SINIFTA ÖĞRENCİLERİN MOTİVASYONU
BÖLÜMÜN AMACI
Motivasyon konusundaki teori ve yaklaşımlardan hareketle sınıfta öğrenci motivasyonunu artırmada izleyebilecek bazı stratejileri tartışarak öğretmen adaylarının bu konuda yeterlilikler kazanmalarını sağlamaktır.
2
Motivasyon Kavramı
Motivasyon, harekete geçirme anlamına gelir. İnsan ya da diğer organizmaların davranışlarının nasıl veya ne tarafından yönlendirildiğini ve devamlılığının sağlandığını açıklamada motivasyon teorileri kullanılır.
Günümüzde konuyla ilgili alanyazında motivasyonu
tanımlamada üç ortak paydada birleşme eğilimi
vardır:
• Davranışa enerji sağlayan organizmanın içindeki ve çevredeki güçler,
• Davranışın yönünü belirleyen ve ona rotasını veren unsur ve süreçler,
• Davranışın sürekliliğini sağlayan etmen ve
süreçlerdir.
Schumann (2004: 264), güçlü bir motivasyon ile öğrenme süreci arasındaki döngüyü şöyle açıklamaktadır:
“Pozitif duygular (motivasyon), bilişsel süreci olumlu yönde etkiler; bilişsel süreç yeni bilgiye ulaştırır;
öğrenilen yeni bilgi de, pozitif duyguları (motivasyon)
güçlendirir” (Akt. İşigüzel, 2013).
Güdülenme bir süreçtir, sonuç değil. Süreç olduğu için de doğrudan gözlenemez. Biz sadece bireylerin hangi etkinlikleri tercih ettiklerini, bu etkinlikler için ne kadar çaba harcadıklarını, bu etkinlikleri sürdürmekte ne ölçüde ısrarcı olduklarını ya da kişilerin sözlü beyanlarını gözlemleyerek güdülenme sürecine ilişkin çıkarımlarda bulunabiliriz (Pintrich ve Schunk, 1996; Akt. Çakır, 2006).
Motivasyon ile performans arasında doğru orantı vardır.
Motivasyon ne kadar yüksekse, performans da o derece
yüksek olur. Ancak burada kişinin bilgi, beceri, eğitim ve
diğer yetenekleriyle beraber çevresel faktörlerin de
yeterli düzeyde olması gerekir.
Gereksinim Uyarılma Davranış Doyum
MOTİVASYON SÜRECİ AŞAMALARI
MOTİVASYONUN ÖZELLİKLERİ
Bu süreç içinde insan gereksinimleri değişebilir ve birey davranışlarında farklılıklar olur. Bu nedenle motivasyonun dinamik bir yapısı vardır.
Motivasyon kişisel bir olaydır; birini motive eden bir olay veya durum, diğerini motive etmeyebilir.
Motivasyon, objektif bir olay olmadığından, bireyin davranışları gözlenerek anlaşılabilir.
Motivasyonun diğer bir özelliği ise, enerji verici bir güç olmasıdır.
Bireyleri harekete geçirir ve istekli çalışmaya, başarmaya teşvik eder.
Motivasyon, bireyin algılama gücünü artırır.
Motivasyonun yüksek olması, dikkatin yoğun bir şekilde toplanmasına yol açar.
Yani, motivasyon ne kadar yüksekse algılama da o kadar yüksek olur (Demirtaş, 2005).
Çağcıl motivasyon teorileri, genel olarak iki grupta toplanabilir.
Birinci grupta içerik teorileri, ikinci grupta ise süreç teorileri yer alır.
İçerik teorileri, davranışa enerjisini, yönünü ve
devamlılığını verenin NE olduğuyla ilgilenirken süreç
teorileri, davranışın aktivasyonunun, yönünün ve
devamlılığının NASIL oluştuğu üzerinde durmaktadır.
10
HAZCILIK
İlkçağ filozoflarına kadar izi sürülebilecek
bu prensibe göre, her organizma haz
veren şeylere meyletme ve elem verici
şeylerden kaçınma eğilimindedir. Bu
prensip, her canlıya genellenebilen bir
doğa kanunudur ve sürdürmesini
sağlamak için şunlar sağlanmalıdır:
• Ona haz verici bir durum, ortam veya sonuç sunmak,
• Elem verici durum, ortam veya sonucu ortadan kaldırmak,
• İstenilen şeyi yapmamasına neden olan haz verici durum, ortam veya sonuçları ortadan kaldırmak,
• İstenilen şeyi yapmaması halinde elem verici durum, ortam veya sonuçların farkına varmasını sağlamak,
• İstendik davranışın gerçekleşeceği ortamı ve
sonucunun haz veya hoşnutluk verici olarak
algılanmasını etkilemek,
12
• İstendik davranışın yapılmaması durumunda oluşacak sonuçların hoşnutsuzluk, mutsuzluk veya elem verici olarak algılanmasını etkilemek,
• İstendik davranışı yaparak hoşnutsuzluk verici durumdan kurtulmanın mümkün olduğunu göstermek,
• İstendik davranışı yapmadığı durumda haz verici durumdan mahrum kalacağını göstermek,
• İstendik davranışın vereceği hoşnutluğun yerine tercih edilebilecek başka bir hoşnutluk verici alternatif davranışın organizma için olan değerini düşürmek,
• İstendik davranışın yapılmaması durumunda ortaya çıkacak hoşnutsuzluğun şiddetinin istendik davranışı yapmadan doğabilecek hoşnutsuzluk duygusundan daha ağır olmasını sağlamak,
• Hoşnutluk verici duruma ulaşmanın mümkün olduğuna
inandırmaktır.
İÇGÜDÜ ve BİLİNÇ ALTI
• Bazı psikologlar, insan davranışını anlamada bireyin rasyonel seçimlerini incelemenin tek başına yeterli olmadığını; bunun yanında içgüdü ve bilinç dışı unsurların da davranışı anlamada kullanılması gerekliliğini savunmuşlardır.
• İnsanlar, belirli bir şekilde davranmalarına neden olan otomatik mekanizmalara sahiptir. İçsel ya da dışsal bir uyarıcı bu mekanizmayı uyardığı an birey, otomatik olarak belli davranışları yapmaya başlar. İnsanlar, aktif olma, merak, sevme, korkma, kıskanma ve sempati gibi içgüdülere doğuştan sahiptir. Bu içgüdüler, bilinç dışı etmenler olarak insan davranışlarının temel belirleyicileridir. Dolayısıyla bireyi motive edebilmek için bu temel içgüdüleri uyaracak durumları oluşturmak gerekir.
14
Dürtü ve Pekiştireç
• Geçmişte yaptığımız davranışlar başarıya ulaşmış, olumlu ve hoşnutluk vermişse, gelecekte aynı veya benzer durumlarda aynı davranışı tekrarlama eğiliminde oluruz.
• Dürtü, belli bir amacı gerçekleştirmek için organizmayı tetikleyen açlık ve susuzluk gibi enerji doğurucu kaynaklardır.
• Bir davranışın anlaşılmasında dürtünün yanında geçmiş
tecrübelerin başarısının ve davranış sonunda elde
edilecek sonuç ya da mükâfata ilişkin beklentilerin de rolü
olduğu düşünülür.
İçerik Teorileri
Bu teorilerden en popüler olanları,
• (a) Maslow’un ihtiyaç hiyerarşisi teorisi,
• (b) Herzberg’in iki faktör teorisi,
• (c) Alderfer’in ERG teorisi ve
• (d) McClelland’ın öğrenilmiş ihtiyaçlar
teorisidir.
BU TEORİLER
DAVRANIŞI NE MOTİVE EDER?
Sorusuyla meşgul olmuşlardır.
Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Teorisi
• Kişinin davranışı, herhangi bir ihtiyacının doyurulup doyurulmamış olmasıyla ilgilidir.
• Davranışa neden olan ihtiyaç doyuruluncaya kadar, davranış süreklilik gösterir.
