• Sonuç bulunamadı

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı 0

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı 0"

Copied!
43
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

0

MASAK Faaliyet Raporu 2008

(2)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

1

MASAK Faaliyet Raporu 2008

İÇİNDEKİLER

BAŞKANIN SUNUŞU 2

I. SUÇ GELİRLERİNİN AKLANMASI VE TERÖRÜN FİNANSMANIYLA MÜCADELE

3

II. MASAK HAKKINDA GENEL BİLGİLER 6

Vizyon ve Misyon 6

Görev, Yetki, Sorumluluklar ve Sunulan Hizmetler 6

Birime İlişkin Bilgiler 7

¾ Bakanlık İçindeki Yeri ve Örgütsel Yapı 7

¾ İnsan Kaynakları 11

III. FAALİYETLERE İLİŞKİN BİLGİ VE DEĞERLENDİRMELER 12

Mali Bilgiler 12

Performans Bilgileri 13

¾ Düzenleme, Dış İlişkiler ve Koordinasyon Faaliyetleri 13

¾ Veri Toplama Faaliyetleri 22

¾ Aklama Suçuna İlişkin Analiz, Değerlendirme ve İnceleme Faaliyetleri

25

¾ Terörün Finansmanına İlişkin Analiz ve Değerlendirme Çalışmaları 31

¾ Yükümlülük Denetimi Faaliyetleri 32

¾ Eğitim Faaliyetleri ve Kamuoyu Duyarlılığını Artırmaya Yönelik Diğer Faaliyetler

36

¾ Proje Bilgileri 37

IV. SONUÇ 39

EKLER 41

TABLOLAR LİSTESİ 41

ŞEKİLLER LİSTESİ 42

GRAFİKLER LİSTESİ 42

KISALTMALAR 42

(3)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

2

B

AŞKANIN SUNUŞU

2006 yılında yürürlüğe giren 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi

Hakkında Kanun ile suç gelirlerinin

aklanmasıyla mücadelede temel kurumlardan birisi olan Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK)’nun görev, yetki ve sorumlulukları yeniden belirlenmiş, anılan Kanun ile aklama suçunun yanı sıra terörün finansmanı suçunun önlenmesi konusunda da görev üstlenen MASAK, bu suçlarla daha etkin mücadele edebilmek için gerekli kurumsal ve yasal altyapı oluşturulmasına yönelik çalışmalarını 2008 yılında da sürdürmüştür.

MASAK Faaliyet Raporu 2008 2008 yılında, suç gelirlerinin aklanması ve

terörün finansmanı ile mücadele kapsamında;

Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair

Tedbirler Hakkında Yönetmelik,

Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine İlişkin Yükümlülüklere Uyum Programı Hakkında Yönetmelik,

5, 6 ve 7 Sıra No.lu MASAK Genel Tebliğleri

yürürlüğe girmiştir.

Söz konusu düzenlemelerden, Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine İlişkin Yükümlülüklere Uyum Programı Hakkında Yönetmelik ile bankalar, sermaye piyasası aracı kurumları, sigorta ve emeklilik şirketleri ve bankacılık faaliyetleri ile sınırlı olmak üzere PTT Genel

Müdürlüğünden, 5549 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik ve tebliğlere uyumun sağlanması amacıyla kurum politika ve prosedürlerinin oluşturulması, risk yönetimi, izleme ve kontrol, eğitim ve iç denetim faaliyetlerinin yürütülmesi ve uyum birimi oluşturulması tedbirlerini içeren bir uyum programı oluşturmaları istenmiş ve kendilerine söz

konusu uyum programının oluşturulması için de 1 Mart 2009 tarihine kadar süre tanınmıştır.

Yükümlülerin, yeni düzenlemeler konusunda bilinçlendirilmesi amacıyla eğitim çalışmaları yoğun bir şekilde sürdürülmüş, bu kapsamda sermaye piyasası aracı kurumları, sigorta şirketleri ve PTT Genel Müdürlüğüne yönelik olarak eğiticilerin eğitimi programları

düzenlenmiştir.

Yükümlü gruplarına yönelik eğitim faaliyetleri sonucu oluşan farkındalık, şüpheli işlem bildirimi (ŞİB) sayılarına da yansımış ve 2008 yılı içinde alınan ŞİB sayısı, son beş yılda (2003-2007) alınan ŞİB sayısını (4.908) aşarak 4.924 adede

ulaşmıştır.

“Karapara Aklama İle Mücadele

Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi”nde önemli bir yer tutan bankaların elektronik ortamda şüpheli işlem bildiriminde

bulunmaları çalışmalarında ise sona yaklaşılmış olup, 2009 yılı içinde

uygulamaya geçilmesi hedeflenmektedir.

MASAK, 2008 yılı içinde, yabancı ülkelerdeki muadil kurumlarla işbirliğini geliştirmeye yönelik çalışmalara da hız vermiş, bu

çerçevede Moğolistan, Gürcistan, Afganistan, Suriye, Arnavutluk ve Romanya Mali

İstihbarat Birimleri ile aklama ve terörün finansmanı ile mücadelede işbirliğine yönelik mutabakat muhtıraları (MoU) imzalamıştır.

MASAK olarak yıl boyunca

gerçekleştirdiğimiz faaliyetlere ilişkin bilgilerin yer aldığı 2008 yılı Faaliyet Raporunun, kamuoyunu bilgilendirme görevimizi yerine getirme anlamında başarılı olmasını diliyor, bu vesileyle yürütülen faaliyetlerde emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

Ankara, 31/03/2009

Adnan ERTÜRK Başkan

(4)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

3

MASAK Faaliyet Raporu 2008 I

.

SUÇ GELİRLERİNİN

AKLANMASI VE TERÖRÜN FİNANSMANIYLA MÜCADELE

A

klama kavramı en geniş anlamıyla yasadışı yollardan elde edilen kazançların kaynağının gizlenmesi ve niteliğinin değiştirilmesi suretiyle yasal görüntü kazandırılarak ekonomik sisteme sokulmasıdır. Aklama suçunun, bu suça kaynaklık eden öncül suçtan ayrı bir suç olarak sayılmasındaki asıl amaç, suç gelirlerinden yararlanan kişileri bu gelirlerden mahrum etmek suretiyle, kazanç elde etmek amacıyla işlenen suçların engellenmesidir. Bu nedenle aklama suçu ile mücadele öncül suçlarla mücadelenin de önemli bir aracı olarak görülmektedir.

Aklama suçuyla mücadelenin önleyici ve caydırıcı tedbirler olmak üzere iki temel boyutu bulunmaktadır.

Hapis cezası, para cezası, müsadere ve tüzel kişiler için güvenlik tedbiri

uygulaması gibi caydırıcı tedbirler, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda

düzenlenmiştir.

Suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanı ile mücadelenin başarısında suç ve ceza öngören caydırıcı tedbirlerin yanı sıra yükümlülere yönelik olarak getirilen müşterinin tanınması, şüpheli işlemlerin bildirimi, iç kontrol, iç denetim, risk yönetimi ve uyum görevlisi atanması gibi önleyici tedbirlerin ihdası da hayati öneme haizdir.

Zira bilişim alanındaki gelişmeler ve finansal araçlardaki çeşitlenmeler, ekonomik sistemin özellikle definansal faaliyetlerin hızlı, karmaşık ve sınır tanımayan bir boyut kazanmasına neden olmuştur. Bu gelişmeler, aklayıcılar ve terörü finanse edenler için uygun ortamlar

oluşturmuştur. Bu nedenle aklama ve terörün finansmanı ile mücadelede suç gelirlerinin ekonomik sisteme

sokulmasının önlenmesine yönelik tedbirler her zamankinden daha önemli hale gelmiştir.

Nitekim suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanı ile mücadelede önleyici tedbirlerin önemine uluslararası

düzenlemelerde de vurgu yapılmış ve ülkeler bu çerçevede gerekli önlemleri almaları konusunda uyarılmıştır.

