• Sonuç bulunamadı

KADER, GÜL, DÜŞ’TÜ Akif Dut

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KADER, GÜL, DÜŞ’TÜ Akif Dut"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

92

D E N E M E

TÜRK DİLİ TEMMUZ 2020 Yıl: 69 Sayı: 823

Hatun Anneye…

Kaç mevsim uğurladı yorgun bakışların, Kaç baharın rengi teninde kaldı.

Eteklerinde üşüyen durgun kışların, Gurbet kokan selamını kimler aldı.

Bu yazı yorgun bir dağ artığının kalbini selamlamak için yazılmıştır.

Her sabah yeni bir türküyle uyanır yamaçlar ve her akşam yıldız sey- rinde gözlerin.

Dikkatle bakanların gözlerine bakışları gökyüzüne ayarlı yüzün yan- sır dağların üstünde. İlk defa bir akşam alacasında fark ettim seni.

Ben, sevgiliye meftunken sen, kül renkli bulutlara vurgundun o ak- şam.

Şimdi yorgun bir dağ artığısın. Telaşın salkım saçak savrulur. Başı dumanlı dağların türküsüne ses verir mi bakışların? Yorgunluğunu omuzlarına bırakarak kaç mevsim terk etti seni? Kirpiklerinden sü- zülen damlalar, kaç deli ayazda buza dönüştü? Susar gece. Hüzün çö- reklenir yamaçlarına. Sen susarsın.

Belen Geçidi’ne düşen gölge bağrından çıkan ve damar damar kana- yan bir cennet ırmağı gördü düşünde. Simsiyahtı. Yandı. Uyandı ses- sizce. Düş’tü. Sırılsıklam bir yalnızlık sardı yamaçlarını. Hayra yordu gördüğü düşü. Bakışlarından kaynayan bir pınar süzüldü.

Sordum: Akşam alacasında kaç leylim türkünün nakaratı oldu kül renkli bakışların?..

Sustu. Geceydi. Bakışları savruldu yıldız yerine. Sorgusuz sualsiz ka- çırdı gözlerini esmer gözlerimden. Kızılca kıyamet koptu. Renkler sustu, sen susunca.

KADER, GÜL, DÜŞ’TÜ

Akif Dut

(2)

93 ..Akif Dut..

TEMMUZ 2020 TÜRK DİLİ Saçlarını rüzgâra savurunca

Yaprak döktü sararan düşünceler.

Eteklerinde kendine yabancı bunca yığın varken nasıl da bu kadar suskun olu- yorsun? Zaman, sana da mı kayıtsız olmayı öğretti ey kalbi taştan dağ?

Kaç zamandır yıldızların vuslat türküsüne eşlik ediyor bakışların?

Bilmiyorsun.

Yorgun gecelerde omuzlarından süzülen bulutlarla avundu sensiz pınar. Bil- miyorsun. Sessiz bir dua döküldü dudaklarından. Toprak gözyaşlarıyla eşlik etti sana ki bu yüzden dilini lal kıldı koca ırmak.

Bunu da bilmiyorsun.

Sen susunca yağmurlar da sustu. Koca bir ırmağın kalbi sana emanet.

Biliyorsun.

Aradım. Sordum. Sürgülü bir muammanın cevabını düşler boyu. Çözemedim.

Belki de anlaşılmamak içindi çünkü anlaşıldığında büyü bozulacaktı. Düş’tü.

Unutuldu.

Burada, hapsolduğumuz, içini hüzünlerle doldurduğumuz bu akşam vaktinde sana baktım. Yalnızlığa yakılan ağıtlar düştü yâdıma. Her bahar tazelenen bir yaran vardır senin. Su gibi, toprak gibi… Kanar ha kanar.

Her kış, ellerinde solan umutlar kuş göçleri gibi olur. Beklersin, hiç gelmeye- cek de olsa sevdiğin. Yalnızlık bu yüzden yakışır sana.

Şimdi mevsim bahar… Yüzlerinde yabanıl bakışlarla toprağının yorgun mü- davimleri göründü uzaktan. Demirden atlarla dağın kalbine korku salarak geldiler. Yusufçuklar havalandı. Kuşların kanatları titredi ama nisyanın do- ruklarında gezinen insanların kalbi titremedi ve vurdu bir feryadın gücünü bakışlarına gizleyenler, vurdu bütün sessizliğiyle. Su titredi. Bulut ürperdi.

Toprak teslim oldu. Acısını yüreğine gömdü. Gülümsedi. Bir yağmur gibi ses- sizce düştü…

Ve sonra hayra yorulan bir düşten daha uyandı yeryüzü. Her beşer gibi yokladı hafızasını.

Yağmur saçlarını tarıyor şimdi. Geçip giden zaman derin izler bırakmış. Bu hü- zünlü türkü, her bahar söylenir ve dağın kalbi titrer tenine düşen her damlada.

Toprak susuzluğunu, bulut hasretini giderir bakışlarından.

Gül güzeli, usuldan uzandı baharın koynuna. Saçlarından bulut yorgunluğu süzülüyordu. Eğildi. Avuçlarında bir tutam papatya filizlendi. Tebessüm etti.

Bademler çiçeğe durdu. Sustu yamaçlar. Irmak, şarkılar söylüyor onun yerine.

Referanslar

Benzer Belgeler

Sadece bu değil, yere düşen dutları ezerek şırasını saçarak yuvarlanıp giderken üs- tüme dökülen dutların büyük kaya parçası kadar olduğunu da görüyor gibi

COVID-19’un 11 Mart 2020’de pandemi ilan edilmesinden sonra bir yıl süreyle kliniğimizde COVID-19 tanısı ile takip edilen ve COVID-19 sonrası görülen

Kendi ifadesiyle “meclis”i “bir nazariye değil, bir hakikat olarak gören” ve üstelik”hakikatlerin en büyüğü” olarak niteleyen Mustafa Kemal’e göre halkın

Küçük kütleli yıldızlarda yüzey sıcaklığı 2000-2500 derece kadar az olabilirken, çok büyük kütleli yıl- dızların yüzey sıcaklıkları 30.000 derece kadar ola-

(Dünya Güneş’in çevresinde bu hızda do- lansaydı bir turunu üç günde tamamlardı.) Bu yıldızların ha- reketini inceleyen gökbilimciler yıldızların çevresinde

Aynı sınıfa giren fakat birbirinden bi- raz daha farklı parlaklıklardaki yıldız- ları da birbirinden ayırabilmek için, örneğin, 2 kadir ile 3 kadir arasındaki bir

Bu çalışmanın amacı, uçucu kül ve silis dumanının farklı oranlarda mineral katkı olarak kullanıldığı kendiliğinden yerleşen harçların mekanik ve

Bununla birlikte kalsiyum okzalat üroliti bulunan köpeklerde yapılan çalış- malarda idrar sitrat miktarı sağlıklı köpeklere göre farklı bulunmamıştır