• Sonuç bulunamadı

Maçka Karakolhanesi (i.t.ü. İşletme Fakültesi) Koruma Projesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Maçka Karakolhanesi (i.t.ü. İşletme Fakültesi) Koruma Projesi"

Copied!
195
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ  FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ 

YÜKSEK LİSANS TEZİ Ali KURULTAY

Anabilim Dalı : Mimarlık Programı : Restorasyon

EYLÜL 2011

MAÇKA KARAKOLHANESİ (İ.T.Ü. İŞLETME FAKÜLTESİ) KORUMA PROJESİ

(2)
(3)

EYLÜL 2011

İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ  FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

YÜKSEK LİSANS TEZİ Ali KURULTAY

(502081201)

Tezin Enstitüye Verildiği Tarih : 06 Mayıs 2011 Tezin Savunulduğu Tarih : 29 Eylül 2011

Tez Danışmanı : Yard. Doç. Dr. Gülsün TANYELİ

Diğer Jüri Üyeleri : Prof. Dr. Zeynep AHUNBAY (İTÜ) Prof. Dr. Cengiz CAN (YTÜ)

MAÇKA KARAKOLHANESİ (İ.T.Ü. İŞLETME FAKÜLTESİ) KORUMA PROJESİ

(4)
(5)

iii ÖNSÖZ

Askeri tarihimiz ile eğitim tarihimizin arakesitinde özel bir yeri olan Tarihi Maçka Karakolhanesi, gerek Maçka Silahhanesi ile ilişkisi bakımından gerekse İ.T.Ü. Teknik Okulu ile eğitim tarihimizde üstlendiği görev bakımından önemli bir yardımcı kuvvet olmuştur. Bu yapıya –ve tarihine- gerekli özeni gösteren bütünlüklü bir çalışmanın olmamasından hareketle çalışma konusu seçiminde beni yönlendiren; elentileri, önerileri ve desteğiyle bu çalışmanın ortaya çıkmasını sağlayan danışmanın Yrd. Doç. Dr. Gülsün Tanyeli başta olmak üzere, kilit düzeltmeleriyle çalışmaya büyük katkı sağlayan jüri üyelerim Prof. Dr. Zeynep Ahunbay ve Prof. Dr. Cengiz Can’a, Karakolhane’nin büyük kardeşi Silahhane binası üzerine tez çalışması yapan ve benim çalışmama da kritik yardımlarını esirgemeyen sevgili Yük. Mim. Deniz İkiz’e, çalışmanın başından itibaren yardımcı olan, yol gösteren Araş. Gör. Umut Almaç’a, henüz yüksek lisans programına katılma kararından başlayarak tüm süreç boyunca en büyük destekçim olan sevgili eşim Yrd. Doç. Dr. Ayşe Binay Kurultay’a, metin editörlüğü, tarama redaksiyonu ve sayısız noktada çalışmanın ağırlığını hafifleten annem Vesile Can Kurultay’a, Eski Türkçe yazıların transkripsiyonunu benim için korkulu bir rüya olmaktan çıkaran teyzem Feride Ömeroğulları’na, tez çalışması sistematiği ile beni tanıştıran babam Prof. Dr. Turgay Kurultay’a, çalışma süresince yapamadıklarımı üstlenerek büyük yük taşıyan ortağım, yoldaşım Mimar Mustafa Birer’e, süreç içerisinde sabrına çokça sığındığımız sevgili Şehrazad Kemali Söylemezoğlu’na, ölçüm ve belgeleme çalışmalarında yardımlarını esirgemeyen İşletme Fakültesi yönetimi ve personeline teşekkürü borç bilirim.

Eylül 2011 Ali Kurultay

(6)
(7)

v İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ ... iii İÇİNDEKİLER ... v KISALTMALAR ... vii BELGE LİSTESİ ... ix ŞEKİL LİSTESİ ... xi ÇİZİM LİSTESİ ... xv 1. GİRİŞ ... 1

1.1 Tarihsel Arka Plan... 1

1.2 Çalışmanın Amacı, Kapsamı ve Yöntemi ... 2

1.3 Tezin Bölümleri ... 4

2. BALYAN AİLESİ VE YAPILARI ... 5

2.1 Simon Balyan ... 7

2.2 Sarkis Balyan ... 7

3. OSMANLI ASKERİ MİMARLIĞINDA KARAKOLLAR ... 11

3.1 1826 Öncesi Osmanlı Askeri Karakolları ... 11

3.2 Tanzimat Dönemi ve Sonrasında Osmanlı Askeri Mimarlığı ... 12

3.3 Batılılaşma Dönemi Karakollarının Genel Özellikleri ... 13

3.4 Günümüzde Mevcut Olan İstanbul Karakollarından Bazıları ... 16

3.4.1 Arnavutköy Karakolu ... 16 3.4.2 Çinili Karakol ... 16 3.4.3 Mecidiye Karakolu ... 17 3.4.4 Mesarburnu Karakolu ... 17 3.4.5 Pazarbaşı Karakolu... 18 3.4.6 Topçu Karakolu ... 19

3.4.7 Topkapı Sarayı Karakolu ... 20

3.4.8 Yeniköy Karakolu ... 21

3.4.9 Yıldız Saray Karakolları ... 21

3.4.10 Süslü Karakol (Aziziye Karakolu) ... 22

4. MAÇKA ... 25

4.1 Maçka’nın Tarihsel Gelişimi... 25

4.2 Maçka Silahhanesi ... 27

5. MAÇKA KARAKOLU ... 29

5.1 Konumu ... 29

5.2 Tarihsel Gelişimi ... 30

6. YAPININ ÖZELLİKLERİ ... 37

6.1 Genel Plan Özellikleri ... 37

(8)

vi

6.1.2 Zemin kat ... 45

6.1.3 Birinci kat ... 50

6.2 Cepheler ... 54

6.2.1 Maçka Caddesi Cephesi (Ön Cephe- Güneybatı Cephesi) ... 56

6.2.2 Silahhane (Kuzeybatı) Cephesi ... 57

6.2.3 Arka Cephe (Kuzeydoğu) ... 57

6.2.4 Süleyman Seba Caddesi (Güneydoğu) Cephesi ... 58

6.3 Yapısal Özellikler ... 59

6.3.1 Temeller ... 59

6.3.2 Düşey taşıyıcılar ... 60

6.3.3 Yatay taşıyıcılar ... 63

7. YAPIDAKİ BOZULMA VE MÜDAHALELER ... 67

7.1 Yapıda Görülen Bozulmalar ... 67

7.1.1 Yapısal bozulmalar ... 67

7.1.2 Malzeme bozulmaları ... 68

7.1.2.1 Taş bozulmaları ... 68

7.1.2.2 Sıva bozulmaları ... 70

7.2 Yapıda Tespit Edilen Müdahaleler ... 71

7.2.1 1954’ten sonraki dönemde yapılan müdahaleler (1954-2011) ... 71

8. RESTİTÜSYON ... 75

8.1 1876 Restitüsyonu ... 75

8.1.1 Tali taşıyıcıların 1876 restitüsyona dahil edilmesini zayıflatan gerekçeler ... 77

8.1.2 Tali taşıyıcıların 1876 restitüsyona dahil edilmesini güçlendiren gerekçeler ... 79 8.2 1954 Restitüsyonu ... 80 9. RESTORASYON ... 83 9.1 Müdahale Önerileri ... 85 10. SONUÇ ... 89 KAYNAKLAR ... 91 EKLER ... 95 EK A: Belgeler ... 96 EK B: Şekiller ... 106 EK C: Çizimler ... 143 ÖZGEÇMİŞ ... 173

(9)

vii KISALTMALAR

BOA : Başbakanlık Osmanlı Arşivleri

D.K.V.K.E. : Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Envanteri GEEAYK : Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu HH.d : Hazine-i Hassa Defterleri

İ.B.B. : İstanbul Büyükşehir Belediyesi İ.DH, : İradeler Dahiliye

İ.T.Ü. : İstanbul Teknik Üniversitesi

KTVKBKM : Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü

M.S.B. : Milli Savunma Bakanlığı

NPI : Normal Profil I

UCS : Universal Coordinate System (Evrensel Koordinat Sistemi)

URL : Uniform Resource Locator

PVC : Poli Vinil Klorür

Y.PRK.AZJ : Yıldız Parakende Evrakı Arzuhal ve Jurnaller Y.T.Ü. : Yıldız Teknik Üniversitesi

(10)
(11)

ix BELGE LİSTESİ

Belge A.1: BOA, HH.d. 17123 (İkiz, 2010,164) ... 96 Belge A.2: BOA, Y.PRK.AZJ. 1,43, 25L 1293, 13.11.1876 (İkiz, 2010, 165; EK C1)

... 97 Belge A.3: BOA, I.DH.62375, 31.3.1878 (İkiz, 2010, 165; EK C1) ... 97 Belge A.4: BOA, M.M.İ. , 24 B 1295, 24.07.1878 (İkiz, 2010, 166; EK C2) ... 98 Belge A.5: BOA, İ.MM., 2797, 14 N 1295, 12.09.1878 (İkiz, 2010, 167; EK C4) .. 99 Belge A.6: BOA, İ.DH., 64783, 23 S 1297, 21.01.1879 (İkiz, 2010, 169; EK C6) 100 Belge A.7: BOA, İ.DH., 64783, 23 S 1297, 06.02.1880 (İkiz, 2010, 169; EK C6) 100 Belge A.8: ASKERİ KARAKOLLARA AİT TEKNİK ŞARTNAMELER (Çiftçi

2004: 232) ... 101 Belge A.9: İTÜ Teknik Okulu 1961-1962 Ders Yılı Öğrenci Albümü’nde Bodrum

Kat Planı ... 102 Belge A.10: İTÜ Teknik Okulu 1961-1962 Ders Yılı Öğrenci Albümü’nde Zemin

Kat Planı ... 103 Belge A.11: İTÜ Teknik Okulu 1961-1962 Ders Yılı Öğrenci Albümü’nde Birinci

Kat Planı ... 103 Belge A.12: D.K.V.K.E. Anıt Fişi, Vaziyet Planı, İstanbul II Numaralı

K.T..V.K.B.K.M. Arşivi ... 104 Belge A.13: D.K.V.K.E. Anıt Fişi, İstanbul II Numaralı K.T..V.K.B.K.M. Arşivi 104 Belge A.13: D.K.V.K.E. Anıt Fişi, İstanbul II Numaralı K.T..V.K.B.K.M. Arşiv 105 Belge A.13: D.K.V.K.E. Anıt Fişi, İstanbul II Numaralı K.T..V.K.B.K.M. Arşivi 105

