• Sonuç bulunamadı

Ankara, 2016 Doktora Tezi Semanur ÖZTEMİZ TÜRKİYE’DE DİJİTALLEŞTİRİLEN KÜLTÜREL MİRAS ÜRÜNLERİNE AÇIK ERİŞİM: BİR MODEL ÖNERİSİ Bilgi ve Belge Yönetimi Anabilim Dalı Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ankara, 2016 Doktora Tezi Semanur ÖZTEMİZ TÜRKİYE’DE DİJİTALLEŞTİRİLEN KÜLTÜREL MİRAS ÜRÜNLERİNE AÇIK ERİŞİM: BİR MODEL ÖNERİSİ Bilgi ve Belge Yönetimi Anabilim Dalı Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü"

Copied!
150
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Bilgi ve Belge Yönetimi Anabilim Dalı

TÜRKİYE’DE DİJİTALLEŞTİRİLEN KÜLTÜREL MİRAS ÜRÜNLERİNE AÇIK ERİŞİM: BİR MODEL ÖNERİSİ

Semanur ÖZTEMİZ

Doktora Tezi

Ankara, 2016

(2)
(3)

TÜRKİYE’DE DİJİTALLEŞTİRİLEN KÜLTÜREL MİRAS ÜRÜNLERİNE AÇIK ERİŞİM: BİR MODEL ÖNERİSİ

Semanur ÖZTEMİZ

Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Bilgi ve Belge Yönetimi Anabilim Dalı

Doktora Tezi

Ankara, 2016

(4)
(5)
(6)

CANIM OĞLUM EYMEN’E….

(7)

TEŞEKKÜR

“Hiç söylenmemiş sözler duymaya ve yeniden cümleler kurmaya ihtiyacım var.

Yetmiyor bildiklerim” diyordu Can Yücel, lisans eğitimimi tamamlamak üzereyken hissettiklerime tercüman olan mısralarında. Yaşam boyu sürecek eğitimimin lisansüstü düzeyini tamamlama aşamasında, yoluma ışık tutan ve birlikte yol aldığım herkese, ilham veren her söze ve güce teşekkürü bir borç bilirim.

Üniversite ikinci sınıftan itibaren beni bugünlere cesaretlendiren, bilge kişiliği, üretkenliği, hep çözüme ve pratikliğe dönük yaklaşımları ile örnek olan çok değerli tez danışmanım ve hocam Sayın Prof. Dr. Bülent Yılmaz’a katkıları için sonsuz teşekkür ederim. Tez İzleme Komitesi’nin değerli üyesi, kendisinden hep çok şey öğrendiğim, çok değerli hocam Sayın Prof. Dr. Yaşar Tonta’ya, anlamlı önerileri ve benim için önemi çok büyük öğretileri için teşekkürü bir borç bilirim. Yüksek lisans tez savunma sınavımda ve doktora yeterlik jürimde bulunma inceliğini doktora tez izleme komitesi ve savunma sınavımda da gösteren Sayın Prof. Dr. Doğan Atılgan Hocam’a sağladığı tüm katkılar için çok teşekkür ederim. Katılımları ve yol gösterici önerileri için tez savunma sınavımın Değerli Jüri Üyeleri: Prof. Dr. Fahrettin Özdemirci ve Prof. Dr.

Coşkun Polat Hocalarıma içtenlikle teşekkür ederim. Desteği ve dost yaklaşımı için Sayın Hocam Prof. Dr. Özgür Külcü’ye çok teşekkür ederim. Ve… Bana hep çok şey katan çok sevdiğim hocam, değerli büyüğüm Sayın Prof. Dr. İrfan Çakın’a cesaretlendiren her tavrı ve hayatımdaki “varlığı” için çok teşekkür ederim.

Tez öneri sürecine doğumuyla başladığım biricik oğlum Miraç Eymen: neşemi, sabrımı, hoşgörümü artırarak, çalışmamın kısa sürede başarıyla tamamlanmasına verdiğin katkı paha biçilemez. Teşekkürler meleğim. Canım Annem: İlk öğretmenim, can dostum: Çok şükür ki bir süreci daha tamamladık birlikte. Umuyorum daha nicelerine. Sevgili Eşim Miraç Bahadır: Sevgin, gücün, desteğin ve fedakârlıkların olmadan, olmazdı! Her şey için minnettarım can yoldaşım. Ve canım kuzenlerim, her şey için sonsuz teşekkürler.

Hayallerimi hedefe dönüştürmeme farkında olarak ya da olmayarak sağladıkları katkılarla çalışma azmimi besleyen herkese teşekkür ederim. Ve siz... Yanımda olmasa da, uzaklardan izlediğini bildiklerim. Bir söz’ü daha tutabilmiş olmanın huzurunu yaşıyorum… Diğerlerine, gayretle…

(8)

ÖZET

ÖZTEMİZ, S. (2016). Türkiye’de dijitalleştirilen kültürel miras ürünlerine açık erişim: Bir model önerisi. Doktora Tezi, Ankara, 2016.

Kültürel miras; toplumların bilgi ve deneyimleri sonucunda oluşan ve çeşitli yollarla korunarak sonraki nesillere aktarılan fiziksel ya da soyut ürünlerdir. Folklor, gelenekler, bilgi, vb. ürünler kültürel mirasın soyut yönünü; bina, anıt, kitap, sanat çalışmaları gibi eserler ise somut yönünü oluşturmaktadır. Bu eserleri toplamak, düzenlemek, korumak, erişilebilir ve kullanılabilir olmasını sağlamak, kütüphane, arşiv ve müze gibi kültürel örgütlerin temel işlevleri arasında yer alır. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren hızla gelişen teknolojilerin etkisiyle iç içe geçen bu örgütler, “kültürel bellek kurumları”

kavramı altında bir arada anılmaya başlamışlardır. Bilgiye zaman, donanım, mekân, ücret gibi sınırlamalardan bağımsız erişim, çağın bu kurumlar için gerektirdiği hizmet anlayışının en temel karakteristikleri arasında yerini almıştır. Bu anlayışın gerçekleştirilmesi, kültürel bellek kurumlarının dijital kapılarını aralamaları ve web ortamında görünürlüklerini artırmaları ile olanaklı hale gelmektedir. Anılan koşullar, kültürel bellek kurumları için açık erişimin sunduğu çözümsel yaklaşımları ön plana çıkarmaktadır.

Dijital kültürel miras ürünlerine engelsiz erişimle ilgili süreci içeren açık erişim, kültürel bellek kurumlarının bilgi erişim işlevlerini günün gereklerine uygun bir biçimde gerçekleştirmelerinin yanı sıra başka pek çok açıdan yarar sağlayıcıdır. Tarihi hakkında bilinçli, kültürü evrensel değerlerle beslenen ve zenginleşen bir toplum yapısının oluşumuna katkı sağlamak söz konusu yararın toplumsal boyutuna verilebilecek örnekler arasındadır. Kültürel mirasa açık erişim, esinlenme/ilham alma gibi dürtülerin gelişmesinde teşvik edici bir rol üstlenerek yenilikçi ve yaratıcı girişimlerin önünü açar.

Bu durum bireysel ya da tüzel kazançların ötesinde ulusal ekonominin gelişmesine de destek olabilir. Açık erişim, kültürel bellek kurumlarının webde keşfedilebilirliğini artırırken, yenilikçi uygulamalarda öncü olduklarının da göstergeleri arasında yer alır.

Bu çalışmada öncelikle, Türkiye’de dijitalleştirme uygulamalarında bulunan kamuya bağlı bazı kültürel bellek kurumlarında açık erişim uygulamalarına yönelik mevcut durum ve

(9)

eğilimi ortaya koymak amacıyla bir araştırma yapılmıştır. Araştırma verilerinin elde edilmesinde kullanılan anket, belirlenen kamuya bağlı kültürel bellek kurumlarında, açık erişim sürecini yönetmesi beklenen kimselere ya da karar verici konumda bulunan yetkililere uygulanmıştır. Elde edilen veriler üzerinde herhangi bir istatistiksel test yapılmamakla birlikte, frekans dağılım tablolarına dayalı bulguların bazı araştırma hipotezlerini destekleyici nitelikte olduğu saptanmıştır. Çalışma kapsamında ayrıca, örnekleme alınan kurumlar çerçevesinde açık erişim arşivlerinin kayıtlı olduğu uluslararası kütükler taranmış, kültürel bellek kurumlarının büyük çoğunluğunun irdelenen kütüklerde yer almadığı tespit edilmiştir. Bir başka inceleme dijital kayıtların uluslararası standartlara uyumlu olup olmadığını belirlemek amacıyla örnekleme alınan kurumların web siteleri üzerinde yapılmıştır. Buna göre dijitalleştirilen kültürel miras ürünlerinin standartlardan oldukça uzak ve son derece yetersiz öğelerle tanımlandıkları, uzun uğraşlar gerektiren üyelik ve ücret ödeme süreçlerinden sonra erişilebilir oldukları sonucuna ulaşılmıştır.

Sonraki aşamada, Türkiye’de dijitalleştirilen kültürel mirasa açık erişim sağlanmasıyla ilgili sürecin ideal işleyişine yönelik bir öneri niteliği taşıyan “Dijitalleştirilen kültürel mirasa açık erişim kavramsal modeli”ne yer verilmiştir. Kültürel miras ürünlerinin dijitalleştirme aşaması ve erişim süreçleri üzerine odaklanılarak hazırlanan modelin kamuya bağlı kültürel bellek kurumlarında açık erişimle ilgili gereksinim duyulan rehber görevini gerçekleştirmesi ve toplumun ortak hafızası sayılan kültürel mirasa erişim engellerinin ortadan kaldırılmasına katkı sağlaması beklenmektedir.

