• Sonuç bulunamadı

Alman akdonis mftfresMİ : İki tOmreoin akdeoi* kuruluş vo konuş lan :• Filıp..*il vs Bona limanlarının topa tutulmaları S-.şon Misinada Müfro» lntcıliılorin kovalamalarından nasıl kurtuldu :• O- baı. ve Breslav satın alınıyor : Llmbosuu dooaomadau alınması va Soşonun komutaol.fta geçirilmesi Marmara denişinde talimler.

Göben ve Breslav kruvazörlerinin Türkiye hükümeti tara¬

fından nasıl satın alındıklarını ve amiral Soşonun ne gibi şartlar altında tûrk donanması komutanlığına geçirildiğini yazmazdan öııce bu «ki kruvazörün Akdenizde yaptıkları on gıınluk hare¬

keti gözden geçirmek faydasız değildir. Arnavutluk kralı Do Vide arka olmak üzere Dıraç limanına büyük devletlerin birer harp gemisi gönderdikleri 1914 temmuzunda amiral Soşon da öreslavı orava sevkederek kendisi kazan borularını değiştirmek için Göbenle Polaya gitmişti. Fakat Avrupa buhranının buyuk lıarfıe doğru yürümesi üzerine hemen hareket emri aldığından

- on üç günde otıızbin kazan borusunun ancak altıda birinin değiştirilebilmiş olmasına bakmayıp - onarım işlerim kapata¬

rak avın otu/.birinde denize açıldı. Ertesi gün Brendi» önlerinde Breslavla birleşti ve yoluna .levam ederek 2 - ağustosta Misina limanına demirledi Buraya gelişinin sebebi, alman ukdeniz mü frezesi le Avusturya ve İtalya donanmalarına Misinanın top¬

lanma veri olması hakkında önceden karar verilmiş bulunma¬

sı idi. Birleşik donanma. Avusturya donanması komutanı kor amiral Antuvan llavzın yönetimine girecekti. Avusturya hatıl kruvazörleri ve muhripleri ile kuvvetlendirilecek olan alman ukdeniz müfrezesinin ilk ödevi, ondokuzuncu fransız kolordu¬

sunun Afrikadan Fransaya taşınmasına engel olmaktı. Alman- yanııı Rusyaya harp açtığını ve pek yakında Fransanın da savaşa girmesi beklendiğini amiral Soşon Misinaya gelirken aldığı bir telsizden öğrenmişti, ltalyanın bitaraf kalmağa karar verdiğini bilmiyordu.

Her iki zümrenin Akdeniz durumu şöyle idi- Avustııryanın 3 muharebe gemisi Pulada, 3 zırhlısı Kataroda; ltalyanın 3 muharebe gemisi Ta ran loda. 4 zırhlısı Gaetada; Almanyanın hır muharebe kruvazörü Misinada. Fransanın 1 muharebe gemisi ile 6 zırhlısı Tıılonda, I muharebe gemisi Bırestte. 2 muharebe gemisi Ballık denizinde; lngilterenin 4 muharebe kruvazörü Maltada. Burada şu önemli noktayı aydınlatmak gerektir ki Ingiltere ile Fransa arasında yapılmış olan sözleş¬

meden sonra Fransanın Atlas kıyılarının ve deniz aşırı somur- gelerinin korunmasını kendi üzerine alan büyük Britanya hü¬

kümeti Akdeniz menfaatlerinin korunmasını fransız donanma¬

sına bırakıp Malta filosunu 4 muharebe kruvazörü, 4 zırhlı kruvazörü, 4 hafif kruvazör ve 12 muhrip kuvvetine indirerek öbür gemilerini Şimal denizine çekmişti. Bu filonun Fransız donanrnasile birleşmesinde hepsi Fransız donanması komutam koramiral Dülâpeyrerm emrine girecekti ve Mallanın \aletta limanı birleşik donanmanın ileri dayanağı olacaktı. ltalyanın hemen savaşa girmesi farzolundıığıına göre genel durum, orta Avrupa zümresine daha uygundu; çünkü 6 muharebe gemisi ve 7 zırhlı ile 1 muharebe kruvazörü. Fransız muharebe ge¬

milerde Tulondaki filonun Valettava gelmelerinden bir kaç gün önce Misinaya toplanabilecekti.

