• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş."

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

EKONOMİK GELİŞMELER ÖZET DEĞERLENDİRME RAPORU

ŞUBAT 2010/II

HAZIRLAYANLAR Mustafa ŞİMŞEK Fulya BAYRAKTAR

Faruk SEKMEN

EKONOMİK VE SOSYAL ARAŞTIRMALAR MÜDÜRLÜĞÜ Şubat 2010

(2)

2010 yılı Şubat ayının üçüncü ve dördüncü haftalarında ekonomide yaşanan gelişmeler ve bunların piyasalara yansımaları, açıklanan son veriler doğrultusunda aşağıda özetlenmiştir.*

Yurtiçi Piyasaları Etkileyen Gelişmeler

••

TCMB Para Politikası Kurulu, 16 Şubat 2010 tarihli toplantısında; Banka bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Repo-Ters Repo Pazarı’nda uygulanmakta olan kısa vadeli faiz oranlarının sabit tutulmasına karar vermiştir.

•••

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'nin ekonomik krizin etkisini çabuk atmaya başladığını belirterek, "Önemli olan yeni dönemde reel sektör ile finans sektörü arasında daha sağlam zeminde işbirliğini sağlamaktır. Faiz oranlarının da düşmesiyle işletmeler daha çabuk şekilde krediye ulaşacaktır"

dedi. Küresel krizde dünya genelinde bir işsizlik sorunu olduğunu, Türkiye'de ise işsizlik patlaması olmadığını belirten Ergün, Türkiye'de stok bir işsizlik oranı olduğunu, krizde bu oranın %20 civarında arttığını söyledi. Ergün, ayrıca,

“Önemli olan kredi akışını artırmaktır. Hem yatırım hem tüketici hem de işletme kredilerinde artışlar başlamıştır. Bankalar da bu yeni trendi doğru şekilde tespit etmeye başladı. Faiz oranlarının da düşmesiyle işletmeler daha çabuk şekilde krediye ulaşacaktır." diye konuştu.

••

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Türkiye'nin küresel mali krizden en hızlı çıkacak ülkelerden biri olacağını söyledi. Yılmaz ayrıca, Türkiye'nin kriz sürecinde OECD ülkeleri arasında, finans sektörüne müdahale etmeyen tek ülke olduğunu belirtti.

••

Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, mevduatta %10 pazar payı sınırı uygulamasını düşünmediklerini ve bankacılık sektörüne zarar verebilecek adımlar atmaktan kaçınılacağını söyledi. Bankacılık piyasasında oligopolistik bir yapının neden olabileceği olumsuz etkileri azaltmak için olasılıkları değerlendirdiklerini söyleyen Babacan, piyasada rekabet koşullarını arttırmayı hedeflediklerini, BDDK ve bankaların da katılımı olmadan yeni bir düzenlemenin hayata geçirilemeyeceğini belirtti.

••

Devlet Bakanı Ali Babacan, olası bir IMF programının Türkiye için ek bir kredibilite kaynağı değil, ancak uygun şartlı bir borçlanma kanalı olacağını belirtti.

Babacan ayrıca, IMF’den bir kaynak tahsil edildiği takdirde, hükümetin bu parayı Hazine’nin borç çevirme oranını azaltmak için kullanarak özel sektöre kaynak aktarımını desteklemek istediğini sözlerine ekledi. IMF ile görüşmeler konusuna da değinen Bakan Babacan, şu anda iletişimin Orta Vadeli Program (OVP) üzerinden ilerlediğini, IMF’nin ek bir talebinin olmadığını, değişen şartlara bağlı olarak hükümetin OVP üzerinde birtakım değişiklikler yaptığını, bunun da IMF’ye iletildiğini belirtti.

••

Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Raitings, Türkiye'de siyasi tansiyonunun yükselmesinin kredi notunu etkileyebileceğini ve notun "yatırım yapılabilir"

seviyesine çıkmasını geciktirebileceğini açıkladı. Fitch yetkilisi, Türkiye'de 3-4 yıl

* Rapor 26 Şubat 2010 tarihinden önceki gelişmeleri içermektedir.

(3)

öncesinde olduğu gibi bir siyasi krizin yaşanması halinde kredi notunun bundan etkileneceğini ifade etti. Ancak henüz durumun ciddi boyutlara ulaşmadığını da vurguladı.

•••

Citigroup tarafından yayınlanan gelişmekte olan piyasalar raporunda, Türkiye'de siyasi risklerin arttığına dikkat çekilerek, Türkiye için belirlenen yatırım tavsiyesi overweight seviyesinden nötr'e düşürüldü. Raporda, özetle aşağıdaki başlıklar yer aldı:

- Politik belirsizlikler gündemin ön sıralarına yerleşti. Faiz oranları tarihi dip seviyelerde seyrederken, Türkiye risk iştahındaki gerilemelere karşın kendisini koruyacak bir önlemden yoksun. Kâr rakamları güçlü seyrediyor, makro veriler toparlanıyor. Bununla birlikte, hisse fiyatları artık eskisi kadar cazip seviyelerde bulunmuyor. Ayrıca, tüketici güveninde ciddi bir yükselişin yaşanmamış olması, önümüzdeki döneme ilişkin canlanma beklentilerini desteklemiyor.

- Eğer bir erken seçim kararı alınırsa, koalisyon hükümeti kurulabileceği beklentisi yeni korkulara neden olabilir.

- Kısa vadede bono ve döviz piyasalarında siyasi gelişmeler önemli bozulmalara neden olabilir.

- Bu gelişmeler nedeniyle, Türkiye için yatırım tavsiyemizi nötr'e düşürüyor ve portföyde Güney Afrika'nın ağırlığını artırıyoruz. Uzun dönem için Türkiye'de hisse senedi piyasalarına halen inanıyoruz ve Türkiye'de kâr artışlarının devam edeceğini düşünüyoruz. Bununla birlikte, piyasaların hassasiyeti konusunda daha fazla endişeliyiz.

••

Kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Türkiye'nin kredi notunu bir kademe arttırarak BB'ye yükseltti. Böylece yeni kredi notu, "yatırım yapılabilir ülke"

seviyesinin iki kademe altına yükseldi. S&P'nin, görünümü "olumlu" olarak belirtmesi, 12-24 ay içerisinde yeni bir not artırımı gelebileceğine ilişkin beklentiye neden oldu. Türkiye'deki finansal sistemin zorlaşan şartlara karşı gösterdiği direnci ön plana çıkartan S&P, mali cephede de iyimser yorumlar yaptı.

