m
i
Kiwi sağlık deposu
Tropikal bölgelerde yetişen meyveler manav
tezg-frahlarmı doldurmaya başladı. Kiwi adıyla bilinen meyve kelimenin tam anlamıyla bir C vitamini
deposu. Bir kiwide bulunan C vitamini miktarı, portakaldakinin tam iki katı. Ayrıca bu
meyve, suda eriyebilen lifleri ', de içeriyor. E vitamini î \ bakımından da çok zengin.
| EŞir kiwide bir muzdaki kadar potasyum bulunuyor.
^
'1 5 yaşında müziğe
başladım, Ama ben
^
daha yeni büyüyorum,
Birtakım şeyleri yeni idrak
ediyorum, Bu geç de olsa
Zerrin Özer'in doğuşudur
diyorum,"
"Hayatım boyunca
dürüst olmaya çalıştım,
W
Ama baktım ki bu
meslekte insanlar yüzüme
gülüp arkamdan kuyumu
kazıyorlar, Bundan sonra her
şey çok farklı olacak,"
"En büyük eksiğim
ambalaj oldu, Bugüne
^
kadar benim arkamda
hiç kimse olmadı,
Profesyonel anlamda bana
doğruyu gösterecek bir
ekibim olmadı, Ben tek
başıma bu kadarını
yapabildim,"
. j j j l İKİNCİ
M
,
BAHARINI
1
* ‘ i YASIYOR
4
. :H.
r
f j i l j ™ i
T ts
\ I I
ti)
Haşim ÖZ
Z
t en in Özer denildiği zaman akla ilk olarak iyi bir ses, iyi bir yorum geliyor.Küçük büyük herkes s çok seviyor,
^ yorumculuğunu takdir ediyor. M üzik dünyasında bir sıralama yapılması gerektiği zaman ilk sıralardaki yerini alıyor. Bütün bunlara rağmen hakettiği yere henüz gelmiş değil. Sanki eksik olan bir şeyler var. Duygusal yapısı, yaşadığı kötü olaylar, gençliğin verdiği heyecan, çevresinin destek vermemesi ve aldığı yanlış kararlar onu bir dönem müziği bırakacak kadar yıpratmıştı. Yıllarını müziğe vermesine rağmen bir gün ortaya çıkmış "M üziği bıraktım " demişti. Uç buçuk yıllık bir aradan sonra geçtiğimiz yıl yeniden müziğe dönme karan alarak acele bir albümle hayranlarının karşısına çıkmıştı.
Aceleyle hazırlanan bu albümde ise beklediği ilgiyi bulamamamışh. Yanlış şarkı seçimleri, yanlış kişilerle çalışma, sanki 17 yıllık profesyonel müzik hayatında yaşadığı kaderini kıramamıştı sanatçının. Canından çok sevdiği annesinin rahatsız olması kendini müziğe verememesinde etken olurken, annesinin vefat etmesinin ardından şimdi "Zerrin Özer 97" albümüyle hayranlarının karşısına çıkan
sanatçı ikinci baharını daha yeni yaşıyor.
Bugün hâlâ 80lerin ses rengini koruyan, "M egalomani değil. Senelerdir bu m esleği
yürütüyorum. Halktan bu cevabı alacağımı biliyordum. O kadar emek verdim ki geçen yılki kaset aslında dönüş kaseti olmamalıydı. O albümde Garo M afyanla çalıştık Ben annemin başından
aynlamıyordum. Garo alt yapılan hazırlıyor, bana gönderiyor, ben de dinliyor ve boş vakitlerimde okumaya gidiyordum. O kadar emek veremedim açıkçası. Çünkü insanın hayatta bir tane annesi oluyor. Annem çok daha
önemliydi. Yani benim iş hayatım geri plandaydı, kalmak
zorundaydı. Annemin vefatından sonra şirket değiştirdim ve hemen kaset yapmak istediğimi söyledim. Annemin acısını hafifletmek için bir şeylerle uğraşmam gerekiyordu. O teselliyi de kendi işimde aradım " diyen usta yorumcu üç buçuk ay gibi çok kısa bir sürede, gece gündüz çalışarak hazırladığı "Zerrin Özer 97"den çok umutlu.
YERİNİ BULAMADI
Evet, Zerrin Özer ikinci baharını yaşıyor. Sanatçı bu ilgiden son derece memnun. Bugüne kadar neden hakettiği yere gelemediğini sorduğumuzda "En büyük eksikliğim ambalaj oldu. Ben tek başıma ancak bu kadannı yapabildim. Bugüne kadar benim arkamda kimse olmadı. Bana doğru ve yanlışı gösterecek,
G elişim Orkestrasının vokalisti olarak başladığı
müzik yaşantısına 1980 yılında piyasaya çıkardığı
"G önül" adlı albümle tek başına devam eden
Zerrin Özer, aradan geçen on yedi yıl sonra
çıkardığı "Zerrin Özer 97" ile ikinci baharını yaşıyor.
profesyonel anlamda bu mesleği bilen bir ekibim olmadı. Ben de normal değildim. Fazla mı deliydim, fazla m ı uçarıydım? On beş yaşımdaydım mesleğe başladığımda. Ama ben daha yeni büyüyorum. Yeni idrak ediyorum birtakım şeyleri. Bir de özel yaşantım mesleki yaşantımın üstüne geçti her zam an" diyen Özer zaman zaman geri dönüp baktığında pişmanlık duymamaya çalışsa da bunda pek başarılı olamıyor, "insanlar yaşadıkları şeyleri kendileri seçiyorlar. Asla pişman olmamak lazım. Zaman zaman pişman oluyor gibi olsam da 'hayır bunu sen kendin istedin' diyorum. Yeni doğuşla birlikte artık işin sırrını bulduğunu söyleyen Özer, "Bundan sonraki kasetlerim çok daha iyi olacak. Çok iddialı konuşmuyorum. Sır, beyninizin huzurlu olması, tamamıyla bu işe dört dörtlük gönül vermeniz. Annem yan odada komadaydı. Seksen kiloluk bir insanın onbir kiloya geldiğini görüyorsunuz. O insan anneniz. Önu öteki aleme uğurladıktan sonra artık benim bir sorunum kalmadı.
Tüy kadar hafif, rüzgar kadar ziı
İSTANBUL ŞUBELERİ: Seiamiçeşme: 350 50 45 Nişantaşı: 230 42 33 Bakırköy: 572 2 Maltepe: 305 88 69 BURSA: 236 40 74 ANKARA: 467 45 67 ANTALYA: 24111
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi