• Sonuç bulunamadı

Ekrem Hakkı Ayverdi'nin ardından:Hayatı, şahsiyeti, fikirleri, hekimi gözüyle E.H. Ayverdi, bir dostu tarih düşürdü, son Osmanlı abidesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ekrem Hakkı Ayverdi'nin ardından:Hayatı, şahsiyeti, fikirleri, hekimi gözüyle E.H. Ayverdi, bir dostu tarih düşürdü, son Osmanlı abidesi"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ekrem Hakkı Ayverdi’nin ardından

», .

Hayatı, şahsiyeti,

fikirleri

Bu aile çevresi O nur. çocuk şahsiyetine iman, vatan, devlet adı­ na öylesine bereketli bir maya kat­ mıştır ki, zaman içinde gelişen, kökleşen bu şahsiyet Ekrem Hakkı Ayverdi denilen âbide insanı mey­ dana getirmiştir.

İdeal bir mürebbî olarak O, kimseyi kendi görüş zâviyesi ile akı! hudutlan içine sokmayı düşünmü­ yordu. Herkesi kendi kabiliyet ve idraklerinin eşiğine ulaştırmakla ik­ tifa ediyordu. O'nun vazifesi yol göstermek, kanallar açmak, istikâ­ met vermekti. Yoksa, ferdî nüans­ ların hiçe sayıldığı bir fabrikasyon sistemine uyarak "standardize in­ san" yetiştirmek değili

E.H.Ayverdi nın inandığı, aynî- leştiği büyük hakikat, aynı zamanda memleketin meselelerine bütünüyle bakan bir felsefeye ve ölçüye sahip­ tir. Nitekim bu anlayış Ekrem Be- yefendi’nin ömür boyu rehberi ol­ muştur: "Mazisinden koparılmış, tecrid edilmiş bir kitle, insanlık ger­ çeklerinin vücut bulup gelişebilece­ ği elverişli bir zemin olamaz. Mazi ile ilişiğini kesip, ondan koptuğu­ nu iddia eden bir topluluk, belki ileri bir tekniğe sahip olabilir ve fakat onun için medeniyetsizliğe gidiş mukadderdir. Mazisini inkar eden bir topluluğun ömrü, köksüz bitkiler gibi kısadır. Ve o topluluk, bindiği dalı kesen biçârenin gafle­

tini göstermektedir.. insanlığın

ulaşması istenen her yeni ve geliş- meci adım, mâziden bize kalan kül­ tür mirasına basılarak atılabilir. Her yeni inşanın şartlarını, içinde bu­

lunduğu zaman tayin edecek, fakat malzemesi o miras içinden seçi­ lecektir. Her yeni hamle, asırlar bo­ yunca yaşanıp, tasfiyeye uğraya- gelmiş olan değerler yardımıyle yo pûabilir. İlerlemenin en sağlam yo­ lu, her an muhasebesi görülerek ge­ çirilmiş bir hayatın tecrübelerinden istifade ederek mümkündür. Fert olarak, cemiyet olarak önüne geçile­ meyen bir tekamülün, gelişme kanu­ nunun zaruretlerine tabiyiz ",

(Agah Oktay Güner)

Hekimi gözüyle

E.H. Ayverdi

O'nu karekterize eden ve tanı­ yanlarca hemen ittifakla kabul edilen belli başlı hususiyetleri şöyle özetlenebilir:

(2)

. OsmanlI'nın yıkılış ve tükeniş devrinde gerçek Osmanlı Türkünü temsil etme seiâbeti.

. Başka bir ifade ile, Batı hay­ ranlığına bayılıp, sahasını ve şahsi­ yetini kaybeden Meşrutiyet ve Cumhuriyet aydınlarına mukabil hakiki Müslüman-Türk münevveri oluşu.

."İstanbul E fendisi" denilen mânâyı görgüsü, terbiyesi, zevki ve yaşayışı ile günümüze kadar getiren insan oluşu.

. İnandığı fikir ve dâvâ için şahsi menfaatini geriye itip, ileri yaşında bile Müslüman Türk'ün ta­ rihe bıraktığı mirası kaybolmaktan kurtaran, kayda ve kitaba geçiren büyük irâde; hudutsuz gayretin nâ­ dir temsilcisi, Osmanlı-Türk mimâ- risini en iyi bilen ve en gayretli öl­ çülerle tefekkürünü yapan, koruyan insan oluşu.

. Hülâsâ; artık örnekleri ara­ mızda kalmayan nesillerin son tem­ silcisi oluşu.

