• Sonuç bulunamadı

Global Ekonomik Krizin Türkiyede’deki Kırsal Yoksulluk Ve Đşsizlik Üzerine Etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Global Ekonomik Krizin Türkiyede’deki Kırsal Yoksulluk Ve Đşsizlik Üzerine Etkisi"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Global Ekonomik Krizin Türkiyede’deki Kırsal Yoksulluk Ve Đşsizlik Üzerine Etkisi

Hakan ADANACIOĞLU1 F.Akın OLGUN1 Sevtap GÜLER GÜMÜŞ1

ÖZET

Đşsizlik ve yoksulluğun az gelişmiş ekonomilerde çok yaygın olduğu bir gerçektir. Bununla birlikte; küresel ekonomik durgunluk nedeniyle, gelişmiş ekonomilerin de son zamanlarda bu sorunlarla karşı karşıya kaldığı görülmektedir. Bu çalışmada, krizin etkisi daha özele indirgenerek irdelenmiş ve konu kırsal kesim yönüyle ele alınmıştır. Gerek makro gerekse de mikro verilerle yapılan analizler, krizin Türkiye’nin kırsal kesimindeki işsizliği tetiklediğini ortaya koymaktadır.

Nitekim, kriz dönemini kapsayacak şekilde yapılan makro analizde, özellikle de tarım dışı sektörlerde kapanan işyeri sayısının artmasına bağlı olarak kırsal işsizliğin arttığı görülmektedir.

Mikro analizde ise, kırsal kesimdeki fertlerin yaklaşık 1/3’ünün (% 27.1) işten çıkartılma veya

işyerinin kapanması nedeniyle işsiz kaldığı saptanmıştır. Kırsal kesimdeki işsiz fertlerin

% 21.1’inin en son çalıştığı işyerinin ana faaliyet alanının tarım olması ise, bu kesimdeki işsizlik üzerinde tarım dışı sektörlerin önemli bir baskısının olduğunu göstermektedir.

Anahtar Kelimeler : Global kriz, kırsal yoksulluk, kırsal işsizlik, kırsal refah

The Impact Of Global Economıc Crısıs On Rural Poverty And Unemployment In The Turkey

ABSTRACT

It is true that unemployment and poverty are mostly common in the less developed economies.

However, due to the global economic recessions, the developed economies are also facing these challenges in the recent times. In this study, the effects of the global crisis were discussed with more specific aspects, especially in rural areas. Both macro and micro data analysis revealed that the unemployment in rural parts of Turkey has been triggered by the crisis. Indeed, in the macro analysis covering the crisis period, rural unemployment has been determined due to increasing the number of closing jobs in non-agricultural sector especially. In the micro analysis, it was examined that almost 1/3 of the persons in rural areas was felt out of work because of removal from the job or workplace closure. Due to the fact that the most recent main activity area of 21.1% of unemployed persons in rural areas was agriculture, it has been revealed that non-agricultural sectors have a significant pressure on the unemployment in rural parts.

Key Words : Global crisis, rural poverty, rural unemployment, rural welfare 1. GĐRĐŞ

Đşsizlik ve yoksulluk günümüzde dünya ekonomisinin karşı karşıya olan iki önemli sorundur. Đşsizlik finansal krize yol açmakta ve genel olarak bir milletin satın alma kapasitesini azaltmaktadır. Bu da borç yükünün artmasını sağlayarak yoksulluğun ortaya çıkmasına neden oluşturmaktadır (economywatch.com, 2010). Đşsizlik ve yoksulluğun az gelişmiş ekonomilerde çok yaygın olduğu bir gerçektir. Bununla birlikte;

küresel ekonomik durgunluk nedeniyle, gelişmiş ekonomilerin de son zamanlarda bu sorunlarla karşı karşıya kaldığı görülmektedir. Nitekim; ABD’deki subprime krizi ve yaygın etkileri durumun kötüleşmesinde önemli bir rol oynamıştır. Küresel ölçekte, ekonomik krizler; ortaya çıktığı ülkelerdeki yatırımları etkilemekte, devalüasyon gibi düzenlemelerle finansal sektörleri çökertmekte, ücret düzeylerini düşürmektedir. Böyle bir durumdan kurtulmanın yolu ise, işçi çıkararak emek maliyetini düşürmek ve ücretlerin düşürülmesi ile giderlerin azaltılmasıyla mümkün görülmektedir. Bu bağlamda; ulusal şirketlerin ve çok uluslu şirketlerin, bahsedilen krizlerden kurtulabilmek için işçi çıkarma ve az istihdamda bulunma gibi politikaları küresel düzlemde ve krizin ortaya çıktığı piyasada işsizliği tetiklemektedir (Yılmaz ve Çetin, 2007).

Global ekonomik krizin bir istihdam krizi ile sonuçlandığı herkes tarafından kabul edilmektedir. Nitekim, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün verileri bunu doğrulamakta olup, dünya genelindeki işsiz insanların sayısı 2007 yılında 177.7 milyon iken bu rakam 33.8 milyon artarak (%19.02) 2009 yılında 211.5 milyona ulaşmıştır.

1 Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü C Blok 2. Kat 35100 Bornova-Đzmir

(2)

2007-2009 arasında gerçekleşen bu artışın %21.3’ü (7.2 milyon) 2008’de, %78.7’si de 2009’da gerçekleşmiştir (ILO, 2010). Dünya genelinde olduğu gibi, Türkiye’de de işsiz insanların sayısında önemli artışlar saptanmıştır. 2007 yılında Türkiye genelindeki işsiz sayısı 2 milyon 376 bin kişi (işsizlik oranı % 10.3) iken, bu miktar 2008’de 2 milyon 611 bin’e (işsizlik oranı % 11), 2009’da ise 3 milyon 471 bin’e (işsizlik oranı % 14) yükselmiştir (tuik.gov.tr, 2010b). Bu sonuç, Türkiye’deki işsiz sayısının 2007 ile 2009 arasında % 46.1 oranında arttığını ve dünya genelindeki artış oranının üstünde olduğunu göstermektedir.

