• Sonuç bulunamadı

Birli i nin suçu. Bas n özgürlü ü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Birli i nin suçu. Bas n özgürlü ü"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ütün Dünya’n›n Haziran say›s›n- da Türkiye’deki bas›n özgürlü-

¤ünün durumunu ele alm›fl, yurtd›fl›n- dan konu ile ilgili olarak gelen elefl- tirilerden örnekler vermifltim. Bas›na

yönelik bask› ve tehditlerin devam et- mesi nedeniyle bu yaz›m› da ayn› ko- nuya ay›rd›m.

Geçen yaz›da paylaflt›¤›m örnek- lerin önemli bir bölümünü Avrupa

EVRENSEL BAKIfi AÇISI

Gürbüz Evren

Basın özgürlüğü, adil yargılanma ve ifade özgürlüğü başta olmak üzere ülkemizde yaşanan kötü gidişle ilgili Avrupa Birliği’nin de doğru tepkiler vermeye başlaması beni mutlu etmedi desem yalan olur.

Avrupa

Birli¤i’nin suçu

Bas›n

özgürlü¤ü ve

Bas›n

özgürlü¤ü ve

B

(2)

Birli¤i kurumlar›n›n yetkililerinden gelen aç›klamalar, elefltiri- ler, uyar›lar ve Avru- pa’da yay›nlanan ga- zetelerdeki haberler ile yorumlar oluflturu- yordu.

Görünen o ki, ga- zetecilerin bafl›na geti- rilenlerden ötürü Bat›- l›lar›n Türkiye’deki iktidara bak›fl›nda o- lumsuz yönde de¤iflik- lik bafllad›. Asl›nda birçok Bat›l› kurum

ve medya kuruluflundan çok Avrupa Birli¤i’nin tavr›ndaki de¤iflikli¤in al- t›n› çizmekte yarar var.

Beni yaz›lar›mdan ve yay›nlad›¤›m kitaplar›mdan tan›yanlar, Avrupa Bir- li¤i’nin Türkiye’ye yönelik çifte stan- dartlar›n›, önyarg›lar›n›, haks›zl›klar›n›

her f›rsatta sert bir üslupla dile getirdi-

¤imi ve elefltirdi¤imi bilirler.

Bas›n özgürlü¤ü, adil yarg›lanma ve ifade özgürlü¤ü baflta olmak üzere birçok alanda ülkemizde yaflanan kötü gidiflle ilgili Avrupa Birli¤i’nin de do¤ru tepkiler vermeye bafllamas› beni mutlu etmedi desem yalan olur.

Türkiye’deki iktidara Kas›m 20- 02’den buyana çok büyük destek ve- ren, at›lan ad›mlar› demokrasi alan›nda ilerleme olarak gören Avrupa Birli¤i, özellikle fiubat 2011’den itibaren art›fl gösteren gazeteci tutuklamalar›nda, internet sitesi bask›nlar›nda, kitap top- lat›lmalar›nda sorumlulu¤u oldu¤unu nihayet anlad›.

Avrupa Birli¤i, önde gelen de¤er- lerinden olan özgürlüklerin, Türkiye’- nin üyelik sürecinde yok edildi¤inin yavafl yavafl fark›na vard›. Baflka bir deyiflle Avrupa Birli¤i, ‘bas›n özgürlü-

¤ünün olmad›¤› yerde düflünce ve ifa- de özgürlü¤ünden de söz edilemeye- ce¤i’ ö¤retisini Türk gazetecilerin ba- fl›na getirilen kötülükler sayesinde yeniden an›msad›.

K›sacas› Avrupa Birli¤i de ‘‹leri Demokrasi’ söyleminin gerçek de- mokrasi ile uzaktan yak›ndan ilgisi olmad›¤›n› ö¤rendi. Bu nedenledir ki Avrupal› yetkililer, gecikmeli de olsa hatalar›n› telafi etme çabas› içindeler ve savunduklar› de¤erlerin müzakere sürecindeki bir ülkede ayaklar alt›na

Helene Flautre, Silivri Cezaevi’nde görüfltü¤ü gazeteci Ahmet fi›k ve Nedim fiener'in serbest b›rak›lmas› ça¤r›s›nda bulundu.

