turizmi, 11 Eylül olayları, Asya-Pasifik ülkelerindeki Sars salgını, Irak savaşı ve ekonomik krizler gibi son yıllarda dünya turizmini olumsuz etkileyen faktörlerden büyük oranda etkilenmiştir. Bu olumsuzluklara rağmen Türkiye Avrupa turizm pazarında yüzde 3 gibi oldukça önemli bir paya sahiptir. Turist sayısı ve döviz gelirindeki artış hızıyla dünyadaki en büyük 20 turizm destinasyonu içinde turist girişleri açısından on ikinci, turizm gelirleri açısından dokuzuncu sırada yer almaktadır(Bulut,2000:71).

Ülkemize 2018 yılında en çok turist göndere ülkeler Tablo 2,2’de, aylara göre ülkemize giriş çıkış yapan yabancı turistlerin ziyaretleri Tablo 2,3’de gösterilmiştir.

Tablo 2.2. Ülkemize 2018 yılında en çok turist göndere ülkeler

Rusya 5.964.613

Almanya 4.512.360

Bulgaristan 2.386.885

İngiltere 2.254.871

Gürcistan 2.069.392

Tablo 2.3. 2018 Yılında aylara göre ülkemize giriş yapan turistlerin sayısı

Aylar Yabancı Turist Yabancı Günübirlikçi

Ocak 1 456 565 5 005 Şubat 1 522 544 4 526 Mart 2 133 293 6 473 Nisan 2 640 454 15 107 Mayıs 3 639 663 38 777 Haziran 4 463 483 42 111 Temmuz 5 617 551 54 250 Ağustos 5 324 115 59 217 Eylül 4 740 564 52 254 Ekim 3 706 478 48 989 Kasım 1 956 870 9 407 Aralık 1 944 591 6 114 TOPLAM 39 146 171 342 230

Kaynak: Kültür ve Turizm Bakanlığı

2018’ de turizm gelirinde dünyada 14. sırada yer alırken ülkelere gelen turist sayısı bakımından dünyada 8. sırada yer almaktadır. Türkiye neredeyse turizm türlerinin hepsinin yapılacak kadar doğal, kültürel güzelliğe sahip bir ülkedir.

2.7.3. Dünya’da ve Türkiye’de Kültür Turizminin Gelişimi

Kültür turizminin kısaca tanımını yapmak gerekirse: insanların yaşadıkları yerden başka bir yere o yörenin kültürel varlıklarını görmek o yöreye ait değerleri incelemek için yapılan seyahatlerdir. Birçok turizm araştırmacısın yaptığı araştırmalardan kültür turizminin günümüzde giderek arttığı ve genişleyerek büyük bir turizm ağına dönüştüğünü söyleyebiliriz. Bu artış da gerek bölgenin gerekse o ülkenin ekonomisine büyük bir gelir sağladığıda açıkca görülür. Bir ülke, bölge ya da turistik varış noktasının turizm potansiyeli sahip olunan sosyal, tarihi, doğal ve kültürel değerleri ile ölçülmektedir(Avcı,2012:50).

WTO (Dünya Turizm Örgütü)’ya göre dünya genelinde birçok turizm turlarının yüzde 37’si kültürel turizmden oluşmaktadır. Bu oranın yüzde 15 arttığı tahmin edilmektedir(Crowd’dan aktaran Leslie,2001:113).Turizmin toplam talebindeki artışın yüzde 3-4 gibi değerlerde olduğu düşünülürse, kültürel turizmdeki artışın hızının ne kadar anlamlı olduğu ortaya çıkacaktır. Buna göre Richard’sın da ifade

ettiği gibi; kültürün tüketimi artan bir şekilde ekonomisinin canlandırılmasında kullanılmıştır. Kültürel olanakların yaratılması başta Avrupa şehirlerinin içine olan yatırımları çekmek için rekabetçi mücadelede önemli bir silah olmuştur(Leslie,2001:112). Bu önemli turizm türü ülkemizdeki kitle turizmine bir alternatif olarak turizmin sürdürülebilir kılınması ve turizmin 12 aya yayılmasında bir araç olarak kullanılabilmelidir. Bu durumda turistlerin çekimi için gerekli faktörü şu şekilde sıralanabilir. Bunlar:

-Yerel kültürel kimlik

-Kaliteli konaklama ve kolay ulaşımı içeren altyapının yeterliliği -Fiziksel çevrenin kalitesi

Bunlar arasındaki fark ise üç çekim faktörünün destinasyon çekimi üzerindeki ağırlığını ifade eder(Honggang,2003:182).

Jeolojik zamanlarda yaşadığına inanılan eski uygarlıkların izlerinin yakın zamanlarda tespit edilmesi ve bu uygarlıklarla ilgili bilimsel araştırmasının yapılmasından sonra Göbeklitepe de olduğu gibi dünya tarihini ilgilendiren bir bulgu olması nedeniyle global kültür turizmi artarak gelişmiştir. Dünya için önemli olan birçok olgunun örneğin paranın ilk icat edip kullanan uygarlıklar eski uygarlıklara ait o zamanki teknolojilerle hayret uyandıran mimari yapılar ile normal halkın yaşam biçimleri, inançlarını yakından ilgilendiren ve mensup oldukları dinleri için büyük önem taşıyan kişilerin yaşadığı yerler ile dini olayların yaşandığı yerler insanların her zaman dikkatini çeken konular arasında yer almıştır. Bu nedenle farklı yerlerde kültürel turizm ortaya çıkmıştır (Garrod, 2001: 1050).

Türkiye’de kültür turizminin en çok yapıldığı yerler Akdeniz ve Ege bölgeleridir. Bu bölgeler kültürel değerler açısından önemli oldukları için kültür turizminin yapıldığı yörelerdir. Ancak, bu bölgelerden ziyade iç bölgelerimizde de çok fazla kültürel değerler vardır ve bazen atraksiyon motivasyonu yönünden daha çekici gelmektedir. Fakat kitle turizminin yapılmadığı yerler kültür turizmi açısından fazla bir çekiciliğe sahip olmamıştır. “Ancak özellikle son yıllarda Türkiye’de gerçekleştirilen veya bir şekilde ekonomik kazanım elde etmek isteyen yerel idarecilerin kişisel çaba ve

yaratmaya çalıştıkları yapay kültürel turizm yaklaşımları samimi ancak turizmin ulusal boyutta gelişmesini sağlamada oldukça yetersiz kalmıştır”. Bu olayın aşılması için doğru politikalar uygulanıp hayata geçirilebilir. Çünkü turizmin birçok amacı vardır. Bu amaçlara nasıl ulaşılacağını belirleyen turizm politikası, turizmden sağlanan sosyal ve kültürel ve ekonomik kazançları en yüksek düzeye çıkarmak ve maliyetlerin en az olma çabası içindedir (Olalı, 1990: 30). Bununla birlikte kültürel turizm politikalarının amacı “kültürel ifadenin değişik şekillerinden kâr elde etmek ve daha da ötesinde hedef bölgelerin sosyal ve ekonomik gelişimine katkıda bulunmaktır” (Cano-Mysyk, 2004: 882).

Ülkemiz toprakları, geçmişten günümüze kadar Hititler, Urartular, Lidyalılar, Frigler, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar gibi pek çok uygarlığı içinde barındırmış onlara ev sahipliği yapmıştır. Bu uygarlıklardan kalan kültürel değerler ülkemizde korunmakta ülkemize kültür turizmi açısından müthiş bir potansiyel sağlamaktadır. Ülkemizde kültürel varlıkların korunması kültürel mirası koruma, kullanma ve yaşatma ilkesi ile birlikte kültürel turizm aracılığı ile sağlanması mümkün olacaktır. Ülkemizde bu ilke ışığında turistik mekâna dönüştürülme konusunda Taraklı örneği ele alınacaktır.

2.7.4. Taraklı Örneği

Taraklı, Sakarya’nın güneydoğusunda, merkeze 65 km, İstanbul’a 200 km ve Ankara’ya 250 km mesafede yer alan, doğal bitki örtüsünü ormanların oluşturduğu, şirin bir ilçe. Taraklı Marmara Bölgesi’nin doğusunda Sakarya ili sınırları içerisinde vadi içerisine kurulu, yüksek dağlarla çevrilidir. Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemsettin Hazretlerinin Türbesinin bulunduğu Göynük ilçesine 28 km, Geyve ilçesine 34 km, Bilecik’in Gölpazarı ilçesine ise 30 km uzaklıkta bulunuyor Taraklı her ne kadar Marmara bölgesinde olsa da Karadeniz iklimi özellikleri gösterir. Yılda dört mevsimin tüm güzelliği ile yaşandığı, tarihi Osmanlı evleriyle ünlü yüzlerce tescil edilmiş tarihi ev ve konaklarıyla Mimar Sinan tarafından yaptırılan 493 yıllık Yunus Paşa Camii, Taraklı’nın mimari dokusunu oluşturuyor (Çetin,2013;285- 295).Taraklı aynı zamanda, Türkiye’de 2016’da seçilen 11 Sakin Kent’ten (Cittaslow) birisi ünvanını almıştır.

Sakarya’nın ilçesi olan Taraklı daha yeni yeni tanınmaya başlanmış olup birçok yerli ve yabancı turistin uğrak yeri haline gelmiştir. Taraklı Osmanlı evleriyle ünlü şirin bir ilçedir. Taraklının daha yeni isminin duyulmasında Osmanlıdan kalan mimarinin onarımı ve ilçenin yoğun bir şekilde tanıtımın yapılması ilçenin yüzünü değiştirmiştir. Adeta turistik bir yer haline gelmiştir.

“Osmanlı Sadrazamlarından Yunus Paşa tarafından Mimar Sinan’a 1517 yılında yaptırılan Kurşunlu Cami ziyaretçilerin en çok görmeyi arz ettikleri yerlerdendir. Geçmişten günümüze onlarca depreme şahitlik eden cami şuan eski ihtişamıyla 493 yıldır hala ayaktadır”. İnsan olarak bu kadar yıl yıkılmadan durmasına hayret verici bir şekilde bakmaktayım. Cami mimari yönlerinden ve inşasında kullanılan tekniklerden dolayı sağlamlığı ile de dikkat çekmektedir. Ortası oyularak demir çubuklar yerleştirilerek harç yerine eritilmiş kurşun kullanılmasından ve yanında bulunan hamamdan döşenen tesisatla alttan ısınma özelliğine sahip olması nedeniyle Mimar Sinan tarafından yapılmış nadide eserlerdendir (Turgay, 2017;36-37).

Taraklı turizm bakımından da zengin bir ilçe olmakla beraber turizm çeşitlerinden yayla turizmi, termal turizm, mağara turizmi, yamaç paraşütü turizmi alanlarında hizmet vermektedir.

-Kültür Turizmi: “Taraklı ilçesi Yusufbey mahallesinde bulunan beş asırlık çınar ağacı Kültür Bakanlığınca doğal anıt olarak tescillenmiştir”.Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferine çıkılan dönemde Yunuspaşa tarafından yaptırılan “Yunuspaşa Camii” ilin en eski tarihi eseridir. Doğusunda yer alan camii ile birlikte yapıldığı sanılan hamam ile birlikte beş yıl önce onarımdan geçirilmiştir.

-Termal Turizm: Kaplıca alanı Hacıyakup Köyünde Taraklı-Geyve Karayolu üzerinde yer almaktadır. Köyde Bizans döneminden kalma kil hamamı kaplıcaları vardır ve şifa arayan insanların uğrak yeri haline gelmiştir. Kaplıcanın suyu birçok eklem ve kas rahatsızlıklarına, hareketsiz yaşamaktan kaynaklanan rahatsızlıklara şifa olunduğu bilinir.

-Yayla Turizmi: Taraklının 21 km kuzeydoğusunda bulunan Karagöl yaylasında turizm faaliyetleri gerçekleşir. Karagöl yaylası ilkbaharda karların tamamen eriyip

kar sularının biriktiği yayla nisan ayında sular tamamen çekildikten sonra doğa harikası bir görünüme kavuşur. “Yaylada haftanın bir günü pazar kurulur ve o gün gün bitimine kadar eğlenceler düzenlenir”. Ahşap evler insanların dikkatini oldukça çekmektedir. Yurt içinden gelen yerli turistler burada kamp kurup konaklayabilmektedirler.

-Mağara Turizmi: Taraklı, doğa turizmi bakımından eşsiz bir güzelliğe sahip yörelerden birisidir. İlçenin %60’ı ormanlarla kaplıdır. “Coğrafi yapısı ve bitki örtüsü bakımından muhteşem bir güzelliğe sahip olan mesire alanları, Tuzla köyü sınırından başlayan Hark kanyonu ve Mağarası, Güngörmez Şelalesi, , Kemer Köprüsü, Acısu, Hıdırlık Tepesi, Karagöl Yaylası, Gürleyik Suyu, Belengermesi, Çile Pınarı, Hamza Pınarı, Çoban Çeşme ve Ak Çeşmesi’yle doğanın binbir türlü güzelliğini içinde barındıran insanların gelip görmesi gereken yörelerden birisidir”. -Yamaç Paraşütü Turizmi: Yamaç Paraşütü Karagöl yaylasında yapılmaktadır. Çanak görünümünde olan yayla, karlar eriyince yeşille mavinin birleştiği muhteşem bir doğa harikasına dönüşüyor. Bir yandan kayın, meşe, çam diğer yandan ardıç, şimşir, köknar ağaçları var. Karagöl yaylası sadece yeşil severlerin değil, yamaç paraşütü, kanyon, yürüyüş ve kamp meraklılarının da uğrak yeri haline gelmiş (Taraklı Belediye Başkanlığı 2019). Taraklı kasabası evleri fotoğraf 2.7.4 ‘de gösterilmiştir.

Benzer Belgeler