• Sonuç bulunamadı

TEKİRDAĞ İLİNDE BULUNAN TURİZM İŞLETMELERİNİN ORGANİZASYON YAPILARININ ANALİZİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "TEKİRDAĞ İLİNDE BULUNAN TURİZM İŞLETMELERİNİN ORGANİZASYON YAPILARININ ANALİZİ"

Copied!
53
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

NKUBAP.00.13.AR.14.02 nolu proje

TEKĠRDAĞ ĠLĠNDE BULUNAN TURĠZM ĠġLETMELERĠNĠN ORGANĠZASYON YAPILARININ ANALĠZĠ

Yürütücü:

Doç. Dr. S. Ahmet MENTEġ AraĢtırmacılar:

Prof. Dr. Ahmet KUBAġ ArĢ. Gör. Aytaç GÜT ArĢ. Gör. Sevi BALOĞLU

(2)

2 ÖNSÖZ

Tekirdağ ili, hem deniz, kum, güneĢ olarak da anılan geleneksel turizm açısından hem de doğa, dalıĢ, Ģarap gibi alternatif turizm açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Bu çalıĢma ile Tekirdağ ilinde bulunan turizm iĢletmelerinin mevcut yönetim yapıları, çalıĢanların yönetime bakıĢ açıları ve algıları araĢtırılmıĢ ve Tekirdağ ilindeki turizm iĢletmelerinin organizasyon yapıları açıklanmaya çalıĢılmıĢtır.

AraĢtırmamız Namık Kemal Üniversitesi Bilimsel AraĢtırma Projesi Destekleri kapsamında (NKUBAP.00.13.AR.14.02) desteklenmiĢtir.

(3)

ii TEKĠRDAĞ ĠLĠNDE BULUNAN TURĠZM ĠġLETMELERĠNĠN

ORGANĠZASYON YAPILARININ ANALĠZĠ

ÖZET

Turizm sektörü tüm ülkeler tarafından yoğun olarak ilgi gösterilen ve gösterilmeye de devam edilen önemli bir sektördür. Refah düzeyinin artması, ulaĢımın hızlanması ve seyahat edebilmenin kolaylaĢması, sektöre uygulanan teĢvikler ve benzeri geliĢmeler ile birlikte turizm dünya genelinde en hızlı büyüyen sektörlerden biridir. Dünya Turizm Örgütü verilerine göre 2000 yılında 474 milyar $ düzeylerinde olan sektör büyüklüğü 2011 yılında 1 trilyon $ düzeyini açmıĢ olmakla birlikte, 2014 yılında 2000 yılına göre 3 katına ulaĢarak 1,245 trilyon dolar seviyelerinde gerçekleĢmiĢtir.

Turizm sektörünün bu geliĢimi ülke ekonomilerine de önemli katkılar sağlamıĢtır. Ülkeye döviz girdisi sağlaması, dıĢ ödemeler dengesine olan pozitif etkileri, istihdam yaratıcı etkisi, iliĢkili sektörler vasıtasıyla iç piyasanın canlanmasına katkı sağlaması bu katkılar arasında sayılabilir.

Türkiye’de turizm gelirleri sürekli artıĢ gösteren dünyanın önemli turizm merkezleri arasında yer almaktadır. Son 15 yılda gelen turist sayısını 3 katına, turizm gelirlerini ise 4 katına çıkarmayı baĢaran Türkiye, aynı zamanda turizm sektöründe 1,2 milyon çalıĢan sayesinde önemli bir istihdam yaratmaktadır. Turizmden gelen döviz ülkenin dıĢ ödemeler dengesine katkı sağlarken GSYH içinde de %4,5 gibi önemli bir yer tutmaktadır.

AraĢtırma kapsamında Tekirdağ ili turizm potansiyeli ile turizm sektöründe faaliyet gösteren iĢletmelerin organizasyon yapıları ve örgüt kültürleri ortaya konulmaya çalıĢılmıĢtır. AraĢtırma bulguları Tekirdağ ilinde bulunan turizm ĠĢletmelerinin örgüt kültürlerini oluĢturan sekiz unsur bulunduğunu göstermektedir.

Bunlar; Örgütsel BaĢarı, Takım Ruhu, Ġnovasyon, Örgütsel Bağlılık, Katılım, Düzen, GiriĢimcilik ve Verimliliktir.

Tekirdağ ili konumu itibariyle önemli bir turizm potansiyeline sahiptir. Ayrıca kentin sahip olduğu sahil Ģeridi, kültürel envanteri ve alternatif turizm olanakları dikkat çekmektedir. Bununla birlikte Ġstanbul – Çanakkale ve Ġstanbul – Yunanistan geçiĢ güzergahında olması, turizm potansiyelinin tanıtımının eksikliği gibi etkenler, kenti bir turizm destinasyonundan ziyade mola ve dinlenme merkezi konumuna getirmiĢtir.

Bölgede yer alan konaklama iĢletmelerinin kapasitesi düĢük olduğu gibi gelen turistin kentte vakit geçirmesini sağlayacak olanaklar da yetersizdir.

(4)

iii ANALYSIS OF ORGANIZATIONAL STRUCTURES OF TOURISM ENTERPRISES

IN TEKIRDAG PROVINCE

ABSTACT

The tourism sector has been an important sector for all countries. With the increase of welfare level and transportation speed, less travel restrictions, incentives given to the tourism sector and other tourism development, tourism is one of the fastest growing sectors in the entire world. According to World Tourism Organization, tourism sector has a value of 474 billion $ in 2000 and has been exceeded 1 trillion $ and reached 1,245 trillion $ in 2014, which is 3 times its value compared to 2000.

This rapid development of the tourism sector has been contributed significantly to the national economy. To provide foreign currency, positive effects to the balance of foreign payments, employment-creating effect, and contribution to the revival of the domestic market through related sectors are among those contributions.

Turkey as one of the most important tourism destinations has been constantly increasing its tourism income. In the last 15 years, the tourist arrival tripled, tourism incomes quadruple and at the same time tourism sector has been reached 1,2 million employment. Foreign currency gained through tourism sector has been contributing the external balance of payments and has an important share with 4,5% in GDP.

Within the scope of this research, it has been investigated the organizational structures and organization cultures of the tourism enterprises in the province of Tekirdağ. It has been found that there are eight factors affecting the organizational cultures of tourism enterprises in the province of Tekirdağ. These factors are;

Organizational Accomplishments, Team Sprit, Innovativeness, Organizational Loyalty, Involvement, Order, Entrepreneurship and Productiveness.

Tekirdağ province has an important tourism potential. With its coastline, cultural inventory and alternative tourism opportunities, Tekirdağ is an attractive tourism destination. However, factors such as the lack of promotion of the tourism potential of the city and being between Istanbul - Canakkale and Istanbul - Greece transition routes, the city has been a stopover and resting place rather than tourism destination. As the capacity of hospitality enterprises is low, also the facilities to ensure that tourists spend more time in the city are insufficient.

(5)

iv ĠÇĠNDEKĠLER

ÖNSÖZ ____________________________________________________________________ ii ÖZET _____________________________________________________________________ ii ABSTACT _________________________________________________________________ iii İÇİNDEKİLER ______________________________________________________________ iv TABLOLAR LİSTESİ __________________________________________________________ vi ŞEKİLLER LİSTESİ ___________________________________________________________ vii GİRİŞ _____________________________________________________________________ 1 1. ÖRGÜT KÜLTÜRÜ ve KÜLTÜREL AÇIDAN ÖRGÜTLER ____________________________ 3 1.1. Kültür Kavramı ve Yönetim Bilimi İle İlişkisi ____________________________________ 3 1.2. Kültür Kavramının Örgütler Açısından Önemi ___________________________________ 4 1.3. Örgüt Kültürü ____________________________________________________________ 4 1.4. Örgüt Kültürünün Önemi ve İşlevleri __________________________________________ 6 1.5. Örgüt Kültürünün Sembolleri ________________________________________________ 7 1.5.1. Değerler ______________________________________________________________________ 7 1.5.2. Normlar ______________________________________________________________________ 8 1.5.3. Varsayımlar ___________________________________________________________________ 8 1.5.4. Adet (Ritüel), Tören ve Serenomiler________________________________________________ 9 1.5.5. Semboller ____________________________________________________________________ 9 1.5.6. Hikayeler ve Mitler _____________________________________________________________ 9 1.5.7. Dil, Slogan ve Metaforlar _______________________________________________________ 10 1.5.8. Liderler ve Kahramanlar ________________________________________________________ 11

1.6. Örgüt Kültürü Tipolojileri __________________________________________________ 11 2. TURİZM ve TEKİRDAĞ ___________________________________________________ 14

2.1. Turizme Genel Bakış – Turizm Gelirlerinin Türkiye Ekonomisindeki Yeri _____________ 14 2.2. Tekirdağ İline Genel Bakış _________________________________________________ 17 2.3. Tekirdağ’da Turizm _______________________________________________________ 18 2.3.1. Tekirdağ Merkez (Süleymanpaşa) ________________________________________________ 18 2.3.2. Marmara Ereğlisi ______________________________________________________________ 19 2.3.3. Şarköy Bölgesi ________________________________________________________________ 20

3. TEKİRDAĞ İLİNDE BULUNAN TURİZM İŞLETMELERİNİN ORGANİZASYON YAPILARININ ANALİZİ __________________________________________________________________ 22

3.1. Tanımsal İstatistikler______________________________________________________ 22 3.1.1. Çalışan Sayısı _________________________________________________________________ 22 3.1.2. İşletme Çalışanlarının Yaş Dağılımı ________________________________________________ 23

(6)

v 3.1.3. Çalışanların Cinsiyet Dağılımı ____________________________________________________ 24 3.1.4. Çalışanların Medeni Hallerinin Dağılımı ____________________________________________ 24 3.1.5. Çalışan Personelim Yaşları Dağılımı _______________________________________________ 25 3.1.6. Çalışan Personelin Çalıştıkları Bölüme Göre Dağılımı _________________________________ 26 3.1.7. Çalışan Personelin Sektördeki İş Tecrübesi _________________________________________ 27 3.1.8. Çalışan Personelin Mevcut İşlerindeki Hizmet Süreleri ________________________________ 28 3.2. Güvenilirlik Analizi _______________________________________________________ 29