Bremi izi önlerinde Breslavla birleşen Soşonnn kimseye gö¬

rün meksızin Otranto boğazından çıkarak Misinaya gitmesi, incelemeye değer bir şeydir. Malta filosunun Adriyatik ağzında alman gemilerini yakalayıp bir daha elinden kaçırmaması bek¬

lenirdi. O gün İngiltere hükümeti ile Almanya arasında harp başlamamış olmakla beraber bu, temas yapılmalı idi; çünkü İngiltere hükümeti, eğer alman gemileri Afrikadan yapılacak Fransız taşımasına taarruz ederlerse (İlânıharp) edilmiş olup olmamasına bakmaksızın alman gemilerine ateş açabileceği hakkında Akdeniz filosu komutanı Koramiral Mılene talimat vermiş bulunuyor ve Soşon ise Fransız taşımasına taarruz erkesiie hareket ediyordu. Alman amiralinin Brendizi sularında göründüğünü haber alan Milen, zırhlı kruvazör fırkası komu¬

tam Tümamiral Trobriçi iki mıılıarebe kruvazörü, iki hafif kruvazör ve sekiz muhriple kuvvetlendirerek Otranto boğazına yetişmesini emrettise de bu hareketinde geç kalmış ve Trobıiç

Ma İtadan kalktığı vakit Soşon Olrantodan çıkmıştı.

Misina limanında hiç bir İtalyan harp gemisi bulunmadığını görerek şaşıran alman amirali Roma hükümetinin harbe gir¬

meğe henüz karar vermemiş olduğunu öğrenmekle daha derin bir hayrete düştü; fakat gösterilen zorluklara karşı kömürünü tamamlamağa çalışırken Fransanın savaşa başladığını haber aldığı vakit Batısal Akdenizdeki ödevini kendi başına yapmağa karar verdi ve 3 - ağustos günü saat ikide Misinanın kuzey ağzından dışarı fırladı. Alman kruvazörlerinin Misinaya geldik¬

leri her yandan duyulmuştu.

Rölapeyrer saat dörtte Tıılondan Cezayire hareket etti.

Milen de Misina boğazında bir keşif yaptıktan sonra Trobriçe katılmasını Çalam hafif kruvazörüne telsizle bildirdi. Bu kru¬

vazör saat sekizde Misina boğazından geçerek alman kruvazör¬

lerinin orada bulunmadıklarını Milene rapor etti. İngiliz amirali Soşonnn Batısal Akdenize geçtiğini anladığından hafif kruva¬

zörlerle muhripleri Otranto boğazında bırakıp iki muharebe kruvazörü ve dört zırhlı kruvazörle Sicilya adası güneyinden batısal Akdenize gitmesi hakkında Trobriçe talimat verdi.

Alman gemilerinin Misinadan kömür almakta olduklarını öğrenen Ingiltere deniz bakanlığı, İngiliz tecimine ataklar yap¬

mak üzere Soşonnn Atlas okanına çıkması ihtimalini düşüne-

reli buna engel olmak i(;ın Septe boğazının iki muharebe kru¬

vazörde tutulmasını Mılene emretti; amiral bıı emri saat yirmi buçukta aldı; Trobriçi dört zırhlı kruvazörle Otranto boğazına döndürüp Indornıtabıl ve tndifetikabıl kruvazörlerini - önceki geminin komutanı Albay Kenedinin yönetiminde olarak - Cib- raltaya şevketti. Kendisi alman amiralinin batısal Akdenizde transız taşımasına atılacağı inancında idi. Dölapeyrerle anlaş¬

mak için telsizle onu aradı ise de bulamadı ve Fransız filosu¬

nun - Ma İtaya yakın bulunmak erkesile - Bizartaya gelmekte olduğunu talimin ettiğinden Dublin hafif kruvazörde oraya mektup gönderdi. Bu kruvazör Bizartada işini bitirdikten sonra Albay Kened’iye takılacaktı.

