• Sonuç bulunamadı

Başlık: KALE ANAHTARLARIYazar(lar):ÜNAL, İsmailCilt: 11 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000351 Yayın Tarihi: 1963 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: KALE ANAHTARLARIYazar(lar):ÜNAL, İsmailCilt: 11 Sayı: 1 DOI: 10.1501/Ilhfak_0000000351 Yayın Tarihi: 1963 PDF"

Copied!
34
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Anahtar ve onun mütemmimi olan kilidin tarihçesi prehistorik devirIere kadar inmektedir. Her hangi bir taaruzdari korunmak isteyen insan, korkunun neticesi olarak kilit ve anahtarı bulmuş ve emniyet tedbiri olmak üzereevinin kapısını içeriden veyadışarıdan kilitlemiştir. Alelade anahtar tarihi mevzuumuz dışında kalmakta, bizi büyük asker topluluklarının içerle" rinde barındıkları kale anahtarları alakadar etmektedir. Tarihi devirlerde mühim vazifeler görmüş kalelel'in bugün askeri değerleri yoksa da yakın zamanlara kadar fazla idi.

KAL

E

ANAHTARLARı

İsmail ÜNAL

Topkapı Sarayı Müzesi Asistam

Asırlar boyunca muhtelif yerlerden gelmiş ve Topkapı Sarayında toplanmış bir miktar kale anahtarı bulunmaktadır. Arta kalan bu mevcudun yirmi yedisi gümüş, yirmisi tahta, doksan yedisi demirdendir. Kal'e anahtarları san'at eserinden ziyade tarihi değerleri olan etnolajik parçalardır. Bu mevzuu, çoğu dedelerimizin hayatları pahasına elde edilmiş ata yadi-garlarının son kalıntılarını tanıtmak için ele almış bulunuyoruz. Bazı imkansızlıklar yüzünden çoğunun fotoğrafları maalesef temin ediiemedi. Eserimizde mü him olanlarla, grupların nümune lerini teşkil edebilecek olanların fotografları konmakla iktifa edildi ve noksa';lıklar giderilmeğe çalışıldı.

Yine bu anahtarlardan bazılarının kal'a anahtarı oldukları da şüphelidir. Bununla beraber şimdilik bunları ayırmaktan sarfınazar ederek Sarayarşivinin tasnifinin tamamlanmasına bıraktık. Topkapı Sarayı Müzesi .arşivinde karanlık noktaları aydınlatacak vesikaların buluna-cağına kani bulunmaktayız.

Burada ayrıca, çalışmalarımda her türlü kolaylığı gösteren ve fotografların çekilmesinde müsaadeyi bahşeden müze Müdürü ile müze fotografçısına teşekkürlerimi sunmayı.borç bilirim.

Osmanlılar üç kıt'a üzerindeki çok geniş bir sahaya yayılarak Roma imparatorluğundan sonra en uzun süren bir imparatorluk kurmuş, hakimiyetlerini asırlar boyunca devam ettirmiş-lerdir. XVI yüz yıldan itibaren büyürneğe ve genişlemeğe başlıyan imparatorluk orduları kıt'alar üzerindezaferden zafere koşarak düşman ülkelerindeki pek çok kaleleri

(1)

zapdetmişlerdir. Osmanlı hudutları içerisinde kalan kalelerin anahtarları, harp ganimeti olarak saraya gelmiş ve toplanmiştır. Bu anahtarlardan çoğu, maalesef son devirlerde ihmal ve lakaydiden yok olmuştur. Bugün miktarları az olan Saray mevcudu da son devirlere ait eserlerdir. Kabe anahtarlarına yapılan merasim ve ihtimam bunlara da yapılmış ve gösterilmiş olsaydı, Saray kolleksiyonunun .mevcudu şimdikinden fazla olacağı tabii idi. Ne yazık ki ayni hatalar yüzünden elde kalanlar da

karışmış ve yerleri de meçhul kalmıştır. .

Sultan Orhan zamanında Rumeliye ayakbasan Osmanlılar sür'atle Balkanlarda yayılarak ilk hamlede Tuna kıyılarına kadar çıkmışlardır. Elli.senelik kısa bir zamanda Balkanlardaki

(i) Do.i~ııda ve batıda zaptedilcn veya kaybedilen kaleler içinmilli clc!';tanlar yaratılmış ve Ti)rk Halk .mü-;"",., zi,ğinde bunların pek çok örnekleri vardır.

(2)

1 -

GÜMÜŞ KAL'A ANAHTARLARı

Saray kolleksiyonunda bulunan gümüş kal'a anahtarları sureti mahsusada II. Mahmud tarafından yaptırılmıştır. Osmanlı İmparatorluğuna yeni bir veçhe veren, Yeniçerileri ortadan kaldıran, nizarni askerlerini kuran bu genç hükumdar memleket içerisinde yaptığı yeniliklerle birlikte, memleketin uğramakta olduğu dış taarruzlara karşı da tedbir almaktan geri durmamış-Saray kolleksiyonunun kale anahtarları maden veya tahtadan yapllmışlardır.Bunlar Kabe anahtarları gibi san'at eseri olmayıp tarihi kıymeti fazla etnolojik eserlerdir. ILSultan Malı-mudun Tuna boylarındaki kaleler için yaptırdığı gümüş kal'e anahtarları ayrı bir özellik taşır-lar. Burada i. grupta gümüşten yapılmış birer san'at eseri olan anahtarları, II. grupta bu-gün miktarları çok az bulunan tahtakal'e anahtarlarını, III. grupta da demirden yapılmış olanları sıralamış bulunuyoruz.

İSMAiL ÜNAL

120

kaleleri

(1)

ellerine geçirmişlerdir. Genişleme ve yayılma iki asır sürmüştür. Fütuhat yalnız avrupa kıt'asına inhisar etmemiş, Anadoludan başlıyarak, Arap yarımadası veŞimali Afrikada' da olmuştur. Türk denizcileri de boş durmamışlar, Akdenizi Türk gölü haline getirdikleri gibi İtalya ve İspanya kıyılarındaki kalelere de akınlar yapmışlardır. Bu olayların en mülıimleri Almanya içlerine kadar uzanan pek büyük sahadageçmiştir. Osmanlılaebu yerlerde zapdettik-leri kalelerden(ı)kendi müdafaaları bakımından lüzümlu olanları muhafaza ve takviye etmişler geri kalanları dayıkmışlardır. Bukalelerden bazıları zaman zaman el değiştirmiştir. Bu olaylar, Osmanlıların iç mes'elelerle uğraştıkları zamanlara rastlamaktadır.

(3)

Kale anahtarlarının bir kısmı bizzat Osmanlı padişahlarının kendilerine teslim edilmiş(4) veya gönderilmiştir. Tarih kitaplarında pek çokkal'e anahtarlarının alınmışoldukları yazılı bulunmakta ise de, Saray kolleksiyonu mevcudunun az oluşu, yukarıda belirtildiği üzere son devirlerde bunlarınşuraya buraya atılmış olmalarından, ihmal ve lakaydiden kaybol-duklarına kani olmaktayız. Halen mevcut olanların da bir kaçı istisna edilirse diğerlerinin ne vakit ve nereden geldikleri dahi meçhulümüzdür. (')

(I) Osmanlılar 1. Mııracl clLvrincle Tuna boylarındaki Maçin, Silistire, Rıısçuk. Harşova kalelerini 1373-1 3lB

yıııarında zaptettiler.(Yazma Cih~nnuma Rumeli kısmı Revan Kütüphanesi No:1651, Yaprak ~O-;-25.Ali

Neta-yicül vukuat ht. Tab. Cilt

r,

Sahife LO, Ali, Künhül-ahbar İst. Tab. Cilt 5, sabife 72, Sahaim! ahbar İst. Tab. Cilt 3, sahife 302)

(2) Solakzade tarihi ht. Tab.Cilt 1-2.

(3) Vilkoğlu ILMurad ve Fatih devirlerinde tarafsız kalarak nlemleketi kurtarmış ise dt gaileli bir zamandan istifade ederek ' Türklerin ellerindeki kalelerden bazılarını geri almıştır. GaiJenin ortadan kalktığını ve durumun vehamet kesbettiğinj'~nlayınca Edirneye bir heyet göndererek ve vaktile Osmanlılara aİt ve kendisinin işgal ettiği kalelerin anahtarlarını gönn.ermiştir. (Uzunçarşılı .. Osmanh tarihi Cilt 2~ sahife 13-.14, Sadettin, TaciÜtevarih İsL Tab. Cilt I,Sahife 341)

(4) 1375 yılında Bulgar Prensi g(':ti~ripkal'~nİn ~mahtartnı teslim etti. 1.376 yılında Silistre Vf"1'liğholu kal'deri

üzerine sefer yapan 1. !\'-1urad'a, hüklimrlar kal'e1erin anahtariarını teslim ett"i. (Nakdül Tn'arih Sahire 389) Ivluhzç muharebcsindcn(IS26)sonra muzaffer Kanuni ornusli Budin önüne geldiğinde şehrin hıristiyan ahali si kaçmış

olduğundan şehirde kalan Yahudilerin re~si Salarnon oğlu Yast'f, Budin kalesinİn anahtarlarını bizzat Kaııuniyr. teslim etmiştir: (lJzunçarşılı" Osmanlı tarihi Cilt II, sahife 314} Almanya seferinde onbeş kadar kal'e alındıktan sonra Gönş kalesi de üç haftada zaptedildi. Osmanlı ordularının Drava "cl'vIorava nehirlerini geçtigi sırada Zagrap beyleri de kalelerinin anahtarlarını Kanuni Sultan Süleymana göndererek ınatbuiydlerini hildirmişlerdir.

(Uzunçarşılı. Osmanlı tarihi Cilt If,Sahife 321-322), (Nakclül Tevarih 488)

(5) Osmanlı Padişahlarına teslim edilen bu gibianahtarların Saraya geldiğine, bazılarının da elde mevcut koHeksiyonda bulunduğuna şüphe yoktur. Fakat bunların tesbitine imkan bulunamamışıır.

