• Sonuç bulunamadı

Britain and the Armenian Question 1915-1923 (New York: St. Martin's Press, 1984

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Britain and the Armenian Question 1915-1923 (New York: St. Martin's Press, 1984"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

York: St. Martin's Press, 1984) 294 sayfa, ISBN: 0-7099-1820-8,

0-312-09809-X.

Al~aby Nassibian'~n ~ngiltere'nin 1915-1923 tarihleri aras~nda Ermeni meselesi ile ili~kisi hak-k~ndaki bu kitab~~ sonuç k~sm~~ dahil olmak üzere 7 bölümden olu~maktad~r. Giri~~ özelli~i ta~~yan birinci bölümde yazar Birinci Dünya Sava~~'ndan önceki dönemde ~ngiltere'nin Ermeni meselesinde oynad~~~~ rolü anlatmaktad~r. ~kinci bölüm ise ~ngiltere'de yazar~n "insansever/hay~rsever" (humanitarian) diye niteledi~i ki~i ve gruplar~n 1918 öncesi Ermeni sorununa yalda~unlarma ayr~lm~~-t~r. Yazar, "insansever/hay~rsever" derken asl~nda Ermeni taraftan-Türk aleyhtar~~ lobi faaliyetlerini kast etmektedir. Osmanl~~ imparatorlu~u, Birinci Dünya Sava~~'na ~ngiltere'nin kar~~s~nda girdi~i için bu ülkede Türk kar~~tl~~~~ normal kar~danabilirdi. Bu yüzden, Osmanl~~ imparatorlu~u'na kar~~~ olan sava~~ gayretine destek olduklar~~ için haliyle Ermeniler'e ~ngiltere içinde verilen deste~i Nassibian, "insansever/hay~rsever" olarak nitelemektedir.

Kitab~n üçüncü, dördüncü ve be~inci bölümleri kronolojik olarak ~ngiltere'nin sava~~ s~rasmda, sava~~n bitiminden Sevr Anda~mas~' nm imzalanmas~/la kadar olan dönemde ve daha sonra da Lozan Anda~man'na uzanan süreçte ne tür politikalar takip etti~ine ayr~lm~~ur. Alt~na bölümde ise 1918 y~l~~ sonras~~ Ermeniler'e destek veren ~ngiliz lobicilerinin neden hayal k~r~kl~~~na u~rad~klar~~ anlaul-maktad~r. Sonuç k~sm~nda da ara~t~rman~n bulgular' genel bir ~ekilde ~5zedenmi~tir.

Kitab~n kaynakças~~ incelendi~inde çal~~man~n geni~~ ve kapsamh bir çal~~man~n ürünü oldu~u anla~~lmaktad~r. Yazar, dönemin önemli aktörlerinin ~ahsi evralum geni~~ bir ~ekilde kullam~n~ur. Ayr~ca, eski ad~~ "PRO" yeni ad~~ "National Archives" olan ~ngiliz devlet ar~ivindeki evra~a yazar taraf~ndan s~khkla ba~vu~rulmu~tur. Yine ~ngiltere parlamentosunun tutanaldan da yazar~n di~er birincil kaynaldarmdand~r. ~ngiltere d~~~nda yazar Boston'daki Ta~nak Partisi evrak~~~~~ da görmü~-tür. Son olarak konu ile ilgili ~ngilizce, Frans~zca, Ermenice ve Türkçe ikincil kaynaklara da çal~~ma-da ba~vurulmu~tur.

