• Sonuç bulunamadı

Yarış (Competition) • Bilişselcilik (Cognitivism) • Bilişsel Psikoloji (Cognitive Psychology) • Biliş (Cognition) • Chomsky’nin Kuramı (Chomskyan Theory) • 7. ders

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yarış (Competition) • Bilişselcilik (Cognitivism) • Bilişsel Psikoloji (Cognitive Psychology) • Biliş (Cognition) • Chomsky’nin Kuramı (Chomskyan Theory) • 7. ders"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

7. ders

• Chomsky’nin Kuramı (Chomskyan Theory)

• Biliş (Cognition)

• Bilişsel Psikoloji (Cognitive Psychology)

• Bilişselcilik (Cognitivism)

• Yarış (Competition)

(2)

Chomsky’nin Kuramı

• Chomsky dildeki yaratıcılığı açıklamak için bir kurallar bütünü oluşturarak dildeki sınırlılıklar (dilbilgisel kurallar ve sözcüksel

sınırlılıklar) ile sınırsız sayıda üretilebilecek olan tümceleri açıklamaya çalışmıştır.

• Dil sistemi öyle bir sistem ki, daha önce duymadığımız tümceleri anlamamıza ve üretmemize izin verir.

• Dilbilgisi sözcüğü, Üretici Dilbilgisinde (ÜD), bir fizik yasası gibi görülür.

Dilbilgisi kurallarının izin verdiği tümceler bütünü ve dilbilgisinin izin vermediği tümceleri birbirinden ayırır.

• Öyleyse, dilbilgisinin sınırlılıkları neden vardır?

(3)

Chomsky’nin Kuramı

(1) Who do you want to visit Fred?

(2)*Who do you wanna visit Fred?

• Chomksy’nin teorisi dilin yapı-temelli (structure dependent) olduğunu göstermektedir. Bu yapılar öbek türlerini modeller.

(3) Eski maliye bakanı (4)*Maliye eski bakanı

• Derin yapıdaki sözdizim bileşeni bir grup dönüşümden geçerek yüzey yapıya ulaşır. Dönüşümler, kuram kendini yeniledikçe, ortadan

kalkarak yerini taşıma aracına bırakmıştır.

(4)

Chomsky’nin Kuramı

• Yönetim ve Bağlama’da (YB) kurucular (constituent) taşınırken

arkalarında iz (trace) bırakırlar. Konuşucular bu yapıları duyduklarında derin yapıdaki dizilimine erişebilirler.

• Yönetim ve bağlama kuramı ise kendini Minimalizm’e bırakmıştır.

Zaman içinde kuramın içindeki araçların sayısının fazlalaşması nedeniyle, Chomksy daha basit bir dilbilgisi modeli önermiştir.

(5)

Chomsky’nin Kuramı

• Chomsky’nin kuramı dilin işlemlenmesini, davranışçılık ekolündeki basit açıklamalara göre, anlamak ve üretmek için yapılan zihinsel işlemler olarak tanımlamıştır.

• Edinç, dil edinen insanların zamanla geliştirdiği sınırlı dilsel ilkeler bütünüdür. Sınırlı dilsel ilkeler ile tümcelerin üretilmesine /

sesletilmesine Edim adı verilir.

• Chomsky’e göre dilbilimsel kuramlar edinç temelli olmalıdır.

• Ruhdilbilimde Chomsky’nin geleneğini izleyen araştırmacılar kuram-tabanlı bir yaklaşımı benimseyerek, bu kurama kanıt

aramaktadırlar.

(6)

Chomsky’nin Teorisi

• Chomsky’nin kuramı ile ilgili olarak tartışılmakta olan bir konu ise ÜD’nin zihinsel gerçekliği olup olmadığı ile ilgilidir.

• Chomsky’nin düşünceleri dil edinimi çalışmalarında önemli etkiler bırakmıştır. Chomsky güçlü bir dille doğuştancılığı savunmaktadır.

• Chomsky’e göre çocukların ilk dillerini edinebilmelerini sağlayan şey içsel bilgidir. Her çocuk dilbilgisel ilkeler ile doğar ve çevresindeki dili edinmek için analiz etmeye başlar.

• Evrensel Dilbilgisi bütün dillerin ortak ilkelerinin içermektedir. Dünyaya gelen çocuk bu nedenle dünyadaki her dili öğrenebilmektedir. İlkeler her dilde aynıdır ancak değiştirgenler dilden dile farklılık gösterebilir.

(7)

Biliş

• Bilginin işlemlenmesi.

• Düşüncenin ve aklın kaynağı.

• Düşüncenin ve mantığın (akıl yürütme) bulunduğu işlem.

• Meta-biliş düşünce hakkında düşünmekdir. Yani kendinin ve

düşündüğünün farkında olmaktır. Bu nedenle biliş ve meta-biliş birbirinden farklı gerçekliklerdir.

• Peki, Dil düşünceden ayrılabilir midir? Dil düşüncenin bir ürünümüdür?

(8)

Bilişsel Psikoloji

• İnsanın zihinsel işlemlerin düşünceye, algıya (genel algı) ve davranışa etkilerini araştırmaktadır.

• Bu disiplin 1800’lü yıllarda Wundt’a kadar dayanırken, ortaya çıkışında fazlasıyla eleştirilmiştir çünkü bunu eleştiren biliminsanlarına göre algı ve zihin bilinemezdir, sadece davranışlar ölçülebilir niteliktedir. Bu

bakış açısı psikolojide davranışçılık ekolünün büyümesine neden olmuştur.