Anahtar Sözcükler

Dijital kültürel miras, açık erişim, kültürel mirasa açık erişim.

(10)

ABSTRACT

ÖZTEMİZ, S. (2016). Open Access to digitized cultural heritage products in Turkey: A model offer. Phd Dissertation, Ankara, 2016.

Cultural heritage; is the combination of intangible and tangible products originated from society’s knowledge and experiences which are adapted to next generations in various ways of preservation. While outputs of folklore, traditions and knowledge etc. constitute intangible sides of cultural heritage; achievements of building, monument, book and artworks constitute tangible sides of cultural heritage. Gathering, editing, preserving and making accessible and useful those achievements are amongst the major functions of cultural organizations like library, archive and museums. Organizations which have been engaged by the effect of rapidly improved technology from the beginning of 20th century’s second half, are referred together under the concept of “cultural memory institutions”.

Access to knowledge independent from limitations like time, hardware, place and price, gained a place among the basic characteristics of service mentality required by the necessities of the time. This mentality becomes reality by cultural memory institutions to open their digital doors and increase their apparency on web. Abovementioned conditions feature analytical approaches which are provided by open access for cultural memory institutions.

Containing the process regarding the free access to digital cultural heritage products, the open access is beneficial in several ways, besides performing information retrieval of cultural memory institutions in accordance with the modern day’s needs. Contribution to generation of society structure which is aware of its history while feeding and enriching its culture with universal morals, can be considered within the scope of abovementioned benefit, as an example for the common interest. Open access to cultural heritage leads up the innovative and creative initiatives by acting an encouraging role for improvement of motivations like inspiration. This may also support development of national economy, beyond the individual or corporate earnings. While open access increases the visibility of cultural memory institutions’ discoverability on web, it also indicates an institute remains one of the most pioneers of innovative applications.

(11)

This study is primarily intended to set forth the tendency and the current situation of digitalization applications in Turkey, devoted to open access applications in some state owned cultural memory institutions. Research data is gathered by survey method; in this context the survey is applied to individuals who are expected to manage open access process or to decision maker officials in designated state owned cultural memory institutions. Even though there are no statistical tests made using gathered data, it’s determined based on frequency distribution tables that findings support some research hypothesis. Under the study, within the scope of sampling institutions, international logs containing registered open access archives are searched and it’s determined that a great majority of cultural memory institutions do not exist in those logs. Another research is performed on web sites of sampling institutions, in order to determine whether digital records are in accordance with international standards. Accordingly, it’s reached that cultural heritage outputs are identified well beyond the standards by extremely ineligible elements, and these outputs are only available to open access upon effortful membership and payment processes.

In the next phase, “Open access conceptual model to digitized cultural heritage” is taken a place, which is generated as the ultimate objective of the study and an offer devoted to ideal functioning of the process with regard to providing open access to digitized cultural heritage in Turkey. It’s expected that the model, which is prepared focusing on next phases of digitalization of cultural heritage outputs, will make a contribution in eliminating obstacles on the access to society’s common memory, cultural heritage, and take on the task for guidance about open access which is in need of in state owned cultural memory institutions.

Keywords

Digital cultural heritage, open access, open access to cultural heritage.

(12)

İÇİNDEKİLER

KABUL VE ONAY………...……i

BİLDİRİM………..………….ii

ADAMA………...iii

TEŞEKKÜR ... iv

ÖZET……….v

ABSTRACT ... vii

İÇİNDEKİLER ... ix

TABLOLAR DİZİNİ ... xi

ŞEKİLLER DİZİNİ ... xii

1. BÖLÜM: GİRİŞ ... 1

1.1. Konunun Önemi ... 1

1.2. Literatür Özeti ... 3

1.3. Araştırmanın Problemi, Amacı ve Hipotezi ... 4

1.4. Araştırmanın Kapsamı ve Yöntemi ... 5

1.5. Araştırmanın Düzeni ... 8

1.6. Kaynaklar ... 9

2. BÖLÜM: KÜLTÜREL MİRAS VE DİJİTALLEŞTİRME ... 10

2.1. Kültürel Miras ... 10

2.2. Dijitalleştirme ... 11

2.3. Dijitalleştirme Süreci ... 13

2.3.1. Seçim ... 13

2.3.2. Dönüştürme ... 15

2.3.3 Kalite kontrol ... 15

2.3.4. Üstveri Oluşturma ... 16

2.3.5. Dağıtım/ Sunum ... 19

2.3.6 Saklama ve Koruma ... 21

2.4. Kültürel Miras İle İlgili Uluslararası Düzenlemeler ... 21

2.5. Kültürel Miras Ürünlerinin Dijitalleştirilmesinde Öncü Girişimler ... 23

2.6. Türkiye’de Kültürel Miras Ürünlerinin Dijitalleştirilmesiyle İlgili Uygulamalar ... 24

2.7. Türkiye’de Dijital Kültürel Mirasa Erişimle İlgili Düzenlemeler ... 27

2.8. Türkiye’de Dijital Kültürel Mirasa Erişimde Öncü Girişimler ... 29

3. BÖLÜM: KÜLTÜREL MİRASA AÇIK ERİŞİM……… ………32

3.1. Açık Erişimi Ortaya Çıkaran Nedenler ... 32

3.2. Açık Erişimle İlgili Uluslararası Girişimler ... 34

(13)

3.3. Açık Erişim Strateji ve Yaklaşımları ... 37

3.4. Kültürel Miras Ürünlerine Açık Erişim ... 40

3.5. Dijital Materyallere Açık Erişimle İlgili Modeller ... 42

3.6. Kültürel Miras ve Yasal Yapı ... 48

3.7. Türkiye’de Açık Erişim Uygulamaları ... 50

4. BÖLÜM: ARAŞTIRMA BULGULARI ve DEĞERLENDİRMELER ... 53

4.1. Katılımcı Kurumlarla İlgili Genel Bulgular ... 54

5. BÖLÜM: DİJİTALLEŞTİRİLEN KÜLTÜREL MİRASA AÇIK ERİŞİM İÇİN KAVRAMSAL BİR MODEL ÖNERİSİ ... 69

5.1. Stratejik ve Yasal Yapılanma ... 70

5.2. Teknik Yapılanma ... 72

5.3. Dijitalleştirilen Kültürel Mirasa Açık Erişim Kavramsal Modeli ... 73

5.3.1. Politika ... 74

5.3.2. Paydaşlar ... 79

5.3.3. Dijitalleştirme ve Açık Erişim Danışma ve Düzenleme Kurulu ... 80

5.3.4. Dijitalleştirme ... 81

5.3.4.1. Mevcut Durum Analizi ... 82

5.3.4.2. Planlama ... 82

5.3.4.3. Açık Erişime Sunulacak Materyallerin Seçimi ... 84

5.3.4.4. Yasal Durum ... 85

5.3.4.5. Dönüştürme ... 88

5.3.4.6. Kalite Kontrol ... 89

5.3.4.7. Depolama ... 90

5.3.4.8. Dağıtım / Sunum Biçimine Dönüştürme ... 90

5.3.5. Yükleme ve Üstveri Üretme ... 91

5.3.6. Uzun Dönem Koruma Sistemi (UKS) Hizmetleri ... 93

5.3.7. Kullanıcı Arayüzü ... 95

5.3.8. Sistemin Sürdürülebilirliği ve Gelecek Planı ... 97

6. BÖLÜM: SONUÇ VE ÖNERİLER ... 101

6.1. Sonuç ... 101

6.2. Öneriler ... 104

KAYNAKÇA ... 109

EK-1: TÜRKİYE’DE DİJİTAL KÜLTÜREL MİRAS ÜRÜNLERİNE AÇIK ERİŞİM ÖLÇME ARACI ... 128

EK-2: ETİK KURUL İZNİ ... 134

EK-3: ORİJİNALLİK RAPORU ... 135

(14)

TABLOLAR DİZİNİ

Tablo 1: Araştırmaya dâhil edilen kültürel bellek kurumları 8

Tablo 2: Koleksiyonlarını açık erişime sunan kültürel bellek kurumları 42 Tablo 3: Kültürel bellek kurumlarındaki karar vericilerin araştırmaya katılım durumu 53

Tablo 4: Kültürel bellek kurumlarının koleksiyon içeriği 55

Tablo 5: Kültürel bellek kurumlarında dijitalleştirilen materyallerin koleksiyondaki kültürel

miras ürünlerine oranı 55

Tablo 6: Kültürel bellek kurumlarında açık erişim uygulamalarını gerçekleştiriciler 56 Tablo 7: Kültürel bellek kurumlarında açık erişimle ilgili kurumsal mevzuat 56 Tablo 8: Kültürel bellek kurumlarında dijital içeriğin saklandığı format 57 Tablo 9: Kültürel bellek kurumlarında kullanılan dijital kütüphane/arşiv yazılımı 57 Tablo 10: Kültürel bellek kurumlarında kullanılan üstveri standartları 58 Tablo 11: Kültürel bellek kurumlarında dijitalleştirilen içeriği yayınlama ve erişim yolları 59 Tablo 12: Kültürel bellek kurumlarında açık erişim hakkında bilgi sahibi olma durumu 60 Tablo 13: Kültürel bellek kurumlarında dijitalleştirilen kültürel mirasa açık erişim farkındalığı