Sınır aşan örgütlü suçların önlenmesi ve bu çerçevede ülkeler arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla 2000 yılında Birleşmiş Milletler nezdinde hazırlanan ve ülkemizin de 30.01.2003 tarihi itibariyle taraf olduğu Sınır Aşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi (Palermo Konvansiyonu) organize suçlarla mücadele amacıyla hazırlanan ilk

düzenleme niteliğini haiz olup, aklama ile mücadele amacıyla önleyici tedbirlere de yer vermiş bulunmaktadır. Sözleşmede, bankalar ve banka dışı mali kuruluşlar ile karapara aklamaya müsait diğer

kurumlara; kimlik tespiti, kayıtların saklanması ve şüpheli işlem bildirimi yükümlülüklerinin getirilmesi suretiyle konunun önleyici tedbirler boyutuna da değinilmiş ve ülkelerden bu çerçevede gerekli düzenlemelerin yapılması istenilmiştir.

Diğer taraftan, terörün finansmanının engellenmesine yönelik etkili önlemlerin oluşturulması ve benimsenmesi amacıyla ülkeler arasında işbirliğinin geliştirilmesi için 1999 yılında Birleşmiş Milletler nezdinde hazırlanan ve ülkemizin de 10.01.2002 tarihi itibariyle taraf olduğu Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşmede de aynı şekilde terörün finansmanıyla mücadele

çerçevesinde önleyici tedbirlere değinilmiş ve bu kapsamda devletler, finansal

kurumlar ve benzeri kuruluşları, devamlı

(5)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

4

MASAK Faaliyet Raporu 2008 veya arızi müşterilerinin veya lehlerine

hesap açılan kişilerin teşhisi için mevcut en etkili yöntemleri kullanmaya,

olağandışı veya şüpheli işlemlere özel dikkat göstermeye ve suç teşkil eden bir eylemden kaynaklandığından şüphelenilen işlemleri haber vermeye mecbur eden önlemler almaya çağırılmış ve devletlerin terörün finansmanı suçunun önlenmesi için tüm para transferi kurumlarının

denetlenmesini, sermayenin serbest dolaşımını engellemeksizin nakit ve ticaret senetlerinin izlenmesini veya gözetimini sağlayan tedbirleri almaları gerektiği belirtilmiştir.

Bu kapsamda, ülkemizde aklama ve terörün finansmanı ile ilgili olarak temel önleyici tedbirlere 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’da yer verilmiştir. Bu tedbirler için yasal zeminde genel bir çerçeve çizilmiş, finansal araçlardaki çeşitlenmeler ve bunun sonucu olarak aklama yöntemlerine her geçen gün yenilerinin eklenmesi hususu da göz önünde bulundurularak ayrıntılı düzenlemelerin ikincil düzenlemelerle yapılması öngörülmüştür.

Bu çerçevede hazırlanan Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik, Suç Gelirlerinin

Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine İlişkin Yükümlülüklere Uyum Programı Hakkında Yönetmelik ile 5, 6 ve 7 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliğleri, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş

bulunmaktadır.

09.01.2008 tarihli ve 26751 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik”te önleyici tedbirler ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Aklama suçunun önlenmesinde en önemli unsur

olan müşterinin tanınması ilkesi kapsamında, kimlik tespitinin yanı sıra aklama ve terörün finansmanı bakımından yüksek risk taşıyan müşterilerin, iş

ilişkilerinin ve işlemlerin belirlenmesi de alınması gereken bir tedbir olarak

düzenlemede yerini almıştır. Yönetmelikte ayrıca önleyici tedbirlerin ana

unsurlarından olan şüpheli işlem bildirim yükümlülüğünün esasları yeniden

düzenlenmiş, yükümlülere karmaşık ve olağandışı büyüklükteki işlemlere özel dikkat gösterme zorunluluğu getirilmek suretiyle bu tür işlemlerin de takibi amaçlanmıştır.

Söz konusu yükümlülüklere uyumun yükümlüler nezdinde oluşturulacak bir sistem dâhilinde sağlanmasını teminen hazırlanan ve dayanağını 5549 sayılı Kanun’un “Eğitim, iç denetim, kontrol ve risk yönetim sistemleri ile diğer tedbirler”

başlıklı 5’inci maddesinden alan “Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine İlişkin Yükümlülüklere Uyum Programı

Hakkında Yönetmelik” ise yükümlülerin risk temelli bir yaklaşımla oluşturacakları uyum programına yönelik hükümler içermektedir. Bu düzenleme esas itibariyle aklama suçuyla mücadelede önleyici mekanizmanın etkinliğini sağlamaya yönelik olup yükümlülerin gerek

aklamanın gerekse terörün finansmanının önlenmesi konusunda yeterli dikkat ve özeni göstermelerinin sağlanması amaçlanmıştır.

“Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve

Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik” ve “Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine İlişkin Yükümlülüklere Uyum Programı

Hakkında Yönetmelik” ile ilgili önleyici tedbirlere ilişkin daha detaylı hususlar Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliğlerinde düzenlenmiştir.

(6)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

5

MASAK Faaliyet Raporu 2008 Bu çerçevede; yükümlüler tarafından

müşterinin tanınması ilkesi kapsamında uyulması gereken “basitleştirilmiş tedbirler”

5 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliğinde, yükümlüler tarafından suç gelirlerinin aklanmasının ve terörün

finansmanının önlenmesi kapsamında

“şüpheli işlem bildiriminde bulunulması yükümlülüğü”nün etkin, zamanında ve uygun şekilde yerine getirilmesine yönelik

açıklamalar 6 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliğinde, yükümlülerin sürekli iş ilişkisi içinde bulundukları müşterilerinin kimlik tespiti kapsamındaki bilgilerinin Yönetmeliğe uygun hale getirilmesi ile kimlik tespiti kapsamındaki diğer açıklamalar ise 7 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliğinde düzenlenmiştir.

(7)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

6

MASAK Faaliyet Raporu 2008 II. MASAK HAKKINDA GENEL

BİLGİLER

Vizyon ve Misyon

Başkanlığımızın vizyon ve misyonu şöyle belirlenmiştir.

Vizyon: Suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanıyla etkili bir şekilde mücadele ederek etkin bir ekonomi ve güvenli bir toplum oluşmasına katkıda bulunan öncü bir kurum olmak.

Misyon: Aklama ve terörün finansmanı suçlarının önlenmesi ve tespitine yönelik olarak; politika oluşturulması ve

düzenleme yapılmasına katkıda

bulunmak, hızlı ve güvenilir bir şekilde bilgi toplamak ve analiz etmek, araştırma ve inceleme yapmak, elde edilen bilgi ve sonuçları ilgili makamlara iletmek.

Görev, Yetki,

Sorumluluklar ve Sunulan Hizmetler

4208 sayılı Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanun’un 19.11.1996 tarihinde yürürlüğe girmesiyle Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı da kurulmuş ve ülkemiz karaparanın aklanmasıyla mücadele eden ülkeler arasında yerini almıştır.

17 Şubat 1997’de faaliyete geçen Başkanlığımız, doğrudan Maliye Bakanı’na bağlı olarak çalışan, idari nitelikte bir kurum olup, görev ve yetkileri ilk olarak 4208 sayılı Kanunda

düzenlenmiştir.

Başkanlığımızın görev ve yetkileri, 18 Ekim 2006 tarih ve 26323 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’un 19’uncu

maddesinde yeniden düzenlenmiş olup, buna göre MASAK, aşağıdaki temel hizmetleri yürütmektedir:

Suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi amacıyla politika

hazırlamak ve uygulama stratejileri geliştirmek, bu amaçla kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak, ortak çalışmalar yapmak, görüş ve bilgi alışverişinde bulunmak.

Belirlenen politikalar çerçevesinde kanun, tüzük ve yönetmelik taslakları hazırlamak, 5549 sayılı Kanun ile buna ilişkin Bakanlar Kurulu Kararlarının uygulanması konusunda düzenlemeler yapmak.

Suç gelirlerinin aklanması alanındaki gelişmeler ile aklama suçunun önlenmesi ve ortaya çıkarılmasına yönelik yöntemler konusunda araştırmalar yapmak.

Suç gelirlerinin aklanmasını önlemek amacıyla sektörel çalışmalar yapmak, önlemler geliştirmek ve uygulamayı izlemek.

Kamuoyu duyarlılığını ve desteğini artırmaya yönelik çalışmalar yapmak.

Suç gelirlerinin aklanmasının ve terörün finansmanının önlenmesi kapsamında veri toplamak, şüpheli işlem bildirimlerini almak, analiz etmek ve değerlendirmek.

