• Sonuç bulunamadı

IDENTIFICATION OF ELDERLY

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "IDENTIFICATION OF ELDERLY"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

YAfiLILARDA K‹ML‹KLEND‹RME

IDENTIFICATION OF ELDERLY

Uzm. Dr. Burcu Efi‹YOK

Ankara Üniversitesi T›p Fakültesi Cebeci Hastanesi Adli T›p Anabilim Dal› ANKARA

Tlf: 0312 319 1514 e-mail: burcuesiyok@gmail.com Burcu Efi‹YOK1 Murat EKE2 ‹. Hamit HANCI1 Gelifl Tarihi: 14/03/2005 (Received) Kabul Tarihi: 01/04/2005 (Accepted) ‹letiflim (Correspondance)

A

BSTRACT

I

dentification of one’s identity which makes it a particular individual in the society plays an important role in many forensic conditions. Though it may be needed to determine the exact identity of one especially in some of disease processes affecting the intellectual well-being and in cases of criminal identity forgery, it is rarely needed in living cases. In disasters, mass fatalities and criminal violence cases it gains importance to identify the deceased. In this article, the current methods being used in forensic practice for identification of elderly and the importance of identification were tried to stress.

Key words: Identification, Forensic identity, Medical identity

Ö

Z

T

oplumsal bir varl›k olarak insana özgü olan belirti, nitelik ve özelliklerle, bir bi-reyin belirli bir kimse olmas›n› sa¤layan flartlar›n bütünü olarak tan›mlanan kim-lik tespiti bir çok adli olayda kritik öneme haizdir. Ço¤unlukla yaflayan olgularda önemli sorunlar oluflturmasa da biliflsel yetilerde kay›plarla karakterize hastal›k gular›, suçlular›n tespiti ve kimlik de¤ifltirme çabalar› gibi baz› durumlarda gerekli ol-maktad›r. Kimlik saptaman›n önemi özellikle cinayet, kazalar, intiharlar ve do¤al ölümler ile kitlesel felaketlerde daha bir önem kazanmaktad›r. Bu makalede, güncel adli t›p uygulamalar›nda yafll› bireyleri kimliklendirmede kullan›lan yöntemler ve kimliklendirmenin önemi vurgulanmaya çal›fl›lm›flt›r.

Anahtar sözcükler: Kimliklendirme, T›bbi kimlik, Adli kimlik

R

EVIEW

A

RTICLES

(2)

G

‹R‹fi

B

ir kiflinin tan›nmas›nda, tan›mlanmas›nda ve di¤er kifliler-den ay›rt edilmesinde etkin olan özelliklerin tümüne kim-lik denir.

Hukuk ve adli t›bbi uygulamalarda iki tür kimlik tan›m› ya-p›lmaktad›r:

1. Adli kimlik: Bir kiflinin nüfus kay›tlar›ndaki bilgilerden olu-flan kimliktir. Cinsiyet, do¤um yeri, do¤um y›l›, anne ad›, baba ad›, nüfusa kay›tl› oldu¤u yer ile ilgili bilgiler adli kim-lik bilgilerinin bafll›ca ö¤eleridir. Bu tür bilgiler kifliye ait fo-to¤raf›n da bulundu¤u bir belge üzerinde gösterilir (nüfus ka¤›d›, sürücü belgesi, pasaport).

2. T›bbi kimlik: Vücut özelliklerinin tümüyle birlikte de¤erlen-dirilmesine dayanan kimliktir. Boy, vücut a¤›rl›¤›, cinsiyet, ten, saç ve göz rengi, yüz özellikleri (kulak, burun, a¤›z, saç, sakal, kirpik), ameliyat, yan›k/yara izleri, deri lekele-ri, dövmeler, sünnet, do¤um bulgular›, ekstremitelerdeki eksiklik ya da fazlal›klar, difller (eksik, protez, renk, dolgu) t›bbi kimlik tan›mlanmas›nda incelenmesi gereken fizik özelliklerdir (1,2).