61 Tablo 14: Kültürel bellek kurumlarında dijitalleştirilen kültürel mirasa açık erişim istek durumu

62 Tablo 15: Kültürel bellek kurumlarında açık erişime yönelik endişeler 64 Tablo 16: Kültürel bellek kurumlarında açık erişimin yaratacağı fırsat/avantajlar 65 Tablo 17: Kültürel bellek kurumlarında kurumsal açık erişim uygulamaları 66 Tablo 18: Kültürel bellek kurumlarında açık erişime sunulacak dijitalleştirilen kültürel miras

ürünleri için seçim ölçütleri 67

(15)

ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil 1: OAI-PMH Protokolünün temel işleyişi 19

Şekil 2: Türkiye Yazmaları web sitesinde yapılan bir katalog taraması örneği 29

Şekil 3:Dijital Kütüphane Oluşturma Süreci 43

Şekil 4: Açık Dijital Kütüphane (Open Dijital Library - ODL) ağ mimarisi 44

Şekil 5: Dijital kültürel mirasa açık erişim süreci 44

Şekil 6: Açık Arşiv Bilgi Sistemi Referans Modeli 45

Şekil 7: Finlandiya Ulusal Dijital Kütüphane Modeli 46

Şekil 8: Europeana 47

Şekil 9: Dijital Kültürel Mirasa Açık Erişim Kavramsal Modeli 74

Şekil 10: Dijitalleştirilen kültürel mirasa açık erişim kavramsal modelinde paydaşlar 80 Şekil 11: Dijitalleştirilen kültürel miras ürünlerine açık erişim kavramsal modelinde

dijitalleştirme süreci 81

Şekil 12: Dijitalleştirilen kültürel miras ürünlerine açık erişim kavramsal modelinde seçim 84 Şekil 13: Dijitalleştirilen kültürel miras ürünlerine açık erişim kavramsal modelinde yasal

durum 85

Şekil 14: Dijitalleştirilen kültürel miras ürünlerine açık erişim kavramsal modelinde

dönüştürme aşaması 88

Şekil 15: Dijitalleştirilen kültürel miras ürünlerine açık erişim kavramsal modelinde dijital

kaydı sisteme yükleme ve üstveri üretme 91

Şekil 16: Dijitalleştirilen kültürel miras ürünlerine açık erişim kavramsal modelinde uzun

dönem koruma sistemi 93

Şekil 17: Dijitalleştirilen kültürel miras ürünlerine açık erişim kavramsal modelinde kullanıcı

arayüzü mantıksal arka planı 96

(16)

1. BÖLÜM GİRİŞ 1.1. Konunun Önemi

M.Ö. 3500’lü yıllarda bilgiyi “kaydetmek” ya da “kaybetmek” ikileminde kalan insan, biyolojik depolama alanında (korteks) sakladığı bilgileri zamanla farklı ortamlara kaydetme gereksinimi duymuştur. Bu gereksinimin karşılanmasıyla ilgili dürtünün eyleme dönüşmesi sonucu ortaya çıkan ilk ürün yazıdır. Yazı, ağızdan ağıza aktarma yoluyla yayılan sözlü kültürün, kayıt altına alınarak yazılı/kayıtlı bilginin (belgenin) doğmasına; kayıtlı bilgilerin hızla artması ise bu bilgileri düzenleyen ve gerektiğinde erişilmesini sağlamak üzere bir arada toplayan kütüphane, arşiv ve müze gibi kültürel bellek kurumlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Geçmişi yazı kadar eski olan bu kurumların öncelikli işlevlerinden biri, kültürel mirası korumak ve bu mirasın erişilebilir olmasını sağlamaktır. Gerek kütüphaneler gerekse arşiv ve müzeler koleksiyonlarında bulunan kültürel miras ürünlere fiziksel erişimi “kamu malı”

kapsamında engelsiz bir biçimde gerçekleştirerek temel karakteristikleri arasında yer alan “kamuya açıklık” ilkesinin gereğini yerine getirmektedirler.

Kültürel bellek kurumlarının temel işlevlerini gerçekleştirmek adına yürüttükleri çalışmalar modern teknolojilerin sunduğu olanaklarla farklı boyutlar kazanmış, teknolojinin bu kurumlar üzerindeki belki de en büyük etkisi dijitalleştirme uygulamaları ile ortaya çıkmıştır. Dijitalleştirme, çeşitli nedenlerle değerli olan malzemelerin korunmasını sağlamak, çok kullanılan koleksiyonların yıpranmasını engellemek ve bu malzemelere erişimi artırmak gibi amaçlarla gerçekleştirilmektedir (Ataman, 2004). Erişim, koruma ve onarım başlıkları altında özetlenebilen bu amaçlar, müze, kütüphane ve arşiv koleksiyonları için dijitalleştirmeyi kaçınılmaz hale getirmektedir.

Kültürel bellek kurumlarında fiziksel gösterimi herkese açık olan materyaller, dijital biçimlere, üstelik kamu kaynaklarıyla dönüştürüldükten sonra, belirli koşulların (ücret, üyelik, vb.) sağlanması halinde erişilmektedir. Dijitalleştirmenin nihai amaçlarından biri olan “erişimi artırmak” ile örtüşmeyen bu durum, çoğu zaman kültürel miras ürünlerini ticarileştirme ve kopyalama gibi durumlara karşı “koruma”, bilgi güvenliğini sağlama

(17)

gerekçesiyle açıklanmaktadır (Schaefer, 2014, s. 15). Kurumların kültürel mirası koruma işlevini, erişim boyutuna getirilen sınırlamalarla sağlama çabası, açık erişimin sunduğu pek çok kazanımdan bireysel ve toplumsal düzeyde yoksun kalınmasına neden olmaktadır.

Kendi ürettiği kültüre “koşulsuz” erişemeyen geçmişinden bihaber toplumlar, hafızasını kaybetmiş ve bilişsel gelişimi dış öğretilere mahkûm bireylerden farksızdır. Kültürel mirasa isteyen herkesin, engelsiz bir biçimde erişimi kültürel bellek kurumlarında açık erişim uygulamalarının gerçekleştirilmesiyle sağlanır. Kültürel miras ürünlerine açık erişim, toplumların ortak geçmişini görünür kılarak kültürel ve tarihsel bilincin oluşmasına katkı sağlar. Kültürel mirasa açık erişimin zemin hazırlayacağı entelektüel özgürlük ise “yenilik ve yaratıcılığın” gelişmesine yol açar. Bu durumun etken olacağı ar-ge temelli yeni yaklaşımlar, ülkelerin ekonomik ve bilimsel açıdan gelişmesinde önemli bir rol üstlenir. Kültürel zenginliğin turizm başta olmak üzere, sektörel boyutta sağlayacağı yararlar ve neden olacağı yeni iş alanları ekonomik gelişme açısından büyük öneme sahiptir. Bu yönüyle kültürel mirasa erişim, toplumların geçmişinden kazanç sağlamasına da zemin hazırlayacaktır.

Kuşkusuz açık erişimin toplum açısından sağladığı kazanımlardan bir diğeri de bilgi temelli gelişen, sorunları bilgiyle çözüme ulaştıran bir toplum yapısını teşvik etmesidir.

Amerikalı yazar Scott Trow’un “kamu eğitimi gibi, halkın bilgiye yaygın olarak erişmesi de demokrasinin temel kaynaklarından biri olup, bilgili vatandaşlar olabilmenin garantisidir” (QuippyQuotes, 2014) sözü açık erişimin toplumsal gelişim açısından önemini yalın bir ifadeyle ortaya koymaktadır.

Mekân ve zaman sınırlamaları çerçevesinde gerçekleştirilen erişimin, kullanıcılar üzerinde yarattığı caydırıcı etki, kültürel miras ürünlerinin geniş kitlelerce tanınmasını engelleyen temel nedenlerden biridir. Buna karşılık açık erişim bilgi erişimde zaman ve mekân zorunluluğunu ortadan kaldırarak, kültür mirasının engelsiz bir biçimde erişilebilir ve kullanılabilir olmasını sağlamakta ve bu yönüyle kültürel bellek kurumlarının bilgi erişim işlevini herkes için eşit bir biçimde gerçekleştirme ilkesini de desteklemektedir.

(18)

Açık erişim uygulamaları, kültürel bellek kurumlarının webde daha kolay keşfedilmelerini ve kurumsal görünürlüklerinin artmasını sağlar (Afzali ve Tonta, 2010, s. 157; Ertürk ve Küçük, 2010, s. 63). Türkiye’nin zengin kültür mirasının uluslararası düzeyde tanınmasına olanak yaratan bu durum, kültürel bellek kurumlarına benzer işlevleri gerçekleştiren uluslararası platformlarla işbirliği yapma fırsatı da verir. Söz konusu işbirliğinin doğuracağı proje temelli ortaklıklar, kültürel bellek kurumları için oldukça masraflı bir süreç olarak değerlendirilen dijitalleştirme ve erişim giderlerinin karşılanmasında katkı sağlayıcı olabilir.

Anılan gerekçeler, kültürel bellek kurumlarında açık erişim uygulamalarının ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Kültürel mirasa erişimin standartlara uygun ve işlevsel bir biçimde gerçekleştirilmesi, Türkiye’deki kültürel bellek kurumlarında açık erişim uygulamalarına yol göstermesi beklenen bir modelin geliştirilmesini gerekli kılmaktadır. Yapılan bu çalışmanın açık erişim uygulamalarıyla ilgili iş akış süreçlerine kavramsal bir yaklaşım kazandırmanın yanı sıra, konuyla ilgili yayın sayısının az olduğu mesleki literatüre de katkı sağlaması beklenmektedir.

