• Sonuç bulunamadı

Genelkurmay Başkanlığı IX. Şube. Büyük harbin Türk Deniz cephesi YAZAN. Genelkurmay Başkanlığı Hnrptarihi Encümeni Deniz Mütehassısı.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Genelkurmay Başkanlığı IX. Şube. Büyük harbin Türk Deniz cephesi YAZAN. Genelkurmay Başkanlığı Hnrptarihi Encümeni Deniz Mütehassısı."

Copied!
84
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

rV > *;->xeo.>

Genelkurmay Başkanlığı IX. Şube

Büyük harbin Türk Deniz cephesi

YAZAN

Genelkurmay Başkanlığı Hnrptarihi Encümeni Deniz Mütehassısı

Haydar Alpagul

Metin dışında 3 harita vardır.

/. f.M i.

(2)

Itüyiik harbin Türk Deniz cephesi

YAZAN

Genelkurmay Başkanlığı Harplarihi Encümeni Deniz Mütehassısı

Ilımlar Alpaıjııl

¥

Ur-

' *-s

n

‘r

"** i

-

Metin (iışııula 3 harita vardır

(3)

Girek Harpten Oııce

1

Türkiye ve Vuııaııeli I -9

Siyasal durum:- Donanma yarışı: - Türk filotillası denize çıkıyor:- Ege denizi yalı boyunun koruma bölgelerine ayrıl¬

ması:- Türk filotillası Akdeniz boğazında:- Taşoz muhribinin keşif gezisi:- Yunan filosunun yeni kuruluşu: Türk gambot¬

larına verilen direktif.

2

Avrupa buhranımla Türkiye 10- 18

Bosna sarayı cinayeti: - Siyasal durumun iç ve dış yüzü:- Tür¬

kiye deniz bakanının Frarısaya gidip gelmesi: - 1 ürk ve yunan filolarının denize çıkmaları: - Avrnpada kapalı seferberlikler:

Boğazların müdafaaya hazırlanmaları: - Büyük harp başlıyor: - Türkiyenin Almanya ile ittifakı:- Seferberliğin ilânı.

Seferberlimin ilk giinhu'i 18-31

Ordu: - Boğazlar:- İzmir körfezi: Boğazlara memur edilen torpitobot fırkaları:- Seferberliğin birinci günü, boğazların dışa Harında yabancı savaş gemileri:- Seferberliğin ikinci günü, boğazların mayolarla kapatılması:- Seferberliğin üçüncü, dör¬

düncü ve beşinci günleri: Seferberliğin altıncı günü: - Sefer¬

berliğin yedinci ve sekizinci günleri. Gobeıı ve tireslav kru¬

vazörleri boğaz önünde.

(4)

4

Türk donanması amiral Soşonun koınulasımla 31 -47

Alman akdeniz müfrezesi: - İki zümrenin akdeniz kuruluş ve konuşları: Fılipovil ve Boiıa limanlarının topa tutulmaları:- Soşon Misinada:- Mııfrez tngilizlerin kovalamalarından nasıl kurtuldu:- Golıen ve Breslav satın almıyor: Limbosun donan¬

madan alınması ve Soşonun komutanlığa geçirilmesi: - Mar¬

mara denizinde talimler.

o

Savaşa (Infjrıı 47 - 57

Rus gemilerinin faaliyetleri artıyor:- Harp gemilerimizin Karadeniz boğazından girip çıkmaları hakkında talimatname:- Savaş gemilerinin dolaşmaları yasak edilen bölgeler: - Karade¬

niz kıyılarında gözetleme kurnmıınıın kuvvetlendirilmesi: - Akdeniz boğazının kapatılması:- Amiral Soşon donanma ile Karadenıze çıkmak isliyor:- Rus Karadeniz filosunun son ku¬

ruluşu.

Karadeniz vak’ası 57 - 71

Atak filosu: - Harekât emri:- Rus filosunun baskın hazır¬

lığı:- Odesa baskını:- Yavuz Kırım sularında:- Novrosiskıve lıücıım:- Kefenin topa tutulması:- Kablo niçin kesilmedi:- Boğaz önünde.

7

Harbin ilânı 71 -79

Amiral Soşonıın Karadeniz vak’ası bakkındak raporları ve başkomutan vekilliği tarafından kendisine verilen emir: - Hü¬

kümet tarafından Osmanlı ajansile neşredilen tebliğ: - Siyasal münasebetin gerginleşmesi:- Ayın otuzuncu ve otıızbirinci günleri başkomutan vekilliğine alman sııel önemler:- Ikinci- teşrin birinci günü Rus kafkas ordusunun taarruza geçmesi, Berııt mesaha gemisinin I rlada ingilizler tarafından tahrip edilmesi ve Akabemn topa tutulması: Başkomutan vekilliğinin ilâmharp tamımı.

(5)

Büyük harbin Türk Deniz cephesi

Gİrok

Harpten önce

1

Türkiye ve Yunaneli

Siyaaal durum > Donaooıa yarışı :• TOrk fılotiilftu denize çıkıyor • Kgo denin yalıboyuoun koruma b61gelerıoo ayrılması :• Türk fılot (İlânı Akdeniz boğazında ;• Tayoz muhribinin keyif gezisi :• Yunan filozunun yeni kuruluyu :• Türk gambotlarına Terilen direktif.

Halkan harbinin Yunan öneyi. Alına andlaşmasile sakinliğe erdi. Türkivenin Atina elçisi B. Galip Kemâli ile Yunaneli dış bakanı B. Paııas tarafından 14- II Teşrin - 1913 te imza¬

lanmış olan bıı onaltı maddelik andlasma on beş gün içinde onaylanıp verişdeceği için birinci kânun başındanberi Türkiye ve Yunaneli*geçimi normal duruma gelecekti; fakat başlıvan barış daha çok bir savaş aralığına benziyordu.

Atina andlaşması bazı sorulan kolarmavıp komisyonlara bırakmıştı. Nitekim sekizinci maddesine göre andlaşmaıun onay¬

lanmasından bir ay sonra değiştirilecek olan savaş tutsaklarile öbür tutsaklar hakkında iki tarafça yapılacak dilekler. Lâhi h ıkyerıne; dokuzuncu maddesine göre harbin açılmasından önce alınmış olan Yunan tecim gemileri özgür bırakılmakla beraber tekne ve yük bakımından zararlarının Mirtılmesi gene o mad¬

dede gösterilen komisyonlara; onuncu maddesine göre Selânik ve Karaburun bölgelerinde teslim olan erlerimizin yaraçları ve cebeleri Türkiye hükümetince geri istenildiğinden bu iş hakkın¬

da ki protokolların gözden geçirilmesi Ijâlıi hakyerlerinden biri¬

ne; oııdördüncü maddesine göre Yunan yönetimine geçen ilbay- tıklardaki demir yolları sorularının ıncellılmesi Pariste çalış¬

makta olan arsıulusal finans komisyonuna bırakılmaktaydı.

Onun için 1914 yılı girerken, kılınçlannı kınlarına henüz sok¬

muş olan dünkü savaşçılar arasında siyasal anlaşmazlık sürüp gidiyordu.

(6)

Mirin ihtimallerine karşı hazırlıklı bulunmak için sılel kuvvet¬

lerimizin gerçekten düzeltilmesi gerek görüldü. General Mah¬

mul Şevket kabinesi kara ve deniz ordularımızın modernleşti¬

rilmesi yolunda harekete geçti. Onun yerine gelen Prens Sait Halim kabinesi de bu yolda yürüdü. Kara ordumuz komutan ve subay bakımından bir atılışta genceldi; deniz ordumuzda da personalııı yetiştirilmesi düzgün bir program çerçevesine alın¬

makla beraber materiyalırı da ihtiyacı karşılıyacak aşamaya çıkabilmesi için sağlam adımlar atıldı Martın başında deniz bakanı Cûrüksulu general Mahmut, bayındırlık bakanı general Cemal ile değiştirildi.

Harp filosu İstanbul tersanesinde onarılmaktaydı. ( Doklar şirketi ) kurulduktan sonra onarım işleri daha hfıyfık bir hızla ilerlemeğe başladı. Ingilterede yapılmakta olan Reşadiye ve Sultan (Kmnn muharebe gemilerinin yapı işleri sıkı bir intizam altına alındı. Banlardan başka Armstrong - Vıkers kumpanya¬

sına Fatih adı verilen üçüncü hır muharebe gemisile iki skavt, altı muhrip, iki denizaltı gemisi ve Fransada Şantiyenorman ve Krozo tezgâhlarında da allı muhriple iki denizaltı gemisi ısmarlandı. Üç muharebe gemisi, iki skavt. oniki muhrip ve dört denizaltı gemisinden kurulacak modern harp filosu. 1916 yılının ilk aylarında yurt sularına gelmiş olacaktı.

Dzıın yalı boylarımızda kaçakçılığın önünü almak, ülkemi¬

zin emniyeti bakımından önemli bir işti. Batı Anadolu kıyıları hu Ülkenin Yunaneline dönmüş çelin bir onevidir. Aydın ilbay- lığı yalılarında oturan yabancı bir ıııısnr. Yunan yünetinine geçen adalarla elbirliği yaparak kaçakçılığı onu alınmaz bir dereceye getirebilirdi. Üstelik bu unsur Avdın ilbaylıgına yapıl¬

ması muhtemel bir yunan atılışında köprübaşı koruyucusu ola¬

caktı. Sürekli konuşmalar üzerine balı Anadolu kıyılarındaki rumların Makedonvada kalan Türklerle değiştirilmesi onaylan¬

dıysa da pek azı değiştirilebildi.

Deniz kuvvetleri arasında denkliği korumağa çalışmakla Türkiye hükümeti, finansal gücünün dışarsına çıkıyordu; fakat erkin bir devlet olarak yaşamak için bunu yapmağa mecburdu.

Balkan harbinde Avrupadaki toprağının onda dokuzunu kaybet¬

tikten sonra Anadoluntın en zengin parçası da şimdi bir atak

(7)

tehlikesine düşmüştü, Akdeniz boğazına da birdenbire deniz ve kara ^neylerinden bir atılış yapılması beklenebilirdi. Yunan hükümetinin siyasal ve sfıel alanlarda aldığı durum, erkinliğim korumak üzere elinden geleni yapmakta Türkiyenin nekadar haklı olduğunu göstermekteydi. Deniz işlerinin başında, sanın¬

daki uzman subaylarla ■ I• ıİkan harbinde yunan filosunu yö¬

netmiş olan - Ingiliz amirali Ker vardı. Devletin ekonomik koruma erkesine güre gereğinden daha geniş bir donanma prog¬

ramı yapılmıştı. Btı program, hükümetin eline bir atılış yaraçı vererek büyüklükle olmakla beraber yunan deniz çevrenlerin¬

de acı kritiklere uğruyordu; yapı işlerini devrelere ayırdığından önerdiği kuvvet, yunan sularına gelinceye kadar hücum fırsatı kaybolacaktı. Oınııı için deniz subayları en kısa bir kurunda harp filosunun Heşadiye ve Sultan Osmana karşı üstünlüğünü emniyete alacak acele satınalırıalar istiyorlardı. Donanma prog¬

ramını hırpalamakla en ileri giden genç subaylara önayak okluğu görülen B. Çokolas. gündelik gazetelerde krala, halka ve parlâmentoya açık mektuplar yazarak ganoyıı heyecan veri¬

yordu.

