• Sonuç bulunamadı

1251-1258 yıllarına ait 2124 numaralı Safranbolu şer`iyye sicili`nin transkripsiyonu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "1251-1258 yıllarına ait 2124 numaralı Safranbolu şer`iyye sicili`nin transkripsiyonu"

Copied!
211
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KARABÜK ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

TARĠH ANABĠLĠM DALI

1251-1258 YILLARINA AĠT 2124 NUMARALI SAFRANBOLU ġER’ĠYYE SĠCĠLĠNĠN TRANSKRĠPSĠYONU

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

Hazırlayan Bilgin ARSLAN

Tez DanıĢmanı

Yrd. Doç. Dr. Sami AĞAOĞLU

KARABÜK Mayıs – 2016

(2)

ii

(3)

iii

(4)

iv ÖNSÖZ

Osmanlı Devleti‟nin büyük bir coğrafyada hâkimiyet kurmasının idari ve hukuksal açıdan bakıldığında oldukça zor olduğu düĢünülebilir. Etnik, dini ve kültürel farklılıklar bakımdan zengin, ama aynı zamanda da problemli olan bir coğrafyada altı asrı aĢan bir süre ayakta tutan faktörlerin baĢında bu devletin sahip olduğu hukuki yapı ve bunu iĢletiĢ biçimi gelmektedir. Osmanlı Devleti hukuki ve kültürel miras olarak Anadolu Selçuklu, Büyük Selçuklu ve Abbasi Devletleri esas itibariyle Ġslam hukukuna belli bir düzeyde de Türk - Moğol hukukuna dayanan bir hukuk düzenine sahiptir. Devrin geliĢen Ģartlarına göre yaĢamını sürdürdüğü yıllar boyunca ġer‟i Hukuk esas alınarak bundan baĢka birçok Örfi Hukuk uygulaması ile kanunların ülkede ki bütün unsurlara uzun süre adaletle uygulanmaya çalıĢıldığı görülmektedir.

Osmanlıların yaptığı bir taraftan bu hukuki düzeni kısmen dönemin ihtiyaçları ıĢığında yeniden yorumlamak diğer taraftan da bu hukuk düzenini etkin bir tarzda hayata geçirmektir. Devletin çok unsurlu etnik yapısını uzun süre bir arada tutan asıl faktörün bu uygulamalar olduğu söylenebilir. Osmanlı hukukunun esas temelini Ġslam hukukunun oluĢturduğu inkâr edilemez. Ġslam hukukunun ayrıntılı olarak düzenlemediği veya düzenlenmesini devlet baĢkanlarına havale ettiği alanlarda Osmanlı PadiĢahları tarafından dönemin ihtiyaçları doğrultusunda hukuk kurallarının konduğu olgusu da eklenmelidir. Bütün bunlar birlikte değerlendirildiğinde altı asırlık Osmanlı uygulamasının nasıl kendine özgü bir hukuki yapı ortaya koyduğu kolayca anlaĢılır.

ÇalıĢmamıza konu olan Safranbolu ġer‟iyye Sicillerinden olan bu defter, Osmanlı ArĢivinde 2124 numara ile demirbaĢa kayıtlı ve 8332 mikrofilm numaralı olup, 72 varaktan oluĢmaktadır. H.1251-1258 / M.1835-1843 yıllarını kapsayan Defter vergi tahsilatları, kazalarda ki nefer sayıları, Bartın, Safranbolu dolaylarından gemi yapımı için tersanelere kereste temini neferlere bağlanan maaĢlar, yolluk giderleri, ürünlerden alınan vergi gelirlerinin beyanı, asker firarilerini vs. Ģer‟iyye kayıtlarını kapsamaktadır. Defterin bizzat kendisinden değil, mikrofilm çekiminden istifade ederek çalıĢmamızı baĢlattık. Defterde mevcut sayfa ve belge numaralarında herhangi bir değiĢikliğe gitmeden metni olduğu Ģekliyle basit transkribe ettik. Sicilde okuyamadığımız yerler, genellikle ya özel yer ve Ģahıs adları olduğundan ya da mikrofilme veya fotokopiye çekilme esnasında karıĢık ve karartılı çıktığı için ve bazı

(5)

v belgelerin üstü çizili olduğu için okunamamıĢtır. Özellikle kâtiplerin değiĢimi sırasında yazı değiĢikliği oluĢmuĢ, bu durum okumayı güçleĢtirmiĢtir. Noktalı olarak (…) bırakılan yerler okunamayan kelimeleri göstermektedir. Defterde bir kısım bölümler boĢ bırakılmıĢ veya tamamen sayfa boĢ olarak görülmektedir.

Defterde belirli bir sıra takip edilmemiĢtir. Yıllar ve aylar sırasıyla yazılmamıĢtır. ÇalıĢmamızda defterin en son halini muhafaza ederek, orijinalliğini bozmadan gerçekleĢtirmeye çalıĢtık. ÇalıĢma esnasında anlaĢılma kolaylığının sağlanması için verilerin bir kısmı tablolaĢtırılmıĢtır.

Tezimiz; 2124 nolu Safranbolu ġer‟iyye sicilinin basit transkripsiyonu ve değerlendirmesinden oluĢmaktadır.

Yüksek lisans tez çalıĢmam Karabük Üniveritesinde çok değerli insanlar tanımama ve öğretmenlik hayatımda anlattığım tarih dersleri için bilgi ve araĢtırma konusunda ufkumun ilerlemesine vesile olmuĢtur.

Bu tezin hazırlanması sırasında yardımlarını esirgemeyen, yeri geldiğinde çalıĢmaların tamamlanması için evinin kapılarını açan, değerli vaktini ayıran, sabırla ve özveriyle çalıĢmalarımda her türlü desteği aldığım danıĢman hocam Yrd. Doç. Dr.

Sami AĞAOĞLU‟na teĢekkür eder akademik alandaki baĢarılarının artarak devam etmesini dilerim. Ayrıca tezim hakkında zaman zaman görüĢ ve yönlendirmeler aldığım Prof. Dr. Zeki TEKĠN‟e ve Doç. Dr. Recep KARACAKAYA‟ya, Karabük Üniversites‟nde Yüksek Lisans derlerini aldığım, tez çalıĢmamın altyapısının oluĢmasını sağlayan değerli akademisyenlere, yine her zaman manevi desteğini hissettiğim değerli aileme ve tüm sevdiklerime teĢekkürü borç bilirim…

Bilgin ARSLAN

(6)

vi ĠÇĠNDEKĠLER

DOĞRULUK BEYANI ... iii

ÖNSÖZ ... iv

ĠÇĠNDEKĠLER………...iv

KISALTMALAR ... x

GĠRĠġ ... 1

BĠRĠNCĠ BÖLÜM SAFRANBOLU KAZÂSI ... 1

1.1. SAFRANBOLU'NUN COĞRAFĠ KONUMU ... 1

1.2. SAFRANBOLU ADININ MENġEĠ ... 1

1.3. SAFRANBOLU'NUN TARĠHÇESĠ ... 2

1.4 SELÇUKLULAR VE BEYLĠKLER DÖNEMĠ SAFRANBOLU ... 3

1.5. OSMANLILAR DÖNEMĠ SAFRANBOLU ... 6

1.6. SAFRANBOLU‟NUN ĠDARĠ YAPISI ... 8

1.7. SAFRANBOLU‟NUN NÜFUS YAPISI ... 10

ĠKĠNCĠ BÖLÜM 2. ġER‘ĠYYE SĠCĠLLERĠNĠN TARĠFĠ, MUHTEVĠYATI ve ÖNEMĠ ... 13

2.1. ġER„ĠYYE SĠCĠLLERĠNĠN TARĠFĠ ... 13

2.2. ġER‟ĠYYE SĠCĠLLERĠNĠN MUHTEVĠYATI ... 13

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 3. 2124 NUMARALI SAFRANBOLU ġER’ĠYYE SĠCĠLĠNĠN TRANSKRĠPSĠYONU ... 16

3.1. Numara/1 ... 16

3.2. Numara/2 ... 17

3.3. Numara/3 ... 18

3.4. Numara/4 ... 27

3.5. Numara/5 ... 31

3.6. Numara/6 ... 33

3.7. Numara/7 ... 36

3.8. Numara/8 ... 37

3.9. Numara/9 ... 38

3.10. Numara/10 ... 40

3.11. Numara/11 ... 42

(7)

vii

3.12. Numara/12 ... 44

3.13. Numara/13 ... 47

3.14. Numara/14 ... 49

3.15. Numara/15 ... 50

3.16. Numara/16 ... 53

3.17. Numara/17 ... 54

3.18. Numara/18 ... 59

3.19. Numara/19 ... 61

3.20. Numara/20 ... 62

3.21. Numara/21 ... 68

3.22. Numara/22 ... 68

3.23. Numara/23 ... 69

3.24. Numara/24 ... 73

3.25. Numara/25 ... 78

3.26. Numara/26 ... 81

3.27. Numara 27 ... 84

3.28. Numara/28 ... 84

3.29. Numara/29 ... 90

3.30. Numara/30 ... 91

3.31. Numara/33 ... 91

3.32. Numara/34 ... 91

3.33. Numara/36 ... 91

3.34. Numara/37 ... 95

3.35. Numara/38 ... 99

3.36. Numara/39 ... 102

3.37. Numara/40 ... 106

3.38. Numara/41 ... 108

3.39. Numara/42 ... 111

3.40. Numara/43 ... 114

3.41. Numara/44 ... 116

3.42. Numara/45 ... 118

3.43. Numara/46 ... 121

3.44. Numara/47 ... 123

(8)

viii

3.45. Numara/48 ... 126

3.46. Numara/49 ... 129

3.47. Numara/50 ... 131

3.48. Numara/51 ... 134

3.49. Numara/52 ... 138

3.50. Numara/53 ... 140

3.51. Numara/54 ... 143

3.52. Numara/55 ... 146

3.53. Numara/56 ... 152

3.54. Numara/57 ... 154

3.55. Numara/58 ... 157

3.56. Numara/59 ... 160

3.57. Numara/60 ... 161

3.58. Numara/61 ... 163

3.59. Numara/62 ... 166

3.60 . Numara/63 ... 170

3.61. Numara/65 ... 171

3.62. Numara/66 ... 172

3.63. Numara/67 ... 175

3.64. Numara/68 ... 177

3.65. Numara/69 ... 177

3.66. Numara/70 ... 177

3.67. Numara/71 ... 183

3.68. Numara/72 (Numara BelirtilmemiĢ) ... 185

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM DEĞERLENDĠRME ... 187

4.1. 2124 NOLU ġERĠYE SĠCĠLĠNDE GEÇEN YER ĠSĠMLERĠ ... 187

4.2. 2124 NOLU ġERĠYE SĠCĠLĠNDE GEÇEN LAKAPLAR ... 188

4.3. 2124 NOLU ġERĠYE SĠCĠLĠNDE GEÇEN KERESTE ĠSĠMLERĠ ... 188

SONUÇ ... 189

KAYNAKÇA ... 192

EKLER ... 192

ÖZET ... 197

(9)

ix ABSTRACT ... 199 ÖZGEÇMĠġ ... 201

(10)

x KISALTMALAR

a.g.e. : Adı geçen eser a.g.t. : Adı geçen tez a.g.m. : Adı geçen makale a.g.y. : Adı geçen yayın

