• Sonuç bulunamadı

KONU 4-5. MİMARLIKTA RENK KOMPOZİSYONU. MİMARLIKTA RENGLERİN İNSAN PSİKOLOJİSİNE ETKİSİ.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "KONU 4-5. MİMARLIKTA RENK KOMPOZİSYONU. MİMARLIKTA RENGLERİN İNSAN PSİKOLOJİSİNE ETKİSİ."

Copied!
30
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KONU 4-5 . MİMARLIKTA RENK KOMPOZİSYONU.

MİMARLIKTA RENGLERİN

İNSAN PSİKOLOJİSİNE ETKİSİ.

(2)

Öncelikle renklerin insan üzerindeki etkilerini, daha sonra ise bunların mimarideki kullanımı ve etkilerini anlatacağım. Üç ana renk vardır Kırmızı, Mavi ve Sarı. Araştırmalar doğrultusunda kırmızı renk insan üzerindeki etkileri en yoğun olan renklerden bir tanesi. Ayni zamanda kullanım yoğunluğu arttıkça etkisi de artan bir renk. Soluk tonlarına göre, daha sıcak tonlarının etkileri daha fazladır. Sıcak, ateş, ask, güç ve heyecan gibi kavramları sembolize eder. Kırmızı rengin ösellikleri:

- Dikkat çeker çabuk algılanır. ( “girilmez” ve benzeri uyarı levhaları ve dur anlamındaki trafik işliğinin kırmızı olması.)

- Coşkuyu artırır. Güven , hareket ve canlılık duygularını tetikler.

Korkular ve endişelerden korunma hissi verir.

- Heyecan vb. duyguları tetikler, adrenalin salgılatır. (kadınlarda kırmızı topuklu ayakkabı, elbise vb. kombinler.)

- Yarattığı etkiye göre kan besinci ve solunumu hızlandırabilir. Iştah acıcı etki yapar.

Kırmızı renk, yoğun uyarıcı ve dikkat çekici bir renk olduğundan mimaride kullanılırken dikkatli şekilde kullanılmalıdır. Arka plan veya ana tonlar olarak kullanmak yerine, dikkat çekilmek ve vurgulanmak istenen objelerde kullanılması daha doğru bir etki yaratır. Iştah artırıcı etkisinden dolay mutfaklarda uygun ölçüde kullanılabilir. Canlılık ve hareketlilik duygularını tetiklediğinden çocuk odalarında yüksek enerjili renk olarak tercih edilebilir. Kırmızı rengi tanımlarken de bahsettiğim gibi bu rengin yaratacağı etki rengin tonları ve yoğunluğuyla alakalı olarak değişecektir.

Yoğun uyarıcı etkisinden dolayı kısıtlı şekilde kullanılması daha doğrudur, aksi durumda çok yoğun bir uyarıcı olduğundan yorucu bir etki yaratması muhtemeldir.

(3)

Iç mimari dışında biraz da binalarda kullanımından bahsedelim. Kırmızı, binalarda fonksiyonel olarak öne çıkarmak , vurgulamak veya özellikle dikkati çekmesini istediğimiz bölgelerde kullanmak için hayli uygun bir renk. Ancak yoğun etkisinden dolay bina genelinde kullanımı yerine yalnızca etki yaratılmak istenen bölgede kulla nimini daha doğru buluyorum.

Bunun yanında bir marka veya kurumsal renk olarak tasarımda yer alacak ise, Farkli tonlarda kullanmak daha doğru olacaktır. Farkli ton kullanımının marka konseptine uymadığı durumlarda, beyaz gibi saf ve kirsizinin etkisini gölgelemeyecek renklerle kırmızı rengin yoğun etkisinin bir miktar hafifletilmesinin doğru bir tercih olacağını belirtmeliyim.

Farkli tonlarda kullanim icin parlak cisimlerin yansima etkisinden faydalanmak da bir opsiyon.

Fransa –Pariste mimar

Manuelle Gautrand ofis binası

(4)

MIRADOR | Sanchinarro, Madrid, Spain

Rusiyada konut

Normandiya. Bomor-ar

Kendinde kultur merkezi

(5)

Mavı renk, acık şekilde favori renklerden biridir. Güven ve tutarlılık ifade eden, gökyüzü ve denizler okyanusları sembolize ettiğinden hayatimizin her alanının içinde olan bir renktir. Renkler arasında herhangi bir cinsiyete özgü olmayan renklerin başında gelir, hem kadınlara hem erkeklere ayni oranda etki yaratır. Uygun kullanımında sakinlik verici ve dinlendirici etkileri vardır. Ancak soluk tonlar ve asri kullanım soğuk ve ilgisiz bir hava yaratabilir. Bunların dışında genel etkileri su şekildedir ;

- Dinlendirici etkisi vardır, vücudun sakinleştirici kimyasallar sergilemesine neden olur.