Yukarıda belirtildiği gibi, global ekonomik krizin sonuçları ile ilgili bazı istatistiki değerlendirmelerin yapılması veri elde edilebilen ülkeler için mümkün olmakla birlikte, bu krizin kırsal ve kentsel kesimlerdeki işsizlik ve yoksulluk üzerindeki etkisine yönelik değerlendirmelerin pek yapılmadığı ve bu konuda dünyada yapılan çalışmaların ise yok denecek kadar az olduğu belirlenmiştir. Global krizin Đşsizlik ve yoksulluk üzerindeki etkisine yönelik yapılan değerlendirmeler ise ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilmektedir. Örneğin; Đngiltere’de yapılan bir çalışmada; kırsal bölgede yaşayan işsiz insanların sayısı çok daha düşük olmasına rağmen, ekonomik krizin ilk etkilerinin kırsal bölgelerde ortaya çıktığı vurgulanmaktadır. Yine bu çalışmada, Đngiltere’de kriz döneminde bazı kırsal bölgelerde işsizliğin kentlere göre daha yüksek olduğu, krizin pik noktası olan 2009 yılının ikinci yarısında kırsal bölgelerdeki işsizliğin % 73 (250 bin insan) arttığı belirtilmektedir (Gray, 2010). Global krizin Çin’deki kırsal yoksullluk üzerindeki etkisinin incelendiği bir başka çalışmada ise, krizin Çin’in kırsal bölgesindeki yaşamı doğrudan ve dolaylı olarak etkilediği, gelirde ve sosyal korumada azalma olduğu, ancak; global finansal krizin kırsal yoksulluk üzerindeki etkisinin tam olarak ortaya konulamadığı dile getirilmiştir (Hsu et.al., 2010). Yukarıda örneklerde gösterildiği gibi, global ekonomik krizin etkilerinin kentsel alanlara göre kırsal bölgelerde daha yüksek olduğu dikkate alınarak Türkiye’nin kırsal kesiminde de böyle bir analiz yapılmasının önemli olduğu düşünülmektedir.

2.MATERYAL ve YÖNTEM

Bu çalışmada global krizin kırsal işsizlik üzerindeki etkisi hem makro düzeyde hem de mikro düzeyde incelenmiştir. Makro düzeydeki analizde inceleme dönemi olarak dünyada global krizin etkili olduğu 2007, 2008 ve 2009 yılları alınmıştır. Krizin dönemsel etkisini ortaya koymak amacıyla da veriler her yıl için 3 aylık çeyrek dönemler halinde incelenmiş olup toplam 12 çeyrek dilim için analiz gerçekleştirilmiştir.

Makro verilerle yapılan analizde, kırsal işsizlik ile seçilen bazı makro değişkenler arasındaki nedensellik ilişkisini tespit etmek hedeflenmiştir. Ele alınan bu değişkenler, tarım, sanayi ve hizmet sektörlerindeki büyüme oranları, tarım ile tarım dışı sektörlerde açılan ve kapanan işyeri sayıları, kentsel işsizlik oranı ve ihracatta bir önceki yılın aynı dönemine ilişkin oransal değişimler şeklindedir. Kırsal işsizlikle belirtilen bu değişkenlerin nedenselllik ilişkisini ortaya koymak için “Granger Nedensellik Analizi”

kullanılması amaçlanmıştır. Bu kapsamda değişkenler arasındaki eşbütünleşmeyi araştırmak için öncelikle tüm serilerin durağanlık dereceleri zaman serilerinin durağanlığını tespit etmede en çok kullanılan yöntemlerden birisi olan ADF birim kök testi kullanılmıştır. Nitekim, değişkenler arasındaki ilişkilerin bir anlam ifade edebilmesi için analizi yapılan serilerin durağan seriler olması gerekmektedir. Elde edilen test sonuçlarına göre; değişkenlerin farklı düzeylerde durağan çıkması ise değişkenler arasındaki eşbütünleşme ilişkisinin araştırılmasını engellemiştir. Nitekim, değişkenler arasında eşbütünleşme ilişkisini araştırabilmenin ön koşulu olarak değişkenlerin aynı dereceden bütünleşik olması gerekmektedir (Pazarlıoğlu ve Çevik, 2007). Bu nedenle, değişkenleri durağan durumları dikkate alınarak EKK yöntemi ile kırsal işsizlikle diğer değişkenler arasındaki ilişki incelenmiştir.

Global krizin kırsal işsizlik üzerindeki etkisi mikro düzeyde de incelenmiştir. Bu amaçla, Türkiye Đstatistik Kurumunun 2009 yılında gerçekleştirdiği Hanehalkı Đşgücü Anketi veri seti kullanılmıştır (TÜĐK, 2010a). Bu veri setindeki analizler işsiz fertler esas

(3)

alınarak yapılmış olup bu kapsamda kırsal kesimde görüşülen 824 işsiz fertle ile ilgili bilgilere yerilmiştir. Global krizin kırsal yoksulluk üzerindeki etkisinin değerlendirilmesi ise 2007 ve 2008 yılları dikkate alınarak yapılmıştır. TÜĐK’in yoksulluk ilgili verilerinin 2008 yılına kadar olması ve verilerin yıllık verilmesi, analizlerin çeyrek dilimler halinde incelenmesine engel oluşturmuştur. Çalışmada krizin kırsal yoksulluk üzerindeki etkisi yoksulluk sınırı yöntemlerine göre hesaplanan yoksulluk oranları ile değerlendirilmiştir.