Değerlendirme sürecinde gerek duyulduğunda kolluk ve diğer birimlerden kendi görev alanlarında inceleme ve araştırma yapılması talebinde bulunmak.

5549 sayılı Kanun kapsamına giren işlemler ile ilgili olarak, araştırma ve inceleme yapmak veya yaptırmak.

(8)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

7

MASAK Faaliyet Raporu 2008 Yapılan araştırma ve inceleme

sonucunda aklama suçunun işlendiği hususunda olguların varlığının tespiti halinde, Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre gerekli işlemler yapılmak üzere Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunmak.

Cumhuriyet savcıları tarafından intikal ettirilen konuları incelemek ve aklama suçunun tespitine ilişkin talepleri yerine getirmek.

Aklama veya terörün finansmanı suçunun işlendiğine dair ciddi

şüphelerin mevcut olması durumunda konuyu ilgili Cumhuriyet savcılığına intikal ettirmek.

Kanun ve ilgili mevzuat kapsamında yükümlülük denetimi yapılmasını sağlamak.

Kamu kurum ve kuruluşları, gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kuruluşlardan her türlü bilgi ve belgeyi istemek.

Bilgi ve ihtisasına ihtiyaç duyulması halinde, diğer kamu kurum ve

kuruluşlarında çalışanların Başkanlık bünyesinde geçici olarak

görevlendirilmelerini talep etmek.

Görev alanına giren konularda uluslararası ilişkileri yürütmek, görüş ve bilgi alışverişinde bulunmak.

Yabancı ülkelerdeki muadil kurumlarla bilgi ve belge değişiminde bulunmak, bu amaçla uluslararası antlaşma niteliğinde olmayan mutabakat muhtırası imzalamak.

Birime İlişkin Bilgiler 1-Bakanlık İçindeki Yeri ve Örgütsel Yapı

MASAK’ın, Maliye Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 8’inci

maddesinin (g) bendiyle Maliye Bakanlığı bünyesinde “ana hizmet birimi” olduğu, 5549 sayılı Kanunun 19’uncu maddesinde de doğrudan Maliye Bakanına bağlı olarak çalışacağı hüküm altına alınmıştır.

Başkanlık, hizmetlerini; Başkana bağlı Başkan Yardımcıları, Daire Başkanları ve bunlara bağlı Dış İlişkiler, Mevzuatı İzleme ve Koordinasyon, Veri Toplama, Veri Girişi, Yükümlülük Denetimi, Kamuoyu Duyarlılığını Artırma, Aklama Suçuna İlişkin Analiz ve Değerlendirme, Aklama Suçu İnceleme, Terörün

Finansmanına İlişkin Analiz ve

Değerlendirme, Genel Analiz Grupları ile Bilgi İşlem, İnsan Kaynakları, İdari ve Mali İşler Şube Müdürlükleri eliyle yürütmektedir.

(9)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

8

MASAK Faaliyet Raporu 2008 Şekil 1- Başkanlığımızın Maliye Bakanlığı İçindeki Yeri

(10)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

9

MASAK Faaliyet Raporu 2008 Mali istihbarat birimleri, karaparanın

aklanması ve terörün finansmanı ile

mücadelenin temel kurumlarından olup, bu mücadelede önemli fonksiyonlar

üstlenmektedirler.

Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force - FATF), 26’ncı tavsiyesinde;

ülkelerden şüpheli işlem bildirimlerini alan, analiz eden ve ilgili birimlere dağıtan ulusal merkezi bir makam oluşturmalarını istemektedir.

Bu çerçevede Türkiye’nin mali istihbarat birimi (financial intelligence unit- FIU) olarak kurulan MASAK, temel FIU fonksiyonlarının yanı sıra düzenleyici, denetleyici ve eğitici bir rol de

üstlenmiştir.

5549 sayılı Kanunda belirtilen görevlerini daha etkin ve verimli bir şekilde

yürütebilmek için MASAK’ın organizasyon yapısında 1 Temmuz

2008’den itibaren geçerli olmak üzere bazı değişiklikler yapılmış olup, görev tanımları Başkanlıkça belirlenen çalışma grupları oluşturulmuştur.

Oluşturulan gruplar Şekil 2’de gösterilmiştir.

Yeni organizasyon yapısında terörün finansmanı ile mücadeleye özel bir önem verilmiş ve terörün finansmanına ilişkin analiz ve değerlendirmeden sorumlu ayrı bir grup oluşturulmuştur.

Öte yandan aklama ve terörün finansmanıyla mücadelede olayları makro seviyede ele alarak çalışmalar yapacak yeni bir grup tesis edilmiştir. Genel Analiz Grubu olarak adlandırılan bu grubun, ülke genelinde riskli alanların tespiti amacıyla sektörel çalışmalar yapması hedeflenmektedir.

Yeni yapılanmayla oluşturulan gruplardan biri de Kamuoyu Duyarlılığını Artırma Grubu olup, aklama ve terörün finansmanı ile mücadelede genelde kamuoyunun, özelde ise yükümlü gruplarının bilgi ve

bilinçlendirilmesinin önemine binaen bu alanda çalışmalar yapmak üzere

oluşturulmuştur.

(11)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

10

MASAK Faaliyet Raporu 2008

Şekil 2- Başkanlığımızın Organizasyon Şeması

(12)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

11

2- İnsan Kaynakları

MASAK’ta fiilen görev yapan toplam 155 personelin dağılımına ilişkin bilgilere aşağıdaki tabloda yer verilmiştir.

Tablo 1- Personelin Unvanlar Bazında Durumu (31 Aralık 2008)

Unvan Görev Yapan Personel Sayısı

Başkan 1

Başkan Yardımcısı 2

Daire Başkanı 3

Şube Müdürü 5

Bilgi İşlem Merkezi Müdürü 1

Mali Suçları Araştırma Uzmanı 41

Mali Suçları Araştırma Uzm.

Yrd. 20

Vergi Denetmeni 5

Gelir Uzmanı 8

Şef 3

Mühendis 3

Çözümleyici 3

Programcı 4

Bilgisayar İşletmeni 2

Veri Hazırlama ve Kontrol

İşletmeni 26

Mütercim 4

Memur 12

Teknisyen 2

Dağıtıcı 3

Şoför 1

Y.Hizmetli 6

Grafik 1- Personelin Kadro Bazında Durumu

Kadrolu  Personel ; 108 Sözleşmeli 

Personel ; 7

Geçici Görevli  Personel; 40

MASAK Faaliyet Raporu 2008

(13)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

12

MASAK Faaliyet Raporu 2008 III. FAALİYETLERE İLİŞKİN BİLGİ VE DEĞERLENDİRMELER

M

ali Bilgiler

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı’nın son beş yıla ilişkin bütçe ödenek ve

harcamalarını gösteren tablo aşağıdaki gibidir. Tablodan da anlaşılacağı üzere, son beş yılda Başkanlık tarafından ödenek sınırları içinde harcama yapılmıştır.

Tablo 2- Bütçe Giderlerinin Ekonomik Sınıflandırılması

Ekonomik Sınıf

01 02 03 05 06 07

Yıllar

Bütçe Giderinin Türü

Personel Giderleri Sosyalvenlik Kurumlarına Devlet Primi Giderleri Mal ve Hizmet Alım Giderleri Cari Transferler Sermaye Giderleri Sermaye Transferleri

Toplam

Ödenek 2.018.800 115.700 527.046 20.010 202.066 1.914.000 4.797.622

2004 Harcama 2.180.382 126.280 255.769 19.346 0 1.914.000 4.495.777

Ödenek 2.299.000 140.000 545.000 20.974 144.525 321.880 3.471.379

2005 Harcama 2.429.195 158.595 268.134 19.391 0 0 2.875.315

Ödenek

2.722.500 198.800 568.100 21.000 0 0 3.510.400

2006 Harcama 2.587.895 194.382 245.794 18.571 0 0 3.046.642

Ödenek 3.056.500 617.100 727.200 31.000 0 0 4.431.800

2007 Harcama 2.854.782 251.740 372.219 27.937 0 0 3.506.678

Ödenek 3.480.428 293.020 530.500 51.500 0 0 4.355.448

2008 Harcama 3.480.427 285.025 385.148 51.379 0 0 4.201.979

(14)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

13

MASAK Faaliyet Raporu 2008 Grafik 2- 2008 Yılı Harcamalarının Yüzde Dağılımı

Personel  Giderleri

82,8%

Sosyal Güvenlik  Kurumlarına  Devlet Primi 

Giderleri 6,8%

Mal ve Hizmet  Alım Giderleri

9,2%

Cari Transferler 1,2%

Bütçe harcamalarının 31.12.2008 tarihi itibariyle bütçe ekonomik kodlarına göre dağılımı yukarıdaki grafikteki gibidir.