(12)
(13)

xi ŞEKİL LİSTESİ

Şekil 2.1: Dolmabahçe Sarayı (Batur 2010: 42) ... 7

Şekil 3.1: Sarayburnu ile Birlikte Konstantinopolis Kentinin Bir Kısmının Görünümü. Antoine-İgnace Melling (Özgencil-Yıldırım 2008: 124) ... 13

Şekil 3.2: Fethipaşa Korusundan Dolmabahçe ve Beşiktaş (Genim 2008) ... 13

Şekil 3.3: 1303-1304/1887-1889 tarihli Fenn-i İnşâât kitabındaki karakollarla ilgili çizimler. (Çiftçi 2004, CII 245) 40 Askerlik bir piyade karakolunun planı ve giriş cephesinin çizimleri ... 15

Şekil 3.4: 1303-1304/1887-1889 tarihli Fenn-i İnşâât kitabından bir karakolun kat planları (Çiftçi 2004, CII 245) ... 15

Şekil 3.5: Mesarburnu Karakolhanesi fotoğrafı, A.Freres, 1880-1883 (Library of Congress II.Abdülhamid Fotoğraf Arşivi, LOT 11918, no. 2) ... 18

Şekil 3.6: Pazarbaşı Karakolu fotoğrafı, (Library of Congress II.Abdülhamid Fotoğraf Arşivi, LOT 11918, no. 5) ... 19

Şekil 3.7: 1908-11 tarihli Topkapı Sarayı haritası (Çiftçi 2004: 258) ... 20

Şekil 3.8: Topkapı Sarayı Karakolu. Ahmet Demirel kişisel arşiv ... 21

Şekil 3.9: Süslü Karakol zemin kat planı (Acar 2000: 227’ye ek, şekil 38)... 23

Şekil 3.10: Süslü Karakol birinci kat planı (Acar 2000: 227’ye ek, şekil 38) ... 23

Şekil 4.1: L’Espinasse’a ait gravür Beşiktaş, Sultan’ın Boğaziçi’ndeki Sarayı ve Kayıklar (Özgencil Yıldırım, 2008, 277) ... 26

Şekil 5.1: İstanbul Şehir Rehberi, çevrimiçi uydu fotoğrafı, ... 29

Şekil 5.2: İ.T.Ü. İşletme Fakültesi (İşletme Fakültesi Çevrimiçi Sayfası <http://www.isl.itu.edu.tr/resimler/MackaGenel01.JPG>, tarih 10.05.2011) ... 30

Şekil 5.3: Maçka Karakolhanesi cephe fotoğrafı, A.Freres, 1880-1883 (Library of Congress II.Abdülhamid Fotoğraf Arşivi, LOT 11905, no. 21) ... 31

Şekil 6.1: İ.T.Ü. Maçka Yerleşkesi vaziyet planı ... 37

Şekil 6.2: Silahhane ve Karakolhane vaziyet planı ilişkisi ... 38

Şekil 6.3: Zemin kat ana mekân grupları ... 39

Şekil 6.4: Depo olarak kullanılan B-02 A mekânı ... 41

Şekil 6.5a, b, c: B-07 A mekânı tavan volta döşemesinde farklı noktalarda kullanılan Marsilya kiremitleri. ... 43

Şekil 6.6: Bodrum kat planı ve volta kiriş açıklıklarının 50’cm’den 75 cm’ye çıktığı B-07 mekânları ... 45

Şekil 6.7: Karnı yarık plan şeması (Günay 1995: 17) ... 46

Şekil 6.8: Zemin kat planı ve duvar kalınlığının 135 cm’ye çıktığı Z-07 D-Z-07 A duvarı ... 47

Şekil 6.9: 1. kat planı ... 51

Şekil 6.10: Maçka Cephesi ... 56

Şekil 6.11: Süleyman Seba Cephesi ... 59

Şekil 6.12: Yükseltilmiş zemin üzerinde Süleyman Seba Cephesi. ... 60

Şekil 6.13: Arşivdeki taşıyıcı destek sistemi. ... 60

Şekil 6.14: Kat planların üst üste bindirilmiş hali. ... 61

Şekil 6.15: Kat planlarının dolu-boş analizi. Sarı renk taramalar ana taşıyıcı duvarları gösterir ... 63

(14)

xii

Şekil 6.16: Volta döşemelerin katlara göre dağılımını gösteren aksonometrik perspektif. Kırmızı renk volta döşeme putrellerini, mavi renkse volta döşemeyi destekleyen çelik kirişleri (NPI 200 ve NPI 260) gösterir ... 64 Şekil 6.17a, b: Z05 Kütüphane mekânında açılan asma tavandan görülen volta

döşemeler ve döşeme putrellerini destekleyen ek kirişler (NPI 260) ... 65 Şekil 6.18: Portik tavanı. Volta döşemenin putrel yönleri seçilebilmektedir. Sol

taraftaki kısmi sıva dökülmesinden bu kısımda kullanılan özgün sıvanın horasan harç olduğu görülmektedir. ... 65 Şekil 7.1: Z-05’te diyagonal çatlak ... 67 Şekil 7.2: B-02 A’da volta tavan döşemesini desteklemek üzere eklenen kâgir ayak

ve çelik kiriş. ... 69 Şekil 7.3 : Endüstri Mühendisliği 87-91 Yıllığında Portik merdivenlerinden bir

fotoğraf ve 2011 yılında aynı noktadan çekilen bir fotoğrafta taşların görünümü. ... 69 Şekil 7.4 : Süleyman Seba Cephesi’ndeki bodrum kat duvarında yenilenen ve eski

taşlar. ... 72 Şekil 7.5 : Süleyman Seba Cephesi’ndeki iklimlendirme cihazlarından üçü. ... 72 Şekil 8.1: Yapı giriş katı örneğinde işlev şeması. Mavi tarama subay odalarını,

kırmızı koğuşları, sarı ise servis mekânlarını belirtir. ... 76 Şekil 8.2: B-04 D, Z-04 ve 104 mekânlarının dış köşede birbirlerine göre

konumlarının izdüşümleri. (Siyah renk bodrum, kırmızı zemin, sarı birinci kat) ... 77 Şekil 8.3 Arası tuğlayla örülen taşıyıcılar ... 77 Şekil 8.4 1962 Planlarından çizilmiş restitüsyon ... 78 Şekil B.11: 1860’ların sonunda Kuzguncuk’tan Akaretler sıra evlerinin görünüşü.

Solda Silahhane, kısmen Karakolhane ve Karakolhane’nin arkasındaki Ek Bina görülmektedir. (Çetintaş, 2005: 134). ... 111 Şekil B.1: Thomas Allom’un 19. yy başında hazırladığı gravürde Eski Beşiktaş

Sarayı (Çetintaş, 2005: 224) ... 106 Şekil B.2: François Kauffer, Barbie du Bocage, Paris, 1819 tarihli harita detayı,

(Yetişkin Kubilay, 2010: 141). Maçka Silahhanesi ve Karakolhanesi henüz inşa edilmemiş; Maçka Kışlası haritanın üst kısmında seçilebiliyor. ... 106 Şekil B.3: Plan De La Ville de Constantinople Et De Ses Faubourgs, Tant En Europe

Qu’En Asie , François Kauffer, Barbie du Bocage, Antoine Ignace Melling, Voyage Pittoresque de Constantinople et du Rives du Bosphore, Paris, 1819 (Yetişkin Kubilay, 2010: 141) ... 107 Şekil B.4: 1830’da Londra’da çelik baskı ile basılan J. Dower haritasından detay

(Yetişkin Kubilay, 2010). ... 107 Şekil B.5: 1830’da Londra’da çelik baskı ile basılan J. Dower haritası (Yetişkin

Kubilay, 2010). ... 108 Şekil B.6: 1834 tarihli haritanın Dolmabahçe detayı (Çetintaş 2005: 50) ... 108 Şekil B.7: 1838’li yıllarda genel kent panoramasının aktarıldığı haritadan Maçka

Karakolhanesi’nin yer aldığı detay (Çelik, 1996). ... 109 Şekil B.8: 1838’li yıllarda genel kent panoramasının aktarıldığı harita (Çelik, 1996).

... 109 Şekil B.9: Bayıldım Köşkü’nden kalan taşlar (Gülersoy, 1984). Warwick Goble

(1862-1943) imzalı bu suluboya tablo tamamlanamayan Aziziye

(15)

xiii

Şekil B.10: Dolmabahçe Camii ve Meydanı, 1862-63 (Genim, 1998). ... 110 Şekil B.12: Dolmabahçe Camii ve Meydanı, 1865-70 (Genim, 1998). ... 111 Şekil B.13: Dolmabahçe Sarayı ve Şerefabad Kasrı Havuzu, 1880-85 (Genim, 1998). ... 112 Şekil B.14: Bradshaw’ın demiryolu rehberi, 1890 (Yetişkin Kubilay, 2010: 167). 112 Şekil B.15:Bradshaw’ın demiryolu rehberi haritasının detayı,1890 (Yetişkin

Kubilay, 2010: 167). Karakolhane inşa edilmiş olduğu halde haritada görülmemektedir. ... 113 Şekil B.16: Harbiye Nezareti Mücessemat Dairesi ketebesinden Nazmi Efendi

haritası detayı, 1906 (Yetişkin Kubilay, 2010: 189). ... 113 Şekil B.17: Harbiye Nezareti Mücessemat Dairesi ketebesinden Nazmi Efendi

haritası, 1906 (Yetişkin Kubilay, 2010: 189). ... 114 Şekil B.18: Harbiye Nezareti Mücessemat Dairesi ketebesinden Nazmi Efendi

haritası, 1906 (Yetişkin Kubilay, 2010: 188). ... 114 Şekil B.19: Plan d’Ensemble de la Ville de Constantinople, Societe Anonyme

Ottomane d’Etudes et d’Entreprises Urbaines (İnşaat ve Keşfiyat Şehircilik Osmanlı Anonim Şirketi) Constantinople (İstanbul), 1922 detay (Yetişkin Kubilay, 20l0: 233) ... 115 Şekil B.20: Constantınople, Plan Cadastral d’assurances, Jacques Pervititch, Fratelli

Haim ve Sonrasında Kaatçılık ve Matbaacılık Anonim Şirketi,

İstanbul,1922-l945 (Yetişkin Kubilay, 2010: 234) ... 115 Şekil B.21: Şekil B.33’ten detay ... 116 Şekil B.22: Boğaz haritası detayı (Yetişkin Kubilay, 2010). ... 116 Şekil B.23: Osman Nuri Ergin tarafından hazırlanan İstanbul Şehir Rehberi’nden

Maçka Karakolhanesi’ni gösteren pafta detayı (Çetintaş, 2005: 102)... 117 Şekil B.24: Osman Nuri Ergin tarafından hazırlanan İstanbul Şehir Rehberi’nden bir pafta (Çetintaş, 2005: 102). ... 117 Şekil B.25: Dünden Bugüne İstanbul kitabında yer alan Dolmabahçe vadisi

düzenleme projesi (Çetintaş, 2005: 115). ... 118 Şekil B.26: Dünden Bugüne İstanbul kitabında yer alan Dolmabahçe vadisi

düzenleme projesinde Maçka Karakolhanesi’ni gösteren detay (Çetintaş, 2005: 115). ... 118 Şekil B.27: Dolmabahçe düzenleme projesi (Çetintaş, 2005: 115) ... 119 Şekil B.28: Dolmabahçe düzenleme projesinden detay (Çetintaş, 2005: 115).

