• Sonuç bulunamadı

Atak filosu HsrekAt «mri Ruı filosunun baskın lı«nrlı£»Od©»»

baskım :• Yatuk Kırın» suUrıuda Novrotiıkije hOcum Kefenin topa (utulması Ktbio niçin kesilmedi Bo£»z önünde.

Avın yıruıiyedinci akşamı Karadeniz boğazının batısında Kısır kay a önünde şıı gemiler toplandı : Yavuz muharebe kru¬

vazörü; Midilli ve Hamidive hafif kruvazörleri; Berkısatvet ve Peykışevket küçük kruvazörleri; Mua venetimilliye, Gayret i va¬

tan iye, Samsun ve Taşoz muhripleri; Nilüfer ve Samsun mayii gemileri; İrmıııgat kömür gemisi. Bu onikı gemi aşağıda gös¬

terilen gruplara ayrılmıştı:

Birinci grup:

Yavuz — Amiral Soşon; geminin alman komutanı albay S. Akkermari; türk komutanı ve donanmanın türk kurmay başkanı yarbay Enver.

Taş©* — Yarım filotilla komodoru önyüzbaşı Canrı, gemi komutanı önyüzbaşı Tevfik.

Samsun Gemi komutam önyüzbaşı Nezir. Nilüfer mayii g3inisi - Önyüzbaşı Murat.

İkinci grup:

Midilli - Yarbay Ketner; Berkısatvet - Binbaşı Deşil.

Üçüncü grup:

Ilamidiye — Binbaşı Vasıf.

Dordurıcû grup: .

Gayreti vataniye Filotilla komodoru binbaşı Madloııg;

gemi komutanı önyüzbaşı Cemil. Mııavenetımıllıye - Yarım filotilla komodoru önyüzbaşı Firle; gemi komutanı önyüzbaşı Ahmet Saffet. Samsun rnayn gemisi - Yüzbaşı Nuri Aşır;

Irmingart kömür vapuru.

Beşinci grup:

Peykişevket Binbaşı Cevat.

O akşam yarbay Enver, gemi komutanlarına deniz bakanı General Gamalın 25 - birinciteşriiı - 1914 günlemeçli şu buyru¬

ğunu dağıttı: <« Donanmayı lıııırıayım birinci kumandanlığına tayin buyurulan amiral Sıışon cenapları tarafından donanmayı hfırnayıın berayi talim Karadenizde bulunduğu sırada ıl:ı ey¬

leyeceği bergûna evamıro harfiyen itaat edilmesini ve bu bapta knl’iyyen tereddüt gösteril m iyerek emirler nmkteziyatıııın her nevi ahval ve şerait dairesinde icrasını talep ederim. •>

Amiral Suşoıı da yukaı ki emre dayanan 27 - biıincıteşrin - 1914 tarihli şu buyruğu dağıttı: « Süvari vekilleri tarafından ( alman irtibat subayları ) sîzlere ait olarak verilen emirleri bıtamamiha icra ediniz. »

Sonra grup komutanlarına şu harekat emri dağıtıldı.

1 Yağı üzerine bdgi .* Kus Karadeniz filosunun bir baskın yapmayı tasarladığı birçok raporlardım anlaşılmaktadır.

2 — Amaç: Bunun için Hıısvaya karşı çarpışmaya başla¬

nacaktır. Savaş hareketlerine başlanırken önce rns deniz kuv¬

veti yok edilecek; ikinci olarak savaşın yönetilmesinde işe ya¬

rayacak devlete ve sosyetelere bağlı değerli yapılar ve eşyalar

yıkılıp yakılacak; savaş için kullanılacak tecim gemileri - bita¬

raflardan başka - batırılacak yahut alınacaktır.

3 icra tarzı: Atılış baskın şeklinde ve güç yettiği kadar bir kurunda değişik yerlerde yapılacaktır. Komutan gemisi, lN i lı'ıfer ve iki muhriple Sıvastopola; Midilli ve Be r kışa t ve t Kireç boğazına ve Novrosiskıve; Haınidive Kırımın alt yanına;

l'ılotıllA komodoru iki muhrip ye Samsunun mayii gemisile Odeşeya ve Uçakofa atak yapacaktır. Peykişeyket. Sivastopol- Varna kablosunu kesecektir.

