• Sonuç bulunamadı

TÜM YÖNLERİYLE TERÖR

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "TÜM YÖNLERİYLE TERÖR"

Copied!
103
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BAfiKENT ÜN‹VERS‹TES‹

STRATEJ‹K ARAfiTIRMALAR MERKEZ‹ KANAL B

ORTAK PROGRAMLARI

TÜM YÖNLER‹YLE TERÖR

Yay›na Haz›rlayan Dr. Ahmet Zeki Bulunç

ISBN: 978-975-8571-34-5 May›s 2009

(2)
(3)

TÜM YÖNLER‹YLE TERÖR

(B‹R‹NC‹ PROGRAM)

(4)
(5)

PROGRAM SUNUCUSU

MET‹N KAYIHAN

Kanal B Haber Müdürü

KATILIMCILAR

Prof. Dr. ABDÜLKAD‹R VARO⁄LU

Baflkent Üniversitesi

Stratejik Araflt›rmalar Merkezi Müdürü

Doç. Dr. CELALETT‹N YAVUZ

TÜRKSAM Baflkan Yard›mc›s›

E. Org. Dr. ED‹P BAfiER

Yeditepe Üniversitesi Ö¤retim Görevlisi

E. Tümg. ARMA⁄AN KULO⁄LU

ORSAM Bafldan›flman›

Beykent Üniversitesi Stratejik Araflt›rmalar Merkezi Dan›flman›

Prof. Dr. ABDÜLKAD‹R ÇEV‹K

Ankara Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dal› Baflkan› Politik Psikoloji Derne¤i Baflkan›

ERCAN Ç‹TL‹O⁄LU

Bahçeflehir Üniversitesi Stratejik Araflt›rmalar Merkezi Müdürü

Tarih: 3 May›s 2009 Saat:11.00 Yer: Kanal B Stüdyosu

(6)
(7)

MET‹N KAYIHAN (Kanal B Haber Müdürü)- Kanal B’den iyi pazarlar.

Say›n seyirciler; artan sald›r›lar, suikast giriflimleri ve annelerin, babalar›n feryatlar›. Bugün yeniden t›rmanan terörü konuflaca¤›z. Terörün geldi¤i noktay›, ne yap›lmas› gerekti¤ini uzmanlarla de¤erlendirece¤iz.

Ben önce sizlere konuklar›m› tan›tay›m: Baflkent Üniversitesi Stratejik Araflt›rmalar Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdülkadir Varo¤lu, Ankara Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dal› Baflkan› ve Politik Psikoloji Derne¤i Baflkan› Prof. Dr. Abdülkadir Çevik, Ortado¤u Stratejik Araflt›rmalar Merkezi (ORSAM) ve Beykent Üniversitesi Bafldan›flman› Say›n E. Tümgeneral Arma¤an Kulo¤lu, TÜRKSAM Baflkan Yard›mc›s› Doç. Dr. Celalettin Yavuz, Yeditepe Üniversitesi’nden E. Orgeneral Dr. Edip Bafler. Bir de telefon konu¤umuz olacak; Ercan Çitlio¤lu Bahçeflehir Üniversitesi Stratejik Araflt›rmalar Merkezi Baflkan›. Hepinize hofl geldiniz diyorum.

Konu uzun, konu derin o yüzden de “programa haz›rlan›rken, neresinden bafllamal›y›m?” noktas›nda çok tereddüt geçirdim. Niye buraya geldi¤i, ele alsak, devam ettirsek, saatler, hatta günler sürecek. O yüzden, uygun görürseniz, terörün flu anki içinde bulundu¤u ve flu an geldi¤imiz noktay› konuflal›m ve Say›n Varo¤lu sizden bafllayal›m efendim.

Prof. Dr. ABDÜLKAD‹R VARO⁄LU (Baflkent Üniversitesi Stratejik Araflt›rmalar Merkezi Müdürü)- Teflekkürler.

Geçti¤imiz hafta kaybetti¤imiz flehitlerimize tanr›dan rahmet ve yak›nlar›na baflsa¤l›¤› diliyorum. Türkiye, özellikle son 25 y›ld›r sürekli bir gerilme, gevfleme yap›s› içerisinde hayat›n› sürdüren bir ülkeye dönüfltü. Tabii terörle ilgili de¤erlendirme yaparken, olay›n kuramsal yan›na bakmakta yarar var. Asl›nda terör dünya için, insanl›k için yeni bir fley de¤il, ama sürekli çehre de¤ifltirerek, do¤as› gere¤i geliyor ve ülkemizde de 1984’ten itibaren çok yo¤un bir flekilde yaflanan bir süreç. Tabii, bu arada önemli k›r›lma noktalar›ndan birisi 11 Eylül olaylar›yla birlikte dünya, terörün sadece yerel olarak yaflanan, Türkiye’ye özgü bir sorun olmad›¤›n› keflfetti ve bu yönde daha farkl› de¤erlendirmeler ve yaklafl›mlar geliflmeye bafllad›.

Ülkemizin genel yaflad›¤› süreci çok k›saca ifade etmek gerekirse, asl›nda yap›lan çeflitli analizler 1984-85’ten itibaren befler y›ll›k dilimler halinde ele al›nabilece¤ini gösteriyor. Bunlardan 1985-90 aras›nda bir silahl› propaganda ve geliflim dönemi var. 1990-95’te terör örgütünün büyümesi söz konusu. Sonra 1995-2000’de bir düflüfl, küçülme söz konusu. 2000-2005 aras›nda

(8)

çeflitli bireysel veya ara s›ra ortaya ç›kan geliflmelere ra¤men bir marjinalleflme söz konusu, ama 2005-2009 aras›nda aç›kças› bir yeniden düzenlenme, farkl›laflma ve hatta o ifadeyi özellikle kullanmak istiyorum, terör örgütünün “asimetrik tehdit” anlam›nda ele al›nmas› gererken sürecin parças› olabilme iddias› var.

Bu yap› içerisinde bakt›¤›m›zda, asl›nda terör örgütünün kendine özgü tan›mlad›¤› birtak›m aflamalar var. Marksist söylemden gelen stratejik savunma sonras›, stratejik dengenin kurulmas› ve benzeri. Ancak, bunun d›fl›nda birtak›m geliflmeler de söz konusu. Çünkü terör örgütü, stratejisini bafllang›çtan itibaren ortaya koydu¤u hedef do¤rultusunu asla de¤ifltirmiyor. Yani, bölücü terör örgütü olarak, ülkenin bölünmesine dönük iddias›n› sürdürüyor.

Bu arada bu iddias›n› de¤ifltirmemesine karfl›l›k, taktik düzeyde uygulad›¤› önlemleri, uygulad›¤› birtak›m faaliyetlerde de¤ifliklikler yapabiliyor. Bu, tabii tamamen asimetrinin ortaya ç›kard›¤› avantaj› kullanmak biçiminde gerçeklefliyor; vur-kaç taktikleriyle gerçeklefliyor.

Burada tabii, önemli noktalardan birisi de geleneksel bir çat›flma söz konusu olmad›¤› için, ahlâk ve benzeri birtak›m ilkelerden bahsetmek pek söz konusu olam›yor.

Bu çerçevede ele al›nca, flunu da söylemek mümkün: Terör örgütü asl›nda amac›n› de¤ifltirmedi¤i gibi, yöntemlerinde meydana getirdi¤i küçük de¤iflikliklerle bildi¤i istikâmette devam ediyor. Peki, biz niye baz› konularda farkl› alg›lamalarla karfl› karfl›ya kalabiliyoruz? Ben geçenlerde, Aktütün bask›n›ndan sonra yaflanan ve söylenenleri flöyle bir tekrar geriye do¤ru inceledim. Aç›kças›, biz reaktif bir yap›da davran›yoruz. Ülkemizin güvenlik kuvvetleri terörle bafla ç›kma konusunda inan›lmaz mesafe kat ediyor ve ö¤renme kapasitesine sahip. Çok de¤iflik boyutlarda, teknolojisiyle, birtak›m di¤er taktik ve teknikleriyle.

Biz terörü alg›lama konusunda toplumsal anlamda bir genel anlay›fl gelifltiremiyoruz. Hep reaktif birtak›m tepkiler gösteriyoruz; yani bir fley gelifliyor, biz buna karfl› reaksiyon ve olabileceklere iliflkin birtak›m de¤erlendirmeler yapmaya çal›fl›yoruz. Son zamanda ortaya ç›kan birtak›m geliflmeleri flöyle k›saca gözden geçirince, mesela terör örgütü tafleronunu, niteli¤ini de¤ifltirme e¤ilimine girdi. DHKP-C’yi kullan›yordu. Sonra bu birazc›k PKK’n›n holdingleflti¤ini de gösteriyor. ‹flletmecilik literatüründe bu vard›r. D›flar›dan temin yerine, kendi teflkilat›n›, örgütünü kurma e¤ilimi. Karargâh örgütü, devrimci karargâh örgütü gibi yap›lanmaya gidiyor.

(9)

Bu tabii, bizim Türkiye Cumhuriyeti olarak alg›lay›p, önceden birtak›m önlemler almam›z gereken bir geliflme. Öte yandan bak›yoruz ki, kaç gündür gazetelerde terör örgütünün asla hedef de¤ifltirmedi¤ini ortaya koyan, bir aftan bahsediliyor, aff›n kapsam›ndan bahsediliyor.

MET‹N KAYIHAN- Onun af bölümüne daha sonra girece¤iz. Ben hemen Say›n

Yavuz’a dönmek istiyorum. Çünkü o bir konferansa yetiflecek, buradan ayr›lacak. Terörle ilgili ne de¤iflti? Yani, Irak’›n kuzeyinde yeni bir yap›lanma ya da rollerde bir de¤iflme mi oldu? Say›n Varo¤lu’nun ortaya koydu¤u bir fley var. “Amac›n› de¤ifltirmedi ve yöntemde de çok büyük bir de¤ifliklik yok asl›nda” diyor. Peki, de¤iflen ne?

Doç. Dr. CELALETT‹N YAVUZ (TÜRKSAM Baflkan Yard›mc›s›)- Amaç

dedi¤i-miz zaman, bölücülük, ayr› bir devlet kurmak. Türkiye Cumhuriyeti’nden topraklar koparmak suretiyle ayr› bir devlet kurma olay› var.

Ben flimdi, sorunuza cevap vermeden önce flu anda PKK’n›n Türk güvenlik güçlerine verdirmifl oldu¤u flehitlerle ilgili rakamlardan bahsetmek istiyorum. fiu anda son olayla birlikte, 29 Nisan 2009 olay›yla birlikte 6105 flehide ulaflt›k. Bu, 1984 y›l›nda, daha dün gibi hat›rl›yorum ben o zaman Denizi Kuvvetleri’nde genç bir kurmay yüzbafl›yd›m ve Kuvvet Komutan› Zahit Atakan’›n Milli Güvenlik Kurulu toplant›lar›n›n bir y›l boyunca dosyas›n› ben haz›rlam›flt›m. Bu olay ç›kt›¤› zaman, sonbahar 1984’te hiç de böyle bir noktalara gelece¤i kimsenin akl›na gelmiyordu. Hatta hat›rlarsan›z, dönemin Baflbakan› Özal, “üç befl tane bald›r› ç›plak” diye bir fley söylemiflti.

Oradan nerelere geldik? Bakt›¤›m›z zaman, 6105 flehit var. Bunu özellikle birkaç rakamla belirtmek istiyorum: 1999’da 203’e düflmüfl. En fliddetli oldu¤u zaman, 1994’te 1077, buna karfl›l›k 1999’da 203, Öcalan’›n yakalan›fl› 2000’de 22, 2001’de 20, 2002’de 10 neredeyse minimize olmufl. Sonra 2003’ten itibaren art›fl var. O y›l 20 flehit, yani Irak’a Amerika'n›n müdahalesiyle birlikte. 2005’te 68, 2005’te 103, 2006’da 131, 2007’de 162, 2008’de 171, 2009 Ocak 1’den itibaren de toplam 23 kifli olmufl.