Haritada Karakolhane ve Silahhane yapıları ile Karakolhanenin

arkasındaki ek görülmektedir. ... 119 Şekil B.29: Beşiktaş, 1890 (Genim, 1998). ... 120 Şekil B.30: Dolmabahçe Sarayı’nın Salacak sırtlarından görünüşü (Çetintaş, 2005:

236-237). ... 120 Şekil B.31: Taksim-Gümüşsuyu yamaçlarından Maçka Silahhanesi’nin görünüşü

(Çetintaş, 2005: 154). ... 120 Şekil B.32: Abdülhamid döneminde II. Wilhelm’i getiren teknenin resmedildiği

görsel (Gülersoy, 1984: 91). ... 121 Şekil B.33: (Gülersoy, 1984: 69). ... 121 Şekil B.34: Belediye fotoğrafçısı Cemal Işın’ın çektiği 1946 tarihli Dolmabahçe

Vadisi fotoğrafı (Çetintaş, 2005: 35). ... 122 Şekil B.35: Belediye fotoğrafçısı Cemal Işın’ın çektiği 1946 tarihli Dolmabahçe

Vadisi fotoğrafı (Çetintaş, 2005: 34). ... 122 Şekil B.36: Dolmabahçe vadisindeki gazhane fabrikasının arkasında görünen Maçka Karakolhanesi ve Silahhanesi (Çetintaş, 2005:109). ... 122

(16)

xiv

Şekil B.37: (Gülersoy, 1984: 10). ... 123

Şekil B.38: Projesi Vallaury tarafından hazırlanan ve Maçka’da yapılması planlanan Silah Müzesi (Çetintaş, 2005: 159). ... 123

Şekil B.39: Maçka Silahhanesi (Çetintaş, 2005: 155). ... 124

Şekil B.40: Maçka Silahhanesi’nin kapısında yer alan Arma-i Osmanî (Çetintaş, 2005: 158). ... 125

Şekil B.41 Şişli Belediyesi çevrimiçi imar planında Karakolhane, Silahhane, Harbiye Askeri Müzesi ve Taşkışla ... 125

Şekil B.42: Şişli Belediyesi çevrimiçi imar planında Karakolhane ve Silahhane .. 126

Şekil B.43: Şişli Belediyesi çevrimiçi halihazır planda 703 ada ve parselasyon .... 126

Şekil B.44: Maçka Karakolhanesi (Çetintaş, 2005: 156). ... 127

Şekil B.45: Maçka Karakolhanesi’nin 1900’lü yılların başındaki hali (Çetintaş, 2005: 150). ... 127

Şekil B.46: İTÜ Teknik Okul Mezunları 1954-1969 Albümü, Fotoğraflar. 113 Orta Hol mekânını gösteren fotoğraf. ... 128

Şekil B.47: İstanbul Teknik Üniversitesi 1982-86 Yıllığı ... 128

Şekil B.48: İ.T.Ü. Endüstri Mühendisliği 87-91 Yıllığı fotoğrafı ... 129

Şekil B.49: İ.T.Ü. İşletme Fakültesi İşletme Mühendisliği Bölümü 1996 Yıllığı fotoğrafı ... 129

Şekil B.50: İ.T.Ü. İşletme Fakültesi Lisans Programı Kılavuzunda arka cephe pencerelerinden detay ... 130

Şekil B.51: B-13 A Bodrum kat Orta Hol ... 130

Şekil B.52: B-11 C Arşiv ... 131

Şekil B.53: Dört sütunlu portik. ... 131

Şekil B.54: Toskana düzenini hatırlatan sütun başlığı. ... 132

Şekil B.55: Ana giriş kapısı ve üst kat penceresi ... 132

Şekil B.56: Z-13 Orta Hol (ana giriş kapısı yönünde bakış) ... 133

Şekil B.57: Z-06 Kütüphane mekananındaki dönel merdiven ... 133

Şekil B.58: Z-10 mekanındaki amfi düzeni ... 134

Şekil B.59: Z-11 Bilgisayar Laboratuarı ... 134

Şekil B.60: Z-13 Orta Hol’den birinci kata çıkan merdivenler ... 135

Şekil B.61: 113 Orta Hol ... 135

Şekil B.62: 103 Akademik Kurul Salonu ... 136

Şekil B.63: 110 C Amfi ... 136

Şekil B.64: Kuzeybatı (Silahhane) Cephesi ... 137

Şekil B.65: Kuzeybatı (Silahhane) Cephesi ... 137

Şekil B.66: Kuzeydoğu (arka) Cephesi’nin Silahhane tarafı. Bodrum taş duvarlarının da üst kısımlarla aynı sarı renge boyandığı tespit edilmiştir. ... 138

Şekil B.67: Süleyman Seba (Güneydoğu) Cephesi ... 138

Şekil B.68: Solda: Rutubet hasarı örneği (Feilden, 2003, 111) Sağda: Rutubet hasarı örneği (Feilden, 2003, 111) ... 139

Şekil B.69: Süleyman Seba (Güneydoğu) Cephesi giriş kapısı ... 139

Şekil B.70: Ek B.loklar ... 140

Şekil B.71: Ek B.loklar ... 140

Şekil B.72: Asbest lifli ondülin çatı kaplaması. ... 141

Şekil B.73: Asbest lifli ondülin çatı kaplaması ve cam çatı. ... 141

(17)

xv ÇİZİM LİSTESİ

Çizim Ek C.1: Vaziyet Planı ve Siluetler ... 145

Çizim Ek C.2: Bodrum Planı ... 146

Çizim Ek C.3: Zemin Kat Planı ... 147

Çizim Ek C.4: Birinci Kat Planı ... 148

Çizim Ek C.5: Çatı Planı ... 149

Çizim Ek C.6: 1-1, 2-2 Kesitleri ... 150

Çizim Ek C.7: 3-3, 4-4 Kesitleri ... 151

Çizim Ek C.8: A-A, B-B Kesitleri ... 152

Çizim Ek C.9: C-C Kesiti ... 153

Çizim Ek C.10: Maçka Cad. Ve Seba Cad. Görünüşleri ... 154

Çizim Ek C.11:Arka Cephe ve Silahhane Cephe Görünüşü ... 155

Çizim Ek C.12:Bodrum Kat Yapısal Dönem Analizi ... 156

Çizim Ek C.13:Zemin Kat Yapısal Dönem Analizi ... 157

Çizim Ek C.14:Birinci Kat Yapısal Dönem Analizi ... 158

Çizim Ek C.15: Duvar İzdüşüm Analizi ... 159

Çizim Ek C.16: Volta Putrelleri ve Destek Kirişleri İzdüşüm Analizi ... 160

Çizim Ek C.17: 1954 Restitüsyonu Bodrum Kat Planı ... 161

Çizim Ek C.18: 1954 Restitüsyonu Zemin Kat Planı ... 162

Çizim Ek C.19: 1954 Restitüsyonu Birinci Kat Planı ... 163

Çizim Ek C.20: 1876 Restitüsyonu Bodrum Kat Planı ... 164

Çizim Ek C.21: 1876 Restitüsyonu Zemin Kat Planı ... 165

Çizim Ek C.22: 1876 Restitüsyonu Birinci Kat Planı ... 166

Çizim Ek C.23: Maçka C. Ve Seba C. Cephe Malzeme Analizleri ... 167

Çizim Ek C.24: Maçka Cad. Ve Seba Cad. Cephe Hasar Analizleri ... 168

Çizim Ek C.25 Maçka Cad. Ve Seba Cad. Cephe Müdahale Önerileri Paftası ... 169

Çizim Ek C.26: Arka Cephe ve Silahhane Cephesi Malzeme Analizi ... 170

Çizim Ek C.27: Arka Cephe ve Silahhane Cephesi Hasar Analizi ... 171

(18)
(19)

xvii

MAÇKA KARAKOLHANESİ (İ.T.Ü. İŞLETME FAKÜLTESİ) KORUMA PROJESİ

ÖZET

Tarihsel yapı restorasyonuna dönük bu çalışmanın konusu olan ve bugün İTÜ İşletme Fakültesi olarak hizmet gören Maçka Karakolhanesi, 19. yüzyılın son çeyreğinde inşa edilen karakollar arasında büyük boyutlarıyla öne çıkan bir yapıdır. Aynen korunması gereken kültür varlığı olarak tescilli olan yapının korunması ve geleceğe aktarılması amacıyla belgelenmesi ve koruma önerileri getirilmesi bu çalışmanın hedefleridir. 1826’da Osmanlı İmparatorluğu’nda askerlik sistemindeki Batı’yı örnek alan köklü değişiklikler, genelde askeri mimari özelde ise karakol yapılarının da tarihsel ve kültürel arka planını oluşturmaktadır. Yeni sistemin ihtiyaçlarını karşılamak üzere inşasına başlanan Batı tarzı kışla ve diğer askeri binalar İstanbul’u da şehircilik ve mimari anlamda değiştirecektir. Maçka Karakolhanesi’nin mimar ve müteahhitleri olan Simon ve Sarkis kardeşlerin üyesi oldukları Balyan ailesi, birkaç kuşak boyunca İstanbul’un çehresinin Batılılaşmasında önemli rol oynamıştır. Karakol, kumandanlık ve askeri okul işlevleri taşıyan bina, 1953-54 yıllarında İstanbul Teknik Üniversitesine devredilerek sivil eğitime hizmet vermeye başlamıştır. Bu çalışma kapsamında, yerinde yapılan incelemeler, ölçümler ve incelenen tarihsel belgeler ışığında, yapının bugüne kadar çeşitli derecelerde müdahaleler geçirmiş olduğu, bununla birlikte bütünlüğünü ve önemli bir ölçüde de özgünlüğünü koruduğu saptanmıştır. Yapının geçirdiği müdahalelerin en önemlisi 1954 yılında İ.T.Ü.’ne devredilirken yapılan tadilatlardır. Çalışmada, belgeleri günümüze ulaşmayan bu müdahalenin kapsamı tartışılmış; müdahalenin nitelikleri değerlendirilmiştir. Yapıldığı dönemin, mimari anlayışını, teknik seviyesini, maddi imkanlarını yansıtan; İTÜ tarihi içerisinde önemli bir sayfa oluşturduğu da göz önünde bulundurulduğunda, bu müdahale, nitelikli bir dönem müdahalesi kabul edilip koruma önerileri bu çerçevede değerlendirilmiştir.