Birinci gün: Harekete ayrılan gemiler birlikte talim balta- nesile ve kömürlükleri dohı olarak boğazdan çıkacaklardır.

ikinci gün: Ekonomik hızla gidilecek ve muhripler güç yet¬

tiği kadar yedekte götürülecektir.

Üçüncü gün: Bün ağarırken buyurulan yerlere atak başla¬

yacaktır. Biliminde kruvazörler tecim harbi yapacak; mayn gemilerde muhripler boğaza döneceklerdir.

4 — Boğazın korunması: Barbaros ve Turgut ile Dtırakreis ( adı sonra Kemalreis olmuştur ) ve iki muhrip - hareketten dönecek gemileri karşılamak ve yağının mayn dökmesine engel olmak üzeıe - boğaz önünde bulunacaktır. Bu filo, hafif kuv¬

vetleri püskürtecek ve üstün kuvvetleri durduracaktır. Muh¬

riplerle de torpilo atakları yapacaktır. Donanma ikinci komu¬

tanı yarbay Arif, genel karargâhın boğaz murahhası ( emekli deniz albayı ) general fon Külveterin direktiflerine göre bıı

filoyu ahravacaktır.

5 — Telsiz işlen : Amiral gemisi tarafından çağırılmadıkça yahut bir yağı kuvvetinin yaklaştığı kesin olarak anlaşılma- madıkça Anadolu fenerinin onbeş mil açığındaki çizginin dışar- sıııdan hiçbir gemi telsiz veremez, eğer amiral gemisi bir tel¬

size karşılık vermtizse bu telsiz dalıa yüksek olarak binimi ardınca üç kez çekilmelidir. « 26 - biıinleşrirı - 1914 ».

Gruplar amaçlarına gitmek üzere o akşam Kısır kayayı bırakıp biribirinden ayrılırken Yavuzun direğinde « son gücünü¬

zü tüketiniz çünkü Türkivenin geleceği ortaya konulmuştur » sözlerini anlatârı bayraklar dalgalanıyordu. Gece Karadeııizin üstüne kanatlarını gerdi. Gruplara bölünmüş oniki türk gemisi

bu karanlık içinde sessiz ve ışıksız amaçları olan rus limanla¬

rına yol verdiler.

Koramiral Eberlıart beş zırhlı iki kruvazör onaltı muhrip ve birkaç hizmet gemisinden kurulmuş rus filosu ile 26 - birin- citeşrin günü son gezisine çıkarak enginde ve Türkiye sula¬

rında - gösterişten başka bir maksada verilmeyecek - manev¬

ralar yaptıktan sonra gereç almak için Sıvastopola dönmüştü.

27 - birinciteşriıı güııü türk filosu Kısırkayada yığınak yapar¬

ken rus filosu da denizde idi; türk filosu o gece Kısırkayadan yelpaze gibi açılarak Odesa. Sivastopol, Kefe, Kireçbogazı ve Novrosiski limanlarına doğru ilerlemeye başlarken rus filosu gene denizde ve hattâ bu denizin batısında bölünüyordu. Fa¬

kat iki filo hiçbir yerde biribiriııi göremedi. 28- birinciteşriıı günü Sıvastopola dönen rus filosu, önde Nilüfer ve arkada Yavuzla iki muhrip bulunan birinci grııpıımuz tarafından sanki kovalanıyordu; fakat ikisi de bunun ayrımında değildi.

Hu» amirali Amasra açıklarına bir güzelleme gemisi bıraktığı gibi Sivastopol önlerine de filotillanın deniz yarbayı prens Trobeçkoi komutasında bulunan-dördüncü fırkasını bırakmayı unutmadı.

