• Sonuç bulunamadı

Ermeni terorizminin kökleriyle ilgili dev bir araştırma:150 yıllık kin:Harput'ta Amerikalılar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ermeni terorizminin kökleriyle ilgili dev bir araştırma:150 yıllık kin:Harput'ta Amerikalılar"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

24

♦ t§ i ♦ I 4 * ♦ # » |f • * é ^ r '* f t f M * # ♦ I

EKİM 1984

\Ermeni terörizminin kökleriyle

ilgili dev bir araştırma:

V i U i H

K m

Ermeni çocuklarını yetiştirmek için Amerikan misyonerlerinin çeşitli okullar açtıkları Harput’un eski bir resmi

A m erikalı m isyonerlerin Erm eniler arasında başlattığı

eğitim seferberliği

HARPUT’ta

f .

Amerikalılar

ile 1934 yılında

ÎstanbuVda

Erm eniler için ilk

A m erikan m isyoner

okulu açıldı

B

ULGAR devletinin ku­

rulması hazırlıklarına

- , eğitimden başlandığı *, ■ jjib i, Ermenileri Imparatoriuk-

« , tan koparmak İçin'de önce

t%' eğitim ve öğretimden

işe girişildi. Büyük maddî gü-

V

ce dayanan Amerikan misyo- < * nerleri 1830’lardan sonra Er- meniler arasında bir eğitim • « seferberliği başlattılar. 1834 »> yılında İstanbul Beyoğlu’nda ¡ V Ermeniler için ilk misyoner • okulu açıldı. Protestan misyo- t ( nerler, eğitimle din propagan- 11 * dasım birlikte yürüttüklerin- ı V den ve Gregoryen Ermenileri

t 1 Protestan mezhebine çekme- «„V e çalıştıklarından, önceleri, * - trm e n i Gregoryen Patrikane- {■, ş i’nin direnişiyle karşılaştılar. 1 >1836 yılında İstanbul'da açı­ t s a n ikinci misyoner okulu, Er- meni kilise sinin direnişi » »yüzünden, iki yıl sonra kapa-I «

Amerikalı Protestan misyonerlerin kendilerine Us olarak seçtikleri ve 66 köyünden 62'sine şubeler açtıkları Har- put'ta kurulan Amerikan misyoner okulları... Fotoğraf, bu okulların en faal oldukları 19’uncu yüzyıl sonlarında çekilmiştir.

» itildi.

♦ ş Bunun üzerine, Amerikan V * misyonerleri Anadolu üzerine M ağırlık verdiler. Ermenileri ş Y Protestan mezhebine kazan­ ı lm a çalışmalarını yine sürdür­ üldüler. Öyle ki 1848 yılında BabıâlI, Türkiye’deki Protes- ı tanlar’ı ayrı bir cemaat olarak ’ resmen tanıdı. XIX. yüzyıl ■sonlarında Türkiye’de 60.000 ♦ kadar Protestan Ermeni bulu­ nuyordu. Ermeni cemaati, ^ Gregoryen, Katolik ve Protes-♦ Ştan diye üçe bölünmüş oldu.

Bu arada misyonerlerin i * Ermeniler arasındaki eğitim- öğret im çalışmaları aralıksız ♦ fsürdü ve yıldan yıla hızlandı.

, v • MİSYONER CENNETİ" / I HflRPUT OVASI...

»V ' 852 yılında Amerikan % j I misyoner rahip Geor-

* -*■ ge W. Dunmore, Bos-» { ton’daki merkezi tarafından V* Doğu Anadolu Ermenileri

ara-♦ sında bir inceleme gezisine ¡ V yollandı. Doğu yörelerimizi

* »karış karış inceledikten son- V t ra, Harput üzerinde durdu ve t » Boston’a verdiği raporda, >V “ Harput ovası, Türkiye’de ı gördüğüm en zengin ve mis-

* 1 yoner çaltşmalan bakımından k en elverişli ve en çok umut va-

Ç , at eden ovadır” dedi. Bu ova- > 'da, nüfusları 100 ilâ 5000

i ' : arasında değişen 66 köy var- V.' dı. Köylerin herbiri Harput’a İM birkaç saat uzaklıktaydı. O ba- ^ , ' kımdan Harput, misyoner ça­ k ış m a la r ı bakımından en * elverişli bir merkez olabile-* v çekti

