• Sonuç bulunamadı

Belediye müzeleri:Atatürk İnkılabı müzesinde bir salon daha açılacak

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Belediye müzeleri:Atatürk İnkılabı müzesinde bir salon daha açılacak"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Belediye müzeleri

S > o ... ■ ...— — MM— ► - + - 4 «— — —— i I ■ MI

Atatürk inkılâbı müzesinde

bir salon daha açılacak

Yazan : Cemaleddin Bildik

Müzedeki eşyalar — A tatürk’ün cam m ahfaza içinde saçları

— Sivas kongresi reisi iken giydiği ceket — Sarı askerî fotin

— Gömlekler, çam aşırlar — A tatürk’ün Mahmut C elâl beye

armağan ettiği bir gramofon plâğı...

... Şehrimizde Millî Eğitim Ba­

kanlığına bağlı müzeler bulun- j duğu gibi doğrudan doğruya Be- lediyeye bağlı müzeler de var­ dır. Bunlardan biri «Âşlyan ve Edebiyatı Cedide Müzesi», İkin­ cisi «İstanbul Şehir Müzesi», ü- çüncüsü de «Atatürk İnkılâbı Müzesi» dir.

Şişlideki «Atatürk İnkılâbı Müzesi» nl gidip gezdiniz, için­ de Atatürke ve inkılâba dair na gibi hâtıralar bulunduğunu gör­ dünüz mü? Tahmin ederim ki gezmeyenler, gezenlerden daha çoktur. Sebebi de, binadaki lev­ hanın halkta, burasının diğer müzeler gibi haftanın muayyen gün ve saatlerinde gezilemlye- ceğl İntibaını yaratmasından i- leri geliyor. Bir çoklarından din­ ledim:

«— Kapının üstünde: «Ata­ türk vatanın kurtuluşunu 1919 senesinde bu evde hazırladı» cümlesini okuyunca sadece evin bir müze olarak muhafaza edil­ diğini sanıyor, içinde Atatürke alt eşyalarla inkılâba dair hâtı­ ralar bulunabileceğine ihtimal vermiyorduk.» diyorlar.

Kapıdaki levhalara İtiraz et­ miyorum. Onlar öylece durabi­ lirler. Fakat halkm bu müzeyi gezmekte serbest olduklarını anlatacak bir levhanın da kapı yanına uzaktan da okunabilir harflerle yazdırılıp asılması fay­ dasız olmasa gerektir. Meselâ: «Perşembeden başka her gün gezilebilir» şeklinde bir levha­ cık kâfi... Bu lüzumsuz görü­ lürse, geçenlerin görmemesi İçin içeriye asılmış olan «Açıktır!» levhasının kapı dışına çıkarıl­ ması icab eder, kanaatindeyim. Her gelip geçen «Atatürkün tanın kurtuluşunu hazırladığı» bu evin halka açık olduğunu bu suretle de öğrenmiş olur.

Müzede neler bulunduğunu anlatmağa geçmeden önce işa­ ret edeyim ki Belediyeye bağlı olan bu müze perşembeden baş­ ka her gün, pazarlan da dahil, saat ondan 12 ye, on dörtten de 17 ye kadar açıktır .Duhuliye- slzdir ve her arzu eden gezebi­ lir.

Evin kısaca tarihçesi

13 teşrinisani 1918 de Istan- bula gelen Gazi Mustafa Kemal, o gün Beşlktaşta Akaretlerde annesinin evine misafir olmuş, bir kaç haftalık misafirlikten sonra Perapalasta kiraladığı bir odaya geçmiştir. Bu mevzu Üze­ rinde hayli araştırma yapan mü­ zenin memuru Ender Karay’ın anlattığına göre Mustafa Ke­ malin annesinin evinden Pera- palasa gitmesinde bir maksat vardır ve bu da, o zaman Pera­ palasta oturan işgal kuvvetleri kumandanları ile irtibat tesis etmektir. Bir müddet Perapa- lastaki odasında oturan Mus­ tafa Kemal, işgal kuvvetleri ku- mandanlariyle istediği şekilde İrtibat tesisine muvaffak ola* mıyacağmı anlayınca Beyoglun- da oturan ve kendilerini Halep- ten tanıdığı bir ailenin evine misafir olmuştur. Yine Ender Karay'ın söylediğine göre bu a- ilenln reisi Salih Fansa adında biridir. Şimdi îstanbulda mıdır, sağ mıdır? malûm değil... Fakat müze memuru Ender Karay bu­ nu iş edinmiş olduğundan araş­ tırmalarına devamdan yılmıyor. Uzatmıyalım. Mustafa Kemal, bir müddet Salih Fansa’larda misafir kaldıktan sonra ayrı bir ev tutmak arzusunu izhar edi­ yor ve işte, şimdi müze olan Şişlideki bu evi bir Ermeni ma­ damdan klralıyarak 16 mayıs 1919 tarihine kadar bu evde o- turuyor. Mustafa Kemal, yedi, sekiz ay kadar oturduğu bu ev­ de milli mücadeleyi plftnlaştır- mış ve 18 mayıs günü, tatbikata geçmek kararlyle Samsuna git­ mek üzere fstanbuldan ayrıl­ mıştır. Samsundan Merzlfona geçen Mustafa Kemal orada kalmayarak Sivasa gitmiştir.

8i-Y u k a rıd a : A tatürkün müşir üniform ası, A l t t a : Müze

binası ve kapısı

vas kongresi illi... Tarih bunları yazıyor...

Sivas kongresinde

giydiği ceket

Atatürk’ün, 1919 senesin­ de vatanın kurtuluşunu hazırladığı bu ev, 1942 yılında Belediye tarafından satın alın­ mış ve müze ittihaz olunmuştur. Atatürkün, elbiselerinden tutun da gömleklerine, çamaşırlarına, ayakkabısına, hattâ altın rengi saçlarına varıncaya kadar, bit çok hâtırasını bu müzede göre­ bilirsiniz...

Binanın iki katındaki oda ve salonlarda tasnif edilmiş eşya­ lardan başka daha bir takım hâtıralar vardır kİ bunların da üçüncü katta ayrılan oda ve sa­ lonlara yerleştirilmesine çalı­ şılmaktadır. Bu salon da yakın­ da müzeye İlâve edilecektir.

İkinci kattaki salonlarda btr camekân İçinde siyah bir ceket görüyoruz. Bu, Gazi Mustafa Kemalin Sivas kongresinde giy­ diği cekettir. îç cebi üstündeki beyaz İpekli kumaştan bir etiket üstündeki yazılardan anlaşıldı­ ğına göre ceket o zaman İstatı- bulun meşhur terzilerinden olan Botter tarafından dikilmiş... Bunun üstünde duvarda asılı bir resimde de Mustafa Kemal bu siyah ceket İle görülmekte­ dir. Çerçevenin kenarına İlişti­ rilen bir ufak kâğıt parçasında «Atatürkün Sivas kongresi reisi iken giydiği ceket» yazılıdır.

Mahmut C elâl beye

arm ağan edilen plâk

Müzede he rbiri birer tarih o- lan çok kıymetli eşyalar var. İş­ te bir camekân kİ köşesinde si­ yah bir gramofon plâğı duru­ yor. Üstünde de «Gazi Mustafa Kemalin Mahmut Celâl beye armağanı» yazılı...

— Bu ne?

Müze memuru Ender’in anlat­ tığına göre bir yabancı, Atatür­ ke bir ses alma makinesi hediye

etmiş... Atatürk bu makinede bazan kendi sesini plâğa alır, dinler, sonra o plâğı kuar atar­ mış. 1934 tarihini taşıyan ou plâkla da Atatürk sesini zaptet­ tirmiş. Fakat kırılmasına mey­ dan verilmeden o zamanki vali Muhlddln Üs tün dağ tarafından muhafaza edilerek Celâl Bayara verilmiş, Celâl Bayar da müzeye hediye etmiş...

— Peki bu plâkta Atatürk ne diyor?

Müze memuru:

«— Bilmiyorum! diye cevap verdi. Plâğı eve götürüp pikapta çalamıyorum; bir kazaya uğra­ masından korkuyorum. Pikapt da buraya taşımak zor. Aradım, gramofon da bulamadım. Piâk öylece duruyor. Atatürkün Mah­ mut Celâl beye < O vakitki İkti­ sat vekili, şimdiki Cumhurbaş­ kanı Celâl Bayara) ne dediği­ ni dinliyemedik.»

Meraka düştüm. Yüksek kal­ dırımdaki gram of onculara gide­ rek emanet bir gramofon aklan. Müzeye döndüm. Plâğı oame- kândan çıkardık ve gramofonda dinledik,

Atatürkün sesini, kendisine ait bir evde eşyaları arasında dinlerken ne derece heyecanlan­ dığımızı tahmin edersiniz. Plâk­ tan aynen zaptettiğim sözleri ile Atatürke ait müzede daha ne gibi hâtıralar bulunduğunu, bu evde cereyan eden Mustafa Ke­ mal - İsmet bey mülakatını da yarın yazarım

Cemaleddin BİLDİ it

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Üniversitemiz, 11 Temmuz 1992 tarihinde Niğde Üniversitesi adı ile Selçuk Üniversitesine bağlı Eğitim Yüksekokulunu Eğitim Fakültesine dönüştürerek ve İktisadi ve

Engeliler merkezi Çevresinde Çim bicimi sulanması ve cevre düzenlemesi faliyetlerinde bulunuldu. Seramızdaki Biberiye bitkilerinden aldığımız çelikleri toprakla buluĢturduk

a) Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla her türlü faaliyet ve girişimde bulunmak. b) Kanunların belediyeye verdiği

Üniversitemiz bünyesinde Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı ta- rafından akademik yıl boyunca öğrenciler için basketbol, voleybol, futbol, salon futbolu, tenis,

Cumhuriyet idaresiyle yönetim, Fransız îhtilali ’ nden sonra Avrupa'da ortaya çıkmış ve sadece Fransa'da değil Avrupa'nın diğer pek çok dev ­ letinde bizden çok

Stratejik planın temel yapısı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından önerilen format temelinde, okulumuz Stratejik Planlama Üst Kurulu, eğitimin üç temel bölümü

Eğitime erişim, öğrencinin eğitim faaliyetine erişmesi ve tamamlamasına ilişkin süreçleri; Eğitimde kalite, öğrencinin akademik başarısı, sosyal ve

Birinci Dünya Savaşı’ndan çıkan korkunç bilanço, kumandanlar da dâhil olmak üzere milleti ve seçkinleri elbette temkinli olmaya sevk etti. Ama Mustafa Kemal