Soşon saat yirmibirde Sardunya adasının güneyinde Sıpar- toveulo burnunun yirmi mil açığına geldi ve Göbenle Breş lava ertesi gün yapacakları bombardıman bakkındakı ( hareket emri ) nı verdi. İki gemi biribirinden ayrıldı. Ağustosun dör¬

düncü günıı saat ikibııçııkta Bellinden gelen bir telsiz Alman- yanın Türkiye ile ittifak ettiğini bildirerek Istanbula gitmesini Soşona emrediyordu. Türkiye ile ittifak yapabilirse alman Akdeniz müfrezesinin Istarıbula gitmesi, Soşonıın lıürk donan¬

man komutanlığına geçmesi ve elinden geleni yapıp Türkıyeyi bir gün önce harbe sürüklemesi, Amiral Tirpiçin projesi idi ve Suşon hu proje üzerinde Tirpiçle birleşmişti. Fakat hemen İstanbul rotasına dönmedi; başlamış bulunduğu harekeli yapa¬

rak yağılarına batıya doğru gittiği sangısını verdikten sonra Türkiye sularına dümen tutmanın daha uygun olacağını dü¬

şündü ve yoluna devam etti. Saat beşte Göberı, Filibovil ve Breslav. Bona limanı önlerinde bulunuyordu. Her iki gemi rus bayrağı göstererek limanları yakından araştırdı’; Fransız hükümeti ondokıızunctı kolordunun Afrikadan Fransaya taşın¬

masına ağustosun yedisinde başlamak kararını vermiş oldu¬

ğundan bu limanlarda ne harp ne de taşıma gemisi vardı. Top ateşi onar dakika sürdü; Filibovilde bir cepanelik patladı ve her iki limanda demiryolu istasyonlarının bazı yerleri yıkıldı.

Göben ve Breslav ateş keserek batıya doğru uzaklaştılar ve kıyıdan görûnmıyecek mevkilere geldikleri vakit rota değiştirip - birleşme yeri gösterilmiş olan - Egalite adasının elli mil batısına yol verdiler.

Sepfa boğazını Ilıtmak üzere Cıbraltaya gitmekte nlan Albay Kenedi. Bizarla açıklarına vardığı vaki! fraıısız amiralini orada bulamayıp peri dönmüş olan Dohlin hafif kruvazörü de kendisine katıldı. Alman kruvazörleri birleşmek için Egalite adasının elli inil batısına doğru gelirken İngiliz kruvazörleri bilmiyarek onlara doğru gidiyordu. Saat onbııçııkla iki müfreze bıribiriııi gördü.

Filibovıl ve Buna bombardımanları, fransız tanımasına atılış demekti Adnıirallıııın biraz yukarda yazılmış olan direktifine göre Ingiltere ile Almanya arasında savaşın açılmış olup olma¬

dığını düşünmiyerek Albay Kened inin hemen ateşe başlaması Itaımgelirdi; fakal İngiltere hükümeti Almanyaya bir ültimatom verdiğini M ilene tebliğ ederek 4 - ağustos günü saat yirmi- dnrde kadar İngiliz şartlan kabul edilmezse Ingiltere ve Almanya arasında savaş b&şlıyacağını ve bıı tebliğin önceki direktifi feshettiğini bildirmişti. Kerıed'i bıımıı» için ateş uçamadı; lııdi- fetikalnl ile Üoblirıi kıç omuzluklarına alarak fîöbeııi kovala¬

mağa başladı. Sosun, durumun iç yüzünü bilmediğinden eratını lop başına aidi; Breslavı bir muharebe tehlikesinden korumayı düşünerek kömür hazırlatmak talimatile onu Misinaya yolladı;

kendisi de son hızla seyre başladı.

r.obonm deneme hızı yirıııidokuz. Invınsibıl sınıfının ki yirmidöı t mildi. Fakat kazan borularının altıda birini değiştire¬

bilmiş olan alman kruvazörü yirmidokuz inil yapamıyordu.