- Elektrik mavi (yıldırım etkisi) ve parlak mavi tonları dinamik ve etkileyici bir etki yaratır

- Oturaklı ve sakin bir renktir.

- Doğal bir iştah kapatıcı olarak tanımlanır, bu da ilk cağlardan gelen doğal deneyimlere ve bu doğrultuda yapılan deneylere dayanmaktadır.

- Sinir sistemini ve zihni rahatlatan etkisinden dolayı insanlarda düşünmeye teşvik etkisi vardır. Bu sayede yaratıcılığı da artırır.

- Çok koyu tonlar haricindeki tonların zihinsel olarak üretimi artırdığı görülmüştür.

- Sakinleştirici etkisi nedeniyle zihin etkisinde yapılan çalışmalarda konsantrasyon ve motivasyon artırıcı etkileri vardır.

- Araştırmalar, insanların mavi ile yazılmış yazıları daha uzun sure akıllarında tutabildiklerini göstermektedir.

- Fizyolojik etki olarak kan besincini düşürdüğü bilinmektedir.

(6)

Mimaride Mavi Rengin Kullanımı ;

Ana renklerden biri olan mavi renk mimaride kullanılırken psikolojik etkilerinin dikkate alınması, tasarımın amacına ulaşmasını sağlayacaktır. Daha önce de vurguladığım gibi, mavi rengin sakinleştirici ve huzur verici bir etkisi vardır. Bu sebepten dolayı konsantrasyonun yüksek olacağı öngörülen mekanlarda kullanılması, mekânın istenen etkiyi vermesi konusunda yardımcı olacaktır. Buna örnek olarak meditasyon ve rehabilitasyon mekânları, sakin bir çalışma ortamı gerektiren çalışma odaları, dinlenmenin on planda olduğu yatak odaları gibi mekanlarda kullanımı uygun olabilir.

Sakinleştirici etkisinden dolay yoğun çalışmanın planlandığı mekanlarda (ofis vb.) mavi tonları pek tercih edilmemektedir.

Mavi rengin ic mimaride kullanimi ile ilgili dikkat edilmesi gereken en onemli konulardan biri isik konusudur. Mavi rengin bir cok tonu isigi soguran renklerdir. Bir baska deyisle uzerine gelen isigi yansitma ozelligi dusuktur. Bu nedenle koyu tonlarinin arka plan olarak kullanilmasi durumunda mekan isigi konusuna dikkat edilmesi cok onemlidir. Koyu tonlarla dosenmis bir mekanda, gerek dogal isik, gerekse ic aydinlatmalarin yetersiz olmasi durumunda kasvetli bir ortam olusacaktir ki bu istenmeyen durumlardan biridir. Cunku mavi rengin kullaniminda hedeflenen sakinlik ve huzur ortaminin olusmasini engelleyecektir.

Koyu tonlarin tercih edilmesi durumunda yine beyaz renklerle mavinin etkilerini bozmadan, hatta guclendirerek kasvetli bir ortam ihtimali ortadan kaldirilarak huzurlu ve dinlendirici bir mekan elde edilebilir.

Genel olarak iştah kapatıcı etkisinden dolayı mavi renk mutfak tasarımlarında pek tercih edilmez. Ancak zevkler konusu sübjektif bir konu)

İyi bir tasarım, gereğinden fazla mavi oldukta gözü rahatsız edebilir. O nedenle tasarımda yansımaların da hesaba katılması gerekiyor.

(7)

Koyu tonların yeterli isi ve beyaz ile yumuşatılmasıyla ortaya çıkan sakinleştirici ve huzur verici, başarılı bir oturma odası tasarımı Koyu tonların tercih edilmesi durumunda yine beyaz renklerle mavinin etkilerini

bozmadan, hatta güçlendirerek kasvetli bir ortam ihtimali ortadan kaldırılarak huzurlu ve dinlendirici bir mekan elde edilebilir.