3.ARAŞTIRMA BULGULARI

3.1. Global Ekonomik Krizin Kırsal Đşsizlik Üzerindeki Etkisi 3.1.1. Makro Düzeyde Değerlendirme

Global ekonomik krizin kırsal işsizlik üzerindeki etkisinin makro düzeyde incelendiği bu bölümde, en küçük kareler yöntemi kullanılarak bir model kurulmuştur. Bu amaçla modellemeye geçmeden önce, modelde kullanılması planlanan değişkenlere ait durağanlık testleri gerçekleştirilmiştir. Söz konusu değişkenler ve bu değişkenlerin durağanlık derecesine ilişkin test sonuçları Çizelge 1’de verilmiştir. Çizelgeden de görüldüğü gibi, hizmet sektöründeki büyüme oranı dışındaki tüm değişkenlerin ağırlıklı olarak 2. farklarında durağan olduğu tespit edilmiştir.

Çizelge 1. Kırsal Đşsizlik Modelinde Kullanılan Değişkenlere Đlişkin Durağanlık Testi Değişken Açıklaması Değişkenler t-değeri p-değeri

Kırsal Đşsizlik (-2) KIRSALISSIZ2 -6.079408 * *0.0119

Tarım Sektöründeki Büyüme Oranı (-2) TARBUYORAN2 -4.492385 **0.0389 Sanayi Sektöründeki Büyüme Oranı (-2) SANBUYORAN2 -3.676115 ***0.0833 Tarım Sektöründe Kapanan Đşyeri Sayısı (-2) KAP_ISYERITARIM2 -26.14251 * 0.0001 Tarım Dışı Sektörlerde Kapanan Đşyeri Sayısı (-2) KAP_ISYERITARDISI2 -11.77250 * 0.0003 Tarım Sektöründe Açılan Đşyeri Sayısı (-2) AC_ISYERITARIM2 -4.851870 ** 0.0211 Tarım Dışı Sektörlerde Açılan Đşyeri Sayısı (-2) AC_ISYERITARDISI2 -8.453429 * 0.0024 Toplam Đhracattaki Değişim (-2) IHRACATDEGISIM2 -4.132292 **0.0487

Kentsel Đşsizlik (-1) KENTISSIZ1 -5.114159 **0.0203

Hizmet Sektöründeki Büyüme Oranı (-2) HIZBUYORAN2 -2.140185 0.4551

*0,01 düzeyinde anlamlıdır ;**0,05 düzeyinde anlamlıdır; ;***0,10 düzeyinde anlamlıdır.

Oluşturulan kırsal işsizlik modeli sonuçlarına göre, tarım ve sanayi sektörlerinde büyüme oranı, ihracattaki değişim durumu, kentlerde meydana gelen işsizlik ve tarım sektöründe kapatılan işyeri sayısının kırsal kesimdeki işsizlik üzerinde anlamlı bir etkiye sahip değildir (Çizelge 2). Diğer yandan, tarım dışı sektörlerde kapanan iş yeri sayısının azalmasına bağlı olarak kırsal işsizliğin arttığı ve bu değişkenin kırsal işsizlikle anlamlı bir ilişki içinde olduğu görülmektedir. Özellikle de 2008 yılının 3. çeyreğinden sonra kırsal işsizlik oranında önemli bir artış (2008Q3 : % 9.1; 2009Q1 : % 11.6) olduğu dikkati çekmetedir (Grafik 1). 2008 yılının 3. Çeyreğine göre, tarım dışı sektörlerde kapanan işyeri sayısı % 17.4 artarken (675.3’den 793’e), kırsal kesimdeki işsizlerin sayısı % 41.1’e (500 bin’den 705.7 bin’e) yükselmiştir. 2009 yılının ilk çeyreğinde ise, tarım dışı sektörlerde kapanan işyeri sayısı 2008’in son çeyreğine göre % 31.3 (793’den 1041.3’e), kırsal işsizlerin sayısı ise % 22.3 (705 bin’den 863 bin’e) artış göstermiştir.

Modelde bulunan bir diğer anlamlı ilişki de tarım dışı sektörlerde açılan işyeri sayısının azalmasına bağlı olarak kırsal işsizliğin artış göstermesi ile ilgilidir. Bu ilişkiyi 2008 yılının ilk ve son çeyrekleri arasındaki dönemde açık olarak görmek mümkündür (Bkz. Grafik 1). Nitekim, bu iki dönem arasında açılan işyeri sayısı % 44.2 (5193.3-2895.3) oranında azalırken, kırsal kesimde işsiz kalan fertlerin sayısı % 22.9 (574.3-705.7 bin) oranında artış göstermiştir. Aynı dönemde, kırsal işsizlik oranı da

% 8.1’den % 9.1’e yükselmiştir.

Diğer yandan modelde, tarım sektöründe açılan işyeri sayısının artışına bağlı olarak kırsal işsizliğin arttığına yönelik başka bir anlamlı ilişki daha belirlenmiştir. Grafik 1’den de izlenebildiği gibi, bu ilişki özellikle de 2008’in son çeyreğinden itibaren açıkca görülmektedir. Tarım sektöründe açılan işyeri sayısı 2008’in son çeyreği ile 2009 yılının ilk çeyreği arasında % 34.6 artarken (34.7-46.7), kırsaldaki işsiz fertlerin sayısı % 22.3 (705.7-863 bin) oranında artış göstermiştir. Aynı dönemde, kırsal işsizlik oranının

% 91’den % 11.6’ya yükseldiği ortaya çıkmaktadır. Yine, 2009 yılının 3. ve 4. Çeyrekleri

(4)

arasında açılan işyeri sayısı % 53.7 (76.3-117.3) gibi önemli oranda artarken, kırsal işsizlerin sayısı % 13.8 (633-720.3 bin) oranında artmıştır. Bu sonuç ilk görünürde bir çelişki olarak karşılansa da konunun farklı bir yaklaşımla değerlendirilmesi gerekmektedir. Her ne kadar tarım sektöründe açılan işyeri sayısı artmış olsa da bu işyeri sayısının oldukça az olması (2007Q1-2009Q4 : enfazla 117 adet), diğer yandan işsiz fertlerin sayısının binlerle ifade edilmesi bu durumu kolaylıkla açıklamaktadır. Bir diğer ifade ile, açılan işyerlerinin kırsal kesimde istihdam yaratma kapasiteleri yeterli değildir.