Nassibian, kitab~n~n giri~~ bölümünde Ermeni ihtilal örgütlerinin kurulmas~n~~ ve Osmanl~~ im-paratorlu~u aleyhinde faaliyet göstermelerini anlat~rken bunun sebebinin Osmanl~~ Devleti'nin 1878'de Berlin'de verdi~i reform sözünü tutmamas~~ oldu~unu iddia etmektedir (s.18). Ancak Nassibian, 'reform'dan neyin kastedildi~ini kendisi de agklamamaktachr. Zaten 'reform' ifadesinin kendisi özellikle siyasi tarih literatüründe 'Do~u Sorunu' olarak bilinen mesele ba~lam~nda problem-li bir kavramd~r. Art~k problem-literatürde kabul edilmektedir ki Büyük Devletler, Osmanl~~ Devleti'nin özel-likle Balkanlar ve Ortado~u'daki topraklar~n~~ payla~abilmek için Osmanl~~ gayrimüslimlerini (genel-likle de onlar~n büyük ço~unlu~una ra~men) bahane ederek, yani Osmanh Devleti'nin bu gayrimüs-limlerin ya~amlar~n~~ daha iyile~tirmek için tam olarak ne oldu~u belli olmayan ve gayet mu~lâk ifadelerle telaffuz edilen 'reformlar~' yapmad~~~n~~ öne sürerek Osmanl~~ topraklar~nda kar~~~kl~klar

~gkarm~~lard~r. Büyük Devletler'in bu politikalar~~ yüzünden ondokuzuncu yüzy~la kadar ne sebeple

olursa olsun Osmanl~~ gayrimüslimlerinin Osmanh Devleti aleyhine kitlesel bir kallu~malan olmam~~-ken bu yüzy~l~n ilk çeyre~inden itibaren isyanlann ba~~ gösterdi~i görülmektedir: Hâlbuki daha önceki yüzy~llarda devlet aleyhine Müslüman unsurlar çe~itli sebeplerle kitlesel isyanlarda bulun-mu~lard~. Ondokuz~~~~cu yüzy~l~n ikinci yar~s~ndan itibaren ise Osmanl~~ Devleti'nden gayrimüslimler için bir tak~m 'reformlar' yapmas~~ istenmi~~ ve sm~rlan tam olarak çizilmemi~~ ve belki de özellikle mu~la b~rak~lm~~~ bu 'reformlar~n' yap~l~nad~~~~ iddia edilerek isyana te~vik edilen gayrimüslim unsurlar~n bu isyanlan me~ru gösterilmeye çal~~dnu~t~r. Bu 'reform' taleplerini dayatan ülkelerin idareleri alt~ndaki az~nl~klar için benzeri hiçbir reform yapmamalar~~ da bir ironi olsa gerektir. Nassibian, H~nçak ve Ta~nak örgütlerinin ihtilalci ya da terör faaliyetlerini de bu ba~lamda me~ru görmektedir.

(2)

Nassibian, Birinci Dünya Sava~~~ öncesinde Ermeniler'in sadece do~u vilayederinde iyi bir yö-netim (good govemment in the Eastern Provinces) istediklerini iddia etmektedir. Nassibian'a göre Erme-niler, etnolojik ve co~rafi sebeplerden dolay~~ ba~~ms~zl~k isteyemezlerdi. Ancak güvenfilderi sa~lan-mal~~ (burada Do~u Anadolu'daki birtak~m Müslüman a~iretlerin sald~r~lar~ndan korunma ima edil-mektedir) ve kendilerine kültürel özerklik sa~lanmahyd~~ (s.50-51). Nassibian burada asl~nda aç~k bir

~ekilde e~er Ermeniler do~u vilayederinde nüfus olarak ço~unlu~u te~kil ettilderine inansalard~~

do~rudan ba~~ms~zl~k isteyecelderdi imasmda bulunmaktad~r. Ancak bu olamad~~~~ için Ermeniler

~imdilik sadece kültürel özerklik talebinde bulunmaktad~rlar. Bu talebi de Istanbul'a kendilerinin