Kimlik tespiti çal›flmalar›n›n ço¤u ölmüfl kiflilere yönelik olmas›na karfl›n aranan suçlular›n tespiti, haf›za kayb›na u¤ra-m›fl kiflilerin kimliklerinin bulunmas›, suçlular›n kimlik de¤ifltir-me çabalar› da kimlik tespitini gerekli k›lan durumlar olarak karfl›m›za ç›kabilir.

Yaflayan bireylerde koma, amnezi, yafl›n küçük oluflu, ak›l hastal›klar› ve hatta dil problemi kiflinin kendisi hakk›nda bilgi vermesini engelleyebilir. Göç ve veraset olaylar›nda yafl›n giz-lenmesi veya sahte kimlik kullan›lmas› durumlar›nda gerçek yafl›n belirlenmesi önemli olabilir.

Haymatloslar (bir k›sm›na geçici belge verilmifl), toplumsal olaylara kar›flan kiflilerin tespiti, noter ve tapuda yap›lan ifl-lemler ve mahkemelerde boflanma davalar›nda kimlik tespiti adli t›bbi bir sorun olabilir.

Yafll› bireylerdeki demans, paranoid psikozlar, depresyon hallerinde düflünce kusurlar›n›n çok belirgin hale geldi¤i görü-lür. Gerek aterosklerotik, gerek di¤er metabolik hastal›klar ve yafll›larda ortaya ç›kan epilepsi nöbetlerinin bir sonucu olarak fluur bozukluklar› gibi durumlarda, kifli kimli¤i ile ilgili do¤ru bilgileri veremeyebilir.

Kimlik Tespitinde Kullan›lan Yöntemler

Kimlik Belgeleri: Kimli¤i konusunda bilgi veremeyecek du-rumdaki kiflilerde ve ölülerin üzerinde bulunabilirler. Adli olay-larda baz› durumolay-larda bu tür belgeler yanm›fl, kullan›lamaya-cak kadar tahrip olmufl olabildi¤i gibi baz› durumlarda bu tür belgelerin sahteleri ile de karfl›lafl›lmaktad›r.

Tan›kl›k: Canl› ya da ölen kifliyi tan›yan kimselerin

bilgi-lerinden yararlan›lmas›d›r.

Özel eflyalar: Giysiler, tak›lar, protezler (difl protezleri,

ekstremite protezleri, iflitme ayg›t›, kalp pili gibi) kimlik tespi-tinde özellikle bunu kullanan kiflilerin cinsiyeti , yafl› ve sosyal durumu hakk›nda bilgi verecektir.

Foto¤raf karfl›laflt›rmas›: Kimli¤i bilinmeyen kiflinin

foto¤raf› ile o oldu¤undan flüphelenilen kiflinin foto¤raflar›n›n karfl›laflt›r›lmas› esas›na dayan›r (1).

Parmak izi: Parmak izleri parmaklar›n ilk

bo¤umlar›n-dan bafllayan ve parmak uçlar›na kadar devam eden bölgede bulunan papil hatlar›n›n cisimler üzerinde b›rakt›¤› izler olarak tan›mlan›r. Genellikle polisi ilgilendiren bir konudur.

Difllerden kimlik tespiti: Adli difl hekimli¤i bafll›

bafl›-na bir bilim dal›d›r. Kimlik tespitinin yan›nda ›s›r›k izlerinin araflt›r›lmas› da adli difl hekimli¤inin konusudur (3).

Özellikle olas› kiflilerin diflle ilgili kay›tlar›n›n elde oldu¤u durumlarda bu çok önemlidir. Uçak kazas› gibi toplu ölüm du-rumlar›nda yolcu listesindeki kiflilerin difl kay›tlar›ndan cesedin kimli¤inin tespit edilmesi mümkündür. Çekilen difller, dolgu-lar, krondolgu-lar, çürükler ve di¤er giriflimlerle ilgili kay›tlarla bulu-nan vücut k›s›mlar›n›n karfl›laflt›rmas› yap›l›r. Burada en büyük avantaj difllerin vücuttaki en sert ve dirençli doku olmas› ve ölünün krematoryumda yak›lmas› d›fl›nda en ciddi yang›nlar-da bile bozulmayang›nlar-dan kalmas›d›r (4).

