Sahife
4T a rih te n S a h ife ie r f
Saltanat şûrâsı
İzmirin işgali üzerine Damat
Fe-Î
"t paşa, çekilmesi kararlaşan birinciabinesi yerine, İkincisini teşkile me mur edilince, ahvalin vahameti bu kabinenin teşkilinde süratle davra nılmasın! icabediyordu.
Vahideddin bu ciheti tebliğ eyle mek üzere, Lûtfi Simavî b ey yerine Başmabeyinciliğe getirilen Y a ver paşayı göndermişti. Ferit paşa, ya nında bulundurduğu Hadem e ku mandanı Zeki beyden maada sabık ^Harbiye Nazırı Şakir, Nafia Nazırı Şevket Turgut, Ahm et Rıza, A li K e mal beyleri de Nişan taşındaki H ari ciye konağına davet etti. Müzakere ler esnasında İzmir meselesinde A h met Rıza ve A li Kemal beyler şid detli tenkidlerde bulundular. Şakir ptaşa bu tenkid üzerine İzmirin işga line karşı kolordunun mukavemet et mesi ve birkaç çarpışmadan sonra Anadolu içine çekilmesi hakkında Vükelâca müzakerede bulunulması nı teklif eylediği halde Ferit paşanın kabul etmediğini ortaya koydu.
Bu dakikada Ferit paşa çok meş guldü! Diğer salonda telefonla Ma beyinle konuşuyordu. Tenkidleri, muahaze ve müzakereleri duymuyor gibi davranıyordu! Y a ver paşa ira deyi infazen kabinenin hemen teşki li için tazyikte bulunuyordu.
Ferit paşa. Hâriciyeyi Ahm et R ı za beye, Harbiyeyi Şevket Turgut paşaya, Dâhiliyeyi A li Kemal beye teklif etti. Ahm et Rıza bey Nezaret kabulü için takibedilecek siyaset hakkında bir program bulunmasını, programın tanzimi için de vaziyeti hazırayı tevlit ve intaceden sebep ve âmili:ri izah eylemesini Sadrazam dan istedi. Ferit paşa bundan fena halde sıkıldı. Vaktin müsaadesizliği- ni ileri sürerek icraata geçmek ( I ) lüzumundan bahsettikten sonra:
— İçtihadım ve gayem, haricî ve dahilî siyasette Hürriyet ve itilâf fır kası programının tamamen tatbiki dir.
Dedi. Bu beyanat Ahm et Rıza be ye dokundu.
— Şu halde Hürriyet vıe İtilâf fır kası programına sadık kalacak bir fırka kabinesi teşkil edeceksiniz; ben » e müstakil çalışmak arzusunda bu lunduğunuza zahip olmuştum. Fırka nızın birçok esasları kanaatime teva fuk etmez.
Diyerek veda ile çıktı.
Bu da Damat paşanın siyasî bir manevrası idi! Bu sözü sarfetmesi Ahm et Rıza beyin böyle bir şeye muvafakat etmiyeoeğine emin bulun masından ileri gelmişti. Ahm et Rıza beyi müzakereye davet edişi zaten Vahideddin in bir iradesini yerine getirmek içindi, irade yerini bulmuş, Ahmet Rıza bey de atlatılmıştı!
Müzaker; ve münakaşa bundan sonra bir müddet daha sürdü. Ali, Kemaıl bey (icraatında istiklâl üzere hareket edebilmek, müdahale vuku bulursa çekilmek şartile) Dahiliye Nezaretini kabul etti. Şevket Turgut paşa da Harbiyeyi kabule ikna edil di. Diğer âzası da tâyin edilen kabi neyi takviye maksadile eski iki Sad razam Tevfik ve İzzet paşalarla sa bık Harbiye Nazın Şakir Paşa ve ayandan Abdurrahman Şeref Bey de Vükelâ heyetine memur edildiler.
Ferit paşa kabinesini teşkil eder ken takibedeceği siyasete progra mını esas ittihaz edeceğini söylediği, Hürriyet ve itilâf fırkası erkânile müzakereyi bile zait görmüştü!
F erit paşa Anadoluda ordu mü fettişliğine tâyin edilen Mustafa K e- inai pâşâ>Sı blT ziyafet vermişti Bundan dolayı Hürriyet ve İtilâf mahfillerinde bir fırtına kopmuştu 1
Bu fırka erkânı padişahın arzusu üze
rine bu ziyafet esnasında Mustafa Kemal paşaya Harbiye Nezaretinin tıeklif edilmiş olduğunu da bilselerdi £im bilir ne hale geleceklerdi!