• İhtiyaçlar, bir merdivenin basamakları gibi hiyerarşik bir önem sırasına sahiptir.
• İnsan, öncelikle alt basamaktaki ihtiyaçlarını
gidermeyi ister ve daha sonra üst basamaktaki
ihtiyacının farkına varmaya başlar.
18
Teoride sözü edilen ihtiyaçlar şunlardır:
Kendini gerçekleştirme - Kişisel tatmin,kişinin potansiyelini ortaya çıkarması.
Kendine güven- Başkalarınca benimsenip tanınmak,başarılı ve yeterli olmak.
Ait olma ihtiyacı- Başka insanlar ile iletişim kurma,kabul edilme bir yere ait olma.
Güvenlik İhtiyacı- Kendini ailesini ve sevdiklerini güven içinde hissetme.
Fizyolojik ihtiyaçlar- Nefes alma,yeme,
içme,uyuma,sevişme.
Maslow bir sözünde şöyle demektedir:
Karnı aç bir insan için 5. sınıf bir çorba, 1.sınıf
bir yağlı boya tablodan daha değerlidir.
Kendini gerçekleştiren insanın özelliklerin sıraladığımızda;
Gerçekliği verimli bir şekilde algılarlar ve belirsizliğe tahammül edebilirler.
a. Kendilerini ve başkalarını oldukları gibi kabul ederler.
b. Düşünce ve davranış içtendir.
c. Kendi üzerinde yoğunlaşmaktan çok sorun üzerinde yoğunlaşırlar.
d. İyi bir mizah anlayışları vardır.
e. Çok yaratıcıdırlar.
f. Maksatlı olarak gelenek dışı olmamalarına karşın öz kültürlerinin içselleştirilmesine dirençlidirler.
g. İnsanlığın refahı ile ilgilenirler.
h. Yaşamın temel deneyimlerini değerlendirebilirler.
ı. Çok değil az insanla derin,tatmin edici kişiler arası ilişkiler kurarlar.
i. Hayata nesnel bir açıdan bakabilirler.
Bu sayılan ihtiyaçlar ile ilgili son olarak bir şey söylemek istersek hiyerarşinin ilk iki basamağı temel ihtiyaçları oluşturur. Son üç grup ise sosyo- psikolojik ihtiyaçlardır ve ikincil ihtiyaçlar olarak nitelendirilir.
22
Alderfer’in ERG Teorisi
Bu teori, Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi teorisinin gözden geçirilmiş halidir. Teori, üç temel gereksinimi içerir. Bunlar,
• (a) var olma, (Exist) (fizyolojik ve güvenlik gereksinimleri)
• (b) ilişki ve (Relationship) (destek,saygı, tanınma ve ait olma)
• (c) gelişme (Growing) gereksinimleridir. (bireysel olgunlaşma ve gelişme)
Kişi, alt basamaklardaki ihtiyaçlarını giderdiğinde bir üst basamaktaki ihtiyaçlarını karşılamaya yönelir. Ancak üst basamaktaki bir ihtiyaç tatmin edilemezse birey, bir alt basamaktaki ihtiyaca geri döner ve abartılı bir biçimde bu ihtiyacını tatmin etmeye yönelir. Böylece doyuramadığı üst basamak ihtiyacı yerine bir alt basamaktaki ihtiyacını tatmin ederek avunur.
Herzberg’in İki Faktör Teorisi
Herzberg’e göre gerçek motivasyonun kaynağı içseldir. Herzberg, insanları
(a) hijyen arayıcıları
(b)motivasyon arayıcıları olarak sınıflandırır.
Hijyen etmenlerini iyileştirmek, motivasyonun
artmasını garanti etmez. Hijyen etmenlerinin
karşılanmaması, memnuniyetsizlik yaratır.
MOTİVASYONEL FAKTÖRLER—
Başarı, tanınma, takdir edilme, yapılan işin niteliği, yetki ve sorumluluk sahibi olma, ilerleme ve yükselme imkanlarının olması vs. motivasyonel faktörler arasında sayılabilir.