Bununla beraber İngiliz kruvazörleri yavaş yavaş geride kal¬

makla idi. Dörthııçuk saat soma Keııed’i. muharebe kruvazör- leı ile teması muhafaza edemıyeceğioi gördü ve dalıa yollu olan I bibim hafif kruvazörünü Göbenin arkasında bırakıp kendisi yol kesti. Soşonıııı Misinaya gitmekte olduğunu anladığı için gere yarısından önce bu limanın kapısında buluna bileceğini düşünüyordu. Saat onyedı buçukta hafif kruvazör de Göbeni kaybetti ve aldığı emir üzerine muharebe kruvazörlerini bul¬

mak için batıya döndü. Ağustosun beşinci günü saat dörtte Bresinv ve saat vedide Göben, Misinaya demirledi.

Alman müfrezesinin İtalyan limanına bu ikinci girişi haber alındığı vakit Cezavirde bulunan Amiral IJölapeyrer. Soşonun kömür aldıktan sonra viııe batışaI Akdenize çıkacağını düşüne¬

rek Filibovili - Acaksivo haltını dört zırhlı ve dört hafif kru-

36

vazörle perdeledi; kendisi beş zırhlı ile Balear adalarına gitti.

* »eri kalan savaş gemileri yedi ağustosta başlıyacak taşımayı yakından korumak üzere bindirme iskelelerine dağıtıldı. Maltada bulunan amiral Milen de öyle düşündü; fakat bir saknı önlemi olmak üzere gözetleme alanını Sicilya sularına kadar genişlet¬

mesi hakkında Trobriçe direktif verdi. Kömür almak için İndemitabılın Bizar tay a gitmesini ve Doblinin Valettava gel¬

mesini onayladı; kendisi de Infıleksibil ile Valettadan Sicil yanın batısına hareket elti. Ingiliz kruvazörleri. Milanzonun otuz mil açığında birleşerek Misina boğazının kuzey ağzını tutacaklardı.

Bütün bu yanlış hesaplar İngiliz ve fransız kuvvetlerini batı sal Akdenize atarak Soşoııun önünde yalnız Trobriçi bırakmıştır.

Misina limanında her türlü harp gereci doldurulmuş beş Alman vapurile kömür yüklü bir Ingiliz şilebi vardı. Müstah¬

kem mevki komutanlığı tarafsızlık kurallarına uymak düşünce¬

sinde olduğunu gösteriyordu. İtalya hükümeti savaşçı gemilerin İtalyan limanlarında yirmi dört saatten fazla kalamıyacaklarını, harp gereçi aiamıyacaklarını. şifreli telsiz haberleşmesi vapa- mıvacaklarını ve kara sularında suel hareketlere gir işemeyecek¬

lerini ilân etmişti. Ingiliz, Fransız, hattâ Avusturya donanma¬

ları kendi dayanaklarında, yahut dayanaklarına yakın sularda bulundukları için bu yasaklıklar yalnız Alman müfrezesine do¬

kunuyordu. Soşon kömürünü ve gereçini tamamlamak, ayni zamanda güney ağzından çıkmasını emniyete almak üzere Avusturya donanmasını Sicilya taraflarına getirtmek için li¬

manda yirrnı dört saatten fazla kalmağa karar verdi. Savaşçı¬

ların tarafsız bir limanda ancak yirmi dört saat kalabilecekleri lıakkındaki sözleşmeyi Almanyanın imzalamadığını ve limanda kalabileceği kurunun demirlediği saatten değil, kömür için müs¬

tahkem mevki komutanlığı tarafından gönderilen mektubun kendisine geldiği saatten başlaması lâzımgeleceğini ileri sürerek uzıın bir konuşma kapısı açtı ve böylelikle vakit kazandı.