AÜDTCFD :Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Dergisi

bkz : Bakınız

bs. : Baskı, basım

BOA : BaĢbakanlık Osmanlı ArĢivi c. : Cilt

çev. : Çeviren dzl. : Düzenleyen

H. : Hicri

M. : Miladi

NFS : Nüfus

Sy. : Sayı

s. : Sayfa

No : Numara

T.D.V.Ġ.A : Türkiye Diyanet Vakfı Ġslam Ansiklopedisi TTK : Türk Tarih Kurumu

yay. : Yayını, yayınları

yy. : Yüzyıl

vb : Ve benzeri vd. : Ve diğerleri

vs : Vesaire

(11)

1 GĠRĠġ

BĠRĠNCĠ BÖLÜM SAFRANBOLU KAZÂSI 1.1. SAFRANBOLU'NUN COĞRAFĠ KONUMU

Batı Karadeniz bölgesinde Karabük iline bağlı bir ilçe olan Safranbolu'nun yüzölçümü 1013 kilometrekaredir. 41° 16‟ kuzey enlemi, 32° 41‟ doğu boylamında yer almaktadır. Ġlçenin kuzeyinde Bartın ili, doğusunda Eflani ilçesi, güney 1doğusunda Kastamonu ile Çankırı illeri, güneyinde Karabük ve batıda Yenice ilçesiyle çevrilidir.

Ġlçe toprakları akarsu vadileriyle parçalanmıĢ olan dağlık bir alanda yer alır. Ġlçe sınırları içindeki dağların yüksekliği 2000 metreyi geçmez. Ormanlar ilçe yüzölçümünün %35‟ini kaplamaktadır. Ġlçe topraklarından doğu batı doğrultusunda geçen Araç Çayı, Karabük Ģehrinde Soğanlı Çayı ile birleĢerek Filyos ismini alır ve Karadeniz‟e dökülür. Ġlçenin kuzey kesiminde bulunan Ovacuma bölgesinin suları ile de Bartın çayı oluĢur1.

1.2. SAFRANBOLU ADININ MENġEĠ

Tarihi geçmiĢe sahip olması ve çeĢitli uygarlıklar arasında el değiĢtirmiĢ olması nedeniyle Safranbolu‟nun adı da sıklıkla değiĢmiĢtir. Türklerden önce Ģehrin

“Flaviopolis” (safran kenti), Germia, Theodarapolis ve Dadybra adlarıyla anıldığı yönünde bilgiler vardır. Dadybra isminin M.Ö. 21. y.y.‟dan beri kullanıldığı kabul görmektedir2. Türklerden sonra Ģehir Zalifre, Taraklı Borglu, Zagfiran Benderli, Zağfiranbolu adlarıyla anılmıĢtır.

Türkler döneminde Safranbolu isminin sonuna eklenen “borglu” veya “borlu”

eklerinin Hint Avrupa dillerinde “kale” anlamına gelen “borg, burg” kelimelerinden türediği ve “kaleli Ģehir” anlamında kullanıldığı ve sonradan “bolu” Ģekline geldiği, tarih araĢtırmacısı Hulusi Yazıcıoğlu‟na ait eserde ifade edilmektedir. “Borlu” adı 19.

yüzyıl sonlarına kadar yaĢadı. Osmanlı döneminde bir Türkmen aĢiretinin adı olan

“Taraklı” ismi baĢına getirilerek “Taraklıborlu” olarak adlandırıldı. Daha sonraları, yörede bol miktarda tarımı yapılan “safran” bitkisinin o günkü söyleniĢ biçimi olan

“zağfiran” adı ortaya çıktı. 18. yüzyılda kent resmen “Zağfiranborlu” diye

1 Ana Britannica, (1994) “Safranbolu maddesi”, c.27, s. 37, Ġstanbul,

2 https://yazikoyum.wordpress.com/safranbolu/safranbolu-tarihi/

(12)

2 adlandırıldı3, zamanla “Zafranbolu” olarak anılmaya baĢlanan kentin adı 1940 yılından sonra “Safranbolu” olmuĢtur.

1.3. SAFRANBOLU'NUN TARĠHÇESĠ

Safranbolu çevresi Paleolitikçağ‟dan beri bir yerleĢme yeri olmuĢtur. Bölgede bilinen en eski uygarlık Gasgas‟lardır. ġehir eski çağlarda Homeros'un Ġlyada destanında geçen Paflagonya bölgesinde yer almaktadır ve bilinen tarihi M.Ö. 3000 yıllarına kadar gider. M.Ö. 3000 ve 4000 tarihli tümülüsler, Safranbolu'nun insan yerleĢimi açısından uzun bir tarihi olduğunu göstermektedir. Bölgede sırası ile Hititler, Frigler, dolaylı yoldan Lidyalılar, Persler, Helenistik Krallıklar (Pondlar), Romalılar (Bizans), Selçuklular, Çobanoğulları, Candaroğulları ve Osmanlılar egemenlik kurmuĢlardır.

Hititler Dönemi ile birlikte bu bölgeden yazılı kaynaklar haber vermeye baĢlar.

Safranbolu yöresi o zamanlar göçebe hayat süren savaĢçı KaĢka kavimlerinin yurdudur4. M.Ö 1200 yılları civarında batıdan gelen toplulukların Anadolu‟daki Hitit egemenliğini yıkmasından sonra oldukça uzun bir zaman Anadolu‟da merkezi otorite oluĢturulamamıĢ ve bu süreç içerisinde Anadolu‟ya göç eden veya yerleĢik halklar tarafından oluĢturulan küçük devletler ortaya çıkmıĢtır. Bu küçük devletlerden biri de Paphlogonia‟ya adını verecek olan Paphlagonlar tarafından oluĢturulmuĢtur.

Paphlagonlar‟dan sonra bölgeye gelen kavim Kimmerler‟dir. M.Ö. 546‟da Anadolu‟nun bir kısmını ele geçiren Persler, ülkeyi satraplık adı verilen eyâletlere ayırdılar.

Safranbolu‟nun da içinde bulunduğu Paphlagonia bölgesi Pers Ġmparatorluğu‟nun 3.

satraplığı oldu5. M.Ö. 336 yılında Makedonya tahtına geçen Büyük Ġskender‟in Anadolu topraklarının önemli bir bölümünü ele geçirirken bölgeden gönderilen bir heyetin Ġskender‟e, tabiyetlerini arz etmesi üzerine Paflagonya‟ya girmemiĢtir6.

Mitridates Ktistes M.Ö. 301‟de Pont Krallığı‟nı kurdu ve Paphlagonia, Helenistik çağ olarak adlandırılan süreç boyunca, Pont Krallığı‟nın egemenliği altında kaldı. M.Ö.

66 yılında Pont Krallığı‟nı yenilgiye uğratan Romalı Kumandan Pompeyus, M.Ö. 64 yılında, Anadolu‟da alınan yerleri Roma Devleti‟nin eyaletleri haline getirdi. Bölgeyi

3 Hulusi Yazıcıoğlu, Küçük Osmanlı’nın Öyküsü Safranbolu Tarihi, Ġstanbul 2001, s.204-220.

4 BirleĢmiĢ Milletler Eğitim ve Kültür Kurumu Türkiye Milli Komisyonu, Türkiye‟nin Miras Alanları, Ankara 2009, s. 222.

5 Hüseyin Lütfi Ersoy, Hicri 937 Miladi 1530 Yılı Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu Defterinde Taraklu-Borlu Kazası (Safranbolu) Köyleri ve Vakıfları (500 Yıl Önce Karabük Safranbolu Eflani), Atak Matbaası, Ġstanbul, 2007, s.14.

6 Yazıcıoğlu, Küçük Osmanlı’nın Öyküsü Safranbolu Tarihi, s.22.

(13)

3 ele geçiren kumandanın adıyla “Pompeyopolis”(TaĢköprü) Ģehri merkez olmak üzere, Ġç Paphlagonia bölgesinde Çankırı, Kastamonu ve Safranbolu yörelerini içine alan bir eyalet oluĢturuldu7. M.S. 395‟te Kavimler Göçü sonucunda Roma Ġmparatorluğu‟nun ikiye ayrılmasıyla birlikte bölge Doğu Roma sınırları içinde kaldı8. Doğu Roma Ġmparatorluğu zamanında da bölgenin adı Paphlagonia‟dır.

1.4 SELÇUKLULAR VE BEYLĠKLER DÖNEMĠ SAFRANBOLU

ġehir, Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan'ın oğlu Muhiddin Mesut ġah tarafından 1196 tarihinde Türklerin eline geçmiĢtir. 1213-1280 tarihleri arasında Çobanoğulları, 1326-1354 tarihleri arasında Candaroğulları ve 1423 yılından sonra da Osmanlı Devleti'nin elinde bulunmuĢtur. Safranbolu‟nun Kıranköy bölgesinde, o tarihlerde Rum topluluğu bulunurken 1923'teki nüfus mübadelesi ile bu bölgede demografik yapı değiĢmiĢtir9.

