• Sonuç bulunamadı

Amatör Teleskop Yapımı-7

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Amatör Teleskop Yapımı-7"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Tüm parçaların yerine takılıp teleskobun ta-mamlanmasının ardından, göz mercekleri, bulucu dürbünleri ve tasarlanan diğer donanımları yerleş-tirilmiş bir teleskobun dengesi, dikkatli bir şekil-de sağlanmalıdır. Başucu ekseninşekil-deki şekil-denge -ge-nelikle- sorun oluşturmaz. Fakat yükseklik ekse-nindeki dengenin sağlanması için bazen hayli uğ-raşmak gerekir. Optik tüp komplesinin uzunluğu, yükseklik çemberlerinin çapları ve konumları, ay-na hücresinin ve ayay-nanın ağırlığı gibi, bir tasarım-dan diğerine değişen özelliklerin ayarlanması gere-kir. Motorla yönlendirilmeyen bir teleskopta, teles-kobun dengesinin ufak bir hareketle değişebilme-si, ama kuvvet uygulamayı kestiğimizde de kendi-liğinden bu yeni denge durumunda kalabilmesi is-tenir. Böylelikle, gök cisimlerini takip etmeye çalı-şırken teleskop ufak dokunuşlarla yeni hedefe yön-lenebilir. Bunu yaparken, bizim oluşturmadığımız ama teleskoba etki eden kuvvetlerin (yerçekimi ve rüzgâr) teleskobu kendiliğinden hareket ettirme-mesi gerekir. Bu koşulları sadece iyi bir tasarımla sağlamak genellikle mümkün olmadığından,

kul-lanım öncesinde optik tüpün ön ya da arka tarafı-nın ağırlaştırılması gerekebilir. Hedefimiz telesko-bu olabildiğince hafif yapmaksa, telesko-bunu da göz önü-ne almalıyız. Dengesi bozuk bir teleskop ile göz-lem yapmaya çalıştığınızda, görüntüyü sürekli ola-rak göz merceğinin merkezinde tutmaya çalışacak-sınız, bu da bir süre sonra yorucu olmaya başla-yacak. Oysa iyi dengelenmiş Dobsonian bir teles-kop ile bu çok daha kolaydır. Kullanacağınız göz merceklerinin ağırlıkları arasında fark olduğunda, bunların ortalama ağırlıkları için geçerli bir den-ge durumu saptayabilir ve eğer merceklerden bi-ri diğerlebi-rinden hayli ağırsa (örneğin çift göz mer-ceğinden ve yansıtıcı prizmalardan oluşmuş bir binoviewer‘da olduğu gibi) bu parça için arka tara-fa çıkarılabilir bir safra ekleyebilirsiniz.

Denge konusundan başka, gözlem kalitesini et-kileyen bir diğer konu da ayna sıcaklığıdır. Kapa-lı bir yerden aKapa-lıp dışarı çıkardığınızda, teleskobu-nuzun aynası ortam sıcaklığından genellikle 5-6 °C daha yüksek olacaktır. Güneşin kaybolmasın-dan sonra hava sıcaklığı giderek düşerken, teles-kop aynası da soğuyacak fakat gözlem yaptığımız süre içinde dış ortam sıcaklığı ile aynı sıcaklığa ge-lemeyecektir. Bunun sonucu olarak aynanın üze-rinde oluşacak ısıl sınır tabaka, kötü biçimlendi-rilmiş bir mercek gibi görüntüyü bozacaktır. Ay-nayı süratle soğutmak için yapılabilecek şeylerden biri üzerine hava üflemektir. Doğru akımla çalışan birkaç fan kullanılabilir. Fanları gözlemden bir sü-re önce çalıştırmak, dış ortam sıcaklığındaki hava-yı aynaya yönlendirerek sıcaklığını süratle düşüre-cektir. Böylelikle görüntü bozucu yerel türbülans etkilerinden kurtulmak mümkün olur. Kabul gör-müş genel kural, gözlem boyunca ayna ile dış or-tam arasındaki sıcaklık farkının en fazla 0,5 °C ci-varında (ya da daha az) kalabilmesidir. Bunu da dış ortam sıcaklığındaki havayı aynaya fanlarla üf-lemeden yapmanın bir yolu yoktur.

