Batman Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi tarafından organize edilen "Hasankeyf'le Dayanışma Kampı"nda doğa aktivistleri verdikleri mücadele deneyimlerini paylaştı.
Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi tarafından organize edilen "Hasankeyf'le Dayanışma Kampı" 3. günü basın ve katılımcıların Dicle Vadisi gezisi ile başladı. Gezide, Şıkefta Köyü yakınında bulunan Asma Köprüsü ve Dicle Vadisi'nde bulunan mağaralar gezildi. Daha sonra köprübaşında kurulan kamp çadırında "Baraj ve HES mağduru hareketlerin deneyim paylaşımı" adlı panel düzenlendi. Panele Yeni Zelanda, İtalya, Türkiye'nin batı illerinden ve çok sayıda kişi katıldı. Allianoi Derneği Başkanı İffet Diler, Karadeniz İsyandadır Girişimi Sözcüsü İsmail Akyıldız, Munzur'un barajlar altında kalmaması için mücadele veren doğa aktivisti Haydar Çetinkaya, Hakkâri-Cilo Doğa Gönülleri Üyesi Halit Soydan, Hasankeyf'i Yaşatma Girişim Temsilcisi Recep Kavuş konuşmacı olarak katıldı. İlk olarak söz alan Hasankeyf'i Yaşatma Girişim Sözcüsü Recep Kavuş, Hasankeyf'in Ilısu Barajı suları altında
kalmaması için verdikleri hukuki ve gerçekleştirdikleri çeşitli etkinlikler ile ilgili bilgilendirme yaparak, girişim olarak diğer tüm barajlara karşı olan örgütlenmeler ile bağlantı içinde olduklarını ve barajlara karşı ortak mücadele etmek istediklerini söyledi.
'DEVLETİN BÖLGE HALKINA BAKIŞ AÇISINI DEĞİŞTİRMESİ GEREKİYOR'
Hakkâri-Cilo Doğa Gönülleri aktivisti Halit Soydan, özellikle devletin ısrarla bölgede yapmak istediği barajların Kürtlere bakış açısı ile ilgili olduğunu söyledi. Bölgede yapılmak istenen barajların özellikle Kürtlerin birbiriyle olan bağlantılarını koparılmaya çalışıldığını altını çizen Soydan, "Hakkâri-Şırnak arasında ve şuanda verilen mücadele sayesinde durdurulan barajların birincisi Kürt gerillaların geçişini engellemek, ikincisi Kürt halkını tarihi ve kültürünü sular altında bırakarak, yok etmeye yönelik bir politika yürütüldüğünü, devletin resmi ağızlarından güvenlik gerekçesi olarak belirtiliyor" dedi. Barajların yapımını durdurmanın en etkili silahı bölge halkının bu tür tehlikelere karşı
bilinçlenme olduğuna inandığını dile getiren Soydan, "Aslında güzelim doğanın, zengin toprağın sular altında kaldıktan sonra aklımız başımıza geliyor, ama iş işten geçiyor. Bunun için halkın bilinçlendirilmesi gerekiyor" dedi. 'DEVLET KENDİ ÇIKARDIĞI YASALARA UYMUYOR'
Munzur Doğa Aktivistlerinden Haydar Çetinkaya ise, Munzur, Hasankeyf, Allianoi gibi doğa harikaları olan ve sit alanı içinde olan yerlerin dokunulmaması konusunda hem uluslar arası sözleşmelerde hem de devletin yasalarında bile bir çivi çakılması yasak olduğu belirtildiğini söyledi. Ama buna rağmen hukuksuz bir şekilde barajlar yapılmaya başlandığını dile getiren çetinkaya, "Devlet kendi çıkardığı yasalara rağmen ve uluslararası sözleşmelere uymuyor" dedi. Allianoi Doğa Derneği Başkanı İffet Diler ise, Allianoi ile ilgili bilgi verdikten sonra, Allianoi'nin kum ve sular altında, Hasankeyf ve Munzur'un sular altında bırakılmaması için çok güçlü etkinlik ve sivil itaatsizliklerin olması gerektiğine vurgu yaparak, "Bunun için ilk olarak çocuklar çok önemlidir. Bu konularda sen çocukları ikna ettin mi, çocuklar, öğretmenleri olsun, aileleri olsun geniş bir çevre edinmesi ve duyarlılık sağlanması için ikna gücüne sahip olduğunu deneyimlerimizle gördük" dedi. Karadeniz İsyandadır Doğa Aktivisti İsmail Akyıldız ise, tüm aktivistleri daha çok şehirlerde yaşadığını dile belirterek, sadece bir il ya da yerleşim yeri olarak çalışmalar yapmadıklarını tüm Karadeniz'i içine alacak çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
GECE KONSERİ
"Hasankeyf dayanışma kampı" gece konserleri ile devam etti. "Hasankeyf yok olmasın" şiarıyla organize edilen etkinlikler, Hasankeyf Köprübaşı'nda kurulan kampta şarkılar eşliğinde halaylar çekildi. Gece etkinlikleri kapsamında, "Av Su Mai" belgeseli gösterildi. Düzenlenen etkinliklere BDP Batman İl Eşbaşkanı Şehmus Aslan, Batman Belediye Başkanvekili Serhat Temel, kitle örgütü temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişinin katıldı. Arap asılı sanatçı Halit Bilgiç, sahne aldı. Kısa bir konuşma yapan Bilgiç, her ne kadar Arap asıllı olsa da Kürt halkının direnişine hayran kaldığını belirterek, halk için sanat yapmanın mutlu ettiği gibi gurur verici olduğunu söyledi. Roj TV'nin kapatılmak istenmesine de değinen Bilgiç, "Ama bu direngen halk olduğu sürece, ne onun tarihi ne de onun televizyonu olan Roj Tv kapatılamayacaktır" dedi.