• Sonuç bulunamadı

9 - 12

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "9 - 12"

Copied!
70
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

r >

istanbul ve civarı, Z. Sayar — Şişli Camii, Vasfi Egeli — San Fran.

cisco Bay ve Frank Lloyd YVright tarafından teklif edilen köprüye dair, F. Sırmalı — Başka memleketlerde mimaıî — Carmıs inşaat usıılü — Köyde yasayan mimari, M. Akok — Yanı sandalında usul.

lerin yenilenmesi, N. Meltem — İzmit ;ohri — Aziz Oğan, M. inan Haberler — Bibliografya — Piyasa fiyat cetveli.

^ /

9 - 1 2

(2)

L ' A R C H I T E C T E :

REVUE MENSUEILE D ' A R C H I T E C T U R E D ' U R B A N I S M E et de D E C O R A T I O N

Publiee par: Abidin Mortaş et Zeki Sayâr. Architectes

S O M M A I R E Aıkitekt No. 9 - 12, 1953

— İstanbul et ses enviroııs 167 Aı-ch. Zeki Sayâr

— Le Mosquee de Şişli 181 Arclı. Vasfi Egeli

— Une proje de Mosquee 181 Emin Ertam

— Un nrojet d'un pont â San Francisco 183 Arch. Faruk Sırmalı

—• Une maison au Japon 168 De la revue Kenchiku Bunka

— Le bâtiment de la banque d'Amsterdam 187 De la revue Rythme

— Un grand' magasin â Rotterdam 189

— Un Sanatorium, 190 Arc. F. Gorlieı

— Un garage des pompiers au Grande Britagne 191 De la revue Official architcct

— Un garage d'autobus 193 De la revue Architects Journal

— La methode de Construction Camus 194

— L'Architecture vivaııte aux villages 196 M. Akok

—ı Le renouvellement des methodes dattıs l'art de l'arc-

hitecture 206 Aı-ch. Naci Meltem

— Le plan d'amenagement de la ville d'İzmit 206

— Aziz Oğan (Ancion directeur des musees d'Archpolo-

gie d'Istanbul) 217 1VI. İnan

— Nouvelles 219

— Bibliographie 221

—• Liste des prix de mateıiaux de construction 224

THE ARCHITECT :

MONTHLY PUBLICATION ON ARCH ITECTURE, C I T Y P L A N N I N G A N D D E C O R A T I O N Published by Abidin Mortaş and Zeki Sayâr, ArchiteU.

C O N T E N T S

Architcct 9 - 12, 1953.

— Politics and the city 167 Arch. Zeki Sayâr

— The Chichli Mosque 169 Aı-ch. Vasl'i- Egeli

— The project of a mosque 181 Emin Eı-tam

— San Francisco Bay and the bridge proposed by Frank

Lloyd Wright 183 Arch. Faruk Sırmalı

— A Japaııese House 186 From tlıc Kenchiku Bunka Eevicvv

— The new building of the Amsterdamshe Bank (Rot-

terdam) 187 From the Rythme

— A big store (Rotterdam) 189

— A ssnatorium 190 Acht. F. Gorlieı-

— A fire brigade station in England 191 From the Official arehiteet

— A bus garage 193 From the Aı-chitects Journal

— The Camus building method 194

— Architectuı-e in the village 196 M. Akok

— Renewal of methods in the art. of building 206 Aı-ch. Naci MelIom

— The town of İzmit 208

— Aziz Ogaıı 217 M. İııan

— Nevvs 219

— Bibliography 221

— Market priees of building materials 224

(3)

ARKİTEKT

M İ M A R L I K . Ş E H İ R C İ L İ K V E B E L E D İ Y E C İ L İ K D E R G İ S

REVUE MENSUELLE D'ARCHITECTURE- D'URBANISME ET DES ARTS DECORATIFS

MONTHLV PUBLICATION ON ARCHITEC- TURE CITY PLANNNIG AND DECORATION

M O N A T S H E F T F U R B A U K U N S T S T A E D T E B A U U N D D E K O R A T I O N M T İ Y A 2 S A H İ B İ V E B A S Y A Z A R I Z E K İ S A Y Â R . U. N E Ş R İ Y A T M Ü D Ü R Ü A B I D İ N M O R T A Ş A D R E S : A R K İ T E K T A N A D O L U H A N N o 3 3 E M İ N Ö N Ü . İ S T A N B U L T E L E F . : 2 1 3 0 7

KURULUŞU : 1931

SAYI: 263 - 64 - 65 - 266

A b o n e ş a r t l a r ı :

Yıllığı 15.- Altı Aylığı 8 - Sayıss 3 -

T.L.

T.L.

T.L.

Yabancı Memleketler işin : 17.50 T.L.

İlân tarifemiz talep üzerine gönderilir.

ARKİTEKT'in KOLLEKSİYONLARI : 19S1—1035 25.— T.L.

1936—1940 20.— T.L.

1941—1945 18.— T.L.

1946—1952 16.— T.L.

Bütün yazı; foto; resim ve abone bedalleri ARKİTEKT'in adresine poeta üe gönderil- melidir. Adreslerini değiştiren abonelerin en geç iki ay içinde idarehanemizi haber- dar etmeleri lâzımdır. Aksi takdirde kay- bolan dergilerden Müdürlüğümüz mesuli-

yet kabul etmez.

Pour tout payement et demande des ren- seignements; a insi que pour tout envoi de6 documents, tels que photos, articles, annon- ces bihliographie â inserer, s'adreeser â la

Diroetion

Adresse: A R K İ T E K T No. 33 Anadolu Han, Eminönü

İstanbul

Ankara Mümessilimiz : Y. Mimar Neşet AKATAY

M e s l e k p o l i t i k a s ı

İ S T A N B U L v e E T R A F I

Y. Mimar Zeki S A Y Â R

Her gün gazetelerde, yeni kuru- lacak mahallelerden, hattâ şehirler- den! bahseden büyük ilânlar görmek- teyiz. Bu ilânlar, o kadar ustalıkla ha- zırlanmış ve cazip bir şekilde hal- kın en temiz ve samimî hislerine hitap etmektedir ki, bir çoklarının bu spekülasyon ağına düştüklerini tees- sürle duymaktayız.

Bu arsalar acaba nerededir? İs- tanbul ile alâkaları nedir? Belediye hudutlarından kaç kilometre uzakta- dırlar. Spekülasyoncunun dönümle a- lıp, metre ile sattığı bu dağ başları- nın, acaba mahalle ile alâkası nedir?

Halkımız bunlardan hiç birinin farkın- da değildir.

Bir kaç seneden beri, bu kör dö- ğüşü devam etmekte, bir takım kim- seler halkın ev sahibi olmak gibi, en temiz hislerini menfaatlerine âlet et- mektedirler. Denilebilir ki, İstan- bul'un etrafında hemen hemen parsel- lenmemiş tarla, kalmamıştır. Belediye hudutlarından kilometrelerce uzak bu hayâlı şehir!, taslakları, arsa spekülas-

yoncusunun elinde, geçer meta' ol- muştur. Bilhassa taşradaki halk ga- yet kolaylıkla aldatılmağa devam e- dilmektedir.

işin garip tarafı, zaman zaman bası- na da, akseden, bu arsa spekülasyon- nu ile, hiç bir resmi dairenin ilgilen- memesidir.

İstanbul Belediyesi bu geniş if- razların kendi sınırları ve bugünkü in- kişaf hudutları dışında olduğunu dü- şünerek hadise ile ilgilenmemektedir.

Halbuki, Yapı Yollar Kanununun dör- düncü maddesi sarihtir. Bu madde

«Müstakbel şehir haritalarının tanzi- minde, elli sene içindeki nufus değiş- meleri göz önüne getirilerek her bel- denin müstakbel mevkii, vüs'ati ve şekli ona göre tesbit ve tahdit oluna- caktır.» der. Ve şehrin müstakbel sa- hasını, gelecekteki nüfusuna göre ba- zı emsaller ile tayin eder. İstanbul Belediyesi 1935 de imar plânını yap- tırırken, şehrin inkişaf sahalarını da tayin ve tesbit ettirmiş olması icap eder.

(4)

Acaba; İstanbul Belediyesi, şehir haricine doğru vaki bugünkü temayülü ve akışı göz önünde tutarak, şehrin inkişaf hudutlarını yeniden gözden geçiremez- ini? Bize kalırsa bugün bunu yapmak bir mecburiyet- tir. Çünkü İstanbul'un nufus artışı şehrin inkişaf hu- dutlarının yeniden tanzimini icap ettirmektedir.

Arsa spekülasyoncuları, Haydarpaşadan İzmite, Sirkeciden Silivriye kadar, Ankara - İstanbul şosesi ve- ya İstanbul - Londra asfaltı deyip, enine ve boyuna bü- tün tarlaları parsellemekte ve halka türlü cazip ilân şe- killeri ve tediye kolaylıkları ile, satmaktadırlar.

Şehirlerin civarları hakkında, ne belediyeler, 11e de Yapı Yollar Kanununda katî hükümler yoktur. Şehir ve' kasabaların imâr plânlarının tanzimi, imar saha ve hudtlarının tayini ve şehirlerin müstakbel inkişafları için ihtiyat sahaları tesbit ve tâyini hakkında bazı ka- nunî hükümler mevcut olmasına rağmen, bunların ha- ricindeki toprakların ifraz ve parselasyonu hakkında her hangi bir takyit ve tedbir mevcut değildir.

Bir vatandaş, imar hududu veya inkişaf sahası içindeki arazisini serbestçe ifraz ve parsellere ayıra- mazken, bu sahalardan uzaklaştıkça, bütün serbestiyi kazanmakta, tarlaları eıı küçük parsellere kadar hiç bir şehircilik ve belediyecilik kaidesine tâbi tutmadan böl- dürebilmektedir. Tapu idareleri Belediye hudutları ha- ricindeki arsaları sahiplerinin diledikleri şekilde parsel- lemektedirler. Tapu fen heyetlerinin parselledikleri bu büyük arazi parçaları İstanbul'un kenarlarındadır. Bugün şehircilik kaide ve prensiplerine uymayan bu ifraz plân- ları yarın İstanbul Belediyesinin başına bir takım mesele- ler çıkaracaktır.

Belediye hudutlarına mücavir müstakil küçük be- lediyelerdeki ifrazlar ve inşaat bu gün İstanbul bele- diyesini düşündtirmeketdir. Mevcut bu küçük toplu- luklardan daha çok geniş olan yeni ifraz sahaları çok mühim meseleler doğuracaktır.