3.2.1. Çalışmada Anketler İle Elde Edilen Verilerin Güvenilirlik Analizi _________________________ 30 3.3. Faktör Analizi ile İlgili Temel Bilgiler _________________________________________ 30

3.3.1. Faktör Analizi Modeli __________________________________________________________ 31 3.3.2. Faktör Analizinin Uygunluğu _____________________________________________________ 31 3.4. Faktör Analizi Verilerinin Yorumlanması ______________________________________ 32

3.4.1. Faktör Analizi Verilerinin Uygunluğunun Değerlendirilmesi ____________________________ 32 3.4.2. Faktör Sayısının Belirlenmesi ____________________________________________________ 32 3.4.3. Rotasyon Aşaması _____________________________________________________________ 34 3.4.4. Tekirdağ İlindeki Turizm İşletmelerinin Organizasyon Yapılarını Etkileyen Unsurlar _________ 36

4. SONUÇ _______________________________________________________________ 39 KAYNAKÇA _______________________________________________________________ 41

(7)

vi TABLOLAR LĠSTESĠ

Tablo 1: Örgüt kültürü kavramı için yapılan bazı tanımlar ________________________________________ 5 Tablo 2: Örgüt Kültürü Tipolojileri ___________________________________________________________ 11 Tablo 3: Uluslararası Turizm Gelirleri İçerisinde Türkiye’nin Payı (Milyar$) _______________________ 14 Tablo 4: Türkiye'de Turist Sayıları ve Turizm Gelirleri __________________________________________ 15 Tablo 5: Turizm Gelirlerinin GSYİH İçerisindeki Payı __________________________________________ 15 Tablo 6: Turizm Sektörünün İstihdama Katkısı ________________________________________________ 16 Tablo 7: Çalışan Kişi Sayısına Göre Dağılımı _________________________________________________ 22 Tablo 8: İşletme Çalışanlarının Yaş Dağılımı _________________________________________________ 23 Tablo 9: İşletmede Çalışanların Cinsiyet Dağılımı _____________________________________________ 24 Tablo 10: Çalışanların Medeni Hallerine Göre Dağılımı ________________________________________ 25 Tablo 11: Çalışanların Öğrenim Durumlarına Göre Dağılımı ____________________________________ 25 Tablo 12: Çalışanların Çalıştıkları Bölüme Göre Dağılımları ____________________________________ 26 Tablo 13: Çalışan Personelin Sektördeki Hizmet Sürelerinin Dağılımı ____________________________ 27 Tablo 14: Çalışan Personelin Mevcut İşlerindeki Hizmet Sürelerinin Dağılımı _____________________ 28 Tablo 15: Çalışmada anketler il elde edilen verilerin güvenilirlik analizi ___________________________ 30 Tablo 16: KMO ve Bartlett's Testleri _________________________________________________________ 32 Tablo 17: Açıklanmış Toplam Varyans _______________________________________________________ 33 Tablo 18: Döndürülmüş Faktör Matrisi _______________________________________________________ 34

(8)

vii ġEKĠLLER LĠSTESĠ

Şekil 1: İşletmelerin Çalışan Sayısına Göre Dağılımları ________________________________________ 22 Şekil 2: İşletme Çalışanlarının Yaş Dağılımı __________________________________________________ 23 Şekil 3: İşletmede Çalışanların Cinsiyet Dağılımı ______________________________________________ 24 Şekil 4: Çalışanların Medeni Hallerine Göre Dağılımı __________________________________________ 25 Şekil 5: Çalışanların Öğrenim Durumlarına Göre Dağılımı ______________________________________ 26 Şekil 6: Çalışanların Çalıştıkları Bölüme Göre Dağılımları ______________________________________ 27 Şekil 7: Çalışan Personelin Sektördeki Hizmet Sürelerinin Dağılımı _____________________________ 28 Şekil 8: Çalışan Personelin Mevcut İşlerindeki Hizmet Sürelerinin Dağılımı _______________________ 29

(9)

1 GĠRĠġ

Turizm sektörü özellikle son 15 yılda Türkiye’de ve dünyada önemli bir ivme kazanmıĢtır. Son 15 yılda Türkiye’nin turizm gelirleri 4 katına, gelen turist sayısı 3 katına çıkmıĢtır. Turizm bu kadar hızlı geliĢirken aynı zamanda istihdama da önemli katkılar sağlamıĢtır ve 1983-2013 yılları arasında tam 5 kat artıĢ göstererek 1,3 milyon kiĢinin istihdam kapısı haline gelmiĢtir. GSYH içinde de %4 civarında bir pay tutarak ülke ekonomisine katkı sağlamaktadır. Bununla birlikte turizm sektörü, 54 sektörü doğrudan etkilerken aynı zamanda ülke ekonomisinin canlanmasına da yardımcı olmaktadır.

Tekirdağ gerek konumu gerekse sahip olduğu doğal ve tarihi güzellikler sayesinde Marmara Bölgesinin turizm potansiyeli yüksek, önemli merkezlerinden birisidir. Tekirdağ Merkez ilçe (SüleymanpaĢa), Marmara Ereğlisi, ġarköy ilçeleri ve Saray ilçesi Kastro bölgesi kentin önemli turistik mekanları arasında sayılabilir.

Tekirdağ sahip olduğu birçok avantaja rağmen turizm sektörü açısından aynı konumda yer alan diğer Ģehirlere göre turizm tesisleri ve turistik mekanları daha az geliĢmiĢ bir kenttir. Bunun baĢlıca nedenlerinden biri Tekirdağ’ın Ģehirler arasında bir mola yeri ve geçiĢ güzergahı olarak kullanılması, turizm faaliyetlerinin yeterli tanıtımının gerçekleĢtirilmemesi, yatırım teĢvikleri gibi maddeler sayılabilir.

Bu çalıĢma ile Tekirdağ ilinde faaliyet gösteren turizm iĢletmelerinin organizasyon yapıları incelenerek örgüt kültürlerini oluĢturan unsurlar saptanmaya çalıĢılmıĢtır. ÇalıĢma sonucunda Tekirdağ il ve ilçelerinin geleneksel ve alternatif turizm açısından önemli bir potansiyele sahip olduğu, bununla birlikte bu potansiyeli gerçeğe dönüĢtürmede etkili olamadığı saptanmıĢtır. Bu potansiyeli açığa çıkarmak ve kullanmak bölgenin turizm yatırımlarını bünyesine çekmesine katkı sağlayabilir.

ÇalıĢmanın kapsamında elde edilen verilere uygulanan faktör analizi ile Tekirdağ ilinde bulunan turizm iĢletmelerinin örgüt kültürlerini oluĢturan sekiz unsur olduğu saptanmıĢtır. Bu unsurlar Örgütsel BaĢarı, Takım Ruhu, Ġnovasyon, Örgütsel Bağlılık, Katılım, Düzen, GiriĢimcilik ve Verimliliktir.

ÇalıĢma dört bölümden oluĢacaktır;

Birinci bölümde, kültür, kültür ve örgüt iliĢkisi, örgüt kültürü, örgüt kültürünün önemi, unsurları ve tipolojileri incelenmiĢtir.

Ġkinci bölümde, ilk olarak Türkiye’de turizm sektörünün genel durumu ve ekonomiye katkıları tartıĢıldıktan sonra Tekirdağ ili ve Tekirdağ ilinin turizm potansiyeli incelenmiĢtir.

Üçüncü bölüm ise uygulama bölümünü oluĢturmaktadır. Bu bölümde, öncelikle çalıĢma kapsamında değerlendirilen Tekirdağ ilindeki turizm iĢletmelerinde çalıĢan personel hakkında tanımlayıcı istatistiklere yer verilmiĢtir. Daha sonra ise Tekirdağ ilinde bulunan turizm iĢletmelerinde çalıĢan personele yapılan anketlere iliĢkin verilerden elde edilen bulgular kullanılarak faktör analizi uygulanmıĢ ve turizm sektöründe faaliyet gösteren iĢletmelerin örgüt kültürünü oluĢturan unsurlar belirlenmeye çalıĢılmıĢtır.

(10)

2 AraĢtırmanın Amacı

AraĢtırmanın amacı Tekirdağ merkez ve ilçelerindeki turizm iĢletmelerinin yönetim ve organizasyon yapılarını incelemek, iĢletmelerin örgüt kültürlerini tanımlamak ve örgüt kültürünü meydana getiren unsurları belirlemektir.

AraĢtırma Yöntemi

AraĢtırmada kapsamında Tekirdağ ili ve ilçelerinde turizm sektöründe bulunan iĢletmelerde çalıĢan personel arasından kolayda örnekleme yöntemiyle 100 personel seçilerek görüĢme sağlanmıĢtır. AraĢtırmanın uygulanmasında temel olarak anket yöntemi kullanılmıĢtır.

AraĢtırmanın Alanı

AraĢtırmanın alanı Tekirdağ ili ve ilçelerini kapsamaktadır. Tekirdağ Merkez, Çerkezköy, Çorlu, Hayrabolu, Malkara, Marmara Ereğlisi, Muratlı, Saray ve ġarköy ilçelerindeki iĢletmelerinde çalıĢan personel ile yüz yüze anket çalıĢmaları yapılmıĢtır.

(11)

3 1. ÖRGÜT KÜLTÜRÜ ve KÜLTÜREL AÇIDAN ÖRGÜTLER

Bu bölümde örgüt kültürü kavramının yönetim bilimi ve iĢletmeler açısından artan önemi, örgüt kültürü kavramı, örgüt kültürünün önemi ve örgüt kültürü tipolojileri incelenecektir.