Grafikte de görüldüğü üzere, giderler içinde en büyük kalem personel giderleri olup toplam giderler içindeki payı

%82,8’dir. Diğer harcama kalemlerinin toplam giderlere oranı sırasıyla mal ve hizmet alımları için %9,2, sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderleri için

%6,8 ve cari transferler için %1,2 olarak gerçekleşmiştir. Cari transferler

Türkiye’nin (Mali Eylem Görev Gücü ile Egmont Grup) uluslararası kuruluşlara yaptığı yıllık üyelik aidatı ödemeleridir.

P

erformans Bilgileri 1- Düzenleme, Dış İlişkiler ve Koordinasyon Faaliyetleri

1.1- Düzenleme

11.10.2006 tarihli ve 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi

Hakkında Kanun’un 18.10.2006 tarih ve 26323 sayılı Resmi Gazete'de

yayımlanarak yürürlüğe girmesiyle birlikte Kanunun uygulanmasına ilişkin hazırlanan ikincil mevzuat çalışmaları kapsamında 2008 yılı içerisinde aşağıdaki Yönetmelik ve Tebliğler yürürlüğe konulmuştur.

1.1.1- Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik Bakanlar Kurulu’nun 10.12.2007 tarih ve 2007/13012 sayılı kararı ile kabul edilen

“Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair

Tedbirler Hakkında Yönetmelik”

(Tedbirler Yönetmeliği) 09.01.2008 tarih ve 26751 sayılı Resmi Gazete’de

yayımlanmıştır.

Yönetmelikte, 5549 sayılı Kanunun uygulanmasına yönelik olarak, suç gelirlerinin aklanmasının ve terörün finansmanının önlenmesi amacıyla yükümlüler, yükümlülükler,

yükümlülüklere uyumun denetimi, gümrük

(15)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

14

MASAK Faaliyet Raporu 2008 idaresine açıklama yapılması ve diğer

tedbirlere ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir.

Yönetmelikle getirilen yeni düzenlemeler aşağıda sıralanmıştır:

1- Yönetmeliğin 4 üncü maddesinde yükümlü grupları sayılmış ve 4208 sayılı Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte belirlenen yükümlüler arasında bulunmayan bazı meslek grupları da yükümlüler arasına dahil edilmiştir.

Tedbirler Yönetmeliği ile yükümlü grupları arasına dahil edilen yükümlüler aşağıda sıralanmıştır:

Saklama hizmeti ile sınırlı olmak üzere İstanbul Altın Borsası Başkanlığı, Varlık yönetim şirketleri,

Cumhuriyet altın sikkeleri ile Cumhuriyet ziynet altınlarını basma faaliyeti ile sınırlı olmak üzere Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü,

Emeklilik şirketleri,

Belli işlerle sınırlı olmak üzere serbest avukatlar, serbest muhasebeci ve serbest muhasebeci mali müşavirler ile yeminli mali müşavirler,

Spor Toto Teşkilat Başkanlığı.

2- Yükümlülerin risk temelli yaklaşımla müşterilerini tanımaları amacına yönelik olarak; teyide esas belgelerin gerçekliğinin kontrol edilmesi, gerçek faydalanıcının tanınması ve tüzel kişilere özel dikkat gösterilmesi, özel dikkat gerektiren

işlemler, müşteri durumunun ve işlemlerin izlenmesi, teknolojik risklere karşı tedbir alınması, üçüncü tarafa güven ilkesi, işlemin reddi ve iş ilişkisinin sona

erdirilmesi, muhabirlik ilişkisi, elektronik transferler ve riskli ülkelerle ilişkilere ilişkin bir dizi tedbir öngörülmüştür.

3- Aklama ve terörün finansmanı riskinin düşük olduğu işlem ve müşteriler

bakımından yükümlülerin müşterilerini tanımaları konusunda daha basit tedbirlerle yetinebilecekleri belirtilmiş, basitleştirilmiş tedbirlerin uygulanabileceği işlem türleri sayılmış ve Bakanlık bu madde

kapsamında uygulanabilecek tedbirleri ve sayılanlar dışında işlem türleri belirlemeye yetkili kılınmıştır.

4- Yükümlülük denetimine ve denetimler sonucunda düzenlenecek raporlar ile yapılacak idari işlemlere ilişkin ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir.

5- Gümrük idaresine yapılacak açıklama, mevzuatımız açısından 5549 sayılı Kanunun 16’ncı maddesinde düzenlenen yeni bir konu olması itibarıyla

“açıklama”ya ilişkin usul ve esaslar ile yetkilendirme konuları düzenlenmiştir.

6- Kimlik tespiti gerektiren işlemler için belirlenen genel eşik tutar 12.000 TL’den 20.000 TL’ye çıkarılmıştır.

7- Başkası adına hareket edilmesi

durumunda adına hareket edilen kimsenin kimlik tespitinde imza sirküleri de geçerli belgeler arasında sayılmıştır.

8- Uygulamada özellikle bankacılık işlemlerinde yaygın olarak yazılı talimatla işlem yapılmasına ihtiyaç duyulduğundan, gerekli kimlik tespitleri yapıldığı durumda yazılı talimatla işlem yapılmasına imkân tanınmıştır.

1.1.2- Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Bakanlar Kurulu’nun 31.03.2008 tarih ve 2008/13460 sayılı Kararı ile kabul edilen

“Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair

Tedbirler Hakkında Yönetmelikte

Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”

(16)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

15

MASAK Faaliyet Raporu 2008 15.04.2008 tarih ve 26848 sayılı Resmi

Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Yönetmelikte, Tedbirler Yönetmeliğinin Geçici 2’nci maddesinde yükümlülere, Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla sürekli iş ilişkisi içinde oldukları müşterilerinin kimlik tespiti kapsamındaki bilgilerini Yönetmeliğe uygun hale

getirmeleri için tanınan altı aylık süre 31.12.2008 tarihine kadar uzatılmış ve bu maddenin uygulanması bakımından Maliye Bakanlığına yetki verilmiştir. Diğer

taraftan Tedbirler Yönetmeliğinin Geçici 3’ üncü maddesinde 01.04.2008 ile 30.06.2008 tarihleri arasında yapılan işlemlere ilişkin teyidi zorunlu adres ve diğer iletişim bilgilerinin teyidinin de 31.12.2008 tarihine kadar tamamlanacağı belirtilmiştir.

1.1.3- Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine İlişkin Yükümlülüklere Uyum Programı Hakkında Yönetmelik

“Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine İlişkin

Yükümlülüklere Uyum Programı Hakkında Yönetmelik” (Uyum Yönetmeliği)

16.09.2008 tarih ve 26999 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Anılan Yönetmeliğin 33’üncü maddesinde, yürürlük tarihi 01.03.2009 olarak belirlenmiştir.

5549 sayılı Kanunun “Eğitim, iç denetim, kontrol ve risk yönetim sistemleri ile diğer tedbirler” başlıklı 5’inci maddesine

dayanılarak hazırlanan Yönetmelikte, anılan Kanunun uygulanmasına yönelik olarak, suç gelirlerinin aklanmasının ve terörün finansmanının önlenmesi amacıyla yükümlülerin uyum programı oluşturmaları ve uyum görevlisi atamalarına ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir.

1.1.4- Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine İlişkin Yükümlülüklere Uyum Programı Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

“Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine İlişkin

Yükümlülüklere Uyum Programı Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” 26.09.2008 tarih ve 27009 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Yönetmelikte, uyum görevlisi atayacak olan yükümlülerin söz konusu atama işlemini 01.12.2008 tarihine kadar gerçekleştirecekleri hüküm altına alınmış ve Uyum Yönetmeliğinin, uyum görevlisi atanması, uyum görevlisi atanacaklarda aranan şartlar, uyum görevlisinin görev, yetki ve sorumlulukları, uyum görevlisinin görevinden ayrılması ile ilgili

hükümlerinin 01.10.2008 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde, diğer

hükümlerinin ise 01.03.2009 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.