Safranbolu ve yöresi, Safranbolu kalesinin 1196 yılındaki fethinden önce Bizans yönetiminde Safranbolu müstahkem mevkii etrafında bir idari-askeri birim durumundadır. Coğrafi zorunluluklar Türklerin de aynı idari bütünlüğü korumalarını gerektirmiĢtir. Böylece yöre tarihi içinde toplumsal ve iktisadi bakımdan olduğu kadar yönetim bakımından da uzun süre bir bütün oluĢturmuĢtur. 1074 – 1190 yılları arası Türklerin yöreye yerleĢme mücadelesi verdikleri bir dönemdir. Çünkü bu dönem Bizans‟ta siyasi ve ekonomik bir istikrarın olmamasından dolayı Anadolu‟nun yerli halkı kendileri için daha güvenli olan müstahkem kale veya Ģehirler ile sahil kesimlerine doğru çekilmiĢ Anadolu‟nun kırsal kesimi iyice boĢalmıĢtır.

Kastamonu ve Bolu civarına Türkmenlerin yerleĢmeleri bir asırdan fazla sürmüĢtür. Özellikle Kayı boyuna mensup Çobanoğulları ve Alayundlu boyuna mensup Candaroğulları Selçuklular döneminde 100.000 çadır olarak Kastamonu- Ankara arasındaki bölüme yerleĢtirilmiĢlerdir Bu ilk göç dalgasından sonra ikinci göç dalgası, 1221-1260 yılları arasındaki Moğol istilaları ile daha büyük boyutlara ulaĢmıĢtır10.

7 Yazıcıoğlu, a.g.e, s. 23.

8 Yazıcıoğlu, a.g.e,, s.27-28.

9 Faroqhi ve Deguilhem, 312.

10 Recep Karacakaya, Ġsmail Yücedağ, Nazım Yılmaz, Arşiv Belgelerinde Karabük, Ġstanbul 2013,s.18.

(14)

4 Türkiye Selçuklu Devleti‟nin kurucusu Süleyman ġah‟ın komutanlarından vali Emir Karatekin, 1084 yılında Sinop‟u alarak, Safranbolu‟yu da içine alan Sinop- Kastamonu-Çankırı‟da bir müddet hüküm sürmüĢtür11. Yöre uzun yıllar Türk – Bizans mücadelesine sahne olmuĢtur. Dolayısıyla Safranbolu‟da Türk hâkimiyetinin kesin olarak sağlanması bir asırdan fazla bir zaman içinde mümkün olmuĢtur.

Safranbolu kalesinin alınması 12. Yüzyılın sonlarında olmuĢtur. Selçuklu Sultanı Rükneddin Süleyman ġah‟ın 1196 yılında tahta geçmesinden sonra kardeĢi Ankara Meliki Muhiddin Mesud, Kastamonu taraflarında Bizanslılara karĢı 1,5 yıl gaza yaparak birçok esir almıĢtır12. Dadybra (Zalifra, Safranbolu) dört ay mancınıkla kuĢatmıĢtır.

Muhiddin Mesud, Bizans Ġmparatoru‟nun imdada gönderdiği Babadağ‟ı13 garnizonu askerlerini pusuya düĢürerek esir almıĢtır. Nihayet Mesud, Hristiyan halkın Ģehri terk ermesi Ģartıyla hayatlarına dokunmamıĢ, Ġmparator utanç verici bir sulh anlaĢması yapmaya mecbur kalmıĢtır14. Hulusi Yazıcıoğlu Safranbolu‟nun 1196‟da fethini ayrıntılı olarak Nketas Khomates‟in tarihinden nakletmiĢtir15.

O zaman kent, bugünkü “ÇarĢı” kesiminde, “Kale” adı verilen tepenin çevresinde, doğal hendeklerle çevrili küçük bir yerdi. Fetihten önce bu alan içinde yaĢayanların gerçekte yerli halk değil, meslekten askerler ve onların ailelerinden oluĢan bir topluluk oldukları anlaĢılmaktadır16.

Bizanslılarla sürekli mücadelelerde bulunan Çobanoğlu ailesine Selçuklu sultanı tarafından, Kastamonu ve yöresi ikta olarak verilmiĢtir. Bu aileden bilinen ilk tarihi Ģahsiyet Melikü‟ül-ümera (Beylerbeyi) ünvanı ile anılan Emir Hüsameddin Çoban Bey„dir. Kastamonu bölgesinde 12. yüzyılın sonlarında Oğuzların Kayı boyu mensubu olan Emir Hüsameddin Çoban tarafından Çobanoğulları Beyliği kurulmuĢtur17. Emir

11Ali Sevim, Anadolu’nun Fethi Selçuklular Dönemi, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1988, s.83. naklen, Mustafa Acar, Kastamonu Vilayeti Salnamelerinde Safranbolu Kazası ( H.1286 / 1869- H.1321 / M.1903), Safranbolu 2006,s.1

12 Recep Karacakaya, Ġsmail Yücedağ, Nazım Yılmaz, a.g.e.,s.18.

13 Babadağ: Devrek-Ereğli karayolu üzerinde 11.kilometrede bulunan dağın adıdır.

14 Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, Turan NeĢriyat, Ġstanbul 1971, s.219,261, Osman Turan adı geçen eserinde bazı batılı tarihçilerin Dadybra ile Devrek arasında bir yakınlaĢtırma düĢündüklerini ancak Selçuklu kaynaklarında Dadybra Ģehrinin “Zalifra” Ģeklini alan „”Zalifra–Bolu” olduğunu ve bu günkü Safranbolu‟ya daha uygun düĢtüğünü belirtmiĢtir. Bakınız. Mustafa Acar, Kastamonu Vilayeti Salnamelerinde Safranbolu Kazası ( H.1286 / 1869- H.1321 / M.1903), Safranbolu 2006, s.1.

15 Hulusi Yazıcıoğlu, Safranbolu Tarihine Ait Belgeler ve Kaynaklar, Safranbolu Hizmet Birliği Kültür Yayınları, Volkan Matbaası, Ankara 1998, s.9-15.

16 Hulusi Yazıcıoğlu, Küçük Osmanlı'nın Öyküsü Safranbolu Tarihi, Ġstanbul 2001,s. 39.

17 Recep Karacakaya, Ġsmail Yücedağ, Nazım Yılmaz, Arşiv Belgelerinde Karabük, Ġstanbul 2013,s.18-19.

(15)

5 Hüsameddin Çoban, Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubat‟ın tahta çıkıĢında Konya‟ya gelerek bağlılığını bildirmiĢtir18.

Anadolu‟nun Moğol egemenliği altına girmesine yol açan 1243 yılında Kösedağ mevkiinde yapılan savaĢtan sonra Selçuklu hânedanı ve Konya‟daki merkezî idare Anadolu üzerindeki otoritesini yitirdi.

Bu koĢullarda, “Uc” adı verilen, Bizans‟la sınır olan bölgelerde, Türkmenler tarafından kurulan beylikler ortaya çıktı. 13. yüzyıl sonlarına doğru Safranbolu‟da da, egemenlik alanı Gerede‟ye kadar uzanan bir beylik kuruldu. Bu dönemde Kastamonu‟da önce Çobanoğulları, sonra Candaroğulları, Söğüt yöresinde de Osmanoğulları bulunmakta idiler.19 Yine bu dönemde Anadolu Selçuklu Devleti tarafından Candaroğulları Beyliği‟nin kurucusu olan ġemseddin Yaman Candar‟a hizmetleri karĢılığında 1291-1292 yıllarında Sinop ve Kastamonu‟yu içine alan bir bölge verilmiĢtir.

Moğol istilası akabinde ġemseddin Yaman Candar‟a Ġlhanlı Hükümdarı Geyhatu tarafından Eflani ve civarının ikta olarak verilmesi ile birlikte burası beyliğin merkezi ittihaz edilerek Candaroğulları Beyliği kurulmuĢ ve bölgede hüküm sürmüĢ olan Çobanoğulları Beyliği‟nin yerini almıĢtır.20 1300‟lü yılların baĢında Candaroğulları Beyliği‟nin baĢına Süleyman PaĢa geçmiĢtir. Bu tarihlerde Kastamonu ve çevresi Çobanoğullarından Muzaffereddin Yavlak Arslan‟ın oğlu Emir Mahmud Bey‟in yönetimindedir. Eflani‟de bulunan Candaroğlu Süleyman PaĢa‟nın ani baskınla Emir Mahmud‟u yakalayıp öldürmesi ile beyliğin merkezi Eflani‟den Kastamonu‟ya taĢınmıĢtır.21

Candaroğlu Süleyman PaĢa, Safranbolu‟yu 1304 yılına doğru ele geçirmiĢtir.

Candaroğulları idaresine geçen Safranbolu‟da Süleyman Bey‟in yaptırdığı cami ve medrese ile birlikte ilk sivil yerleĢme alanları oluĢmuĢ, Türkmenler daha çok kalenin bulunduğu tepe ile güney taraflarına yerleĢmiĢlerdir. 1332 yılında Safranbolu‟ya gelen Ġbn-i Battuta, Candaroğulları Beyliği‟ne bağlı olan Safranbolu‟nun tepe üzerine kurulmuĢ küçük bir yerleĢim yeri olduğundan bahsederek, kalenin aĢağısında bulunan

18 Recep Karacakaya, Ġsmail Yücedağ, Nazım Yılmaz, a.g.e.,s.19.

19Sami AĞAOĞLU, “Bölge Tarihi ve Karabük”, 81 Ġlde Kültür ve ġehir Karabük, Ġstanbul 2015 s.63-68

20 Recep Karacakaya, Ġsmail Yücedağ, Nazım Yılmaz,a.g.e.,s.20. Ayrıca bkz.YaĢar Yücel, “Candaroğulları Beyliği”

DoğuĢtan Günümüze Büyük Ġslam Tarihi, Ġstanbul, 1988, c. 8, s. 550-561

21 a.g.e. s.20 Ayrıca bkz. YaĢar Yücel, “Candaroğulları Beyliği”, Anadolu Selçukluları ve Beylikler Dönemi Uygarlığı, Ankara 2006, c. 1, s. 165.