Şehir hudutlarının uzağmdaki bu arsa spekülas- yonuna, Bayındırlık Vekâletinin de bugüne kadar, her hangi bir alâka gösterdiğini görmedik. Hergün gazete sahifalarını dolduran şehir dışındaki arsa satışları kar- şısında, Vekâlet şehircilik dairesinin veya yüksek Fen kurulunun halkı ve belediyeleri ikaz yollu her hangi bir tebliğine, bir izahına bile rastlamadık. Halkımız hattâ belediyelerimiz bu hususta tamamen bilgisizdir. Halk İstanbul'da arsa alıyorum zannı ve kanaati ile, yolu, ka- nalı, elektriği, suyu olmayan, şehre saatlerce uzak, ha- li sahralara, hakikî kıymetinin belki on, belki, elli mis- li paralar ödemektedir.

Meselenin daha mühim tarafı, şehirlerimizin inki- şafının, bu başı bozuk hareketlerle haleldar edilmesi- dir. Herkes, her istediği yerdeki toprağını parselletir- se, şehir imar plânları ve inkişaf sahalarının durumu acaba ne olacaktır?

Bu sebeple, bu gelişi güzel ifrazlarla Bayındırlık vekâletinin İstanbul Belediyesi ile işbirliği yaparak alâ- kadar olması elzemdir. Şehirlerimizin etrafındaki boş ara- zinin ne şekilde kıymetlendirileceği ve muhafazası hak- kında, Belediyeler Kanununa bazı modern esasları havi maddeler ve hükümler koymak mecburiyetindeyiz. B u - günkü durum çok geç kaldığımızı göstermiş bulunmakta- dır.

Zeki S Â Y A R

Çalışırken tepeme dikilenlerden hiç hoşlanmam!..

(5)

Ş İ Ş L İ C A M İ İ

Y. Mimar Vasfı EGELİ

Beyoğlu semtinde, Ağa Camiinden başka müslüman- ların ibadet edecekleri bir mâbet bulunmaması nazarı dikkati çekmekte, bilhassa Cuma ve Bayram namazlarını islâm an'anesine göre toplu bir halde kılmak mümkün olmamakta idi. Son senelerde Beyoğlunun nufusunun art- ması, bu semtte büyücek bir camiin inşasını bir zaruret haline getirmişti. Bu hususta ilk teşebbüs 1944 de tüccar- dan Şükrü ve Yusuf Gürün kardeşler tarafından yapıla- rak, bir cam: inşası için yüz bin lira teberrü edildi.

cŞişli Canıii Yaptırma ve Yaşatma» derneği adile bir

cemiyet kurularak, camiin inşası, o zaman İstanbul Va- kıflar başmımarı bulunan Vasfi Egeli'ye tevdi edildi. Bir heyet münasip bir yer intihabı için hayli tetkikat yaptı.

Nihayet Şişli meydanına nazır eski süvari kışlasının yeri en uygun görülerek burasının cami inşasına tahsisi için, o zaman Vaii ve Belediye başkanı olan Lûtfi Kırdar'a mü- racaat edilmiş o da teklifi uygun görerek Şehir Mecli- sinden karar çıkartmıştır.

Bu suretle arsası temin edilen camiin inşasına 1945 senesi Haziran ayında başlanmıştır.

(6)

Umumi görünüş

(7)

Camiin gece görünüşü

171

(8)

Camiin inşasına başta Lûtfi Kırdar, Eski Vakıflar L/mum Müdürü Fahri Kiper, Nuri Kozikoğlu, Suad Ka- ıaosman. Ata ve Rahmi Köseoğlu, Vehbi Bilimer ve Mi- mar Vasfi Egeli'nin büyük gayret ve himmetleri dokun- muştur. Camiin plânları Vasfı Egeli tarafından hazırlan- mış, statik tatbikatta kendisine, Prof. Y. Mühendis mer- hum Fikri Santur, detaylarda Y. Mimar Muallim Nazi- mi Yanal ile Mimar Vahan Kantarcı yardım etmişler- dir. Ayrıca İstanbul Belediyesi ve Ticaret Odası, Tica- ret Borsası, Vakıflar Umum Müdürlüğünün yardımları dokunduğu gibi, cami bilhassa vatandaşların maddî yardımları ile inşa edilmiştir.

Camiin plânı, klâsik Türk mimarisindedir. Duvar- lar eski yığma usulde işlenmiş küfeki taşı ile yapılmıştır.

Kubbe, bu duvarlara beton arme olarak oturtulmuştur.

Camiin mimarisi ve plânı hakkında b'r çok tenkitler ya- pılmışsa da, bunlar esaslı bir iddiaya dayanmamaktadır.

(9)

Mimar Vasfı, Güzel Sanatlar Akademisinden mezun olduktan sonra Vakıflar Fen heyetine girmiş ve bütün meslek hayatını eski ve dinî eserlerin tamir ve ihyasile geçirmiş, bu meyanda da, Kemalettin beyin yanında ça- lışmıştır.

Camiin inşasına karar verildiği günden itibaren mi- mar Egeli, bu işin hem mimarı hem de organizatörü gibi

çalışmış ve âbidenin meydana gelmesinde büyük rolu olmuştur.

Bazı kimselerin yersiz tenkitlerine mukabil, Şişli Camiini gören ve gezen bir çok yabancı sanatkâr ve mimarlar, eserin mimarına lâyık olduğu göstermişler- dir.

Memleketimizi ve m'marimizi iyi tanıyan fikir ve görüşlerine kıymet verdiğimiz Prof. Albert Gabriel, 24 Temmuz 1949 tarihli Cumhuriyet gazetesinde camiin mi- marı hakkında aynen şunları yazmaktadır:

«Geçenlerde açılan Şişli Camii, üzerinde konuşulma- ya değer bir eserdir. Bu camiin inşaatını idare den mimar Vasfı Egeli'yi sade bir görmüşlüğüm var, nasıl yetiştiği-

(10)

Kubbe tezyinatı ve Hattat Halimin yazıları

(11)

Milırab ve Minberin görünüşü

(12)

sSİOLİ CAMİÖİ

ICİN ön TASARİ, v.100

Kesit

ti i bilmem. Fakat eserini bitaraf bir gözle tetkik etmek zahmetini gösterecek herkesin teslim edeceği gibi, ben de onun usta bir mimar olduğunu söyliyebilirim. Esasen, v.zerine aldığı ve iyi bir neticeye ulaştırdığı iş onun ka- biliyetlerini ortaya koymaktadır.»

Yazının diğer bir yerinde:

«Bazı sanat münekkitlerinin neler söyliyeceğini gayet iyi biliyorum. Yirminci asrm ortasında camiin içine daha yeni. daha asrî bir şekil bulunamaz mı idi? diyecekler.

Nazari olarak bu hiç de imkânsız bir şey değildir. Fakat meselâ Franssda şimdiye kadar yapılan teşebbüsler pek iyi net'ce vermemiştir. Mühendis de Baudot'nun eseri o- lan (Montartre) kilisesi, birbirini tutmıyan unsurların bir araya toplanmasından başka bir şey değildir. Saint-Pierre de Chaillot Kilisesi de, mimarlarının muhakkak olan ka- biliyetlerine rağmen, hiç de bir şaheser gibi görünmü- yor.» demektedir.

Bu gibi işlerde, çok tecrübeli olan Profesörün müta- lâalarına kıymet vermek yerindedir.

Şişli Camii hakkında bazı mimarlarımızın ve sanat- kârlarımızın tenkitlerini zaman zaman işitiyor veya o- kuyoruz. Eseri beğenenler olduğu gibi, beğenmiyerek tenkit edenier de var! Bugün, tamamen eskinin bir kop-

(13)

yası mahiyetinde eser yapılır mı? diyenlere, Prof. Gab- riel'in cümleleri iyi bir cevaptır. Diğer taraftan proporsi- yonlarmı iç tezyinatını tenkit edenlere gelince, her eser- de bu gibi bazı noksan ve hatalar bulunur. Bunlara da, eseri bir kül olarak mütalâa etmelerini söyliyeceğiz. Baş- ka bir arkadaş bugün yeni bir camii inşasile vazifelendi- rilse, belki eserini günümüzün malzemesile meydana ge- tirmek, plânda ve mimarî elemanlarda yenilikler yapmak istiyecektir. Fakat bu teşebbüs eserin ne dereceye kadar başarılı olacağını önceden bilmemize imkân verir mi?

Vasfi Egeli bütün tenkitlere rağmen kısa bir zaman- da bu eseri meydana getirmek suret'le tecrübeli, ehliyet- li bir sanatkâr ve bilhassa camiin taş ve tezyinat işlerin- de, çalışan elemanları toplamak hususunda iyi organiza- tör olduğunu isbat etmiştir.

Cami 1.250.000 l'raya mal olmuştur. Camiin statik hesaplarını merhum Prof. Fikri Santur yapmış, tatbikat sırasında Vasf' Egeliye yardım etmiştir. Detaylarda, mi- mar Vahan Kantar keza Vasfi Egeli'ye yardım etmşitir.

Camiin projesinin tanzinrnde, Vasfı Egeli'nin Vakıflar arşivinden istifade ettiği ve bazı desenleri kopya ettirdi- ği tarzındaki yersiz iddiaları yapanlara, şu cevabı ver- mek yerinde olur:

Bahusus eski mimarî tarzımızda bir eser yaparken, gerek arşivlerden, gerekse yaşıyan âbidelerimizden isti- fade etmek kadar yerinde bir hareket olamaz. Bu itibar- la, Vasfi Egeli'nin başarısı da, küçültülemez. Şişli camii başta Egeli olmak üzere Türk sanatkârlarının başarılı bir eseridir.

j ç görünüş

(14)

Renkli camlarla ve eski motiflerle süslü biı alçı pencere.

Yazı Hattat Macidindir

Ş İ Ş L İ CA M İ İ'nin

Y A Z I ve TEZYİNATI

Şişli Camii'nin tezyinatı, mermer üzerine işlenen motiflerden başka na- kış, alçı pencereler, ahşap üzerine ya- pılan tezyinat ve eski yazılardan iba-

rettir. Camiin, alçı pencerelerini mer- hum Hezarıfen Osman Ustanın oğlu Tevfik Özkurşun imal etmiştir. Kapı kainatları ve pencereler üzerindeki ah-

şap tezyinatı İzzet Orni, kubbe ve ta- vanlardaki nakış işlerini de Avni U - yar idare etmiştir.

Camiin taş üzerine işlenen tezyi-

(15)

natı Kayserili İbrahim Toklu oğlu ida- re etmiştir.