••

Deloitte’un hazırladığı, Ekonomik Görünüm 2010–Ocak Raporu’na göre; 2009 yılını küresel gelişmelere bağlı olarak reel ekonomide ciddi daralma ile kapatan Türkiye ekonomisinin, özellikle dış finansman ihtiyacının karşılanması açısından çeşitli risklere açık olduğu ifade edildi. Mevcut finansman ihtiyacının ekonomiyi zorlayacağı, kalıcı ve güçlü bir iyileşmeyi geciktirebileceği öngörüldü. Türkiye’nin 2009 yılını yaklaşık 14 milyar USD’lik cari açıkla kapatmasına karşılık, cari açığın 2010 yılında ikiye katlanarak 30 milyar USD’ye yükselmesinin beklendiği rapora göre, cari açığın yanı sıra 40 milyar USD’nin üzerinde borç servisi için de ayrıca finansman ihtiyacı doğacak ve bu yıl toplam 70 milyar USD’nin üzerinde bir sermaye girişine ihtiyaç duyulacak. En önemli finansman kaynaklarından doğrudan yabancı yatırımın 2009’u 7.5 milyar USD ile kapatması, 2010’da ise bu kalemin brüt 10 milyar USD’ye yakın bir büyüklüğe ulaşması bekleniyor.

(4)

Uluslararası Piyasalardaki Gelişmeler

••

ABD Merkez Bankası (FED) bankalara verdiği kısa vadeli kredi faiz oranını

%0.5’den %0.75’e artırdı. Yapılan açıklamada alınan kararın piyasalardaki düzelmeye bağlı olarak kredi faiz oranının normalleştirilmesi için yapıldığı, FED’in para politikasında bir değişikliğe gidilmediği vurgulandı.

••

ABD Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, ABD’de perakende satışlar Ocak ayında bir önceki aya göre %0.5, dalgalı seyreden otomobil fiyatları hariç tutularak hesaplanan çekirdek perakende satışlar %0.6 artış gösterdi.

Beklentiler perakende satışların bir önceki aya göre %0.3, çekirdek perakende satışların ise %0.5 artış göstermesi yönündeydi. Açıklamada ayrıca Aralık ayında

%0.3 azalış olarak açıklanan perakende satışlar %0.1 azalış olarak revize edilirken, %0.2 azalış olarak açıklanan çekirdek perakende satışlar revize edilmedi.

•••

ABD’de New York eyaletindeki üretim büyümesini gösteren New York FED İmalat Endeksi Şubat ayında 24.91 değerini alarak beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Ocak ayında 15.92 değerini alan verinin Şubat ayında 17 değerini alması bekleniyordu. Endeksin artı olması iyimserlerin sayısının kötümserlerden fazla olduğunu gösteriyor.

••

ABD’de, konut başlangıçları verisi Ocak ayında %2.8 artarak 591,000 seviyesinde gerçekleşti. Beklentiler verinin 580,000 seviyesinde gerçekleşmesi yönündeydi. Açıklamada ayrıca Aralık ayında %4 azalış olarak açıklanan veri

%0.7 azalış olarak revize edildi.

•••

ABD’de, sanayi üretimi Ocak ayında bir önceki aya göre %0.9 artarken, kapasite kullanımı %72.6 oldu. Beklentiler sanayi üretiminin %0.7 artması, kapasite kullanımının ise %72.6 olması yönündeydi. Açıklamada Aralık ayında %0.6 arttığı açıklanan sanayi üretimi %0.7 artış olarak, %72 olarak açıklanan kapasite kullanımı %71.9 olarak revize edildi.

••

ABD’de, öncü göstergeler endeksi Ocak ayında 107.4 (%0.3 artış) ile şimdiye kadar görülen en yüksek seviyesine yükseldi. Aralık ayında %1.2 artış gösteren endeksin Ocak ayında %0.5 artması bekleniyordu.

••

ABD’de Philadelphia FED Endeksi Şubat ayında 17.6 seviyesinde gerçekleşerek beklentilerin üzerinde açıklandı. Ocak ayında 15.2 olarak gerçekleşen verinin Şubat ayında 17 olarak gerçekleşmesi bekleniyordu. Philadelphia FED endeksinin sıfırın üstünde bir değer alması bölgede üretim faaliyetinin arttığı anlamına geliyor.

•••

ABD’de üretici fiyatları endeksi (ÜFE) Ocak ayında aylık bazda beklentilerin üzerinde %1.4 artış gösterdi. Aralık ayında aylık bazda %0.4 artış gösteren verinin Ocak ayında %0.8 artış göstermesi bekleniyordu. Açıklanan son veriyle birlikte Aralık ayında yıllık bazda %4.4 artan ÜFE, Ocak ayında %4.6 yükseldi.

Gıda ve enerji fiyatları hariç tutularak hesaplanan çekirdek ÜFE ise Ocak ayında bir önceki aya göre %0.3 artış gösterdi. Aralık ayında değişim göstermeyen verinin Ocak ayında %0.1 artması bekleniyordu. Çekirdek ÜFE’nin yıllık artışı ise Aralık ayındaki %0.9 seviyesinden Ocak ayında %1.0 seviyesine yükseldi.

••

ABD’de tüketici fiyat endeksi (TÜFE) Ocak ayında bir önceki aya göre %0.2 artış gösterdi. Beklenti %0.3 artış yönündeydi. Gıda ve enerji fiyatlarının hesaplama

(5)

dışı tutulduğu çekirdek TÜFE ise Ocak ayında %0.1 azalış gösterdi. Beklenti,

%0.1 artış yönündeydi. Yıllık bazda ise TÜFE Aralık ayındaki %2.7 seviyesinden Ocak ayında %2.6 seviyesine geriledi. Çekirdek TÜFE’nin yıllık artışı ise Aralık ayındaki %1.8 seviyesinden Ocak ayında %1.6 seviyesine geriledi.

•••

ABD’de tüketici güven endeksi Şubat ayında 46 seviyesine gerileyerek beklentilerin oldukça altında gerçekleşti. Beklentiler endeksin 55 değerini alması yönündeydi. Açıklamada ayrıca Ocak ayı için 55.9 puan olarak açıklanan endeks 56.5 olarak revize edildi.

