• Sonuç bulunamadı

Abdullahsivari.com özeldersane.net EVRENDE VE DÜNYADA ELEMENTLER

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Abdullahsivari.com özeldersane.net EVRENDE VE DÜNYADA ELEMENTLER"

Copied!
20
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Abdullahsivari.com özeldersane.net

EVRENDE VE DÜNYADA ELEMENTLER

EVRENİN BAŞLANGICI VE ELEMENTLERİN OLUŞUMU

Kafamızı kaldırıp gökyüzüne baktığımızda o uçsuz bucaksız boşluğun aslında çok karmaşık bir yapıya sahip olduğunu algılayabiliyoruz. Fakat gözümüzle göre bildiğimiz kısım evrenin milyarda birlik kısmını bile temsil etmemektedir. Evren insan aklının almakta zorlanacağı bir genişliğe sahiptir ve bu gökte ki boşluk hep merak edilmiştir.

Bugün yaşamakta olan ve geçmişte yaşamış bilim insanları gökyüzünü hep merak etmişler ve bu merak sonucunda da çok geniş araştırmalar yapmışlardır.

BİG BANG (BÜYÜK PATLAMA) TEORİSİ

Bilim insanları geçmişten günümüze kadar evrenin oluşumu ile ilgili değişik fikirleri ve incelemeleri ortaya koymuşlardır. Fakat günümüzde evrenin oluşumu konusunda bilim insanları arasında tam bir fikir birliği ile big bang teorisi ortaya konmuştur. Bu teori evrenin yoktan var edildiğini ve hala genişlemeye devam ettiğini belirtmektedir.

TEORİNİN DELİLLERİ;

Evrenin genişlemeye devam etmesi.

NASA uydusunun patlamadan sonra kalan radyasyonu belirlemesi

Uzayın görünürde boş bölümlerinde mikrodalga ışınların yayılması.

Gök adalarının birbirinden sürekli uzaklaşmaları. Bu durum, yaydıkları ışınlarnı spektrum çizgileri sayesinde belirlenmektedir.

Uzayın her noktasında birim hacimde ki kütle yoğunluğunun aynı kalması.

Büyük patlamayla ilgili:

Patlamadan saniyeler sonra çok yüksek bir enerji açığa çıkarak sıcaklığın yükselmesine sebep olmuştur.

Sıcaklık , saniyeler sonra kuarkların birleşerek protonlar ve nötronları oluştura bilecek seviyeye düşmüştür.(1027 C)

Bu anda elektronlar ,fotonlar ve nötrinolarda varedilmiştir.

Çok yüksek enerjiye sahip olan fotonlar çarpışarak elektronları ve pozitronları oluşturmuşlardır. Bu aşamada nötronlar; proton ,elektron ve antinötrinolara parçalanır.

n H +e+ Ve

Bu tepkimeler sonucunda ilk hidrojen çekirdeği oluşur.

Patlamadan 2-3 dakika sonra sıcaklığın birazcık düşmesiyle döteryum,tiridyum,helyum ve lityum çekirdekleri oluşmaya başladı

Sonra ki süreçte evren soğumaya ve genişlemeye devam etmiştir.

Evren yeteri kadar soğuduğunda kütlesel çekim kuvvetinin etkisiyle yoğunlaşan gazlar birleşerek gök cisimlerini oluşturmaya başlamıştır.

Evrende var olan hidrojen,helyum ve lityum dışında ki diğer elementler yıldızların oluşmasından sonra üretilmiştir.

Evrende gök cisimlerinin yoğunluk gösterdiği bölgelere galaksi(gök ada) denir.

Evrende tanımlanabilen maddeler gök cisimleri, gezegenler ,meteorlar ve yıldızlardır.

Patlama sonucu oluşan radyasyon tüm evrene dağılmıştır.

NOT: Evrende başlangıçta oluşan hidrojen, helyum ve lityum hafif element, bu elementler dışındaki elementlere ağır elementler denir.

(2)

Abdullahsivari.com özeldersane.net

YILDIZLAR VE AĞIR ELEMENTLERİN OLUŞUMU Evren soğuduğunda yoğunlaşan hidrojen ve helyum gazları kütlesel çekim sayesinde birleşerek dev bulutları ve gök adaları oluşturdu. Küçük gaz yığınları ise füzyon tepkimeleri sonucunda ilk yıldızları oluşturdu. ilk yıldızlarda hidrojen atomları füzyon tepkimesi sonucunda helyum atomuna dönüşür , bu yıldızında ağır elementler

oluşmadan patlamalar sonucunda dağıldığı sanılmaktadır. Açığa çıkan yüksek sıcaklık ve oluşan yüksek basınç etkisiyle diğer ağır elementler oluşmuştur ve daha sonra oluşan ikinci nesil yıldızlarda ağır metaller bulunmaktadır. Ağır metallerin bulunması

merkezdeki sıcaklığın nükleer füzyon tepkimelerinin gerçekleşmesine olanak sağlamıştır .Yıldızın yaşı ilerledikçe merkezdeki basınç ve sıcaklık yükselir bunun sonucunda helyum çekirdekleri kaynaşarak karbon çekirdeklerini oluşturur, oluşan karbon atomları ağır olduğu için merkeze doğru ilerler sıcaklık arttıkça helyum çekirdekleri oluşan karbon

atomları ile birleşerek oksijen üretmeye başlar. Böylece yıldızlar katmanlı bir görünüm kazanır. Bu füzyon

tepkimeleri sonucunda Fe (demir) elementi oluşana kadar devam eder. Çünkü demir en kararlı çekirdeğe sahiptir.

Demirden daha ağır elementler oluşurken, yıldızın sıcaklığı çok üst düzeye ulaşır ve bu durumda kararlı olmasına rağmen demir atomları çekirdek tepkimelerine katılır. Fakat çekirdek tepkimeleri gerçekleşirken dışarıdan enerji alırlar. Bu enerji azalmasından dolayı demir çekirdekleri üzerinde yüksek basınç oluşur ve demir çekirdekleri proton,nötron ,alfa ve daha küçük parçacıklara ayrışır. Bunun sonucunda dış katmanlar içe doğru çökmeye uğramıştır. Daha sonra tanecikler dışarıya doğru bir patlama gerçekleştirerek uzaya yayılmıştır. Buna süpernova patlaması denir.

Patlama sırasında;

Çekirdekler yoğun bir nötron bombardımanına uğrar. Bunun sonucunda çekirdek nötron yakalayarak ağır çekirdeklere dönüşür.