(3)

KALE ANAHTARLARı

121

tır. İlk olarak sınır boylarındaki kal'aların inşa ve onarımıarını ele almıştır. Tarih-i Cevdet hicri 1231 (1816) olaylarını anlatırken o zamanki durumu ve Tuna boylarındaki kal'alara verilen ehemmiyeti, onların restorasyonları için aşağıdaki malumatı vermektedir:

"OL esnada derdest inşa olunan İsakçı hitam hulmalda İsakçı tevliyeti ve kal'ası ve muha fızhğına kal'ayı mezkur bina emini olan Mehmet efendiye ihale kllınd;:(1) Yü~e bu esnada Tolcu kal'ası(2)dahi hitame karib olarak topveeephane konulacak dereeeye gelmişolduğundan muhafızlığına mirimiran Mehmet Reşit paşa bittensip Menteşe Sancağı uhdesinde kalmak ve Riayaperver bir mütesellim ile idare olunarak muhafızlığına teveih ve masarifi lazımasma medar olmak üzere canibi mirimiriden dahi mahiyen üçbin kuruş mitaş tahsis ve Menteşe sanca-ğmın bilcümle eşkinci dahi zaama ve erbabı timarı dahi anın maiyctine tayin olundu ve ol havaliye vurud edecek muhacirinin emir ve iskanlarına bezal mcsai olunması zımnında mu ma-ileyha İsakçı ve Tolcu muhafızlarına Hilal-ı Rcbiül-evelde emirler yazıldı" (')

Devlet Tuna kenarlarında kal'aların onarımına ehemmiyet vermekle beraber Tunanın beri tarafına (Sağ sahlli) olan hicretlerin yarattığı iskan ve muhacirin işleriyle fazla uğraşama-mıştır. Bu durumun yarattığı karışıklık Tarih-i Cavdette etraflıca anlatılmaktadır.

"Bu misüllü keşmekeşler ile uğraşılarak en mühim iskan ve muhacirin işine bakılmadı. Halbuki mes'elei zaile esnasında Tuna savahilincleki kasabat ve kur'a ahalisinin ekserü berü tarafa hicret edüp şurada burada hanei berduş oldukları halde sürünerek sefalet çekmekte idi-ler. Hele bu esnada İbrail ve Silistre ve Tolcu ve İsakcı veMaçin ve cıvarlarındaki muhaciriniıı maıvai kadimlerine iadeleri Gülü ve İsmail muhacirlerinin dahi zikraolunan kazalarda münasip mahallerde iskanları hakkında iradei seniyye sad ır olmakla Rumeli canibinde bulunan vü-zeraya ve memurin saireye evamil' aliye yazlldı."(4)

Bu kal'aların onarımıarına 1853 seneleri olayları sebep olmuştur. Vezir-i azam l\1ustafa Reş't Paşa İngiltere ve Fransaya taraftar olunca Rus murahhassı Mençikof İstanbul'u terket-mişlir. Bu vaziyet karşısında Rusların herhangi bir taarruz ihtimali düşünülerek Boğazlar takviye edildiği gibi Silistre, Vidiıı ve Rusçuk gibi kal'aların (') daha kuvvetli bir hale getiril meleri için İstanbuldan mühendisler. gönderildi. Anadolu kısmında, Erzurum, Kars ve Trab-zon kal'alarına top, tüfek ve cephane sevkedilmiştir.

(6)

XVIII.Yüz yıldan itibaren daima mağlubiyet1creıiğrayan Osm~nlılar, Avrupada çok geri-Icmiş ve muhtelifmuhadelerle pek çok yerleri terketmiştir

(7).

Ya) muahedesinden (1792) sonra

(1) O vakitlcr devlet sayesinde zengin olmı.ış kişilerin clmiyei nıiri}'c cınancılc tayin olunarak buıiların bakltl~~

(> ları\'Conarımıarı onlara yaptırıldıklan ve devlet sayesinde kazanmış oldukları servetin hir kısmının buralara sarf

ettirildikleri Tarih-i Cevdette yazılıdır. (Tarih-i Cevdet Ciltıo, Sahire 193)

(2) Bu karalerden To1cu, Silistre, 1\1açin kaPatannın gi.imüş anahtarları mevcuttur.

(3) Tarih-i Cevdet Cilt lO;Sahife

ı

93 (4) Tarih-i Cevdet Cilt !O, Sahire 192

(5) Bu kaFaların bazılarının' planları daha evvelrlen yaptırılnuştır. Sayın Prof. tsnıail Hakkı Uzun çarşı lı bu kaPaların planlarından bazdarile kaPatarın yerlerini gösteren hariraları neşretmiştir. (Osmanli tarihi Cilt 4,

kısım I, Resi;" 2-lO)

(6) Uzunçarşl1ı,aynı eser; Karaı, aynı eser. sahifc. 237

(7) Tuna havzasındaki kaleleri n ehemmiyeti

ı

8 nci asırda başlıyan Rus taarruzlarıyla çok artmıştır. Bu kalc-lerden bazıları 1792 de ilk Rus istilasına uğramış ve Yaş muahahedesiylc (1793) istiladan kUİ"tuİmuştur.(Uzun-çarşılı. aynı eser,sah. 580/81)"; Karaı. O~. Ta. 'c. 5 salı. 21.; Tarihi Cevdet. c.xl'sah. 169)tkinci istila 1828 senesinde olmuştur. Ruslar' bu kalelerden ı~akçı,Tolcu,rv!açin, İbrail ve, Horşavayı zaptetrrıi~ler. Silistre, Şumnu ve Edirne Yolu üzerinde durakl~mışlarsa

da

1829 da Silistreyi de istila etmiştir.

ı

829 rta yapılan Edirne anıaşr~ası ilc hu -kaleler tekrar Osmanlı irlaresine-geçmiştir.1854 detekrar Tuna hoylarına sal~hran Rüslar Silistre önünde çekilmeye tnecbur.l.alınıslarclır (Karaı ayni eser sahire 244-24S)Doksaniiç Rus harbı diye ::ıdlanclınlan 1877 mağlubiveti ve 1878 de' yapıl~n Berl'i~ muah~dcsilc dört asır Osmanlı idaresinde kalmış olan hu kalelerelen IVraçin, Silistre: Taleu , ile Tuna deltasındakL kaleler ve nf'.hrin sol sahilindekiler Rümenlere, Rusçuk ile nchrin sağ sahilindekiler

(4)

Tuna nehri Osmanlı hududu halini almıştır. Fatih'in çizdiği bu hududu muhafaza etmek iste-yen II. Mahmud, Tuna boylarındaki kal'aların restorasyonlarına ehemmiyet vermekle beraber ayrıca bunlara birer gümüş anahtar (ı) yaptırmıştır. Topkapı Sarayı Müzesindeki gümüş kaFa anahtarları Tuna boylarındaki kal'alara mahsus ve daha ziyade sembolik mahiyette birer eserdiL

Kolleksiyanda mevcut gümüş anahtarlar üç grupta mütalaa olunabilirler: A - Kal'aları bilinen kitabeli, tarihli ve tuğralı anahtarlar.

B - Yerleri malum olmayan kitabeli, tuğralı ve armalı anahtarlar. C - Adi güniüş anahtarlar.

122

İSMAİL ÜNAL

A _

KAL' ALARı BİLİNEN ANAHTARLAR

Kolleksiyanda yerleri malüm yedi anahtar mevcuttuL Bu anahtarlar Harşova, Tolcu, Maçin, SilistI'e, Rusçuk, Fethülislam ve Kule kal'ası anahtarlarıdıL

Harşova

(2)

kal'asının e) giimiiş anahtarı: (Resim 2 a),55 cm uzunlukta (1320) gram ağırlıktadıL Anahtar yassı, sapı armudi şekilde, sap tepesi yuvarlak ve ortası delik, anahtar gövdesi düz, dili kıvnk ve üç dişlidil'. Klasiktarzda yapılmış bu anahtarın kenan oluklu, her iki tarafı kabartma ve son devirlerde çok kulanılan arma, yıldız ve çiçek süslemelidiL Sapın bir yüzünde adi sülüs hatla yazılmış:

Ya Fettah Kuvve-i Kahire-i şahanede ve himem-i bahire-i mülükane ile bu def'a müceddeten bina olunan Harsova kaFasının miftah-ı nusretpenahıdır Cenab-ı Hak Mubarek ve mes'ut eyliye Amin

Sene 1231

Kitabe ve hieri 1231 (ISI6) tarihi hakedilmiştir. Kitabe sekiz satır halindedir. Sapın arka yüzünde giriftdallar arasında daire teşkil eden yapraklar ortasınaMahmudiye altunu gömül-müştür. Sap tepesindeki delikli yerin etrafı, ön kısmından farklı kabartma iki arslan resim-lidir. Anahtarın her tarafı altun yaldızlıdır.

Tolcu

(4)

kal' asının (') anah tarı : (Resim 4 al, 30 cm. uzunluğunda 520 gram ağırlıkta gümüş ve kısmen yaldızlıdır. Sapı yassı ve beyzi şekilde gövdesi üstüvani, içi boş, dili düz ve beş dişlidir. Sapın iki yüzünde ortada kabartma ka1'a buçları, üst tarafta ye1paze şeklinde çiçek ve yaprak demeti, kal'a içerisinde kabartma cami, bina ve ağaç resimler(6)

görül-(1) Sarayarşivinin tasnifi tamamlandığında bu anahtarlann nerede ve kimlere yaptırıkl.ıkları ve kaça malolduklarını tevsik edecek vesikaların bu"lunacô.ğınclan emin bulunmaktayız.

(2) Ru kelimeyi Uzunçarşılı (Osmanlı tarihi Cilt,4, Kısım I, sahire 3, 127,278,281, 530, .53~ v.s.) Kırsova vcy:ı. İr)ova ve Prof. Enver Ziya Karal'da (Osmanlı Tarihi Cilt 5. sahire 4,123) Harşova olarak gösıcrmiştir.

(3) Haqova Tunanın sağ sahilinde Ada kal'anın doğusunda Maçin kal'asılUn alt tarafında !iahil kısmı düz diğer yerleri çok köşeli bir kal'adır. ~; :

(4) Bu kelimeyi de Sayın Prof. İsmail Hakkı Czunçarşılı Tolca veya Tolcu olarak (Osmanlı tarihi Cilt 4, Kısım

r,

sahife 387, 389, 410, 412, 419, 569 Not.I, 575 ve 581), Prof. Enver Ziya Karal ise Tulca (Osmanlı Tarihi Cilt 5, sahile 123, 124)olarak göstermi,lerdir.