• Bu alanda önemli ilerleme 20.yüzyılda Gestalt ekolünün çalışmaları tarafından kaydedilmiştir. Bu ekolden gelen araştırmacılar farklı

birimlerin (sayfadaki noktalar gibi) grup ve örüntü oluşturmasını

çalışmışlardır. Bir başka deyişle, araştırmacılar görsel algı çalışmışlardır.

(9)

Bilişsel Psikoloji

• Davranışçılığa tepki 1950’lerde bilgi işlemleme yaklaşımı tarafından gösterilmiştir. Belirli

bilişsel görevlerin zihindeki bilgi akışı sayesinde gerçekleştiği öne sürüldü.

• İnsanların problem çözme yeteneklerini insan davranışlarının temeli olarak görüldü.

(10)

Bilişselcilik

• Dil edinimine bilişsel gelişim ve genel biliş kavramları ile bağlantılı olarak yaklaşan düşünce.

• Edinimin bilişsel yeteneklerinin gelişmesiyle birlikte dil ediniminde, maruz kaldığı dili zamanla edinmeye başladığı görüşünü savunur.

• Bu bilişsel yetenekler nesnelerin farkındalığı, uzamsal ilişkiler, ayırıcı özellikleri tanıma gibi şeyleri kapsamaktadır. Algısal yargılar dildeki örüntülerin farkındalığı arttırır.

(11)

Bilişselcilik

Dil edinimi hakkındaki görüşler arasında bilişsel olarak kabul edilenler:

• Bir bebek bazı konseptleri daha önce geliştirmediyse ifade edemez.

• Hem dil hem de biliş aşamalı bir büyüme ve gelişme sürecinin parçasıdır;

birbirleri destekleyerek paralel bir şekilde çalışırlar.

• Doğuştan gelen bilişsel yatkınlıklar bizi önceden hazırlıyor olabilir:

1. Doğuştan gelen bilişsel yatkınlıklar bizi dil ile ilgili örüntüleri bulmamız için hazırlıyor olabilir.

2. Doğuştan gelen yatkınlıklar dil datasına karşı bazı stratejiler geliştirmemize hazırlıyor olabilir.

3. Doğuştan gelen yatkınlıklar bireysel öğrenme farklılıklarına neden olabilir

(12)

Bilişselcilik

• Bebeğin sınırlı bilişsel kapasitesi, dilin özelliklerini (önce veya sonra olduğundan) daha duyarlı yorumlar.

(13)

Yarış

• En uygun olanın seçilebilmesi için olası bütün sözcüksel eşleşmeler arasında yapılan karşılaştırmaya yarış adı verilir.

• Çoğu sözcük erişimi modeli, görsel ya da işitsel girdinin seçmek zorunda olduğumuz bir grup sözcüğün (aday sözcükler) içinden erişildiğini varsayar.

• Örneğin Kohort kuramına göre, [gøz] seslerinin GÖZLÜK, GÖZLÜKÇÜ, GÖZ, GÖZÜKMEK gibi bir grup aday sözcük aktive olur. Eğer bir sonraki ses [ʉ]

olursa diğer sözcükler aktivasyonu kaybederken, GÖZÜKMEK sözlüksel birimi sınırı geçer ve bu sözcük erişilir.

• Sözcük erişimi sadece seslerin ve anlamların eşleşmesi değildir. Bir

sözcüğün sıkılığı da sözcük erişiminde önemli bir faktördür. Bu nedenle

diğer sözcükler GÖZÜKMEK sözcüğüne göre daha yüksek bir aktivasyon ile başlar.

(14)

Yarış

• Başka bir kriter ise bir sözlüksel birimin sahip olduğu komşuların sayısı.

Örneğin HEAD sözlüksel birimi diğer bir çok sözcük ile yarış halindedir (hear, heat, heap, heal). Bu nedenle, HEAD HEED sözcüksel birimine göre daha geç aktive olur.

• Sözcüksel bölümleme çalışmalarında ise sesbirimlerin sırası

çalışılmaktadır. Aynı sesbirimler hangi çözümlemelere neden olur?

(5) The waiter (6) The way to

Referanslar

Benzer Belgeler

Örneğin öyle bir R topluluğu vardır ki her elemanı bir küme, ama bu küme, kendisinin elemanı değildir.. Burada x değişkeni her zaman bir

Aslında  numaralı sayfadaki Seçim Aksiyomuna göre her küme iyi sıralanabilir; ama şu anda bu aksiyom, resmi askiyomlarımızdan biri değildir.. .

Ayrıca a ile b kümeyse, o zaman öyle bir küme vardır ki her elemanı, ya a kümesinin bir elemanı, ya da b kümesinin kendisidir.. Bu yeni

 Gazzâlî’nin filozofları Aristotelesçi görüşlerinden dolayı tekfir etmesi ve İbn Rüşd’ün buna cevabı bir tehafüt geleneği doğmasına sebebiyet vermiştir..

Bilginin uzun süreli bellekte depolanabilmesi için işleyen bellekte (Kısa süreli bellek) anlamlı kodlamanın yapılması.. Kodlanan bilginin uzun süreli

zamanda bir durumun yalnızca bir yönünü ele alma yeteneğine sahiptir...  Somut işlemler 7-11 ya da 12:çocuklar bilgiyi sistemli ve mantıklı bir şekilde işleyebilirler

Wundt’u takip eden dönemlerde değişen tek şey, duyu deneyiminin dışında da deneyimlerin benzer bir yaklaşımla anlaşılabileceği, “deşifre” edilebileceği

Deney grubunda yer alan zihinsel engelli çocuklarda Bilişsel Davranışçı Terapi uygulamasının Zihin kuramı Testlerinden İkinci dereceden yanlış kanı atfı