Böyle bir noktada 2002’de minimize edilmiflti dedik. Öcalan yakaland›ktan sonra özellikle hat›rlarsan›z o zamanlar da¤dakilerin önemli bir k›sm› teslim olmufltu; bir k›sm› Irak’›n kuzeyinde kalm›flt›. Ancak, Amerika'n›n Irak müdahalesiyle birlikte yeni bir durum ortaya ç›kt›. Bu durum neydi? Her ne kadar liderleri bafllar›nda de¤ilse bile yeniden bir umut ›fl›¤›, Irak’›n kuzeyinde kurulacak bir devletle ilgili. Yani, son 25-30 seneye bakt›¤›m›z zaman, ad›n› da koyal›m, ayr› bir “Kürt devleti” kurmak isteyen kimler vard› dedi¤imiz zaman, sahnede üç kifliyi görüyoruz. KYP ve KDP liderleri Talabani ve Barzani ve PKK’n›n elebafl›s› Abdullah Öcalan.

(10)

fiimdi, bu geçen süre içerisinde bakt›¤›m›zda, her ne kadar Talabani ve Barzani de iniflli-ç›k›fll› grafikler çizmifllerse de, yani kendi geliflmeleriyle ilgili inifller-ç›k›fllar olmuflsa da, bugün geldi¤imiz noktaya bakt›¤›m›z zaman, bir tanesi Irak’›n Cumhurbaflkan›, birisi de Irak’›n Kuzey Yönetiminin Baflkan›, kim ne derse desin.

Bir di¤eri üçüncüsü; ‹mral›’da. Böyle olunca, Hocam psikolog olarak daha iyi bilir; psikolojik olarak bu üçüncü grubun bunu kabulde zorlanacaklar›n› düflünüyorum. Özellikle de Irak’taki son geliflmeler dikkate al›nd›¤› zaman, Amerika Birleflik Devletleri çekilirken, Irak’›n kuzeyinde kurulmas› düflünülen devletle ilgili düflünceler yeniden baflka bir bahara kald›. O kald›¤› gibi, onunla birlikte Irak Kuzey Yönetiminin PKK terör örgütüne yapm›fl oldu¤u deste¤in de art›k kalmad›¤›n›, en az›ndan azald›¤›n› görüyoruz.

Bu konuda da Amerika Birleflik Devletleri’nin son aylarda sadece istihbarat deste¤i de¤il, Irak’›n Kuzey Yönetimine bu konuda da “ben buradan çekiliyorum, ben çekildikten sonra, Irak’›n istikrar› ve sizlerin istikrar› için güvenece¤iniz, s›¤›nabilece¤iniz en güvenli liman gene Türkiye” demifltir. Dolay›s›yla Irak Kuzey Yönetimi’nin Türkiye ile iyi geçinme mecburiyeti vard›r. Böyle olunca da Türkiye'nin istekleri bellidir. Irak’›n kuzeyinde yuvalanan PKK terör örgütünü destekleme, hatta onu söndürmede bana yard›mc› ol. Yard›mc› olacaklar›n› zannetmiyorum, olmayacaklard›r. Yani, daha iki y›l önce “Türkiye'ye verecek bir kedimiz bile yok” diyen Talabani tutup da bugün bunlar› vermez. Verirse, kendi içerisinde parçalanmalar, bölünmeler olabilir; ama destek de vermesi yeterlidir.

Bu noktaya geldi¤imizde, bir cümleyle bitiriyorum konuflman›n özünü. PKK lideri flu anda “Ben ‹mral›’day›m, ben bu dava u¤runa o kadar çal›flt›¤›m halde buraday›m, benim burada olmamam laz›m” diyor. Kardefli Osman Öcalan bir gazeteciyle bir röportaj yapm›fl: “Af ç›kt›¤›nda, Türkiye'ye dönüp, siyaset yapmak istiyorum” diyor. Yap›lacak siyaset belli. Yani, kesinlikle bir bölünme veya Anayasada flu anda Türk kamuoyunun hiç kabul edemeyece¤i ölçüde baflka isteklerde bulunuyor olabilir.

‹sterseniz flimdilik burada keseyim, gene devam ederim.

MET‹N KAYIHAN- ‹stanbul’a döneyim. Say›n Bafler birinci bölümdeki

söylediklerimizi san›yorum sonuna kadar dinlediniz, çünkü ben sizi orada not al›rken de gördüm. fiu anki terörün geldi¤i nokta konusunda siz neler söyleyeceksiniz efendim?

(11)

E. Org. Dr. ED‹P BAfiER (Yeditepe Üniversitesi Ö¤retim Görevlisi)- Efendim,

terörün geldi¤i nokta konusunda arkadafllar›m›n tabii ifadelerine kat›l›yorum. Özellikle, Say›n Varo¤lu’nun “toplumsal tepki” konusundaki ifadesi bana göre fevkalade önemlidir. Terörün geliflmesinde ve bugünlere gelmesinde önemli etkenlerden birisi olarak de¤erlendirdi¤im için, onun alt›n› çizmek istiyorum. ‹kincisi de; Irak’›n iflgaliyle, yani 2003’ten itibaren terör örgütünün marjinal hale gelmiflken, yeniden toparlan›p, yeniden güçlü bir terör unsuru olarak karfl›m›za ç›kmas›n› sa¤layan faktörün Amerika Birleflik Devletleri’nin bu bölgedeki temel politikas› oldu¤unu söylemek yanl›fl olmayacakt›r.

Amerika Birleflik Devletleri, bafllang›çta Irak'ta yapmamas› gereken bir yanl›fl› yapm›fl ve Irak iflgal harekât›n› maalesef oradaki bir etnik gruba dayand›rmaya çal›flm›flt›r; yani bir etnik grubu yan›na al›p, di¤erlerine karfl› bir harekât görüntüsü vermifltir. Dolay›s›yla da Irak iflgali, Irak harekât› böylesine kanl›, böylesine Irak halk› için fevkalade pahal›ya mal olan bir harekât olmufltur.

Bu arada tabii ki, bu harekât›n sonucunda Irak’›n kuzeyinde yerleflik PKK terör örgütü de yeniden bir canlanma olana¤› bulmufl, yeniden bir unut kazanm›fl. Az evvel di¤er arkadafl›m›n da ifade etti¤i gibi PKK için Irak’›n kuzeyinde meydana gelebilecek geliflmeler konusunda yeni bir umut do¤mufl. E¤er PKK terör örgütünün flimdiye kadar ortadan kald›r›lmas› için, Irak’›n kuzeyindeki varl›¤›n›n sonland›r›lmas› için, müttefikimiz Amerika Birleflik Devletleri üzerine düfleni yapm›fl olsayd›, yapmaya gönüllü oldu¤unu en az›ndan göstermifl olsayd› dahi, PKK terör örgütünün bugün gelmifl oldu¤u yeniden canlanma aflamas›na gelemeyece¤ini ben de¤erlendiriyorum. Oysa Irak'ta bütün her fley afla¤› yukar› Amerika Birleflik Devletleri’nin elindeydi. Irak'›n kuzeyindeki yönetimin PKK’y› desteklemesi, Amerika Birleflik Devletleri taraf›ndan bask› uygulanarak ortadan kald›r›labilirdi, sonland›r›labilirdi. Bütün bunlar yap›lmam›flt›r. Dolay›s›yla, bugün geldi¤imiz aflamada maalesef örgüt yeniden can yakan ve kitle halinde can yakan bir hale gelmifltir.

Bu elbette örgütün çok güçlü oldu¤unu gösteren emare de¤ildir. Onu da hemen iflaret etmek istiyorum. Bu, terörün kendi özünde olan niteliklerinden bir tanesidir. Az evvel Varo¤lu da ifade etti. Terör, ahlâki hiçbir s›n›rlamas› olmayan bir eylem türüdür. Dolay›s›yla, böyle bir anlay›flla yürütülen terör hareketinde her zaman, her yerde Ankara'da bir çarfl›ya bomba at›l›p, 16 vatandafl›m›z›n katledildi¤i gibi, buna benzer toplu öldürme olaylar›, toplu katliamlara rastlamak terörde her zaman mümkündür.

(12)

fiimdi, burada tabii terörün bugün bulundu¤umuz noktaya yeniden t›rman›fl›nda önemli etkenlerden bir di¤eri de kanaatimce terörün arkas›na bugün konulmufl oldu¤unu gördü¤ümüz ve maalesef çok aç›k bir biçimde de ifade edilmekte olan siyasi destektir. Terör örgütü bir yandan bu siyasi deste¤i arkas›nda görmekte, bir yandan da en az bunun kadar önemli olmak kayd›yla, terör örgütü finans kaynaklar› bak›m›ndan herhangi bir s›k›nt› yaflamamakta.

Uluslararas› ortamda, uluslararas› iliflkilerle halledilmesi gereken bu finans sorunu da halen halledilememifltir. PKK halen uyuflturucu, beyaz kad›n ticareti, silah ticareti gibi tüm uluslararas› suç teflkil eden “örgütlü suç” diye nitelendirilen yasad›fl› faaliyetlerle kazanm›fl oldu¤u kara paray› Avrupa'n›n bankalar›nda, çeflitli yerlerinde aklamak suretiyle, finans bölümlerine aktarmakta ve buradan her türlü silah›, teçhizat›, malzemeyi temin etme imkân›n› bulabilmektedir.

Soruyu flimdi sormak laz›md›r. Bu örgüt, bu kadar kendisiyle mücadele edildi; bu kadar zayiatlar verdirildi, bu kadar tahribata u¤rad›, buna karfl›n hâlâ bugün karfl›m›za oldukça modern silah sistemleriyle ç›k›p da katliamlar yapabiliyorsa, o zaman soru flu olmal› kanaatimce: Bu kadar silah›, bu kadar mühimmat›, bu kadar patlay›c›y› bu örgüt nereden, hangi parayla temin etmektedir? Bunlar› kesmeden, örgütün etkinli¤ini de daha evvelki marjinal seviyelere çekmek ve tamamen ortadan kald›rmak kanaatimce kolay olmayacakt›r.

Öncelikle bak›lmas› gereken nokta flu: Siyasi kararl›l›kt›r diye düflünüyorum. Sonra finans kaynaklar›n›n kurutulmas›d›r diye düflünüyorum ve bir de siyasi deste¤in mutlaka bir flekilde sonland›r›lmas›d›r diye düflünüyorum.

MET‹N KAYIHAN- Teflekkür ederim efendim.

Say›n Kulo¤lu, çok farkl› bir noktaya gelmeyi beklemek, zaten terörde de mümkün de¤il. Çünkü Say›n Bafler s›ralad›, e¤er siyas› deste¤ini kesmezseniz, finans›n› kesmezseniz, herhangi bir fley yapmak da mümkün de¤il. K›saca fluraya geliyor: Askeri önlemlerle baz› fleyleri almak mümkün de¤il. Bu ikinci bölümde bu konuyu çok ayr›nt›l› bir flekilde ele alaca¤›z, ama önce siz bu terörün geldi¤i noktada, Avrupa Birli¤i ve Amerika Birleflik Devletleri deste¤i konusunda neler söyleyeceksiniz?

E. Tümg. ARMA⁄AN KULO⁄LU (ORSAM Bafldan›flman› ve Beykent Üniversitesi SAM Dan›flman›)- Evet, birkaç konu söylendi. Ancak, birkaç

kilometre tafl› var. Ben bunlar›n üzerinde durmak suretiyle özet olarak ifade etmeye çal›flay›m. Bir kere terör toplum üzerinde bask›, korku, ac› ve endifle

(13)

yaratmak suretiyle, toplumun devlete karfl› olan güvenini ortadan kald›rmak ve devleti zafiyete u¤ratmakt›r.