Mayıs avında alınan haberler, D. V'enizelos kabinesinin ağır basmalara boyun eğerek acele saluıalrna yoluna saptığını gös¬

terdi. A İmaııyada yapılmakta olan Salamis muharebe gemisin¬

den başka Fransa. Ingiltere ve Birleşik Amerika tezgâhlarında yeni muharebe gemileri, yahut kruvazörleri aranıyordu. Arjan¬

tin hükümetinin Bivadavva muharebe gemisini satın almak için konuşma açıldı. Misisipi ve Idaho adlı Amerika zırlılılarile Çın hükümeti hesabına yapılmış olan Çaoho küçük kruvazörü ve Fransa mı ı Smavder fabrikasından iki denizaltı gemisi satın alındı. Kılkış ve Limni adları verilen iki zırhlı harekete ha¬

zırdı. Kili dıve adlanan küçük kruvazöre, daha yüksek yol vere¬

bilmek için bazı değişiklikler yaptırılmaktaydı ki bu da pek yakında bitecekti. Halbuki Tüık harp filosuna katılacak ilk gemi olan Sultan Osmanın lngiltoredeıı hareket etmesine daha üç dört ay vardı.

Haziranın ilk günlerinde. Iııgiltereden alınmış olan deniz uçakları Yıınaneline gelmeğe başladı ve amiral Ker bunlardan birile yirmi dakikalık bir uçuş yaptı. Ayın sonunda Kili kru¬

vazörü Filadelfiyadan hareket etti, temmuzun başında Kılkışııı

(8)

— 4 —

personalı Atina vapıırile Boston'a ve yirmi beşinde Limninin peısonalı Yanya vapuıile Vilfranşa gönderildi. Hivadavyanın satınalınması hakkında açılmış olan konuşma sonuca ermedi;

bununla beraber hemen bir muharebe gemisi ele geçirmek erkesile Atina hükümeti dört yanı araştırmaktan geri durmu¬

yordu.

<nieü yettiği kadar çok kömür yığmak için Yunan hükü¬

metinin göze aldığı fedakârlık ta dikkati çekecek kadar büyük¬

lü. Ingıltereden otıızbin ton Kardif alınmıştı; Tüıkiyeden ile pek çok Ereğli kömürü çekiliyordu. Yapılan incelemeler, Atina ve fire ile Keos adasındaki depolarda sekiz yüzbin tondan fa/la kömür bulunduğunu gösterdi. Bunların hepsi deniz ba¬

kanlığının malı değildi; fakat hükümet malı olmıvan depolara gereğinde elkonıılabilirdi.

Durum son derece gergindi. Türkiye deniz bakanlığı tem¬

muz ayında bu durumu gözden geçirerek hükümete mufassal bir lâyiha verdi. Filomuzun büyücek gemileri henüz onarım- davdi; bunlar yakında denize çıkacak olsalar bile harp değerlen denemden geçmiş bulunuyordu. Filotillamız komşumuzun filo¬

tillasından zayıftı. Kılkış ve l.imni ile bir kurumda yahut biraz daha sonra yurt sularına geleceği tahmin edilen Sultan Osman eski gemiler arasında yalnız kalacaktı. Bu sırada bize önerilen gemilerden elverişlilerinin hemen salın alınmaları gerek görü¬

nüyordu Bunlar Arjantirıin Hivadavva ve Moreno, Brezilyanın Mıııas Çerez ve Saopolo, Şilinin Almirante Kobran v Alini- ranta Latıire muharebe gennlerile lııgilterede iki ve Italyada sekiz muhripti. Bazıları ve en fazla Miııas Çetaz üzerinde önemli konuşmalar yapıldıysa da sonuca varılamadı.

Gemileri bir gün önce denize çıkarmak için İstanbul tersa¬

nesi geceli gündüzlü çalışıyordu. Mayıs ayındaki onarma duru¬

muna göre Barbaros, Torgut. Mes'udiye. Mııinizafor. Hşmidiye.

Mecidiye. Peykişevket, YadıgArımillet. Mııaveııetimilliye henüz harekete hazır olmaktan uzaktı fakat hem denizde bir kuvvet bulundurmak hem de personelin yetiştirilmesine haşlamak üze¬

re ona rı m la rı bitmiş olan muhrip ve torpitobotlardan faydalan¬

mak mümkündü [ Ek - 1 ]. Filotilla için aşağıda gösterilen kuruluş yapıldı :

1 - Berkısatvet küçfık kruvazörü (Komodor gemisi).

(9)

2 — Gayretivataniye muhribi ( Kıdemli muhrip komutanı gemisi).

3 - NOmnneıharaiyet muhribi.

4 Yadigârı mi İlet muhribi (Onarımı bitince iltihak edecek).

5 — Muavenetimilliye muhribi ( Onarımı bitince iltihak edecek ).

İkinci muhrip fırkası

6 Basra muhribi ( Kıdemli muhrip komutam gemisi).

7 - Samsun muhribi.

8 — Taşoz muhribi.

9 — Yarhisar muhribi.

Birinci torpitobot fırkası

10 - Draç torpitobot ıı ( Kıdemli torpitobot komutanı gemisi).

11 — Musul torpilobotıı.

12 — Akhisar « 13 — Kütahya «

İkinci torpitobot fırkası

14 — Sııltaıılıisaı torpıtobotu ( Kıdemli torpilo komutanı gemisi).

15 — Sivrihisar torpilobotıı.

16 — Demir hisar « 17 — Hamiıabat «

Deniz mücaviri koramiral Lımhos izinli olarak Ingilterede bulunuyor ve albay Eşbi kendisine vekillik ediyordu. Onun için filolillâ. albay Eşbinin komutanlığına verilmişti. Eşbi forsunu Berkısatvete çakerek yukarda yazılan muhripler ve torpitobot- larla beraber 25- Mnvıs- 1914 günü Haliçten çıktı. Komodor torpitobot fırkalarını Izmite sevkederek kendisi muhrip fırkala- rile Erdek kovuna pilli Erdek - Karabııga havzasında talimlere başladı. Bu talimleri bir hafta kendi yönettikten sonra muhrip lırkalarını kıdemli geıni komutanlarına bırakıp 30 - mayısta Izmite gitti. Ertesi gfııı lslanbuldnıı Erdeğe topçu müfettişleri geldi ve top talimlerine başlanıldı. I - haziranda Yadigârımı!-

(10)

6

let birinci muhrip fırkasına katıklı. 3 - haziranda Erdek ilçe - bavlısından alınan yazıda Kapıdağı yarımadasında yapılmakla olan çete izlemelerini deniz öneyirıden korumak üzere filotilla¬

dan yardım isteniliyordu. Bu yazının anlamı telsizle deniz ba¬

kanlığına bildirildi. Gayretle Numune 4 - haziranda kömür ve gereç almak için Istanbula giderek yine talim havzasına dön - dı'ıler. Komodor Berkısatvelle İzmit koyuna giderek toıpitobot fırkalarını 31 - mayısta denize çıkarmıştı. Talim devresinin ikinci haftasına ait faaliyeti Heybeiıada- Haydarpaşa sabasında ve Marmara denizinde bizzat sevk ve idare etti. 7 - haziranda Erdeğe giderek ûçııncü hafta yine muhrip fırkalarını komuta¬

sına aldı. Torpitobot fırkaları kıdemli gemi komutanlarının yö¬

netimlerinde talimlerini bitildikten sonra 10 - haziranda Hay-1 darpaşaya demirlediler. Komodor muhrip fırkalarile manevraya devam için Marmara denizine çıkmıştı. Ayın sekizinde aldığı buyruk üzerine Taşoz muhribini tstanbııla gönderdi ve talim programını bitirerek oııbiıinde Ilaydarpaşaya demirledi; o gün bütün filolillâ Halice girdi. Yalıboylarımızdakı rıımlar arasında yapılan propagandalar mayıs ayında bir kat daha artmıştı.

Haziranda ise ayaklanmalar Marmara kıyılarına doğru yayıl¬

mağa başladı. Biraz yukarda yazıldığı gibi Erdek ılçebavlığı hemen her yeri denizle çevrilmiş çok arızalı bir bölge olan Kapıdağı yarımadasında yapmakta bulunduğu izleme hareket¬

lerine filotillanın yardımını istemek mecburiyetini duydu. Ka¬

raburun yarımadasında Karareis koyııııa ansızın gelen bir gemi karaya bin kişilik bir çete çıkardı, ilk çarpışmada dokuz jan - darma düştü. İzmir ilbaylığı temelli önlemler almakla beraber denizyollarının korunmasına hükümetin dikkatini çekli. Genel kurmay da Izmire bir kaç gambot gönderilmesi düşüncesinde idi. Limni. Midilli ve Sakız adalarının çıkarmağa elverişli kı¬

yılarını İndirtecek iki kurmay subay alan Taşoz muhribi hazi¬

ranın onbiriııde Istan buldan ayrıldı. On üçünde Kapıdağ izleme hareketlerini korumak ödevde Musul torpitobotu Erdege gön - derildi Bu sırada Yunan deniz eratının yaraç altına çağrıldığı haber alınmıştı siyasal gerginlik en son derecesindeydi. İler an bir atağa karşı hazır ve uyanık bulunmaları sübakanlığı tara¬

fından Izmirde dördüncü kolordu komutanlığı ile Akdeniz bo¬

ğazı müstahkem mevki komutanlığına bildirildi, beniz bakan-

(11)

lığı da Enezden Manyaya kadar uzanan vah boyunu aşağıda gösterildiği gibi sekiz muhafaza ve beş himaye bölgesine ayı¬

rarak her birine rnotorbot ve gambot verdi:

A ) Muhafaza bölgeleri -

1 — Enez - Çanakkale - Baba burnu. 17 numaralı rnotorbot.

2 — Baba burnu - Edremit. 13 numaralı rnotorbot.

3 — Edremit - Ayvalık. 16 numaralı rnotorbot.

4 — Ayvalık - Foça. 15 numaralı rnotorbot.

5 — Foça - İzmir - Karaburun. 14 numaralı rnotorbot.