(5) To1cu kal'ası İsmail ka1'asının karşısında Tunanın sağ kenarında Dobruca'nm üst tarafında Deltanın

baş-ladığı yerdedir.

(6) Elde Tolcu kal'asının plan ve resmi bulunmadığından anahtar üzerindeki kal'a resminin neresi olduğu anlaşılamamıştır.

(5)

mekte ve burçlardan birinde bir bayrak dalgalanmaktadır. Sapın kenarı anahtar gövdesinden çıkan ve etrafı yabangülü ile sarılmış gümüş kordonla çevrilmekte ve kardanlar tepede bü-yük bir gülde birleşmektedir: Gövdenin sap kısmına yakın olan tarafı üçe ayrılmıştır. Bölme. ler kabarık ve sarma zincirlerIe bir ten az ura göre olmuştur. AIt ve üstt6ki bölmelerde kab art-ma meşe yapraklarından beyzi madolyonlu ortadaki kabartına çapraz meşe yapraklarile main şekilli bölmelidir. Üstteki beyzi madalyonlardan birisinin içerisinde adi sülüs hatla yazılmış

Kal'a-i Hakaniye ToIeu 231

KALE ANAHTARLARı

123

ibaresi, hicri 1231 (1816) tarihi ve alttaki madalyonlardan birisinin içersine de ILMahmud tuğrası hakedilmiştir. Tuğra, Rakım ketebelidir. Diğer madalyonların içerisi mahkük şua süsle-melidir. Gövdenin ucu köşeli ve üzeri oluklu, uç ve dil kısmı hariç diğer taraflar altın yaldız hdır.

Maçin kal' a 'sın in anah tarı: Yassı klasik tarzda yapılmış (Resim 3 b) 42 cm.

uzun-lukta ve 490 gram ağırhktadır. Dili kıvnk ve iki dişlidir. iki yüzün kcnarı zikzak savatlı, sap tepesi yuvarlak, ortası deliktir. Ön yüzde sap tepesi yuvarlağın etrafı mahkük çiçek tez-yinatlı, armudi olan kısmın ortasında adi ve sülüs hatla yazılmış:

EI

Fettah

Nusret ile daima feth ide biinayetü Maçin kal'ası babın hayrile min miftah

Sene 31

Kitabc ile hicri 1231 (1816) tarihi hakeclilmiştir. Hicri tarih yalnız 31 olarak yazılmış, sene kelimesindeki h harfinden sonra ayrıca 7 rakkamı da mahkuk ise de Ee ifacle ettiği anlaşılmamak ta dır. Yazıların etrafında karışık ve silik mahkük tezyinat bulunmaktadır. Sapın arka yüzüncll' tepelik kısmı tezyinatsız, armucli kısımda boğumdan itibaren aşağı doğru inen ucu ay şeklinde olan mahkük süslemeler bulunmaktadır. Anahtar sade ve basittir. (ı)

Silistre kal'asının(') Gümüş anahtarı: (Resim 2 b) 55clTI. uzunlukta ve

710

gram ağırhktadır. Anahtar yassı, sapı armııdi şekilde, sap nihayeti sütun başlığı, gövc1e yassı, üstte çift, uçta tek çizgili, dili kıvnk ve iki dişlidir. Sapın bir yüzü kamilen kabartma stilize claHada çevrili, üstte kabartma beyzi maclalyon içerisinde siilüs haıla ve dört satır halinde yazılmış:

KıJa'ı Hakaniyeden SiIistre kal'asının miftahıdır

Sene 1234

(1) ~1açin 'kal'a.sı Tunanııf"ağ sahi!!I1de tbrail'in karşısında Tokı kaFasının batısında nehrİn kıvrıntl yerine yakın bir, yerdedir. Kal'anın iki kapısı mevcut, sahil kısmı giritHili çıkllltılıdır. (lfzunçarşılı hmail Hakkı~ Osmanlı tarihi Cilt 4, kısım

r,

Resim 10)

(2) Silistre T Utıanın sağ sahilinde Rusçuğun doğu .kuz~yinde ve Rl.!sçukta.n 100 kilonıctre mesafededir. Silistre Hicri 777(1380) yılında Osmanlı idaresine geçmiş ~. ~1urad Niyebolu kal'asını zaptettiği sırada Si~istre. hakimi B1anzag ka1'anın anahtarını Osman~l hükumdarıI?a .teslim etITl:iştir. _(Cihaı~numa Rumeli kısmı. Revan Kütüphanesi 16.11, yaprak 25a). Silistre ı"B78 Berlin lTIuahedcsile RomenIere geçmiş ise de II. Cihan harbinden sonra'--BuIgarIara devrcdiİrriiştir.

(6)

124 İSMAİL ÜNAL

ibaresi ve hieri 1234 (1819) tarihi hakedilmiştir. Kitabenin alt tarafı iç içe kabartma iki surla çevrilmekte, ortasına da cami, bina ve ağ'açlar doldumaktadır. Dış surla.iç sur arasında dört yerden ittibat tesis edilmiştir. Burada şehir surlan ile iç kale gösterilmiş ve belki. Silistrenin kendisi temsil edilmiştir. Sapın arka tai'afında ortada beyzi madolyon içerisinde II Mahmudun tuğrası bulunmaktadır. Tuğranın etrafı bir vazodan çıkan kabartma dal ve yapraklarla çevri! miş ve dallar tepede bir demet halini almışlardır. Sütun başlığı şeklinde olan sap nihayetindeki süslemeleı', çizgiler, oyma ve yapraklar kabartma olai'ak yapılmıştır. Sap ve sa.p nihayeti altın yaldızlıdır. Anahtar gövdesinin ön tarafİnda ve uç kısmında görülen kabartma çizgi bu tarafta mevcut değildir.

Ruscuk kalesinin (ı) anahtarı, (Resim 5 b) 48 santimetre uzunlukta ve 744 gram ağırlıktadır. Anahtar yassı, saptepesi palmet şeklinde ve ucu halkalıdır. Sapı armudi şekilde, nihayeti de sütun başı şeklindedir. Gövde düz, üzeri üfki çizgili, dili kıvrık, geniş ve üç dişlidir. Sapın iki tarafı kabartma dal, yaprak ve güllerle kaplanmıştır. Sapın bir yüzünün ortasına kabartma daire içerisine ;ldi sülüs hatla yazılmış

Ruscuk kalesinin miftahıdır. sene 1235

kitabesi ve hieri 1235 (1820) tarihi hakedilmiştir. Sapın arka tarafında, kitabenin karşılığında, Harşova kalesinin anahtannda olduğu gibi (Resim 3 a ) Mahmudiye altını gömüli.idür. Yassı sütun başlığı şeklindeki sap nihayetinin üst tarafı kabartma ]otüs yapraklanl'la süslüdür. Kabartma tezyinat taşıyan kısımlar altın yaldızlıdır.

Feth-ül-İslam(2) kal'asının anahtarı (Resim 4 b) 35 cm. uzunlukta ve 1270 gram ağırlıktadır. Sapı yassı, 9 köşeli sap nihayeti klasik sütun başlığı şeklinde, gövde yuvarlak, üzeri oluklu, içi boş dili düz ve dokuz c1işlidir. Sapın bir yüzünde kenan teşkil eden dış sur ve onun ihata ettiği iç sur ortasında askeri tabyalar teşkil edilmiştir. Binalar kabartma olarak

ya-(1) Rusçuk. Tunanın sağ sahilind~ Yerköy karşısında.:tır. Rusçuğun tersanc" ve kışlaları bulunetuğunu Ahmr-d

Rifd.t efendi işaretCLmiştir.(Lugatt tarihiye VI" Coğrafya Cİlt4, Sahire. 309}

(2) Fethül tslfun"Vi:iin'in ilersinde Nchrin kıvrıntı yaptığı yerde ndırin sağ sahilinde büyük kaPayı havia')keri

bir ITıCVkidir. (Uzunçarşılı Osmanlı tarihi Cilt 4,_Kl~lm1._ sahife 138 NotI)Kal'.J. Kanuni Sultan 8ül<"'yman ı;ama-ııında yapılmıştır. Ahmet Rifat bey de bunun diğer adını Kladve olarak i5aret etmiştir .Tarihi Cevdet kaPanın dairen madar 600 zıra bir saha)'ı kapladıgı bir kaPa, .cami, bir hamarnı ve kal'a dışarsında üç beşyüz kadar hüyük dükkan bulunan bir kasaba olduğu birkaç orduyu alabileceği düz bir sahra kenarında olduğu cami ve çeşme tarihlerinin LMahmut'a ait olduğu işaret crl.ilmiştir. (Tarihi Cevdet Cilt 4, Sahire 63) Fethül ~sı.iın kaPasıüç.asır

Tuna kenarında mühim roloynamıştır. Avusturya _ve lv1acarİstan olayları veXVlll. yüzyılda ortaya çıkan Sırp meseleleri ile kaPanın chf'mmiy~ti daha artmıştır. Sırpların arzu f'tmderine rağmen Akkjrman ve Edirne anlaş-malarile Osmanlılar Avrupada nüf:..ızlarını kaybetmekle beraber l~eıgrad, Senıendre Fethlil İslam ve Röğürdclctl

kal'alarında a<;kcrhulundurmak hakkını rnahhna et~ikr.(Karal. Osmanlı tarihi Cilt 5 sahife 60) 8.Eylül 1862 de yapılan İstanbul anlaşması ile Sırbistandaki kal'alar Osmanlılarda kalmış ise de Sırpların devamlı olarak Babiali

r:.ezdindeki tazyilderi ile Bdgrad kal'asından başkadiğer kal'alarııi 'bir kal'aya benzemediği ve düşman hücumlarına daya.narttıyacaklan ve siyası durum itibarile bu karalar iç,in l:~irharp göze alınarr:ıyacağı dü~üncf.:'iiilc Babiali 3. Mart. 1867 de \iç maddelik bir teklifte bulunmuştur. Sırp beyi lvIihal ilk iki maddeyi 'reddederek Osmanlılar

[çin kaPalar üzerinde senboli.k bir hak tanıyan \or. karaları Sırplara terk.eden üçüncü maddeyi kabul etti. sultan

