• Sonuç bulunamadı

Yeni Symposium Dergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yeni Symposium Dergisi"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Huzursuz Bacak Sendromlu Bir Âile: Olgu Sunumu

Zülküf Perdeci*, Fuat Özgen**, K. Nahit Özmenler**

* Uzman Dr., Merzifon Asker Hastânesi Psikiyatri Uzman›, Merzifon, Amasya ** Prof Dr, Gülhane Askeri T›p Fakültesi Psikiyatri AD. Etlik /Ankara ‹letiflim Adresi: Dr. Zülküf Perdeci

Merzifon Asker Hastânesi Amasya Tel: +905334231875

E-Posta: zperdeci@yahoo.com

ÖZET

Huzursuz bacak sendromu [HBS] özellikle gece uyurken veya dinlenirken bacaklarda ola¤and›fl› bir rahats›zl›k hissi ile kendini gösterir. Ekstremitelerde hissedilen anormâl duyum / dizestezi dayan›l-maz derecede hareket etme ihtiyac› ve motor huzursuzlu¤a neden olur. Ayn› âileden üç kiflide HBS belirti ve bulgular›n›n gözlenmesi, olgu-1’de HBS’na komorbid Uykuda Korku Bozuklu¤u olmas›, ayn› olguda mirtazapin ile flikâyetlerinde alevlenme oldu¤unun tesbit edilmesi, olgu-3’de demir eksikli¤i anemisinin birlikte bulunmas› gibi faktörler nedeniyle, bu âilesel olgular›n klinik seyri li-teratür eflli¤inde tart›fl›lm›flt›r.

Anahtar Kelimeler: huzursuz bacak sendromu, uykuda korku bozuklu¤u, mirtazapin, anemi ABSTRACT

A Family with Restless Leg Syndrome: Case Report

Restless Leg Syndrome [RLS] manifests itself as an unusual discomfort in the legs particularly du-ring night sleep or taking a rest. Abnormal sensation felt in extremities leads to an irresistible ur-ge to move and motor disturbance. In this paper is discussed clinical processes of these familial ca-ses in association with literatures due to factors which include observing RLS’s symptoms and signs in 3 patients from the same family, existence of sleep terror disorder comorbid to RLS in one of these patients, and in the same patient detection of exacerbations of complaints with the use of mirtazapine, and in another patient determination of iron deficiency anemia.

Keywords: Restless leg syndrome, sleep terror disorder, mirtazapine, anemia

G‹R‹fi

Huzursuz bacak sendromu özellikle gece uyurken veya dinlenirken bacaklarda ola¤and›fl› bir rahats›zl›k hissi ile kendini gösteren bir klinik bir tablodur. Ge-nellikle hastalar taraf›ndan tam olarak ifâde edileme-yen ancak uyluk, bacak ve ayaklarda, hâttâ bâz› hasta-larda kolhasta-larda ürperme, kafl›nma, ezilme, yanma, ka-r›ncalanma olarak ifâde edilebilen bir rahats›zl›kt›r. Ekstremitelerde hissedilen anormâl duyum / dizeste-zi dayan›lmaz derecede hareket etme ihtiyac› ve mo-tor huzursuzlu¤a neden olur (Kaynak 2007).

HBS, ilk kez 1685 y›l›nda Thomas Willis taraf›ndan uykusuzluk ve bacaklarda huzursuzluk flikâyeti olan hastalarda “anxietas tibiarum” olarak tan›mlanm›flt›r. Daha sonra 1945’te Dr. Karl-Axem Ekbom “restless

legs’’ tan›m›n› kullanm›flt›r (Ekbom 1945).

HBS tan›s› klinik sorgulama ve de¤erlendirmeye dayanmaktad›r. Gerekli durumlarda laboratuar ve gö-rüntüleme yöntemlerinden yararlan›labilir. Nörolojik muayene s›kl›kla normâldir. Kesin tan› için dört temel kriterin hepsinin karfl›lanmas› gerekmektedir. Ulusla-raras› Huzursuz Bacak Sendromu Çal›flma Grubu [IRLSSG- International Restless Legs Syndrome Study Group] taraf›ndan 1995 y›l›nda HBS tan› kriterleri be-lirlenmifltir. IRLSSG üyeleri taraf›ndan 2002 y›l›ndaki Ulusal Sa¤l›k Enstitüsü Konferans› s›ras›nda ölçek tekrar düzenlenmifltir. HBS tan› kriterlerini karfl›layan kiflilerde bu ölçekle klini¤in fliddet derecelendirmeleri [HBS-fiDÖ] yap›labilmektedir. HBS-fiDÖ’ne göre 1-10 puan: hafif, 11-20: orta derecede, 21-30: fliddetli, 31-40