1.2. Literatür Özeti

Ulusal literatürde dijitalleştirilen kültürel miras ürünlerine açık erişimle doğrudan ilgili bir yayın bulunmamakla birlikte mevcut çalışmaların daha çok kültürel bellek kurumlarında dijitalleştirme uygulamaları üzerine odaklandığı, erişim ve dağıtım konularına da dijitalleştirme süreci kapsamında değinildiği görülmektedir (Ataman, 2004; Deren, 2006; Ergün, 2007; Külcü, 2012; Şahin, 2010; Yılmaz, 2011). Benzer şekilde uluslararası literatürün de konu kapsamında çok zengin olmadığı, mevcut bazı örneklerin daha çok dijitalleştirme süreçleriyle ilgili rehber (Ayris, 1998; Banach, vd.,2011; Chapman, 2000; Conway, 2000) ya da proje üretme çabası taşıdığı söylenebilir (Agnarsson, 2001; Creativech, 2016). Agnarsson (2001) çalışmasında İzlanda ve İskandinav ırkına ait el yazmaları ve basılı materyallerin dijitalleştirilmesi ve açık erişimi konulu bir proje olan SagaNet’i değerlendirmektedir. Agnarsson (2001, s.

28) SagaNet’in İzlanda ve İskandinav ırkına ait kültür ürünlerini yansıtmanın yanı sıra bu ürünlere olan ilginin artmasına ve dolayısıyla ilgili ülkelerde turizmin gelişmesine katkı sağlayacağını vurgulamaktadır. Kapsalis (2016) kültürel bellek kurumlarının benimseyecekleri açık erişim politikalarıyla koleksiyonlarında bulunan materyalleri adil

(19)

kullanım (ticari olmayan, eğitim amaçlı kullanım) yoluyla engelsiz ve ücretsiz erişime açabileceklerine dikkat çekmektedir. Latin Amerika’da kültürel miras ürünlerine açık erişim konulu çalışmasında Suaiden (2010), ekonomik statü, sosyal, kültürel, toplumsal ya da yönetimle ilgili engellerin, bilgi toplumunda kültürel mirasa ve bilgiye erişimde ortadan kaldırılması gerektiğini öne sürmektedir.

1.3. Araştırmanın Problemi, Amacı ve Hipotezi

Alanyazında yer alan bazı çalışmalar (Ataman, 2004; Atılgan ve Keten, 2008; Külcü, 2012; Yılmaz, 2011) günümüzde kültürel miras ürünlerinin dijitalleştirme yoluyla

“isteyen herkes tarafından erişilebilir” olduğuna vurgu yapmaktadır. Buna karşılık kültürel bellek kurumlarının çoğu, yoğun çaba gerektiren bir üyelik aşamasını tamamlamak ve belirlenen kullanım bedelini ödemek gibi kısıt ve koşullarla koleksiyonlarına erişim sağlamaktadır. Bundan hareketle araştırmanın problemi,

“Türkiye’de dijitalleştirme faaliyetlerinde bulunan kamuya bağlı kültürel bellek kurumlarında, dijitalleştirilen kültürel miras ürünlerine açık erişim genellikle sağlanamamaktadır.” şeklinde belirlenmiştir. Bu probleme neden olan etmenleri ortaya koymak için araştırmaya katılan kültürel bellek kurumlarında şu araştırma sorularına yanıt aranacaktır:

1. Karar vericilerin kültürel miras ürünlerine açık erişimle ilgili farkındalık, istek ve bilinç düzeyleri nasıldır?

2. Kurumsal açık erişim uygulamaları ve açık erişimle ilgili yasal düzenlemeler ne durumdadır?

 Kurumların açık erişimle ilgili bir politika, plan ya da stratejileri var mıdır?

 Kurumsal mevzuat açık erişimle hangi ölçüde ilişkilidir?

 Açık erişime sunulması planlanan materyallerle ilgili telif hakları durumu nedir?

 Dijitalleştirilen içeriğe erişim hangi yollarla gerçekleşmektedir?

 Kurumlar açısından dijitalleştirilen kültürel miras ürünlerine açık erişimin yaratacağı fırsatlar ve sorunlar nelerdir?

 Türkiye’de kamuya bağlı kütüphane, arşiv ve müzeler için nasıl bir açık erişim modeli geliştirilebilir?

(20)

Bu araştırmanın temel amacı; Türkiye’de dijitalleştirme faaliyetlerinde bulunan kamuya bağlı bazı kültürel bellek kurumlarında, açık erişim uygulamalarına yönelik mevcut durum ve eğilimi ortaya koyarak, kültürel miras ürünlerine açık erişim sağlanmasına rehberlik edecek bir “Dijitalleştirilen Kültürel Miras Ürünlerine Açık Erişim Kavramsal Modeli” önermektir. Buna bağlı alt amaçlar ise şöyle tasarlanmıştır:

 Türkiye’de dijitalleştirme faaliyetlerinde bulunan kamuya bağlı bazı kültürel bellek kurumlarında dijital içeriğe hangi yollarla erişim sağlandığını ortaya koymak.

 Kültürel miras ürünlerine açık erişimle ilgili farkındalık, bilinç ve istek durumlarını ortaya koymak.

 Kültürel miras ürünlerine açık erişimle ilgili sorun ve endişeleri ortaya koymak.

 Kültürel miras ürünlerine açık erişimin sağlayacağı fırsatları ortaya koymak.

 Açık erişime sunulması beklenen dijital kültürel miras ürünlerinin hangi ölçütler çerçevesinde seçildiğini ortaya koymak.

Tüm bunlardan yola çıkarak araştırmanın hipotezleri şöyle belirlenmiştir:

1. Türkiye’de dijitalleştirme faaliyetlerinde bulunan kamuya bağlı kültürel bellek kurumlarında, açık erişim uygulamalarını düzenleyen bir politikanın bulunmaması;

açık erişim uygulamalarında telif hakları, personel, finansman ve teknik altyapıya dayalı sorunlarla karşılaşma endişesi gibi nedenlerle kültürel miras ürünlerine açık erişim genellikle sağlanamamaktadır.

2. Türkiye’de dijitalleştirme faaliyetlerinde bulunan kamuya bağlı kültürel bellek kurumlarında açık erişim farkındalığı genellikle zayıftır.

3. Türkiye’de dijitalleştirme faaliyetlerinde bulunan kamuya bağlı kültürel bellek kurumları dijitalleştirilen kültürel mirasa açık erişim sağlamaya genellikle isteklidir.

4. Türkiye’de dijitalleştirme faaliyetlerinde bulunan kamuya bağlı kültürel bellek kurumlarında açık erişim uygulamalarına yol gösterecek bir rehbere gereksinim vardır.

1.4. Araştırmanın Kapsamı ve Yöntemi

Bu araştırma; hali hazırda yaşanan olayların daha önceki olaylar ve koşullar ile ilişkilerini dikkate alarak, durumlar arasındaki etkileşimi açıklamayı hedefleyen

(21)

betimleme yöntemine (Kaptan, 1995, s. 63) dayalı olarak yapılmıştır. Araştırma modeli, geçmişte ve halen var olan bir durumu var olduğu şekliyle betimlemeyi amaçlayan tarama modeline uygun olarak tasarlanmıştır. Tarama modelinde amaç bir olay ya da durumu değiştirmek ya da etkilemek değil, olduğu gibi ortaya koymaktır (Karasar, 2012, s. 77).

Araştırmanın kapsamını, Türkiye’de dijitalleştirme uygulamalarını yürüten ya da tamamlamış kamuya bağlı kültürel bellek kurumları (kütüphane, arşiv ve müzeler) arasında otorite sayılabilecek ve koleksiyonunda dijitalleştirilen kültürel miras ürünleri bulunan kurumlar oluşturmaktadır. Bu çerçevede araştırma örnekleminin,

 Amaç, hedef ve görevlerini içeren bildirgenin 12. maddesinde “Türkiye’de dijital kültür mirası yaratma çabalarını desteklemek” vurgusu yapılan (Halk Kütüphaneleri Bildirgesi, 2004) ve temel işlevleri gereği halka açık bilgi/kültür kurumları olan halk kütüphaneleri;

 Kar amacı gütmeyen ve hizmetlerini halka açıklık ilkesiyle yerine getiren, yaşantılar sonucu ortaya çıkan ürünler üzerine araştırmalar yapan, bunları toplayan, koruyan, bilgisini paylaşan ve inceleme, eğitim ya da zevk alma gibi amaçlarla sergileyen, sürekliliği olan bir kurum (ICOM, 2004) olarak müzeler,

 Koleksiyonları toplumsal, ekonomik ve idari yaşamın tarihini yansıtan ve bu yönü ile kültürel mirasın belgesel yüzünü oluşturan arşivler,

 Kültürel miras ürünlerinin dijitalleştirilmesi ve erişime sunulması konularında öncü sayılabilecek kamu kurumları, arasından seçilmesine karar verilmiştir.

Türkiye’de dijitalleştirme uygulamalarını yürüten ya da tamamlayan kamuya bağlı kültürel bellek kurumlarının oldukça kapsamlı ve belirlenmesi güç olabileceğinden örneklemin, verilerin en kolay, hızlı ve ekonomik bir biçimde elde edilebileceği bir yöntemle belirlenmesine karar verilmiş, bu kapsamda “kolayda örnekleme” tekniğinden yararlanılması uygun bulunmuştur. Kolayda örnekleme, araştırmanın amacı çerçevesinde kolay ulaşılabilen birimlerin en ideal örneklem olduğu mantığına dayanır (Aytekin, 2015; Haşıloğlu, Baran ve Aydın, 2015, s. 20). Örneklemin evreni sınırlı olarak temsil edebildiği bu yaklaşımla elde edilen verilerin genellenmesi zordur (Atılgan, 2015). Bu kapsamda araştırma ile ulaşılacak sonuçların yalnızca araştırmaya

(22)

katılan/örnekleme alınan kurumlardan alınan cevaplara göre yorumlanacağı ve genelleme kaygısı taşımayacağı söylenmelidir.