Abdülazİz 20. lvIai.t..IS07 tarihli bir fermanla teslim ~ttiğ.i kal'dcr .içersinde Fethü] lslftJ"!l da elden çıkmı5'

oıdU:~

Yanlız üçüncü madde gerğiııce bir zaman kaPa burçhırında Sırpbayrağı yamnda Türk Bayrağı da dalgalanch durdu.(Enver Ziya Karaı Osmanlı tarihi Cilt: 5, SahiJc 1:), 17;) (lv[ahmut Kemal İna], Son sarlrazamlar Fasikül I,

(7)

KALE ANAHTARLARı

125

pılmıştır. Hey'eti umumiye itibarilc Feth-ül-İslam kal'ası temsilolunmaktadır. Aşağıda üstü geniş, altı dar şibi münharif şeklinde olan kısmın etrafı da surla çevrili yukarıki kısma karşılıklı birer kapı ile geçilmektedir. Büyük surlarda üç kapı., aşağıdaki küçük sırda iki kapı mevcuttur. Bu kısımda beyzi madolyon içersinde kırmızı zeminde kabrtma olarak ILMahmud tuğrası bulunmaktadır. Uçları kıvrık sütun başlığı şeklindcki kısmın içersinde beyzi madolyonda adi sülüs hatla yazılmış:

Miftah-ı kal'a Feth-ül- İslam

1237

kitabesi hicri 1237 (1822) tarihi hakedilmiştir. Kitabenin altında mahkuk tezyinat bulunmak. tadır. Sütun başlığının alt tarafı boğumludur. Sapın arka tarafıinn etrafı pilili, yaldızlı gümüş kordonla çevrilmiştir. Bu kısmın ortası yine etrafı tırtıllı gümüş kurdcle ile sarılmış bir fiyonktan çıkan yaldızlı ve kabartma meşe dalları ile süslenmiştir. Dallar arasında, ortada kabartma Sultan Mahmud tuğrası bulunmaktadır. Gümüş levhacıklardan ve zemin minelerinden bir kısmı dökülmüştÜr. Sütün başlığının üzeri de mahkuk çiçek süslemelidir.

K ule Kal' ası n1n (') analı ta rı (Resim 6 a) 40 cm. uznlukta ve 670 gram ağırlık-tadır: Anahtar yassı, sap tepesi halkalı, sapın üst kısmı palmet, alt tarafı armudi şekilde, sap nihayeti sütun başlığı şeklindc, gövdesi düz, üzeri dört çizgili, dili kıvrık ve iki dişlidir. Sapın bir yüzünün tepe kısmı kabartma şekillerle, armudi olan yeri de yine kabartma yaprak ve çiçeklerle süslüdür. Bu kısımda üstte beyzi madalyon içerisinde II. Mahmud'un tuğrası, altta geniş dörtgen içersinde talik hatla ve dört satır olarak yazılmıştır:

Yaptı Kule kal'asın mamul' ve ihya eyledi Gazi Han-ı Mahmut adIl inşa eyledi Hakipaye arz edüp ,miftah'ı simin bendesi Resm-i deVl'in mubarek badi icra eyledi.

mısraları mahkuktur. Kitabede tarih yoktur. TuğTa ve kitabe ayni şekilde bir çerçeve içerisinde ve beyaz zemin üzerine hakedilmişlerdir.

Sapın arka yüzünün tepelik kısmı ön tarafın aynidir. Yine ayni şekilde beyzi çerçevelibeyaz zeminli madolyon içerisinde talik hatla mubarek bad hakedilmiştir. Altta bir ka.l'a resmi ile surlar içersindeki bina, cami vc ağaç resimleri kabartma olarak yapılmıştır.

B. KAVALARI BİLİNMEYEN KİTABELİ VE TUGRALI ANAHTARLAR

(2)

Bu gruptaki anahtarlar A grubundakilerle ayni devirde yapılmış ve onlarla bir benzerlik arzederler. Üzerlerinde. kitabe, kal'a resimleri ve tuğralar bulunduğu halde bunların yerleri tcshit olunmamaktadır. Bu anahtarlar da iki)'e ayrılabilirler:

i Yassı, üzerleri kitabeli ve tuğralı anahtarlar 2 Gövdeleri yuvarlak tuğralı veya armalı anahtarlar

(1) Kule Tuna nehri sağ sahilinde Vidin yakınlarındadır. Osınanlilar zamanında köy iken şimdi nahiye rncrkezidir.

(2) Bu anahtarla'rın da,Tuna kenanndal,:İ kal'aI?ra ait olma~ı kuvvet1c-li1uhfemcldir .. Üzerindeki resimlerden de hu anlaşılma!<ıadır.

(8)

126

İSMAİL ÜNAL

1 -

YASSI, ÜZERLERİ KİTADELİvE

TUGRALl ANAHTARLAR:

e)

Birinci grupta bulunan yassı ve üzerleri kitabeli ve tuğralı anahtarlar dört tanedir. Bunlar-dan birincisi (Resim 6 b) 30cm. uzunlukta ... gram ağırlıkta, ikincisi (Resim 6c) 45 cm. uzun lukta, 630 gram ağırlıkta, üçüncüsü (Resim 5a) 44cm. uzunlukta ve 600 gram ağırlıkta, dördün-cüsü (Resim 2a) 38 cm . uzunlukta ... gram ağırlıktadır. Dört anahtar birinci grupta bahsedilen Ruscuk kal'asının (Resim Sa) ile Kule kal'asının (Resim 6a) ayni olup aralarında pek az fark bulunmaktadır. Bunların sapuçları halkalı, sap tepesi palmet ve sapları armud!, sap nihayetleri yassı sütun başlığı şeklinde, gövdeleri sade (3 üncü ve 4 üncü anahtarınki biraz farklı) dilleri kıvrık, ikisi iki dişli, üçüncüsü dört, dördüncüsü de üç dişlidir.

Birinci anahtarın (Resim 6 b) sapının bir yüzünde tepelik kısmında kabartma şekil ve çiçekler arasında beyzı madalyon içersinde

II.

Mahmud'un tuğrası hakedilmiştir. Armud! olan kısmın orta taraflarında dik dörtken içerisinde talik hatla yazılmış

Gazi Han-ı Mahmud Adlinin Kıla Rabbi Kerim Zat-i ali şanını mansur ağdasın adim

Ruz-u şimşiri ile feth edüb kılağ-ı düşmanı Ola teslim yed-i iclalı sadr-ı miftah-ı-sim

Kitabesi mahkliktur. Kitabede tarih mevcut değildir. Yazı ve tuğra beyaz zeminEdir. Yazı altındaki kısım dört kuleli demir kapıdan başlayan surlarla çevrilmiş ve surlar kitabc ile birleşmiştir. Surlar içersindeki bina, cami ve ağaç resimleri de kabartma olarak yapılmış-tır..Burada demir kal'a kapısı birinci planda gelmekte ve kapının detaylarına kadar çizil-miştir. Sütun başlığının üstündeki bo:ğumlu yerdeki kabartma ]otüs yaprakları. aşağı doğru sarkmaktadır.

Sapın arka yüzünde üstteki beyz! madalyonda talik hatla yazılmış (Hafaze-ke-allah) iba-resi hakedilmiş ve madalyon etrafı da kabartma gül ve sair çiçekle doldurulmuştur. Bunun altındaki dikdörtken içerisinde de talik hatla yazılmış kitabe, beyaz zemin üzerindedir.

Gazi Han-ı Mahmud ali himmetin rabbı vahid Eyleye bahtın kavi şamn füzun ömrün mezid Böyle bir kal'ayla öl hakanı İskender tuvan Rah-ı yacuç ad üye çekdi bir sed-di sedit.

Beyti hakedilmiş ve kitabede tarih ve isim yoktur. Kitabc çerçevesi de kabartma dal, yaprak ve çiçekle süslüdür. Kitabenin alt kısmına kapıları birbirine bakan surlarla çevrili iki bı.1'e (') resmedilmiştir. Surlar içerisindeki cami. bina ve ağaç resimleri kabartma' olarak yapılmış, şekiller diğerlerine nazaran daha bariz bir haldedir. Kapıların önündeki boşluk büyük kıt'adaki kabartma lotüs yapraklarile doldurulmuştur. Sütun başlığının üzeri çelenkk süslüdür.

İkinci anahtar (Resim 6c) tepelik kısmı ortası bey"'! madalyonlu ve etraf, l,abartma çiçek ve şekillerle süslüdür. Armud! olan sap kısmında kabartma çerçeveli bcyz! madalyondan eel! hatla (Bar ek Allah) beyaz zemine hakedilmiştir. Bunuıı altında ince uzun dikdörtgen içerisine talik hatla yazılmış iki mısra halindeki

Küşad oldukça her dem bab-ı scrhad'i mans;" Hak taala padişahın düşmanın eyleslinrriakhur

e)

(1) Bu anahtarların bir kısmı toplu olarak tartıhnış' olduklarından burada kendi ağırlıkları açık bırakıldı. (2) Aradaki boşluk bir şehir olarak düşünülürse bu anahtar da Tuna havz2sındaki ldaçin ilc İbrail, İ:::akç.ı ile İsmail, Harşova' ile Ada kal'esi gibi nehri n iki tarafında k::ırşı kaqıya bulunan kal'elerin tasvir edildiği

hükmolunabilir.

L

(3) Birinci ınısradas~rhad kapusunun açılmasından bahscdildiğine göre bu anahtarında Tuna kenarindaki bir kaı'enin vf:ya palaııganın olm:ısı çok kuvvetle muhtemeldir.

(9)

2 -

GÖVDELERİ YUVARLAK, TUGRALI VE ARMALI ANHATARLAR.

(2) Dördüncü anahtar (Resim 5 al, heriki yüzü kabartma geçme şekilde yaprak ve çiçeklerle süslüdik Tepelik kısmındaki beyzı madalyonda ön yüzde celi hatla (Maşaallah,) bunun mukabilindeki kısımda da, IL Mahmud tuğrası hakedilmiştir.

(1) Eskiden idamlar ve cezalar kal'e kapısında yapıbrdı ve'halka leşhir edilirdi, Burada da belki bir düşman

casu.sunun kal'e kapısında idam edildiği hatİra gelmektedir.

(2) Bu anahtarın da Tun~ boylanndaki ikincİ derecedeki kal'e ve~a palangalara ait olmalan muhtemeldir.

(3)

."rlu

iki. anahtar

olduklarından yalnız hirisinin fotağrafı konmuştur.