Kazandığı vakitten en geniş ölçüde faydalandığı görülüyor.

Kömürünü tamamlamış. Alman vapurlarından işine yarar n€

bııldise almış, bu vapurların tayfaları arasında nekadar gönüllü, kura eratı ve yedeklik subay varsa hepsini toplamıştır. Alman amirali yalnız Avusturya donanman komutanını kandıramadı Onun ilk tel yazısını alan Aııtuvan Havz. hemen talimat iste-

mişti. Viyana hükümeti İngilterenin Avııstnryaya savaş açmağa şimdilik hiç bir sebep görmediği yolunda İngiliz dışbakanından teminat almış olduğu için donanmasının seferberliği bitinceye değin Ingilizler tarafından harbe sebep sayılacak bir harekette bulunmak niyetinde değildi. Onun için deniz bakanlığı amirala, hareket etmemek sozlerile anlatılabilecek kapalı bir direktif ver¬

di. Amiral da kendisi heşyüz seksen mil çiğniverek Sicilya su¬

larına varıncaya kadar fıçyûz mil ötede, Bizartada yalan Tran¬

sız donanmasının İngilizlerle birleşeceğini, onun için yardıma gitmesinin eıı kuvvetli iki tümeni, yani Teketof ve Radeçki sı¬

nıfı altı gemiyi tehlikeye almaktan başka sonuç veremiyeceğirıi Soşona bildirdi. Şoson, kuzey ağzının Transız ve giiney ağzı¬

nın İngiliz I doları tarafından tutulduğuna şüphe etmediğinden Avusturya donanmasının işe karışmasını pek istiyordu; halbuki İngiliz dışbakanı iki sözle donanmayı Polaya mıİdamıştı.

Ağustosun altıncı günü saat on buçuğa kadar her yana baş vurarak Antuvan Havzı demir aldırmağa çalıştıktan sonra bunun mümkün olmadığını anlıyan alman amirali, ancak kendi kuvvetine güvenerek Misinadan çıkmağa karar verdi Rene rai vapurunu müfrezeye kattı. Üç gemiye avramlı bir (hareket emri) dağıttı. Saat onbirde. siyasal sebeplerden do¬

layı şimdilik Istanbula gidemiveceği hakkında alman deniz kurmay başkanlığından bir telsiz aidi; fakat kararını değiştir¬

medi. Saat onvedide Göbenle Misinadan ayrıldı; varım saat sonra Breslav ve ondan bir buçuk saat sonra da - Santoriıı adasının yirmi mil gürreyir.de kruvazörleri beklemek üzere General vapuru hareket edecekti. Snşorı bilmiyerek eı. uygun yolu seçmişti. Gözetleme alanını Otranto boğazından Sicilya sularına kadar genişletmesi emrini aldığı vakit Trobriç. dört zırhlı ve üç hafif kruvazörle Kefalonyada. muhripleri de Ava- mavroda bulunuyordu. Göbenin top üstünlüğünü gidermek için gece muharebesi yapmak fikrinde idi Gece Sicilya sularına doğru ilerlemişse de alman kruvazörlerinin Misinadan çıkma¬

mış olduklarını anlayıp güney ağzında Glosister hafif kruva¬

zörünü bırakarak Kefalonyaya dönmüştü. Şimdi Soşouım yolu üzerinde yalnız bu hafif kruvazör vardı.