Böyle bir hareketin, dolay›s›yla terörün hedefi devlettir; kulland›¤› toplumdur. Araçt›r, ama amaç devleti zay›flatmakt›r ve her terör örgütünün de mutlaka bir siyasi hedefi vard›r.

Bu noktadan hareketle, bizde terör Marksist-Leninist ak›mla bafllam›flt›r. 1961’de o anayasan›n vermifl oldu¤u özgürlük ve demokratik ortamdan istifadeyle, o özgürlüklerden istifadeyle yeflerme imkân› bulmufltur. Bu, 1970’e kadar bir toparlanma, haz›rl›k dönemi geçirmifl. 1970-80 aras›nda eylem dönemi geçirmifltir. 1980’de askeri müdahaleyle durmufltur. 1980’den 1984’e kadar herhangi bir hadise olmam›flt›r, çünkü askeri idare vard›r. 1984’ten itibaren askeri idarenin etkisi kalkmaya bafllay›nca, tekrardan gün yüzüne ç›km›flt›r. PKK terör örgütüne bir noktada görevi devretmifltir. PKK terör örgütü de 1970-80 aras›nda haz›rl›k safhas›n› bulmufl, 1980-84’te bir hareket yapamam›fl, 1984’ten itibaren de hepimizin gündemine gelen bir durum ortaya ç›km›flt›r.

1984’ten 1999’a kadar önce yükselen bir grafik izlemifl. Biraz önce de Hocam›n ifade etti¤i gibi 1995’ten 1999’a kadar da, bir alçalan grafik izlemifl ve 1999’da minimum noktaya gelmifltir. 1999 y›l›na geldi¤imiz zaman, terör Türkiye’nin gündeminden düflmüfltür. Ne zamana kadar? 2004 yaz›na kadar. Peki, 1999’dan 2004’e kadar olan zaman içerisinde neler olmufltur? Bakt›¤›m›z zaman, 1999-2002 aras›nda pek bir fley olmam›flt›r. Ama 2002 y›l›ndan itibaren Türkiye'nin Avrupa Birli¤i’ne 1999’da aday ülke olmas›. 2002’de bu konunun, yani Avrupa Birli¤i konusunda ilerleme kaydedilmesi hususunda afl›r› flekilde bir heyecanla gündeme getirilmesi. 2002’den 2004’e kadar olan zaman içerisinde de bunlarla ilgili ç›kan ilerleme raporlar›, Avrupa Birli¤i’nin istekleri, Kopenhag Kriterlerinin Türkiye üzerindeki etkileri, terör örgütünde yeniden bir eylem yapabilme imkân› ortaya ç›kartm›fl ve eylem yapt›¤› takdirde, isteklerini yeniden gündeme getirebilece¤ini; Avrupa Birli¤i’nin de bu konudaki istekleriyle birleflmek suretiyle konunun hem terör, hem de siyasi aya¤›n› beraber yürütmek suretiyle, etnik baza dayal› bölücülük faaliyetinin çok daha iyi bir imkân ortaya koyabilece¤ini düflünmüfl ve buna göre hareket etmifltir.

2003 y›l›nda bunun üstüne üstlük bir de Amerika Birleflik Devletleri’nin Irak'› iflgali konusu ortaya ç›k›nca, Irak'›n kuzeyinde bir boflluk ortaya ç›km›fl, terör örgütü de bu boflluktan yararlanarak, çok iyi bir flekilde organize olmak, lojistik deste¤ini almak, finans deste¤ini almak, e¤itim imkân› bulmak, terör

(14)

faaliyetlerini organize etme ve uygulama imkân›n› elde etmifltir. 2004 yaz›ndan itibaren de eylemlere bafllam›flt›r ki, müzakere süreci, Avrupa Birli¤i müzakere süreciyle de bir noktada üst üste oturan bir durumdur.

Demek ki, terörün yeniden t›rmanmas›n›n sebebi birincisi; Amerika Birleflik Devletleri’nin Irak'› iflgali ve Irak’›n kuzeyinde yarat›lan o boflluk, o boflluktan istifadeyle rahat bir flekilde haz›rl›k yapmas› ve Avrupa Birli¤i müzakere sürecine do¤ru giden konumun ortaya ç›kmas›yla Avrupa Birli¤i’nin Türkiye üzerinde birtak›m isteklerde bulunmas› ve her etnik grubu bir az›nl›k olarak kabul etme yolundaki bask›lar› ve siyasi alanda onlara imkân vermesi konusu ön plana ç›km›flt›r.

Bütün bunlar›n yan›nda, Irak'›n kuzeyindeki yap›n›n Amerika Birleflik Devletleri’nin iflgali s›ras›nda ABD’ye yapm›fl oldu¤u yard›m, Irak'›n kuzeyinde de daha de¤iflik bir ortam yaratm›fl ve Irak'›n kuzeyindeki yap› bir Kürt devleti kurma hevesini ortaya koymufl, Amerika Birleflik Devletleri’nin deste¤iyle bu hevesin içerisinde PKK’y› da bir aktör olarak görmüfltür.

Dolay›s›yla, PKK üzerinde de bir koruyucu, bir himaye, bir destek görevi de icra etmeye bafllam›flt›r. Dolay›s›yla, terörü destekleyen faktörlerin bir tanesi Amerika, bir tanesi Avrupa Birli¤i iken, bir taraftan da Irak’›n kuzeyindeki yap›n›n kendisi ortaya ç›km›flt›r.

Bütün bunlar›n yan›nda ve böyle bir ortamdan istifade etmek isteyen, Türkiye'deki etnik esasa dayal› bölücülük siyaseti yapmak isteyen güçler de ortaya ç›k›nca, bu sefer Türkiye PKK’yla birlikte befl yerden PKK bizim iç siyaset, bölücü siyaset, AB, ABD ve Irak'›n kuzeyi befl yerden etnik esasl› bölücülük ve bölücü terörle karfl› karfl›ya kalm›fl ve kuflatma alt›na girmifltir. fiimdi ne oldu? 2007’ye kadar, 2004-2007 aras›nda yeniden t›rmand›. 2007’de en son Da¤l›ca bask›n›nda bu ifl üst noktaya gelince, Türkiye Cumhuriyeti Devleti halk›n tepkilerini art›k karfl›layamaz duruma geldi. Halk büyük bir infial içerisinde, büyük bir tepki içerisinde. Bütün melanet Irak’›n kuzeyinden geliyor, Irak’›n kuzeyine karfl› bir fley yap›lam›yor; Amerika Birleflik Devletleri buna mani oluyor.

Amerika’ya, yan›lm›yorsam 5 Kas›m 2007’de gidildi, Say›n Baflbakan Bush’la oturdu ve görüfltü. Aynen bu kay›tlarda yoktur, bir yerde de yazmaz, ama ç›kan sonuç fludur: “Ben halk›n tepkisini dindirmek mecburiyetindeyim” söyledi¤i konu budur. “Siz, birlikte PKK terör örgütüne karfl› bir fley yapmad›¤›n›z takdirde Irak'›n kuzeyinde, bunu Türkiye olarak, müstakil olarak kendi inisiyatifimizde yapmak mecburiyetinde kalaca¤›z bu da

(15)

Türk-Amerikan iliflkilerini, zaten kötü olan iliflkilerini çok daha kötü duruma getirecek ve bir daha belki telafisi imkâns›z bir noktaya getirecek, onun için bu konuda bir anlaflal›m, bir mutabakata varal›m. Biz buraya mutabakat içerisinde bir müdahalede bulunal›m” denmifltir.

‹flte, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden de al›nan yetkiyle birlikte hava operasyonlar›n›n bafllamas›, orada, zaten yetki al›nm›fl vaziyette gidilmifltir ki, güç kazans›n diye. Ondan sonra yap›lan koordinasyonlarla bu ifl bafllam›flt›r. Burada PKK’y› zaten Amerika Birleflik Devletleri de bir maksatla kullanm›flt›r. Hangi maksatt›r o? PKK Türkiye'nin Irak'›n kuzeyindeki yap›y› tehdit olarak gördü¤ünü, Amerika Birleflik Devletleri Irak'›n kuzeyindeki yap›y› Türkiye'nin tehdit olarak gördü¤ünü biliyor.

Bir de bunun üzerine PKK terörü de oradan kaynaklan›yor. Bundan da istifadeyle, Irak'›n kuzeyindeki yap›y› acaba Türkiye'ye bir zarar verir mi diye Amerika Birleflik Devletleri’nin endiflesi var. Onun için, PKK’n›n Türkiye'yi rahats›z etmesine müsamaha ediyor ki, Türkiye mecbur kals›n ve beraber bir mutabakat çerçevesinde Irak'›n kuzeyindeki müdahaleler PKK’ya karfl› yap›ls›n ki, Türkiye de Irak'›n kuzeyindeki yap›ya dokunmas›n. Yani, Türkiye'nin Irak’›n kuzeyindeki yap›ya dokunmamas›, ona zarar vermemesi, onunla bir iletiflim ve diyalog içerisine girmenin karfl›l›¤›nda, PKK’yla mücadeleye ortak olma konusunu ortaya ç›kartm›flt›r.

Amerika aç›s›ndan PKK orada görevini bir noktada tamamlam›flt›r. Ama ‹ran’a karfl› baflka bir flekilde kullanmas› yine gündemdedir. Gerekti¤inde yeniden canland›r›p, Türkiye'ye karfl› e¤er baflka bir fley olursa gündemdedir. Biraz afla¤›ya do¤ru çekmifltir, ama ortadan da kalkmam›flt›r. O günden beri Türkiye de PKK’yla mücadelesine, ABD’yle mutabakat içerisinde Irak'›n kuzeyinde, kendi inisiyatifiyle de Türkiye içerisinde devam etmektedir. Bu çerçevede hakikaten PKK terör örgütü büyük bir yara alm›flt›r, büyük zayiat vermifltir. Lojistik tesisleri zarar görmüfltür.

Finans kaynaklar›nda pek fazla kesinti oldu¤unu ifade etmek biraz zordur. Ama da¤a ç›k›fllarda biraz belki azalma da olmufl olabilir. Bütün bunlardan dolay› PKK biraz da iç meselelerinden dolay›, liderlik savafl›ndan dolay› da bölünme tehlikesine do¤ru da gitmifltir, zay›flam›flt›r.

Bir örgütün zay›flamas›, onun eylemsiz kalmas›n› da gerektirmez. Çünkü terör örgütleri eylem yapt›kça, yaflamak mecburiyetindedir. Varl›¤›n› ispat etmek durumundad›r. Aktif olarak eylem yapmaz, yani o eskiden oldu¤u gibi mangalar, tak›mlar, gruplar halinde, askeri birliklere sald›rmaz, konvoylara sald›rmaz, ama pasif olarak riski en az, ancak sansasyon yaratmas› en fazla

(16)

hadiseleri kendisine seçer ve dolay›s›yla may›n konusu, tahrip konusu, flehirlerde canl› bomba konusun ön plana ç›kartmak suretiyle, gündemdeki yerini korumufltur.

fiu anda geldi¤imiz durum bu.

MET‹N KAYIHAN- Geldi¤imiz durumu tam bir noktaya koyduk. Ondan sonra

ben hemen bu iflin politik ve sosyolojik bölümüne dönece¤im. Çünkü öyle bir noktaya geldik ki, Say›n Kulo¤lu en son yap›lan eylemlere, çok da ilginç bir güne rastlam›flt›. Oraya getirdi, yani hem Hikmet Sami Türk’e suikast giriflimi, hem on tane flehit, hem bir yandan operasyonlar›n devam etmesi bu bölüme gelece¤iz.