de~il Büyük Devleder'in iletmesini istemektedirler. Hatta bu özerkli~in tesis edilmesi de Avrupal~~ bir Yüksek Komiser gözetiminde olmal~yd~. Nassibian, Ermeniler 'ba~~ms~zl~k' istemedikleri için bu taleplerine Osmanh hükümetinin tepkisini gayrime~ru bulmaktad~r. Ancak Nassibian'm kendisinin de belirtti~i gibi e~er nüfus olarak ço~unlu~u te~kil ederlerse o zaman ba~~ms~zl~k istemeleri de me~ru olabilecekti. Nitekim çal~~man~n daha sonraki bölümlerinde sava~~ sonras~~ düzenlemeler s~ras~nda Do~u Anadolu ve Kaficasya'r kapsayan bir Ermeni devleti kurulmas~~ Avrupa ba~kentlerin-de günba~kentlerin-deme geldi~i s~rada Ermenilerin, bu co~rafyalarda ço~unlu~u te~kil eba~kentlerin-den Müslüman unsur-lar~n ak~betinin ne olaca~~~ meselesinin çözümünü bununsur-lar~n gönüllü bir ~ekilde bu topraklar~~ terk etmesinde ya da zorla göç ettirilmesinde bulduklar~~ anlaulmaktad~r. Yani Ermeniler için kültürel özerklik son nokta olmayacakt~. Balkanlar'da gayrimüslim unsurlara devlet kurduruhnas~~ sürecinde oldu~u gibi belirli bir yol takip edilecekti. Balkanlar'da da 'reform' talep edilmi~ti. Bu 'reform' talebi daha sonra kültürel özerklik iste~ine dönü~mü~tü. Son a~amada ise özellikle Büyük Devletler'in müdahalesi ile ba~~ms~z devletlerin kurulmas~~ gerçekle~mi~ti. Balkanlar'daki bu süreci Ermeniler iyi okuyup ona göre davran~yorlar& Ancak Osmanh hükümeti de bu süreci iyi okumakta ve bir k~s~m tedbirler almaya çal~~maktayd~. Nassibian, Ermeniler'in Balkanlar'daki tecrübeyi kendilerine örnek almalann~~ me~ru bulurken Osmanl~~ hükümetinin ayn~~ sürecin Do~u Anadolu'da gerçekle~memesi için almaya çal~~t~~~~ tedbirleri gayri me~ru bulmaktad~r.

Birinci Dünya Sava~~~ s~ras~nda ~ngiltere'nin Ermeni sorununa yakla~~m~~ ile ilgili olarak Nassibian, sava~~n ba~lar~nda ~ngiliz hükümetinin hem kendi halk~na hem de sömürgelerindeki ve ordularmda sava~an Müslümanlar'a ülkenin sava~a hakl~~ sebeplerle girdi~ini ve iyi ile kötünün mücadelesinde kendilerinin iyi tarafta oldu~unu anlatmaya çal~~t~~~n~~ bunu yaparken de 1915 y~l~n-daki Ermeniler'in zorunlu göçünü propaganda malzemesi yapt~~~n~~ anlatmaktad~r. Sava~~n ba~la-r~nda ~ngiltere tarafs~z ülkeleri özellikle de Amerika Birle~ik Devletleri'ni kendi taraf~na çekmeye çal~~~yordu. Bu s~rada Almanya da hem ABD'ye hem de di~er tarafs~z ülkelere sava~~~ ~ngiltere'nin ba~latt~~~= ve uzun bir sava~~ istedi~inin propagandas~n~~ yap~yordu. ~ngiltere hem kendi pozisyo-nunu güçlendirmek hem de Almanya'y~~ zay~fiatmak için "Türklerin" (Müslümanlar'm de~il) Erme-niler'i Almanlar~n onay~~ ve belki de te~vikiyle yok etmeye çal~~t~~~~ propagandas~n~~ yapmaya ba~lad~. Böylece hem tarafs~z ülkeleri Almanya'n~n kar~~smda olmaya zorlayacak hem de sömürgelerindeki Müslüman kamuoyunu ~slam'a ya da Müslümanlara de~il de "katil Türklere" kar~~~ sava~t~~ma inand~rabilecekti. Buna ra~men Ermeniler'in zorunlu göçü ile ilgili olarak ilk ba~larda ~ngiliz hü-kümeti propaganda konusunda aceleci davranmanu~t~. Zira bu zorunlu göç ile ilgili iddialar Lond-ra'ya müttefikleri Ruslar arac~l~~~yla ula~~yordu.

