^
until Istanbul
Y A Y I N I
25 ARALIK 1919 Pr$. No: 193
İSTİKLAL
GAZETESİ
H A ZIR LA YA N
ÖMER SAMİ COŞAR
Londra'da Türkiye*yi
Ermenistan'a da
Erzurum'u verdiler
Fransa Dışişleri Bakanlığı temsilcisi
Bertelo
9
Mustafa K em al
h arek eti
için “ B l ö f ” dedi
r e bir k uvvet
gösterisi yapılmasını teklif
etti
ŞeyhEşref
isyanı dün
bastırıldı
Sahte
Peygamber
ile iki oğlu ve adam
larından bir kısmı
öldü, esir subay ve
erlerimiz kurtarıldı
'b a y b u r t
Doğu’da çok tehlikeli bir durum yaratmış olan Hart İsyanı dün gece bastırılmış ye kendini “ Mehdi” ilân e- den ve bir çok subay ve eri mizi şehit etmiş olan Şeyh Eşref ile müritlerinden çoğu imha edilip dağıtılmışlardır.
Yarbay Halit kumandasıh- da şehrimizde dün toplanan askeri birlikfer dört saat me safedeki Hart’ı sür'atle sar mışlar ve Şeyh Eşref ile adamlarından teslim olmala rını istemişlerdir. Daha ön ce Erzurum Kadısı başkan lığında gönderilen bir heye ti, “ Hepiniz kafirsiniz. Kim seyi tanımam, itaat etmem, harbedeceğim, Allah bana şe rlat ilânına memursun de di." diyerek kovan Şeyh Eşref, etrafındaki Bilâhlı adamlarına Yarbay Halit’in kuvvetlerine taarruz emrini vermiştir. Geç vakte kadar devam eden çarpışmalarda kuvvetlerimiz üçü subay ol mak üzere 44 yaralı ve iki şehit vermiş, bunun üzerine Yarbay Halit. topçu İle ha reketi desteklemeye karar vermiştir.
Topçunun isabetli atışı bir den Hart isyancılarını da ğıtmıştır. Bir mermi Şeyh Eşref Ue iki oğlunu, iki kı zını ve beş müridini bir an da imha edince adamları kaçışmaya ve teslim olmaya başlamışlardır. Sahte Pey gamberin bu şekilde, ken dileri gibi ölmesi onları şa şırtmıştır Halbuki müritle ri şeyh Eşref’e kurşun iş lemediğine tnandınlmışlardı.
Asilerin evvelce esir etmiş oldukları subay ve erlerimi zin hepsi de kurtarılmış ve askerî birliklerden ele geçir dikleri silâh ve cephane de geri alınmıştır
Hart civarındaki birçok köy terde masüm halkın. Şeyh E« »erin etrafa yavdığı ve “ Sahibi Şeriat” ■ ve “ Mehdi! mımtazar” diye imzaladığı biror»k bevanufrrnelerle kan dırılmış olduğu tespit edil miştir.
LONDRA, — İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Curzon ile Fransa D ışiş leri Bakanlığı Siyasî İşler K ıs mı Şefi Bertelo yalnız iki gün devam eden gizli konuşmala rı sonunda Osmanlı impara
torluğumun mukadderatını kendilerine göre tesbit et mişlerdir. İstanbul'u elimiz den alan ve İzmir ile Edirne' yi de Yunanistan'a verenler Erzurum'u da Ermeni devle tine bırakmışlardır.
22 ve 23 aralık günlerinde Dışişleri Bakanlığında cere yan etmiş olan bu görüşme lerde bütün bu şartların na sıl Türkiye'ye kabul ettirile ceği konusu üzerinde de du rulmuş ve bazı endişeler iz har edilmiştir.
Fransız Dışişleri Bakanlığı Temsilcisi Bertelo, Mustafa Kemal tarafından yürütülmek te olan millî harekâtin bir «Blöf» olduğunu düşünüdü- ğünü söylemiş ve müttefikler tarafından girişilecek bir «kuvvet gösterisi» nin bunu ispat edeceğini de eklemiştir.
Lord Curzon ise kendisine bu kadar iyimser olmadığını, fakat bu şartların kabul etti rilmesi için bir yol bulunaca ğına da inandığını kaydet miştir.
ERMENİSTAN...