1.1. Kültür Kavramı ve Yönetim Bilimi Ġle ĠliĢkisi

Kültür, sosyal bilimlerde birçok farklı alan ve bilim dalında çalıĢma konusu olmuĢ, kültür-insan-çevre etkileĢimi ve kültürün insan iliĢkilerini ve toplumsal yapıyı etkileme süreci üzerine birçok araĢtırma gerçekleĢtirilmiĢtir. Sosyal bilimler alanında esas olarak Antropoloji biliminin çalıĢma alanına girmekle birlikte özelikle küreselleĢme, teknolojik geliĢmeler, toplumlar arası etkileĢimler, internet vd. gibi son yüzyılda etkili olan geliĢmeler kültür kavramına atfedilen önemi de artırmıĢ ve yönetim bilimlerinden sosyoloji, psikoloji ve biyolojiye kadar birçok bilim dalının çalıĢma alanında kendisine yer bulmuĢtur.

Etimolojik köken açısından bakıldığında kültür kavramının bakmak, yetiştirmek (ġiĢman, 2007) ve tarım (KocadaĢ, 2005) anlamında kullanılan Latince culture kelimesinden geldiği kabul edilmektedir (ġiĢman, 2007). Dilimize Osmanlıca karĢılığı olarak hars (KocadaĢ, 2005) kelimesi ile geçen kültür kavramının ilk sistemli tanımı ise Ziya Gökalp tarafından yapılmıĢtır (Güçlü, 2003). Ziya Gökalp, kültürü, “Bir cemiyetin bütün fertlerini birbirine bağlayan, yani aralarında dayanıĢma husule getiren müesseseler, kültür müesseseleridir. Bu müesseselerin toplamı, o cemiyetin kültürünü oluĢturur.” (Erdoğan, 1997) Ģeklinde tanımlamaktadır.

Kültür, toplumların tarihlerinden devir aldıkları maddi ve manevi mirasların toplamıdır (Kongar, 1972) ve insanoğlunun kazandığı bilgi, sanat, ahlak, gelenekler ve benzeri yetenek ve alıĢkanlıkları kapsar (Tylor, 1971; ġiĢman, 2007). Toplumsal bir ürün olan kültür, bireyler arası iletiĢim ve etkileĢim sonucu ortaya çıkan ve öğrenilen davranıĢ Ģekillerinden oluĢur (Ozankaya, 1983). Kültür, bir toplumun geçmiĢi, geliĢme özellikleri, üretim biçimleri ve toplumsal iliĢkilerinin bütünüdür (Berberoğu, 1990).

Daha kapsamlı bir tanıma göre ise kültür, bir toplumun üyelerinin sergilediği (Ergil, 1984; Sabuncuoğlu ve Tüz, 2003);

 Düzenli eylemleri; davranıĢ kalıpları

 Nesneleri; aletlerle yapılan eĢyaları

 DüĢünceleri; bilgi ve inançları

 Duyguları; tutum ve değerleri içeren yaĢam biçimleri bütünüdür.

Kültür kavramı karmaĢık bir konudur ve literatürde üzerinde anlaĢmaya varılmıĢ ortak bir tanım bulunmamaktadır. Birçok farklı yazar ve araĢtırmacı tarafından kültür çok çeĢitli Ģekillerde tanımlanmıĢtır. Bununla birlikte yapılan tanımlar ve çalıĢmalar, kültürün insan yaĢamında önemli bir yerinin olduğunu, insan yaĢamının tüm evrelerine etki ettiğini ve yaĢamı sürecince insanın toplum, çevre ve bireylerle iletiĢimi ve etkileĢimi açısından yönlendirici rol oynadığını vurgulamaktadır.

(12)

4 1.2. Kültür Kavramının Örgütler Açısından Önemi

Sosyal yaĢamın içinde bu kadar etkisi olan kültür kavramı, doğal olarak sosyal yaĢamın ve toplumun bir öğesi olan örgütleri de önemli ölçüde etkilemektedir.

Ortak bir amacı gerçekleĢtirmek doğrultusunda bir araya gelen insanlardan oluĢan örgütler, toplum tarafından oluĢturulan kültür öğelerinden etkilenirken aynı zamanda kendi kültür öğelerini de oluĢturarak toplum ve sosyal yapıyı etkileyebilmektedirler.

Örgütler, belirli bir toplumda faaliyetlerini sürdüren, insanlar tarafından sonradan oluĢturulan yapılar ve sosyal gerçeklerdir. Bir örgüt ortamında bir araya gelen insanlar, öncelikle içinde yaĢadıkları büyük toplumun ve toplumsal kültürün, bu toplum ve kültür içinde yer alan çeĢitli alt grupların ve kültürlerin üyeleridir.

Dolayısıyla bu insanlar, herhangi bir örgüt oluĢtururken ya da bir örgüte üye olarak girerken içinde yetiĢtikleri toplum ve kültürlerin kendilerine özgü inançlarını, değer yargılarını, çeĢitli olaylar karĢısında belirli tavırlarını ve özelliklerini de birlikte oraya taĢırlar (ġiĢman, 2007).

Örgüt açısından bu kültürel öğeleri önceden bilmek büyük önem arz eder.

Ayrıca, bu büyük toplum içerisinde çalıĢmalarını devam ettiren örgüte, o toplum tarafından yaratılan bilgileri, kanunları ve teknoloji düzeyi de etki edecektir. Bu durumda, örgüt açısından kültür, “kuruluĢun çalıĢma Ģeklini ve faaliyetlerinin sonucunu etkileyen, belirli insan topluluklarınca oluĢturulan, inançlar, değerler, örf ve adetler ve diğer kiĢiler arası iliĢkilerin sonuçlarını kapsamaktadır” (Erdoğan, 1994).

Hemen her örgüt, amaçlarına ulaĢabilmek için üyelerinin desteğini, onların etkili katılımını ister. Bireylerin örgüte uyum sağlaması etkinlik ve verimliliğin arttırılmasında önemli bir unsurdur. Eğer bireyin içinde yaĢadığı kültürel ortam ile örgüt içinde egemen olan kültür birbirine benzer özellikler sergilerse, örgüt üyelerinin örgüte uyum sağlamaları kolay olacaktır. Örgüt içinde egemen olan kültürel öğeleri kabullenen bireyler, örgütün ve yönetimin amaçlarını gerçekleĢtirmek için ekstra çaba göstereceklerdir (Köse vd., 2001).

Kültürel özellikler toplumların ve bireylerin iĢ yapma Ģekillerini de etkilemektedir. Yapılan araĢtırmalar, farklı toplumlarda örgüt, yönetim ve yönetici kavramlarının farklı Ģekilde algılanabildiğini, dolayısıyla örgüt içi iletiĢim, örgüt yapısı, liderlik gibi örgütsel süreç ve yönetim uygulamalarının değiĢiklik gösterebildiğini ortaya koymaktadır (Laurent, 1983; ġiĢman, 2007). Örneğin Amerika’da bireysellik, bireysel baĢarı ve otorite ön plan çıkarken; Japonya’da kıdem, örgütsel baĢarı gibi toplumcu özellikler daha ön planda olabilmektedir.

1.3. Örgüt Kültürü

1930’lardan itibaren çeĢitli yazarlar tarafından örgüt kültürü kapsamında yer alan bazı konular çalıĢılmaya baĢlanmıĢ olmakla birlikte, esas popülerliğini 1980’ler sonrasında kazanmıĢtır (ġiĢman, 2007). Örgüt kültürü kavramı ise kapsamlı olarak ilk kez Amerika’da Peters ve Waterman, Japonya’da ise Pascale ve Athos tarafından incelenmiĢ olup literatürde firma kültürü, kurumsal kültür, işletme kültürü gibi isimlerle de anılmaktadır (ĠĢcan & Timuroğlu, 2007).

Kültür kavramını tanımlama güçlüğü, örgüt kültürü kavramını tanımlama konusunda da sıkıntılara neden olmaktadır. Bu nedenle örgüt kültürü de tıpkı kültür

(13)

5 kavramı gibi birçok araĢtırmacı tarafından farklı Ģekilde tanımlanmıĢ ve farklı Ģekillerde ele alınmıĢtır. Örgüt kültürü için yapılan bazı tanımlar aĢağıdaki gibi verilmiĢtir:

Tablo 1: Örgüt kültürü kavramı için yapılan bazı tanımlar

PaylaĢılan değerler bütünü Peters ve Waterman (1982)

Bir davranıĢ düzenleyicisi, örgütte yapılan her Ģeyin

yapılıĢ biçimi Deal ve Kennedy (1982)

Örgüt üyelerince paylaĢılan inanç ve değerler Sathe (1983) Bir örgütü diğerlerinden ayıran ve seçenekleri

yönlendiren temel değerler sistemi Gagliardi (1986)

Sembol, dil, ideoloji, tören ve efsaneleri içeren bir

kavramlar bütünü Knigts ve Willmott (1987)

Sosyal olarak oluĢturulan gerçekler Meyerson ve Martin (1987) Normlar, inançlar, değerler ve anlamlı semboller bütünü Singh (1990)

Örgütün tarihsel geliĢimi içerisinde biçimlenmiĢ

gelenekler, inançlar ve değerler örüntüsü Deal ve Peterson (1991) Sosyal gerçeklik hakkındaki değerler ve sayıltılar Alvesson (1993)

Örgüt kültürü konusunda yapılan tanımlar incelendiğinde bazı özelliklerin farklı yazarlar tarafından tekrarlandığı belirlenmiĢ ve Ģu ortak özellikler ortaya konulmuĢtur (Köse, vd 2001);

 Örgüt kültürü, örgüt üyelerinin paylaĢtığı değerlerdir.

 Örgüt kültürü, örgütteki iĢ yapma ve yürütme biçimidir.

 Örgüt kültürü örgütlere kiĢilik kazandırarak bir örgütü diğerinden ayırır.

 Örgüt kültürü baskın ve paylaĢılan değerlerden oluĢan, çalıĢanlara sembolik anlamlara yansıyan, örgüt içinde anlatılan hikayeler, inançlar ve sloganlardan oluĢan bir yapıdır.

 Örgüt kültürü örgütsel baĢarıyı doğrudan etkiler.

 Üst yönetim ve liderlerin örgüt kültürü üzerinde önemli etkileri vardır.

(14)

6 Newstrom ve Davis (1993) ise örgüt kültürünün Ģu özellikleri gösterdiklerini ifade etmektedirler:

 Ayırt edicidir,

 Kararlı bir yapıdadır,

 Ġfade edilmeden de anlaĢılabilir,

 Semboliktir,

 BütünleĢtiricidir,

 Kabul görmüĢtür,

 Üst yönetimin bir yansımasıdır.