••

ABD’de 20 eyaletin fiyatlarından oluşan S&P CaseShiller konut fiyatları endeksi Aralık ayında aylık bazda %0.2, yıllık bazda %3.1 geriledi. Kasım ayında aylık bazda %0.2 azalan endeksin Aralık ayında değişim göstermemesi ve yıllık bazda

%5.3 gerileyen endeksin %3.1 gerilemesi bekleniyordu.

••

ABD’de, ekonomi kötü durumdayken düşeceği ve iyi durumdayken de artacağı tahmin edilen yeni konut satışları Ocak ayında bir önceki aya göre beklentilerin aksine %11.2 azalarak 309,000 olarak gerçekleşti. Beklentiler verinin 360,000 adet olması yönündeydi. Açıklamada ayrıca Aralık ayında 342,000 olarak açıklanan yeni konut satışları verisi 348,000 olarak revize edildi.

•••

Avrupa Birliği İstatistik Kurumu Eurostat tarafından yapılan açıklamaya göre, Euro Bölgesi’nde Gayri Safî Yurt içi Hasıla (GSYH) geçici verilerle 4. çeyrekte bir önceki çeyreğe göre %0.1 artarken, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %2.1 daraldı. Beklentiler çeyrek bazında %0.3 artış ve yıllık bazda %1.9 daralma yönündeydi. Veri 3. çeyrekte bir önceki çeyreğe göre %0.4 artmış ve bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %4 daralmıştı. Açıklamaya göre GSYH 2009 yılı toplamında ise beklentilere paralel olarak %4 geriledi.

•••

Eurostat tarafından yapılan açıklamaya göre, Euro bölgesi sanayi üretimi Aralık ayında aylık bazda %1.7, yıllık bazda %5 geriledi. Beklentiler verinin aylık bazda

%0.2 artması, yıllık bazda ise %1.5 gerilemesi yönündeydi. Açıklamada ayrıca Kasım ayında aylık bazda %1 arttığı açıklanan veri %1.4 artış olarak, yıllık bazda

%7.1 düştüğü açıklanan veri %6.9 düşüş olarak revize edildi.

••

Eurostat tarafından yapılan açıklamaya göre, Euro Bölgesi sanayi siparişleri, Aralık ayında aylık bazda %0.8, yıllık bazda %9.5 artış gösterdi. Beklentiler verinin Aralık ayında aylık bazda %1.0 azalması, yıllık bazda %6 artması yönündeydi. Açıklamada daha önce Kasım ayında yıllık bazda %0.5 düşüş olarak açıklanan veri %0.6 düşüş olarak revize edilirken, aylık bazda %2.7 artış olarak açıklanan veri revize edilmedi.

••

Almanya merkezli ZEW araştırma enstitüsünün analist ve kurumsal yatırımcılar arasında yaptığı araştırmaya göre, Alman yatırımcıların Avrupa’nın en büyük ekonomisi olan Almanya’ya ilişkin güven eğilimleri Şubat ayında 45.1 değerini alarak beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Ocak ayında 47.2 değerini alan verinin Şubat ayında 42 değerini alması bekleniyordu. Pozitif rakamlar iyimserlerin sayısının kötümserlerden fazla olduğunu gösteriyor. ZEW’in açıkladığı bir diğer endeks olan cari durum endeksi ise Şubat ayında -54.8 değerini alarak beklentilerden daha kötü gerçekleşti. Ocak ayında -56.6 değerini alan verinin Şubat ayında -52.8 değerini alması bekleniyordu.

••

Alman IFO Enstitüsü mevcut durum ve geleceği gösteren 3 endeksinin yer aldığı Şubat ayı Anket sonuçlarını yayınladı. Yapılan açıklamaya göre, iş dünyasının ekonomiye bakışını yansıtan iş dünyası eğilimi endeksi Şubat ayında 95.2

(6)

Karşılama oranı (ihracat/ithalat)

65.1 68.0

65.1 60.4 57.4

69.1 71.5

63.5 64.6 61.3

77.8

67.7 77.5 79.3

85.0

68.0 66.7

61.1 93.0

74.7

67.8 72.0

70.6 68.4 67.1

40.0 50.0 60.0 70.0 80.0 90.0 100.0 110.0

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

Aylar

%

2008 2009 2010

değerini alarak beklentilerin altında gerçekleşti. Ocak ayında 95.8 değerini alan verinin Şubat ayında 96.1’e yükselmesi bekleniyordu. Şubat ayında cari durum endeksinin 91.2 puandan 89.8 puana gerilediği, beklenti endeksinin ise 100.6 puandan 100.9 puana yükseldiği belirtildi. Piyasalarda cari durum endeksinin 91.8, beklenti endeksinin ise 100.5 olması bekleniyordu.

••

Japonya Merkez Bankası (BOJ), gösterge faiz oranını beklentilere paralel olarak %0.1 seviyesinde, değiştirmeden bıraktı. BOJ yaptığı açıklamada;

koşulların iyileşmeye devam ettiğini, ancak iç tüketimin halen zayıf olduğunu, deflâsyonla mücadele etmek gerektiğini bildirdi.

••

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Başkanı Pascal Lamy, geçtiğimiz yıl küresel ticaretin %12 ile rekor oranda gerilediğini söyledi. Düşünce kuruluşu olan Avrupa Politika Merkezi'nde konuşan Lamy, DTÖ'nün %10 düşüş beklentilerini aşarak

%12'ye ulaşan kaybın küresel ticarette II. Dünya Savaşı'ndan bu yana en sert düşüş anlamına geldiğini kaydetti. Pascal Lamy, rekor daralmanın küresel ticaretin serbestleştirilmesi için 2001 yılında başlatılan Doha turu müzakerelerinin sonuçlandırılmasını ekonomik açıdan zorunlu hale getirdiğini vurguladı. Lamy, küresel ticaretin bu yıl tekrar toparlanmaya başladığını, fakat bunun ne ölçüde kalıcı olacağını henüz bilmediğini ifade etti.

Son Açıklanan Veriler

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan geçici verilere göre, 2010 yılı Ocak ayında; geçen yılın aynı ayına göre ihracat %0.3 oranında azalarak 7.9 milyar USD,

ithalat ise %23.9 oranında artarak 11.5 milyar USD olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde dış ticaret açığı %160.6 oranında artarak 1.4 milyar USD’den 3.6 milyar USD’ye yükselmiştir. 2009 yılı Ocak ayında %85 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2010 yılı Ocak ayında %68.4’e gerilemiştir.