Sivastopol körfezi her tipten gemilerle dolmuştu; yeni ve eski zırhlılar, kruvazörler, muhripler, yardımcı kruvazörler, uçak, mayn ve kömür gemileri ıskarça yatıyordu. Hu ış ge¬

mileri içinde mayn gemileri hepsinden çok göze çarpmakla idi.

Mayn dökücü olmayan bazı büyük gemiler acele bıı işe ayrı¬

larak güvertelerine kadar mayn yııkletilmişlerdi. Rus amirali gücü yettiği kadar çabuk denize çıkmağa hazırlanırken mayına ve mayn gemilerine niçin bu denli önem verdi, herşey Rus¬

yalImın baskın şeklinde savaş açmağı tasarladığını gösteriyor¬

du. Soşon biraz daha geciksevdi Eberlıart bize Karadeniz bo¬

ğazı önünde ayni işi yapacaktı. Hareket buyruğunun ilk mad¬

desinde yağı filosu üzerine verilen kısa bilgi pek doğrudur.

Mayn gemisi biçimine konulmuş olan Grnndok Aleksi yar¬

dımcı kruvazörü 28 - birinciteşrin akşamı havuza sokulurken vakit geçmesin diye içindeki 400 mayn çıkarılmadı. Pirut mayn gemisi mayn almak için - ertesi gün Sivastopol açığında filoya kavuşmak fızere - gene o güıı saat onyedide Yaltaya gönderildi; bu geminin komutanına verilen kapalı direktif,

61

Eberharta göıe savaşın hemen bir saat meselesi haline cehli- pmı göstermektedir.

Oirineiteşrinin yınnidokımmrıı günü saat birde rus amirali bir tel yazısı aldı; Amasra açığındaki gözcü geminin verdiği bu gecikmiş rapor. Yavuzla iki muhribin Amasra önünden doğuya doğru geçtiğini bildiri yordu. Oç türk gemisinin Tür¬

kiye sularında dolaşması kadar normal bir şev olamazdı; fakat Eberhart, komutasındaki gemilere işlerini daha çabuk bitirmeleri için buyruklar verdi. Pirut mayo gemisini şu telsizle Yalla vaki- ııinden geri çevirdi: « Bütün filo saat altıda uğraş erkesile denize çıkacağından hemen geri dönünüz ». İşte ( Karadanız vakası ) diye fin kazanan baskının yapılacağı günün ilk saat¬

lerinde rus harp filosunun durumu bövla idi. Simdi baskının nasıl yapıldığını sırasile inceliyelirn.

Amiral Soşon tarafından dördüncü grııpa şu özel bııvruk- lar verilmişti.

I' ilotillA komodonına - « Odesada bulunan deniz kuvvetle¬

rim ve sûel erkelere elverişli yağı gemilerim batıracaksınız, t »çakof kanalına ve Odesa önüne mayn dökerken Samsun mavn gemisini koruyacaksınız, mayn tarlasının geliş gidiş yönünden veri IkîIIİ ve emniyetli olmalıdır. »

Samsun mayn gemisine - « Oçakof boğazı ağzına, buna güç yetmezse filotilla komodorile beraber Odesa önüne mayn dökecek ve sonra yemden mayn almak üzere boğaza dönecek¬

siniz. ö

traniugart kömür vapuruna - « Hareketin birinci günü gün ağarırken boğazdan çıkarak filotilla komodorıııııın buyruklarına göıe davranacaksınız. »

Dördüncü grup. Kısırkaya açığında filodan ayrıldı. Boğaz ile Odesa arasındaki 335 millik yolu iki kez çiğniyecek olan muhripler için kömürden ekonomi gerekti. Irmingart vapuruna bağlanmalar düşünüldü ise de yolun |>ek çok düşeceği anlaşı¬

larak yalnız Muavenet vapurun yedeğine verildi. Gayret kendi makinesile gidiyordu. Yol. altı inildi. Bir kaç saat sonra - Oçakof önlerinde mayn dökmek işinin gündüze kalmaması için - Sam¬

sun mayn gemisi fırkadan ayrılarak Oçakofa yol verdi. Beş altı saat sonra Muavenetimilliye komutanının doğru düşüncesi üze¬

rine bu muhrip kömür vapurunun yedeğinden alındı. Gayret ile Muavenet yol verip ilerledi, lrmıngart geri kaldı.