Araştırmada önceden belirtilen problem ve alt problemlere yanıt bulabilmek amacıyla;

nicel veri toplama tekniklerinden yararlanılmıştır. Söz konusu tekniklerden biri ankettir.

Anket; kişi ve grupların çeşitli fikir ve konularda benimsedikleri düşünceleri ortaya koymak amacıyla belirli bir plana göre hazırlanan soru listesidir (Oğur ve Tekbaş, 200, s. 336). Kültürel bellek kurumlarında açık erişim uygulamalarına yönelik mevcut durumu ve genel eğilimi ölçmek amacıyla hazırlanan ve toplam 61 soru içeren anket, yanıtlayıcılardan kendilerine uygun olan seçenekleri işaretlemelerinin istendiği liste biçimi sorular, belirlenen kategorilerden sadece birini seçebilecekleri kategorik sorular, tam ya da yaklaşık bir sayısal cevap istenen nicel sorular ve her maddenin anlamına ilişkin tutum derecesinin belirtildiği Likert tipi sorulardan oluşmaktadır.

Dijitalleştirilen kültürel miras ürünlerinin açık erişime sunulmasına yönelik sürecin işleyişinde, kurumlarda karar verici/yönetici konumunda bulunanlar ile dijitalleştirme ve açık erişim uygulamalarından birincil derecede sorumlu olan kimselerin etkin olabilecekleri düşünülerek, anketin anılan bu nitelikleri taşıyanlar tarafından yanıtlanmasına karar verilmiştir. Bu çerçevede anket, 28 Aralık 2015-28 Ocak 2016 tarihleri arasında, örnekleme alınan kurumlarda ilgili kişilere yüz yüze görüşme ya da e- posta yoluyla uygulanmıştır.

Sürecin ilk aşamasında, araştırmanın amacı çerçevesinde bilgi sağlayabileceği düşünülen bazı kurumlarda ön araştırma yapılarak anket sorularının uygulanabilirliği sınanmıştır. Bu çerçevede anket, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Bitlis İl Halk Kütüphanesi, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Hatay İl Halk Kütüphanesi, Kocaeli Müzesi Müdürlüğü, Manisa İl Halk Kütüphanesi ve Türk Tarih Kurumu yetkililerine yüz yüze görüşme ya da e-posta yoluyla uygulanmıştır. Yapılan ön araştırma sonunda mevcut anketten herhangi bir madde eksiltilmemesine ya da ekleme yapılmamasına karar verilmiştir. Ön araştırmada ayrıca, kültürel miras ürünlerini dijitalleştirme ve söz konusu ürünlere erişim gibi uygulamaların, kültürel bellek kurumlarının bağlı bulunduğu üst kurum ya da genel müdürlük kararlarına bağlı olarak gerçekleşebileceği saptanmıştır. Bu nedenle araştırma anketinin halk kütüphaneleri, müzeler ve arşivler adına karar verici konumunda bulunan Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü,

(23)

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ve Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü kapsamında uygulanmasına karar verilmiştir. Bu bilgiler ışığında örnekleme alınan kurumlar Tablo 1’de gösterilmiştir.

Tablo 1: Araştırmaya dâhil edilen kültürel bellek kurumları Kurumlar

Ankara Üniversitesi Kütüphanesi Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Diyanet İşleri Başkanlığı Kütüphanesi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü Atatürk Kitaplığı

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kütüphaneler Yayımlar Genel Müdürlüğü Marmara Üniversitesi Kütüphanesi Milli Kütüphane

Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi

T.B.M.M Kütüphane ve Arşiv Hizmetleri Başkanlığı Türk Dil Kurumu Kütüphanesi

Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi

Araştırmadan elde edilen veriler, frekans (sıklık) ve yüzde bilgilerinden oluşan istatistiksel dağılım tabloları ile sunulmuş ve bunu bulguların saptanması ve yorumlanması izlemiştir. Araştırma kapsamında elde edilen nicel verilerin değerlendirilmesinde SPSS 23 paket programı kullanılmıştır.

1.5. Araştırmanın Düzeni

Araştırma altı bölümden oluşmaktadır:

Birinci bölümde, konunun önemi, literatür özeti, araştırmanın problemi ve soruları, araştırmanın amacı ve hipotezleri, araştırmanın kapsamı, yöntemi ve veri toplama teknikleri ile araştırma düzenine yer verilmektedir.

İkinci bölümde, kültürel miras ve dijitalleştirme, dijitalleştirme süreci, bu sürecin aşamaları, ulusal ve uluslararası uygulamalar ve yasal düzenlemeler irdelenmektedir.

(24)

Üçüncü bölümde, açık erişim, açık erişimin ortaya çıkış nedenleri, ulusal ve uluslararası girişimler, kültürel mirasa açık erişim ve bu yönde gerçekleştirilen uygulamalar ele alınmaktadır.

Dördüncü bölümde, örnekleme alınan kurumlarda kültürel mirasa açık erişimle ilgili mevcut durum ve eğilimleri ortaya koymak amacıyla yapılan araştırmanın bulguları ve yorumlarına yer verilmektedir.

Beşinci bölümde, dijitalleştirilen kültürel mirasa açık erişimle ilgili kavramsal model önerisi ve buna bağlı iş akış planları sunulmaktadır.

Altıncı bölümde, araştırma ile ulaşılan sonuçlar ve önerilere yer verilmektedir.

1.6. Kaynaklar

Kültürel mirasa açık erişim süreci ve buna ilişkin modelin tasarım sürecinde, kültür mirası niteliğindeki materyallere engelsiz erişim yanlısı uygulamaların öncüsü konumunda bulunan Rijksmuseum, Europeana, Açık Arşivler Girişimi Referans Modeli (Open Archives Initiative (OAI) Reference Model), Açık Galeri, Kütüphane, Arşiv ve Müzeler (OpenGLAM) Girişimi, İsveç Açık Kültürel Mirası (Swedish Open Cultural Heritage-SOCH), Amerika Dijital Halk Kütüphanesi (Dijital Public Library of America- DPLA, 2015), Amsterdam Müzesi (Amsterdam Museum), OpenAirePlus Projesi, Finlandiya kültürel mirasına ortak bir yapı üzerinden erişim sunan Finlandiya Ulusal Dijital Kütüphanesi (National Digital Library-NDL of Finland) ve Finna.Fi, Türkiye’den ise İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Akademik Açık Erişim Sistemi (DSpace@IZTECH) gibi örneklerden yararlanılmıştır. Çalışmanın kuramsal kısmı oluşturulurken yararlanılan kaynaklar ve veri tabanları şu şekilde sıralanabilir:

 Bilgi Dünyası  ScienceDirect

 EBSCO Host Research Databases (1975- )

 SCOPUS

 Google Scholar  Springer E-Books

 JSTOR  Türk Kütüphaneciliği

 Library and Information Science and Technology Abstracts (1969- )

 Digital Applications in Archaeology and Cultural Heritage

 Web of Knowledge

 Journal of Cultural Heritage

 International Journal of Heritage Studies

(25)

“Kültürünü tanımayan insan kendi ülkesine yabancıdır.”

Ludwig Tieck 2. BÖLÜM

KÜLTÜREL MİRAS VE DİJİTALLEŞTİRME

2.1. Kültürel Miras

Disiplinler arası bir kavram olan kültür tek bir tanımla açıklanamayacak kadar geniş bir içeriğe sahiptir. Kültür kavramı etimolojik açıdan incelendiğinde, Latince ’de yetiştirmek, büyütmek, ekip biçmek gibi anlamlara gelen “colere” sözcüğünden kök alan ve Fransızca ’da tarım anlamına gelen “cultura” kelimesinden türediği görülmektedir (Alakuş, 2004). Zamana bağlı olarak evrilmeye devam eden kültür sözcüğü, 18. yüzyılda insan topluluklarının, halkın ya da bir ulusun özgün yapısını ifade eden, düşünce ve değer birliğini oluşturan zihinsel, sanatsal, teknik ve felsefi tüm ürünleri kapsar hale gelmiştir (Özlem, 2000, s. 143). UNESCO (2001), kimlik, sosyal uyum ve bilgi tabanlı ekonominin gelişmesi gibi konuların merkezinde yer alan kültürün, toplum veya bir sosyal gruba özgü maddi, manevi, entelektüel ve duygusal özelliklerin tümü olarak kabul edilmesi gerektiğini; sanat ve edebiyatın yanı sıra yaşam biçimi ve değerler sistemi, gelenekler ve inançları da kuşattığını vurgulamaktadır.

Miras kavramı; “1. Birine, ölen bir yakınından kalan mal mülk, para veya servet, kalıt, bırakıt, tereke. 2. Kalıtım yoluyla gelen herhangi bir özellik. 3. Bir neslin kendinden sonra gelen nesle bıraktığı şey.” anlamlarına gelmektedir (Türk Dil Kurumu Sözlüğü, 2014). Kültür ve miras kavramlarını bir araya getiren “kültürel miras”; kuşaktan kuşağa aktarılan, tüm kültürlere ve insanlığa ait sanatsal ya da sembolik, maddesel simgeleri ifade etmektedir (UNESCO, 2001). Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültürel Kurumu’nun (UNESCO) 17. Genel Kurulu tarafından 16 Kasım 1972 tarihinde kabul edilen ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu toplam 191 ülkenin imzaladığı, “Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme ”ye1 göre kültürel miras anıtlar, yapı toplulukları ve sitleri kapsamaktadır. Bu bağlamda kültürel miras ürünleri,

1 Bkz. http://teftis.kulturturizm.gov.tr/TR,14269/dunya-kulturel-ve-dogal-mirasin-korunmasi-sozlesmesi.html

(26)

geçmişten günümüze ulaşan değerlerin, inançların, bilgilerin ve geleneklerin bir yansıması olarak değerlendirilebilir (Avrupa Konseyi… 2005, s. 75).