1.4. Örgüt Kültürünün Önemi ve ĠĢlevleri

Çevreleriyle sürekli iletiĢim ve etkileĢim içerisinde olan örgütler hem dıĢ çevrelerinden gelen uyaranlar tarafından etkilenmekte hem de dıĢ çevreye verdikleri sayesinde dıĢ çevrelerini etkilemektedirler. Bu nedenle Schein (1992), örgüt kültürünü, örgütün dıĢ çevre ile adaptasyonunu ve aynı zamanda iç bütünleĢmesini sağlamada kullandığı önemli bir araç olarak tanımlamaktadır. Bu etkileĢim sırasında iyi sonuç veren temel değerlerin örgüt tarafından geçerli değerler olarak kabul edilmesi ve aynı zamanda yeni gelen üyelere aktarılması gerekmektedir. Bu temel değerler örgüt kültürünü oluĢturmaktadır (Aydoğan, 2004).

Örgüt kültürü, örgüt üyelerini birbirine ve örgütü de topluma bağlayan önemli bir sosyal bağdır. Bir örgüt, ancak organizasyon yapısı içinde yer alan üyelerinin uyum içinde benimsenmiĢ ortak amaçlar, standartlar, değerler, felsefe ve ideolojileri paylaĢması halinde amaçlarını gerçekleĢtirebilir (Eren, 1997).

Örgüt kültürü aynı zamanda “uygun davranıĢ standartları oluĢturarak kurumu bir arada tutmaya yarayan sosyal bir yapıĢtırıcı ve davranıĢları Ģekillendiren bir denetim mekanizması iĢlevi görür” (Terzi, 2000).

Örgüt kültürü, hem örgüt hem de örgüt çalıĢanları için son derece önemli olup, örgüt içindeki belirsizlikleri en aza indirerek, çalıĢanlara iĢin nasıl ve ne Ģekilde yapılacağına açıklık getirirken, aynı zamanda bazı fonksiyonları da üstlenmektedir.

Bu fonksiyonlardan bazıları Ģu Ģekilde sıralanabilir (ġahin, 2010):

 Örgüt kültürü, bir örgütü, diğer örgütten ayıran sınırları belirleyici bir role sahiptir.

 Örgüt kültürü, örgüt üyelerine bir kimlik duygusu aktarmaktadır.

 Örgüt kültürü, bireylerin bir ortak değere, bireysel çıkarlarından daha fazla bağlanmasını kolaylaĢtırmaktadır.

 Örgüt üyeleri arasında dayanıĢmayı arttırmaktadır.

(15)

7

 Örgüt üyeleri için bir kontrol mekanizmasıdır. BaĢka bir ifadeyle, bireylerin tutum ve davranıĢlarını Ģekillendiren ve yönlendiren bir anlam oluĢturucu ve denetim mekanizması hizmeti görmektedir.

 ÇalıĢanların örgüte uyumunu kolaylaĢtırmaktadır.

1.5. Örgüt Kültürünün Sembolleri

Alanyazın incelendiğinde örgüt kültürünü oluĢturan sembollerin ya da unsurların araĢtırılmasında ve kavramlaĢtırmasında farklı yaklaĢımların izlendiği ve farklı boyutların ortaya konulduğu görülmektedir.

Pettigrew (1979)’a göre örgüt kültürünün öğelerini, semboller, ritüeller, dil, inançlar ve mitler oluĢturmaktadır (Terzi, 2000). Duncan tarafından yapılan ayrımda ise örgüt kültürü unsurları görsel ve objektif öğeler olmak üzere ikiye ayrılmakta ve semboller, dil, hikayeler, uygulamalar ve varsayımlardan oluĢmaktadır (Sabuncuoğlu ve Tüz, 2003). Steinhoff ve Owen (1989), örgüt kültürünün öğelerini, değerler ve inançlar, normlar, hikayeler ve mitler, törenler ve kahramanlar, gelenek ve göreneklerden oluĢtuğunu belirtmiĢtir.

Schein (1990) ise, örgüt kültürünün üç temel düzeyinin olduğunu vurgulamıĢtır. Bu temel düzeyler; artifaktlar, değerler ve temel varsayımlardır (Schein, 1990). Artifaktlar; kültürün görülebilen ancak deĢifre edilmesi zor boyutudur.

Fiziki çevre, elbiselerin Ģekli, örgüt hakkındaki hikayeler ve törenler gibi unsurlar artifaktları oluĢturur (Schein, 1990; Terzi, 2000). Değerler; kiĢilerin olayları değerlendirme ve yargılamada benimsedikleri kriterlerdir. Temel varsayımlar ise örgütü oluĢturan kiĢilerin; eylemlerin ve iliĢkilerin doğası, zaman, mekan ve insan konularında paylaĢtıkları temel inançlardır (ġiĢman, 2007).

Örgüt kültürünü oluĢturan öğe ve unsurların tanımlanmasında birçok sınıflandırma kullanılmıĢ olmakla birlikte çoğu sınıflandırmada ortak unsurların olduğu görülmektedir. Bu bölümde örgüt kültürünü oluĢturan öğeler: değerler, normlar, varsayımlar, adetler, semboller, hikayeler ve mitler, dil ve slogan, liderler ve kahramanlar baĢlıkları altında açıklanmıĢtır.

1.5.1. Değerler

Değerler, örgüt içinde baĢarıyı tanımlayan ve standartları koyan kavramlar ve inançlardır. Değerler insanların örgütlerine yaptıkları olarak tanımlanır. Örgütsel değerler, paylaĢılan ideallerdir ve örgütsel davranıĢ seçiminde yol gösterirler (Köse, vd., 2001). Değerler, iĢ görenlerin çalıĢmalarını, eylemlerini nitelendirmeye ve değerlendirmeye yarayan ölçütlerin kaynağıdır. Değerler örgütte neyin istenir, neyin istenmez olduğunu belirler (Özkalp ve Sabuncuoğlu, 1988).

GeniĢ anlamda değerler, kültürün daha çok gözle görülmeyen, öznel, içsel yönünü oluĢturmakta, örgütsel sorunların çözümünde makul, uygun olarak kabul edilen çözüm biçimini göstermektedir. Örgütsel süreçlerin temelini, bu bağlamda merkezi bir süreç olarak karar sürecinin özünü, değerler oluĢturmaktadır. Örgütsel sorunların çözümüne yönelik olarak verilecek kararlarda benimsenen değerler, yol gösterici ve belirleyici olmaktadır (ġiĢman, 2007).

(16)

8 Değerlerin örgütler üzerindeki belki de en önemli iĢlevi örgüt üyelerine yön tayin edici özelliğidir. Örgüt içindeki iĢleyiĢte ya da iĢ süreçlerinde neyin olumlu neyin olumsuz olduğu ve yapılması gereken davranıĢın ne olduğu değerler sayesinde kestirebilir ve uygulanabilir. Değerler örgütün hemen hemen bütün katmanlarını etkisi altına alan ve güçleri ortak bir hedefe yönlendiren çok kıymetli bir kaynaktır (Güney, 2009).

Örgüt tarafından paylaĢılan değerler, Ģu iĢlevleri yerine getirirler (Terzi, 2000; Kaya, 2015):

 Belirli bir değeri olan olağan eylemlerin önemli eylemlere dönüĢmesine yardım eder.

 Örgütü toplumun etkili değerlerine bağlar.

 Ayırt edici bir rekabet avantajı sağlar.

 Örgütün değerleri günlük iĢlerde örgüte rehberlik eder, yol gösterir.

 Değerler örgütün üst seviyelerinde belirlenebileceği gibi, paylaĢılabilir.

1.5.2. Normlar

Normlar, belli bir grup içindeki bireylerin iliĢkilerini düzenler ve eylemlerine yön verir. Genellikle değerlerin yansımasıdır ve bir grubun tüm üyelerince paylaĢıldığı için kolektiftir. Normlar, örgütsel kültür içinde davranıĢı etkileyen, sosyal sistemi kurumsallaĢtıran ve güçlendiren ögelerdir (Pehlivan, 2001).

Normlar, davranıĢı doğrudan etkileyen genellikle yazılmamıĢ ve informal beklentilerdir. Temel varsayımlar ve değerlerden daha fazla belirgin olduklarından örgütsel yaĢamın kültürel görünümünün anlaĢılmasında daha somut araçlardır.

Normlar, iĢ görenin giyim, konuĢma ve davranıĢ Ģekillerini belirleyerek, iĢ görene örgüt içerisinde neyi, ne nicelikte ve ne nitelikte yapması gerektiğini gösterir (BaĢaran, 1991).

Gibbs’e göre normları oluĢturan üç temel özellik bulunmaktadır. Bunlar (Güney, 2009):

 Belirli bir durum karĢısında, davranıĢın ne olması gerektiği konusunda görüĢ birliği oluĢturarak, belirsizliği ortadan kaldırmaktadır

 GerçekleĢecek davranıĢlar konusunda grubun üzerinde anlaĢtığı ortak beklentilerden oluĢmaktadır

 Beklenen davranıĢların yapılmadığında sorumlulara ceza verilmesi üzerinde herkesin mutabık olduğu ortak tepkidir

1.5.3. Varsayımlar

Varsayımlar, kültürün en derin ve soyut yönünü oluĢturmakta ve diğer kültürel öğelere biçim vermektedir. Doğru olarak kabul edilen yargılar, inançlar ve genellemeler anlamına gelmektedir. Dünyanın nasıl iĢlediğine iliĢkin olarak bir kültürdeki insanlar tarafından paylaĢılan ortak görüĢlerdir. Varsayım, insanların belirli

(17)

9 bir konuda tartıĢmasız olarak kabul ettikleri doğrular, gerçekler Ģeklinde tanımlanabilir (ġiĢman, 2007).