Radyolojik inceleme: Yaflam süresince çekilen

grafile-rin buluntuya ait grafilerle karfl›laflt›r›lmas› esas›na dayan›r (5).

Fasiyal rekonstrüksiyon: ‹leri derecede çürümüfl,

is-kelet haline gelmifl cesetlerde kafatas› üzerinde yüz yumuflak dokular›n›n yeniden oluflturulmas›d›r (6,7).

DNA çal›flmalar›: Buluntuya sahip ç›kan anne, baba

ve kardefllerin hemogenetik özelliklerinden yararlan›l›r. % 99.99 do¤ru sonuç verir. Vücut s›v›lar›, kan lekeleri, saçlar ve di¤er vücut k›llar› üzerinde yap›lan hemogenetik çal›flmalar kimlik tespitinde önemlidir (8).

Adli antropoloji çal›flmalar›: Genellikle ileri

derece-de çürümüfl, iskeletleflmifl kal›nt›lar› inceleyerek kimlik tespiti yapan bilim dal›d›r.

Adli antropolojik incelemelerin basamaklar›; kal›nt›lar›n insana ait olup olmad›¤›n› belirlemek, kal›nt›lar›n kaç kifliye ait oldu¤u saptamak, her birey için antropolojik bir profil olufltur-mak, muhtemel ölüm zaman›n›n tespiti, kurban›n kimliklendi-rilmesini sa¤lamak ve herhangi bir iskelet patolojisi olup ol-mad›¤›n› (travma, anomali, tümör, osteomyelit v.b) belirlen-mek olarak özetlenebilir (9-12).

Yafll›larda Kimlik Tespitini Zorlaflt›ran Koflullar

Yaflayan bireylerde kafatas› suturlar›n›n kapanmas› yafl tayi-ninde yard›mc› olabilir. Anteroposterior ve posteroanterior

(3)

kafa grafileri major suturlar› de¤erlendirmek için yeterlidir. Lumbal ve servikal vertebra grafilerindeki dejeneratif de¤iflik-likler, sternumdaki de¤iflimler ve kostal kartilajdaki kalsifikas-yon, boyun grafilerinde tiroid ve laringeal kartilaj›n ossifikas-yonu ve difl incelemeleri kullan›lan yöntemlerdendir. Bunlar›n yan› s›ra kiflilerin genel fizik incelemesi de yap›lmal›d›r (13).

Pek çok adli osteolog taraf›ndan biyolojik kimlik denildi-¤inde; cinsiyet, yafl, boy ve etnik kökenin belirlenmesi anlafl›-l›r (14). Yetiflkin cesetlerinde yafl tayini yapmakta kullan›lan metodlar hala geliflmektedir. Yetiflkinlerde yafl tayini temel olarak iskelet sistemindeki afl›nma ve y›pranmalara dayan-maktad›r (15). Literatürde çeflitli teknikler önerilmektedir. Ge-nel olarak ifllemler; makroskopik ve radyolojik özelliklerin de-¤erlendirilmesi, kemik histolojisinin incelenmesi ve biyokim-yasal metodlar olarak 4 bölümde incelenebilir (12). Kiflilerin yafllanmas› kompleks birtak›m flartlar (gen, kültür, çevre gibi) taraf›ndan belirlenir. Biyolojik yafllanma sürecindeki varyas-yonlar ölüm an›ndaki yafl tahmini üzerinde önemli etkiye sa-hiptir. Bu durum yafl tahminlerinde mutlaka göz önüne al›n-mal›d›r. ‹skelet de¤iflimleri yaflla baz› iliflkiler gösterse de bu iliflki pek çok faktörden etkilenir (15).