Mavi rengin iç mimaride kullanımından bahsettikten sonra biraz da mimari tasarımın bütünündeki rolü inceleyelim. Aslına bakılırsa mavi renk mimaride yeterince hakim bir renktir. Özellikle günümüzde sıkça kullanılan giydirme cephe uygulamalarındaki cam cephelerin hemen hepsi gökyüzünün rengini yansıttığından mavi birer eleman gibi algılanırlar. O nedenle bu tur yapılarda ilave bir mavi renk, konsept tasarımlar dışında pek de tercih edilen bir renk olmasa da konsept olarak başarılı tasarımlarla karşılaşmak mümkündür.

Konsept tasarımda mavinin kullanımına örneklerden biri, Alman mimar Chris Bosse ve İngiliz mühendis Rob Leslie-Carter tarafından De konstrüktivizm akımi ile tasarlanan Pekin Ulusal Su Sporları Merkezi (2008)

(8)

Bunun gibi mavi rengin temanın bir parçası olduğu başka bir tarz olarak ege evlerine bakabiliriz. Denizi, gökyüzünü ve huzuru çağrıştıran mavi rengi, pencere, kapik, korkuluk vb mimari ögelerde kullanarak beyazla harika bir uyum yakalayan Ege evlerinin etkilemediği insan yoktur sanirim.

Bu tarz akimi sadece Ege’de gormeyi beklemek siradisi bir beklenti olur elbette. IEge evlerini andiran bir ornek de Cezayir’den.

Cezayir’de Ernesto Che Guevara bulvari ile Martyrs’ meydanı kösesinde bulunan, ve mavi rengin mimaride yarattığı sevimli etkiyi çok güzel islemiş bir bina.

(9)

Sari Rengin Psikolojik ve Fizyolojik Etkileri :

Sari renk, renk skalasında sıcak renk olarak tanımlanan renklerdendir. Hayli dikkat çekici bir renktir. Sari renk iyimserliği, aydınlanmayı ve mutluluğu yansıtır. Birlikte kullanıldığı renklere iyimserlik, enerji ve yaratıcı düşünce yayar. Yapılan araştırmalara göre altın sarısı tonları iyi bir geleceği sembolize etmektedir.

Fazla parlak sari renklerin yoğun kullanımı insan gözünü yorar ve negatif etki yaratır. Genel bir renk skalası içinde belirli ölçülerde kullanılan acık ve parlak sari renkler güneş etkisi yapar, pozitif ruh hali aşılar. Koyu sari tonlar dikkatli kullanılmazsa karamsar bir etki yaratabilir. Sari rengin psikolojik ve fizyolojik etkileri su şekilde belirtilmektedir ;

•Zihinsel uyarıcıdır.

•Dikkat çekici bir renktir.

•Sinir sistemini uyarıcı etkisi vardır.

•Hafızanı etkin kılar.

•İletişime teşvik eder.

•Doğru tonlar seçildiğinde fizyolojik olarak sinirsel bozukluklara iyi gelir.

•Geleceğe dair umut aşılar,

•Alçakgönüllülüğü ve bilgeliği sembolize eder.

•Yoğun kullanımında zihin karışıklığına yol açabilir.

•Daha canlı tonlarının iştah acıcı olduğu belirtilmektedir.

•Sari rengin soluk tonları hastalık algısı yaratabilir.

Snøhetta – Holmen Industrial Area

(10)

Mimaride Sari Rengin Kullanimi ;

Sarı rengin değişik tonlarının değişik etkileri bulunması nedeniyle mimari tasarımlarda sari renkleri kullanırken dikkatlı olunmalıdır. Aksi takdirde istenen etkinin tam tersi bir etki yaratabilir. Örneğin acık sarı renkler umut ve pozitif ruh halini ifade etmesine rağmen yoğun kullanımı durumunda gözü rahatsız edebilir ve istenmeyen bir algı oluşturabilir. Bunun yanında koyu tonların yoğun kullanımı sonbaharı ve hüznü çağrıştırabilir. Bu şekilde ters etkileri bir arada barındırmasından dolayı mimaride ağırlıklı renk olarak tercih edilmesi istenmeyen etkilere neden olabilir.

Uzakdoğu kültüründe bilgeliği ifade eden sari rengin yoğun kullanımı durumunda zihni bulandıran bir etki ortaya çıkabilir. Bu nedenle çalışma için planlanan mekanlarda zorunluluk olmadığı surece pek tercih edilmez.