6 — Karaburun - Çeşme - Kuşadası. 11 numaralı rno¬

torbot.

7 - Kuşadası - Bodrum - Tekirbıırnu. 10 numaralı mo- torbot.

8 — Tekirbıırnu - Marmaris - Fetive. 18 numaralı rnotorbot.

B ) Himaye bölgeleri

1 — Enez - Baba burnu, tsareis gambotu.

2 — Baba burnu - İzmir. Nızırreis gambotu.

3 - İzmir - Kuşadası. Dıırakreis gambotu.

4 — Kuşadası - Marmaris Peleııgiderya gambotu.

5 — Marmaris - Alanya. Timsali gambotu.

C ) Gereç istasıyonları

Gambotlar için kömür ve makine yağı Bodrum ile Mar- mariste, yalnız kömür Çanakkale ile İzm inle. Motorbotlar için benzin Çanakkale. Ayvalık, İzmir, Çeşme. Bodrum, Marmariste.

Gambot ve motorbotlar hemen bölgelerine giderek sekiz mil ve gereğinde daha fazla yolla dolaşmağa başlamaları;

birihirlerine. jandarma kıtalarına, tütün rejısile Rıısumat ida¬

relerine yardımda bulunmaları; kaçakçıları ve çeteleri kovala¬

maları ve yunan harp gemilerinin hareketlerini gözetlemeleri;

harp açıldığı haberini alınca İzmir ile boğazdan hangisi müm¬

künse oraya sığınmaları ve denizde iken yağı atağına uğrar¬

larsa taşıdıkları sancağın yüksek şerefini muhafaza için batın- caya kadar çarpışmaları hakkında talimat verildi. Haziranın

(12)

8

on dördiın den itibaren gambotlarla molorbotlar bölgelerine gönderilmeğe başlandı. Onaltıncı günü İzmir limanı geçit bırakılmak üzere mayolarla kapatıldı; allı adet dokuz s/m. lik lop ile bir set bataryası yapıldı; reji vapuru kılavuz hizmetine verildi.

Gene o gön deniz kurmay başkanı yarbay Arifin komutasında Berkısatvet küçük kruvazörle birinci muhrip fırkasından \a- digârı millet, ikinci muhrip fırkası birinci ve ikinci torpitobot fırkaları Haliçten Haydarpaşa önüne çıkıyordu. Filotilla ertesi gün hareket ederek Akdeniz boğazına gitti. Deniz kurmay başkanlığı kendisinde kalmak üzere filotillâ komodor vekilli¬

ğine atanmış olan yarbay Arif, deniz bakanlığı tarafından verilen talimata göre ana ödev olarak filotillanın yetiştirilme¬

sine devam edecek; müstahkem mevki komutanlığı buyruğuna girmeyip Donanma Komutanlığına bağlı kalarak boğaz ağzı ile Limni arasında sık sık yapacağı keşifler sonucunu ayrı bir raporla mııstahkem mevki komutanlığına da bildirecekti. Aynı yirmisinde ISümunei hamiyet muhribi fırkasına katıldı. Sııltaıi- hi sar torpitobotunıın Besikeye doğru bir gezi y:ıpnıasile filo¬

tilla keşif hareketlerine başlamış oldu.

Alınau haberler Midillide beşbiıı ve Sakızda ûçbın kişinin yaraç altına alındığını ve Türkıyedeıı göçen nım gençlerinin de askere çağırılmak üzere bulunduğunu bildiriyordu. Midillide Şerifsııltnıı mezarlığında ve Sakızda telsiz vardı. Bu hazırlık¬

lardan çıkarılabilecek sonuç, yunan hükümetinin adalara karşı bizim tarafımızdan bir atılış beklemesinden ziyade kıyılarımıza ansızın çıkarmalar yapmak eıkesıle adalarda tedbirler alma¬

sıydı. Haziranın onbirinci günü Dolma bahçe önünden kalktığı yazılan Taşoz muhribi geceyi Boğalı altında geçirdikten sonra ertesi sabah boğazdan çıkarak saat yedide Linini adasının pilaka burnu önüne vardı ve talimat mucibince yolunu dokuz mile indirerek kıyıyı telkika başladı. Kastro önüne geldiği vakit deniz kıyısına birçok kimsenin biriktiğini ve istihkâmın gönderine yunan bayrağı çekildiğim gördü. Dokuz buçukta Mondoros önünden Sığrının kuzeyine yol verdi. Dıı liman ile Zevtinburnıı arasını tetkik ettikten soma güneye dönerek on- dokuzda İzmıre girdi. Ayın ondördüııcü gfınfı tekrar hareketle saat dörtte Tirfil önünde bulundu. Sakız adasının batısından ve güneyinden dolanarak kasabanın önüne geldi. Mendirekte

(13)

9

Tivalla sınıfından kıç bacası kırmızı işaretli bir muhribin yat¬

makta olduğunu gördü. Bu muhrip baş topunu Taşoza çevir- inekle beraber fayrap etmeğe başlamıştı. Taşoz seyrine devam ederek tekrar Tirfil önüne geldi ve içeısindekı kurmay suba¬

yın huyrıığıle altı millik yalı boyunu bir daha görmek özere geriye döndü. Sonra Karaburuna yol verdiği vakit deminki yunan muhribi hızla yetişip ıkibin yarda iskelesinde beraber gitmeğe başladı. Berikisinin toplan biribine çevrilmişti. laşoz, yunan harp gemisine rastgelırse yapılacak törene benzerile karşılık vermesi, fakat top atmaması, atılışa uğrarsa hiç dur¬

madan mukalıeleye girişmesi yolunda talimat almış olduğun¬

dan yunan muhribine karşı bu durumunu muhafaza ediyordu.

Karaburun önlerinde yunan muhribi dümen kırdı. Taşoz İz¬

mit e gitti ve kömürünü tamamladıktan sonra gene hareketle Midilli adasının doğusundan ve kuzeyinden geçerek boğaza girdi ve haziranın yirmi üçünde fırkasına katıldı.

Alınan haberlere göre Atinada amirallar kurulu toplanaıak önemli kararlar verilmişti: Donanma üç filoya ayrılmıştı.

Başkomutanlık yine koramiral Pavli Kondriyotisin ı ıslııı ide idi.

Tuğamiral Dosmanisio Komutasına verilen birinci filo Yorgivos Averof zırhlı kruvazörde Sııezya ve Pisara zırhlıla¬

rından, tuğamiral (pilinin komutasına verilen filotilla Nea- veııea sınıfı iki. TıvellA sınıfı dört ve Lonkı sınıfı diğer dört muhripten kurulmuştu. Üçüncü filo Hidra zırhlısı ve Elli küçük kruvazörde !,eor. sınıfı dört büyük muhripten kurnla- lak erkin olmak üzere tuğamiral Mıyaolisiıı komutasına verilmişti [ ek - 2 |. Bu haberlerin gelmesinden ûçgûıı sonra, Atinada çıkan imbıros gazetesinin 26-haziran sayısında deniz bakam. Sultan Osman ve Heşadive muharebe gemilerinin ka¬

tılmalarından sonra türk filosunun üstünlük kazanacağını ve onun için daha önce Türkiye ile harbe girişmek gerek oldu¬

ğunu açıklan açığa sövüyordu. Bunun üzerine I ürk deniz ba¬

kanlığı tarafından Ege havzasında bulunan gambotlara yunan elinin” ansızın harp açması muhtemel olduğundan böyle bir haber alındığı vakit Akdeniz boğazı ve İzmir ile Portsaıtten hangisi uygunsa oraya gitmeleri; yunan kuvvetlerine ıast- gelirlerse muharebeye tutuşmaları ve zaptolunıııak tehlikesi karşısında kendi kendilerini batırmaları yolunda talimat verildi.

(14)

10

2

Avrupa buhranında Türkiye

BotDAMrayı cinayeti : Siyasal durumun iç ve dış yU/0 Türkiye deoiı bakanının Prangaya gidip gelmesi Türk ve yunan filolarının de- n.ıe çıkmaları;- Avrupada kapalı seferberlikler : Boğazların müdafaaya hasırlanmaları Büyük harp başlıyor Türkiyeoin Almanya ile ittifakı:- Seferberliğin ilânı.

1 (ırkiye ve Ytınaneli uyarlığının son derece gerginleştiği hu sıralarda Avusturya - Macareli veliaht» Arşidük Fransura Ferdinadla karısı. Bosnasarayı şehrinde Narodna Obrada adlı bir gizli cemiyet üyelerinden Prençip tarafından öldürüldü.

( 28 - Haziran - 1914 ).

Bıınıın siyasal bir cinayet olduğu hemen anlaşıldı; Viyana ile Belgrat re Berlin kapitalları arasında kızgın bir haberleşme taşladı, (üçler ittifakı) ve ( üçler itilâfı ) diye iki büyük ve kuvvetli manzumeye ayrıları ve yıllardaııberi genel savaşa hazırlanan Avrupada. alevleri bütün acunu sarsacak korkunç bir yangına istidat vardı, bununla beraber siyasal durum.

»*oı mal görünüşünü muhafaza ediyordu. Türkiye hükümeti, kara ve deniz ordularını gücü yettiği kadar çabuk düzeltmeğe ve arsıulusal bir krizde yalnız kalmamak için Avrupada bir müttefik bulmağa çalışmaktan ibaret olan ıç ve dış siyasalarını bozmadı.

Bu cinayetten biraz önce Türkiye deniz bakanı, donanma¬

nın temmuz manevralarında bulunmak üzere Fransa hükümeti tarafından resmen çağırılmıştı. General Cemal yakında hareket edeceğinden Akdeniz boğazında bulunan filotillâ. Berkısalvet komutanının emrine verilerek deniz Kurmay başkanı Yarbay Arif Istanbula alındı. Berkısalvet komutanı. Numune ve Taşoz muhriplerini boğazda bırakarak - atış talimlerine devanı etmek için - filotillâ ile 29 - haziranda Erdek - Karaboğa havzasına geçti.

Anlaşıldığına göre Avusturya - Macareli hükümeti. Bosna- saravı cinayetinin Yugoslav birliği erkesine doğru atılmış bir adım olduğu inancında idi. Böyle bir birlik. Almanlığın yakın doğuya inmesine engel olacağından Viyana ve Belgrat

(15)

- 11 —

anlaşmazlığının yalnız Avusturvayı değil. Rusya ile lngiltereyi de ilkilendireceği muhakkaktı. Büyük devletlerin kapitalları ara¬

sında çok önemli haberleşmelerin sürüp gittiği tahmin ediliyor¬

du; fakat siyasal durumun dış yüzündeki aldatıcı sekirıliğin muhafazasına çalışılmakta idi. Meselâ Almanya İmparatoru Norveç sularında yapacağı deniz gezisinden vazgeçmediği gibi Fransa cumhur başkanı da Rusya t,ları ile konuşmak üzere önceden kararlaştırdığı Baltık denizi seyahatini geciktirmemiş;

hattâ La Trans ve Jan Bar muharebe gemilerini birlikte gö¬

türerek transız donanmasını böyle ince bir kurumda en yeni ve kuvvetli uzuvlarından malınım etmişti.