Say›n seyirciler; bugün terörü konufluyoruz ve terörün geldi¤i noktay› flu ana kadar iflledik. Bundan sonraki bölüm, en son eylem neden yap›ld›, teröre karfl› ne yap›lacak?

Say›n seyirciler; “son dönemde artan terör olaylar› ve bu noktaya neden gelinildi, ne yap›lmas› gerekiyor? ”konusunu çok önemli uzmanlarla beraber iflliyoruz. Öyle bir noktaya geldik ki, terör flu anda hem Amerika Birleflik Devletleri’nin katk›s›, Avrupa Birli¤i’nin katk›s›, Irak'›n kuzeyinde yap›lan yeni bir yap›lanmayla birlikte gelinen noktaday›z. fiu anda ve tabii ki, son olaya geldik. Hem 10 flehidimiz, hem eski Adalet Bakan› Hikmet Sami Türk’e suikast düzenlenmesi.

‹flte bu bölümde biz Prof. Dr. Abdülkadir Çevik ile bunun hem politik psikolojisini, hem de halk üzerindeki etkisini gündeme getirece¤iz. Çünkü Say›n Kulo¤lu“Bask›, korku, ac› olmadan terör yaflayamaz” dedi. Ama tabii ki, bunun da zamanlamas› çok önemli, siz bu konuda ne söyleyeceksiniz?

Prof. Dr. ABDÜLKAD‹R ÇEV‹K- (Ankara Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dal› Baflkan› ve Politik Psikoloji Derne¤i Baflkan›)- Terörizmin, özellikle bölücü

terörizmin amac› bir ülkede bütünlefltirici faktörleri, noktalar› göz ard› edip, en küçük ayr›l›klar› büyüterek, bölücülü¤ü körüklemektir. fiimdi, bunun böyle yap›ld›¤›n› zaten PKK ve onun siyasi uzant›s› gibi görünen kurulufllar çok aç›k bir biçimde yürütmekte, ifade etmekte ve uygulamalara sokmaktad›r. Türkiye'de acaba neden terör bitmiyor? Bu soruyu soracak olursak, yani Türkiye y›llard›r, hatta Cumhuriyet kuruldu¤undan beri, Osmanl› döneminin parçalanma döneminden bafllayarak, terör olaylar›yla karfl› karfl›ya kalm›fl›z, Cumhuriyet kurulduktan sonra yine terör olaylar› olmufl ve Türkiye'de terör neden bitmiyor? Bu soruyu soracak olursak, bunun biraz tarihsel kökenlerine inmemiz gerekiyor.

(17)

Bu tarihsel dönemlerde yaflanan birtak›m olaylar›n toplumlar üzerinde b›rakt›¤› izler vard›r. Biz bunlara travma diyoruz. fiimdi, bu travmalar›n etkisi yüzy›llar, binlerce y›l devam edebiliyor. fiimdi, biz H›ristiyan Bat› toplumuna göre burada olmamam›z gereken bir toplumuz, bir milletiz. Yani, Anadolu onlara ait diye düflünülüyor.

Bu yüzden zaten, Osmanl› öncesi, daha Selçuklu döneminden de Anadolu’nun Türklefltirilmeye bafllamas›yla, Haçl› Seferlerinin ortaya konulmas›. Bu ideolojiye yönelik yap›lm›fl bir harekettir. Sözde kutsal topraklara inme vesaire var, ama asl›nda temelde Türkleri Anadolu’dan sürüp, tekrar geldikleri noktaya götürme motivasyonu yatmaktad›r.

fiimdi, benzer bir biçimde bunu tabii gerçeklefltirememifller. Tarihsel süreç boyunca ve birçok travmalar, ‹stanbul’un fethi, Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun Avrupa’n›n içlerine kadar yay›lmas›; Afrika’n›n kuzeyinde büyük bir imparatorlu¤un kurulmufl olmas›. Onlar nezdinde ciddi, olumsuz etkiler yaratm›flt›r.

Ben birkaç gün sonra bir yerde bir konuflma yapaca¤›m. Bu alg› yönetimiyle ilgili ve stratejik iletiflimin en önemli temel tafllar›ndan birisi olarak. Mesela bizden olmayan, yani Müslüman olmayan bir varl›¤a bir hilal gösterdi¤imiz zaman, onun için ne anlam ifade ediyor? Hiçbir zaman olumlu bir fley ifade etmez. Ayn› fley bizim için de geçerli bir haç gösterildi¤i zaman, bizim için nas›l olumsuzluk ifade ediyorsa, yani alg›m›z bu yöndeyse, onlar için de hilal alg›s› böyle bir olumsuzluk ifade ediyor.

fiimdi, burada neden bunlar› söylüyorum? Çünkü nihai olarak, di¤er konuflmac› arkadafllar da ifade ettiler. Yani, terör hiçbir zaman, hele bizim ülkede yüzde 100 bitecek diye bir fley söz konusu de¤il, öyle bir gerçek d›fl› beklenti içinde olmamak laz›m. Çünkü biz gerçekten çok önemli, hem co¤rafi olarak, hem iklim olarak, hem tarihsel olarak, stratejik olarak, birçok do¤al zenginlikler olarak çok önemli bir toprak parças› üzerinde yafl›yoruz.

Bu toprak parças› üzerinde gözü olan birçok devlet vard›r. Birçok etnik gruplar olabilir. ‹flte, Ermenistan’›n ideolojisini biliyoruz, Yunanistan’›n Megola ‹dea’s›n› biliyoruz. Do¤u Karadeniz’de kurulmak istenilen Yunan uzant›s› devletçiklerin varl›¤›n› biliyoruz. Yine Do¤u-Güneydo¤u Anadolu üzerindeki emelleri biliyoruz. Bütün bunlar›n hepsi bizim üzerimizde. Bunlar bir paranoya de¤ildir, bunlar ayn› zamanda bizim yaflad›¤›m›z gerçeklerdir. fiimdi, bunlar böyle olunca, terörün bitmesini bekleyebilir miyiz? Ad› de¤iflebilir, ASALA olur, PKK olur, baflka türlü isimler alt›nda olabilir. Ama

(18)

hiçbir zaman sonlanma olmaz. ‹fade edildi¤i gibi, en asgari düzeylere, yani tolere edilebilecek düzeylere terör risk, aktivite vard›r›labilir, ama bitmez. fiimdi, bu d›fl destekler yan› s›ra iç destekler de var. Bundan dolay› da terörün bitmemesi söz konusu olabilir. Türkiye Cumhuriyeti vatandafl› oldu¤unu, Türk Milletine ait oldu¤unu hissetmeyen, o aidiyet duygusunu içinde yaflamayan bir insan için teröristin malzemesi olmak çok daha kolayd›r. Ama bu millete aidiyet duygusu geliflmifl olan bir kimse için hiçbir zaman böyle bir fley söz konusu de¤ildir.

Di¤er bir önemli nokta da d›fl desteklerden bak›n, yani ABD diyoruz bir taraftan, Avrupa Birli¤i bir taraftan, Ermenistan, Yunanistan halen biliyorsunuz geçen gün Say›n önceki Adalet bakan›na suikast girifliminde yakalanan k›z›n Yunanistan’daki kamplarda e¤itim gördü¤ü aç›kland›. fiimdi bak›n, bütün bunlar yap›l›yor ve biz herhangi bir fley yapam›yoruz. Say›n Varo¤lu’nun ifade etti¤i gibi hep reaktif politikalar izliyoruz. Önceden proaktif, önceden öngörüler gelifltirilerek, hareket edemiyoruz.

Güney Afrika’ya bak›n, PKK’y› destekleyen en önemli kaynaklardan birisi. Çok enteresand›r ve biliyorsunuz, Abdullah Öcalan’› kendi zenci liderleriyle özdefl tutan söylemler ifade etmektedirler ve bu yüzden kendilerine çok büyük bir yak›nl›k içinde hissediyorlar. fiimdi bak›n, Güney Afrika neresi, biz neredeyiz? Bak›n, bu kadar müthifl ba¤lant›larla, flimdi bütün bunlar›n oluflmas›na tabii ki, Kürtlerin yani büyük bir etnik grup olarak, bir devlet kuramam›fl olmalar› ve bunu bin ma¤durluk psikolojisi içinde bütün dünya kamuoyuna ifade etmifl olmalar› da dünya kamuoyunun ilgisini ve dikkatini üzerine çekiyor; yani bu da önemli bir unsurdur diye düflünüyorum.

Dünya kamuoyunun bu konuda da kendilerine daha yak›n bir biçimde düflünmeye sevk ediyorlar. Çok enteresand›r, ben geçen y›l Amerika’da bir psikiyatri kongresine kat›lm›flt›m. Kald›¤›m›z otelde Kürdistan televizyonunun yay›nlar› vard›. Yani, ne ola ki, koca Türkiye Cumhuriyeti’nin kanal› yok da, o otel ki, büyük bir otel, yani böyle s›radan bir otel de de¤il, orada onu yay›nl›yorlar.

Demek ki bak›n, o kadar etkili olabilmektedirler. Bütün Avrupa’da olsun, Amerika’da olsun ve Güney Afrika’ya kadar, dünyan›n her taraf›nda bu etkiyi sürdürüyorlar. Asl›nda, Türkiye Cumhuriyeti etnik kaynaflman›n ayr›flmay› yendi¤i gündür diye söyleyebiliriz. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluflu. Yani, Türkiye Cumhuriyeti’nin ulus-devlet olmas›nda bir etnik kaynaflma söz konusu olmufltur.

(19)

Ama bu etnik kaynaflmay› tolere edemeyen iç ve d›fl güçler bu kaynaflmay› bozmak için ellerinden geleni yapmaktad›rlar. fiimdi, terörizmin ve terörist psikolojisini birbirinden ay›rt etmek gerekir. Terörizmin üstesinden gelebilmek için sadece birtak›m ekonomik önlemler, askeri önlemler, hukuki önlemler, vesaire yetmez. Ayn› zamanda, teröristin psikolojisini de dikkate alacak önlemlerin de al›nmas› laz›m.

Hangi durumlarda, hangi faktörler teröristi motive eder diye düflündü¤ümüz zaman, bu çocukluk döneminden, ailede bir çocu¤un nas›l yetiflti¤inden bafllayarak, bu günümüze kadar gelir. Son zamanlarda flöyle bir söylem var. “Herkes zanneder ki, teröristler sadece yoksullar aras›ndan ç›kar veyahut da sadece okumam›fllar aras›ndan teröristler ç›kar” öyle bir fley yok.

‹flte, Usame Bin Ladin okumufl ve üstelik zengin, çok zengin, dünyan›n en zengin adamlar›ndan birisi. Di¤er yakalanan, geçen gün Bostanc›’daki bask›nda öldürülen terörist Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu, yani üstelik devlet üniversitesini bitirebilmifl bir kimse. Yani, demek ki ne oluyor da, böyle bir fley söz konusu? Demek ki, sadece biliflsel yönden e¤itilmifl olmak, bir kimsenin bilgili olmas› o konuda, terörist olmas›n› engellemiyor. Terörist olmas›na yol açan baflka faktörler de vard›r.

MET‹N KAYIHAN- Geçti¤imiz günlerde siz Bostanc›’ya da girdiniz olaya. Üst

üste birdenbire yola döflenen may›n, gerçi buna may›n diyoruz, ama bu kadar güçlü patlay›c› desek daha do¤ru. Çünkü 3,5-4 cm’lik bir z›rh› delip, orada dokuz tane askerimizin flehit olmas›na neden oldu, birincisi.