2009 yılı Ocak ayında %42.9 olan Avrupa Birliği’nin (AB) ihracattaki ağırlığı, 2010 yılı Ocak ayında %50.4’e yükselmiştir. Geçen yılın aynı ayına göre AB ülkelerine yapılan ihracat %17.1 oranında artarak 4 m ilyar USD düzeyinde gerçekleşmiştir.

2010 yılı Ocak ayında fasıllar bazında en büyük ihracat kalemi, motorlu kara taşıtları, traktör, bisiklet, motosiklet ve diğer (1.1 milyar USD) olurken; bu faslı, örme giyim eşyası ve aksesuarları (0.6 milyar USD), kazan makine ve cihazlar, aletler, parçaları (0.6 milyar USD), elektrikli makine ve cihazlar, aksam ve parçaları (0.5 milyar USD) izlemiştir. Ocak ayında; en yüksek ithalatı olan fasıl ise mineral yakıtlar ve yağlar (2.8 milyar USD) olmuştur. Bu faslı da; kazan, makine ve cihazlar, aletler, parçaları (1.2 milyar USD), demir ve çelik (1.1 milyar USD) ve elektrikli makine ve cihazlar, aksam ve parçaları (1 milyar USD) izlemiştir.

(7)

Aylık İşsizlik Oranı (%)

7.0 8.0 9.0 10.0 11.0 12.0 13.0 14.0 15.0 16.0 17.0

%

2007 11.3 11.7 10.7 10.1 9.2 9.2 9.3 9.7 9.9 10.2 10.5 10.9 2008 11.6 11.9 11.0 9.9 9.2 9.4 9.9 10.2 10.7 11.2 12.6 14.0 2009 15.5 16.1 15.8 14.9 13.6 13.0 12.8 13.4 13.4 13.0 13.1

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

İmalat Sanayi KKO

64.1 70.6 75.6 74.3

78.078.1 77.278.8

76.377.5 75.476.2

67.6 69.2 68.0 68.267.5

66.867.4

64.2 60.3 59.2 61.4 60.3

67.8 67.8

56.0 60.0 64.0 68.0 72.0 76.0 80.0 84.0

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12

Aylar

%

2008 2009 2010

TÜİK tarafından açıklanan, Hanehalkı İşgücü Araştırması 2009 Kasım Dönemi (Ekim, Kasım, Aralık 2009) Sonuçları’na göre; 2009 yılı Kasım döneminde, kurumsal olmayan çalışma

çağındaki nüfus geçen yılın aynı dönemine göre 864 bin kişi artarak 52 milyon 7 bin kişiye ulaşmıştır. İstihdam edilenlerin sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre 742 bin kişi artarak 21 milyon 741 bin kişiye yükselirken, işgücüne katılma oranı %48.1 olarak gerçekleşmiştir.

Türkiye genelinde işsiz sayısı, geçen yılın aynı dönemine

göre 233 bin kişi artarak 3 milyon 270 bin kişiye yükselirken, işsizlik oranı 0.5 puanlık artış ile %13.1 seviyesinde, tarım dışı işsizlik oranı da %16.2 seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde, istihdam edilenlerin %24.6’sı tarım, %19.8’i sanayi,

%6.2'si inşaat, %49.5’i de hizmetler sektöründedir. Önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, tarım sektörünün istihdam edilenler içindeki payının 1.1 puan, inşaat sektörünün payının 0.3 puan arttığı, buna karşılık sanayi sektörünün payının 0.9 puan, hizmetler sektörünün payının ise 0.4 puan azaldığı görülmektedir.

T.C. Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamaya göre; 2009 yılı Şubat ayında %60.3 olan İmalat

Sanayi Kapasite Kullanım Oranı (KKO), 2010 yılı Şubat ayında, geçen yılın aynı ayına göre 7.5 puan artarken, bir önceki aya göre aynı düzeyde kalmış ve %67.8 olarak gerçekleşmiştir.

Mal gruplarına göre kapasite kullanım oranlarında, geçen yılın aynı ayına göre bütün mal gruplarında artış gözlenmiştir.

TÜİK tarafından açıklanan, 2006-2007-2008 Hanehalkı Tüketim Harcamaları Bölgesel Sonuçları’na göre; toplam tüketim harcamasının %25.4’ü İstanbul’da oturan hanehalkları tarafından yapılırken, Ege Bölgesi %14.2’lik oranla ikinci sırada yer almakta, bunu %12.1 oranı ile Akdeniz Bölgesi izlemektedir.

Harcamaların sadece %2.1’i ise Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi’ne aittir.

Konut ile lokanta ve otel harcamalarına en yüksek payı İstanbul Bölgesi ayırırken, ulaştırma harcamalarına Akdeniz Bölgesi, eğitim harcamalarına ise Batı Anadolu Bölgesi en yüksek payı ayırmaktadır. Sağlık harcamalarına en düşük payı Kuzey Doğu Anadolu Bölgesi ayırırken, Güney Doğu Anadolu Bölgesi ulaştırma, haberleşme, eğlence ve kültür, eğitim ile lokanta ve otel harcamalarına en düşük payı ayıran bölge olmuştur.

(8)

Türkiye İstatistik Kurumu ve T.C. Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen Aylık Tüketici Eğilim Anketi’ne göre, 2009 yılının Aralık ayında 78.79 olan Tüketici Güven Endeksi, 2010 yılının Ocak ayında bir önceki aya göre %0.57 oranında artarak 79.24 değerine yükselmiştir. Ankete göre, güven endeksindeki artış, tüketicilerin gelecek dönem satın alma gücü, gelecek dönem genel ekonomik durum ve gelecek dönem iş bulma olanaklarına ilişkin değerlendirmelerinin iyileşmesinden kaynaklanmaktadır.

T.C. Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamaya göre; 2010 yılının Ocak ayında 102.0 düzeyinde olan Reel Kesim Güven Endeksi, Şubat 2010’da bir önceki aya göre 3.4 puan artarak 105.4 puan düzeyinde gerçekleşmiştir. 2010 yılının Şubat ayında sırasıyla; gelecek üç aydaki üretim hacmi, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, gelecek üç aydaki toplam istihdam, mevcut toplam sipariş miktarı ve genel gidişat eğilimine ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken, sabit sermaye yatırım harcaması eğilimi, mevcut mamul mal stok miktarı ve son üç aydaki toplam sipariş miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkilemiştir.