(20)
(21)

xix

MAÇKA (MILITARY) POLICE STATION RESTORATION PROJECT

SUMMARY

Maçka (Military) Police Station, the subject matter of this historical building restoration study, is noteworthy with its colossal size among the police stations built in the last quarter of the 19th century. The aim of this study is to document the building that is enlisted as cultural property and suggest proposals for conservation. The historical and cultural background of military architecture in general and specifically police station buildings are affected by the fundamental changes in the Ottoman military system that took place in 1826 taking the Western military systems as an example. The Western style barracks and other military buildings built in order to satisfy the needs of the new system transformed İstanbul in terms of town planning and architecture. Simon and Sarkis brothers are members of the Balyan family who played an important role for a few generations in the Westernization of Istanbul’s appearance. The building functioned as a (military) police station, gendarme headquarters and military school and began serving as an Istanbul Technical University building in 1953. A combined study of on-site observations, on-site surveys and review of historical literature suggest that the building has undergone interventions of varying degrees, yet at the same time has preserved its integrity and originality for the most part. The most noteworthy intervention the building has undergone is the renovations of 1954 when the building was being handed over to Istanbul Technical University. This study discusses the extent and tries to reveal the characteristics of the intervention of which there are not sufficient records. As this intervention reflects the contemporary architectural understanding, technical standards and financial resources of its time and is an important page in I.T.U.’s history, it is considered a valid contribution of its period and the conservation proposals were made accordingly.

(22)
(23)

1 1. GİRİŞ

1.1 Tarihsel Arka Plan

1826 Haziranında, Yeniçeri Ocağının kaldırılmasıyla sonuçlanan ‘Vaka-i Hayriye’, Osmanlı İmparatorluğunun, ‘Batılılaşma’ çabaları içinde askeri açısından önemli bir tarihtir. Yenileşme ya da reform hareketlerinin ilk ayağını, Batı karşısında geri kalmışlığın somut şekilde hissedildiği askerlik alanındaki dönüşümün oluşturduğu kabul edilir1. Eski askerlik sisteminin baştan aşağı hızla yenilenmesi, diğer alanlarda 19. yüzyıl boyunca sürecek olan dönüşümün, askeri alanda görece daha erken başlamasına ve mimari alanda somut sonuçlarının görülmesine yol açmıştır. Yeni sistemin dayattığı gereksinimlerle çok sayıda yapı inşa edilmesi ve eski binaların hızlı bir şekilde yok edilmesi nedeniyle –tüm Osmanlı mimarlığına yansıyan– Batılılaşma süreci, askeri mimaride daha hızlı ve keskin bir şekilde yaşanmıştır. Anıtsal boyutlarıyla dikkat çeken askeri kışlalar başta olmak üzere, 1826 sonrası inşa edilmeye başlanan ve özellikle Tanzimat Fermanı’nın ilanı sonrasında belirgin bir ağırlık oluşturmaya başladığı görülen askeri yapılar, İstanbul’un kuzeye doğru, Boğaz’a paralel olarak gelişen yeni yerleşimlerinin de nirengi noktalarını oluşturmuştur. Batılı büyükelçiliklerin önemli etkisiyle gelişen Pera’nın dışındaki geniş boşluklarda, Dolmabahçe Vadisi’nin sırtlarında konumlandırılan yeni askeri yapılar, hem Boğaz boyunca kuzeye doğru ilerleyen saray yapılarını koruma amacını gütmüş, hem de –ve belki daha önemli bir iddia/amaç olarak– anıtsal kimlikleriyle, Batı’nın Pera’da geliştirdiği mimariye cevap oluşturmuştur.

Bu tez çalışmasının konusu olan Maçka Karakolhanesi’nin, Maçka Silahhanesi’ne ek bir bina olarak aynı tarihlerde ve söz konusu silahhanenin korunması amacıyla inşa

1 Batı dünyasının Rönesansla başlayan bilim ve teknolojik atılımı sanayi devrimine doğru giderken

Osmanlı devleti ve toplumu bu gelişmenin dışında kalır ve 1683-1699 savaşıyla dengenin Osmanlı aleyhine bozulmuş olduğu bütün çıplaklığıyla ortaya çıkar (Cezar, 1995, 25). Savaşı takip eden barış döneminde başlamak üzere, Batı’yı tanıma, anlama ve Batı’dan alınacak yeniliklerle dengeyi yeniden sağlama çabaları görülmeye başlar (Cezar, 1995, 26). Bu reform hareketleri geri kalmışlığın en somut şekilde görüldüğü askeri alanda başlamış ve Tanzimat’a kadar da bu alanda yoğunlaşmıştır (Acar 2000: 5. Toplumsal-yasal alanlardaki Batılılaşma hareketlerinin resmiyet kazanması ise Tanzimat Dönemine denk düşer. Söz konusu dönemin 1839’da Tanzimat Fermanıyla başlayıp 1876’ya kadar sürdüğü genel kabul görmektedir.

(24)

2

edildiği ileri sürülmektedir. Her iki binanın tasarlanması sırasında da yukarıda sözü edilen hedeflerin gözetildiği öngörülebilir: Dolmabahçe Sarayı’na hâkim olma ve Pera’dan kolaylıkla görülüyor olmaları, binaların yer seçiminde önemli birer faktör olmalıdır. Karakolhane, Silahhane’nin kütlesel baskınlığı karşısında anıtsal niteliğini nispeten yitirse de, bu dönemde yapılan diğer karakollarla karşılaştırıldığında boyutlarının ötekilerden büyük tutulmasıyla farklılık gösterir.

Günümüzde İstanbul Teknik Üniversitesi’nin kullanımındaki Karakolhane’nin de Silahhane’nin de mimar ve müteahhitleri olarak, kaynaklar Simon ve Sarkis kardeşlere işaret etmektedir; bu iki isim, Osmanlı mimarlığının 19. yüzyıl boyunca yaşadığı dönüşümde, kuşaklar boyunca çok önemli bir rol oynayan Balyan ailesinin üyeleridir.

Karakolhane yapısı, inşa edildiği tarihten bu yana sayısı ve nitelikleri tümüyle anlaşılamayan pek çok onarım ve tadilat geçirmiş olmasına karşın günümüzde mekânsal imkânları ile Üniversite’nin ihtiyaçlarını tümüyle karşılayacak bir konumda değildir. Kullanıcı müdahaleleri kadar zamanın yıpratıcı etkisi sonucunda özgün niteliklerinden bir kısmını yitirmekle birlikte bütünlüğünü korumaktadır. Bu çalışma çerçevesinde, korunması gereken kültür varlığı olarak tescil edilmiş yapının gelecek kuşaklara nasıl aktarılacağı üzerine de cevaplar aranmıştır.

1.2 Çalışmanın Amacı, Kapsamı ve Yöntemi

Tez çalışmasının amacı Karakolhane’nin belgelenmesi ve koruma önerileri getirmektir. Çalışmanın kapsamı Karakolhane binasıyla sınırlı tutulmuş, kentsel çevreyle ve ilişkili binalarla ilgili olarak genel bir bakış sunmakla yetinilmiştir. Yapının yer aldığı Maçka bölgesinin, Osmanlı askeri mimarisinin ve yapının müellifleri olan Simon ve Sarkis Balyan kardeşlerle ilgili kısa araştırma ve incelemeleri içeren tarihsel araştırmalar ve bilgi aktarımları, çalışmanın hedefleriyle sınırı tutulmuştur. Karakolhane’nin, aynı yıllarda ve aynı mimarlar tarafından inşa edilen Silahhane’ye ek bir bina olarak yapıldığı göz önünde tutularak, bu binayla ilişkisine de yer verilmiştir.

—Belgeleme ve koruma önerilerini kapsamlı verilere ve sağlıklı bir temele dayandırabilmek için, tarihsel araştırma ve belgeleme-projelendirme yöntemleri kullanılıp uygulanmıştır. Bu kapsamda İ.T.Ü. Yapı İşleri ve Teknik Daire

(25)

3

Başkanlığı’nın arşivinden ve İstanbul II No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü arşivine başvurulmuştur. İ.T.Ü. Yapı İşleri arşivinden ancak WC tadilat projeleri ve bir vaziyet planı alınabilmiştir. Yapının geçirdiği kapsamlı müdahalelere ilişkin hiçbir belge alınamamıştır. Koruma Kurulu arşivinde ise Karakolhane ve Silahhane yapılarını birlikte ele alan anıt fişi ile yapıların İ.T.Ü’ne devri ile ilgili kurul kararları bulunabilmiştir. Yapıların dosyası, kendi ada parsel numaraları altında değil, Taşkışla (768 Ada 3 Parsel) dosyası altında bulunmuştur.

—Başbakanlık Osmanlı Arşivleri kayıtlarından yapının tarihçesinin anlaşılmasında özel bir rol oynayan belgeler (Belge A.1-A.8) Latin harflerine transkripsiyonlarıyla ve 1962 yılına ait kat planları (Belge A.9, A.10 ve A.11) tam çizimleriyle Ek A Belgeler bölümünde verilmiştir.

—Belgeleme çalışmalarında Pentax marka, V-325N model Total Station yardımıyla alınan nokta koordinatlarından, şerit metre ve lazer metreyle yapılan ölçümlerden yararlanılmış; malzeme, hasar ve dönem analizleri ise gözleme dayalı olarak yapılmıştır. 2

—Binaya farklı dönemlerde yapılan müdahalelerde farklı taşıyıcı sistemleri kullanıldığı için; ve çalışma sırasında çoğu yerde dönem tayininde taşıyıcı sistemin durumu göz önünde bulundurulduğu için dönem analizi, taşıyıcı sistem analiziyle birleştirilmiştir.

