• Sonuç bulunamadı

Nice yolcular geçti bu yerin altından

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Nice yolcular geçti bu yerin altından"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

.

T T -

9*0

Tünerin, dünyanın en eski üçüncü ve en küçük metrosu olduğunu biliyor muydunuz?

N ice yolcular geçti bu yerin altından

KAYIHAN GÜVEN (İstanbul) - Artık

bir megapol olan İstanbul’da, Galata K öprüsünün bir ucunun açıldığı Kara- köy’den İstiklal Caddesi’ne çıkmak ister­ seniz sabah 7’den akşam 9’a kadarçalışan tüneli seçmek en iyisidir. Jetonunuzu al­ dıktan sonra sizi bekleyen vagona atarsı­ nız kendinizi aceleyle; vagonu kaçımızsa­ nız, biİin ki birkaç dakika sonra İstiklal Caddesi’nden binen yolcularıyla gelecek­ tir.

Uzunca süren bir zil sesinin ardından otomatik olarak kapanan kapılar ve pek bilinmedik bir araç sarsıntısıyla -çünkü vagonlar özel lastikleriyle beton pist üze­ rinde yol almaktadır- 1.5 dakikada Cadde-i Kcbir’in bir ucundasınızdır. Tü­ nel çıkışında eski yüzüyle iki vagonlu bir tramvay sizi Taksim Meydanı’na taşımak için karşılar.

Bu birkaç dakikalık yeraltı yolculuğu şehrin koca gürültüsünden uzaklaşmak, ulaşım rahatlığının tatlı sarhoşluğunu ya­ şamakla eşanlamlıdır. Kolay değil, iki is­ tasyon arasındaki 60 metrelik yükseklik farkının üstesinden gelmişsinizdir. Ondan değil midir ki İstanbul’un hemen her bele­ diye başkanı metro rahatlığını kente.yay- mâk için umut beslemiş ve çaba harcamış­ tır.

Haşim İşcan 1968’de Sovyetler, Birliği Projesi’ne dayanarak “İstanbul metro bi­ letini kestim”, Fahri Atabey 1973’te “Metronun temeli Cumhuriyet Bayramı’- nda atılacak”, Aytekin Kotil 1978’de “Metronun temelini 1-1.5 yıl içinde atıyo­ ruz” demişlerdir. Bedrettin Dalan ve Nu­ rettin Sözen’in çabaları ise hâlâ kamuoyu­ nun gündemindeki başköşelerden birini tutmaktadır.

Basit bir oyuncak

Şimdilerde tünel karşılıklı gidip gelen iki vagonuyla günde ortalama 15 bin yolcu taşıyor. Sistem basit bir oyuncağın devasa bir uygulaması sanki. Birbirlerine kabloy: la bağlı iki vagon elektrik gücü ve volan marifetiyle hareket ettiriliyor. Biri yukarı çıkarken diğeri aşağıya iniyor. Bu günde ortalama 175 kez tekrarlanıyor. Yolcu sa­ yısındaki yükselme sefer sayısını arttırı­ yor. Tek hat üzerinde giden vagonlar yolun ortasında karşılaştıklarında ikinci bir yola giriyorlar. Karşılaşmadan sonra ise vagonlar tek hat üzerine dönüyorlar. Her seferinde bir vagonda en fazla 200 yolcu taşınabiliyor.

İstanbul’un mütevazı boyutlardaki tü­ nelinin 1863 Londra, 1868 New York

arasında günde ortalama 175 sefer yapan metro, 1875 yılından bu yana hizmet veriyor. Karaköy ile İstiklal Caddesi

metrolarından sonra dünyanın üçüncü metro-tüneli olduğunu biliyor müydü­ nüz? Ya yapım öyküsünü? Genç bir Fran­ sız mühendis olan Emile Gavand gizemli Doğu'nun havasını solumak için geldiği Osmanlı başkentinde Karaköy ile Beyoğ­ lu arasındaki bağlantıyı sağlayan Yüksek- kaldırım’ı inip çıkan insanları görünce aklını bir tünel yapımına takar. Genç mü­ hendis tasarısını önce kendi ülkesindeki ilgililere anlatır, sermaye için yardım ister ama ilgi göremeyince İngiltere’ye başvu­ rur. Burada kabul gören Fransız 250 bin İngiliz liralık sermayeyle işe koyulur. Uğ­ raşır didinir, kurduğu şirket 1869’da tünel imtiyazını elde eder.