’A - Bu rapor üzerine hemen >V aynı yıl, yani 1852’de, Har-

^ put’ta, bir Amerikan misyoner

* merkezi kuruldu. (Onlar “ is- \ \ tasyon” diyorlar). 1859 yılın- ı * da, yani İslahat Fermanı’nın

ilânından üç yıl sonra, Har-* 1 put’ta Amerikan misyoner ko-leji açıldı. Adı, bugünkü “ Fı- t * rat Üniversitemiz” gibi “ Fırat Koleji” idi. (Ermeniler Yeprad » t Koleji diyorlardı). Kolejin ilk amacı, Ermeni Protestan din » « adamları yetiştirmekti. 1880 yılında kolej genişletildi ve la- *1 ik öğretime de ağırlık verme-

V

ğe başladı. O tarihte Harput <. < ovasında Amerikan misyoner- I , (erinin 62 küçük merkezi (ve- 4 ya istasyonu) ve 21 kiliseleri ıV vardı. Yani hemen hemen her 4 * köyde bir misyoner istasyonu kurulmuş ve her üç köye bir Protestan kilisesi yapılmıştı. 66 köyden 62’slnde misyoner istasyonu vardı.

Ermeniler, bir yandan kili­ sede, öte yandan kolejde çok yoğun bir eğitimden geçirilir. Bununla yetinilmez, yediden yetmişe, tek tek Ermeni ev kadınları ele alınır. İzmit, Mer­ zifon vb. gibi yerlerde epeyce

^ A m e r i k a l ı m i s y o n e r l e r d a h a 1 8 5 2 y ı l ı n d a a s ı l ç a l ı ş a c a k l a r ı y e r i b u l d u l a r : H a r p u t • B i r k a ç y ı l İ ç i n d e H a r p u t ’ u n E r m e n i l e r l e m e s k û n 6 6 k ö y ü n d e n 6 2 ’s l n d e m i s y o n e r l i k İ s t a s y o n l a r ı k u r u l d u ^ H a r p u t t a a ç ı l a n F ı r a t K o l e j i n i , 1 8 6 1 d e İ s t a n b u l ' d a a ç ı l a n R o b e r t K o l e j v e o n u d a M e r z i f o n ' d a k i A n a d o l u K o l e j i i z l e d i . D a h a ö n c e G a z i A n t e p ' t e d e b i r A m e r i k a n k o l e j i a ç ı l m ı ş t ı • T ü r k i y e ' d e 1 8 9 3 y ı l ı n d a 1 3 1 7 m i s y o n e r g ö r e v y a p ı y o r d u v e b u n l a r d a n 1 0 9 4 ’ ü y e r i l E r m e n i l e r a r a s ı n d a n . y e t i ş t i r i l m i ş t i • M i s y o n e r l e r o r t a l a m a h e r E r m e n l ' y e y e d i b e d a v a k i t a p d a ğ ı t m ı ş l a r d ı ¿4 i » i ş 4 * L* i » i * V *» , i l

çalıştıktan sonra, 1870'te Har­ put’a gönderilen Amerikan kadın misyoneri Maria A, West,“ Romance of M issions” (Misyonların Öyküsü) adıyla yayınladığı 700 sayfalık anıla­ rında, Harput Ermeni kadınla­ rı ve kızları arasında nasıl. yoğun bir eğitim çalışması yaptıklarını ayrıntılarıyla anla­ tır.

• EĞİTİMDE AMERİKAN YARDIMI (!)..

1

861 yılında, İstanbul’ da Bebek sırtında, Ro­ bert Kolej’ ln temeli atıldı. Birkaç yıl sonra tamam­ lanıp genişletilen yapılar kompleksiyle bu kolej, o gün için Türkiye’nin en modern Amerikan kolejlerinden biriy­ di. O yıllarda yapılan binalar bugün Boğaziçi Üniversitemi­ zi barındırır.

Harput ve Robert kolejle­ rinden sonra Merzjfon Ame­ rikan Koleji açıldı. Önce 1863 yılında Merzifon'da bir Ame­ rikan ruhban okulu veya Teo­ loji Semineri açıldı. 1881'de bu okul High School veya or­ ta okul düzeyine getirildi ve laik eğitime ağırlık vermeye başladı. 1886 yılında da kolej düzeyine yükseltildi. Sivas’ta­ ki Amerikan Konsolosu H.M. Jewett, bu kolejle ilgili 15 Ey­ lül 1887 günlü ve 20 sayılı ra­ porunda önce şu genel bilgi­ leri verir:

“ Türkiye’nin önde gelen eğitim kurumlan, Amerikan kurumlandır. Yani Amerikan d e rn e k le rin c e k u ru lm u ş , Amerikan öğretmenlerin ders verdikleri ve büyük ölçüde Amerikan parasıyla destekle­ nen kurumlar.

