BirGün'e gizli tanık iddiasını biraz daha açan Tahmaz, “Bizimle görüşen, bizi tanımadığı için muhtemelen hükümete yakın bir heyet sanan yerel kamu yöneticileri (İsimlerini vermek istemiyorlar) bize 'gizli tanık uygulamasına gideceğiz. Birkaç aday, başvuru da var. Merak etmeyin 2 güne olay kesinleşecek' diye bizzat söyledi. Biz,'Yahu bu gizli tanık uygulaması tüm siyasi davalarda ne sonuçlara yol açtı, yine mi bu yöntem?' diye tepki gösterince, durumu anlayıp, 'hayır öyle değil' deyip konuyu kapattılar. Zaten hemen sonrasında alınan gizlilik kararı da niyeti ortaya koyuyor” diye konuştu.
Hükümet, Lice'de karakol inşasını geçen Cuma günü protesto eden kitleye jandarmanın ateş açarak 1 kişiyi öldürüp, 9 kişiyi yaralamasını 'uyuşturucu çetelerinin provokasyonu' olarak lanse etmeye çalışırken, korkunç bir iddia da Lice'ye gidip olay yerini inceleyen ve köylülerle konuşan Türkiye Barış Meclisi'nden (TBM) geldi.
Açılan soruşturmayı “Olay basit bir eylem değil, karakola saldırı için kullanılan silahlar var. Olayın arka planını ortaya çıkaracağız” diye tarifleyen İçişleri Bakanı Muammer Güler'in ardından, TBM heyetinin “gizli tanık yaratmaya çalışıyorlar” iddiası da, soruşturmanın sonucunda demokratik haklarını kullanan eylemcilerin suçlu bulunacağı
şüphesini kuvvetlendirdi.
TANIKLARLA KONUŞTULAR
Hakan Tahmaz, Sema Solaklı, İmam Canpolat, Fatih Polat, Türkan Uzun, Ayşe Aydoğan, Şemsettin Koç ile Ali Karaoğlan'dan oluşan heyet, BDP Diyarbakır Milletveki Emine Ayna, Diyarbakır Valisi Mustafa Cahit Kıraç, Lice Kaymakamı Özer Özbek, Lice Belediye Başkanı Fikriye Aytin, Kayacık Köyü Muhtarı Kadri Çelik, İHD, Mazlumder, olayın tanıkları ile olayda ölen Medeni Yıldırım'ın ailesiyle görüştü.
'KAÇAKÇILIK DEVLETLE ALAKALI'
TBM, görüşmeler sonrası elde ettiği bilgileri dün Diyarbakır Barosu'nda düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Olayların uyuşturucu kaçakçılığıyla ilgisini olup olamadığını Diyarbakır Valisi Mustafa Cahit Kıraç ile Lice Kaymakamı Özer Özbek'e sorduklarını ifade eden TBM dönem sözcüsü Hakan Tahmaz, Valinin bunun bir iddia olduğunu, kesin bir bilgi olmadığını söylediğini aktardı. Kaymakamın da hükümetin 'provokasyon' söyleminin aksine “olay karakol protestosudur” dediğini belirten Tahmaz, “Görüşülen istisnasız bütün diğer kişiler, bu iddiayı
yalanlamış, gösteri yapanlardan daha çok bölgedeki bazı güvenlik güçlerinin kaçakçılıkla ilişkili olduğunu iddia etmiştir” dedi.
'2 GÜNE KESİNLEŞTİRECEĞİZ'
BirGün'e gizli tanık iddiasını biraz daha açan Tahmaz, “Bizimle görüşen, bizi tanımadığı için muhtemelen hükümete yakın bir heyet sanan yerel kamu yöneticileri (İsimlerini vermek istemiyorlar) bize 'gizli tanık uygulamasına gideceğiz. Birkaç aday, başvuru da var. Merak etmeyin 2 güne olay kesinleşecek' diye bizzat söyledi. Biz,'Yahu bu gizli tanık uygulaması tüm siyasi davalarda ne sonuçlara yol açtı, yine mi bu yöntem?' diye tepki gösterince, durumu anlayıp, 'hayır öyle değil' deyip konuyu kapattılar. Zaten hemen sonrasında alınan gizlilik kararı da niyeti ortaya koyuyor” diye konuştu.
'DELİLLER KARARTILABİLİR'
Tahmaz, “Kaymakam Özer Özbek'in heyete, kitle içerisinde karakola yönelik herhangi bir silahlı saldırı olmadığını çok net ifade etmiştir. Savcının delil toplaması sırasında karakol bahçesi dışında, kitlenin bulunduğu alanda tek bir ateşli silah boş kovanın bulunmaması bu iddianın gerçek olmadığını gösterir niteliktedir. Delil toplama sürecinde bir dizi sorunun yaşandığı ve delilerin karartılabileceği dillendirildi” dedi.
'KARAKOL DEĞİL ELEKTRİK'
Köy halkının karakol istemediklerini söyleyen Tahmaz, “Bütün tanık ve mağdurların dağılma sırasında mevcut
karakola değil, inşaat alanına taş attığını ifade ettiler. Görüştüğümüz köylüler ve muhtar karakol istemediklerini köyün elektirik, doktor, yol gibi daha hayati ihtiyaçlarının bulunduğunu söylediler” dedi ve ekledi:
“Başbakan'ın ve hükümet yetkililerin konuyu uyuşturucu kaçakçılığı ile izah etme konusudaki ısrarının ve çözüm sürecine dönük umutların kırıcı açıklamalarının kabul edilebilir ve sorumlu bir davranış olmadığını belirmek isteriz. Bu konudaki ısrarın konun aydınlamasının ve sorumluların yargılanmasının önüne geçilmesine dönüşmesi tehlikesini
taşıdığı hatırlatırız.” Meclis'te Lice zirvesi
Lice'deki cinayet ve sonrasındaki olaylarla ilgili önceki akşam Meclis'te BDP ile hükümet arasında mini Lice zirvesi yapıldı. Üç bakan ile BDP'liler bir araya geldi.
Meclis'te dün başkanlık seçimi yapılırken Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İçişleri Bakanı Muammer Güler ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın, BDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken ile biraraya geldiği öğrenildi.
Çekilme süreci ve onu takip etmesi beklenen aşamaların da masaya yatırıldığı öğrenilen konuşmaların ardından, Bakan Ergin'in teklifi başbakan Erdoğan 'a ileteceklerini ve en kısa zamanda yanıt vereceklerini söylediği öğrenildi. KCK'den AKP'ye: İddialarını ispatla
KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, Lice’deki asker saldırısı ardından hükümet ve yerel yetkililerin karakol inşaatına yönelik tepkileri “manipüle” etmesine sert tepki gösterdi. Esrar iddialarına “baştan aşağı bir çarpıtma ve yalan” diyen KCK, hükümeti bu iddialarını ispatlamaya davet etti.
PKK'nin esrardan gelir sağladığı iddialarının 'siyasi ahlaksızlık' ürünü olduğu notu düşülen açıklamada, “Amaç halkın tepkilerinin meşruiyetini ortadan kaldırmak ve sindirmek” denildi.