Bununla beraber ufuklar zifiri karanlıktı ve ara sıra çakan şimşeklerin bu karanlığı parçalamağa çalıştığı görülüyor, uzak¬

tan uzağa korkutucu gök gürültüleri işitiliyordu. Deniz gezisine çıkarken Almanya İmparatorunun ordıı ve donanmaya verdiği bir söylev, bu gürültülerden biri idi; çünkü bir gece evvel Fotada m sarayı - yürüdüğü yolda sonuna kadar gideceği hak¬

kında ki kararım bildiren - Viyana hükümetine istediği teminatı vermişti ( 5 - Temmuz - 1914 ).

Alınan donanması harekete hazır bir halde idi. Fransız do¬

nanması manevra dolayısile Tıılona toplanıyordu. Iııgilterenin 460 gemiden kurulmuş vatan filosu bir seferberlik denemesi yapmak üzere Portlent sularına geliyordu.

Deniz bakanı general Cemal, bu sıralarda lstatıbuldan Ta¬

lise hareket etti. Sûel ve siyasal bazı işler görmeğe çalışacaktı.

Ağustos sonlarında yurt sularına gelecek olaıı Sultan Osman muharebe gemisine önce Ingıllerede bir suikast yapılacağı, bu mümkün olmazsa Septe boğazı yakınlarında denizaltı gemisile taarruz edileceği, bu da sonuca ermezse Ege denizine girerken bütün yunan filosile hücum olunarak tahribine çalışılacağı hükümete haber verilmiş olduğundan bu muharebe gemisinin hangi yollardan geleceği ve türk filosunun onu nasıl ve nerede karşılayacağı hakkında deniz kurmaylığıma bir program'yapıl¬

mıştı. General Cemal bu programı Parise çağırdığı Sultan Os¬

man komutanına kendi elile verdiği gibi Reşadiye komutanile de görüştü; aşağıda yazılacak olan siyasal teşebbüslerde de bu¬

lundu; sonra fransız donanması başkomutanı koramiral Döla- peyterle buluşmak üzere Tıılona gitti. Mauevraları gördü; Frın-

(16)

12

şada yapılmakla olan muhriplerimizin ve denizaltı gemilerimizin yapı işlerini gözden geçirdi ve 25 - temmuzda İstanbul» geldi.

Beı kısatyet komutanı 6- temmuzda .Numune ile Taşoz ve 7 - temmuzda - onarım, biten - Basra muhriplerini fırkalarına kattıktan sonra Marmara denizinde talimlerine devam ederek ıkı haftalık yetiştirme programını bitirmiş ve 17 - temmuzda Halice girmişti. ^ıınaıı donanması bu günlerde denize çıkmak u/ere ıdı. Alınan haberlere göre Girit sularında manevralar yaptıktan sonra Mondoros limanına gelecekti; bu liman bir deniz dayanağı olmak ı,zere hazırlanıyordu. Bin kişilik k.ır’a efra- İ ’f deniz ihtiyat erat, varaç altına ik ! ıM'ı ' V8İ,ak,z a,|;,lar,r'1" koruma kuvvetleri o k to ", v® altlbl" kişiye çıkarılmıştı. Bu adalara sürekli olarak lop mıtralyoz ve cebe gönderilmekte idi.

udive zırhı İT Ç>lM*1".,,ûrk lıarp filerinden valnız Mes1- iral hazırlana bilmişti. Yurdundan donmuş olan kor ve r ,nn 1 tH"?* vekih ‘d*r*k bu zırhlıya cTriffTrîu«kanldhi'deo filotilla,,,,, konm.lori.igu.» ge¬

mlen yarbay Muzaffer lle |terklJttlV(.1(. fon(||n|1 *klj. 2| . kTZ ,a„i™r"dlye' fj*0,j|14 ile l'irhkle Haliçten d.'nıze çıktı;

dlilli !» ' ya"a'a 23 • Haydarpaşa önüne

S ku . T l,,Vr,m",,n »“»•«

V'l dönümünü Im- Wr r,,2,,n V'rm,f*«û' Avrupa için de tarihsel Sırbiveve o ’r'"' '"M"rva- kırksckız saatlik ültimatomunu n , ,y |,mO ' Ve ı Arn,ral KaH-gen. seferberlik .-

Z 11 t

" re >■' daİ,,tm:^ Admiıal- Xnî;£ a'îjTn Re,‘e •*«' I"a" r bina¬

da vunan d.enV ' birine rastgelen 24 - temmıız- ler geldi" """ k"VVesi ve kuruluşu hakkında lıaber- v3k?t:r;;Jrdrıvo,'si11 forsM •^ «loya kauid.pı lerS 5“ 'S ■.Aver0f8 ekilmişti. !»«,„ ek-,k rnuıvkken bulu. , v*' V İı? f,l° Averofla Sıpazyadarı bmı Uırâmıral fnıhn" fk,,,a [,l° filotillam komıı- idi; TlyeH^onârımda "nbvk‘ f""* ^ fisinde muhrip filot.llAs, şmdihk

\ttZ

fT :,l"’akla 0İd,"İ",Uİ8"

üoksa. Sifemionıden^ ktÎ7msb- u'*""? ^ ^ * etmişti. Alman yadaıı yem alınan

(17)

Defni, Setis. Alkiyon. Eğ! i, Aretuza ile Nikopolisten teşkil edi¬

len torpitobot fırkası. Binbaşı Votsisin komutasına verilerek ikinci filoya katılmıştı. Binbaşı Votsisin forsu. Defnide idi. lk- sıfyas ve Del fin denizaltı botlarıle yatak gemisi yapılan Amfit- rıl yalı, yarbay Papa Rikopolonun komutasında olarak İkinci filoya gırik bulunuyordu. Üçüncü filodan A ve tos onarımda olup Hidra, Elli, Leou, Panter ve lyeraks harekele hazırlan¬

mak ta idi.

Türk filosu 24-temmuzda talimlerine başladı; ertesi akşam Bandırma limanına demirledi. Sır biyen in o gün saat onbeşte genel seferberlik emri ve onsekizinde Avusturya ültimatomuna red cevabı verdiği, yirmi birde Viyana hükümetinin Sırbiyeye karşı özel seferberlik ilân ettiği gece haber alındı. 26 - temmuz günü saat üçte Rusya - gizli seferberlik demek olan - harp hazırlığı emrini verdi. Bunun anlamını pek iyi bilen Alamanva Rus dış bakanının dikkatini çekmeği gerek gördü; fakat Rusya hükümeti, sı'ı hakanı Sohomlinofun ağzından cevap vererek

«ğer, Avusturya, Sırbiye sınırını geçerse Kıyef, Odesa, Kazan ve Moskova askerlik dairelerinin seferber edileceğini bildirdi.

İmparator acele Potsdama döndü. Adıniıaltı donanmayı dağıt¬

mamasını amiral kallegene emretti. Fransa Cumhur başkanı dönüş yolunu tuttu.

Türkiye hükümeti Yunan öneyile uğraşıyordu. Filo R tem¬

muz gecesini Eıdekte geçirdi. Yetiştirme Programının Mat ma ra ya ait kısmı bitmiş. Ege denizine müteallik kısmına baş¬

lamak zamanı gelmişti. Koramiral Limbosun dileği üzerine deniz bakanlığı « Filonun Ege denizine çıkması için siyasal durumun ııvgıın olııp olmadığını» Hükümetten sordu. Halbuki ateş saçağı sarıyordu. Acunu yakacak büyük fırtına pek yakındı.

Temmuzun yirmisekizinde Avusturya Sırbiyeye harp açtı.

Ertesi gün küçük karadağ hükümeti Avıısturyaya harp açarak Sırbiyenin yanında yer aldı. Rusya da güney askerlik dairelerine seferberlik emri verdi kı bu dört dairenin kuvveti Avusturya Macareli ordusundan fazla idi. Alamanyada kara ve derıız or¬

dularına emniyet, Fransada bazı fırkalara sınır koruması. In- gılterede donadmava ihtiyat devresi gibi yayımlar yapıldı. Bun¬

ların hepsi kapalı seferberlik demekti.

(18)

Avrııpailn başlayan bu genel buhrana karşı Türkiye He hazırlıklı bulunmağa mecburiyet Huydu. Roğarlar Holavısile mevkii pek nazikti. Ihı güne kadar yalnız tijte denizi öııeyirıde sakın önlemleri almışken şimdi Rusvanın seferber olması üze¬

rine ortaya birde Karadeniz nnevı çıkmıştı. O kurumdaki sücl kuruma göre Karadeniz boğazı müstahkem mevkii, karargâhı Istan bu Ida bulunan birinci ve Akdeniz boğazı müstahkem mev¬

kii He karargâhı Tekirdağında bulunan üçüncü Kolordııva bağlı idi

Sû bakanlığı piyade alaylarının, makinalıtflfek v0 istihkâm bölüklerinin, ağır topçu kıt’alarınııı talimli ikmal eralile seferi mevcuda çıkarılmasını; boğazın teçhiz ve teslibile ihtiyat era- Unın celbim ve maynların atılmak üzere hazırlanmasını; yalı

Ik.vii gözetiminin Kolorduca yapılmasını; her biri bir piyade alayı, bir dağ bataryası, bir süvari ve bir makinablnfenk ImlöSn kuvvetinde iki müfreze teşkilde birinin rıımeli tarafın¬

da Zekeri ya köyü ve öbürünün aııadolıı tarafında Mithat efendi çiti ligi bölgesine gönderilmesini birinci Kolordu komutanlığına emretti. IJçuınTı Kolonlu komutanlığına da Avııstııryarıın Sır- bıveve harp açmasile genel durumun önemli bir şekil aldığını bildirerek Akdeniz boğazında gözetim işlerinin ona göre sıkıştı¬

rılması buyruğunu verdi.