(16)

6 Süleyman Bey Medresesi‟ne indiğini ve Ģehrin idarecisi olarak kalede bulunan Süleyman PadiĢah‟ın oğlu Ali Bey ile görüĢtüğünü yazar.22

Safranbolu 1361‟den sonra, Candaroğulları ile Osmanoğulları arasında, Kastamonu bölgesine egemen olma yarıĢının geçtiği bir mücadele alanı oldu.

Candaroğlu II. Süleyman PaĢa‟nın, Yıldırım Bayezid‟in Anadolu Birliğini kurma çalıĢmalarından korkarak Osmanlı Devleti‟ne karĢı Karamanoğlu ve Kadı Burhaneddin ile iĢbirliğine giriĢmesi beyliğin sonunu getirmiĢtir.23 Osmanlılar Safranbolu‟yu Yıldırım Bâyezid‟in eliyle 1392 yılında aldılar. 1402 yılında yapılan Ankara savaĢından sonra, Osmanlılar‟ın Timur‟a yenilmelerinden yararlanan Sinop hâkimi Ġsfendiyar Bey Safranbolu‟yu geri aldı.

1.5. OSMANLILAR DÖNEMĠ SAFRANBOLU

Candaroğulları Safranbolu'yu almasından sonra Safranbolu, Candaroğulları ile Osmanoğulları arasında, Kastamonu bölgesine egemen olma yarıĢının geçtiği bir mücadele alanı oldu. Neticede Osmanlılar Safranbolu'yu Yıldırım Bâyezid'in eliyle 1392 yılında aldılar. Ancak çok daha önce, Orhan Bey'in oğlu Gâzi Süleyman PaĢa'nın buraya bir akın yaptığı ve Osmanlılar'ın kenti kısa bir süre ellerinde tuttukları; ayrıca sultan I.Murad'ın 1383 yılında Kastamonu'yu aldığında kentin bir yıl kadar Osmanlılar'da kaldığı bilinmektedir. 1402 yılında yapılan Ankara savaĢından sonra, Osmanlılar'ın Timur'a yenilmelerinden yararlanan Candaroğulları Safranbolu'yu geri aldılar. 1416 yılında ise Osmanlılar Çelebi Sultan Mehmet eliyle kenti ele geçirdiler.24 Fakat II.Murad‟ın tahta çıktığı ilk zamanlarda kardeĢi Çelebi Mustafa ile mücadelesi sırasında ortaya çıkan karıĢıklıktan yararlanmak isteyen Candaroğulları hükümdarı Ġsfendiyar Bey Osmanlılar‟a bırakılmak zorunda kalınan toprakları geri almaya çalıĢtı.

Ġsfendiyar Bey‟in Safranbolu kalesine geldiğini haber alan25 II.Murad, Ġsfendiyar Bey üzerine yürüyerek Bolu-Gerede arasında gerçekleĢen muharebeyi kazandı.26 Böylelikle Safranbolu da dâhil olmak üzere bölge toprakları yeniden Osmanlı Devleti‟nin oldu.

22Recep Karacakaya, Ġsmail Yücedağ, Nazım Yılmaz, a.g.e.,s.20. ayrıca bkz. Feridun Emecen, "Safranbolu", DĠA, c.

35, s. 481-482.

23Recep Karacakaya, Ġsmail Yücedağ, Nazım Yılmaz, Arşiv Belgelerinde Karabük, Ġstanbul 2013,s.21.

24 Yazıcıoğlu, age., s. 40-49.

25 Mehmed NeĢri, Kitâb-ı Cihan-nümâ (Neşrî Tarihi), (Yayınlayanlar: Faik ReĢit Unat, Mehmed Altay Köymen), C.II, TTK Yay. (3.bsk.), Ankara 1995, s.575; AĢıkpaĢazade, Aşıkpaşaoğlu Tarihi, (Haz: Atsız), MEB Yay., Ġstanbul 1992, s.87; Hoca Sadettin Efendi, Tacü’t-Tevarih, (Haz: Ġsmet Parmaksızoğlu), C.II, Kültür Bakanlığı Yay., Ankara 1999, s.139.

26 Ġsmail Hakkı UzunçarĢılı, Osmanlı Tarihi, C.I, TTK Yay. (6.bsk.), Ankara 1994, s.394.

(17)

7 Osmanlılar‟ın Safranbolu‟ya kesin olarak ne zaman hakim olduklarına dair kaynaklarda farklı bilgiler mevcut ise de, Osmanlı kontrolünün II. Murad döneminde tamamıyla gerçekleĢtiğini söylemek mümkündür.27

1392 yılında Osmanlı yönetimine geçen Safranbolu bu tarihten baĢlayarak, 18.

yüzyılın baĢlarına kadar "Borlu kazası" adı altında, Anadolu eyâletinin Bolu sancağına bağlı kalmıĢtır.28 Safranbolu yöresine 14.yüzyıl sonlarına doğru Osmanlı Devleti tarafından yoğun bir biçimde göçebe nüfus yerleĢtirildiği bilinmektedir. 16.yüzyılda bu göçebe topluluklar mukataaya bağlanarak Yörükân-ı Taraklı-borlu adıyla bir kaza oluĢturulmuĢtur.29 Taraklıborlu (Safranbolu) için Ģehir tabiri kullanılmıĢ ve yine bu Ģehir "mahrûse" lakabıyla tavsif edilmiĢti. Bazen de "kasaba" olarak isimlendirilmiĢti.

Defterlerde Taraklıborlu'dan bahsedilirken zaman zaman sadece "Borlu" ibaresi kullanılmıĢtır. Taraklıborlu Osmanlı Devleti'nden önce Candaroğullarının da mühim bir merkeziydi. Bu sebeple Candaroğulları ve Osmanlılar tarafından yapılan pek çok vakıf eserinden dolayı 16. yüzyılda oldukça mamur sayılırdı.

17. yüzyılın sonlarına doğru (1692), Bolu sancağı lâğvedilerek havassı-ı hümâyûna (padiĢah hasları arasına) dâhil edilmiĢ ve "voyvodalık" haline getirilmiĢtir.

Bolu sancağının lâğvedilmesiyle Taraklıborlu kazasının tüm arazisi de padiĢah hassı haline gelmiĢ ve bu durum, 1811 yılında ViranĢehir sancağı kuruluncaya kadar devam etmiĢtir. 1811 yılında Bolu Voyvodalığı'na dâhil topraklarda, Bolu ve ViranĢehir adları altında iki ayrı sancak kurulmuĢtur. Yeniçeri ocağı dağıtıldıktan sonra Anadolu'daki eyâletlerde "redif" adı verilen askerî birliklerin kurulması kararlaĢtırılmıĢ; askerî ihtiyaçlara göre yeniden yapılandırılan bu eyâletlere "müĢirlik" denilmiĢtir. Bolu sancağı Hüdavendigâr müĢirliğine; ViranĢehir sancağı da Ankara merkez, Çankırı, Kastamonu ve Çorum sancaklarıyla birlikte, "Redif-i Mansure-i Vilâyet-i Ankara MüĢirliği" ne bağlanmıĢtır30.

27 Feridun Emecen, “Taraklıborlu‟dan Safranbolu‟ya Bir Müze-ġehrin DoğuĢu ve YükseliĢi”, I.Ulusal Tarih İçinde Safranbolu Sempozyumu (4-6 Mayıs 1999), TTK Yay., Ankara 2003, s. 17.

28 Osmanlı yönetimine girdikten sonra Borlu kazasının idarî bakımdan bağlandığı Bolu sancağı, Bolu merkez, Çağa, Gerede, ViranĢehir (Eskipazar-Ovacık yöresi), Yenice, Ulus, Onikidivan (Bartın), Yedidivan (Çaycuma yöresi), Hızır Beğ ili (Devrek yöresi), Ereglü, Konrapa (Düzce yöresi), Mudurnu, Todurga ve Kıbrus kazalarını bünyesinde toplamıĢtır. 16. yüzyılın ikinci yarısında Safranbolu, Eflani ve Kızılbel ile birlikte tek bir kaza haline gelmiĢtir. Ġdarî sınırları yüzyılın ilk yarısındaki sınırların aynı olmakla birlikte, Eflani ve Kızılbel, kaza içinde ayrı yöreler olarak düĢünülmüĢ ve herhalde kaza merkezine bağlı alt idari birimler haline getirilmiĢlerdir.

29 Tuncay Kaya - Erhan Yılmaz, Safranbolu‟da Yörükler ve Yörük Köyü Tarihi (ViranĢehir -Safranbolu- Sancağı Yörük Kazası Maliye Varidat Temettü Defteri H.266-M.1850), Ġleri Yayıncılık ve Matbaacılık, Zonguldak 1999, s.3

30 Vecihi Tönük, Türkiye'de İdare Teşkilâtı, Ankara 1945, Seri: 3, Sayı: 1, s. 91.

(18)

8 1842 yılında Bolu, Kastamonu, ViranĢehir ve Kocaeli sancakları birleĢtirilerek,

"Bolu müĢirliği" adı altında bir eyâlet kurulmuĢ ve eyâlet merkezi Bolu olmuĢtur. Bu idari düzenleme de fazla sürmemiĢ, bundan bir kaç yıl sonra Kastamonu vilâyet olarak konumlandırılmıĢ, Kocaeli, Bolu ve ViranĢehir sancakları bu vilâyete bağlanmıĢlardır.31

1.6. SAFRANBOLU’NUN ĠDARĠ YAPISI

Fatih dönemi ile birlikte, kesintisiz olarak Osmanlı hâkimiyetine girerek bir daha devletlerarası savaĢlar ve iktidar mücadelerinin yaĢanmadığı bir yer haline gelen Safranbolu (Taraklıborlu) ve çevresi, 16. yüzyıl Osmanlı Ġdari yapısına bakıldığında Bolu Sancağı‟na bağlı gözükmektedir.