Ayın 29 ııncıı plin O saat ikide iki muhrip Odesa önlerine vardı. Ortalık zifiri karanlıktı. Liman feneri yanmıyordu; fakat şehir ışık içersinde idi. Odesa sularına mayii dökülüp dökül — mediği grııpa bildirilmemişti; fakat dökülmüş gibi davranmak isterdi. Grup 5-6 mil açıkta 45 dakika bekledi. 2,45 te mendirekten çıkan bir geminin fenerleri göründü.' Muavenet, iskele bordasındaki kırmızı feneri yakıp kendisine bir yelkenli süsü verdi; Gayret daha ötede karanlıklara gömülmüştü. Yak¬

laştıkça bir romoıkör oldııpıı ayırt edilen nıs vapuru hiç bir şeyden şüphelenmeksiziıı yedeğindeki dubaları sürükliverek Mu¬

avenetin iskele açığından geçip gitti.

Bu römorkörün rotasına dikkat ederek mavn geçidi genel olarak anlaşılmıştı; Gayret ilerledi. Muavenet te elli metre ara ile onun ardından gitti. Huşlara şüphe vermemek için her iki muhrip fenerlerini yakmıştı. Dalgakıranı dolaşarak yol kostik¬

leri vakit, limanda sessizlik vardı. Ilerıeç gambotu mendireğe aborda olmuştu. Bordasında hır posta vapuru yatıyordu. Daha çok inanç vermek dtişüncesile muhriplerin güvertelerinde rıısça konuşulmakta idi. Gayret, gambota seksen metre yaklaşınca birinci torpitosunu ateşledi. Funya yandı isede harttıcu yaka¬

madı. Gambot, şüpheye döştü: düdük ve çan çalmağa başladı.

İkinci ateşte Gayretin torpıtosıı amacı buldu. Doneçin arması yıkıldı; teknesi de hemen dibe indi.

Bu başarı üzerinde Gayret. ılerıve gitmesini Muavenete bu¬

yurarak mendirekten çıktı Muavenet ışıldağını yakıp ilerledi, iskelesinde gördüğü hır motorİKitıı kıç topu ile batırdı; içindeki ünfıformalt subay denize atlamıştı. Muhrip daha ileriye giderek Kobaneç gambotunu gördü ve torpitosunu attı. Fakat bu lor- pito gambotun bordasındaki kömıır mavunasına çarparak patladı.

Bundan sonra Muavenet limandaki gemileri topa tuttu. Su ke¬

simlerine nişan alındığı için bir çoğu battı. Mermilerden bazı¬

ları elektrik fabrikasına isabet ettiğinden şehrin ve limanın bütün ışıkları söndü; muhrip vapurların ve gemilerin ortasında koyu hır karanlığa gömüldü. Gayretivataniye kendisile birleş¬

mesini işaret etmekte idi Muavenet büyük bir dikkatle, girmiş olduğu yerden geçerek mendirekten çıktı; petrol depolarının yakılması buyruğunu aldı; dalga kıran boyunca ilerledi ve iki bin yardadan ateş açarak bu işi yaptı. 4,20 de Gayretin yanına gitti.

Savnsniı mayn gemi>ı gruptan ayrıMıktan <or.ra Odesa ya 22 mil uzaklıkta bulunan Oçakofa yol verdi Bu sulara ınayn dökerken özerine gelinirse komodora vsreceği işaret kendisine bildirilmişti. Pusulası bozulmuş olduğundan yalnız başına gi¬

dişle epeyce zorluk çekti. Birinciteşrinin 29 uncu gönü saat birde fenerleri sönük bir gemi gördü ve karakol gemisi zanne¬

derek uzaklaştı. 3,25 te iskelesinden top sesleri işitti ve ışıldak serpintisi sezdi; hu. Muavenet idi. Biraz sonra sönük fenerli iki gemi daha göründü. Samsun Odesa ile Oçakof ara¬