Varsayımlar örgüt üyelerinin algı, düĢünce, his ve davranıĢlarını yönlendirerek, onların örgütsel yaĢama iliĢkin taĢıdıkları doğru-yanlıĢ, anlamlı- anlamsız, olanaklı-olanaksız gibi ön kabullerini oluĢturan tartıĢmasız doğrulardır (Sabuncuoğlu ve Tüz, 1998). Bu nedenle varsayımlar, grup üyelerine bir Ģeyleri nasıl algılayacaklarını, nasıl düĢüneceklerini ve nasıl hissedeceklerini söyleyen, onların davranıĢlarına yön veren unsurdur (Demir ve Elma, 2004).

1.5.4. Adet (Ritüel), Tören ve Serenomiler

Törenler, belirli zamanlarda, belirli sebeplere bağlı olarak yapılan, gelenek halini almıĢ davranıĢlardır. Törenler, örgüt kültürünün bir kutlama aracıdır ve örgüt içindeki kültürel değerleri pekiĢtirmeyi amaçlar. Ödül törenleri, atanma veya emeklilik törenleri, veda yemekleri, yarıĢmalar, örgüte yeni giren iĢ görenler için yapılan tanıĢma toplantıları örgüt kültürünün açığa çıktığı törenlerdir (Eren, 2001).

Ritüeller (adetler) ise, güçlü sembolik değerler taĢıyan, geleneksel olarak Ģekillenen ve planlanan törensel eylemlerdir. Yapılan bu planlı eylemlerle, kültürel yapı ve değerlerin çalıĢanlar tarafından içselleĢtirilmesi amaçlanmaktadır. Ritüellerin en önemli özelliği, sürekli tekrarlanan veya günlük örgütsel uygulamalarda görülen davranıĢlar olmalarıdır (Kaya, 2015). Bunlar genellikle yazılı değildir. Ancak "biz burada iĢleri böyle yaparız" mesajını açıkça verirler. Bazı Ģirketler çalıĢanların birbirlerine "Hanım" "Bey" kullanarak hitap etmesini isterken, bazı firmalarda en üst düzeyden en alta kadar herkes birbirine isimleriyle hitap edebilir (Güçlü, 2003).

Örgüt kültürünün bir diğer unsuru da seremonidir. Seremoni, özel bir olay için bir araya gelen bir grup için yapılan planlanmıĢ bir faaliyettir. Bu faaliyetle örgütün amacına hizmet eden, değer ve normlarına kusursuz hizmet etmiĢ bulunan kimselerin baĢarıları dile getirilir. Bu kiĢiler ödüllendirilir ya da övgü ve saygı ile yâd edilerek diğer üyelere örnek olmaları sağlanır (Ören, vd., 2005).

1.5.5. Semboller

Semboller, organizasyon için anlam ifade eden “Ģeyler” ve örgüt kültürünün göstergeleri olarak tanımlanır. Sözcükler, Ģekiller, giysiler, dil ve örgüt üyelerinin duygularını güçlendiren, onları harekete geçiren, aynı zamanda dıĢ çevreyi uyaran her Ģey bir semboldür (Sabuncuoğlu ve Tüz, 2003). Örgüt içerisindeki bir takım fikirleri, değerleri ve duygusal anlatımların iletilmesini mümkün kılan ve göründüklerinden daha fazla anlam yüklü nesneler, objeler veya eylemler olarak da ifade edebilir (Terzi, 2000).

Semboller, kodlanmıĢ özel anlamlar olarak bir kültürün en önemli öğeleridir.

Örgüte yeni katılan üyelerin sosyalleĢmesinde, örgütün değer ve normlarını tanımalarında ve öğrenmelerinde önemli bir yer tutmakta, bu yönüyle sosyal öğrenme aracı olarak iĢ görmektedir (ġiĢman, 2007).

1.5.6. Hikayeler ve Mitler

Ġnsanlar, toplumsal yaĢamda belli görüĢleri pekiĢtirmede veya belli durumları açıklamada bazı hikaye, efsane, anı, fıkra, deyim, atasözü, geçmiĢte baĢarılı olmuĢ

(18)

10 örnek insanların yaĢamlarından, davranıĢ ve görüĢlerinden örnekler vererek yararlanırlar. Vurgulanmak istenen bir değer, bir anı, hikaye veya olayla iliĢkilendirildiğinde daha somut, kalıcı ve etkili hale gelebilmektedir (ġiĢman, 2007).

Hikaye ve efsaneler örgüt kültürü açısından önem taĢıyan ve genellikle örgütün geçmiĢine yönelik olayların, biraz da abartılarak aktarılması sonucunda ortaya çıkan kültür taĢıyıcılarıdır. Hikayeler ve efsaneler, örgütün geçmiĢi ve bugünkü durumu arasında köprü görevini yerine getirmesi bakımından önem taĢır. Yine örgüt üyelerinin davranıĢlarına yon verici olması da, hikaye ve masalların önemli bir özelliği olarak belirtilebilir (Unutkan, 1995).

ĠdealleĢtirilmiĢ ve abartılmıĢ olmalarına rağmen, kültürün en derin inanç ve algılamalarını temsil eden mitler, bir grubun bireyleri arasındaki bağları pekiĢtirirken bir grubu diğerinden ayırmaya da yardım eder. Mitleri oluĢturan efsane ve öyküler, bir kültürün gerçekliği nasıl gördüğünü ya da gerçekliğe uyum sağlamaları için inançlarını nasıl uyarladığını anlamada bir anahtar olabilir (Terzi, 2000).

1.5.7. Dil, Slogan ve Metaforlar

Dil, bir iletiĢim aracı olmanın yanı sıra, kültürün de yapı taĢlarından birini oluĢturmaktadır. Her ülkenin bir ana dili olduğu gibi, örgütlerin de kendilerine özgü bir dili vardır. Örgüt dilini ancak, o örgütte çalıĢanlar anlayabilir ve kullanabilmektedir.

ÇalıĢanlar bu dili öğrenerek, kültürü kabul ettiklerini gösterirler. Böylelikle, kültürün korunmasına yardımcı olurlar (Terzi, 2000).

Trice ve Beyer, bir örgütte rastlanabilecek çeĢitli dil kullanımları olduğunu belirterek sıralamıĢtır. Bunlar (Yılmaz, 2008):

Jargon: Aynı is grupları tarafından kullanılan özelleĢtirilmiĢ bir dil kullanımıdır.

Grup üyeleri ile üye olmayanları farklı kılan bu dil kullanımının mutlaka bilinmesi gereklidir.

Jestler: Sözel olarak ifade edilen kültürel biçimlerin yanı sıra sözel olmayan ifadeler de örgütlerde sıkça yer almaktadır.

Şarkılar: Melodilere sözlerin eklenmesi, birtakım anlamları daha da belirgin hale getirmektedir. Örgütlerin kendilerini ifade eden Ģarkıları ve marĢları vardır. Bunlar örgüte yüksek derecede bağlılık ve sadakat yaratmaktadır.

Mizah: Mizah ve sakalara yer verilmesi, örgütte sosyal mesafenin ve anlaĢmazlıkların azaltılması bakımından önemlidir.

Mecazlar: Metafor, bir olguyu baĢkası ile anlamaya yarayan karĢılaĢtırmalardır.

Deyimler (Atasözleri): Deyimler bilgeliği vurgulayan kısa, net ve popüler ifadelerdir. Deyimler genellikle sosyal yaĢantılarla ortaya çıkmakta ve örgütlerde birtakım iĢ durumlarına uyarlanarak kullanılabilmektedir.

(19)

11 1.5.8. Liderler ve Kahramanlar

Bir kuruluĢun sürekliliğinde, baĢarısında ve performansında en etkili faktör, sağlam, kalıcı ve temel değerlerden taviz vermeyen bir kültürün oluĢturulup korunmasıdır. Temel değer ve inançlar nasıl örgüt kültürünün özünü oluĢturuyorsa, lider ve kahramanlar da bu değerleri simgeleyen kültürün gücünü temsil etmektedir (Akat ve Budak, 2002).

Kahramanlar, örgüt açısından ideal özelliklere sahip olarak görülen üyelerdir.

Bunlar, örgütün üyeleri için değer ve ideallerin canlı olarak gözlendiği ve açıklandığı örnekleri ve rol modellerini oluĢturmaktadır. Örgütün diğer üyeleri için bu kahramanlar, örnek alınması, izlenmesi gereken davranıĢ modelleridir (ġiĢman, 2007).

Kahramanlar kendi kiĢilikleri ve davranıĢlarıyla örgüt kültürüne yol göstermiĢ, sergiledikleri performanslar ve karmaĢık durumlardaki problem çözme yetileriyle, üyelerine model oluĢturmuĢ örgüt üyeleridir. Kahramanların organizasyonun her kademesinden çıkma olasılığı vardır ve örgütün kurucusu olabilecekleri gibi örgüt içerisinde görev alan bir çalıĢan ya da liderin kahraman olabilme durumu olabilir (Kaya, 2015).

1.6. Örgüt Kültürü Tipolojileri

Örgüt kültürünü tanımlamak ve kavramsallaĢtırmak amacıyla yapılan farklı araĢtırmalar, örgüt kültürünün sınıflandırılmasında birçok farklı örgüt kültürü tipinin ortaya çıkmasına neden olmuĢtur. Literatürde yer alan farklı yazarlar tarafından ortaya atılmıĢ örgüt kültürü tipolojileri Tablo 2’de verilmiĢtir.