Kültürel miras soyut ve somut olmak üzere iki türde ele alınabilir. Bu çerçevede anıtlar, mozaikler, giyim eşyaları, el yazmaları gibi ürünler somut kültür olarak nitelendirilebilir (Şahin; 2010, s. 2). Toplumların gelişimini ve fiziki yerleşim yerlerini zamanlar ötesine taşıyarak, sosyal, ekonomik ve kültürel yönleri hakkında bilgi veren ve günümüzde özellikle turizm sektörü için cazibe merkezi olarak değerlendirilen, insanlar için eğlenme ve dinlenme mekânı olarak görülen doğal alanlar da somut kültürel miras kapsamına alınmaktadır (Müşerref, 2009, s. 2).

UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi’nde kültürel çeşitliliğin potası ve sürdürülebilir kalkınmanın güvencesi olarak görülen somut olmayan kültürel miras, anlatımlar, bilgiler, beceriler ve bunlara ilişkin araçlar, gereçler ve kültürel mekânlar ile açıklanmaktadır (UNESCO, 2003, s. 2). Kültürel miras ürünlerinin araştırılması, derlenmesi ve korunmasını sağlayacak dokümantasyon merkezlerinin kurulması da yine bu sözleşmenin temel amaç ve eylem planları arasında yer almaktadır (UNESCO, 2003, s. 5).

2.2. Dijitalleştirme

Dijitalleştirme kültürel bellek kurumlarının yeni fenomeni gibi görünse de, materyalleri dijital formatta da kullanılabilir hale getirmeye yönelik ilk çabalar, kurumların elektronik kataloglarla bilgisayar sistemlerini kullanmaya başladığı 1970’li yıllara rastlar. Bu dönemde yapılan dijitalleştirme uygulamaları, dönemin el verdiği koşullar çerçevesinde, “başlangıç” düzeyinde gerçekleşmiştir. 1980’li yıllarda basılı formatta bulunan kitap ve makale gibi yayınların dijitalleştirilmesi yaygınlaşmaya başlamış;

ancak bu dönemde gerçekleştirilen dijitalleştirme çalışmaları da dar kapsamlı ve küçük ölçekli (kurumsal düzeyde) uygulamalarla sınırlı kalmıştır (Terras, 2011, s. 4). 1990’lı yıllarda World Wide Web’in icat edilmesi, dijital bilginin yayımı ile ilgili yeni olanaklar yaratmıştır. Görüntüleme teknolojisine olan ilginin hızla arttığı ve dijital görüntüleme araçlarının daha ekonomik bir düzeye ulaştığı bu dönemde özellikle kütüphaneler, arşivler ve müzelerde dijital görüntüleme projelerine yönelik uygulamalar çoğalmıştır.

(27)

1990’lı yılların ikinci yarısından itibaren gelişimi hız kazanan ve günümüzde mobil teknolojilerin de eklenmesiyle farklı boyutlar kazanan bilgisayar ve iletişim teknolojileri, veri miktarında meydana gelen artışın temel gerekçeleri arasındadır. Söz konusu teknolojiler aynı zamanda, verilerin sağlanması, düzenlenmesi, saklanması, analizi ve paylaşılması gibi süreçler üzerinde de kolaylaştırıcı etkiler yaratmıştır.

Veriler üretildikleri ortama ya da biçime göre analog ve dijital olmak üzere ikiye ayrılır.

Temsil ettikleri şeyi analog veriler doğrudan, dijital veriler ise 0’lı ve 1’li sayılar yolu ile gösterirler (Şahbaz, Alpaslan ve Sökmen, 2014, s. 2). Analog veriler çeşitli süreçlerden geçirilerek dijital yapılara dönüştürülebilirler. Dijitalleştirme kavramı ile açıklanan bu süreç, analog bir dokümanın tarayıcı ile taranarak bilgisayarlarca anlaşılabilir bir yapıya dönüştürülmesi işlemlerini kapsamaktadır. Yılmaz’ın (2011, s.

118) fiziksel ya da analog materyallerin tarama, yakalama, işleme, depolama ve erişim gibi evreleri tamamlayarak, elektronik ortama ya da elektronik ortamda depolanan görüntülere dönüştürülmesi şeklinde açıkladığı dijitalleştirme, süreç olarak elektronik sistemler tarafından algılanamayan bilgilerin söz konusu sistemlerce algılanabilir bir biçime çevrilmesiyle tamamlanmaktadır.

Alanyazında dijitalleştirmenin nedenleri üzerine odaklanan çoğu çalışmada koruma ve erişim gibi faktörler ön plana çıkmaktadır. Dijitalleştirme çalışmaları belgenin aslının korunması ve belgeye erişimin artırılması gibi kazanımların yanı sıra sağladığı pek çok avantajla kültürel bellek kurumlarının sıklıkla başvurduğu çözüm yolları arasındadır.

Uzun vadede karlı bir uygulama olarak görülen dijitalleştirme genel olarak;

 Erişimi artırır. Dijitalleştirme işlemlerinin öncelikli sebeplerinden biri erişimi artırmaktır.

 Kullanıcıların, kütüphanelerin ya da arşivlerin daha özel bir koleksiyon geliştirmeye yönelik taleplerini karşılar.

 Sayısı her geçen gün artan kullanıcı gruplarına yaşam boyu öğrenme ve eğitimle ilgili hizmetler sunar.

 Kurumların teknik altyapı ve personel kapasitesini artırmalarını sağlar.

 Sanal koleksiyonlarla dünya genelinden erişilebilir olmayı sağlar.

 Diğer kurumlardaki paydaşlarla ekonomik açıdan avantaj sağlayacak ortak yaklaşımlar benimsemeye fırsat verir.

(28)

 Finansal fırsatlar yakalama avantajı sunar. Örneğin finansman kaynağı olabilecek bir program uygulamak ya da belirli bir proje yürütmek gibi (IFLA, 2002, s. 6-7 ).

2.3. Dijitalleştirme Süreci

Dijitalleştirme detaylı planlama gerektiren masraflı bir süreçtir. Kurumlar dijitalleştirmeye karar verirken harcayacakları para ve zamanı elde edecekleri faydalar ile orantılı olarak göz önünde bulundurmalıdırlar. Karar verme sürecinde kullanıcı grubu, koruma ve saklama yolları, maliyet, personel, teknik altyapı gibi öğeler dikkatle belirlenmelidir (IFLA, 2002, s. 9). Bir dijitalleştirme projesinin teknik altyapısı bilgisayarlar, ekranlar, tarayıcılar, dijital kameralar ve saklama ortamları gibi donanım araçları, yazılım ve ağlardan oluşur. Bunlara ek olarak protokoller, standartlar, politikalar ve izlenecek yol ve yöntemler de teknik altyapı kapsamında algılanabilir.

Teknik donanımla ilgili gereksinimler karşılanırken son derece titiz davranılmalıdır.

Yüksek maliyet ve teknolojinin değişim hızıyla baş edebilmek için tek ve patentli çözümlerden uzak durulmalıdır (Moving Theory into Practice, 2003, s. 1- 2).

IFLA (2002) tarafından hazırlanan dijitalleştirme rehberine göre genel olarak bir dijitalleştirme süreci planlama, seçim, dönüştürme, kalite kontrol, üstveri oluşturma, dağıtım ve sunum aşamalarından oluşur.

2.3.1. Seçim

Dijitalleştirme için uygun olan malzemelerin ya da dijitalleştirilecek koleksiyonun belirlenmesi ile ilgili işlemleri kapsar. Seçim sürecinin bir politika kapsamında gerçekleşmesi, seçilecek materyallere ilişkin ölçütlerin ve dijitalleştirme süreçlerinin gerçekleşmesini sağlayacak yazılım ve donanım unsurlarının belirlenmesi, sürecin başarıya ulaşması açısından büyük önem taşımaktadır (IFLA, 2002, s. 15). Seçim sürecinde;

 Materyal ya da koleksiyonun dijitalleştirilecek kadar değerli olup olmadığı,

 Materyal ya da koleksiyonun dijitalleştirilmesi, yayımı ve dağıtımıyla ilgili yasal bir engelin bulunup bulunmadığı,

 Dijitalleştirmenin sağlayacağı kazanımlar,

 Dijitalleştirmeyi sağlayacak teknik altyapıya sahiplik,

(29)

 Maliyetin uygunluğu, gibi ölçütler dikkate alınmalıdır (Ayris, 1998; Harvey, 2011, s. 70)

Dijitalleştirilecek materyallerin seçimi yalnızca değeri ve içeriğine göre değil, teknik açıdan uygunluk, kurumsal koşullar ve telif hakları gibi etkenlere göre de gerçekleştirilir (IFLA, 2002, s. 11). Yasal açıdan eserlerin dijitalleştirilmesi 3 yolla gerçekleşmektedir:

 Telif hakkı yasasıyla korunmayan eserlerin doğrudan dijitalleştirilmesi,

 Telif hakkı ya da ilgili yasal düzenlemede eserlerin çoğaltılmasına izin verilmiş olması,

 Dijitalleştirme/dijital korumanın eserin telif hakkı sahibi tarafından ya da onun izniyle gerçekleştirilmesi (Besek vd., 2008, s.105).