“ Türk Hükûm eti’nce des­ teklenen taşra okulları İse pek düşük düzeydedir. Bunlar

biraz okuma-yazma öğretmek ve Kur’an’dan uzun parçalar ezberletmekle yetiniyorlar. Hatta Kur’an ezberletmeye ağırlık veriyorlar. Büyük kent­ lerdeki okullar bile çok düşük düzeydedir ve üstelik çocuk­ ların pek azı okula gönderil­ mektedir. Örneğin 40-50.000 nüfuslu bir kent olan ve 850.000 nüfuslu bir vilâyetin merkezi durumundaki Sivas’ ta yalnız beş Türk ilkokulu ve bunlarda toplam 937 öğrenci vardır. Rüştiye’de 60, Askerî Rüştiye’de 202 ve yüksek okulda da 104 öğrenci var.

“ Öte yanda halkta, özellik­ le Ermeniler arasında, Batı uygarlığının ve liberal e ğ iti­ min nimetlerinden yararlan­ ma yönünde gittikçe artan bir arzu vardır. Ama dış yardım olmadıkça eğitim savaşımı boşunadır. Ne yeterli dene­ yim, ne de para vardır. Eğitim için Türk İm paratorluğuna gereken yardım Amerika’dan geldi.”

• ADI "ANADOLU KOLEJİ" AM A...

K

o n s o l o sAnadolu’da üç Ameri­, o tarihte, kan Koleji bulunduğu­ nu belirtiyor Antep Amerikan Koleji, Harput “ Fırat K oleji” ve Merzifon “ Anadolu Koleji” . Evet, Merzifon koleji, bugün­ kü yabancı dil kolejlerimizin adını, yani “ Anadolu Koleji” adını taşıyordu. 1886’da ilk açıldığı yıl kolejin yüksek kıs­ mında 135 öğrenci vardı. Bun­ ların 108’ i Ermeni, 27’si Rum’du ve kolejde hiç Türk öğrenci yoktu. Öğrenciler Si­ vas, Trabzon, Kastamonu, An­ kara, Konya, İstanbul ve İzmir’den gelmişlerdi ve yatı­ lıydılar. Kolej 7000 dolara mal olmuştu ve bu paranın tama­ mı Amerikan vatandaşlarınca

ödenm işti. Kolejin yılda 20.000 dolar gelir getirecek bir bağ-bahçe alanı vardı. 2000 ciltlik bir kitaplığı; astro­ nomi, jeoloji, kimya ve felse­ fe araç-gereçlerl vardı. Araç- gereç bakımından kolejin hiç­ bir sıkıntısı yoktu. Kolejin tüm giderleri Amerikalılarca karşılanıyordu. Yatılı öğrenci­ lerden yıllık 9.5 Türk lirası gi­ bi sembolik bir ücret alınıyor­ du. Dört Amerikan misyoneri tam gün bu kolejde çalışıyor­ du. Yerli Ermeni öğretmenle­ rine 13.20 dolar ile 44 dolar arasında aylık ödeniyordu. Yüksek sınıf öğrencileri de küçük sınıflara ders veriyorlar ve ücret alıyorlardı. Kolejin öğretim dili İngilizce’ydi. Ki­ tapların çoğu da İngilizce’ydi. Başlıca şu dersler okutulu­ yordu: Geometri, trigonomet­ ri, astronomi, botanik, muha­ sebe, kimya, fizik, zooloji, mantık, ekonomi, tarih felse­ fesi, ahlâk felsefesi, devletler hukuku. Ayrıca Fransızca, Er­ menice, Rumca ve Türkçe. Er­ menice’ye büyük ağırlık verili­ yordu ve Ermenice okutan ho­ calara Türkçe okutan hocala­ ra verilenin üç katından çok aylık ödeniyordu: Türkçe öğ­ retmenine ayda 13.20 dolar, Ermenice öğretmenine 44 do­ lar aylık veriliyordu. Bundan başka Hıristiyanlık tarihi ve felsefesi, Ermeni ve Yunan fizyolojisi gibi derslerde gös­ teriliyordu.