(3)

al›nmas›na karfl› ç›kmaya bafllad›lar.

Türkiye-Avrupa Birli¤i Karma Parlamento Komisyonu Eflbaflkan› He- lene Flautre’›n, bas›na yap›lan bask›y›, gazetecilerin tutuklanmas›n› yak›ndan izlediklerini söyledi¤ini geçen yaz›m- da aktarm›flt›m.

Daha sonra Türkiye’ye de gelen Flautre, 8 May›s 2011’de Silivri Ceza- evi’nde görüfltü¤ü gazeteci Ahmet fi›k ve Nedim fiener'in serbest b›rak›lmas›

ça¤r›s›nda bulundu.

Flautre’›n Türkiye’ye kadar gelip cezaevine giderek, “Onlar›n tutuklan- mas› ve onlara karfl› yap›lan suçlama

medya özgürlü¤ünün bir ihlalidir. Tu- tuklulu¤un devam etmesi de Türkiye’- de demokrasiye bir hakarettir” demesi san›r›m büyük anlam tafl›maktad›r.

Türkiye’deki bas›n özgürlü¤ü so- runu ve gazetecilerin tutuklanmas›

Almanya’n›n da takibe ald›¤› konula- r›n aras›na girdi.

Sol Parti Federal Meclis Grubu, Türkiye'de gazetecilerin tutuklanmas›

ile ilgili olarak 11 May›s 2011’de Al- man Hükümeti’ne bir soru önergesi verdi.

Hükümetin önergeye yan›tta ise

"Alman hükümeti de Türkiye'de gaze- tecilerin tutuklanma dalgas›n› ve bu-

nun bas›n özgürlü¤üne olumsuz yans›- malar›n› endifleyle izliyor. Türkiye'- deki hukuk, düflünce özgürlü¤ü konu- sunda yeterli güvenceyi vermiyor. Bu alanda reform yap›lmas› gerekiyor.

Türkiye hukuk devleti ilkelerine ba¤l›

kal›nd›¤›n› göstermek durumundad›r”

ifadeleri kullan›larak, Almanya’n›n, Türkiye’deki bas›n özgürlü¤ü konu- sunun takipçisi olaca¤›na iflaret edili- yordu.

Uluslararas› Af Örgütü ise 13 Ma- y›s’ta yay›nlad›¤›, 2011 raporunda Türkiye'yi bir kez daha s›n›fta b›rakt›.

Raporda özetle "Keyfi s›n›rlama- lara devam ediliyor. ‹nternet sitelerine eriflim engelleniyor. Gazetelerin yay›- n›na geçici olarak son veriliyor ve düflüncelerini aç›klayanlara yönelik fliddet tehdidi sürüyor. Türk Hükümeti ceza Kanunu'nun ifade özgürlü¤ünü k›s›tlayan maddelerinin de¤ifltirilmesi ya da kald›r›lmas›n› reddediyor. Tür- kiye'de ifade özgürlü¤ü hakk›n› ihlal eden cezai kovuflturmalar da sürüyor.

En çok gazeteciler ile insan haklar›

savunucular› hakk›nda dava aç›yor.

Adli makamlar, afl›r› uzun tutuklulukta

›srar ediyor. Avukatlar›n elinde ise, bu tür tutukluluklar›n yasall›¤›n› sor- ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ: TÜRK‹YE’DE KEYF‹

SINIRLAMALARA DEVAM ED‹L‹YOR. ‹NTERNET S‹TELER‹NE ER‹fi‹M ENGELLEN‹YOR.

GAZETELER‹N YAYININA GEÇ‹C‹ OLARAK SON VER‹L‹YOR VE DÜfiÜNCELER‹N‹ AÇIKLAYANLARA YÖNEL‹K fi‹DDET TEHD‹D‹ SÜRÜYOR.

(4)

gulamaya yarayacak etkili bir meka- nizma bulunmuyor" de¤erlendirmeleri yap›l›yordu.

Bas›n özgürlü¤ü ve gazetecilerin hapse at›lmas› konusunda nisan ay›nda önemli aç›klamalar yapan Avrupa Bir- li¤i Komisyonu’nun Genifllemeden Sorumlu üyesi Stephan Füle, 14 May›s 2011’de bir kez daha Türk Hükümeti’- ni uyarmak gere¤ini hissetti. Füle,

‘Türkiye’de ifade özgürlü¤ü Avrupa Birli¤i standartlar›na eriflmedi. Bunun için yeni yasal düzenlemeler yap›lma- l›d›r’ dedi.