Ruslar, Ermeniler'in zorunlu göçü hakk~nda propaganda yapmakta iki fayda gözetiyorlard~. Birincisi, hem kendi tabüyederinde bulunan Ermeniler hem de diasporadan gelen gönüllüler zaten aktif olarak ~tilaf Devletleri o~rdular~nda sava~~yorlar ve Osmanl~~ Ermenileri'~n de Osmanl~~ Devleti'ne kar~~~ kitlesel olarak harekete geçirebiliyorlard~. ~kincisi Ruslar, Polonya-Litvanya s~n~r~ndan geri çekilirken bu bölgedeki Yahudiler'e kar~~~ katliamlar yapm~~lard~~ ve dikkatleri kendi yapt~klar~ndan uzakla~t~r~p Ermeniler'in üzerine çevirmek istiyorlard~. Zira Almanlar, daha sonra Ruslar'dan ele geçirdikleri bu bölgelerde Ruslar'~n yapt~klar~~ katliamlar~~ belgelemeleri için Amerikal~~ Yahudi gaze-tecileri davet etmi~ler ve Amerikan kamuoyunda ~tilaf Devletleri aleyhinde bir hava olu~turmaya çal~~m~~lard~. Bu yüzden, Osmanl~~ Devleti'nin Ermeniler'i zorunlu bir ~ekilde göç etti~rmesi konu-sunda propaganda yapmak hem Ruslar'm hem de Ingilizlerin i~ine geliyordu.

(3)

~ngiliz hükümetinin ABD'nin deste~ini kazanmak için yapt~~~~ bu propagandan~n bir unsuru da Mavi Kitap'm yay~nlanmaslyd~. Nassibian, ~ngiliz hükümetinin Lord Bryce'tan Anadolu'daki Amerikal~~ misyonerlerin gönderdikleri raporlardan bir kitap derleyip bunu Amerikan kamuoyu ile payla~mas~n~~ istedi~ini yazmaktad~r. Amerika'da büyükelçilik tecrübesine sahip ve bu ülkede bir hayli popüler olan Lord Bryce bu iste~i kabul etmi~~ ve Oxford mezunu sonramn me~hur tarihçisi Arnold Toynbee ile bu kitap derleme i~ine girmi~tir. Neticede bugün Ermeni soyk~r~m~~ iddiac~lar~mn s~kl~kla kulland~~~~ me~hur/me~um Mavi Kitap ortaya ç~km~~t~r.

Nassibian, Ermeniler'in Birinci Dünya Sava~~~ s~ras~nda aktif bir ~ekilde ~tilaf Devletleri safinda sava~a kat~ld~klar~n~~ yazmaktachr. Rus ordulannda sava~an Rusya Ermenilerinin yan~~ s~ra Suriye'de Osmanl~~ ordular~na kar~~~ sava~an Ermeniler vard~r. Ancak 1915 y~l~~ itibariyle özellikle de Kilikya bölgesinde Ermeniler'den olu~an birlikler kurulmas~~ hususunda ~ngilizler ile Frans~zlar aras~nda görü~~ ayr~l~klar~~ vard~. ~ngilizler, Ermeniler'in deste~iyle Kilikya'ya bir ç~karma yap~lmas~n~~ sava~~n bu safhas~nda uygun görmemektedir. Ve neticede ~ngilizler'in dedi~i olur. Bu konuda yazar, Erme-ni gönüllülerden olu~an bir birli~in yard~m~yla Kilikya'ya ç~karma yap~lmas~n~n hem ErmeErme-niler'in zorunlu göçünü durdurabilece~ini hem de Gelibolu'daki sava~~n seyrini ~tilaf Devletleri lehine de~i~tirebilece~ini ima ederek ~ngiliz hükümetinin karar~n~~ ele~tirmektedir.

1917 y~l~ndaki Bol~evik ~htilaWnden sonra Rus ordulan Do~u Anadolu'dan çekilirken Kafkas-ya, Iran ve Mezopotamya cephelerinde ne tür tedbirler al~nmas~~ gerekti~i konusunda ~ngilizler ve Ermeniler aras~nda bir tart~~ma ba~lam~~t~. ~ngilizler, Ruslar'dan do~an bo~lu~un Ermeniler taraf~n-dan doldurulmas~n~~ istiyorlard~. Buna kar~~n Ermeniler sadece Ermeniler'in ya~ad~klar~~ bölgelerde ve Do~u Anadolu'nun "kurtar~lmas~" (liberation) için sava~acaklar~n~~ söylemi~lerdi. Rusya'nm