1.1.5- 5 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliği Tedbirler Yönetmeliğinin 26’ncı maddesi gereğince hazırlanan 5 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliği 09.04.2008 tarih ve 26842 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Müşterinin tanınmasına ilişkin esasların açıklandığı Tedbirler Yönetmeliğinin 26’ncı maddesinde, müşterinin

tanınmasına yönelik tedbirler bakımından yükümlülerin daha basit tedbirler

almalarına Maliye Bakanlığınca izin verilebileceği ve bu madde kapsamında uygulanabilecek tedbirler ile işlem türlerini belirleme konusunda da Maliye

Bakanlığının yetkili olduğu belirtilmiştir.

(17)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

16

MASAK Faaliyet Raporu 2008 Bu çerçevede 5 Sıra No.lu Mali Suçları

Araştırma Kurulu Genel Tebliğinin konusunu da Yönetmelik uyarınca yükümlü tarafından müşterinin tanınması ilkesi kapsamında uyulması gereken basitleştirilmiş tedbirler ile diğer açıklamalar oluşturmaktadır.

Genel Tebliğde ayrıca, Yönetmelik kapsamındaki adres, telefon ve faks numarası, elektronik posta adresinin doğruluğunun teyidi ile müteakip işlemlerde yapılacak kimlik tespitine ilişkin açıklamalara da yer verilmiş bulunmaktadır.

1.1.6- 6 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliği Tedbirler Yönetmeliğinin 27 ve

28’inci maddeleri gereğince hazırlanan 6 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliği 27.09.2008 tarih ve 27010 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Tedbirler Yönetmeliğinin 27’nci maddesinde Başkanlığın şüpheli işlem tiplerini belirlemeye, 28’inci maddesinde ise Maliye Bakanlığının şüpheli işlem bildirim formlarının düzenlenmesine, bildirimlerin elektronik ortam ve bilgi iletişim araçları kullanılarak yapılması zorunluluğu getirilmesine ve bildirimlerde elektronik imza kullanılmasına ilişkin usul ve esasları yükümlüler bazında ayrı ayrı belirlemeye yetkili olduğu belirtilmiştir.

Genel Tebliğde, suç gelirlerinin

aklanmasının ve terörün finansmanının önlenmesi kapsamında şüpheli işlem bildiriminde bulunulması yükümlülüğünün etkin, zamanında ve uygun şekilde yerine getirilmesine yönelik olarak şüpheli işlem bildirimine ilişkin usul ve esaslar hakkında ayrıntılı açıklamalara yer verilmiştir.

Ayrıca, Genel Tebliğ ekinde, yükümlülerin suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanında araç olarak kullanılmaları riskine karşı ortak bir tutum, anlayış ve işbirliği içinde olmalarının sağlanması ve şüpheli işlemlerin tespitinde yükümlülere yardımcı olunması amacıyla belirlenen şüpheli işlem tipleri yayımlanmıştır. Bu kapsamda, “genel mahiyette”, “sektörel bazda” ve “terörün finansmanı ile bağlantılı” olmak üzere üç ana başlık altında toplam 114 adet (rehber mahiyetinde) şüpheli işlem tipi belirlenmiştir.

1.1.7- 7 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliği

7 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliği 02.12.2008 tarih ve 27072 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Tedbirler Yönetmeliğinin, 15.04.2008 tarihli ve 26848 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik Geçici 2’nci maddesinde yükümlülerin,

Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla sürekli iş ilişkisi içinde

bulundukları müşterilerinin kimlik tespiti kapsamındaki bilgilerini 31.12.2008 tarihine kadar Yönetmeliğe uygun hale getirmeleri gerektiği ve maddenin uygulanmasında yükümlü grupları itibarıyla yapılacak işlemlerin kapsamı, sürelerin yeniden belirlenmesi,

uygulamaya ilişkin diğer usul ve esaslar konusunda Maliye Bakanlığının yetkili olduğu belirtilmiştir. Anılan hükmün Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden çıkarılan 7 Sıra No.lu Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliği ile yükümlülere, 01.04.2008 tarihi itibarıyla sürekli iş ilişkisi içinde bulundukları müşterilerinin kimlik tespiti kapsamındaki bilgilerini Yönetmeliğe uygun hale

getirmeleri için Yönetmelikle 31.12.2008 son tarih olarak belirlenen süre yeniden

(18)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

17

MASAK Faaliyet Raporu 2008 düzenlenmiş, ayrıca kimlik tespiti

kapsamında açıklamalar yapılmıştır.

1.2- Dış İlişkiler

1.2.1- FATF Türkiye III. Tur Karşılıklı Değerlendirme Süreci

Suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanı ile mücadele etmek amacıyla uluslararası standartlar koyan, ulusal ve uluslararası düzeyde bu suçlara karşı politikalar geliştiren, hükümetler arası bir organizasyon olan FATF, 1989 yılında kurulmuş olup, şu anda Türkiye dâhil 32 ülke ve 2 bölgesel kuruluş olmak üzere toplam 34 üyesi bulunmaktadır. FATF, faaliyetlerini Paris’teki OECD merkezinde yürütmektedir.

1990 yılında 40 Tavsiye’yi, 2001 ve 2005 yıllarında da terörün finansmanı ile ilgili 9 Özel Tavsiye’yi yayımlayan FATF, karapara aklama ve terörün finansmanı ile mücadelede gerekli standartları belirlemiş bulunmaktadır. Bu standartları esas alan FATF, ülkelerin aklama ve terörün finansmanı ile mücadele mevzuatlarını ve uygulamalarını belirli periyotlarla

değerlendirmeye tabi tutmaktadır.

Türkiye 1994, 1998 ve 2006 yıllarında olmak üzere bugüne kadar 3 defa FATF tarafından değerlendirmeye tabi

tutulmuştur.

1994 yılında yapılan değerlendirmede, aklamayla mücadele mevzuatının olmaması nedeniyle eleştirilen ve 1996 yılında 4208 sayılı Karaparanın

Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanunu çıkararak karapara aklama ile mücadelede yerini alan Türkiye bu eleştirinin

giderilmesini sağlamıştır.

1998 yılında yapılan değerlendirmede, Türkiye’nin karapara aklama ile mücadelede önemli adımlar atmakla

beraber, önleyici nitelikteki tedbirlere ağırlık vermesi ve kurumsal altyapısını güçlendirmesi gerektiği belirtilmiştir.

2006 yılındaki üçüncü tur FATF

değerlendirmesi, 2003 yılında yenilenen ve kapsamı genişletilen 40 Tavsiye ve terörün finansmanı ile ilgili 9 Özel Tavsiye esas alınarak yapılmıştır.

2003 yılından itibaren FATF tarafından temel tavsiyeler olarak nitelendirilen 1, 5, 10 ve13’üncü tavsiyeler ile II ve IV’üncü özel tavsiyelere yeterli ölçüde uyum sağlayamadığı değerlendirilen ülkeler ile bu tavsiyelere yeterli uyum sağlamış olmakla birlikte diğer tavsiyelere önemli ölçüde uyum sağlayamadığına FATF Genel Kurulu’nca karar verilen ülkeler, FATF prosedürü gereğince “düzenli izleme” olarak ifade edilen izlemeye tabi tutulmaktadır.

Bu izleme yönteminde ilgili ülke, karşılıklı değerlendirme raporunun genel kurulda kabulünü takip eden ikinci yılın sonunda, yetersiz olarak değerlendirilen tavsiyelere ilişkin olarak bir “İlerleme Raporu”

sunmaktadır. İlerleme raporunun genel kurulda görüşülmesi sonrası;

Ülkenin yeterli ilerleme kaydetmediği sonucuna varılırsa, ülke daha sıkı bir izlemeye tabi tutulmakta bu kapsamda ülkenin bir yıldan daha kısa sürelerle ilerleme raporu sunması (örneğin 4 ayda bir), ilgili bakana durumun ciddiyetini anlatan resmi yazı yazılması, aynı amaçla ülkeye üst düzey ziyaret gerçekleştirilmesi, riskli ülkelerle ilişkileri düzenleyen 21’inci tavsiyenin uygulanması veya ülkenin FATF üyeliğinin sona erdirilmesine kadar gidebilecek bir yaptırım mekanizması söz konusu olabilmektedir.

Ülkenin, önemli ilerleme kaydetmiş olmakla birlikte, atması gereken bazı adımlar olduğu sonucuna varılırsa, ilgili ülkeye genel olarak 1 yıllık ilave bir süre

(19)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

18

MASAK Faaliyet Raporu 2008 verilmekte ve gelişmeler izlenmektedir.

Nitekim FATF tarafından üçüncü tur değerlendirmesi yapılan ülkelerin çok büyük bir bölümü bu şekilde düzenli izlemeye tabi tutulmuştur. Dolayısıyla aralarında Türkiye’nin yanı sıra, Amerika Birleşik Devletleri, İtalya, İngiltere, İsveç, Kanada, Norveç, Danimarka, İspanya gibi ülkelere de uygulanan bu izleme, FATF’ın üçüncü tur değerlendirmeler kapsamında bugüne kadar değerlendirdiği ve “önemli ilerlemeler kaydetmiş olmakla birlikte, atılması gereken bazı adımlar olduğu”

sonucuna vardığı ülkelere uyguladığı izleme yöntemidir.

Üçüncü tur FATF Türkiye

değerlendirmesinde de ülkemizin aklama ve terörün finansmanı ile mücadele mevzuatının yanı sıra bu suçlarla

mücadelede uygulama ve etkinlik konuları da ele alınmış ve değerlendirme

neticesinde hazırlanan Türkiye Taslak Raporu 21-23 Şubat 2007 tarihinde Fransa’nın Strasbourg kentinde

gerçekleştirilen FATF Genel Kurulu’nda görüşülerek kabul edilmiş, Türkiye’nin Raporda belirtilen eksikliklerle ilgili olarak yapılan düzenleme ve uygulamalara ilişkin gelişmeleri Şubat 2009 FATF Genel Kurulu’nda raporlaması istenilmiştir.

Şubat 2007 tarihi itibariyle FATF’ın 40+9 Tavsiyesinin, 11’inden uyumsuz,

22’sinden kısmen uyumlu, 12’sinden büyük ölçüde uyumlu, 3’ünden uyumlu ve 1 inden uygulanamaz olarak

değerlendirilen Türkiye, Şubat 2007’den itibaren FATF standartlarına uyum sağlamak amacıyla mevzuat ve uygulama alanında önemli ilerlemeler kaydetmiş olup, bu durum kapsamlı bir şekilde hazırlanan Türkiye İlerleme Raporu’na da yansımıştır.

Söz konusu İlerleme Raporu, FATF’ın Şubat 2009 Genel Kurulu’nda ele alınmış ve yapılan değerlendirmeler neticesinde

Türkiye hakkında herhangi bir

“sıkılaştırılmış takip” (Enhanced Follow- up) uygulanmasına gerek görülmeyerek, Türkiye’nin önemli ilerlemeler gösterdiği hususuna da vurgu yapılmak suretiyle normal izleme sürecinin devamına karar verilmiştir.

Böylece ülkemizin, Şubat 2007’den Şubat 2009’a kadar olan dönemde, suç

gelirlerinin aklanması ve terörün

finansmanının önlenmesi alanında önemli ilerlemeler kaydetmiş olduğu, bu alandaki temel uluslararası organizasyon olan FATF tarafından da kabul edilmiş bulunmaktadır.

(20)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

19

MASAK Faaliyet Raporu 2008 1.2.2- FATF ve Kuzey Kıbrıs Türk

Cumhuriyeti İlişkileri

2006 yılında, FATF tarafından suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi ve terörizmin finansmanı ile mücadele konusunda zafiyet gösteren ve etkin bir AML/CFT (Anti- Money

Laundering/Combating Terrorist Financing) sistemine sahip olmayan ülkelerin tespit ve takip edilmesi amacıyla yeni bir ülke izleme süreci kabul edilmiş ve bu amaçla FATF nezdinde

“Uluslararası İşbirliği Gözden Geçirme Grubu” (ICRG) adı altında yeni bir oluşuma gidilmiştir.

2006 yılı Ekim ayında yapılan FATF Genel Kurulu’nda alınan karar

uyarınca ICRG’nin ilk toplantısı, 11–12 Ocak 2007 tarihlerinde Roma’da

gerçekleştirilmiş, toplantıda aralarında KKTC’nin de bulunduğu 30 ülke ele alınmış ve bunlardan da 11’inin

incelenmesine karar verilmiştir: Angola, Komoros, Libya, Sao Tome and Principe, Sudan, Bahreyn, İran, Kuzey Kore, Türkmenistan, Belarus ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti.

25–29 Haziran 2007 tarihlerinde yapılan FATF Genel Kurulu’nda, KKTC

AML/CFT sistemine ilişkin olarak ICRG’nin hazırlamış olduğu Rapor görüşülmüş ve söz konusu raporda tespit edilen eksikliklerin giderilmesini teminen KKTC’nin detaylı bir eylem planı

hazırlamasına karar verilmiştir.

8–12 Ekim 2007 tarihlerinde yapılan FATF Genel Kurulu’nda ise KKTC tarafından hazırlanan “Eylem Planı” (Initial Action Plan), FATF Sekretaryasının, Planı analiz etmek için yeterli zamanı olmadığını ifade etmesi üzerine, AB Komisyonunun

arabulucu olarak, KKTC’nin 2008 yılı Şubat ayında yapılacak olan Genel Kurul öncesinde Planı nihai hale getirmesine

yardımcı olmasına karar verilmiş, ayrıca isteyen ülkelerin de sürece katkı sağlayabileceği belirtilmiştir.

Bu çerçevede, KKTC’nin AML/CFT sistemindeki eksikliklerini gidermesi ve sistemini güçlendirmesi amacıyla MASAK da KKTC yetkilileri ile yaptığı karşılıklı toplantıları artırarak teknik işbirliği ve eğitim çalışmalarına yoğunluk vermiş;

teknik yardımlara ilaveten, KKTC’nin AML/CFT alanında kaydetmiş olduğu olumlu gelişmeler hakkında, Türk Dışişleri Bakanlığı’nca da FATF üyesi ülkeler nezdinde bilgilendirme faaliyetleri yürütülmüştür.

KKTC, bu süreçte MASAK’la yakın işbirliği içinde sürdürdüğü çalışmalara ilaveten, Avrupa Komisyonu ve bazı FATF üyesi ülkelerden de teknik yardım

sağlamıştır.

Tüm bu çabaların bir sonucu olarak;

• 16–20 Haziran 2008 tarihlerinde yapılan FATF Genel Kurulu’nda, KKTC

tarafından hazırlanan güncelleştirilmiş Eylem Planı olumlu karşılanmış olmakla birlikte, AML/CFT açısından hala bazı risklerin devam ettiği zikredilerek FATF’ın gelişmeleri değerlendirmeye devam

etmesine,

• 13-17 Ekim 2008 tarihlerinde yapılan FATF Genel Kurulu’nda, KKTC’nin FATF tarafından tespit edilen eksiklikleri büyük oranda gidererek AML/CFT açısından önemli bir ilerleme kaydettiği, uygulamaların uygun bir vasıta ile FATF tarafından takip edilmesine,

• 23-27 Şubat 2009 tarihlerinde yapılan FATF Genel Kurulu’nda da gösterdiği gelişmelerden dolayı KKTC’nin ICRG sürecinden çıkarılmasına,

karar verilmiştir.

(21)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

20

MASAK Faaliyet Raporu 2008 Bugün itibariyle KKTC, ICRG sürecine

alınmasını gerektiren eksiklikleri büyük oranda gidermiş durumdadır.

1.2.3- Muadil Kurumlarla İmzalanan Mutabakat Muhtıraları

5549 sayılı Kanunun 12’nci maddesi, MASAK’ın görev alanına giren konularda uluslararası bilgi değişimini teminen, yabancı ülkelerdeki muadil kurumlarla uluslararası antlaşma niteliğinde olmayan mutabakat muhtıraları imzalamaya ve imzalanan mutabakat muhtıralarını değiştirmeye Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanı’nı yetkili kılarak

imzalanacak mutabakat muhtıralarının ve değişikliklerin Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe gireceğini hüküm altına almıştır.

Bu kapsamda, aşağıdaki ülkelerle mutabakat muhtıraları imzalanmıştır.

2006 yılında;

K.K.T.C.

2007 yılında;

Endonezya Portekiz İsveç

2008 yılında;

Moğolistan Afganistan Gürcistan Arnavutluk Suriye Romanya

1.2.4- Yurtdışı Toplantılar 2008 yılı içinde;

Paris, Rio ve Londra’da

gerçekleştirilen FATF Genel Kurul, Paris’te gerçekleştirilen

“Değerlendirmecilerin Eğitimi”

Viyana’da gerçekleştirilen BM Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesinin Uygulanmasının Gözden Geçirilmesine İlişkin Açık Katılımlı Hükümetlerarası Çalışma Grubu,

Viyana’da gerçekleştirilen SASMUS IV. Taraf Devletler Konferansı

Brüksel’de gerçekleştirilen Sermayenin Serbest Dolaşımı Faslı Açılış Kriteri Bükreş’te gerçekleştirilen PAP-T

Uygulaması-NATO Bükreş Zirvesi, Brüksel’de gerçekleştirilen

“Terörizmin Mali Veçheleri ve Terör Örgütlerinin Mali Kaynaklarının Kesilmesi”,

Paris’te gerçekleştirilen OECD Rüşvetle Mücadele, OECD Rüşvetle Mücadele Çalışma Grubu ve OECD 8 No.lu Alt Çalışma Grubu,

Seul’da gerçekleştirilen Egmont Genel Kurul,

Bişkek ve Moskova’da gerçekleştirilen EAG Genel Kurul,

Lefkoşa’da KKTC yetkilileriyle gerçekleştirilen “Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında KKTC Yetkililerinin Bilgilendirilmesi”

ve “ Karapara Aklama ve Organize Suç”,

toplantılarına Başkanlığımızdan katılım sağlanmıştır.

1.3- Mali Suçlarla Mücadele Koordinasyon Kurulu

5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun 20’nci maddesi gereğince, 21.04.2008 ve

(22)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

21

MASAK Faaliyet Raporu 2008 20.10.2008 tarihlerinde Mali Suçlarla

Mücadele Koordinasyon Kurulu toplantıları gerçekleştirilmiştir.

21.04.2008 tarihinde gerçekleştirilen toplantıda;

18.10.2007 tarihinde yapılan Mali Suçlarla Mücadele Koordinasyon Kurulu toplantısından bu yana gerçekleştirilen çalışmalar, FATF’ın Şubat 2009 tarihli Genel

Kurul toplantısında görüşülecek olan Türkiye III. Tur Karşılıklı

Değerlendirme Raporunda eleştiri konusu yapılan hususlarla ilgili olarak yapılması öngörülen mevzuat

çalışmaları ve bu kapsamda ilgili kurumlarca gerçekleştirilmesi gereken faaliyet ve düzenlemeler,

20.10.2008 tarihinde gerçekleştirilen toplantıda ise;

21.04.2008 tarihinde yapılan Mali Suçlarla Mücadele Koordinasyon Kurulu toplantısından bu yana gerçekleştirilen çalışmalar, FATF’ın III. Tur Karşılıklı Değerlendirme Raporunda karşılanmayan tavsiyeler, görüşülmüştür.

(23)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

22

MASAK Faaliyet Raporu 2008 2- Veri Toplama Faaliyetleri

2.1- Şüpheli İşlem Bildirimleri

Tablo 3- Şüpheli İşlem Bildirimi Sayıları ve Kaynaklarına Göre Dağılımı*

*Terörün Finansmanına İlişkin Şüpheli İşlem Bildirimleri dahildir.

Grafik 3- Şüpheli İşlem Bildirimlerinin Sayısal Trendi

0 1000 2000 3000 4000 5000 6000

2004 2005 2006 2007 2008

Adet

Yıllar Şüpheli İşlem Bildirim Kaynağı 2004 2005 2006 2007 2008

Bankalar 289 351 1133 2903 4889

Aracı Kurumlar 1 1 7 40 9

Finansman ve faktoring şirketleri - - - - 15 Sigorta, reasürans ve emeklilik

şirketleri - - - 3 10

Noterler - - - - 1

TOPLAM 290 352 1.140 2.946 4.924

(24)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

23

MASAK Faaliyet Raporu 2008 Tablo 4- Terörün Finansmanı Konulu Şüpheli İşlem Bildirimi Sayılarının Yıllara Göre Dağılımı

Yıllar 2004 2005 2006 2007 2008

Şüpheli İşlem Bildirimi Sayısı 3 6 13 217 228

2.2- Savcılıklar Tarafından Yapılan İnceleme Talepleri

Cumhuriyet savcılıkları, 5237 sayılı TCK’nın 282’nci maddesinde tanımlanan “Suçtan

Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama Suçu”nun işlenip işlenmediğinin tespitine ilişkin taleplerini Başkanlığımıza intikal ettirmektedirler.

Tablo 5- Savcılıklar Tarafından Yapılan İnceleme Taleplerinin Yıllara Göre Dağılımı

Yıllar 2004 2005 2006 2007 2008

Savcılıkların

İnceleme Talepleri 218 178 93 84 74

Grafik 4– Savcılıklar Tarafından Yapılan İnceleme Taleplerinin Sayısal Trendi

0 50 100 150 200 250

2004 2005 2006 2007

Adet/Yıl

2008

(25)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

24

2.3- Diğer Bildirimler

Kamu kurum ve kuruluşları, denetim elemanlarınca yapılan incelemeler sonucunda gerekli gördükleri hususları raporla veya yazı ile aklama suçu açısından değerlendirilmek üzere Başkanlığımıza göndermektedirler.

Gerçek ve tüzel kişiler ile yurt dışı muadil kuruluşlar ve basında çıkan bazı haberler de bildirim kaynağı olarak

değerlendirilebilmektedir.

Bu kapsamda, Başkanlığımıza intikal eden diğer bildirimlerin kaynaklarını gösteren tablo aşağıda yer almaktadır.

Tablo 6- Diğer Bildirimlerin Sayıları ve Kaynaklarına Göre Dağılımı

Diğer Bildirimler 2004 2005 2006 2007 2008

Kamu Kurumları 127 157 117 120 115 Bankalar 30 18 38 8 -

Basın 4 8 4 5 3

Gerçek Kişi / Özel Hukuk Tüzel

Kişileri 98 135 304 284 359

Yurtdışı 6 4 7 5 3

TOPLAM 265 322 470 422 480

Grafik 5-Diğer Bildirimlerin Kaynaklarına Göre Dağılım Grafiği

Kamu Kurumları 33%

Bankalar 5%

Basın 1%

Gerçek Kişi /  Özel Hukuk  Tüzel Kişileri

60%

Yurtdışı 1%

MASAK Faaliyet Raporu 2008

(26)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

25

MASAK Faaliyet Raporu 2008 2.4- Bilgi Talepleri

9 Haziran 1995 tarihinde, Brüksel’de 24 ülke ve 8 uluslararası örgütün bir araya gelmesiyle “Egmont Grubu”

oluşturulmuştur. Egmont Grubu’nun temel amacı; ülkelerin karaparanın aklanmasıyla mücadelede ulusal sistemlerini

geliştirebilmelerine yardımcı olmak ve uluslararası bilgi değişiminin önündeki engelleri kaldırmaktır. Söz konusu

yardımın kapsamı içerisinde mali istihbarat

birimlerine teknolojik yardım, personelin eğitimi, tecrübe ve bilgi aktarılmasının yanı sıra uluslararası bilgi değişiminin geliştirilip, sistematik bir yapıya kavuşturulması da bulunmaktadır.

31.12.2008 tarihi itibariyle Egmont Grubu’nun, ülkemiz de dahil olmak üzere 107 üyesi bulunmaktadır.

Tablo 7- Egmont Kapsamında Bilgi Alışverişinin Yıllara Göre Dağılımı

Yıl Diğer FIU'ların MASAK'tan

Talepleri MASAK'ın Diğer FIU'lardan Talepleri

2006 136 132

2007 196 59

2008 143 46

3- Aklama Suçuna İlişkin Analiz, Değerlendirme ve İnceleme Faaliyetleri

3.1- 5549 Sayılı Kanun Kapsamında Yapılan Çalışmalar

MASAK, suç gelirlerinin aklanmasının tespitine yönelik değerlendirme ve incelemeleri çeşitli kaynaklara dayanarak başlatabilmektedir.