—Zemin kata girişi sağlayan dört sütunlu portik döşemesindeki PZ01 kotlu nokta ±0.00 kotu kabul edilmiştir. Bilgisayar destekli çizimlerde, bu noktaya göre evrensel koordinat sistemi (UCS) oluşturulmuştur. ±0.00 kotu aynı zamanda, ön cephede portik sütunlarının mermer kaidesinin portik zeminine oturduğu arakesitin ve –yine ön cephede– bodrum cephesinin sonlandığı silmeyle üstündeki sıva yüzeyli zemin kat cephesinin oluşturduğu arakesitin kotudur. Farklı malzemelerin oluşturduğu bu arakesit bütün yapıyı çevrelemektedir. Yapının en belirgin hatlarından biri olan

2

Belgeleme çalışmaların ilk evresinde, İTÜ Mimarlık Bölümü Rölöve ve Restorasyon Stüdyosu 2009–2010 güz yarıyılı öğrencileriyle –her kat için üçer öğrenci olmak üzere– ortak bir çalışma yapılmıştır. Dönem boyunca alınabilen nokta koordinatlarıyla Rölöve ve Restorasyon Stüdyosu öğrencilerinin şerit metrelerle aldıkları ölçüler birleştirilerek yapının rölövesi çıkartılmaya çalışılmıştır. Ancak, tez çalışmasında bu dönemde yapılan işlerden yalnızca bodrum kat grubunun plan ve görünüş çizimleri altlık olarak kullanılabilmiştir; bodrum da dâhil olmak üzere tüm katların yeniden ölçüm ve çiziminin yapılması gerekmiştir.

(26)

4

arakesit, yapının farklı noktalarındaki kotların kesit ve görünüşlerin en önemli referans noktalarından olmuştur.

1.3 Tezin Bölümleri

Giriş Bölümünden sonra gelen 2. Bölümde, Karakol binasının tarihsel incelemesi kapsamında, Balyan ailesi ve Simon-Sarkis Balyan hakkında tanıtıcı bilgi verilmektedir. 3. Bölümde, Osmanlı askeri mimarlığında karakol yapılanması ve binaları üzerine yapılan araştırma-inceleme sonuçları aktarılmaktadır.

Binanın konumlandığı Maçka ve çevresi üzerine yazılı ve görsel bilgi-belgelerin verildiği 4. Bölümde, binayı yaptıran Sultan Abdülaziz dönemi öncesinde Taksim-Maçka-Dolmabahçe semtlerinin şehircilik ve mimari açıdan gelişimi ve askeri yenileşmenin bu bölgeler üzerinde yol açtığı değişiklere de dikkat çekilmektedir. 5. Bölümdeyse, bina üzerine yapılan araştırmalara yer verilmektedir.

Tezin odağını oluşturan ve yapının özelliklerinin incelendiği 6 ve 7. Bölümlerde analitik rölöve çalışmaları kapsamında ölçüm, çizim, değerlendirme sonuçları verilmiştir. Binanın 1876 ve 1954 Restitüsyonları 8. bölümde değerlendirilirken 9. bölümde müdahale önerileri tartışılmaktadır.

(27)

5 2. BALYAN AİLESİ VE YAPILARI

1839’da Tanzimat’ın ilanıyla gelişen Batı’ya açılma ve reform girişimlerinin sonucunda, “sermayenin yayılması ve bina talebinin çeşitlenip artmasıyla mimarlık ve inşaat alanı, Osmanlı ve yabancı birçok girişimcinin rekabet içinde var olup nemalandığı geniş bir sektör haline” gelmiştir (Ersoy 2010: 60). Rum ve Ermenilerin 19. yüzyılda mimarlığı da kapsayacak şekilde ekonomik alanlarda ön plana geçmesi (Cezar 1995: 167) Balyan Ailesi’ne de toplumsal yaşamda varlık gösterme fırsatı vermiştir. Gülhane Hatt-ı Hümayunu ya da Tanzimat-ı Hayriye olarak da anılan fermanla gayrimüslim Osmanlılara tanınan dil ve din farkı gözetmeksizin kanun karşısında Müslüman ahali ile eşit tutulma hakkı ve verilen “sair” haklar sayesinde, bu kesim önemli mevkilere yükselme imkânı bulmuştur. Yabancı ülkelerle yakın ilişki içinde olan gerek Müslüman gerek gayrimüslim sermaye sahipleri, dönemin önde giden akımlarını (Eklektisist, Neo-klasik ve sonraları Art Nouveau) yansıtan yapılar inşa ettirmek üzere Rum ve Ermeni mimarları tercih etmekteydiler. Buna ek olarak Rum ve Ermeni mimarların, yapıların proje ve kontrol mimarlığını yürütmenin yanı sıra inşaat müteahhidi olarak da faaliyet gösterebiliyor olması, ekonomik güçlerinin artmasına sebep olmuştur. Sıralanan nedenlerden dolayı büyük çaplı devlet yapılarında gayrimüslimlerin isimleri öne çıkmaktadır (Cezar 1995: 167– 168, Şenyurt 2002: 15). Gayrimüslim mimarların Sultan’ın Batı yaşam tarzına uyum sağlayabilecek modern binaların inşasına yönelik isteklerini yerine getirmede Türk mimarlara göre daha avantajlı ve hevesli bir çalışma içinde oldukları görülmektedir (Cezar 1995: 168).

Sözü edilen gayrimüslim mimarlar arasında Osmanlı mimarisine bir kaç kuşak boyunca önemli katkıları olan bir aile Balyanlardır. Aile geleneğinden gelen başarı mirasını kullanma avantajlarının yanı sıra, içinde bulundukları dönemin isteklerini algılamadaki “sezgi ve uyumları” (Batur 2010: 34) ailenin ismini öne çıkaran başlıca etkenler olmuştur.

Bu çalışmanın konusu olan Maçka Karakolhanesi’nin tasarımı ve yapımı, yukarıda da söz edildiği üzere Simon ve Sarkis Balyan’a atfedilmektedir ve Balyan Ailesi,

(28)

6

Osmanlı mimarlığının 19. yüzyıl boyunca yaşadığı dönüşümde önemli bir rol oynamıştır. Bu aileden yapı faaliyetleri çerçevesinde adı ilk geçen kişinin Bali Kalfa olduğunda kaynaklar hemfikirdir; ancak İstanbul’a nereden geldiği konusunda görüş ayrılıkları vardır. Hançer (2007: 100), Adana’nın Saimbeyli ilçesine bağlı Balyan köyünün (bugünkü adı Belen) muhtarı olan Bali Balyan’ın 1682–83 yıllarında İstanbul’a göç ederek Sultan IV. Mehmed’in hizmetinde meremmetçilik (yapı onarımı) yapmaya başladığını belirtir. Pamukciyan’a (1960: 2090) göre ise, Balyan ailesi, Kayseri’nin Derevenk köyünde doğan bir başka Bali Kalfa’nın soyundan gelmektedir.

Bali Kalfa’nın oğlu Krikor Balyan’ın III. Selim’in hassa mimarı ve müşaviri olduğunu belirten Hançer (2007:102), daha sonra Sultan II. Mahmud’un çok güvendiği bu mimara sakal bırakmak, at binmek ve istediği şekilde giyinmek gibi imtiyazlar verdiğini ifade etmektedir. Krikor Balyan’dan sonra, oğlu Garabed Amira Balyan’ın da hem II. Mahmud, hem de Sultan Abdülmecid ve Sultan Abdülaziz’e hizmet verdiği bilgisini aktaran Hançer(2007: 103), en fazla yapının atfedildiği Balyan ailesi üyesi olarak da Garabed Amira Balyan’a işaret etmektedir. Osmanlı mimarlığında önemli etkisi olan Garabed Amira Balyan’ın dört oğlu da (Nigoğos, Agop, Sarkis ve Simon) mimar-müteahhit ve sanatkâr olarak Osmanlı son dönem mimarlığında isim yapacakladır.

Mimari etkinlik bağlamında, Krikor Amira Balyan ile başlayan ailede Garabed Amira, ve oğullarını da içine alan dokuz isme rastlanmaktadır literatürde. Batur’a (2010: 40) göre Balyan Ailesine mensup olan mimarların en genel ve ortak özelliği “geleneği doğrulayan bir 'yeni'yi tasarlama tutkusu”dur. Batur’dan edinilen bilgilerden anlaşıldığına göre Balyan Ailesine atfedilen en önemli yapılar arasında Beylerbeyi Sarayı, Selimiye Kışlası (Krikor Amira), Dolmabahçe Sarayı (Şekil 2.1), Cemile ve Münire Sultan Sarayları, Süvari Kışlası –bugün Kuleli Askeri Lisesi– (Garabed Amira), Çırağan Sarayı, Harbiye Nezareti –bugün İstanbul Üniversitesi Merkez Binası–, Akaretler sıra evleri (Sarkis) bulunmaktadır (Akaretler: Şekil B.11).

(29)

7

Şekil 2.1: Dolmabahçe Sarayı (Batur 2010: 42) 2.1 Simon Balyan

Tuğlacı’ya göre, 1846 yılının Şubat ayında İstanbul’da doğan Simon Balyan’ın adı, mimarlığın yanı sıra desinatörlük ve minyatür sanatında da öne çıkmaktadır. Nerede ve hangi okullarda eğitim gördüğüne dair kesin bilgi bulunmamaktadır. Babası Garabed Amira Balyan ve dedesi Krikor Amira Balyan tarafından yapımı gerçekleştirilen “bütün saray, köşk, kasır, cami vb yapıların duvar ve tavan minyatür resim süslemelerini ayrıca bu yapıların suluboya resimlerini” yapmıştır (Tuğlacı 1993: 321). Yazısının devamında, kardeşi Agop Balyan’ın 1875’te ölümünün ardından Simon’un Sultan Abdülaziz tarafından ikinci sınıf hassa mimarı olarak atandığını söyleyen Tuğlacı’ya karşın S. Can (2002: 51) “19. yüzyılın başında tespit ettiğimiz mimar halifesi sayısı 52 kişidir. Listede, ... Mülâzım Yani Kalfa dışında bir gayrimüslim mimar ismi geçmemektedir” demektedir.

Simon Balyan’a atfedilen başlıca eserler Maçka Silahhanesi (1861–1862), Maçka Karakolhanesi (1861-1862) ve Yıldız Köşkü’dür (Tuğlacı 1993: 321-322).