Temmuzun otuzuncu akşamı liirkive hükümeti, Husyanm

?enel ve Fıaıısanın özel seferberlik ilân ettiğini, fngilterenin de donanmaya harp mevzilerine gitmek emri verdiğini ve Yunan filosunun Mondoros limanına çeldiğini haber aldı. O gece Sil hakanlığı üçılncû Kolordu komutanlığına «Kolordunun istihkâm ve ağır topçulanle Gelibolııda b'ilıınan fırkanın piyade alayla¬

rının ihtiyatlarını celpederek mevcutlarını seferi miktara çıkar¬

masını, muharebe ağ.rlıklarile büyük ağırlıklarına mııktazi hayvanın toplamasını ve Yunan filosu iimni sularında bulun-

•İlığımdan Gel.boludaki fırkanın Kadıkftv.ınde bulunduracağı bir müfreze vasıtasile Karaçalı - Hıılayır sahil haltını tarassut ettirmesini »emretti; gereğinle Gelibolu ya yanlım çimek üzere gönderilecek kuvveti alıp götürmek için Tekirdağında elverişli bir vapur bulundurulması hakkında ilgili yerlere talimat verdi.

Avrupa, yıldırım hızda genel savaşa doğru gidiyordu. Tem¬

muzun otıızbirincı günü her iki manzume bıribırine karşı

(19)

f,a,ıa kesim durumlar almağa başladı: Alamanva. ouiki saat içimle seferberliğini geri alnnsı hakkında Bıısvaya bir ültima¬

tom verdi ki bunun karşılıksız kalacağını pek iyi bildiği için ouiki saat sonra oda genel sefeıİteriiğe girecekti. Avusturya ise Husvaya karşı ilân etliği (lıarp tehlikesi) durumunu öğleden sonra genel seferberliğe çevirdi. Belçika hükümeti seferberlik ilân etti. Ingiliz vatan filosu - birinci filonun havp mevzii olan - Sikapa deniz dayanağına gitti. İşte boylere her tarafta varaçlar çekilmişti ve savaşın başlaması artık bir saat meselesi idi.

Ertesi gün Almanya ile Avusturya, Rusyava ve Fransa da A la manya ya harp açtır. ( üçler ittifakı) ııın ûçûnrii uzvu olan İtalyanın pek yakında savaşa gireceği ve (antant kordiyal)ile ( ikiler ittifakı) na bağlı olan İngiltererıın de yabancı kalmıya- cağı talimin ediliyordu; Tüıkiyeniıı inancına göre yunan hükü¬

meti (üçler itilâfı) nın yanında yer alacaktı. Onun için deniz bakanlığı. Akdenizde bulunan bütün savaş gemilerinin bir gün önce boğazdan içeri alınmalarını uygun gördü; fakat Sakız.

Midilli ve Bozca ada sularında yunan savaş gemileri bulundu¬

ğuna dair raporlar aldığından daha evvel bir keşif yaptırmak isteyerek bu ödevi İzmir liman reisine verdi. Fakat liman reisi ( Hızır re is ) gam bot ile denizde bulunduğu için keşif ödevini (Isareis) ganbotıı yaptı. Sakız boğazında hiç bir yunan harp gemisi bulunmadığı anlaşıldı. Ağustosun ikisinde Durakreis gambotu Akdeniz boğazına gelerek orada kaldı; onun ardınca Isareis gambotu «la Çanakkale önüne demirledi; Midilli suların¬

da yunan harp gemisi bulunmadığını ve Bozcaada açıklarında Averof ile Sipeçyayı gördüğünü rapor etli.

Nüei alanda bu işler olmakta iken Türkiye hükümeti siya¬

sal yolda da geniş adımlarla ilerliyerek Almanya ile ittifak amacına varmıştı. Türk - Alman ittifakı uzunca bir çalışmanın sonucu ali. Yalnızlık politikasını bırakarak büyük devletlerden, vabut iki manzumeden birine bağlanmak isteyen. Türkiye Bosna - İlersek ve Trabulus illerinin Avusturya ve İtalya tarafından gasbedilmış olmasından dolayı ( üçler ittifakı ) na yaklaşmağa eygin değildi.

Çarlık Rusyamıı Türk yurdu hakkımla öteden beri bazı emeller beslediğini bilmekle beraber ( üçler ittifakı ) na bağ¬

lanmayı daha uygun bularak önce Ingiltere lıükümetile anlaş-

(20)

16

ma&a Çalıştı ve ıkı devlet arasında bu anlaşmaya engel olarak lıiç bir pıırıız bırakmamak erkesile elimlen geleni vapli; Basra körfezinde ve a rap yanmadasın m güneyinde logiltereye rıûfuz bölgeleri verdi; Aden yakinindekı ( yedi kamun |l] ) un bir muddettaoberı ortaya çıkardığı meseleyi Ingiltere lebine hal¬

letti. Bağdat demiryolunun Basra ya doğru uzatılması ve Dicle de Fırat ırmaklarında vapur işletme meselelerinde ıngiliz dileklerin, kabul etti; Elcezirede petrol kaynaklan araması.

Aydın demiryolunun uzatılması ve yeniden bazı kollar yapıl¬

ması. Trabzon ve Samsun limanlarının yapılmaları imtiyaz- larını uıgiliz sosyetelerine verdi. İç bakanlığa bir İngiliz genel ıspektör ve yanına bir kaç ıngılız ispeklör getirdi; gümrük işle¬

nilin düzeltilmesini ingilizlere bıraktı. Deniz kuvveti ötedenberi ıngılız sûel heyetlerinin ellerinde idi. Modern donanmaya temel

• •larak üç büyük muharebe gemisile ıkı skavt. altı muhrip ve ıkı denizaltı botu ıngılterede yapılıyordu.

Görülü yor ki Ingilterenin güvenini kazanarak üçler ittifakile başlayacağı konuşmada ondan vardım görebilmek için Türk kabinesi siy,sa, yönetim ve ekonomi bakımlarından her feda- kArlıg1 göze almıştı. Bununla beraber doğu ilnaylıklarına iste-

«bğı ıngiliz işyarlar. H,isyanın muhalefetine uğramak dfışünce- si!e Ingiltere tarafından verilmeyince anlaşma yolunda sonuca vara mı ya cağını anladı ve Fransa ya döndü.

( Cebc.lilübııaii ) ila ve Türkiyanin iıer tarafında jandarma kuvvetinin düzeltilmesi fransı/lara hırakılmı lı Şimdi bayın¬

dırlık bakanlığına iıir çok frensiz mühendisi alındığı f^ibi yapıl- mas, onaylanmış olan peuel yolların imtiyazları da f,ansız şıı kellerine verildi. Finans bakanlığına bir fraıısız genel ispek- lör Reiırıldi ve ( ıslahatı maliye komisyonu ) mm salalııveti genişletildi. Hır Transız şirketine dap topları ve bir diğerine on ıkı deniz tirajı ısmarlandıkları başka Yeşilköy ııçak istasi- vonunıi" kurulması işi de fıansızlara verildi. Yukarda vazıldıpı

*'bı Krozo fabrikasına iki denizaltı pemisi ve llaver tezpâhla- nna allı muhrip ısmarlandı fsianbuldaki şubesi deniz bakanı ueııeral U,nal ve Parıstek, şubesi Fransanıı. eski dış bakanı 15. krepinin korumasında olmak üzere bir Türk - Fransız dostluk sosyetesi kurularak Fransaya yapılan kompliman son derecesine potüriildü.

|1] W*T4hii 8«b » yerin» kullanılmıştır. H. A

(21)

Fransız donanmasının yaz manevralarında bulunmak erke¬

kle lemınıı/.ıııı başında Fransa ya giden deniz bakanı General Cemal, ittifak imkânını tetkik ve adalar meselesinde Fransanın muza harelim temin için hükümetten talimat almıştı. Tıılondan 1‘arise dönüşünde dış bakanı B. Viviyani ile ancak iki gez görüşebildi. Konuşmaların sonuçlanması ( siyasal işler genel direktörlüğü ) ne bırakıldı. Ingiltere ve Rusya hükümetlerine bildirerek onaylarım almadıkça Fransanın hiç bir taahhüde giremiyeceği anlaşıldı. Adalar meselesinin otonomi temeline davamk bir yönetim şeklinde hallinden ibaret olan Türk öner¬

gesine baştan savma karşılık verilmesi. Frarsadan hiç bir şey bekleni lem iyeceğin i kesin olarak gösterdi. Hükümetin düşünce¬

sine göre ( fıçler ittifakı ) na dönmekten başka çıkar yol kalmadı.

Almanya Tûrkiyenin birleşme önergesini ilk günlerde güler yüzle karşılamıştı ki bıı da siyasal bir tabıyeden başka bir şey değildi. Kırkiki subaydan yapılmış sûel hır komisyonun ba¬

şında olarak 14 - birincikânun - 1913 te Istanbula gelmiş olan General Leyman Fon Sanders’m Türk ordusunda emir ve ko¬

muta alması isteniliyordu. Çarlık Rıısyasının şiddetli protestosile karşılanan bu isteğin yapılması o kadar kolay değildi. Fakat sadırazam ve dış bakam Prens Sait Halim ile Almanyanın İstanbul elçisi Baron Van gen bayi m tarafından yönetilen konuş¬

ma. Avustıırvanın Sırbiveye harp açması üzerine canlandı.

Rusyanın seferberlik ilân ettiği 31 - temmuz günü, andlaşma- mn ana batları çizildi. Almanyanın Busyava harp açtığı 1 - ağustos günü Baron Vangenhayim, Tfırkiyenin etkili ve işlek bir .şekilde l»arl>e girmesini gösterir bir madde eklenmesi şartile, lıııkûmetı tarafından kendisine andlaşmavı imzalamak salâhiyeti verildiğini bildirdi. Bu şart tarafımızdan onaylanmadı.

Frtesi güıı andlaşma, yukarda adları geçen iki devlel adamı tarafından imzalandı.

Bu andlaşma altı maddelik olup Avusturya - Sırbive savaşı karşısında iki devletin tamamile bitaraf kalacağını. Rusya sıiel önemlerle işe karışarak Almanvayı ittifak ödevini yapmağa zorlarsa bu ittifak ödevinin Türkiye tarafından da yapılacağını.

Türkiye harbe girerse Almanyanın Istanbuldaki sfıel komis¬

yonu Tûrkiyenin buyruğuna kovacağını ve Türkivenin de bıı süel komisyona ordunun harp hareketlerine etki yapacak bir

2

(22)

durum vereceğini, Türk ülkesi Rusya tarafından tehdit edi¬

lirse Almanyaııın onu yaraçla koruyacağını, andlaşmanm imza günlemesinden 31 - birincikânıın - 1918 e kadar süreğini ve bu günlemeçleo allı ay önce iki devletten biri tarafından bozul¬

mazsa beş yıl daha hükmü olacağını tesbit ediyordu [ Ek - 3 ).

Biraz sonra Avusturya hükümetinin de onayladığı aııdlaş- rııa. Türkiyeyi hemen seferber olmağa zorladı; kabine, sû ba¬

kanlığının öııergesile 2 - ağustos - 1914 gönü seferberlik ilân etli; 3 - ağustos, seferberliğin birinci günü sayılacak ve yedinci kolordu ile birinci ve ikinci müstakil fırkalar dışarı tutulacaktı.