(2)

New/Yeni Symposium Journal • www.yenisymposium.net 50 Ocak 2010 | Cilt 48 | Say› 1

çok fliddetli derecede HBS oldu¤unu göstermektedir (IRLSSG 2003).

HBS tan›s› konmufl bireylerin âileleri incelendi¤in-de büyük oranda, 1. incelendi¤in-derece akrabalar›n›n da HBS tan›-s› kondu¤u, birçok çal›flmada de¤iflik oranlarda belir-lenmifltir. ‹diyopatik gruba dâhil edilen âilesel geçiflli HBS olgular›nda, bu geçiflin daha çok otozomal domi-nant karakterde oldu¤u ve âilesel geçifl oran›n›n %60-65 civar›nda oldu¤u kabûl edilmifltir (Winkelmann ve ark. 2000, Desautels ve ark. 2005).

Ayn› âileden baba, k›z› ve baban›n k›z kardefli ol-mak üzere üç kiflide benzer yak›nmalar›n oldu¤unun tesbit edilmesi üzerine hastalar›n klinik seyirlerinin sunulmas› plânlanm›flt›r. Hastalar poliklini¤e baflvuru s›ras›na göre numaraland›r›lm›flt›r. Olgu -1’den yakla-fl›k iki hafta sonra a¤abeyi olan olgu-2 ilk görüflmeye al›nd›. Olgu-2’den yaklafl›k 4 hafta sonra olgu-2’nin k›z› olan olgu-3 görüflmeye al›nm›fl ve tedavileri bafl-lanarak takipleri yap›lm›flt›r.

OLGU–1

K, kad›n, 51 yafl›nda emekli memure, bekâr, a¤abe-yi S ve onun âilesi ile birlikte yaflamaktad›r. Uykusuz-luk flikâyeti nedeni ile bafllanm›fl olan mirtazapin (30mg/gün) sonras›nda flikâyetlerinde art›fl olmas› üzerine psikiyatri poliklini¤ine müracaat› sonucunda hasta takip edilmeye baflland›. Hastan›n özellikle gece yata¤a uzand›¤›nda art›fl gösteren, dizden afla¤›ya, ayaklar›na do¤ru yay›lan kar›ncalanma, huzursuzluk, s›k›nt› veren flikâyetleri, ayaklar›n› sallama hareketi ile rahatlama göstermekteydi. Uzun y›llard›r bu flikâyet-leri devam eden hastan›n son aylarda uykuya dald›k-tan k›sa süre sonra da yüksek sesli 盤l›klarla yata¤›n-da kalkarak oturdu¤u, uyand›r›ld›ktan sonra hiçbir fley hat›rlamad›¤› ve bâzen bir fley olmam›fl gibi tekrar uyumaya devam etti¤i ifâde edilmekteydi. Haftada 4-5 kez olan uykuda a¤lama ve 盤l›k ataklar› evde bu-lunan di¤er bireyleri daha fazla rahats›z etmekteydi. Bu flekilde geceleri uyku problemleri nedeniyle yo¤un kayg› ve huzursuzluk yaflamaktayd›.

Yap›lan fizik ve nörolojik muayenesi normâldi. Hastan›n tam kan, üre, kan flekeri, demir, demir ba¤-lama kapasitesi, ferritin, T3, T4, TSH, sedimantasyon, kan elektrolitleri EEG ve EMG’ de patolojik bulgusu yoktu.

Ruhsal muayenesinde kognitif fonksiyonlar› nor-mâldi. Düflünce ak›fl› normâl olup, düflünce içeri¤inde uyku sorunlar› üzerine yo¤unlaflma dikkat çekiciydi. Duygulan›m›nda hafif kayg›, davran›fllar›nda da hu-zursuzluk gözlenmekteydi. Uyku kalitesi ve süresinin belirgin olarak düflük oldu¤u tesbit edildi.