Merzifon Amerikan Kole­ ji veya “ Anadolu Koleji” kısa­ ca buydu. Kolej Müdürü Ra­ hip C.C. Tracy, henüz yeni açılmış olmasına karşın, bu okulun bölgenin eğitim düze­ yini yükselteceğini ve gençle­ ri kamçılayacağını söylüyor­ du. Sivas Valisi Sırrı Paşa da koleji gelip gördükten sonra bunun “ bölgenin en iyi oku­ lu olduğunu” söylemiştir.

• "ÖĞRETMEN" KİSVESİNDE KOMİTECİLER...

Y

ERİ gelmişken hemen

şu kadarını söyleye­ lim: Merzifon koleji, açılışından altı yıl kadar son­ ra, 1893 Ocak’ında büyük bir olay yaratacaktı. Ermeni ko­ mitecilerinin burada yuvalan­ dığı, Ermeni ihtilâl bildirileri­ nin bu kolejde hazırlanıp ço­ ğaltıldığı ve kolejin Kayayan ve Tumayan adlı Ermeni öğ­ retmenlerinin bu ihtilâlcilere elebaşılık ettikleri anlaşıla­ caktı. Komplo ortaya çıkarılıp kolejin Ermeni öğretmenleri suçüstü yakalanıverince de Protestan misyonerleri, “ ya­ vuz hırsızın ev sahibini şaşırt­ ması” gibi kıyameti kopara­ caklardı. Mahkûm olan Erme­ ni komitecilerini ve özellikle

Kayayan ve Tumayan adlı iki Ermeni Protestan öğretmeni kurtarmak için Anglo-Sakson misyonerlerinin Amerika’da ve hele İngiltere’de yürüttük­ leri propaganda kampanyası sonucu OsmanlI Devleti’yle İngiltere karşı karşıya gele­ ceklerdi. Bu olay bütün 1893 yılı boyuncaTürkiye ile İngil­ tere arasında büyük bir buna­ lım olarak sürecekti. Merzifon kolejinin 1893'teki müdürü Dr. H e rric k de, — ne rastlantıysa— Protestan kili­ sesinin yürüttüğü o Türk düş­ manlığı kampanyasının en kızgın günlerinde, kampanya­ nın merkezi Londra’da bulu­ nacaktı

• BİRAZ İSTATİSTİK

A

MERİKAN misyoner­

lerinin Türkiye Erme­ nileri arasında nasıl yoğun çalışmalar yapmış ol­ duklarını daha iyi kavramak için birkaç istatistik vermek yerinde olur. Misyoner kay­ naklarının verdiği bilgilere gö­ re, 1893 yılında Türkiye’de 1317 misyoner görev yapıyor­ du. Bunların 223’ü Amerika’ dan gelm iş, geriye kalan 1094’ü yerli Ermeniler arasın­ dan seçilip ye tiştirilm iş k işi­ lerdi. O tarihe kadar Am eri­ ka’dan gelip Türkiye’de uzun yıllar çalışmış olan Protestan misyonerlerinin sayısı 550 idi.

Misyonerlerin Türkiye’de 436 ibadet yeri vardı. Bunların 155’i tam kadrolu kilise, 281’i daha küçük ibadet yerleriydi. Bu kiliselerde 228’i papaz o l­ mak üzere 1006 kişi görev ya­ pıyordu.

Yine 1893’te Amerikan m isyonerlerinin Türkiye’de 5 koleji, bunlarda 4085 öğrenci­ si vardı.

Bu kolejlere daha sonra yenileri eklenmiştir. Kayseri Talaş Koleji, Mersin Tarsus Koleji gibi.

Yüksek kolejlerden baş­ ka, m isyonerlerin “ H igh School” dedikleri orta dere­ celi 80 okulu vardı. Bunlardan 16’sı yatılı kız okullarıydı.

ilkokul düzeyindeki mis­ yoner okullarının sayısı 530 idi. Türkiye’deki m isyoner okullarının toplamı 624 ve bunlarda okuyan öğrenci sa­ yısı 27.400 idi.

• ÜÇ MİLYON "İN C İL " DAĞITILDI

B

U rakamlar yaklaşık 1 milyon kadar bir Erme­ ni nüfusuna oranla bü­ yük rakamlardı. Amerikan misyonerleri bu kadar küçük bir azınlık İçin 624 okul ve 436 ibadet yeri işletiyorlardı. Kal­ dı ki Ermeniler için açılan okullar ve kiliseler yalnız bu kadar da değildi. Bunların sa­ yıları artıyordu.