Dijitalleştirme sonucunda ortaya çıkan ürünlerin doğurduğu haklar ise:

 Dijital nesnelerin indekslenmesi,

 Üstverilerin oluşturulması,

 Veri tabanı hakkı,

 Dijitalleştirme süreçlerinde görevli personele ilişkin haklar,

 Üçüncü tarafların entelektüel mülkiyet hakları, şeklinde gruplandırılabilir (Dietrich ve Pekel, 2012, s. 8).

Dijital kültürel mirasa açık erişim sağlamak isteyen kurumlar, yukarıda sıralanan ilk dört hakka bizzat kendileri sahiptir. Üçüncü şahısların (eserlerin yaratıcısı, yazarı, kazı işlerinden sorumlu arkeolog, vb.) entelektüel mülkiyet hakkına dayalı durumunun sorunsal boyutuna ulaşmadan çözümlenebilmesi, açık erişimi engelleyen etkenlerin ortadan kalkmasını sağlayacaktır. Bu kapsamda;

 Kurumsal düzeyde eserin telif hakkının ödenmesi bu ödemeye bağlı giderin kullanıcıya yansıtılmaması,

 Doğrudan eser sahibinden açık erişim izninin alınması,

 Yazar haklarını da koruyan açık lisans anlaşmalarının kullanılması gibi uygulamalar çözüm sağlayıcı olabilir.

Uygun olan materyaller seçildikten sonra dijitalleştirme süreci dönüştürme aşaması ile devam eder.

(30)

2.3.2. Dönüştürme

Basılı ortamdaki dokümanların tarayıcı ya da dijital bir fotoğraf makinesi kullanılarak bit-eşlemli görüntülere dönüştürülmesi işlemidir (IFLA, 2002, s. 17). Dönüştürme aşamasında kullanılan ve taramanın yüksek ya da düşük kalitede olmasını belirleyen standartlar materyallerin saklama, koruma, düzenleme, dağıtım gibi kullanım amaçlarına yönelik olarak belirlenir (Ergün, 2007, s. 2). Dönüştürme aşamasında kullanılacak tarayıcının; dokümanın boyutu, renk ve ton gibi ayrıntıları ve fiziksel koşullarıyla uyumlu olması gerekmektedir. Beyaz kâğıt üzerinde siyah görüntülerin olduğu metinsel taramalar için çift tonlu, fotografik malzemeler için gri tonlama ve renkli dokümanlar için renkli tarama yapılması, materyalin özellikleriyle uyumlu ve bilgiye dayalı içeriğin taşınmasını sağlayacak bir bit derinliği seçilmesi bu aşamada göz önünde bulundurulması gerekenler arasındadır. Ana dosya ve gerektiğinde erişim dosyaları için kayıpsız sıkıştırma tekniklerinin kullanılması ve ulaşılan dijital görüntü kalitesinin standartlara uygun olması yine dönüştürme sürecinde beklenen özellikler arasındadır (IFLA, 2002, s. 20).

2.3.3 Kalite kontrol

Kalite kontrol dijitalleştirme sürecinin her aşaması için önemli bir bileşendir. Kalite kontrol yapılmadan görüntü dosyalarının bütünlüğünü ve tutarlılığını garanti etmek mümkün değildir (IFLA, 2002, s. 21). Kalite kontrol sırasında değerlendirilecek ürünler (ana materyal ve ondan türeyen kopyalar ya da üstveriler gibi) belirlenmeli, ne üretilecek? Ne zaman üretilecek? gibi sorulara yanıt aranmalıdır. Bir sonraki aşamada, dijital biçimlere dönüştürülmüş ürünlerin kabul edilme ölçütleri açıkça tanımlanmalıdır.

Kalite kontrolünde kullanılacak yöntem ve kaliteyle ilgili kararların nasıl uygulanacağı belirlenmelidir. Kalite kontrol sürecinde, donanım, yazılım, tarama işlemini gerçekleştiren personelin özellikleri, parlama ve doğrusallık gibi sistem performansı, renkler, koşullar, monitör kalibrasyonu gibi çevresel etmenlerin kalite kontrolü de değerlendirilmelidir. Kalite kontrol sonrasında beğenilmeyen işlem yinelenmelidir (Moving Theory into Practice, 2003, s.44-50). Bu aşamadan sonra materyalleri tanımlayan, açıklayan, erişimini ve kullanımı kolaylaştıran üstverilerin üretilmesi gerçekleştirilir.

(31)

2.3.4. Üstveri Oluşturma

Çoğu zaman veri hakkında veri ya da bilgi hakkında bilgi tanımıyla karşımıza çıkan üstveri, kaynak keşfi, elektronik bilgilerin düzenlenmesi, karşılıklı işlerlik, dijital bilgilerin tanımlanması arşivleme ve koruma gibi pek çok avantaj sağlar.

Dijitalleştirilecek materyaller için ne tür bir üstveri kullanılacağının belirlenmesi, materyallerin tanımlanması ve materyallere erişim açısından büyük önem taşımaktadır.

Bu noktada koleksiyonda bulunan materyallerin türü ve kullanıcı grubunu özellikleri belirleyici rol üstlenir (Ergün, 2007, s. 10). Üstveri uygulamaları, materyalin içeriği hakkında bilgi veren tanıtımsal; mülkiyet haklarıyla ilgilenen yönetimsel; dosyalar arasındaki ilişkiyi tanımlayan yapısal ve dijital dosyanın özellikleriyle ilgili bilgileri içeren teknik üstveri olmak üzere dört başlık altında incelenebilir (IFLA, 2014).

Dijitalleştirme sürecinin önemli bileşenlerinden biri olan üstveri yaratma aşaması, materyal türüne uygun olan standartlar odağında rahatlıkla gerçekleştirilebilmektedir.

Kültürel bellek kurumları için tercih edilebilecek çok sayıda üstveri şeması bulunmaktadır. Kütüphane uygulamalarında kullanılmak üzere geliştirilen Metadata Object Description Schema (MODS), metin ve görsel materyaller için tanımsal, yönetimsel ve yapısal üstveri kodlamaları için geliştirilen Metadata Encoding and Transmission Standard (METS), müzelerde bulunan arkeolojik ve mimari nesneleri tanımlamak için oluşturulan Lightweight Information Describing Objects (LIDO), antik ve arkeolojik nesneleri tanımlamak için kullanılan Connecting Archaeology and Architecture in Europeana (CARARE), elektronik olarak erişilmeyi ve webde görünebilir/taranabilir olmayı isteyen arşivler tarafından kullanılan Encoded Archival Description (EAD) bunlardan bazılarıdır. Çalışma kapsamında öne çıkan üstveri standartlarına daha ayrıntılı değinilecektir:

DC (Dublin Core): Tüm kaynaklar için kullanılan Dublin Core, belgelerin tanımlanması, farklı uygulamalar ile kolay iletişim kurması ve yapısal değişikliklerin bir bütün olarak kendi içerisinde tutulması açısından çözümleyici bir standart olarak görülmektedir (Dublin Core, 2013; Ertürk, 2008, s. 90). Dublin Core, kaynak tanımlama işlemini kapsadığı 15 öğe çerçevesinde gerçekleştirmektedir:

(32)

 Başlık  Biçim

 Oluşturan (yazar/yaratıcı)  Tanımlayıcı

 Konu  Kaynak

 Tanımlama  Dil

 Yayıncı  İlişki

 Katkıda bulunanlar Kapsam

 Tür  Haklar

 Tarih

ESE (Europeana Semantic Elements): Europeana tarafından, kütüphane, arşiv ve müzelerden sağlanan içeriğin tanımlanması için kullanılan üstveri şemasıdır. ESE Dublin Core üstveri öğelerinin yanı sıra başka birtakım öğeler içerir (Europeana, 2013):

 Ülke  Tür

 Veri sağlayıcı  Haklar

 Dil  Kullanıcı etiketi

 Nesne  URI (üstveri kaydının tanımlayıcısı)

 Veri sağlayıcı kurum

 Yıl

EDM (Europeana Data Model): Europeana Veri Modeli, kurum ve kaynak tipi ayrımı gözetmeksizin birden çok standardı tek bir modelde bütünleştiren bir yapı sunar. EDM bir önceki model olan Europeana Anlamsal Öğe (ESE) modeli yerine geçmiştir. ESE’ye kıyasla daha doğru ve esnek bir modeldir (Europeana, 2016a).

EDM’nin, Dublin Core, OAI-ORE, SKOS ve CIDOC-CRM gibi hali hazırda geliştirilmiş söz dağarcıklarından gelen elementleri kullanıyor olması kolay benimsenmesine olanak tanımaktadır. EDM’ye göre her materyalin zorunlu olarak içermesi beklenen 9 tanımlayıcı öğesi olmalıdır (Europeana, 2016b):

 Başlık  Veri sağlanan platform

 Tanımlama  Haklar

 Dil  Bağlantılar

 Tür  URI (üstveri kaydının tanımlayıcısı)

Veri sağlayıcı kurum

TS 13298 Elektronik Belge ve Arşiv Yönetimi Standardı: Elektronik belgelerin arşivlenmesi ve yönetimine ilişkin konuları kapsayan bu standart, dijital görüntüleme sistemleri aracılığıyla elektronik olmayan resim, fotoğraf, nadir eser gibi belge ve

(33)

dokümanların tarayıcılar, dijital fotoğraf makineleri ve dijital kameralar aracılığı ile elektronik ortama aktarılmasına ilişkin esaslar içermektedir. Standartta, belgeler için dijital görüntüleme teknikleri, çözünürlük yoğunluğu, bit derinliği, tonlama, renk, sıkıştırma teknikleri ve dosya formatı gibi pek çok unsur detaylandırılmıştır (Türk Standartları Enstitüsü, 2016).