Tablo 2: Örgüt Kültürü Tipolojileri

Sıran No. AraĢtırmacı Sınıflandırma

1 Bourantas,vd. (1990)

- Kulüp kültürü - Rol kültürü - Görev kültürü - VaroluĢçu kültür 2 Deal & Kennedy (1982),

Schermerhorn v.d. (1996)

- Güçlü kültürler - Zayıf kültürler

3 Harrison(1972)

- Güç kültürü, - Rol kültürü, - Görev kültürü, - Birey kültürü

4 Handy(1985)

- Güç kültürü (güç/ otorite kültürü), - Rol kültürü (bürokratik/ rol kültürü), - Görev merkezli kültür (iĢ süreç kültürü), - Birey merkezli kültür (birey kültürü)

(20)

12 5 Bill Scheneider (1993)

- Kontrol kültürü, - ĠĢbirliği kültürü, - Yetenek kültürü, - GeliĢme kültürü

6 Pheysey (1994)

- Rol kültürü, - BaĢarı kültürü, - Güç kültürü, - Destek kültürü

7 Schein (1985)

- Güç kültürü, - Rol kültürü, - BaĢarma kültürü, - Destek kültürü

8 Deal ve Kennedy (1982)

- Yksek risk-hızlı geribildirim kültürü, - DüĢük risk-hızlı geribildirim kültürü, - Yüksek risk-yavaĢ geribildirim -kültürü, - DüĢük risk-yavaĢ geribildirim kültürü 9 Byars (1984) - Katılımcılık

- Çevreye karĢı gösterilen faaliyetler

10 Cameron ve Quinn (2000)

- Klanlar (iĢbirliğine dayalı kültür), - Pazarlar (pazar merkezli kültür), - Adhokrasiler (giriĢimci kültür), - HiyerarĢi (yapılaĢmıĢ kültür)

11 Quinn ve McGrath (1985)

- Rasyonel kültür, - GeliĢmeci kültür, - UzlaĢmacı kültür - HiyerarĢik kültür

12 Graves (1986)

- Barbar kültürü, - MonarĢik kültür, - BaĢkanlık kültürü - Paranoyak kültür

13 Vries ve Miller (1986)

- Karizmatik kültür, - Paranoid kültür, - Çekinik kültür, - Ġhtiyatlı kültür - Bürokratik kültür

14 Sethia ve Glinow (1988)

- Ġlgisiz kültür, - Dikkatli kültür, - Titiz kültür,

- Tamamlayıcı kültür

15 Williams, Dobson ve Walters (1989)

- Güce yönelik kültür, - Role yönelik kültür, - Göreve yönelik kültür - KiĢiye yönelik kültür

(21)

13 16 Miles ve Snow (1978)

- Koruyucu kültür, - GeliĢtirici kültür, - Analizci kültür - Tepki verici kültür

17 Kono (1990)

- Dinamik (canlı) kültür, - Lider eksenli ve canlı kültür - Bürokratik kültür,

- Durağan kültür,

- Güçlü lider eksenli durağan kültür

Kaynaklar: 1: ġiĢman, M. (2007). Örgütler ve Kültürler. Ankara: Pegem Yayıncılık, 2.

Baskı, 2: Terzi, A. R. (2000). Örgüt Kültürü. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım,

(22)

14 2. TURĠZM ve TEKĠRDAĞ

Bu bölümde turizm sektörü ve turizmin Türkiye ekonomisi açısından önemime yer verildikten sonra Tekirdağ ile bilgilere yer verilecek ve en son olarak Tekirdağ ilinin turizm potansiyeli tartıĢılacaktır.

2.1. Turizme Genel BakıĢ – Turizm Gelirlerinin Türkiye Ekonomisindeki Yeri Türkiye’nin sahip olduğu turistik potansiyeline rağmen dünya genelinde ve özellikle de Akdeniz bölgesindeki pazar payı küçüktür. Dünya turizminin önemli oyuncularında biri olarak Türkiye’nin, dünya turizm sektöründe hem turizm gelirleri hem de gelen turist sayısı açısından %2,5 düzeyinde bir paya sahip olduğu gözükmektedir. Turizm gelirlerinde yaĢanan artıĢ aynı zamanda Türkiye’nin dünya sıralamasındaki yerini de etkilemiĢ ve 2000 yılında 14. sırada yer alırken 2005 yılında 8.liğe kadar yükselmiĢ, ilerleyen yıllarda turizm sektöründe Tayland, Hong Kong gibi ülkelerin hızlı yükseliĢi nedeni ile tekrar 12.liğe kadar gerilemiĢtir. Bununla birlikte 2000 – 2014 yılları arasında turizm gelirlerini 3 katına çıkaran Türkiye açısından turizm sektörü ekonominin güçlü bir lokomotifi olarak önemini giderek arttırmaktadır.

Tablo 3: Uluslararası Turizm Gelirleri Ġçerisinde Türkiye’nin Payı (Milyar$)

Yıllar Uluslar arası Turizm Gelirleri

Türkiye’nin Turizm Gelirleri

Türkiye’nin Payı (%)

Dünya

Sıralamasında Türkiye’nin Yeri

2000 474 7,6 1,52 14

2001 466,5 8,1 1,74 11

2002 481,9 8,5 1,76 13

2003 525,1 13,2 2,51 9

2004 633 15,9 2,51 8

2005 678 18,2 2,68 8

2006 742 16,9 2,28 9

2007 858 18,5 2,16 10

2008 941 23,3 2,48 9

2009 852 22,9 2,69 9

2010 927 22,5 2,43 11

2011 1.042 25 2,4 12

2012 1.075 25,6 2,38 12

2013 1.197 28 2,34 12

2014 1.245 29,55 2,37 12

Kaynak: Dünya Turizm Örgütü (UNWTO), World Tourism Barometer 2014 ve World Tourism Barometer, http://www.e-unwto.org ve Kalkınma Bakanlığı, http://www.kalkinma.gov.tr/ ve Kültür ve Turizm Bakanlığının, http://yigm.kulturturizm.gov.tr/ verilerinden yararlanılmıĢtır.

Türkiye’ye gelen turist sayıları ve turistlerin ortalama harcama miktarları göz önüne alındığında son 15 yıllık dönemde ülkeye gelen turist sayısının 4 kat artıĢ gösterdiği görülmektedir. Bu dönemde 10.428.153 kiĢiden 2012 yılında tepe noktasını gördüğü 31.782.832 kiĢiye ulaĢmıĢtır. Ortalama harcama miktarı ise bir

(23)

15 turistin Türkiye’de kalıĢ süresi boyunca kiĢi baĢına düĢen harcama miktarını göstermektedir. 2000 yılında Türkiye’yi ziyaret eden bir turist ortalama 700$ harcama yaparken bu tutar yıllar içinde dalgalanma göstermekle birlikte 900$ civarlarına kadar taĢınmıĢtır.

Tablo 4: Türkiye'de Turist Sayıları ve Turizm Gelirleri

Yıllar Turist Sayısı (milyon) Turizm Gelirleri (milyar $) Ortalama Harcama ($)

2000 10,43 7,6 732

2001 11,61 8,1 696

2002 13,25 8,5 640

2003 13,95 13,2 946

2004 17,54 15,9 905

2005 21,12 18,2 859

2006 19,82 16,9 850

2007 23,34 18,5 792

2008 26,33 23,3 887

2009 27,07 22,9 849

2010 28,63 22,5 789

2011 31,45 25 796

2012 31,78 25,6 807

2013 34,91 28 748

2014 30,90 29,55 956

Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, http://www.kalkinma.gov.tr/ ve Kültür ve Turizm Bakanlığının, http://yigm.kulturturizm.gov.tr/ verilerinden yararlanılmıĢtır.

Turizm gelirlerinin ülke ekonomisi içerisinde sahip olduğu pay, Tablo 5’te verilmiĢtir. Turizm sektöründe olduğu gibi 2001 yılında krizden kurtulması ile birlikte Türkiye ekonomisi önemli bir ivme kazanmıĢtır ve sürekli artıĢ göstermiĢtir. Turizm gelirleri bu artıĢa önemli katkılar sağlamaktadır. Veriler Türkiye’nin turizm potansiyelinin olduğunu göstermekle birlikte Türkiye’nin tam olarak bir turizm ülkesi olmadığını da ortaya çıkarmaktadır. Çünkü turizm gelirlerinin GSYĠH içerisindeki payı düĢük kalmaktadır.

Tablo 5: Turizm Gelirlerinin GSYĠH Ġçerisindeki Payı

Yıllar GSYĠH (milyon $) Turizm Gelirleri (milyar $)

GSYĠH Ġçerisindeki Payı

2000 265.384 7.636 2,88

2001 196.736 8.090 4,11

2002 230.494 8.479 3,68

2003 304.901 13.203 4,33

2004 390.387 15.888 4,07

2005 481.497 18.152 3,77

2006 526.429 16.853 3,2

(24)

16

2007 648.754 18.487 2,85

2008 742.094 23.365 3,15

2009 616.703 22.980 3,73

2010 731.608 22.585 3,09

2011 773.980 25.054 3,24

2012 785.721 25.653 3,26

Kaynak: Kalkınma Bakanlığı, http://www.kalkinma.gov.tr/ ve Kültür ve Turizm Bakanlığının, http://yigm.kulturturizm.gov.tr/ verilerinden yararlanılmıĢtır.

Turizm sektörünün istihdama katkısı Tablo 6’da gösterilmiĢtir. 1983 yılında 218 bin kiĢi doğrudan ya da dolaylı olarak turizm sektöründe çalıĢmakta iken bu rakam 30 senede 6 katına çıkarak 1,3 milyon kiĢiye ulaĢmıĢtır. 2013 TUĠK verilerine göre Türkiye genelinde 28.271 bin kiĢi istihdam edilmektedir. Bu sayı içinde turizm sektöründe çalıĢanların payı % 4,6 olmaktadır.

Tablo 6: Turizm Sektörünün Ġstihdama Katkısı

Kaynak: Akdeniz Turistik Otelciler Ve ĠĢletmeciler Birliği (AKTOB), Turizm Ġstatistikleri, http://www.aktob.org.tr/pdf/aktob.turizm.verileri.pdf

Turizm, girdi alımları ile ekonomide 54 sektörü doğrudan etkilerken bir yıl içinde 26 milyar Dolar’lık satın alma yapıyor. Bu özellikleri ile turizm, ekonomideki 59 ana sektör içinde, ekonomiyi en fazla canlandıran 20.sektör konumundadır. Turizm, ekonomideki bazı sektörler için oldukça hayati konumdadır. Örneğin, Balıkçılık ana sektörü, aramalı olarak sattığı ürünlerin % 51’ini turizme sunuyor. Gıda ve içecek sektörü aramalı satıĢlarının da % 20’si turizm sektörüne yöneliyor. Mobilya sektörü

(25)

17 de aramalarının % 14’ünü turizme satıyor. Öte yandan turizm, birçok sektörün ihracatından daha fazla gelir yaratıyor. Bulgulara göre 20 sektörün turizme yaptığı satıĢlar, ihracatından daha büyük olmaktadır (Aktob, 2013).