Alman-ya ile bir anla~ma Alman-yapmas~ndan çekinen ~ngilizler, Ermeni taleplerine boyun e~mi~ler, ancak Erme-niler'den Mezopotamya'da Osmanl~~ birliklerine kar~~~ sava~malan sözünü de alm~~lard~. Ermeniler ile Ingilizlerin aralar~ndaki anla~maya ra~men Osmanl~~ birlikleri Kafkasya'ya do~ru bir hamle yapt~lar ve 1918 y~l~n~n Eylül ay~~ itibariyle Güney Kafkasya neredeyse tamamen Osmanl~~ ve Alman birlikleri taraf~ndan i~gal edildi. Ancak burada Ermeni sorunu ile ilgili olarak alt~~ çizilmesi gereken nokta hem Kafkasya Ermenilerinin hem de Osmanl~~ Ermenilerinin, özellikle Andranik'in olu~turdu~u birlikle-rin, kendilerine vaat edilen Büyük Ermenistan kar~~l~~~nda Osmanl~~ ~mparatorlu~u'na kar~~~ zaten sava~~n ba~~ndan itibaren pozisyon almaland~r. Nassibian özellikle ~ngilizler'in Ermenilere verdikleri sözlerde sava~~ boyunca durmad~klann~~ iddia etmektedir. Zira sava~~ s~ras~nda ~tilaf Devletleri, kendi aralar~nda yapt~klar~~ anla~malarda Ermeniler'in ya~ad~~~~ vilayetleri payla~tru~lard~. Ermeniler aç~kça vatanda~~~ olduklar~~ devlete kar~~~ mücadeleye ikna edilmi~ler, ancak kar~~l~~~nda kendilerine bo~~ vaatler verilmi~ti. Nassibian, özellikle ~ngiliz liderlerin sava~~ s~ras~nda sözler verip sonra bunlar~~ tutmamalar~n~~ ele~tirmektedir. Hatta Lloyd George, sava~~ Konseyi'nin bir toplant~s~nda kendisine daha önce Osmanh ~mparatorlu~u'ndaki Ermeniler'in "kurtar~laca~~na" dair sözler verdi~i hat~rla-t~ld~~~nda, "hiç kimse bir konu~ma ile ba~l~~ de~ildir" (Nobody is bound by a speech) cevab~n~~ vermi~ti

(s.116). Bütün bunlara ra~men Ermeniler umutlar~n~~ sava~~ sonundaki diplomasiye ta~~m~~lar ve sava~~ s~ras~nda ~tilaf Devletleri yan~nda saf tutmalanmn ödülünü bu sayede alacaklar~n~~ dü~ünmü~-lerdi.

Nassibian, Mondros'tan Sevr'e kadar olan dönemde ~ngilizler'in Ermeni meselesi hakk~nda bir ikilem ya~ad~~~n~~ iddia etmektedir. Zira bir yanda sava~~ s~ras~nda Ermeniler'e verilen vaatler varken öte yanda Do~u Anadolu ve Kafkasya'y~~ içine alacak bir Ermenistan'~n kurulmas~n~n ~ngiliz-ler'in Yak~ndo~u'daki ç~karlanyla ne derece uyumlu olaca~~na dair tart~~malar vard~. Nassibian, ilk olarak ve belki de ilginç bir ~ekilde Mondros Ate~kes Antla~masin~n Ermeni taleplerine set çekti~ini iddia etmektedir. Zira bu iddia genel Türk tarihyaz~m~nda Mondros'un, özellikle yedinci maddesi göz önüne al~nd~~~nda Rum ve Ermeniler'i cesaredendirdi~ine dair hâkim görü~~ ile taban tabana z~dd~r. Ancak, Nassibian Mondros'a akademik bir nazarla de~il Ermeniler'in perspektifinden bak-maktad~r ve muhtemelen Mondros'ta aç~k bir ~ekilde Ermenistan'dan bahsedilmemesini ele~tirmek-tedir. Nassibian, bu konuda Mondros müzakereleri s~ras~nda Rauf Bey'in diplomatik taktiklerini övmektedir. Bu müzakerelere dair ~ngiliz belgelerine dayanarak yazar, Rauf Bey'in e~er daha a~~r

