• Sonuç bulunamadı

Pierre Loti'nin Fransa'sı hep aynı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Pierre Loti'nin Fransa'sı hep aynı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

C u m a r t e s i ¿ u

ucaK ¿uuı _|_

" M -

*>0\0*>b

Pierre Loti'nin

Fransa'sı hep aynı

F

ransa’ya silahsız bir savaş açma gereği doğdu. Bunu Fransa istedi, Türkiye’yi tahrik etti.

34 hariciyecimiz Ermeni caniler tarafın­ dan katledilirken susan Fransızlar kendile­ rini hiç de ilgilendirmeyen, tarihe mal ol­ muş Türkiye aleyhindeki bir konuya bu­ runlarım soktular.

Öyleyse bu münasebetsizliklerinin so­ nucuna da katlanmaları gerekir.

Bu sonuç ne olabilir? Her şeyden önce diplomatik ilişkiler artık eskisi gibi olamaz.

Ekonomik ilişkiler olabildiğince rölanti­ ye alınır.

Kültürel, bilimsel ilişkiler durur. Türkiye, Fransa aleyhindeki her hare­ kette aleyhtarların yamnda yer alır.

Ankara; Paris’in yaltaklandığı Ermenis­ tan’a yardımcı olmaz, aksine her türlü zor­ luğu çıkartır.

Bugün bu yola girişin ayak sesleri du­ yulmaktadır.

Ermenilerin kışkırtma görevi

Bakın Pierre Loti, Ocak 1919’da özetle ne diyor:

Ermenilerin avukatı, vatandaşı Fransız- ları ve Fransız hükümetini nasıl gerçeği görmeye davet ediyor:

“Hayatım boyunca söyledim ki, Türkler bütün Doğu’nun en sağlam, en dürüst in­ sanları ve ayrıca hoşgörüsüzlüğün kendisi olan Ortodokslardan yüz kere daha fazla hoşgörülüdürler. Bu konuda, savaşın başın­ dan beri, en inatçıları bile ikna edecek cins­ ten bin tane örnek sayabilirim.

Biz Fransızların, Saint - Barthélémy kat­ liamımız var. Ispanya’nın, engizisyon ayıbı var. Vahşice YahudUeri katlettiler ve ülkele­ rinden attılar. Onlar da Türkiye’ye sığındı­ lar ve orada büyük bir hoşgörüyle karşıla­ nıp birer sadık Osmanlı vatandaşı oldular.

Türkiye’deki Ermenileri neredeyse bir meyvenin içinde ve onu kemiren kurtlara benzetmeye cesaret edeceğim.

1896 olaylarını Türklerin üzerine yükle­ meden önce, Ermeni Devrimci Partisi’nin nasıl bir vahşilikle saldırılar yaptığını unut­ mamak gerekir.

Bütün bunlara ilaveten, Ermeniler bir de Hıristiyanlan, Katolikleri ve Ortodoks­ ları, Türkiye’ye karşı bütün Batı’yı kışkırt­ ma rolünü yüklendiler

Türklerin, Hıristiyan olmamaları Avru­ pa’nın gözünde temel bir eksiklik. Ermeni­ ler ve Ortodokslar, bu Hıristiyan kimliğin­ den yeteri kadar faydalandılar ve herkesi bununla aldattılar. Ermeniler tarafından beyan edilen ölü sayısına gelince, aşağı yu­ karı toplam nüfuslarının iki katını geçer. Halbuki onlardan her yerde yüzlerce, bin­ lerce var. Her yer onlarla dolu. Hatta Batı Avrupa’da bile çokça bulunuyorlar.”

65 milyon Türk ölmeden

Pierre Loti’nin cümlelerinde sergilenen haksızlık bugün de sürüyor.

Bundan tabii bugün Türkiye’de kardeş­ çe yaşadığımız Ermeni asıllı Türk vatandaş­ ları da etkileniyor.

Amaç Fransa’daki Ermeni asıllıların o- yu gibi görünse de, Fransa’nın tutumunun Ermenilerin Türkiye’den tazminat hatta toprak isteklerine temel teşkil edebileceği de biliniyor.

Bu istekler ilk bakışta çılgınlık gibi gö­ rülse de Paris’te parlamentonun aldığı ka­ rar diğer Avrupa ülkeleri parlamentolarına sirayet ederse Ermeniler akıl almaz amaçla­ rına bir adım daha yaklaşmış sayılabilecek­ lerdir.

Tabii gerçekçi gözler bunun 65 milyon Türk’ü öldürmeden sağlanamayacağını da görüyorlardır.

m jıvıcı ue îbuıııuuı t>eııegı

Referanslar

Benzer Belgeler

Mşıseı arşivlerde ıstanouı ueııegı Taha

genişçe yer verilmektedir.. Ve burada Mutezile, “Ali ile Muaviye arasında cere- yan eden hadiseler hakkında şüpheye düşerek ve onların her ikisini de dışlayarak

evlilik olayı ve tiyatro birlikte çok gü­ zel yürür... Fakat eşiniz

MH tan›s› konulan has- talar›n ameliyat öncesi dönemde ayr›nt›l› olarak de¤erlendirilmesi ve intratorasik haya- ti organlara olabilecek yap›fl›kl›klar, doku-

aeruginosa sufllar›nda ticarsilin-klavulanik aside karfl› istatistiksel olarak anlaml› düzeyde direnç geliflmifl oldu¤u görüldü (p<0.001).. Hastanelerde

Harem bilinenlerin aksine, cariyelerin Osmanlı toplu- mundaki aile yapısının özelliği olan saklılık ve kapalılık prensibi altında yaşadığı ve eğitim

Burada, Koya-Goshu modeli ile Brody, Von Bertalanffy, Richards, Weibull, Monomoleküler, Mitscherlich, Gompertz, Klasik Lojistik, Genelleştirilmiş Lojistik ve Genelleştirilmiş

He increased the collection wich finds from numerous excava­ tions he made, the most noteworthy being the Sidon sarcophagi discovered in 1887, which was one on