• Sonuç bulunamadı

Padişah buyruğundan halk iradesine:çoban kıyafeti ile ilk Meclis'e geliş

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Padişah buyruğundan halk iradesine:çoban kıyafeti ile ilk Meclis'e geliş"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

-Ti

S A H İ P E B E Ş

adişah

buyruğundan

halk

Ş ü k r a n SO N ER

Birine! M ecliste bir kitap karıştırırken.. Yasin K atin ğ evinde hâtıralarını anlatırken..

Çoban kıyafeti ile

ilk Meclise geliş ı

İstiklâl mücadelesinde ve B i­

rinci Mecliste çok önemli görev­ leri olduğu halde bugünün genç­ liği tarafından adı hemen hemen hiç bilinmeyen Yasin Kutlug’yu cantmak istiyoruz bugün.. B i­ rinci devre Gaziantep mebusu Yasin Kutluğ, 1889 yılında Gaziafl tep’in o günkü Rumkale ilçesi, bugünkü Urfa’nın Halfeti İlçesin­ de doğmuştur. Halfeti Rüştiyesin­ den mezundur. Bugün 4 çocuğu ve torunları arasında Gaziantep’ te sakin bir hayat sürdürmek­ tedir..

Tanınması gereken

yönü

Birinci Cihan Harbine er o- larak alman Yasin Kutluğ, okur­ yazar olduğu için Urfa’da bir süre bölük komutanı vekilliği yapmıştır. Sacır harekâtı diye adlandırılan Birecik Savaşına katılmıştır. Çeşitli cephelerdeki görevlerinden sonra askerden dönmüş, ancak An tep savunma­ sının başladığını görerek, başına topladığı 150 kadar çeteye reis­ lik yaparak Antep savunmasında büyük yararlılık göstermiştir.

Bu arada Ankara’dan gelen emir üzerine, Gaziantepten seçi­ len 4 mebustan biri olarak An­ kara’ya hareket etmiştir. Ancak Kayseri’ye diğer Gaziantep me­ busları ile birlikte vardıkları sı­ rada, Mustafa Kemâl tarafından

Yasin Kutluğ, Yozgat'tan ka­ çarken giydiği çoban kıyafeti.. Yozgat isyanım bastırmak üzere görevlendirilmiştir.

Çoban olarak

Yozgattakl Belediye binasında

bir toplantı yapan Yasin Kutluğ, YozgatlIları silâhlandırmış. Zile’ den gelmekte olan Hilâfet ordu­ su başkam Postacı Nazım'ı kar­ şılamak istemiştir. Belediye baş­ kam Akif Paşa ve Yozgat valisi ile görüşerek Celâl Çapanoğlu’ nun evini kontıol altına nldır- mıştır. Yozgat’tan silâhlandırdığı Kuvayı Milliyecileri alarak Yer­ köy'de Hilâfet ordusu ile çarpı­ şan Kutluğ burada bozguna uğ­ ramış, herkes mevcut hayvanlar­ la kaçmıştır.

Yalnız kalan Yasin Kutluğ, res­ mi elbisesini ve parasım bir ço­ bana vererek, çobanın elbiseleri­ ni giymiş, güç bir yolculuktan sonra Kaysen’ye ulaşmıştır. O- radan Ankara’ya gelen Yesin Kutluğ’a Mustafa Kemâl’in kendi­ sini Sarıkışla’da beklediği bildi­ rilmiştir. Başından geçenleri Mustafa Kemâl’e anlatan Kut­ luğ, bir de çoban kılığı ile çe­ kilen resmini göstermiştir. Bu­ nun üzerine yâverine dönen Mustafa Kemâl, «Dağda çobanlık edip, İstiklâl Mücadelesine de­ vam edeceğiz, demiştir.

Meclis’ten sayfalar..

Kutluğ, o devri şöyle anlatı­ yor: «Meclise 23 Haziran 1920’de başladım. O gün Mecliste herke­ sin giyimi değişikti. Herkesin belinde silâhı ve bıçağı vardı. B ir süre Ankara’da kaldıktan sonra yeniden Antep müdafaası için birkaç defa gidip geldim. Garp cephesin] Mustafa Kemal’ le birlikte teftişe giden heyette

YASİN KUTLUĞ

1889 yılında Gaziantep’in Rum­ kale ilçesinde doğmuştur. Hal­ feti Rüştiyesinden mezun olduk­ tan sonra 1. Cihan Harbine ka­ tılm ıştır. Daha sonra, 150 kadar çeteye reislik yaparak Antep sa­ vunmasına katılmıştır. 1920 yı­ lında Birinci Meclis üyeliğine se­ çilmiş, Yozgat’ta Hilâfet Ordu­ suna karşı savaşmıştır. Meclis­ ten ayrıldıktan sonra uzun sene­ ler Rumkale (şimdiki Halfeti) ilçesi Belediye Başkanlığım yap iniştir. Daha sonra çiftçilikle uğ­ raşmıştır.

ben de vardım. Hayvan üzerinde (Dağ başım duman almış) marşı m söyleyerek yol almıştık..

O günlerde Mecliste iki grup vardı; Mustafa Kemâl taraftar­ ları ve Erzurum mebusu Hüse­ yin Avni, Trabzon mebusu Şük­ rü, Çolak Seiâhattin taraftarla­ rı.. Gerçi Mecliste çok şiddetli çatışmalar olurdu, fakat Gazi Mustafa Kemâl’in grupu kuvvet­ li olduğundan biz her istediği­ miz kanunu çıkartabiliyorduk..

Sinop mebusu Rıza Nur Bey ile birlikte 10 mebus, hilâfetin ilgası için bir takrir verdik. Ga­ zi Paşa bu takrir üzerine Mec­ listeki bütün hocaları toplıya- rak takririn incelenmesini istedi. Hocalar bu konuda karar alama­ dılar. Bunun üzerine Paşa Mec­ lise gelerek niçin karar alama­ dıklarını sordu. Onlar da hilâfe­ tin kalmasını istediler. Bunun üzerine Mustafa Kemâl, (Hz. Peygamber ölürken kimi vekil tâyin etti ki siz daha hilâfet is­ tiyorsunuz. Biz sancağı çektik, o sancağa düşman olmadık, müs lümanlar kurşun attı, son halife de düşman vapuruyla kaçtı) de­ di ve bir süre sonra da hilâfetin kalkmasını sağlıyarak, bu dedi­ ğini gerçekleştirdi..»

NOT; Bu yazının hazırlanma­ sında büyük yardımları dokunan, Gaziantep muhabirimiz sayın M. Reşat Zorbaş’a sonsuz teşek­ kürler...

Y A R I N :

Tevfik Rüştü ARAŞ

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Gençlerin zararlı akımlardan kendilerini korumaları ve bu dünyada mutlu ve huzurlu bir hayat sürüp ahirette ebedi kurtuluşa erişebilmeleri için ibadet

lik kazanmalarına yardımcı olmak, eğitim ve öğretimleriyle ilgilen- mek, öz evlatlar için reva görülenleri yetimler için de reva görmek olarak ifade edilebilir. İyi bir

Peygamber Efendimiz, Müslü- manları yetiştirmek, onların içlerindeki cevherleri ortaya çıkarmak, toplum- sal sorumluluğu paylaştırmak ve İslâm toplumunun sorunlarına herkesin

Baskı (Ankara: Gece Kitaplığı Yayınları, 2015), 10; Mustafa Öztürk, Kur’an-ı Kerim Meali -Anlam ve Yorum Merkezli Çeviri-, 1. Besmele’nin Türkçe çevirisi hakkında geniş

sözcüğünü kullanmıştır. Halbuki phlebotomy kelimesinin manası damardan kan alma yani “fasd”dır. Dolayısıyla yazarın iki farklı kavramı birbirine karıştırdığı

Kaynak: Koç, Din Eğitiminde Etkili İletişim; Köylü, Psiko-Sosyal Açıdan Dinî İletişi; Hasan Tutar vd., Genel İletişim, Kavramlar ve Modeller (Ankara: Seçkin

13 Allah’ın varlığı hakkında (O’nu kim yarattı? Nasıl oluştu? vb) 11 Allah'ın varlığının kanıtının olup olmadığı hakkında (Somut delil) 11 Cinlerin musallat olup

29 Bu yapılanmayı ifade eden, hatta anlamını özelleştiren vahdet kelimesi, müstakil varlığı olan her bireyin, kendi- sini bütünün işlevsel bir parçası olarak