sına rnavn dökmek mümkün olmadığı kararını verdi ve 28 mavııı gelişi güzel Odesa - Sivastopol hattına döktükten sonra boğaza döndü. Bu sırada Muavenetin makinesinde hır sakatlık çıkarak yolu 12 mile düştü. Gayret te vol keserek ona yoldaş- lık ediyordu Samsunun dumanını rus filosunun dumanı sanan muhripler ona göre sakın önemler aldı ve tamir bittikten sonra yapabildikleri en yüksek yolla boğaza koştular. Ayın 30 uncu gunu saat 10 da muhripler ve 17 de Samsun mavn gemisi Istanbula gelmişlerdir.

Amiral Soşon birinci grnpıın bölümlerine avrıca şu özel buyrukları vermişti:

Komutan gemisine - « Harekelin üçüncü günü ortalık ağa¬

rırken Sivastopol ağzının 14000 metre önünde bulunarak liman¬

daki gemilerle süel yerleri bombardıman edeceksiniz. »

Nilüfer mayrı gemisine - « Hareketin son gecesi Sivastopol ağzına mavn dökecek ve sonra boğaza gidip yeniden mavn alarak I aralıya da buyruk bek liyeceksin iz. Eğer gece karanlı¬

ğında tarlanın veri belli olmak üzere rnayn dökfılemezse bun¬

lar gün ağarırken dökülecektir. Sivastopol ağzının iki milden uzağına hiç bir mavn dökülmiyecektir. »

Ayın virmidokuzuncu günü saat ikide Nilüfer, Sivastopol sularına varmıştı; Karadeniz, boğazı önlerine gizlice mavn dök¬

tükten sonra ağız tabyalarına ateş açarak gemilerimizin kimi¬

sini bunların özerine düşürmekten ve kimisini denizde bırak¬

maktan ibaret olan yağı projesi şimdi kendisine karşı yapıla¬

caktı. Yiğit rnayn gemimiz ışıldakları düzgün çalışan tabyaların gözleri önünde kıyıdan en çok dörtbin metre açığa saat dörde kadar altmış mavn atlı ve gene görülmeden geriye dönüp bo¬

ğaz yolunu tuttu.

— 6i —

Rus amirali işte bu sırada Odesadan ilk raporları almağa başladı. Kırım sularına yaklaşmış olan Yavuzun telsizi, rıısça fakat şifresiz verilen bu raporlardan şu sözleri kaplı :

« Limanımıza bir savaş gemisi pirdi.... Gemilerimize saldı¬

rıyorlar.... Doııeç uçurulmuştur. »

Eberhart Odesa baskınının ilk işlerini öğrenince Pırııt mayn gemisine şu buyruğu verdi : « Yağıye karşı gelirseniz kapalı zarfı açarak içersindeki direktife göre davranınız. » Sonra kalk¬

ma işlerini bir kat dalın sıkıştırdı. Soşonun plânını anlamıştı.

Odesa baskınile dikkati o yana çekilerek tûrk ana kuvvetinin Sivastopol nnfınde görüneceğine şüphesi yoktu. Onun için saat 4,45 te prens Trobeçkoive şıı telsizi verdi: « Türk muhripleri Odesada gainbotlannnza saldırdılar. Savaş başlamıştır. Pimi, Villadan geri dönüyor gerekirse ona vardım ediniz. » Yavuz bu telsizin yalnız « savaş başlamıştır » sözünü kaplı