Hazine Müsteşarlığı’ndan yapılan açıklamaya göre; 2010 yılı Ocak ayı sonu itibarıyla, Merkezi Yönetim Brüt Toplam Borç Stoku, 447.8 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Borç stokunun 321.2 milyar TL tutarındaki kısmı (%71.7) Türk Lirası cinsinden, 126.6 milyar TL tutarındaki kısmı (%28.3) döviz cinsi borçlardan oluşmaktadır. 2010 yılı Ocak sonu itibariyle merkezi yönetim brüt borç stokunun

%61.3’ü iç piyasaya, %13.7’si ise kamu kesimine olan iç borçlardan oluşurken, dış borçların ağırlığı yaklaşık %25 olarak gerçekleşmiştir.

İç borç stokunun alacaklılara göre dağılımına baktığımızda; 2008 yılında iç borç stokunun %76.1 olan piyasa payının, 2009 yılı boyunca sürekli yükseldiği, Ocak ayında %76.3 olan iç borç stokunun piyasa payının, Haziran ayında %77.9, Aralık ayında ise %81.5 olarak gerçekleştiği görülmüştür. 2010 yılının Ocak ayında ise bu pay, %81.7 olarak gerçekleşmiştir. 2008 yılı genelinde 23.9 ay olarak gerçekleşen iç borç stokunun ortalama vadeye kalan gün sayısı ise, 2009 yılının ilk yarısı boyunca 2008 seviyesinin altında kalmış, Ekim ve Kasım aylarında 25.4 aya yükseldikten sonra, Aralık ayında 24.4 ay olarak gerçekleşmiştir. 2010 yılının Ocak ayında da iç borç stokunun ortalama vadeye kalan gün sayısı ise 25.4 ay olarak gerçekleşmiştir.

Maliye Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre; Merkezi Yönetim Bütçesi, 2009 yılının Ocak ayında yaklaşık 3 milyar TL açık vermişken, 2010 yılının Ocak ayında 3.1 milyar TL açık vermiştir. 2010 yılı Ocak ayında faiz dışı fazla ise geçen yılın aynı ayına göre %263.6 oranında artarak yaklaşık 3 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Bütçe harcamalarının 22.6 milyar TL, bütçe gelirlerinin 19.5 milyar TL, faiz harcamalarının 3.8 milyar TL olduğu 2010 yılı Ocak ayında, vergi gelirleri 17.3 milyar TL ile merkezi yönetim bütçe gelirlerinin yaklaşık %88.7’sini oluşturmuştur.

T.C. Merkez Bankası’nın mali ve reel sektörden katılımcılarla gerçekleştirdiği 2010 Yılı Şubat Ayı II. Dönem Beklenti Anketi sonuçlarına göre; Türkiye ekonomisinin 2009 yılında %3.9 oranında büyüyeceği, tüketici fiyatlarının %7.55 oranında artacağı, cari işlemler açığının 23,251 milyon USD ve dolar kurunun 1.5554 TL civarında gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Önümüzdeki 12 ve 24 ay sonrasının yıllık TÜFE beklentileri ise sırasıyla %6.91 ve %6.54 düzeyindedir.

12 ay sonrası için, 6 ay vadeli hazine bonosunun yıllık bileşik getirisi %9.17, 5 yıl

(9)

vadeli, 6 ayda bir ödemeli devlet tahvillerinin yıllık bileşik getirisi de %11.48 olarak beklenmektedir. 2010 yılı Şubat II. Dönem Beklenti Anketi kapsamında, bir önceki dönem anket sonuçlarına göre; 24 ay sonrasının yıllık TÜFE beklentisi ile 5 yıl vadeli, 6 ayda bir ödemeli devlet tahvillerinin yıllık bileşik getirisi beklenti değerleri düşmüş, büyüme ve 12 ay sonrasının TÜFE beklentisi aynı kalmış ve diğer bütün ekonomik göstergelerin beklenti değerleri yükselmiştir.

Merkez Bankası Analitik Bilânçosu Ana Kalemlerindeki Gelişmeler

2 Şubat – 19 Şubat 2010 döneminde Merkez Bankası Analitik Bilânçosu aktif büyüklüğü, %2.25 oranında azalarak 109,965 milyon TL’den 107,486 TL seviyesine düşmüştür. Bu dönemde Dış Varlıklar kalemi %2.15 oranında azalışla 110,756 TL seviyesine gerilerken, İç Varlıklar kalemi ise önemli bir değişiklik kaydetmemiş ve -3,271 milyon TL olmuştur.

Merkez Bankası Analitik Bilânçosu Ana Kalemleri (Milyon TL.)

Değişim 27.02.09 05.02.10 19.02.10

Son Yıl Dönem

AKTİFLER 117,005 109,965 107,486 -9,519 -2,479

1.DIŞ VARLIKLAR 121,983 113,195 110,756 -11,227 -2,438

2.İÇ VARLIKLAR -4,978 -3,230 -3,271 1,707 -41

PASİFLER 117,005 109,965 107,486 -9,519 -2,479

1.TOPLAM DÖVİZ YÜKÜMLÜKLERİ 60,880 62,994 60,583 -297 -2,410

1.1. DIŞ YÜKÜMLÜKLER 21,986 24,153 21,665 -321 -2,488

1.2. İÇ YÜKÜMLÜKLER 38,894 38,841 38,918 24 77

1.2.1. Döv. Ol. Takip Ol. Mevduat 17,014 19,639 19,667 2,653 28 1.2.2. Bankaların Döviz Mevduatı 21,880 19,202 19,251 -2,629 50 2.MERKEZ BANKASI PARASI 56,125 46,971 46,902 -9,223 -69

2.1. REZERV PARA 53,406 57,854 58,047 4,641 192

2.1.1. Dolaşıma Çıkan Banknot 33,839 37,088 37,550 3,711 462

2.1.2. Bankalar Mevduatı 19,433 20,624 20,426 993 -198

2.1.3. Diğer Kalemler 134 142 71 -63 -71

2.2. DİĞER MB PARASI 2,719 -10,883 -11,144 -13,863 -261

2.2.1. APİ’den Doğan Borçlar 1,760 -15,933 -19,219 -20,979 -3,285

2.2.2. Kamu Mevduatı 959 5,050 8,074 7,115 3,024

TCMB Brüt Döviz Rezervleri (Milyon $) 67,547 70,164 67,357 -190 -2,807 Kaynak: TCMB

Bilânçonun pasif kalemleri incelendiğinde ise bu dönemde Merkez Bankası Toplam Döviz Yükümlülüklerinin, yaklaşık %4 oranında azaldığı görülmektedir.