OLGU–2

S, erkek, 60 yafl›nda, emekli memur, evli, ekono-mik durumu iyi, k›z kardefli [K], efli ve büyük k›z› ile ayn› evde yaflamaktad›r. Özellikle gece yata¤a uyu-mak için girdi¤inde veya uykuda bacaklar›nda uyluk bölgesinden bafllayarak, ayaklar›na do¤ru yay›lan uyuflma ve kar›ncalanma oldu¤u, zaman zaman uy-kudan bacaklar›nda bir fleylerin dolaflt›¤› korkusu ile uyand›¤›, kalk›p dolaflt›¤›nda flikâyetlerinin azald›¤›n› ifâde ediyordu. Hastan›n yaklafl›k yirmibefl y›ld›r bu flikâyetleri devam etmekteydi. Son y›llarda kollar›nda da benzer yak›nmalar›n›n oldu¤u, bunun bir hastal›k oldu¤unun fark›nda olmad›¤›, birkaç kez farkl› branfl-ta doktorlara bu yak›nmalar›n› söyledi¤i fakat bir çö-züm bulamad›¤›n› belirtiyordu.

S’nin tam kan, tam idrar, rutin biyokimyasal tet-kiklerde, EMG ve EEG’de patolojik bulgusu yoktu. Beyin tomografisinde klinik önem tafl›mayan arakno-id kist, hafif düzeyde atrofik bulgular vard›.

Ruhsal Muayenesinde kognitif fonksiyonlar› nor-mâldi. Düflünce ak›fl ve içeri¤inde patolojik bulgu yoktu. Duygulan›m kayg›l›, davran›fllar› normâldi. Uyku kalitesi ve süresinin belirgin olarak düflük oldu-¤u tesbit edildi.

OLGU–3

A, kad›n, S’n›n küçük k›z›, 27 yafl›nda, iki buçuk y›ld›r evli, efliyle birlikte farkl› bir flehirde yaflamakta ve bir y›l önce do¤um yapm›flt›. A’da hâmileli¤in 4.–5. aylar›nda geceleri yata¤a girdikten sonra ortaya ç›kan bacaklarda titreme, kar›ncalanma, uyuflma gibi huzur-suzluk veren flikâyetleri, do¤umdan sonra da devam etmiflti. Yak›nmalar› sonucunda uyku düzensizli¤i, hâlsizlik, yorgunluk yaflamaktayd›.

Yap›lan fizik ve nörolojik muayenesi normâldi. Hastan›n tam idrar, üre, kan flekeri, T3, T4, TSH, sedi-mantasyon, kan elektrolitleri normâldi. Hb:11.2, Htc: 36, ferritin: 42 mcg/L düzeylerinde bulundu.

Ruhsal muayenesinde kognitif fonksiyonlar› nor-mâldi. Düflünce ak›fl› ve içeri¤inde patolojik bulgu yoktu. Duygulan›m ve davran›fllar› normâldi. Uyku kalitesi ve süresinin düflük oldu¤u tesbit edildi. Fizik-sel yorgunluk ve hâlsizlik gözlenmekteydi.

Hastalar›n ilk görüflme ve tedavi baflland›ktan son-raki klinik seyir içinde HBS-fiDÖ ve Pitsburg Uyku Kalitesi ‹ndeksi’nden [PUKI] ald›klar› puanlar tablo-1’de gösterilmifltir. Her hastan›n görüflmeleri farkl› za-manlarda 2-4 haftada bir yap›lm›flt›r.

TEDAV‹ ve TAK‹PLE ‹LG‹L‹ VER‹LER

(3)