127

KALE ANAHTARLARı

Bu grupta beş anahtar (Resim 7,B) mevcuttur. Bunlar A grubunda bulunan Tolcu, Silistre kal'esinin (Resim 4a) kine benzerler. Beş anahtardan üçü (Resim 7 ve B b) Sultan Mahmut tuğralı, ikisi (Resim Bb) armalıdır. Birinci anahtar (Resim 7b)

45

cm.uzunlukta gram ağır-lıkta, ikincisi (Resim 7a) 40 cm. uzunlukta ve 600 gram ağ'ırlıkta, üçüncüsü (Resim Ba) 30 cm. uzunlukta ve 720 gram ağırlıkta, dördüncü ve beşinci anahtarlar

(3)

(Resim Bb) 24 er cm. uzunlukta ve 4BO cr gram ağırlıktadırlar. Anahtarlar şekil ve tezyinat itibarile hemen hemen bir birinin ayni ve aralarında pek az fark bulunmakta, sapları da altın yal~ızlıdır.

Birinci anahtar (Resim 7b), sapın iki yüzünde kırmızı ve yeşil zeminli beyzl madalyonda kabartma Sultan Mahmud Tuğralı ve kal'e resimlidir. Etraf kabartma çiçek ve yaprakla çevrili, teFesi yıldız çiçeklldir. Gövde ilc sap kısmı arası yuvarlak ve kabartma üç meşe yaprağı ile sanlıdır. Gövde 6 köşeli, ucu yuvarlak, dili düz ve üç dişlidir.

İkinci anahtar (Resim 7a) sapın orta kısmı birinci anahtaı'ın ayni ve kabartma Sultan Mahmut tuğralı, etrafta madalyonun altındançıkan ve tepede birleşen iki meşe yapraklarile çevrilidir. Sap ile gövde üst üste konmuş iki yarım mahrutla birleşmektediL Bu kısım yukarı-dan aşağı doğru şakul1 yüksek kısımları da ufkl çizgilidir. Gövde yuvarlak, üzeri olukluve içerisi boştur. Oyuklar mahrutl kısımdakilere uydurulmuştur. Dili düz ve beş dişlidir.

Üçüncüanahtar (Resim Ba), yukarda görülen birinci anahtarın aynidir. Bunun tepe ucu'n-daki çiçek yıldız yerine kozalaktır. Gövde yuvarlak, içi boş, dil yassı ve dört dişlidir. Dördüncü ve beşinci anahtarlar (Resim Ba) sapları arma şeklinde ve gövdenin sap tarafındaki ucu iki sıra kabartma lotüs yapraklı, gövde yuvarlak, ucu üç boğumIu, dili yassı ve müteaddit dişlidir.

beyti hakedilmişse de burada da isim ve tarih mevcut değildir. Kitabe çerçevesinin etrafı bir vazodan çıkan kabartma dal, yaprak ve çiçcklerle çevrilidir. Arka yüzün tepelik tezyinatı ön taraftakinin aynidir. Armudl kısmın üst tarafında kabartma çerçeveli beyzı madalyonda

IL Mahmud tuğrası/hakedilmiştir. Tuğra altındaki boşluk ta kabartma, sur ve sur içersinde cami, bina ve ağaç resimlerile doldurulmuştur. Kapunun kemerinde asılı olan şeyin ne ifade etti ,ği anlaşılmamaktadır. (') Kapı önündeki boşluk çiçeklerle süslüdür.

, Üçüncü anahtar (Resim 3a), sapı bundan evvelkine nazaranbir değişiklik arzeder. Gövde-nin iki yeri sütun başı şeklide, sap tepesi kabartma çiçekli, armudl kısmın etrafı aşağıdan çıkan iki dal ve yaprakla çevrili, dalların ucu yukarıda içeri kıvrılmıştır. Ortada kenan tırtıllı daire içersinde lLMahmud tuğtası mahkuktur. Tuğranın üstündeki boşluk da ters şekilde yapılmış kabartma bina ve surla doldurulmuş, surların devamı tuğTa etrafında çiçek şeklinde gösterilmiş-tir. Arka yüz ön tarafın ayni, tuğranın bulunduğu yer boş ve beyazdır. Anahtarın yanlız sap kısmı altın yaldı:iJidır.

(10)

128

İSMAİL ÜNAL

c -

DÜZ GÜMÜŞ ANAHTARLAR.

-~,

Bu grupta bulunan altı anahtar (Resim 9-10) son zamanlarda kulanılan anahtar biçimin-dcdirler. Bunların ikisinin kal'e anahtarları olduğu şüphelidirU) Anahtarların uzunlukları 29-36 cm arasında değişmekte ve ağırlıkları muhtelif ve bunlardanbazıları yukarıda tetkik edilenlerle birlikte toplu olarak tartılmışlardır. (') Anahtarlar sadc, üzerinde hiç bir tezyinat yoktur. Yalnız Kabe anahtarı olduğunu tahmin ettiğimiz (Resim 9b) sapının üst kısmında bir yeri mahkılk çiçek tezyinatlıdır. Birinci anahtarın (Resim 9a) sapı beyzi, gövdesi yuvarlak, içi boş, üzeriboğumlu, dili düz ve dört dişlidir. İkincianahtarın (Resim 9b) sapı beyzi, gövdesi yuvarlak,içi boş, üzeri üç boğumlu; dili eğri vc tek dişlidir. Üçüncü anahtar (Resim 9c), hey'eti umumiye itibarile bundan evvelkilerin ayni olup yanlız bunun dilinde diş yoktur. DördÜncü anahtar (Resim 1Oa)gövde itibarile diğerlerinden. farklı ve namludemiri şeklindedir. Sapı, daireye yakın, uçları içeriye kıvrık, palmet şeklinde gövde ile birleşmektedir. Gövdenin sapa bitişik kısmı çift boğumlu gümüş bilezikle raptedilmiştir.Gövde ucu hafifboğumlu, kenarı hafifkabartma çizgili, dili düz ve üç dişlidir. Beşinci anahtar (Resim ıDa), bu grubun en büyü-ğüdür. Sapı basık, gövde yuvarlak, sap tarafı boğumlu, ucu yuvarlak, dili düz ve iki dişlidir. Altıncı anahtarın (Resim ge) sapı yay şeklinde, sap tepesi yuvarlak düğmeli vesap uçları içeri kıvrık, gövde sivri ucu birleşmektedir. Gövde yuvarlak, sap tarafı boğumlu, dil kısmındaki ucu yuvarlak, dili düz ve üç dişlidir.

II -

TAHTA KALE ANAHTARLARı

Kolleksiyonun ikinci mühim grubunu tahta kal' e anahtarları teşkil eder. Miktarları az, san' at eserinden ziyade etnolajik parçalar olmasınarağmen, elde kalan yeğane örnekler bunlar olduğundan özellikleri bir kat daha artmaktadır. Bu anahtarlara ait bir kilidin bulunmayışın-dan şekilleri tecessüm ettirilemediği gibi, nasıl vazife gördükleri de layikile anlaşılamamaktadır. Saray kolleksiyonunda bulunan tahta kal'e anahtarlarının yerleri de bilinmemektedir. Bazı-larının üzerindeki yazılardan da sarih bir yer tesbit olunarnamaktadır. Bunları üç grup halinde mütalaa etmeyi daha muvafık bulmaktayız.

a - Birinci grupta aynibüyüklükte ve ayni şekilde üç anahtar (Resim i i) bulunmaktadır. Anahtarlar dikdörtgen pirizma şeklinde ve uzunlukları 55-56 cm. dir Dilleri teşkil eden demir çiviler. bir yüzün ucuna üçgenler veya parelel şekiller teşkil edecek şekilde çakılmışlardır. Anahtarlar her tarafı siyah boya ile boyanmışsa da boyaların çoğ.u silinmiştir.I3u anahtarlar-dan birisinin (Resim II b) anahtarlar-dan birisinin (Resim i i b) yan tarafına da 8 cm. uzunlukta bir kama çakılıdır.

b - İkinci grupta (Resim 12) Santon kalesine ait beş anahtar bulunmakt~dır. Birden beşe kadar numara taşıyananahtarlar, kalenin. muhtelif yerlerine aittirler. Bunlar, bundan evvelki gruba nazaran daha küçük ve dikdörtkenpirizma şeklindedir. Anahtarların üzerindeki yazılar Fransızca ve siyah mürekkeple yazılmış ve aralarında pekçok fark yoktur. Demir çiviler ekseriya demir kaide üzerinde oturmakta ve anahtarların boyları da 25c35 cm. arasında değiş-mektedir. (')

(1) -(Resim 10 b)de görülen,eski komisyon darterIerinde Kcibc anahta_rları ar:::ısmdakayıtlıdır. Bunlarında Kcibe anahtarları gibi üzerleri sırma işlemeli hohca dertlnunda bulundukları işaret edilmiştir. Bu tip KAbc ve kal'e anahtarları yapılmıştır.

(2) Envant.er k~yıtlarında (Resim 10 b), (Resim Bb), (Resim 9b) J(Resim 3b) toplu olarak tartılmışlar ve

3 kilo 1"1.0gram olan ağırlıkları bir arada göstcrilm-iştİr.

(3) Santon kalesinin yeri maç-hul olup şimdiye kadar yapılan araştırlTlalarda yerin teshit olunamadığı gibi anahtarların da nasıl saraya geldikleri anlaşılmamıştır.