2.2 Sarkis Balyan

Sarkis Balyan, 1835–1899 yılları arasında yaşamıştır. Garabed Amira Balyan'ın oğlu olan Sarkis Bey, Tuğlacı’ya göre (1993) 1843 yılında ağabeyi Nigoğos Balyan’la birlikte Paris'e giderek Collège Sainte-Barbe de Paris'teki eğitimini bitirdikten sonra, Ecole Central des Arts et Manufactures ve Ecole des Beaux-Arts’dan mezun

(30)

8

olmuştur. Ersoy (2010), Sarkis Balyan’ın Sainte-Barbe College’e kaydolarak çizim ve desenle ilgili dersler aldığını ve Ecole des Beaux Art’da “serbest öğrenci” olarak derslere veya stüdyolara devam ettiğini belirtmektedir. Ağır (2005: 66), söz konusu okullarla ilgili yaptığı arşiv araştırmasında Sarkis Balyan’ın Ecole Centrale diplomasına sahip olup olmadığına dair somut bir veri bulamadığını söylemektedir. Beaux-Arts mezunlar arşiv katalogunda da Balyan Ailesinden hiçbir üyenin ismine rastlanmadığını belirtmektedir. Sarkis Balyan’ın kimlik bilgilerini içeren bir belgenin kurum arşivinde var olmasının “ünlü akademiye başvuru girişimi ile ilgili” olabileceğini vurgulamaktadır. Aynı araştırmada yer alan 22 Temmuz 1999 Sainte-Barbe College yazışmalarında bu okulun “hiçbir meslekle ilgili ön hazırlık eğitimi bulunmayan sadece bir orta öğretim kurumu olduğu” (2005: 66) belirtilmektedir. Sarkis Balyan Paris’teki yıllarının ardından İstanbul'a döndükten sonra babası ve ağabeyiyle birlikte çalışmıştır. Sosyal çevresi oldukça geniş olan Sarkis Balyan’ın karizmatik bir kişiliği olduğunu belirten Batur (2010: 50), müzikten mühendisliğe uzanan yetenekleri olan bu mimarın, 5000–6000 işçi çalıştırdığı şantiyelerdeki yönetim becerisine de dikkat çekmektedir. Ön planda görünmeyen Nigoğos ve Agop Beylerin tasarım desteğinin de Sarkis Balyan’ın mimari şöhretinde büyük payı olduğuna vurgu yapan Batur, özellikle Çırağan Sarayında bu desteğin belirgin olarak görüldüğünü söylemektedir. Pamukciyan (1960: 2094), Sarkis Bey’in babasının 1866’daki ölümünün ardından biraderi Agop Bey’le birlikte Hassa Mimarı olarak aile işini devraldıklarını, Agop Bey daha çok binaların planlarını hazırlamakla meşgulken Sarkis Bey’in yapılara fiilen nezaret ettiğini söylemektedir. Pamukciyan, yapıların mimarı olarak daha çok Sarkis Bey’in isminin öne çıkmasını ve dışarıdan gelen yabancı devlet adamlarının kendisini nişanlarla taltif etmesini bu şekilde açıklar.

Sultan Abdülaziz döneminde yaptığı yapılarla “parlayan” Sarkis Balyan’ın mimari faaliyetleri, kardeşi Agop’un 1875’teki ölümü ve Abdülaziz’in 1876’da tahttan indirilmesiyle duraklamaya uğramış (Pamukciyan 1960: 2094) olsa da II. Abdülhamit tarafından 1878’de kendisine “Sermimar-ı Devlet” ünvanı verilmiştir3 (Batur 2010: 50; Can, S. 2002: 53; İkiz 2010: 165; EK A.3). Sarkis Balyan, daha sonra müteahhitlik girişimlerinden dolayı kovuşturmaya uğrayıp tutuklanınca on

(31)

9

yıldan uzun süren bir süre boyunca zorunlu olarak Paris’te yaşamış ve sonra İstanbul'a dönmüştür (Batur 2010: 50).

(32)
(33)

11

3. OSMANLI ASKERİ MİMARLIĞINDA KARAKOLLAR

3.1 1826 Öncesi Osmanlı Askeri Karakolları

İstanbul’un fethinden önce güvenlik ve asayiş işleri subaşılar, yasakçılar, asesbaşılar vb. tarafından sağlanıyordu. Fetih sonrasında giderek kalabalıklaşan kentte asayişi meselesinin önemi arttıkça “İstanbul çeşitli bölgelere ayrıldı ve her bölgenin sorumluluğu bir teşkilata bırakıldı” (Özcan 2003: 430). Bu kuruluşların en önemlisi “Kapıkulu Ocaklarının en büyüğü olan” Çiftçi (2004: 42) Yeniçeri Ocağı idi.

“19. yüzyıla kadar İstanbul’un asayiş ve güvenliğinden sorumlu görevliler bağlı oldukları ocak veya teşkilata ait binalarda, kışlalarda kalıyorlardı. Yeniçerilerin ‘Eski Odalar’ adıyla Şehzade Camii civarında, ‘Yeni Odalar’ adıyla da Aksaray’da iki büyük kışlası” (Eyice 2006: 77); diğer semtlerde de kulluk ya da ‘karavulhane’ denilen yerleri vardı. “Asayişten sorumlu sekbanbaşıların da Vefa’da iki kulluğu bulunuyordu. Cebeci ocağının ise Ayasofya civarında kışlası” (Çiftçi 2003: 431) ve bazı kullukları vardı. Kalyoncu kullukları, Topçu ocağına ait kışla ve kulluklar, kıyıların güvenliğinden sorumlu bostancıların ocakları gibi daha birçok kurumla ve bunların yerleştiği yapılarla kentin asayiş ve güvenliği sağlanmaya çalışılıyordu. Ancak “yazılı ve görsel kaynaklardaki mevcut bilgiler günümüze ulaşamayan bu askeri yapıları mimari açıdan tanımlamak konusunda yetersiz kalmaktadır” Çiftçi (2004: 39).

Semavi Eyice ‘kulluk’ yerine “kolluk” sözcüğünü kullanarak ve bu sözcüğü “yani karakol” diye açıkladıktan sonra (Eyice 2006: 78 ve196) şu bilgileri vermektedir:

Evvelce şehrin içinde yeniçeri kollukları bulunduğu bilinir. Yeniçerilik kaldırıldıktan sonra, II. Mahmud şehrin içinde ve civarında, kendilerine mahsus bir mimari ile belli olan karakol binaları inşa ettirmiştir. Cephelerinde sütunlar ile kaba bir empire üslubunda olan bu küçük binaların cümle kapıları üstünde uzunca kitabeleri olduktan başka, alınlıklarında yeni ihdas edilmiş olan Osmanlı arması da, taşa işlenmiş olarak bulunuyordu. Böylece bu küçük binalar devlet otoritesinin temsilcisi oluyordu.

(34)

12

3.2 Tanzimat Dönemi ve Sonrasında Osmanlı Askeri Mimarlığı

Batılılaşma süreci ile birlikte genellikle şehrin dışına inşa edilen modern kışla yapıları, Osmanlı mimarlığına ve şehirciliğine giren yeni yapı türleri olarak değişimin simgeleridir. Kışlaların İstanbul Boğazı’nda ve sur dışında inşa edilmesi, bu bölgelerde yeni semtlerin ve yerleşimlerin gelişmesini sağlamıştır. Bu yeni yapılarla birlikte İstanbul siluetinin karakteristik özelliği olan camilerin yanında abidevi boyutlardaki kışla binaları da hatırı sayılır bir yer kaplamaya başlamıştır (Yetişkin 2005: 92, Şekil 3.1, 3.2). Kışlalara koşut olarak diğer askeri yapı tipleri de benzer bir gelişim göstermiştir; örneğin Maçka Kışlası’nın yerine inşa edilen Maçka Silahhanesi de, ağırlığını kışlaların oluşturduğu yeni askeri mimarinin en gösterişli örneklerindendir. Dolmabahçe Vadisi’nin sırtlarında yer alan askeri yapılar4, Fındıklı’dan başlayarak Ortaköy’e kadar uzanan 19. yüzyıl saraylar dizisinin5 üzerinde askeri bir siluet oluşturmaktadır. Yetişkin (2005: 98), askeri yapıların kent algısındaki yerlerini kışlalar özelinde şöyle yorumlamıştır:

...sonuç ise devlet eliyle gerçekleştirilen, yeni işlevli anıtsal tasarımların kent içi alanların dışına taşırılmasıyla daha önce idari merkez açısından Üsküdar, Galata ve İstanbul şeklinde ayrılan bölgelerin, bu yapım faaliyetleri sonucunda artık bütünleşmeye başladıklarının gözlemlenmesidir. Dikkat çekilmesi gereken bir diğer nokta ise, Batılılaşma dönemine kadar padişahın prestij yapısı olarak cami ya da külliyeler inşa edilmekteyken, bu dönemde devletin ve ordunun prestij yapısı olarak ilk sırayı kışlalar almıştır.

Şehircilik açısından bakıldığında ise; yüksek ve hemen görülebilecek mevkiler tercih edilmiş, boyutlarının heybeti ve anıtsallıklarıyla kent ölçeğinde hemen hissedilmeleri ve algılanmaları amaçlanmıştır. İstanbul’un peyzajı/silueti ile sivil yapıların ölçüleri ilk kez bu yeni yapı tipleriyle bozulup aşılmış, böylelikle kentin geleneksel fiziksel görünümü değişmiştir. Ayrıca inşa edildikleri yerlerde yeni yerleşim alanlarının ve mahallelerin oluşmasına olanak sağlamışlardır. Kısaca “insan ölçeğinin dışına taşan boyutlarıyla İstanbul siluetinin görsel algılama biçimini” değiştirmişlerdir.

4

Taksim Topçu Kışlası, Mecidiye Kışlası (Taşkışla), Gümüşsuyu Kışlası, Harbiye Mektebi ve Maçka Silahhanesi ( Şekil B.37)

(35)

13

Şekil 3.1: Sarayburnu ile Birlikte Konstantinopolis Kentinin Bir Kısmının Görünümü. Antoine-İgnace Melling (Özgencil-Yıldırım 2008: 124)

Şekil 3.2: Fethipaşa Korusundan Dolmabahçe ve Beşiktaş (Genim 2008) 3.3 Batılılaşma Dönemi Karakollarının Genel Özellikleri

Çiftçi’den alınan bilgilere göre (2004, 230), İstanbul’da askeri karakolların inşa edilmesi 1826 yılında Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından sonraki döneme rastlamaktadır. Polis teşkilatının 1845 yılında kurulmasıyla yoğun yerleşimin olduğu bölgelerde ve bazı resmi yapıların yakınlarında polis karakolları da kurulmuştur. 1870 yılından sonra ise kent merkezi dışındaki alanlarda jandarma karakolları inşa edilmiştir6.

Karakollara, nitelik ve büyüklük açısından bakıldığında da, mahalli karakollar ve askeri karakolların farklılıkları göze çarpmaktadır. Genellikle bulundukları mahalle ölçeğinde olan, diğer yapılardan çok da öne çıkmayan7 mahalli karakollarda, bulundukları semtin güvenliğini sağlayan zaptiye neferleri görev yapardı. Bu karakolların alt grubunda nokta karakolları ve süvari karakolları bulunurdu. Nokta

6

Polis ve jandarma ayrımında, günümüzde keskin hatlarla ayrılmış kurumsal yapılar değil, hizmet alanları ve görevlerinin genel nitelikleri göz önünde bulundurulmuştur.

(36)

14

karakolları, ahşaptan yapılmış ve mahallelere dağılmış küçük yapılarken, süvari karakolları şehir içinde atla gezerek denetim yapan süvarileri barındıran karakollardı (Çiftçi 1997: 79 – aktaran Şahin 2010: 24).