yatan hastal›klar› tesbit etmek amac›yla tetkikleri planland›. Âile görüflmesi yap›ld›. Kullanmakta oldu-¤u mirtazapin kesildi. Hastal›k hakk›nda kendisi ve âilesine bilgilendirme yap›ld›. HBS + Uykuda Korku Bozuklu¤u tan›s› birlikteli¤i ile yüksek kayg› düzeyi düflünülerek hastaya klonezepam 2mg/gün dozunda tedavi baflland›. ‹lk haftadan itibâren gece terörü bul-gular› kayboldu. Uyku kalitesi %50’ye yak›n artt›. Kli-nik olarak k›smî rahatlama olmas›na ra¤men flikâyet-lerinin devam sonucunda 6. haftada klonezapam te-davisi azalt›l›p kesilerek yerine L-dopa 62.5mg/gün dozunda tedaviye baflland›. L-dopa 125mg/gün do-zunda bir ay devam edildi. Hastan›n yak›nmalar›nda azalma olmas›na ra¤men akflam erken saatlerde dinle-nirken flikâyetlerinin ortaya ç›kmas› üzerine (augmen-tasyon), L-dopa miktar› art›r›larak akflam ve gece saat-lerinde verilmek üzere 250mg/gün dozuna ç›kar›l-m›flt›r. Yaklafl›k 5 ayd›r takibi yap›lan hastan›n halen HBS yak›nmalar›n›n gözlenmesine ra¤men klinik ola-rak daha iyi durumdad›r. Olgu-1’in klinik seyir içinde HBS-fiDÖ ve PUKI de¤erleri tablo-1’ de gösterilmifltir. Olgu-2’nin ilk görüflmesi sonucunda yap›lan tetkik ve muayenesi sonucunda HBS tan›s› tedavisinde L-dopa (125 mg/gün) kullan›lm›flt›r. Yaklafl›k 4 ayl›k ta-kip süresince ilk haftadan itibaren olumlu yan›t al›n-m›flt›r. Geri tepme (rebound) ve güçlendirme (aug-mentasyon) gözlenmemifltir. HBS-fiDÖ ve PUKI de-¤erleri tablo-1’de gösterilmifltir.

Olgu-3’ün yap›lan tetkikler sonucunda hemoglo-bin, hematokrit eksikli¤i ve serum ferritin düflüklü¤ü-nün tespit edilmesi sonucunda genel dâhiliye konsül-tasyonu yap›larak, demir eksikli¤i anemisine yönelik tedavi bafllanm›flt›r. Yan› s›ra tedaviye klonazepam (2mg/gün) eklenmifl ve 3. haftadan sonra olumlu ya-n›tlar al›nm›flt›r. 6.haftadan sonra klonazepam azalt›-larak kesilmifltir. 12. haftada flikâyetlerinde %60 ora-n›nda azalma olan olgu-3’ün klinik seyir içinde

HBS-fiDÖ ve PUKI de¤erleri tablo–1’ de gösterilmifltir

TARTIfiMA

HBS’nin kognitif fonksiyonlar›, yaflam kalitesini ve özellikle uykuyu, olumsuz yönde etkiledi¤i birçok araflt›rmada gösterilmifltir (Allen ve ark. 2002, Abetz ve ark. 2004). HBS sâdece can s›k›c› olmakla, ciddi me-dikal tedavi gerektirecek kadar de¤iflen genifl bir flid-det aral›¤›na sâhiptir (Allen ve ark. 2005).

HBS tedavisinde en önemli amaç, en düflük risk ile en fazla yarar›n sa¤lanmas›d›r. Tedaviye bafllamadan önce, HBS’na neden olabilecek hastal›klar sorgulan-mal›, idiyopatik/ semptomatik form ay›rt edilmelidir. Semptomatik HBS, nörolojik veya primer uyku bo-zuklu¤una ba¤l› olarak ortaya ç›kar. Bunlardan demir eksikli¤i, üremi, romatoid artrit, diyabetes mellitus, periferik nöropati, radikülopati veya miyelopatiler ve spinal kord tutulumu ile giden multipl skleroz en s›k nedenler olarak say›labilir (Allen ve Earley 2000). Ön-celikle altta yatabilecek hastal›klar›n tedavisi yap›lma-l›d›r. Böylece tam bir düzelme sa¤lanabilece¤i gibi ge-rekli olan ilâç dozunun azalt›lmas› da mümkün olabi-lir (Kaynak 2007). Ayr›ca, bu hastalarda nikotin, kafe-in, alkol, antipsikotik, antidepresanlar, antihistaminik-ler, antiemetikler ve so¤uk alg›nl›¤› için kullan›lan ilâçlar gibi HBS bulgular›n› artt›ran maddelerden ka-ç›n›lmas› gerekmektedir.