Sıcaklık değeri en büyük yıldızlarınkinden dahi üst seviyeye ulaşır.

EVRENDE Kİ ELEMENTLERİN BOLLUK ORANI

Genç yıldızların yapısında sadece hafif elementler bulunmaktadır. Dünyanın yapısında ki elementlerin oranlarına bakıldığında ağır elementler bulunmaktadır. Bunun sonucunda dünyanın, ömrünü tamamlamış yıldızların dağılmış parçalarından oluştuğu anlaşılmıştır. Yıldızların dağılmış parçaları , gaz bulutları ile çekim kuvveti sayesinde etkileşerek güneş sistemimizi oluşturmuştur. Bunun sonucunda güneş ve gezegenler oluşmuştur.

Dünyada ki oksijen , silisyum , alüminyum ve demir elementlerinin bolluk yüzdesi ; everendeki oksijen , silisyum , alüminyum ve demir elementlerinin bolluk oranından daha fazlasıdır.

YERKABUĞUNDA Kİ BİLEŞİKLER

Dünyanın yerkabuğu genelde silisyum, oksijen,alüminyum ve demir elementlerinden oluşur. Bunun sebebi bu elementlerin kararlı olması ve çekirdek tepkimelerine yatkın olmamalarından kaynaklanır. Örneğin; silisyum dioksit(SiO2) yer kabuğunda bol miktarda bulunur.

(3)

Abdullahsivari.com özeldersane.net

ELEMENTLERİN ELDE EDİLİŞ YÖNTEMLERİ MİNERAL VE CEVHER

Doğadaki bütün metallerin kaynağı yer kabuğudur. Doğadaki metallerin çok az bir kısmı elementel halde bulunur. Geriye kalan kısmı ise bileşikler halinde bulunur. Ametaller ise doğada molekülleri halinde bulunur (N2,H2,O2 ).

Yerkabuğunda bulunan, kristal yapılı , belirli kimyasal formülü olan homojen ve katı maddelere mineral denir. Kristal yapılı minerallere örnek; tuz, elmas, kuvars (SiO2) ve zümrüt (Be3Al2(SiO3)6) verilebilir.

Yapısında elde edilmeye değer oranda bir veya birden fazla element içeren minerallere cevher ( filiz ) denir.

Cevherden metal elde etmek için ;

 Kırma

 Parçalama,

 Öğütme

 Zenginleştirme

 Kavurma

 İindirgenme

 Saflaştırma işlemleri kullanılır.

NOT: metallerin cevherlerden elde edilerek kullanıma hazır hale getirilmesine metalurji denir.

KIRMA VE ÖĞÜTME

Mineraller içindeki filizlere daha rahat ulaşabilmek için önce fiziksel öğütme işlemi uygulanır.

ZENGİNLEŞTİRME: öğütülmüş olan mineralleri safsızlıklardan arıtma işlemine zenginleştirme denir.

Zenginleştirme işlemi yapılırken maddelerin yapısına uygun olarak; eleme, yüzdürme (flatosyon) süzme, yoğunluk farkından ayırma, manyetik ( mıknatıs) ,ayırma gibi ayrıştırma yöntemleri kullanılır.

KAVURMA: Yapısında sülfür veya karbonatı bol miktarda bulunduran metal bileşiklerinden metali saf olarak elde etmek için hava ile ısıtılmasına kavurma denir. Kavurma işlemi sırasında bazı metaller direkt indirgenerek açığa çıkar.

NOT:Oluşan SO2’ ler çevre kirliliğine sebep olduğundan doğrudan havaya verilmemelidir.

(4)

Abdullahsivari.com özeldersane.net

İNDİRGENME: Bileşiği halindeki metaller uygun indirgenler kullanılarak saf halde elde edilebilir.

İndirgenme olayında karbon elementi, elektroliz, H2 gazı, yüksek sıcaklık veya çok aktif metaller kullanılabilir. İndirgenme olayı enerji alarak gerçekleşir. Metal bileşikleri yüksek sıcaklıkta bozunmaya uğrayarak saf metallere indirgenir.

Cr2O3(k) + 3C(k) → 2Cr(k) + 3CO(g) Cu2O(k) + C(k) → 2Cu(k) + CO(g)

Bu indirgenmeler sonucunda demir, krom ve bakır oksitlerinden saf olarak elde edilmiş olur.

Hidrojen ile indirgenme yapıldığında ; tepkimelerde hidrojenin indirgen özellik göstermesiyle molüpten ve wolfram saf olarak elde edilebilir.

MoO3(k) + 3H2(g) → Mo(k) + 3H2O WO3(k) + 3H2(g) → W(k) + 3H2O

Daha aktif metaller ile indirgenme yapıldığında;

Cevherde ki metalleri elde etmek için, filizdeki metalden daha aktif metal kullanılmalıdır.

Cr2O3 + 2AI 2Cr + Al2O3 KCl + Na NaCl(k) + K(K)

Elektrolizle indirgenme: Aktif metallerin oksitli ve halojenürlü bileşiklerinin sıvılarının elektrolizinden saf metaller elde edilebilir.

2NaF(s) 2Na(s) +F2(g)

Katot tepkimesi: Na+(s) Na(s)

Anot tepkimesi : 2F-(S) F2(g)

ALAŞIMLAR

İnsanlar metallere daha sağlam bir yapı kazandırıp kullanım alanını genişletmek için çeşitli denemeler yapmışlardır. Bunun sonucunda çok dayanıklı alaşım denilen karışımları bulmuşlardır. Alaşımlar iki ya da daha çok metalden, bazı durumlarda ise metallerin ametaller veya yarı metaller ile

karıştırılmasından oluşmuştur.

Alaşımlar ikili, üçlü veya dörtlü alaşımlar olmak üzere sınıflandırılabilir.

Alaşımlar karışan maddelerin cinsine ve ortamın sıcaklığına göre homojen veya heterojen görünümlü olabilirler. Alaşımların büyük çoğunluğu heterojen görünüme sahiptir. Örneğin: Pt-Cu, Ag- Au veya Au-Cu heterojen görünümlü alaşımlardır. Cu-Ni , Pb-Sn, Ni- Fe-Cr homojen görünümlü alaşımlara örnektir.

(5)

Abdullahsivari.com özeldersane.net 1.Yer değiştirmeyle oluşan alaşımlar

a) Rastgele yer değiştirmeyle oluşan alaşımlar: eritilerek tam olarak karıştırılan metallerden miktar olarak az olanlar miktar olarak çok olanların arasına rastgele dağılır. Rastgele oluşan alaşımların metal örgüleri bozuk olur ve bu durumda elektron geçişleri zorlaşır bundan dolayı elektrik iletkenlikleri saf metallere göre azdır ; fakat ve sertlik ve sağlamlıkları fazladır.

Cu- Zn ve Au veya Au- Ag rastgele yer değiştiren alaşımlara örnektir.

b) Süper örgü alaşımlar: Yer değiştirmeyle oluşan alaşımlardan metal atomlarının yerleşimleri belli bir düzenliğe sahiptir. Bu tür alaşımlara süper örgü alaşımlar denir.

Cu- Al-Ni süper örgü alaşımlara örnektir.

2.Örgü boşluğu tipi alaşımlar: Bu tür alaşımların örgü yapısının % 20-30 u boşluktur. Bu

boşlukların hacmine uygun bir element metallere karıştırılırsa bu element boşlukları doldurabilir.

Bu elementler genelde C-N-B gibi küçük çaplı elementlerdir. Karbonlu veya borlu çelikler bu tür alaşımlardır.

Karbonlu çelikler çok yüksek sıcaklıklara karşı dayanıksızdır; çünkü yüksek sıcaklıkta karbon çözünerek yapının dağılmasına sebep olur.

METALLER ARASI BİLEŞİKLER

Metaller genelde kendi aralarında bileşik oluşturamazlar; alaşım denen karışımları

oluştururlar. Fakat metalar arası elektronegatiflik farkı büyük olduğunda bileşik oluşabilir.

MgZn2- Cu3Au-Ti3Al ve Na5Zn21 metaller arası bileşiklere örnektir.

NOT: Alaşımlar otomotiv, süs eşyası, mutfak malzemesi, havacılık sektörü ve diş dolgusu gibi birçok yerde kullanım alanı bulur.

HİDROJEN

Hidrojen evrende en çok bulunan elementtir. Big bang teorisine göre evrende ilk oluşan gazdır. Dünyada daha çok bileşikler halinde bulunur. En yaygın bulunan bileşiği ise sudur.

Hidrojen bir proton ve bir elektrondan oluşan ametaldir. Doğada iki atomlu moleküler halde bulunur.

Hidrojeni elde etme yöntemleri:

Hidrojenin yakıt olma potansiyeli çok yüksek bir gazdır. Bundan dolayı da enerji kaynağı olarak belli alanlarda talep görmektedir. Özellikle uzay araçlarında yakıt olarak sıvı hidrojen kullanır. Hidrojen değişik yollarla elde edilir.

1 . Hidrojenin indirgenmesiyle: kendisinden daha aktif metallerle hidrojen içeren asit bileşiklerinin tepkimesinden

Al + 3HCI AICI3 + 3/2H2 Ni + 2HCI NİCI2 + H2

2.Aktif metallerin suyla tepkimesinden: 1A grubu metallerinin hepsi ve 2A grubundaki Ca, Ba-Sr metalleri suyla tepkimeye girerek H2 gaz oluşur.

2Na + 2H2O 2NaOH + H2

Ca + 2H2O(sıcak) H2 + Ca(OH)2

2K + 2H2O 2KOH + H2

(6)

Abdullahsivari.com özeldersane.net 3.Sodyum borahidrürün ( NaBH4) suyla tepkimesinden

NaBH4 +2H2O NaBO2 + 4H2(G)

4.Suyun elektrolizinden

Suyun elektrolizinde hoffman voltmetresi kullanılır ve anotta O2 , Katotda H2 gazı toplanır.

H2O(s) H2(g)+ 1/2O2{g)

Anot: H2O(s) 1/2O2{g) + 2H+(suda) + 2e- Hoffman voltmetresi Katot: 2H+(suda) + 2e- H2(g)

5. Yüksek dereceye kadar ısıtılan Fe ve Mg metallerinin su buharından geçirilmesiyle 3Fe + 4 H2O Fe3O4(K) + 4 H2(g)

6. Sıcak kömürün H2O ile tepkimesinden; tepkime sonucu su gazı oluşur. ( CO+H2) C(kızgın) + H2O (basınçlı buhar) H2(g) + CO(g)

7. Hidrokarbonların yüksek sıcaklıkta su buharı ile tepkimesinden:

Endüstride kullanılan en yaygın yöntemdir.

CH4 + H2O CO(g) + 3H2(g)

C 3H8 +3 H2O 3 CO(g) + 7H2(g)

HİDROJENİN İZOTOPLARI

Proton sayıları aynı nötron sayıları aynı olan atomlar birbirinin izotopudur. İzotop atomların kimyasal özellikleri aynı, fiziksel özellikleri farklıdır. Hidrojen, döteryum ve trityum (H, D, T ) birbirinin

izotopudur.

Döteryum kararlı bir elementtir ve çevre kirliliğine sebep olmaz. Döteryumum oksitine ağır su denir ( D2O). Trityum elementi radyoaktiftir bozunmaya uğrayarak başka atomlara dönüşebilir.

HİDROJENİN KULLANIM ALANLARI VE ÖZELLİKLERİ:

 İndirgen özellik gösterdiğinden dolayı indirgenme tepkimelerinde kullanılır.

 NH3 ( amonyak) üretiminde kullanılır.

 Roket ve otomobil yakıtı olarak kullanılır. Yandığında H2O oluşturduğundan çevreci bir yakıttır.

(7)

Abdullahsivari.com özeldersane.net

 Sıvı yağların belirli koşullarda doyurularak katı yağ elde edilmesinde kullanılır.

 İkincil enerji kaynağıdır. Doğada saf olarak bulunmadığından önce enerji harcanarak saf olarak elde edilir, daha sonra elde edilen hidrojenden enerji elde edilir.

İDEAL BİR ENERJİ KAYNAĞININ ÖZELLİKLERİ:

 Saf olarak düşük maliyette elde edilmeli, çevreye zararlı etkileri olmamalı.

 Kolay ve güvenli bir şekilde taşınıp, depo edilmeli.

 Enerji verimi yüksek olmalı .

 Karbon içermemeli .

 Güvenli olmalı ve diğer enerji türlerine kolay dönüştürülebilmelidir.

ALKALİ VE TOPRAK ALKALİ METALLER

Periyodik cetveldeki metal atomları içerisinde aktifliği en fazla olan iki gruptur. 1A grubuna alkali metaller 2A grubuna ise toprak alkalik metaller denir. Periyodik cetvelde bu iki grubun bulunduğu bölüme S bloğu denir.

ÖZELLİKLERİ:

 Oksitleri bazik özellik gösterir.

 1A grubu metalleri suyla tepkimeye girerek bazları oluşturur.

2Na(k) + 2H2O(s) 2NaOH(aq) + H2(g)

 2A grubundaki beliryum su ile tepkime vermez; magnezyum su buharı ile tepkime verir, kalsiyum, baryum ve stronsiyum soğuk suyla bile tepkime verir.

Ca(k) + 2H2O(g) Ca(OH)2(aq) + H2(g)

 Tepkimeye girme istekleri yüksek olduğundan doğada bileşikler halinde bulunurlar.

 1A grubundaki lityum hariç diğer atomlar peroksitleri oluşturur.

4Na +O2 2 Na2O 2Na +O2 Na2O2

 1A ve 2A grubu metalleri halojenler ile tuz oluştururlar.

Mg(k) + Cl2(g) MgCI2(k)

 Asitlerle tepkimeleri sonucu tuz ve H2 gazı oluştururlar.

Na + HCl NaCl + H2

Ba + H2SO4 BaSO4 +H2

 Berilyum anfoter özellik gösterir. Asitlerle ve kuvvetli bazlarla tepkime verir.

Be(k) + NaOH(suda) Na2Be(OH)4(suda) + H2(g) Sodyum berilat

Alkali ve toprak alkali metallerin elde edilişinde kullanılan doğal kaynaklar:

(8)

Abdullahsivari.com özeldersane.net

Feldspant; Na, K ve Ca metallerinin alüminyum silikat ile oluşturdukları bileşiklerdir. Örneğin;

(K2O.Al2O3.6SiO2 ). Yerkabuğunda büyük oranda bulunan önemli bir mineraldir.

Kil: Kayaçların kendiliğinden veya dış etkenler sonucu parçalanarak çok küçük minerallere dönüşmesiyle oluşan doğal birikintilere denir. En önemli kil; AI2O3.2SiO2.2H2O formülüne sahip kaolinittir.

Kireç taşı: Kalsiyum, karbonat minerallerinin tortulaşmasıyla ( sertleşmesiyle ) oluşan kayaçlardır.

Yapısında en az % 90 Kalsiyum karbonat bulunduran kireç taşlarına kalker denir.

ELDESİ

Elektroliz yöntemiyle ;

Genelde 1A ve 2A grubu klorür tuzlarının sıvısının elektrolizi sonucunda elde edilirler.

2NaCl(s) 2Na(s) + C!2(g) katotta anotta

 Başka aktif metaller ile indirgenmesinden ;

KCI (s) + Na(k) K(s) + NaCI(aq) Na aktif metali, K+ iyonlarını K metaline indirger.

ALKALİ VE TOPRAK ALKALİ METALLERİN KULLANIM ALANLARI VE ÖNEMLİ BİLEŞİKLERİ 1A ve 2A grubu metalleri geniş kullanım alanları bulur. Tıptan, sanayiye, gübre yapımına, endüstriye, bazı hastalıkların iyileştirilmesi için ışın tedavisine… kadar birçok alanda kullanılır.

NOT: Sodyum metal yağ asitleriyle katı sabun, potasyum metali yağ asitleriyle sıvı sabun oluşturur. Ayrıca Potasyum tuzlarından gübre elde edilir.

(9)

Abdullahsivari.com özeldersane.net TOPRAK GRUBU ELEMENTLERİ

Bor, alüminyum, galyum ve talyum bu grubun elementleridir.

Alüminyum +3 basamağında talyum +1 yükseltgenme basamağında kararlı halde bulunur. Bu grubun ilk üyesi bor ametal özelliği gösterir. Diğer elementler ise metaldir. Bor doğada genelde oksijenli bileşikleri halinde bulunur. Sınırlarımız içinde bor miktarda BOR bulunmaktadır. Bor mineralleri kolemanit (Ca2B6O11.5H2O) , pandermit (Ca4B10O19 . 7H2O ) ve boraks (Na2B4O7.10H2O) bileşikleri içinde bulunur.

BOR ELDESİ

 Bor elde etmek için ilk önce borik asit elde edilmeli

 Borik asit, klomenatin, H2SO4 ile tepkimesinden oluşur.

 Daha sonra borik asitten bor tirioksit elde edilir

 Bor tirioksitin magnezyum ile indirgenmesinden veya bor triklorürün H2 ile indirgenmesinden bor oluşur.

B

2

O

3

+ 3Mg 3MgO + 2B

(amorf)

BORUN(B) ÖZELLİKLERİ

 Ametaldir.

(10)

Abdullahsivari.com özeldersane.net

 Elektrik iletkenliği düşüktür.

 Sıcaklık arttıkça iletkenliği artar.

 Katı halde çok sert yapıya sahip olduğundan kırılgandır.

 Kimyasal özelliği, grubundaki diğer atomlara benzemez. Daha çok karbon ve silisyuma benzer.

 Çoğu ametal ile doğrudan tepime verir.

 Aynı grubundaki metaller hariç yüksek sıcaklıkta diğer bütün metallerle tepkime verir.

 Kristal bor elmastan sonra en sert elementtir.

 Nötron yakalayıcı olarak nükleer santrallerde kullanılır.

 Çelik üretiminde kullanılır.

KULLANIM ALANLARI:

Yaygın olarak kullanılan bor bileşikleri; sodyum perborat, boraks, borik asit, boranlar ve sodyum borohidrürdür.

Boranlar yakıt özelliğine sahiptir. Boranlardan tetra boran ( B4H10) katı yakıt olarak füzelerde kullanılır.

Dünyanın en büyük bor rezervleri Türkiye de bulunmaktadır. Türkiye deki bor rezervi dünyadaki ihtiyaçları 700 yıl karşılayacak düzeydedir. Bor ; tarımda, alaşım eldesinde, deterjan yapımında, cam ve seramik sanayinde , otomotiv sektöründe, yakıt ve enerji sektörü olmak üzere birçok yerde kullanım alanı bulur.

ALÜMİNYUM

Alüminyum doğada oksitleri şeklinde bulunan bir elementtir. Yer kabuğunda bol miktarda bulunur.

Alüminyumun en önemli mineralleri boksit, feldspat ve killerdir.

BOKSİT:

Alüminyumun oksitin, hidratlı bileşiklerinin karışımıdır. Alüminyum oksitin mono ve tri hidrat bileşiklerinin karışımından oluşur.

Al2O3.H2O + Al2O3.3 H2O = BOKSİT FELDSPAT: ( K2O. Al2O3. 6 H2O)

Alüminyumun bol miktarda bulunduğu bir miktardır.

KİL:

Feldspat minerallerinin su ve CO2 ile ayrışması sonucu en saf kil olan kaolen (Al2O3.SiO2 2 H2O ) elde edilir.

ALÜMİNYUM ÜRETİMİ:

Alüminyum üretiminin en verimli ve ekonomik yolu boksit cevheriyle olur. Boksitten saf alüminyum iki kademede oluşur.

 Boksitten saf alümin (Al2O3) üretimi yapılır.

Al2O3nH2O + 2NaOH 2NaAIO2 + 2(n)H2O 2NaAIO2 + 3H2O + CO2 2AI(OH)3 + Na2CO3

2AI(OH)3 Al2O3 + 3H2O

(11)

Abdullahsivari.com özeldersane.net

 Daha sonra alüminin elektrolizi ile metalik alüminyum üretilir Katot 4AI3+ + 12e- 4AI

Anot 6O2-2

3O2 + 12e- Toplam 4AI3+ + 6O2-2

4AI + 3O2

ÖZELLİKLERİ:

 Isı ve elektriği iletir.

 Dayanıklı alaşımların eldesinde kullanılır.

 Anfoter özellik gösterir. Bütün asitlerle ve kuvvetli bazlarla tepkime verir. Tepkime sonucu tuz ve H2O gazı oluşur.

 Kristal yapıdaki alüminyum okside (Al2O3) korundum denir.

 Beyaz safir olarak bilinen saf korundum değerli bir taştır.

NOT: Alüminyum sülfat bileşiklerinin en önemlisi şap olarak bilinen potasyum alüminyum sülfattır.

(K.Al(SO4)2.12 H2O). Çift tuz olarak bilinen bileşikler;ilaç boya üretimi ve testil olmak üzere geniş bir kullanım alanına sahiptir.

GALYUM – İNDİYUM ve TALYUM

Galyum- indiyum ve talyum doğada çok az miktarda bulunur. Galyum ve indiyumun belirli mineralleri yoktur. Talyum ise bazı potasyum elementlerinde bulunur.

4A GRUBU ELEMENTLERİ

Karbon, silisyum, germanyum, kalay ve kurşun elementleri bu grupta bulunur.

KARBON ALLOTROPLARI:

Aynı elementin atomlarının uzayda farklı şekilde dizilmesi sonucunda olaşan farklı geometrik şekillerdeki kristallerine denir. Allotropları atomların fiziksel özellikleri farklı, kimyasal özelliklerinin ise bir kısmı aynıdır. Elektrik iletkenlikleri, erime noktaları, kaynama noktaları, kırılganlıkları , bağ yapıları ve tepkimeye girme istekleri farklıdır.

Karbonun allotropları grafit ve elmastır. Grafitteki karbon arası bağlar zayıfken, elmastaki bağlar çok güçlüdür. Allotropların özelliklerinin farklı olması bağ kuvvetlerinin farklı olmasından kaynaklanır.

Elmas doğal maddeler içinde en sert olanıdır. Elektrik iletkenliği yoktur, iyi bir ısı iletkenidir. Grafit parlak ve elektrik iletkenliği olan bir katıdır.

ELMAS GRAFİT FULLEREN

(12)

Abdullahsivari.com özeldersane.net

Karbonun grafit ve elmastan başka yeni bir allotropu bulunmuştur. Bu allotrop atoma fulleren ( C60) denmiştir. Bu allotrop atom nanometre boyutunda ve oldukça sağlam yapıda olmasından dolayı önemlidir. Fullerenler top, tüp, çubuk ve halka şeklinde bulunabilir.

Grafit'te, Karbon atomları, hegzagonal halkalar şeklindedir. Tabakalı bir yapı oluşturur. Her Karbon atomu, diğer 3 Karbon atomuna, sp2 hibritleşmesi yaparak, sigma bağları ile bağlanır.Parlak ve elektrik iletkenliği olan bir katıdır.

Elmas'ta Karbon atomları, sp3 hibritleşmesi yaparak tetrahedral bir düzendedir. Elmasta, Karbon atomları arasındaki bağlar, çok kuvvetlidir. Bu nedenle de çok sert ve kararlı bir yapıya sahiptir.

Mavi elmas (yarı iletken) hariç, elektriği iletmezler. Moleküller arasındaki kuvvetli bağlar sebebiyle, ısı iletkenliği çok iyidir.

Fulleren, genellikle 6 karbon atomunun düzlemsel olarak birbiri ile bağlanarak oluşturduğu içi boş küresel, silindirik ve halkasal yapıdadır. 5'li veya 7'li halkalar şeklinde birleştiği zaman yapı

düzlemsellikten uzaklaşır. En küçük boyutu, 60 Karbonludur ve yapısı futbol topuna benzemektedir.

Fullerenin keşfi ile yeni bir kimya alanı ortaya çıkmıştır. 1991 yılında karbonun tüp şeklinde yapı oluşturabileceği, yapılan deneyler sonucunda fark edilmiştir. Bu tüp, nanometre boyutunda olduğu için nanotüp olarak adlandırılmıştır. 1 nanometre = 10-9 m dir.

Nanometre boyutundaki yapılan teknolojide kullanılmasıyla nano teknoloji ortaya çıkmıştır. Nano teknoloji özellikle cep telefonu, bilgisayar ve televizyonda kullanılmaktadır.

Nano tüplerin geometrilerine ve ortam koşullarına göre iletkenlikleri değişir. Nano tüpler çok sağlam ve esnektir.

KARBON BİLEŞİKLERİ

Karbonlar doğada genelde karbonatları şeklinde bulunur. Ayrıca karbon bileşikleri organik maddelerin temelidir. Organik bileşiklerin tamamının yapısında karbon atomu bulunur; fakat yapısında her karbon bulunduran bileşik organik bileşik değildir. Örneğin; CO, CO2 ve H2CO3 gibi…

Karbondioksit(CO2):

 Genelde organik bileşiklerin oksijenle yanmasından oluşur.CO2 bileşiğindeki karbon maksimum yükseltgenme basamağına ulaştığı için bileşik yanmaz ve yangın söndürücü olarak kullanılabilir.