‹kincisi; Bostanc›’da flehrin göbe¤inde bir çat›flma, üçüncüsü bir karakola taciz atefli, bir askerimizin daha flehit olmas› ve o gün ilginç bir fley var. Nedir o? Genelkurmay Baflkan› Org. ‹lker Baflbu¤ medyayla bir araya gelecek. Hem ‹stanbul Cumhuriyet Baflsavc›l›¤›n›n yürüttü¤ü o soruflturma konuflulacak, kesin belli ki terör konuflulacak, kesin belli ve bütün canl› yay›n araçlar› oturmufl oraya odaklanm›fl. Bu ara Genelkurmay’da cep telefonlar›m›z› da almad›lar. Çünkü canl› yay›n verilece¤i için, içeriden zaten bir fley vermeyeceksiniz. Pat bir haber, Hikmet Sami Türk’e iki tane bombal› suikast giriflimi, canl› bomba ve engelleme.

Bakt›¤›n›z zaman ki, biz d›flar›dan buna çok böyle bilimsel bakmasak da, üst üste koydu¤umuzda, özel seçilmifl bir gün olarak geliyor. Bunu nas›l de¤erlendiriyorsunuz?

Prof. Dr. ABDÜLKAD‹R ÇEV‹K- Yani, flimdi tabii ki gündem sapt›rma ve

(20)

bir noktaya çekmek amaçl›. Dolay›s›yla, Genelkurmay Baflkan›’n›n verece¤i belki çok önemli mesajlar›n suland›r›l›yor olmas›na da yol açabilir bunlar. Bunlar rastlant› de¤ildir.

MET‹N KAYIHAN- Az önce söyledi¤iniz bir fley vard›. Türkiye'deki terörden

kurtulman›n kaynaflmayla mümkün oldu¤unu söylediniz. Genelkurmay Baflkan› Org. ‹lker Baflbu¤, bu bas›n toplant›s› de¤il, ondan önceki Harp Akademileri konuflmas›nda Atatürk’ten al›nt› yaparak,“Türkiye Vatandafll›¤›” üzerine bir konuflmada bulundu. Hatta bunun aç›l›m oldu¤u tart›fl›ld›, farkl› bir noktaya geldi¤i tart›fl›ld›. Bu arada da size biraz süreyi uzun tutuyorum, ama bir bak›yorsunuz, “aç›l›m” ad› alt›nda, etnik dilde yay›n yapan bir televizyon; art› yeni haklar›n verilmesi gündemde, telaffuz edilmeyen cümleler, kelimeler a¤za al›n›yor. Bir yandan Genelkurmay Baflkan›, hatta baz› yerlerde etnik aç›l›m falan da denildi, ama Genelkurmay Baflkan› çok baflka bir fley getirdi.

Sanki böyle bir fleyler daha olumluya gidiyormufl gibi bir hava estirirken, birdenbire patlad›. Çünkü teröristin en büyük panzehirlerinden birisi demokrasidir. Yani, demokratik ortamda terörizmin yaflamas› çok daha güç olur. Onun için de zaten onlar›n ileri sürdükleri ve yak›nd›klar› ma¤durluklar›n› devam ettirdikleri durumlar›n ortadan kald›r›lmas›, onlar›n yok olmalar›n› gündeme hemen getirebilir.

Teröristin kiflilik psikolojisine bakt›¤›m›z zaman, bu yaflanan travmalar› kendi bireysel travmalar›n› toplumsal travmalarla bütünlefltirme söz konusudur. Bunun sonucunda yarat›lan ma¤durlukla ba¤lant›l› olarak, o ma¤durluk devam ettirildi¤i sürece terör yapmaya, kendinin bir hakk› oldu¤u iddias›nda olur.

fiimdi, Say›n Varo¤lu “ahlâk› yok” dedi. Say›n Bafler Paflam da o noktaya de¤indi. Yani, teröristin kiflilik yap›s›n› biz inceledi¤imiz zaman, zaten vefa duygusu, vicdan ve suçluluk duygular›n›n yeterince bunlarda olgunlaflmam›fl oldu¤unu görüyoruz. Zaten e¤er o olgunlaflm›fl olsayd›, bu aflamaya gelmezdi.

Prof. Dr. ABDÜLKAD‹R ÇEV‹K- Onun için de ahlâk diye bir fley söz konusu

olamaz. Yani, gayri ahlâki her türlü fleyi yapabilirler. Terörist mesela, herhangi bir aileyi çocuklar›yla birlikte yok edebilir. Akflam gider, evinde televizyonu izlerken, kendi çocu¤unu sevebilir. Sanki onu yok eden o de¤ilmifl gibi bir tav›r içinde bu da onun bölünmüfl kiflilik yap›s›yla ba¤lant›l› olarak ortaya ç›kar.

(21)

MET‹N KAYIHAN- Say›n Çevik; bir kez daha dönece¤iz, ama flimdi telefon

hatt›m›zda Bahçeflehir Üniversitesi Stratejik Araflt›rmalar Merkezi Baflkan› Say›n Ercan Çitlio¤lu var; Say›n Çitlio¤lu hofl geldiniz. Efendim, biz farkl› bir noktaya getirdik; hatta son eylemlerle de ba¤daflt›rd›k terörü. Genelde, program› izledi¤inizde, ortak bir fley ç›k›yor ortaya. Terörün, teröristlerin amac›nda ya da yöntemlerinde de¤ifliklik yok. Ama sanki konjonktür yap›da bir de¤ifliklik var. Bu konuda neler söylersiniz?

ERCAN Ç‹TL‹O⁄LU (Bahçeflehir Üniversitesi Stratejik Araflt›rmalar Merkezi Müdürü)- ‹yi günler. Asl›nda, amaçlar›nda bir de¤ifliklik olmamakla birlikte,

yöntemlerinde bir de¤ifliklik oldu¤unu söyleyebiliriz. O yöntem de, de¤ifliklik de flu: E¤er an›msarsak PKK eskiden çok kalabal›k gruplarla köy basabiliyordu, mezra basabiliyordu, flehirleraras› yollar› kesip, oradaki seyahat eden yolcular› saatlerce durdurup, onlara örgüt propagandas› yapabiliyordu. Yine, kalabal›k gruplarla karakollara sald›rabiliyordu. Güvenlik güçleriyle do¤rudan çat›flmaya girebilme, imkân ve kabiliyetine sahipti. Ben 1980’li y›llar›n sonlar›ndan ve 1990’l› y›llar›n bafllar›ndan söz ederek, bu örnekleri vermek istiyorum. Son dönemlere bakt›¤›m›zda, bu tür eylemleri art›k koyabilecek kapasiteden ve yetenekten uzaklaflt›¤›n› görüyoruz. Elbette, “haf›za-i befler, nisyanla maluldür” diye çok s›k kulland›¤›m›z bir söz var. Yeni kuflaklar için bunun Türkçe’sini de söylüyorum: ‹nsan haf›zas› unutkanl›kla bir anlamda maluldür tarz›ndaki bir söz bu.

fiimdi, bundan 15-20 sene önce PKK kendisine yard›mc› olmayan köy ve mezralar› bast›¤›nda, kundaktaki çocuklarla, döflekteki yafll› hastalar› dahi vurabilecek ac›mas›zl›k ve bu imkânlara sahip bir örgütken, bugün eylemleri sadece patlay›c› yerlefltirmek, may›n koymak, tuzaklama yapmak ve taciz atefli yapmaktan öteye gidemiyor. O nedenle, hatta geçti¤imiz günlerde PKK’n›n askeri kanat liderlerinden Murat Karay›lan El Cezire Televizyonu’na bir aç›klama yapt›. Orada flunlar› söyledi:

“Ya daha büyük bir savafl ya da tam bar›fl” dedi. Elbette bu terminolojiye kat›labilmek mümkün de¤il. Yani, bunu bir savafl ve savafl›n soncunda ulafl›lacak bir bar›fl olarak görmek mümkün de¤il, ama sonuç olarak bu onlar›n kendi terminolojileridir ve flöyle bir fley ekledi. “Güvenlik güçleri veya Türk Ordusu 25 y›ld›r bize karfl› yürüttü¤ü savafl› kazanamam›flt›r” dedi. Bu sözün bir anlamda do¤rulu¤unu paylaflan baz› kesimleri görüyor ve bundan dolay› da ben kendimi flaflk›nl›k içinde hissediyorum. Bafllang›çta belki buna bakt›¤›m›z zaman, “evet 25 y›ld›r devam eden bir terör var. E¤er bu mücadele bütünüyle kazan›lm›fl olsayd›, o zaman elbette bu örgütün

(22)

ortadan kalkmas› ve eylemlerin de durmufl olmas› gerekirdi, demek ki, do¤ru söylüyor” tarz›nda buna yorum getirenler var. Ama benim biraz önce size söyledi¤im, 1980 ve 1990’l› y›llarla, bugün aras›ndaki farkl›l›klar› bizim mutlaka görerek, PKK’n›n askeri aç›dan amac›na ulafl›p, ulaflmad›¤›n› bir denememiz gerekiyor.

PKK bugün yol kesemiyor, PKK bugün k›rsal alanda rahatl›kla kalabal›k gruplar halinde hareket edip, güvenlik güçleriyle do¤rudan çat›flmaya girebilme olana¤›na sahip de¤il. PKK bugün kasaba, köy basam›yor. PKK birtak›m y›¤›nsal nitelikli eylemleri art›k yapam›yor. Dolay›s›yla, askeri anlamda asl›nda PKK’n›n, ma¤lup oldu¤unu dahi söyleyebiliriz. B›rak›n ki, zafer kazanma söylemine itibar edelim.

Yöntem de¤iflikli¤i, ortaya ç›kan bir gönüllülük esas›na dayal› yöntem de¤iflik-li¤i de de¤il, PKK’n›n zorunlu olarak art›k bu tür yöntemlere, bu tür eylemle-re baflvurma ihtiyac›n› hissetmifl olmas›ndan kaynaklan›yor. O nedenle ben bir yöntem de¤iflikli¤i var derken, buna bir aç›kl›k getirmek de istiyorum. Bundan sonra ne olur? Çok da merak edilen bir soru, bana belki onu da soracaks›n›z. Ben biraz da Say›n Baflbu¤’un bas›n toplant›s›ndan esinlendim. Çünkü bekledi¤i hayat› birtak›m sorular vard›. Ama toplant›ya kat›lan bas›n mensuplar›ndan bu sorular gelmeyince, siz sormad›n›z, ben cevap vereyim veya ben söyleyeyim diyerek aç›klad›.

fiimdi, bak›n›z bundan sonra ne olur? Bundan sonra PKK bu tür eylemlerini, yani tuzaklama, may›n koyma, uzaktan kumandal› veya kablolu patlay›c›lar yerlefltirme tarz›ndaki eylemlerini k›rsalda inifller ve ç›k›fllar halinde devam ettirir. Çünkü y›¤›nsal nitelikli bir örgütü, eylemsiz tutabilmek, militanlar› aktif konumdan, pasif konuma evirdi¤iniz zaman, o örgütteki dayan›flmay›, disiplini muhafaza edebilmeniz mümkün de¤ildir.

O nedenle; bu tür eylemler yapacakt›r. Burada tabii bir önemli nokta daha var. Geçti¤imiz günlerde Diyarbak›r’daki eylemde, dokuz kiflinin hayat›n› kaybetmifl olmas›, toplumda yine bir travma etkisi yaratt›. Oysa bizim eylemlerin sonuçlar›n› flehit say›s›na göre de¤il, eylemin cinsine göre de¤erlendirmemiz daha rasyonel bir yaklafl›m gibi görülüyor. Oradan bir jeep geçseydi ve may›n o s›rada patlasayd›, verdi¤imiz flehit say›s› iki olurdu. Ama oradan asker tafl›yan bir kamyon geçerken, bu may›n patlasayd›, verdi¤imiz flehit say›s› 20 olurdu. Ama eylemin kendisinde bir de¤ifliklik yok.