Amiral Soşon, Sıvastopolda Eklendiğini anlıyordu. Atılış artık bir baskı olamazdı. Fakat o. plânım bozatnıyacak kadar amacına sokulmuştu. Onbeş dakika sonra, yani 29 - birinciteş- rin sabahı saat beşte ağızıiı yedi mil açığına vardı. Hava çok güzeldi; denizde en küçük bir kırışık bile yoktu. Yalnız ötede beride sis yığınları iıfkıın bütün çevrimde görülmesine perde oluyordu. Yavuz yolunu on mile indirdi. İki muhrip mayn tarama takımlarını suya atıp onun pruvasında gitmeğe baş¬

ladı. Bu gidiş 6,28 e kadar sürdü. Yalı tabyalarının baskını karşılamağa hazır olduğunu söylemek gerekmez. Saat altıda Yavuz bilmeden mayınların arasına yahut öyle sanılan bir alana düşünce ağızdaki ışıldakların tam ve düzgün çalışmakta olduklarını gördü. Soşon bombardıman yeri olarak otuzbuçuk santimetrelik çifte toplu zırh kuleleri nişan alarm vacak la rı bir nokta seçmişti ve kıyıya ondört bin metre uzaklıkta bulunan bu noktadan ağır atışa tutulmaksızın daha zayıf rııs batarya¬

larını yakıp yıkabileceğini hesaplamıştı. Fakat bu kâğıt üzerin¬

deki hesap işe uymadı ve dört yana öbek öbek yığılan sis.

Yavuzun yer ve uzaklık bulmasına engel oldu. Amiral Soşon koy ağızma 7 mil yaklaşmışken kendisini daha uzakta sanıyordu.

Bunun için mayn tarayan muhripleri önüne katarak kıyıya doğru ilerledi. Saat 6.45 te kıyıya üçbııçuk mil sokularak gö¬

rüldü ve üzerine ateş açıldı. İki dakika sonra o da gürlemeğe

_

başladı. Zikzak gidiyor 28 ve 15 liklerini işletiyordu. Önce Kostantın tabyasını amaç yaptı; sonra atışını tersaneye, limana v0 donanmaya çevirdi. Bombardıman onbeş dakika sürdü. Ya¬

vuz kırkyedi sayım 28 lik ve yirmibeş sayım 15 lik bumbara atlı. Menzil yedibin ile vedibin sekizyüz metre arasında deri¬

şikti. Birkaç bumbara koyun sularına düştü.

Başka biri Grafkaya rıhlımile Sinop zırhlısı arasında pat¬

ladı. Humbaralardan ikisi de Grandok Aleksandr mavn gemi¬

sinin boşaltılmadan sokulmuş olduğu havuzun rıhtımına ve kapağına çarptı. Bu vuruşlar büyük zarar yaptı. Patlama gü¬

rültüleri limanın lıer yanından işitildi ve yükselen kara du¬

manlar ta Yavuzun bulunduğu yerden bile görüldü. Son daki¬

kaya kadar Yavuz ve ıkı muhrip hiç vuruş almadı. Hunuıı ıkı sebebinden biri kıyı tabyalarının sis ve zikzak gidiş yüzünden mesafe kestireni iverek mermileri uzun düşürmeleri, öbürüde hep birden atış yaptıkları için düşüş noktalarım ayırt ederek nişangâhlarını düzeltemenıelerıdir.

^avıız 6,45 te onuncu salvosunu yapmıştı ki art baca¬

sında üç mermi birden patladı. Bir bumbara parçası bir stim borusunu sakatladı. Memen ateş kesen gemimiz, menzili açmak üzere yirmiikı mil ile uzaklaştı. Araya başka işler girdiğinden dolayı Sıvastopolıın birinci bombardımanı bu kadarla kaldı.

Deniz yarbayı prens Tropeçkoi, yukarda yazılan telsizi al¬

dıktan sonra I ü ikiye ye karşı avaşa başlanıldığını gemilerine bildirdi. Fırka, torpitolannı hazırlayıp Pirııta yardım edebilecek bir yerde bulunmak niyet ile Ya İta - Sivastopol hattına yol verdi, önce uzakta bir duman gördü ve Piruhin dumanı sana¬

rak oyana doğru gitti. Fırka komodor gemisi olan Teğmen Poşkın muhribi önde bulunmak üzere pruva dizimi almıştı ve yirmi iki mille gidiyordu. Dumana yaklaşınca Yavuzu tanıdı;

fakat atış ta o ande başladı.

