• Sonuç bulunamadı

Art, Self-Object and Inspiration

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Art, Self-Object and Inspiration"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

42

ÖZET

Bu yazýda sanatçýnýn benliði ile benlik nesnesi olarak iþlev gören sanat yapýtý arasýndaki iliþkiler tartýþýlmýþ ve yaratýcý süreç içinde sanatçýnýn yaþantýlarýnýn deðiþime uðrayarak estetik elementler yardýmý ile bir sanatsal yapýta dönüþtüðü açýklanmaya çalýþýlmýþtýr.

Anahtar Sözcükler: Yaratýcýlýk, benlik nesnesi, ilham.

KLÝNÝK PSÝKÝYATRÝ 1999;1:42-45

SUMMARY

Art, Self-Object and Inspiration

This paper discusses how the art object can function as a self-object for the artist and comments on the transformation of the artist's inspirational experiences to the work of art with the con-tribution of aesthetic elements.

Key Words : Creativity, self object, inspiration.

GÝRÝÞ

Bu konuya þu sorularla baþlamak yerinde olacaktýr. Bir sanatçýyý yaratýcýlýk için motive eden hatta zor-layan þey nedir? Sanatçýlara yaratýcýlýk için yardým eden faktörler nelerdir? Sanatsal yaratýcýlýk sýrasýnda sanatçýlarýn içrel yaþantýlarý nasýldýr?

Bu zor sorulara yanýt ararken bazý sanatçýlarýn kendi düþünce ve duygularýna ait açýklamalarý, psikobiyog-rafileri ve onlara ait bazý klinik bilgiler aydýnlatýcý olmaktadýr.

Yaratýcýlýk dendiði zaman ilk akla gelen þey yetenektir. Ancak her ne kadar yaratýcýlýk için yeteneðin gerekli olduðunu kabul etsek de tek baþýna yeterli olmadýðýný, motivasyon ile birlikte eðitim, fýrsat gibi çevresel fak-törlerin de gerektiðini kabul etmek gerekir. Yaratýcýlýk ile bütünleþmiþ ya da yaratýcýlýða katkýda bulunan narsisizm, araþtýrýcýlýk ve esneklik gibi kiþilik özellik-lerinden de söz edilmektedir (Güney 1994,1995). Bazý çalýþmalarda psikolojik testler, yaratýcý bireylerin yaratýcý olmayan kontrol gruplarýna göre duygusal açýdan daha problemli olmalarýna raðmen ilginç olarak bu problemleri karþýlayacak ego gücüne sahip olduklarýný ve psikopatolojik durumlarýný sanat yararýna kullanma potansiyelleri olduðunu göster-mektedir (Bader ve Navratil 1979, Noble 1984). Sanatta yaratýcýlýðýn psikolojik bir kavram halinde ortaya çýkýþý 1950’lerden sonra olmuþtur. Freud ve izleyicileri psikoanalitik kurama göre, sanatsal yaratýcýlýðý kabul edilemeyen pregenital dürtülerin sublimasyonu ile açýklamýþlardý. Jung, resim yapmayý bilinç altýný keþfetmeye yarayan bir yol olarak gördü (Jung 1950).

Kris ise yaratýcýlýkta egonun geçici olarak birincil sürece gerileyip, ilham için yararlandýktan sonra ikin-cil sürece geri döndüðünü ileri sürdü ve bu teoriye

Sanat, Benlik Nesnesi ve Ýlham

Melike GÜNEY*

* Prof. Dr., Ankara Üniversitesi Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý, ANKARA

(2)

"ego hizmetinde regresyon" adýný verdi. Kris'e göre derinde bulunan duygu ve düþüncelerin olduðu gibi yerinden oynatýlarak canlandýrýlmasý ürkütücü ve korkutucudur. Sanatçý bunlarý deðiþime uðratýr ve sembollerle açýklar (Kris 1952).

Rotenberg sanatsal yaratýcýlýk kavramýna benlik psikolojisi açýsýndan yaklaþýr ve yaratýcý sürecin ortaya çýkmasýnda benlik nesnelerinin gerekli olduðunu ileri sürer (Rottenberg 1987).