Stephan Füle, bu aç›klamas›ndan 4 gün sonra 18 May›s’ta, Brüksel’de yap›lan Avrupa ‹fl Zirvesi’nde ‘Refah için Avrupa Birli¤i-Türkiye aras›nda Köprüler Oluflturmak’ bafll›¤› alt›nda düzenlenen bir panelde konufltu.

Konuflmas›n›n bir bölümünde Tür- kiye’deki internet filtrelerini ve engel- lenen siteleri de¤erlendiren Füle, ‘Tür- kiye’deki uygulama tarz› Avrupa Bir- li¤i’ndeki uygulamalara benzemiyor.

Avrupa Birli¤i’nde spesifik sözcükler genel filtrelere yerlefltirilmiyor’ dedi.

Yap›lan düzenlemelerin hedefe

yönelik, orant›l› ve hukuki süreçlerin izlendi¤i düzenlemeler olmas› gerekti-

¤ini söyleyen Füle, “Genel filtreleme metodu Avrupa Birli¤i standartlar›na varmak yolunda yard›mc› bir enstrü- man de¤ildir” uyar›s›nda bulundu.

Avrupa Güvenlik ve ‹flbirli¤i Tefl- kilat› AG‹T’in Medya Özgürlü¤ü Temsilcisi Dunja Mijatoviç, Nisan ay›ndaki aç›klamas›n›n ard›ndan Ma- y›s ay›nda da Türkiye'deki yeni bas›n yasas› ve internetle ilgili son geliflme- lerden, ''medya özgürlü¤ü ve bilgiye ulafl›m› k›s›tlad›¤› gerekçesiyle ciddi endifle duyduklar›n›'' dile getirdi.

Anayasa Mahkemesi'nin Bas›n Kanunu ile ilgili 2 May›s 2011 tarihli iptal karar›yla gazetecilerin aylar önce yazd›klar› yaz› ve haberlerden dolay›

takibata u¤rayabileceklerini an›msatan Stephan Füle, Türkiye’de ifade özgürlü¤ü Avrupa Birli¤i standartlar›na eriflmedi. Bunun için yeni yasal düzenlemeler yap›lmal›d›r

Dunja Mijatoviç

(5)

Mijatoviç, ''bu uygulamadan endifle duydu¤unu'' kaydetti. Mijatoviç, bu- nun, gazetecilerin ''sürekli tehdit al- t›nda elefltiri hakk›n› kullanabildik- leri anlam›na geldi¤ini'' öne sürdü.

‹nternette baz› kelimelerin yasak ilan edildi¤ini ve bu kelimeler aras›nda

‹ngilizce ''Free'' ve Türkçe ''yasak'' ke- limelerinin de bulunmas›n› anlama- n›n ''güç oldu¤unu'' vurgulayan Mija- toviç, bu uygulaman›n, bilgiye ulafl›m›

daha da zorlaflt›rd›¤›n› söyledi.

Bu örneklerden sonra bir parantez aç›p Avrupa Birli¤i ülkelerinde gaze- tecilerin durumu ile ilgili bir de¤erlen- dirme yapmak gerekiyor. Üniversite e¤itimi ve çal›flma amaçl› olarak y›llar- ca yaflad›¤›m Avrupa ülkelerinde bir- çok gazeteci arkadafl›m oldu. Bunlar- dan birço¤u Türkiye’de meydana ge- len olaylar› ö¤renmek için s›k s›k beni ararlar. Ben de dilim döndü¤ünce ya- flananlar› anlatmaya çal›fl›r›m.

Türkiye’nin Avrupa Birli¤i üyeli-

¤ini her zaman desteklemifl olan ya- banc› gazeteci arkadafllar›m, Türk ga- zeteciler aras›nda cep telefonu ve bil- gisayar kullanmaktan kaç›nanlar›n, haber kaynaklar› ile iliflkilerini kesen- lerin, tafl›nabilir bellek, CD, DVD türü teknolojik malzemeden uzak duranla- r›n, belge bulundurmaktan korkanla- r›n, bir gün laz›m olur diye not tutmak- tan vazgeçenlerin artt›¤›n› anlatt›¤›m- da, flaflk›nl›ktan söyleyecek söz bula- mad›lar.