Vahideddin, bu teklif ile müşkül ¡günlerde Mustafa Kem al paşianın şahsiyet ve iktidarından istifade ede bileceğini düşünmüştü. Ferit paşa ise Mustafa Kemal paşanın tekiifi red detmesinden için için memnun ol muştu. Çünkü o yanında kendisin® muti âletlerden başkasını bulundur» miağı ikbali için tehlikeli görüyordu 1 Yunanlılar İzmirin işga'ile iktifa etmiyerek kendilerine bir de hinter land peyda etmek üzeTe askerlerini etrafa yaymakta idiler. Bunun üzerL Pıe idi ki Ayvalıkta ilk mukavemet silâhı patlamıştı. Bunu hiç iyi görmi- yen Ferit paşa, İzmirin işgali üzerine Mütareke komisyonu riyasetinden istifa eden Galip Kem ali beye;
— Mukavemetten b'r neticf. çıka cağını bilsem ben başına geçe- rim ( ! ) Fakat bu millet beş senedir bitti. Kimlere karşı ve ne ile müda faa edeceğiz? Dünya ile uğraşılır in:?
Demişti. Car.ı pek tatlı olan
Da-mat Ferit paşanın böyle tafralarının boşluğunu biimiyen kalmamıştı. Fa kat o atıp tutmak fırsatlarını hiç ka çırmazdı!
Milletin bitmediğini ve bütün bir husumet dünyasile uğraşa uğraşa ga libiyet yolunu bulduğunu Damat F e rit paşa da üç sene sonra görecekti! Vahideddin ile Ferit paşa tuttuk ları siyasî meslekten başka çıkar yol oîamıyacağı hakkında umumî bir kanaat hasıl etmek Jüşüncesile bir (Şûrayı saltanat) tertibini ve duru mun bu şûraca tetkikini, yani Ferit paşa siyasetini, işgalin in en’ine dev. letçe imkân ve kudret bulunmadığı nı bu meclise tasdik ettirmeği muva fık bulmuşlardı. Eski ve yeni Vüke lâ, ayan ile Şûrayı devlet, Tem yiz mahkemesi, Divanı muhasebat reis leri ve ikinci reisleri, bazı mülkiye ve ilmiye ricali, asker ümerası, fır kalar ve cemiyetlerden birer heyet, barodan birkaç zat, Darülfünun ile medreselerden birkaç müderris, Fet vahaneden birkaç memur, matbuat mümessilleri 1919 seneri mayısın, o 26 ncı günü öğleden sonra saat iki’ de sarayda inikadedecek olan bu şûraya davet olundular. Davet şu kayıt ve şartlarla vaki oldu:
(Sarayda inikadedecek meclis sırf istişarı bir mahiyettedir. Hazır bulu nanların durum hakkında ittihazı muktazi tedbirlere dair fikir ve mü talâalarına ıttıla kesbedüecektir.
Meclis padişah tarafından açıla caktır. Küşadım müteakip Sadrazam tarafından durum hakkında malû mat verilecektir.
H er heyetten yalrnz bir zat söz söylemek hakkını haizdir. Ayan ile Vükelâ mazulleri vs elçiler bu kai deden müstesnadırlar. Darülfünun ile Matbuat cemiyetinden de ikişer zat söz söyliyebilir.
Söz söylemeği arzu edenler mec lisin küşadmdan evvel kaydettirmek şartile kelâm hakkım haiz olacak lardır; müzakerelerin iyi cereyanına memur iki zattan birinin ıhtarile Sad razam tarafından sırası gelene söz verilecektir.
Mecliste vaki olacak beyanat jVfeclisi umumî (Mebusan ve A y a n )
kâtipleri tarafından zapto/unacak- tır. Söz soyhyeotk olanlar şu şartlara riayet edeceklerdir:
1 — Bugünkü durumun mütekad- dim sebep ve illetlerinden bahsedil- miyecektir. Söz yalnız ıslah çaresine hasrolunacak, bahse mevzu olan ha lihazır hududundan harice çıkılmı- yacaktır. .
2 — Söz söyliyecek olasılar riya set makamına hı'tabedecekler v e bi- ribırile muhavere vıe münakaşadan ihtiraz eyliyecekl erdir.
3 — A kvam ve anasır ile eşhas hakkında hürmeti muhil tâbirler kul lanmaktan tevakki edilecek, hiçbir sebeple sadetten harice çıkılmaya caktır.
4 Söz azamî on beş dakikadır. Cabine âzası tarafından yalnız vaki olan beyanat dinlenecek ye bir gû- nıa mütalâa iradedilmiyeoektir.
5 Bu program hükümlerine ria yet etmiyenler hakkında riyasetçe alelıtlak içtimalarda müttehaz in ş
aat usulü tatbik olunacaktır.) Damat Ferit paşanın rertibedece- ği bir saltanat şûra« ancak böyle bir meclis olabilirdi! Bu şûra bu vahim günlerde beceriksizce ortaya konu lan bir oyundan başka bir şey de ğildi!