Camiin yazılarına gelince, bunla- rı zamanımızın üç meşhur hattatı yaz- mıştır. Bunlar, Hattat Hamit, Macit ve Halimdir.

Camiin cümle kapısının üstünde- ki âyet yazısını Hamit yazmıştır. A y - nı kapının sağ tarafından Besmele ile başlayan Sureyi ihlas keza Hattat Ha- midin çok güzel bir yazısıdır. Ancak, bu yazıları, önce Tuğrakeş Hattat İs- mail Hakkı merhum hazırlamıştı.

Meydana bakan kapı üzerindeki Bes- mele Hattat Hamit'indir.

Avlu kapıları üzerindeki iki âye- t icelile Mihri Mah Sultan türbesi ka- pıları üzerinde bulunan ve meşhur Mustafa Rakım'ın yazılarını takli- den keza Hamit tarafından yazılmış- tır.

Şadırvan ile cümle kapısı üzerin- deki âyeti Hattat Macit yazmıştır.

Camiin içindeki yazılara gelince, Mihrab üzerinedki âyet ile Bilal'i ha-

Iiattat Halimin çok güzel olan «Besmele» si

Hattat Macidin yazısı

(16)

Hattat Hjlim'In güzel bir istifi

besî lavhası Hattat Hamidindir. Ciha- rı - yarı - güzin isimlerile cam üzerine renkli bir surette işlenen yazıları ve (Kelimeyi tevhit) i Hattat Macit yaz- mıştır.

Kubbenin ortasındaki istifli yazı- yı ve kuşak tâbir edilen çepeçevre do- laşan âyeti celileyi Hattat Halim pek nefis bir şekilde yazmıştır.

Her üç Hattat'ımız da, eski karak- teri kendi tarz ve şahsiyetlerine göre çok güzel ve muvaffak bir şekilde ya- zarak bu mâbedi tezyin etmişlerdir.

jUİe — -- KÜD6C. PLAN.

ıCVAMtul. 16.6.945.

(17)

B İ R C A M İ P R O J E S İ

Emin ERTAM

Güzel San'atlar Akademisinin 1952 yılı talebe me- saisinden olan bu cami projesi, Beyoğlunda bir arsa üze- rinde düşünülmüştür. İslâmda ibadette müsavat fikri, mabette vahdeti sağlamağa, iç hacimde, mekânda bütün- lüğü temine matuftur.

Cami inşaatının başlangıçtan, şaheserler verdiği gü- ne kadar takip ettiği yol da, inşaat tekniğinin verdiği im- kân nisbetinde bu gayeye hizmet etmek ve ulaşmak ol- muştur. Süleymaniyeden sonra Edirne'de Selimiyeyi ya- pan Sinan'ın bu gayesi, iki eserde açıkça görülür.

Bugün biz bu gayeyi, zamanımızın mütekâmil inşa- at imkânlarım kullanarak ve bu imkânların verdiği, şekil ve hacımları eski inşaat sistemlerinin neticesi olan klasik formlara tercih ederek çok daha kolay, ucuz ve ayni za- manda dînin aradığı parçalanmamış tek mekân ruhuna daha uygun bir şekilde hal ve tahakkuk ettirebiliriz.

Avrupa ve Amerikada dinî mimarî üzerinde modern zihniyetle yapılan çalışmalar modern mimarînin en gü- zel örneklerini vermiştir.

Bu proje, bu zihniyetle hareket edildiği takdirde, bu- lunabilecek bir çok imkânlardan bir tanesini göstermesi bakımından şayanı tetkiktir.

(18)

Elevasyoıılar ve iç görünüş.

Muallim Mehmet Ali. Handan Atölyesi Y. Mimar Emin Ertan G. S. A.

(19)

«SAN FRANCİSCO B A Y » VE F R A N K L L O Y D WRIGHT T A R A F I N D A N TEKLİF EDİLEN K Ö P R Ü Y E DAİR...

Y. Mimar Faruk Sırmalı

Körfezin adı geçen şehrin kurulmuş olduğu Batı sahili ile Berkeley ve Oakland'm bulunduğu doğu sahi- li arasında hâli hazırda iki çelik köprü bulunmaktadır.

Bunlardan ilki (Bay Bridge) 1936 da 77 milyon dolar sarfı ile inşa edilmiştir mil uzunluğundadır. 6 yol ih- tiva eden 2 katlı bir köprüdür. Yıllık bakım masrafı ortalama olarak 1.183.600 dolardır. Diğeri (Golden Gate Bridge) 1937 de 36 milyon dolar sarfı ile inşa edil- miştir, 4200 kadem açıklığı ile hâlâ dünyanın 1 numa- ralı asma köprüsü vasfını taşır.

Seksen üçlük sanatçı tarafından teklif edilen köp- rü ise kâmilen betonarme olup bu her iki köprünün daha güneyinde körfezi bağlamak üzere düşünülmüş- tür. Stanford Üniversitesi köprü inşaiye profesörlerin- den Dr. Jaro J. Polivka ile evvelce 688 kadem açıklık- taki başka bir betonarme köprüyü başarı ile inşa etmiş olan köprü mühendisi Eduardo Torroja, Adı geçen ça- lışma esnasında F. L. Wright'in daimî teknik müşavir- liğini ifa etmişlerdir.

(20)

Golden Gate Bridge

Bütün yapı, ayaklı ve kemerli kısım hep bir ara- da 10 mil uzunluğu bulacak ve kil tabakasını geçerek sağlam zemine çakılacak betonarme kazıklara istinad edecektir. Ortada görülen 1000 kadem açıklıktaki esas kemer; hakikatte, denizden 195 kadem yüksekteki en mürtefi noktada birleştirilerek beraber çalışması temin edilen bir çift kemerden teşekkül eder. Bu birleştirme sathı yeşil saha olarak ele alınmıştır, otomobil amatör- leri için bir dinlenme ve temaşa sahası, mühendisler için ise hayatı kıymette bir dayanma yüzeyi temin e- der. Filhakika bu yeşil «Tuş», diğer taraftan köprünün mekanik bünyesini hayata sokmaktadır...

Köprünün kemerli parçasını teşkil eden sahada yol meyli, motörlü vasıta sürenlere 900 kademe kadar görüş sahası temin edecek surette hazırlanmıştır. Esas şema hazırlanırken, ilerde tren veya diğer serî nakil vasıtalarının yapı bünyesine kolaylıkla ithal edilebil- mek keyfiyeti de göz önünde bulundurulmuştur.

]

San Francisco - Oahland Bay Bridge

Namlı mimar ve projeyi beğenmiş olan sanatçılar başlıca; bu yapının munis ve mütevazi hatlarından bah- sederek, pitoresk güzelliği ile Batı Amerikanın en se- vilen bir beldesi sayılan cazibeli bir körfez etrafında toplanmış bu şehirler manzumesine isabetli bir siluet ilâve edeceği ve onu kıymetlendireceği hususuna isti- nad ediyorlar...

Ekonomik bakımdan sanatçıyı destekleyenler ise eldeki köprülerin boya pusulalarını şöyle göze görüne- cek bir tarafa istinsah ediveriyorlar, işte o kadar... Bu arada köprü inşa sahasında bir otorite olarak tanılan

«Corbetta Construction Co.» aynı hacimdeki bir çelik köprüyü 220 milyona inşa etmeğe mukabil betonarme olan bu köprüyü 130 milyona teklif ediyor...

Velhasıl her ne kadar rüzgârlar usta sanatçının le- hinde esmekte ise de gene A. I. A. (American Institute Of Architects) beynelmilel bir proje konkuru açılmak- lığı hususunda İsrar ediyor, bakalım ne olacak...

(21)
(22)

Yabancı Mimarî:

B İ R J A P O N E V İ (Kenchiku bunka) dan

Japonyada evler ekseriya mahal- lî v e millî mimariye göre inşa edil- mektedir. Bu sahifelerde görülen vil- la da, Japon millî mimarisine uygun olarak inşa edilmiştir. Villanın plânı modern hayatın icaplarına cevap ve- rirken ,iç tezyin ve tefrişte tamamen Japon içtimaî hayatına uyulmuştur.

Japon evlerine malzeme, iklim ve yaşayış ve âdetler karakter ve husu- siyet vermektedir.

(23)

A M S T E R D A S H E B A N K A S I N I N Y E N İ B İ N A S I ( R o t t e r d a m )

( R Y T H M E ) dergisinden Mimarları E. H. ve H. M. Kraayvanger

B. N. A.

Rotterdam şehrine gelen yolcular, şehrin merkezinde yeni inşa edilen, bu binanın yaptığı iyi tesire kapıl- maktadırlar. Bina bankacılıkta bütün yenilikleri ihtiva etmektedir.

P i « f

PCRSONEEL-BUIMTE

, / / ^ CFFECTCN'HAt.

•üi-ıl

n.*' • • ,«»İMAL * r*-T

• 1 = e d -.sr

•*-tt • ' -t—

w " lüEîfC

Kat plânları

.CHLN

CALEOl.

(24)

Dış görünüş ve zemin kat plânı

•ijgjkejKH*,

ı/ıibftıdiKff

\>*«9. 1

1 I

a/and ctahrje *

expeditıc

(25)

Umumî görünüş

Merdiven ve asansör

B Ü Y Ü K B İ R M A Ğ A Z A

( R o t t e r d a m )

Mimarları: Prof. Ir. J. H. Von Den Broek B. N. A. ve J. B. BAKEMA.

Rotterdamda yeni inşa edilen bir büyük passag'in köşesini teşkil eden blok halindeki büyük mağaza bi- nası, her katında satış daireleri olduğu için geniş mer- divenleri ve asansörleri havidir. Merdivenlerin müşte- rileri yormaması için katlar muhtelif nivoda inşa edil- miş, bu suretle bir reyondan diğerine geçiş kolaylaştı- rılmıştır.

Bir kat'm görünüş deseni

(26)

B İ R O T O B Ü S G A R A J I Mimarları ADİE BUTTON

THOMAS BİLBOW Mühendisi A. E. BEER

The Architeet's Journal'den Bu garaj, Londra'da nakliyat İda- resi için inşa edilmiştir.

Londra tramvayları yerine ta- mamile otobüs kullanılması için ve-

rilen karardan sonra Stockwel de bü- yük bir otobüs garajı inşa edilmişti.

Bu garaj 1952 yılı Nisanından be- ri kısmen kullanılmakta idi. Şimdi ise tamamlanmıştır.

Müşteriler teftiş, yakıt temini, bakım, tamirat işleri, işletme büro-

ları, memurlara ait odalar, kantin ve- saire dahil 200 otobüsün sığınabilece- ği bir garaj düşünülmüştür.