Avrupal› gazetecilerin ilgi gösterdik- leri sözlerin bafl›nda ise, “Kap›y› sabah 5’te sütçü de¤il polis çal›yor” oldu.

fiaflk›nl›klar›n› gizleyemedikleri olay-

lardan birinin de bas›lmam›fl bir kitaba yap›lan bask›nlar oldu¤unu söylüyor- lar ve gözalt›na al›nanlar için ‘Onlar gazetecilik faaliyetinden de¤il, terör örgütü ba¤lant›lar›ndan al›nd›’ türün- den aç›klamalar› belki Türk kamuoyu- nun bir bölümünü ikna eder, ama bizi için asla inand›r›c› de¤il diyorlar.

Dönüp Avrupa’da geçirdi¤im y›lla- ra bak›p haf›zam› tekrar tekrar yokla- d›m. Acaba Frans›z, Belçikal›, Alman ya da Hollandal› gazetecilere ya da Avrupa’daki medyaya yönelik bask›- lardan örnekler var m› diye günlerce düflündüm. Olur, ha atlad›¤›m, an›m- sayamad›¤›m bir olay vard›r.

En az 12 y›l›m› geçirdi¤im Avru- pa’da, gazetecilerin evinin sabah›n beflinde bas›ld›¤›, telefonlar›n›n din- lendi¤i, tuttu¤u notlar›n, bulundurdu¤u araflt›rma amaçl› belgelerin suç unsuru say›ld›¤›, yazmakta oldu¤u kitaplara bask›n yap›ld›¤›, bunlardan dolay› da yaka paça gözalt›na al›nd›¤›, suçunu bilmeden infaza dönüflmüfl uzun tu- tukluluk sürelerinin yafland›¤›, aç›k- lanmayacak gizli belgeler var ya da

‘Siz bilmiyorsunuz terör örgütü ile iliflkileri var’ türünden savunmalar›n yap›ld›¤› tek bir olay an›msamad›m.

Avrupal› gazetecilerin bafl›na bu türden olaylar gelmez. Gelmesi du- rumunda, o ülkenin hemen her kesi- minden öylesine büyük tepkiler yükse- lir ki, bunu yapanlar neye u¤rad›klar›n›

flafl›r›rlar.

Çünkü orada ‘‹leri demokrasi’ de-

¤il ‘Normal demokrasi’ vard›r.

May›s ay›nda, Belçikal› bir gazete- ci arkadafl›m arad›. Türkiye’deki bas›n

(6)

özgürlü¤ü ile ilgili bir yaz› dizisi haz›r- l›yormufl. Konufltu¤u Türk gazeteciler- den duyduklar› karfl›s›nda flaflk›na dönmüfltü.

Gazeteciler telefonlar›n dinlendi-

¤inden, elektronik postalar›n izlendi-

¤inden yak›nm›fllar. Sen ne durumda- s›n diye sordu. Durumumun di¤erle- rinden farkl› olmad›¤›n› söyledi¤imde,

‘Demek ki Türk usulü ileri demokrasi buymufl’ dedi.

Yine Avrupa Birli¤i’nin tavr›ndaki de¤iflikli¤e dönecek olursak, özellikle bas›na yönelik bask›lar›n ve gazeteci tutuklamalar›n›n ard›ndan ‘‹leri de- mokrasi’ söyleminin ne anlama geldi-

¤ini onlar da anlad›lar. Avrupa Birli¤i sürecini bahane ederek istedikleri yasa de¤ifliklerini ‘Avrupa Birli¤i böyle istiyor’ söylemini kullanarak yapan- lara verdikleri s›n›rs›z deste¤in, kendi inand›klar› de¤erleri nas›l yerin dibine

bat›rd›¤›n› gördüler.

K›sacas› kullan›ld›klar›n›, aldat›l- d›klar›n› gecikmeli de olsa anlad›lar.