Saat önsek iz buçukta Göben. Sicilya kıyısında Taormina önüne gelmişti ki iskele kemeresinde Gİosisteri gördü ve hemen

Olranto boğazı rotasına döndü; Erkesi İngiliz gemisini aldata¬

rak yanlış rapor Terdirmekti. Glosister bu tuzağa düştü; Gobenı gördüğünü ve onun doruca Otraı.to boğazına irilmekte oldu¬

ğunu telsizle Milene bildirdi Bu ande Mılen. infleksıbıl ve lıı- difetikabıl ile Maritimo adacığı açığından Milazzova doğrıı çı¬

kıyordu; albay Kened’i, Indemitabıl ile Bizartadan aynı noktaya gidiyordu; orada amiralla birleşecekti. Trobriç dört zırhlı kru¬

vazör (Difeı». Verıvör. Blakpirins, Diyut of Edimborg ) ve ıkı hafif kruvazör ( Vevnıüs. Çalam) ile Kefalonvada. muhriple¬

rinin hır kısmı Ayamavroda ve bir kısmı Otraı.to boğazında idi. Trobriça katılmak etnrile Maltava giderek kömürünü ta¬

mamlı van Dublin hafif kruvazörü, iki muhriple Ayamavroya gitmekle idi. Ingiliz filosunun bu konuşunu bılmıyen Şoson, yaıııbaşında Glosisteri görüyor ve her dakika bütün muharebe kruvazörlerinin karşısına çıkı vermelerini bekliyordu.

Milen, Glosisteriıı ilk telsizini alınca son hızla Misina boğa¬

zından geçerek Soşonu yakalamayı döşündü; fakat ııç sebepten doları bunu yapmadı; İtalya hükümeti savaşçıların boğazdan geçmelerini yasak etmişti; İkincisi, Indemilabılıtı kendisine ye- rişemiyeceği korkusu idi; sonra Mileıı, Alman amiralinin Ol¬

ranto boğazına gittiğine inanmiyor ve Sfcilyanırı güneyinden dolaşarak batısal Akdeı.ize geçeceği inancında ayak diriyordu.

Onun irin ilk iş olarak Tunus boğazım şıkı bir gözetlemeye alması hakkında Dölapeyrere telsiz verdi. Kendisi güney rotası¬

na döndü; bu rotada önce Inden.üabıla rast gelecek ve daha ilerde Alman kruvazörlerde karşılaşacaktı. Hesabı yanlıştı; şans, en kuvvetli Ingiliz gemilerini gende bırakarak Soşona bir daha

gülümsemişti.

Glosisteriıı ilk telsizini Trobriç te aldı. Bu genç komutan.

Şosonun Adrivalik denizine «itmekte olduÛuna inanmadığı gibi batısal Akdeııize döneceğini de talimin etmedi. Onun dı’isilnce- sine «öre Alman müfrezesi doğuya gidecekti; ota rafta INıl liman¬

larını topa tutmak ve Türkiye sularına gitmek imkânları vardı.

Şosonun dönebileceği rotayı hesapladıktan sonra kendisi muh¬

riplerini Otraııto boğazının gözetlemesine bırakarak bütün kııv- vetile güneve doğru hareket elliği gibi Valettadan gelmekle olan Doblin müfrezesine de Şosonun yolunu kesecek bir rota gösterdi. Ijte ağustosun altıncı günü saat onsekiz bu - çukla ondokuz arasındaki durum böyle idi.

Alman amirali karanlık basıncaya kadar Otranto boğazına doğru ilerledi. Breslav, Göbenin ve Glosister Breslavın dümen suyunda bulunuyordu. Ingiliz hafif kruvazörü Göbeni göremi- yorsa da onun, Breslavın pruvasında bulunduğunu biliyordu.

Tam vaktinde Mataban burnu rotasına dönmek için Soşorı işte bundan faydalandı; Breslava telsizle direktif vererek yolunu arttırdı ve sonra birdenbire Mataban rotasına döndü Breslav ise eski rotasına gidiyor, Glosisteri de ardınca sürııklüyordu.