Bu dönemde Anadolu Beylerbeyliği‟nin bir sancağı durumunda olan Bolu Sancağı 16 nahiyeden oluĢmaktadır. Bu nahiyeler; Bolu, Çağa, Mudurnu, Taraklıborlu, Gerede, Mengen, Benderegli, Kıbrıs, Konrapa, Dodurga, Yenice, Hızırbegli, Ulus, Yedidivan, Onikidivan ve ViranĢehir‟dir. Karabük ise bu 16 nahiyeden biri olan Taraklıborlu‟ya bağlı bir köy konumundadır.32

Osmanlı tarihinde 1481-1512 yılları arasında padiĢahlık görevini yapmıĢ olan II.

Bayezid döneminde Safranbolu‟nun - o dönemdeki adı ile Borlu (Taraklı Borlu)‟dur- Bolu sancağının bir kazâsı olduğunu anlıyoruz.

BaĢbakanlık Devlet ArĢivleri Genel Müdülüğü Osmanlı ArĢivi‟nde bulunan 438 numaralı Hicri 937-Miladi 1530 tarihli Muhasebe-i Vilâyet-i Anadolu Defteri‟ne göre;

10 hanelik bir yerleĢim yeri olan Karabük köyü ve çevresi, ilk olarak Candaroğulları Beyliği‟nin hâkimiyetine geçmiĢ, Candaroğlu Bayezid Bey ve Süleyman PaĢa bu bölgedeki vakıf arazilerinin tasarrufu ile ilgili beratlar vermiĢlerdir. Daha sonra ise Karabük ve çevresinin Osmanlı Devleti‟nin hâkimiyetine girmesi ile birlikte söz konusu vakıf ile ilgili olarak Arif ġeyh‟in torunlarına Yıldırım Bayezid ve Emir Süleyman Çelebi zamanında da beratlar verildiği anlaĢılmaktadır. 16. yüzyılın ikinci yarısında Safranbolu, Eflani ve Kızılbel ile birlikte tek bir kaza haline getirilmiĢtir. Ġdari sınırları bu yüzyılın ilk yarısındaki sınırlar ile aynı olmakla birlikte, Eflani ve Kızılbel, kaza içinde ayrı yöreler olarak düĢünülmüĢ ve herhalde kaza merkezine bağlı alt idarî birimler haline getirilmiĢlerdir.33

31 Vecihi Tönük, age, s. 110.

32 a.g.e.,s.24-30

33 Recep Karacakaya, Ġsmail Yücedağ, Nazım Yılmaz, Arşiv Belgelerinde Karabük, Ġstanbul 2013,s.25-26.

(19)

9 1692 yılında Bolu sancağının lağvedilerek “voyvodalık” haline getirilmesinden sonra, Safranbolu, kaza olarak 1811 yılına kadar bu voyvodalığa bağlı kaldı. 1811 yılında ise “ViranĢehir” sancağı altında kurulan sancağın sancak merkezi oldu.

19.yüzyılda Anadolu‟daki eyaletler askeri ve mali ihtiyaçlara göre yeniden düzenlenmiĢ ve müĢirlik adını almıĢtır. Bolu sancağı Hüdavendigar müĢirliğine;

Ankara, Çankırı, Kastamonu, ViranĢehir (Safranbolu), Çorum sancakları da Redif-i Mansure-i Ankara müĢirliğine bağlanmıĢtır.

1842 yılında Kastamonu, Bolu, ViranĢehir, Kocaeli sancakları birleĢtirilerek Bolu MüĢirliği adı altında yeni bir Vilâyet kurulmuĢ ve Vilâyet merkezi Bolu olmuĢtur.34 Bu idari düzenlemede çok fazla sürmemiĢ, bir kaç yıl sonra Kastamonu vilâyet olarak konumlandırılmıĢtır. Kocaeli, Bolu ve ViranĢehir sancakları da bu vilâyete bağlanmıĢlardır.

1850‟li yılların baĢında Osmanlı Devleti‟nde eyaletler, liva ya da sancağa, liva ve sancaklar kazalara ve kazalar da nahiyelere bölünmüĢlerdi.

1864 yılı sonlarında yapılan idarî değiĢiklikler çerçevesinde ViranĢehir Sancağı lağvedilerek müdürlüğe dönüĢtürülmüĢ, buraya bağlı kazalardan 12 tanesi Bolu‟ya, 8 tanesi de Kastamonu‟ya bağlanmıĢtır.35

Ancak, 18 Temmuz 1865 tarihli bir belgeden anlaĢıldığına göre; büyük ve geliĢmiĢ bir merkez olması, Bolu ve Kastamonu‟ya uzaklığı sebebiyle ahâlînin mağdur olması ve âsâyiĢin temininde güçlük çekilmesinden dolayı Safranbolu tekrar kaza merkezi yapılarak, Ulus, Eflâni ve AktaĢ nâhiyeleri de kendisine bağlanmıĢtır.36

1869-70 yılında yürürlüğe giren Ġdare-i Umumiye-i Vilâyat Nizâmnâmesi, vilâyet, sancak, kaza ve köy olarak dörde ayrılan idarî birimlerin sayısını, kaza ile köy arasına "nahiye" adı verilen bir birim yerleĢtirmek suretiyle beĢe çıkarmıĢtır. Küçük kazalar lâğvedilerek nahiye veya köy yapılmıĢ, kazaların mülkî sınırları geniĢletilmiĢtir.

Buna bağlı olarak, Kastamonu Vilâyeti, Kastamonu Sancağı, Sinop Sancağı, Çankırı Sancağı ve Bolu Sancağı olmak üzere 4‟e bölünmüĢtür. Bu arada Safranbolu da kaza haline getirilmiĢ, Ulus, Eflâni ve AktaĢ nâhiyelerinin merkezi olarak, kaza statüsünde Kastamonu vilâyetine bağlanmıĢtır.

Safranbolu 1927 yılında Zonguldak Vilâyetine bağlanmıĢtır. Uzun yıllar Safranbolu‟nun bucağı durumunda bulunan Ulus, 1944 yılında ilçe olmuĢtur. Karabük

34 a.g.e.,s.26.

35 Recep Karacakaya, Ġsmail Yücedağ, Nazım Yılmaz, Arşiv Belgelerinde Karabük, Ġstanbul 2013,s.27.

36 a.g.e. s.27.

(20)

10 16 haneli bir köy olarak Safranbolu‟ya bağlı iken, 1937 yılı sonrası hızla geliĢmiĢ AktaĢ bucağı kaldırılıp, Karabük bucak yapılmıĢtır. 1953 yılında ise Safranbolu‟dan ayrılarak ilçe olmuĢtur. Aynı yıl Eflani bucağı da Safranbolu‟dan ayrılarak ilçe haline getirilmiĢtir.

Safranbolu, binlerce yıllık tarihi geçmiĢi, sahip olduğu zengin kültürel mirası ve bunu korumadaki baĢarısı sayesinde son yıllarda Türkiye ve Dünyada hak ettiği yeri almaya baĢlamıĢ, 1994 yılında Unesco tarafından Dünya Miras Listesi‟ne alınmıĢtır. Bu tarihten sonra, Ģehirde yapılan restorasyonlar ve buna bağlı olarak çok hızlı bir Ģekilde geliĢen kültür turizmiyle birlikte canlanan ekonomi ve sosyal hayat Safranbolu‟yu tekrar geçmiĢ yüzyıllardaki o ihtiĢamlı günlerine geri döndürmüĢ, 1995 yılında Karabük‟ün il olması ile birlikte Karabük‟e bağlanan ilçeler arasında en büyük ve en geliĢmiĢ ilçe olarak yerini almıĢtır.

1.7. SAFRANBOLU’NUN NÜFUS YAPISI

Modern anlamda ilk nüfus sayımının yapıldığı 1831 yılında, Osmanlı idarî yapısı kendi içinde liva ve sancaklara ayrılan 29 eyalet haline gelmiĢtir. Bu alt bölümlerden biri eyalet yönetiminin merkezi olarak seçilmiĢ ve paĢa sancağı olarak adlandırılmıĢtır. Liva veya sancaklar bir kadının idaresi altındaki hukuki bölgeler olan kazalara, kazalar ise belli sayıda köyden oluĢan kırsal bölgeler olarak nahiyelere bölünmüĢlerdir37.

Safranbolu‟nun 19. yüzyılın ortalarındaki nüfus bilgileri hakkında ayrıntılı bilgiler vardır. 20 Ocak 1844 tarihli Safranbolu‟nun mahalle ve köylerinin nüfus toplamlarını gösteren nüfus icmal defterinde Safranbolu merkeziyle bağlı köylerin ayrıntılı nüfus dökümleri vardır. Bu dökümlere göre; Safranbolu merkezinde 16 mahalle vardır. Bu mahalleler; Babasultan, Cami-i Kebir, ÇavuĢ, ÇeĢme, Hacıali, Hacıbeyli, HacıdurmuĢ, Hacıevhad, Hacıhalil, Hüseyinkethüda, Karaali, Kavak, Kirkille, Müslümanbolat, Müslümankıran ve Tekye mahallesidir. Bu 16 mahallede toplam 1112 hane vardı. Bu 1112 hanede 2416 erkek nüfus kayıtlıdır.

37Recep Karacakaya, Ġsmail Yücedağ, Bülent Nuri Kılavuz, Safranbolu Kitabeleri, Ġstanbul 2013, s.16-19, Ayrıca BOA. NFS. d. 819.

