1
BİZ KİMİZ ?
2 KANSER SAVAŞÇILARI
Hepimiz birimiz için!
Çünkü kanser yükü, ancak hepimiz taşın altına elimizi koyarsak hafifler.
HAKKIMIZDA 1
HAKKIMIZD A
ANSER SAVAŞÇILARI, tanı ve tedavi sürecinde ihtiyaç duyula- bilecek her türlü bilgiyi doğru ve bilimsel kaynaklardan araştıran, öğrenen ve paylaşan bir sivil inisiyatiftir.
Savaşçılarımız, tanı alanların ve yakınlarının kanserle tanışma anından itibaren tedavi ve sonrasındaki süreçlerinde karşılaşabilece- kleri ihtiyaçlarına çözümler üretebilmek amacıyla bir araya geldi. Üç yıl boyunca faaliyet alanında hizmet verdikten sonra Kanser Savaşçıları, 2015’te dernekleşerek, kurumsal bir kimlik kazandı.
Derneğimizdeki tüm çalışmalar tamamen gönüllülük esasına dayanıyor. Deneyim- lerini yeni tanı alanlarla paylaşmayı seven savaşçılarımız, bilim insanlarımız ve kan- serle mücadelede herkesin bir sorumu- luluğu olduğuna inanan gönüllülerimiz derneğimizin çatısı altında bir araya geliyor.
Konusunda uzman bilim insanları, bilgi ve deneyimlerini hasta ve hasta yakınlarına aktarıyor.yan zorlu yolu tamamlayanlar, yeni başlayanlara rehberlik ediyor.
Her geçen gün daha da güçlenen ekibimiz, büyüdükçe daha genç ve di- namik üyeleri sayesinde etki alanını da genişletiyor. Biz daha iyi oldukça desteklerim- iz de artıyor.
2 KANSER SAVAŞÇILARI
İYİ BAK KENDİNE
Kanserle mücadelede tanı alan- lara tedavilerle ilgili bilgi ver- mek ve eğitimler düzenlemek kadar onlara bu zorlu süreçte baş etmeleri için öneriler sun- mak da büyük önem kazanıyor.
Proje Koordinatörümüz:
SONNUR SAATÇİ
ANSER VE TEDAVİNİN yan etkile- rinden kaynaklanan saç kaybı, cilt rengi değişikliği vb fiziksel değişimler bu sürecin daha da zorlaşmasına ve insanları kötü etkilemesine sebep olabiliyor.
İşte bu aşamada İYİ BAK KENDİNE atöly- elerimiz kadınlara daha iyi görünmenin ve yaşam kalitelerinin yükselmesine yardım etmek amacıyla tasarlandı. Ücretsiz katılımlı atölyel- erimizde psiko-onkolog ve uzmanların tedavi sürecinde daha iyi görünmenin yollarını pay- laşıyoruz ve onları teşvik ediyoruz.
Kanserle mücadelede tanı alanlara tedavilerle il- gili bilgi vermek ve eğitimler düzenlemek kadar onlara bu zorlu süreçte hastalığın ve tedavilerin yan etkileriyle baş etmeleri için öneriler sunmak da büyük önem kazanıyor.
Kimi spor yapmaya başladığını, uykusuna önem verdiğini anlatıyor. Çoğunun hayat çok güç görünse siz de bugünden itibaren beslenmenize özen göstererek daha sağlıklı ve daha üretken bir yaşam için ilk adım- larını atmaya ne dersiniz?
NELER YAPIYORUZ? 3
Atölyelerimizde,
• Konusunda eğitimli güzellik uzmanları ve kuaförlerden cilt bakımı, renk seçimi, maky- aj, peruk seçimi/bakımı, bandana ve eşarp kullanımı ile ilgili öneriler paylaşıyor.
• Dileyen gönüllülere bakım ve makyaj uygu- lamaları yapılıyor.
• Uzmanlar beslenme, psikolojik destek ve egzersiz konularıyla ilgili tanı alanlara yol gösteriyor.
• Atölye öncesi ve sonrasında beklenti ve sonuçlar amacıyla ölçme/değerlendirme uygulamaları gerçekleştirilyor.
• • Atölye bittikten sonra bile tanı alanların buradan aldığı eğitimi ve bilgileri günlük yaşamlarında da sürdürebilmeleri için
• İçinde cilt bakımı saç bakımı ve makyaj gibi ürünlerin bulunduğu küçük bir bakım çan- tası da savaşçılarımıza hediyemizdir.