Anılan kaynaklar; 5549 sayılı Kanuna göre şüpheli işlemleri bildirmekle yükümlü bulunan mali ya da mali olmayan kurum ve kuruluşlar, Cumhuriyet savcılıkları veya Cumhuriyet savcıları adına zabıta

makamları, kamu kurum veya kuruluşları, yurt içindeki veya yurt dışındaki özel ve tüzel kişiler ve basın olarak belirtilebilir.

MASAK 5549 sayılı Kanunun 19’uncu maddesine göre, analiz ve

değerlendirmeleri Mali Suçları Araştırma Uzmanları; incelemeleri ise Maliye Müfettişleri, Hesap Uzmanları, Gümrük Müfettişleri, Gelirler Kontrolörleri, Bankalar Yeminli Murakıpları, Hazine Kontrolörleri, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve Sermaye Piyasası Kurulu Uzmanları vasıtasıyla yerine getirmektedir.

3.2- Değerlendirme

MASAK’a intikal eden ihbar ve şüpheli işlem bildirimleri Mali Suçları Araştırma Uzmanları tarafından analiz ve

değerlendirmeye tabi tutularak, aklama suçunun varlığı tespit edilenler hakkında doğrudan yetkili ve görevli Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmakta, daha ayrıntılı inceleme gerektirenler ise

(27)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

26

MASAK Faaliyet Raporu 2008 (Kanunun 2’nci maddesinde sayılan

denetim elemanlarınca yapılmak üzere) incelemeye sevk edilmektedir.

Tablo 8- Değerlendirme Dosyalarının Envanteri

Sonuç Yıl

Önceki Yıldan Devreden

Açılan Dosya Sayısı

Toplam Dosya Sayısı

Tamamlanan

Dosya Sayısı Kapsam Dışı

Suç**

Duyurusu İnc.

Sevk

Sonraki Yıla Devreden 2004 - 407* 407 221 137 5 79 186 2005 186 383 569 283 205 13 65 286 2006 286 406 692 275 185 10 80 417 2007 417 173 590 353 275 12 66 237 2008 237 163 400 324 255 2 67 76

Toplam 1532 1456 1057 42 357

(*) 2003 Yılından devreden 137 dosya, 2004 yılında açılan dosya sayısına eklenmiştir.

(**) MASAK’ta yapılan analiz ve değerlendirme sonucunda suç duyurusunda bulunulan dosyalar.

3.3- İncelemeler

Yapılan değerlendirmeler sonucunda daha ayrıntılı inceleme yapılması gerektiği belirtilen dosyalar ile Başkanlıkça özelliği sebebiyle doğrudan incelemeye

gönderilmesi kararlaştırılan dosyalar, işin gerektirdiği uzmanlık ihtiyaçları da dikkate

alınarak, 5549 sayılı Kanunun 2'nci maddesinde belirtilen denetim elemanlarına sevk edilmektedir.

İncelemeye tabi tutulan inceleme dosyalarının yıllar itibariyle seyri Tablo 9’da gösterilmiştir.

Tablo 9 - İnceleme Dosyalarının Envanteri

Sonuç Yıl

Önceki Yıldan Devreden

Açılan Dosya Sayısı

Toplam Dosya Sayısı

Tamamlanan

Dosya Sayısı Kapsam Dışı

Suç Duyurusu

Sonraki Yıla Devreden 2004 217 121 338 92 49 43 246 2005 246 74** 320 84 49 35 236 2006 236 86 322 68 39 29 254 2007 254 110 364 112 81 31 252 2008 252 68 320 200 161 39+1* 120

Toplam 459 556 379 177+1*

(*) Devam eden dosyalardan suç duyurusu

(**) Açılan inceleme dosyalarından bir tanesi ikinci bir inceleme dosyası ile birleşmiştir.

(28)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

27

MASAK Faaliyet Raporu 2008 3.4- Değerlendirmelere ve İncelemelere İlişkin Genel Sonuçlar

Tablo 10 - Açılan Değerlendirme ve İnceleme Dosyalarından Suç Duyuruları

Suç Duyurusu 2004 2005 2006 2007 2008 Toplam

İnceleme 43 35 29 31 40 178 Analiz ve Değerlendirme 5 13 10 12 2 42

Toplam 48 48 39 43 42 220

01.01.2004-31.12.2008 tarihlerinde MASAK tarafından toplam 220 adet aklama suçundan suç duyurusunda bulunulmuştur. Aklama suçundan dolayı

yapılan suç duyurularının 42’si

değerlendirme, 178’i inceleme raporlarına dayanmaktadır.

Tablo 11 - Aklama Suç Duyurularının Talep/İhbar Kaynaklarına Göre Dağılımı

İhbar Kaynağı 2004 2005 2006 2007 2008 Toplam

ŞİB 3 1 3 5 7 19

Savcılık 22 37 26 17 14 116 Diğer 23 10 10 21 21 85

Toplam 48 48 39 43 42 220

(29)

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

28

MASAK Faaliyet Raporu 2008 3.5- Aklama Suç Duyurularının Öncül

Suçlara Göre Dağılımı

MASAK tarafından yapılan değerlendirme ile denetim elemanlarınca yapılan

incelemeler sonucunda 01.01.2004–

31.12.2008 tarihleri arasında aklama suçuna ilişkin olarak Cumhuriyet Başsavcılıklarına toplam 220 adet suç duyurusunda bulunulmuş olup buna ilişkin hazırlanan ayrıntılı tablo aşağıda

sunulmuştur.

Tablo 12- Aklama Suç Duyurularının Öncül Suçlara Göre Dağılımı(2004-2008)

Öncül Suç 2004-2007 2008 Toplam

Toplam İçindeki Payı

Uyuşturucu Madde Ticareti 87 13 100 45,45%

Gümrük Kaçakçılığı 35 8 43 19,55%

Nitelikli Dolandırıcılık ve

Hileli İflas 13 12 25 11,36%

Evrakta ve Meşruiyet

Belgelerinde Sahtecilik 17 5 22 10,00%

Sahte Belge Düzenleme

Kullanma 10 1 11 5,00%

Yağma, Yol Kesme ve

Adam Kaldırma 6 2 8 3,65%

Devletin Şahsiyetine Karşı

Cürümler 3 3 1,36%

Şahıs Hürriyeti Aleyhinde

Cürümler 2 1 3 1,36%

Devlete Ait Mühürlerde ve

Damgalarda Taklit 2 2 0,91%

Silah Kaçakçılığı 2 2 0,91%

Eski Eser kaçakçılığı 1 1 0,45%

178 42 220 100,0%

01.01.2004 ile 31.12.2008 tarihleri arasında aklama suçunun işlendiği gerekçesi ile suç duyurusunda bulunulan 220 dosyanın %45,45’inin uyuşturucu madde ticareti; %19.55’inin gümrük

kaçakçılığı; %11,36’sinin nitelikli

dolandırıcılık ve hileli iflas; %10,00’unun evrakta ve meşruiyet belgelerinde

sahtecilik suçundan kaynaklandığı görülmektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

17- Aracı kurum nezdinde açılan hesaplardaki büyük boyutlu zararın, sürekli bir başka yatırımcıdan gönderilen nakitle kapatılması veya, başka hesaplardaki karın

3 Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü’nün şüpheli işlemleri uyum görevlisi aracılığıyla bildirme yükümlülüğü bankacılık faaliyetiyle sınırlı

Müşterinin makul bir neden olmaksızın aynı yabancı para cinsinden birden fazla hesap açtırması; özellikle nakit olarak getirdiği veya hesaplarına nakit olarak yatan

•Müşteri sayısı ya da işlem sayısı çok düşük olan sigorta şirketlerinde işlemler uyum görevlisi ya da iç kontrol birimi tarafından anında kontrol edilebilir..

Bu beyan müşteri sözleşmesinde belirtilebilir veya uygun formlar kullanılarak alınabilir, ifadesi ile ilgili olarak; sürekli iş ilişkisi tesisinde, başkası hesabına

Yine FATF’in 9’uncu maddesine istinaden düzenlenen “Basitleştirilmiş veya Azaltılmış CDD (Customer Due Diligence) Önlemleri” başlıklı açıklayıcı notunda;

“Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik” ve “Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün

Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanı ile mücadelede, temel mali istihbarat birimi fonksiyonları olan aklama