Kohut ise sanatsal yaratýcýlýk ile ilgili görüþünü þöyle açýklamýþtýr. Yaratýcý bir çalýþmada sanatsal yapýtýn bizzat kendisi ve varsayýlan izleyicinin her ikisi de benlik nesnesi iþlevi saðlarlar. Sanatsal aktivite sýrasýnda benlik ve benlik nesnelerinin arasýndaki iliþkiler sebebiyle sanatçýnýn yaþantýlarý deðiþime uðrar ve sanatsal bir yapýta dönüþür (Kohut 1977, Baker 1987, 1988).

BENLÝK NESNESÝ

Sanatçýnýn benliði üzerinde odaklaþmak ve benlik ile benlik nesnesi yerine geçen sanat yapýtý arasýndaki iliþkileri göstermek istersek Kohut'un benlik psikolo-jisi kuramýna göz atmamýz gerekir.

Psiko-analitik literatürde duygusal enerji yatýrýmý yapýlan herhangi bir þey (bir insan, yer, düþünce, fan-tazi veya aný) nesnedir. Dýþ nesneler: kiþi, yer veya þeyler, iç nesneler ise dýþ nesnelere baðlanmýþ düþünce fantazi veya anýlardýr. Bilinçli ya da bilinç dýþý ola-bilirler. Nesne iliþkileri ise benlik ile iç ve dýþ nesneler arasýndaki iliþkilerdir. Nesne iliþkileri açýsýndan benlik ile nesne ayýrýmýnýn net ve kesin olmadýðý durumlar-da benlik nesnesinden söz edilir (Self- object). Kohut benlik psikolojisi kuramýný açýklarken teknik bir terim olan benlik nesnesi terimini kullanmýþtýr. Kohut'a göre, benlik (self) kiþinin hem bilinçli hem de bilinç dýþý olarak kendini algýlamasý, kendini nasýl düþündüðüdür. Benlik nesnesi ise, kiþinin duygusal yatýrým yaptýðý az ya da çok benliði içine yerleþmiþ nesnelerdir.

Benlik nesneleri benliðin devamýný ve bütünlüðünü korumak ve beslemek iþlevini saðlarlar. Benlik kapa-sitesini hem duygulaným hem de geliþim açýsýndan desteklerler. Benlik nesne iþlevleri uygun ise benliðin kuruluþ, devamlýlýk, saðlamlýk, giriþimcilik, canlýlýk ve deðiþim gibi özelliklerini korur (Kohut 1977, Powel 1985, Baker 1987).

Kreatif çalýþmada sanatçýnýn aslýnda benlik nesnesi olan þeyleri sanat nesnesi olarak bulup çýkarmak için

köklü bir isteði vardýr. Bu derindeki zorlantýlý istek fenomenolojik olarak adeta obsesif kompulsif bozuk-luktakine benzer. Burada elbette öyle bir patoloji yok-tur. Sadece duygularýn aciliyetinden ve kreatif aktivi-teye gereksinme gösteren özel bir durumdan söz edilebilir (Kohut 1977, Baker 1987, Rotenberg 1988). Psikoanalitik açýklamalara göre biz, insanlarla baðým-sýz varlýklar olarak ve benlik nesnemiz olarak iki türlü iliþki kurarýz. Bir sanatçýnýn yapýtý ile iliþkisi ise can-sýz bir nesne ile iliþki gibi görünmektedir. Örneðin bir ressam tuvali üzerindeki boyalar ve þekiller ile ilgili gibidir. Halbuki onun gerisinde açýklanmak istenen yaþantýsal bir durum söz konusudur. Bu durum estetik elementler yardýmý ile açýklanýr. Eðer izleyici bir eserden etkileniyorsa bu yaþantýsal iliþkinin farkýna varmýþ demektir. Sanatýn özüne hassas bir kiþi için bu hiç de zor olmaz. Bu yaþantýsal iliþki sanat yapýtýnýn maddesel özellikleri ile ilgili deðildir. Sanatçý çalýþ-masýnda, duygularýný nesnelleþtirmiþ ve bunu yaparken sembolik materyalin etkisi altýnda sanatsal bir nesne ortaya koymuþtur.