Garaj, geçen harbde, hava bom- bardımanlarında yıkılmış olan bir bölgede inşa edilmiştir. Bir çok ana caddeler ile irtibatı vardır.

İnşa tarzı:

Ana bina 392 ayak uzunluğunda 194 ayak genişliğinde. Betonarme çer- çeve üzerine inşa edilmiştir. Kemer- ler, 194 ayaklar genişliğinde 9 adettir.

Garajın sahası 73. 350 ayak ka- redir.

Typical cross scction • <,'.* - I' a']

(27)

İ N G İ L T E R E ' D E B İ R İ T F A İ Y E G A R A J I V E M E R K E Z İ

Belediye Mimarı: F. Hamer Crossley, F. R. I. B. A.

«Official Architect» den

Belediye Bölge mimarı ve itfaiye kumandanının teşriki mesaisile «Bux- ton» şehrinin yeni itfaiye merkezi ge- çen sene ikmal edilmiştir.

Bu garaj geniş bir caddeye yakın ve yüksek bir mevkidedir. Bu cadde- nin her iki tarafında merkez itfaiye

komutanı ve itfaiye personeli için bi- rer ev yapılmıştır. Merkez binası iki kattan ibaret olup etrafta bulunan bi- naların estetik görünüşünü bozmıya- cak şekilde inşa edilmiştir.

Büyük blokun yan tarafında 45 kademik bir hortum ve talim kule-

(28)

si vardır. Bu kule talim ve hortum ba- kımı için her türlü kolaylığı sağla- maktadır.

Kulenin arkasında bir hortum de- posu ve araba garajı vardır.

Ayrıca, yer altında 1250,00 galon su istiab eden bir yer altı tankı yapıl- mıştır. Kontrol odası, makine odasın- da, olup biteni tamamen görebilerek kontrol edebilecek şekilde hazırlan- mıştır. Kontrol odası bilhassa yangın haberlerinin verilmesi ve bir tek me- murun icab edenleri yapabilmesi için tesis edilmiştir. Diğer bir hususiyet de, bütün itfaiye takımının ve aletle-

rinin vaziyetini gösterebilecek bir kontrol levhasının bulunmasıdır. Her hangi bir tâli istasyonda aletler eksil- diği takdirde hususî ışıklarla bu kon- trol odasında gösterilmektedir.

Bütün sistem her hangi büyük bir ihtiyaç karşısında harekete geçecek vaziyettedir. Kontrol odasının yanın- da itfaiye merkez subayının bürosu vardır. Buradan da aletler odası g ö - rülmektedir.

Ayrıca 33 itfaiyeci için koğuş vardır. Yanında tuvalet, duşlar ve bütün konfor temin edilmiştir. Mer- kezde hizmet eden bir tamirat kam- yonu için yer ve akümülatör dolduru-

cusu ile diğer alât edevat vardır. Bi- rinci kata geniş bir merdivenle girilir.

Burada ,yemek, dinlenme, mütalâa odaları vardır. Bu katta nefes alma a- letleri, elbise deposu vardır. Binanın yanında bir talim meydanı bulunmak- tadır. Yerler betondur. Hortumların bakımı için su tesisatı yapılmıştır.

Merkez bina, kalorifer ile teshin e- dilmiş olup, sıcak su tesisatı da var- dır. Hortum kurutma kulesi hortum tamir atölyesi, aletler salonu, çok ik- tisadî şekilde aydınlatılmıştır.

Binanın her tarafında tesis edil- miş olan renkli ışıklar erlerin vazife- lerini kolaylaştırmaktadır.

(29)

B İ R S A N A T O R Y U M

Mimarı F. GORLİER

(D'Architecture et d'Urbanisme) dergisinden

Bu sanatorium iki kanattan iba- rettir. Birinci güney kanadı hastalara tahsis edilmiş olup her iki tarafın ar- kalarında sıhhî tesisler vardır.

Bu uzun kanada amut olan kısım- da idare, tıbbi servisler, yemek ve toplantı salonları, kabul, hasta bakıcı lojmanları ve saire vardır.

Teknik servisler, teshin, çama- şırhane ayrı bir binada toplanmıştır.

Umumî giriş muhtelif kısımların bağ- landkları büyük hole bağlıdır.

Binada üç merdiven ve hasta a- sansörü vardır. Toplu koğuşlardan başka tek yataklı odalar mvecuttur.

Bu odaların eb'adı 2.2 x 3.00 metredir.

Odaların önlerindeki teraslar yatakla- rı güneşin çok kuvvetli olduğu saat- lerde muhafaza etmektedir.

Sanatoryum tbbî kısmı, büyük muayene salonu, oto-rhino-laryn-go- logie, stomatologie, radiologie, film analizi, radiologi pneumatorax, ecza- ne kısımlarını laboratuarları, ultra- viole dairesini ihtiva etmektedir. Bü- tün tıbbî servisler şimal cephesinde- dir. Üst katta cephesinde batî sterli-

zasyon, narkoz, x şuaı ve laboratuar- lar vardır. Doğu cephesinde, ameli- yathane, doktorların büroları, mua-

yenehane bulunmaktadır. Üst katta, müdire ve hasta bakıcılar lojmanları konmuştur.

l^, ı . • . . ! j . I ! ı l • • | ; ı l L' " | ' U " " | ' LU ' j ' ' ' "

(30)

«Camus» usulü ile yapılmış bir evin içi

CAMUS İ N Ş A A T USULÜ

Halen Fransa'da tatbik edilmekte olan Camus in- şaat usulünde binanın kısımları önceden hazırlanmak- tadır. Bu suretle inşaat müddeti zikre şayan derecede kısalmaktadır. Mucidi mühendis Raymond Camus'un ismi ile tanınan bu ameliye 120 metre uzunluğunda ve 10 metre derinliğinde sekiz katlı bir binanın inşa asının sekiz ayda tamamlanmasını mümkün kılmaktadır.

Ananevi usullerle bu büyüklükteki bir binanın inşası iki sene sürmektedir. Camus usulü dahilinde inşa edi- len bir bina, evvelce imal edilmiş muhtelif büyüklük- te ve muhtelif şekillerde bölmelerden müteşekkildir.

Bu bölmeler, Le Havre'da bulunan Camus fabrikasın- da imal edilmektedir. Bu usulün bir diğer faydası da gerek fabrikada gerekse inşaat mahallinde işleri büyük ölçüde basitleştirmek suretiyle ihtisas sahibi işçi ihti-

yacını azaltmaktadır.

(31)

1 — Camus usulü ile inşa edilen bu blok apartıma bit mek üzeredir. Bu binada 700 bölme kullanılmıştır.

2 — İnşaat halinde bir e- vin umumî manzarası görül- mektedir. Birinci kat bitmiş, ikincisine başlanmaktadır.

Muazzam vincin yardımı ile evvelden imâl edilen bölme- ler yerlerine konmaktadır.

3 — Resimde vinçle indi- rilen bir bölme görülmekte- mektedir. Camus usulü dahi- linde birinci kat hariç heı hafta bir kat inşa edilmek- tedir.

4 — Mühendis Camus, mer- divenlerin de evvelden imal edilmesini imkân dahiline koyan hususî bir usulü ile bunlar üç dakika gibi kısa bir zamanda yerlerine kon- maktadır.

6 — Bu duvar ve pencere evvelden fabrikada imal e- dilmiştir. Beton döküldükten ancak 24 saat sonra bölme kaldırılmaktadır.

5 — Resimde Camus fab- rikasında çalışan bir işçi düz bir sathın üzerine plak- ları yerleştirirken görülmek- tedir. Baş aşağıya konan bu plaklar yerleştirilmesi bittik- ten sonra üzerlerine beton dökülecek ve alçı ile sıvana- caktır. Bilahare evin tava- nında kullanılacaktır.

(32)

K Ö Y D E Y A Ş A Y A N M İ M A R I

Kaysernin Karaev Köyü yapıları üzerine bir etüd

Hazırlayan:

Arkeolog Mahmut A k o k 19 5 3

Orta Anadolu'da tarih öncesi ve tarihî çağların ay- dınlatılması için önemli bir arkeolojik mevki olan ve arkeoloji edebiyatında Kültepe diye tanılan yerde 1949 - 1951 yıllarında yapılan kazılarda mimar olarak bulunmuştum. Buradaki çalışmamın müsait saatlerin- den ayırdığım vakitlerde eski ve yeni varlığı aynı za- manda ve birlikte tanıtabilmek için Karaev köyündeki modern mimariyi de tetkik ve tesbit ettim. Orta Ana- dolunun bu küçük köyünde öyle şayanı dikkat mimarî unsurlara rastladım ki bunları küçük bir etüd olarak neşretmeği, her bakımdan tanımağa ve tanıtmağa mec- bur olduğumuz Anadolu'muzun kültürünü yayma bakı- mından yerinde bir iş olarak gördüm.

Bu tetkik ve etüdlerimi başarmakta büyük kolay- lık ve teşviklerini gördüğüm Arkeolojik Kazı Heyeti- nin Sayın Başkanı Doktor Doçent Tahsin Özküç'e bura- da teşekkür etmeyi borç bilirim.

Arkeoloji heyetimiz Karaev hakkındaki Kültepe- de zamanımızdan 3000 - 4000 sene evvelinde yaşamış insanların mimarî bakiyelerini tetkik ve tesbit ile gö- revli iken onların dağınık buluntularına gerçek bir mâ- na verebilmek için, aynı yerde bugün - aşağı yukarı

aynı şartlarla - yaşayan insanların mimarlık sanatları da tetkik etmek ve tanımak mecburiyetini duydu. Eski ile yeni arasında müşterek bağ olan hayat birliğine işa- ret eden kısımlarla bir dereceye kadar eskinin mâ- nalandırılması mümkün oldu.

Bu küçük köyde va modern mimarî üzerinde yap- tığımız etüdü neşretmek yoliie öteden beri Anadolu'mu- zun büyük şehirlerinde yapa geldiğim eski ve yeni mesken tiplerini tetkik konusunu, köylerimize kadar genişleterek mevzuumu daha etraflı bir hale koymak fırsatını da elde etmiş bulunuyorum.

Yurdumuzun her köşesi ve her çeşit tetkik konu- lariyle doludur. Genç araştırıcılara bir misal olması ba- kımından da bu etüdüme bir şekil vermiş ve üzerinde de ehemmiyetle çalışmış bulunmaktayım.