HİJYEN FAKTÖRLER—
İşletme politikası ve yönetimi, çalışma koşulları, ücret düzeyi, özel yaşamdaki mutluluk düzeyi, organizasyonda alt-üst arasındaki ilişkiler vs. unsurlar “hijyen faktörler” olarak adlandırılır.
Hijyen Etmenleri Motivasyon Etmenleri Öğretmen-öğrenci ilişkisi Öğrendiğini hissetme Öğrenci-öğrenci ilişkisi Sorumluluk alma
Güvenlik İlerleme, gelişme imkânı
Maddi imkânlar Başarılı olma
Araç-gereç Takdir edilme
Statü Yapılanın değerinin bilinmesi
Yaşanılan ortamın fiziki şartları Tanınma
26
McClelland’ın Öğrenilmiş İhtiyaçlar Teorisi
Teoriye göre insanların ihtiyaçları, içinde yaşadıkları kültürün ürünüdür. Kişi çevresinde gelişen olaylardan, tecrübelerinden ve özellikle çocukluk yıllarındaki tecrübelerinden etkilenerek neye ihtiyaç duyacağını öğrenir.
Dört çeşit öğrenilmiş ihtiyaç vardır:
(a)Başarılı olma, (b)İlişkili olma, (c) Güçlü olma,
(d)Özerk olma ihtiyacı.
Davranışların amacı, bu ihtiyaçlardan
birini karşılama amacını güder.
McClelland daha çok başarı ihtiyacı üzerinde durmuştur.
O’na göre BAŞARILI OLMA ihtiyacı duyan insan şu özellikleri gösterir:
1. Bir problemi çözme ya da zor bir görevi tamamlamak için
sorumluluk almaktan çekinmez, buna büyük bir hevesle gönüllü olur.
2. Kendisi için kolay olmayan hedefler belirler ve birçok insanın ürkeceği riskler alır.
3. Yaptığı işlerin sonunda yaptığını anlamak için açık ve anlaşılır dönüt ister.
4. Kendini görevine adar, gözü başka hiçbir şeyi görmez.
Güçlü olma ihtiyacı duyan kişi, çevresini kontrol etme, başkalarının davranışını şekillendirme, başkalarını yönlendirme sorumluluğu alma çabası içindedir.
İlişkili olma ihtiyacı duyan kişi, başkalarından kabul görmeyi arzular. Başkalarının Onayını almak önemlidir.
Özerklik duyan kişiler ise bağımsızlığı sever ve arzu ederler. Kendi başına çalışmaktan hoşlanır, işlerine başkalarının karışmasından hoşlanmazlar. Bireyseldirler. Dış baskıya boyun eğmezler.
30
SÜREÇ TEORİLERİ
• a)Vroom’un Beklenti Teorisi,
• b)Adam’ın Eşitlik veya Adillik Teorisi,
• c)Locke’nin Hedef Belirleme Teorisi.
1.Vroom’un Beklenti Teorisi
İş ortamları için geliştirilmiştir.
İnsan, rasyonel seçimler yapabilen bir yaratık olarak içinde bulunduğu şartları değerlendirir.
İnsan kendini değer ve önem verdiği bir sonuca ulaştıracak davranışları seçer.
Kişi, başarabileceğine inandığı ve çekici gördüğü sonuçlara ulaşmak için çaba göstermeye razı olur.
32
1.Vroom’un Beklenti Teorisi
Teorinin açıklaması şöyledir:
• Kişi, önce sonucu ve bu sonucun kendine ne sağlayacağını düşünür. Buna ‘SONUÇ’ denir.
• Sonra bu sonucun ve kendisine sağlanacak çıkarın ne kadar cazip olduğunu değerlendirir. Buna ‘CEZBEDİCİLİK’ adı
verilir.
• Üçüncü olarak, kişi davranışının bir sonuç vermesini bekler.
Buna ‘BEKLENTİ’ denir. Bu beklenti, kişinin bir görevi
tamamlayabilmesi için gerekli olan kapasite ve yeterliliğe sahip olup olmadığının kişi tarafından değerlendirilmesiyle de ilgilidir.