Toplam Döviz Yükümlülükleri kaleminin alt ayırımına bakıldığında, Dış Yükümlülükler kaleminin %10 küçüldüğü; İç Yükümlülükler kaleminin ise önemli bir değişiklik kaydetmediği göze çarpmaktadır. Bilânçonun buraya kadar olan kısmı incelendiğinde Merkez Bankasının bir önceki dönem olan 22 Ocak - 5 Şubat döneminde kaydettiği genişlemeyi aynı oranda geri verdiği göze çarpmaktadır. Önceki dönemde Merkez Bankası Toplam Döviz Yükümlülükleri yaklaşık %4 oranında artarken Dış Yükümlülükler kaleminin %10 genişlediği görülmekteydi.

Bu dönem itibariyle Emisyon Hacmi ve Bankalar Mevduatı kalemlerinde önemli bir değişiklik olmamış ve dolayısıyla Rezerv Para da küçük bir artış kaydederek 58,047 milyon TL olmuştur. Öte yandan Merkez Bankası’nın temel politika araçlarından biri olan ve geçen dönem 5.05 milyar TL azalarak -15,933 milyon TL seviyesine gerileyen Açık Piyasa İşlemlerinden Doğan Borçlar kalemi bu dönem de 3,285 milyon TL azalarak -19,219 milyon TL düzeyine gerilemiştir. Diğer bir

(10)

ABD Dolar Denge Kuru

1,48 1,50 1,52 1,54 1,56

12.02 15.02 16.02 17.02 18.02 19.02 22.02 23.02 24.02 25.02 26.02

Tarih TL

Gösterge tahvilin yıllık bileşik getirisi

8,50 8,75 9,00 9,25

12.02 15.02 16.02 17.02 18.02 19.02 22.02 23.02 24.02 25.02 26.02

Tarih

Getiri oranı (%)

16.11.2011 itfa tarihli tahvil

ifade ile 5 Şubat itibariyle Merkez Bankası, Açık Piyasa İşlemleri yoluyla piyasadan 16 milyar TL alacaklı iken, bu dönem bu tutar yaklaşık 19 milyar TL düzeyine çıkmıştır. Diğer yandan Merkez Bankası’nın bir diğer politika aracı olan Kamu Mevduatı kalemi geçen dönem yaklaşık 4.7 kat artarak 5,050 milyon TL düzeyine çıkmasının ardından bu dönem de %60 artış kaydetmiş ve 8,074 milyon TL seviyesine yükselmiştir.

TC Merkez Bankası brüt döviz rezervlerindeki, son dönemlerdeki azalış eğilimi bu dönem de artarak devam etmiş ve %4 lük bir azalışla 70,164 milyon USD seviyesinden 67,357 milyon USD seviyesine gerilemiştir.

• Tahvil-Bono Piyasası

12 Şubat itibariyle %8.85 olan piyasanın gösterge kâğıdı niteliğindeki 16.11.2011 itfa tarihli tahvilin yıllık bileşik faizi, FED’in iskonto faizini çeyrek puan arttırarak 0.75’e çekmesinin piyasalara

sunulan likiditenin yavaş yavaş geri çekileceği beklentisi oluşturması ve yurtiçindeki yargı gerginliği başta olmak üzere siyasi tansiyon nedeniyle Şubat ayının üçüncü haftasını artışla %8.96 seviyesinden kapatmıştır.

Gösterge kâğıdı bileşik faizi Şubat ayının son haftasına

S&P’nin Türkiye’nin döviz cinsinden uzun vadeli kredi notunu bir kademe arttırarak "BB-"den "BB”ye; görünümü ise durağandan pozitife yükseltmesinin etkisiyle bir önceki haftaya göre düşüşle %8.89 bileşik faiz seviyesinden başladı.

Ancak yurtdışı piyasalarındaki genel olumsuz hava ile yurtiçindeki üst düzey emekli ve muvazzaf TSK personelin gözaltına alınması ve yargı tartışmaları gibi yoğun gündem nedeniyle gelen satışlarla tüm hafta boyunca sınırlı düzeyde olmakla birlikte artış kaydederek haftayı yükselişle %8.98 seviyesinden kapattı.

• Döviz Piyasası

Şubat ayının ikinci haftasını 1.5172 TL‘den ve EUR karşısında değer kazanarak kapatan USD, yeni haftaya EUR ve TL karşısında değer kaybıyla başladı. Hafta ortasına kadar USD kuru

küçük aralıklarla da olsa düşüş eğilimi izlemiş ve 1.5057 TL seviyesine kadar gerilemiş, EUR/USD paritesi de 1.3745 seviyesine kadar çıkmıştır. FED’in iskonto faizini çeyrek puan arttırarak

%0.50’den %0.75’e

çıkarmasıyla USD küresel piyasalarda güç kazanmış ve

hafta ortasından sonra EUR/USD paritesi düşüşe geçerek haftayı 1.3499 USD’den kapatmıştır. Küresel piyasalarla paralel hareket eden yurtiçi piyasada da güçlenen USD TL karşısında tekrar değer kazanmış ve 1.5158 ile başladığı haftayı 1.5247 TL seviyesinden bitirmiştir.

(11)

İMKB Bileşik Endeksi

48000 49000 50000 51000 52000 53000 54000 55000

12.02 15.02 16.02 17.02 18.02 19.02 22.02 23.02 24.02 25.02 26.02

Tarih

Endeks

Şubat ayının son haftasında ABD’de beklenenden yüksek çıkan işsizlik maaşı başvuruları ve kredi derecelendirme kuruluşları S&P ile Moody’s’in Yunanistan’ın kredi notunu indirebileceklerini açıklamaları ile Avrupa ülkelerine yönelik olumsuz haber akışı nedeniyle USD güç kazanmaya devam etti ve EUR/USD paritesi 1.3490 düzeyine kadar geriledi. Haftanın son günü uluslararası piyasalardaki genel toparlanma eğilimiyle birlikte FED Başkanı Bernanke’nin de faizlerin uzun süre düşük tutulacağı açıklamasıyla EUR/USD paritesi yeniden yükseldi ve haftayı 1.3581 USD’den kapattı. Doların küresel piyasalarda güçlenmesinin yanında yurtiçindeki yargı tartışmaları ve üst düzey emekli ve muvazzaf TSK personelin gözaltına alınmasının piyasalarda oluşturduğu gerginlik TL’nin hafta boyunca değer kaybetmesine yol açtı. Perşembe günü 1.5474 TL seviyesini gören USD kurunun, haftanın son günü yurt dışındaki genel toparlanma eğilimi ve Cumhurbaşkanlığında yapılan üçlü görüşmeden çıkan olumlu açıklamanın da etkisiyle artış eğilimi durdu ve bir miktar gerileyerek haftayı 1.5435 TL’den kapattı.

• İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB)

Şubat ayının ikinci haftasını sert düşüşler kaydederek 49,993 seviyesine kadar inen İMKB Bileşik Endeksi haftayı 51,064 seviyesinden kapattıktan sonra yeni haftaya artışla başlamıştır.

ABD’de şirket bilânçolarının beklenenden iyi gelmesinin yarattığı olumlu hava ile yurtdışı piyasalara paralel bir seyir göstererek yükselişe geçen bileşik endeks, hafta ortasında günlük işlem hacminin 3.2 milyar TL’ye kadar çıkmasının da etkisiyle hafta başına göre %3.7 oranında artarak 53,273 puana

kadar yükselmiştir. Bileşik Endeks hafta ortasında açıklanan ABD işsizlik maaşı başvurularının beklenenden yüksek çıkmasının etkisiyle tekrar düşüş kaydetmesine rağmen S&P’nin Türkiye’nin döviz cinsinden uzun vadeli kredi notunu, istikrarlı şekilde azalan borç yükünü ve hükümetin ekonomiye dair politikalardaki esnekliğini gerekçe gösterip bir kademe arttırarak "BB-"den "BB”

ye; görünümü ise durağandan pozitife yükseltmesinin getirdiği moralle haftayı yükselişe 53,319 düzeyinden kapattı. Şubat ayının son haftasında ise Almanya’da açıklanan olumsuz IFO verisinin ardından ABD tüketici güveni rakamının son ayların en düşük seviyesine düşmesi ve Yunanistan ile AB ülkelerine dair olumsuz hava, uluslararası piyasalarda satışların artmasına sebep olmuştur. Küresel piyasalardaki satıcılı durumun yanında yurtiçindeki siyasi gerginliğin de etkisiyle Bileşik Endeks sert satışlara maruz kaldı. Yurtdışındaki ve yurt içindeki satış dalgası İMKB 100 endeksinin kritik destek noktalarına kadar geri çekilmesine neden oldu. 48,739 seviyesine kadar gerileyen Endeks haftayı geçen haftaki kapanışa göre %6.7 düşüşle 49,705 düzeyinden kapatmıştır.

Böylece bileşik endeks, bu dönem içerisinde %2.66 oranında değer kaybederken, yabancı portföylerin piyasa içerisindeki payı ise %65.83 seviyesinden %66.19 düzeyine yükselmiştir.

(12)

• Türk Bankacılık Sektörü Gelişmeleri

09 Şubat–18 Şubat 2010 döneminde bankacılık sektörü toplam mevduat hacmi

%1.63 artarak 526 milyar TL’den 535 milyar TL düzeyine çıkmıştır. Bankacılık sektörü toplam mevduat hacminin alt ayrımına bakıldığında ise vadeli mevduatlarda gerçekleşen ‰3 oranındaki artışa karşılık, vadesiz mevduatların

%9.63 düzeyinde arttığı göze çarpmaktadır. Dönem sonu tarihinin, kamu maaş ödemelerinin sonrasına rastlamasına bağlı olarak, vadesiz mevduatların artış kaydetmesi ay içerisindeki dönemsel hareketler olarak değerlendirilmektedir.

Bankacılık sektörü toplam kredi hacmi, yılsonuna göre %1.38, geçen döneme göre ise %0.68 oranında artarak 402 milyar TL düzeyine ulaşmıştır. Toplam kredilerin alt ayrımına bakıldığında ise TL krediler ve yabancı para cinsinden kredilerde sırasıyla %0.69 ve %0.64 genişleme görülmektedir.

Bankacılık Sektörü İle İlgili Seçilmiş Göstergeler (Milyon TL.)

Değişim (%) 31.12.09 09.02.10 18.02.10 Yıl Sonuna

Göre Dönem MEVDUAT VE FONLAR

TOPLAM MEVDUAT VE FONLAR 531,491 526,469 535,068 -0.67 1.63

Vadeli 448,251 452,154 453,592 1.19 0.32

Vadesiz 83,241 74,316 81,476 -2.12 9.63

KREDİLER

TOPLAM KREDİLER 396,806 399,598 402,299 1.38 0.68

TL 289,831 291,480 293,489 1.26 0.69

YP 106,976 108,117 108,810 1.71 0.64

YP Krediler/Toplam Krediler (%) 26.96 27.06 27.05

Krediler /Mevduat (%) 74.66 75.90 75.19

Takipteki Alacaklar (Brüt) 21,521 21,613 21,644 0.57 0.14

Takipteki Alacaklar / Krediler (%) 5.42 5.41 5.38

Menkul Değerler Portföyü 266,024 266,696 271,273 1.97 1.72

MDP/ Mevduat (%) 50.05 50.66 50.70

Kaynak: BDDK

Bankacılık sektörü takipteki alacaklar hacmi, uzun zamandır devam eden artış eğiliminin 9 Şubat itibariyle durmasından sonra, tekrar küçük bir miktar artarak 21,644 milyon TL seviyesine çıkmıştır. Bankacılık sektörü takipteki alacaklar hacmindeki bu artışa rağmen toplam kredilerin daha yüksek bir oranda artmasının etkisiyle takipteki alacakların kredilere oranı %5.41 düzeyinden %5.38 seviyesine inmiştir.

11–22 Ocak 2010 döneminde bankacılık sektörü menkul değerler portföyü hacmi, yaklaşık %1.7 oranında artış kaydederek 266.7 milyar TL’den 271.2 milyar TL düzeyine yükselmiştir.