Askeri karakollar ise, mahalle ölçeğini aşan binalardı; devlet otoritesini temsil ettiklerinden mimari nitelikleri ile de dikkat çekiyorlardı. Askeri binalar içinde yer aldıkları halde farklı bir grupta değerlendirilebilecek bir karakol türü olarak saray karakollarından söz etmek gerekir. Bu binalar mimari açıdan diğer saray yapılarının devamı niteliğindedir ve saray yapı grubu içerisinde şehirle en yoğun ilişkiyi kurmalarına, dolayısıyla sarayın şehirden algılanmasında en ön hatta yer alan yapılardan olmalarına karşın, görece sade görünümlü olarak inşa edilmişlerdir. Çiftçi’nin (2004: 230), II. Mahmut döneminin başmimarı Seyyid Abdülhalim Efendi tarafından Bahçekapı’da örnek bir karakol yapılması hakkındaki belgeye dayanarak aktardığı bilgilerden askeri karakollara verilen önemin dikkat çekici olduğunu görüyoruz. Bu yapıların kâgir olarak inşa edilmesi ve karakolların inşasında uyulması gereken ölçütlerin yer aldığı şartnameler hazırlanması, verilen öneme işaret etmektedir. 19. yüzyıl sonuna doğru düzenlenen şartnamelere göre karakollar piyade, süvari ve nizamiye olarak üçe ayrılmaktadır. 1887–1888 tarihli Usul-i Keşf-i İnşâât ve 1896 tarihli Fenn-i İnşâât kitaplarının8 karakolhaneler ile ilgili bölümlerinde konum ve plan özellikleriyle ilgili bilgiler verilmektedir (Şekil 3.3, Şekil 3.4).

Yine Çiftçi’nin aktardığına göre “askeri birliklerin gece de kalabilmeleri için” inşa edilen askeri karakollar “şehir içinde veya gereken yerlerde yapılırlar” (2004: 230). “Askerin sayısına ve niteliğine göre gerekli büyüklükte inşa” edilmesi gereğinin bildirildiği şartnamede (Ek A.8) öncelikler de sıralanmaktadır: “Önce asker koğuşlarının, daha sonra subay ve hizmetçi odasının ve en son olarak da tuvaletlerin tasarlanması gerekir.” Asker sayısına göre değişen koğuş boyutları, 1 er için 1,5 zira (113 cm) uzunlukta olacak şekilde hesaplanmaktadır. Yani 30 kişilik bir koğuş için 45×30 zira (34×22 m) boyutlarında bir mekân inşa edilmesi ve erlerin karşılıklı 2 sıra halinde yatırılması şart koşulmaktadır. Kenarları 17 zira (12,86 m) olacak şekilde kare şeklinde bir dolaşma alanı bırakılmaktadır. Subay odaları karakolun giriş kapısının yanlarında bulunmakta ve bitişik olarak subaylara ait tuvaletler

8

Günergun, (2005, 153) bu kitapların yazarının Belçika Devleti istihkâmat mühendisi ve yüzbaşısı olduğu ve Mekteb-i Fünun-i Harbiye-i Şahane’de “Taksim-i Arazi” ve “İnşâât ve Mimari” dersleri hocası olan Lecrecq olduğu söylemektedir.

(37)

15

yapılmaktadır. Tuvaletlerin büyüklüğü ve hela sayısı karakolda kalacak olan askerlerin sayısına göre belirlenmektedir. Mutfaklar bina içinde veya ayrı bir yapı olarak düzenlenebilmektedir. Yiyecek depoları mutfak yakınında olmalıdır. Çamaşırhaneler mutfak ve tuvalet gibi servis birimlerinin yakınında yer alır. Süvari karakollarında bunların yanı sıra hayvanlar için ahırlar bulunmaktadır (Çiftçi 2004: 232).

Şekil 3.3: 1303-1304/1887-1889 tarihli Fenn-i İnşâât kitabındaki karakollarla ilgili çizimler. (Çiftçi 2004, CII 245) 40 Askerlik bir piyade karakolunun planı ve giriş cephesinin çizimleri

Şekil 3.4: 1303-1304/1887-1889 tarihli Fenn-i İnşâât kitabından bir karakolun kat planları (Çiftçi 2004, CII 245)

(38)

16

3.4 Günümüzde Mevcut Olan İstanbul Karakollarından Bazıları

Bu çalışmanın kapsamında günümüzde ayakta kalan karakollar arasında, yapı büyüklüğü açısından mahalle ölçeğini geçen boyutta olanlar ele alınmıştır. Teşvikiye Karakolu gibi Maçka Karakolhanesi’ne göre bir hayli küçük ölçekte inşa edilen karakollar kapsam dışı tutulmuştur.

3.4.1 Arnavutköy Karakolu

Arnavutköy Karakolu, Beşiktaş ilçesine bağlı Arnavutköy semtinde 71 pafta, 88 ada, 41 parselde yer almaktadır. Yapı Tevfikiye Karakolu olarak da bilinmektedir (Acar 2000: 225). Yapının kitabesinden Abdülmecit döneminde inşa edildiği anlaşılmaktadır. BOA 1303–1341/1886–1922 tarihleri arasındaki belgelerden edinilen bilgiler doğrultusunda yapının değişik tarihlerde askerî karakol, polis karakolu ve itfaiye karakolu olarak kullanılmış olduğu anlaşılmaktadır (Çiftçi 2004: 235). Acar (2000: 225), mimarı bilinmeyen yapının 1843 yılında Asakir-î Mansure-î Muhammediye ordusu için yaptırılmış olduğunu belirtmektedir. Günümüzde “Arnavutköy Polis Merkezi” olarak hizmet vermektedir. Neo-klasik üslupta inşa edilen dikdörtgen biçimli 2 katlı yığma kâgir yapının özgün planı hakkında bilgi bulunamamıştır. 12 pencereli cephede ilk ve son üçlü pencerelerin bulunduğu kısım öne çekilmiş, bu pencerelerle orta üç pencerenin üzerlerine üçgen alınlık getirilerek cepheye hareket kazandırılmıştır. Çifti’nin (2004: 236) ölçümlerinden yapının beden duvarının zemin katta 72 cm olduğu anlaşılmaktadır.

3.4.2 Çinili Karakol

Üsküdar ilçesine bağlı Selami Ali semtinde bulunan Çinili Karakol, 48 pafta, 489 ada, 1 parselde yer almaktadır. Çiftçi’nin (2004: 233) çalışmasından edinilen bilgiye göre Abdülmecit tarafından inşa edildiği kitabesinden anlaşılan bina, itfaiye karakolu olarak kullanılmıştır. 2003 yılından itibaren Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı Çocuk Şube Müdürlüğü olarak hizmet vermektedir. Yaklaşık 21x22 m boyutlarında olan ‘T’ şeklindeki karakolun özgün planı hakkında bilgi bulunamamıştır. Eğimli arazi yapısından dolayı batı tarafında bodrum kat üzerinde 2 katlı yığma kâgir olarak Neo-klasik üslupta inşa edilmiştir. Binanın girişi Toskana düzeninde sütunlar ve cephenin yaklaşık üçte ikisini kaplayan ve iki taraftan merdivenlerle çıkılan bir sahanlıkla vurgulanmıştır. Sade özellikler gösteren cephe düzeni düz atkılı söve ile

(39)

17

çevrelenmiştir. İki sıra tuğla bir sıra taş düzenindeki almaşık örgülü sıvasız duvarlar ve pencereler üzerindeki hafifletme kemerleri, cepheye hareket katan unsurlar olarak göze çarpar. Çiftçi’nin beden duvarı ölçümlerinde (2004: 233) bodrum katın 101 cm, zemin katın 82cm, üst katın 78 cm kalınlığında olduğu görülmüştür. Yapının doğu cephesinde işlevi belirlenememiş olan tek katılı bir ek yapısı vardır. Acar (2000: 224), yapının Abdülmecit döneminde sade ve fonksiyonalist bir tarzda inşa edilen karakolların karakteristik bir örneğini oluşturduğunu söylemektedir.

3.4.3 Mecidiye Karakolu

Mecidiye Karakolu, Beşiktaş ilçesine bağlı olan Yıldız semtinde Yıldız Caddesi üzerinde yer almaktadır. 63–65 pafta, 232 ada, 5,7 parsellerdedir. Abdülmecit döneminde Sarkis Balyan tarafından inşa edildiği sanılmaktadır. Çırağan Sarayı ve Yıldız Sarayının güneyinde yer alan karakolun yapılış amacının bu sarayların güvenliğini sağlamak olduğu görüşü (Tuğlacı 1993: 497) akla yatkındır. Günümüzde Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü olarak hizmet vermektedir. Neo-klasik üslupta inşa edilmiş olan dikdörtgen şeklindeki 2 katlı yığma kâgir yapının özgün planı hakkında bilgi bulunamamıştır. Çiftçi’nin beden duvarı ölçümlerinde (2004: 238) zemin katın 83 cm, üst katın 77 cm kalınlığında olduğu görülmüştür.

Karakolun doğusunda Küçük Mecidiye Camisi bulunmaktadır. 3.4.4 Mesarburnu Karakolu

Sarıyer ilçesine bağlı Mesarburnu Karakolu (Şekil 3.5), Merkez mahallede bulunmaktadır. 105 pafta, 940 ada, 3 parselde bulunan yapı 954 m² alana kuruludur. II. Abdülhamit tarafından başlanıp V. Mehmet döneminde bitirildiği, doğu ve batı cephelerindeki kitabelerde her iki padişahtan ayrı ayrı bahsedilmesinden anlaşılmaktadır. Günümüzde Sarıyer Subay Gazinosu olarak hizmet veren yapı 1970 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na devredilmiştir. Kare planlı 2 katlı yığma kâgir yapının, özgün planına göre zemin ve üst katta orta koridora açılan mekânlardan oluştuğu bilinmektedir (Çiftçi 2004: 249).

(40)

18

Şekil 3.5: Mesarburnu Karakolhanesi fotoğrafı, A.Freres, 1880-1883 (Library of Congress II.Abdülhamid Fotoğraf Arşivi, LOT 11918, no. 2)

Çiftçi’nin (2004: 249), Neo-klasik, Acar’ın (2000: 222) Neo-gotik üslupta inşa edilmiş olarak yorumladığı yapının cephesindeki eklektik unsular (ör. alt sıra pencerelerdeki Neo-Osmanlı kemerler, Hint çağrışımı yapan kule ve friz süsleri) yapıya karakterini verir. Yapının kuzey ve güney cephe aksında kare planlı birer kule katı bulunmaktadır. Çiftçi’nin beden duvarı ölçümlerinde zemin katın 81 cm, üst katın 77 cm kalınlığında olduğu görülmüştür.