Su bakanlığı yine üstünde kalmak üzere tîeneral Enver, Baş¬

komutan vekilliğine ataldı; harp hareketlerini ve yabancı devlet ordıılarile siyasal işlere ait haberleşmeleri yönetmek üzere genel karargâh kuruldu ve bundan böyle yalnız ikmal, teçhiz ve finans işlerile uğraşmaları sü ve deııiz bakanlıklarına bildirildi.

3

Seferberliğin ilk günleri

onu : - Boğazlar : - İzmir körfezi : - Boğazlara memur edilen lorpito- boı fırkaları :- Seferberliğin birinci günü. boğazların dinarlarında yabancı

»ava? gemileri - Seferberliğim ikinci günü, boğazların mayolarla kapatıl¬

ması : • Seferberliğin üçüncü, dördüncü re beşinci günleri : - Seferberliğin alımcı günü : - Seferberliğin yedinci ve sekizinci gOniari, Gobeo ve Breslav kravazörleri boğaz önünde.

Büyük harpten önceki kuruluşa göre ordu üç müfettişliğe ayrılmıştı; umumi seferberliğin ılânile bu müfettişlikler lâğvo¬

lunarak birinci, ikinci ve üçüncü ordu komutanlıkları teşkil edildi. İstanbul bölgesinde bulunan birinci ve ikinci ordularla Kafkasya öneyinde bulunan üçüncü ordunun kuruluşları aşa¬

ğıda gösterilmiştir:

Birinci onlu - Birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü ve alımcı kolordular.

Ikim'i ordu - Beşinci, sekizinci, onuncu, onbirinci (Otuz üçüncü fırka hariç) ve onikinci kolordularla yirmi dokuzuncu fırka.

Üçüncü ordu - Dokuzuncu ve onüçüncü kolordularla ikinci nizamiye süvari fırkası.

(23)

Bu kuruluş, Süveyş kanalına hakim ve Basra körfezinde menfaatlere malik olan Inpiltere devletinin iştirak edeceği büyük bir harbin stratejik icaplarına uygun değildi; Sıırive ve Irak

«neylerini müdafaasız bırakıyordu. Üçüncü ordu da verilecek vazifeye nisbetle zayıflı. Onun için genel karargâh çok geçme¬

den bazı yeni kurumlar ve değişimler yapmağa lüzum gördü ki ana hatları şunlardır:

A ) Üçüncü orduyu onuncu ve onbirinci kolordularla tak¬

viye etmek.

B ) Sekizinci ve onikinci kolordularla Sur iyede bir dördüncü ordu teşkil etmek,

C ) Altıncı kolorduyu ikinci orduya nakletmek.

D ) Bir (İzmir ve ha valisi komutanlığı) teşkil ederek Fge denizi kıyılarını muhafazaya almak,

E) Otuz sekizinci fırka ile aşiretlerden mürekkep olmak üzere bir ( Irak ve havalisi komutanlığı) teşkil ederek Frak öneyini korumak.

Bu yeni kuruluşun icap ettirdiği taşımaya hemen başlanıldı.

Sekizinci ve onikinci kolorduların Suriveye; onuncu ve onbi¬

rinci kolorduların Kafkasyava tahrikleri emredildi. .Rusyanın yaptırmakta olduğu büyük muharebe gemilerde yeni muhrip¬

lerden hiç biri henüz bitmemiş olmakla beraber modern Türk muharabe gemilerine ve yeni muhriplere İngiltere ve Fransa hükümetleri tarafından ambargo konulmuş olduğundan Kara¬

deniz kontrolü Rus filosunun egemenliğinde idi; onun için Kafkas öneyine yapılacak taşımada - Ankaradan ötesi pek te işe yarar bir halde bulunmıyan - kara yolunu kullanmakla beraber seferberlik gönlerinde mümkün olduğu kadar deniz yolundan da faydalanmak lâzımgeliyordu. Ağustos ortalarına doğru Yavuz ve Midilli kruvazörlerinin Türk donanmasına il¬

tihakları üzerine Karadenizde muvazene hâsıl olduğundan genel karargâhın ( Harekâtı harbiye şubesince) ofensil bir harp plânı üzerinde yüriinülmesi tasmim edildi:

| 1 — Kger Bulgarlarla RomanyalIlar, merkezi devletler lehinde hareket ederlerse o zaman birinci ve ikinci ordular Bulgaristan ve Romanvadan Besarabvaya geçecek; eğer bu ih¬

timal tahakkuk etmezse yalnız birinci ordu denizden Odesava nakledilecek ve ikinci ordu ahvale göre kullanılacak;

(24)

20

, e? ~ 0ç,,ncö ordu ile Kafkas çephesinde ahvale göre te- Halııi veya tecavüz! hareket olunacak;

3 — Dördüncü ordu, kanal üzerinden Mısıra taarruz edecek;

4 — Irak ve havalisi umum Komutanlığı da otuzsekiziuci lııka ve akşamı ve aşiretlerle beraber Irana dalacak. İran ve hl^an kuvvetlerini de beraber sûrüklıyerek I lindistana saldıracak;

5 - Birinci ordu Rus limanlarına ihraç edildiği takdirde ikinci ordu bidayeten İstanbul civarında hazır bulundurulacak ve icabında birinci orduyu takip edecek. )

Du proje I Ürk donanmasına pek önemli vazifeler yükleti¬

yordu. Birleşik düşman filolarına karşı müstahkem mevki ile beraber Akdeniz boğazının müdafaasına iştirak etmekle de mu- vazzai plan donanma, birinci ve ikinci orduların kara yolu ile Basa ra b ya ya şevklerinden sonra onların ikmal işlerini temin edeceği gibi Rusyanın her türlü taarruz hareketlerine karşı Ka¬

radeniz boğazının müdafaasına ve çıkarma teşebbüslerinin meri me çalışacaktı. Birinci ve icabında ikinci ordunun Odesaya emniyetle çıkarılması başlı başına ağır bir ödevdi. Donanma, bundan başka Kafkas öneyine Istanbuldan ve Karadeniz iske¬

lelerinden yapılacak taşımayı korumağa mecburdu. Onuncu kolordu, harp hareketlerinin inkişafına göre Rnsvanın Karade¬

niz kıyılarına çıkarılmak üzere Samsun, Giresun, Ordu ve Onve iskelelerine indirilmeğe başlanmış olduğundan donanmaya Ka¬

radenizli. doğu havzasında da çetin vazifeler terettüp ediyordu.

Ilkteşı iıı avının ortalarında dört ordunun konuşu söyle idi:

Birinci ordu - Birinci kolordu Istanbulda. ikinci kolordu Edırnede, üçüncü kolordu Tekirdağında. dördüncü kolordu Ban¬

dırma ve Balıkesir bölgesinde, müstakil süvari livası Edime civarında.

İkinci ordu - Beşinci kolordu Üsködard:

Bakırköy ve Çekmece civarında.

Uçımcıı ordu - Dokuzuncu kolordu Erzıırumda, onuncu kol¬

ordu Karadeniz iskelelerinde, oııbirirıci kolordu Cezirei ibni Ömer ile Humus arasında yürüyüşte, ikinci nizamiye süvari fırkası Erzıırumda. ihtiyat süvari fırkası Pasin ve Eleşkirt ovalarında.

Dördüncü ordıı - Sekizinci kolordu Şam ve Kudüs lıavali¬

sinde omkıncı kolordu Halep civarında.

Birinci kolorduya bağlı olan Karadeniz boğazı müstahkem mevkiinin dokuz ağır bataryasından beşi Rumeli ve dördü altıncı kolordu

(25)

21

(M^duîmmda'kh *J,1*""l,yord": li,;anla" içeriye doğru aşağı - Birinci İmi : Rııraeli feneri (3 adet 35 çapında 24 Iflk ) - Anadolu feneri ( 6 adet 35 çapında 24 lük).

İkinci hal : Büyükliman ( 4 adat 22 çapında 24 lük ), Liü- yüklınıanla Sı ra taş arası ( 3 adet 22 çapında 28 lik ve 2 adet 22 çapında 24 lük) Sıratı iş (4 adet 22 çapında 21 lik) - ( Anadolu sahilinde karşılığı yoktur).

Üçüncü hat: Rıımelikavağı (2 adet 35 çapında 35lık)- Aııadolııkavağı ( 4 adet 35 çapında 24 lük ).

Dördüncü hat : Kumelikavağı ile Yenimahalle arasında Tel- lıtabya - Anadolukavağı ile Umııryeri arasında Macar tahvası (5 adet 22 çapında 21 lik).

fiözetleme ve haberleşme yerleri : Rumeli tarafında Kilvos.

Humeh fenen, Çalıburnu; Anadolu tarafında Rıva, Anadolu leııerı, nlburûıı.

Müstahkem mevki komutanlığının emrinde iki alay ve bir tabıır ile torpil müfrezesi ve küçük bir rrıotorbot vardı. Müf¬

rezenin elinde eski ve malzemesi eksik bir miktar rasadı tor¬

pilden başka mayn olmadığı gibi iki adet 37,5 m/m. lik silâh taşıyan 19 numaralı motorbot, ancak iyi havalarda boğaz dı- şarsını gözotleyebilirdi. Karşıdan karşıya taşıma yapacak stim- bot ve mavııııa gibi vasıla da pekazdı

Akdeniz boğazı müstahkem mevkiinin bataryaları üç böl¬

geye ayrılmıştı. Birinci bölge ağızda, ikinci bölge merkezde ve üçüncü bölge bu ikisinin arasında idi. Hatlar, dışardan içeriye doğru aşağıdaki durumda bulunuyordu:

Birinci hat: Erluğrııl (2 adet 35 çapında 24 lük ) - Orlıa- mye ( 2 adet 35 çapında 24 lük ).

İkinci hat: Seddıılbahir ( 22 çapında 2 adet 24 lük, 2 adet 2b lık. 2 adet 28 lik ) - Kumkale ( 22 çapında 1 adet 15 lik.

,a ,.2,!. •'*. 2 «de< 24 lük. 2 adet 26 lık ve 24 çapında 2 adet 28 lık ).

Üçüncü hat: Rumeli Mecidiyesi ( 35 çapında 4 adet 24 lük ile 22 çapında 2 adet 28 lik) - Anadolu llarnidiyesi ( 35 ça¬

pında 7 adet 24 lük ve iki adet 35.5 luk ). V Dördüncü hat : Rumeli llarnidiyesi ( 35 çapında 2 adet 35.5 luk) - Anadolu Mecidiyesi (22çapında I adet 21 lik. 3 adet 24 lük, 3 adet 26 lık ve 2 adet 28 lik ile 6 adet 21 lik havan ),

(26)

22

Beşinci hat: Namazgâh ( 22 çapında 5 adet 21 lik. 3 adet 24 lıık, 2 adet 26 lık ) - Çimenlik ( 22 çapında 1 adet 21 lık, I adet 24 lük, 1 adet 35.5 lıık ile 35 çapında 1 adet 35.5 lıık ).