Doğu Anadolu’nun paylaşıl ması etrafında cereyan eden müzakerelerde Fransızlar, bü yük Ermenistan’a ve Trab zon’un da Ermenilere verilme sine taraftar bulunmadıklarını kaydetmişler ve Ermeni Cum huriyetinin Van Gölü bölge sine, Bitlis ve Muş ovalarına sahip olmasını istemişlerdir. Bertelo, Erzurum’da 700.000 Müslüman bulunduğunu kayd ederek bu şehrin Ermenilere bırakılamıyacağını söylemiş ve bunun doğunun Ermenistan’a terkedilmesini savunmuştur.
Lord Curzon ise buna itiraz etmiş ve Erzurum’un da
Er-menilere verilmesini savunmuş tur. Bertelo bunu kabul et. miştir.
Müzakereler sonunda yeni Ermeni devletinin kat’î sınır larının bir müttefik askerî komisyonu tarafından bu çer çeve içinde tesbiti de karar laştırılmıştır.
MİLYONLARA İHTİYAÇ VAR...
Fransızların, Ermenistan ile ilgili muhtıralarında şu nok taya da işaret edildiği öğrenil miştir:
»Bu sınırlar içinde 400.000 kadar Ermeni toplanabilecek tir. Fakat bu devlet kuvvet buluncaya kadar yardım etmek lâzımdır. Ermenilerin hem Türklere, Kürdlere ve Tatar lara karşı korunmaları ve ay. rica Ermenilerin Ermenilere karşı da korunması gerekecek tir. Çünkü bunların kendi aralarında birçok komiteler vardır Bunun için de milyon lara ve 20.000 kişilik bir kuv vete ihtiyaç vardır».
Fransız muhtırası, Ermeni halkına uzun süre maddî yar dım yapılması, iaşesinin sağ lanması gerektiğini de eklemiş ve bunun da milyonlara baliğ olacak bir paraya ihtiyaç gös tereceğini söylemiştir. Lord Curzon bu paranın muhtelif kaynaklardan ve bilhassa Aıne. rika’dan sağlanabileceğini be lirtmiştir.
KÜRDİSTAN
Lord Curzon ile Bertelo, iki gün gibi kısa bir zaman için de Kürdistan meselesini de görüşüp, bazı noktaları belirt mişlerdir. Fransız tarafından bu konuda hazırlanmış olan bir muhtırada özetle şu teklif ler ileri sürülmüştür:
— Kürdistan’ın Mezepot anı ya bölgesine dahil kısmı üze rinde İngiliz mandasına itiraz edilmemektedir. Geri kalan Kürd bölgeleri yalnız İngilte re ve Fransa arasında payla şılmalı veya müşterek olarak bir İngiliz - Fransız kondomin- yumu altına konulmalıdır. Ay nı zamanda bu Kürdistan üze rinde Padişahın «sözde» hâki miyeti de tanınmalıdır.
Bu muhtıradaki tekliflere Lord Curzon itiraz etmiştir. Evvelâ kurmayı tasarladığı Kürdistan üzerinde Padişahın herhangi bir şekilde «sözde» de kalsa, hükümranlığının ta. nınamıyacağmı belirtmiştir. Daha sonra Kürdistan’m bu şekilde bölünmesine de taraf tar olmadığını ima etmiştir.
Anlaşılmaktadır ki înei'tere, yalnız kendi kontrolü altında bir Kürdistan kurmak eme lindedir
Fransız delegesi Bertelo'nun, yüzde 80 çoğunluğu Türk olduğu nu belirttiği Erzurum’un Ermenistan’a bırakılmasında ısrar edip teklifini kabul ettiren Ingiliz Dışişleri Bakanı Lord Curzon,
MUSTAFA KEMAL
KIRŞEHİR’DE
KIRŞEHİR Önceki geceyi Mucur’da ge çiren Mustafa Kemal Paşa iie arkadaşları dün şehrimize gel diler ve halk tarafından kurban lar kesilerek karşılandılar. Mus tafa Kemal Paşa büyük tezahü rat arasında Teşkilâtı Milliye binasına doğruca giderek temas larda bulunmuştur.
Mustafa Kemal Paşa, teşki lât binasında hatıra1* defterine şunları yazmıştır:
“ Kırşehir gençlerinin, vatanı mızda gençliğin kıymetli bir ör nek olduklarını ispat edecek ef kârı metine ve musibe İle mü- tehalli bulundukları kanaatiyle vaz'imza eyleriz.”
Bu satırların altına Mustafa Kemal Paşa ile birlikte A. Rüs tern. Mazhar Müfit, Hüseyin Ra uf BeyTer de Lmza atımışlardır.