Varım saat geçti ve Glosister. Soşonun rota değiştirdiğini Mi- lene bildirmekte yarım saat geçikmış oldu. Breslav, Göbeni bulmak üzere rota değiştirdiği vakit işi anlayan Glosister. So¬

şonun Mataban burnuna doğru gitmekte olduğunu hemen ra¬

por etlise de vakit geçmişti. Amiral Milen saat yirmi dörtte.

Misina boğazından geçebileceği hakkında Admiraltıdan gecikmiş bir telsiz aldı; yine o sırada Bon ve Marsello burunları arasına üç zırhlı ve bir hafif kruvazörden yapılmış bir tümen şevke - dildiğini Dolapeyrerin telsizinden öğrendi; Glosisteriıı son rapo¬

runu da alınca artık Alman kruvazörlerine yerişemiyeceğinî anlayıp yol kesti. Valettadan kömürünü tamamlayıp veni tali¬

mata göre hareket edecekti.

Ağustosun yedinci günü saat birde Doblin, bir savaş ge¬

misi görüp muhriplerini atılışa hazırladı; fakat o geminin Breslav olduğunu anlayınca Göbene atılış yapmak içiıı daha doğıısal bir rotaya döııdû. Gobeııi Breslavın pruvasında sanı¬

yordu; halbuki Soşon biraz önce kendi hafif kruvazörünü Göbenin sancak başomıızloğıı iler sine alınıştı. Onun içindir kı Uobliıı sabaha kadar gittiği halde Göbene rastgelmedi ve ataktan vaz geçerek Kefalonya rotasına dümen kırdı. Trobriç ise. Sıışonurı Mataban burnuna doğru seyrine devam ettiği hakkında Glosisteriıı biribiri ardınca gelen telsizlerini alarak bu gidişle yağısının önünü kesemeyeceğini anlamış ve geri dönmüştü. Şimdi alman müfrezesinin arkasında Glosisterden başka hiçbir düşman gemisi yoktu. Öğleye doğru Mora sula¬

rına yaklaşmakta olduğunu gören Soşon, küçük bir tâbive lıareketile Glosisteri başından savmağa karar verdi. Breslav.

İngiliz hafif kruvazörüne ateş açacak, bu sırada Göben son hızla ilerleyerek Kitera adacığı altına saklanacaktı; Glosister Breslavla toplaşarak bu adacığın yakınlarına geldiği ande Gö-

ben birdenbire üzerine atılarak ağır toplarile onu batıracak, yahut kaçıracaktı. Öyleden sonra Göben yol verip ilerledi.

Fakat Glosister onu gözden kaybedince ikinci bir tuzağa düş- nıemek için yağısından daha çabuk davrandı; iskele baş omuz¬

luğunda kerteriz ettiği Breslava onbeşbin yardadan ateş açtı.

Alman hafif kruvazörünün sancak kuşağına bir bumbara ya¬

pıştırmakla gecikmedi. Kendisi de Breslavdan baştarafına bir isabet aldı ve dört kerte iskeleye kırıp daha yakından sancak toplarını işletmeğe başladı. Soşon Breslavı korumak için pro¬

jesinden vaz geçti ve onallı kerte devir yaparak uzak menzil¬

den Glosistere ateş açtı. İngiliz hafif kruvazörü, Göbenle tema¬

sını yeniden emniyete alınca menzili açarak ateş kesti.

Kaçma ve kovalama birkaç saat daha sürdü. Kömürü aza¬

lan Glosister için daha ilerlere gitmekte tehlike vardı. Saat onaltıbuçukta alman müfrezesinin Malea burnu ile Servi ada¬

lan Glosister için daha ilerlere gitmekte tehlike vardı. Saat onaltıbuçukta alman müfrezesinin Malea burnu ile Servi ada¬

Benzer Belgeler