Psikoloji‐ Yrd. Doç. Dr. Yunus PINAR
BİLİŞSEL GELİŞİM
Eğitim Bilimine Giriş‐ Yrd. Doç. Dr. Yunus PINAR
Her bir çocuk farklı biçim ve hızda gelişmekte ve gelişim biyolojik, kültürel ve diğer faktörlerden etkilenmektedir.
Öğretmenler, çocukların nasıl öğrendikleri ve onlara en iyi bir biçimde nasıl öğretebileceklerini anlayabilmeleri için çocukların nasıl büyüdüğü ve geliştiğini anlamaya ihtiyaç duymaktadırlar (Corner, 2005).
GENETİK‐
ÇEVRE
TARTIŞMASI
Gelişim doğumdan itibaren genetik ve biyolojik
faktörlerden mi yoksa çevresel faktörlerden mi etkilenmektedir?
Çocuklar
Bilişsel Olarak Nasıl
Gelişirler?
Gelişim kavramı yaşam boyunca kişilik, sosyal‐duygusal, bilişsel (düşünme) ve dil alanlarında sergilenen büyüme, uyum ve
değişimleri yansıtmaktadır.
Psiko‐sosyal gelişme, bilişsel (cognitive), duyuşsal (emotional) ve ahlaki (ethical) boyutları olan kompleks bir kavramdır.
Bilişsel Gelişim
Biliş kavramı dünyayı tanıma, anlama ve öğrenmeyi içeren tüm zihinsel faaliyetler (cognition) karşılığı kullanılan bir kelimedir. Çocukların çevrelerini, dünyayı tanıma, algılama, anlama ve öğrenme becerileri düşünme özellikleri ile ilişkili bir süreçtir.
Biliş (cognition) terimi, çevremizi öğrenme ve anlamayı içeren zihinsel etkinlikler karşılığı kullanılır ve yaklaşık olarak düşünme (thinking) terimi ile eş anlamlıdır.
Bilişsel gelişimi , düşünme ve akıl yürütme yöntemlerinde gözlenen evrelere göre sınıflayan ilk pskolog Piaget’tir.
Bilişsel Gelişim
Piaget’in
Bilişsel Gelişim Kuramı
Jean Piaget (1896‐1980)
Piaget, biyolojik ilke ve yöntemleri insan gelişimine uyarlamış ve
psikoloji bilimine kattığı birçok terimi biyoloji biliminden esinlenerek
geliştirmiştir.
Yaklaşık 50 yıl boyunca, Jean Piaget (1929, 1954, 1977) çocukların düşünme, akıl yürütme ve problem çözme biçimleriyle ilgili teoriler geliştirdi. Piaget’nin bilişsel gelişime olan ilgisi belki de entelektüel açıdan aktif geçirdiği gençlik yıllarında doğmuştur: Piaget, ilk makalesini 10 yaşındayken yayınladı ve 14 yaşındayken kendisine müze müdürü mevkisi teklif edildi.
1900’ler. ville école, 134.000 nüfus.
Gelişim nasıl gerçekleşmektedir?
Bir bebek dünyayı anlama ve keşfetme sürecini nasıl yaşar? Bir bebek şu soruları test ediyor olabilir mi?
Oyuncak ayının kulağını emmek acaba nasıl bir duygu?
Tabağımı masanın kenarından aşağı itersem ne olur?
Acaba şu nesnenin tadı hoşuma gidecek mi?
Bu küçük deneylerin sonuçları, çocuğu fiziksel ve sosyal dünyaların nasıl işlediğine dair kuramlar oluşturmaya yöneltir. Piaget, bunlara şemalar ya da tekil olarak
şema
diyordu.Eğitim Bilimine Giriş‐ Yrd. Doç. Dr. Yunus PINAR
Şema:
Çocuğun uyaranları anlamlı kılmak için kullandığı bir referans çerçevesi.Piaget’nin Bilişsel Gelişim Kuramına İlişkin Temel Kavramlar
Piaget’ye göre bebekler bakma, tatma, dokunma, işitme ve tutma gibi basit duyusal ya da motor şemalardan oluşan küçük bir repertuvarla dünyaya geliyordu. Bebek için bir nesne belirli bir tadı olan,
dokunulduğunda belirli bir his yaratan ya da belirli bir rengi olan bir şeydi. Daha sonraları, yürümeye yeni başlayan bebekte, kategorize etme ya da bir nesneyi diğeriyle karşılaştırma gibi zihinsel şemalar da gelişiyordu.
Bebekler yeni bir nesne ile karşılaştıklarında bu nesnenin ne olduğu hakkında nasıl bilgi sahibi olmaktadırlar?
Şema, örgütlenmiş davranış veya düşünce örüntüsüdür; çocuğun çevresiyle etkileştikçe geliştirdiği davranış ve düşünce kalıplarıdır.
Ş E MA L A R
Gelişimsel Değişimin Yapıtaşları
Çocuk adeta bir bilim insanı gibi deneyler yapmakta, bu küçük deneylerin sonuçları, çocuğu fiziksel ve sosyal dünyaların nasıl işlediğine dair kuramlar oluşturmaya
yöneltmektedir. Yeni bir nesneyle ya da olayla karşılaşan çocuk, onu bir önceki şemaya
dayanarak anlamaya çalışır.