Heyeti Temsiliye idarecileri
Büyük tezahüratla karşılanan Heyeti Temsiliye
Başkanı ile arkadaşları Kırşehir gençlerini
övdüler
bu sabah Kırşehir’den ayrılarak Kaman a gideceklerdir.
YANLIŞ HABERLER
İstanbul gazeteleri ise, Sivas’ tan ayrıldığını duydukları Müs tafi Kemal Paşa heyetinin kat’i olarak yerleşeceği şehir etrafın da birbirini tutmayan haber ler vermektedirler.
AKŞAM gazetesi. Anadolu ve Rumeli Müdafai Hukuk Cemi yeti Heyeti Temsiiiyesinin ka rargâhını Eskişehir’e nakletmek te olduğunu şu şekilde bildir mektedir:
“ Güvenilir bir kaynaktan al dığımız habere göre, 8ivas'ta bulunan Anadolu ve Rumeli
Müdafai Hukuk Cemiyeti He yeti Temsiliyesı, Mustafa Ke mal. Rauf ve mesai arkadarla- rı bu şehirden ayrılmışlardır. Mustafa Kemal Paşa ile arkadaş ları seyahatlerini Eskişehir’e ka dar uzatmışlardır. Ve orada ka rargâh ittihaz edeceklerdir.”
(Manitör Oryantal) gazetesi ise. aynı konuda şu haberi ver mektedir:
“ Kuvayı Milliye idarecilerin den Mustafa Kemal Paşa karar gâhını Afyonkarahisar’ a rtaklet- miştir. Muamlleyh bir hafta- tan beri orada bulunmaktadır ve Rauf ve R üstem Bey Ter de refakatindedlr.”
İSTİKLÂL HARBİ G A ZETESİ, PERŞEM BE 25 ARALIK 1919
İlk OsmanlI Meclisi nin 19 mart 1877'de Dolmabahçe Sarayı'nda açılış töreni.
Seçimlerde suistimal
olmadığı açıklanıyor
(Jurnal Doryan) gazetesi muhabirlerinden biri Baş bakan Ali Riza Paşa’dan son olaylarla ilgili beyanat
iste-Ittihat’çılar tarafından oynanan oyunun seçimlerin
iptali için kanunî bir sebep teşkil edemiyeceği de
belirtiliyor.
Anadolu
Harekâtı
ALEMDAR gazetesi, ha rekâtın Berlin ile Lozan- dan ittihatçı liderler ta rafından idare edildiği ni iddiaya başladı.
ALEMDAR gazetesi. önceki günkü nüshasında yayınla nan uzun bir makalesinde, Almanya’da karargâh kur muş, İttihat Terakki idare cilerinin Anadolu hareketini yarattıklarını iddia etmiştir. Gazete, ortaya hiçbir vesi ka koyamadan şu iddiaları ileri sürmektedir:
— Türkiye’den harp sonun da kaçan İttihat Terakki ida recileri Berlin’de önce karar gâh kurmuşlar ve Alman Hü kümetinin de yardımı ile bu şehirde bir “İttihat Kongresi” toplamışlardır. Gerek İstanbul’da ve gerek Anadolu’da son zamanlarda büsbütün açığa varan hare kât hep bu merkezden idare edilmektedir.
— Berlin Kongresinde alı nan karara uygun olarak Lo zan’da da bir şube açılması kararlaştırılmış ve bu şube 3ski Maliye Bakam Cavit Bey’ in başkanlığında teşkil edil miştir. Durumdan haberdar olan Bern Büyükelçisi Reşat Halis Bey, durumdan o gün lerde İstanbul’da iktidarda olan Damat Ferit kabinesini haberdar etmiş ve İsviçre hükümetinden de bu İttihat çı liderlerin sınır dışına atı] malarını talep etmiştir. Fa kat Cavit Bey “O bizi İs viçre’den çıkaramadan bia onu da Damat Ferit’i de de viririz” demiş ve İstanbul’ da kabine değişikliğini mü- teâkip Reşat Halis Bey azle dilmiştir Bundan sonra Ta lât ve Cemal Paşa’lar Lo zan’a gelerek (Lozan Pa lasla yerleşmişler ve Ana- iolu harekâtı ile İstanbul seçimleri hakkında mühim kararlar burada alınmıştır.
ALEMDAR, “ Zamanı ge- ;ince” bu İfşaatına dair ve sikalar vayınlayacağını ekle mektedir
miş fakat Başbakan, işlerinin çokluğundan bahisle, kendi namına beyanatta bulunmak üzere bir zatı memur etmiş, tir.