(4)

mütareke ~artlar~~ öne sürülürse Istanbul'daki hükümetin dü~ece~ini, mesela özellikle Yunanlar'~n Osmanl~~ istihkamlar~m i~gal etmelerine izin verilmesi durumunda ülkede bir ihtilal ya~anaca~uu ve Kilikya'daki garnizonlar~n silah b~rakmas~na hiçbir Osmanl~~ hükümetinin onay veremeyece~ini söyledi~ini yazmaktad~r. Rauf Bey'in bu ç~k~~mdan dolay~~ ~ngilizler taviz vermeye yana~m~~lard~r (s.134-135).

Dolay~s~yla Ermeniler, Mondros'taki mütarekeden memnun de~illerdi. Bu yüzden özellikle Kafkasya'daki küçük Ermenistan bir tak~m oldu-bittiler pe~indeydi. Burada ilginç olan Nassibian'~n 1918 y~l~n~n sonlar~na dogru Ermenistan'~n baz~~ bölgelerindeki Müslüman köylerin ahalisinin tehcir edilip yerlerine Ermeni muhacirlerin yerle~tirilmesinden bahsetmesidir (s.156). Ayr~ca 1919 y~l~nda Ermeni çeteleri Erivan'dan ald~klar~~ destekle Kars'ta "isyanc~" (insurgent) olduklar~n~~ öne sürerek Müslüman köylerini yak~p y~km~~lar ve ahalisine katliamlar yapm~~lard~r. Yapt~klar~n~~ me~ru gös-termek için bölgede bulunan ~ngiliz istihbarat subay~~ Alfred Rawlinson'a Kars'~~ kontrolleri alt~nda tutmak için ahaliyi silahs~zland~rmak zorunda olduklar~n~~ belirtmi~ler ve bu ~ekilde yapt~klar~~ katli-amlar~~ me~rula~t~rmaya çal~~m~~lard~r. Nassibian, Ba~kan Woodrow Wilson'a da sekreterlik yapan Amerikal~~ gazeteci Stephen Bonsarm bu kadiamlara sadece "gözlerini kapamad~~~n~... hatta onayla-d~~~n~" (1 do not close my eyes to the c~imes which the Armenians have since committed... from time to time when the rare occasion presented against the diabolical Kurds and the Turkish irregulars... Indeed, 1 approve of them) yazmaktad~r (s.163). Akademik tarafs~zhkla ba~da~ur~lmas~~ zor bir ~ekilde Osmanl~~ hükümetinin tatbik etti~i zorunlu göçü bir "yok etme" politikas~~ olarak ele~tiren yazar, Ermenistan hükümeti böyle bir politika uygulad~~~~ zaman bunu normal görmektedir. Yazar~n bu tavr~~ bile Ermeni tarihçi-lerin ve onlar~~ destekleyen üçüncü parti yazarlar~n zorunlu göç meselesinin kendisine iyi ya da kötü anlandar yüklemediklerini, zorunlu göçü Ermeniler uygulad~~~nda bunu normal kar~~lad~klar~n~~ ama Ermeniler'e kar~~~ böyle bir uygulama yap~ld~~~nda bunu "insanl~k d~~~" olarak gördüklerini göstermektedir. Burada Birinci Dünya Sava~~'n~n ba~~ndan itibaren ~ngiliz hükümetinin Britan-ya'daki "dü~man tebaas~~ yabanc~lar"' zorunlu göçe tabi tutmas~~ meselesinin çok yak~n tarihlere kadar Bat~l~~ akademisyenler tarafindan ilgi görmedi~ini haurlatmakta fayda vard~r. Ancak, Osmanl~~ impa-ratorlu~u "kar~~~ tarafta"d~r, ve sava~~~ da kaybetmi~tir. Bugün Ermeni meselesi hakk~nda Bat~l~~ tarihyaz~m~na hakim olan görü~~ ço~unlukla Birinci Dünya Sava~~~ s~ras~nda Osmanl~~ ~mparatorlu-~u'nun "kar~~~ tarafta" olmas~ndan dolay~~ üretilen propaganda ile ~ekillenmi~tir. Yani meselenin bir imaj boyutu vard~r. Dönemin ~ngiliz ve Amerikan gazeteleri incelendi~inde "Türkler" hakk~nda öyle makaleler ve yaz~~ dizileri yay~nlanm~~t~r ki bunlar~n "Türk" imaj~~ üzerinde yaratt~~~~ etki günümüze kadar devam etmi~~ ve Bat~'n~n Türk alg~lamas~n~~ büyük oranda bu etki ~ekillendirmi~tir.