Çocuk yeni bir nesneyle ya da olayla karşılaştığında onu bir önceki şemaya dayanarak anlamaya çalışır. Piaget buna özümseme süreci diyordu. Eski şema yeni olayı anlamak için yeterli olmazsa, bu durumda çocuk –iyi bir bilim adamı olarak‐ şemayı değiştirir ve dünyaya ilişkin kuramını geliştirir. Piaget şemayı bu şekilde değiştirme sürecine Uyum Sağlama diyordu.
Piaget’nin Bilişsel Gelişim Kuramına İlişkin Temel Kavramlar
Uyum Sağlama (Adaptayon): Çevreye verilen tepkiler çerçevesinde şemaların özümleme ve uyma süreçleri vasıtasıyla düzenlenmesi.
Uyum Sağlama
Özümleme Dengeleme
Uyum Kurma
Uyum Kurma/Uyumsama/düzenleme (akomodasyon):
Piaget’ye göre uyum sağlama sürecinin bir parçası olan uyum kurma, mevcut şemaların yeni deneyimlere dayanılarak değiştirilmesi ya da eski şemalar veriyi artık yönetemez duruma geldiğinde yenilerinin yaratılmasıdır.
Özümleme/Özümseme (asimilasyon): Piaget’ye göre, uyum sağlama sürecinin bir parçası olan özümleme, yeni deneyim ya da bilgilerin mevcut şemalara özümsenmesidir. Bununla birlikte deneyim
“olduğu gibi” özümlenmez, mevcut şemalara uyacak şekilde biraz değiştirilir (ya da yorumlanır).
Dengeleme: Piaget’ye göre uyum sağlama sürecinin üçüncü parçası olan denge kurma, özümleme ile uyum kurmanın dengede olmasını sağlamak için şemaların periyodik olarak yeniden yapılandırılmasıdır.
Çıngırak – Küp ‐Yumurta
Özümleme ve Uyum Kurma
Özümleme bir olay ya da deneyimi içeri alma ve bir şemanın parçası haline getirme sürecidir. Piaget, bebeğin cam topu, bir lastik topu tuttuğu gibi eline almasını, topu,
“top tutma” şemasına özümlemesi şeklinde yorumlardı.
Burada önemli olan nokta, özümlemenin etkin bir süreç olmasıdır.
Her şeyden önce, bilgileri seçici olarak özümleriz.
Yaşadığımız her deneyimi bir sünger gibi özümsemeyiz;
bunun yerine, bir deneyimin önceden sahip olduğumuz şemalara uyan yönlerine dikkat ederiz. Örneğin, ders sırasında öğretmenin söylediği her şeyi not almaya ya da beyninizde depolamaya çalışabilirsiniz, ancak aslında yalnızca önceden sahip olduğunuz bir kavram ya da modeli ile bağlantı kurabildiğiniz düşünceleri özümlersiniz.
Özümlemenin tamamlayıcı süreci olan uyum kurma, özümleme yoluyla içeri alınan yeni bilgilere göre şemanın değiştirilmesidir. Hayatında ilk kez cam bir topu eline alan bebek, yüzeyinin kayganlığını daha önce lastik toplarla yaşadığı deneyimlerine dayanan beklentileriyle karşılaştıracak, bu duruma tepki verecek ve top tutma şemasını değiştirerek uyum kuracaktır.
Böylece, farklı top türlerinin farklı yüzey özelliklerini de hesaba katan bir top tutma şeması geliştirecektir.
Dolayısıyla, Piaget’nin kuramında uyum kurma gelişimsel değişimin anahtarı niteliğindedir. Uyum kurma yoluyla düşüncelerimizi yeniden örgütler, becerilerimizi geliştirir ve stratejilerimizi değiştiririz.
Dengeleme
Uyum sağlamanın üçüncü alt süreci de dengeleme, yani özümleme ile uyum kurma arasında bir denge kurma sürecidir. Yumurtayı kıran bebek ve anlamaktan çok ezberlemeye çalışan öğrenci var olan şemaları ile durumu kotaramadıklarında ortamı düzenlemek zorunda kalmaktadırlar.
Piaget’nin kuramına göre bu durum dengesizlik yaratmakta veya neyin anlaşıldığı ve neyle baş edileceği arasında dengesizlik oluşmaktadır. İnsanlar bu tür dengesizlikleri, dengesizliğe yol açan uyarıcılara odaklanarak ve yeni şemalar geliştirerek veya eskileri uyarlayarak denge oluşturulana kadar dengesizliği azaltmaya çalışmaktadır. İşte bu dengeyi koruma sürecine dengeleme adı verilmektedir.
Dengelemeye Örnek:
Toz şekeri bilen bir çocuk tuzu ilk defa gördüğünde buna şeker
diyecektir. Şekeri yemeye çalıştığında çocuk acı bir tat alacak ve şaşıracak bunun sonucunda zihninde
dengesizlik oluşacaktır. Çocuğa annesi o tuz onun tadı acıdır
dediğinde çocuk tuzun acı ve şekere benzeyen bir şey olduğunu
öğrenecektir.