(11)

Bir numaralı anahtar (Resim 12a) sekiz demir çivili sapı delik, bir yüzündeNo:1 Clefdu Santon communication (No:l. Santon irtibat anahtarı) yazılıdır. Santon kelimesinin altında da beş noktadan ibaret bir işaret

(t)

mevcuttur. İki numaralı anahtar (Resim 12b) beş demir çivili, sapı delik, iki çentikli ve bir yüzünde Clef du Santon No:2 (Santon'un anahtarı No :2) yazılıdır. Üç numaralı anahtar, demir kaide üzerinde beş çivili, sapı"'aelik ve sap tarafı üç çentikli, bir yüzünde No:3 cıer du Santon enceinte exterieur(No :3. Santon'un dış sur anahtarı yazılıdır. Dört numaralı anahtar (Resim 12d) sekiz çivili, sapı delik, bir kenan dört çentikli ayni yüzde iki satır halinde:

No: 4 cıer du Santon petite enceinte it gaUche (No: 4 Santonun sol küçük dış sur anahtarı) yazılıdır. Beş numaralı anahtarın (Resim 12e) beş çivili, sapı delik bir yüzünde iki satır halinde: Clef de le magazin La Tour No :5, de I'epteince it gauche (... mağaza".!,nın anahtarı, Kule No :5, sol dış sur)

(2)

yazılıdır. Yazılar silik güç akunmakta, bir kısmı okunamamakta ise de bun-dan evvelkilere yazı karekterile bir benzerlik arzetmektedir. Nokta ile gösterilmiş boşlukta mağaza kelimesinden sonraki yerdeki yazılar kimyev! bir terkipleokunduğu zaman Santon kelimesinin bulunabileceğini tahmin ediyoruz.

c - Üçüncü grupta münferit anahtarlar bulunmaktadır. Bu grubun anahtarları ikinci-dekilere benzerlik arzederler. Kolleksiyonda dokuz anahtar bulunmaktaise de etüdümüze ancak üçünün fotoğrafı (Resim 13) konabilmiştir. Yine bu anahtarlar üzerinde birısi müstesna (Resim 13 c) siyah mürekkeple y~zılmış yazılar ve işaretler bulunmakta ise de bunlardan hiç bir şey

anlaşılmamaktadır. Bu grubunanahtarları da dikdörtgen pirizma şeklinde, uzunlukları 20-35 cm. arasında değişmekte, demir dilleri demir kaide üzerinde, bazılarınki de tahta üzerine çakılı, . birkısmının çivileri düşmüştür. Bu grubun anahtarlarında da yine ikinci grupta görülen çen-tikler mevcuttur. Anahtarlar üzerindeki yazılar da karekter itibarile bir birinden farklıdırlar. Birinci anahtarda Artilleri magazin de siege (Muhasara topçu techizatı), ikincisinde porte du cafe, (Kahve kapusu), üçüncüsünde La Bat rie L'avance

(?),

dördüncüsünde

(3)

Bat rie L'hopi-tale (?), beşincisi nde Clef'des Sıgneaug (.. ),altıcısında S.H.y.L. harfleri, yedincisinde ancak St. harfleri tesbit olunabilmektedir. Sekizincl anahtarda (Resim i2a) Batteric Samson ve doku-zuneu anahtarda ise (Resim i3 b) Tour des Genissaire (Yeniçerilerin kulesi) yazılıdır. Sonuncu anahtarda yazı mevcut değildir. Bu anahtar (Resim

ı

3b) diğerlerinden birayrılık arz etmekte, sap kısmı boğumlu ve yuvarlak ve üzerinde de beş nokta işaret bıılunmaktadır. Bu gruptaki anahtarlar kalelerin dışkapılarından ziyade müştemilata aittirler. Bunlar ayrı ayrı ele alındığı ve üzerinde çalışıldıkları vakit mahiyetlerinin daha iyi anlaşılacağından şüphe yoktur.

KALE ANAHTARLARı 129

III -

DEMİR KALE ANAHTARLARı

Demir kale anahtarları adet ve çeşit itibarile en zengin gruptur. B!!nların da bir kaçı müstesna nere<;len, ne vakit geldikleri belli değildir. Yukarda da Osmanlı padişahlarına birçok kale anahtarının bizzat takdim edildiği işaret edilmişti. Padişahlara sunulan anahtarların bunlar arasında bulunabileceğine şuphe yoktur. Bazıları devir ve şekil itibarile bunu teyit etmekte ise de maalesef bunlarıntesbiti mümkün olamamıştır. -Bunlar da diğer seksiyonlarda bulUnan eşyalar gibi meçhuller içerisinde kalmaktadır.

(1) Bu işaretler ve çentikler anahtarların karıştırılmaması için yapılmıştır. İki numaralı anahtarda iki çentik, üç numaralı anahtarcia üç çentik görülmektedir ki, çentikler numaraları ifade etmektedir.

(2) Anahtarlar üz.crind~ki yazi zamanla silinmckttdir Bunların kimycvi bir terkiple tesbit edilmesi lazımdır. (3) 3 ve 4 numaralardaki anahto:ırlarr1aki yazılar ayni karekterde. olup bu iki anahtar bir yere aittir. Bu anah. t,arlann izerinde de kalın ve uzunca büyl'ık bir parentez işareti bulunmaktadır.

(12)

130

İSMAİL ÜNAL

Demir kale anahtarlarının da kolayca anlaşılabilmeleri için gruplar halinde tetkiki uygun olacağı kanaatindeyiz.

a- Klasik tarzda olanlar (Resim 14) yassı, uçları kıvrık ve bir numaraaltında kay-dedilmiş yirmi bir anahtardır. İnce demirden yapılmışolan bu anahtarların uzunlukları muhte-liftir. En uzunu (Resim 14a) 40 cm. en küçüğü de (Resim 14b) 30 cm. dir Yirmi bir anahtarın ondakuzu (Resim l4ac) ayni şekildedir. En küçük anahtarın (Resim 14d) sapı yuvarlak, sap ortası delik, dili kıvrık ve üç dişlidir. Sap yuvarlağına yakin bir köşede de üç çentik vardır. İkinci anahtarın (Resim 14b) sap ucu kendinden uzatılarak kivrılmıştır. Sapnihayeti ile dile yakın kısım biraz genişçe, dil içeri kıvrık ve iki dişlidir. Mütebaki ondokuz anahtar ayni formda sap ucu kıvrık ve halkalı, dil sapa ters vaziyette kıvnk vc iki dişliqir. Anahtarlar üzerinde hiç bir tezyinat yoktur.

b - Pek ipticlai şekilde yapılmış (Recim 15) basit anahtarlar. Bunlar

ı

5-20 cm. arasında değişmekte, sapları beyzi, gövdeleri yuvarlak, içleri boştur. Ek yerleri sırtta veya içte kaba bir şekilde eklenmiştir.Bu anahtarlardan kolleksiyanda sekiz adet bulunmaktadıLBunlardan dördü zincire bağlı (Resim 20) olanlar arasındadır. Anahtarların dili düz ve pek iptidai ve iki dişlidir. Anahtarlar üzerinde hiç bir tezyinat yoktur. Yanlız (Resim 15d) degörülcn anahtarın sap kısmında iki çizgi görülmektedir.

c - Namlu demirinden yapılmış anahtarlar (Resim 16). İrili ufaklı yirmi üç parçadan ibaret zengin bir gruptUL Kesik namlu demirlerinin iki ucuna sap ve dil takılmıştır. Saplar beyzi ve bazıları çok basıktır. Sap ile gövde arasına demir bilezik geçirilerek takviye olunmuştur. Gövdeleri yuvarlak veya köşeli, dillerin çoğu yassı, iki veya üç dişlidir. Anahtarlar sade, üzerinde tezyinat yoktur. (Resim 15) de görülen en sonuncu anahtarın dili mukavves ve içeri kıvrık sapa yakın kısmı da iki boğumlu olarak diğerlerinden biraz ayrılmaktadu'.

d - Masif anahtarlar (Resim i6). Adet itibarile zengin bir gruptur. Sapları beyzi, gövde-leri yuvarlak veya köşeli, bazıları boğumIn. uçları düz (pek azıboğumlu), dilleri yassı iki üç dişlidir.Bu grupta bulunan bir anahtarın (Resim 16 d) dili diğerleri gibi gövdeye kaynatılma-mış, gövde üzerinde açılan iki deliğe iki parça olarak otmtulmuş ve sırttan da perçinlenmiştir. BiL grurp aınhtarlar sade. üzerlerinde hiç bir tezyinat olmamakla beraber hir kısmında romen rakkamları bulunmaktadır. Rakkamlar

ı-xx

ye kadar devam etmektedir. Anahtar-lan" karışmış oldukları bunlardan da dalı::" ziyade anlaşılmaktadır Zira (Resim 20 a) da görü-len ipe bağlı olanların bazılarında da ayni rakkamlar bulunmaktadır. Halen muhtelifnumara altında kayıtlı bu anahtarların toplu olarak geldikten sonra karıştırıldıHarı ve bazılarının kayboldukları anlaşılmaktadır. Seriden VII, VIII, XVI ve

xıv

numaralı olanlar bulunma-mıştır.

e - Haçlı grup (Resim 16. Alt sıradan dörelü). Bu grup anahtarlar şeki'l itibarile d, c gru-bunda bahsedilenlerin aynidir.Dillcrindeki dişlerin bazıları haç şeklinde olmalarıyla onlardan ayrılmaktalar. Namlu demirinden yapılmış olanların (Resim 16 alt sıra 3,4) sırtlarında üç dört çentik bulunmaktadır; Anahtarlarda hiç bir tezyinat bulunmamaktadır.

Demir kale anahtarlarını gözden geçirdiktm sonr:ı., yukarıdaki gruplara dahilolmakla be-raber yerleri bilinen bazı kale anahtarlarının hususiyetleri göz önüne alınarak bunların ayrıca mütalaa edilmeleri daha uygun olacaktır. Bu anahtarların bir kısmı Türk,. bazıları Cıa zapteclilen kalelerden alınan ata yadigarlandır.

(13)

Belgrat kalesinin (ResimıS) anahtarları üç tane olup üzerindeki etiketlerde Tamışvar İstanbul ve Sava kapıları miftahları olduğu yazılıdır.

(i)

Talih eseri olarak etiketlerile bize kalan tek örnekleri teşkil ederler. Anahtarlar, ayni şekilde, ayni formda ve aralarında pek az fark vardır. Namlı demirinden yapılmış bu anahtarlar yukarıda görülçl!iğü üzere sap ile gövde arası bilezikle takviye edilmiş, saplar yuvarlak veya heyzi, gövde yuvarlak, içi boş, diller düz ve dil uçları pek az kıvrıktır.

Tamışvar kapısının anahtarı (Resim 18 al. Dili üç dişli ve üzerinde ki kağıtta: "Belgrat kalesinin Tamışvar kapısı miftahıdır" yazılıdır. İstanbul kapısının anahtarı-nın dili tek dişli,bağ'lı olan etikette ise:

"Belgrad kalesinin İstanbul Kapısı miftahıdır", yazılıdır. Kağıtta eski harflerle yazılı Türkçe kısmın üzerinde Fransızca yazılar bulunmakta ise de bir şey okunarnamaktadır.