Sanat eserleri ile onu yaratan sanatçýnýn yaþantýsal bir iliþkisi olduðundan söz ettik. Bundan ötürü insan bir sanat eserine bakarken (hatta bu sanatçýnýn ken-disi de olabilir) benlik, esere yansýtýlan duygusal ifadelerden etkilenir. Sanatçý benliðinin yine kendi eserinden etkilenmesi paradoks gibi görünmektedir. Bu durum aslýnda bilinçdýþý kaynaklardan gelen yan-sýmalarýn farkýna varýlmasý ile açýklanabilir, ya da yaþantýsal iliþkinin bilinçli benlik tarafýndan bir mik-tar yabancý veya baþkasýna aitmiþ gibi algýlanmasýdýr (Bunu ben mi yaptým?).

Kandinsky, sanatsal çalýþmanýn derin bir iç gereksin-meden kaynaklandýðýný açýklamýþtý (Lynton 1982, Richard 1984). Bruner de sanatçýnýn çalýþmasý ile ben-liðin etki altýna girdiðinden bahsetmiþtir (Rotenberg 1988).

Psikodinamik görüþ açýsýndan ise bir sanat çalýþ-masýnda açýklanmak istenen þey aslýnda sanatçýnýn benliðine yerleþmiþ kesinlikle bulup çýkarmak istediði benlik nesneleridir.

ÝLHAM

Ýlham verici düþünce ve duygular açýklanabilmek için sanatsal çalýþmaya yönelir. Bu çalýþma bütün benlik ve benlik nesnesi iliþkilerini kapsar. Sanatsal çalýþ-maya yönelen bu dürtüsel gereksinmeyi klinik olarak daha geleneksel bir terim olan eyleme vuruma (acting-out) benzetebiliriz. Sanatsal ürünün maddeselliði ve

KLÝNÝK PSÝKÝYATRÝ 1999;1:42-45

SANAT, BENLÝK NESNESÝ VE ÝLHAM

(3)

görülebilirliði benlik ile benlik nesneleri arasýndaki iliþkinin dýþsal olarak geçerli olan bir biçim yaratmasý ile ilgilidir. Sanatçý yaratýcý benliði tarafýndan gereksinim duyduðu ilham, hayal kurma, zihinde can-landýrma gibi yaþantýlarla, sanatçý içrel amacýný biçimlendirmek için dýþ bir madde kullanarak yarat-mak zorundadýr. Yazarlar kaðýda yazar, ressamlar çeþitli þekillerde tuval ve boya kullanýr, müzisyenler ise enstrümanlar aracýlýðý ile sesleri ifade ederler. Elbette çok büyük anýtsal eserlerde yüksek yapý iskeleleri üzerinde, tehlikeli þartlarda çalýþýlarak mey-dana getirilen yapýtlarda kiþisel spontan artistik mesajlarý düþünebilmek çok zordur. Buradaki yaratýcýlýk proje aþamasýnda gizlidir.

Yaratýcý bir sanatçý kendisini materyali aracýlýðý ile açýklar. Böylece kendisi için önemli sanatsal bir eser yaratýr. Bu eser onun benlik nesnesinden kaynaklan-maktadýr. Sanatçýnýn yarattýðý eserde kavradýðý iliþkil-er ona bir sonraki esiliþkil-eri için yararlanacaðý giliþkil-eri bildirimler verir. Geri bildirimler bazen çok kýsa bir süre içinde, bazen de haftalar aylar hatta yýllarý kap-sayan uzun bir süre içinde oluþurlar.

Sanatsal bir ürünün materyali örneðin asitle yakýlarak yapýlmýþ bir çinko resim kalýbý ya da tuval üzerine yapýlmýþ bir yaðlý boya resim olabilir. Sanatçýnýn o andaki duygularýný kalýcý olarak sem-bolize eder. Sanatsal çalýþmada benlik ile benlik nes-nesi iliþkisi maddeselliðe dönüþerek kalýcý bir iz býrak-mýþ olur.