Nassibian, ~ngilizler'in Büyük Ermenistan'~n kurulmas~~ yönünde sorumluluk almad~~~n~~ ve bu meseleyi Amerika Birle~ik Devletleri'ne tahvil etmeye çal~~t~~~n~~ yazmaktad~r. Zira böyle bir Ermenis-tan'~n hayatta kalabilmesi için kendi askeri ve finansal gücü yeterli de~ildi. ~ngilizler de gerekli askeri ve finansal deste~i vermek istemiyorlard~, zira bu projede do~rudan bir ç~karlar~~ oldu~unu dü~ünmüyorlar& Gerçekten de Sevr Antla~mas~'na uzanan süreçte Ermenistan'~n gelece~i hakk~nda Amerikal~lar daha fazla müdahil olmu~lar ve 1920 y~l~n~n A~ustos ay~nda Ermeniler'i memnun edecek bir düzenlemeyi Sevr Antla~mas~'mn bir parças~~ haline getirmeyi ba~arm~~lard~. Ancak bu anda~may~~ Ankara Hükümeti tan~mad~~~~ için Ermeniler'in hayalleri suya dü~mü~tü. Nassibian, Sevr'den Lozan'a giden süreçte ingilizler'in Sevr'i Ankara Hükümeti'ne kabul ettirmek için yeterli çabay~~ göstermedi~ini iddia etmektedir. Bu yüzden Ermenistan'~n kaderi Ankara Hükümeti ile onun bu dönemde i~birli~i içerisinde oldu~u Bol~evikler'e terk edilmi~ti. 1920 y~l~n~n sonuna gelindi~inde ise Kaz~m Karabekir'in ordular~~ önünde yenilen Ermeniler'in Bol~evilder'e s~~mmaktan ba~ka çare-leri kalmam~~t~. Neticede Ermeniler, Büyük Ermenistan'~n hayalini kurarlarken kendiçare-lerini SSCB'nin bir parças~~ olarak bulmu~lard~.

Kitab~n sonuç k~sm~nda Nassibian genel bir özet yapmaktad~r. Burada Ermenistan'~n hiçbir zaman ~ngiltere'nin bir ç~kar meselesi olmad~~~n~~ sadece Yak~ndo~u'da kendi ç~karlar~n~~ gözetirken i~ine geldi~inde Ermeni meselesini kulland~~~n~, ama i~ine gelmedi~inde Ermeniler'e yüz çevirdi~ini iddia etmektedir. Özellikle 1878'den sonra Rusya'n~n güneye do~ru geni~lemesinden çekindi~inden

(5)