(21)

11 Safranbolu merkezinin nüfus icmali (1844)

Mahalle/Karye Hane

sayısı Nüfus Tüvana Sıbyan Müsinn Redif Mansure Süvari Sipahi

Asâkir-i Bahriye

1 Babasultan 156 335 118 83/sabi 95 25 13 1 1

2 Cami-i Kebir 90 207 57 64/sabi 63 17 5

3 ÇavuĢ 127 288 62 103 98 18 3

4 ÇeĢme 47 101 20 26 38 13 2

5 Hacıali 30 58 19 22 15 2

6 Hacıbeyli 25 61 11 19 21 8 2

7 HacıdurmuĢ 42 75 21 19 23 6 1

8 Hacıevhad 41 101 32 26 33 5 2

9 Hacıhalil 96 209 48 61/sabi 66 17 7 1

10 Hüseyinkethüda 83 177 54 47 59 10 4

11 Karaali 208 451 139 118 141 40 10 1 1

12 Kavak 51 104 23 35/sabi 35 7 0 3

13 Kirkille 15 34 10 11 11 2

14 Müslimanbolat 47 103 29 35 32 7

15 Müslimankıran 23 46 13 12 18 1

16 Tekye 31 66 22 22 17 3 1

TOPLAM 1112 2416 678 693 765 181 50 5 3

Yine Safranbolu merkezindeki mahallelerde 678 tüvana38 kayıtlıdır. “Tüvânâ”

ibaresi askerliğe elveriĢli olanlar için kullanılmıĢtır. Nüfusa kayıtlı sıbyan sayısı 693‟tür. Müsin sayısı 765‟tir. Askerlik yaĢı geçmiĢ olanlar için “müsinn” ibaresi kullanılmıĢtır. Redif askeri sayısı 181‟dir. Asakir-i Mansure sayısı 50‟dir. 5 adet Süvari sipahi mevcuttur. Bahriye askeri sayısı 3‟tür. Safranbolu‟dan baĢka yerlere gidenlerin sayısı 23‟tür.39

19. yüzyılın ortalarında Safranbolu‟ya bağlı köylerin sayısı 45 adettir. Bu köyler;

Ağaçkilise, Akviran, Alınviran, Arıcak, Bacır, BağlarbaĢı, BaĢköy, Bostanbükü, Bulak, Bürnük, Çıraklar, Çerçen, Çiflik-i Sagir, Çiftlik-i Ulvi, Çomakviran, Değirmencik, Ilbarıt, Kadıbükü, Kapullu, Karapınar, Karıt, Ketan, Kızılcaviran-ı Süflâ, Kızılcaviran-ı Ulvi, Kirpe, Konarı, Kozcuğaz, Kılavuzlar, Kuzyaka, Mağul, Melisa, Müslümanyazı, Oğulviran, Pelitviran, Sakaralan, Sarıyan, Sırçalı, Sorkuncuk, Susandık, Tokatlı, Yayla tabi-i Kadıbükü, Gayza, Dana-i Süflâ ve Dana-i Ulvi‟dir.

38 Recep Karacakaya, Ġsmail Yücedağ, Bülent Nuri Kılavuz, Safranbolu Kitabeleri, Ġstanbul 2013, s.16-19.

39 Recep Karacakaya, Ġsmail Yücedağ, Bülent Nuri Kılavuz, Safranbolu Kitabeleri, Ġstanbul 2013. Ayrıca BOA.

NFS. d. 819.

(22)

12 Bu köylerde toplam 5445 erkek nüfus sayılmıĢtır. Bu nüfusun yaĢadığı hane sayısı 2295‟tir. Yine Safranbolu‟nun köylerinde 1378 tüvana kayıtlıdır. Nüfusa kayıtlı sıbyan sayısı 1750‟dir. Müsinn sayısı 1448‟dir. Redif askeri sayısı 267‟dir. Asakir-i Mansure sayısı 173‟tür. 1 adet Süvari sipahi mevcuttur. Bahriye askeri sayısı 9‟dur.

Safranbolu‟dan baĢka yerlere gidenlerin sayısı 342‟dir.40

40 a.g.e., s.16-19.

(23)

13 ĠKĠNCĠ BÖLÜM

2. ġER‘ĠYYE SĠCĠLLERĠNĠN TARĠFĠ, MUHTEVĠYATI ve ÖNEMĠ 2.1. ġER‘ĠYYE SĠCĠLLERĠNĠN TARĠFĠ

Sözlükte okumak, kaydetmek ve karar vermek demek olan “sicil” kelimesinin terim olarak ifade ettiği mana Ģudur: “Ġnsanlarla ilgili bütün hukuki olayları, kadıların verdikleri karar suretlerini, hüccetleri ve yargıyı ilgilendiren çeĢitli yazılı kayıtları ihtiva eden defterlere ġer„iyye Sicilleri, sicillât-ı Ģer„iyye, kadı defterleri, mahkeme defterleri, Zabt-ı Vakayi sicilleri veya sicillat defteri” denmektedir.41

BaĢka bir tanım olarak ġer„iyye Sicili, mehâkim-i Ģer„iyye de kadılar tarafından yapılan yargılamalar sonucu verilen hükümlerin, hüccet, i‟lam, ma„ruz, mürâsele gibi kayıtların, merkezden gönderilen ferman, berat, buyruldu, kanunnâme, ta‟yin beratları, tezkire ve takrîr gibi yazıların veya kadıların birbirleriyle ya da diğer mahalli idarecilerle yaptıkları yazıĢmaların kaydedildiği defterler manasında tarif edebiliriz.42 Zaman zaman bunlardan Osmanlı mahkeme kayıtları veya Osmanlı mahkeme sicilleri diye de söz edilmektedir.

2.2. ġER’ĠYYE SĠCĠLLERĠNĠN MUHTEVĠYATI

Osmanlı tarihinin kaynakları arasında ġer„iyye sicillerinin birinci derecede önemli olduğuna Ģüphe yoktur. Kadıların devlet merkezi ile yaptıkları resmi yazıĢmaları, halkın Ģikâyet ve dilekçelerini, mahalli idarelere ait hukuki düzenlemeler olarak kabul edilen ferman ve hükümleri, en önemlisi de ait olduğu mahallin sosyal ve iktisadi hayatını yansıtan mahkeme kararları ihtiva eden bu siciller incelenmeden, Osmanlı Devleti‟nin siyasi, idari ve sosyal tarihini hakkıyla ortaya koymak mümkün değildir. 43

ġer‟i mahkemeler tarafından verilen her çeĢit i„lâm, hüccet ve ġer‟i evrak, istisnasız asıllarına uygun olarak bu defterlere kaydedilmiĢtir. Hâkim mahkemede mutlaka bir sicillât defteri bulunduracak ve vereceği i„lâm ve hüccetleri, tahriften korunacak Ģekilde muntazam olarak söz konusu deftere kaydedecektir. Çoğunlukla defterlerin üzerlerinde kadıların isimleri mevcuttur. Bir kadı göreve baĢlar baĢlamaz ilk

41 Ahmet Akgündüz, İslam Hukukunun Osmanlı Devleti’nde Tatbiki: Şer’iyye Mahkemeleri ve Şer’iyye Sicilleri, Türkler Ansiklopedisi, c.10, s.54-68.

42 Osman Doğan, 1760 Numaralı Samsun Şer’iyye Sicili, 1267-1275/1850-1859, (Değerlendirme, Transliterasyon ve Dizin) Ġstanbul 2006, s. XXIX, BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi.

43 Ahmet Akgündüz, Şer’iye Sicilleri Mahiyeti, Toplu Kataloğu ve Seçme Hükümler, Ġstanbul 1998, c.1, s.11-12, naklen, Mustafa Zahit GümüĢoğlu, Safranbolu Kazasının Sosyo - Ekonomik Yapısı (1840-1841), Ġstanbul 2006, s. 10, BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi.

(24)

14 iĢi adını, sanını ve vazifeye baĢladığı tarihi bu defterin ilk sayfasına yazmak olduğu ve vazifesi sona erince de söz konusu defteri bizzat kendisi veya emini tarafından halefi olan hâkime devir ve teslim ettiği anlaĢılmaktadır.44 ġer„iyye sicillerinde hukukun bütün dallarıyla alakalı olarak Ģer‟i hükümlere uygun bir Ģekilde verilmiĢ mahkeme kararları mevcuttur. Özel hukuk açısından Ģahsın hukuku ile ilgili kararlardan, Osmanlı hukukunda gerçek ve tüzel kiĢilerin bilindiği, ehliyet, Ģahsi haklar ve benzeri konulara dair Ģer‟i hükümlerin aynen uygulandığı anlaĢılmaktadır. Aile hukuku ile ilgili kararlarda evlenme, niĢanlanma, boĢanma, karı koca arasında mal ayrılığı rejimi, karı kocanın çocukları üzerindeki hak ve vazifeleri, mehir olarak hangi eĢyaların verildiği hususları defterlerde mevcuttur. 45

Ayrıca miras hukuku, eĢya, borçlar ve ticaret hukukuna ait kararlar iç içe yer alır. Vergi, ceza davaları da Ġslam hukukunun baĢlıca konuları olması yönünde defterlerde titizlikle üzerinde durulan davalardır. Ayrıca, merkezi hükümetten ümera denilen mahalli yöneticilerin çeĢitli konularda sancak veya Ģehir sorunlarını çözmek için yayınladıkları buyruldular ile bunların icraatlarını gösterir kayıtlar, savaĢ zamanında serdarlara, kadılara, mütesellimlere, dizdarlara, voyvodalara, a'yân-ı vilâyete, iĢ erlerine ve sair mahalli idarecilere hitaben yazılmıĢ ferman, berat, divan tezkeresi, tezkere, mürasele gibi resmi emir ve yazılar da sicillerde yer alır.46 ġer‟iyye Sicillerine ait defterlere kadılar tarafından geçirilen kayıtlar, belli bir usule göre yazılmıĢtır. Bu usule Sakk-ı ġer‟i usulü denir. Sakk kavramı, Farsça çek kelimesinin ArapçalaĢtırılmıĢ Ģeklidir. Terim olarak ġer‟i Mahkemelerin sicile kaydettikleri veya yazılı olarak tarafların eline verdiği her çeĢit belgenin düzenlenmesinde ve yazılmasında takip edilen yazım usulüne veya bu çeĢit yazılı belgelere Sakk-ı ġer‟i denmektedir.47

Bu siciller bölge tarihçiliği, Ģehir hayatı, çeĢitli bölgelerde yaĢayan insanların etnik, dini, etnografik ve sosyo-ekonomik yapıları, nüfus durumları, Ģehirlerin ve bölgelerin iktisadi vaziyetleri açısından son derece önemlidir. Bunların yanında önemi

44 Ahmet Akgündüz, İslam Hukukunun Osmanlı Devleti’nde Tatbiki: Şer’iyye Mahkemeleri ve Şer’iyye Sicilleri, Türkler Ansiklopedisi, c.10, s.58.