Trajedi süjesile bir komedi! Memleketin birçok bellibaşlı adamları muayyen vakitte Y ıld ız sa rayının yukanki Direkli salonunda toplandılar. Salonun dibe doğru sol daki kapısının önünde bir masa bu lunuyordu. Sadrazamla Vükelâ bu masanın etrafında yer aldılar. Diğer davetliler teşrifat memurları tarafın dan gösterilen yerlere sıra ile vıe kı sım kısım oturdular.
Ortaya hatipler için bir masa ko nulmuştu.
Sadrazamın arkasında büyük bir paravan hükümdarın geleceği kapıyı örtüyordu. Söz söyliyecek olanlar yerlerine geçmeden evvel meclisin intizam ve inzibatını temine memur edilmiş olan seryaver Hurşit paşaya isimlerini yazdırıyorlardı.
Herkesin yüzünde hüzün v e feer der eserleri görülüyordu.
Padişah sfalona girmeden evvel Ferit paşa bir pot kırdı:
Vahiddedinin gelmesini v e celse yi açmasını beklemi.yerek ayağa kalktı. Elinde tuttuğu varakayı oku yacaktı! İhtiyar T e vfik paşa meydan bırakmadı; yerinden kalkıp Ferit pa şanın kulağına birkaç söz fısıldadı. I Ferit paşa yerine oturdu. Şüphesiz j'ki T e vfik paşa, padişah gelmeden söze başlamak caiz olamıyacağmı bu damat Sadrazama anlatmıştı!
(Baş tarafı dördüncü sahifede)
Vahideddin, yanında veliaht A b - dülmecit efendi v e saray erkânile birlikte salona girdi. Herkes ayağa kalktı. Bütün gözler kendisine di kildi.
H eyet âzası bütün m illet yeis için de v e teselliye muhtaç bir halde iken padişahın bu içtimada söyliye- ceğf sözlerde kalblere biraz emniyet verecek noktalar, durumun ehemmi- jyet ve vahametile mütenasip müte- cellidane v e merdane beyanat, teş vikler, teselliler bekliyorlardı. İnti zarları boşa çıktı.
Hazır bulunanları kısaca selâmlı- yarak masamın başına geçen V a h i deddin, ruhsuz bir eda, kuvvetsiz, kesik, mecalsiz bir şada ile ve şu sözLerle celseyi açtı:
— Devletin düçar olduğu vaziyet hakkında müşavere edilmek üzere Vükelâ ile ayanı ve memlekektin mübehayyizanını buraya davet et tim. D evleti Osmaniyemizin maruz kaldığı müşkülât hakkında acilen lâ zım gelen fcedabiri ittihaz etmek üze re huzzarı kiramın her birerl'erinin hatırlarına lâyih fikirlerini, rey ve mütalâalarını beyan etmeleri idbari- le bu içtimai mübeyemmen v e mesut addediyorum. Bu meclisi cümlemiz hakkında baisi intibah ve hidayet buyurmasını Allahtan niyaz ede rim .»
Vahideddin son söz olarak Şûra ya riyaseti Sadrazam paşaya havale ettiğini bildirdi ve hazır bulunanları gene kısaca selâmlayıp etrafı sinsi nazarlarla süzerek çekildi; salonda kalmak istiyen veliahtı da birlikte götürdü.
Bütün meclis âdeta donakaldı! Riyaset kürsüsüne çıkan Ferit pa şa, İzmirin işgali hakkında İngiliz amiralından aldığı tebliği, kendisinin buna verdiği cevabı ve Paris sulh konferansına çektiği telgrafnameyi, İzmir valisinden işgale dair gelen telgrafları okudu. Çoğu gazetelere geçmiş olan bu muharrerat ile mec lisi gûya tenvir etmiş oldu!
— İşte vaziyet bundan ibarettir. Şimdi söz alan zevat rey ve mütalâ alarını bildirsinler!
Dedi ve oturdu.
Davetlilere verilecek siyasî izahat bu kadar a z v e basit olabilir miydi? Sadrazamın okuduğu kâğıtların muhteviyatını hiç kimse kâfi v e tat min edici bulmamıştı. Â z a arasında mırıldanmalar oldu. Ahmet) Rıza bey kürsüye geldi:
— Sadrazam paşa hazretleri bize bir takım muhaberat suretleri oku dular. Bunlar zaten gazetelere geç miş şeylerdir. Buraya devletin içinde bulunduğu mühim vaziyet hakkında rey ve mütalâa beyanı için davet edilmiş olduğumuza göre, bilmekli ğimiz icabeder ki devletler tarafın dan notamıza cevap verilmiş midir? Bu saate kadar verilmemişse bu ce vabın ne yolda olacağı memul edil mektedir? Lütfen bu noktayı izah buyursunlar ki biz de vaziyeti iyice kavrıyalım ve reylerimizi buna göre verelim.