 Karbonatlı bileşiklerin ısıtılmasıyla veya asitlerle tepkimesinden de CO2 oluşabilir.

 Yeşil bitkiler CO2 ve suyu kullanarak karbonhidratlara ve oksijene dönüştürürler.

 Suda çok çözünür ve sulu çözeltisi asit özelliği gösterir.

 Katı CO2 ye kuru buz denir ve soğutucu olarak kullanılır.

(13)

Abdullahsivari.com özeldersane.net Karbon monoksit(CO):

 Organik moleküllerin oksijen miktarı az olan ortamda yanmasıyla karbonmonoksit oluşur ve zehirli bir gazdır. Endüstride ise reforming (yeniden oluşum) reaksiyonu ile üretilir. Bu reaksiyonda, hidrokarbon ve su buharı, nikel katalizörlüğünde karbon monoksit oluşturulur.

 Formik asitin derişik H2SO4 ile tepkimesinden su çekilmesiyle elde edilir.

 Nötr oksittir ve suda çok az çözünür.

 Renksiz kokusuz gaz olduğundan sinsi gaz olarak adlandırılır.

Karbonik asit:

 Karbondioksitin suda çözünmesiyle oluşan zayıf bir asittir. Havadaki CO2 miktarı arttığında yağmur sularının asitliğinin artmasına sebep olur. Bunun sonucunda denizdeki canlılar zarar görür.

 Formik asitin yükseltgenmesiyle oluşur.

 İki değerli zayıf asittir.

SİLİSYUM

Silisyum yer kabuğunda bol miktarda bulunan bir elementtir. Doğada bileşikleri halinde bulunurlar.

Silisyum IV oksit ( SİO2) kumun yapısında bulunur ve kuvars olarak adlandırılır. Silikat iyonları (SİO3-2) ise kayaların yapısında bulunur. Saf silisyum elementi kumdan ( kuvars) elde edilir.

SiO2(s) + 2C(k) Si(s) + 2CO(g)

Silisyumun en önemli özelliği, yarı iletken olmasıdır. Sıcaklık arttıkça yarı iletkenliği artar. Kuvars camın ana maddesidir.

GERMANYUM, KALAY VE KURŞUN

Kalay ve kurşun metal, germanyum ise yarı metaldir. Kalay ve kurşunun yaptıkları bileşiklerde birden fazla pozitif değerlik alabilirler. Kalay ve kurşun birleşerek önemli bir alaşım olan lehimi oluşturur.

Yarı metal olan silisyum ve germanyum daha çok elektronik endüstrisinde kullanılır.

5A GRUBU ELEMENTLERİ

Azot, fosfor, arsenik, antimon ve bizmut elementlerinden oluşur. Bu grubun ilk üyesi olan azot elementi bitkilerin gelişimi için çok önemlidir. Bitkiler topraktan aldıkları azotları bağlayarak organik maddelere çevirirler. Ayrıca hayvanların yapısındaki azotun kaynağı da bitkilerdir.

Azot atmosferdeki gazların hacimce % 78 lik kısmını oluşturur bu nedenle en önemli azot kaynağı havadır.

Azot eldesi:

(14)

Abdullahsivari.com özeldersane.net

 Amonyum nitritin(NH4NO2) ısıtılmasıyla NH4NO2 N2 + 2H2O

 Sıvı havanın damıtılmasından Özellikleri:

 Elektronegatifliği yüksektir.

 Doğada moleküler halde bulunur.

 N2 molekülünde iki tane pi bir tane sigma bağı vardır.Bu bağların kırılması için gerekli enerji çok yüksektir. Bu nedenle azot gazı kararlı bir gazdır.

 Sıvı azot dondurucu olarak kullanılır.

 -3 ile+5 arasındaki bütün yükseltgenme basamaklarına sahiptir.

 Hidrojenli bileşikleri hidrojen bağı oluşturur.

BİLEŞİKLERİ

 N2 molekülleri kararlı olduğu için tepkime yatkınlıkları düşüktür ve bundan dolayı doğada azot bileşikleri çok azdır. Azot bileşiklerinin kaynağı NH3 tür.

 NH3 gübrelerde, patlayıcı maddelerin sentezinde ve çok çeşitli organik – inorganik bileşiklerin sentezinde kullanılır.

 Bitki köklerindeki bakteriler havadaki azotu tutarak NH3 ü oluştururlar.

 Azot oksitler doğal olarak şimşeğin çıkardığı ısı ve ışık etkisiyle oluşur. Bu oluşan oksit bileşikleri yağmur sularında çözünerek yeryüzüne düşer. Azot oksitler asit yağmurlarına neden olurlar.

3NO2 + H20 2HNO3+ NO

 NH4NO3 ve ( NH4) 2SO4 tarımda gübre olarak kullanılır.

 Azotun oksijenli bileşiklerinden NO ve N 2O nötr özellik gösterir. Nötr oksitler asitle, bazla ve suyla tepkime vermezler.

 Bitki, yapısında ki proteini oluşturmak için ihtiyacı olan azotu toprakta ki azotlu bileşiklerden alır.

FOSFOR

Fosfor ışık meydana getiren anlamındadır. Havayla temas ettiğinde ışıma yapar. Fosforun allotropları beyaz-kırmızı ve siyah fosfordur.

Beyaz fosforun özellikleri:

 Erime noktası diğerlerine göre düşüktür.

 Karanlıkta ışıldama yapar.

 Çok zehirlidir.

 Sis ve yangın bombaları yapımında kullanılır.

 P4 moleküleri halindedir.

 Elektrik akımını iletmez.

 Suda çözünmez.

 Havayla temas ettiğinde yanar.

Kırmızı fosfor:

Beyaz fosforun havasız ortamda 300 C derece ortamda ısıtılmasıyla oluşur. Beyaz fosfor gibi kolay tutuşmaz ve zehirli değildir.

Eldesi:

(15)

Abdullahsivari.com özeldersane.net Elementel fosfor, kalsiyum fosfat içeren kayaçlardan elde edilir.

 Kalsiyum fosfat öğütülerek asidik topraklarda gübre olarak kullanılabilir.

 Suda çözünmeyen kalsiyum fosfat H2SO4 ile tepkimeye sokulursa yapay gübre olan süper fosfatı oluşturur. ( Ca(H2PO4)2. 2CaSO4 )

 Polifosfat tuzları deterjan katkı maddesi olarak kullanılır. Suya sertlik veren Ca+2 ve Mg+2 iyonlarıyla kompleks oluşturur.