Bunun yanında, hane halkı işgücü anketi sonuçlarında da görüleceği üzere, kırsal kesimdeki işsiz fertlerin işsiz kalmadan önce sadece % 21.1’inin daha tarım sektöründe çalışması da bu sonucu açıklamaktadır. Öyle ki, diğer sektörlerde çalışıp da kriz sonrası işsiz kalan fertler kırsal kesimdeki işsiz sayısının daha da artmasına neden olmuştur. Bu da açılan az sayıdaki iş yerinin yeteri kadar istihdam yaratmasına engel olmuştur.

Çizelge 2. Kırsal Đşsizlik Modeli

Değişken Katsayı Standart

Hata

t-istatistiği p-değeri

TARBUYORAN2 0.012651 0.010240 1.235430 0.4332

SANBUYORAN2 -0.036737 0.011825 -3.106865 0.1982

KAP_ISYERITARIM2 0.185945 0.050988 3.646827 0.1704

KAP_ISYERITARDISI2 0.010790 0.000337 32.01080 *0.0199 AC_ISYERITARIM2 0.032741 0.003247 10.08428 **0.0629 AC_ISYERITARDISI2 -0.002730 0.000409 -6.677575 **0.0946 IHRACATDEGISIM2 -0.010225 0.007742 -1.320607 0.4126

KENTISSIZ1 0.585862 0.156161 3.751657 0.1658

C -0.522580 0.108684 -4.808235 0.1305

R2 0.999689 Bağımlı değişkenin ortalaması 0.320000

Düzeltilmiş R2 0.997203

Bağımlı değişkenin standart

hatası 3.021086

Regresyonun standart hatası 0.159768 Akaike info kriteri -1.332778 Hata kareleri toplamı 0.025526 Schwarz kriteri -1.060452

Log likelihood 15.66389 F-değeri 402.1301

Durbin-Watson 1.872111 F-istatistiğine ait olasılık değeri *0.038549

*0.05 düzeyinde anlamlıdır,++ 0.10 düzeyinde anlamlı

400 500 600 700 800 900 1,000 1,100 1,200

2007Q1 2007Q3 2008Q1 2008Q3 2009Q1 2009Q3 KIRISS AY I K ap.isyeritardisi

0 100 200 300 400 500 600 700 800 900

2007Q1 2007Q3 2008Q1 2008Q3 2009Q1 2009Q3 KIRISSAYI Ac.isyeritarim

0 1,000 2,000 3,000 4,000 5,000 6,000

2007Q1 2007Q3 2008Q1 2008Q3 2009Q1 2009Q3 K IRISSAY I Ac .is yeritardisi

Grafik 1. Kırsal Đşsizlik Oranı ve Kırsal Đşsiz Sayısının Tarım Dışı Sektörlerde Açılan-Kapanan Đşyeri Sayısı ve Tarım Sektöründe Açılan Đşyeri Sayısı ile Đlişkisi

5 6 7 8 9 10 11 12

07Q1 07Q3 08Q1 08Q3 09Q1 09Q3 KIRSALISSIZ

(5)

3.1.2. Mikro Düzeyde Değerlendirme

Kırsal kesimde yaşanan işsizlik üzerinde global finansal krizin etkisinin ne kadar yüksek olduğu, işsiz fertlerin en son işinden ayrıldıkları yılların dağılımı ile daha iyi anlaşılmaktadır. Buna göre, Hanehalkı Đşgücü Anketine katılan kırsal kesimdeki işsiz fertlerin % 74.5 gibi önemli bir oranı 2008 yılında en son işinden ayrıldıklarını belirtmiştir (Çizelge 3).

Global finansal krizin kırsal kesimdeki işsizlik üzerinde etkili olduğu dönemler ise, fertlerin en son işinden ayrıldığı aylara göre incelenmiştir. Buna göre, krizin etkili olduğu yıllardan birisi olan 2008’de fertlerin % 76.10’unun Eylül (%19.7), Ekim (%19.1), Kasım (%22.8) ve Aralık (%14.5) aylarında işini kaybettiği ortaya çıkmaktadır (Çizelge 4). Bu sonuç, global finansal krizin kırsal kesimdeki işsizlik üzerindeki etkisinin 2008’in son 4 ayında daha yüksek olduğunu göstermektedir. Global finansal krizin devam ettiği 2009 yılında ise, daha ilginç bir sonuçla karşılaşılmıştır. Nitekim, 2009 yılında kırsal kesimde işsiz kalan fertlerin % 79.2’sinin Ocak ayında işini kaybettiği görülmektedir.