İmtiyazın elde edilmesinden sonra bü­ yük bir inşaat başlar. On binlerce metre­ küp toprak kazma kürekle çıkarılarak bunların bir kısmı Karaköy Meydanı’nın olduğu yere dökülür. İnşaatın başlama­

sından beş yıl sonra, 17 Ocak 1875’te ilk tünel seferi yapılır. Ama yerin altından gi­ den vagonlara insanlar korktukları için binemezler. Şirket para kazanabilmek için ek bir vagonla hayvan ve araba taşımaya başlar...

19. yüzyılın sonlarında İstanbul’da ya- şasaydınız tünelin 1. mevkisinde yolculuk yapmak için iki, 2. mevkisi için bir kuruş verecektiniz. Eğer katır, merkep ya da atı­ nızı yanınızda getirmişseniz üç kuruş daha ödeyecektiniz. İstanbullular zamanla tü­ nelin ucuzluk ve rahatlığını keşfetmişler ve o gün bugün bu yeraltı yolculuğunun tadı­ nı, keyfini çıkarmışlardır.

1939 tarihli bir yasayla tünel işletmesi, şirketten hükümetçe satın alınarak İstan­ bul Elektrik Tramvay ve Tünel İşlelme- leri'ne devredilir. Buhar gücüyle çalışan ilk sistem ve vagonları 1968’e kadar nere­ deyse hiç durmadan milyonlarca yolcuyu

YükSekkaldırım’ın yürek yoran, ciğerleri zorlayan yokuşundan kurtarmıştır. Ara­ daki aksamalar yedek parça bulunama- masından ve kimi onaranlardan kaynak­ lanmıştır. 1968’de artık iyice eskiyen sis­ tem durdurulmuştur: 93 yıldır süren ^hizmet az değildir doğrusu. Tünelle 1939 yılında taşınan yolcu sayısı 5.5 milyon, 1955’te 11.5 milyon, 1967’de 6.5 milyon­ dur.

Tünel 3 Kasım 1971 ’de, bu kez Paris iş­ letmesinin son model iki vagonuyla hiz­ mete sokulur. 40 kişinin şimdilerde çekip çevirdiği sistem, ilgililerin verdiği bilgiye göre 1.5 aylık periyotlarla bakıma alını­ yor.

İnsan, güngöımüş kentin keşmekeşi içinde, diyelim Aksaray’dan Levent’e, ye­ rin altından gitmeyi her zamankinden daha fazla özlüyor.

Şimdi top Nurettin Sözen’de...

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

• Bütün Landsat uyduları, yakın kutupsal yörüngeli ve güneş uyumlu olup yaklaşık 900 km (Landsat 1 – 3) yükseklikle 18 gün tekrarlama süresine daha sonrakiler 700

Bugün öğrencilerine Sefiller’ i öğütleyen öğret­ men kalmış mıdır bilmem, ama Server Tanilli, ken­ disine emek veren, hiçbirinin isimlerini unutm a­

Bourbaki grubu başlarda sadece bir kitap yaz- mayı hedeflediyse de bu kitap için gereken ön bil- gilerin derli toplu olarak hiçbir yerde bulunmadı- ğını fark ettiler.. Onlar da

Ardında 5 yetişkin evlât, yüzlerce şiir, tiyatro, fıkra, hikâ­ ye, makale, tarih, tenkid ve bi- yoğrafya türü eser bırakan, Üs­ tad Necip Fazıl’ın,

Osmanlı Devleti klâsik iktisadî sistemini İslâm-Türk Medeniyetinden devralmıştır. İslam Hukuku, Osmanlı iktisat sisteminin temelini oluşturmuştur. Para, maliye, fiyat

Bu sorunun cevabı olumludur ama Taner öyle sıradan ve klasik bir İstanbul efendisi değildir?. İstanbul efendilerinin zaaflarını, ek­ sik yönlerini de iyi bilir ve

72 Bunun üzerine “Papa vekili”nin yetkileri ile ilgili olarak Ferrieri’nin açıklamaları hükümet tarafından tekrar değerlendirildi ve “Papa vekili, Osmanlı

araştırmaya göre, daha çok zihin dağınık- lığı yaşadığını bildirenlerin telomerleri- nin daha kısa, daha çok ana odaklananla- rın ya da mevcut etkinliklerine daha fazla