Altıncı hat: Değirmen burnu ( 22 çapında 1 adet 21 lik, 6 adet 24 lük ) - Nağra ( 22 çapında 6 adet 24 lük ve 1 adet 26 lık ).

Akdeniz boğazı genel komutanlığı emrinde dokuzuncu tü¬

men, ikinci ağır topçu livası ve üç ağır topçu alayı ile torpil müfrezesi vardı.

Karargâhı izmirde bulıınaıı dördüncü kolordu onuncu, oııbirinci ve onikiııci tümenlerden kurulmuş olup onuncu tü¬

menin karargâhı İzmirde. onbirinci tümenin karargâhı Dediz- lide, onikiııci tümenin karargâhı Burdurda idi. Ayvalıktan Alâiyeye kadar uzanan yalı boyunun gözetlemesi ve Izmirin müdafaası ödevi dördüncü kolorduya aitti. Yalı boyu yedi bölgeye ayrılarak gözetleme ve müdafaa kurumlan yapılmıştı.

Hu bölgelerden ikisi doğrudan doğruya Izmirin müdafaasına taallûk ettiği için vaziyet ve kuvvetleri aşağıda gösterilmiştir:

İzmir bölgesi Foçadan Yenikaleye kadar. Merkezi İzmir.

Kuvveti üç seyyar jandarma bölüğü ve dört demiryolu mu¬

hafız bölüğü ile bir bölükten ibaret Manisa yeni eıat okulu.

İkinci bölge — Yenikalederı Hıristiyan köyüne kadar. Mer¬

kezi Yen i kale. Kuvveti kale kıt’aları, obüs taburu, mayii müf¬

rezesi, ışıldak müfrezesi, dört bölüklü Urla jandarma taburu, Sarayköy jandarma bölüğü, iki motorbot.

lahkimat - Körfezin güney kıyısında Izmirden Urlaya doğru şu bataryalar vardır.

( I ) Numaralı istasiyoıı bataryası - mayn istasiyonunıııı doğusunda döner kuleli 5.7 s/m. lik seri ateşli bir top.

( 2 ) Numaralı istasiyon bataryası - mayn istasiyoıı unun batısında 4 adel 9 s/m. lik mantelli top.

( 3 ) Numaralı Yenikale bataryası - Yenikalede 7 adet 22 çapında 24 s/m. lik kısa top.

( 4 ) Numaralı Büyük Muinizafer bataryası - Yenikalenin batısında Muınizafer kurvelindeıı çıkarılmış 4 adet 15 s/m. lik seri ateşli gemi topu.

( 5 ) Numaralı seğirtme bataryası - 4 numaranın batısında ve biraz geride 4 adet 8 s/nı. lik Broddol kâri top.

(27)

( 6 ) Numaralı büyük obüs bataryası - Vapur iskelesinin güney doğuşumla 6 adet 15 s/m. lik seri ateşli obüs.

( 7 ) Numaralı küçük obüs bataryası - Vapur iskelesinin güney batısında 6 adet 12 s/m. lik adi ateşli obüs.

(8) Numaralı Zeytinlik bataryası - 7 numaranın batısında 4 adet 12 s/m. lik seiıpalı top.

( 9 ) Numaralı Küçük Muinizafer bataryası - 8 numaranın batısında vo kıyıya daha yakın Muitıizefer kurvetinden çıkarıl¬

mış 4 adat 7.5 s/m. lik seri ateşli gemi topu.

(10) Numaralı Sa/.lık bataryası - 9 numaranın batısında 4 adet 4.7 s/rn. lik seri ateşli gemi topu.

(11) Numaralı men’irnürıır bataryası - Işıldağın güney doğusunda ve biraz gende 4 adet 8 s m. lik Broddol kâri top.

Mayn balları Kuzey tararındaki sığlığı tahdit eden duba fenerlerde güney kıyısı arasında dışardan içeriye doğru şu batlar dökülmüştü:

Birinci bat — Işıldak mevkiinin önünden altısı karayele ve altısı poyraza doğru oniki adet elektrikli musademeli. Geçit ortada iki şamandıra ile belirtilmiştir.

İkinci bat — Birinci hattın ortasındaki geçidin arkasında yirmi adet otomatik. Geçit şamandırası alt ucundadır.

Üçüncü bat — Dokuz numaralı bataryanın önünden beşi karayele ve altısı poyraza doğru dökülmüş onbir adet elektrikli musademeli. Geçit orlasmdadır.

Dördüncü hat 8 ve 9 numaralı bataryaların arasından onüçü poyraza ve yirmi dördü karayele doğru dökülmüş otuzyedi adet otomatik. Geçit orlasmdadır.

Beşinci hat — Yıııikaleden duba fenerine doğru dökülmüş sekiz adet elektrikli.

Altıncı hal — Beşincinin gerisinde ve ona muvazi dokuz adet elektrikli.

Işıldaklar - Biri karakol mevkiinde ışıldak istasyonunda, İkincisi dört numaralı batarya önünde ve üçüncüsü Yenikalede olmak üzere üç adettir.

Tecim gemilerinin bekleme yerleri — Çıkacak gemiler için altı numaralı bataryanın açığında ve girecek gemiler için birinci mayn hattının dışarısında şamandıralarla gösterilmiştir.

Krdek limanı merkez olmak üzere Marmara denizinin batı sularında talim ve terbiye programını tatbıka devam eden do-

(28)

narıma komutanı vekili, aldığı emir özerine boğazlara birer torpitobot fırkası şevketli.

Karadeniz boğazına sevkedilen fırka:

Harında bat torpitobotu (kıdemli torpitobol komutanı gemisi).

Sivrihisar torpilobotıı.

Sultanlıisar torpilobotıı ( tamiri bitlikten sonra iltihak etmek üzere ).

Ödevi — Öüyûkdere merkez olmak özere boğaz dışarsında yirmi mil nısıf kuturla bölgeyi gündüzlü geceli nöbetle gözet¬

leyecektir.

Akdeniz boğazına sevkedilen fırka:

İhraç torpitobotu ( kıdemli torpitobot komutanı gemisi ).

Musul torpitobotu.

Kütahya torpitobotu.

Akhisar torpitobotu.

Ödevi — Çanakkale merkez olmak üzere hergün nöbetle boğaz dışarsını İmroz ve Bozcaada arkalarına kadar gözetle¬

yecektir.

Seferberliğin birinci günü ( 3 - ağustos ) :

Bıımeli cihetinde Kara bu rn un batı ve Anadolu cihetinde Yomburnıın doğu kıyılanın gözetlemek üzere her birini bir piyade alayı, bir dağ bataryası, birer atlı ve makinalıtüfek bölüğü kuvvetinde iki müfreze yaparak Zekeriya köyü ve Mithat efendi çiftliği bölgelerine göndermek emri almış olan birinci kolordu komutanlığı, birinci ve üçüncü tümenlerden bu müfrezeleri tenkile başladı; fakat Kamburundan Çalıburntıııa kadar altı ve ^om burnundan Kil burnuna kadar yirmi beş millik yalı boyu, boş kalacağından müstahkem mevki komutan¬

lığı buraları gözetlemek için iki piyade taburu istedi. Boğaz müdafaasına bir kat daha kuvvet vermek erkesiyle Deniz ba¬

kanlığı, Barbaros ve Turgut zırhlılarından çıkarılmış kovanları ikişer torpito ile müstahkem mevki komutanlığına gönderdi.

Trabzon d a ıı Islan bu la gelen Halefi vapuru, boğaz açığında rııs harp gemileri gördüğünü ve bunlardan Kagul kruvazörü¬

nün kendisine bir inil kadar yaklaştığını rapor ettiğinden nö¬

bette bulunan Sivrihisar torpitobotıına gözetleme alanını geniş¬

letmek emri verildi; bu torpitobot altmış millik sahayı dolaştı isede rapor edilen harp gemilerinden hiç birini görmedi. Şüp¬

heli gemilerin boğaza doğru geldikleri görülürse eratı top ba-

(29)

şına almaları ve daha fazla sokuldukları halde ateş açmaları hakkında müstahkem mevki komutanlığı tarafından istihkam¬

lara talimat verildi.

Öğleden sonra Averof ile Sipeçvanın Linini adası vünetin- den boğaza doğru geldikleri görülerek Çanakkale Önünde bulu¬

nan Kütahya ve Akhisar torpitobotlanna, Dıırakreis gambotile İhraç ve Musuldan mürekkep gözetleme takımına iltihak etmek üzere hemen hareketleri emredildi; biraz sonra yunan harp gemilerinin Bozcaada ya gittikleri bildirildiğinden bu emir geri alındı. Hece Gelibolu yarımadasının batı kıyılan deniz tarafın¬

dan bir ışıldakla sabaha kadar tarassut edildiği için Karaçalı¬

dan Beşikeye değin uzanan yalı boyu gözetleme hattını Edıe- mide kadar uzatması müstahkem mevki komutanlığı tarafından dokuzuncu fırkaya emredildi.

Talim ve terbiye programının ikinci kısmına geçmek üzere Ege denizine çıkmak için müsaade istemiş olan donanma ko¬

mutan vekiline, boğazdan dışarı çıkmıvarak Nağra ile Erdek arasında talimlere devam etmesi, deniz bakanlığı tarafından bildirildi; Trabzcnda bulunan Zııhaf. tzmirde bulunan 1 lızırreis ve Pelengiderya, Ege denizinde bulunan Berkefşan komutanla¬

rına Istan bula gelmeleri ve Beyrutta bulunan Bıırakreis komu¬

tanına da memur olduğu Kızıl denize gitmesi emredildi.

Seferberliğin ikinci günü ( 4 - Ağustos ):

Mayoların dökülmesi, deniz fenerlerinin söndürülmesi ve işaret şamandıralarının kaldırılması başkomutanlık vekilliğinden Kara ve Akdeniz müstahkem mevki komutanlıklarına ernrohııı- dtı. Karadeniz boğazı mayii müfrezesi önyüzbaşı Alımet Hay¬

darın ve Akdeniz boğazı mayii müfrezesi de önyüzbaşı fsazmi Ak pınarı n başkanlığında teşekkül etmişti; öncekinin emrinde Giresun ve sonrakinin emrinde Selânik vapurları vardı. Kara - deniz boğazına biri ondört, öbün'ı yirmifıç adet olmak ve aralarında 550 metrelik mesafe bulunmak üzere ıkı hat döküldü; bu maynlarm hepsi otomatik olup aralıkları ellişer metre ve derinlikleri pek azdı. Bırakılan geçidi kakmak için gereği kadar mayn alıkonulup öbürleri Giresun vapurıle Akdeniz boğazına gönderildi. Akdeniz boğazının mıırettep projede gösterilen yerine 4.5 metre derinlik ve 83 metre

(30)

aralıkla 22 mayii alılarak bir hat yapıldı ve Rumeli tarafında dört mayii ile kapatılacak bir geçit bırakıldı. Her iki boğazda bulunan işaret şamandıraları kaldırıldı ve hu geceden itibaren deniz fenerlerinin yaktırılmamak liman reisliklerine emredildi.