Çizelge 3. Fertlerin en son işinden ayrıldığı yıl

KIR KENT TÜRKĐYE

Yıl n % n % n %

1999 ve öncesi 29 3.5 139 5.4 168 5.0

2000-2006 74 9.0 307 12.0 381 11.2

2007 48 5.8 239 9.3 287 8.5

2008 614 74.5 1624 63.3 2238 66.0

2009 48 5.8 203 7.9 251 7.4

Yanıtsız 11 1.3 53 2.1 64 1.9

Toplam 824 100.0 2565 100.0 3389 100.0

Çizelge 4. Fertlerin en son işinden ayrıldıkları aylar (%)

KIR KENT TÜRKĐYE

2007 2008 2009 2007 2008 2009 2007 2008 2009

Ocak 12.5 2.1 79.2 8.4 3.7 81.8 9.1 3.3 81.3

Şubat 10.4 1.6 8.3 3.8 2.2 5.4 4.9 2.1 6.0

Mart 4.2 .7 - 3.8 2.1 1.0 3.8 1.7 .8

Nisan 4.2 2.0 2.1 4.6 2.3 1.5 4.5 2.2 1.6

Mayıs 6.3 1.8 - 5.9 1.9 1.5 5.9 1.9 1.2

Haziran 10.4 2.9 2.1 13.8 4.5 2.5 13.2 4.1 2.4

Temmuz 4.2 3.6 - 7.9 6.5 1.5 7.3 5.7 1.2

Ağustos 8.3 9.3 2.1 12.1 10.1 - 11.5 9.9 .4

Eylül 14.6 19.7 4.2 8.4 12.8 3.0 9.4 14.7 3.2

Ekim 8.3 19.1 - 8.4 16.6 1.5 8.4 17.2 1.2

Kasım 4.2 22.8 2.1 10.0 17.9 .5 9.1 19.2 .8

Aralık 12.5 14.5 - 13.0 19.4 - 12.9 18.1 -

Toplam 100.0 100.0 100.0 100.0 100.0 100.0 100.0 100.0 100.0

Kırsal kesimdeki işsiz kalan fertlerin iş arayarak geçirdikleri süre incelendiğinde, fertlerin yarısından fazlasının (% 57.4) 1-4 ay arasında değişen zamanlarda iş aradığı saptanmıştır. Diğer yandan, iş arama süresi 1 yıl olan fertler % 5.6, 1-2 yıl arasında olanlar % 7.9 ve 2 yıldan fazla olan fertler ise % 3.6’dır. Elde edilen bu sonuçlar, fertlerin kısa bir dönem içinde işsiz kaldığını, bunun da global finansal krizin etkileri ile olduğunu açıkca ortaya koymaktadır.

Kırsal kesimde global krizden etkilenen işsiz fertlerin hanehalkı içindeki referans kişiye olan yakınlığı, cinsiyet, yaş ve eğitim gibi bazı faktörler yönünden incelenmesi bu fertlerin sosyal profilinin görülmesi açısından yararlı görülmüştür. Đşsiz fertlerin hanehalkı içindeki hanenin yönetim veya geçiminden sorumlu yetişkin üyesi konumundaki referans kişiye olan yakınlığı incelendiğinde, bu fertlerin yarısının (%

50.2) referans kişilerin çocuklarından oluştuğu görülmektedir. Çocukların % 82.6’sını erkekler, % 17,4’ünü kadınlar oluşturmaktadır. Đşsiz fertlerin 37.3’ü ise referans kişilerden (% 98.4’ü erkek) meydana gelmektedir. Kırsal kesimdeki işsiz fertlerin cinsiyetlerine göre dağılımına bakıldığında; % 83’ünün erkek, % 17’sinin kadın olduğu görülmektedir. Đşsiz fertler içindeki kadınların oranı kentlerde biraz daha fazla olup bu oran % 27.8’dir. Đşsiz fertlerin yaş gruplarına dağılımı incelendiğinde, oldukça genç bir

(6)

kitle ile karşılaşılmaktadır. Fertlerin % 78.2’si 15-39 yaş grubunda olup bu oranın % 52’si 15-29 yaş grubunda yer almaktadır. Kentsel alanlarda da işsiz kalan fertlerin genelde genç yaş grubunda olduğu ve işsiz bireylerin % 49.7’sinin 15-29 yaş grubunda yer aldığı görülmektedir. Elde edilen bu sonuçlar, Türkiye’nin hem kırsal hem de kentsel kesiminde global kriz nedeniyle işinden olan önemli bir genç nüfusun olduğunu göstermektedir.

Kırsal kesimde yer alan işsiz fertlerin eğitim düzeylerine bakıldığında, genelde düşük eğitim seviyesine sahip bir kitle ile karşılaşılmaktadır. Bu fertlerin % 40 gibi önemli bir oranının sadece ilkokul (5 yıl) eğitimi aldığı, % 11.3’ünün de bir okul bitirmediği belirlenmiştir. Herhangi bir okul bitirmeyen bireylerin de % 30.8’inin (kentlerde % 30.2) okur-yazar olmadığı saptanmıştır.

Đş arayan fertlerin işten ayrılma nedenlerine göre mevcut durumu incelendiğinde, kır ve kentsel alanlar arasında bazı önemli farklılıklar olduğu göze çarpmaktadır. Kırsal kesimde işsiz olan fertlerin % 49.3 gibi neredeyse yarıya yakın bir kısmı geçici çalıştıkları işin sona ermesiyle işsiz kalırken, bu oranın kentsel kesimde % 28.1 olduğu görülmektedir (Çizelge 5). Küresel finansal krizin etkisiyle işten çıkartılan ve işyerinin kapanmasından dolayı işsiz kalan fertlerin oranı ise kırsal kesimde % 25.2 iken, kentsel kesimde % 33.2’dir. Bu sonuç; eğer küresel krizin etkisi sadece bu iki neden çerçevesinde değerlendirilirse, kırsaldaki işsizlerin 1/4'ünün, kentseldekilerin ise 1/3’ünün küresel finansal kriz nedeniyle işsiz kaldığını göstermektedir.