Yetiflkin bireylerde yafl tespiti geleneksel olarak; kranial suturlardaki kaynaflmalar, simfizis pubis ve sakroiliak eklem-deki morfolojik de¤iflikliklere dayanmaktad›r. Kostalar›n vent-ral uçlar›n›n de¤erlendirilmesine dayanan yöntem de son za-manlarda yayg›n olarak kullan›lmaktad›r. Sakroiliak eklemde-ki de¤ifliklikler tek bafl›na kullan›ld›¤›nda, yafl aral›¤›n›n adli uygulamalar için çok genifl oldu¤u saptanm›flt›r. Ayr›ca 50 yafl üzerinde s›kl›kla ankiloz geliflti¤inden eklem görülmeyebilir (14 ).

Simfizis pubisten yararlanarak yap›lan yafl tayini 50 yafl üzerinde yetersiz kalmaktad›r. Pubis simfizisindeki de¤iflimle-re dayanan hesaplamalarda 30-40 yafllar›nda 1 yafl, 40-50 yafllar›nda erkeklerde 10, kad›nlarda 3 y›ll›k hata pay› görül-müfltür (9).

4. kostan›n sternal ucunun de¤erlendirilmesi ile yap›lan yafl tespitinin simfizis pubise benzer do¤ruluk oran›na sahip oldu¤u ve kranial suturlara dayanan yaflland›rmadan daha iyi bir yöntem oldu¤u bildirilmifltir. Daha sonraki çal›flmalarda ise yöntemin erkeklerde kad›nlara göre ve 60 yafl alt›ndakilerde daha iyi sonuç verdi¤i saptanm›flt›r (14). Kostalar›n sternal uç-lar›ndaki de¤iflimlerin incelendi¤i yöntem 40 yafl üzerindeki en iyi yöntem olarak gösterilmektedir (9).

Ölüm an›ndaki yafl›n tespitinde kostal ve laringeal kartila-j›n kalsifikasyonu da kullan›l›r. Kostal kartilaj kalsifikasyonu genellikle 4. dekad›n ortalar›na kadar izlenmez. ‹lk 4 kostada 50 yafl›ndan sonra izlenir. Laringeal kartilaj›n ossifikasyonu daha çok çal›fl›lm›flt›r. Gerçek yaflla ossifikasyonun derecesi aras›ndaki korelasyonun genifl bir yan›lma pay› bulunmufltur

(14). Araflt›r›c›lar 50 yafl üzerindeki bireylerde laringeal radi-oopasitenin zay›f derecede oldu¤unu bildirmifllerdir (16).

Dejeneratif eklem hastal›klar› ve osteofitler normalde 40 yafla kadar görülmez. Bu özellikler de oldukça de¤iflkendir ve beslenme, genetik ve yaflam tarz› gibi faktörlere ba¤l›d›r. ‹ler-leyen yafllarda manibrosternal eklemin füzyonu görülür. Ma-nibrumla 1. kostal eklemin sinositozu, sakroiliak eklemin si-nositozu 50 yafltan sonra izlenir. Bu sinositoz erkeklerde yak-lafl›k 4 kat daha fazlad›r ve cinsiyet do¤rulamas› ya da teyidin-de teyidin-de kullan›labilir (14).

Histomorfometrik yöntemler tam ya da fragmente oste-onlarla kanallar›n incelenmesine dayan›r. Bu incelemeler için Stout, Stout ve Paine taraf›ndan çeflitli yöntemler ve varyas-yonlar tan›mlanm›flt›r. Baz› yazarlar histolojik metodlar›n yafl› 5.5 y›ll›k bir yan›lma pay› ile do¤ru olarak belirleyebilece¤ini ileri sürmüfllerdir (14).