Sari renk, konsept tasarımın bir parçası olarak kullanılması durumunda diğer renklerle kombine edilerek kullanılabilir. Bu noktada yapılan tasarımda canlılık vermesi istenen renklerin diğer renklerle yumuşatılarak kullanılması daha tatminkar bir sonuç verecektir. Sari ile kombine edilebilecek renklerin başında yeşil, kahverengi, mor gibi renkler gelmektedir.

Sari rengin çok yoğun kullanımında dikkat dağıtıcı bir etki ile karşılaşmak olasıdır. Bu nedenle diğer renklerle kombine bir şekilde tasarımın içine serpiştirilmesi daha iyi sonuçlar verecektir.

Konsept renk olarak kullanılacağı durumlarda sari rengi, yeşil ve kahverengi gibi renklerle kombine edip, yine diğer renklerdeki gibi beyaz ile yumuşatarak daha uygun bir tasarım ortaya çıkartılabilir.

(11)

İç mimariden sonra mimari de sari rengin kullanımına dair 1-2 örnek inceleyelim. Mimaride sari renk dikkat çekici özelliği nedeniyle, yine kırmızı renkte olduğu gibi dikkati yoğunlaştırmak istenen alanlarda kullanılabilir. Londra'da South bank Center'da Roof Garden’a çıkan merdiven, sari renk kullanılarak vurgulanmış ve soluk renkleri olan yapıya bambaşka bir hava katilmiş. Aynı zamanda merdiven dikkat çeken rengi ile Thames nehri kenarındakileri adeta Roof Garden’a davet ediyor. Bu örnekte aslında göz önünde olmayan bir mekânın, iddialı bir renk kullanımı ile nasıl pazarlandığının net bir şekilde görüldüğünü söyleyebiliriz.

Sarinin hakim renk olduğu tasarımlarda bu örneğin aksine karmaşadan uzak durulması daha başarılı sonuç verecektir.

Londra’da Queen Elizabeth Hall – Roof Garden’a cikan merdivenler sari renk kullanilarak davetkar bir hale getirilmis.

Sari merdivenlerden çıkılan Queen Elizabeth

Hall – Roof Garden’da insanlar nehir kenarındaki bahçede.

(12)

Başka bir örnekte ise Saint Edirne'deki bir ofis binasında sarinin çarpıcı tonları kullanılarak insanlara davetkar bir etki yarabildiğini görüyoruz. Fransız mimar Manueller Guatrdan tarafından tasarlanan ofis binasında, bu alan içinden gecen insanların bu sari renkli yüzeylerden yansıyan ışıkla güneş isimi etkisini ve bu etkinin verdiği enerjiyi hissetmesi

hedeflenmiş.

Fransa – Saint Etienne’de Mimar Manuelle Gautrand tarafından tasarlanan ofis binasında ofislerin giriş alanlarında çarpıcı bir tonda sari renk kullanılarak davetkar bir etki yaratılmış.

(13)

De Stijl, 1917-1931 yılları arasında Hollanda’da aralarında mimar ve sanatçılardan oluşan bir topluluğun işleri için kullanılıyor. De Stijl taraftarları, biçim ve rengi temel alıyor. Ana renkler olarak siyah ve beyaz kullanılıyor. Renkler, dikey ve yatay kompozisyonlar olarak soyutlanıyor. Bu soyutlama ile evrensel bir dil yakalanmak isteniyor.

Ana regler kullaniyor

(14)

Turuncu: Sıcak, dışa dönük ve heyecan verici bir renktir. Mutfakta, çocuk odasında, koridorda, yemek odasında tercih edilir.

Neşe ve mutluluk duygusu hissettirilmesi istenen mekanlarda ve geniş alanlarda kullanılmalıdır. Bürolarda ve çalışma mekanlarında kullanmış tercih edilmemektedir.

Turuncu ‘Le Cube’ Lyon Jakob + MacFarlane tarafından mimari merkez gibi kuruldu. Yer: Lyon, Fransa

Dış yüzeyde renkleri en iyi şekilde kullanan yapı, Viyana - Avusturya

(15)

Yeşil: Uyumun, cömertliğin, paylaşımın rengidir. Yatıştırır ve huzur verir. Güven duygusu aşılar. Açık tonları mutfakta tercih edilmektedir. Daha koyu tonlar ise, döşemeler ve fayanslar için uygundur. Hastane odalarında kullanımı, yatıştırıcı etki yaratır.

McBride Charles Ryan – Ivanhoe Grammar Senior Years & Science Centre

Sağlıq mərkezlerinde yeşil reng kullanımı Sağlıq mərkezlerinin bekleme alanında yeşil reng kullanımı

Yeşil salon modelleri

(16)

Macenta: İdealizmin simgesidir. Saygıyı ifade eder. Yumuşak, sıcak ve koruyucu hissi verir. Sakinleştirir, saldırganlığı yok eder. Açık tonları banyo ve yatak odalarında kullanılabilir. Mutfak ve çalışma odaları için tercih edilmemektedir.

Mor: Asaleti, kendine güven ve itibarı simgeler. Terapi ve meditasyon odaları için uygun bir renktir. Açık tonları hastanelerin bekleme odalarında tercih edilir. Mekanda mor, parlak göz alıcı renklerle kullanılmamalıdır. Özellikle de nevrofiklerin bulunduğu mekanlarda mor renk parlak renklerle bir arada kullanılmamalıdır.

Çin’ Fuzhou'daki

Huaxiang Kilisesi İSTANBUL Beyoğlu Belediyesinin

destekleriyle restore edilen 250 y. bina

İstanbulda Sent Antuan Kilisesi İspanyoda La Muralla Roja

(17)

Turkuaz: Açık fikirliliği, yardımseverliği ve gururu simgeler. Kullanıldığı mekanları daha geniş gösterir. Banyolarda, yatak odaları ve çalışma odalarında tercih edilmektedir.

Bursada Yeşil Külliye "yeşil"

adını, literatüre "üretilmesi imkansız seramik" olarak geçen mavi, yeşil ve turkuaz renkli İznik çinilerinden alıyor.

(18)

Mimarlık tarihi, rengin yapıya anlam katmak için kullanıldığı örneklerle doludur. Renkler, kimi zaman toplumsal değerleri mekana yansıtan birer araç da olabilmektedir. Bunun en güzel örneklerinden birisi, S. Mark Kilisesi’ dir. S.Mark Kilisesi’nin mozaik döşemesi, renkli taşlardan yapılan bir halıdır. Kilisenin Kuzey Cephesindeki renklendirme, adeta cephenin renkli kilimlerle süslenmiş olduğu izlenimini verir. Bu, halkın pencerelerinden pahalı ve rengarenk kilimler sarkıttıkları Venedik Festivali’ ni kalıcı kılmaya yönelik bir çabadır.

Venedik'teki S. Mark kilsesi (Aziz Mark Bazilikası)

Kilsenin Kakma Mermer Zemin

(19)

İnsanlık tarihinin ilk yapılarında binaya ‘renk’ vermek sorun olmamıştır. Çünkü insanın ilk barınakları, rengini doğadan -çalı-çırpıdan, kerpiçten, topraktan, yörenin taşından, kumundan- almıştır. Fakat ilginçtir ki insanın rengi keşfiyle birlikte, yapılarda doğanın hakim rengine zıt renkler kullanılmaya başlanmıştır. Örneğin İsveç, Norveç gibi yeşilin hakim olduğu yörelerde kırmızı gibi yeşile zıt renkler konutlara, çiftlik evlerine hakim olmuştur. Bu zıtlığın yaygınlık kazanması, kırmızı tuğlalarıyla daha görkemli ve dayanıklı izlenimi yaratan malikaneleri taklit etmek amacıyla başlamıştır. İsveç ve Norveç insanının bu taklidinin ardında yatan gerçek, bir evin kırmızı olması gerektiği inancıdır. İsveç ve Norveç’ de kırmızı renkli malikanelerin daha görkemli ve dayanıklı olarak görülmesi ve insanın bundan etkilenerek kırmızı rengi konutlarına taşıması düşündürücüdür. Bu durum, rengin mimaride kullanılmaya başlanmasının kökenlerinin psikolojik olduğunu göstermektedir.

Premium Norveç'te Tipik Kırmızı Ev

İsveç. Stockholm'ün Eski Kenti, şehrin 13. yüzyılın ortalarında başladığı küçük bir konsantre alan olan Gamla Stan

(20)

Renk, her zaman görkemi ya da dayanıklılığı vurgulamak gibi estetik kaygıyla kullanılmamıştır. Rengin tarih sahnesinde sınıf ayrımlarının belirginleştirilmesinde de kullanıldığı görülmektedir. Bunun en açık örneklerine Pekin Kenti’nde rastlanır. Pekin’de saraylar ve tapınaklar parlak renkli iken halkın oturduğu konutlar mat renklidir. Üstelik, Pekin halkı için konutlarında parlak renkler kullanmak yasaktır. Çin Tapınakları’ nida çatıyı taşıyan direklerin vernikle kaplanmasının amacı, yapıya ‘törensel’ bir hava vermektir. Yalnızca rahiplerin girebildiği iç mekanları son derece sade olan eski Yunan Tapınakları’ nın dış ceplerinde renk kullanımı, yapıyı halk için ‘değerli’ kılmak amacı taşır.

Pekinde İmparatorluk Sarayı ve Yasak Şehir

Pekinde Lama tapınağı

(21)

Cephelerde renk, Geç Victor'a Dönemi’ ne kadar “çekici”

izlenimi vermek için kullanılmıştır. 1980-1989 yılarında Danimarka Kıyı Kasabasında makina tuğlası ile yapılan çirkin yapıların boya ile şık, çekici hale getirilmeye çalışıldığı görülmektedir. Bundan daha da önce, 19. yüzyılın ilk yarısından Londradakı binalar, duvarlarından teneke oluklarına kadar beyaza boyanmıştır. Ancak rengin, kusurları da kapatarak binayı çekici kılma çabası, bir süre sonra ciddi eleştirilere yol açmıştır.

Kimi kesimlerde, teneke olukların beyaz renge boyanması gibi, kusur kapatmak ve etkileyicilik için renge başvurmak

“aldatıcı” bir davranış olarak yorumlanmıştır. Geç Viktorya Dönemi mimarları, “aldatıcı” buldukları renkten uzaklaşmıştır.

Çünkü onların mimari tasarımlarına ahlaki değer yargıları karışmıştır. Bu dönemin mimarları, malzemeleri çıplak, olduğu gibi, yalın bir başka ifade ile de dürüst kullanmaya çalışmıştır.

Victor'a Çağı mimarlarının daha dürüst bir eylem olduğuna inandıkları için malzemeleri çıplak kullanmalarında da insan psikolojisinin mimariye etkisi göze çarpmaktadır. Aynı zamanda bina cephelerinin renklerle çekici hale getirilmesinde ya da çıplak malzeme ile yapıya ‘dürüst’ izlenimi verilmek istenmesinde de insanın yapı yoluyla psikolojik olarak etki altına alınabileceğini bilen bir mimari zihniyetin etkisi görülmektedir.

Burada renk, kimi yapılarda çok güçlü olabilecek kadar önemli bir araçtır.

Danimarka Kıyı Kasabası

(22)

Bugün artık boya dışında çok farklı malzemeler kullanarak cephelere çeşitli renkler eklemek mümkündür. Cephe tasarımlarında klasik beyaz, gri, bej, kahverengi ve mavi tonlarının dışına çıkmayı hayal edenler için renkli cepheleriyle bulunduğu çevreye dinamizm kazandıran çağdaş mimari örnekleri bir araya getirdik. Mimaride çoğunlukla beyaz, gri, bej, kahverengi ve mavi tonları kullanılır. Beyaz; modern, yalın ve minimalisttir. Gri; beton ve çeliğin rengidir. Kahverengi; ahşap ve tuğlaların, bej ise taş ve ahşabın rengidir. Bizi çevreleyen mimariye genellikle bu nötr renkler hakimdir, bu nedenle çarpıcı bir kırmızı duvar, sıcak pembe bir cam panel veya yeşil bir alüminyum levha ile karşılaştığımızda onlara iki kez bakma ihtiyacı duyarız. Boya dışında malzemeler kullanarak da bugün artık mimari cephelere renkler eklemek mümkün. Bir cephede tüm olağandışı renkleri bir arada kullandığınızı hayal edin; sonuç ne olurdu? Renkli cepheleriyle

bulunduğu çevreye dinamizm kazandıran çağdaş mimari örnekleri… Kuggen Binası - Göteborg, İsveç. İtalyan Rönesansı’ndan esinlenilen bina, Dış kaplaması kırmızı ve yeşil tonlarında sırlı seramik karolardan oluşuyor.

(23)

SAM Monthey Anaokulu - Monthey, İsviçre

Bonnard Woeffray Architectes'in tasarladığı anaokulunun dış cephesi, eşit büyüklükteki dikey ahşap çıtalarla giydirilmiş.

Çıtalar, hem çocuklar hem de yetişkinlere çekici görünebilecek şeker pembesi tonlarına boyanmış.

Sugamo Shinkin Bankası Nakaaoki Şubesi - Saitama, Japonya

Mimar Emmanuelle Moureaux, dışarı doğru çıkıntı yapan kübik kütlelerin derinliklerini değiştirerek çiçek saksılarını andıran eğlenceli bir dinamik cephe oluşturmuş. Bu eğlenceli dokunuş, kutuların ön yüzeylerinin ve yanlarının farklı renklere boyanmasıyla daha da ileri götürülmüş.

(24)

Brandhorst Müzesi - Münih , Almanya

Mimar Sauerbruch Hutton müzenin tasarımında farklı hacimleri birbirinden ayrıştırmak için üç farklı renk paleti kullanmış. Cephenin eğlenceli görünümü, çok renkli seramik çubukların kaydırılmış sıralarının arkasında kullanılan delikli alüminyum levhalar sayesinde elde edilmiş.

Spectrum Apartmanı - Box Hill, Avustralya

Kavellaris Kentsel Tasarım (KUD), yapının kütleleri ve renkleriyle oynayarak dinamik bir etkiye sahip, sıra dışı bir bina tasarladı. Balkonlar farklı açılarla birbirleri üzerine istiflenmiş ve parlak renklere boyanmış.

(25)

Spor ve Boş Zaman Merkezi - Saint-Cloud , Fransa

Binanın farklı kübik kütleleri, farklı tonlarda çok renkli cam cephelere sahip. Burada binayı kullanacak olan gençliğin ruhunu yansıtarak, tesisin hem içinde hem de dışında renk kullanmış.

DP+Güzey Mimarlık tarafından Rusya’nın Perm kentinde uygulanmak üzere tasarlanan Raduga Park AVM projesi.

Paris’teki Novancia Business School’un Avustralya Melbourne’ün ilk sıfır karbon ofis binası Pixel

(26)

IMI Uluslararası Yönetim Enstitüsü - Kalküta , Hindistan Enstitünün kıvrımlı cephesi, yumuşak bir akışa sahip olacak şekilde çok renkli cam panellerle kaplanmış. Dış cephenin tekrar taşımayan deseni “gökyüzünün doğasından” ilham alıyor ve aynı zamanda gençlerin canlı ruhunu temsil ediyor.

Bina Abin Tasarım Stüdyosu tarafından tasarlanmış.

The Paradise of Color - Pekin, Çin

Canlı renk tonları, Pekin'deki anaokulunun cephesini canlandırarak ona hareket kazandırmış. Atelier Alter, dış cephe tasarımında yapı bloklarından ilham almış. Cephelerdeki dev renk blokları, mahalledeki çocukların dikkatini çekmek için göz kırpıyor.

(27)

Palais des Congrès de Montréal - Montreal , Kanada

Kongre merkezi çok renkli cam bir perde ile çevrelenmiş. Cam paneller, cepheyi canlandıran ve rastgele tekrarlayan beş farklı renkten oluşuyor.

Pencerelerden içeri giren ışık, gün içinde panellerin tonlarını alarak iç mekanda çok farklı bir atmosfer yaratıyor. Sarayın en dikkat çekici mimari unsuru, 332 renkli ve 58 şeffaf cam panelden oluşan cephesi. Bu iyonik bina, gece-gündüz kaleydoskopa görüntüler sunuyor.

Seguin konut projesi, Fransa

Binanın dış cephelerinde renkleri kullanarak son derece sıra dışı ve çekici bir tasarım oluşmuştur. Seguin konutta bir tarafta kırmızı tonlarını, bir tarafta ise grinin tonlarının kullanılarak binanın dış cephesinde kontrast oluşmuşur.

Palais des Congrès de Montréal - Montreal , Kanada

(28)

Cottbus Teknik Üniversitesi kütüphanesinin 6 metrelik spiral merdiveni neon renkleriyle göz alıcı. 2002 yılında Zipher Space Works, kullandığı renklerle bu reklam ajansının çok yönlü ve etkin marka kimliğine vurgu yapmayı başarıyor.

Pariste 2011’de tamamlanan «Citroen» ofis binasında cam cephe gün boyunca gün ışığının içeri girmesini sağlıyor. Gece ise kırmızı ve beyaz renkli aydınlatmalar cephede marka logosunu öne çıkarıyor.