Boğazların kapatılmaları ortaya önemli bir kılavuz işi çı¬

karmıştı. Emri altında torpitobot fırkasından başka 18 ve 19 sayılı motorbotlarla iki römorkör ve bir küçük uıotorbot bu¬

lunan Karadeniz boğazı müstahkem mevki komutanlığı, bu işi tezelden düzelterek Höyük limanı tecim gemilerinin kılavuz alma yeri seçti. Akdeniz boğazının durumu bu bakımdan daha ince idi. Müstahkem mevki komutanlığı bir kılavuz komisyo- ııile dört römorköre gerek göstermekle beraber kılavuz işlerini yönetmeğe şimdilik ınayn müfrezesi komutanım memur etti.

Tecim gemilerinin gün batımı ile doğumu arasında boğazdan geçmeleri yasak edildi. Yapılan talimatnameye göre çıkacaklar Nağra - Boğalı hattının iç tarafında ve girecekler Kıımkale - Seddülbahir hattının dış tarafında bekliyecekler ve geçmeğe kalkışırlarsa ateşle menedileceklerdi; gündüzün kılavuz arkasında mayn geçidini geçerken mugayir hareket edenler önce iki kuru sıkı topla, sonra bir ihtar tnermisile ve dinlemedikleri takdirde doğrudan doğruya top ateşıle tevkif ve menolunacaklardı.

Şile açıklarında iki ve daha açıkta fıç yabancı harp gemi¬

sinin dolaştığı, gözetleme nöbetinden dönen Sivrihisar toıpito- botu tarafından Karadeniz boğazı müstahkem mevki komutan¬

lığına rapor edildiği gibi bu gemilerden birinin boğaza gelmekte olan bir yunan şilebini durdurup içersinde araştırma yaptığı sonradan haber alındı. Türkiyelim seferberlik yaptığı gündeıı- beri rııs harp gemileri boğaz açığından eksik olmamışlardı.

Türk bayraklı tecim gemilerine yaklaşmaları, boğaza gelen yabancı vapurları araştırmaları ve istihkâmlara top başına emir¬

leri verdirecek derecede kara sularımıza sokulmaları, iki devlet arasında bir ihtilâf çıkaracak hareketlerden çekinmemeleri hak¬

kında kendi hükümetlerinden direktif aldıklarım göstermekte idi.

Akdeniz boğazında da bugün yepyeni bir durum ortaya çık¬

mıştı. Fransamn batısal Akdenizdeki taşıma işlerini bozmak erkesile Sicilyadan hareket etmiş olan Göben ve Breslav kru¬

vazörleri komutanı amiral Sıışoııa, hemen Istanbula gitmesi Almanya hükümeti tarafından emredilmiş ve bu gemilerin Ak-

(31)

deniz boğazından geçmelerine müsaade olunması Türkiyeden islenilmiş olduğu için Prens Sait Halim kabinesi önemli bir karar vermek mecburiyetinde bulunuyordu. Ingiltere, Alman- yaya 24 saatlik bir ültimatom vermiş, olduğundan ağustosun beşinci günü başlarken Büyük Britanya harbe girmiş olacaktı.

Onun için alman kruvazörlerini içeriye alarak arkalarından gelecek olan İngiliz harp gemilerine kapıyı kapamak, ortaya bir

| bitaraflığa muhalif hareket ] meselesi çıkaracaktı. Bununla beraber başkomutanlık vekilliği, boğaz önüne gelecek alman ve Avusturya harp gemilerinin içeriye alınmaları hakkında Akdeniz boğazı müstahkem mevki komutanlığına emir vermekte tereddüt etmedi. Müstahkem mevki komutanlığı tarafından ila ağı/, istihkâmlarını donatan beşinci alay komutanlığına mahrem talimat verildi.

Gündüzün boğaz açığında hiç bir yabancı harp gemisi gö¬

rülmediği, gözetlemeye memur Dıraç ve Musul torpitobotları tarafından Akdeniz boğazı müstahkem mevki komutanlığına rapor edildi. Fakat gece. Gelibolu yarımadasının Ece limanına giren bir muhrip, sabaha kadar İmroz adasıle Helyosta konuş¬

ması yaptı; bu bir yunan muhribi idi.

Seferberliğin üçüncü günü ( 5 - Ağustos ) :

Karadeniz boğazına memur torpitobot fırkasından Ilanıida- bat, tersaneye alındı; oııarımları bilen Sultanhisar ve Demir- hisar boğaza gönderildi. Kılavuz almadan içeriye girmek istiyeıı Ingiliz bandıralı l\3rabıt Fort vapuru, mayına çarparak sakat¬

landı ve Büyükdereye baştankara etti. Akdeniz boğazına me¬

mur torpitobot fırkası, Lhırakreis gambotile takviye edildi. 4 metre derinlik ve 75 metre aralıkla 26 mayii dökülerek ikinci bir hat yapıldı. Bitaraf tecim gemilerinin kılavuzla dışarı çıka¬

rılmalarına devaın edildi.

Seferberliğin dördüncü günü (6- Ağustos):

Karadeniz boğazında, deniz binbaşısı Mehmet Eminin baş¬

kanlığında olmak üzere teşekkül eden kılavuz heyeti, bugünden itibaren ödevine başladı. Garipçepovraz battı, girecek tecim ge¬

mileri için bekleme bölgesi yapıldı. Hııs filosunun boğaz önüne gizlice mayn dökeceği hakkında yayıntılar vardı. Trabzoııdan gelerek içeriye giren Zuaf gambotu, boğaz açığında Kagul ve

(32)

Merkür kruvazörlerini gördüğünü bildirdi. Bunun üzerine baş¬

komutanlık vekilliğinden aldığı salâhiyetle müstahkem mevki komutanlığı, boğaz önünde mayn döküldüğü şüphesini verecek bir hareket görürse başka bir emir beklemeksizin hemen taar¬

ruz etmesi hakkında torpitobot fırkası komutanlığına talimat verdi.

Akdeniz lıoğazında Ertuğrııl ve ürhanive bataryaları mer¬

kez olmak üzere onbeşer kilometrelik birer daire ( memnu rnıntaka ) yapıldı Bu mıntakanın dışarısında görülecek harp ve tecim gemilerine karşı düşmanca davranılma ması, fakat yalı boylarımıza çıkarma yapan, kara sularımızda haberleşen ve memnu rnıntakalara giren gemilere hemen en etkili yaraçlarla hücum edilmesi torpitobot fırkası komutanlığına emrolundu.

Bu komutanlığa ayni zamanda verilen talimata göre gündüz¬

leri iki torpitobot saklı olarak Çanakkalede bekleyecek, öbür ikisi harekete ve muharebeye hazır bulunmak üzere Seddülba- hir - Kumkale hattını guzetliyecekti; geceleri ağızdaki botlar yağı girişmelerini müstahkem mevki komutanlığına tam vak¬

tinde rapor edebilmek için - nöbetle Beşike sularına inecekti.

Kırksekiz saat sonra Çanakkaiedekıler gönderilerek ağızda kiler geri alınacaktı. Sabahleyin mayn hatlarının birinde iki mayn patlamış ve öbüründe geçide doğru kavmtılar görülmüş oldu¬

ğundan dışarı çıkacak tecim gemileri kazaya meydan verilme¬

mek için Nağra - Buğalı hattının iç tarafında bekletildi. Ak¬

şama kadar geçitlerin temizlenmesine çalışıldı ve geç vakit bu gemiler kılavıızlanarak dışarı çıkarıldı.

Seferberliğin beşinci günü ( 7 - Ağustos ):

Avusturya - Macar eli hükümetinin Busvaya savaş açtığını;

Bomanva, Yıınaneli ve İtalya hükümetlerinin genel seferberliğe başladıkları bugün Karadeniz Hııs filosunun faaliyetini arttır¬

dığı. alınan haberlerden anlaşıldı. Kılyos - Bıva alanını biç terketrnediği görülen kruvazörlere muhripler katıldığı ve yedi harp gemisinin Hopa açıklarında dolaşmakta olduğu başkomu¬

tanlık vekilliğine bildirildi. Torpitobot fırkası Mııavenelimilliye ve Yadigânmillet muhriplerde takviye edildi ve bu fırkanın komutanlığı, kıdeminden dolavı Mııavenelimilliye komutanı ön- yüzbaşı Ahmet Halile verildi. Çalı ve. Fil burunları arasına dört metre derinlikle onyedi mayn atılarak üçüncü hat yapıldı.

Referanslar

Benzer Belgeler

Önceki yazımda belirttiğim gibi organik ürünler modern tarım yöntemleriyle yetiştirilen ürünlerden daha doğal değildir.. Bununla beraber, köyünden kopup evini,

Denizlerimizde daha farkl ı bir rüzgar ve akıntı sistemi ortaya çıkacak, bazı limanlarımızda ulaşım aksayacak, balıkçı filolar ımızın ve her türlü deniz

Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) tarafından hazırlanan &#34;Küresel Isınma ve Türkiye Denizleri&#34; raporunda, küresel ısınma nedeniyle Karadeniz’in

Aspinall, Büyük Harbin Tarihi Çanakkale Gelibolu Askeri Harekâtı: Seferin Başlangıcından 1915 Mayısına Kadar; c!. Metin Martı, Arma Yayınları, İstanbul

Bu noktada Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun önceki bölümlerde değinildiği üzere hem Demokrat Parti yanlısı olarak hem de siyasete askeri müdahaleye karşı

Ömer HALİSDEMİR, 15 Temmuz askerî darbe girişimi sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığı'na girmeye çalışan Özel Kuvvetler Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Semih

32 Sadık Sarısaman, Birinci Dünya Savaşı’nda Türk Cephelerinde Beyannamelerle Psikolojik Harp, Genelkurmay Basımevi, Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüd

Anahtar Kelimeler: Deniz Taktik Harp Oyunu Benzetimi, Graflar (Çizgeler), Yol Bulma Algoritmaları, Sezgisel Algoritmalar, A-Yıldız (A*) Algoritması, Dijkstra