• Sonuç bulunamadı

Developing a Subjective Well-Being Scale: Validity and Reliability Studies

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Developing a Subjective Well-Being Scale: Validity and Reliability Studies"

Copied!
9
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cilt ; ILL Sayi: 23

TÜrk PsikoLojik Dwusma ve Rehber/ik Dergisi

ÖZNEL IYI OLUS ÖLÇEGI'NIN

GELIsTIRILMESI:

GEÇERLIK VE GÜVENIRLIK

ÇALISMASI*

Meliha TUZGÖL DOST**

ÖZET

Bu çalismada, bireylerin öznel iyi olus dÜzeylerini s'eiptayabilmek için bir ölçek gelistirilmesi amaçllmrms-tir. Özneliyi Olus Ölçegi (ÖIÖ) 46maddeden olusan li-kert tipi bir ölçektir. Ölçekte, yasam alanIarina iliskin kisisel yargilar ile olumlu ve olumsuz duygu ifadeleri yer almaktadir. Geçerlik ve güvenirlik çalismalari 209

üniversite ögrencisi üzerinde gerçeklestirilmistir. ÖIÖ'nin yapi geçerligi temel bilesenler analizi ile sap-tanmistir. Ayrica ölçegin madde toplam puan korelas-yonlari incelenmistir.

ölö'

den alinan puanlarin alt ve üst%2Tlik puan gruplari ortalamalari t testi ile karsi-lastirilmis; gruplar arasinda anlamli fark oldugu göz-lenmistir. Yapilan benzer ölçekler geçerligi çalismasin-da ise

ölö

ile Beck Depresyon Envanteri (BDI) arasin-da anlamli bir iliski bulunmustur (r=-.70). Ölçegin Cronbach alfa güvenirlik katsayisi .93; test-tekrar test güvenirlik katsayisi r: .86olarak saptanmistir. Analiz-ler sonucunda,

ölö

'nin üniversite ögrencilerinin 'öznel iyi olus düzeylerini belirlemede geçerli ve güvenilir bir araç olduguna karar verilmistir.

ANAHTARSÖZCÜKLER

Öznel Iyi Olus, Üniversite Ögrencileri, Öznel Iyi Olus Ölçegi.

ABSTRACT

Developing a Subjective Well-Being Scale: Validity and Reliability Studies.

KEY WORDS

Subjective Well Being, University Students, Subjec-tive Well Being Sade.

The purpose of this study was to develop a self-re-port measure of subjective well-being. Subjective

Well-Being Scale (SWS) is a Likert type scale -i-vhichcompo-sed of46items. The items ine/ude emotional re-sponses as' well as appraisals of various areas of personallife. The validiry and reliability of the instrument was testeci with clsample of 209 college students. The structual va-lidity of SWS was examined by principle component analysis. ltem-total correlations of the scale were deter-minecL. Group means of the upper and lower 27 percen-tiles on SWS were compared with t test. This compari-son revealed mean differences. To test concurrent vali-dity, G'orrelations between scores on SWS and Baek Depression Inventory (BDI) were calculated. There was a signifieant relationship between scores on the two scales (r=-70). Cronbach-alfa eoefficient for the seale was found .93; test-retest correlation eoefficieney was r:.86. Considering reliability and validity study results, it can be eone/uded that SWS was a valid and reliable instrument.

Mutlulugun ne oldugu, insanlarin nasil mutlu olduk-lari veya öznel iyi olus, antik çagdan beri tartisilmis ve tanimlanmaya çalisilmistir. Mutluluk, Antik Yunan'dan beri felsefenin ilgi alanina ginnektedir ve o

zamanlar-dan bu güne filozoflarin dikkatini çeken ve üzerinde

durduklari bir konudur. Straek, Argyle ve Schwarz'in

(1991) belirttigi gibi büyük dinler bile sunduklari mut-luluga ulasma reçeteleri sayesinde dikkat çekmislerdir. Ideal toplum üzerinde odaklanan politik ideolojiler ve toplum refahi için çalisan ekonomi dali da her zaman

mutluluk konusu ile iç içe bulunmustur. Psikoloji ise,

çok ilginç bir sekilde, mutsuzlugun belirleyieilerine ki-yasla, insanin iyi olus durumu ile çok daha az ugrasmis-tir (Diener,1984).

Psikolojinin iyi olus konusuna olan ilgi açigini

ka-patmasi için girisimde bulunan bilim adamlarindan

Se-ligman (1998), psikoloji alaninda çalisan meslek

üyele-*Bu makale. Haceltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Prof. Dr. Nilüfer VOLTAN ACAR danismanllginda yapilan "Üniversite Ögrencilerinin Öznel Iyi Olus Düzeyleri" adli doktora çalisinasinin hir hölümüdür.

(2)

Mcliha Tuzgöl Dost

rine sunu hatirlatmaktadir: "Psikoloji sadece zayiflik ve güçsüzlükle degil, güçlülük ve erdemI e de çalisir. Teda-vi sadece sorunun giderilmesi degil, kisi için en iyi ola-nin ortaya konmasidir." Seligman'in, pozitif psikoloji

ve psikolojik iyi olus konusundaki arastirmalari

artir-maya tesvik etme mücadelesi, birçok arastirmaci

tara-findan olumlu bir sekilde karsilanmistir (Akt.