Dolay›s›yla, eylemleri verilen kay›p say›s›na göre de¤il de, eylemin türüne göre de¤erlendirdi¤imizde, asl›nda kay›p say›s›n›n çoklu¤una ve içimizi ac›tmas›na

(23)

ra¤men, bu eylemin basit bir eylem oldu¤unu söyleyebiliriz. Yani, bunun PKK’n›n yeniden güç kazanmas›, yeniden eylemlerini t›rmand›rmas›, varl›¤›n› k›rsal alanda yeniden birtak›m eylemlerle duyurmas› tarz›nda de¤il de, yapma noktas›na itildi¤i zorunlu eylemlerden bir tanesini gerçeklefltirdi¤i tarz›nda de¤erlendirirsek, o zaman bunun üzerimizde yaratt›¤› travmay› da bir ölçüde hafifletmifl oluruz.

Bir de tabii, k›rsal alanlarda hareket kabiliyeti ve eylem kabiliyeti bulamad›¤› takdirde, kentsel alanlara yönelme tehlikesi vard›r ki, Bostanc›’daki eylem bunun belki de bir örne¤ini oluflturuyor. Büyük bir olas›l›kla bu eylem, yani güvenlik güçlerinin eylemi, teröristin yapabilece¤i eylemleri engelleme aç›s›ndan da son derece yararl› olmufltur.

Tabii bu, de¤erli kat›l›mc›lar da ifade ettiler. Terörizmle mücadele çok uzun soluklu bir mücadeledir; inatç› bir mücadeledir. Ac›l› bir mücadeledir, dolay›s›yla bu tür eylemlerin toplum üzerindeki etkisini teslimiyet noktas›na sürükleyici bir aflamaya varmamas› için moralimizi yüksek tutmam›z ve terörizmin topyekûn mücadeleyi gerektiren bir olgu oldu¤unu da hiçbir flekilde akl›m›zdan uzaklaflt›rmam›z gerekir diye düflünüyorum.

MET‹N KAYIHAN- Çok teflekkür ediyorum efendim.

Çok farkl› bir boyuta getirdiniz. Çünkü bizim de bu bölümde konuflaca¤›m›z, “terörizmin ve teröristlerin bize salmaya çal›flt›klar› korku, y›lg›nl›k ortam›n-dan nas›l kurtulaca¤›z, bunortam›n-dan sonra ne yapaca¤›z?” konusunu konuflaca¤›z. Çok teflekkürler, iyi günler diliyorum efendim.

ERCAN Ç‹TL‹O⁄LU- Ben teflekkür ediyorum, iyi yay›nlar diliyorum.

MET‹N KAYIHAN- Say›n Bafler, siz ‹stanbul'da sürekli notlar ald›n›z. Biz

burada s›k s›k bir arada konufluyoruz, ama ben di¤er taraftan da sizi görüyorum. Geldi¤imiz noktada siz neler aktaracaks›n›z?

E. Org. ED‹P BAfiER- Efendim, geldi¤imiz noktada tabii ki, Say›n Çitlio¤lu çok

güzel bir de¤erlendirme yapt›. Bu terör örgütünün, malum kendisini kan›tlayabilmesi, terör örgütü olarak varl›¤›n› sürdürebilmesi için böyle bir zorunlulu¤u var. Eylemler yapacakt›r, bunda kuflku yok. Fakat ben müsaadenizle flu noktay› vurgulamak istiyorum:

Bu süreç böyle devam ederken, bir yandan bu sürecin sonland›r›lmas› için tabii ki, gereken uygulamalar, gereken kurumlar, birimler taraf›ndan

(24)

yap›lmaya devam edilirken ki, onlara biraz sonra dönece¤im, bu arada, ben yap›lmas› gereken en önemli fleyin kamuoyunun, aziz milletimizin bu olan bitenler hakk›nda öncelikle bu terör örgütü, onun amaçlar›, onu destekleyen siyasi yap›lanman›n amaçlar›, uygulad›klar› taktikler, teknikler konusunda uyar›lmas›, ayd›nlat›lmas› gerekti¤i kan›s›nday›m. Çünkü insanlar› ümitsizli¤e düflüren en önemli nokta bilgisizlik noktas›d›r. E¤er Türk kamuoyu bir konuyla ilgili yeterli bilgiye sahip de¤ilse, o zaman o konudaki geliflmeler, e¤er terör gibi olumsuz türde bir olaydan söz ediyorsak, o zaman, çabukça, çok süratli bir biçimde halk›m›z› toplumsal ümitsizlik noktalar›na do¤ru sürükleyebilir. ‹flte esas tehlikeli olan, esas kötü olan budur ve tahmin ediyorum, bugün toplumumuzda PKK ve onu destekleyen unsurlar bu konuda önemli ölçüde mesafe alm›fllard›r. Bunun nedeni de halk›m›z›n devletin ilgili kurumlar›, birimleri ve bir de tabii ki sivil toplum kurulufllar›, medya ve Türk ayd›nlar› taraf›ndan toplumumuzun bu konularda yeteri kadar ayd›nlat›lmam›fl olmas›n›, ben gerekçe olarak görüyorum.

Evet, öbür taraftan tabii, “terörün geldi¤i bu noktadan sonra nereye gider, ne olur?” Sorusunun cevab›n› müsaade ederseniz düflündü¤üm flekliyle vermeye çal›flay›m. fiimdi tabii ki, terörle mücadelede Silahl› Kuvvetler baflta olmak üzere, güvenlik güçlerimiz kendi üzerlerine düfleni en iyi flekliyle, kendilerine sa¤lanan tüm teknik ve teknolojik olanaklar› da en iyi biçimde kullanarak, yapmaya çal›fl›yorlar. Fakat terörün sonland›r›lma yeri da¤ de¤ildir; arazi de¤ildir. Terörü sonland›racak olan as›l güç de güvenlik güçleri de¤ildir. Güvenlik güçlerinin yapt›¤› boyut, u¤raflt›¤› boyut, belki de terörle mücadelenin en basit olan boyutudur. Asl›nda, terörle mücadelenin di¤er boyutlar›nda devletin ilgili kurumlar› kendi üzerlerine düfleni zaman›nda etkin bir biçimde yapmay› baflarabilselerdi, bugün Türkiye hâlâ terörle iç içe yaflayan bir ülke olma konumunda olmayabilirdi.

Bunlar nedir? Tabii ki öncelikle, siyasi kararl›l›k meselesidir. Onun yan›nda tabii ki terörün siyasi deste¤inin bir flekilde önlenmesi, kesilmesi meselesi. Onun arkas›ndaki, demin de ifade etmeye çal›flt›¤›m gibi, özellikle yurtd›fl› kaynakl› finans deste¤inin kesilmesi meselesi. Irak'›n kuzeyindeki yönetimler taraf›ndan sa¤lanan lojistik deste¤in kesilmesi meselesi. Bütün bu boyutlar ve bunlar›n yan›nda bir de tabii ki, baflta bölge halk›m›z olmak üzere, yani terör örgütünün bölücülük hedefi için, öncelikle kullanmay› düflündü¤ü ve kullana geldi¤i bölge halk›m›z baflta olmak üzere, halk›m›z›n olan bitenler hakk›nda do¤ru bilgilerle donat›lmas› meselesi.

Bütün bunlar olmadan, bütün bunlar yap›lmadan, terörle mücadelede sadece da¤daki teröristlerden üçünü, beflini etkisiz hale getirmekle sonlanmas›, sonuna ulafl›lmas› mümkün gözükmüyor bana.

(25)

Maalesef bugüne kadar devletimiz, Türk diplomasisi terörle mücadelede kendisine müttefikler bulamam›flt›r. Bugün art›k dünyadaki bütün terör örgütleri, sadece bizim u¤raflt›¤›m›z bu bölücü terör örgütü de¤il, ama dünyadaki irili ufakl› bütün terör örgütleri bir flekliyle uluslararas› nitelik kazanm›flt›r. Dolay›s›yla, art›k bu terörün uluslararas› ba¤lant›s›n›n mutlak surette ele al›nmas›, ciddi bir biçimde ele al›nmas› gerekir. Tabii ki, yap›lan baz› fleyler vard›r. Onlar› inkâr etmek mümkün de¤il. Elbette, birçok insan›m›z bu ülkenin, bu devletin birçok görevlileri gerçekten çok samimi gayretler içindedir ve çok ciddi bir biçimde çaba sarf etmektedir; ama bunlar›n yeterli olmad›¤› görülmektedir. Bunlar›n yeterli olmay›fl nedenlerini devletimizin ilgili kurumlar›n›n mutlaka araflt›r›p, inceleyip, bunlara çareler üretmek mecburiyeti vard›r diye düflünüyorum.

Yoksa sadece terörle mücadeleyi halk›n nazar›nda Silahl› Kuvvetlerin ifliymifl gibi, sadece Silahl› Kuvvetlerin göreviymifl gibi bir noktaya getirmek ve orada kilitlemek hem Silahl› Kuvvetlere, genel ifadesiyle güvenlik güçlerimize büyük haks›zl›k olur hem de halk›m›z›, toplumumuzu çok ciddi bir biçimde yan›ltmak olur.

Ben bugün geldi¤imiz noktada terörün elbette 1990’larda oldu¤u gibi de¤il, ama yine de kendisini kan›tlamak için zaman zaman bu tür eylemlere devam edece¤ini Say›n Çitlio¤lu’nun da ifade etti¤i gibi, metot olarak eskisi gibi böyle kitleler halinde köylere sald›rma vesaire eylemler yapamamakla beraber, kendisini kan›tlaman›n mutlaka yollar›n› arayaca¤›n› düflünüyorum.

Müsaade ederseniz, tekrar alt›n› çizeyim. Halk›n bilgilendirilmesi, halk›n uyar›lmas› çok çok önemlidir. Sonra bir konuda daha müsaade ederseniz düflüncemi ifade etmek isterim. Toplumun art›k demokratik tepkilerini ortaya koyabilen bir toplum haline gelmesi için de sivil toplum örgütlerinin, medyan›n ve ayd›nlar›n öncülük etmesi gerekti¤i inanc›nday›m.

E¤er bir makam› iflgal eden, iflgal etti¤i yer ne olursa olsun, bu bir siyasetçi olur, bu bir baflka kifli olur, kalk›p da bu ülkenin anayasas›na, bu ülkenin, bu Cumhuriyetin temel ilkelerine ayk›r› bir biçimde baz› ifadeler kulland›¤›nda, buna e¤er bu ülkenin Meclisi dâhil, iktidar›yla, muhalefetiyle, hiç kimseden bir itiraz yükselmiyorsa, hiç kimseden bir tepki yükselmiyorsa ve toplumdan da buna hiçbir tepki yükselmiyorsa, o zaman burada baz› fleyler yanl›fl gidiyor diye de¤erlendiriyorum.

fiimdilik söyleyeceklerim bu kadar.

(26)

Say›n Bafler’in ortaya koydu¤u, asl›nda hem bir iflin psikolojisi, hem çözüm ortam›, hem de siyasilere ve kamuoyuna düflen görev. Yani, bizim gelece¤imiz bölüm, “Bundan sonra ne yap›lmal›?” bölümü.

Say›n Yavuz; size dönece¤im, çünkü siz hemen baflka bir konferansa gideceksiniz. Bu noktada siz ne söyleyeceksiniz? Bu toplumsal teröre karfl› bir bask›. Bu arada Say›n Bafler’in söyledikleriyle ilgili çok ilginç bir fley var. Bir seyircimizden gelen SMS“geldi¤imiz esas sorun da emperyalist güçler içeride ve d›flar›da ortaya koyduklar›yla bir yap› sürdürüyorlar. Ajan-provokatörler de bunlara hizmet ediyorlar” diyor.