Olgu-1’de tan› olarak HBS + uykuda korku bozuk-lu¤u birlikteli¤i düflünülmüfltür. Yap›lan muayene ve tetkikler sonucunda HBS’nin idiyopatik tip oldu¤u so-nucuna var›lm›flt›r. Polisomnografik çal›flma yap›la-mad›¤›ndan, HBS ile uykuda periyodik hareket bo-zuklu¤unun (UPHB) ay›r›c› tan›s› yap›lamam›flt›r. Hastan›n uykuya dald›ktan sonraki ilk bir saat içinde yaflad›¤› 盤l›k atma ve a¤lama flikâyetleri nedeniyle uykuda korku bozuklu¤u tan›s›n› da karfl›lad›¤› düflü-nülmüfltür. Hastada daha önceden var olan HBS

flikâ-Tablo1: Hastalar›n HBS-fiDÖ ve PUK‹ sonuçlar›n›n klinik seyir süreci içindeki de¤iflimleri

Bayan K Bay S Bayan A

HBS-fiDÖ PUKI HBS-fiDÖ PUKI HBS-fiDÖ PUKI

1.Görüflme 34 13 27 10 24 8

2.Görüflme *3.hafta 28 9 *2.hafta 19 8 3.hafta 20 6 3.Görüflme *6.hafta 26 7 *5.hafta 10 5 6.hafta 16 6

4.Görüflme *8.hafta 22 7 *8.hafta 8 4 8.hafta 13 5

5. Görüflme *10.hafta 18 6 *11.hafta 8 3 11.hafta 10 4

6. Görüflme *14.hafta 12 6 *16.hafta 6 3 ---

---7. Görüflme *18.hafta 14 6 --- --- ---

(4)

yetlerinin, mirtazapin (30mg/gün) kullanmaya baflla-d›ktan sonra artm›fl olmas›, literatürle uyumludur. Birçok araflt›rmada mirtazapin kullan›m›n›n HBS’nu provoke etti¤i veya var olan flikâyetleri daha çok art-t›rd›¤› bildirilmektedir (Kim ve ark. 2008, Rottach ve ark. 2008). Bu nedenle olgu-1’de öncelikle mirtazapin tedavisi kesildi. Literatürde HBS’nun di¤er uyku bo-zukluklar› ile s›kl›kla birliktelik gösterdi¤i bildirilmifl-tir. Yap›lan çal›flmalar HBS’li hastalar›n %85’inde UPHB de bulundu¤unu göstermektedir (Montplaisir ve ark. 1994). Bununla birlikte, narkolepsi-katapleksi sendromu (Witting ve ark. 1983) ve REM [rapid-eye-movement] uykusu davran›fl bozuklu¤u (Schenk ve Mahowald 1992) da HBS’na efllik etti¤i bildirilen di¤er uyku bozukluklar›d›r. Yap›lan literatür taramas›nda Olgu-1’de oldu¤u gibi HBS’nun uykuda korku bozuk-lu¤u ile komorbid olmas› durumuna rastlanmam›flt›r. Olgu-2’de Yap›lan muayene ve tetkikler sonucun-da HBS’nin idiyopatik tip oldu¤u sonucuna var›lm›fl-t›r. Semptomatik tip oldu¤unu destekleyecek bulgu el-de edilememifltir. Polisomnografik çal›flmas› yap›la-mad›¤›ndan UPHB tan›s›n›n ay›r›c› tan›s› yap›lama-m›flt›r.

HBS semptomlar› gebeli¤in özellikle ilk aylar›nda belirgin olarak artar ve hâttâ gebelik bu hastal›¤›n or-taya ç›kmas›na neden olabilir. Ülkemizde yap›lan bir çal›flmada gebelikte HBS görülme s›kl›¤›n›n %19 oldu-¤u bildirilmifltir (fiahin ve ark. 2007).

Olgu-3’te de hâmilelik s›ras›nda HBS semptomla-r›n›n görülmesi literatürle uyumludur. Yan› s›ra âilesel yatk›nl›¤›n›n olmas› nedeniyle, olgu-3’te idiyopatik semptomatik ay›r›m›n› yap›lmas›n›n çok güç oldu¤u ortadad›r. Hastan›n genç olmas›, HBS âile öyküsü ol-mas›na ra¤men hâmilelik s›ras›nda flikâyetlerinin or-taya ç›kmas› ve hâlen demir eksikli¤ini destekler bul-gular›n bulunmas› nedeniyle tedaviye dopaminerjik ilâçla bafllanmam›flt›r.

Özellikle yafll› hastalarda ferritin düzeyi ve HBS fliddeti aras›nda ters yönde anlaml› bir iliflki oldu¤u, ferritin düzeyi 45-50mcg/L’nin alt›nda olan hastalara demir replasman›, hastalar›n ço¤unlu¤unda fayda sa¤lam›flt›r (Kolster ve ark. 2004, O’Keeffe 2005). Ben-zodiyazepinler ve özellikle klonazepam semptomlar-da oldukça belirgin düzelmeye neden olmakla birlik-te, ba¤›ml›l›k ve tolerans yan etkileri nedeniyle ancak sürekli tedavinin gerekmedi¤i genç hastalarda alev-lenme dönemleri s›ras›nda k›sa sureli tedavi seçene¤i olarak düflünülmelidir (Schenk ve Mahowald 1996, Acar ve Gencer 2005).

HBS görünür bir nedeni bulunmayan idiyopatik bir hastal›k olarak veya s›kl›kla demir eksikli¤ine,

ge-beli¤e veya kronik böbrek hastal›¤›na efllik eden semptomatik bir sendrom olarak tan›mlanmaktad›r. Bununla birlikte, bu sendrom ayn› zamanda altta ya-tan genetik ve/veya çevresel faktörlerin bulundu¤u karmafl›k bir bozukluk olarak da tan›mlanabilir (Tren-kalder ve ark. 2005).

Ayn› âileden üç kiflide HBS belirti ve bulgular›n›n gözlenmesi, olgu-1’de HBS’na komorbid uykuda kor-ku bozuklu¤u olmas›, ayn› olguda mirtazapin ile flikâ-yetlerinde alevlenme oldu¤unun tesbit edilmesi, olgu-3’de demir eksikli¤i anemisinin birlikte bulunmas› gi-bi faktörlerin gi-bir arada bulunmas›, bu âilesel olgular›n klinik seyrini literatür eflli¤inde tart›fl›lmas›n› düflün-dürmüfltür.

SONUÇ

Sonuç olarak genetik ve çevresel faktörlerin yol aç-t›¤› veya provoke etti¤i kompleks bir hastal›k olan HBS, tan› koymadaki eksikliklere ra¤men dikkatli bir yaklafl›mla daha s›k tesbit edilebilmektedir. Uyku problemleri nedeni ile poliklini¤e müracaat eden has-talarda ayr›nt›l› hastal›k öyküsü al›n›rken mutlaka HBS kriterlerinin sorgulanmas› gereklidir. HBS tesbit edilen hastalarda yüksek otozomal dominant geçifl düflünülerek âilenin bir bütünlük içinde ele al›nmas› önemli bir unsur olarak dikkat çekmektedir.

KAYNAKLAR

Abetz L, Allen R, Follet A, Washburn T, Earley C, Kirsch J, et al (2004) Evaluating the quality of life of patients with restless legs syndrome. Clin Ther; 26: 925-935.

Acar S, Gencer AM (2005) Huzursuz bacak sendromunda güncel tedavi. Romatizma; 20: 2.

Allen RP, Abetz L, Washburn T, Earley CJ (2002) The impact of restless legs syndrome (RLS) on sleep and cognitive func-tion. Eur J Neurol; 9(suppl 2): 50.

Allen RP, Earley CJ (2000) Defining the phenotype of the restless legs syndrome (RLS) using age-of-symptom onset. Sleep Med; 1: 11-19.

Allen RP, Walters AS, Montplaisir J (2005) Restless legs syn-drome: prevalence and impact. REST General Population Study. Arch Int Med; 65: 1286-1292.

Desautels A, Turecki G, Montplaisir J, Xiong L, Walters AS, Eh-renberg BL, et al. (2005) Restless legs syndrome: confir-mation of linkage to chromosome 12q, genetic heterogeneity, and evidence of complexity. Arch Neurol;62(4):591-6. Ekbom KA. (1945)Restless Legs. Acta Med. Scand Suppl.; 158:

1-123.

Kaynak DK (2007) ‹nsomni Yak›nmas› Ard›nda Yatan Uyku Bozukluklar›; huzursuz bacak sendromu ve uykuda periyo-dik hareket bozuklu¤u. Noropsikiyatri Arflivi; 44: 95-100. Kim SW, Shin IS, Kim JM, Park KH, Youn T, Yoon JS. (2008)

Fac-tors potentiating the risk of mirtazapine-associated restless legs syndrome. Hum Psychopharmacol.; 23: 615-617.