Karaev köyünün mevkii ve ilk yerleşme:

Karahüyük = Karaev köyü Kayseriden 21 kilo- metre mesafede ve Kayseriden Sivasa giden tren ve şo- se yollarına pek yakın bulunmaktadır. Gömeç tren is- tasyonunun şimalindeki düzlükte ve 2800 metre uzak- tadır. Köyün kurulduğu mevki tarihe ve bilhassa Hi- titler çağında (Kaniş) adile tanılan mühim bir belde- nin kenarıdır.

K ö y arazisi Bünyanın Karst Kaynağından çıkan Sarımsaklı suyu ile ve oldukça muntazam kanallarla sulandığından çok münbit ve mahsuldardır. Karaev k ö - yünde 55 hane bulunmaktadır. Bu modern köyün ilk kuruluş tarihi zamanımızdan 160 sene evvelsini geçmez.

Eskiden küçük bir çiftlik iken, dışarıdan bol miktarda getirilen yanaşmalar ve Azapların uzun müddet köyde ikamet etmiye mecbur oluşlarından köyün yavaş, ya- vaş büyümesi lüzumu hasıl olmuş ve muvakkat gelen- ler, çoluk ve çocukları da getirerek burada yerleşme yolunu tutmuşlardır. Bugün köyün sakinleri civardan gelmiş halktan terekküp etmektedir. Yakın zamana ka- dar yarıcı olarak çalışan Karaevliler bugün mevcut k ö y - arazisinin büyük bir kısmına sahiptirler.

(33)

Harita 1

Köyde halen içme suyu yoktur. Bundan 10 sene ev- vel yapılmış bir tesis az ömürlü olduğundan kısa bir zamanda bozulmuştur. Bugün bu içme suyundan cami meydanında kuru bir çeşme hatıra olarak meydanı süs- lemektedir.

Köyün halkı kullanma suyu için tarla ve bahçeleri sulayan arklardan faydalanırlar. Bazı evlerde kuyular da mevcuttur.

Köyün bütün arazisi her taraftan kanallarla çev- rilmiş olduğundan her mevsim yüksek sahadan gelen çamur ve mil dolayısiyle köyün bugün kurulduğu saha yükselmektedir. 80 sene evvel yapılmış evlerin taban seviyeleri yapıldığından bugüne kadar 1.25 metre aşa- ğıda kalmıştır. Nitekim bu topraklarda zamanımızdan

(34)

~ s -r ıvmmmmm

3500 sene evvel mesken kurmuş olan Asur kolonileri ikamet sahası olan v e haritamızda K a r u m = pazar y e - ri olarak gösterilen m e v k i d e ilk yerleşmenin temelle- ri, bugünkü toprak yüzünden 4 metre kadar derinde bulunmaktadır. D e m e k oluyor ki, arazi asırlar b o y u n - ca v e su cereyanları istikametine yükselmektedir. K a - raev köyünde u m u m î tesis olarak bir cami, bir namaz- gâh, bir ilk okul v e öğretmen evi bulunuyor. Cami ve namazgâh binaları 80 sene kadar evveline aittir. Öğret- men evi ile okul Cumhuriyet devrinde yapılmış m o - dern binalardır.

Bugünün sokak ve yolları alelade topraktır. So- kakların bazı kısımlarında kenarlarına dizilmiş taşlarla bir nevi trotuvarlar yapılmıştır.

U m u m î bir tesis olarak k ö y mezarlığını da zikrede- biliriz. K ö y ü n tarihî bir şehir harabesi olan Kültepe

v//\

TJFYFIK vr s Al/M A- £*LERİNb£ ASMA M E KD! VE fi A'A VSeW i 1 1 JI t

iKKeaos

J)

U İ U

L -S

M S

r? t

GFZ/NT/

TEVFfK VE SAl/M J. EVJ.E/Z/ .

y - O r t t r

A.A

V

G.U_N£y£. ŞJKAN CEPHEsj * RKFOltH/ M.AKOfCf

(35)

BAKAM C2PHİ ARKEDIOO M.AKOK^

höyük'ün k ö y e en yakın olan kısmında tesis edilmiştir.

İçinde v e etrafında duvar tarzında herhangi sınır yoktur.

K ö y d e b u g ü n k ü yapılar v e yapı malzemesi:

Karaev k ö y ü n ü n yapıları kuruluş çağile alâkalı bir mimarî özellik taşımakla beraber mahalli malzemenin verdiği imkânlarla, ihtiyaçların doğurduğu zaruretlerle vücut bulmuştur. Mimarlık ölçüleriyle ele alınabilecek- lerin tipleri Osmanlı amper usulü diyebileceğimiz şe- kildedirler. Bilhassa bu tetkik k o n u m u z içinde bulu- nan iki bina örneği ile diğer mimarlık detaylarında gö- rüleceği veçhile Türk Osmanlı ampir usulünü bu köyde tesbit etmek mümkündür.

Plân tertib etmek bakımından Karaev k ö y ü yapıla- rı zemin aktlarında bir yayılma v e genişleme usuliyle kurulmuştur. B u katlar plânın tanzim etmede ilk dü- şünce mahallin ziraat hayatına uygun olmasiler izah e - dilebilir. Geniş samanlıklar, d e p o v e ahırlar, geniş ge- niş sahalar kaplar. Zemin katlarda kışlık odalarla, iş- evleri v e kilerlikler bulunur. Velhasıl zemin katlar, e - vin günlük hayatını çevirecek durumda tesis edilir.

KAVSERİrilN ZKARAEV KÖYÜMD£rt yÂs/N y/tMAi EVİ

(36)

KONSOL ÇSJ/TLm

« S i

Üst katlar ekseriyetle yazlık ikamete mahsustur.

Ve misafirler de burada barındırılırlar Alt katın geniş toprak damlarından her vakit bir taraşa gibi faydalan- mak mümkündür.

K ö y evlerinde orta avlularının da büyük bir hiz- met ve işe yaradığı aşikârdır. Dış ve kenar avluları o- lan evler de vardır. Bu neviden avlularda ev vasıtaları barınırlar. Köyün meskenlerinin dış tarafı tamamen tarla ve bahçelerle çevrilmiş olduğundan birçok evler bunlardan birer avlu gibi faydalanmak yolunu tutmuş- lardır.

Köy yapılarında bilhassa işlenmeğe fazlasiyle elve- rişli ve bir nevi volkanik Tüf olan yapı taşı kullanılır.

Bu malzeme burada kolay, ucuz temin edildiğinden binalar hep bu taşla yapılmıştır. Birçok binalar bu ta- şın alelâde düzenli olanlariyle kurulduğu gibi büyük bir kısmı da malzemeyi işlemek suretiyle kullanmışlar- dır. Taş duvar örgülerinde çamurdan harç görülür. Du- varlar arasında ağaç hatıllar kullanmak esastır. Kat döşemelerinin ufkî atkıları ile dam örtüsünün ufkî at- kıları ağaç direk ve kirişler şeklindedir. Bu kirişler ü- zerine sal denilen geniş ve yassı taşlar konulmak sure- tiyle döşemeler temin olduğu gibi damların toprak dö- şemeleri altına da yine aynı şekilde ve bu defa ikinci derecede yassı taşlar koymak suretile de tavan örtüsü temin olunur.

Orta avlularla iş ve aş evleri ve ahır tabanları hep taş döşemelidir. İş evlerinde Tandır denilen bir nevi fı- rın bölmenin ortasını jşgal eder. Bu iş evleri kareye ya-

(37)

km plânlıdır. Etraf duvarlarında yerli dolaplar ve ah- şap raflar bulunur.

İkamet odalarında kenarları kesme taşla çevrilmiş sedirler ve duvarlara yerleştirilmiş dolaplar bulunur.

Bilhassa her odada çağtaşı denilen el yıkamaya yara- yan delikli taşlar bulunur. Bunlardan ihtiyaç olduğu takdirde bir hamam gibi de faydalanılır.

Zemin katlardaki odaların sokak ve dışarı ile mü- nasebetleri azdır. Ekseriyetle orta avludan servis ve e- şik bakımından faydalanırlar. Sokaklara açılmış olan pencereler küçük delikler halindedir.

Üst kat pencereleri ekseriyetle sokağa nazır olup geniş ölçüdedir. Bu pencerelerde demir parmaklıklar bulunduğu gibi bazı binalarda ayrıca ahşap kanat şek- linde kapaklar da vardır. Bu pencerelerin doğramaları camlıdır. Üst kat pencereleri kenarlarında muntazam taş söke ve lentolar bulunur.

Birçok evlerde tavanlar meri kirişlidir. Diğer bazı binalarda bağdadî üzerine sıva ile yapılmış tavan- lar da görülmektedir.

Binaların iç duvar yüzleri umumiyetle samanlı ça- murla - kaba sıva şeklinde - sıvalıdır. Bu çamur sıva- nın üstüne fıtıklı kireç harçla ince sıva da yapılmıştır.

Evleri hemen her mevsim kireçle badana etmek âdeti bu köyde mevcuttur.

A

(38)

DUA1AH a. £V! Ct/MBAS) KÛHSOtiA/U

Karaev k ö y ü n ü n yapılarında mimarlık sanatımızı alâkadar eden v e bu bakımdan üzerinde durulmaya de- ğer yapı detayları görülür. Bu meyanda bilhassa, çeşit- li kemer özellikleri gösteren sokak v e oda kapıları pen- cereler, cumba konsolları ile' bilhassa d a m çörtenler şayanı dikkattir. Biz bunlardan çeşitli örnekleri merak- lılara takdim etmekteyiz.

A y r ı c a v e müstakbel bir yapı halinde görülen Tandır evlerini de mahallî hususiyet arzeden bir bina şekli olarak sunuyoruz.

Kara ev köyünün tipik ev mimarisini gösteren bi- nalarında ikisi üzerinde tetkik ve çalışmalar yaptık.

Bunların bazı özelliklerini de ayrıca ayrıca açıklıyarak gördüğümüz hakikati tam mânasile realize etmek eme- lindeyiz.

Yasin Yılmaz evi:

Altmış sene evvel kurulmuş bir binadır. Zemin ka- tında, kış evi, yanaşmalara mahsus oda ile iş evi bö-

JöirjfKirı'ın jkaraev jcöyü yAP/LAR/MDJ

KAt< ve a<za<S/

° -r e 3 j r ır^cm.

V A Y

(39)

lümlerile, samanlık v e ahırlar bir orta avlu etrafında toplanmıştır. Üst kata c ü m l e kapısı gerisinde arka kı- sımların damlarına çıkmak için başak bir merdiven de bulunmaktadır.