Bu zat, gazetecilerin, İstan bul milletvekillerinin siyasî renklerine dair bir suali şu şekilde cevaplandırmıştır:
«— Umumiyetle ittihatçı unvanı veriliyor. Bununla be raber bu tâbirin mânâsını iyi den iyiye tahlil etmek icap eder. Eğer meşrutiyetin ilk heyecanlı günlerinde kulüple, rin listelerine isimlerini kay. dettiren herkesi ittihatçı far. zedersek o halde bu sıfatı bü tün İstanbul halkına teşmil etmemiz icap eder. Ali Kemal ve Lüıfi Beyler de meşrutiye tin o ilk heyecanlı günlerin, den sonra İttihat Terakki’yi alenen takbih ettiler. Sonra, ilk saat ittihatçılarından hepsi komitenin sonradan vaki olan her icraatını tasvip etmediler. Diğer taraftan Muhtar Bey gibi milletvekilleri de hiçbir vakit ittihat taraftarı olduk larını gizlemek lüzumunu his. setmiyorlar.»
s u i s t i m a l t o k
Diğer taraftan İçişleri Ba kanı Damat Şerif Paşa da ön ceki gün gazetecileri kabul e- derek, yeni Meclis’in açılması ile alâkalı olarak şunları söy lemiştir:
•— Harpten evvel memleke timiz 254 milletvekili çıkarır dı. Vakia elyevm memleketin bazı kısımları işgal altında İse de hükümet bu kısımlardaki hukukun kaybedilmesine razı değildir. Bundan dolayıdır ki Meclis’in müzakereye başla, yabilmesi için aded yarısın, dan bir fazlasını aramak lâ zımdır. Bu da 128 mebus ka dar bir şeydir. Meclis’i bu ayın sonunda açamıyacağız. Zira şimdiye kadar 101 milletvekili nin seçim muameleleri kat’î- leşmiştir. Diğer taraftan Istan, bul seçimlerinde suistimal olduğundan da hükümet haber dar değildir.»
SERBEST SEÇİM
(AKŞAM) gazetesi bir baş. makalesinde, ikinci seçmen, lerden birinin de sözlerini nak lederek «Şimdiye kadar böyle, leşine meşru bir seçim yapıl mamıştır» demektedir. Nec mettin Sadık Bey başmakale sinde, İttihat Terakki’nin oyun oynamış olduğunu belirtmekle beraber bunun, seçimlerin ip tali İçin bir kanunî sebep teş kil edemiyeceğini, ilâve etmek tedir. Azınlıkta olan İttihatçı ikinci seçmenler karşısında çoğunluğu teşkil eden diğer ikinci seçmenlerin birleşeme- miş olmalarının böyle bir du rum yarattığı da belirtilmek tedir.
İZMİR VALİSİ
asız
Düne kadar Teşkilâtı MiBiyeye çatan Kanbur
İzzet: “ Kuvayı Milliyenin teşekkülünü pek
haklı buluyorum,, diyor, fakat dozu kaçırma
malarını da istiyor-
—
İzmir Valisi İzzet Bey, Kuvayi Milliye hakkında değişik bir dille konuşma ya başlamıştır. İKDAM ga zetesinin İzmir muhabirine verdiği özel beyanatta İzzet Bey, ilk işgal olayı ve hak- kındaki dedikodulara temaa la demiştir ki:
<— İlk işgal kararının Sulh IConfeıansı’nca ittihaz edilip edilmediğini ince ve geniş tetkiklerle anlamaya çalıştım. Hakkımda yapılan dedikodulara tamamiyle va. kıfım. Fakat bugün bütün olayları çıplaklığı ile orta ya saçmak milli menfaatler bakımından tehlikelidir. O- nun için hatıralarımı mü nasip bir zamanda neşret mek istiyorum. O zaman bü yük devlet mümessilleri ile teati ettiğim notaların su retleri ve sair hareketimin sebepleri tamamiyle ortaya çıkmış olacaktır.»
İKDAM muhabiri bundan sonra İzmir Valisi’ne şu şe kilde bir sual sormuştur:
«— Kuvayi Milliye hak. kında fikriniz nedir? Zulme, fecaiye giriftar olmuş zaval lıların müdafaa! nefis için ve mallarına saldıranlara karşı müdafaalarını tabii meşru görüyorsunuz.»
