• Sonuç bulunamadı

Yıldızların Yaşam Öyküsü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yıldızların Yaşam Öyküsü"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yıldızların Yaşam Öyküsü

Bundan yaklaşık yüz yıl önce Ejnar Hertzprung ve Henry Norris Russel, yıldızların parlaklıklarıyla

renkleri arasında bir bağlantı olduğunu keşfetti. Hertzprung ve Russel parlaklık-sıcaklık grafiğini

çizdiklerinde yıldızların rastgele dağılmadığını gördüler. Yıldızların büyük bir bölümü “ana kol”

adı verilen bir çizgi üzerinde yoğunlaşıyordu. Bazı yıldızlar da bu çizginin dışında, belli bölgelerde

kümeleniyordu. Gökbilimciler sonradan H-R Diyagramı olarak adlandırılan bu grafiğin

yıldızların yaşam öykülerini anlattığını gördü.

Yüzey Sıcaklığı Mavi Süperdevler Eta Karina 106 105 104 103 102 10 1 10-1 10-2 10-3 10-4 10-5 Parlaklık ( Güneş = 1) Rigel Deneb Sirius A Güneş Procyon B Sirius B 1 milyon yıl 100 milyon yıl 1 milyar yıl 10 milyar yıl 1 trilyon yıl Spika Proksima Centauri Vega Aldebaran Arkturus Mu Cephei Kırmızı Süperdevler

ANA KOL

YATAY KOL

Kırmızı Cüceler Beyaz Cüceler Kırmızı Devler 30.000 20.000 10.000 6000 4000 2500 ödül evr en t öngür > < Alp Akoğlu 38

(2)

Y

ıldızlar gaz bulutlarının kütleçekiminin et-kisiyle yoğunlaşmasıyla oluşur. Bu gaz bu-lutları da çok büyük oranda hidrojenden oluşur. Yoğunlaşan gazın merkezindeki basınç ve sıcaklık, hidrojen atomu çekirdeklerini kaynaştıra-cak derecede yükseldiğinde tepkimeler başlar. Bu tepkimeler sırasında kütlenin küçük bir kısmı da enerjiye dönüşür. İşte yıldızların parlamasını sağ-layan bu enerjidir. Yıldız bu aşamada “doğdu” sa-yılır. Çekirdekte meydana gelen tepkimeler sonu-cunda oluşan ısı yavaş yavaş yıldızın dış katmanla-rına ulaşır ve buradan da uzaya yayılır.

Gökbilimciler, bir yıldızın oluşumundan yakıtı-nı tüketip bir karadelik, nötron yıldızı ya da beyaz cüceye dönüşene kadar gerçekleşen süreci bir in-sanın yaşamıyla ilişkilendirir ve bu süreci “yıldızın yaşamı” olarak adlandırır. Yıldız temel yakıtı olan hidrojeni tüketinceye kadar, yani yaşamının bü-yük bölümünde kararlı bir şekilde parlar. Çekirdek kaynaşmaları sonucunda yıldızın çekirdeğinde, başta helyum olmak üzere hidrojenden daha ağır atom çekirdekleri oluşmaya başlar. Büyük kütleli yıldızların merkezlerinde biriken helyum da kay-naşmaya başladığında yıldız için uzun bir “ölüm” süreci de başlamış olur.

Güneş gibi sıradan bir yıldız yaklaşık 10 milyar yıl kadar yaşar. Büyük kütleli yıldızlarsa hızlı ya-şayıp genç ölür. En büyük kütleli yıldızların öm-rü birkaç milyon yılı geçmez. Buna karşılık küçük kütleli yıldızlar çok uzun, bir trilyon yıl yaşayabilir. Bu bir çelişki gibi görünebilir; ancak yıldızın küt-lesi büyüdükçe merkezindeki sıcaklık artar, bu da tepkimelerin çok daha hızlı gerçekleşmesine, dola-yısıyla yakıtın çabuk bitmesine neden olur. Bu ne-denle küçük kütleli yıldızların yüzeyleri görece so-ğuk, büyük kütleli yıldızların yüzeyleriyse sıcaktır. Küçük kütleli yıldızlarda yüzey sıcaklığı 2000-2500 derece kadar az olabilirken, çok büyük kütleli yıl-dızların yüzey sıcaklıkları 30.000 derece kadar ola-bilir.

Günlük yaşamımızdan da bildiğimiz üzere, kendiliğinden ışık yayan cisimlerin yaydıkları ışı-ğın rengi cismin sıcaklığıyla ilgilidir. Örneğin kır-mızı renkte gördüğümüz elektrikli sobanın diren-cinin sıcaklığı 2000° kadardır. Evlerimizde kullan-dığımız bir akkor ampulün içindeki filaman sarı ışık yayar. Bu filamanın sıcaklığıysa 3000° civarın-dadır. Eğer bir cismi daha fazla ısıtabilirsek sıcak-lığının giderek maviye döndüğünü görebiliriz. Yıl-dızlarda da durum benzerdir. Sıcak yıldızların ışığı mavi, soğuk yıldızlarınkiyse kırmızıdır.