Ama art›k ifl iflten geçti. Çünkü eski- den oldu¤u gibi Brüksel’in uyar›lar›n›, elefltirilerini dikkate alan yok ve Av- rupa Birli¤i ipine sar›lanlar ifllerini gördükleri için o ipi b›rakt›lar.

Olan bas›n özgürlü¤üne oldu. Olan dipsiz kuyulara benzeyen davalara bir yerinden s›rf gerçekleri yazd›klar› ve söyledikleri için bulaflt›r›larak zindan- larda çürütülenlere oldu.

Bas›n özgürlü¤ünün olmad›¤› yer- de düflünce ve ifade özgürlü¤ünün ol- mayaca¤›n› da anlayan anlad›. Bun- lar›n bafl›nda da Avrupa Birli¤i ge- liyor.

Özgürlüklerin olmad›¤› yerde ne olur? Tabi ki ‘‹leri demokrasi’ olur, hepsi o kadar. •

gurbuzevren@butundunya.com.tr

Hastane t›kl›m t›kl›md›r. Yafll› kad›n içeri girer, doktor han›m teyzeyi muayene eder ve kad›na: "Teyze flu flu tahlilleri yapt›r gel, der." Yafll› kad›n bafl›n› öne e¤er. Doktor, iflitilmedi¤ini düflünerek tekrar söyler. Yafll› kad›n a¤lamakl›

gözlerle: "K›z›m, benim köye dönecek param yok, tahlilleri nas›l yapt›ray›m?"

der. Doktor iflini b›rak›r, teyzeyi koridor koridor dolaflt›r›p tahlilleri yapt›r›r ve sonuçta gerekli ilaçlar› da al›p teyzeye verir. Son anda, akl›na "yol paras›" gelir ve teyzeye köye gitmesine yetecek para uzat›r. Yafll› kad›n almak istemese de 'zorunluluktan' paray› al›r. Sonra: "Allah senden raz› olsun k›z›m. Köye nas›l dönece¤im diye kara kara düflünüyordum, çok sa¤ol." diyerek odadan ç›kar.

Bir saat sonra doktor bakar ki yafll› teyze kan ter içinde, kalabal›¤› yarm›fl, oflaya puflaya geliyor. Doktor flaflk›nd›r. Teyzenin yüzünde kocaman bir gülüm- seme vard›r bu kez: "K›z›m ben anayola ç›k›nca bir köylüme rastlad›m. Me¤er o, minibüsle zaten köye dönüyormufl. Beni köye o götürecek; sen al paran›!.."

BU ‹NSANLARIMIZ B‹TMED‹KÇE KORKMUYORUM. GÜZEL YURDUMA H‹Ç B‹R fiEY OLMAZ.

YOL PARASI E. KORAY TUNKERGönderi:

Referanslar

Benzer Belgeler

001 Oturum Başkanı, 1.Ulusal Eğ. İstitut, 1991, Salzburg - AVUSTURYA 006 Oturum Başkanı, ’Zeitgenossische Türkische. Uluslar arası İlhan Koman Sem., Edirne - TÜRKİYE 011

PEKER EMLAK İNŞAAT which adopted the delivery of all Projects it undertook in the rough construction field in a complete and compatible manner with the rules within the

Kaynağı bir şairdir, Anacreonte (İ. Aşkı yaşayan kişinin ancak soylu girişimlerde bulunabileceği; güzelliğin yol gösterici olduğu ve daha da ötesi, doğadaki

Atmosferde başlıca tropik ve polar havakütleleri vardır ve bunlar batı rüzgarları kuşağında karşılaşırlar.. Bu iki hava

mT mT hava kararlı hava kararl ı, dikey hava hareketleri az oldu , dikey hava hareketleri az olduğ ğu i u iç çin, in, kü k ütlede de tlede değ ği iş şme me ç çok ge ok

Bir irketin ba ar s , çe itli bölümleri aras nda entegrasyonu gerektirmektedir. Özellikle üretim-pazarlama fonksiyonlar aras ndaki bütünle ik bir i birli inin i letme performans

[r]

Yönetim Kurulu Başkanımız Abdulvahap Olgun ve Meclis Başkanımız Erkan Aksoy öncülüğündeki 30 kişilik işinsanı heyet, Karadeniz iş ve inceleme gezisi