Yafl tayininde baflka bir yöntem de trabeküler kemikteki kay›plard›r. Macchiarelli ve Bondioli femur boynunun radyog-rafik olarak dansitometrik analizi üzerinde çal›flm›fllard›r. Tra-beküler kemik kay›plar›n›n paterni her 2 cinsteki ayn› yafl gruplar›ndaki bireyler aras›nda belirli varyasyon gösterdi¤ini bulmufllard›r. Ancak bu de¤iflimin sürekli de¤il, epizodik oldu-¤unu saptam›fllard›r (14).

Pek çok araflt›r›c› cinsiyet tayininde do¤ruluk oran›n›; sa-dece kraniumun de¤erlendirildi¤i olgular için %80, kafatas› ve mandibula için %90, pelvis içinse %98 olarak ifade etmekte-dir (14).

Boy hesaplamas›nda yayg›n olarak kullan›lan yöntemler-den biri matematiksel yöntemdir. Uzun kemikler kullan›larak gelifltirilmifl matematiksel formüller bulunmaktad›r. Bu alanda en bilinen formüllerden olan “Trotter-Gleser eflitlikleri” bir ve-ya birkaç uzun kemi¤in ölçümüne dave-yan›r. Her Trotter-Gleser formülünde yafllanma faktörünü dikkate alarak düzeltme for-mülü gelifltirilmifltir. 45 yafllar›nda bafllay›p yafllanma ile h›zla-nan fizyolojik atrofi sonucu geliflen boy k›salmas› hesaplama-lara dahil edilmelidir. Genel ohesaplama-larak 60 yafl›n› geçmifl bireyler-de ortalama 1.77 cm.lik k›salma oldu¤u kabul edilmektedir (9).

Kimlik tespiti çal›flmalar›nda difllerin incelemesinden ya-rarlan›ld›¤› durumlarda yafla ba¤l› de¤ifliklikler, meslek al›flkan-l›klar› ve sosyal durum hakk›nda önemli bulgular elde edilebil-mektedir.

Süt difllerinin sürmesi do¤umu izleyen 9. ayda bafllay›p 3 yafl›na kadar devam eder. Sürekli difller ise 6-20 yafllar aras›n-da sürerler. 30’lu yafllararas›n-da çi¤neme yüzlerinde afl›nma bafllar ve 50 yafllar›nda çi¤neme yüzleri düzleflir. 70 yafl›n üzerinde-ki üzerinde-kiflilerin ço¤u edante üzerinde-kiflilerdir (17).

Ayakkab›c›, döflemeci, terzi, elektrikçi gibi çivi, i¤ne, iplik kullananlar›n kesici difllerinde çentikler oluflur. Klarnetçi ve

(4)

saksofoncular›n alt ve üst kesici diflleri aras›nda aral›k görülür-ken cam› üfleyerek iflleyen kimseler, bu ifllem esnas›nda üst kesici difllerden destek ald›klar› için üst kesici difllerde damak yönünde e¤ilme gözlenir. Tafloca¤› ve madenlerde çal›flanlar fazla toza maruz kald›klar›ndan kesici difllerin labial yüzleri za-rar görür ve difllerin kesici kenarlar›ndaki genifllik artar. Saç tokas›n› diflleri ile açan kad›nlarda difllerin çi¤neyici ve kesici yüzeylerindeki yap›lar›n bozuklu¤u dikkati çeker. Uzun süredir pipo içenlerde çeneler kapat›ld›¤›nda difller aras›nda baklava dilimi fleklinde bir aç›kl›k kal›r. Sigara içenlerde ise kesicilerin labial kenarlar›nda lekeler görülebilir (18).