• Atölye öncesi ve sonrasında beklenti ve sonuçlar amacıyla ölçme/değerlendirme uygulamaları gerçekleştiriyor.
6 KANSER SAVAŞÇILARI
maya yardımcı olmak amacıyla ‘onkobis’
adını verdiğimiz serum askılı bisikletleri tasarladık. 2-6 yaş arasındaki çocukların kullanımına göre uygun olarak hazırlanan, güvenlikli ve temizlenebilir onlarca bisikle- ti Türkiye genelinde çok sayıdaki çocuk onkolojisi/hematolojisi bölümü olan hasta- nelere hediye ettik. Hastanelerin yöneticil- eri ve sağlık çalışanlarıyla iş birliği içinde yürüttüğümüz onkobis projesi kapsamında bisiklete binmek isteyen çocukların, günde en fazla 1 saat yetişkin gözetiminde bisiklete binmelerine olanak sağlıyoruz. Böylece minik kanser savaşçılarına bir yandan da onlara ihtiyaç duydukları sosyal ortamı sağlayarak destek olmaya çalışıyoruz.
ANSERLE mücadelede belki de hepimizi en çok minik savaşçıların mücadelesi etkiliyor. Küçük yaşlar- da kanser tanısı alan ve henüz oyun çağında olan çocuklar, zorlu tedavi sürecinin büyük kısmını hastane servislerinde, bir kısmını da evlerinde geçirmek zorunda kalıyor. Teda- vileri boyunca akranlarıyla bir araya gelebi- lecekleri, oyun oynayıp sosyalleşebilecekleri ortamlar da enfeksiyon riski dolayısıyla pek kolay sağlanamıyor.
Bizler de Kanser Savaşçıları Derneği olarak küçük çocuklarımızın hastane servis- lerindeki tedavileri boyunca hareketlerini sürdürmelerine, yatağa bağlılıklarını azalt-
Kanser Savaşçıları Derneği olarak inanıyoruz ki kanser, yalnızca kanser tanısı alan kişilerin omzuna bırakılabilecek bir yük değil.
ONKOBİS
NELER YAPIYORUZ? 7
Hedefimiz ise gönüllülerimizin de desteğiyle onkobis dağıtılmayan çocuk onkolojisi/he- matolojisi bölümü olan hastane kalmaması, bu hastalıkla mücadele eden tüm çocuk- larımızın onkobislere ulaşımını sağlayarak onlara fiziksel ve psikolojik fayda sağlamak ve kendilerini daha iyi hissettirmektir.
Kanser Savaşçıları Derneği olarak in- anıyoruz ki kanser, yalnızca kanser tanısı alan kişilerle yakınlarının omzuna bırakılabilecek bir yük değil. Kanser te- davisine başlayan ve bu tedaviyi yaşadığı ilin dışında devam ettirmek zorunda olan aileleri en çok düşündüren konulardan biri ise konaklama sorunu. Yaşadığı şehirden tedavi için ayrılan tanı alanlar, bu mecburi yolculuğa genelde kendilerine eşlik edecek bir refakatçi ile çıkmak zorunda kalıyor.
Kanser Savaşçıları Derneği de uzun süren tedavi sürecinde tanı alanlarla onlara refakat etmek için şehir dışından gelip barınma sorunu yaşayan yakınlarının konaklama so- rununu çözmek için BİR Konukevi projesini hayata geçirdi.
Derneğimiz, Anadolu’nun çeşitli şehirlerin- den gelip İstanbul’da tedaviye erişemeyen ailelerin bu problemini çözmek için onkoloji tedavisinde önemli duraklardan biri olan Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde, hastaneye yürüme ediyor.
Ailelerin yalnızca barınma ihtiyacı
düşünülerek değil, onlara ihtiyaçları olan ev ortamının sağlanmasını da hedefleyen ko-
‘BİR’, evrenin birlik ve düzen
içindeki ahenginden yola
çıkarak varoluş sebebimizi
hatırlatacak bir yolculuğa
çıkarmaya hazırlanıyor.
8 KANSER SAVAŞÇILARI
2018’DE NELERİ
BAŞARDIK?
2018’DE NELERI BAŞARDIK? 9 Onkobis Bisikletleri
Sevgili GBI ekibimizin desteğiyle onkobis projem- iz kapsamında serum askılı bisikletlerimiz İzmir’e ve Gaziantep’e ulaştı.