Türkiye, bulunduğu coğrafya itibariyle turizm açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Son 15 yılda önemli atılımlar gerçekleĢtirmiĢ, hem gelen turist sayısı hem de turizm gelirlerini önemli ölçüde arttırmıĢ olmasına rağmen potansiyelini tam anlamıyla kullandığı söylenemez. Turizm gelirleri GSYH içinde %3-4 arasında bir yer tutarken, istihdam içinde de %4,5’lar seviyesinde yer almaktadır.

Turizm, krizlerden en kolay etkilenen sektör olması nedeni ile dalgalanmalara kolayca maruz kalmaktadır. Özellikle ülkemizin yakın çevresinde yer alan terör örgütleri, bölgedeki ülkelerin istikrarsız yapıları, dünya genelinde devam eden ekonomik kriz ve Türkiye gündeminin yoğunluğu turistler açısından sakıncalar oluĢturabilmektedir. Türkiye’nin turizm sektöründe yakaladığı bu ivmeyi devam ettirmesi ve marka imajını koruması önem arz etmektedir. Bu nedenle sektöre yapılacak teĢvikler ve yatırımlar Türkiye’nin turizm sektöründe dünya sıralamasında önemli pozisyonlara gelmesine katkı sağlayabilir.

2.2. Tekirdağ Ġline Genel BakıĢ

Türkiye’nin kuzeybatısında yer alan Tekirdağ Ġli 6.313 km 2 yüzölçümü ile Türkiye’nin binde 8’ini kapsamaktadır. Tekirdağ kuzeyden Kırklareli, doğudan Ġstanbul, batıdan Edirne ve güneyden Marmara Denizi ile çevrilidir (Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası, 2014). Tekirdağ’ın; SüleymanpaĢa (merkez ilçe) ile birlikte Çerkezköy, Çorlu, Ergene, Hayrabolu, Kapaklı, Malkara, Marmara Ereğlisi, Muratlı, Saray ve ġarköy olmak üzere toplam 11 adet ilçesi bulunmaktadır.

Ġlin nüfusu 1965 yılından 2014 yılına kadar sürekli artıĢ göstermiĢ ve geçen sürede 3 katına çıkarak 906.732 kiĢiye ulaĢmıĢtır. Ġlin en yüksek nüfusa sahip ilçesi Çorlu olup, resmi kayıtlara göre 235.630 kiĢi yaĢamaktadır. Çorlu ilçesini sırasıyla SüleymanpaĢa (merkez ilçe) ve Çerkezköy izlemektedir (www.tuik.gov.tr). Nüfus dağılımının bu Ģekilde olmasının nedeni ilçelerin sanayi yoğunlukları olarak görülebilir. Ġldeki nüfus artıĢı özellikle 1990 sonrasında görülmektedir (Trakya Kalkınma Ajansı, 2012).

Tekirdağ toplam iĢletmeler içerisinde %2’lik payla sanayisi geliĢmiĢ onuncu il olarak üst sıralarda yer almaktadır. Marmara Bölgesi dikkate alındığında %3’lük sanayi payıyla Ġstanbul, Bursa ve Kocaeli’nden sonra dördüncü en büyük olarak dikkat çekmektedir. Ülke genelinde tekstilin % 10’u, margarinin %25’i, rafine ayçiçeği yağının %20’si, kağıt ve ambalajın %40’ı, iĢlenmiĢ derinin %37’si bu ilden karĢılanmaktadır. Ġldeki kuruluĢlar kendi sektörlerinde marka konumda olan büyük iĢletmelerdir (Trakya Kalkınma Ajansı, 2012).

Tekirdağ’ın da içinde bulunduğu TR21 bölgesinde (istatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması; Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli) 2011 yılsonu itibarıyla kiĢi baĢı Gayri Safi Katma Değer düzeyi 20.169 TL ile Türkiye ortalaması olan 15.500 TL’nin % 30 daha üzerindedir. Ġstihdam açısından da Türkiye ortalamasının üzerinde bir performans gösteren Tekirdağ’da (Edirne ve Kırklareli dahil TR 21), 2013 yılı itibarıyla iĢsizlik oranı % 7,2 seviyesindeyken bu oran Türkiye genelinde % 9 olarak gerçekleĢmiĢtir (Tekirdağ BüyükĢehir Belediyesi, 2015).

(26)

18 Tekirdağ hem sanayi hem de tarım sektörünün güçlü olduğu bir ekonomik geliĢmiĢlik seviyesi yanında zengin tarihi ve kültürel altyapısı ile de ayrıĢmaktadır.

Kalkınma Bakanlığı’nın 2011 yılında açıkladığı illerin ve bölgelerin sosyo-ekonomik geliĢmiĢlik sıralamasında Tekirdağ 9. sırada yer almıĢ olup, 2. derece geliĢmiĢ iller kategorisindedir (Tekirdağ BüyükĢehir Belediyesi, 2015).

2.3. Tekirdağ’da Turizm

Tekirdağ Ġli, konumu itibariyle coğrafi ve turistik değerlere sahip bir Ġl görünümündedir. Coğrafi yapısı nedeniyle Marmara Denizi kıyısındaki sahil bandında bulunan kumsalları ile deniz turizmi açısından büyük avantaja sahiptir. Yaz aylarında Ġstanbul yanında çevre il ve ilçelerden önemli oranda Tekirdağ kıyılarına doğru bir nüfus hareketi yaĢanmaktadır. Tekirdağ ili, Saray ilçesinde Kastro yolu yakınında bulunan Güngörmez Mağarası, ġarköy ilçesine bağlı Uçmakdere Köyü ile sahil kesimindeki Çınarlık ve Merkez Ġlçeye bağlı Kumbağ Beldesindeki Sütlüce Manastırının bulunduğu Dut Limanı önemli koruma alanlarıdır (Tekirdağ Valiliği, 2014).

Tekirdağ, Ġstanbul-Gelibolu-Çanakkale yolu üzerinde bulunması coğrafi konum açısından bir avantaj sunmaktadır. Ayrıca kent, Ġstanbul’dan Yunanistan’a dönen turistlerin de yolu üzerindedir. Mevcut durumda, yerli ve yabancı turistler, tur otobüsleri Tekirdağ’ı mola yeri olarak kullanmaktadır. Turistler mola sırasında sadece yiyecek-içecek hizmetlerinden faydalanmaktadır. Ancak, turistlerin Ģehirde daha çok vakit geçirmesine, alıĢveriĢ etmesine veya konaklamasına yönelik kaliteli hizmet veren iĢletmelerin sayısı yetersizdir (Trakya Kalkınma Ajansı, 2013).

Tekirdağ Bölgesinde baĢlıca üç turizm bölgesi yer almaktadır. Bunlar:

Tekirdağ Merkez (SüleymanpaĢa), Marmara Ereğlisi ve ġarköy’dür.

2.3.1. Tekirdağ Merkez (SüleymanpaĢa)

Sahil Ģeridi, yerel halk ve ziyaretçiler için kentin en önemli rekreasyon alanıdır. Bu alanda yerel halka ve turistlere yönelik hizmet veren lokantalar ve kafeler bulunmakla birlikte hizmetler çeĢitlilik ve kalite açısından yetersiz kalmaktadır. Ayrıca, sahil Ģeridi yürüyüĢ ve bisiklet gibi farklı sportif faaliyetlere uygun alanlar ile birlikte parklar, oyun bahçeleri, dinlenme ve manzara seyir alanları içermektedir. Ancak bu alanların halkın ve ziyaretçilerin kullanımını arttıracak ve Ģehirde daha çok vakit geçirmelerini sağlayacak Ģekilde yeniden düzenlenmesi gereklidir (Trakya Kalkınma Ajansı, 2013). BaĢlıca kültürel kaynakları ise Ģe Ģekildedir:

Rakoczi Müzesi: Macar prensi II. Ferenç Rakoczi’nin Tekirdağ’a 1720 yılında gelip ölüm tarihi olan 1735’e kadar içinde 15 yıl oturduğu, dönemin Osmanlı mimarisi özelliklerini taĢıyan bir Türk evidir. Macar Hükümeti tarafından 1932 yılında bir Macar mimarına aslına uygun onartılarak müze haline getirilmiĢtir. GiriĢindeki Türkçe ve Macarca kitabede binanın ne zaman ve ne maksatla restore edildiği yazılmaktadır. Ġkinci kattaki büyük bir odada Macar istiklâl mücadelesi kahramanının yağlı boya bir tablosu ile muhtelif eĢyaları ve tarafından yapılan tahta oymalarının kopyaları teĢhir edilmektedir (Tekirdağ Ġl kültür ve Turizm Genel Müdürlüğü, http://www.tekirdagkulturturizm.gov.tr/). Müze, sergileme ve bilgilendirme açısından çok iyi bir örnek oluĢturmaktadır. Müze Macarlar için önemli bir ziyaret yeri olup, yılda

(27)

19 1000-1500 arası Macar turist müzeyi ziyaret etmektedir (Trakya Kalkınma Ajansı, 2013).

Tekirdağ Arkeoloji ve Etnogrofya Müzesi: Tekirdağ Müzesi 1967 yılında bugün Gençlik ve Spor Ġl Müdürlüğü’nün bulunduğu binada hizmete girmiĢ, 1977 yılına kadar küçük bir teĢhir salonunda hizmetini sürdürmüĢtür. Bugünkü müze binası 1927 yılında Vali Konağı olarak inĢa edilmiĢtir. 1977 yılında Ġl Özel Ġdaresi’nce Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tahsis edilen Cumhuriyet dönemi ilk yapılarından olan kâgir yapı, daha sonra aslına uygun restore edilerek müze haline getirilmiĢtir. Tekirdağ bölgesinde bulunmuĢ olan tarih öncesi çağlardan günümüze kadar gelen eserler sergilenmektedir (Tekirdağ Ġl kültür ve Turizm Genel Müdürlüğü, http://www.tekirdagkulturturizm.gov.tr/). Çok zengin bir koleksiyona sahip olan müzede Helenistik, Roma ve Bizans dönemine ait arkeolojik eserler ile Tekirdağ ve çevresine özel folklorik eserler ile birlikte eski Tekirdağ evine dair eserler sergilenmektedir (Trakya Kalkınma Ajansı, 2013).

