• Sonuç bulunamadı

Kafes ve ferace devrinde İstanbul:Balıklı manastırı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kafes ve ferace devrinde İstanbul:Balıklı manastırı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

K a f© s v© f e r a c e d©w-a m d© Istaımbuiî

Batıklı

manastırı

Balıklı manastırının içinden bir görünüş

Bu hikâyenin bir efsane olduğuna hiç şüphe yoktur. İstanbul muhasara edildiği zaman, etrafındaki köyler kâmilen Türk askerleri tarafından iş­ gal edilmişti. O esnada fakir bir keşi­ şin payitaht kapıları .civarındaki bir keşişhanede balık kızartmasına mey­ dan vermeleri, ve oraya çekilen târiki dünya dilber Rum kızlarını tek bırak­ maları mümkün miydi?

Türkler, değil muhasaranın en ateşli bir zamanında, hatta daha son­ ra sulh ve sükûn avdet ettiği zaman bile, kiliseleri daimî bir sıkı altına koydular. Pek iyi biliyorlardı ki, Türk idaresinde yaşıyan gayri müslimler için buraları bir fesad ve irşad ocağı idi. Maamafih Rumlar ve Ermeniler de kiliseelrine bağlılıklarını göstermek­ ten hiç bir zaman geri durmadılar. O derecede ki, Köprülü devrinden itiba­ ren patrikleri bile Parmakkapı önle­ rinde asmak ihtiyacı görüldü.

On altıncı asırdan itibaren İstan- bulda yolsuz kilise bile yapmaya kal­

kıştılar. Balat kapısı dışında, Sulu- m anastırda usul ve nizam haricinde yapılan kiliseler derhal yıktırıldı. Se­ bebi de şu idi: «Keşişhanede çenk ve çağana ile kefere oturup şürbü hamır edüp kavga ve hengâmelerinde huşu ile mescidde namaz kılınamaz» olma­ sı idi.

Hatta İstanbulda Seyyid Ömer ma­ hallesinde hadis bir kilisenin'yıktırıl­ ması mühim bir hâdise teşkil etti: Kilisenin yıktırılması İstanbul kadısı ile mirî mimarbaşıya yazıldı. Bunlar mahalline gittiler. Mahallenin âyan ve eşrafı toplandı. İçlerinden gayet ihtiyar dört kişi bu kilisenin altmış yıldır hâdis olduğunu iddia ettiler. İddiaları kabul edildi. Kilisenin yıkıl­ ması tescil olundu. Fakat «kefere ta­ ifesi» ısrar ettiler. Rükâbı hümayuna arzuhal Verdiler. Fatih sultan Meh- medin ötedenberi İstanbula sair yer­ lerden sürgün yani muhacir getirtti­ ğini, kendilerine bir mahalle ve bir de kilise verdiğini, kendilerinin o tarih- tenberi bu mahallede oturdukların}, ellerinde Fatih tarafından verilen bir «hükmü şerif» bulunduğunu, hatta Yavuz sultan Selim zamanında kili­

seler yoklanarak bir çok kilise yıktı- rıldığı halde kendi kiliselerinin kıde­ mine binaen yıktırılmadığmı ve elle­ rine senet de verilmiş olduğunu ileri sürdüler.

Bunun üzerine «mirî mimarlardan Hayreddin demekle maruf bir pir ki- mesne» [1] ile bir çok kimseler kilise­ nin teftişine götürüldüler. Kilise bir hıristiyanın avlusu içinde idi. Üç du­ varı ile damı fethi hâkaniden sonra yapılmıştı. Bu duvarı kâfirî yani küf- far zamanından kalma idi. İhtiyar mimar bunu pek çabuk anladı. Ken­ dilerine sordu:

— Kadimî kilise oldur ki, kablel- feth kenise olup badelfeth va hatta ellerinde olveçhile ipka oluna. Eğer münhedim oldu ise, izni hâkim ile iade olunmuş ola. Bu üslûb üzerine olduğuna hükmü şerif ve yahut hüc­ ceti şeriyenüz var mıdır?

Kiliseye sahip çıkanlar evvelâ şaşa­ ladılar. Nihayet aradılar, taradılar. İstanbulun fethinden dört yıl sonra, Fatihin turasını havi bir hüküm gös­ terdiler ki, tarih bakımından pek mü­ him olan bu hüküm şudur:

«Edirnelü Atmacaya mahrusei Kos- tantaniyyede Papa Flöri Çardağı di­ lmekle meşhur olan olkim hisar eri Karacadan mevkuf olubdur. Ulvî ve süflidir. Bir süflî mermersiz köhne kenisedir. İstanbul subaşısı Çakır Beğden getürdiiğü tezkere üzre lâyık ve erzanî görüp milkliğe virdim ki badelyevm tahtı yedinde ola. Diler ise sata ve diler ise bağışlıya ve diler ise vakfeyliye. Bilcümle nice diler ise milkiyyet üzre mutasarrıf ola.»

Fakat bu ferman da para etmedi. Bu Edirneli Atmaca kimdir? Hıristi­ yan mıdır? Hıristiyansa, ferman o za­ mana aittir; yoksa, kilisenin tekrar eski halile ellerinde bırakılmış olması­ na delâlet etmez. H atta kilisenin tem­ lik olunmasına dair de bir kayıd yok­ tur, denilerek kilise, temelinden «hâ­ ke beraber» yıktırıldı.

Fakat Balıklı kilisesi, herhalde fe­ tihten evvel mevcut olmuş olmalı ki, Yunan ihtilâline kadar mevcudiyeti­ ni idame etti, ve tekrar inşa edildi; tavada kızaran balıkların dirilip su kabına sıçramış olmaları, açıktan açı­ ğa bir efsane dahi olmuş olsa...

Ahmed Refik

[I ] Bu mimarın Beyazıd camiini ya­ pan mimar Hayreddin olması muhtemel­ dir.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

3.缺乏運動 4.年齡大 5.遺傳 6.更年期 什麼是高血壓? 根據 96 年行政院衛生署國民健康局公佈血壓分類標準:正常血壓<120/80mmHg,

The craniofacial and dental components of anterior crossbite children with a full primary dentition were investigated by means of a cephalometric and correlation study.. A group

Institute o f nuclear physics NNC RK in common with kazakh-czech company “Asia-Clean” in course of several years carry out work package for development o f effective

Dolayısıyla hakimin tespit ettiği hukuk normunun doğru olması, bu normun unsurlarının tarafların getirdiği ve ispat ettiği vakıalar ile örtüşüp örtüşmediğine

Her kuvvetin halktan geldiği­ ne kani olan Mustafa Kemal, Büyük Millet Meclisinin tasvip ve karan ile Başkumandan, Ga­ zi ve Atatürk olmuştur.. İ deal

Birinci Dünya Sava~~~ s~ras~nda ~ngiltere'nin Ermeni sorununa yakla~~m~~ ile ilgili olarak Nassibian, sava~~n ba~lar~nda ~ngiliz hükümetinin hem kendi halk~na hem de

Ama Günefl enerjisiyle çal›flan oto- mobillerin yavafllamak için normal otomobillere göre daha az güce ihtiyac› oldu¤u için frenler daha küçük. Bunlardan baflka bisiklet

İnsan Mikrobiyom Projesi için ilk etapta insan vücudunda mikroorganizmalarca zengin olan beş farklı bölge hedef alındı; burun, ağız, deri, sindirim sistemi ve