Comp-ton, 2001). Seligman'a (1998) göre pozitif psikoloji, in-sanin temel güçleri ve kaynaklari ile ilgili olarak saglik-li yanlarini anlamaya yönesaglik-lik bir girisimdir. Pozitif psi-koloji ile ilgilenen psikologlar, "iyi yasam" ve bunu ge-listiren faktörler üzerinde durmaktadirlar (Akt. Sheldon ve Kasser, 200 1). Görüldügü gibi psikolojinin ruh

sag-ligina bakis açisi degismektedir. Bireyin sorununun

gi-derilmesinin yeterli olmadigi, temel güçlerini ve potan-siyellerini gelistirmek gerektigi belirtilmektedir.

Seligman ve Csikszentmihalyi'e (2000) göre, pozitif

psikoloji alani, öznel yasanti degerleriyle ilgilidir.

Bun-lar: iyi olus, memnuniyet, geçmisten doyum, gelecek

için umutlu olma, iyimserlik, ve simdiki mutluluk' tur. Bireysel düzeyde, pozitif psikoloji sevme ve çalisma kapasitesi, cesaret, kisiler arasi iliskiler, estetik duyarli-lik, sebat, bagislama, özgünlük, uzak görüslülük, mane-viyat, yetenek ve bilgelik gibi olumlu bireysel özellik-lerle ilgilidir. Grup düzeyinde ise, medeni degerler ve bireyleri daha iyi vatandaslik yapmaya götüren özellik-lerle ilgilidir ki bu özellikler sorumluluk, özgecilik, ne-zaket, ilimlilik, hosgörü ve is ahHikidir.

Diener' a (2000) göre, yasam kalitesini tanimlamaya çalisan özelliklerde, digerlerini sevmek, zevk ya da insa-nin kendisiyle ilgili içgörü kazanmasi (self-insight) gibi ölçütler üzerinde yogunlasilmistir. Öte yandan iyi bir ya-sami nelerin olusturduguna dair baska bir görüs, insanla-rin iyi bir hayat sürdükleinsanla-rini düsünmeleinsanla-rinin istenilir bir

durum oldugunu belirtmektedir. Yasam kalitesinin bu

öznel tanimi, her bireye yasaminin çaba harcamaya ger olup olmadigina karar verme hakkini verdigi için de-mokratik bir tanimdir. Iyi yasamin "öznel iyi olus"

ola-rak tanimlanmasina yol açan bu yaklasimlar; konusma

dilinde bazen, "mutluluk" olarak ifade edilmektedir.

Öznel iyi olus, bireylerin yasam doyumlarina ve

olumlu - olumsuz duygulanimlarina iliskin genel bir

degerlendirmedir (Diener, 1984). Bu degerlendirme,

bi-reylerin olaylara verdikleri duygusal tepkileri, duygu-durumlarini, yasam doyumlari hakkindaki bilissel yar-gilarini ve evlilik ve is gibi yasam alanlarindaki doyum-larini içermektedir (Diener, Oishi ve Lucas, 2003). Ya-sam doyumu ise kisinin kendi seçtigi kriterlere göre

ya-saminin niteligi hakkindaki genel degerlendirmesidir.

Diener (2oo0)'a göre insanlar, birçok hos ve çok az hos olmayan duygular hissettiklerinde, ilgi çekici aktivite-lerde bulunduklarinda, birçok sevinç ve çok az aci yasa-diklarinda ve yasamlarindan memnun olduklarinda yük-sek bir öznel iyi olus yasamaktadirlar. Iyi bir hayat ve ruh sagligiyla ilgili baska özellikler de bulunmaktadir, ancak öznel iyi olus alani, kisinin yasamina iliskin

ken-di degerlenken-dirmesi üzerinde yogunlasmaktadir.

Öznel iyi olusta bilissel öge gerçekçi veya entellek-tüel yönü temsil etmekte, duygusal öge ise olumlu ve olumsuz duygulanim olarak iki kisimda ele alinmakta-dir (Andrews ve Robinson, 1991). Olumlu duygulanim,

nese, ilgi, heyecan, güven, uyaniklik (alertness) gibi

duygulari yansitmaktadir. Olumsuz duygulanim ise kor-ku, öfke, üzüntü, suçluluk, nefret gibi olumsuz

duygula-ri içeren doyumsuzluk ve öznel stresi tanimlamaktadir

(Ben-Zur, 2003). Duygu-durum ve duygulanim olarak

adlandirilan duygular kisinin o anki yasaminda olan

olaylara iliskin degerlendirmelerini ortaya koymaktadir. Öznel iyi olus arastirmacilari anlik duygulara oranla ön-celikle uzun dönemli "duygu-durum"la ilgilenmektedir-ler (Diener, Suh, Lucas, Shmith, 1999).

Özetle öznel iyi olus, hos duygulanim, hos olmayan duygulanim ve yasam doyumu unsurlarindan olusmak-tadir. Bireyin yasaminda, hos duygulanimlari hos

olma-yan duygulanimlarindan üstünse ve kisinin yasaminin

niteligine iliskin bilissel yargisi olumluysa öznel iyi

olusu yüksek olmaktadir. Olumlu duygular ve doyuma

iliskin bilissel yargilar evlilik ve is gibi çesitli yasam alanlariyla ilgili olabilmekte ve bunlarin toplami genel yasam doyumunu yansitmaktadir.