Ahm et Rıza bey kürsüye çıkarken Ferit paşaya sert nazarlar fırlatmış tı. Bunu gören kibirli paşa, kendisini tahtıeyi tazammun eden bu sözleri de duyunca hiddetinden, kendinden geçer gibi oldu:
— Ahm et Rıza beyefendi hazret leri! Burası Meclisi âyan değildir. Muhalefeti oraya saklayınız!
Diye haksız ve yersiz bir itapta bulundu; bununla tanzim etmiş ol duğu talimat hilâfında münakaşa kapısını kendisi açmış oldu. Kürsü den inmek üzere olan Ahm et Rıza bey, hemen dönerek:
— Affedersiniz, paşa hazretleri! — Maksadım katiyen muhalefet değildir. Meseleyi etrafile ve vuzuh ile ani ıyarak ona göre fikrimi beyan eylemektir. İşte gene tekrar ediyo rum: Devletlerce verilmiş, yahut v e rilmesi tahmin edilen cevaplar hak kında izahat verilm edikçe rey der- miyan etmekten fayda hasıl olamaz.
A hm et R ıza beyin bu talebi mu vafık görüldüğü, umumun tasvip na zar ve tavırlarımdan anlaşılıyordu. Ferit paşa cevap verm ek üzere tek rar ayağa kalkarken Müşir Fuat paşa önledi:
— Sadrazam paşa hazretlerinin zekâ, kiyaset v e iktidarlarından ( ! ) hep eminiz! Meselenin tarihçesini aşağı, yukarı bildirdiler. R ey beyanı için heyeti icraiyenin yaptığı teşeb büsleri, bildiğini ve anladığını öğren meğe muhtacız. Bu bapta bir aile içtimamda gibi izahat verirlerse pek muvafık olur.
Ferit paşa neyi izalh edecekti? Bir şey yapmamıştı ki ..
Tertibin menviyatını bilen Hurşit paşa, Ferit paşayı düştüğü müşkül durumdan kurtarmak için söz sırası nın Muhtelit mübareke komisyonu sabık reisi Galip Kem ali beye gel diğini ileri sürdü.
Galip Kemali bey iradettdği uzun bir hitabede birkaç kişinin -— yani İttihat ve Terakki rüesasının — tut tuğu meşum siyasetin bu fena neti, ceyi verdiğini beyan ile Balkan har binde müslumanlara yapılan zulüm lerden devletlerce kimsenin mesuli yeti cihetine gidilmediğini hatırlattı. Muhtelif zamanlarda devletlerin bi ze karşı durumlarını izah ettikten sonra Avrupa hükümetleri hakkı- mızdaki kararlarını insafsızca tatbi ke kalkışacak olurlarsa, memleket halkının bir vücut gibi buna muka vem et edeceğini söyledi. ( 1 )
Bu son sözler Damat paşayı, yâ- ranını, Hüriyet ve İtilâfçıları hiç memnun etmedi. Bunlar biribirlerine bakışıyor, oturdukları yerde fısılda- şarak memnuniyetsizliklerini gösteri, yorladı. H ele A li Kem al bey kaşile, gözile, elile Hurşit paşaya işaretler yaparak Galip Kemali beyin sustu rulmasını istiyordu.
Bundan sonra birçok sözler söylen di. Sadrazam paşa bunların hiçbirini cevap verilm eğe lâyık görm edi!
Sıkıntılı toplantı üç saat kadar sürdükten sonra hiçbir karar ittihaz edilmeden dağıldı!
En acıklı bir siyasî dramda Ferit paşanın acemi aktörlüğünü gösteren bu sahne bu suretle hitama erdi!
Saltanat şûrâsı tam siyasî
bİT fi
yasko oldu!
Süleyman Kânı trtem ( 1 ) Galip Kemali: Başımıza ge> lenler.
BİR KIZ
BÖYLE DUŞTU
Kısa zamanda bir daha tükenen ve tekrar basılan bu romanda, yıkılan bir gururu, mahvolan bir hayatı bü
tün acılığı ile göreceksiniz. İbretle okunacak bu hissi telif romanın kalb. lerde hasıl edeceği teessürü uzun za man silip atamıyacaksımz. 125 Krş.
Zayi — Tramvay idaresinden almış olduğum 2138 numaralı hüviyet cüz danımla 99 mimarili hizmet kartımı
zayi ettim. Yenilerini alacağımdan eskilerinnin hükmü yoktur.
Tamirhane memurlarından Süleyman Gökçe