İstatistikleri sürdürelim: Misyonerlerin İstanbul’da haftalık ve aylık birer gazete­ leri vardı. İstanbul Amerikan İncil Kltabevl, misyonerlerin başlıca yayın merkezlerinden biriydi. 1893 yılına kadar Türki­ ye’de 3 milyon İncil kitabı da­ ğ ıtılm ış tı. Dağıtılan ö teki kitapların sayısı 4 milyonu aş­ mıştı. Yani 1893 yılında mis­ yonerlerin Türkiye’de dağıt­ tıkları kitap sayısı 7 milyonu aşmıştı.

Yeni doğan bebekler de hesaba katılarak, her Ermeni'- ye yedi kitap dağıtılmış de­ mekti. Amerikan misyonerleri Türkiye’de yılda 285.000 dolar harcıyorlardı. Yaptıkları top­ lam harcamalar 10 milyon do­ ları aşmıştı. Bunun 6 milyon dolarlık bölümü, yani yarıdan fazlası, Amerikan vatandaşla­ rından toplanmıştı. Bu rakam­ ları da bugünün değil, o günün ölçülerine vurarak dü­ şünmek gerekir. 1886 yılında yapılan Merzifon Amerikan Koleji 7 bin dolara malolmuş- tu. 10 milyon dolar gibi büyük bir parayla, Merzifon Koleji ayarında 1728 okul yapılabilir­ di.

Amerikan misyoner örgü­ tü, bu paralan hep Ermenile- re harcamıştır. Bütün bu do­ larlar, okullar, öğretmenler, kiliseler, papazlar, kitaplar, dergiler hep Ermeniler içindi. Yeryüzünde acaba başka han­ gi topluma, hangi azınlığa bu kadar Amerikan parası dökül­ müştü?

Amerikan Dış Misyoner Örgütü’nün sekreteri Judson Smith, yukardaki rakamların bir bölümünü sıraladıktan sonra şöyle diyor:

“ Bütün bu asil hizmetleri­ miz, Ermeni m illetini bize kar­ şı sonsuz sevgi ve şükran duygularına garkettl. Ve Er- menilerln yüreklerini çelik bir çengelle misyonerlere bağla­ dı. Artık Ermeni milleti, bu ko- ruyuculannın ve velinimetleri­ nin ellerinde bir balmumu parçası g ib id ir.” ■YARIN. AMERİKA’ DA TÜRK DÜŞMANLIĞI POMPALANDIKÇA, ERMENİLER İÇİN TOPLANAN PARA'ARTIYOR

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

«Bu yıl burada, gelecek yıl şu­ rada; bu yıl şunlarla, gelecek yıl bun­ larla çalışırız» gibilerden bir tutuma girmemiş; beş yıl küçük Sahne’de on

Farklı karışım oranlarında ekilmiş yaygın fiğ + tahıl parselleri ile yalın ekilmiş yaygın fiğ, tritikale ve yulaf parsellerinden elde edilen ham kül oranına ilişkin

Dormen Tlyatrosu'nun yirminci kuruluş yıldönümüne katılanlar arasında sanatçılar, basın mensupları, tiyatro meraklıları ve Dormen Tiyatrosun­ da bugüne dek

Ebûlûlâ Mardiniıı konferans ve makaleleri dışında neşrettiği eserleri şunlardır: Medeni Hukuk deıs'eri, Umumî zam lar, Şahsın hukuku.. Aile hukuku ve

Ayverdi'nin olan bir şiiri, O'nun aziz ruhu karşısında okuyayım ki; hayatta kendisini çok memnun eden, gönlünü şâdeden bu mısraiar, şimdi güzel ruhunu da

Bu bölümde camiler, medreseler, saraylar, çeşmeler, askerî inşaatlar, türbe ve ka­ birler olmak üzere dokuz kategoride 110 bina ele alınmıştır.. Üçüncü bölümde

Arnold ve ekibi floresan tüylerin etkisini s›namak için örnek bir gruptaki muhabbet kufllar›n›n hem erkek, hem de diflilerinin parlak sar› renkteki tepe tüylerine

hileus'larla dolu şiirleri yüzünden Yunan casusu sanılarak tutuklanan Salih Zeki Ak­ tay sonunda aklanınca, onu gören Haşim, «Ulan casus bile değilmişin»