 Polifosfatlar ortamda çok fazla bulunduğunda lağam sularına, yer altı sularına ve göllere karışabilir. Bu fosfat birikmeleri topraktaki ve sulardaki kirliliği artırır, çevreye zarar verir.

 Hidrojen ve fosforun en önemli bileşiği fosfindir(PH3).

ARSENİK, ANTİMON ve BİZMUT

 Arsenik ve antimon yarı metal, bizmut ise metaldir.

 Arsenik doğada genelde bileşikleri halde bulunur.

 Antimon sülfür ( Sb2S3) kibrit yapımında kullanılır.

 Bizmut doğada çok az bulunur.

 Arsenik ve antimon diğer metallerle karıştırılarak alaşım yapımında kullanılır.

6A GRUBU( KALKOJENLER)

Bu grupta oksijen,kükürt, selenyum, tellür,polonyum elementleri bulunur. Grubun ilk elementi oksijen yer kabuğunun kütlece % 45 ‘ini , atmosferde ki gazların hacimce %21 ini oluşturur.yanıcı maddelerin tutuşma sıcaklığında yanmasını sağlar.

Oksijenin eldesi:

 Suyun elektrolizinden:

2H2O(S) 2H2(g) + O2(g)

 Sıvılaştırılmış havanın damıtılması ile:

 Potasyum kloratın (KClO3) ısıtılmasından 2KCIO3(k) 2KCI(k) + 3O2(g)

Kullanım alanları:

 Hastalıkların tedavilerinde

Çelik üretiminde

Füze yakıtlarında

Beton eldesinde

OKSİTLER

Elementlerin oksijen ile yaptığı bileşiklere denir. Oksit bileşiklerinde oksijen daima negatif değerlik alır. Oksitler ,metal+oksijen veya ametal+ oksijen halinde bulunur.

Oksijen oksit, peroksit ve süper oksit olmak üzere üç tip oksit oluşturur . Oksitler O-2 ,Peroksitler O2-2

iyonu, süper oksit O2-

iyonlarıdır.

(16)

Abdullahsivari.com özeldersane.net

 Metallerin oksitleri bazik özellik gösterir.Na2O,K2O, CaO, MgO

 Ametallerin oksijence zengin bileşikleri asit özelliği gösterir. CO2, SO3, Cl2O7

 Ametallerin oksijence fakir bileşikleri nötr özellik gösterir. NO, N2O,CO … Nötr oksitler asitle bazla ve suyla tepkime vermezler.

PEROKSİTLER:

İki tane oksijenin toplam değerliği -2 ise bu bileşiklere denir.

K2O2, Na2O2, H2O2,CaO2 vb.

SÜPER OKSİTLER

Li ,Rb ve K nın oksijenle oluşturduğu bileşiklere denir. KO2 ,LiO2,RbO2OZON(O3)

 Oksijen gazının allotropudur.

 Rezonans yapı gösterir.

 Oda koşullarında renksiz ve kendine has bir kokusu vardır.

 Atmosferin üst katmanlarında bulunur.

 Oksijen gazı güneş ışınlarının veya şimşek çakması sonucu oluşan enerji sayesinde ozon gazına dönüşür.

 Patlayıcı bir gazdır.

 Güneşten gelen UV ışınları soğurur. Zon tabakası delinirse bu zararlı ışınlar yeryüzüne ulaşabilir.

 Su arıtma tesislerinde mikrop arıtıcı olarak kullanılır.

KÜKÜRT(S) ELEMENTİ 6A grubunun ikinci elementi kükürttür.

 Yer kabuğunda çok az bulunan bir elementtir.

 Doğada elementel olması yanında bileşikleri halinde de bulunur. Sülfat

tuzlarında,doğalgazda H2S , petrol ve kömürde ise organik bileşikleri halinde bulunur.

 Petrolün damıtılmasında H2S yan ürün olarak oluşur.

 H2S bileşiğinin SO2 ile tepkimesinden kükürt elementi oluşur.

2H2S +SO2 3S(G)+ 2 H2O(G)

 Üretilen kükürtün bir çoğu H2SO4 eldesinde kullanılır.

KÜKÜRTÜN BİLEŞİKLERİ Hidrojen sülfür(H2S)

 Suda çözünür ve sulu çözeltisi zayıf asit özelliği gösterir .

Molekülleri arasında dipol-dipol etkileşimi vardır.

Molekül geometrisi kırık doğrudur.

Kötü kokulu zehirli bir gazdır.

 Genelde metallerle tepkimesinden H2 gazı oluşur.

(17)

Abdullahsivari.com özeldersane.net Kükürt dioksit (SO2)

 Kükürtün veya metal sülfürlerin yakılmasından oluşur.

S(K) + O2(g) SO2(g)

2 ZnS(K) +3O2(g) 2ZnO+2 SO2(g)

 Suda çözünür.

 Üzüm ,incir,kayısı ve erik gibi kuru meyvelerde ağartıcı ve koruyucu olarak kullanılır.

Kükürt trioksit(SO3):

 SO2 nin yanmasıyla oluşur.

2SO2 + O2 2 SO3

 SO2 nin NO2 İLE tepkimesinden oluşur.

SO2(g) + NO2(g) SO3(g) + NO(g)

 Atmosferde SO3(g) miktarı çok fazla ise uygun şartlar oluştuğunda yeryüzün asit yağmuru olarak iner.

SO3(g) + H2O H2SO4

 Suda çözünmesi kimyasal olaydır ve sülfürik asiti oluşturur.

Sülfürük asit (H2SO4):

Kuvvetli bir asittir.

Kimya endüstrisinde önemli kullanım alanına sahiptir.

Eski çağlarda simyacılar tarafından bulunmuştur ve zaç yağı denmiştir.

 SO3 ün suda çözünmesinden oluşur.

Bazlarla tepkimesinden tuz ve su oluşur.

Gübre sanayisinde suda çözünmeyen tuzları çözmek için kullanılır.

Metal ve tekstil endüstrisinde kullanılır.

Sülfat tuzları(SO4-2):

Aktif metallerin sülfürük asitin hidrojeni ile yer değiştirmesiyle oluşur.

2NaCI + H2SO4 Na2SO4 + 2HCI CaF2 + H2SO4 CaSO4 + 2HF

En önemli sülfat tuzu göz taşı olarak bilinen CuSO4.5H2O dur. Göz taşı gübre ve böcek ilacı olarak kullanıla bilir.