Çizelge 5. Đş arayan fertlerin işten ayrılma nedenlerine göre mevcut durumu

KIR KENT TÜRKĐYE

n % n % n %

Geçici bir işte çalışıyordu/iş bitti 406 49.3 721 28.1 112

7 33.3

Đşten çıkartıldı 148 18.0 610 23.8 758 22.4

Kendi isteğiyle işten ayrıldı 53 6.4 334 13.0 387 11.4

Đşyeri kapandı/iflas etti 59 7.2 240 9.4 299 8.8

Ücretsiz aile işçisi olarak çalışıyordu 18 2.2 13 .5 31 .9

Emekliyli 10 1.2 69 2.7 79 2.3

Düzenli (örgün) eğitimine devam ediyordu veya yeni

mezun 29 3.5 165 6.4 194 5.7

Kursa veya bir eğitim programına devam ediyordu 15 1.8 30 1.2 45 1.3

Askerden yeni gelmişti 30 3.6 93 3.6 123 3.6

Ev işleriyle meşguldü 38 4.6 220 8.6 258 7.6

Diğer 13 1.6 49 1.9 62 1.8

Yanıtsız 5 .6 21 .8 26 .8

Toplam 824 100.0 2565 100.0 338

9 100.0

Kırsal kesimdeki işsiz fertlerin en son çalıştığı yer, kuruluş veya işyerinin ana faaliyet alanları incelendiğinde, başlıca üç ana faaliyet alanı göze çarpmaktadır. Buna göre, söz konusu işsiz fertlerin % 25.2’sinin inşaat, % 21.1’inin tarım, orman ve balıkçılık, % 19.8’inin imalat sanayii alanında çalışmış oldukları belirlenmiştir. Kırsal kesimde bulunan işsiz fertlerin en son çalıştıkları yer, kuruluş veya işyerinde yaptıkları işlere bakıldığında, % 41.6 gibi önemli bir kısmının nitelik gerektirmeyen işlerde çalıştığı belirlenmiştir. Bunu % 21.1 ile sanatkarlık ve ilgili işlerde çalışanlar ve % 10.3 ile hizmet ve satış alanında çalışanlar izlemektedir.

Kırsal kesimde bulunan işsiz fertlerin en son çalıştıkları işyerinde ücretli, ücretsiz, işveren veya kendi hesabına çalışma durumu incelendiğinde, % 87.7 gibi önemli bir kısmının ücretli, maaşlı veya yevmiyeli olarak çalışmış olduğu görülmektedir. Bunu

% 5.8 ile ücretsiz aile işçisi olarak çalışmış olan fertler izlemektedir.

3.2. Global Ekonomik Krizin Kırsal Yoksulluk Üzerindeki Etkisi

Finansal krizin yoksulluk ve bölüşüm (gelir dağılımı) etkilerini ölçmek hem uygun politik tepkilerin tasarlanması, hem de gelecekte ekonomik şoklar olması halinde yoksul insanları korumaya yönelik bilgilendirme politikaları açısından önem taşımaktadır.

Diğer yandan; finansal kriz dünya geneline yayılmakla birlikte, bu krizin gelişmekte olan ülkelerdeki yoksulluk ve gelir dağılımı üzerindeki etkilerini gerçek zamanlı veri elde

(7)

etmedeki yetersizlikler nedeniyle izlemek oldukça zordur. (Habib et.al., 2010). Türkiye bu ülkelerden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Türkiye Đstatistik Kurumunun 2008 yılı Yoksulluk Çalışmasına göre; kırsal kesimdeki fertlerin % 1.18’i (252 bin kişi) (kentlerde % 0.25’i) sadece gıda harcamalarını içeren açlık sınırının, % 34.62’si (7 milyon 400 bin kişi) (kentlerde % 9.38’i) ise gıda ve gıda dışı harcamaları içeren yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Kişi başı günlük harcaması, satınalma gücü paritesine göre 1 Doların altında kalan fert bulunmamaktadır.

Buna karşın satınalma gücü paritesine göre kişi başı günlük 2.15 Dolar olarak tanımlanan yoksulluk sınırı altında bulunan fert oranı % 1.11 (kentlerde % 0.19), yoksulluk sınırı 4.3 Dolar olarak tanımlanan yoksulluk sınırının altında kalan yoksul fert oranı ise % 15.33 (kentlerde % 3.07) olarak belirlenmiştir. Harcama esaslı göreli yoksulluk yöntemine göre de kırsal kesimdeki fertlerin % 31’inin (6 milyon 626 bin) (kentlerde % 8.01) göreli olarak yoksulluk sınırının altında olduğu tespit edilmiştir.

Yukarıda belirtilen TÜĐK’in 2008 yılı yoksulluk çalışması verileri, genel olarak kırsal kesimdeki yoksulluk oranın kentlere göre daha yüksek olduğunu göstermektedir.

Özellikle finansal krizin devam ettiği 2009 yılında bu oranın daha da artış gösterebileceği düşünülmektedir. 2007 yılına göre bir değerlendirme yapıldığında, kırsal kesimdeki yoksulluğun sadece harcama esaslı göreli yoksulluk yöntemine göre artış gösterdiği belirlenmiştir. Nitekim, bu yönteme göre yoksulluk oranı 2007 yılında % 29.16 iken, 2008 yılında % 31’e yükselmiştir. Finansal krizin etkilerinin görülmeye başlandığı 2008 yılında, kırsal kesimdeki yoksulluk oranının özellikle tarım sektöründe önemli bir artış gösterdiği tespit edilmiştir. Öyle ki, tarım sektöründe istihdam edilen fertlerin yoksulluk oranı 2007 yılında % 33.81 iken bu oran 2008 yılında % 40.09’a yükselmiştir. Bir diğer önemli bulgu da kırsal kesimde iş arayan fertlerin yoksulluk oranının kentlere göre oldukça yüksek olmasıdır. 2008 yılı itibariyle bu oran kırsal kesimde % 35.44 iken kentlerde % 13.54’tür.