Iyi olusla ilgili yapilan arastirmalarda iyi olus genel kavraminin yaninda öznel iyi olus, psikolojik iyi olus, yasam doyumu, yasam kalitesi, iyilik hali (wellness) ve

(3)

Özneliyi Olus Ölçegi'nin Gelistirilmesi

göiiilmektedir. Bu kavramlann anlamlari birbiriyle

ta-mamen ayni olmamakla birlikte büyük oranda iliskili-dirler; çünkü bu kavramlarin hepsi bireyin olumlu islev-seIligi ve mutlulugu saglayan kosullarla ilgilidir. Örne-gin iyilik hali kavrami Korkut (2004)'a göre. insanlarin her anlamda saglikli olmasi ile ilgili olarak son yillarda

üzerinde israrla durulan bir kavramdir. iyilik hali, en

ideal düzeyde saglikli olmaya yönelmis, beden, akil ve

ruhun bütünlestigi, bireyselolarak amaç dolu tavir.

da-ha dolu yasam geçirme hedefi olan, sosyal, kisisel. çev-resel (ekolojik) olarak, tüm alanlarda islevsel bir yasam

sürdürme anlamindadir (Myers, 200

i;

Akt. Korkut,

2004). Görüldügü gibi iyilik hali kavrami da öznel iyi olus gibi bireyin olumlu islevsel1igi ile ilgilidir; ancak öznel iyi olus kavrami daha çok bireyin yasamina ilis-kin öznel yargi ve duygulara isaret ederken iyilik hali

kavrami bireyin iyi hissetmesini saglayacak bir yasam

biçimi ve standardini ifade etmektedir.

Christopher' a

(i

999) göre psikolojik iyi olus, psiko-lojik danisma alani için çok önemli bir konudur. Psiko-lojik iyi olus, hem kuramsal hem de uygulamali olarak kisilik ve gelisim kuramlarinda önemli bir rol oynamak-ta; psikopatolojinin degerlendirilebilecegi bir dayanak

noktasi olusturmaktadir. Bu kavram, psikopatolojinin

nasil belirlenecegi konusunda ölçütler saglamaktadir.

Psikolojik iyi olus, danisanin anlam ve amaç bütünlügü

bulmasina yardimci olan psikolojik danismanin

çalis-malarina klinik bir rehber olmaktadir. Ayni zamanda bu olgu, müdahale ve psikolojik danisma için hedefler be-lirlemektedir.

Bu çalismanin amaçlari, I) bireylerin öznel iyi olus

düzeylerini belirlemek üzere bir ölçek gelistirmek; 2)

öznel iyi olus konusuna dikkat çekmektir. Konu ile ilgi-li bir ölçegin geilgi-listirilmesinin öznel iyi olus kavramina ilgi duyan arastirmacilara kolaylik saglamasi ve konuy-la ilgili arastirmakonuy-lari tesvik etmesi beklenmektedir.

YÖNTEM

Bu bölümde arastirma kapsamina giren bireyler, öl-çek maddelerinin gelistirilmesinde izlenen yol ve geçer-lik-güvenirlik çalismalari süreci açiklanmistir.

Denekler

ÖtÖ'nin geçerlik ve güvenirlik çalismalarina 2002

-2003 Ögretim Yili Güz Döneminde Hacettepe

Üniver-sitesi Beytepe Kampüsü'nde bulunan iktisadi ve Idari

Bilimler, Fen, Mühendislik, Egitim ve Edebiyat

Fakül-teleri 2. ve 3. sinif ögrencilerinden olusan 209 kisi katil-mistir.

Islem Yolu

Ölçek, Diener'in (1984) öznel iyi olusla ilgili görüs-leri agirlikli olmak üzere öznel iyi olusu açiklayan ku-ramlar temel alinarak gelistirilmistir. ÖiÖ'nin gelistiril-mesi amaciyla konu ile ilgili literatür incelenmistir. Ay-ni zamanda, üAy-niversite ögrencilerinden farkli bölümler-de okumakta olan 180 kisilik bir 'gruba, mutluluk ve

mutsuzluklanna neden olan faktörlerin neler oldugunu

ögrenmek amaciyla yazdirilan yazilar doküman analizi yöntemi ile incelenmis ve üniversite ögrencilerinin mut-luluk ve mutsuzluklari ile iliskili faktörler ortaya kon-mustur. Bu faktörlerin, olumlu ve olumsuz duygular,

ai-le ve arkadaslik iliskileri, kendini ve geçmisi kabul,

amaç ve idealler, ilgi duyulan etkinlikler ve

iyimserlik-umutlu olma kategorilerinde toplandigi görülmüstür.

Bu çalismalar isiginda ölçegin

i

02 maddelik madde

ha-vuzu olusturulmustur.

Madde havuzundaki 102 ölçek maddesi uzmanlara

verilerek, her bir maddenin öznel iyi olusla ne derece

iliskili oldugukonusunda görüs alinmistir. Bunun için

Psikolojik Danisma ve Rehberlik, Psikoloji, Egitimde

Ölçme ve Degerlendirme ve Türk Dili alanlarinda

uz-man olan toplam 16 kisinin görüsüne basvurulmustur. Alani Türk Dili ve Egitimde Ölçme ve Degerlendirme olan üç uzman disindaki 13 kisiden, ölçek maddelerinin her birini, öznel iyi olusu belirlemeye uygun olup olma-masi açisindan "(5) Çok Uygun", "(1) Hiç Uygun De-gil" olmak üzere 5 dereceli bir ölçekle derecelendirme-leri istenmistir. Türk Dili uzmani ölçek maddederecelendirme-lerini dil

bilgisi ve anlam bakimindan degerlendirirken, Egitimde

Ölçme ve Degerlendirme uzmanlari da psikolojik test

maddesinin tasimasi gereken özellikler bakimindan

in-celemislerdir. Uzmanlardan 13'ünün ölçek

(4)

Meliha Tuzgöl Dost

iliskin derecelendirmeleri arasindaki uyumu belirlemek

amaciyla Kendall'in Uyusum Katsayisi hesaplanmis (ki kare=lS0.90~ ki kare tablo=79.50~ sd=56; p<.OS) ve

uz-manlarin yaptiklari derecelendirmelerin birbiri ile

uyumlu oldugu görülmüstür.