Bir di¤er maildeyse flöyle bir farkl›l›k var: “Terörün hedefi ve konumu belliyken, sürekli zigzag çizen bir mücadele, siyasi mücadele tarz›yla bir yere gelmek mümkün de¤il, çünkü hepinizin de alt›n› çizdi¤i nokta siyasi kararl›l›k ve terör örgütüne verilen siyasi deste¤in önlenmesi.” Buyurun efendim.

Doç. Dr. CELALETT‹N YAVUZ- Bütün konuflmac›lar asl›nda flu ana kadar

terörle ilgili bütün çerçeveyi çizmifl oldular. Ben müsaadenizle bir iki tane dünyadaki terör örgütleriyle birlikte bir fley söyledikten sonra, ad›n› koymak istiyorum. fiu anda Türk kamuoyunun en çok bildi¤i terör örgütleri dedi¤imiz zaman, El Kaide var ve küresel bir terör örgütü, sadece Afganistan’da, Pakistan’da de¤il, sade Ortado¤u’da de¤il; sadece Türkiye'de de¤il, ‹ngiltere'de, Amerika'da, Rusya’da birçok yerde görebiliyoruz. Dolay›s›yla “küresel terör örgütü” diyoruz.

Peki, onun d›fl›nda bildi¤imiz IRA ‹ngiltere’deki. IRA’ya bakt›¤›m›z zaman, IRA bir küresel terör örgütü de¤il, ‹ngiltere, ‹rlanda o civarda. Nadiren belki Fransa, ‹spanya’dad›r.

Sonra üçüncü duydu¤umuz ETA ‹spanya’da BASK ayr›mc› örgütü. Bunu da en fazla ‹spanya’da, bilemediniz Fransa’da duyuyorsunuz, baflka bir yerde duymuyorsunuz. Dolay›s›yla, bunlar bölgesel veya o ülkelere has. fiimdi, El Kaide’den farkl› yani. PKK terör örgütüne bakt›¤›m›z zaman, biraz önce Say›n Komutan›m Edip Bafler’in de söylemifl oldu¤u gibi, çok farkl› destekleri olan bir terör örgütü. Yani, PKK terör örgütü sadece Türkiye'ye verdi¤i zararla kalan bölgesel veya yerel bir örgüt de¤il. Türkiye'nin d›fl›nda Irak'ta yuvalan-d›¤› için Irak, ‹ran, Suriye, Ermenistan, Azerbaycan bacaklar› sa¤lam burada. Rusya’da k›smen, k›smen Yunanistan’da, k›smen Güney K›br›s Rum Kesimi’nde ve özellikle de Avrupa'da yuvalanan, ekonomik destek bulabilen, rehabilite edilebilen bir terör örgütü. Biraz önce Hocam söyledi. Güney Afrika baca¤› bile var; yani en az›ndan bir siyas› destek gibi.

(27)

Dolay›s›yla, böyle bakt›¤›m›z zaman, böyle bir El Kaide gibi, küresel bir terör örgütü gözükmüyor, ama bana göre bir çeyrek küresel örgüt haline gelmifltir; hatta bir Amerika baca¤› da var. Biraz önce Amerika ile ilgili olarak Say›n Komutan›m Kulo¤lu da söylediler, Amerika Birleflik Devletleri’nin Irak'a müdahaleden sonra, PKK terör örgütünü do¤rudan destekledi¤ine dair elimizde kati emare yok, ama geçenlerde Türk-Amerikan Konseyi Baflkan› olan ve bir zamanlar Baflkan›n Ulusal Güvenlik Bafldan›flmanl›¤› da yapm›fl olan, E. Korg. Brent Scowcroft’›n bir laf› vard›. “2007’ye kadar Amerika PEJAK’I ‹ran’a karfl› destekledi” dedi. PEJAK, PKK’n›n ‹ran baca¤›d›r. Bana göre PEJAK onu desteklerken, PKK’›n üstüne gitmesi söz konusu de¤ildir. Bu destekten PKK da pay alm›flt›r.

Bir de Amerika baca¤› var. Bu haliyle bakt›¤›m›z zaman, asl›nda flu anda dünyada El Kaide’den sonra ikinci büyük küresel terör örgütü diyebiliriz PKK için. fiimdi, bu terör örgütüne karfl› El Kaide küresel diyoruz, bütün dünyadan yard›m isteniyor, ama PKK için bunun pek olmad›¤›n› görüyoruz; nihayet bir istihbarat deste¤i oldu. O istihbarat deste¤i de o zamanki günleri hat›rlayal›m, Ekim 17, Türk kamuoyunun aya¤a kalkt›¤› zaman…

MET‹N KAYIHAN- Sokakta herkes Amerika’y› protesto ediyor.

Doç. Dr. CELALETT‹N YAVUZ- Irak'›n kuzeyine bir askeri harekât, hem de

böyle PKK’ya karfl› de¤il. Bir tampon bölge falan oluflturulmas› düflünüldü¤ü bir zamanda getirildi bu. Demek ki, 5 Kas›m’dan itibaren anl›yoruz ki Amerika PEJAK’a deste¤i, dolay›s›yla PKK’ye deste¤i kesmifl oldu. Böyle bir durumla bu günlere geldik.

fiimdi, PKK’n›n bir baflka olay›na bakal›m. Say›n Bafler söylediler. Bizzat kendisi bu iflin içerisinde. Amerikal› Eflbaflkan ile birlikte çal›flt›¤› için, sözümün bafllang›c›nda onlara vurgu yapmak istemedim. Kendisinden dinlemek daha uygun olur diye ve dinledik. “Ekonomik deste¤i var” dedi. Ben Almanya'da görev yapt›m. Almanya'da görev yapt›¤›m zaman biliyorum. Orada, “Rotterdam’da uyuflturucu flu anda PKK’nin eline geçmifl” diyorlar. Bütün Avrupa'ya uyuflturucu sevkiyat› yapar.

Hamburg’dayken zaten bunlar›n elindeydi. Köln’de biliyorum ki otelleri var. Sadece uyuflturucu olay› de¤il, iflletmeler açm›fllar; iflletmeler vas›tas›yla

(28)

yap›yorlar. Ondan sonra oradaki y›¤›nla Türkiye Cumhuriyeti’nden gitmifl olan iflçilerin kurmufl olduklar› teflekküller var. Bunlardan alm›fl olduklar› gönüllü veya haraç para alm›fl olduklar› var.

Sonra gene iyi biliyorum ki, Avrupa'da ülkelerin resmi politikalar› PKK’y› desteklemek de¤ildir. Ama federal olan ülkelerde resmi politikan›n d›fl›nda bak›yorsunuz, federal yap› içerisinde bir milletvekili bunu destekleyebiliyor. Biliyorum birisini, mesela Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nden “Marfl” isminde birisi vard›. Benim orada bulundu¤um 1994-97 döneminde bu tip PKK’y› destekleyen gösterileri bu kifli düzenlerdi ve Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nin Eyalet Milletvekiliydi, yani federal düzeyde de¤ildi.

Geçti¤imiz günlerde ayn› adam›n bir yerde, Irak’›n kuzey yönetiminde ticari ifller içerisinde oldu¤unu okudum. Ticari ba¤lant› da var, üniversitelerden destekler var. Sonra, siyasi resmi destek yok, ama Frans›z Cumhurbaflkan› efli Madam Mitterand’›n PKK’ya ne kadar sempatiyle yaklaflt›¤›n› biliyoruz. Bu olaylar var, yani siyasi destek ister istemez oluyor, bunlar var.

Oradan geldik Türkiye'ye. Söylendi¤i gibi art›k Türkiye’de, Say›n Komutan da iyice aç›klad›lar, Avrupa Birli¤i’ne girifl sürecinden sonra, olay belli oldu. 2002’de özellikle 1 veya 3 A¤ustos 2002 oldu¤unu tahmin ediyorum, orada Meclis’ten bir dizi kanun ç›kt›. Ad› tam belli de¤ildi, o kanunla birlikte PKK elebafls›s›n›n idam cezas› kald›r›ld› veyahut idam edilmeyecekti. Bir tek hat›rlad›¤›m kadar›yla o dönem Meclis’te bulunan Milliyetçi Hareket Partisi karfl› koymufltu; zaten ondan itibaren de koalisyon tamamen çat›rdam›flt›. O günleri çok iyi hat›rl›yorum.

PKK’ya bakt›¤›m›z zaman, ilk turdaki konuflmamda “25-30 sene önce bakt›¤›m›z zaman, bu hareketin içerisinde KYP, KDP ve PKK var” demifltim. PKK’n›n, KYP ve KDP’den bir fark› var. KYP ve KDP nispeten afliret yap›l› olan oluflumlar. Yani, bunun anlam› fludur: Onun bafl›ndaki liderini katledersiniz, afliretten bir baflkas›, ondan sonra o¤lu, torunu neyse o geçer ve nitekim Barzani de böyledir. PKK’da ise olay böyle de¤il. PKK Marksist-Leninist bir sistem üzerine oturtulmufl.

MET‹N KAYIHAN- Ama o sistem flimdi art›k tamam›yla bir etnik yap›ya

dönüfltü.

Doç. Dr. CELALETT‹N YAVUZ- fiuna gelece¤im e¤er 2002’de Türkiye

(29)

sönmeyecekti; zaman içerisinde sönecekti. Ayr›flmalar bafllayacakt›, bölünmeler olacakt›. Kald› ki, cezaevinde olunca bile baz› ayr›flmalar oldu, ama o kadar kuvvetli olmad›. Bu olabilirdi, flimdi ne olduk? Bu geldi¤imiz durumda bundan sora o elebafls›s›n› art›k asman›z, idam etmeniz de müm-kün olmayan bir hale geldi. Peki, ne olacak? fiimdi, bu öyle oldu ama yine Avrupa Birli¤i’nin getirmifl oldu¤u, Avrupa Birli¤i süreciyle veya havucuyla ilgili olarak yeni gelen düzenlemelerle birlikte Türkiye'nin içerisinde önemli bir de¤ifliklik oldu. Biraz önce Irak'›n kuzeyine dönüflüp, Türkiye'de de oldu. Geçenlerde bir milletvekili “Mahalli seçimlerden sonra do¤al s›n›rlar belli olmufltur” dedi.

MET‹N KAYIHAN- Evet, “s›n›rlar çizilmifltir” dedi.

Doç. Dr. CELALETT‹N YAVUZ- Dolay›s›yla içeride önemli bir siyasi destek var.

Bu destek olunca, bu kadar fleyle tek bafl›na silahl› mücadele yapmak yeterli de¤il. Konuflmac›lara kat›l›yorum, ama silahl› mücadelede mutlaka ve mutlaka gerekli flart, peki nas›l yap›lmal›? fiimdi, bunun yap›labilmesi için bir kere siyasi, ekonomik, sosyal e¤itim ve bu desteklerin azalt›lmas› gerekli. Bunun için Prof. Dr. Sosyolog Orhan Türkdo¤an’›n bir sözü var. “Bölgeyle ilgili mutlaka saha çal›flmas› yap›lmal›. Özellikle, o belgedeki üniversiteler bunun üzerine gitmelidir. Sosyal yönden, ekonomik yönden bölgenin de¤ifltirilmesi, rehabilite edilmesi gereklidir” diyor. Bu bir solukta al›nacak bir olay de¤il, uzun solukludur.

Bunlar› söyleyebiliriz. San›yorum, süreyi de afl›yorum, onun için keseyim efendim.