Namık Kemal Evi: Vatan Ģairimiz Namık Kemal’in 1840 yılında Tekirdağ’da doğduğu evin yakın çevresinde eski Tekirdağ evleri örnek alınarak, Namık Kemal’in hatırasına Tekirdağ Namık Kemal Derneği tarafından 1993 yılında yaptırılmıĢtır ve 1994 yılında hizmete girmiĢtir. Namık Kemal Evi; Tekirdağ mutfağı, baĢ odası ve yatak odasını tanıtan etnografik eĢya ile süslenmiĢ, ayrıca Namık Kemal ve onun hakkında yazılmıĢ eserler evde teĢhir edilmektedir (www.namikkemalevi.com).

Rüstem PaĢa Camii ve Külliyesi: 1553 Yılında Mimar Sinan tarafından yapılan Sadrazam Rüstem PaĢanın adını taĢıyan cami bütün ihtiĢamıyla ayaktadır.

Eser; Camisi, Medresesi, Hamamı, Bedesteniyle bir külliyedir. GeniĢ bir avlu içinde olan cami kesme taĢlardan kare planlı olarak inĢa edilmiĢtir.22 sütun üzerine oturan ahĢap çatısı ikiĢer kubbeyle örtülüdür. Bugün külliyenin camii, hamamı, bedesteni, medresesi ve kitaplığı ayaktadır. Vaktiyle kervansaray’ı ve imareti olduğu da söylenmektedir. Fakat camii ve bedesteni en iyi durumda olan yapılardır (Tekirdağ Ġl kültür ve Turizm Genel Müdürlüğü, http://www.tekirdagkulturturizm.gov.tr/).

Kiraz Festivali: “Kiraz cümbüĢü” olarak 1961 yılında baĢlayan festival her yıl haziran ayının ikinci haftasında yapılmaktadır. Halk konserleri, sergiler, halk oyunları gösterileri, sportif ve sanatsal etkinlikler, kiraz yarıĢmaları, festival güzellik yarıĢmaları, piknikler gibi faaliyetler içeren hafta boyunca, Ģehirde turizm açısından bir canlanma gözlenmektedir. Tekirdağ’ın çevre ilçelerinden ve Trakya’dan gelen birçok kiĢi etkinliklere katılmaktadır. Ancak, etkinlikler festivalden çok panayır niteliğindedir (Trakya Kalkınma Ajansı, 2013).

2.3.2. Marmara Ereğlisi

Marmara Ereğlisi ilçesi konumu açısından Ġstanbul iline 90 km., Tekirdağ iline 38km. uzaklıkta olup, 11 km.si Ġstanbul ili yolunda olmak üzere toplam 32 km.

uzunluğunda sahil Ģeridi ve plaj niteliğindeki kumsal kıyı yapısı, kısmen de yar niteliğinde sahil yükseltileri mevcuttur. UlaĢım kolaylığı, uygun iklim Ģartları, tarihi zenginlikleri, doğal güzellikleri ile turistler için önemli bir destinasyondur. Ġlçe, yaklaĢık 30 km. sahil Ģeridi üzerinde bir çok otel ve turistik mekan, bar, kafeterya, diskotek, kamping yerleri, halk plajları ile yerli ve yabancı turistlere hizmet vermektedir (http://www.marmaraereglisi.bel.tr/). Sahil Ģeridi sörf gibi çeĢitli su sporları açından da uygundur (Trakya Kalkınma Ajansı, 2013).

(28)

20 Ġlçe merkezindeki antik kalıntılar, yoldan geçenlerin uğrak yeri olan balıkçı restoranları, kumsalı ve diğer değerleri ile Marmara Ereğlisi önemli bir turizm noktası olmaya adaydır. Ayrıca tarım ve hayvancılık üretimi ile desteklenerek ve balıkçılık ve diğer hizmet sektörlerinin geliĢtirilmesi ile ilçenin turizm potansiyeli çok üst düzeylere çıkartılabilecektir. Ġlçeye ulaĢımın çok kolay olması ve önemli yolların üzerinde olması da turizm potansiyelini oluĢturan kaynaklar arasında sayılabilir (Trakya Kalkınma Ajansı, 2012b). BaĢlıca kültürel kaynakları Ģu Ģekildedir:

Antik Perinthos Kenti: Traklardan önceki dönemde medeniyetlere ev sahipliği yapan Trakya Bölgesinde Perinthos Antik Kenti çok önemli bir yere sahiptir.

Bizanstan Osmanlı dönemine kadar önemli bir ticaret merkezi olan kent, Romalılar döneminde Trakya Bölgesinin baĢkentliğini yapmıĢtır. Romalıların vali atadığı, Roma Ġmparatorunun her yıl ziyaret ettiği, II. Philip ve Ġskender tarafından ele geçirilmiĢ olan Ģehirde amfi tiyatro, stadyum, bazilika, surlar ve diğer kent yapıları bulunmaktadır.

Ġskender’in Ģehirde spor oyunlarını baĢlattığı rivayeti bulunmaktadır ve ayrıca kentin yanındaki denizde birçok amfora (Ģarap küpü) ve batık bulunmaktadır (Trakya Kalkınma Ajansı, 2012b).

Açıkhava Müzesi ve Kaya Mezarlar: ÇeĢitli arkeolojik kazılarda ortaya çıkartılan eserlerin sergilenmesi için belediye parkı düzenlenerek Açıkhava müzesi haline getirilmiĢtir. Ancak kazılardan çıkan bu eserler geliĢigüzel bir Ģekilde dizilmiĢ olup herhangi bir düzen ve bilgilendirme bulunmamaktadır. Ayrıca müzenin içerisinde bakımsız bir çocuk parkı da yer almakta ve müze alanını arabalar için park yeri olarak kullanmaktadır. Sergilenmekte olan lahitlerin içerisine pet ĢiĢeler ve çöpler atılmıĢtır durumdadır. Burada çevre düzenlemesi gerekli görülmektedir. Marmara Ereğlisi’nin yar niteliğindeki sahil Ģeridinde kaya mezarları bulunmaktadır. Bu mezarlar hakkında hiçbir Ģekilde yönlendirme ve bilgilendirme levhaları mevcut değildir. Bu mezarlara çıkan patikaya, toprak ve düzgün olmayan bir sahil yolundan ulaĢılmaktadır (Trakya Kalkınma Ajansı, 2013).

Tarihi Fener: Roma döneminden beri deniz feneri olan yerde bugün de bir deniz feneri bulunmaktadır. Marmara Denizi’ne hakim bir noktada olan bu fener ve çevresi manzara açısından önemli bir çekim kaynağı olabilecek niteliktedir (Trakya Kalkınma Ajansı, 2013).

2.3.3. ġarköy Bölgesi

Bölgede birçok yer eĢsiz manzaraya sahiptir; bir tarafta denize uzanan üzüm bağları ve zeytinliklerden oluĢan bitki örtüsü, diğer tarafta da Ganos Dağları yöreye doyumsuz bir güzellik sağlamaktadır. Birçok noktadan hiç bir engel olmadan deniz görülebilmektedir. Dünyanın en uzun 12. kumsalına sahip olan, rüzgâr sörfü yapılan, temizliği nedeniyle Mavi Bayrak kazanmıĢ olan ġarköy Plajı, kıyı turizmi ve sporları için son derece elveriĢlidir (Trakya Kalkınma Ajansı, 2013). BaĢlıca kültürel kaynakları Ģe Ģekildedir:

Uçmakdere Köyü: Ganos Dağları’nda yamaç paraĢütü alanının hemen yakınında yer alan tarihi Rum evlerine sahip güzel bir köydür. Köylülerce Ganos Dağları’ndan toplanan ıhlamur, ada çayı ve kekik gibi doğal bitkiler kendi imkanları içinde köye gelen turistlere satılmaktadır. Köy halkının büyük bir bölümünü orta yaĢ ve üzeri nüfus oluĢturmaktadır. Köy gerek sahip olduğu tarihi doku ve gerekse orman ve sahile birleĢik doğal güzellikleri ile eko-turizm köyü olmaya adaydır. Köyde yer

Referanslar

Benzer Belgeler

 Two-step flow (iki aşamalı akış): ilk aşamada medyaya doğrudan açık oldukları için göreli olarak iyi haberdar olan kişiler; ikinci. aşamada medyayı daha az izleyen

 Animatörlüğün bir meslek haline gelebilmesi için mesleğin gerektirdiği bilgi ve becerilerin, niteliklerin saptanarak görev tanımları

• Günümüzde moleküler gastronomi uygulamaları sonucu elde edilen ürünler lüks ve pahalı olmasına rağmen yakın gelecekte moleküler gastronomi

Beer-Lambert yasas¬ bir noktadaki ¬¸ s¬n ¸ siddetinin yer de¼ gi¸ skenine göre de¼ gi¸ sim oran¬n¬n, mevcut ¬¸ s¬n ¸ siddetiyle orant¬l¬oldu¼ gunu ifade

Çalışma sonucunda Corythucha arcuata (Say), Corythucha ciliata (Say), Monosteira unicostata (Mulsant & Rey), Physatocheila confinis Horváth ve Stephanitis pyri (Fabricius)

Uzun bir aradan sonra okurlarının karşısına çı­ kan Behramoğlu, aşkı ve şiiri insanın kendi bireysel sınırlarının üstüne yük­ selmesi ve dışına taşması

Sivil toplum kavramı, genel olarak devlet baskısının dışında kalan ve kendi kurallarına göre işleyen ekonomik ve sosyal alanı tanımlamak için kullanılan bir terimdir..

Enfeste tavuklardan 1023 adet parazit toplanmış ve 7 tür identifiye edilmiştir.Yaygınlık sırasına göre; 174 tavuğun 156’sında (%89.65) bit enfestasyonu (Menacanthus cornutus,