Üst katta iki sofa ile dört oda bulunur. Sokak ü - zerindeki kısım muntazam bir yapı ise de arkada bu- lunan daha alçak seviyede ve karışık malzeme ile k u - rulmuş bir yapı halindedir.

Yasin Yılmaz evinin düzgün bir mimarî gösteren kısmı sokak üzerine rastlayan ve iki katlı olan grubu- dur.

Bunun alt katında kış odasiyle, kilerlik ve üst ka- tında da bir sofa kenarında üç oda yer alır. Odalardan birinin sokak tarafına muntazam konsollu cumba y e r - leştirilmiştir. Üst odaların dış duvarları Bolu taşından- dır. Oda tabanları taş döşemeli olup muntazam sedirlere maliktir. Her odada Çağtaşı denilen el yıkama yerleri

@ MeAme/jB^man crrrrMr

(40)

Şj Ço&JK.

BİŞIR/K - ÇA*lt#

\ PAfiS/AGAO NSZEN \

Bazı inşaat detayları

• w p34V>f

M R M- .

YAS İKİ YILMAZ EV/NDSH BİR. KESİT

»«• «o Cm.

yavjERirilH ZKİÜAEV KOYUfİDE / KAPU VS P£/TC£f?E ÇES/TLER,!

sepia. SJYftAK £V/NQ£ DAV PfCtS/ fâ) 0PA .KAfXJ<Q

4i" /ı\'"

AKKEOlOG A-f-AKOKf

(41)

vardır. Tavanlar meri kirişlidir. Duvarlar kireç sıvalı- dır.

Yasin Yılmaz evine muntazam kemerli ve merakla işlenmiş, geometrik motiflerle süslü bir kapıdan girilir.

Bu kapı, binanın konsol cumbalı cephesile güzel ve bü- tün bir ahenk yaratmaktadır.

Tevfik ve Salim evleri:

Bugün iki kardeş aileleri tarafından iki ayrı ev gi- bi kullanılan bu bina plân ve yapı hususiyetleri bakı- mından tam bir bütün teşkil etmektedir. Zemin kat plânı çok yaygın bir şekilde tertip edilmiştir. Ve ihti- yaca göre ve ilâveler yapılarak iki ayrı ev gibi kullanı- lır hale sokulmuştur.

Bu evin iki ayrı orta avlusu bulunmaktadır. Avlu- lar etrafında eş evleri, depolar ve ahırlar yer almakta- dır.

Üst kat üç odalıdır. Bu odaların şimale bakan ci- hette (gezinti) denilen, üstü açık taraşa şeklinde bir gi- riş kısmı bulunur.

Orta odanın sokağa bakan tarafında ahşap konso- la bindirilmiş balkon bulunmaktadır. Bu balkonun ke- narında taş korkuluk üstüne yüksekçe demir parmak- lık konulmuştur. Bu binada da karakteristik mimarî bir hususiyet gösteren yapı grubu yine sokak cihetin- deki iki katlı kısımdır.

Tevfik, Salim evlerinin de bu kısmı altında kış o- dalariyle depolar yer almaktadır. Alt katın duvarları muntazam taştan ve kaim bir şekilde yapılmıştır. Üst kat odalarının duvarları ise yonu taşı cephelidir.

Kat döşemeleri ile dam örtüsü ağaç kirişlere basmak- tadır. Odaların duvar yüzleri çamur üzerine kireç sıva- lıdır.

Karaev köyü yapılarındaki bazı mimari detaylar:

Tetkik konumuz olan köyde yontulmağa çok elve- rişli olan taş malzeme ile yapılardaki mimarî detaylar şayanı dikkat çeşitler göstermektedir. Bu zengin buluş- lar en ziyade kapılarda kayda değer çeşitler göstermek- tedir. Bu zengin buluşlar en ziyade kapılarda kayda de- ğer şekiller arz ederler.

Bunların ekseriyetinin Osmanlı ampir çağı içine rast- layan özelliklerle uslûplanmış olduklarını tesbit ettik.

Kullanılan taş cinsinin düz lento kapı yapmağa elveriş- li olmasına rağmen, muteber üslûpta kemer yapma ar- zusu hâkim tutulmuştur. Bunlar arasında tam yarım daire, altıda bir daire ve üç merkezli dairelerle yapıl- mış kemerler olduğu gibi konsol kemer diyebileceğimiz nevileri de vardır.

Cümle kapıları çok defa avlulara açılmaktadır.

Evlerin birçoğunda çatal kapı denilen geniş iki kanatlı kapılar bulunur. Bu kapılardan koşumlu arabalar da rahatça geçebilmektedir. Bundan başka küçük tip cümle kapıları da varsa da bunların küçük tip evlere mahsus oldukları görülmektedir.

Oda kapılarının klâsik ölçüye uygun olarak ya- pıldıkları görülmüştür. Kapılarda ahşap kanatlarının ekserisi çakma kapı şeklinde imal edilmiştir. Bunlarda- ki demir takımlar, dövme demirden yapılmıştır. Bazı samanlıkların kapılarında ahşap kilitler görülür ve bu kapılar ekseriyetle dışa doğru açılırlar.

Pencereler umumiyetle düz lentoludur. Bazı bina- larda kemerli olanlar da vardır. Kenarları muntazam yonu taş sövelidir. Köyün bütün pencerelerinde de- mir parmaklık görüldüğüne nazaran bu halin bir ge- nel kaide olduğunu kabul edebiliriz. Pencere ve doğ- ramalarındaki camlar geniş oluklarına oturtulmuştur.

Toprak dam yapısının tamamlayıcı bir unsuru o - larak binalarda çörten denilen yağmur olukları çubuk cinsinde şekil gösteren zarif örnekler halindedir.

Bunlar esas şeklini Anadolu'nun klâsik mimarisinden almakla beraber mevzubahis ampir çağı uslûbile iş- lenmişlerdir. Köyümüzde kayde değer on çeşit zarif şekilde çörten tesbit ettik. Birçokları şekilleri basit düz çörtenler olmakla beraber, içlerinde dirsekli ve yandan delikler olanlar da bulunur. Pek yeni yapılan binalarda arslan başı şeklinde olanları vardır.

Karaev köyünün yapılarında Aşevi = Tandırevi gibi mahallî bir özellik taşıyan şayanı tetkik bir kısım mevcuttur. Bunu bilhassa Osman Çavuş evinden ala- rak sayın okurlarımıza sunmuş bulunuyoruz. Bu nevi- den aşevlerinin enteresan şekilde bacaları bulunmak- tadır. Yine sunduğumuz resimler arasında bu neviden baca şekil çeşitlerine de işaret etmiş oluyoruz.

Evlerin tamamlayıcı bir unsuru olan kapılar yapı- cılıkla mezcedilmiş bir hususiyet göstermektedir. Biz bunlardan yalnız kapı ağırlıklarından 3 örnek suna- rak bu kapının da şayanı dikkat olduğuna işaret et- mek istiyoruz.

Orta Anadolu'nun küçük bir köyünde bulunan ya- pıcılık ve mimarî varlık özellikleri yazılarımız ve y e - rinden almış olduğumuz resimlerle canlandırmağa ça- lıştık. Bütün köylerimizde sathî bir bakışla görülen bu muhitte, gerek maddî ve gerek manevî birçok kıymet- lerin bulunabileceğini meraklılara bu vesile' ile de ha- tırlatmış bulunuyoruz.

(42)

Y A P I S A N A T I N D A USULLERİN YENİLENMESİ MİMARİ USULLERİ

M. Lucien Bechmann Tercüme eden: Naci Meltem.

(Bu makalenin baş tarafı 3/4-1952 sayısında) Teşkilât ve teçhizat plânı: Şantiyenin kendisine mahsus bir hususiyeti vardır. Şu halde burada bir şan- tiye için etüd edilmesi ve hazırlanması lâzım gelen şey- lerin esas hatlarını göstermekle iktifa etmek lâzım ge- lecektir. Şehir içinde, cadde üstünde, etrafında mev- cut binalar bulunan bir mahalde, katları olan bir bi- nanın şantiyesinin teşkili ile, etrafı açık bir yerde ve bina topluluklarından uzak bir mahalde bahçeli evler veya bir hastahane gibi müteferrik binalardan müte- şekkil bir şantiye teşkili arasında tatbikatta mühim farklar olacaktır. Bir tarafta halli kolay olan bir mev- zu, diğer tarafta güç olabildiği gibi, sureti haller de çok muhtelif olabilir. Burada tafsilâta girişmeden tet- kik edilmesi lâzım gelen esaslı noktaları zikretmekle iktifa edeceğiz.

Tahdit: Umumiyet itibarile emniyet tedbiri bakı- mından ve imalata ait malzeme ve tesisatın depo edil- mesine müsaade edilen sahayı tahdit için şantiyelerin etrafı kapatılmalıdır.

Giriş çıkış mahalleri: Bazı ahvalde giriş çıkış m e v - zuu ortaya çıkar veya bunların ihdası lâzım gelir.

Su: Gerek muvakkat, gerek tesisatı ikmâl edilmiş binada kalmak üzere, şantiyeye getirilmesinin etüd edilmesi zarurî bir unsurdur. Bu mesele ekseriya ol- dukça uzun çalışmaları icab ettireceğinden zamanında bu mevzu ile meşgul olunmalıdır.

Elektrik: Terfi ve nakil aletleri ile, betonyer, tu- lumba ve şantiyenin tenviri için, lüzumunda muvak- kat bir şube hattı ile elektrik cereyanı temin etmek şayanı tercihtir. Su için olduğu gibi elektrik temini için de lüzumlu müddet nazarı itibara alınmalı, şanti- yedeki tevziatı ve lüzumlu kudret miktarı etüd edilme- lidir.

Tazyikli hava: Tazyikli hava tesisatı bulunan şe- hirlerde bu tesisat bazı makinelerin işletilmesi için şantiyede faydalı olabilir.

Terfi ve nakil vasıtaları: Terfi için en elverişli tesisat tetkik edilmeli, müteahhitlerin ellerinde bulu- nanlar nazarı itibara alınmalı, bunların mevkileri tâ- yin edilmeli ve her nevi imâlatta görebilecekleri hiz-

metler için azamî istifade imkânı araştırılmalıdır. Bü- yük bir şantiyede bu vasıtalar daha seri iş görülmesi- ni temin ederler. Bunlara ait mufassal bir etüdün mi- mardan istenmesi yerinde bir hareket değildir. Mima- rın vazifesi bu meseleleri müteahhit ile beraber tetkik etmek, onların programlarını gözden geçirerek irtibat- landırmak, muvafakati alınmadan, arzedilen teklifle- rin tadili ve tasdiki yapılmadan işe başlanmasına mâni olmaktır. İnşaatın ehemmiyeti itibariyle şantiyeden alınan kararların tevsiki bakımından b u tertibatın he- yeti umumiyesi bir plân üzerine tesbit edilebilir. Bu plân üzerinde sahanın tahdidi; giriş çıkış mahalleri, şantiyedeki münakale yolları, her müteahhide ait mal- zemenin depo edileceği sahalar, bunların büroları, mi- marın bürosu, vestiyer, işçilerin helâları, alet ve ta- kım yerleri, su ve elektrik tesisatı gösterilir. Kısaca, evvelemirde şantiyeye tam bir nizam verilmesi, her şe- yin yerinin tâyini ve şantiyeye ilk gelmiş olanın, te- kaüdüm düşüncesi ile kendinden sonra gelecekleri dü- şünmesinden, her beğendiğinden istifadeye kalkması ön- lenmelidir. Eski usullerde şantiyenin teşkilât ve niza- mı ihtiyacı o kadar zayıftır ki, bu hususta mimarın müdahalesine lüzum göstermemiz bizi işi izâm etmek- le müttehim vaziyete düşürecek derecededir. İntizam ve teşkilâtm usullerde mübrem unsurlar olduğunu ve usullerin de tasarrufun kaidesini teşkil ettiği şüphe- sizdir.

Sipariş ve teslimat: Bir netice elde etmek için emir vermek kâfi dğeildir. Bu emirlerin tatbik edildiğine emin olmalıdır.

Müteahhitlerin malzeme siparişlerini yapmış ve matlûp zaman zarfında teslim edileceğine dair kati müddetler tesbit etmiş olup olmadıklarını mimarın a- raştırması lâzımdır. Tavsiye ettiğimiz bütün bu teşki- lât, inşaatın seyrine ait grafiğin tanzimi hakkındaki gayretler, bazı alât ve malzemenin vaktinde teslim edi- lememesinden dolayı aksayabilir. Şu halde, malzeme- nin teslimatında, nakliyatında vukua gelebilecek ge- cikme ve gayri muntazır bir hadiseyi bertaraf edebile- cek kâfi bir müddet nazarı itibara alarak tesellüm ta- rihinin ona göre tesbiti lâzımdır. Teslimatta, vukua gc-

(43)

lebilecek gecikmeden masun kalmak için evvelden stok yapmak iptidaî bir tedbirdir.

Tediye zamanı gelmiş bir bonoyu ödemiyen tüc- carın bu hareketi şeref kırıcı addedildiği halde inşaat malzemesinin tesliminde vuku bulan haftalık gecik- meler tabiî addedilmektedir.

T A T B İ K A T

Bundan evvelki iki kısımda müteahhitlerin teşriki mesaisinin mimara eserini nasıl istikmale hizmet etti- ğini gördük. Umumiyetle müşteri işe bir an evvel baş- lanmasını arzu eder. İmkân nisbetinde müşterinin a- celeciliğini teskin etmek ve âni hareketinin ilk kurba- nının kendi olacağını ona anlatmak lâzımdır.

Hazırlıklarımızı yapmakta sizi serbest bırakan bir müşteriniz olduğunu tasavvur edelim. İnşaata başlaya- cağınız günü tâyin etmiş ve şimdiye kadar işlenmemiş grafikteki hakikî tarihi tesbit etmiş bulunuyorsunuz.

Artık şantiyede ameliyatı takip etmekten başka yapa- cak bir iş yoktur. Mimarın şantiyeye yapacağı munta- zam ziyaretlerin esas gayesi sureti hal bulmak değil, inşaatın kontrolüdür.

Mimar şantiyeye, malzemenin evsafını, bu malze- me ile yapılan işçiliğe verilen ihtimamı, yapılan işin plânı ve şartnameye uygunluğunu kontrol için gelir.

Tasavvur edilmiş olan gidişatı temin etmek için işlerin temposunu gözden geçirir. Her ziyaretini de ta- savvur edilmiş vaziyeti ile işlerin filî ilerlemesini mu- kayese eder ve gecikme belirdiği taktirde geri kalan- ların faaliyetlerine hareket vermek ve zaman kaybını telâfi etmek için, bunun sebeplerini araştırır.

Mühim inşaatta şantiyenin muntazaman fotoğraf- larını aldırmak çok faydalıdır.

Klişeleri üzerine tarih konan bu vesikalar bilhas- sa komşu binaları ile ileride çıkması muhtemel ihti- lâflarda müsbit evrak olarak kullanılır. Şantiye defte- rine her günkü vekayi, muhalefeti havadan mütevellit inkitalar ve umumiyet itibarile hesabı katî için lüzum- lu olabilecek bilgiler ve vukuu halinde gecikmelerin ciheti aidiyetini tâyin edecek malûmat geçirilir.

Çetin mesleğinin faaliyeti sırasında mimar, sanat- kâr ve fen adamı vasfını bir de muhasiplik rolü vasfını ilâve eder.

İcabettirecekleri masraf bakımından mimar vere- ceği emirlerin neticelerini gözden kaçırmamalıdır. İhti- lâflar eksik olmadığından, tam bir dosya teşkil etmek için lüzumlu tedbirler alınmalı ve gerek müşterisinin, gerek kendi menfaatlerini korumak için katî evrakı müsbiteyi temin etmeğe gayret etmelidir.

Mes'uliyetlerimiz ağır ve ekseriya da haksız ola- rak ortaya konmaktadır. Bu sebeple daima ihtiyatlı ol- mak lâzımdır. Mühim mahiyetteki şifahî emirler bilâ- hare yazı ile temin edilmeli ve müşteri ile bile ileride bir ihtilâf mevzuu olabilecek hiç bir şey ortada kalma- malıdır.

İnşaat işlerinin sevk ve idaresi çok faaliyet, dikkat ve tecrübeyi icabettirir. Ehemmiyetli olan işçilik te- ferruatına nüfuz ve malzemenin evsafını taktir edebi- lecek nüfuzu nazara sahip olmak uzun zamana müte- vakkıftır.

İşlerin iyi yürütülmesi için lüzumlu olan otorite tecrübe ile elde edilir.

Her yeni şantiye yeni bir ders demektir. Mimar burada karşılaşılacak müşküllerden sonraki işlerinin hazırlanmasını tekemmül ettirmek için, istifade etme- sini bilmelidir. Mücadele edilmesi lâzım gelen eski âdetlerden biri de müphemiyettir.

İnşaat için lüzumlu aksamın evvelceden atelyeler- de hazırlanmasında rastlanan müşkilâtın sebebi bu tak- ribiyet alışkanlığındandır.

Makine sanayiinin ölçü katiyeti inşaat işlerinde kabili tatbik değil ise de, rasyonel tatbikat için kâfi bir ölçü katiyetine ihtiyaç vardır. Şu halde kabili tecviz hudutlarının tâyini lâzımdır. Umumiyet itibarile şan- tiyenin sevk ve idaresi işlerinin sonuna doğru daha

müşkülleşir. Bu sırada şantiyeedki müteahhitlerin ade- di daha çoğalır ve işin nihayet bulmasına yakın faali- yetleri gevşer.

Kabul muamelesi: Geçici kabul dediğimiz, işin bittiğinin ve mukavele hükümlerine uygun olduğunun tevsikidir.

A z ehemmiyetli işlerde götürü bedelin son taksiti- nin ödenmesi işin kabul edildiğini gösterir. Büyük şan- tiyelerde müteahhitlerin hususî surette davet edilme- lerini icabettirir. Kabul muamelesi bütün işler için hep birden yapılabileceği gibi her kısım için veya kısımlar grupları için ayrı ayrı da yapılabilir.

Çatı, kalorifer, doğramalar gibi bazı imalât işleri diğerlerinden çok evvel ikmâl edilmiş olabileceklerin- den bunların kabul muameleleri, bir kaç ay sonra ta- mamlanabilecek işlerinkinden evvel yapılabilir.

Buna ait bir zabıt yapılarak verilecek meşruhat kaydı ihtirazi ve ikmâl edilecek işler var işe bunlar a- lâkadar müteahhitlere bildirilir.

Umumiyetle anlaşmada geçici kabulden sonra ve- rilecek bir taksit bakiyesi bırakılır. Bazı işlerin sürün- cemede kalmaması için müteahhitleri bunları ikmâle mecbur edebilmek maksadı ile anlaşmada geçici ka- bulden sonra tediye edilecek bir alacak bırakılır. Bazı ahvalde işlerde bir takım ikmâl ve islah edilecek kı- sımlar görülür veya işçilik hatası veya kusurlar müşa- hede edilirse bunlar tesbit edilerek kabulden evvel bunların ikmâl edilip edilmedikleri tekrar görülüp tet- kik edilir.

Hesabı katî: Mimarın görevi hesabı katinin ik- mâli ile tamamlanır. Götürü olarak yaptırılan işler- de basit ve çabuk ikmâl edilen bu hizmet fiyat va- hidi usulüne göre yaptırılan işlerde uzun sürer. Büyük şantiyelerde hesabı katîyenin ikmâli bazen bir kaç ay süren bir çalışmayı icabettirir.

(44)

iSRNBULfr

1 : 2000 Ölçekli İmar Plânı Kesin Projesine Ait İzah Notu

İ Z M İ T Ş E H R İ İ M A R P L A N I

Tanzim eden: Prof. Y. Mimar Kemal Ahmet A R U

A ) Şehire ait çeşitli bölgelerin seçilmelerinin sebebi:

1. Ticaret Bölgesi:

Şehrin halen demir yolu güzergâhı üzerinde ve bu kısmın kuzeyipde, kısmen İstanbul caddesinde taazzuv etmiş bulunan ticaret bölgesi muhafaza edilmiş; ayrı- ca yeni liman mıntıkasında ticaret blokları teklif edil- miştir. Ömer Ağa mahallesinde bir de pazar yeri ve hâl binası tanzim edilmiştir.

(45)

-İSTANBUL

örCcctı-Tt ML.İJTCMCL K*B5Ü3'TBİ *ESTC4£»W6 T-vı-

DÛŞÜVİÜUN

2. İdare Merkezi :

Şehrin mevcut Hükümet binası saat kulesinin bu- lunduğu tepe üzerinde bulunmaktadır. Yeni Adliye bi- nası da bu mevkide inşa edilmektedir. Ayrıca Askerî Kumandanlık da burada bulunduğundan, bu mevkiin yüksek ve halkın kolaylıkla ulaşacağı bir mevki olma- masına rağmen, yeni adliyenin de burada inşa edilmiş olması, idare merkezinin bu mevkide muhafazasını icap ettirmektedir.

Ayrıca şehrin belediyesi mevcut gümrük binasının bulunduğu iskele başında bir meydan kenarında ter- tiplenmiştir.

3. Liman ve Endüstri Bölgesi :

İzmitte, demir yolu ve liman bakımından birinci safhada ele alınacak şu işleri sayabiliriz:

a) Mevcut istasyon meydanının, devlet yolu bağ- lantılarında düşünülerek tanzimi.

b) Bu meydan üzerinde yeni bir iskelenin inşası.

Bu suretle deniz ve kara nakliyatı bir meydan üzerine getirilmiş .olacak, denizden gelen yolcu ve eşya kolay- lıkla raya ve devlet yoluna geçecektir.

c) Bahriyeden geri alınacak tersane sahası, şeh- rin deniz cephesini artıracak, bu mıntıkada ticaret blokları, antrepolar, tahmil tahliye tesisatı düşünüle- cek ve demiryolu da yeni inşa edilecek 500-600 m. lik rıhtım kenarına uzatılacaktır.

d) İleri zamanlar için endüstri, liman ve yeni demiryolu istasyonunun inkişaf edeceği saha olarak, uzun zamanlardan beri yapılan etüdler, körfez batak- lıklarının en uygun mevki olduğunu göstermiştir. Pro-

(46)

jede bu mıntıka: «Gelecekte endüstri ve limana tahsisi düşünülen saha» olarak serbest bırakılmıştır.

Bu gayri sıhhi sahalarda mesken inşaatı yapma- mak ve buraları istikbalin büyük problemlerini hallet- mek üzere serbest tutmak lâzımdır.

e) Şehrin batısında teessüs etmiş bulunan büyük endüstrinin yine batıya doğru inkişafı mümkün görül- mektedir.

4. Eskişehir İskân Bölgeleri :

İzmit şehri, halen, 13 mahalleye ayrılmış bulun- maktadır: Kozluk, Cedit, Hacıhasan, Kemalpaşa, Ve- lihoca, Çukurbağ, Karabaş, Akçakoca, Dabakhane;

Tepecik, Orhan, Hacıhızır, Ömerağa.

Nufusu fazla olan, Kozluca ve Cedit mahalleleridir.

Yukarıda sayılan bu mahallelerde, yapı adaları ve yol hizaları üzerinde ufak tashihler yapılmış, eski şehir, mümkün olduğu kadar korunmuş, ancak bazı lü- zumsuz çıkmaz yollar, yeşil yaya yolu olarak bırakıl- mış ve bunlar yol şebekesine dahil edilmemiştir.

Tepe mahallelerine çıkan yollar üzerinde tetkik- ler yapılmış, meyilli müsait, istikametleri bakımından

devamlı olanlar üzerinde esaslı hiza tashihleri yapılmış ve yamaçlardaki bu mahallelere otobüs servisleri ya- pılması temin edilmiştir.

Kuzeyde yamaçlara doğru tırmanan mahallelerin sınırları tahdit edilmiş bu suretle şehrin kuzeyde imar hudutları tesbit edilerek bir kuzey çevre yolu ile ihata edilmiştir.

5. İskâna tahsis edilecek yeni inkişaf sahaları:

Şehrin batısındaki yamaçlarda yeni işçi mahalle- leri tanzim edilmiştir. Ayrıca İzmitin doğusunda, ye- ni Cuma camii ilerisinde, Cedit mahallesile, Mehmet Alipaşa mahallesine yeni ilâveler yapılmış, ancak bu kısımlar deprem tesirlerine maruz bulunduğundan, zel- zele talimatnamesi esaslarına göre inşaat yapılması lâ- zımdır.

6. Yeşil saha, park ve spor tesisleri:

Şehir dahilinde mevcut bulunan park ve yeşil sa- halar korunmuş, ayrıca:

a) Sahilde eski gümrük binası ile Yeni Cuma ca- mii arasında şeritvarî bir park düşünülmüş,

(47)

b) Mehmet Alipaşa mahallesinde yeni bir spor sitesi tanzim edilmiş,

c) Yeni iskân sahaları içinde ayrıca yeşil saha, park, çocuk bahçesi gibi açık sahalar ayrılmıştır.

d) İskâna açılan yeni sahaların hattı içtımaların- da parklar kabul edilmiştir.

B. Birinci inkişaf sahası olarak seçilen yer ve bu kısmın seçilmesinin sebebi:

1. Şehrin batısında, Y. Cuma Camii civarında bu- lunan düz arazi, şehre yakınlığı, mühim yollar kena- rında bulunması ve topoğrafik hususiyetleri bakımın- dan birinci plânda inkişaf sahası olarak seçilmiş ve bu kısma ait ev tipleri ve tafsilât resimleri hazırlanmıştır.

2. İstanbul - Ankara Devlet kara yolunun geçtiği doğudaki harap şehir kısımları da birinci derecede in- kişafı ele alınacak sahalar olacaktır.

3. Şehrin batısında, selüloz fabrikası kuzeyindeki iki hattı içtimain etekleri, her ne kadar topoğrafik teşekkülâtı bakımından münakale yollarının tatbikatı- nı pahalılaştıracak ise de, jeolojik formasyon v e zel- zele tehlikesinden masun bulunması, fabrikaya yakın-

lığı buraların işçi mahalleleri olarak inkişafını sağla- yacak ve şehirde ev buhranı dolayısile, bu sınıf hal- kın, orada burada, gayri nizamî şekilde yaptığı gece- kondu inşaatını da önleyecektir.

C. Eskişehir kısmının değişme imkânları ve k o - runacak olan kısmının ne şekilde korunacağı, kasaba karakterini ve kültürel özelliklerini devam ettirebil- mek için ihya edilmesi lüzumlu görülen inşaat tarzla- rı, zamanla ihmal edilmiş mühim binalarla âbideler ve bazı meydan ve mahallelerin vaziyetlerinin ne tarz- da düzeltileceği.

Eski şehir kısımlarında muhafazakâr davranıl- mış, yalnız lüzumsuz bazı çıkmaz sokaklar hazfedile- rek, dar yollarda hiza tashihleri yapılmış, bu yolla- rın nisbeten devamlı istikametler teşkil etmesi sağlan- mıştır.

Eski şehirde değişme imkânları ancak zamanla, a- dım adım, yeni inşaat ruhsatiyelerinde hiza tashihlerini temin etmek suretile mümkün olacaktır.

Anadolu kasaba v e şehirlerinin bir çoğunda gö- rüldüğü gibi İzmit'in de cami ve benzeri eski eserleri-

(48)

nin etrafını başka binalar sarmış ve tesirlerini bozmak- tadır. İmar plânında bu nokta göz önünde tutularak, camilerin etrafları açılarak tanzim edilmiştir.

Şehirde, Osmanlı devrinden kalma kültürel bir ö - zelliği bulunan bir ev mimarisi görülmektedir. İz- mit ve havalisine has olan bu tarz mimarî muhafaza e- dilmelidir. Maalesef İzmitte yeni yapılan mesken yapı- larında, devrin dejenere olmuş modern mimarî tarzı tatbik edilmek istenmekte ve eski mimarî tarzı rağbet görmemektedir. Bu hakikaten üzülecek hadisedir. Eski evlerde görülen, nisbetli pencereler, çıkmalar, plân tertibindeki özellik ve kullanış bakımından pratikliği, yollar kenarında binaların ahenkli tertibi ve mekân te- sirleri, yeni tertiplerde tesadüf edilmemektedir.

Şehirdeki hususî inşaat bir disiplin altına alınmalı ve eski mimarî tarzı ihya edilmeğe çalışılmalıdır.

D. Şehrin eski kısmındaki nufus durumları ve plânda nufus kesafetinin nasıl taksim edildiği, eski ve yeni şehir kısımlarında hektar başına düşen nufusla nü- fus başına isabet edecek saha miktarları:

Muhtelif senelerde yapılan nufus sayımlarına gö- re İzmit'in nufusu:

1927 de 15215 1935 de 18693 1940 da 29120 1945 de 28352 1950 de 35612 dir.

25 sene zarfında, İzmit şehri nufusu, görüldüğü gi- bi, 15215 — 35612 = 20397 kişi artmış, yâni 1927 nu- fusuna nazaran %130 kadar yükselmiştir. Bu nisbeti 23 seneye taksim edecek olursak, senelik artışın

%5.65 gibi çok yüksek bir nisbet arzettiğini görürüz.

Ancak 1935-1940 seneleri arasındaki normal artışın, İzmitte o tarihlerde inkişaf eden Selluloz endüstrisi ile alâkalı olduğunu unutmamak lâzımdır. Bu nisbeti ileri elli seneye aynı şekilde tatbik edecek olursak, İzmit şehri belki de Derinceye kadar uzaması lâzım gelecek- tir. Bu gibi anormal vaziyetler karşısında nufusun ne kadar artacağını katî olarak hesaplamak mümkün de-

f ş

Referanslar

Benzer Belgeler

Sadrazam bu tezkiresinde Aydın Vilâyeti içerisindeki Gediz Nehri’nden su alarak Menemen Ovası’nı sulamak ve burada bulunan köylere içmeye elverişli su te- min etmek

Horizontal göz hareketlerinin düzenlendiği inferior pons tegmentumundaki paramedyan pontin retiküler formasyon, mediyal longitidunal fasikül ve altıncı kraniyal sinir nükleusu

önce yaşanmış olduğunu sanma (de ja vu) ve daha önceki bir yaşantıyı gerçeklere aykırı bir biçimde tanımlama durumu (jamais vu) gibi olgular, bellek bozuklukları ya

Şuurlu bir imar programının tahakkuku so- nunda memleketimizi gezen kültürlü bir yabancı, bu memlekete has bir atmosfer içinde dolaştığını, ' her yerden ayrı, fakat yine

Tartışma (en fazla 600 sözcük) ve viii Kaynaklar (en fazla 20 adet) kısımlarını içerecek şekilde düzenlenmelidir. Metnin tamamı toplam 1700

Biyobanka- lar doku, organ, serum, plazma, idrar, tü- kürük, deoksiribonükleikasit (DNA), ri- bonükleikasit (RNA), protein, hücre seri- leri (çoğunlukla araştırma amacıyla

Deneyimle öğrenmenin terapötik yapıya uygulanması di- rekt, macera etkinliklerinin danışanlarla ilişki- lendirilmesi ve danışanların aktif katılımcılar olarak

işyerinde aynı veya benzeri işte tam süreli olarak çalışan işçinin çalışma süresi esas alınmıştır.. İŞ