 Sülfat iyonları topraktaki kalsiyum ile birleşerek CaSO4 tuzunu oluşturur . Bu tuz suda çözünmediği için toprakta birikme yapar.

HALOJENLER (7A GRUBU)

Doğada moleküler halde bulunurlar. Ametal grubudur. Florun başlıca doğal kaynağı florit mineralindeki CaF2 ve kriyolit mineralindeki Na3AIF6'dür. Klorun en yaygın bileşiği NaCI'dür ve

deniz suyunda, kaya tuzu yataklarında; brom, deniz suyunda ve yer altı tuz yataklarında; iyot ise deniz suyunda, yosunlarda ve Şili güherçilesinde bulunur.

FLOR

En önemli minerali fluorit veya florspati denilen CaF2 dir.

Eritilmiş KF tuzu ve HF bileşiklerinin elektrolizinden elde edilir.

(18)

Abdullahsivari.com özeldersane.net Anot (Yükseltgenme) 2F - F2(g) + 2e-

Katot (indirgenme) 2H+ + 2e- H2(g)

 Flor çok aktif bir ametaldir ve bundan dolayı tepkime isteği yüksektir.

Yaptığı bileşiklerde sadece -1 değerlik alır.

Diş macunlarında bulunur.

Oda koşullarında gaz halindedir.

KLOR

Keskin kokulu, zehirli bir gazdır.

ManganIV oksit ve HCl nin tepkimesinden oluşur.

MnO2 + 4HCl MnCl4 + 2 H2O MnCl4(k) MnCl2 + Cl2(g)

 NaCl çözeltisinin elektrolizi ile Anot: 2Cl- Cl2(g) +2e-

 Kimya ,tekstil,deterjan ve plastik endüstrisinde kullanılır.

 İçme sularının dezenfekte edilmesinde kullanılır.

 -1,0,+1,+3,+5, ve +7 yükseltgenme basamakları vardır.

 HClO ve NaClO bileşikleri renk ağartıcı ve mikrop öldürücü olarak kullanılır.

BROM

 Oda koşullarında sıvıdır.

 Alkali halojenürlerin ,mangan IV oksit eşliğinde sülfürük asit ile ısıtılmasından elde edilir.

2KBr + MnO2 +3 H2O Br2(s) +2KHSO4 +MnSO4+ 2 H2O

 Doğada en çok alkali ve toprak alkali metallerin tuzları olarak bulunur.

 Yangın söndürücü ve böcek ilacı yapımında, boya ve ilaç sanayisinde kullanılır.

 KBr , ağrı dindirici ve uyku ilacı yapımında kullanılır.

İYOT

 Tıpta ,boya imalatında ve fotoğrafçılıkta kullanılır.

 Alkali halojenürlerin ,mangan IV oksit eşliğinde sülfürük asit ile ısıtılmasından elde edilir.

2KI + MnO2 +3 H2O I2(K) +2KHSO4 +MnSO4+ 2 H2O

 Deniz suyunda çözünmüş olarak bulunur.

 Tetürdiyotta iyot kullanılır.

GEÇİŞ ELEMENTLERİ

Önemli geçiş metallerinin başında demir(Fe) elementi gelir. Yer kabuğunda en çok bulunan metal, demirdir. Yer kürenin merkezinde sıvı demir olduğu tahmin edilmektedir.

En önemli demir mineralleri:

 Hematit ( Fe2O3)

(19)

Abdullahsivari.com özeldersane.net

 Manyetit(Fe3O4)

 Limonit ( Fe2O3 .3H2O)

 Siderit ( FeCO3)

 Pirit ( FeS2) Manyetit:

 Fe3O4 (FeO + Fe2O3) formülüyle gösterilir

 Bileşiğin yapısında ki demir elementleri +2 ve+3 değerliklerini alır.

 Mıknatıs taşı olarakta adlandırılır.

 Kuvvetli manyetik özelliğe sahiptir.

 Minerallerinde demir oranı yaklaşık %72 oranındadır.

Limonit:

 Hematitten oluşur.

 Koyu esmer kırmızı renklidirler.

 Limonit cevherinde bol miktarda kireç bulunur ve cevherde ki demir oranı % 60 dır.

HEMATİT

 Yapısında yüksek oranda demir bulunduğu için en önemli mineraldir.

 Cevherde ki demir oran %70 dir.

 Kan taşı olarak da adlandırılır.

ÇELİK ÜRETİMİ

Yüksek fırından elde edilen ham demirin içinde bir miktar karbon bulunduğu için çelik üretiminde ham demirde bulunan karbon çelik üretimine fazla olduğundan bir kısmının uzaklaştırılması gerekir. Çelik de temelde bir demir-karbon alaşımıdır. Ham demir ve çelik, karbon yüzdelerine bakılarak birbirinden ayrılabilir.

Çelik üretiminde en önemli yöntem Bessemer yöntemidir.

Önemli geçiş metalleri ve kullanım alanları:

(20)

Abdullahsivari.com özeldersane.net

Referanslar

Benzer Belgeler

ACEİ ve/veya ARB kullanımında, farkındalık düzeyi çok iyi olmayan, intestinal anjioödeme bağlı olarak gelişen akut karını taklit eden karın ağrısı

Karbon, oksijen, azot gibi yaşam için gerekli olan daha ağır elementler henüz yoktu ve çok sonraları yıldızlar tarafından oluşturulacaktı.. Ancak organik

Bu olasılıklar- dan biri, her karbon atomunun iki yanındaki karbon atomlarıyla çift bağ oluşturması, diğeriyse karbon atomunun bir tarafında bulunan karbon atomu ile

ekonomik düzeyi dü ük ailelerin çocuklar nda çürük oran , yüksek olan ailelerin çocuklar na oranla daha fazla olarak bulunmu tur ve bu sonuç bizim bulgular m zla

Johansen eşbütünleşme analizi sonuçlarına göre, sosyal güvenlik harcamalarını temsilen kullanılan konsolide bütçe harcamaları içerisinde sosyal güvenlik

—Saint Joseph Fransız Lise si- Kurucusu: Frères Des Ecoles Chrétiennes adlı Fransız rahipleri­.. nin bir

kadar askerî ve sivil bütün hayatının bir kısım hatıralarını ihtiva eden yuvarlak ve uzun bir köşe camekânıdır ki, iki ya­ nında tavana yakın bir

Keywords: Assignment problem, Degeneracy, Maximum, Minimum, Optimum cost, Pay off Matrix (POM), Pivot Element, Right, Transportation