Duygu Özaslan Ünlü Youtuber Duygu Özaslan da kestirdiği saçlarını kampanyamız için bağışladı ve çektiği video ile milyona yakın takipçisini saç bağışı konusunda bilgilendirdi.
10 KANSER SAVAŞÇILARI 14 Şubat’ı Erken Kutladık Elidor ile gerçekleştirdiğimiz muhteşem işbirliğini, Gaia Galeri’de heykeltraş Hande Şekerciler’in bizim için yaptığı heykelinin müzayedesi ile taçlandırdık.
Restaurant Gezisi Yemek yemenin paha biçil- mez ağırlığını sırtlandık ve ünlü şef Sedat Minör ile kavurmalar arası bir gezintiye çıktık.
2018’DE NELERI BAŞARDIK? 11 Miyelom Ayında Etkinlikler Mart-Dünya Multipl Miyelom Farkındalık Ayı nedeniyle miyelomla mücadele eden- leri ve yakınlarını toplayarak harika bir gün geçirdik.
Ayşe Arman
Gazeteci Ayşe Arman da bir kanser savaşçısı olduğunu gösterdi ve köşesinde bizi ağırlayarak okuyucularını bilgilendirdi.
12 KANSER SAVAŞÇILARI
Kanser Savaşçıları
Derneği,
100. peruğunu Mert Fırat ile
hediye etti!
Kanser Savaşçıları Derneği, Saçım Saçın Olsun Projesi kapsamında 100. peruğunu ünlü oyuncu Mert Fırat’ın sürprizi ile tedavi gören kanser savaşçısına hediye etti.
Kanser Savaşçıları Derneği’nin bir projesi olan Saçım Saçın Olsun Projesi sayesinde, şu ana kadar 99 tanı almış kişiye peruk ulaştıran Kanser Savaşçıları Derneği, Mert Fırat ile birlikte 100. peruğu da hediye eder- ek bu anlamda ne kadar istikrarlı olduğunu gösterdi. Şu ana kadar 300 bağışçı, saçlarını Kanser Savaşçıları Derneği’ne hediye etti.
Bir peruk için 2 veya 3 kişinin saçı yeterli olmakla beraber, kendilerine gönderilecek her saç için en az 30 cm uzunluğunda, kimyasallar ile yıpranmamış ve belli bir gürlükte olması isteniyor.
Derneğe gelen her saç, anlaşmalı oldukları perukçularca peruk haline getiriliyor.
Peruk talebi olan kişiler ise sosyal medya aracılığı ile derneğe ait sosyal medya hesap- larından ulaşabiliyor.
2018’DE NELERI BAŞARDIK? 13
Perukların hazırlanmasında hijyene büyük önem veren Kanser Savaşçıları Derneği bünyesinde, alanında uzman onkologlar, hematologlar, enfeksiyon hastalıkları hekim- leri, onkoloji hemşireleri ve enfeksiyon kon- trol hemşireleri bulunuyor. Peruk yapımının her aşaması bu sayede kontrol ediliyor. Pe- ruk hediye edilen kişiye ise, peruk temizliği konusunda da yazılı ve sözlü bilgilendirme gerçekleştiriliyor.
Kanser Savaşçıları Derneği, tanı almış kişil- ere, gerek tanı almış diğer kişilerle bir araya getirmede, deneyimlerini paylaşmada, ger- ekse konularında uzman kişilerin fikirlerini almada yardımcı olmayı hedefliyor. Aynı zamanda kanser savaşçılarımızın başlamış
olduğu zorlu yolculuğun her döneminde yanlarında olmayı hedefliyor.
Kanser Savaşçıları, alanında önemli çalışma- lar yapmış pek çok bilim insanının ve Tür- kiye’nin dört bir yanından uzmanların, hastalığı atlatmış kişilerin ve hasta yakın- larının destek verdiği ve gönüllü olduğu bir sivil toplum organizasyonu. Amacımız, kanser tanısı alanlara tüm süreç boyunca destek olmak, onları bu süreci deneyimlemiş ve sağlığına kavuşmuş hastalarla bir araya getirmek, psiko-onkologlar denetiminde destek grupları oluşturmak ve ihtiyacı olan hastanelerin çocuk onkoloji servislerine yardım götürebilmek. Derneğimize sosyal medya hesaplarından ulaşabilirsiniz.
14 KANSER SAVAŞÇILARI
Aslı Ortakmaç
‘Uğrunda savaşmaya değecek tek şey kendi yaşamımız.’
ANSER SAVAŞÇILARI’nın başkanı Aslı Ortakmaç, “Kanserle tanışıp sonra da hayatına devam etmiş bir arkadaşımızın söylediği gibi savaşmak öner- ilecek bir şey olmasa da uğrunda savaşmaya değecek tek şey kendi yaşamımız.” diyor.
Kuruluşunuzun adı ‘Kanser Savaşçıları’. Bu ismin anlamından başlayalım mı?
2011 yılında sivil inisiyatif olarak
başladığımızda amacımız kanser tanısı alan- ları ve tedaviyi atlatanları yani bu yola yeni başlayanlar ve yoldan geçmiş olanları bir araya getirmekti. Yurt dışında da böyle pro- gramlar var. Orada bunlara ‘survivor’ deni- yor. Biz de ‘survivor’ın Türkçe’sini bulmaya çalıştık ilk etapta. En yakın kelime ‘savaşçı’
diye düşündük ve böyle şekillendi. Kanserle savaşmak diye bir terim var Türkçe’de; dile yerleşmiş durumda. Sert bir ifade gibi gelse de bizim kanserle tanışıp sonra da hayatına devam etmiş bir arkadaşımızın söylediği gibi: “Savaşmak önerilecek bir şey olmasa da uğrunda savaşmaya değecek tek şey kendi yaşamımız.”
Kanser tanısı aldıktan sonra insanlar pek çok sorunla karşılaşıyorlar demiştik. Bun- ları anlatır mısın?
İşin tıbbi kısmı var öncelikle; kanser kolay bir hastalık değil şüphesiz ve çok yaygın.
Mesela İngiltere bu konuda çok sağlam istatistikler tutuyor. Bu konudaki dünya çapında oluşan bilgiye değer veriyor.
RÖPORTAJ 15
‘Her gün umut verici
gelişmeler oluyor.’
Diyor ki: “3 kişiden biri hayatı boyunca bir kanser türüyle karşılaşacak.” Dünya Sağlık Örgütü “4 kişiden biri” diyor. Ama güzel haberler de var artık. Kanserin çaresi bu- lundu diyemesek de “Hay Allah, bari kalan günlerini iyi yaşasın” tavrı geride kaldı. Pek çok kanser türünün tedavisi mümkün. Şu an tedavisi mümkün olmayan türler için de her gün umut verici gelişmeler oluyor. O yüzden mücadeleden asla vazgeçmemek gerek.
Elimizde çok güçlü silahlar var. Kanserden koruyucu yaşam tarzı, ardından erken tanı, sonra da bu kadar yaygın ve zorluğu belli olan bir süreçte tanı alanları ve yakınlarını yalnız bırakmamak önemli.
Kanser tanısından sonra sosyal ve psikolo- jik olarak neler yaşanıyor?
Bir uçta “Kanser mi vah vah, ne kadar zamanı kaldı ki?” yani bir umutsuzluk ola- bilirken diğer uçta da “Kanser oldun ama boşver; her şey moral, moralini yüksek tut;
ondan sonrası Allah kerim” tavrı var. Kanser ciddi bir rahatsızlık ve ciddi, zor bir tedav-
iden geçiliyor. Hasta diyor ki: “Moralimi yüksek tutmam lazım, ağlamamalıyım.
Ağlarsam artacak.” Tutuyor kendini; sonra bir yerde ağlamaya başlayacak olursa dokto- runa koşup “Ben ağlıyorum, moralim düştü, şimdi acaba hastalığım ilerleyecek mi?” diye soruyor. Bu da zor. Önemli olan umudu kaybetmemek ve mücadele ruhuyla tedaviye devam etmek. Bir de şu var: Bütün sistemler kanserin bir yaşlı hastalığı olmasına ve 60 yaş sonrası görülmesine göre kurulu. Bunda değişiklikler lazım.
Bundan kastın ne?
Yaşam süresi uzadıkça kanser görülme sıklığı artıyor. Buna hazır değiliz. Yani biz de genç birinin kanser olduğunu duyunca nasıl tepki vereceğimizi bilmiyoruz. Kanser düşündüğümüz gibi sonu ille kötü bitecek bir cümle değil artık; noktalı virgül belki ve sonra hayat devam ediyor.
Röportaj: Damla Çeliktaban
16 KANSER SAVAŞÇILARI