Amatör Teleskop Yapımı-7

Teleskobun Son Kontrolleri ve Gözlem İpuçları

Odaklayıcının içinden bakıldığında birincil ve ikincil aynaların gölgelerinin birbiri üzerine düşmesi ve orta işareti Fot oğr af : B aşar T itiz >>> Başar Titiz 82

(2)

Aynayla ve teleskopla doğrudan ilgisi olmasa da bir başka bozucu etki türü olan atmosferik tür-bülans sorunlarından kaçınmak ise çoğu zaman mümkün değildir. Gök cisimleriyle aramızdaki bu hareketli gaz tabakası, teleskobun ulaşabileceği ku-ramsal çözümleme gücünü sınırlayan ve görüntü kalitesini bozan en önemli engellerden belki de bi-rincisidir. Deniz seviyesinden yüksek bölgelerde gözlem yapmaya çalışmak, ısı enerjisi yayan kay-naklardan (binalar, su kaynakları) uzaklaşmak ve atmosferik türbülansın az olduğu durgun havala-rı seçmek yoluna gidebiliriz. Pickering ölçeği ola-rak adlandırılan bir ölçekle ölçülen görüş kalitesi, 1 ile 7 arasında değişir. 1 en kötü koşulları, 7 ise ideal gözlem koşullarını gösterir. Sizin de tahmin etmiş olabileceğiniz gibi, kusursuz görüş sağlayan koşul-lar ne yazık ki nadiren ortaya çıkar.

Optik hizalama (collimation) Newtonian bir te-leskobun en önemli ve özen gösterilmesi gereken ayarı olarak kabul edilebilir. Optik hizalama, odak-layıcıdan ikincil aynaya 45 derece açıyla yansıtıla-rak birincil aynaya yönlendirilen bir ışının, aynı yoldan geri dönerek tekrar kaynağına yönelebile-ceği şekilde, aynaların optik eksenlerinin çakıştı-rılması işlemidir. Bunu yapabilmek için öncelikle ikincil aynanın örümceğe bağlandığı düzenek üze-rindeki ayar vidaları kullanılarak, ışın -birincil ay-nanın ortasındaki işaretlenmiş dairenin içine yan-sıyacak şekilde- yönlendirilir. Işının aynanın or-tasından, geldiği yolu izleyerek geriye dönebilme-si için de birincil aynanın arka tarafında bulunan 3 adet ayar vidası kullanılır. Ayar vidalarının sıkı-lıp gevşetilmesi ile geliş ve dönüş yolları üst üste çakıştırılır. Optik hizalamada gereken tolerans da-iresinin çapı, kullanılan aynanın odak oranına gö-re değişir. Hızlı aynalarda çok daha ufak bir tole-rans dairesi söz konusudur. Örneğin f/8 bir ayna-da bu ayna-dairenin çapı 4,4 mm iken f/5 bir aynaayna-da çap 1,1 mm, f/4 bir aynada ise sadece 0,55 mm kadar-dır. Hızlı aynaların optik hizalamasının çok daha kritik olmasının nedeni de budur. Her iki tarafın-da ufak birer delik açtığınız 35 mm’lik bir film ku-tusunun deliklerinden ikincil aynaya doğru baktı-ğınızda, fotoğraftakine benzer bir görüntü görebil-melisiniz. Bu şekilde yapacağınız kaba bir optik hi-zalamayı hassaslaştırmak isterseniz, bir lazer hiza-layıcı kullanabilir ya da çok yüksek büyütmelerde odak ilerisinde ve gerisinde göreceğiniz Airy diski-nin şekline bakarak hizalamanın tam olup olmadı-ğını anlayabilirsiniz. Kusursuz optik hizalama du-rumunda Airy diski daireseldir, bozuk optik hiza-lamada ise oval görünür.

Gök cisimlerinin bulunması

Teleskobu herhangi bir gök cismine yöneltmeyi ilk kez denediğimizde bunun düşündüğümüz ka-dar kolay olmadığını görebiliriz. Çok büyük hedef-leri, örneğin Ay’ı bile ortalama bir odak uzaklığı-na sahip bir göz merceğinde ortalamak az da olsa bir alışkanlık gerektirir. Hedefler ufaldıkça ve daha yüksek büyütme kullanmaya başladığımızda, bir teleskobu sadece bakarak yönlendirmek zor oldu-ğundan, bu iş için çeşitli bulucular kullanılır. Bu-lucuların en basit olanları, aslında büyütmeyen ve amacı sadece bir ekran üzerine yansıttığı kırmızı işareti, göz merceğinin bakış ekseni ile çakıştırmak olan “birim buluculardır”. Telrad ya da Rigel türü bulucular bu türdendir. Bunları kullanarak göre-bildiğimiz gök cisimlerine teleskobu sorunsuz ola-rak yöneltebiliriz. Eğer gözümüzle seçemeyeceği-miz kadar sönük ya da ufak bir gök cismini arıyor-sak, bir bulucu dürbün kullanabiliriz. Yerini önce yaklaşık olarak ardından da bulucu dürbünle bul-duğumuz gök cismini, göz merceğinde de yakala-yabiliriz. Gökyüzünü iyice tanıyana kadar gök at-laslarından, çeşitli yazılımlardan da yararlanabili-riz. Amatör bir teleskobun bütçesi içinde kalabi-len sayısal ayar çemberleri de (digital setting circ-les) gök cisimlerini arayıp bulmakta yardımcı ola-bilir. Sayısal ayar çemberleri, kodlayıcı devreler ile başucu ve yükseklik eksenlerindeki dönüş miktarı-nı hassas şekilde ölçtükten sonra, bu değerleri Alt-Azimuth koordinat sistemine dönüştürür ve

veri-Amatör bir teleskopla gündüz saatlerinde Ay gözlemi Fot oğr af : Ş enol Ş anlı

Bilim ve Teknik Mayıs 2011

>>>

(3)

Teleskobun Son Kontrolleri ve Gözlem İpuçları <<<

tabanlarındaki koordinatlarla karşılaştırarak teles-kobu bu cisme yöneltmenizi sağlar. Her iki eksen-deki açı değerinin, referans gök cismine göre bilin-mesinden sonra, teleskop nereye dönerse dönsün, o doğrultunun yakındaki gök cisimleriyle açı fark-ları kolaylıkla ekranda gösterilebilir.

Gözlem İpuçları

Teleskobunuzu tamamladığınızda ilk olarak gün ışığında deneyip nasıl işlediğini görmelisi-niz. Bunun için de olabildiğince uzakta bir hedef seçmelisiniz. Elinizdeki farklı odak uzaklığındaki göz merceklerinin tamamını kullanarak netlik ya-pıp yapamadığınız kontrol edin. Bunu yaparken, bulucu dürbünleri ve birim bulucuları da kullan-maya başlamalısınız. Bulucuların merkezlerindeki işaretlerin, göz merceklerinin alanlarının orta kıs-mı ile çakışıp çakışmadığını kontrol etmeli ve eğer aralarında bir fark varsa, ayar vidalarını kullana-rak bulucuların merkezlerini göz merceklerine gö-re ayarlamalısınız.

Gök cisimlerini odaklayabilmek için yapacağı-nız deneylerde ilk olarak Ay’ı seçebilirsiniz. Kolay bir hedef olmasının yanı sıra odaklayıcının kulla-nımı konusunda da size deneyim kazandıracaktır. Farklı göz merceklerini sırayla değiştirerek, nele-rin değiştiğini iyice anlamaya çalışın. Böylelikle, yüksek büyütmelerde teleskobun nasıl en ufak tit-reşimlere bile duyarlı hale geldiğini, odak düzlemi-nin nasıl değiştiğini görebilirsiniz. Atmosferik gö-rüş koşullarının etkilerini de bu sırada izleyebilir-siniz. Özellikle yeni doğmakta olan ve ufuk çizgisi-ne yakın olan gök cisimlerini gözlemlemeyi deçizgisi-ne- dene-diğinizde görüntünün nasıl hareket ettiğini göre-ceksiniz. Ay’ı gözlerken mümkünse dolunay evre-sinde olmadığı bir günü seçin. Hilal konumuna ya-kın evrelerde, Güneş’in ışığı Ay’a daha uygun ko-numda gelir ve gölgeler daha belirgin olur. Dolu-nay evresinde ise Ay hem çok parlaktır hem de faz-la ışık yüzeydeki ayrıntıfaz-ları süpürerek görünme-lerini engeller. Yüksek büyütmeli merceklerle, Ay kraterlerini ve bunların içindeki ufak kraterleri görmeye çalışın. Ayrıca Ay üzerindeki dağ sırala-rını, fay kırıklarını da görebilirsiniz. Filtre kullan-mayı düşünürseniz, Ay gözlemlerinde ND (neutral density) türünde bir filtre kullanabilirsiniz.

Deneyim kazandıkça, Güneş sistemindeki ge-zegenleri gözlemlemeyi deneyebilirsiniz. Kolay-lıkla görülebilen Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn’le işe başlayabilirsiniz. Venüs Güneş’e yakın olduğun-dan, gündoğumundan ve günbatımından hemen

önce görülebilir, fakat kendisini çevreleyen kalın atmosferik gaz katmanı sebebiyle yüzeyinden ay-rıntı göremezsiniz. Mars’ı gözlemlerken de, özel-likle Dünya’ya yaklaştığı evrelerde, kutuplarında-ki buz oluşumlarını izleyebilirsiniz. Mars bizden uzak olduğu evrelerde genellikle kırmızı bir nok-ta olarak görülür. Jüpiter, gözlemlenmesi ilginç ge-zegenlerden biridir. Teleskopla bakıldığında yüze-yindeki bantlar kolaylıkla görülebilir. Jüpiter’in uy-duları da etkileyici görünür. Uyuy-duların dördü de her baktığınızda farklı konumda görünür.