RDF (Resource Description Framework): Webde bulunan kaynaklar hakkında bilgi içeren bir veri modelidir. Bu model, varlık-ilişki modelinde (FRBR) olduğu gibi bir kavramsal modelleme yaklaşımı olup, “üçlüler” olarak adlandırılan, kaynak(nesne)- özellik-değer (nesne-özne-yüklem) yapılarıyla ile ifade edilir. Kaynak, üzerinde konuşulan yayın, obje, vb. bir varlığı temsil eder. RDF ile her kaynağın bir URI’ye (“Uniform Resource Identifier- Tektip Kaynak Tanımlama”) sahip olması ve XML etiketleriyle ifade edilen kaynak-özellik-değer üçlüsüyle kodlanması anlamsal yapının ortaya çıkmasını sağlar. URI, internet adresi, kimlik numarası gibi kaynağa özel olan bir tanımlayıcı, özellikler ise, kaynaklar arasındaki ilişkiyi tanımlayan diğer kaynaklardır.

RDF üçlüsünün son kavramı olan “Değer”, kaynakların özelliklerinin aldığı değeri ifade etmektedir (Keskin ve Sezer, 2009, s. 290).

Açık Arşivler Girişimi Üstveri Harmanlama Protokolü: Oluşturulan üstveriler arasında etkileşim sağlamak Üstveri Harmanlama Protokolü’nün kullanımıyla mümkündür. Açık Arşivler Girişimi (Open Archives Initiative - OAI) tarafından geliştirilen Üstveri Harmanlama Protokolü (Protocol for Metadata Harvesting-PMH), karşılıklı işlerlik olanağı ile farklı platformlarda bulunan benzer içerik ya da kaynaklara erişme imkânı sağlar (NISO, 2004, s. 2). Tek başına bir kütüphanenin gücü, kullanıcıların gereksinim duyduğu tüm bilgileri kapsamaya yetmeyebilir. 1999 yılı Ekim ayında Açık Arşivler Girişimi’nin (OAI) kurulmasıyla, her biri bağımsız uygulamalar geliştiren dijital kütüphaneler arasında birlikte çalışabilirliğin nasıl gerçekleşebileceğine dikkat çekilmiştir. Sorunun çözümüne yönelik olarak geliştirilen ve işlevi veri sağlayıcılar arasında üstveri iletişimi ve veri değişimini olanaklı hale getirmek olan Üstveri Harmanlama Protokolü, geniş bir dijital kütüphanenin bileşenlerini bir arada tutan bir yapıştırıcı olarak düşünülebilir (Pandey, 2003, s. 14).

(34)

Şekil 1: OAI-PMH Protokolünün temel işleyişi Kaynak: OAI, 2006.

OAI-PMH Protokolünün çalışma prensibine göre, iki temel unsur ön plana çıkmaktadır:

Veri sağlayıcı ve hizmet sağlayıcı. Veri sağlayıcı, üstveriye ve gerekli olmamakla birlikte tam metin ya da diğer materyallere açık erişim sağlamaktadır. Hizmet sağlayıcı ise, üstveriyi harmanlamak ve depolamak için veri sağlayıcısının OAI arayüzünü kullanır (OAI, 2006). Şekil 1‘e göre, servis sağlayıcı konumundaki üstveri harmanlayıcısı bilgisayar, harmanlanacak üstverileri olan bir arşive arama isteğini HTTP protokolünü (HTTP GET/POST) kullanarak iletir. Veri sağlayıcısı durumundaki arşiv, istenen ölçütleri sağlayan bilgi kaynaklarının XML’le kodlanmış Dublin Core standardına göre hazırlanmış üstverilerini servis sağlayıcıya geri gönderir (OAI, 2006;

Tonta vd., 2006, s. 29).

2.3.5. Dağıtım/ Sunum

Materyallere erişim, söz konusu materyallerin dağıtımlarının yapılması ile olanaklıdır.

Dağıtım çevrimiçi erişim ortamlarından doğrudan olabileceği gibi, kullanıcı talepleri doğrultusunda e-posta ya da faks yoluyla da gerçekleştirilebilir. Biri son kullanıcılar diğeri ise kütüphaneciler ve sistem yöneticileri için olmak üzere dijital içeriğin dağıtımıyla ilgili iki farklı arayüz geliştirilir. Dijital kütüphanenin kullanıcıyla iletişimi için standart bir tarayıcı kullanılır (Pandey, 2003, s. 3). Bu sürecin tamamlanmasının ardından;

 Web sitesi tasarımı ve güncellenmesi,

 Navigasyon ve sunum,

 İş süreçlerinin kontrolünü programlama,

 Sistem güvenliği ve yetkilendirme gibi konularla ilgili kararlar alınır (IFLA, 2002, s.

58) .

(35)

Günümüzde kültürel mirasa erişim sağlamak amacıyla geliştirilen bazı sistemler anlamsal web üzerine kurgulanmaktadır (Özbağ, 2010, s. 39). Anlamsal web, bilginin tanımlanmış bir anlama sahip olduğu, otomatik olarak işlenebildiği ve insanlar ile bilgisayarların birlikte çalışabildikleri (webin hem insanlar hem de makineler tarafından anlaşılabildiği) bir ortamı ifade etmektedir (Berners-Lee, Hendler ve Lassila, 2001).

Çalışma prensibi gereği anlamsal webin hem veriyi hem de veri hakkında fikir yürütmeyi sağlayan kuralları ifade eden bir dile gereksinimi vardır. Bu durum, XML (Extensible Markup Language-Genişletilebilir Biçimleme Dili), RDF (Resource Description Framework-Kaynak Tanımlama Çerçevesi), RDFS (Resource Description Framework Schema-Kaynak Tanımlama Çerçevesi Şeması, RDF sözlüğünü oluşturmak için kullanılır) SPARQL ve RDF tabanlı OWL (Web Ontology Language-Web Ontoloji Dili ) teknolojilerini ön plana çıkarmaktadır (Kardaş, 2008, s. 17-18; W3C Semantic Web…, 2009).

Anlamsal webin temel bileşenlerinden biri olan ontolojiler, herhangi bir alana ait kavramlar ve bunlar arasındaki ilişkileri içeren dokümanlardır. Ontolojiler, aynı kavramı ifade eden farklı tanımlayıcıların belirlenmesini de gerçekleşmektedir.

Kardaş’a göre (2008, s. 18) ontolojiler, XML şemaları için isim uzaylarının gördüğü işi anlamsal boyutta yerine getirmektedirler. W3C (World Wide Web Consortium) ontolojilerin hazırlanması için RDF tabanlı OWL’ı standart olarak kabul etmiştir. OWL, SPARQL ile sorgulama imkânı sunan, dolaylı çıkarsamalara olanak veren, var olan kavramların mantıksal işleçler ile birbiri cinsinden ifade edilebilmesi gibi güçlü özelliklere sahip olan bir ontoloji dilidir. OWL anlamsal yaklaşıma bağlı olarak, farklı web kaynakları arasında sağladığı anlamsal ilişkilerin makineler tarafından da anlaşılmasına olanak sağlar2. SPARQL, anlamsal web için bir sorgulama dili ve veri erişim protokolüdür. W3C tarafından RDF veri modeli için tanımlanmıştır. SPARQL herhangi bir sorguyu, RDF kalıpları üzerinden eşleştirme yolu ile sonuçlandırır (Keskin ve Sezer, 2009, s. 291).

Europeana, Rijksmuseum, gibi kültürel mirasa erişimle ilgili anlamsal web yaklaşımlarından yararlanılarak oluşturulan siteler de bulunmaktadır. Museum 243 DSpace ve FEDORA tarafından hazırlanan Java ile yazılmış bir RDF veri tabanı

2 https://www.w3.org/2001/sw/wiki/OWL

3 http://www.museo24.fi/

Referanslar

Benzer Belgeler

Yapılan istatistiksel analiz ve nitel değerlendirme sonuçlarına göre, elektronik kütüphane Web sitelerinde kullanıcı merkezli ve kullanılabilirlik ilkelerine uygun

Arşiv belgelerinin özetlenmesinde yardımcı olabilecek parametreler özetleme strateji ve teknikleri başlığı altında anlatılmış, isim, kurum, tarih, yer,

Kütüphanelerin koleksiyonları içerisinde basılı kitaplar sayısal olarak oldukça geniş bir yer kaplarken, satın alınan tam metin e-kitaplar ise basılı kitaplara göre

etmek için elektronik kaynak kullanımına yönelişi sürekli artmakta ve buna bağlı olarak elektronik kaynaklar basılı kaynaklardan daha fazla kullanılmaktadır.. Zaman

“Ayrıntılardaki Şeytan” başlıklı dokuzuncu bölümde, ikinci bölümde ilk kez kullanılan ve devletin gücü ile toplumun gücü arasındaki optimal denge

Doktora: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Felsefe Anabilim Dalı, 2011- 2015.. Tez Konusu: "Pozitivist Felsefede Doğrulama

ÖZET Özel eğitim ve rehabilitasyon kurumlarında danışma ve rehberlik hizmetleri kapsamında verilen aile eğitimi; kurumsal hizmetlerle beklenilen hedeflere

Yönetimi Bölümü mezunudur. Ufuk Üniversitesi, Yüksek İhtisas Üniversitesi, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi kütüphanelerinde yönetici