Kırsal kesimde istihdam edilen fertlerin çalışma şekline göre de yoksulluk oranları değişebilmektedir. 2008 yılında ücretli-maaşlı çalışanlarda yoksulluk oranı % 15.91 (kentlerde % 5.93) iken, yevmiyeli çalışanlarda bu oran % 40.02 (kentlerde % 28.56), işverenlerde % 4.13 (kentlerde % 1.87), kendi hesabına çalışanlarda % 33.81 (kentlerde % 24.10) ve ücretsiz aile işçisi olanlarda ise % 37.55 (kentlerde % 32.03) olarak tespit edilmiştir. Finansal krizin etkilerini gösterdiği 2008 yılında, özellikle de ücretsiz aile işçilerinin yoksulluk oranındaki artış dikkati çekmektedir. Nitekim ücretsiz aile işçilerinin yoksulluk oranı 2007’de % 32.21 iken 2008’de % 37.55’e yükselmiştir.

Bunun yanında, yoksulluk oranının yevmiyeli çalışanlarda % 38.74’ten % 40.02’ye;

kendi hesabına çalışanlarda ise % 30.97’den % 33.81’e arttığı ortaya çıkmaktadır (tuik.gov.tr., 2008).

4. TARTIŞMA VE SONUÇ

Bu çalışmada, global krizin etkilerinin kırsal kesim yönü ile incelenmesi, giderek nüfusu azalan ve hala nüfusunun % 24.5’i (17.754.093 kişi) (tuik.gov.tr, 2009) kırsal kesimde yaşayan Türkiye için önemli görülmüştür. Dünyada global krizin olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik bazı çalışmalar yapıldığı görülmektedir. Örneğin, Çin’de yapılan bir çalışmada global krizin kırsal yoksulluk üzerindeki etkisini azaltmak için lokal düzeyde yatırım yapılarak çeşitli kalkındırma araçlarının kullanılması önerilmektedir.

Aynı çalışmada, tarıma ve diğer olası sektörlere dayalı olarak kurulucak iş yerlerinin kırsal bölgelerdeki lokal gelirleri artırabileceğine dikkat çekilmektedir. Ayrıca, kırsal bölgedeki fertlerin eğitime tabi tutularak iş fırsatlarından yararlandırılması üzerinde durulmuştur (Hsu et.al., 2010).

Toplam istihdamın % 35’ini (7 milyon 438 bin) oluşturan Türkiye’nin kırsal kesiminde ise, kriz döneminde artış gösteren işsizlik ve yoksulluk sorununu azaltmaya yönelik önlemlerin alınması önem taşımaktadır. Bu kapsamda, Çin örneğinde olduğu gibi, işsizliği ve yoksulluğu azaltıcı bazı yatırımların yapılması ve bunun eğitimle

(8)

desteklenmesi yarar sağlayacaktır. Örneğin;Türkiye’nin kırsal kesiminde yer alan tarım işletmelerinin önemli bir kısmının işledikleri arazilerin küçük olması, diğer yandan her işletmedeki hane büyüklüğünün fazla olması işsizliği tetiklemektedir. Bu nedenle önemli bir kısmını gençlerin oluşturduğu kesim, tarım dışı sektörlerde iş imkanı aramaktadır. Bu çerçevede tarıma elverişli olup da kullanılmayan arazilerin tesviye ve teraslama gibi yöntemlerle tarım yapmaya elverişli hale getirilmesi önem taşımaktadır. Böylelikle, kırsal kesimde yaşayan topraksız ya da az topraklı bireylerin (özellikle de genç nüfus) arazi edinmeleri sağlanabilecektir.

Yine, kırsal yerleşkelerde tarım dışı kaynakların (yer altı ve yer üstü doğal kaynaklar) envanterinin çıkarılması ve potansiyel kaynakların değerlendirilmesi, kırsal işsizliğin çözümüne önemli katkılar sağlayacaktır. Nitekim, yapılan bir survey çalışmasında (Güler Gümüş ve ark., 2008) bazı kırsal bölgelerde istihdam olanağı sağlayabilecek maden (kömür, mermer, demir, perlit, vb.), su ve ormanlık alan (agro- turizm) gibi potansiyel kaynaklar tespit edilmiştir.

Tarım dışı istihdam alanlarının genellikle köylerde hatta köylerin bağlı olduğu birçok ilçede olmaması kırsal işsizliği artıran bir diğer husustur. Đstihdam olanaklarının sınırlı da olsa il merkezlerinde olması, ancak illerin köylere olan uzaklıklarının fazla olması kırsal işsizlik üzerinde negatif rol oynamaktadır. Bu kapsamda, köylerin bağlı olduğu ilçe merkezlerinde küçük sanayi komplekslerinin kurulması önem taşımaktadır (Gopal et.al., 2007). Hükümetler tarafından verilen tarımsal desteklemelerin yönü de kırsal işsizlik üzerinde etkili olabilmektedir. Fiyat, prim ve doğrudan gelir desteği şeklinde verilen desteklerin kısa vadeli çözümler olduğu ve bunun kırsal işsizlik sorununa temel bir çözüm oluşturmadığı düşünülmektedir. Yapılacak destek ve teşviklerin daha fazla istihdam imkanı oluşturan yatırımlar şeklinde olması yararlı olacaktır. Türkiye’de halihazırda uygulanan “Kırsal Kalkınma Desteklenmelerinin” bu yönde organize edilmesi gerekmektedir. Son olarak, kırsal kesimdeki gençlerin tarımdaki alternatif iş fırsatları, pazarlama, yöreye uygun ürün seçimi, üretim tekniği, vb. önemli konularda eğitim düzeyinin artırılmasına yönelik kısa dönemli kurslar düzenlenmesi yararlı olacaktır.