Vali izzet Bey, bu suali şu şekilde cevaplandırmış tır:
«— Evet Yunanlılar bize bu hususta hakikaten çok yardım ettiler. Onların Av rupalIlar nazarında mahiyet lerini meydana koydu ve hattâ Yunan mümessiline geçenlerde bu hareketlerin siyasetimiz noktai nazarın dan bizim için pek faydalı olduğunu fakat yavaş yavaş sabrı tahammülün fevkine çıkmakta olduğunu ihtar et tim!»
«Müdafaaî hukuk milliye- den ibaret olan Kuvayi Mil üyenin teşekkülünü pek hak
İzmir Valisi Kambur İzzet lı buluyorum. Milletin bu suretle hareket etmemesi gayrikabildi. Lâkin bu, ta babette kullanılan arsenike benzer. Az miktarda ki fay dalarına mukabil dozunu faz la verirseniz derhâl müthiş bir zehir haline gelir. Onun için size tavsiye ederim. Geçtiğiniz yerlerde müteşeb hislerinin itidali elden bırak mamalarını söyleyiniz.»
Vali, Yunan yüksek komi seri Sterghiadis ile G eneral, Nider’i övmüş, bunların iti dalli şahıslar olduklarını söylemiş ve onlar olmasaydı burada Yunanlılara hâkim olamazdık demiştir.
İzzet Bey, seçimlerin işgal bölgesinde de yapılması için yaptığı teşebbüslerden neti ce alacağını da tekrarlamış tır.
RUSYA’DAN ŞEHRİMİZE
MÜLTECİ AKINI BAŞLADI
Son günlerde Rusya’nın Karadeniz limanlarından şeh rimize Rus mülteci akını bir den genişlemiştir. Kafile ka file gelmekte olan Rus aile, leri arasında zengin aileler bilhassa çoğunluğu teşkil etmektedir.
Bu hicretin devamlı bir şe kilde artarak devam etmesi karşısında İstanbul’daki İti. lâf zabıtası bazı tedbirler almak lüzumunu hissetmiştir. Bilhassa bu Rus mültecileri nin, esasen dolu olan İstan bul’da iskânı ve iaşeleri cid dî bir problem yaratmakta dır.
ODESSA DÜŞÜYOR MU? PARİS, — Rusya’dan buraya gelen haberlere göre, Kızılordu’- ya karşı bir süreden beri İngiltere’nin maddi yardımı ile savaşı yürütmekte olan Denik’in ordusu ikiye bölün müştür. Vrangel ordusunun da gayet müşkül bir durum da bulunduğu ve Beyaz Rus. ların yakında Odessa’yı tah liye etmek zorunda kalacak, ları bildirilmektedir.
Bundan bir süre önce de
Denik’in idaresindeki beyaz Rus ordularının
bolşevikler önünde ricat etmekte oldukları, O de-
san’ın düşmek üzere üzere olduğu bildiriliyor.
Beyaz Rus orduları Harkov ile Kiev’i tahliye etmişlerdir. Moskova ise, Bolşevik or
dularının bütün cephelerde ilerlemekte olduklarını açık, lamaktadır.
Bağdat vapuru Haydarpaşa
önünde battı
Kadıköy, Haydarpaşa hattında işlenmekte olan Bağdat vapuru dün akşam batmıştır. Fecî ka zada büyük talih eseri olarak ölen olmamıştır.
Bağdat vapuru dün akşam Haydarpaşa’ya giderken maki nelerindeki arıza dolayısiyle bir ara dalgalar tarafından sürük lenmiş ve daha sonra güçlükle makinler işletilebilerek Haydar paşa’ya yanaşabilmiştir. Böyle bir durumun mevcudiyetine rağ men vapura, Eskişehir treninden çıkan yolcular lebalep doldu rulmuş ve Bağdat yeniden Ka-
raköy’e hareket etmiştir. Fa kat gemi dalgakıranı dönerken çarklar durmuş. motor İşlemez hâle gelmiştir. Şiddetli lodos
Bağdat vapurunu dalgakıranın kayaları üzerine sürüklenmiştir. Şirketi Hayriye'nin en iyi kap tanlarından olan Avni Kaptan o haliyle gemiyi dalgakırana ya naştırır şekilde yaklaştırmış, yolcular kayalar üzerine atla mışlardır. Bu arada iki kişinin ayağı kırılmış ve Eskişehir yol cularının çoğunur bavulları de nizde kav bolmuş tur.
Daha som e Bağdat vapuru Haydarpaşa önüne çekilmişse de. açılan rahne dolayısiyle batmış tır. (Bağdatlın valnız bacası su üzerine kalmıştır.
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi