• Sonuç bulunamadı

İLKÖĞRETİM 4.SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSLERİNDE BİLGİYİ KULLANILABİLİR BİÇİMLERDE PLANLAMA VE YAZMA BECERİLERİNİN GELİŞTİRİLMESİNİN ÖĞRENCİLERİN ÖĞRENME VE HATIRLAMA DÜZEYİNE ETKİSİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İLKÖĞRETİM 4.SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSLERİNDE BİLGİYİ KULLANILABİLİR BİÇİMLERDE PLANLAMA VE YAZMA BECERİLERİNİN GELİŞTİRİLMESİNİN ÖĞRENCİLERİN ÖĞRENME VE HATIRLAMA DÜZEYİNE ETKİSİ"

Copied!
121
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İLKÖĞRETİM 4.SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSLERİNDE BİLGİYİ KULLANILABİLİR BİÇİMLERDE PLANLAMA VE YAZMA

BECERİLERİNİN GELİŞTİRİLMESİNİN ÖĞRENCİLERİN ÖĞRENME VE HATIRLAMA DÜZEYİNE ETKİSİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan Beytullah GÖÇMEN

Tez Danışmanı Doç. Dr. Şefika KURNAZ

(2)

Bilgiyi Kullanılabilir Biçimlerde Planlama ve Yazma Becerilerinin Geliştirilmesinin Öğrencilerin Öğrenme ve Hatırlama Düzeyine Etkisi” adlı çalışma jürimiz tarafından Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bilim Dalında YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir.

İmza Üye (Tez Danışmanı) : ………...

Üye :………

(3)

ÖNSÖZ

Bu araştırmada İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersinde Bilgiyi Kullanılabilir Biçimlerde Planlama ve Yazma Becerilerinin Geliştirilmesinin Öğrencilerin Öğrenme ve Hatırlama Düzeyine Etkisi incelenmiştir. Araştırmanın Sosyal Bilgiler alanında yapılacak çalışmalara katkı sağlayacağı umulmaktadır.

Araştırmanın gerçekleşmesinde danışmanlığımı yapan ve yardımlarını hiçbir zaman esirgemeyen değerli hocam Sayın Doç. Dr. Şefika KURNAZ’a teşekkürlerimi sunarım. Hayatımda daima maddi ve manevi olarak yanımda olan Ahmet ÖZCAN’a, ayrıca çalışmalarım sırasında beni daima sabır ve ilgiyle dinleyen ve bana yol gösteren Arş. Gör. Şahin ORUÇ’a, İstatistiki çalışmalarda ve diğer konularda yardımcı olan Hakan DÜNDAR’a, İdari konularda yardımcı olan Mustafa DİLLİ Bey’e, Hocalar İlköğretim Okulu’nda çalışmalarım esnasında yardım gördüğüm özellikle Mehmet ALTIPARMAK Bey’e ve Havva Kısmet TEMİZEL’e çalışma grubumu oluşturan değerli öğrencilere, bu çalışmanın okunmasında yardımcı olan Bilal BULUT’a, Fehmi ÜLKER’e ve ayrıca yardımlarından dolayı Hatice ALP’e teşekkürlerimi sunarım.

(4)

ÖZET

Bu araştırmada, İlköğretim 4. sınıf Sosyal Bilgiler derslerinde bilgiyi kullanılabilir biçimlerde planlama ve yazma becerilerinin geliştirilmesinin öğrencilerin öğrenme ve hatırlama düzeyine etkisi araştırılmıştır.

Araştırmanın kapsamına 4. sınıfların alınmasında; Milli Eğitim Bakanlığı’nın Ders Programlarını geliştirme projesinde 4.sınıf Sosyal Bilgiler dersinde II. Ünite “Geçmişimi Öğreniyorum” da yer alan doğrudan verilecek beceri “bilgiyi kullanılır biçimlerde planlama ve yazma ” olması ve deney ve kontrol gruplarının oluşturulmasında sayısal avantajların bulunması araştırmanın daha kolay planlanıp yürütülmesinde etkili olacağından alınmıştır.

Araştırmanın evrenini, Afyonkarahisar İli Hocalar İlçesinde bulunan Hocalar İlköğretim Okulu’nda 2006- 2007 eğitim –öğretim yılının birinci yarıyılında devam eden 4. Sınıflarda okuyan 46 öğrenci oluşturmuştur.Bu araştırmada ön test- son test gruplu desen kullanılmıştır. Araştırma için kullanılan veriler uzman görüşü alınarak araştırmacı tarafından geliştirilen başarı testi aracılığı ile toplanmıştır. Bu testten elde edilen veriler SPSS 11.O Paket programından yararlanarak “ t testi” yapılmıştır. Elde edilen bulgular kısaca şu şekilde özetlenebilir.

1- Sosyal Bilgiler dersinde “Geçmişimi Öğreniyorum” ünitesinde bilgiyi kullanılabilir biçimlerde planlama ve yazma becerilerinin işlendiği deney grubu öğrencileri ile geleneksel yöntemle ders işlenen kontrol grubu öğrencilerinin başarı düzeyleri arasında deney grubu öğrencileri lehine anlamlı bir fark bulunmuştur.

2- Sosyal Bilgiler dersinde “Geçmişimi Öğreniyorum” ünitesinde bilgiyi kullanılabilir biçimlerde planlama ve yazma becerilerinin işlendiği deney grubu öğrencileri ile geleneksel yöntemle ders işlenen kontrol grubu

(5)

öğrencilerinin hatırlama düzeyleri arasında deney grubu öğrencileri lehine anlamlı bir fark bulunmuştur.

Araştırma sonucunda, öğrencilerin akademik başarı ve öğrenilen bilgilerin kalıcılığını sağlamak amacıyla bilgiyi kullanılır biçimlerde planlama ve yazma becerilerinin uygulandığı sınıfın, geleneksel yönteme göre daha başarılı olduğu saptanmıştır.

(6)

ABSTRACT

This research is made to investigate the effect of improving the students’ skills in planning the knowledge to use in social study courses and the effect of improving their writing skills on their learning and remembering levels.

The reason for taking 4th grade classes into the scope of research is that there is the skill of “planning and writing the knowledge in a functional way” which is going to be given directly in the II. Unit “ I Learn My Past” of 4th grade Social Study course in improving Lesson Programmes project of The Ministry of Education and there are numerical advantages in forming the test and control groups so it will be more effective to plan and carry out the research.

Forty-six 4th grade students attending the first half term of the 2006-2007 academic year in Hocalar Primary School in Hocalar County in Afyonkarahisar constitute the universe of the research. In this research prior test- final test group pattern is used.The data used in the research is collected by means of the achievement test developed by the investigator.” T test “ is put into practice on the data optained from this test taking the advantage of SPSS 11.O packet programme.The optained findings can be summarized as below:

1.In social study course, at “I learn my past” unit when the skill of planning the knowledge in useful form and writing skills are used among the test group students a meaningful difference is found in the benefit of the test group students in their success levels between the test group and the control group students in which the courses are taught in the traditional method.

2. In social study course, at “I learn my past” unit when the skill of planning the knowledge in useful form and writing skills are used among the test group students a meaningful difference is found in the benefit of the test group

(7)

students in their remembering levels between the test group and the control group students in which the courses are taught in the traditional method.

At the end of the investigation, the class on which the skills of planning and writing the knowledge in a useful way are put into practice in order to obtain the academic success and the permanence of the learned knowledge is established to be more successful according to the traditional method.

(8)

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... ii ÖZET... iii ABSTRACT... v İÇİNDEKİLER... vii KISALTMALAR... x TABLOLAR LİSTESİ... xi BÖLÜM I GİRİŞ 1.1. Problem Durumu... 1 1.2. Alt Problemler... 1 1.3. Araştırmanın Amacı... 2 1.4. Araştırmanın Önemi... 2 1.5. Varsayımlar... 3 1.6. Sınırlılıklar... 4 1.7. Tanımlar... 4 BÖLÜM II KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR 2.1. Eğitim ve Öğretim... 6

2.2 Öğrenme ve Öğretme... 7

2.3Yapılandırmacılık Nedir?... 10

2.4 Sosyal Bilgiler Nedir?... 13

(9)

2.6 Sosyal Bilgiler Öğretimi………... 17

2.7 Sosyal Bilgiler Öğretim Programının Genel Amaçları……… 20

2.8 Sosyal Bilgiler Programının Temel Yaklaşımı…………... 21

2.9.Beceri Ne Demektir?... 23

2.10.1.Sosyal Bilgiler Derslerinde Kullanılacak Beceriler ……… 23

2.10.1.1- Eleştirel Düşünme Becerisi:…... 24

2.10.1.2- Yaratıcı Düşünme Becerisi………... 25

2.10.1.3-İletişim ve Empati Becerisi………... 26

2.10.1.4-Problem Çözme Becerisi………... 26

2.10.1.5- Karar Verme Becerisi... 27

2.10.1.6- Bilgi Teknolojilerini Kullanma Becerisi... 28

2.11.Bilgiyi Kullanılabilir Biçimlerde Planlama ve Yazma Becerisi ... 28

2.12. Bilgiyi Kullanılabilir Biçimlerde Planlama ve Yazma Becerilerinde kullanılabilecek Yöntemler………. 29 2.12.1-Not Alma Tekniği……… 29

2.12.1.1-Anafikir Tekniği...…………. 32

2.12.1.2.Anahat Tekniği………. 33

2.12.1.3.Özetleme……….. 33

2.12.1.4.Haritalama………. 34

2.12.1.5.Paragraf Tekniği………... 34

2.12.1.6.Matris Tekniği İle Not Alma……… 34

2.12.2.Röportaj Yapma………... 35 2.12.3.Sözlü Tarih Çalışması……….. 35 2.12.4.Kavramlar……….. 37 2.12.4.1Kavram Haritaları……… 38 2.12.5 Slogan Bulma………. 38 2.12.6. Ders Günlüğü Tutma……….. 38 2.12.7. Zihin Haritaları………... 39 2.12.8.Akış Haritaları………. 39 2.12.9.Akıl Haritaları……….. 2.13. İlgili Araştırmalar……….. 40 41

(10)

BÖLÜM III YÖNTEM

3.1. Araştırma Yöntemi... 43

3.2. Çalışma Evreni... 45

3.3. Deneysel İşlem Basamakları... 46

3.4. Araştırmanın Uygulanması... 48

3.5. Veri Toplama Araçları... 48

3.5.1. Başarı Testi... 48 3.6. Verilerin Analizi... 49 BÖLÜM IV BULGULAR VE YORUM 50 BÖLÜM V SONUÇ VE ÖNERİLER 5.1. Sonuçlar... 55 5.2. Öneriler... 56 KAYNAKÇA... 58 EKLER... 66

(11)

KISALTMALAR LİSTESİ

B.K.B.P. ve Y. : Bilgiyi kullanılabilir biçimlerde planlama ve yazma M.E.Ş : Milli Eğitim Şurası

Ö.S.K.D. : Ön test-son test kontrol gruplu desen GD : Deney grubu,

GK : Kontrol grubu

R : Deneklerin gruplara yansız atandığını

X : Deney grubundaki deneklere uygulanan bağımsız değişkeni (deneysel x değişkeni) göstermektedir.

(12)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablolar

Sayfa

Tablo 1: Ön test – Son test Gruplu Desen 44

Tablo 2: Araştırmada Uygulanacak Deneysel Desen

45

Tablo 3: Random atamaya göre grupların oluşturulma durumları 46 Tablo 4: Deney ve Kontrol Gruplarının Ön Test Başarı Puanlarının Karşılaştırılmasına İlişkin Bağımsız T- Testi Sonuçları 50 Tablo 5: Deney ve Kontrol Grubunun Son Test Başarı Puanlarının Karşılaştırılmasına İlişkin Bağımsız T – Testi Sonuçları 52 Tablo 6: Deney ve Kontrol Grubunun Kalıcılık Testi Başarı Puanlarının Karşılaştırılmasına İlişkin Bağımsız T – Testi Sonuçları 53

(13)

Bu bölümde araştırmanın konusunu oluşturan problem durumu ve alt problemlere yer verilmişti. Araştırmanın amacı ve önemi, problem cümlesi, denenceler, sayıtlılar, sınırlılıklar ve tanımlara yer verilmiştir.

1.1.Problem Durumu

Teknolojik gelişmelere bağlı olarak eğitimde yer alan öğrenme hizmetlerinde de değişim meydana gelmektedir. Günümüz eğitim anlayışında geleneksel öğretim anlayışına bağlı kalmak hem öğreneni hem de öğretenin işini zorlaştırmaktadır. Öğrencilerimize geleneksel yöntemlerden çok, kendilerine tercih sunulan ortamlar yaratmak durumundayız. Eğitim faaliyetleri içinde yer alan öğrenme durumlarında da becerilere yer verilmeli ve bu becerilerin geliştirilmesinde öğrenen durumunda yer alan öğrenci kendi seviyesine göre desteklenmelidir. Öğrenciye öğrenme sürecinde kendi seçeceği bir eğitim-öğretim ortamı sunulmalıdır.

Araştırmanın problem cümlesi : “İlköğretim 4. sınıf Sosyal Bilgiler derslerinde bilgiyi kullanılabilir biçimlerde planlama ve yazma becerilerinin geliştirilmesinin öğrencilerin öğrenme ve hatırlama düzeyine etkisi” dir.

1.1.1.Alt Problemler

1. Deney ve kontrol gruplarının Sosyal Bilgiler Dersi “Geçmişimi Öğreniyorum” ünitesi ön test başarı puanları gruplara göre anlamlı bir şekilde farklılaşmakta mıdır?

2. Deney ve kontrol gruplarının Sosyal Bilgiler Dersi “Geçmişimi Öğreniyorum” ünitesi başarı puanları son test ölçümlerine göre farklılaşmakta mıdır?

(14)

3. Deney ve kontrol gruplarının Sosyal Bilgiler Dersi “Geçmişimi Öğreniyorum” ünitesi başarı puanları kalıcılık testi ölçümlerine göre farklılaşmakta mıdır?

1.2 Araştırmanın Amacı

Bu araştırmada ilköğretim 4.sınıf Sosyal Bilgiler derslerinde bilgiyi kullanılabilir biçimlerde planlama ve yazma becerilerinin geliştirilmesi ve bu becerilerin geliştirilmesinde Sosyal Bilgiler derslerinde etkililiğini geleneksel yönteme göre işlenen Sosyal Bilgiler dersine göre Sosyal Bilgiler derslerinin etkililiğini ölçme amacına yönelik olarak hazırlanmıştır. 4. Sınıf Sosyal Bilgiler programında yer alan “Geçmişimi Öğreniyorum” ünitesi ele alınmıştır. Bu ünitede öğrenciye verilecek beceri bilgiyi kullanılabilir biçimlerde planlama ve yazmadır.Bu ünitede yer alan bilgiyi kullanılabilir biçimlerde planlama ve yazma becerisinin Sosyal Bilgiler dersinde etkililiği araştırılmaktadır.

1.3.Araştırmanın Önemi

Sosyal bilgiler derslerinde bilgiyi kullanılabilir biçimlerde planlama ve yazma becerileri kazandırılması önemli bir yere sahiptir. Çünkü Sosyal Bilgiler dersi sözel öğrenmenin önemli bir yere sahip olduğu derstir. Öğrenciler bu derste verilen bilgileri doğrudan almak yerine, bilgileri yeri geldiğinde kullanabilecek şekilde not almaları ve kullanmaları Sosyal Bilgiler dersinin daha etkili ve verimli olması bakımından önemli bir yere sahiptir.

Şimdiye kadar bilgi edinme, yaşam ve okulun temel amacı olarak görülmüştür. Günümüzde ise bilgiye bakış değişmiştir. Bilgi; olguları, kavramları, ilkeleri ve süreçleri ezberlemek olarak görülmemektedir. Bilgiyi kullanma, bilgiyi edinmeden daha fazla vurgulanmaktadır. Bilgiyi öğrenmenin önemi göz ardı edilmemekle birlikte, öğrenciler bilgiyi problem çözmede, anlamlı ortamlarda

(15)

eleştirel düşünmede ve yaratıcı düşünmede kullanmalıdır. Beceri ise bilgi gerektiren ve performans içeren karmaşık bir eylemdir. Hem bilgi hem beceri kısa zamanda kolayca öğretilebilir ve öğrenilebilir. Fakat yetenek daha geç gelişir ve daha karmaşıktır. Bilgi ve becerilerin birleşmesi ile yetenek ortaya çıkmaktadır (MEB, 2006: 27).

Öğrencilerde aktif olarak katılacakları eğitim-öğretim ortamları oluşturmak ve öğrencilerde bulunan becerilerin ortaya çıkarılması gerekmektedir. Bu becerilerin ortaya çıkarılmasıyla Sosyal Bilgiler derslerinin etkililiği ve verimliliği artacaktır. Bundan dolayı yapılan çalışmada geleneksel yöntemden farklı olarak öğrencilere bir çok yöntem belirtilmiş ve bu yöntemlerden kendilerine uygun olana göre etkinlik yapmaları istenmiştir.

Öğrencilerin bilgiyi doğrudan kendilerine aktarmak yerine öğrenci kendisi, öğreneceği bilgiyi planlama ve yazma becerisine sahip olursa hem öğrenci derste aktif olacak hem de öğrenme daha kalıcı hale gelecektir.Bundan dolayı Sosyal Bilgiler derslerinde “bilgiyi kullanılabilir biçimlerde planlama ve yazma beceri”lerine sahip olmak önemli bir yere sahiptir.

1.4.Varsayımlar

1. Araştırma için seçilen örneklem evreni temsil etmektedir.

2. Deney grubunda uygulanan ders ve yapılan etkinlikler bilgiyi kullanılabilir biçimde planlama ve yazma becerilerine uygundur.

3. Kontrol grubunda ise yapılan çalışmalar geleneksel yönteme göre uygulanmıştır..

4. Çalışmada kontrol altına alınamayan değişkenler her iki grubu da aynı şekilde etkilemiştir.

5. Araştırma için kullanılacak başarı testinin hazırlanmasında başvurulan uzman görüşleri yeterlidir.

(16)

1.5.Sınırlılıklar

1. Bu araştırma, Afyonkarahisar ili, Hocalar ilçesindeki Hocalar İlköğretim Okulu öğrencilerinden 2006-2007 Eğitim- Öğretim yılında 4.Sınıf’a devam eden 46 öğrenci ve bu sınıfa giren araştırmacı ile sınırlıdır.

2. Araştırma “ Bilgiyi Kullanılabilir Biçimlerde Planlama ve Yazmanın Öğrencilerin Sosyal Bilgiler Dersi başarısına etkisi” konusu ile sınırlıdır.

3. Araştırma “ Bilgiyi kullanılabilir biçimde planlama ve yazma becerilerine örnek teşkil edecek etkinliklerin Sosyal Bilgiler Dersinde öğrenilen bilginin kalıcılığına etkisi” konusu ile sınırlıdır.

4. 2006-2007 öğretim yılının birinci yarısında 4. sınıf Sosyal Bilgiler dersinin “Geçmişimi Öğreniyorum” ünitesinin müfredatta belirtilen amaçları ve bu üniteye ayrılan zaman dilimi ile sınırlıdır.

5. Araştırma test tekniği ile tümevarım yöntemi ile sınırlıdır. 1.6.Tanımlar

Sosyal Bilgiler: Sosyal Bilgiler, bireyin toplumsal var oluşunu gerçekleştirebilmesine yardımcı olması amacıyla; tarih, coğrafya, ekonomi, sosyoloji, antropoloji, psikoloji, felsefe, siyaset bilimi ve hukuk gibi sosyal bilimleri ve vatandaşlık bilgisi konularını yansıtan; öğrenme alanlarının bir ünite ya da tema altında birleştirilmesini içeren; insanın sosyal ve fizikî çevresiyle etkileşiminin geçmiş, bugün ve gelecek bağlamında incelendiği; toplu öğretim anlayışından hareketle oluşturulmuş bir ilköğretim dersidir (MEB, 2006 :26).

(17)

Araştırma Deseni: Araştırmanın sorularına cevap vermeyi ya da araştırmanın hipotezlerini test etmeyi ve varyansın kontrolünü güvence altına alan araştırma planına araştırma deseni adı verilir (Balcı, 2001:238).

Deneme Modelleri: Araştırmaya katılan (deneme- kontrol) grupların sayısı ve seçiliş şekilleri, bağımsız değişken, bağımsız değişkenlerin gruplara uygulanış sıra ve şekilleri, bağımlı değişkenin ölçülme zamanı gibi bilgilere yer verilir(Karasar, 2000 :34).

Öntest- sontest kontrol gruplu model: Ön test – son test kontrol gruplu modelde, yansız atama ile oluşturulmuş iki grup bulunur. Bunlardan biri deney, öteki kontrol grubu olarak kullanılır. Her iki grupta da deney öncesi ve deney sonrası ölçmeler yapılır (Karasar, 2003 :96).

Beceri: Şimdiye kadar bilgi edinme, yaşam ve okulun temel amacı olarak görülmüştür. Günümüzde ise bilgiye bakış değişmiştir. Bilgi; olguları, kavramları, ilkeleri ve süreçleri ezberlemek olarak görülmemektedir. Bilgiyi kullanma, bilgiyi edinmeden daha fazla vurgulanmaktadır. Bilgiyi öğrenmenin önemi göz ardı edilmemekle birlikte, öğrenciler bilgiyi problem çözmede, anlamlı ortamlarda eleştirel düşünmede ve yaratıcı düşünmede kullanmalıdır. Beceri ise bilgi gerektiren ve performans içeren karmaşık bir eylemdir. Hem bilgi hem beceri kısa zamanda kolayca öğretilebilir ve öğrenilebilir. Fakat yetenek daha geç gelişir ve daha karmaşıktır. Bilgi ve becerilerin birleşmesi ile yetenek ortaya çıkmaktadır (MEB, 2006 :27).

Bilgiyi kullanılabilir biçimlerde planlama ve yazma becerisi: 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Derslerinde doğrudan verilecek beceri “Bilgiyi Kullanılabilir Biçimlerde Planlama ve Yazma”dır. Bu beceri birçok etkinliği içinde bulundurmaktadır. Öğrenci bu beceride verilen bilgiyi kullanabileceği şekilde not tutma, kütüphane kullanma, röportaj yapma gibi etkinlikleri kullanabilecektir.

(18)
(19)

2.1. Eğitim ve Öğretim

Dünyamızda her alanda hızlı bir değişim söz konusudur. Bu özellikle eğitimde vazgeçilmez bir durum almıştır. Çünkü toplumların oluşmasında ve gelişmesinde eğitim unsurundan bahsetmeden geçmek yanlış olacaktır.

Eğitim; bireyin davranışında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir (Ertürk,1998:12). Genellikle eğitimin kabul görmüş tanımı bu şekilde yapılmıştır.

Eğitimi bir bütün olarak düşündüğümüzde bir parçası olan öğretimden de bahsetmek gerekmektedir.

Öğretim için çeşitli yazarlar tarafından birbiriyle çelişmeyen ancak farklı noktaların vurgulandığı tanımlar önerilmiştir. Örneğin, Bruner’e (1966) göre öğretim öğrencinin gelişimine yardım eden bir süreçtir. Mouly (1973) öğretimi, “öğrenci gelişimini teşvik etme stratejileri olarak; Saylor, Alexander ve Lewis(1981) “ öğrencilerin planlı öğrenme yaşantılarına katılması” olarak ele almaktadır. Glaser’a (1976) göre öğretim “öğrencilerin belli davranışları kazanabilmesi için düzenlenen planlı etkinlikler süreci”dir. Varış (1978) ve Küçükahmet’e (1986) göre öğretim, eğitimin “okulda ya da sınıf ortamında, planlı ve programlı bir biçimde yürütülen” kısmıdır. Sonuç olarak öğretim, öğrenci gelişimini amaçlayan ve öğrenmenin başlatılması, sürdürülmesi ve gerçekleştirilmesi için düzenlenen planlı etkinliklerden oluşan bir süreç olarak ele alınabilir (Aktaran: Açıkgöz, 2003: 13-14).

(20)

2.2. Öğrenme ve Öğretme

Eğitimin olması için hem öğrenmenin olması hem de bireyin kendi yaşantısı yoluyla istendik değişme meydana getirmesi gerekmektedir. Eğitim bir süreçtir, öğrenme ise bu sürecin içinde yer almaktadır.

İnsan davranışlarının hemen hemen tamamı öğrenmeyle kazanılmıştır. Çok az davranış tepkisel davranış olarak doğuştan gelir. Bireyin yaşayabilmesi için, yaşamasına etki eden yeterlilikleri kendinde oluşturması gerekir. Bu yeterliliklerin oluşması sırasıyla şunlara dayanır:

1- Bireyin potansiyel yeteneklerinin olması

2- Bireyin bu gizil güçlerinin ortaya çıkabileceği büyüme düzeyine ulaşması 3- Bireyin, sağlıklı büyüme ile gelişim çağına uygun gelişim görevlerini

yapabilecek olgunluğa erişmesi

4- Olgunluğa erişen bireyin, gizil güçlerini ortaya çıkarmaya elverişli çevresel etkilerle karşılaşması

5- Kendini etkileyen çevre faktörleriyle etkileşerek yaşantılar kazanması 6- Yaşantıları yoluyla öğrendiklerini kullanması

Buradan hareketle öğrenmeyi “ yaşantı ürünü, kalıcı izli davranış değişikliği” olarak tanımlayabiliriz (Koç ve diğerleri, 2001 :109).

Son zamanlara kadar öğrenmenin yaşantı sonucu gerçekleşen ve az çok kalıcı izli olan davranış değişikliği olarak tanımlanması yaygın olarak kabul görmüştür. Bu tanıma göre öğrenmenin üç önemli özelliği vardır. (a) Bireyin davranışında bir değişikliğin olması, (b) bu değişikliğin olgunlaşma, büyüme, uyku, ilaç, yorgunluk vb. etkenlerin etkisiyle değil de yaşantı sonucu meydana gelmesi ve (c) bu değişikliğin geçici değil en azından belirli bir süre kalıcı olması.

(21)

Öğrenmenin yukarıda değinilen tanımlayıcı özelliklerin bazılarıyla ilgili olarak davranışçı ve bilişsel akım temsilcilerinin ana hatları ile görüş birliği içinde oldukları gözlenmektedir (Açıkgöz, 2003 :8).

Öğrenme kuramları, insanların çevresi ile etkileşimi sonucu kendini ve çevresini geliştirecek yetenekler kazanmasını sistematik biçimde inceleyen kuramlardır (Çelen, 1999 :16).

Öğrenmenin hangi koşullar altında oluşacağını ya da oluşmayacağını, öğrenme kuramları betimlemektedir. Bir öğrenme kuramının genelde tüm organizmalarda, tüm öğrenme birimlerinde, okul içinde ve dışındaki tüm durumlarda nasıl oluştuğunu açıklaması beklenir . Ancak tüm öğrenme kuramı henüz yoktur (Senemoğlu, 2002 :99).

Genelde öğrenme kuramları iki ana grupta toplanmaktadır.Birinci olarak davranışı uyarıcı ve tepki arasındaki bağ kurma süreci olarak gören davranışçı kuram ile öğrenmeyi zihinsel bir süreç olarak gören bilişsel alan kuramlardır.

Bağlaşımcı kurama giren düşünür ve bilim adamları (Pavlov, E.C. Tolman, Guthrie, Skinner, Hull vd.) öğrenmeyi, uyarıcı ile davranım arasında bir bağ kurma olarak ele almaktadır.Bu kurama göre öğrenme ilkeleri şöyle sıralanabilir:

1- Öğrenci yaparak öğrenir: Yani ne yapıyorsa, onu öğrenir. Bu nedenden dolayı öğrenci, öğretme ortamında etkin bir biçimde katılmalıdır.

2- Öğrenmede tekrarın önemi büyüktür. Kişi bazı bilgi ve özellikle becerileri tekrarlayarak öğrenir. Tekrar, uyarıcı ile davranım arasındaki bağı kuvvetlendirir. 3- Genel olarak doğru davranım pekiştirilmelidir. Bazıları ise cezayı savunurlar; fakat “olumlu pekiştireç vermek, doğru yanıtın oluşmasında daha etkilidir” görüşü ağırlık taşır; çünkü cezanın olumsuz yanları vardır.

4- Güdüleme, öğrenmeyi önemli derecede etkiler. Bu nedenden dolayı, güdüleme koşulları tutarlı biçimde ayarlanmalıdır.

(22)

5- Genelleme ve ayırt etmeyle ilgili kazanılan davranımlar, değişik ve çok çeşitli durumlarda öğrenilmeli ve kullanılmalıdır; çünkü bu tür öğrenme sonucu kazanılan davranımın geçerliği ve güvenirliği artar (Sönmez, 2001 :186-187).

Bilişsel kuramlara göre öğrenme, bireyin çevresindeki olup bitenlere bir anlam yüklemesidir. Kişinin davranışını anlayabilmek için onun karşılaştığı durumu nasıl değerlendirdiğinin anlaşılması gerektiğini savunan bu kuramın temelini Gestalt Psikolojisi oluşturur (Özden, 2005 :24).

Öğrenmenin anlama, düşünme ve yorumlama gibi bilişsel boyutlarını vurgulayan bilişsel kurama göre öğretimde dikkat edilmesi gereken başlıca hususlar aşağıdaki gibi özetlenebilir.

1- Yeni öğrenmeler öncekilerin üzerine bina edilir.Öğretmen anlattığı konu hakkındaki öğrencinin daha önceden bildiklerini farkında olmalı, bu bilgilere saygı göstermeli ve öğretme esnasında değerlendirmelidir. Yeni bilgiler öğrenciye bir şeyleri açıklayabilme gücü verdiği ve daha önceki bilgilerini genişletebilme olanağı sunabildiği oranda öğrenci için anlamlı olacaktır.

2- Öğrenme bir anlam yükleme çabasıdır. İnsanların karşılaştıkları her şeye anlam yükleme çabası içerisinde oldukları düşünülerek öğrenme, derinliğine düşünebilme, konunun özünü kavrama olanağı verecek şekilde düzenlenmelidir. Yüzeysel olarak verilen bilgilerin tekrarını istemek öğrenci için anlamsızdır.

3- Öğrenme, uygulama şansı tanımalıdır. Öğretim öğrenciye öğrendiklerini kullanmak için değişik fırsatlar vermelidir. Aksi halde, öğrencideki anlam oluşturma mücadelesi kaybolur.

4- Öğretmen otorite figürü olmamalıdır. Öğretmen sınıfta bir otorite figüründen ziyade bir basketbol antrenörü gibi bütün öğrencilerin potansiyellerini sonuna kadar kullanmada onlara rehberlik yapan kılavuz rolünde olmalıdır.

5- Öğrenme, öğretmen ve öğrencinin karşılıklı etkileşimi ile gerçekleşir. Eğer öğrencilerin duyduklarını ve karşılaştıklarını anlama çabası içerisinde olması bekleniyorsa, öğretmen ve öğrencilerin beraberce, karşılıklı güven içerisinde ve birbirinden yüksek beklentiler ile çalışmaları gerekmektedir (Özden, 2005 :26-27).

(23)

Öğrenme, çoklu öğretim modellerinin ve araçlarının etkili bir şekilde, bir bütünlük içinde kullanımıyla gelişir. Bir öğrenme biriminin öğretiminde, hem davranışçı öğrenme kuramlarının hem de bilişsel öğrenme kuramlarının uygun olan ilkeleri bir arada kullanıldığında; birinde eksik olan özellik diğeriyle tamamlanarak öğrenmenin niteliği artırılabilir (Senemoğlu, 2002 :387).

Öğrenme stratejisi, etkili öğrenmenin olması için hangi stratejilerin kullanılması gerektiğidir. Strateji hedefe giden yol demektir.

Öğrenme stratejisinin amacı, öğrencinin duyuşsal durumunu etkileme ve onun yeni bilgiyi seçmesini, örgütlemesini ve bütünleşmesini kolaylaştırmaktır (Yaycı, 2005 :222).

Öğrenme stratejileri, öğrencinin kendi kendine öğrenebilmesi için kullandığı işlemlerdir. Bu nedenle öğrenme stratejisinin temel amacı, öğrencilerin kendi öğrenmelerini kendilerinin sağlamasına yardım etmektir (Senemoğlu, 1999 :17 ).

Genel olarak kişilerde öğrenmeyi sağlamak amacıyla düzenlenen tüm faaliyetlere öğretme denir (Fidan ve Erden, 1998:179).

Öğretme sürecinde belirlenen yeterliğe dayalı özel hedeflerin gerçekleştirilmesi; ilgili öğretim durumlarının planlanmasına, hedefler doğrultusunda özel düzenlemelerin yapılmasına, uygulanmasına ve değerlendirilmesine bağlıdır (Karaağaçlı, 2002 :18).

2.3. Yapılandırmacılık Nedir?

Yapısalcı kuram, bir bireyin nasıl anladığını ve öğrendiğini açıklayan felsefi bir yaklaşımdır. Yapısalcı kurama göre öğrenme, insan zihnindeki bir yapılanma sonucu meydana gelir; yani öğrenme, bireyin zihninde oluşan bir iç-süreçtir. Bu durumda birey, dışarıdan gelen uyarıcıların pasif alıcısı değil, fakat onların aktif özümseyicisi ve davranış oluşturucusudur. Çünkü insan zihni boş bir depo değildir ve bilgiler insan zihnine aynen taşınarak depolanamaz (Saban, 2005 :178-179).

(24)

Yapılandırmacılık, pozitivist geleneği reddetmekte; bilgi ve öğrenmeyi Kant ve Wittgeinstein’nın savunduğu tezlerde olduğu gibi özneler arası kabul etmektedir.Bu bakış açısından yapılandırmacı öğrenme, bireysel bilişle oluşan öznel anlamların sosyo- kültürel bağlamda özneler arası süreçlerle yeniden oluşturulması; bilgi ise bireyin eylemleriyle ve bu eylemlerden edindiği deneyimlerle ilişkili ancak, bilişin dışında yapılandırılmayan bir olgu olarak görülebilir. Yapılandırmacılıkla bilginin;hiçbir zaman kişiden bağımsız olmadığı, duruma özgü, bağlamsal ve bireysel anlamların görünümü olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle, bireysel anlamların “diğerlerine” aktarımı söz konusu olmamaktadır. Yapılandırmacı anlayışta bilgi, sadece dış dünyanın bir kopyası ya da bir kişiden diğerine geçen edilgen bir emilim değildir. Bilgi, bireysel olarak oluşturulduğundan insanların içindedir.Ayrıca bilginin, bireylerin nesneler üzerindeki etkinlikleriyle oluştuğu düşünülmektedir (Yurdakul, 2005 :40).

Yapılandırmacılıkta öğrenme için, Kauchak ve Eggen 4 anahtar unsuru vurgulamaktadır:

1- Öğrenenler kendilerine verilen veya öğretilenden ziyade kendi anlamalarını kendi oluşturur.

2- Yeni öğrenilenler önceki anlama ve bilgilere bağlıdır. 3- Öğrenme sosyal kesişimler tarafından arttırılır.

4- İnanılır öğrenme, görevleri anlamlı öğrenmeyi ilerletir (Akt:Yanpar, 2006 :95).

Bu öğrenme yaklaşımında amaç, kişinin bilgiyi özümsemede aktif rol alarak onu kendi zihinsel şemalarında yerli yerinde oturtabilmesidir. Öğrencilerin okuldan aldığı bilgileri gerçek hayata uyarlayabilmesi, bir takım bilgi parçalarını ezberlemesinden daha değerlidir (Kolukısa ve diğerleri, 2005 :11).

Öğrencinin öğretme- öğrenme sürecinde aktif olarak katılımı temeldir. Başka bir deyişle, yaşam boyu öğrenmenin gereği olarak öğrencinin başkalarına bağımlı olmaksızın öğrenebilmesi için kendi öğrenme işlemleri üzerinde daha çok kontrol ve

(25)

inisiyatif sahibi olması ve öncelikle “ öğrenmeyi öğrenmesi” gerekmektedir (Somuncuoğlu ve Yıldırım, 1998:31).

Bilgiyi hazır alıp tüketmekten çok bilgi üretilmesi beklenir.Çünkü; yeni yeterlilikler böyle bir süreci zorunlu kılmaktadır.Yani çağdaş dünyanın kabul ettiği birey, kendisine aktarılan bilgileri aynen kabul eden , yönlendirilmeyi ve biçimlendirmeyi bekleyen değil, bilgiyi yorumlayarak anlamın yaratılması sürecine etkin olarak katılan olmalıdır.

Yapılandırmacı öğretim yaklaşımının temel özellikleri aşağıda olduğu gibi sıralanabilir.

1- Öğretimde tümdengelim düşünme biçimine ağırlık verir. 2- Öğrencilerin bilgiyi nasıl yapılandırdıklarıyla ilgilenir.

3- Öğrenciye bilgilerin, inançların ve duyguların doğrudan aktarılması yeterli değildir.

4- Bilginin tekrarı yerine, bilginin transferi ve yeniden anlamlı hale getirilmesi esastır.

5- Öğrencinin bilgiyi oluşturmasına, yorumlamasına ve geliştirmesine olanak sağlar. 6- Bilgi edinme biriktirme ve ezberleme yaklaşımlı değil, düşünme ve analiz etme kazanımlıdır.

7- Bilginin öğrenci tarafından alınıp kabul görmesiyle değil, öğrencinin bilgiden nasıl bir anlam çıkardığıyla ilgilidir.

8- Bilgi öğrencinin kalıp değer yargıları ve yaşantıları tarafından üretilir.

9- Öğrenci, yeni bir bilgi ile karşılaştığında, algıladığı bilgiyi açıklamak için yeni kurallar oluşturur.

10- Yapısalcılık bilgi edinme biriktirme ve ezberleme yaklaşımlı değil, düşünme ve analiz etme kazanımlıdır.

11- Yapısalcılık, bilginin öğrenci tarafından alınıp kabul görmesiyle değil, öğrencinin bilgiden nasıl bir anlam çıkardığıyla ilgilidir.

12- Öğretimde çevre ile insan beyni arasında etkileşimli bir bağ kurar.

13- Öğretimin odak noktası öğrenmelerin kalıcılığını sağlama ve üst düzey bilişsel kazanımlardır.

(26)

14- Değerlendirme öğretim süreci içinde yapılır (Purtul, 2006:105-106).

2.4 Sosyal Bilgiler Nedir?

Sosyal Bilgiler kavramını açıklamadan önce sosyal bilimler kavramı ve sosyal bilgiler ile arasındaki ilişkiyi inceliyoruz.

Sosyal bilimler, insan tarafından üretilen gerçekle kanıtlamaya dayalı bağ kurma süreci ve bu sürecin sonunda elde edilen derin bilgiler olarak tanımlanabilir. Dolayısıyla bu alan, insan tarafından meydana getirilen gerçekle uğraşmaktır.

Sosyal bilimler, çok geniş anlamda, insanlar arası ilişkileri inceler ve genel olarak toplumda insan davranışlarıyla ilgilenen disiplinleri içerir. Bu disiplinler için, “Davranış Bilimleri” ya da “Beşeri Bilimler” deyimleri de kullanılmaktadır (Dönmez, 2003 :31).

İnsan tarafından oluşturulan gerçekler, doğumdan ölüme, evlenmeden boşanmaya, savaştan barışa, devlet kurmadan yıkmaya kadar pek çok olguyu içerebilir. İcatlarda insan tarafından oluşturulan gerçeklerdir. Uçak, gemi, radyo, televizyon v.b. gibi örnekler Fen bilimlerinin kapsamına girebilir; Fakat bu icatların kişi, kurum ve toplum arasındaki ilişkileri etkileyiş biçimleri ve bunun sonucu ortaya çıkan toplumsal olgular sosyal bilimlerin konusuna girebilir.

Yukarıdaki açıklamalara dayanarak Sosyal bilimler hukuk, tarih, coğrafya, ekonomi, psikoloji, sosyoloji, eğitim, antropoloji v.b. şeklinde sınıflanabilir. Ayrıca bu bilim dalları da alt dallara ayrılabilir. Örneğin, tarih, ilk, orta ve yeni çağ tarihi olarak ayrıldığı gibi sanat, edebiyat, dinler tarihi gibi ana bilim dallarına da bölünebilir.

Her Sosyal bilim, gerçeğin bir kısmını ele alıp inceler. Tarih, ulusların geçmişteki yaşamını, kurduğu devletleri, devletler arasındaki ilişkileri, yükselişi,

(27)

duraklaması ve yıkılışını, oluşturduğu uygarlıkları v.b. gibi olguları araştırıp inceler (Sönmez, 1997:2-3)

Sosyal bilimlerin değişimi ve sürekliliği inceliyor olması, bireyi toplumsallaştırma amacı güden eğitimde, sosyal bilimlerin etkin bir yer kazanmasına yol açmış ve eğitimin, hem bir sosyal bilim dalı hem de sosyal bilimlerin uygulama alanı durumuna gelmesi “Sosyal Bilgiler” kavramını meydana getirmiştir (Dönmez, 2003 :32).

Sosyal Bilgiler, toplumsal gerçekle kanıtlamaya dayalı bağ kuram süreci ve bunun sonunda elde edilen dirik bilgiler olarak tanımlanabilir (Sönmez, 1997 :3).

Başka bir tanıma göre Sosyal Bilgiler; vatandaşlık yeterlikleri kazandırmak için sanat, edebiyat ve sosyal bilimlerin disiplinlerarası bir yaklaşımla birleştirilmesinden oluşan bir çalışma alanıdır (Öztürk ve diğerleri, 2002 :16).

Sosyal bilgiler terimi; sosyal bilim alanlarını, insan şeref ve hasiyetini korumak amacıyla oluşturulan demokratik bir toplumda bireyin rolünü inceleyen, sosyal olayları ve insan ilişkilerini irdeleyen faaliyet alanlarını kapsamaktadır (Öztürk ve Otluoğlu, 2003: 5).

Genel olarak Sosyal Bilgiler, sosyal bilimlerin ürettiği bilgilerden yararlanarak eğitim verilmesine olanak sağlar.

Öztürk(2002:50)’e göre Sosyal Bilgiler dersinde, ders ve üniteleri oluşturulmasında tek disiplinli, çok disiplinli ve disiplinlerarası yaklaşımlar kullanılır. Bu yaklaşımlara kısaca değinecek olursak şunları söyleyebiliriz:

1-Tek Disiplinli Yaklaşım: İlköğretim II. Kademede ağırlıklı olarak yer verilen bir desendir. Bu yaklaşımda üniteler, birbirinden bağımsız olarak tarih, coğrafya ve yurt bilgisi konularından oluşur. İlk bakışta bir ünitenin hangisine ait olduğu anlaşılır.

(28)

2-Çok Disiplinli Yaklaşım: Bu ünite ve derste konular, farklı disiplinlerin bakış açılarına göre çalışılır. Ele alınan herhangi bir konunun coğrafi, tarihsel, ekonomik, siyasi ve sosyo-kültürel özellikleri göz önünde bulundurulur ve bunlar arasındaki ilişkilere dikkat çekilir. Programın içeriğinde her disiplin açık şekilde görülür.

3-Disiplinlerarası Yaklaşım: Bu yaklaşıma göre sosyal bilgiler öğretim programında yer alan üniteler belli kavramlar etrafında geliştirilir. Önce bir kavram seçilir ve bu kavramın çeşitli disiplinlerdeki kavramsal ilişkiler yansımaları bir araya getirilerek içerik oluşturulur. Yani tarih, sosyoloji, psikoloji, hukuk v.s. disiplinlerine ait öğeler üniteler içerisinde birbirinden kolayca açıklanamayacak şekilde kaynaşmış halde bir arada bulunmaktadır (Dönmez, 2003 :89-90).

2.5.Eğitimde Sosyal Bilgilerin Yeri ve Önemi

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk ulusal programı 1924 yılında başladığında ilköğretim bütün bireyler için zorunlu hale getirilmiştir. Program 1926 yılında, karma eğitim, öğrenci merkezli yaklaşımlar ve yerellik prensiplerine dayalı olarak revizyondan geçirilmiştir. 1936-1948 yılları arasında program bu prensipler etrafında geliştirilmiştir. Programın geliştirilmesinde Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü aktif rol oynamıştır.

Beşinci Milli Eğitim Şurası (MEŞ) 1948 programından kaynaklanan problemleri tartışmak üzere toplanmıştır.. Varış’a (1996) göre MEŞ’in çalışmaları öğrenci merkezli yaklaşımları, öğrenci sosyal etkinliklerini ve öğretmen otoritesini daha az müdahaleyi desteklemektedir. MEŞ’in kontrolünde yapılan çalışmalar yoluyla ilkokulların ikinci devresine yönelik olarak, tarih, coğrafya ve vatandaşlık dersleri Sosyal Bilgiler adı altında toplanmıştır.(Dilek, 2002 :56-57).

Ülkemizde 1968 ilköğretim programından önce Sosyal Bilgiler öğretim programına giren konuların önemli bir kısmı “tek disiplinli program” desenine göre oluşturulmuş tarih ve coğrafya derslerini kapsar.

(29)

1968 ilkokul programı ile bu uygulama kaldırılmış, ilkokul ve ortaokul programlarında disiplinlerarası ve çok disiplinli yaklaşımlara göre yapılandırılan Sosyal Bilgiler dersine yer verilmiştir.

1980’li ve 1990’lı yıllarda bir ara Sosyal Bilgiler öğretim programı uygulaması ilkokul, ilköğretim kademesiyle sınırlandırılmış, Ortaokullar ikinci kademesine ait programa tek disiplinli desene uygun milli tarih ve milli coğrafya dersleri konmuştur.

1998’de yürürlüğe giren ilköğretim okulu Sosyal Bilgiler ders öğretim programında ise, ilk sınıflardaki üniteler genellikle disiplinlerarası desene, 4.sınıftan sonraki üniteler ise bir kısmı disiplinlerarası desene, diğer kısmı ise çok disiplinli desene uygun olarak hazırlanır. 1998 İlköğretim programının II. Kademesine ait birçok ünitesi çok disiplinli program desenine göre hazırlanmıştır (Dönmez, 2003 :90).

Sosyal Bilgilerde, bireyin incelenmesi, onun sosyal ve fiziki çevresiyle etkileşimi ve bu etkileşimin geçmiş, hal ve gelecek açısından gözden geçirilmesi ile karşılaşırız. Böylece bu derste öğrenci, normal gelişme sürecinde yaşama yollarını öğrenirken, insanların birbiriyle ilişkileri üzerinde de durur. İnsan-insan ve insan- toplum ilişkileri sosyal bilgilerin en çok önem verdiği konulardandır (Gökkaya, 2003 :9).

Sosyal Bilgiler, ilk ve orta öğretim okullarında, sosyal davranış bilgilerine ağırlık veren bir ders ya da öğretim programıdır. Sosyal Bilgiler alanında çalışan kişiye sosyal bilgiler eğitimcisi unvanı verilir. Sosyal Bilgiler eğitim programı, özellikle vatandaşlık eğitimine katkıda bulunacak şekilde tasarlanmışken, eğitim programlarının yapısına bağlı olarak sosyal bilgiler dersi, demokratik bir sistem içinde etkin vatandaşlık eğitimini resmi bir yaklaşımla gerçekleştirmek amacına yönelik olarak hazırlanmıştır (YÖK, 1997:1.6).

(30)

Sosyal Bilgiler kavramı çok çeşitli tanımlanmakla birlikte Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından yapılan 2004–2005 yılları program geliştirme çalışmalarında komisyon tarafından şöyle tanımlanmıştır:

Sosyal Bilgiler, bireyin toplumsal var oluşunu gerçekleştirebilmesine yardımcı olması amacıyla; tarih, coğrafya, ekonomi, sosyoloji, antropoloji, psikoloji, felsefe, siyaset bilimi ve hukuk gibi sosyal bilimleri ve vatandaşlık bilgisi konularını yansıtan; öğrenme alanlarının bir ünite ya da tema altında birleştirilmesini içeren; insanın sosyal ve fizikî çevresiyle etkileşiminin geçmiş, bugün ve gelecek bağlamında incelendiği; toplu öğretim anlayışından hareketle oluşturulmuş bir ilköğretim dersidir (MEB, 2005 :51).

Sosyal Bilgiler Programı, Barr, Barth ve Shermis’in (1977) ortaya koyduğu üç geleneği de önemsemektedir. Bilindiği gibi bunlar:

1. Vatandaşlık aktarımı olarak sosyal bilgiler,

2. Sosyal Bilimler olarak sosyal bilgiler,

3. Yansıtıcı düşünme olarak sosyal bilgilerdir(Akt: Dönmez, 2003:35).

Sosyal Bilgiler dersi, demokratik değerleri benimsemiş vatandaşlar olarak öğrencilerin içinde yaşadığı topluma uyum sağlamalarını ve öğrencilere bu bilgi birikimini yaşama geçirilebilecek donanımlar kazandırmayı amaçlamaktadır.

2.6.Sosyal Bilgiler Öğretimi

Sosyal Bilgiler dersinde, öğrenciyi bilgi kaynaklarına başvurmaya ve buldukları bilgileri karşılaştırmaya ve bunlardan sonuçlar çıkarmaya olanak sağlayan anlatım araçlarına yer veren yöntemlere gerek vardır. Bu derste “anlatma” yöntemi, zaman zaman geçerli olsa da, en az düzeye indirilmelidir. Sosyal Bilgiler dersinin öğretiminde, öğretmen, öğrencilere ders anlatma yerine, öğrencilerin konularını

(31)

kendi kendilerine hazırlamalarına yardım eden bir önder durumuna geçmiştir (Binbaşıoğlu , 1987:49).

Barr, Barth ve Shermis (1977) Sosyal Bilgiler öğretimine rehberlik eden üç yaklaşım tanımlamışlardır.

a-Vatandaşlık bilgisini aktarma olarak sosyal bilgiler: Sosyal Bilgiler öğretimi ile ilgili en eski yaklaşımdır. Bu yaklaşımda Sosyal Bilgiler’in temel amacı öğrencilere kültürel mirası aktararak, onların iyi bir vatandaş olmalarını sağlamaktır. Kültürel miras aktarılırken, öğrencilere geçmişteki bilgiler ve olgular, temel toplumsal kurumlar, değerler, inançlar kazandırılmaya çalışılır.

b-Sosyal bilimler olarak Sosyal Bilgiler: Bu yaklaşıma göre, iyi vatandaş yetiştirmek için öğrencilere, sosyal bilimlerle ilgili disiplinlerdeki bilgi, beceri ve değerler kazandırılmalıdır. Bu yaklaşım genellikle konu alanı merkezli programlarda kullanılır.

c-Yansıtıcı inceleme alanı olarak Sosyal Bilgiler: Bu yaklaşıma göre, Sosyal Bilgiler öğretiminin amacı, öğrencilerin bireysel ve toplumsal problemleri tanımlama, analiz etme ve karar verme süreçlerini geliştirmektedir. Yansıtıcı inceleme, öğrencilerin bu becerilerini geliştirmesine yardımcı olur. Bu yaklaşımda sosyal bilgilerin belli bir kapsamı yoktur. Çağdaş sorunlar çalışmanın temelini oluşturur(Akt: Doğanay, 2002:20-21).

Sosyal Bilgiler öğretimi sırasında öğretmenler bu üç yaklaşımdan birini tercih edebilirler. Ancak son yıllarda eğitimciler, Sosyal Bilgiler öğretiminde bu üç yaklaşımdan da yararlanmaktadırlar. Diğer bir değişle, Sosyal Bilgiler öğretiminde toplumun kültürel mirası, sosyal bilimlerle ilgili disiplinlerden yararlanılarak öğrencilere aktarılmaya çalışılmaktadır. Ayrıca öğrencilerde düşünme ve karar verme becerisi geliştirilmeye çalışılmaktadır (Erden, 1996;78).

(32)

Bir eğitim ve öğretim programı olarak Sosyal Bilgilerin belli başlı özellikleri şunlardır;

a- Sosyal Bilgiler bir vatandaşlık eğitim programıdır.

b- Bu programın içeriği, -teorik olarak- disiplinler arasıdır; sosyal bilimlerden aldığı konuları entegre eder. Bir toplumun tarih ve kültürüne ilişkin temel bilgileri; sosyal ve bireysel konularla ilgili kavram ve temaları kapsar.

c- İçeriğini aldığı sosyal bilimlerin yöntemlerini kullanır.

d- Etkili bir Sosyal Bilgiler programı, her zaman, bireyin sosyal problemleri çözebilmesi için gerekli olan düşünme ve karar verme becerilerini geliştirmeyi amaçlar (Öztürk ve Otluoğlu, 2003:6-7).

Her bilim dalında olduğu gibi, sosyal bilimlerde bireylerin ihtiyaçları ile toplumun beklentileri arasındaki dengeyi sağlamada insanlara gerekli bilgi, beceri ve tutumları kazandırma konusunda büyük sorumluluklar düşmektedir. Bu anlamda sosyal bilgiler bu sorumlulukları yerine getirme konusunda disiplinler arası ve çok yönlü bir yaklaşım izleyerek, kişilere bilgi edinme yollarını ve belli becerileri kazandırma amaçlarına öncelik vermektedir (Dönmez, 2003:40).

Sosyal Bilgiler de öğretim olarak ise öğrencinin aktif olabileceği ve yaşamda kullanılabileceği şekilde öğrencinin birden fazla duyu organına da hitap edecek şekilde olmalıdır.

Eğitimde görsel ve işitsel araçlar, öğrenmenin kalıcı izli olmasını sağlaması açısından çok önemli görülmektedir. Eğitim ve öğretim etkinliği ne kadar çok duyu organına hitap ederse, öğrenme olayı da o kadar iyi ve kalıcı izli olmakta, unutmada o kadar geç olmaktadır. Eğitim araçları, eğitim ve öğretim etkinliklerinin daha verimli olmasını sağlamak için öğretmen ve yetiştiricilere en büyük yardımcıdır. Öte yandan araçlar ne kadar mükemmel olurlarsa olsunlar, uygun olarak kullanılmadıkları zaman yararlı olamazlar. İlköğretim Sosyal Bilgiler derslerinde öğrenci derse aktif olarak katılmalıdır; çünkü tüm duyu organlarını kullanarak öğrenme ortamına katılan öğrenci daha kolay öğrenebilir ve öğrendiklerinin % 80’ine de unutmaz (Yaşar, 2004: 163).

(33)

2.7 Sosyal Bilgiler Öğretim Programının Genel Amaçları

Sosyal Bilgiler Programlarında yapılan değişiklikler sonucunda genel amaçlar şu şekilde sıralanmıştır:

1-Özgür bir birey olarak fiziksel, duygusal özelliklerinin; ilgi, istek ve yeteneklerinin farkına varır.

2- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, vatanını ve milletini seven, haklarını bilen ve kullanan, sorumluluklarını yerine getiren, ulusal bilince sahip bir vatandaş olarak yetişir.

3- Atatürk İlke ve İnkılâplarının, Türkiye Cumhuriyetinin sosyal, kültürel ve ekonomik kalkınmasındaki yerini kavrar; lâik, demokratik, ulusal ve çağdaş değerleri yaşatmaya istekli olur.

4-Hukuk kurallarının herkes için bağlayıcı olduğunu, tüm kişi ve kuruluşların yasalar önünde eşit olduğunu gerekçeleriyle bilir.

5-Türk kültürünü ve tarihini oluşturan temel öge ve süreçleri kavrayarak, millî bilincin oluşmasını sağlayan kültürel mirasın korunması ve geliştirilmesi gerektiğini kabul eder.

6-Yaşadığı çevrenin ve dünyanın coğrafî özelliklerini tanıyarak, insanlar ile doğal çevre arasındaki etkileşimi açıklar.

7-Bilgiyi uygun ve çeşitli biçimlerde (harita, grafik, tablo, küre, diyagram, zaman şeridi vb.) kullanır, düzenler ve geliştirir.

8-Ekonominin temel kavramlarını anlayarak, kalkınmada ve uluslararası ekonomik ilişkilerde ulusal ekonominin yerini kavrar.

9-Meslekleri tanır, çalışmanın toplumsal yaşamdaki önemine ve her mesleğin gerekli olduğuna inanır.

10-Farklı dönem ve mekânlara ait tarihsel kanıtları sorgulayarak insanlar, nesneler, olaylar ve olgular arasındaki benzerlik ve farklılıkları belirler, değişim ve sürekliliği algılar.

11-Bilim ve teknolojinin gelişim sürecini ve toplumsal yaşam üzerindeki etkilerini kavrayarak bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanır.

(34)

12-Bilimsel düşünmeyi temel alarak bilgiye ulaşma, bilgiyi kullanma ve üretmede bilimsel ahlâkı gözetir.

13-Birey, toplum ve devlet arasındaki ilişkileri açıklarken, sosyal bilimlerin temel kavramlarından yararlanır.

14-Katılımın önemine inanır, kişisel ve toplumsal sorunların çözümü için kendine özgü görüşler ileri sürer.

15-İnsan hakları, ulusal egemenlik, demokrasi, lâiklik, cumhuriyet kavramlarının tarihsel süreçleri ve günümüz Türkiyesi üzerindeki etkilerini kavrayarak yaşamını demokratik kurallara göre düzenler.

16-Farklı dönem ve mekânlardaki toplumlararası siyasal, sosyal, kültürel ve ekonomik etkileşimi analiz eder.

17-İnsanlığın bir parçası olduğu bilincini taşıyarak, ülkesini ve dünyayı ilgilendiren konulara duyarlılık gösterir (MEB, 2006: 6).

2.8.Sosyal Bilgiler Programının Temel Yaklaşımı

Bilgi, insanlık tarihinin her döneminde önemli olmakla beraber, iletişim olanaklarının küçülttüğü dünyamızda en önemli etken durumuna gelmiştir. Çağımızda tartışılmaz üstünlük “bilgiyi üreten” ve “bilgiyi kullanan”larındır. Bilginin kazanılmasında, kullanılmasında ve donanımlı insan gücünün yetiştirilmesinde de en önemli görev eğitim sistemimize düşmektedir.

Millî Eğitim Şûrası ve benzeri platformlarda sıklıkla, öğretim programlarının, öğrencilerin bilgiye ulaşma yollarını öğrenmelerine, sorun çözme ve karar verme becerilerini geliştirmelerine olanak sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmesine ihtiyaç olduğu dile getirilmektedir. Tüm bu ihtiyaçlar doğrultusunda dünyada yaşanan gelişmelere paralel olarak, öğretim programlarında yeni yaklaşımlar dikkat çeker duruma gelmiştir. Bu nedenle program, tümüyle davranışçı yaklaşımlardan öte, bilginin taşıdığı değeri ve bireyin varolan deneyimlerini dikkate alarak, yaşama etkin katılımını, doğru karar vermesini, sorun çözmesini destekleyici ve geliştirici bir

(35)

yaklaşım doğrultusunda yapılandırmayı önemseyen bir gelişim göstermektedir. Bu yaklaşımla öğrenci merkezli, dolayısıyla etkinlik merkezli, sosyal bilgiler açısından, bilgi ve beceriyi dengeleyen, öğrencinin kendi yaşantılarını ve bireysel farklılıklarını dikkate alarak çevreyle etkileşimine olanak sağlayan yeni bir anlayış yaşama geçirilmeye çalışılmaktadır.

Bu anlayış doğrultusunda Sosyal Bilgiler Programı;

1. Her öğrencinin birey olarak kendine özgü olduğunu kabul eder.

2. Öğrencilerin gelecekteki yaşamlarına ışık tutarak, bireylerden beklenen niteliklerin geliştirilmesine duyarlılık gösterir.

3. Bilgi, kavram, değer ve becerilerin gelişmesini sağlayarak, öğrenmeyi öğrenmenin gerçekleşmesini ön planda tutar.

4. Öğrencileri düşünmeye, soru sormaya ve görüş alışverişi yapmaya özendirir. 5. Öğrencilerin fiziksel ve duygusal açıdan sağlıklı ve mutlu bireyler olarak

yetişmesini amaçlar.

6. Millî kimliği merkeze alarak, evrensel değerlerin benimsenmesine önem verir. 7. Öğrencilerin kendi örf ve âdetleri çerçevesinde ruhsal, ahlâkî, sosyal ve kültürel

yönlerden gelişmesini hedefler.

8. Öğrencilerin haklarını bilen ve kullanan, sorumluluklarını yerine getiren bireyler olarak yetişmesini önemser.

9. Öğrencilerin toplumsal sorunlara karşı duyarlı olmasını sağlar.

10. Öğrencilerin öğrenme sürecinde deneyimlerini kullanmasına ve çevreyle etkileşim kurmasına olanak sağlar.

11. Her öğrenciye ulaşabilmek için öğrenme-öğretme yöntem ve tekniklerindeki çeşitliliği dikkate alır.

12. Periyodik olarak, öğrenci çalışma dosyalarına bakılarak öğrenme ve öğretme süreçlerinin akışı içerisinde değerlendirmeye olanak sağlar (MEB, 2006: 45-46).

(36)

2.9.Beceri Ne Demektir?

Beceri; öğrencilerde öğrenme süreci içerisinde kazanılması, geliştirilmesi ve yaşama aktarılması tasarlanan, bir iş yapabilmek ve ya bir konuyu işleyebilmek için gereken yatkınlık olarak tanımlanmaktadır (Ata, 2006:76).

Bu tanımda belirtildiği gibi öğrenme sürecinde öğrencinin etkinliklere katılarak öğretim de aktif bir rol alması gerekmektedir.

2.10.1.Sosyal Bilgiler Derslerinde Kazandırılacak Beceriler

Sosyal Bilgiler genellikle sözel öğrenmenin çoğunlukta olduğu bir derstir.Sosyal Bilgilerde bilgiyi kullanılabilir biçimlerde planlama ve yazma becerilerinin yanı sıra birde kazandırılacak temel beceriler yer almaktadır.

Sosyal Bilgiler programı, ilköğretim 4-8. sınıf düzeyinde diğer derslerle birlikte ilk 9 beceriyi kazandırmanın yanında, kendine özgü 5 beceriyi kazandırmayı da amaçlamaktadır. Bu beceriler aşamaları ile birlikte aşağıda gösterilmiştir.

Bu beceriler şöyle sıralayabiliriz: 1- Eleştirel Düşünme Becerisi. 2- Yaratıcı Düşünme Becerisi. 3- İletişim ve Empati Becerisi 4- Araştırma Becerisi.

5- Problem Çözme Becerisi. 6- Karar Verme Becerisi.

7- Bilgi Teknolojilerini Kullanma Becerisi. 8- Girişimcilik Becerisi.

9- Türkçeyi Doğru, Güzel ve Etkili Kullanma Becerisi. 10- Gözlem Becerisi.

(37)

12- Zaman ve Kronolojiyi Algılama Becerisi. 13- Değişim ve Sürekliliği Algılama Becerisi. 14- Sosyal Katılım Becerisi (M.E.B.,2004:45).

Sosyal Bilgiler derslerinde geliştirilecek becerilerden önce düşüncenin ne anlama geldiğini tanımlamak gerekmektedir.

Düşünme, içinde bulunulan durumun anlaşılabilmesi için yapılan, aktif, amaca yönelik bir zihinsel süreçtir. Düşünce ise düşünmenin ürünüdür ve yaşamın her yönünde etkilidir (Şen, 2001: 73).

Düşünme süreçleri işe koşularak o bilginin neden doğru ya da yanlış olduğu akıl yoluyla irdelenmelidir. Öğrenme yerine öğrenmenin öne çıktığı bir yaklaşımda bilgi, beceri, tutum ve davranış edinme süreci öğretmenin değil öğrencinin denetimindedir, yani sürecin “öğretme” yerine “öğrenme”ye döndürülmesinde sorumluluk öğrencinindir. Öğrenme öğrenci için sadece bir bilgilenme değil, bilgi üretme ile kapasitesini geliştirme fırsatı sağlamalıdır. Yani, öğrenciye, düşünen, düşündüğü için de neyi, niçin ve nasıl yaptığını bilen bir birey olması için imkan verilmelidir (Şahinel, 2005 :149-150).

2.10.1.1- Eleştirel Düşünme Becerisi:

Eleştirel düşünme, sanılanın aksine, olguların ya da bulguların sürekli eleştirilmesi ya da sürekli yanlışlamalar bulmak anlamına gelmiyor. Eleştirel düşünmeden kasıt; okunan , bulunan ya da söylenen bilgiler hakkında mutlak bir sonuca varmak yerine, alternatif açıklamalar olabileceğini de göz önünde bulundurmaktır (Erdem, 2005:127).

Eleştirel düşünmeyi anlatan nitelikler; eylem ve inanma için ölçütler belirlemek, düşünsel şüphecilik ve konu ile ilgili tüm bilgileri edinene kadar açıklamalardan şüphe etmek ise, yaratıcı düşünme, özgün çözümler, bilgiler ve düşünme süreçlerinin üretildiği türdür.Yaratıcı düşünme, hayal kurma ve

(38)

problemlere, birbirinden farklı yöntemlerle çözüm arama yetileriyle tanımlanır (Üstündağ, 2003 :79).

Günümüz eğitimcileri eleştirel düşünmenin, özel bir düşünce alanına ya da biçimine ilişkin kusursuz düşünceyi ortaya çıkaran disiplinli ve öz denetimli düşünce olduğunu kabul etmekte ve iki biçimde oluştuğunu ifade etmektedirler. Eğer zihinsel süreç özel bir grubun ya da bireyin çıkarlarına hizmet etmek için disipline edilirse, konu ile ilgili diğer kişilerin dışında kalır. Karmaşıktır ve “ zayıf duyulu eleştirel düşünme” olarak adlandırılabilir. Eğer karşıt grupların ya da bireylerin çıkarlarını göz önüne almaya disipline edilirse, tarafsızdır ve “sağlam duyulu eleştirel düşünme” olarak adlandırılır (Şahinel, 2005:125).

2.10.1.2- Yaratıcı Düşünme Becerisi

Yaratıcı düşünme ve yaratıcılık aynı anlama gelmemesine rağmen birbiri yerine kullanılabilen iki kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Oysa yaratıcı düşünme daha çok zihinsel etkinlikleri, yaratıcılık ise hem zihinsel hem de performansa dayalı etkinlikleri çağrıştırmaktadır. Yaratıcılık daha kapsayıcı bir kavramdır. Bu nedenle yaratıcılığı tanımlarken dolaylı biçimde yaratıcı düşüncenin de tanımlandığı kabul edilebilir (Doğan, 2005 :168).

Yaratıcı düşünme, daha önce aralarında ilişki kurulmamış nesneler ya da düşünceler arasında ilişki kurulmasıdır. Burada göz önünde tutulması gereken nokta, yaratıcı düşünmenin zaten varolan nesneler ve düşüncelerden yola çıktığıdır (Üstündağ, 2003:77).

Genel olarak alanyazında yaratıcılıkla ilgili özellikler incelendiğinde ortak bazı noktalara ulaşılabilmektedir. Bu ortak noktalar;

1- Esneklik,

2- Çok yönlü düşünmek, 3- Çevreye duyarlılık,

4- Yeni durumlara karşı ilgili olmak,

(39)

6- Çabuk ve bağımsız düşünebilme, 7- Çabuk ve bağımsız hareket edebilme, 8- Özgünlük,

9- Değişik sonuçlara ulaşabilmek,

10- Yaratıcı süreç hakkındaki bilgi sahibi olmak,

11- Bilme biçimlerini, yaratıcılık ve düşünme önündeki engellerin neler olduğunu kavramak,

12- Kendi yaratıcılık bilincimizi ve onun işlevselliğini artırma konusunda kararlı olmak,

13- Merak,

14- Eleştiriye açıklık,

15- Kuşkuculuk olarak özetlenebilir (Doğan, 2005:174-175).

2.10.1.3- İletişim ve Empati Becerisi

İletişim, Latince’de bölüşmek anlamına gelen (communis) kelimesinden çıkarılmış bir terimdir. Bu terimi “haberleşme” olarak almak anlamı daraltır.Çünkü bireyler ve gruplar arasındaki her türlü ilişki iletişimdir. İletişim insanın fiziksel ve sosyal varlığının zorunlu koşuludur (Erdem, 2005:221).

İletişim kavramının daha iyi anlaşılabilmesi için onu oluşturan öğeleri irdelemeye bağlıdır. İletişim sürecinde dört öğe vardır.Bunlardan bir kaynak, diğeri alıcıdır. Mesaj ve kanal bu iki önemli öğe arasındaki iletişimi sağlayan unsurlardır (Okutan, 1997:44).

2.10.1.4. Problem Çözme Becerisi

Problem çözme yöntemiyle öğrenme yaklaşımı, bilimsel araştırma yöntemi temel almaktadır. Bu yaklaşımın özü John Dewey’ın genel problem çözme yöntemindeki 5 aşamaya dayanmaktadır.

1- Problemi tanıma

(40)

3- Veri toplama, organize etme, değerlendirme ve açıklama 4- Sonuca ulaşma

5- Sonuçları test etme

Problem çözme yönteminde zihnin analiz etme, genelleme ve sentez etme gibi en yüksek bilişsel fonksiyonları kullanılmaktadır (Küçükahmet, 1999:80).

Problem çözme becerisi, bireyin ve grubun, içinde yaşadığı çevreye etkin uyum sağlamasına yardım eder. Tüm nesiller, çevrelerine etkin uyum sağlayabilmek için problem çözmeyi öğrenmek durumundadır. Bazı problemlerin doğru cevapları ya da kesin çözümleri vardır.Belli stratejileri kullanarak doğru çözümlere ulaşmak mümkündür. Ancak bazı problemlerin çözümleri kesin değildir. Bir tek doğru cevabı yoktur.Bu problemlerin çözümü çok yönlü düşünmeyi ve yaratıcılığı gerektirir (Senemoğlu, 1999:12).

2.10.1.5 Karar Verme Becerisi

Son yıllarda gelişen teknolojik gelişmelere bağlı olarak, hayatımızın her alanında çok değişik seçeneklerin olması karar vermenin önemini artırmaktadır.Bundan dolayı bu becerinin doğru şekilde ve doğru yerde kullanılması gerekmektedir.

Her hangi bir durumda doğru karar verme çok önemlidir. Karar verirken; 1- Sorunun farkına varma

2- Sorunun tespit edebilme ve tanıma 3- Sorunun çözümü için hipotez ileri sürme

4- Sorunun çözümü için veri toplama, düzenleme ve değerlendirme 5- Hipotezi test etme

6- Çözüm yollarını öğrenme

7- Çözüm yollarının uygun olanına karar verip uygulamaya koyma 8- Çözümü değerlendirme (MEB, 2006:29).

(41)

2.10.1.6. Bilgi Teknolojilerini Kullanma Becerisi

Bilgiye ulaşmanın kolay olduğu günümüzde bilgi teknolojilerini kullanma da önemlidir.Bilgi teknolojilerini kullanma becerilerinden bazıları şunlardır:

1. Yönergeden yararlanarak bilgisayarı kullanma

2. Farklı kaynaklardan toplanmış bilgiyi kaydetme, biçimlendirme, tekrar kullanma

3. Biçimlendirdiği bilgiyi bilgisayar ortamında sunma

4. Metin, grafik, renk ve ses efektleri kullanarak çoklu ortamda rapor hazırlama

5. Telefon ve televizyon ağlarını kullanarak bilgiye ulaşma yeteneği kazanma

6. Günlük hayatta ulaşabildiği teknolojik ürünleri amacına uygun olarak kullanma (MEB, 2006:29).

2.11.Bilgiyi Kullanılabilir Biçimlerde Planlama ve Yazma Becerisi

İlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler dersinde “Geçmişimi Öğreniyorum” ünitesinde öğrencilere doğrudan verilecek beceri “Bilgiyi Kullanılabilir Biçimlerde Planlama ve Yazma Becerisi”dir. Sosyal Bilgiler derslerinde bu beceri sık sık kullanılmaktadır.

Bilgiyi Kullanılabilir Biçimlerde Planlama ve Yazma Becerisi şu şekillerde kullanılabilir:

a. Kütüphane kullanma (bilgisayarda katalog tarama, kitap fiş katalogu kullanma)

b. Özel referans kaynaklarına ulaşma (almanak, ansiklopedi, sözlük, il yıllıkları, mikro fişler, dergiler…)

(42)

c. Basılı ve görsel kaynaklardaki bilgilere ulaşma (gazete, dergi, televizyon, radyo, video kaset…)

d. Kitabın farklı bölümlerini kullanma (dizin, içindekiler…)

e. Anahtar sözcükleri, ciltlerdeki rakam ve harfleri, indeks ve referansları kullanma

f. Bilgi kaynaklarını değerlendirme (basılı, görsel, elektronik…)

g. Uygun bilgi kaynağı kullanma

h. Kaynak olarak toplumu kullanma ve bireylerle görüşmeler yapma (sözlü tarih çalışmaları)

i. Kullanılabilir biçimlerde bilgiyi planlama ve yazma (Konunun ana fikrini çıkarma, özet hazırlama, not alma, bilgiyi kaydetme, dipnot, italik kullanma, bilgi için dinleme, yönergeyi kullanma, rapor yazma)

j. Yararlandığı kaynakları “Kaynakça”da titizlikle gösterme (M.E.B., 2006:49).

İlköğretim Sosyal Bilgilerde dersin içeriğine bağlı olarak bilgiyi kullanılabilir biçimde planlama ve yazma son derece önemli bir yere sahiptir. Yeni uygulanacak olan İlköğretim Sosyal Bilgiler programında uygulamaya yönelik çalışmaların olması bilgiyi kullanılabilir biçimde planlamanın ve planlanan çalışmaların uygulanması bu becerinin öğrenci tarafından kazanılmasının önemini ortaya koyar.

2.12.Bilgiyi Kullanılabilir Biçimlerde Planlama ve Yazma Becerileri:

Sosyal Bilgiler derslerinde kullanılabilecek bilgiyi kullanılabilir biçimlerde yazma becerileri şunlardır:

2.12.1- Not Alma Tekniği

Öğrencilerinizin söyleşi, röportaj veya sözlü tarih çalışması gibi etkinlikleri yürütürken sahip olmaları gereken en önemli beceri not alma becerisidir (M.E.B., 2004 :58).

(43)

Not alma, Öğrencilerin; dinledikleri, okudukları ile ilgili önemli kavramları ya da düşünceleri, kendine özgü ifadelerle, çoğu zaman kısaltarak kaydetmeleridir (Açıkgöz, 2003 :102).

Anlatılanları kavrayarak ve kavradığını, kendisi anlayacak biçimde not tutma, önemli bir zihinsel beceridir. Bu beceri, anlatılanları algılama, muhakeme etme ve özlü bir ifadeye çevirme hızı ister (Özakpınar, 2002:118).

Bir çok çalışma stratejisi içinden genelde önerilen yöntemlerden biri olan not tutma, hem ders dinleme hem de kitaptan öğrenmede önemli bir stratejidir. Not tutmanın değişik şekilleri olabilir. Okuma anında ve dinleme anında not tutabileceği gibi, okumadan veya dersten sonra da not tutulabilir. Daha sonra tutulan notların aynı zamanda aynı anda tekrar yerine geçmesinden dolayı daha etkili olduğu belirtilmektedir (Özbay, 2004:188).

Not alma işleminden sonra, alınan notların tekrar edilmesi yani tekrar stratejisi önemlidir.

Bu strateji, bir metin ya da anlatımdaki belirli ifadeleri tekrar etme, yazılı bir metindeki konu cümleleri ve ayrıntılı detayları tanımlama, okuma, sözel ya da içten bir cümleyle başka bir cümleyi bir araya getirme gibi süreçleri içerir. Wittrock bu tür öğrenme etkinliklerinin bireylerin transfer, yeniden organize etme ve anlamlandırma gibi zihinsel süreçlerin temel teşkil ettiğini belirtmiştir (Demirel, Başbay ve Erdem, 2006:57).

Bilginin aynen kaydedilmesinden ziyade not tutulan konularında anlamlandırılması gerekmektedir.

Bu stratejiyi kullanan öğrenci, yeni karşılaştığı bilgiyi eski bilgileri ile karşılaştırıp var olan şemasına uydurmaya çalışır. Anlamlandırma stratejisinin kapsadığı başlıca taktikler şunlardır:

(44)

2- Öğrenilen konunun ana fikrini ortaya koyma 3- Özet çıkarma

4- Metni yorumlayarak kendi cümleleri ile not alma 5- Sorular oluşturma ve mevcut sorulara cevap verme 6- Mevcut bilgiyi harekete geçirme

7- Geri getirmeyi kolaylaştıracak hatırlatıcılar kullanma (Selçuk,2000:197).

Öğrencilerin not alma becerilerini geliştirebilmeleri için göz önünde bulundurmaları gereken önemli noktalar şu şekilde sıralanabilir:

a. Yapılan konuşmaya odaklanma

b. Konuşmanın önemli noktalarını yakalayabilme c. Hızlı ve okunaklı bir şekilde not alma

ç. Konuşmanın tümü yerine önemli noktaları özetleyerek not alma d. Noktalama işaretlerine dikkat etme

e. Konuşmacının jest ve mimiklerini de dikkate alıp bunlardan yola çıkarak önemli noktaları yakalayabilme

f. Konuşmacıyla göz teması kurma

g. Konuşmacının üslubundan çok, konuşmanın içeriğine yoğunlaşma

h. Konuşma sırasında aktif bir rol alarak zihninde oluşan soruları konuşmacıya aktarma

i. Konuşmacının vurgulayarak ifade ettiği, tekrar ettiği cümleleri dikkatli bir şekilde dinleme

Not alma işlemi öğrenciler tarafından konuşmanın ana fikri etrafında toplanabilir. Bunun yanında not alma işlemini kolaylaştırabilmek amacıyla kısaltmalar, simgeler, örnekler, diyagramlar, akış şemaları ve tablolar kullanılabilir (Kolukısa ve diğerleri, 2005:53).

Derste veya bir konferansta alınan notlar, şema halinde yazılır. Böylece ana fikir, yardımcı fikirler ve kanıtlar daha belirgin olarak görülür ve akılda kalır (Tan, 1996 :33).

Referanslar

Benzer Belgeler

Bilgiyi KULLANMAK İşlevsel yazma çerçevesi..

 Birey belli bir zaman ve yerde öğrendiği bilgiyi, istediği yer ve zamanda.. uygulama

Önemli olan ne söylediğinizden çok yani kelimelerden çok konuşmanın verdiği tattır. Ne söylediğinizden çok nasıl

Duyusal kayıta gelen sınırsız uyarıcıdan sadece dikkat edilen sınırlı sayıdaki bilgi kısa süreli belleğe aktarılabilir diğerleri duyusal

becerilerinde anlamlı bir farklılaşma olduğu saptanmıştır. sınıf öğrencilerinin Dil ve Anlatım dersi sonrası öğrencilerin biyografi yazma “planlama”

Bu nedenle bu çalışmanın amacı, öğretmen ve öğrenci merkezli öğretim yöntemleri ile işlenen öğretim yöntemleri dersi ve onu izleyen öğretmenlik uygulamasının,

Uygulanan LSD sınaması ile birinci grupta bulunan öğretmen emniyet müdürü katılımcılar ile ikinci grupta bulunan polis amiri katılımcılar , üçüncü grupta bulunan

Yüz ölçümü 6000 km² olan etüd sahamızın 3/4 bölgesi kamilen entrüsiv ve ekstrüsiv materyel ile kaplıdır. Bu materyel asit ve bazik entrüsiv taşlarla, andezit, bazalt