45 Mustafa Zahit GümüĢoğlu, Safranbolu Kazasının Sosyo - Ekonomik Yapısı (1840-1841), Ġstanbul 2006, s. 10-11, BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi.

46 Vedat Çetin, 2156 Numaralı Safranbolu Şer’iyye Sicili 1323-1324/1905-1906, Karabük 2012, BasılmamıĢ Yüksek Lisans Tezi.

47 Ahmet Akgündüz, İslam Hukukunun Osmanlı Devleti’nde Tatbiki: Şer’iyye Mahkemeleri ve Şer’iyye Sicilleri, Türkler Ansiklopedisi, c.10, s.58.

(25)

15 haiz her türlü sosyal olayların kaydedildiği ġer„iyye Sicilleri, tahrir ve mühime defterlerine nazaran daha zengin bir içeriğe sahiptir48

48 Nasi Aslan, “Milli Arşivimiz İçerisinde Şer’iyye Sicilleri “Eğitim ve Terminoloji Problemi” I. Milli Arşiv Şûrası 20- 21 Nisan 1998 Ankara, Tebliğler-Tartışmalar, Ankara 1998, s.187 ‟den naklen, Osman Doğan, 1760 Numaralı Samsun Şer’iyye Sicili, s. XXXIV

(26)

16 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3. 2124 NUMARALI SAFRANBOLU ġER’ĠYYE SĠCĠLĠNĠN TRANSKRĠPSĠYONU

3.1. Numara/1

Tablo1: Tefen kazâsından sâbık a´yânı bulunanlardan

Adı GuruĢ

Mustafâ Bey‟in bâkî duyûnı 1655

Elli sekiz senesi virgüsinden duyûnı 192.5

1852.5

Kazâ-i mezkûrden Ali Bey‟in duyûnı 2308

Merkûm Ali Bey‟in zimmeti 84

Elli dörd virgüsinden merkûmun duyûnı 47

2439 Amasra kazâsının Furûnli divânı Muhtârı Serdâr oğlu Ömer‟in elli

yedi senesinin ecnâsı zehâirinden zammı Vârî oğlu zammı 1600 Elli sekiz senesi ta‟Ģîrinden Vârî oğlu‟ndan zammı 4520

Dâvûd PaĢa virgisinden ziyâde zammı 1000

Nizâmât-ı hazirîyeden elli altı ve yedi ve sekiz senelerinden zammı 1500

Dört aded defterlerin üzerine zammı 2000

10620 Kayadibi Muhtârı Mehmed‟in elli altı ve yedi ta„Ģîrinden ve bir nefer süvari askerinden 11282 Vezabit bâhâsından zam eylediği

Tablo2: Amasra kazâsının kıĢla divanı ahâlîlerinden Muhtârlarlık buluna kimesneden istir´â ittikleri mebâliğ„in mikdârı

Adı GuruĢ

Elli yedi senesinin ta„Ģîrinden zamm eylediği 1500

Elli yedi senesinin kovan öĢrüne zamm eylediği 200

Elli sekiz senesini a„Ģârına zamm eylediği 2000

Dâvûd PaĢa bekâyasına zamm eylediği 200

Dâvûd PaĢa bekâyasına zamm eylediği 2500

6400

Keraste bâhâsı 900

Elli yedi senesinin ve elli sekiz senesinin virgüsine zamm eylediği 500

Ba„id hisse iki nefer kimesneden ahz eylediği 160

1560 7960

(27)

17 3.2. Numara/2

Elli sekiz senesi temmuz ibtidâsından tahrîr olunan Süvârî ve piyâde askerinin mikdârı

Kaza

Neferen

Toplam

Süvari Piyade

Zaferanborlu 56 13 69

Kazâ-i VirânĢehir 8

(dürbinci nefer 2)

11

(dürbinci nefer 8) 19

Kazâ-i Kurıkavak 1 1 2

Kazâ-i Yürük 2 1 3

Kazâ-i Kızılbel 3

(dürbinci nefer 1)

5

(dürbinci nefer 3) 8

Kazâ-i AktaĢ 1 2 3

Kazâ-i ġehabeddîn 2 5 7

Kazâ-i Ulak 2 4 6

Kazâ-i Eflani 3 4 7

Kazâ-i Ova 1 3 4

Kazâ-i Ulus 1 5 6

Kazâ-i Amasra 3 5 8

Kazâ-i Bartın 5 3 8

Kazâ-i Gülyazı 2 4 6

Kazâ-i PencĢembe 3 4 7

Kazâ-i ÇeharĢembe 3 4 7

Kazâ-i

Keçinos(Kocanas) 1 2 3

Kazâ-i Zerzene 1 2 3

Kazâ-i Tefen 1 1 2

Kazâ-i Yenice 1 3 4

(28)

18 3.3. Numara/3

(Bismillâirrahmanirrahîm Bismuhu)

Bu def´a VirânĢehir sancağının hâvî olduğı yigirmi aded kazâlar ahâlîlerinden lâzım gelenler meclis-i guĢi-i livâya celb olunarak bâ fermân-i Ali livâ-i Mezkûrdan keraste-i mürettebenin fiâtı kıt„atına me‟mur-ı mütebahhirane-i Hâcegân-i divân-i hümâyûnden atûfetlü Zühdi Efendi bendeleri ve livâ-i mezkûr kâimmekâmı sa´âdetlu Hüseyin RüĢdî Efendi bendeleriyle sâir vücuh-i ağdât kulları hâzirûn oldukları hâlde Efendi mûmâ ileyh kullarının ma´rîfeti ve ma´rîfet-i çâkerânelerimiz muntazam olarak Efendi mûmâ ileyhin takdîm eylediği diğer defterde gösterildiği üzere kerâste-i mezkûrun kat´ı olacak cibâllerden nakl olunabileceği iskelelerin Ba´id mesafelerin ve bazı ağacların cesâmeti ve tarîklerin su„ûbet ve suhûleti bil-müvâzene hazîne-i celîle ve ahâlî ve fukâraya gadr olmayaçün Mürettebede bâ marifet-i Ģer´-i Ģerîf ve cümle ahâlî ve vucûh ittifâkıyla me'mûr-i mûmâ ileyhin yedine i„tâ buyurulan sûret-i defter mûcebince ecnâs-ı kerâstenin Takrîr olunan kat´ıye ve nakliye fiyâtidur ki ber vech-i zikr ve beyân olunur.

Kereste Cinsi

Kıta‘ât Adet (Gemi

Adı)

Kıt´a Adet

Ölçüleri

Nakliye

Adet GuruĢ Tûlen

Re's

Kalınlığı Parmak

Sal’ı Parmak

/ Beyazlığı

Parmak

MeĢe astar omurga

1üç

astarlı 32 15 15 18 868 900

1 kapak 32 15 15 18 835 885

1 fırkat 28 14 13 10 552 580

1 kurvet 24 13 13 09 246 270

1 brik 16 12 11 08 174 190

00 00 00

Omurga meĢe

1 üç

astarlı? 48 15 17 18 1452 1500

1 kapak 48 15 17 18 1442 1490

1 fırkat 40 14 15 17 1170 1210

1 kurvet 32 13 13 14 0968 1000

1 Brik 24 12 12 13 626 0650

00 00 00

Bodoslaması 1 üç 32 9 17 18 303 335

(29)

19 astarlı

1 kapak 32 0 17 18 298 330

1 fırkate 28 0 15 17 252 280

1 kurvet 24 0 13 14 176 200

1 brik 16 0 11 13 129 145

0 00 00

Bodoslama kıç

1 üç

astarlı 96 16 18 24 1504 1600

1 kapak 96 15 28 22 1494 1590

1 fırkate 80 12,5 15 18 1170 1250

1 kurvet 64 09 13 14 0946 1010

1 brik 32 01 11 13 0618 0650

00 00 00

Esna-yı takdimesi

1 üç

astarlı 32 9 17 18 283 315

1 kapak 32 9 17 18 278 310

1 fırkate 28 6 13 15 242 270

1 kurvet 24 5 11 12 176 200

1 brik 16 0 15 09 099 105

Bodoslama astar kıç

1 üç

astarlı 32 15 18 16 868 900

1 kapak 32 15 18 15 853 885

1 fırkate 28 14 15 12 552 580

1 kurvet 24 1,5 00 10 246 270

1 brik 16 09 11 10 174 190

08 Bare

bodoslama ser

1 üç

astarlı 32 9 18 18 283 315

1 kapak 32 9 17 18 278 310

1 fırkate 28 6 14 15 242 270

1 kurvet 24 5 13 14 176 200

1 brik 16 7 12 13 099 115

Kanad meĢe

1 üç

astarlı 32 8 15 16 313 345

1 kapak 28 8 15 15 312 340

1 fırkate 28 8 13 12 247 275

1 kurvet 24 6 11 10 181 205

1 brik 16 5 09 10 119 135

Kapak Kanad meĢe

1 üç

astarlı 38 6,5 15 18 177 205

1 kapak 38 6,5 15 18 172 200

1 fırkate 24 4,5 13 14 136 160

1 kurvet 16 3,5 11 14 124 140

(30)

20

1 brik 16 3 09 11 089 105

11

Çatal fırka

1 üç

astarlı 24 5 15 296 320

1 kapak 24 5 14 286 310

1 fırkate 16 3,5 13 249 265

1 kurvet 16 3 11 184 200

1 brik 08 2,5 09 107 115

Tertil? MeĢe 1 üç

astarlı 64 14 21 1186 1250

1 kapak 64 13 20 1136 1200

1 fırkate 56 12 18 0942 1000

1 kurvet 48 09 14 0492 0540

1 brik 40 08 14 0310 0350

Bereçol ıfrit kıç

1 üç

astarlı 48 5 3 18 322 370

1 kapak 48 5 3 18 312 360

1 fırkate 40 5 3 15 245 285

1 kurvet 40 5 3 13 185 225

1 brik 36 5 3 11 129 165

DöĢek çifte

1 üç

astarlı 48 14 18 24 512 560

1 kapak 48 13 16 22 492 540

1 fırkate 40 09 16 29 350 390

1 kurvet 32 7,5 14 18 243 275

1 brik 28 07 13 17 172 200

08

DöĢek baĢ meĢe

1 üç

astarlı 32 8,5 15 18 253 285

1 kapak 32 8 14 16 233 25

1 fırkate 28 6,5 14 16 172 200

1 kurvet 24 5 13 13 151 175

1 brik 16 4 09 10 134 150

Kapak döĢek

1 üç

astarlı 32 8,5 15 18 268 300

1 kapak 32 8 14 16 248 180

1 fırkate 28 6,5 13 16 172 210

1 kurvet 24 5 10 14 161 185

1 brik 16 4 09 13 149 165

(31)

21 Kereste

Cinsi

Kıta‘ât Adet (Gemi

Adı)

Kıt´a Adet

Ölçüleri

Nakliye

Adet GuruĢ Tûlen

Re's

Kalınlığı Parmak

Beyazlığı Parmak

Guturu Parmak

Yarım döĢek

1 üç

astarlı 32 8,5 8,5 18 15 19 11 00 248 280

1kapak 32 8 8 15 14 18 00 228 260

1

fırkate 28 6,5 6,5 13 13 16 19 172 200

1

kurvet 24 5 5 10 10 14 18 146 170

1 brik 16 3,5 4 09 09 13 17 129 145

Kereste Cinsi

Kıta‘ât Adet (Gemi

Adı)

Kıt´a Adet

Ölçüleri

Nakliye

Adet GuruĢ Tûlen

Re's

Kalınlığı Parmak /Kalınlığı Çâr KûĢe Parmak

Beyazlığı Parmak

Bir

deltalı(Biruretli) 1 üç

astarlı 32 8.5 15 18 248 280

1

kapak 32 8 14 16 228 260

1

fırkate 28 6.5 13 16 172 200

1

kurvet 24 5 10 14 146 170

1 brik 16 4 09 13 126 145

Ser çâba

1 üç

astarlı 32 8.5 14 15 268 280

1

kapak 32 8 14 14 248 260

1

fırkate 28 6.5 12 13 172 200

1

kurvet 24 5 10 13 161 170

1 brik 16 5 09 09 149 145

Ġğde-i meĢe

1 üç

astarlı 32 8.5 15 16 248 280

1

kapak 32 8 14 15 228 260

1 28 6.5 13 14 172 200

(32)

22 fırkate

1

kurvet 24 5 10 13 146 170

1 brik 16 0 09 12 129 145

Ġki deltalı

1 üç

astarlı 32 8.5 15 00 248 280

1

kapak 32 8 14 14 228 260

1

fırkate 28 6.5 13 00 172 200

1

kurvet 24 5 10 00 146 170

1 brik 16 4 09 10 129 145

Sal bükme

1 üç

astarlı 32 8.5 15 17 248 260

1

kapak 32 8 14 15 228 200

1

fırkate 28 5 13 00 172 170

1

kurvet 24 4.5 10 10 146 145

1 brik 16 4.5 09 10 129

Eğri tahta

1 üç

astarlı 32 8.5 13 15 248 280

1

kapak 32 8.5 12 14 228 260

1

fırkate 28 6.5 12 13 172 200

1

kurvet 24 5.5 10 12 146 170

1 brik 16 5.5 09 10 129 145

Sutûl harcı

1 üç

astarlı 32 10 13

1

kapak 32 09.5 12

1

fırkate 28 08 12

1

kurvet 24 07 10

1 brik 16 07 09

Ġskarmoz

1 üç

astarlı 32 8.5 15 17 248 280

1

kapak 32 8 14 16 228 260

1

fırkate 28 6.5 13 15 182 200

1 24 5 10 13 146 170

(33)

23 kurvet

1 brik 16 5.5 09 12 129 145

Kemerelik çâm

1 üç

astarlı 64 15 15 236 300

1

kapak 64 15 14 216 280

1

fırkate 56 15 13 154 210

1

kurvet 48 13 10 137 185

1 brik 32 12 09 133 165

Lata-i kebîr çâm

1 üç

astarlı 64 15 14 226 290

1

kapak 64 15 14 214 270

1

fırkate 56 14 13 152 200

1

kurvet 48 12 11 143 175

1 brik 32 12 11 118 150

Kafkas çam

1 üç

astarlı 64 15 13 222 270

1

kapak 64 14 13 202 250

1

fırkate 56 14 12 158 190

1

kurvet 48 12 10 138 170

1 brik 32 12 10 113 145

Lata-i kebîr meĢe

1 üç

astarlı 64 15 14 381 445

1

kapak 64 15 13 336 400

1

fırkate 56 14 13 294 350

1

kurvet 48 14 12 252 300

1 brik 32 12 11 218 250

Kafkas meĢe

1 üç

astarlı 64 15 12 294 350

1

kapak 64 14 12 246 303

1

fırkate 56 12 12 227 275

1

kurvet 48 12 10 178 210

1 brik 32 10 10 138 170

(34)

24 Haçlukkara

ağaç

1 üç

astarlı 64 12 14 175 215

1

kapak 64 12 13 160 200

1

fırkate 56 09.5 12 128 160

1

kurvet 48 06 12 178 210

1 brik 32 05.5 10 063 095

Irgad-ı kebîr meĢe

1 üç

astarlı 64 7 25 216 280

1

kapak 64 7 26 206 270

1

fırkate 56 6 14 186 250

1

kurvet 48 4.5 12 144 200

1 brik 32 2.5 12 124 172

Ser kütük çifte

1 üç

astarlı 64 6 22 204 280

1

kapak 64 6 20 194 250

1

fırkate 56 6 12 142 290

1

kurvet 48 4.5 12 122 170

1 brik 32 4.5 12 113 145

Kereste Cinsi

Kıta‘ât Adet (Gemi

Adı)

Kıt´a Adet

Ölçüleri

Nakliye

Adet GuruĢ Tûlen

Re's

Kalınlığı Çâr kûĢe Parmak

Beyazlığı/

Sal’ı Parmak

Dümen-i kebîr

1 üç

astarlı 96 16 30 561 660

1 kapak 96 15 29 564 630

1

fırkate 80 11.5 17 520 600

1 kurvet 80 09.5 18 500 580

1 brik 64 09 14 186 350

Mankalu çam 1 üç

astarlı 32 14 13 238 270

1 kapak 32 14 13 218 250

1

fırkate 32 12 12 158 1990

(35)

25

1 kurvet 28 12 11 148 176

1 brik 28 11 09 117 145

Makaralu ser kütük

1 üç

astarlı 56 5 24 184 240

1 kapak 56 5 22 174 230

1

fırkate 48 3 22 162 210

1 kurvet 48 3 22 137 185

1 brik 32 3 22 108 140

Pereçol-i kebîr

1 üç

astarlı 40 4 02 14 175 215

1 kapak 40 4 02 14 160 200

1

fırkate 40 3 01.5 14 120 160

1 kurvet 32 00 10 12 078 110

1 brik 32 4 10 12 063 095

Pereçol palavra

1 üç

astarlı 34 3 15 153 185

1 kapak 32 0 15 113 145

1

fırkate 24 0 10 076 100

1 kurvet 24 0 09 151 075

1 brik 24 0 09 026 050

Perteluk meĢe

1 üç

astarlı 48 6 22 237 285

1 kapak 48 6 19 217 265

1

fırkate 48 6 18 152 200

1 kurvet 32 6 16 143 175

1 brik 32 4 14 118 150

Kızak küreğin

1 üç

astarlı 250 15 30 3250 3500

1 kapak 250 15 29 2950 3200

1

fırkate 200 12.5 27 2500 2700

1 kurvet 200 12 20 1500 1700

1 brik 150 11 18 0850 100

Flenk gürgen

1 üç

astarlı 56 15 14 144 200

1 kapak 56 15 14 094 150

1 48 14 13 062 110

Referanslar

Benzer Belgeler

Eğin kazâsı mahallâtından Bağçe mahallesi sâkinlerinden olup bundan akdem vefât iden Mustafa Efendi ibn-i Mehmed bin Abdullah'ın verâseti zevce-i menkûha-i

Oldur ki Kasaba-yı Ayntab Mahallatı’ndan Yahni Mahallesi’nden bundan akdem fevt olan Hacı Ümrȃn’ın Osman ve Mehmed ve Ali nȃm yetimlerine vasȋ nasb olan

Medine-i Ayntab’da Mestancı mahallesi ahâlisinden iken bundan akdem fevt olan Muhsin-zâde Ahmed Ağa el-Hâc Ahmed Ağanın verâseti zevce-i menkuhe-i metrukesi

Medîne-i Ayıntab‟da Tarla-yı Cedîd Mahallesinde sâkin iken bundan akdem fevt olan El Hac Ömer bin Halil ÇavuĢun sülbi kebîr oğulları Ali ve Yasin ve cüssesinin

Zaferan Borlı kurâsından Çiftlik-i Süfla karyesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât iden Ali Emuca Oğlu İsmâîl bin Ali nâm kimesnenin verâseti Zaferan

Medine-i Ayntab’da Tarla-yı Atik Mahallesi ahalisinden Battal es-Seyid Ömer beğ tarafından vekil-i müseccil-i şer‛isi olan yeğen es-Seyid Ali Ağa nam kimesne ve Medine-i

‘asâkir-i mansûre ile iş bu sene-i mübâreke Şevval-i şerîfinin beşinci günü Mısır’dan hareket (tahrib olmuş) ve’l-ikbâl Şam-ı Şerif’e dâhil olmağla Şam-ı

mefahir-il kuzat vel hükkam meadin-ül fezail-ül vel kelam anadolunun orta kolu nihayetine değin vaki’ kazaların kadıları ve naibleri zidet fazlühüm ve