Colorful House (Renkli Ev),

Hindistsan.

(29)

Çin'de Myrtle ağaç parkı girişini vurgulamak için yapılan the Soundwave adını taşıyan tasarım, delikli çelik paletlerden oluşuyor. Müzik, ritim ve dansın mekan ile buluşması olarak tanımlıyor. Ziyaretçi alana girdiğinde mor çelik paneller ile çevrili, beton ve su ile örülü bir peyzaj etrafını sarıyor. Yapılı çevreden, doğal bir alana geçişin de hissedildiği alanda, canlı kent hayatı, doğanın rengi ve müziğin ritmi bir anda donarak mekana yansıtılmış oluyor. Tasarımın yer aldığı meydan sokak dansçılarının ve müzisyenlerin tercih ettiği bir alan.

Alandaki harekete uyum sağlamak ve kullanıcısı ile iletişime geçmek için ise panellerin üst kısmındaki LED’lerin yoğunluğu değişiyor. Meydandaki hareket arttıkça ışık yoğunluğu da artıyor.

(30)

KAYNAKÇA

Avery, S. (2004) “Renklerle Tedavi”, Arıtan yayınevi, Çev. Turul Ökten, İstanbul.

Bortoli, M.D. and Maroto J. “Colours Across Cultures: Translating Colours in Interactive Marketing Communications,” presented at Proceedings of the European Languages and the Implementation of Communication and Information Technologies (Elicit) conference, University of Paisley, 2001.

Çitolu, S. (2008) “1945 Yılı Sonrası Renklerin Afilerdeki Sosyolojik Boyutları”, Gazi Üniversitesi, Yayımlanmamı Yüksek Lisans Tezi

Eczacıbaı Sanat Ansiklopedisi, (1997) 3. Cilt, stanbul, Yapı Endüstrisi Malzemesi Yayınları.

Finlay, V. (2007) “Renkler”, Dost Kitabevi.

Gürel, E. “letiimsel Balamda Renk ve Renk Psikolojisi”, Mediacat Pazarlama letiimi Dergisi, Yıl, 7, sayı, 61, Pelin Ofset, Ankara, ubat 2000

Küçük, S. (2010) “Eski Türk Kültüründe Renk Kavramı”, Bilig Dergisi, Yaz, Sayı:54, sf.158-210.

Lindstrom, M. (2006) Duyular ve Marka, Optimist Yayıncılık, İstanbul.

Odabaı, Y., Barı, G. (2002) Tüketici Davranıı, Mediacat yayınları, İstanbul.

Özdemir,T.,(2005) “Renk Kavramı ve Konut İç Mekanında Tasarıma Etkileri”, Mimar

Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Sanatta Yeterlik Tezi, İstanbul

Referanslar

Benzer Belgeler

Toprak gözenekleri yağışlı (kış ve ilkbahar) mevsimlerde daha çok toprak suyu ve daha az toprak havası ile dolu iken, yağışın az olduğu ve vejetatif

Ancak ağız kanserlerinin belli oranda özellikle beyaz leke veya plaklardan kaynaklandığı (sonradan kırmızı atrofik mukozalardan maligniteye dönüşümün daha yüksek

Güneşli bir günde renklerin daha parlak ve canlı olmaları kapalı havada ise parlaklığını, canlılığını kaybetmeleri ve olduklarından daha koyu görünmeleri rengin

Alman Renk Bilimci Johannes Itten (1888- 1967) Renk uyumlarını geometri ile açıklamış ve rengin kombinasyonları üzerine formüller üretmiştir. Tarih İçinde

Ardından sırasıyla 1915’de “Munsell Renk Sistemi Rehberi/Atlas of the Munsell Color System” ve ölümünün ardında 1921’de “Renklerin Grameri: Munsell

CMYK Renk Uzayı: Çıkarmalı renk sistemi ile bir küpün içinde renkleri tanımlayacak şekilde tasarlanmıştır. Teorik olarak küpün beyaz ve siyah noktalarını birleştiren

• İki obje belli bir ışık kaynağında aynı renk.. olarak görülürken farklı ışık kaynaklarında farklı renklere

• Orijinal olarak siyah-beyaz çekilmiş bir filme renk eklemek için belirli işlemler de yapılabilmektedir.. 1930’lardan önce sinemacılar genellikle boyama (tinting) ve