MET‹N KAYIHAN - Evet, çok teflekkür ederim.

fiimdi, efendim bir bant girmek istiyorum. Çünkü Baflken Üniversitesi ve ba¤l› kurulufllar› terör konusunda en hassas olan birimlerden birisidir ve Rektör Prof. Dr. Mehmet Haberal terör konusunda çok hassast›r. En ufak bir terör olay› oldu¤unda, Konseyi toplar, Senatoyu toplar. Özellikle, bize bu terörün çözülmesi, ama halk› demoralize etmeden de olaylar›n verilmesi gerekti¤i üzerinde konuflur.

Ben Baflkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal’in terörle ilgili bir band›n› getirece¤im ekranlara ve hemen Baflkent’ten bafllay›p, tabii ki size dönece¤im Say›n Varo¤lu.

(30)

fiimdi VTR’mizi izleyelim:

Prof. Dr. MEHMET HABERAL (Baflkent Üniversitesi Rektörü)- (Bant

konuflmas›)

“Asl›nda yasal ya da meflru anlamda terörün siyasallaflmas› diye bir fley söz konusu olamaz; çünkü siyaset, yani insan yönetimi terörle olamaz. Terörün dinsellefltirilmesi diye bir fley söz konusu olamaz. Çünkü din, Yüce Allah’la kullar aras›nda olan bir olayd›r. Birtak›m insanlar›n kalk›p da ‘din u¤runa ben insanlar› öldürüyorum’ diye bir iddialar› olabilir mi? E¤er onu iddia ediyorlarsa, Maide Suresi’nin 32’nci Ayetini lütfen okusunlar. Orada görecekler ki, “Bir insan› öldürmek, bütün dünyadaki insanlar› öldürmek kadar günaht›r” diyor Yüce Allah. ‘Bir insan› yaflatmak, sa¤l›¤›na kavuflturmak kadar da sevapt›r’ diyor. Böyle bir inanç sisteminde terör bir araç olabilir mi? Bu inanç sisteminde terör meflru kabul edilebilir mi de¤erli konuklar?

Ülkemize hep de¤iflik planlar yapmaya çal›flanlar›n bir yerde takviyeleri ve destekleri sonucu maalesef 12 çok de¤erli vatandafl›m›z› daha flehit vermifl bulunuyoruz. Bugün bize emanet edilen bu ülkemizin gerçek sahipleri bu ülkenin hudutlar› içerisinde yaflayan, Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün vatandafllar›d›r ve sizler, biz, Baflkent Üniversiteliler flunu buradan bir kere daha herkese diyoruz ki, iflte Türkiye, iflte ülkem, iflte Türkiye Cumhuriyeti, iflte onun sahipleri, iflte bizler, Atatürk…

Ac›m›z çok büyük, ama hep flunu söyleyemeyiz art›k. Sözle ac›lar›m›z büyük, paylafl›m› söylenir ya kanlar› yerde kalmayacakt›r. Ben de flunu söylüyorum: Zaten o flehitlerimizin kan› yerde kalm›yor. Art›k anlafl›lm›flt›r ki, bu olaylar sadece bir terör olay› de¤ildir. Bu Türkiye Cumhuriyeti’nin istikrar›na yap›lan uluslararas› düzeyde organize bir sald›r›d›r.

Bu hain sald›r›lar› düzenleyenleri yurtiçinde ve yurtd›fl›ndaki yandafllar›n›, hele hele teröriste terörist demek cesaretini gösteremeyenleri de nefretle k›n›yorum.

Siz, bize de¤il engel olmak, gölge bile olamayacaks›n›z. Bugün elinize alm›fl oldu¤unuz o silahlar size, kendinize tepecektir. Bugün çocuk demeden, yafll› demeden, sapasa¤lam insanlar bilerek katlediliyorlar. Bunlar› affetmek mümkün de¤ildir. Onlar› affetmek mümkün olmad›¤› gibi; onlar›n arkas›nda olanlar› da affetmek mümkün de¤ildir.”

(31)

MET‹N KAYIHAN- Say›n Seyirciler; Prof. Dr. Mehmet Haberal’in ve Baflkent

Üniversitesi’nin teröre karfl› duruflunu kendi sözleriyle ekrana getirdik ve bir SMS ile devam edip, Say›n Varo¤lu size dönece¤im. Çok iç içe bir SMS onun için okuyorum:“Merhaba iyi yay›nlar; Say›n Mehmet Haberal Hocan›n eski bir çal›flan› olarak, ondan bana kalan en güzel miras gerçek bir Atatürkçü olmak, öncelikle bunu belirteyim. Ayr›ca terör konusunda bence de¤erlendirmeler yap›l›rken, terörün oldu¤u bölgelerde birebir yaflamak gerek ki, neden halk terörü destekliyor ya da sempati duyuyor? Bunu çözmek gerek. fiu anda ben o bölgede görev yap›yorum ve inan›n çok zor fleylerle karfl›lafl›yorum” diyor. Hocam izleyicimizin sorusunu size yöneltiyorum.

Evet, Say›n Varo¤lu buyurun.

Prof. Dr. ABDÜLKAD‹R VARO⁄LU- Efendim, tabii Atatürk’e vurgu burada

daha da önem kazan›yor. Çünkü 2009 y›l›nda yine tekrar Büyük Atatürk’ün “Anayasal Vatandafll›k” ad› alt›nda tan›mlad›¤› kavram› kamuoyuna aç›klayarak, birtak›m ç›k›fllar›, çözüm yollar›n› bulmaya çal›fl›yoruz.

Ben çok fazla de¤il, iki noktaya iflaret edece¤im. Birincisi; Say›n Komutan›m, kendisinden çok fley ö¤rendi¤im Edip Bafler’in vurgulad›¤› bu güveni oluflturmak ve bunu da bilgiye dayal› bir biçimde oluflturma meselesi. Ulusal ve uluslararas› kamuoyunda buna çok ciddi bir ihtiyaç var. Çünkü 11 Eylül’den sonra belki uluslararas› kamuoyu baz› fleyleri fark etti, ama hâlâ çok ciddi biçimde ele al›nm›fl durumda de¤il.

Ben dün gece internette terörle ilgili uluslararas› veritabanlar›na ve web sitelerine girdim. Hemen hemen hiçbirisinde terör örgütü PKK’n›n geçen hafta ülkemize yaflatt›¤›, olguya iliflkin hiçbir veri yok; hiçbir bilgi yok. Yani, Hollanda kraliçesine yönelik bu terör olay› olarak alg›lanm›fl. Ama PKK’yla ilgili hiçbir veri, terörle ilgili çal›flt›¤› iddia edilen, bu kurumlarda mesela Rand Corporation’a bak›yorsunuz, di¤er veritabanlar›na, web sitelerine bak›yorsunuz, bu yok.

MET‹N KAYIHAN- Neden?

Prof. Dr. ABDÜLKAD‹R VARO⁄LU- Herhalde biz do¤ru bir biçimde ve etkili

bir biçimde oralara bunu benimsetemiyoruz. Ben bunlar›n bir k›sm›nda, bu terör olaylar›n›n yer alabilece¤ini düflünüyorum.

(32)

Prof. Dr. ABDÜLKAD‹R VARO⁄LU- ‹stemiyorlar, muhtemelen do¤rudur.

Israrl› bir flekilde bunu bizim anlat›p, oralarda bulundurulmas›n› sa¤lam›z laz›m. Tabii, ulusal anlamda çok önemli kamuoyu oluflturma ve özellikle ayd›nlar›m›z›n bu iflin boyutlar›n› alg›lamas› gerekiyor.

‹kinci önemli nokta: Biraz önce Abdülkadir Çevik Hocam›n ifade etti¤i kültür ve kültür farkl›l›klar›ndaki vurgulaman›n derecesi, bu konuda yap›lan çal›flmalar var. Bu konuda ben kültür farklar›n›n yönetimiyle ilgili verdi¤im derste sonuçta bütün araflt›rmalar ki, bu araflt›rmalar›n hemen henem hepsi yabanc› ülkelerde yap›lm›flt›r. Ulus-devlet ve ulusal kültür di¤er kültür farkl›l›klar›n›n tümünün önünde ve daha etkili sonuçlar ortaya ç›kart›yor. Bununla ilgili yap›lm›fl çal›flmalar› literatürde de görmek mümkün.

O nedenle farkl›l›k vurgusunun do¤ru ve sa¤›l›kl› biçimde ve belli bir düzeyde tutulmas› laz›m. Yoksa yapay birtak›m sonuçlar ortaya ç›kabilecektir. Etnik farkl›l›klar, dini farkl›l›klar, kuflak farkl›l›klar›, cinsiyet farkl›l›klar› gibi birçok faktör ulusal kültür tan›mlamas› içerisinde varl›¤›n› kaybetmektedir. Bu iflletmecilik literatüründe yap›lm›fl bir çal›flmad›r. Yani, bizim ülkemizde bu anlamda yap›lm›fl bir çal›flma olmaktan ziyade, uluslararas› birtak›m enstitülerin yapt›¤› çal›flmalard›r.

O nedenle kültür farkl›l›klar› ve buna iliflkin yönetim süreçlerinin çok dikkatli bir noktada ortaya konulmas› laz›m. Bafltaki cümleyle ba¤layaca¤›m. Bu anayasal vatandafll›k ve benzeri hukuki altyap›n›n çok ciddiye al›narak, birtak›m kültürel çal›flmalar, sosyolojik çal›flmalarla desteklenmesi laz›m.

MET‹N KAYIHAN- Say›n Kulo¤lu; çözüm noktas›na geldi¤imizde, orada

s›ralad›n›z. Hatta ben görüyorum, 10 madde, yanlar›na oklar ç›kartt›n›z. Buyurun efendim.

E. Tümg. ARMA⁄AN KULO⁄LU- Ben çok somut ve net ifadelerde bulunmak

istiyorum. Tabii, bu iflin en zor k›sm› da psikoloji konusudur. Onu da Çelik Hocam›n inisiyatifine b›rak›yorum. Kendinin bu konuda uzmanl›k sahas› var, onu çok daha iyi aç›klar.

Zaten herkesin mutab›k kald›¤› bir konu siyasi kararl›l›k konusu; bunda bir tereddüdümüz yok. Tabii ki, birtak›m siyasi kararl›l›k içerisinde iç ve d›fl tedbirler almak laz›m. fiimdi, iç tedbirler nedir? Maddeler halinde onlar› ifade etmeye çal›flaca¤›m.

Birinci konu; biraz Edip Bafler Generalim de, Komutan›m da buna de¤indiler. Etnik; bu iflin esas› terör, ama bölücü terördür. Bunun esas›, etnik esasl›

Referanslar

Benzer Belgeler

Ulusçuluk kavramının, değişik anlamlara gelecek şekilde, ulus ve ulus- devletlerin kurulma ve devam süreçleri, ulusa ait olma bilinci ve güvenlik ile refah

Bu Yönetmeliğin amacı, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanuna göre; terör eylemleri veya terörle mücadele

İslam tesirinin dozu arttıkça ya da bir diğer ifadeyle toplum tarafından açık bir şekilde özümsendikçe eski dinsel kişiliklerin açık bir şekilde seküler folklorik

[r]

Ulus devletin küreselleşme sürecinde bazı işlevleri değişmiştir. Đşlevlerdeki bu değişim olumlu ve olumsuz yaklaşımlar için de önemli bir farklılaşma

‹nsanlar›n belli duygular s›- ras›nda gösterdi¤i tipik yüz hareketleri- nin çeflitli hayvanlarda aynen bulunma- s› Darwin’in dikkatini çekti ve duygu-

Cooke ve ekibi- nin aç›klad›¤› sonuçlar› ilginç bulmak- la birlikte Jain, civcivler üzerinde ya- p›lan deneylerde nikotinin damar geli- flimi üzerinde bir

Çokkültürlü bir toplumda herhangi bir toplumsal kümenin değerlerine öncelik tanındığı zaman özgürlük ilkesi tehdit altına girmektedir! Öte taraftan bir toplumda