(5)

Kolster KS, Trenkwalder C, Fogel W, Greulich W, Hahne M, Lac-henmayer L, Oechsner M, Oertel WH. (2004) Restless legs syndrome-new insights into clinical characteristics, pat-hophysiology and treatment options. J Neurol; 251 (suppl 6): 39-43.

Montplaisir J, Godbout R, Pelletier G, Warnes H. (1994) Restless legs syndrome and periodic movements during sleep. Prin-ciples and Practice of Sleep Medicine, 2nd Edition, Philadelphia: WB Saunders: 589-597.

O’Keeffe ST. (2005) Iron deficiency with normâl ferritin levels in restless legs syndrome. Sleep Med; 6: 281-282.

Original article. (2003) Validation of international restless legs syndrome study group rating scale for restless legs syn-drome. Sleep Med.; 4: 121-132.

Rottach KG, Schaner BM, Kirch MH, Zivotofsky AZ, Teufel LM, Gallwitz T, Messer T. (2008) Restless legs syndrome as side effect of second generation antidepressants. J Psychiatr Res.; 43: 70-75. Epub 2008 May 12

Schenk CH, Mahowald MW. (1992) Motor dyscontrol in nar-colepsi: Rapideye- movement (REM) sleep without atonia and REM sleep behavior disorder. Ann Neurol; 32: 3-10. Schenk CH, Mahowald MW. (1996) Long-term, nightly

ben-zodiazepine treatment of injurious parasomnias and other disorders of distrupted nocturnal sleep in 170 adults. Am J Med; 100: 333-338.

fiahin F K, Köken G, Coflar E, Solak Ö, Saylan F, Fidan F, Ünlü M. (2007) Gebelerde Huzursuz Bacak Sendromu S›kl›¤›. Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derne¤i Dergisi; 4: 246- 249. Trenkalder C, Paulus W, Walters AS. (2005) Restless Legs

syn-drome. Lancet Neurol; 4: 465-475.

Winkelmann J, Wetter TC, Collado-Seidel V Gasser T, Dichgans M, Yassouridis A, et al. (2000) Clinical characteristics and fre-quency of the hereditary restless legs syndrome in a popula-tion of 300 patients. Sleep; 23: 597-560.

Witting R, Zorick F, Piccione P. (1983) Narcolepsy and disturbed nocturnal sleep. Clin Electroencephalogr; 14: 130-134.

Referanslar

Benzer Belgeler

Özellikle ebced hesabı denildiği zaman akla ilk gelen tarih düşürme olduğu için zaman içinde söz konusu iki terim birbirlerinin yerine dahi kullanılır

Olgular›m›zda MUKH tan›s›; saç kayb›n›n do¤ar do¤maz belir- gin olmas› ve püberteye do¤ru art›fl göstermesi, jeneralize hipotrikozun varl›¤›, t›rnaklar, difller

rofik, çevresi keratozik, deriden kalk›k, halka flekilli bir kenarla çevrili lezyon (fiekil 3), suprapubik bölgede 1 cm çap›nda, deriden kabar›k, keskin s›n›rl›,

Anti-HBs pozitif olan hastanın siroz etiyolojisi açısından incelemek amacıyla özgeçmişi irdelendiğinde; 19 yıl önce yapılan biyopsinin siroz olarak rapor edildiği

Bu kriterlerin validasyonu uzun vadede izlenen ayn› kohorta iki farkl› tan›m›n – burada ATPIII ve TEKHARF tan›mlar› olarak geçecektir – uygulanmas›

Prospective validation in identical Turkish cohort of two metabolic syndrome definitions for predicting cardiometabolic risk and selection of most appropriate

Bu çalışmada tibia üst uçta yerleşimli osteoid osteoma olgusunda eksizyon sonrası kliniğin tamamen kaybolduğu izlenen ancak 7 yıl sonra aynı odakta yineleyen osteoid

Beytepe Asker Hastanesi’ne 01 Haziran 2011- 31 Mayıs 2013 tarihleri arasında çeşitli nedenlerle başvuran ve HBs Ag, Anti-HBs, Anti-HBc total, Anti-HCV tetkikleri istenen toplam