H-R Diyagramı

H-R diyagramı, gökbilimcilerin yıldız evrimini anlaması ve ifade etmesinde önemli bir yere sahip. Yıldızlar yaşamlarının büyük bölümünü ana kolda geçirir. Ana kolu oluşturan yıldızlar, çekirdeğinde hidrojen tepkimeleri gerçekleşen yıldızlardan olu-şur.

Yaşamının sonuna yaklaşan bir yıldızın çekir-değinde hidrojen tükenmek üzereyken tepkime-ler yavaşlar ve bunun sonucunda çekirdek çökme-ye başlar. Bu sırada sıkışmanın etkisiyle sıcaklık ar-tar, artan sıcaklık çekirdeğin çevresindeki hidroje-nin tepkimeye girmesine neden olur. Bu tepkime-ler yüksek bir enerji ortaya çıkarır ve bu enerjinin yarattığı basınç yıldızın dış katmanlarını dışa doğ-ru iter ve yıldız şişer.

Artık ölüm sürecine girerek kırmızı deve dönü-şen yıldızlar ana koldan uzaklaşır. Yandaki çizim-de çizim-de görüleceği gibi hidrojenini tüketerek şişme-ye başlayan kırmızı devler kolun yukarısında şişme-yer alır. Kırmızı deve dönüşen yıldız şiştikçe yüzey sı-caklığı düşer. Zaten bu nedenle renkleri kırmızı-ya dönüşür. Yine dikırmızı-yagramdan anlaşılacağı üzere bu yıldızlar yüzey sıcaklıkları düşük olmasına kar-şın çok ışırlar. Çünkü şiştikleri için yüzey alanları çok artmıştır.

Yıldızlar kırmızı dev aşamasının sonlarına doğ-ru çekirdeklerindeki yüksek sıcaklığın ve basıncın etkisiyle burada biriken helyumu karbona dönüş-türmeye başlar. Ortaya çıkan çok yüksek enerji dızın rengini maviye dönüştürür. Bu aşamada yıl-dız H-R diyagramında sola doğru yatay olarak iler-ler. Bu nedenle H-R diyagramında kırmızı ve ma-vi dev yıldızların bulunduğu bölgeye “yatay kol” deniyor. Tüm yaşam sürelerine kıyasla bu aşama-lar (kırmızı dev, özellikle de mavi dev aşaması) çok daha kısa sürer. Bu nedenle diyagramda bu aşama-da az sayıaşama-da yıldız görülüyor.

Mavi dev olan yıldız bir kez daha kırmızı dev aşamasından geçer ve bundan sonra dış katmanla-rını uzaya savurur. Geriye yıldızın sıcak çekirdeği kalır. Artık tepkimelerin gerçekleşmediği çekirdek, sıcak ve yoğun bir cisim olan bir beyaz cücedir.

Beyaz cüceler çok sıcak ama küçük oldukların-dan az ışırlar. Bu nedenle diyagramda ana kolun al-tında (sönük yıldızların bulunduğu tarafta) ve sol-da (sıcak yıldızların bulunduğu tarafta) yer alırlar. İşte yıldızların bu diyagramdan da okuyabilece-ğimiz uzun yaşamlarının kısa hikâyesi özetle bun-dan ibaret.

Kırmızı Süperdevler

Bilim ve Teknik Ocak 2011

> <

Referanslar

Benzer Belgeler

Ercan, “Tüketici ve İşletme Perspektifinden Kriz Dönemlerinde Pazarlama Stratejileri: Pazarlama Karması Açısından Bir İnceleme” Haluk Sümer, Helmut Pernsteiner

Uluslararası diğer hakemli dergilerde yayınlanan makaleler.. Preoperative detection and management of tracheomalacia in advanced laryngotracheal

Ayşe İrem İskenderoğlu, Ahmet Kürşat Yiğit, Shahrukh Omar, Barış Çin, Yunus Emre Yılmazer, Nesibe Sinem Çiloğlu Pediatrik Olguda Anjio Sonrası Gelişen Geniş

Prediction of Transition Probabilities From Unemployment to Employment for Turkey via Machine Learning and Econometrics: A Comparative Study.. Estimation of

Kasık Fıtığı Onarım Tekniklerinin Postoperatif Ağrı Ve İnflamatuar Yanıt Açısından Karşılaştırılması (Sözlü Bildiri). 2.Akut batın oluşturan nadir bir

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Getirdikleri, Muğla Barosu Dergisi, S. Muğla

Correlation between free volume holes and mechanical properties of side chain LCP- HDPE graft products. ICACCHE 2 nd International Conference on Applications in Chemistry

Yazar, Eş Yazar, Bölüm Başlığı, Kitap İçerisinde, Editör/Editörler, Yayın Evi, Yayın Tarihi,