Böylelikle aldıkları eğitimle kalifiye duruma gelen fertlerin iş bulma imkanları daha da artacaktır. Öyle ki bu çalışmada yer verilen kırsal kesimdeki işsiz fertlerin % 41.6 gibi ağırlıklı bir kısmının daha önce nitelik gerektirmeyen işlerde çalışmış olması eğitim konusunu önemli bir hale getirmektedir.

KAYNAKLAR

Gopal, M.R., Singari, M., Rajasekaran, V., Rajendran, S., Neelavathy, P. and Kennedy, S.R. 2007. Indian Economy, the Directorate of School Education, Tamil Nadu Textbook Corporation, Government of Tamil Nadu, India, 292p, http://www.textbooksonline.tn.nic.in/Books/11/Std11-Econ-EM.pdf, (04.08.2010).

Gray, L. 2010. Unemployment soars in countryside,

http://www.telegraph.co.uk/earth/earthnews/7873040/Unemployment-soars-in- countryside.html, (03.08.2010).

Güler Gümüş, S., Olgun, F. A., Adanacıoğlu, H. ve Gümüş, A. 2008. Kırsal Kesimde Yoksulluğu Azaltmaya Yönelik Gelir ve Đstihdam Yaratma Olanakları Üzerine Bir Araştırma, TÜBĐTAK-SOBAG, Proje No : 105K071, Ziraat Mühendisleri Odası Đzmir Şubesi, Yayın No : 2010/1, Đzmir, 280s.

Habib, B., Narayan, A., Olivieri, S. and Sanchez ,C. 2010. The Impact of the Financial Crisis on Poverty and Income Distribution: Insights from Simulations in Selected Countries, Poverty Reduction And Economic Management (Prem) Network, Number:7, http://siteresources.worldbank.org/INTPREMNET/Resources/EP7.pdf., (03.08.2010).

Hsu, S., Jiang, S., Heyward, H. and Lam, J. 2010. Did the US Financial Crisis Impact China’s Rural Poor?, http://www.economicsofcrisis.com/files/did-the-us-financial- crisis-impact-chinas-poor.doc, (05.08.2010).

(9)

International Labour Organization (ILO). 2010. Global Employment Trends, International Labour Office, Geneva, 84 p.

Pazarlıoğlu, V., Çevik, E. Đ. 2007. Verimlilik, Ücretler ve Đşsizlik Oranları Arasındaki Đlişkinin Analizi : Türkiye Örneği, Yönetim ve Ekonomi, Celal Bayar Üniversitesi Đ.Đ.B.F., Cilt :14, Sayı :2, Manisa, 17s.

TÜĐK, 2008, Yoksulluk Analizleri,

http://www.tuik.gov.tr/MetaVeri.do?tb_id=23&ust_id=7, (03.08.2010).

TÜĐK,.2009. Nüfus Đstatistikleri ve Projeksiyonlar,

http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?tb_id=39&ust_id=11, (03.08.2010).

TÜĐK. 2010a. Hanehalkı Đşgücü Anketi Veri Seti (2009), Ankara.

TÜĐK. 2010b. Đşgücü Đstatistikleri, Analitik Çerçeve, Kapsam, Tanımlar ve Sınıflamalar, http://www.tuik.gov.tr/MetaVeri.do?tb_id=25&ust_id=8, (03.08.2010).

Yılmaz, A.S. ve Çetin, B.N. 2007. Küreselleşmenin Đşsizlik Üzerine Etkileri, e-Journal of New World Sciences Academy, 2007, Volume: 3, Number: 1, Article Number:

C0033,ISSN:1306-3111,

http://perweb.firat.edu.tr/personel/yayinlar/fua_1645/1645_49292.pdf, (05.08.2010).

(http://www.economywatch.com/unemployment/poverty.html, 03.08.2010).

Referanslar

Benzer Belgeler

Daha sonrasında ise 2008 küresel krizi daha iyi anlayabilmek için 1980 sonrası Türkiye‟de yaĢanan krizler değerlendirilmiĢtir ve son olarak 2008 ekonomik krizi dünya

Müjdat ŞAKAR Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Prof.. Erol ŞENER Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

Türkiye’de 2007 yılında yaşanan kuraklık ve 2008 yılı ortalarında başlayan ekonomik kriz buğday tarımını ve üreticisini olumsuz yönde etkilemiştir.. 2007

Bu çalışmada, Tokat ili kentsel alanda yaşayan 296 tüketiciden anket yolu ile elde edilen veriler kullanılarak, ekonomik kriz öncesinde ve sonrasında bazı

Türkiye’de gıda sanayinin alt sektörler itibariyle talep, üretim ve dış ticaret miktarlarına ilişkin trend denklemleri, yıllık oransal değişim ve projeksiyonları (bin

Türkiye'de 2002 ve 2006 yılları arasında yüksek ekonomik büyüme ve düşük gıda enflasyonu nedeniyle yoksulluk hızlı bir şekilde düşmüş, 2007

Ekonomik krizin çiftçilerin kredi türleri itibariyle kredi kullanım durumlarını etkileme durumu incelendiğinde, genel olarak; genel ihtiyaç, tohumluk, hayvancılık,

Tahliye limanında (import terminal) LNG gemisi kargo tankı içinde bulunan pompalar aracılığıyla likit LNG kara tanklarına, yüzer LNG depolama tesislerine (FSU) veya