2.Adam’ın Eşitlik veya Adillik Teorisi:
• Bu teoriye göre birey, kendi çabasını ve aldığı ödülü kendi durumunda olan insanlarınki ile karşılaştırır.
İnsanlar, kendilerine adil ve eşit davranılmasını isterler.
• Kendisini karşılaştırabileceği bir eşit/lerini ya da akran/larını belirler,
• Kendisinin ne yaptığına ya da ne verdiğine bakar (katkı ya da çaba),
• Kendisinin yaptığı şeyden ne elde ettiğine bakar
(kazanç).
34
• Eğer kişi, çabasının menfaatine oranının,
kendine benzer kişinin çabasının menfaatine
oranına eşit olduğunu algılarsa, adalet ya da
eşitlik koşulunun karşılandığına inanır. Kendi
çabasının mükâfatına oranı, kendine benzerin
çabasının mükâfatına oranından az ya da çok
olduğunu düşünürse, adaletsizlik yapıldığını
düşünür.
Eğer kişi sonuçta bir adaletsizliğe karar verirse şu davranışları gösterebilir;
1. Çaba düzeyini değiştirebilir.
2. Menfaatin eşitlenmesini isteyebilir 3. Düşüncesini değiştirebilir
4. Kendine eşit kabul ettiği başka birini seçebilir.
5. Kendine eşit gördüğü kişinin menfaatini etkilemeye çalışabilir.
6. Kendi bulunduğu ortamı veya durumu değiştirebilir.
36
3.Locke’nin Hedef Belirleme Teorisi
Bireyin davranışı, bilinçli olarak belirlenmiş hedeflere bağlıdır.
Kişi hedefe ulaşıncaya kadar onu gerçekleştirmeye yönelik davranışlar gösterir. Hedef, kişinin kendisi veya dışarıdan biri tarafından belirlenebilir. Bir hedefin davranışı motive etme derecesi şunlara bağlıdır:
• Hedefin belirli olması: Anlaşılırlık, açıklık, nicel olarak ölçülebilirlik,
• Hedefe ulaşmada zorluk düzeyi: Aranan yeterlilik ve performans düzeyi,
• Hedefe ulaşmada adanmışlık: Harcanan çaba miktarıdır.
1. Ulaşılması zor hedefler, ulaşılması kolay hedeflerden daha fazla motivasyona neden olur.
2. Hedefin dışarıdan verildiği durumlarda, hedefin kişilere bırakıldığı durumlardan bile daha fazla istek vardır.
3. Hedef, özellikli ise ödül, ceza ve denetimin olmadığı durumlarda bile motivasyon yüksektir.
4. Ulaşılması zor, açık, ölçülebilir hedefler, kişiyi daha fazla motive edebilir.
38
Öğretimde Motivasyon
Atkinson ve McClleland, öğrencilerin başarı güdülerini artırmak için aşağıdaki yöntemleri önermişlerdir:
• Öğrencinin ihtiyacı konusunda somut bilgi verin,
• Öğrencilere nasıl konuşması ve düşünmesi gerektiğini gösterin,
• Öğrencilerin, yapılan işten elde edeceklerini bilmelerini sağlayın,
• Öğrencilere, kendilerine saygıyı artıran hedefe nasıl ulaşılacağını öğretin,
• Öğrencinin geçmişinde başarısızlık varsa, işe küçük hedeflerle başlayın.
Motivasyon eksikliği olan öğrencilerin genel özellikleri şöyle sıralanabilir:
• Öğretmence verilen işi yapmaya geç başlar, erken bitirirler,
• Zor olarak algıladıkları bir işi yaparken sabırsızdırlar,
• Yaptıkları işler gelişi güzeldir, hatalar fazladır.
40
Dışsal ve İçsel Motivasyon
• İçsel motivasyon dışsal ödüllerden çok içsel ödüllerle ilişkilidir. Kişi zor bir işi yaptığında kendi kendine “aferin bana, başardım” demesi içsel bir ödüldür.