Uzmanlarin her bir madde için yaptiklari derecelen-dirmelerin puan ortalamalari hesaplanmis ve ortalama-dan düsük puana sahip olan maddeler ölçekten çikaril-mistir. Ayrica uzmanlarin maddelere dilbilgisi ve anlam bakimindan getirdikleri elestiriler de dikkate alinmis ve

bazi maddelerin ifadesi degistirilmistir. Uzman görüsü

çalismasindan sonra madde havuzundaki 102 ölçek

maddesinden yarisi çikarilmis ve ölçek maddelerinin

sayisi 51'e inmistir. Ölçegin 51maddelik formu 209 ki-siye uygulanmis ve elde edilen veriler üzerinde ölçegin faktör yapisi ve maddelerin faktör yükleri incelenmistir.

Inceleme sonucunda birinci faktördeki faktör yükleri

.30' dan düsük olan ve faktör yük degerleri farkli faktör-lerde birbirine yakin olan 5 madde ölçekten çikarilmis-tir. Ö1Ö'nin geriye kalan 46 maddelik son formu üzerin-de faktör analizi çalismasi tekrarlanmis, geçerlik ve gü-venirlik çalismalari yapilmistir. Bu çalismalarin sonuç-lari asagida verilmistir.

Ölçme Araçlari

Ö1Ö'nin benzer ölçekler geçerligini incelemek ama-.ciyla Beck tarafindan gelistirilen ve Hisli (1989) tara-findan Türkçe'ye uyarlanan Beck Depresyon Envanteri

(BDI) kullanilmistir. BDI 21 maddeden olusmaktadir

ve dörtlü derecelendirmeli cevaplama sistemine

sahip-tir. BDI depresyonda görülen, vegetatif, duygusal, bilis-sel ve moti vasyonel belirtileri ölçen bir ölçektir. Ölçe-gin amaci depresyon tanisi koymak degil, depresyon be-lirtilerinin derecesini objektif olarak sayilara dökmektir (Beck, 1961; Akt. Hisli, 1989). Hisli 'nin yaptigi çalis-malar sonunda BDI'nin Türk Üniversite ögrencilerinin depresyon düzeyini geçerli ve güvenilir olarak ölçtügü sonucuna varilmistir.

Verilerin Analizi

Verilerin analizinde SPSS programi kullanilmistir.

Geçerlik çalismalari kapsamindaki faktör analizi

çalis-\

masi temel bilesenler analizi yöntemi ile yapilmistir.

Maddelerin faktör yükleri en az .30 olarak belirlenmis-tir. Ölçegin madde geçerligini incelemek amaciyla

mad-de-toplam puan korelasyonlari incelenmistir. Ölçegin

ayirt ediciligInI tespIt etmek için alt ve üst %2Tlik pu-an gruplpu-an t testi ile karsilastirilmistir. Benzer ölçekler geçerli gi için Spearman'in rho katsayisi kullanilmistir. ÖlçegIn güvenirlik katsayilarini belirlemek üzere Cron-bach-Alfa ve test-tekrar test yöntemi Ile Pearson Mo-mentler çarpim Korelasyonu katsayilari hesaplanmistir.

BULGULAR

VE YORUM,

Asagida Ö1Ö'nin faktör analizi sonuçlari ile ölçegi n geçerlik ve güvenirlik çalismalarina iliskin bulgular su-nulmustur.

Ö1Ö'nin Geçerligine niskin Bulgular ve Yorum

ÖiÖ'nin geçedigi birkaç yolla saptanmistir. tik ola-rak faktör analizi çalismasi yapilmistir. 1kinci olaola-rak

ö1-çegin madde toplam puan korelasyonlan incelenmistir.

Üçüncü olarak ölçegin ayirt ediciligini tespit etmek

amaciyla alt ve üst % 2Tlik puan gruplari t testi ile kar-silastirilmistir. Ek olarak Ö1Ö'nin DBI ile benzer ölçek-ler geçerli gi belirlenmistir.

Faktör analizi çalismasinda Ö1Ö'ne iliskin KMO

katsayisi .861 bulunmus, Barlett testi anlamli çikmistir. Faktörlerin her bIr degisken üzerindeki ortak varyansi-nin .51 ile .75 arasinda degistigi görülmüstür. ÖIÖ'nin özdegeri 1'den büyük 12 faktör verdigi belirlenmistir. Birinci faktör tek basina toplam varyansin % 24.S2'sini

açiklamaktadir. Açiklanan toplam varyans ise %

63.83'dür. Maddelerin faktör yüklerinin birinci faktörde .30 ile .66 arasinda degistigi belirlenmistir. Varimax

ek-sen döndürme teknigi sonrasinda birinci faktörün 6

maddeden (4, 17,32,35,37,40), ikinci faktörün 5

mad-deden (3, ll, 19,21,23), üçüncü faktörün dört

madde-den (22, 27, 30, 38), dördüncü faktörün dört maddemadde-den (7, 34, 42, 46), besinci faktörün alti maddeden (5, 8, 12,

14. 16, 31), altinci faktörün dört maddeden (2, 9, 15,

28), yedinci faktörün dört maddeden (6, 29, 36,45),

se-kizinci faktörün üç maddeden (1. 20, 41), dokuzuncu

(5)

Özneliyi Olus Ölçegi'nin Gelistirilinesi E.6.IJ...f·~ _ i ! i i i i i i ! i i i i i i i i i ; I ii ii ! i . i . , i' i i : ! i i i i i i i i ! i i i 721 i i :(\2 i !

I,

.58 i .~] i i .1] ! i .60 i i AJ i I .15 ; i 31 i i :~ ii· i .SI i .74 i .55 i 1.641 i [~! i .-46i i:~i .._~ .." ·J··_ ..i ".aIdCr3:%4.-43 ! Fa/o;llr ~ "":L'J6 Fa:i ••. ~: ,.2.1Ci

i

;

_____________ i

maddeden (24, 26), on birinci faktörün üç maddeden

(25, 33,44) ve on ikinci faktörün iki maddeden (lO, 13)

olustugu belirlenmistir. Maddelerin içerikleri

incelen-mis ve sirasiyla faktörlere yasamini kendi geçincelen-misi ve

baskalarinin hayati ile kiyaslama, olumlu ve olumsuz

duygular, amaçlar, kendine güven, iyimserlik, ilgi du-yulan etkinlikler, arkadaslik iliskileri, gelecege bakis, aile iliskileri, baskalarinin yasamina imrenme, yasamin zorluklariyla bas etme ve karamsarlik isimleri

verilmis-tir. ÖIÖ'ye iliskin faktör analizi sonuçlari Tablo 1'de

verilmistir.

Tab1n-l öiÔ'ne Iii$kin Faktör Aaalizi Sonuçlan

iMad& Fal:. MIdde iFiihlr·1 M:oddc DiindünJo.:s..n.. YOld).;

'~ ~ ~ )~ ~

i \'~i:i i~i i"l./,i. '.L.:.4.'~

11 .$4 -40 i .«'}7 .66 12 .YJ n i 62 o.f Hi Li-4 ,1:;.64 42.•.• 11>2,61 -4011 .J.6.:56 I·:; ,50::1 .61 LS .55 (, U II .~9 J2 .~ 1 .,Ii~ ~ .:ii il .17 Iic _~3 06 _~B o.i :~ 9 .10 16 .511 19 .63 LO .:;9:iz _~ II .50 11 :ri J9 _~7 2i .35 12 .69 I'J _~7.tO .10 I11 ,M 2x ."6 ZJ .69 i~ .'6:10 .s:; 21 RJ 15 .69 1-4 .sS.li .,i 16 liJ ro ~ 34 .77 17 ,64

ii

.si -46 •7~ iX .75;r.i .,53 IJ7 .4? 19 ,69 2J .s3 42 .-41 20 ./IJ IT .52 12 .78 21 Al H' ';.'1 16 .67 :iz .10 iri ..• " 1-4 •..s 2J .,ii6 o'> .'10 mi .<46 24 ,5B J6 .'10 131 AI :i.~ .5x 13 .'10 OS .~ :26 .6~ 12 ,47 is Tl ;70 04 .'" 102 2x .65 m .<46 09 2'J .,57 LO •.•.• 2R 30 .67 LS ,43 11-45 I 31 ,63 -4, .-4i 06 I

:r.i .si iii .J9 29

JJ}4 .61..Hi:is -45 )7.17 120J6

i

! 1~ .ss 24 ~ 141 ,I 36 .,57 17 ,~iiii

i

i 37 $J 211 .3? IU I 3K ,fJJ -46 .y7 i8 i 39 ,67 15 .-tO J9

i

i i -tO ,71 J4 Y.J 26 i i 41 ,ti! OK .-40 /24 i i I i I 42 ,fIJ 32 .1K' 2., ·13 ,71 3K •.f9 1~4 ,i i .•.• :0·0 ,30 In i 45 i .,IiI 26 ,31 iu i i i I· L -Il. i .65 ii ,36 iLO i _.J._J __! i .

.o\çII<i... V"'Y"'!I: T,,.,i....:%6.1.8J F:ob •• 1:%24.52 I'a/o;t/ir2:%1.91 -ii-i...c:%3.XX F.ia.:r" "3_~ f>ldar6: ""333 F>Idlir7:,.ilj

1\ili[rIO:~ :U6 ra\ilr/l:~H3 t·aId~i2;·~2..11

Özdegerlere iliskin özdeger bilesen-grafigi incelen-mistir. Grafikte birinci faktörden sonra önemli bir düsüs

oldugu görülmüstür. Özdeger-bilesen grafiginde birinci

faktörden sonraki hizli düsüs, ortak faktör varyansma iliskin degerler ve' birinci faktördeki yük degerleri göz

önüne alindiginda, Büyüköztürk (2003)'ün bakis

açisi-na göre, ÖIÖ'nin 12 faktörlü olmasinin yaninda genel

bir faktöre sahip oldugu söylenebilir.

Ölçek maddeleri, ölçegi n güven irligin i etkileme

de-receleri bakimindan incelenmistir. Ölçekten

çikarildi-ginda ölçegi n güvenirligini anlamli olarak yükselten

madde olmadigi görülmüstür. Ayrica ölçegi n

düzeltil-mis madde toplam korelasyonlari incelenmis,

korelas-yonlarinin .32 ile .63 arasinda degistigi gözlenmistir. Diger yandan testin ayinciligini tespit etmek için 46 maddelik ölçegin 209 kisiye uygulanmasi ile elde edilen puanlarin alt ve üst % 2Tlik puan gruplari ortalamalari t testi ile karsilastirilmistir. Alt ve üst puan gruplarinin n sayilari, ortalamalari, standart sapmalari, t degeri ve önemlilik düzeyi Tablo 2'de sunulmustur.

Tablo- :iAlt ~ (). I'un Gniplaniiia iiSayilAn. Ortalani-lan, Standart Sapinalan \'C:tDei:eri

-

--••••• GtWIiiI X t soeuç

i

ira .":iTiikcnip

s6 207.4610.19 26.38'

ö-u

Alt%I7'Iik Gnp s6 1'4.3214.33 ·p<.OI

Tablo 2'de görüldügü gibi, üst ve alt %2Tlik puan

gruplarinda 56'sar puan bulunmaktadir. Üst grup

puan-larin ortalamasi 207.46; alt grup puanlarin ortalamasi

144.32'dir. Sonuç olarak, gruplar arasinda .01 hata dü-zeyinde önemli fark bulundugu gözlenmistir.

öIö ile Beck Depresyon Envanteri (Hisli, 1989), 58

kisilik bir gruba ayni oturumda art arda uygulanmis ve grup üyelerinin her iki ölçekten aldigi puanlar

arasinda-ki korelasyon Spearman'in rho katsayisi hesaplanarak

bulunmustur. Sonuç olarak her iki ölçekten alinan puan-lar arasinda .01 düzeyinde -.70 degerinde negatif yönlü

bir iliski bulunmustur. Bu sonuçtan ÖiÖ puanlari ile

depresyon puanlari arasinda negatif yönde bir-iliski ol-dugu anlasilmaktadir.

ÖiÖ'nin Güvenirligi'ne Iliskin Bulgular ve

Yorum

ÖiÖ'nin güvenirligi iki yolla saptanmistir. ilk olarak faktör analizi sonucu geçerli olarak alinan 46 maddenin

ayni uygulamadaki verileri kullanilmak suretiyle

ölçe-gin Cronbach Alfa güvenirligi hesaplanmistir. Toplam

209 kisilik gruba yapilan uygulama sonuçlarina göre

ÖiÖ'nin Cronbach Alfa güvenirlik katsayisi .93 olarak

(6)

Meliha Tuzgm Dost

ikinci olarak test-tekrar test yöntemi uygulanmistir. Ölçegin kararlilik katsayisini bulmak amaciyla

arastir-ma örnekleminde yer alan 39 kisilik bir gruba araç iki

hafta ara ile iki kez uygulanmis ve Pearson momentler

çarpim korelasyon katsayisi .86 olarak bulunmustur.

ÖtÖ'nin güvenirlik katsayilari ölçegin, üniversite

ög-rencilerinin öznel iyi olus düzeylerini ölçmek amaciyla güvenle kullanilabilecegini göstermektedir.

TARTISMA

VE SONUÇ

ÖiÖ'nin geçerlik ve güvenirlik çalismalarindan elde

edilen bulgular, ÖiÖ'nin üniversite ögrencilerinin öznel iyi olus düzeylerini geçerli ve güvenilir bir sekilde

ölç-mek amaciyla kullanilabilecegi ni göstermektedir. Bu

çalismalar sonucunda gelistirilen ötö, yasam alanlarina iliskin kisisel yargilar ile olumlu ve olumsuz duygu

ifa-deleri içeren 46 maddeden olusmaktadir. Cevaplama

sistemi her ifade için "(5) Tamamen Uygun", "(4) Ço-gunlukla Uygun", "(3) Kismen Uygun", "(2) Biraz Uy-gun" ve "(1) Hiç Uygun Degil" olarak besli Likert ölçe-gi seklindedir. Her bir maddenin puanlari "5 ile I"

ara-sinda degismektedir. Ölçek maddelerinin 26'si olumlu

20'si olumsuz ifade seklindedir. Olumsuz ifadeleri n pu-anlamasi tersine çevrilerek yapilmaktadir. Ölçekten ali-nabilecek en düsük puan 46, en yüksek puan 230' dur. Yüksek puan öznel iyi olus düzeyinin yüksek olduguna isaret etmektedir.

Günümüzde bireyin iyi olusu için hastalik yoklugu-nun gerekli ama yeterli olmayan bir ölçüt olusturdugu anlasilmaya baslanmistir. Psikoloji yillardir ihmal ettigi iyi olus konusuna ilgi göstermeye baslamis ve konuyla ilgili arastirmalar artmistir. Daha önce de deginildigi gi-bi öznel iyi olus, yasam doyumu na iliskin gi-bilissel yargi

ile olumlu ve olumsuz duygulanim unsurlarindan

olus-maktadir. Diener, Oishi ve Lucas'a (2003) göre, bu

un-surlar biraz da olsa bagimsiz kavramlardir. Yazarlara

göre, birçok çalismada arastirmacilar iyi olus veya has-taligin, depresyon ve yasam doyumu gibi tek bir

yönü-nü ölçmeye devam etmektedirler. Oysa bu kavramlar

ayri ayri ölçülmeli ve çalisilmalidir. Diener, Oishi ve

Lucas' in (2003) degindikleri bu konu dikkate alindigin-da gelistirilen ÖtÖ'nin, genel yasam doyumu ile yasam alanlarina iliskin bilissel yargilara ve olumlu duygularin

varligi ile olumsuz duygularin yokluguna iliskin mad-deler içermesi öznel iyi olusun önemli unsurlarini kap-sadigini göstermektedir.

Yapilan çalismalar sonucu ölçegin geçerlik ve

gü-venirligine iliskin anlamli sonuçlara ulasilmistir, ancak ölçegin daha saglam bir yapiya ulasmasi için üzerinde

çalisilmasi ve gelistirilmesi gerekmektedir. Farkli yas

gruplari ve örneklemler üzerinde geçerlik ve güvenirlik çalismalarinin yapilmasi faydali olacaktir.

KAYNAKLAR

Andrews, F. M. ve Robinson, J.P. (1991). Measures of

subjective well-being. (Ed. Robinson, J. P.,

Shaver, P. R. ve Wrightsman, L, S.)

Measu-res of Personality and Social Psychological

Attitudes. Vol. I, New York: Academic

Press.

Ben-Zur, H. (2003). Happy adolescents: The link

bet-ween subjective well-being, internal

resour-ces and parental factorso Journal of Youth

and Adolescence, 32, 2, 67-79.

Büyüköztürk,

S.

(2003). Sosyal bilimler için veri

ana-lizi el kitabi. Ankara: PegemA Yayincilik.

Compton, W. C. (2001). Toward a tripartite factor

structure of mental health: Subjective well-being, personal growth and religiosity."

Jo-urnal of Psychology, 135,5.

Christopher, 1. C. (1999). Situating psychological well-being: Exploring the cultural roots of its

the-ory and research. Journal of Counseling

and Development, 77,2, 141-153.

Diener, E. (1984). Subjective well-being.

Psychologi-cal Duletin, 95, 3, 542-575.

Diener, E. (2000). Subjective well-being: The science of happiness and a proposal for a national

in-dex. American Psychologist, 55, 1, 34-43.

Diener, E., Suh, E. M., Lucas, R. E., ve Shmith. H. L. (I 999). Subjective well-being: three decades

(7)

Öznel iyi Olus Ölçegi'nin Gelistirilmesi

of progress.

Psychological Bulletin,

125, 2,

276-302.

Diener, E., Oishi, S. ve Lueas, R. E. (2003). Personality, eulture and subjeetive well-being: Emotional

and eognitive evaluations of life.

Annual

Rewiev of Psychology,

54, 403-428.

Korkut, F. (2004). Çalisma yasaminda iyilik hali

mode-linin kullanilmasi.

Kisisel Gelisimde

çag-das Yönelimler

Sempozyumu.

(sf.301-310). Ankara: K.K. Egitim ve Doktrin Ko-mutanligi.

Seligman, M. E. P. ve Csikszentmihalyi, M. (2000).

Po-sitive psyehology an introduction.

American

Psychologist,

55, 1, 5-14.

Sheldon, K. M. ve Kasser, T. (2001). Goals,

eongruen-ce and positive well-being: New emprieal

support for humanistic theories.

Journal of

Humanistic Psychology,

41, 1, 30-51.

Straek, F., Argyle, M. ve Sehwarz, N. (1991). Introduc-tion. (Ed. Straek, F., Argyle, M. ve Sehwarz,

N.)

Subjective Well-Being: An

Interdiscip-linary Perspective.

Oxford England:

(8)

Vol: III No: 23

Turkish PSYcllOlogical COU1ueling al/d Guidwice Journal

Summary

DEVELOPING A SUBJECTIVE WELL-BEING SCALE: VALIDITY AND RELIABILITY STUDIES.

Meliha Tuzgöl Dost

Debates over what constilutes happiness or weLlness have been around since Ancient Greece. For quite a long time psychology neglected the issue of well-be ing. It instead dwelleel with negative aspects of human life, such as negative affective states or undesirable behavi-orso However, recent times have witnessed an incre-aseel interest toward the concept ofwel/-being. This in-terest has led to a great deal of lite rature on the issue. Seligman (1998) makes a remarkable call to mental he-alth professionals asfol/ows: "Psyehology is nar me rely concerned with weakness and powerlessness in indivi-duals, but it also deals wilh issues such as strength and integrity. Thus, therapy is not solely consisted of remo-val of symptoms but also involves promotion of opti-mum functioning. " This positive view of Seligman enco-uraged considerable interest in well-be ing (Cited in Compton, 2001).

Subjective well-being refers to one's cognitive as-sessment of life satisfaction, positive and negative mo-ods (Diener, 1984). Life satisfaction has to do with one's appraisal of the quality of his or her life. The in-di-vidual's personal standards are basisfor this appra-isal. Consequently, according to Diener (2000) one's degree of subjective wel/-being depends on his or her perceived degree of life satÜfaction. It also depends on the degree to which ones positive moods override the negative ones.

METHOD

The purpose of this study was to develop a subjecti-ve well-be ing scale for college students. Participants were 209 undergraduate students of five different

de-partments located at the Beyetepe Campus of Hacettepe University during the Fal/ semester of 2002-2003. Psychometric properties of the Subjective Well-Being Sc:ale (SWS) were testecl. The scale is based on the the-oretical orientation of Diener (1984) as well as on an extensive review of the respective IItera ture. Another source for constructing the instrument was text analysis of another group of 180 undergraduate students who were asked to reflect on factors leading to their ex-periences of happi-ness and despair. Based on these sources, an Item pool of 102 items was created.

These items were given to experts who were asked to rank order their relevance to the construct of sub-jec-tive well-be ing. The calculafed Kendall's tau wasfOluzd congruent with experts' ratings. Af ter the experts' review, half of fhe items were eliminated. Thus, the remaining number of the Items was 51. The participants of the reliability and validity study were given the scale including these

51

items. The obtained data were exam-ined for factorial structure and factorial weights of the items. This examination led to exclusion of 5 items which had factorial weights smailer than .30 and had similar weights for different factors. Factors analysis was conducfed for the remaining 46 items of the SWS.

The SPSS software program was used to analyze the data. The validity of the SWS )vas tested by the princip-le component analysis of factor analysis procedures. The Imi/er IImIt for factor weIghts was determIned as .30. In order to determine the scale's item validity, cor-relations of the item-total scores were examined. In

01'-eler fo test the eliscriminant analysis of the scale fhe group means of the upper and lower

27

percentile

*Bu makale, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Prof. Dr. Nillifer VOLTAN ACAR danismanliginda yapilan "Üniversite Ögrencilerinin Öznel Iyi Olus Düzeyleri" adli doktora çalismasinin hir hÖlümüdür.

(9)

Özneliyi Olus Ölçegi'nin Gelistirilmesi

scores were compared with t tests. For congruent valid-ity the Speannan Rho coefiicients was usul. In ore/er to deter-mine the reliability coefiicients of the saLle, Cron-bach-Alphas and test re-test Pearson Momentllin Cor-relation Coefficients were calculated.

RESULTS

Several method~ were used to detennine reliability of the SWS. First, factor analysis was conducted. Then, item-total correlations were calculated. Thirdly, to test the discriminant function of the scale, the group means of the upper and lower 27 percentile scores were com-pared with t tests. Lastly" the eongruent validity of the SWS was tested with the Beck Depression Inventory

(BDI).

Faetor analysis reve(zled a KMO coefficient of 86. Also, the Bar/ett test was significant. The shared vari-anee offaetors on each variable rangedfrom .51 to .75.

The eigeinvalue of the SWS revealed 12 faetors with values greater than 1. The first faetor accounted for 24.52 % of the tota! variance. The faetors of the seale,

a~'-eounted for a' tota! vari{l11eeof%63.83. The faetor weights of the items on the .(irst fiietor ranged from .30 to.66.

The eigeinvalue eomponent-graph was examined. The graph Ulustrated that after thefirstfactor there was a signifieant drop. In line with the view of Büyüköztürk (2003), considering this drastic drop, shared faeto~ vari-anee, and the first factor weight values, the SWS eould be viewed as having a single general factor, alt-hough it has 12 fiictors.

The items of the SWS were examined in tenns of the degree oltheir influenee on the reliability of the scale. Also, the adjusted item total correlations were exam-ined. These values ranged from.32 to .63.

Mareaver. in ort/er to test the discriminant analysis

of tJH~ seul!.! iJw grvupmeans of tlie upper and lmver 27

percentile scores were compared with t tests. This com-parison reve{lled sigiiijicallt differenees at .01 level of signifieance.

The SWS and BDI were administered to a group of 58 college students at a single session. Speannan Rho was caleulated. The seeLleshad a negative correlation of -.70 at .01 leve! of signifieance.

In order to test reliability of the SWS, the original data on the 46 items that were retained after fiictor analysis were examined. As mentioned ear/ier, this ad-ministration was done with 209 participants, the Cron-baeh Alpha reliability eoefftcient was .93.

The scale was administered to 39 persons of the original sample twice in ore/er to test for test-re-test reli-ability. The time interval between the two administ-rations was two weeki The Pearson momentum eor-relation coefiicient was .86.

CONCLUSION

Based on the results of this study, it is safe to eone-lude that the SWS possesses sa~Üfactory psyehomet-rie properties as a measure of well-be ing with college s,tu-dents. The 46-Item SWS, whieh is a produet of this study, consists of personal judgments of various domains of life as well as P?sitive and negative ~.ffective state-ments. Although the results of this study revealed sufficient psychometrie propertiesf0r. this samp!e, there needs to be further studies with different samples and age groups.

Referanslar

Benzer Belgeler

In der Nacht darauf zog Sultan Abdülmecid mit einer grossen Zahl von Laternenträgern, die ihm den Weg erleuchteten, durch die Gärten des benach­ barten Çırağan

Günlük yaşamımızda beynimiz bir kez ha- fızanın oluşumu için uyarıldığında, beyin hücre- leri içi ve dışı tüm iletişim yollarını birbirine bağ-..

TR90 illerinde aylık geliri 600 TL ve daha az olan gençlerin oranı yüzde 57’yken bu oran Türkiye genelindeki gençler için yüzde 30’dur.. Geliri 601-1500 TL

Psikolojik İyi oluş Halini yordayan değişkenleri belirlemek amacıyla, yorda- yıcı değişkenler olarak regresyon denklemine ilk etapta demografik değişken- lerden (cinsiyet ve

o Teori:Fiziksel uygunluğun tanımı, sağlık (kardiyovasküler dayanıklılık, kassal kuvvet, kassal dayanklılık, esneklik, vücut kompozisyonu)ve performans boyutu

Pozitif psikolojinin önemli kavramlarından birisi olan öznel iyi-oluş; yaşam doyumu, olumlu ve olumsuz duygu bileşenlerinden oluşmakta olup temel olarak bireyin yaşamına

Tablo 2’de verilen analiz sonuçları değerlendirildiğinde, erkek katılımcıların Toronto Aleksitimi Ölçeği Duygu Tanıma Güçlüğü alt boyutundan aldıkları

O zaman lise öğrencisi olan küçük oğluma, fırsat buldukça gel yanıma, matematik fizik çalışalım dedi. İşte öyle birkaç yıl Hocamla havadan