Ülkemizde difllerden kimliklendirme konusundaki en önemli problem difl kay›tlar›n›n arflivlenmemesidir. Gerek ya-flayanlarda gerekse cesetlerde önemli ipuçlar› sa¤layan difl in-celemeleri karfl›laflt›rma materyali bulunmad›¤›ndan yap›lama-maktad›r.

fiüpheli ölüm olgular›nda ölümün üzerinden bir süre geç-mifl ve çürüme bafllam›flsa kimlik tespitinde güçlükler de bafl-lam›flt›r. Yani kimlik tespiti güçlefltiren koflullar›n bafl›nda çü-rüme gelmektedir. Özellikle orman ve benzeri bir yerde uzun süre beklemifl çürümüfl ve iskeletleflmeye bafllam›fl cesetlerde vahfli hayvanlar›n sald›r›lar›, bunlar›n ölen kiflinin vücudunda meydana getirdikleri lezyonlar kiflinin tan›nmas›n› zorlaflt›r›r. E¤er ceset su içinde kalm›flsa bunlara ilave olarak deniz canl›-lar›n›n ve deniz tafl›tcanl›-lar›n›n cesede zarar vermesi ile oluflan lez-yonlar durumu daha zor bir hale getirebilir.

Kimlik tespitinde en çok problemin yafland›¤› durumlar-dan biri, çok say›da insan›n bir arada öldü¤ü uçak, tren veya deniz kazalar›d›r. Tan›nmay› sa¤layacak özelliklerin belirlen-mesi vücuttaki lezyonlar ve yaralar yüzünden zorlafl›r.

Özellikle kaza sonras›nda meydana gelen yang›nlar ceset-leri etkileyebilir ve kimlik tespiti güç ve daha karmafl›k bir hal alabilir. Birden çok kiflinin patlamaya ba¤l› öldü¤ü terör ey-lemlerinde de ço¤u kez cesetler yanm›fl veya patlaman›n tesi-ri ile vücut bütünlü¤ünü kaybetmifl olabilir.

Savafl, soyk›r›m ve benzeri olaylardan sonra ortaya ç›kar›-lan çok say›da kiflinin bir arada gömüldü¤ü toplu mezarlarda bulunan cesetlerin kimlik tespiti son derece güçtür. Benzer bir durum do¤a kaynakl› afetler sonucu özellikle ülkemizde s›k ya-flanan depremlerle meydana gelen çok say›da kiflinin öldü¤ü olaylard›r. Burada durumu zor ve karmafl›k hale getiren se-beplerin bafl›nda olay›n boyutlar›n›n büyüklü¤ü, muhtemel canl›lar›n kurtar›lmas›, ciddi t›bbi yard›ma ihtiyaç gösteren ki-flilerin çoklu¤u, bar›nma ve g›da yard›m› sa¤lanmas› yan›nda salg›n hastal›k riski nedeni ile ölenlerin bir an önce gömülme-sidir.

Her disiplin felaketi önceliklerini ve bu öncelikleri karfl›la-mak için sahip oldu¤u olanaklar› göz önüne alarak farkl› ta-n›mlamaktad›r. Tan›mlama ve s›n›fland›rma ne olursa olsun

bu flekilde toplu ölümlerin oldu¤u olgularda kimlik tespiti için standart formlar gelifltirilmektedir. Kitlesel ölümlerin meydana geldi¤i durumlarda cesetler parçalanm›fl ve bu parçalar kar›fl›k bir halde bulunabilir. Parçalar birbirlerine gösterdikleri uyum ile birlefltirilemiyorsa kan grubu ve DNA testleri yap›larak so-nuca var›labilir (19).

S

ONUÇ

K

imlik tespiti pek çok aç›dan önem tafl›r. Cesedin kimlik-lendirilerek yak›nlar›na teslimi, inançlar›na uygun olarak gömülmesi gibi insani sonuçlar› yan›nda hukuki sonuçlar› da bulunmaktad›r.

Kimlik Tespitinin Hukuki Sonuçlar› : • Kiflilik haklar›n›n ak›betini belirler, • Miras hukuku aç›s›ndan sonuçlar do¤urur, • Aile hukukuna iliflkin sonuçlar do¤urur, • Kiflili¤in sona erip ermedi¤ini ortaya koyar, • Suçlu ve ma¤durlar›n tespit edilmesini sa¤lar.

Kiflili¤in sona ermesi ölüm, ölüm karinesi ve gaiplik kara-r›n›n al›nmas› ile mümkündür.

Bir kimsenin öldü¤ü sonucuna cesedin bulunmas› ve cese-din o kifliye ait oldu¤unun belirlenmesiyle var›l›r. Uça¤›n ha-vada infilak etmesi, denizalt›n›n denizin dibinde kalmas› gibi baz› durumlarda o olay içinde kaybolanlar›n öldü¤üne muhak-kak nazar›yla bak›l›r, fakat ceset bulunamad›¤› için ölüm tes-pit edilemez. Bu durumda en büyük mülki amirin emriyle nü-fusa ölüm kayd› düflülür (ölüm karinesi). Bir kimse ölümüne muhakkak nazar›yla bak›lacak bir durumda olmamakla bera-ber ölüm tehlikesi içinde kaybolmuflsa veya kendisinden uzun süredir haber al›nam›yorsa ve ölmüfl olma ihtimali kuvvetli ise bu kiflinin gaipli¤ine hakim taraf›ndan karar verilir (20,21).

‹lerleyen yaflla birlikte görülen de¤ifliklikler yetiflkinlerde kimliklendirme konusunda baz› s›n›rl›l›klara neden olmufl, bunlar› aflmak için çeflitli teknikler gelifltirilmifltir. Görüldü¤ü üzere kimlik tespiti hukuksal aç›dan önemli bir gereklilik ayn› zamanda kompleks bir süreçtir. Bu süreçte adli t›p uzmanlar›, adli antropologlar, adli difl hekimleri, adli biyologlar, kolluk güçlerinin ilgili birimleri gibi adli bilimlerin çeflitli dallar›ndan uzmanlar›n ekip çal›flmas›, kimliklendirmenin do¤ru, tam ve zaman›nda yap›lmas›n› sa¤layacakt›r.

K

AYNAKLAR

1. Çölo¤lu AS. Adli Olaylarda Kimlik Belirlemesi. ‹çinde: Soysal Z, Çakal›r C (Ed.), Adli T›p Cilt I, ‹stanbul Üniversitesi Yay›nla-r›, Rektörlük No: 4165, Fakülte No: 224, ‹stanbul, 1999, pp 73-83.

2. Fatteh A. Forensic Pathology, J.B. Lippincott Company, Phi-ladelphia, Toronto, 1973; pp: 5-31.

(5)

3. Clark DH. Practical Forensic Odontology, The chronology of dental development and age assessment, 3rd edition.

Butter-wordh Heinemann Ltd., Oxford, 1992; pp: 22-42.

4. Cottone JA, Standish MS. Outline of Forensic Dentistry, 120 Year Book Medical Publ., Chicago, 1982.

5. Alexander CJ, Foote GA. Radiology in forensic identification: the Mt. Erebus disaster. Australas Radiol 1998; 42: 321-326.

6. Goyne T. Techniques to Reconstruct Visage. In: Fierro MF(Ed). Handbook for Postmortem Examination of Unidentified Rema-ins. ‹llinois, 1986.

7. Ça¤d›r AS, Kimlik Tespitinde Fasiyal Rekonstriksiyonun Yeri, Uzmanl›k Tezi, Adli T›p Kurumu, ‹stanbul, 1996.

8. Camps FE. Identification by Trace Evidence.In: FE Camps, Ro-binson AE, Lucas BCD, (Eds.) “Gradwohl’s Legal Medicine, 3rd

edition, 1976; pp: 109-35.

9. Çölo¤lu AS, ‹flcan MY. Adli Osteoloji, ‹.Ü. Adli T›p Enstitüsü Yay›nlar›, ‹stanbul, 1998; pp: 20-106.

10. Krogman WM, ‹flcan MY. The Human Skeleton in Forensic

Medicine, Second Edition, Charles Thomas Publisher, Spring-field, ‹llinois, 1986.