Güneş’e teleskopla doğrudan bakmak gözlerini-ze kalıcı ve geri dönüşü olmayan hasar verir. Bu se-beple teleskobunuzu hiç bir zaman Güneş’e ya da ona yakın bölgelere yönlendirmeyin. Teleskop ha-reket ederken göz merceğinden bakmayın. Güneş gözlemlerinde her zaman sadece bu amaçla yapıl-mış teleskoplar ya da özel güneş filtreleri kullanıl-malıdır.

Teleskobunuzla gözlemleyebileceğiniz Gü-neş sistemi gezegenlerinden belki de en güzeli Satürn’dür. Yüzeyinden çok fazla ayrıntı göremeye-cek olsanız da etrafındaki halka yapı ilk kez görül-düğünde hakikaten hayli etkileyicidir.

Güneş sisteminden başka, yıldızlara ve diğer gök cisimlerine de bakabilirsiniz. İlk farkedeceği-niz şey, tüm yıldızların renklerinin aynı olmadığı-dır. Mavi, turuncu, sarı, beyaz ve kırmızı yıldızlar olduğunu görürsünüz. Renkleri bazı durumlarda yıldızların yaşlarını, hangi hızla yandıklarını gös-teren bir özelliktir. Birbirleri etrafındaki yörünge-lerde dönen çift yıldızları da bulabilirsiniz. Gördü-ğünüz tüm yıldızlar bizim gökadamızın parçasıdır. Teleskobunuzla başka gökadalar da gözlemleyebi-lirsiniz. Örneğin Andromeda Gökadası’nı soluk-da olsa kolaylıkla görebilirsiniz. Gökasoluk-dalar dışın-da bulutsuları dışın-da görebilirsiniz. Bunların çoğu gaz bulutlarıdır. Kuzey yarımkürede en kolay görebile-ceğiniz bulutsular, kış döneminde Orion Bulutsu-su ile yaz dönemlerinde Trifid BulutBulutsu-suBulutsu-su’dur. Bun-ların doğmakta olan yıldızlar olduğunu bilmek he-yecan vericidir. Bazı bulutsular ise patlayan yıldız-ların kalıntılarıdır.

Teleskop ve gökyüzü konusundaki deneyim ve bilginiz arttıkça, daha başka gök cisimlerini de bu-lup gözlemlemeye başlayabilirsiniz.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bir kaç gün ya da daha uzun süre için ayrılmışlarsa en az 12 ya da 24 saat üst üste koyularak lapın aynanın biçimini alması sağlanmalıdır.. - Biçimlendirme sırasında

Soğuması için en az 1-2 saat beklendikten sonra, RTV silikon kalıp yavaşça çıkartılarak, dış bü- key optik reçine kareleri ile kaplı lapın üzerine fırça ile

Da- ha küçük dalga boyu aralıklarında gözlem yapıl- mak istendiğinde daha az foton yakalamak zorun- da olduğunuzdan, anlamlı gözlemsel veriye ulaş- mak ancak daha büyük

Kaba aşındır- ma sırasında Sagitta değerini geçmemeye özen gös- termeliyiz çünkü bu aşamada metal bir alet kullana- cağız ve bu aletle, ince aşındırmada kullanacağımız

Mercekli, aynalı ya da katadioptrik te- leskoplar arasında, aynalı teleskoplar ama- tör teleskop yapımcıları tarafından diğer- lerinden çok daha fazla tercih edilir.. Çün-

Piyasada yaygın olarak satılan teleskop tip- lerinin gözlem koşulları, kullanım şekli, optik ni- telik, taşınabilirlik ve fiyat/performans oranları- na göre değerlendirmeleri

28-29 Temmuz 2009 tarihlerinde dü- zenlenecek “Halka Açık Gözlem Etkinlikleri” sırasında TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi Bilim ve Toplum Merkezi’nde (BİTOM) mevcut kuru- lu

Bir başka aynalı teleskop tipi olan Cassegrain teleskoplarda, birinci ayna yine tüpün tabanın- da yer alır.. Bu aynadan yansıyan görüntü ikinci bir aynaya, oradan da