Sava kapısının. anahtarı (Resim 18c). Dili iki dişli, gövde üzerinde bakır kaynağı izleri görülmektedir. Anahtar diğerlerine nazaran daha uzun ve üzerinde etikette:

"Belgrad kal'esinin Sava kapısı miftahıdır"yazılıdır.Kollebiyonda Belgrat kal'esi anahtar-larına benziyen başka bir aüahtar (Resim 16 alt en son) daha vardır. 16 cm. uzunluktaki bu anahtar, Belgrad kal'esinin kapılarına ait olacağından şüphe yoktur. Ne yazık ki üzerindeki etiket düşmüş ve zamanında ehemmiyet verilmemiş olduğundan bu da meçhuller arasına karışmıştır.

KolJeksiyonda, demir kale anahtarlarından, üze:rinde etiketleri olan üç anahtar bulunmak-tadır.. Birinci anahtar, (Resim i9a) sapı yassı, gövde yuvarbk, dil iki yuvalıdır. Sapa geçme demir lavha üzerinde P.T. Neuve (Yenikule kapısı) yazıları mahküktur. İkinci anahtar (Resim 19b) birinci anahtar evsafında sapa çengelle geçmiş demir lavha üzerinde de P.T. Pompet (Pompe kulesi kapusu) yazıları hakedilmiştir.

tr

çüncüsü (H..esim 19 c ) üç anahtardan

ibaret-.%--:

KALE ANAHTARLARı

131

(1) Belgrat 'kalesi Kanuni Sultan Süleyman 7.3ma:r:ında fcthol.unmuştur. Da!n. 1. :lvfurad devrinde Balkanlar O~manh idaresine. geçmiş ve Türk orduları Sırbista!1 içlerine kadar ikdemiş :JImalarina rağrr.f'l1 Bdgrad alınamamış ortada çıtJan .başı olarak kalmıştıt. Kale XV. yüz yılda müteaddiddef:Jlar mur.ıasara e.:ıilITıj~ ver.atta hirİnde Fatih Sultan Mehmet yaralandığı halde'zaptediıf'm~rniştir. Kanım] Su1tanSüL.:~Yl,TIanr,u çına.nı ortadan kal~lırmaya karar vererek Rudin scferİnden vaz geçip Belgratı mulıasara etri. Bir aylık muhaf;'-Hiıclan sonra t3zyike dayanamı-yan kale muafızı 1522 Ağustosrmda kaleyi Osmanlı padi".ahma 'teslim etti. rU.z,ı.ını;:ar}ıh;Osmanlı Tarihi Gilt II, Sahire 299-30n, T:ı.baka1'iii nıcmaı;k s~dijrc ,93-gS) niL laril"\f:ıısonra B,~ıgr"cl -\',Ttlpa urtalanna kadar yCıriiy,:l1

Osmanlı. ardıılarınıIT karargahlarının' i.lk ıperhelesi olmuytur. XVIII. Yüz yıhn ikinci. yarısından sonra başlayan Avusturya taarTl1zlarl karşısioda Sırbistandaki kalekrin tal~viyc ve t3!Üp edilmelerine haşlünnııştır. 1692 senesinde V("ziriazam Hacı Ali paşa Salc1nkamen ,mağluhiyetinden sonra rr:?neviya~ı bozulan orciuchn .korhılarak düşman teerruzlarını Savanın ~ağ sahilinde karşılamaya karar vererek Relgrad.'a d~ndü. Elli gün içinde Atpaziuı kapısından Su kapısına kadar dan kı~ım tahkim edildi. Tahkim. edİl~eyen Aktahya'kısımlarının bir kısmı dh müdaraası kabil birsiper' haline- ~okuıara!( !ialerleri -cem'an 9000 dokuzbin kişi lstanbtJa avc1et {'ttİ, Bu, tahl~i'mat 1693 de yapılan Avusturya hüeumla!'ıncla işe yaramıştır. (Uzunçarşılı;Osrr.anlı tarihi Cİlt 3. kısım 1. sahife .''163-564-' }-\vusturyalılar 1693 :senesİnde Bcl~rad'ı kuşatmış iseler de Avusturya cihetihe hareket ı:-den Scrdarı E!,rem BOZQklu lVhıstafa 'Paşa Erdil tarafından sarfmazar edüp o tarafa ha'l'ckctlc"Rdgrad'ı kurtardıktan sonra (169:1 kasırr.) ImI'eyi tahkimederek (Uzunçarşılı ayni eser kı:<:ın12; sahife 44.0)

ı7ı7 senelerinde

Avıısturyalılar Belgrad tarafla.rma geçti"klerİnden sonra tahkimat' yapmişlar ve Belgratı muhasara etmişlernir. Osmanlı ordusu i!e Avıı~ıucya ordusu Be1gracl önünde çarpıştılar.Osmanlı ordusu mağlup olunca Helgra:i. .ül:crİndeki taz)'ik ";lrtlı, \~mirsl7. kalan kaJe muafızları ordunun mağlnbiyetinden iki gün sonra kalf'yi Avusturyaldara tesl.im etti veBelgrad ikincİ defa elden çıktı. (Uzunçarşılı Osmanlı tarihi, Cilt 4, Kısım I,.sahife 163) Avusturyalıları Hisareıkta mağlup eden' Osmanlı ordusu Belgrad'ı kuşattı ve muhasaranın ellibirİnci gününde Avusturya kumandanı sulh ist.edi ve Belgrarl muhuf"desile (1739)kale ycriiden Osmanlılar idaresine gcçmiş oldu. (Uzunçarşılı ayni ,eser sahife, 28~289) Bu.ndansonra Be1g.rad 1789 da Avusturyalıların 'hiieurouna uğramış, kale muafızı Osm~n PBşanın korkak1ığl yüzünden yirilıi günlük muhasaradan sonra kaleye(Uzunc;arşllı, ~yni eser sahife 55.5, Karaı Osmanlı tarihi Cilt 5, sahife 18) 1803 senelerinde Sırp isyanları başlamış Karayargİ de müslüman halk ilc Ycniçerilerin arasında olan. düşmanlıktan istife-de ederek Bdgrarl'ı

(14)

tir. Demir halkaya geçmiş bu üç anahtar bu grubun en büyüklerini teşkil ederler. Bunların evsafı da yukarkilerinaynidir. Demir"halkaya geçmiş lavha üzerinde P.T .••. P.G.T.P. harfleri hakedilmiştir. Bu harflerin her biri bir kelimenin ilk harfleri olacağına şüphe yoktur. Hey'eti umumiye itabarile bu anahtaıhr bir kalenin muhtelif yerlerine ait olmakla beraber bu harf-lerden bir mana çıkarılarnamaktadır.

Yukarıda kısaca gözden geçirerek numunelerini verdiğimiz kal'e anahtarlarının üzerinde kat'i hükümler vermekten sakınarak objektif olarak tanıtmayaçalıştık. Müzelerimizin köşe bucaklarında bulunan bu eserleri ele almamız zamanı çoktan gelmiştir. Bu ufak grupların san'at tarihinin karanlık köşelerini aydınlatacağına şüphe yoktur. Bugün daha Türk Etnolojisi veya san'at tarihi yazılamamış ve yapılamamıştır. Tarihçiliğimizde yeni hamleler başlamış son birkaç sene zarfında da vak'a nüvisçilikten ayrılarak siyasi ve askeri olayların yanında san'at hars ve kültürden bahseden ufak paragraflarda yer almıya başlamıştır. San'at tarihinin her bölümünü aydınlatacak bu gibi ufak gruplarla yapılacak neşriyatla, yaratmış olduğumuz san'at şahikalarının nasıl meydana geldiklerinin seyri takip olunabilecektir. Bunu yaptığımız gün Türk ler bunu şuradan veya buradan almış ve kopyeetmiş diyemiyecekler ;"eya nezaket icabı susmıyacaklardır.Bu gaye ile ele aldığımız Topkapı Sarayında bulunan kale anahtarlarını biraz olsun tanıtabilmişsek vazifemizin bir kısmını yapmış olduğumuza kani bulunmaktayız.

132

İSMAİL ÜNAL

almışsa da ayni sene Sırbistana sefer yapan HurşitPaşa, Karayargİ ordularını ezerek Bdgrad'ı kurtarmış ve Sırbistanın hüyük bir kısmını itaat altına aımL~tır. (Karaı ayni eser sahife

ı

10, Tarih.i Cevdet Cİıt 9,

~ahifc 1~3, 131) Bundan sonra Sırbistanmesel,,-~si diye tarihe geçen olaylar takip etmektedir. Yenİ Sırbistan heyliği 'doğdu. Ve Paris anlaşması ilc Sırp beyli.~inin durumu Osmanlı devletine karşı tesbit olundu. Akkırman ve Edirne anıa~maıarı ile S~rbistandaki Belgrarl, Semendre, Fethüı-tslam ve Böğürdelcn kareleri

a.ker bulundurmak hakkı osmanlılara verildi. (Mir'atı hakikat sahife 183) Bu tarihlerde Belgrad Osmanlı

Devletinin dokuzuııeu eyaleti idi. (Karal, -Osmanlı tarihi Cilt 6, sahifc 69 ve 12;) 1867. anlaşmasına göre Sırbis-tandaki ,bazı kaleler Sırplara v~rilmiş- ise de. Sırp ~eyi ~1ihal, Bdgrad kal'esinin Osmanlılar elinde kalmış olma-sından memnun olmıyarak Babıali nezdinde devamlı teşebhüslerde bulundu. Osmanlı Hükumetinin tcreddütU bu kaleler yÜzünden çıkacak harbi göze almayışları Belgrad, Fcthül-İslam, Böğl"ırı:tden ve Semendere kalelerinden yalmz Belgrad'ın askeri ehemmiyeti olduğu, diğerlerinin tazyike- beş gün dayanamıyacak durumda olduklan gibi mülahazalarla bu kalelerin .kaybı maddi bakımdan ziyade manc\'İ olacağını mütalaa ederek Babiali üçmaddelik bir teklifte bulundu. Türkler için bunların kayLı demek olan (kal'eden Türk askeri, tamamen çekilerek yerine. Sırp askeri getirilecek, yalnız kale hurçlarına Sırp bayrağının yanına Osmanlı hayrağı çekilecek) üçüncü teklifi kabul

ettiler. Sultan Abdülaziz 20" Mart.1867 tarihli "bir fermenla Sırbistandaki kaleleri Sırb beyine havale etti. Bir as~

kerimerasim. yapılarak bu kald~r devr~diJdi., Türk bayrağı bir zaman bu. kalelerde dalgalanrn1.5 durmuştur.

Belgra~'ın kayhı efkarı urnumiyed~ derin yaralar. hraknnş SadrazaTP..Ali paşaya kızgın olan Ziya paşa

zafernamc--~indc

~'Bdgrad kalesin ihsan ile Sırlıistana Devletin kıldı tamamiyetini istikmal"

diye itiraz ve İztihza etmektedir. Kalenin kaybı :çin Ayaştı Hayri eft':ndişu tarihi düşürmüştür: "Kal'enin tedd mükerrer olunca teklif

Yokela akibeti kardan oldu agah Çıkarıp leşgeri isEımı dedim tarihi Belgrad kal'esi Sırph dine geçti vah >, (Mahmut kemal İna!, Son sadrazamlar Fasikü!

r,

Sahire 22-23)

(15)

YuCS06LAVYA

..••

ROMANYA

\ i

.

i "

BULGARİSTAN

~AbE.NTz

"

;;. t""' t'1

:ı-z

;;.

~

~

t""'

:ı-~

Res. 1 - Tuna boylarındaki kale ve palangaların yt'flcrini gösteren kroki.

•...

'"'"

(16)

a: Harsava kalesinin gümüş anahtarı (TKS. l'düzesi 2/244ı)

h: Silistre kalesinİn gümüş ana~tarı (TKS. ~1üzcsi 2/2247:

134

Res. 2

a

İSMAİL ÜNAL

(17)

KALE ANAHTARLARı

b

135

l

Res. 3 - a: Gümüş kale anahtarı

b: Maçin kalf'sİnİn gümüş anahtarı

(TKS. Müzesi 212238; (TKS. Müzesi 2/2235)

(18)

136

İSMAİL ÜNAL

a

Res. 4 - a: Tolcu kalesinin gümüş anahtarı h: Fethül İslamın gümü} anahtarı

b

(TKS. IV[üzesi 2(2232) (TKS. Müzesi 2(2238)

(19)

KALE ANAHTARLARı

137

l

a

Res. 5 - a: Gümüş kale anahtarı

b: Ruscuk kalesinİn gümüş anahtarı

b

(TKS Müzesi 2/22:,8:) (TKS. Müzesi 2/2239

(20)

138 İSMAİL ÜNAL

Res. 6 - a: K.ule kalesinİn gümüş anahtarı b: Gümüş kale anahtarı c: Gümüş kale anahtan a b

c

(TKS.Müzesi 2/2244) (TKS. Müzesi 2/2243) (TKS. Müzesi 2/2248)

(21)

KALE ANAHTARLARI 139

l

a

Re,. 7 - a: Gümüş kale anahtarı

b: Gümüş kale anahtarı

b

(TK.'> Müzesi 2/2235) (TKS.Müzcsi 2i2231\

(22)

140 İSMAİL ÜNAL

a

Rr.s. 8 ~ a: Gümiiş kale anahtarı b: Gümüş kale anahtarı

b

(TKS.Müzesi 2/2229) (TKS.Müzesİ 2/2240)

(23)

KALE ANAHTARLARı 141

a b

Res. 9 - a: Gümüş kale anahtarı

lı: Gümüş kale anahtarı

c: Gümiiş kale anahtarı

c (TKS.Müzesi 2/5131) (TKS.Müzesi 2/5133) (TKS.Müzesi 2/5132)

l

a b

Res 10 - a: Gümüş kale anahtarı

b: Gümüş kale anahtarı c: Gümüş kale anahtarı c (TKS.Müzesi 2!2237) (TKS.Müzesi 2/2233) (TKS.Müzesi 2/5131)

(24)

142

İSMAİL ÜNAL

a

Res II - a: 'ranta kale anahtarı

b: Tahta kale anahtarı

c: Tahta kale anahtarı

b

c

(TKS.Müzesi 2/5157) (TKS.ı'v[üzcsİ 2(5158)

(25)

KALE ANAHTARLARı 143

a b c

cl

e

Res 12 - a: T"hıa Sanlan kalesinin LNa. anah.(TKS.Müzesi 2/5142) lı: Tahta Sanlan kalesinİn 2.Na. anah.(TKS.Miizesi2/5149) c: TahlaSanlan kalesinin 3.Na. anah.(TKS.Müzesİ 2/5143) cl: Tahıa sanlan kalesinİn 4.No. anah.(TKS.Müzesİ 215147) e: Tahta Sanlan kalesinİn 5.Na. anah.(TKS.Müzesj 2/5146)

(26)

144

b

c

İSMAİL ÜNAL

Res 13 - a: Tahta kale anahtarı

b: Yeniçeri kulesinİn tahta anahtarı

c: Tahta kale anahtarı

(TKS.lv!üzesi 2/5152) (TKS.Müzesi 2/514-5) (TKS.Müzesi 2/5

ı58)

(27)

KALE ANAHTARLARI

145

a b

c

cl

L

Res. 14 ~ a: Demİr kale anahtarı (TKS.Müzesİ 2/4748)

b: Demir kale anahtan (TKS.Müzesi 2/4748)

c: Demir kale anahtan (TKS.Müzesi 2/4748)

(28)

146 İSMAİL ÜNAL

a b

Res. 1.5 - a: Demir kale anahtarı b: Demİr kale anahtarı c: Demİr kale anahtarı d.:"Demİr kale anahtarı

c (TKS.Müze'İ 2/4761) (TKS.Müzesi 2/4770) (TKS.Müzesi2{4 753 (TKS.Müzosİ 2/4769) .d

(29)

KALE ANAHT ARLARI

]47

l

Res, 16 - a: Demir kale analıl~n (TKS.l'vIli,esi 2/474-9)

b: Demir kale anahtarı (TKS.rvIüzcsi 2/4734)

c: Demİr kale anahtarı (TKS.Müzesi 2/4736) d: Demİr kale anahtarı (TKS.Müzesİ 2/4768) e: Demir kale anahtarı (TKS.Müzesi 2/4760) f: Demir kale anahtarı (TKS.Müzesi 2/4817) g: Demir kale anahtarı (TKS.lvlüzesİ 2/4755) lı: Demİr kale anahtarı ITKS.Müzcsi 2/4771) j: Demir kale anahtarı (TKS.l\1üzesi 2/47,;71

(30)

148

İSMAİL ÜNAL

a

c

cl

e

f

g h

Res. 17 - a: Demİr kale atıanlar! b: Demİr kale anahtarı

c: Demİr kale anahtarı

cl: Demİr kale anahtarı e: Demİr kalt:: a nahtart f: Demir kale anahtarı g: Demir kale anahtarı h: Demİr kale anahtarı i: Demir kale anahtarı

j: Demir kale anahtan

(TKS.Müzcsi 2/4750) (TKS.,,-rüzc,i 2/4751) (TKS.i\Iüzesi 2/4752) (TKS.Müzcsi 2{4762) (TKS.Müzcsi 2{4814) (TKS.Müzcsi 2{4781) (TKS.Müzcsi 2/4765) (TKS.Müzcsi 2/4808) (TKS.Müzosi 2{4807) (TKS.Müzcsi 2{4763)

(31)

KALE ANAHTARLARI

a b

Res. 18 - a: Belgracl kalesini~ Tamış\'ar kapısı anahtarı b: Belgrad kalesinİn İst~nbuı kapısı anahtarı

c: BeIgrad kalesinİn Sava kapBl "anahtarı.

c

(TKS.Müzcsi 2/4794) (TKS.Müzcsi 2/4796) (TKS.Müzcsi 2/4795)

(32)

150

İSMAİL ÜNAL

Res. 19 - a: Yeni kule kapısı (P.t. Ncuvc)demir anahtarı (TKS.l\lüzesİ 2/4798)

b: Pompe kule kapısı (P.t.Pompc)dcıııİr anahtarı (TKS.ivlüzesİ 2{4797) c: P.T.d.p.c.t.f.kuklcri demir anahtarları. (TKS.l\Iüzcsİ 2/4799)

(33)

KALE ANAHTARLARI

Res. 20 - a: Ipe bağlı demir kale anahtarları (TKS.lvlüzesi 2{4790) b: Zincire hağlı demİr kale anahtarları (TKS.Müzcsi 2/4759)

(34)

152

İSMAİL ÜNAL

Res.=~n -

a: Yassı deınir kale anahtarları (TKS.Nfüzesi 2/4775)

b: Ya ss, demir kale anahtarları (TKS.Müzesi 2/4807)

c: Yassı demİr kale anahtarları (TKS.Nlüzcsi 2/4-804) cl: Yassı dr:mİr kale anahtarları (TKS.Nlüzesi 2/4805)

u

Referanslar

Benzer Belgeler

şısında bağıttan doğan borçlar pek az bir yer almaktadırlar. Ancak bu gerçek bile yalnız başına, kanunda bağıttan doğan borçların böyle az göz önünde

sebeple de efendisinden tazminat talep eder. Fakat bu hal tarzı hakkaniyete muhalifti, bahusus ki burada ivazsız bir mukavele mevzuu bahisti. &#34; Federal mahkeme vekâlet babında

vadesinde köylüden tahsilini emniyete almak için çok sıkı kayıtlara tabi tutulmuştur. Açılan kredilerin vadeleri mahsulün idraki ve satışı zaman­ larına

Bu çalışmada başlıca 1918 tarihli Bern Hukuk Yargılama Usulü Ka­ nununu ve 1947 tarihli Federal Mahkeme Hukuk Usul Kanununu ve 1947 tarihli Federal Mahkeme Hukuk Usul Kanunu

İki büyük âlimin oğlu ve torunu olan rahmetli profesörün babası, İzmir müftüsü olan ve adı zamanının büyük âlimleri arasında anılan hoca Emin efendinin oğlu

— Bu kararlar tescil ve ilân edilir (TK 26 ve müteakip). — Her iki şirket bilançosu ayn ayn ilân edilir ve borçlann şekli itfası gösterilir TK 207. Fakat borçlann

Our results indicated that atrophy and intestinal metaplasia in the adjacent gastric mucosa is more common in adenomatous polyps and hyperplastic polyps compare to fundic

In our study, we obtain a good cosmetic result with putting visceral organs safely into the abdominal cavity in 86.3% of patients, most of whom had primary closure