11. Brooks ST. Skelatal age at death : Reliability of cranial and

pu-bic age indicator, Am. J. Phys. Antropol. 1955;13:567-597.

12. Kahana T, Fulginiti LC, Birkby WH, Hiss J. Role of and

tech-niques in forensic anthropology. ‹çinde: Payne-James J, Busut-til A, Smock W (Eds). Forensic Medicine Clinical and Patholo-gical Aspects. GMM, London, 2003; pp: 665-74.

13. Aggrawal A. Age estimation in the living. In: Payne-James J,

Busuttil A, Smock W (Eds). Forensic Medicine Clinical and Pat-hological Aspects. GMM, London, 2003; pp: 405-7.

14. Scheuer L. Application of Osteology to Forensic Medicine.

Cli-nical Anatomy 2002; 15:297-312.

15. Schmitt A, Murail P, Cunha E, Rouge D. Variability of the

pat-tern of aging on the human skeleton: Evidence from bone in-dicators and implications on age at death estimation. J Foren-sic Sci 2002; 47(6):1203-9.

16. De La Grandmaison GL, Banasr A, Durigon M. Age

Estimati-on Using Radiographic Analysis of Laringeal Cartilage. The American Journal of Forensic Medicine and Pathology 2003; 24(1):96-99.

17. Kronf›eld R. Development and calcification of the human

deci-duous and permanenet dentition. Chicago College of Den-tistry: The Bur., 1935; pp: 18-25.

18. ‹flcan MY, Loth SR. Morfological indicators of skeletal aging

implications for paleodemography and paleogerontology.In: Crews D, Garruto R. (Eds): Biological anthropology and aging: an emerging synthesis. Oxford Un›versity Press , New York, 1994; pp: 394-425.

19. Brannon RB, Kessler HP. Problems in mass disaster dental

identi-fication: a retrospective review. J Forensic Sci. 1999; 44:123-7.

20. http://www.nvi.gov.tr/11,Ana_Sayfa_Olum_2,6.html (Eriflim

tarihi 7 Mart 2005)

21. http://www.nvi.gov.tr/11,Ana_Sayfa_Gaiplik.html (Eriflim

Referanslar

Benzer Belgeler

Biz, Küresel Eylem Grubu (KEG) olarak, 3 Aralık 2005 yılında küresel ısınmaya karşı örgütlenen küresel eylem gününde bir araya gelen kurum, birey ve inisiyatiflerin

Medical records of sixty-six patients that underwent carotid- subclavian bypass for symptomatic occlusive subclavian artery diseases between Jan, 1990 and Jan, 2003 were reviewed

Çal›flmam›z› 01.01.2000-31.12.2000 tarihleri aras› SSK Ba- k›rköy Do¤umevi Kad›n ve Çocuk Hastal›klar› E¤itim Hasta- nesi polikliniklerine baflvuran, servislere

Ekokardiyografik incelemede biküspid aort kapa¤›, hafif aort kapak darl›¤›, orta derecede aort kapak yetersizli¤i, hafif mitral kapak yetersizli¤i belirlendi.. Hastaya

Çal›flmam›zda 44 olgunun serum östradiol düzeyleri karfl›laflt›r›ld›¤›nda normal gebelik grubunda serum östradiol ortalama düzeyi (298.4±152.8), ektopik gebelik

lanılmasıdır. Ancak zehirlerin pek azının spesifik antido tu · olduğundan, zehirlen- me olaylarının çoğunda genel tedavi yöntemlerinin uygulaması ve belirtilere

ve/veya periferik yaymada >%10 çomak bulunmas› kriter- leri aras›ndan biri ›s› anormalli¤i veya lökosit say›s› olmak üzere en az ikisi olan hastalar fliddetli

gezegen so¤uk bir cüce y›ld›z›n çev- resinde döndü¤ü için so¤uk bir geze- gendir bu yüzden burada so¤u¤a da- yan›kl› canl›lar yaflar.. Nefes al›p vermele-