İletişim Bilgileri

Oktay Küçükkiremitçi Müdür 0312 4179200/2340 oktay,kucukkiremitci@kalkinma,com,tr Mustafa Şimşek Müdür Yardımcısı 0312 4179200/2340 mustafa,simsek@kalkinma,com,tr Fulya Bayraktar Kıdemli Uzman 0312 4179200/2356 fulya,bayraktar@kalkinma,com,tr Faruk SEKMEN Uzman Yardımcısı 0312 4179200/2343 faruk,sekmen@kalkinma,com,tr

(13)

MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER

2009 2010

2007 2008

Şub Mar Nis May Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara Oca Şub

GSYİH (Milyon $) 656,670 741,754 - 127,078* - - 145,718* - - 174,280* - - - - -

Büyüme Oranı (1998 fiyatlarıyla) 4.7 0.9 - -14.7* - - -7.9* - - -3,3* - - - - -

İmalat Sanayi KKO (%) 78.3 75.2 60.3 59.2 60.3 64.2 66.8 67.4 68.2 67.5 68.0 69.2 67.6 67.8 67.8

İşsizlik Oranı (%) 10.3 11.0 16.1 15.8 14.9 13.6 13.0 12.8 13.4 13.4 13.0 13.1 - - -

Enflasyon (ÜFE) (%) (yıllık) 5.94 8.11 6.43 3.46 -0.35 -2.46 -1.86 -3.75 -1.04 0.47 0.19 1.51 5.93 6.30 -

Enflasyon (TÜFE) (%) (yıllık) 8.39 10.06 7.73 7.89 6.13 5.24 5.73 5.39 5.33 5.27 5.08 5.53 6.53 8.19 -

TÜFE Bazlı Reel Kur Endeksi 190.3 168.8 163.4 159.5 166.8 168.4 165.3 168.2 169.2 166.8 170.9 169.8 170.2 180.4 182.8 Cari İşlemler Dengesi (Milyon $) -38,219 -41,947 -286 -1,142 -1,552 -1,691 -2,075 -425 -583 -931 330 -1,807 -3,217 - - Dış Ticaret Dengesi (Milyon $) -62,791 -69,936 -639 -2,367 -2,558 -3,520 -4,165 -3,787 -4,991 -4,003 -2,649 -3,713 -4,942 -3,640 - - İhracat-FOB (Milyon $) 107,272 132,027 8,436 8,157 7,563 7,348 8,336 9,057 7,824 8,482 10,092 8,904 10,056 7,864 - - İthalat-CIF (Milyon $) 170,063 201,964 9,075 10,525 10,121 10,868 12,501 12,844 12,814 12,485 12,740 12,617 14,998 11,504 - Karşılama Oranı (%) İhracat/İthalat 63.1 65.4 93.0 77.5 74.7 67.6 66.7 70.5 61.1 67.9 79.2 70.6 67.0 68.4 - Bütçe Gelirleri (Milyon TL) 189,617 208,898 18,415 13,053 20,063 18,854 15,411 16,785 21,994 15,953 19,010 17,818 21,875 19,525 - - Vergi Gelirleri (Milyon TL) 152,832 168,087 13,805 10,514 12,814 15,275 12,850 14,435 19,296 12,517 13,831 15,084 18,169 17,304 - - Diğer Gelirler (Milyon TL) 36,786 40,811 4,611 2,539 7,250 3,579 2,561 2,350 2,697 3,436 5,178 2,734 3,705 2,221 - Bütçe Harcamaları (Milyon TL) 203,501 225,967 25,808 21,820 21,010 19,464 17,932 23,392 23,518 25,428 21,431 20,942 27,733 22,646 - - Faiz Harcamaları (Milyon TL) 48,732 50,661 9,859 4,449 3,038 4,991 1,123 5,226 8,058 4,987 4,731 1,915 1,042 6,090 - - Faiz Hariç Harcamalar (Milyon TL) 154,769 175,306 15,950 17,372 17,972 14,473 16,809 18,166 15,461 20,441 16,699 19,027 26,692 16,557 - Bütçe Dengesi (Milyon TL) -13,883 -17,069 -7,393 -8,767 -947 -610 -2,521 -6,607 -1,525 -9,475 -2,421 -3,124 -5,859 -3,121 - - Faiz Dışı Denge (Milyon TL) 34,848 33,592 2,466 -4,319 2,091 4,381 -1,398 -1,381 6,533 -4,488 2,310 -1,209 -4,817 2,968 - Merkezi Yönetim Toplam

İç Borç Stoku (Milyon $) 219,207 181,728 171,230 173,167 186,478 196,723 197,161 208,339 211,696 216,349 220,686 222,051 219,170 226,458 - Merkezi Yönetim Toplam

Dış Borç Stoku (Milyon $) 67,117 69,754 67,916 68,469 69,950 71,334 70,161 72,386 73,391 74,652 74,864 75,288 74,050 75,473 -

*: Çeyrek dönemler itibariyledir.

Kaynak: TÜİK, TCMB, Hazine Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı

Referanslar

Benzer Belgeler

Anadolu Hayat 2012 ilk çeyrekte 21.2 milyon TL net kar ile 19 milyon TL olan piyasa beklentisinin üzerinde kalırken geçen yıla göre de %58 artış gösterdi.. Net kardaki

HSBC ve ilişkili kuruluşlar ve/veya bu kuruluşlarda çalışan personel araştırma raporlarında sözü edilen (veya ilişkili) menkul kıymetlere yatırım yapabilir ve

TÜİK'in açıkladığı Ocak ayı Sanayi Ciro ve Sipariş Endeksi'ne göre, Sanayi Ciro Endeksi, 2010 yılı Ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre %11.7 artarak 134,4 oldu..

2017 yılı Mart ayında vergi gelirleri geçen yılın aynı ayına göre %8,9 oranında artarak 33,2 mlr TL olarak gerçekleşmiştir..  Maliye Bakanı Naci Ağbal,

 2017 yılı Ocak-Nisan döneminde vergi gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre %12,6 oranında artarak 158,7 mlr TL olurken, faiz hariç bütçe giderleri ise %23,4

Böylece Ocak-Nisan döneminde, merkezi yönetim bütçesi 4.06 milyar TL açık verirken, faiz dışı fazla ise bir önceki yılın aynı göre %48.2 oranında artarak 20.1

2010 yılı Ocak-Nisan döneminde, bütçe gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre %15.4 oranında artarak 77.8 milyar TL olurken, bütçe giderleri %7 oranında artarak

[r]