• Sonuç bulunamadı

Muhsin Ertuğrul'un 70 yılda yazdıklarından seçmeler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Muhsin Ertuğrul'un 70 yılda yazdıklarından seçmeler"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Muhsin Ertuğrul'un 70 yılda

yazdıklarından seçmeler

% Yetmiş yıllık sanat

yaşamı boyunca Muhsin Ertuğrul ti­ yatro ve sinemanın her alanıyla haşır ne­ şirken, bunca çabası içinde yazmaktan hiç g e r i d u r m a d ı . Düşüncelerini, izle­ nimlerini, gözlemle­ rini hep yazdı. Önce “ Türk Tiyatrosudergisine “ Perdeci" imzasıyla sonra da çeşitli gazetelere ve dergilere... işte y et­ miş yıl içinde yazdık­ larından bazı seçm e­ ler:

“ Bir m em leketin sa-' natında en affedilmeyecek şey, muhitin zevkini düşü­ nerek eser intihap etmektir; maalesef şuna işaret etmek isteriz ki bugün Darül- b ed a y i’de tem sil edilen eserleri seçerken en hâkim âmil o eserin para getirip

getirmeyeceği düşüncesi­

dir.

Şayet biz Türkiye’de sa­ nat kaygusuyla, sırf sanat endişesiyle çalışan bir he­ yet vücuda getirmek isti­ yorsak, şayet her medeni millet gibi biz de milli bir sahnenin temelini atmak is­ tiyorsak, sanatkârları gün­ lük hayatın maddi işkence­ lerinden kurtarmak mecbu­ riyetindeyiz.”

Darülbedayl, 15 Aralık 1930

“ Biz çok geri kalmış bir milletiz. Bunun milyonlarca başka sebeplerinden vazge­ çip de en hakiki saikini a­

rarsak bir din olarak "Bil-

gi” ye tapınmadığımızda

buluruz. Dünyada bir tek din vardır, o da “ Bilgi” . Bu bilgiye erişmek için ça­ lışmak en büyük cevap ve ibadettir. Dünyada bir tek mukaddes şey vardır, o da öğreten “ Kitap” . İnsanla­ rın bir tane silahı olmalıdır, o da: Kalem. Beşer bu bü ­ yük gayeye eriştiği gün dünya bir cennettir, insan­ lar birer dindardırlar, kü­ tüphaneler birer cami, kili­ se, havra olur, bıçak ancak kalem yontmak için kulla­ nılır.

Darillbedayi, 15 Mart 1932

Heyyy... yazdıranlar,

yazanlar, elleri kalem tu­

tanlar, dilleri ağızlarının

içinde dönenler, kalple­

rinde küllenmiş ateş taşı­ yanlar, hep elele veriniz ve bu ihtiyacı halka duyuru­ nuz, çünkü siz bugüne ka­ dar bu yolda bir satır bile yazmadınız, bu mealde bir söz söylemediniz, bu ocağa bir kıvılcım sıçratmadınız. Bütün bunlar için amansız yarınm sizi itham etmeme­ sini isterseniz bugünün hiz­ metine koşunuz, istikbal kincidir, affetmez.

Muhterem münevver ar­ kadaşlar, aziz yarım mü­ nevverler, cahil olup da münevver gibi görünmek isteyenler, sevgili snoplar, züppeler, iyiler ve fenalar,

büyükler ve küçükler,

gençler ve ihtiyarlar, ka­ dınlar ve erkekler, hanımlar ve beyler... Bütün millete lâyık muazzam bir tiyatro kurmak için hep elele vere­ lim, hiç olmazsa bir defa ol­ sun hepimiz bir kültür ha­ reketinin etrafında omuz o- muza, göğüs göğüse, elele birleşelim, itiraz yok, iste­ mek var ve istemek yap­

manın başlangıcı, başlamak başarmanın yarısıdır.

Darülbedayl, 1 Ekim 1932

"... tiyatro, üstünkörü bir meslek değildir. Tiyatro bir tutku, bir kara sevda, ömür boyu başdöndürücü bir sevgidir. Hem de meza­ ra kadar süren bir sevgi! Her deniz teknesinin o l­ duğu gibi, herkesin de bir pusulası vardır. Bu pusula­ nın ibreleri çeşitli yönleri

gösterir. Kiminde banka

hesabını, kim inde çıkar sağlamayı, kiminde koltuk hırsını, kiminde ün salmayı gösterir... Benim pusula­ mın ibresi hep tiy a tro sevgisini gösterir... Sevgi­ liden uzak kalma elbet üzü­ cüdür. Ama onu size bırak­ tırdılar diye siz onu bıraka­ mazsınız ki. O sizin içiniz­ de.”

Sanat Dergisi, 6 Ekim 1972

“ Anılarımı yazıyorum.

Yollara kilometre taşı kon­ duğu gibi, ben de yıllara cütler diziyorum. Dört pa­ dişah, altı cumhurbaşkanı döneminde yaşadım. Nice

çekişmelere, çatışmalara

tanık oldum. Bu ölüleri di­ riltiyorum. Onlar; genç ih­ tiyar, güzel çirkin, iyi kötü, zengin yoksul, şimdi hepsi artık eşit olmuş, benimle konuşuyorlar. Hiç birinde artık didişme ateşi kalma­ mış. Her şey boşmuş! di­ yorlar. Ne garip, sevgiden

başka insanları birbirine

bağlayan b a ğ k alm ıyor. Gerçekten de bu yaşamın biricik anlamı sevgi. Her­ kese sevgi, işine, insanlara sevgi!”

Sanat Dergisi, 15 Ekim 1976

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Çün- kü zaman algısı mikrosaniye (saniyenin mil- yonda biri), milisaniye (saniyenin binde biri), saniye ve biyolojik ritimler gibi farklı süre öl- çekleri için farklı

Çölaşan ısrarla, Barlas a- leyhine Sabah Gazetesi’nde yer alan “ fiıale Takipçisi Genel Müdür Kim?” başlıklı haberi gösterirken, bu gaze­ tenin Barlas

Fikret, imparatorluğun yıkılışı devrine yetişmiş, yıkılışı sebeplerine derinliğine girmiş, sarayla yobazın, derebeyle defecinin elele vererek milleti

En meş ■ hur eserleri

Tarihsel olarak bakıldığında genel amaçlı teknolojilerin ortaya çıktığı dönemlerde yeniliklerin sayısında bir artış gözlenmiştir.21 Mal ve hizmetleri kapsayan ürün

Picardo Calero Marco D el ‘Pc Qerardo PHcrola D u c / 10 Olivier Çagnére Selma Qürbüz ‘Kpmet A ki ‘Kuroda 'François & Jean Lamore. Loïc Madec 'Victor Mira

Grif- fith’ten beri yerleşmiş olan klasik sinema­ nın estetik öğeleri Godard tarafından ters­ yüz edilmiştir...” “..Godard, yeni bir estetik çizgiyi gerçekçiliğin

Altı sene kaldığım ve geçen büyük harp müddetini gç çirciğim Yemenden dönmüştüm. Altı sene evvel ayrıldığım İstanbul şehir bakımından hiç