Yaratýcý çalýþma sýrasýnda, sanatçýnýn o andaki belirli bir duygu ve bilinçlilik durumu tuvale aktarýlmýþtýr. Bir baþka zamanda ayný þekilde ayný resmi yapmasý mümkün olmaz, ayný aný yakalayamaz. Çünkü o anda benlik içinden kaynaklanan etkenler ona özel bir renk, yoðunluk biçim ve kompozisyon seçtirmiþtir. Yaþanan deneyim, yaratýlan eserde o anki duygularýn dýþa vurumudur (Galuzska, 1988).

Salvador Dali 1930’larda ünlü erimiþ saatlerini yarat-mýþtý. Gizli hayat adlý kitabýnda bu çalýþmasýný nasýl yaptýðýný þöyle anlatýr. "Kendimi yorgun hissettiðim ve baþýmýn hafifçe aðrýdýðý bir akþamdý. Genelde baþým çok nadir aðrýrdý. Birkaç arkadaþla birlikte bir sine-maya gitmek üzere idik. Ama ben son anda

gitme-KLÝNÝK PSÝKÝYATRÝ 1999;1:42-45 GÜNEY M.

44

(4)

KLÝNÝK PSÝKÝYATRÝ 1999;1:42-45

SANAT, BENLÝK NESNESÝ VE ÝLHAM

45

meye ve erken yatmaya karar verdim. Gala onlarla gidecekti. Akþam yemeðimizde keskin bir tadý olan eritme Fransýz peyniri yemiþtik. Herkes gittikten sonra eritme peyniri aklýma "süper yumuþak" sözcüðünü ve felsefi düþünceleri getirdi. Uzun süre düþündüm sonra yatmak üzere kalktým ve stüdyoma giderek adetim olduðu üzere son kez yapmakta olduðum tabloya göz atmak için ýþýðý yaktým. Bu tablo bir peyzajdý. Kayalar þeffaf melankolik bir alacakaranlýk ile aydýnlamýþtý. Ön planda dallarý kesilmiþ yapraksýz bir zeytin aðacý duruyordu. Bu manzara da yaratmakta baþarýlý olduðum atmosferin sürpriz bir görüntünün oluþumu-na yardým edeceðini biliyordum, ama ne olacaðýný kestiremiyordum. Tam ýþýðý kapatýyordum ki bir anda çözümü gördüm. Ýki tane yumuþak erimekte olan saat gözümün önünde canlandý. Bir tanesi acýklý bir þekilde zeytin dalýna asýlý idi. Baþ aðrýmýn artmasýna ve çok acý vermesine raðmen büyük bir açgözlülükle paletimi hazýrladým ve çalýþmaya baþladým. Gala 2 saat sonra sinemadan döndüðünde en ünlü tablolarýmdan biri tamamlanmýþtý".

Dali'nin bu hayali neredeyse halüsinasyon seviyesine gelmiþ ama tasarlanmýþ bir görüntüdür. Ayný zaman-da "saf ilham" dýr.

Sanatçý subjektif yaþantýsýný estetik elementlerle açýk-lamaya çalýþarak yaratýcý doyum saðlamýþtýr. Bu ele-mentler ondaki duygu düþünce ve zekanýn ifadesi

olup sanatçý benliðinin bilinçli ya da bilinçdýþý yansý-malarýdýr.

Picasso þöyle diyor, "Bir resme baþladýðým zaman sanki benimle birlikte çalýþan birisi vardýr. Sonlara doðru bu iþbirlikçi olmadan yalnýz çalýþtýðým kanaa-tine varýrým". Picasso, böylece sanat eserinin yaratýlýþý sýrasýndaki benlik deðiþimini tanýmlamaktadýr. Picasso'ye göre ilhamýn görevi resim bitmeden tamamlanýr, ondan sonra sanatçý artýk bilgisi ve deneyimi ile resmini tamamlar. Sezgi yerini bilinçli bir güvene býrakmýþ olur. Picasso'nun farkýna vardýðý gibi yaratýcý bir iþlem sýrasýnda ya da bir sanat çalýþmasý yaparken yaratýcýlýk ile kuþatýlma durumunda sanki bir baþkasý varmýþ gibidir (Walther 1993).