• Çocuklar, çok meraklı olup öğrenmeye açıktır.
Öğrencilerde var olan bu doğal öğrenme becerisi, ilkokulun sonlarına doğru ortadan kalkmaya başlar.
Bunun nedeni, eğitim-öğretim etkinliklerinde daha çok
dışsal uyarıcıların kullanılmasıdır. Bu durum, öğrencileri
başkalarından bir şeyler bekleyenler durumuna getirir.
İçsel Motivasyon Dışsal Motivasyon
Öğrenilmesi gereken bazı içeriklerin ve becerilerin neden önemli olduğunu açıklayın veya gösterin.
Merak duygusunu canlandırın, harekete geçirin.
Değişik etkinlikler düzenleyin ve duyusal uyarıcılar sunun.
Oyunlar ve benzeşimlerden yararlanın.
Öğrencinin ihtiyaçlarıyla bağlantı kurun.
Öğrencinin etkinlikler için plan oluşturmasına yardım edin.
Açık, anlaşılır açıklamalar yapın.
Doğru geri bildirimler verin.
Öğrenci için değeri olan ödüller sunun.
Ödüllerin öğrenciler tarafından elde edilebilir olduğundan emin olun.
Dışsal ve içsel motivasyon artırmaya yönelik etkinlikler:
42
Biyolojik
Uyarmayı artırma veya azaltma.
Duyuları harekete geçirme.
Açlığı, susuzluğu, rahatsızlığı azaltma.
Biyolojik dengelenmeyi sağlama.
Duygusal
Duyuşsal ahengi artırma veya azaltma.
Kendini iyi hissetme duygusunu artırma.
Kendini kötü hissetme duygusunu azalma.
Öz benliğin güvenliğini artırma.
İyimser ve hevesli olma seviyelerini koruma.
Zihinsel
İlgi uyandıran bir duruma karşı dikkati sürekli kılma.
Anlama ve anlamlandırma becerilerini geliştirme.
Dengeyi artırma, belirsizliği azaltma.
Bir problemi çözme ve karar verme.
Çözüm üretme.
Yıpratıcı, tehdit edici riskleri etkisiz kılma.
Motivasyona duyulan ihtiyacın temelleri
Başarımsal
Kendisi için belirlediği amaçlara ulaşma.
Bir hayalinin peşine düşme.
Kendi hayatının dizginlerini eline geçirme.
Amaca giden yoldaki riskleri ortadan kaldırma.
Başkalarının kendi hayatı üzerindeki etkisini azaltma.
Davranışsal
Önceden karşılaşılmış uyarıcıya tepkinin tekrarı.
Haz verici, memnuniyet verici bir sonuç elde etme.
Beğenilen bir modele benzeme çabası.
Dini
Hayatının amacını anlama çabasını yüce kılma.
Kendini üstün ve ilahi bir güçle bağlantılı görme.
44
Motivasyonda dikkat edilmesi gereken bazı ilkeler şunlardır:
– Hedeflerin belirlenmesi sürecine öğrencileri dâhil edin.
– Hedefleri bireyselleştirin.
– İçerikte nelerin öncelikli olduğunu belirleyin.
– Öğrenilen konunun önemini gösterin.
– Öğrencilerin öğrenmeyi öğrenmelerine yardım edin.
– Öğrencilerin ilk yaşadıkları tecrübe olumlu olsun.
– Bilinmeyenden bilinene doğru açıklama yapın.
– Öğrencilerin ilgilerini ve meraklarını uyandırın.
– Başarı için öğrenciyi programlayın.
– Öğrencileri, başarılı olduklarında ödüllendirin.
– Öğrencileri çaba göstermeleri için ödüllendirin.
– Öğrenmede model olun.
– Öğrenciyi öğrenmeye katın.
– Değişik öğretim stratejilerini kullanın.
– İlgi gösterin ve arkadaşça davranın.
Adres :
https://www.youtube.com/watch?v=qRCnfvbq -f8