ve kendisinin Ortado~u'da kontrol etti~i bölgelere sarkmas~n~~ önlemek için tampon bölge olacak ~ekilde bir Ermenistan'~n meydana getirilmesinin kendi ç~kar~na olaca~~n~~ dü~ünen ~ ngiltere 1917'den sonra bu projesinden vazgeçmi~~ ve yeni Türkiye'nin kontrolü alt~nda olacak Do~u Anado-lu'nun ayn~~ tampon görevini görece~ini hesaplam~~t~r. Zira bu türlü bir tercih ~ngiltere'yi a~~r finansal ve askeri yüklerden de kurtarm~~~ olacakt~. Nassibian'a göre ~ngiltere'nin bu siyasetinden en zararl~~ ç~kan Ermeniler olmu~tu. Zira sadece Rusya Ermeniler'i de~il Osmanl~~ Ermenileri de Büyük Ermenistan hayaline kap~lm~~lar ve yüzy~llarca beraber ya~ad~klar~~ Osmanl~~ Müslümanlar~~ ile art~k beraber ya~amak istemediklerini tabi olduklar~~ devlete kar~~~ isyan ederek ortaya koymu~lard~. Ancak ne nüfuslar~~ ne de finansal ve askeri güçleri bu tür bir isyan~~ ba~ar~ya ula~uracak seviyede olmad~~~~ için sonuçta bu te~ebbüslerinde ba~ar~s~z olmu~lard~. Bu ba~ans~zl~k üzerine birço~u 1915 zorunlu göçünden sonra Anadolu'ya dönse de art~k Anadolu'da i~ler eskisi gibi olamayaca~~~ için Ermeniler ülkeyi terk etmek zorunda kalm~~lard~. Bunlar~n bir k~sm~~ Kaficasya'ya gitmi~lerdi. Ancak buradaki küçük Ermeni devleti de k~sa bir süre sonra Bol~evik kontrolüne girmi~ti. Böylece 1990'lara kadar ba~~ms~z bir Ermeni devleti olamayacakt~.

Nassibian'~n bu çal~~mas~~ Ermeni meselesi hakk~ndaki Türk tarihyaz~m~~ için, kullan~lan birincil kaynaklardan ve farkl~~ bak~~~ aglar~ndan dolay~~ önemlidir. Özellikle yazann kullanm~~~ oldu~u ~ngiliz ar~iv belgelerinin ve dönemin aktörlerinin ~ahsi evralun~n Türk tarihçiler tarafindan görülmesinde kar~~la~t~rmal~~ çal~~malar yap~labilmesi aç~s~ndan büyük faydalar vard~r. Türk tarihyaz~m~nda a~~rl~k daha çok 1915 zorunlu göçünün kendisindeyken meseleye taraf olan ülkelerin genel olarak Ermeni meselesi ile ba~lant~s~~ daha az ilgi görmektedir. Bu ilginin artmas~, genel olarak Ermeni meselesinin özel olarak da 1915 olaylar~n~n sadece Yak~ndo~u tarihi de~il dünya tarihi ba~lam~ndaki yerlerinin anla~~lmas~na katk~~ sa~layacakt~r.

(6)

Referanslar

Benzer Belgeler

Biz de okskarbazepin kullan›m›na ba¤l› olarak hiponatremi geliflen bir olguyu saptad›k ve okskarbazepin kullan›m› s›ras›nda hiponat- remi geliflebilece¤inden,

Klasik Eagle sendromunda; yutkunma s›ras›nda bo¤az a¤r›s›, bo¤azda yabanc› cisim hissi ve uzam›fl stiloid ç›k›nt›n›n oldu¤u tarafta kulak ve yüz a¤r›s›

Su çiçe¤i, sa¤l›kl› çocuklarda hafif seyreden bir infeksi- yon hastal›¤› olarak kabul edilmesine ra¤men immün yetersizli¤i olmayan bireylerde de hayat› tehdit

Uyku EEG incelemesinde, yavafl uykuda sü- rekli, her iki parietal bölgeden bafllayarak h›zla jeneralize olan, diken, keskin ve yavafl dalga aktivitesi izlendi; REM evresinde

Le Journal gazetesi muharriri tarafından kaleme alınan ve Fransa Meclis-i Mebusanı Reisi‟nin takdirini almış bir kitaba dayalı olarak, Rönesans gazetesinde kaleme

Ekibin lideri Christer Höög’e göre yeni mekanizma, difli yumurta hücrelerinde kromozom bozukluklar›n›n neden bu kadar yayg›n oldu¤unu aç›klamada yard›mc›

Erkek hastalarda, difli hücrelerin varl›¤›n›n do¤rulanmas›yla da, anne kaynakl› mikrokimerizmin yetiflkinlik dönemine kadar sürdü¤ü belirlenmifl ve kontrol

Mitolojide kimera, tek bedende çok kimlikli yarat›k, a¤z›ndan alevler püskürten bir aslana benzeyen yarat›¤›n bafl› aslan, gövdesi keçi ve kuyru¤u y›lan fleklinde