(Prof.Dr.Süleyman Yalçın)

Bir dostu

tarih düşürdü

Ben E.H. Bey in şahsında, bir "kâm il adam" buldum. Kâmil in­ sandı E.H. Bey, dört başı mamur bir şahsiyetti. Genç yaşından beri kemâle doğru gitmiş, kendine has hüviyetini her zaman muhafaza et­ miş bir şahsiyetti. O'nun en çok dikkatleri çeken tarafı inançlı bir adam olmasıydı. Bütün mânâstyle "m illiyetçi" bir şahsiyetti. Ve milli­ yeti gereği gibi anlamış, tarif etmiş, milliyete öyle inanmış bir şahsiyetti. Hususiyle, memleketimizin son de­ virlerinde bu bahislerde yaratılan kavram kargaşası içerisine hiçbir za­ man düşmemiştir. Kendini millî hiz­ mete vakfetmiş bir insandı. Milliyet duygusu içerisinde dinî inançların, dinî ahlâkın, dinî âmelin yerini çok iyi bilen ve o yönde kusursuz oian bir zattı. Dü bahsinde millî dilin değerini takdir etmiş, öyle derme- çatma, uydurma bir şekilde yürü- tülemiyeceğini görmüş ve dil üzerin­ de çok hassasiyet göstermiştir. Ta­ rih üzerinde de öyle. Millî tarihi çok sevmiş ve yaşamış, milli gele­ neklere bağlı kalmış bir şahsiyetti.

Ben, çam sakızı-çoban armağa­ nı kabilinden, O'nun vefat tarihi için edebî geleneğimize uyarak bir tarih düşürdüm:

Nice m âbedleri mâmur etti ö y le mâmur olacak âkireti İki duş, ilme o katmış çok şey Kalb-i millette yaşar Ekrem Bey

(Prof.Dr.Tahsin Banguoğlu)

"Son OsmanlI

âbidesi”

Ben E.H. Bey'e-"İstanbul'daki Son Osmanlı Abidesi" derdim. Ger­ çekten, E.H. Bey alelade bir insan değildi. İstanbul'daki son Osmanlı âbidesi idi. Hem şahıs olarak böyle idi, hem de o şahsın ortaya koydu­ ğu eser olarak böyle idi.

"Mimar Sinan'ı bugünkü dünya­ ya getirsek, aceba karşımıza nasıl bir insan çıkardı?" diye çok kafa yorduğumu hatırlarım. Fakat kar­ şımda bulduğum insan daimâ E.H. Ayverdi'dir. Osmanlı eviiyâlannın kabirleri başında gözümü yumup onları ayağa kaldırdığım ve "Kar­ şıma kim çıkacak?" diye merak et­ tiğim zaman bakarım karşımdaki zat E.H. Ayverdi'dir. Osmanlı efen­ diliğini, Osmanlı çelebiliğini temsil eden bir insanı bugün tasavvur et­ mek için tahayyülümüzü çalıştırdğı- mızda, "Aceba karşımıza kim çıka­ cak?" diye düşündüğümüz zaman, yine daimâ o tasvir içinde E.H. Bey in silüetini görmüşümdür.

Kendisine yazdığım, aslında be­ nim değil E.H. Ayverdi'nin olan bir şiiri, O'nun aziz ruhu karşısında okuyayım ki; hayatta kendisini çok memnun eden, gönlünü şâdeden bu mısraiar, şimdi güzel ruhunu da bir kere daha şâd eylesin:

VATAN ŞE H İR Sana bir armağanım var, aziz

İstanbul ! Merde sunayım. Boğaz'da mı,

Adalar'da mı? Sen öğrettin bana zaten tutuşan

Camı Çamiıca'nın, Bayazıd'ın, Hisarları'ın ilhamı Kabartı bu bahar da göniümd pul pul, insanı tutup tutup şiire iten şehir! Bizi söyler bir aynasın geniş ve derin. Her kıvrımın Türk 'e açılır perde

perde. Birdir alınyazımız sevinçte, kederde. Mermerlerin Türkçe konuşur

çeşmelerde, Türkçe düşünür mahallerin. Ey her yerden daha çok vatan şehir!

(Prof.Dr.Muharrem Ergin)

Referanslar

Benzer Belgeler

Fakat piya­ noda onu, virtiioz, orkestra şefi, lıoca ve gittikçe mükemmelleşen bir koro’nun yaratıcısı olmak gibi vasıflarına ayrı ayrı hayran oldu­ ğum

Aksoy Grubu tarafından alınan Şark Aynalı Çarşı’dda pastanenin üst katı lokanta, en üstteki iki katı ise süit otel olarak..

Osmanlı Türkçesi’nde yoğun olarak kullanılan Farsça isim ve sıfat tamlamalarının doğru olarak tespit edilememesi de metin neşri alanında sıkça yapılan

S okaklara göğüs vermiş sebilleri, cennetten dünyaya su taşırcasına aza- metli duran çeşmeleri, topraklarımızın tapusu olan camileri, şehitle- rin mütebessim remizleri

İki ayak üzerinde gözler açık duruş pozisyonunda statik denge ölçüm bulguları nöbet öncesi ve nöbet sonrası olmak üzere iki grupta incelenmiştir..

Bir konveyörden gerçek zamanlı olarak alınan görüntüler çalışmada geliştirilen makine görmesi uygulaması ile test edilmiş ve başarılı sonuçlar elde

Yalvaç Ahinizin kitapları: Zip Zop Zup, Mega Zıpır Bilme­ celer, Yeni Zıpır Bilmeceler, Göz­ lüklü Zıpır Bilmeceler, Dinozopor.. Bilmeceler, Problemli

The health related information document as a health education activity was found in almost one third of the private and public hospitals in the frame of health services.. The use