Bu yaþantýlar psikodinamik görüþ açýsýndan benlik ile benlik nesnesi arasýndaki iliþkiler olarak açýklana-bilirler ve bir deðiþim süreci baþlatýrlar. Bir baþka de-yiþle yaratýcý benlikteki bu deðiþim süreci benlik nes-nelerinden kaynaklanýr ve benliðin onlarla iliþkisinin ürünüdür.

Sanat eserinin yaratýlmasýnda ilhamla birlikte estetik elementlerin kullanýlmasý son derecede önemlidir ve yaratýcý doyuma hizmet ederler.

Sonuç olarak yaratýcý süreç içinde sanatçýnýn benlik nesnelerini kullanarak benliðinin özüne daha çok yaklaþmýþ olduðu ve bunun da benliðin geliþmesi ve bütünlenmesine yardým ettiði söylenebilir.

Bader A, Navratil L (1979) Psychiatrie der Gegenwart, Teil I, 2. Aufl. Springer Verlag, s.877-911.

Baker HS, Baker MN (1987) Heinz Kohut's self psychology. An Overview, Am J Psychiat, 144:1-8.

Baker HS (1988) Dynamic aspect of the creative process: Overview. Adolesc Psychiat, 15:217-20.

Galuszka F (1988) Art and inspiration. Adolesc Psychiat, 134-147.

Güney M (1994) Sanat yaratýcýlýk ve psikopatoloji. Psikiyatri Bülteni, 1:16-20.

Güney M (1995) Seperasyon anksiyetesi, narsisizm sanat iliþkisi, Anksiyete monograflarý serisi, Hekimler Yayýn Birliði, 9:373-377.

Jung CG (1950) Gestaltungen des Unbewusten Rascher. Zurich Kohut H (1971) The analysis of the self. International University Press, New York.

Kohut H (1977) The restoration of the self. International University Press, New York.

Kris E (1952) Psychoanalytic Explorations in Art-International University Press, New York.

Lynton N (1982) Modern Sanatýn Öyküsü, 1 basým, Remzi kitabevi.

Neret G (1994) Salvador Dali, Benedikt Taschen Verlag GmbH, Köln.

Noble D (1984) Creativity in art science. Psychiat, 47:50-58. Powell C (1985) Creativity and the boundary of the self: Seperation and engulf ment anxiety in Keats and Poe. Aust. NZ J Psychiat, 19:355-61.

Richard L (1984) Ekspresyonizm Sanat Ansiklopedisi, Remzi Kitabevi.

Rotenberg CT (1987) Self object theory in the artistic process. Progress in Self Psychology, New York, Guilford.

Rotenberg CT (1988) Creativity and the transformational process. Adolesc Psychiatry, 144:1,1-8.

Walther IF (1993) Pablo Picasso, Benedikt Taschen Verlag, GmbH Köln.

Referanslar

Benzer Belgeler

Çocuğunu duygu ve düşüncelerini ifade etmesi için cesaretlendiren, ifade ettiği duygulardan dolayı eleştirmeyen ana- babalar; kendine güven ve saygı duyan, girişken ve

Arkadaşlarımızla farklı, ailemizle farklı, okulda farklı, yeni tanıştığımız bir kişiyle farklı benlikler kullanırız. • Bu durumda farklı ortamlarda farklı benlik

Sosyal kimlik kuramcıları farklı benlik türlerini tanımlayan iki geniş kimlik sınıfı olduğunu ileri sürmüşlerdir:. Benliği grup üyeliği açısından tanımlayan sosyal

Grup Kuramı Vakfı, Gürsey’­ in çalışmasını, “ fiziksel olayların açık­ lanmasında önem kazanan matematik­ sel kuramların geliştirilmesi, grup kura­ mı

Buna göre bu DNA molekülü ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?.. A) DNA molekülünde 1200

Bu araştırmanın amacı, Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesinde eğitim gören özel eğitim bölümü öğrencilerinin benlik saygıları ile mesleki benlik saygısı

İngiltere’de 1960’ların ortalarında Coventry San- at Üniversitesinde ortak bir tavır olarak başlayan Sanat ve Dil grubu ilk tartışmalarını sanat toplumunun dil kul-

The purpose of this study is to investigate the change in values of numerous structural parameters namely axial force, shear force, and bending moment during and after