3.4.5 Pazarbaşı Karakolu

Sarıyer ilçesine bağlı Yenimahalle semtinde bulunan Pazarbaşı Karakolu (Şekil 3.6) 101 pafta, 753 ada, 8 parseldedir. 1063 m² alana sahiptir. II. Abdülhamit döneminde inşa edildiği kitabesinden anlaşılmakta olan karakol Telli Tabya yolu üzerinde bulunmaktadır. 1930 yılında Jandarma Komutanlığı’nın kullanımına verilmiştir. Günümüzde Sarıyer Jandarma İlçe Komutanlığı olarak kullanılmaktadır.

(41)

19

Şekil 3.6: Pazarbaşı Karakolu fotoğrafı, (Library of Congress II.Abdülhamid Fotoğraf Arşivi, LOT 11918, no. 5)

Dikdörtgen şeklindeki yığma kâgir yapı arazi eğiminden dolayı doğu yönünde kısmi bodrum kat üzerinde 2 katlı olarak inşa edilmiştir. Yapının doğu aksında kare planlı bir kule katı yer almaktadır. Yapının özgün planının zemin ve üst katta orta koridora açılan mekânlardan oluştuğu bilinmektedir. Beden duvarı ölçümlerinde bodrum katın 108 cm, zemin katın 63 ve 77 cm, üst katın ise 53.5 ve 66 cm kalınlığında olduğu tespit edilmiştir (Çiftçi 2004: 251). Çiftçi, karakolun Neo-klasik üslupta inşa edilmiş olduğunu söylerken, cephenin Mesarburnu Karakolu’na benzeyen eklektik unsurları ve kulesi dikkat çekmektedir.

3.4.6 Topçu Karakolu

Topçu Karakolu, Sarıyer ilçesine bağlı Büyükdere semtinde Topçu Karakol Sokağı üzerinde bulunmaktadır. 85 pafta, 563 ada, 10 parselde yer almakta olan yapının alanı 643 m²dir. Karakol olarak işlevini tamamladıktan sonra “Büyükdere İlkokulu” olarak kullanılmıştır. 1952 yılında Milli Savunma Bakanlığına devredilmesinin ardından da lojman olarak işlev görmüştür. 1998 yılından beri III. Kolordu Komutanlığının kullanımına verilen yapı günümüzden işlevsizdir. Neo-klasik üslupta

(42)

20

inşa edilmiş olan dikdörtgen şeklindeki 2 katlı yığma kâgir yapının özgün planı, zemin ve üst katta orta hole açılan mekânlardan oluşacak şekildedir. Lojman olarak kullanılmaya başladıktan sonra yapının özgün yapısı büyük ölçüde değişmiştir (Çiftçi 2004). Çiftçi’nin beden duvarı ölçümlerinde zemin katın duvarlarının 77–80 cm, üst kattakilerin ise 60 cm kalınlığında olduğu saptanmıştır.

3.4.7 Topkapı Sarayı Karakolu

Çiftçi (2004: 258), 1908–11 tarihli bir haritaya dayanarak Topkapı Sarayı etrafında altı adet karakol inşa edildiği halde bunlardan beşinin günümüze ulaşamadığını söylemektedir. Bu karakollardan Birinci Avlu’daki Dışkarakol binası 2010 yılında restore edilerek restoran olarak kullanılmaya başlanmıştır9. Şekil 3.7’te Birinci Avlu’daki Dışkarakol binası (Şekil 3.8) ile (üstte) İkinci Avlu’daki diğer karakol binası belirtilmiştir.

Şekil 3.7: 1908-11 tarihli Topkapı Sarayı haritası (Çiftçi 2004: 258)

Bugün varlığını sürdüren diğer bir karakol ise Eminönü ilçesinde, Topkapı Sarayı’nın bulunduğu 2 ada, 38 parselde yer almaktadır. II. Abdülhamit tarafından Saray’ın güvenliğini sağlamak amacıyla inşa ettirilmiştir. Günümüzde Topkapı Sarayı Müzesi’nin lojmanı olarak işlev görmektedir. Kareye yakın bir planda olan yapı, eğimli arazi yapısından dolayı bodrum kat üzerinde tek katlı yığma kâgir olarak

(43)

21

Neo-klasik üslupta inşa edilmiştir. Yapının özgün planı bir giriş holüne açılan mekânlardan oluşmaktadır.

Şekil 3.8: Topkapı Sarayı Karakolu. Ahmet Demirel kişisel arşiv

Çiftçi’nin beden duvarı ölçümlerinde bodrum katın 79 cm, zemin katın 51 cm kalınlığında olduğu görülmüştür (2004: 255). Pencere düzeninde Neo-Osmanlı etki de görülmektedir.

3.4.8 Yeniköy Karakolu

Yeniköy Karakolu, Sarıyer ilçesine bağlı Yeniköy semtinde bulunmaktadır. 64 pafta, 280 ada, 3 parselde yer almakta ve 414 m² alan kaplamaktadır. II. Abdülhamit tarafından yaptırıldığı doğu ve batı cephelerinde bulunan armalardaki tuğralarından anlaşılan yapı, Cumhuriyet döneminde 1957 yılına kadar Boğaziçi Askerlik Dairesi olarak kullanılmıştır. Günümüzde Sarıyer Askerlik Şube Başkanlığı olarak hizmet vermektedir. Neo-klasik üslupta inşa edilmiş olan dikdörtgen şeklindeki 2 katlı yığma kâgir yapının özgün planı zemin katta orta koridora açılan mekânlardan, üst katta ise orta hole açılan 2 büyük mekândan oluşmaktadır. Alt kat mekânların idari işlerin yürütülmesi, üst kat mekânların ise koğuş olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir (Çiftçi 2004: 255). Çiftçi’nin beden duvarı ölçümlerinde zemin katın 52 cm, üst katın 41 cm kalınlığında olduğu görülmüştür.

3.4.9 Yıldız Saray Karakolları

Yıldız Sarayı Karakol binalarından birincisi, Beşiktaş ilçesine bağlı Yıldız semtinde Serencebey Yokuşu Sokağı üzerinde bulunmaktadır. 51 pafta, 486 ada, 1 parseldedir. Karakolun kitabesinden edinilen bilgiye göre II. Abdülhamid tarafından inşa ettirilmiş olan yapı, Yıldız Sarayının güvenliğini sağlamak amacıyla idarî işlevli olarak kullanılmıştır. Günümüzde M.S.B.’nın kullanımında olan yapı 1950’de Harp

(44)

22

Akademileri Hizmet Tabur Komutanlığı olarak kullanılmaktaydı (Çiftçi 2004: 241). Neo-klasik üslupta inşa edilmiş olan L şeklindeki 2 katlı yığma kâgir yapının özgün planına dair bilgi Çifti tarafından (2004: 242) “batı cephesinde bir girişi olan karakol, bu cepheye bakan koridora açılan mekânlardan oluşmaktadır” şeklinde açıklanmaktadır. Çiftçi’nin beden duvarı ölçümlerinde (2004: 238) zemin katın 96 cm, üst katın 57 cm kalınlığında olduğu görülmüştür.

Karakol binalarından ikincisi de aynı ilçe aynı sokakta 63–65 pafta, 232 ada, 1 parseldedir. Bu yapı da II. Abdülhamit döneminde inşa edilmiştir ve koğuş olarak kullanılmıştır (Çiftçi 2004: 243). Bir dönem Harp Akademileri Matbaası olarak kullanılan yapı 1995’den beri Mimarlar Odası İstanbul Şubesi ve Kültür Bakanlığına bağlı bazı birimlerin hizmetindedir. Çiftçi’den alınan bilgiye göre binanın 19. yüzyıla ait özgün bir çizimi mevcuttur; ancak yapının bugünkü durumu çizimlere uymamaktadır.

3.4.10 Süslü Karakol (Aziziye Karakolu)

Süslü Karakol, Şişli ilçesine bağlı Nişantaşı mahallesinde Barbaros Bulvarını Ihlamur’a bağlayan yokuş üzerinde bulunmaktadır. III. Selim’in yaptırdığı ahşap karakol bölgenin ihtiyacına cevap veremez hale gelince Abdülaziz döneminde yıktırılarak yerine bu karakol yapılmıştır. Cephesindeki yoğun bezemeler nedeniyle halk tarafından ‘Süslü Karakol’ olarak isimlendirilen yapı, yüksek bir platform üzerine iki katlı olarak inşa edilmiştir (Acar 2000: 226). Güçlü de (1984: 9) 1866’da Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılan binanın mimarının Sarkis Balyan olduğu şeklinde görüşler olmakla birlikte bunu belgeleyen yazılı bir kaynak bulunamadığını belirtmektedir. Günümüzde restoran olarak hizmet vermektedir (Şekil 3.9, Şekil 3.10).

(45)

23

Şekil 3.9: Süslü Karakol zemin kat planı (Acar 2000: 227’ye ek, şekil 38)

(46)

Referanslar

Benzer Belgeler

The aim of this study was to evaluate the effects of aminoguanidine treatment on dermal extracellular matrix protein expression and collagen structure in a diabetic rat

hidatik kistli hastalar; en s›k nefes darl›¤›, öksü- rük ve gö¤üs a¤r›s› ile ve radyolojik olarak tek, düzgün s›n›rl›, intakt kist ile baflvurmaktad›r.. En

İzmit Uluslararası Sokak Tiyatrosu Festivali ‘Ballı Ekmek Üzerindeki Sinekler 2’ Kişisel resim sergisi - video film gösterimi (01.08.01).. - 2001

Sendromun major kompo- nentleri; lober agenezi, aplazi, hipoplazi, fleklinde olabilen hipogenetik akci¤er (%69), sa¤ akci¤er anomalisi ve parsiyel anormal pulmoner venöz dönüfl

Maner Kartagener taraf›ndan 1933’de tan›m- lanan Kartagener Sendromu, situs inversus, kronik sinüzit, bronflektazi birlikteli¤inden oluflur ve primer siliyer diskinezi

Trakya Üniversitesi T›p Fakültesi Gö¤üs Hastal›k- lar› Klini¤i’nde 1992-2007 tarihleri aras›nda plevral efüzyon tetkik nedeniyle yat›r›larak izlenilen 558

Leung ve arkadafllar› yapt›klar› çal›flmalar›nda siga- ran›n tüberküloz üzerine etkisini araflt›rm›fl- lar, cinsiyet, yafl, ek hastal›klar, indeks olgu

Bana vaktile Pariste ve Sacha Guitry’nin yazmış olup babası Büyük Guitry’nin de için­ de rol almış bulunduğu bir piyes­ te bir kere görmüş olduğum