Sivastopol önündeki yerini bırakmasından sekiz on dakika sonra muharebe kruvazörümüz güney doğusunda gördüğü du¬

mana giderken rııs muhriplerini yakalamıştı. Oniki bin beşyüz metreden ateş açtı; birinci salvo kısa, İkincisi uzun düştü. Üçüıı- Cüsü, dördüncüsü ve beşincisi amacın üstünde kümelendi. Teğ¬

men Poşkin muhribinin kumanda köprüsü uçtu; baş ve iskele baş omuzluk tarafımla iki yara açılarak içersine sıılar doldu.

5

66

Tayfasından beş 6lû ve birçok yaralı vardı. Bıı gemi, uğraş hanından çıktı. Obfırkfıleriu aldıkları hasar ilaha hafifti; Yavu¬

zun alış menzilinden bir türlü kaça mı yan fırkanın bıı ümitsiz bir durumunda bir şans, Tropeçkoiniıı yardımına yetişti; Yavuz, açıkta başka biı duman gördüğü için ateş keserek o yana yol

verdi, rııs muhrip fırkası da düştüğü tehlikeden kurtuldu. ' Rus kaynaklarında fırkanın Yavuzu tanıdıktan sonra üzerine giderek torpito attığın», fakat Yavuzun dümen kırmakla vuruş¬

tan kaçındığını ve prensin kendi yaralı gemisile açık denizde yapyalnız kalarak öbür üç muhribi avın ardından koşturduğunu ifade eden sözler görülüyor. Yavuz son salvosunu on hin met¬

reden yapmıştı; rııs kaynakları da aralığın bundan daha çok kısalmadığını yazıyorlar. O günlerde bu menzilden toıpito an¬

lamazdı. Yavuzun ıızaklaşmasile geniş bir soluk alan fırka, komodoı gemisini çekip götürerek akşama değin tehlike alanı dışarısında bekledikten sonra Sıvastopola yol verip saat yırmi- birde içeri girmiştir.

Yavuz. Pirimi bir savaş gemisi sanmıştı. Muhripleri bıra¬

kıp onun üzerine varması. İmi sebeptendi. Rus mavıı gemisi.

Tarkan burnu açıklarında bulunuyordu. Yavuzu gördü; telsizile amuala bildirdi. Benizde türk savaş gemilerine karşı gelirse kendisini batırması ve buna vakit yoksa uçurması yolunda ön¬

ceden direktif almış olan F’ırııt komutanı zavıf bir ümitle rota¬

sını karaya çevirdi. Fakat kivi ıızakti; Yavuz araya girmeğe çalışıyordu. Kırkıncı ffnmineye gelince Pirutun hemen teslim olması işaretini çekti. Karşılık alamadı ve gidişine devamla virmibeşinri gömmeye gelir gelmez onbeşlik toplarile ateş açtı.

İkinci salvo vuruş yaparak vangııı çıkardı Pirutun komutanı, deniz muslukları açılarak geminin terkedilmesi buyruğunu verdi.

İkinci komutan yüzbaşı Kagoski deniz musluklarını açtı gemi¬

nin daha çabuk batması için önceden sintinede hazırlanmış olan cepaneyi de ateşledi. Rıı sırada bütün mürettebat suya indirilen üç filikaya dolmuştu. Filikalar avara etmeğe çalışı¬

yorlardı Cemide ölenler ve vnralananlarla papaz ve ikinci ko¬

mutan kalmıştı; hafif bir patlama sesi işitildi ve Pirutun kıç ııstııne dikilerek battığı görüldü. | 1 ] Taşoz muhribi, filikalar-

| I I 1879 da Aakoda yapılmış olan Pimi, 5400 tonluk hır gemi idi.

Oni«: mil giderdi; seki* adet kırkyedi milimetrelik top ve bir adet ma- kınelıtOrek taşıyordu. Ve yediytUellı oıayn alıyordu.

«İni birini tutup gemi komutaııile beraber vetmişbeş kişiyi esir

«İni birini tutup gemi komutaııile beraber vetmişbeş kişiyi esir

Benzer Belgeler